Prof. Dr. Murat TÜRKEŞ İstatistik Bölümü Bağlantılı Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Benzer belgeler
TÜRKĐYE YAĞIŞ BÖLGELERĐNĐN SPEKTRAL KÜMELEME TEKNĐĞĐYLE BELĐRLENMESĐ

Çanakkale Yöresinin Rüzgar Klimatolojisi ve Rüzgar Gücü/Enerjisi Potansiyeli

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM Yrd.Doç.Dr. Okan Fıstıkoğlu DEÜ, SUMER

Örneklerle Türkiye'deki Gözlenen ve Öngörülen İklimsel Değişimlerin ve Kuraklık Olaylarının Bilimsel Bir Değerlendirmesi

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KPSS. GENEL KÜLTÜR ve GENEL YETENEK

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü

TÜRKİYE DE YAĞIŞIN EŞİTSİZLİK ENDEKSLERİYLE ANALİZİ VE MEKÂNSAL DAĞILIŞI

TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ BELLİ KURAKLIK YILLARIN PALMER KURAKLIK ŞİDDETİ İNDİSİ İLE ANALİZİ. Abdullah AKBAŞ ve Hasan TATLI

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE UYUM ÇABALARI

YEREL YÖNETİMLERİN SERA GAZI SALIMLARININ AZALTILMASI ÇABALARINA KATILIMININ KOLAYLAŞTIRILMASI PROJESİ PROJE TANITIMI

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Araştırma Notu 15/177

PDF created with pdffactory trial version

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Türkiye de Gözlenen ve Öngörülen Kuraklık ve Çölleşme

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÇOK-SENSÖRLÜ YAĞIŞ TAHMİN ÜRÜNÜ

KÜRESEL KARBONDĐOKSĐT KONSANTRASYONLARI ÖLÇÜMLERĐ ARAŞTIRMA UYDUSU OCO

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

Kişisel Bilgiler. Prof. Dr. Bağlantılı Olduğu Akademik Birim

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü

KARMAŞIK YAPILARDA TEŞVİK MÜDAHALESİ. Metin Durgut, TEPAV 5. Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, Ocak 2011

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Doç. Dr. Eyüp DEBİK

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

Kişisel Bilgiler. Prof. Dr. Bağlı Bulunduğu Akademik Birim. Öğrenim Durumu LİSANS YÜKSEK LİSANS. Soyadı Adı : TÜRKEŞ Murat.

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

SOSYAL POLİTİKALAR VE ÇALIŞMA HAYATI

ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

IŞIK UNIVERSITESİ MİMARLIK VE TASARIM FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

YRD. DOÇ.DR. TUĞBA ÖZTÜRK Işık Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

İKLİM DEĞİŞİMİNE KENTSEL ADAPTASYON

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

İÇİNDEKİLER. Çevre Eğitiminin Günümüzde Değişen Yüzü: Sürdürülebilir Yaşam Eğitimi

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ

RİSK VE KRİZ YÖNETİMİ

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

Mant ksal Çerçeve Yakla

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı!

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu

Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler

KİŞİSEL BİLGİLER. Fen Bilimleri Enstitüsü Toprak Anabilim Dalı Fen Bilimleri Enstitüsü Toprak Anabilim Dalı

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 28349

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TEKNOPARKLAR Oda Raporu

İnşaat Firmalarının Maliyet ve Süre Belirleme Yöntemleri Üzerine Bir Alan Çalışması

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

H.Ü. KALİTE KOMİSYONU

JET MOTORLARININ YARI-DĐNAMĐK BENZETĐŞĐMĐ ve UÇUŞ ŞARTLARINA UYGULANMASI

Öğretim planındaki AKTS

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

İŞLETME ZİRVESİ 08.XII.2015 İSTANBUL

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr )

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

2. KIRSAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI İLE İLGİLİ SORULAR

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

1. Manisa Kütahya İzmir Planlama Bölgesi 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı na aykırıdır.

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

2 Gemi Kiralama ve Demuraj-Dispeç Hesapları

Transkript:

Kuraklık Olaylarının İklim Değişikliği ve Çölleşme Açısından Önemi ve Türkiye deki 2013-2014(?) Kuraklığının Sinoptik Klimatolojik/Meteorolojik ve Atmosferik Bağlantıları Prof. Dr. Murat TÜRKEŞ İstatistik Bölümü Bağlantılı Orta Doğu Teknik Üniversitesi Hidroklimatoloji, İklimsel Değişkenlik ve Kuraklık Ötekilerin yanı sıra, doğal yağışlar bir yerin su dengesinin oluşumu ile alan ve zamanda ortaya çıkan değişimlerin en önemli yönlendiricisi ve denetçisidir. Bu yüzden, yağışın tutarında ve değişkenliğindeki (değişebilirliğinde) değişiklikler hidroloji ve su kaynakları açısından önemli sonuçlar doğurur (Compagnucci et al., 2001; Türkeş, 2008, 2010, 2012a; Türkeş ve Tatlı, 2009, 2011). Bir havza, bir coğrafi bölge ya da bir yörede zaman içinde gerçekleşen hidroklimatolojik yıllararası değişkenlik, temel olarak, yağış tutarında ve şiddetinde günlük, aylık, mevsimlik, yıllık ve on yıllık zaman ölçeklerindeki değişimlerden etkilenir. Ayrıca, bir havza, coğrafi bölge ya da yöredeki taşkın sıklığı ve şiddeti, yağışın tutarında, çeşidinde ve şiddetinde gözlenen yıllararası değişkenliklerden ve kısa süreli yağmur yağışı özelliklerindeki (ör. yağmur fırtınasının şiddeti, vb.) değişikliklerden doğrudan etkilenir. Düşük ya da yüksek akarsu akımlarının sıklıklarıysa, yağış toplamlarının yıldan yıla değişkenliğinde ve mevsimlik dağılış desenlerindeki değişiklerden ve uzun süreli ve şiddetli kuraklık olaylarının oluşumlarından etkilenir. Öte yandan, güncel hidroklimatolojik sistemlerin ve onların alan ve zamandaki değişkenliklerinin tam olarak anlaşılması da, iklim model kestirimleri, onların anlamlı yorumlanması ve değerlendirilmesi ve iklim değişikliğinin hidrolojik sistemler ve su kaynakları üzerindeki etkilerine karşı uyum önlemleri açısından önemlidir. Türkiye İkliminin Dinamik ve Sinoptik Klimatolojisi Türkiye de hava ve iklim koşulları, temel olarak, yüksek atmosfer batı rüzgarları kuşağındaki polar jet akımlarıyla ilişkili kuzey Atlantik-Avrupa polar cephesine bağlı gezici alçak ve yüksek basınç sistemleri, tropikal Hadley hücresi dolaşımının alçalıcı koluyla bağlantılı dinamik oluşumlu subtropikal Azor yüksek basıncı (özellikle yazın), termik oluşumlu Sibirya yüksek basıncı (özellikle kışın) ile tropiklerarası yaklaşma kuşağının (ITCZ) yazın güney Asya da 30 kuzey enlemlerine kadar çıkmasıyla etkili olan Muson alçak basıncının alansal ve zamansal değişimleri ve karşılıklı etkileşimleri tarafından denetlenir (Türkeş, 1998, 2008, 2012b). Türkiye iklimindeki tüm zaman ölçeklerinde gelişen doğal değişimler de (yıl içindeki ve yıllararası değişimlerden uzun süreli dalgalanmalar ve eğilimlere kadar), bu geniş ölçekli basınç merkezlerinin ve onların karşılıklı etkileşimlerinden doğan dolaşım ve salınım desenlerindeki değişkenlikler ile yakından bağlantılıdır. Türkiye deki egemen iklim tipi ise, birçok farklı bölgesel alt iklim ve yağış rejimi tipleri bulunmasına karşın, subtropikal okyanusların doğu bölümlerinde, temel olarak subtropikal yüksek basınçlar ile polar cepheye bağlı orta enlem siklonlarının karşılıklı etkileşimleriyle gelişmiş olan yazı kurak ve sıcak/çok sıcak subtropikal Akdeniz iklimidir. Atlantik kaynaklı nemli hava akımlarıyla taşınan cephesel orta enlem ve Akdeniz depresyonları, yaz mevsimi dışında yılın önemli bir bölümünde Türkiye ye kolaylıkla ulaşır (Türkeş, 1998, 2010). Bu uygun koşullar, yazın polar jet akımının ortalama koşullarda yaklaşık 60 K enlemlerindeki polar cephe kuşağına ve ötesine göçü sonucunda ortadan kalkar. Genel atmosfer dolaşımdaki bu değişiklik, Türkiye nin Karadeniz Bölgesi ve Kuzeydoğu Anadolu Bölümü dışında kalan yerlerinde, yaz boyunca genellikle uzun süreli kuru ve sıcak iklim koşullarının (yaz kuraklığı) oluşmasına neden olur (Türkeş, 2010). 1

Genel olarak söylemek gerekirse, kuraklık olayları (meteorolojik kuraklık), ikliminin kendi doğal değişkenliğinin bir ürünü olarak, büyük ölçekli basınç ve rüzgar dolaşımındaki (ör. orta enlem siklon ve antisiklonları, kuzeyli ya da güneyli hava akımları ve hava kütleleri ya da meridyonal ve zonal dolaşım, vb.) ve atmosfer salınımı (ör. NAO, AO, Akdeniz Salınımı, muson ve /ya da ENSO, vb.) desenlerindeki değişimlerle bağlantılı olarak etkili olan yüksek basınç sistemlerinin (çoğunlukla, sakin, kararlı, mevsimine ve orijinine göre daha serin/soğuk ya da daha sıcak, bulutsuz, yağışsız, vb.) bir bölgede görece uzun bir süre etkili olması sonucunda oluşmaktadır (Erlat ve Türkeş, 2012; Kutiel ve ark., 2001; Kutiel ve Türkeş, 2005; Türkeş, 2010, 2012ab; Türkeş ve Erlat, 2003, 2005, 2006, 2008, 2009, etc.). Nasıl ki seller ve taşkınlar, yağışların bir alanda (bölge, bölüm, yöre, havza, vb.) uzun süreli ortalama ya da normalin çok üzerinde (şiddetli ya da ekstrem yağışlı olma durumu) olduğunda ortaya çıkan aşırı bir hava olayı ve bir doğal afet ise, kuraklık olayları da uzun süreli ve geniş alanlı olmak üzere, bir alandaki yağışların uzun süreli ortalama ya da normalin çok altında (şiddetli ya da ekstrem kurak olma durumu) gerçekleştiğinde oluşan bir aşırı iklim olayı ve bir doğal afettir (Türkeş ve Tatlı, 2008, 2009, 2011; Türkeş, 2008, 2010, 2011, 2012a, 2013a, vb.). Doğal Afetler ve Kuraklık Doğal afet, deprem, kuraklık, taşkın, sel, kütle hareketleri, sis, don, dolu, yıldırım, kar, hortum (tornado), tropikal ve orta enlem (ekstratropikal) siklonları, fırtına, kıyı erozyonu, volkanik püskürme gibi doğal olayların, etkili oldukları bölgede, can ve mal kaybı ile yaşamsal etkinliklerin bozulmasına yol açan kökenleri farklı olaylardır. Bu kapsamda, doğal afet, insanlığın sosyo-ekonomik ve sosyokültürel etkinliklerini önemli düzeyde tehdit ederek ya da kesintiye uğratarak büyük can ve mal kayıplarına neden olan, ekosistemlerde onarılması uzun yıllar gerektiren çok büyük yıkımlara ve hatta yok oluşlara yol açan ve genellikle çok hızlı gelişen bir doğa olayı şeklinde tanımlanabilir (Türkeş, 2013b). Küresel afet etki değerlendirmelerine göre, klimatolojik, meteorolojik ve hidrolojik kökenli afetler, doğal afetlerin yaklaşık % 80 ninden sorumludur. Bunlardan, fırtınalar, taşkınlar ve seller ise, doğal afetlerin % 65 ini oluşturur. Günümüzde afetler, oluşum nedenlerine göre, biyolojik (salgın hastalık, böcek istilasi, vb.), jeofizik (deprem, volkanik püskürme, tsunami, vb.), meteorolojik (fırtına, fırtına kabarması, tropikal siklon, vb.), klimatolojik (sıcak ve soğuk hava dalgaları, kuraklık, orman yangını, vb.) ve hidrolojik (taşkın, sel, kütle hareketleri) kökenli afetler olarak sınıflandırır. Afetler genel olarak doğal nedenlerle oluşmakla birlikte, çevresel bozulmalar ve insan etkinlikleriyle (ör. ormanların yok edilmesi, çölleşme, nükleer ve endüstriyel kazalar, kimyasal atıklar, ulaşım ve taşımacılık kazaları, yangınlar, iklim değişikliği, vb.) bozulan çevre koşulları herhangi bir doğal olayın afete dönüşmesine neden olabilir. Ayrıca, bazı doğal afetlerin frekansındaki ve şiddetindeki artışlar iklim değişikliğinin bir göstergesi olarak da kabul edilebilmektedir (Türkeş, 2013ab). Günümüzde, yaygın olarak kabul görmüş ve kullanılması önerilen (ör. IPCC, 2012; Türkeş, 2013b) Afet Risk Yönetimi, afet riskinin anlaşılmasını, afet riskinin azaltılması ve transferinin desteklenmesi ile insan güvenliğini, refahını, yaşam kalitesini ve sürdürülebilir kalkınmayı arttırmaya yönelik olarak, afete hazırlık ve koruma (mücadele, önleme, erken uyarı, vb.) ile onarma (etki değerlendirme, acil müdahale, yaraları sarma ve iyileştirme) plan, eylem ve etkinliklerindeki sürekli iyileştirmelerin desteklenmesine yönelik tasarım, yürütme ve değerlendirme strateji, politika ve önlemlerine ilişkin tüm süreç olarak tanımlanır (Türkeş, 2013b). Bu yaklaşımda, Afet Risk Yönetimi, Afet Risk(inin) Azaltımı ve Afet Yönetimi bileşenlerinden oluşmalıdır. Burada, Afet Risk(inin) Azaltımı bileşeni, hem bir politik amaç ya da hedefi, hem de gelecek afet riskini öngörmek, sosyal, ekonomik, doğal, ekolojik ya da çevresel sistemlerin var olan bakı, afet ya da etkilenebilirlik düzeylerini azaltmak ve dayanıklılık ya da dirençlerini arttırmak için geliştirilen stratejik ve teknolojik önlemleri içermektedir. Afet Yönetimi ise, çeşitli örgütsel ve sosyal düzeylerde, Afete Hazırlık ve Afete Müdahale uygulama ve eylemlerini destekleyen ve geliştiren, strateji, politika ve önlemlerin tasarımı, yürütülmesi ve gözden geçirilmesi ya da değerlendirilmesine yönelik, planlı, düzenli ve örgütlü sosyal düzenek ve süreçlerin tümünü kapsayan bileşendir (Türkeş, 2013b). 2

Şekil 1: Meteorolojik, Tarımsal, Hidrolojik ve Sosyoekonomik kuraklıklar arasındaki ilişkilerin çizimsel gösterimi ve açıklanması (USA- Nebraska University National Drought Mitigation Center a gore yeniden çizildi ve düzenlendi). Kuraklık Nedir? Kuraklığı Nasıl Tanımlayabiliriz? Genel olarak kuraklık (kuraklık olayı), dünyanın herhangi bir bölgesinde ve herhangi bir zamanda, yağışın belirli bir süre uzun süreli ortalamanın, ortancanın ya da belirlenen bir normalin altında kalması sonucunda ortaya çıkan şiddetli ya da aşırı su açığı ya da yetersizliğini tanımlamak için kullanılan bir kavramdır (Türkeş, 2010, 2012a). Kuraklık, iklim değişimleri ile bağlantılı olarak (iklimin çeşitli zaman ölçeklerindeki kendi değişkenliği) oluşur ve ardışık birkaç yıl ya da daha uzun bir süre boyunca etkili olabilir. Temel olarak, şiddet, süre ve coğrafi yayılış bileşenleri ile nitelendirilebilen üç boyutlu bir doğa olayı olan kuraklığın tek bir tanımı yoktur. Günümüzde kuraklıklar, meteorolojik, tarımsal, hidrolojik ve sosyoekonomik kuraklık olmak üzere 4 ana gruba ayrılarak incelenir. Kuraklığın en genel tanımı, başta yazdığımız meteorolojik kuraklık için yapılandır (Şekil 1). Tarımsal kuraklık, bitki kök derinliğindeki toprak nemi (toprak su içeriği) azaldığı zaman ortaya çıkan ve ürün kaybına neden olan kuraklık çeşididir. Hidrolojik kuraklık ise, belirli bir bölgede ya da yörede belirli bir dönem için hidrolojik sistem ve haznelerde biriken su tutarının gerekli olan su tutarından daha az olduğu zaman ortaya çıkar. Meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklıklar, hem kuraklığın şiddeti ve süresi arttıkça ve sistemin (tarım, enerji, ekolojik, kentsel ve sosyoekonomik, vb.) kuraklığa karşı açık olma ve etkilenme düzeyi yükseldikçe, hem de kuraklık risk yönetimi ve kuraklık yönetimi planlarının bulunmaması ya da bulunsa bile iyi çalışmaması durumunda, sonuçları açısından sosyoekonomik kuraklığa dönüşebilmektedir (Şekil 1). Kuraklık olayları, insan yaşamını ve sağlığını, sosyoekonomik ve ekolojik sistemleri doğrudan ya da dolaylı olarak çeşitli düzeylerde etkileme gücüne sahip ciddi bir tehdittir. Uzun süreli kuraklık olayları, tarım, orman ve hayvancılığı, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını, yeterli ve nitelikli içme suyuna erişimi, enerji üretimini, özellikle dağ ve karasal sucul ekosistemleri çok olumsuz etkiler. Bu yüzden, suyun kullanımı ve yönetimi ile ilgili etkinliklerden, yağışların yetersizliğinden ya da yağış şeklinin ve şiddetinin değişmesi (ör. kar yağışının azalması, hızlı kar erimesi ve kısa süreli sağanakların ya da şiddetli yağışların sıklığının artması, vb.), etkilenme süresine göre kuraklık olgusunun izlenmesi ve planlanmasını zorunlu kılmaktadır. Kuraklığın başlangıç ve bitiş zamanlarının belirsiz olması, toplam 3

etkinin artması, aynı anda birden fazla kaynak üzerinde etkili ve ekonomik etkisinin yüksek ve doğasının karmaşık olması yüzünden, kuraklık olaylarını belirlemek ve izlemek kolay değildir. Kuraklığın Hidroklimatolojik, Tarımsal ve Çölleşme Etkileri Uzun süreli ve geniş alanlı meteorolojik kuraklık sonucunda, toprakta bitkinin kökleriyle kullanabileceği suyun (toprak nemi) azalması ya da tükenmesi, tarım alanlarının sulanmasında önemli sorunların yaşanması, hidrolojik açıdan ise, barajlarda yeterli tutarda su toplanamaması, içme suyu kaynaklarının yetersiz kalması ve çevrenin, toplumsal yaşamın ve sosyoekonomik sistemlerinin olumsuz yönde etkilenmesi gibi önemli sorunların ortaya çıkması, kaçınılmaz olarak beklenen olumsuz sonuçlardır. Kuraklık olayları, özellikle Türkiye nin batı ve güney bölgelerinde egemen büyük iklim durumundaki yazı kurak subtropikal Akdeniz ikliminin görüldüğü yarıkurak, kuru-yarınemli ve yarınemli arazilerde oluşan uzun süreli, şiddetli ve geniş alanlı kuraklıklar, arazi bozulumunun önemli olduğu çölleşme süreçlerine açık alanlarda, çölleşme süreçlerini hızlandırıp kuvvetlendirerek, çölleşme ile savaşım eylem ve etkinliklerini kısıtlar ve çölleşme riskini de arttırır. Şekil 2: Türkiye de hava ve iklimin oluşumunu sağlayan ve denetleyen sinoptik ölçekte, orta-doğu ve kuzeydoğu Atlantik, Avrupa, Akdeniz Havzası ve Türkiye bölgelerinde Ekim 2013-Şubat 2014 arası dönemde uzun süreli ortalamaya (1948-2010) göre; (a) deniz seviyesine indirgenmiş yüzey hava basıncı (hpa), (b) 850 hpa jeopotansiyel yükseklik (standart basınç) düzeyi bağıl nem (%), (c) 850 hpa jeopotansiyel yükseklik düzeyi hava sıcaklığı ( o C) ve (d) 500 hpa standart basınç düzeyi yükseklik (dm) anomalilerinin ya da sapmalarının alansal dağılış desenleri (NCEP/NCAR Reanalysis Project at the NOAA/ESRL Physical Sciences Division daki NCEP/NCAR I yeniden-analiz verilerine göre çizildi ve düzenlendi). 4

Kuraklık olaylarının, (i) yeraltı suyunun çekilmesi ve azalması; (ii) akarsu akımlarının azalması; (iii) su kirliliği; torak ve suyun tuzlanması; (iv) toprağın yapay gübrelerle kirlenmesi; (v) toprak erozyonu ve çölleşme riskinin artması; (vi) yabansı çalılık yangınlarının ve orman yangını riskinin artması; (vii) orman ve karasal sucul ekososistemlerin hasar görmesi ve biyoçeşitliliğin zayıflayıp azalması; (viii) vejetasyonun ve tarımsal ekosistemlerin hastalık, zararlı, yangın ve rüzgar gibi diğer hasar verici etmen ve olaylardan daha fazla etkilenmesi (etkilenebilirlik düzeylerinin yükselmesi), gibi çok sayıda çevresel, ekolojik, klimatolojik, hidrolojik, tarımsal, vb. etkileri vardır. Şekil 3: Türkiye de hava ve iklimin oluşumunu sağlayan ve denetleyen sinoptik ölçekte, orta-doğu ve kuzeydoğu Atlantik, Avrupa, Akdeniz Havzası ve Türkiye bölgelerinde Ekim 2013-Şubat 2014 arası dönemde uzun süreli ortalamaya (1948-2010) göre; 500 hpa standart basınç düzeyi (a) meridyonal ve (b) zonal rüzgar (m/s) anomalilerinin alansal dağılış desenleri (NCEP/NCAR Reanalysis Project at the NOAA/ESRL Physical Sciences Division daki NCEP/NCAR I yeniden-analiz verilerine göre çizildi ve düzenlendi). 2013-2014(?) Kuraklığı ve Geleceği Dünya Meteoroloji Örgütü ne göre, bir yılın toplam yağışı bir alanın (ülke, bölge, bölüm, yöre, havza, vb.) yarısından (% 50) fazlasında en az ardışık 2 yıl süresince uzun süreli ortalama (en az 30 yıllık) ya da normal yağış (genellikle 30 yıllık) tutarının % 60 ından düşük olduğu zaman bir alanın kuraklıktan etkilendiği kabul edilir. Bu tanıma ve çeşitli kuraklık belirleme/izleme yöntemlerine dayalı çalışmaların sonuçlarına göre, Türkiye de İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin bazı bölümlerinde 2012 yılında başlayan, 2013 te çok daha geniş bir alanda etkili olarak devam eden ve 2013 yaz kuraklığı ile de birleşerek şiddetlenen bir kuraklık (meteorolojik olarak başlayan ve giderek çeşitli 5

bölgelerde ve çeşitli sistemler açısından tarımsal ve hidrolojik kuraklıklara dönüşme eğiliminde olan) 2014 yılında da etkili olmaktadır. Şekil 4: Türkiye de hava ve iklimin oluşumunu sağlayan ve denetleyen sinoptik ölçekte, orta-doğu ve kuzeydoğu Atlantik, Avrupa, Akdeniz Havzası ve Türkiye bölgelerinde, (a) 2-10 Mart 2014 ve (b) 10-18 Mart 2014 dönemleri için yapılan yağış öngörüleri (mm) ile (c) 2-10 Mart dönemi öngörüsü için beklenen yağışın normal yağışa göre yüzdesinin alansal dağılış desenleri (http://wxmaps.org/pix/prec4.html den). 2013 Ekim-2014 Şubat döneminde etkili olan kuraklık olayları, temel olarak bu dönemde Doğu Akdeniz Havzası ve Türkiye üzerinde etkili olan uzun süreli ortalamadan daha kuvvetli yüksek basınç (Şekil 2a) ve yüksek atmosfer yüksek merkez/ve ya da sırt koşulları (Şekil 2c), Doğu Akdeniz Havzası ndaki artan antisiklonik blok etkinliği ile bağlantılı daha sıcak (Şekil 2b) ve kuru (Şekil 2d) hava akımları ve kütlelerinin ortak etkileri sonucunda oluşmuştur. Bu dönemdeki kuraklıkların ortaya çıkmasında etkili olan bu yüzey ve yüksek atmosfer basınç, sıcaklık ve yükseklik anomalilerinin oluşmasıysa, Türkiye ve bölgesinde zonal rüzgar sistemlerinin zayıflayarak (Şekil 3a) meridyonal rüzgar sistemlerinin kuvvetlenmesi (Şekil 3b) ile bağlantılı olarak, çoğunlukla Orta-Doğu Atlantik ve Batı Akdeniz Havzası nda siklonik blok etkinliğinin (uzun süreli cephesel alçak basınç sistemleri), Doğu Akdeniz Havzası ve Doğu Avrupa da antisiklonik blok etkinliği (uzun süreli yüksek basınç sistemleri ve sırtlar) koşulları ile bağlantılı olmalıdır. Sonuç olarak, bu dönemde, kuzey Atlantik Salınımındaki (NAO) yıllararası değişkenliklerden biri olan pozitif ya da kuvvetli NAO indisi evrelerinde hemen tüm Akdeniz havzasında etkili olan kuraklık olaylarından farklı olarak, Batı Akdeniz Havzası uzun süreli ortalama koşullardan daha yağışlı koşulları yaşarken, Doğu Akdeniz Havzası nda ve Türkiye de uzun süreli ortalamadan daha kurak (az yağışlı) koşullar etkili olmuştur. 6

Şekil 5: Meteoroloji Genel Müdürlüğü nün 3 Mart 2014 günü yayımladığı 7 günlük hava tahmin raporuna göre, Türkiye de 4-10 Mart 2014 döneminde beklenen yağışların ve öteki hava olaylarının alansal dağılış desenleri (http://www.mgm.gov.tr/tahmin/gunluk-tahmin.aspx#sfu den). Uzun vadeli yüzey ve yüksek atmosfer hava haritalarına göre, batıdan başlayarak Türkiye de 1 Mart 2014 tarihi itibarıyla etkili olmaya başlayan yağışlı hava koşullarının önümüzdeki günlerde de Türkiye yi etkilemesi beklenmektedir. Buna göre, olasılıkla Mart 2014 ortalarına kadar Türkiye ve bölgesi, Türkiye de rüzgarlı/nemli/bulutlu/serin ya da soğuk hava koşullarının ve bereketli yağışların gerçekleşmesini sağlayabilecek olan kuzeydoğu Atlantik (İzlanda) kökenli cephesel orta enlem alçak basınç sistemleri ile Akdeniz cephesel alçak basınç sistemlerinin etkisinde kalmayı sürdürecektir. Hem uluslararası hava tahmin merkezlerinin (birçok var: ör. Şekil 4) hem de Meteoroloji Genel Müdürlüğü nün (MGM) (Şekil 5) yaptıkları uzun vadeli sayısal hava tahminlerine dayalı olarak üretilen yağış öngörüleri de, Mart 2014 ortalarına kadar Türkiye nin büyük bölümünde, yaşanmakta olunan kuraklık olayının etkisini hafifletebilecek -ancak tümüyle ortadan kaldırması sonraki olası yağış tutarlarına bağlı- yağış hava koşullarının etkili olabileceğini göstermektedir. Bu yağış öngörüleri, Türkiye deki kuraklık olaylarının ve su sıkıntılarının aşılabilmesi açısından güzel bir haber olarak değerlendirilmelidir. Öte yandan, 2013 yılından 2014 yılına devreden bu şiddetli meteorolojik kuraklık olayının geleceği ve/ya da tarımsal, hidrolojik ve sosyoekonomik kuraklıklara dönüşüp dönüşmeyeceği ise, önümüzdeki ilkbahar aylarında etkili (uzun süreli, yeterli, yağmur ve bazı yörelerde kar yağışı şeklinde) yağışların düşüp düşemeyeceğine ve bu yağışların alansal ve zamansal dağılış desenlerine bağlı olacaktır. Çeşitli atmosfer ve iklim araştırma merkezlerinin yayımladığı mevsimlik yağış öngörülerine göre, önümüzdeki Mart-Mayıs ve Nisan-Haziran dönemlerinde Türkiye ve bölgesinde önemli bir yağış artışı beklenmemektedir (Şekil 6a ve Şekil 6b). Klimatolojik olaraksa, ilkbahar aylarında Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin ve kısmen de Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin görece yüksek kuzey ve doğu bölümlerinde yağışların gerçekleşmesi olasılığı hala vardır. 7

Şekil 6: Türkiye de hava ve iklimin oluşumunu sağlayan ve denetleyen sinoptik ölçekte, orta-doğu ve kuzeydoğu Atlantik, Avrupa, Akdeniz Havzası ve Türkiye bölgelerinde, (a) Mart-Nisan-Mayıs 2014 ve (b) Nisan-Mayıs-Haziran 2014 dönemleri için yapılan mevsimlik ya da klimatolojik yağış öngörülerinin (mm) alansal dağılış desenleri (CPS/NCEP/NOAA, NCEP birleşik öngörü sistemi model sürümü 2- CFSv2 nin veri çıktıları kullanılarak çizildi ve düzenlendi). Sonuç ve Öneriler Önümüzdeki aylarda yeterli yağış düşmezse, Türkiye nin büyük bölümünde, özellikle güney ve doğu Marmara, kuzey Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu nun batısı ile orta ve doğu Akdeniz de ciddi tarımsal (toprak nemi, sulama suyu, vb.), enerji (hidroelektrik santrallerde elektrik üretimi) ve içme suyu (özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, Konya gibi büyük kentler) sıkıntısı yaşanması beklenmeli ve var olan kuraklık yönetimi araçları (tarımsal kuraklık eylem planları, vb.) kapsamında gerekli önlemler alınmalıdır. Bu kapsamda, halka ve suyu kullanan tüm kullanıcı ve sektörlere kuraklık olayının büyüklüğü ve olası etkileri ile kuraklıkla mücadele ve akılcı su kullanımı yöntem ve teknikleri ile davranış seçenekleri anlatılmalıdır. Bu son kuraklık olaylarının sürmesi durumunda, Güney Marmara ve Kuzey Ege ile Türkiye nin tahıl ambarı özelliğini taşıyan İç Anadolu Bölgesi nde (özellikle Konya Ovası nda) ve orta-doğu Akdeniz bölümlerinde önemli tarımsal rekolte düşüşleri ve ekonomik kayıpların ortaya çıkabileceği göz önünde tutulmalıdır. Burada kısaca tartıştıklarımızı da dikkate alarak, bir akarsu havzası (akarsu havza ekosistemi ve tarım ekosistemi, vb.), bir bölge ya da bir ülkede, özellikle kurak ve yarıkurak Afrika ülkeleri ile 8

belirgin yüksek mevsimsel ve yıllararası yağış değişimleriyle nitelenen Akdeniz ülkelerinde, bugünkü iklim koşullarında su kıtlığı/azlığıyla karşı karşıya bulunan kuraklığa eğilimli bölgelerde, genel olarak hidrolojinin, yeraltısuyu hidrolojisinin ve su kaynaklarının hidroklimatolojik yönleri iyi bilinmeli ve tüm uygulama ve yönetim çalışmalarında dikkate alınmalıdır (ör. Sahin ve Cigizoglu, 2012, 2013; Türkeş, 2009; Türkeş ve Tatlı, 2009, 2011; Türkeş ve ark., 2009, vb.). Altı çizilen bu hidrolojik ve hidroklimatolojik öğelerin önemlilerinden birisiyse, bir havzanın, bölgenin ya da ülkenin yağış rejimidir. İyi tanımlanmış ve kullanılabilir bir yağış rejimi, temel olarak fiziksel coğrafya değişimleri ve yeterli bir gözlem döneminde kaydedilen yağış toplamlarının gerçek mevsimsel ve yıllararası değişimleri gözetilerek düzenlenen yağış bölgelerinin ya da yağış rejimi bölgelerinin, klimatolojik olarak anlamlı dağılış desenlerini açık bir biçimde göstermelidir (ör. İyigün ve ark., 2013; Türkeş, 2010, 2012a; Türkeş ve Tatlı, 2009, 2011ab). Türkiye de ve onu çevreleyen bölgeler için gelecek iklim ve iklim değişkenliğine ilişkin küresel ve bölgesel iklim model benzeştirmelerinin kestirimleri, Türkiye de genel olarak yağmur ve kar yağışlarının azalması, hava sıcaklıklarının, buharlaşmanın, sıcak hava dalgalarının ve kuraklık olaylarının sıklığı ve uzunluğunun artması vb. gibi önemli iklimsel değişimlerin olacağını ve Akdeniz havzasındaki birçok ülke ile birlikte gelecekte Türkiye nin de iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceğini gösterir (ör. Giorgi ve Lionello, 2008; IPCC, 2013; Tatlı ve Türkeş, 2011; Öztürk ve ark., 2012, 2013; Türkeş ve ark., 2011; Sen ve ark., 2012, vb.). Tüm bu nedenlerle, iklim değişikliğinin etkilerini önlemek ya da en azından azaltabilmek ve ona uyum açısından, Türkiye nin gelecekteki ikliminin öngörülmesi yaşamsal bir önem taşır. Bu tür klimatolojik ve hidroklimatolojik çalışmaların ve çözümlemelerin ve bunlara ilişkin bilimsel ve teknik değerlendirme ve bireşimlerin doğru ve yeterli düzeyde yapılması için de, iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, kuraklık ve su yönetimi konularındaki araştırma, yönetim ve planlamalardan sorumlu olan tüm bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile il belediyelerinde, konuyla doğrudan ve/ya da yakından ilgili öteki mesleklerin yanı sıra, mutlaka coğrafyacıların ve/ya da fiziki coğrafya kökenli iklimbilimci ve jeomorfologların istihdam edilmesi yaşamsal bir gereksinimdir. Türkiye de Coğrafyacıların istihdamı konusunda yıllardan beri sürmekte olan önemli bir sorun ve ciddi bir açık söz konusudur. Burada özetlemeye çalıştığım konu ve alanlarda, özellikle doğal kaynak (toprak, su, akarsu havzası, vb.) ve ekosistemlerin korunması, sürdürülebilir yönetimi ile doğal kaynakların bütüncül ekosistem yaklaşımıyla yönetimi ve planlanması konularında (ör. Türkeş, 2009, 2014; Türkeş ve Altan, 2013, vb.), Coğrafya biliminin ve Coğrafyacıların yapacakları çok önemli katkılar vardır. Türkiye nin sözü edilen sorun ve konularına, örneğin kuraklık olaylarına çözüm getirebilecek meslek grupları arasında Coğrafyacılar hak ettikleri yere ve Türkiye nin bu gereksinimlerini karşılayacak düzeye mutlaka gelmelidir. Kaynaklar Compagnucci R, Da Cunha L, Hanaki K, Howe C, Mailu G, Shiklomanov I, Stakhiv E. (Lead Authors). 2001. Hydrology and Water Resources. In Climate Change 2001: Impacts, Adaptation and Vulnerability. Contribution of Working Group II to the Third Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Becker A, Zhang J (Eds.). Cambridge University Press, Cambridge: UK, 191-233. Erlat, E. and Türkeş, M. 2012. Analysis of observed variability and trends in numbers of frost days in Turkey for the period 1950 2010. International Journal of Climatology 32 (12): 1889 1898. Giorgi, F. and Lionello, P. 2008. Climate change projections for the Mediterranean region. Global Planetary Change 63: 90 104. Kutiel H, Hirsch-Eshkol TR, Türkeş M. 2001. Sea level pressure patterns associated with dry or wet monthly rainfall conditions in Turkey. Theoretical and Applied Climatology 69: 39-67. Kutiel H, Türkeş M. 2005. New evidence for the role of the North Sea Caspian Pattern on the temperature and precipitation regimes in continental central Turkey. Geografiska Annaler: Series A, Physical Geography 87: 501-513. Ozturk, T., Altınsoy, H., Türkeş, M. and Kurnaz M. L. 2012. Simulation of temperature and precipitation climatology for central Asia CORDEX domain by using RegCM 4.0. Climate 9

Research 52: 63 76. Ozturk, T., Türkeş, M. and Kurnaz, M. L. 2013. Projected changes in air temperature and precipitation climatology in Turkey by using RegCM 4.3. In: Proceedings of European Geosciences Union General Assembly 2013, 07 12 April 2013: Vienna. Sen, B.,Topcu, S., Türkeş, M., Sen, B. and Warner, J. F. 2012. Projecting climate change, drought conditions and crop productivity in Turkey. Climate Research 52: 175 191. Tatli H, Türkeş M. 2008. Drought events of 2006/2007 in Turkey and determination of its association with large-scale atmospheric variables by logistic regression. In Proceedings of 4th Atmospheric Sciences Symposium. Technical University of Istanbul, Istanbul: Turkey, 516-527 (in Turkish). Tatlı, H. ve Türkeş, M. 2011. Türkiye nin kurak ve nemli koşullarının model çıktı istatistiği (MOS) ile incelenmesi. In: 5th Atmospheric Science Symposium Proceedings Book, s.219-229, 27-29 April 2011: İstanbul. Tatlı, H. and Türkeş, M. 2011b. Empirical orthogonal function analysis of the Palmer drought indices. Agricultural and Forest Meteorology 151: 981 991. Trigo R, Xoplaki E, Zorita E, Luterbacher J, Krichak S, Alpert P, Jacobeit J, Saenz J, Fernandez J, Gonzalez-Rouco F, Garcia-Herrera R, Rodo X, Brunetti M, Nanni T, Maugeri M, Türkeş M, Gimeno L, Ribera P, Brunet M, Trigo I, Crepon M, Mariotti A. 2006. Relations between variability in the Mediterranean region and mid-latitude variability. In Chapter 3 of Mediterranean Climate Variability. Lionello P, Malanotte-Rizzoli P, Boscolo R. (Eds.). Elsevier Developments in Earth and Environmental Sciences 4, Amsterdam: Nederland, 179-226. Sahin S, Cigizoglu HK. 2012. The sub-climate regions and the sub-precipitation regime regions in Turkey. Journal of Hydrology 451C: 180-189. Sahin S, Cigizoglu H.K. 2013. The effect of the relative humidity and the specific humidity on the determination of the climate regions in Turkey. Theoretical and Applied Climatology 112: 469-481. Türkeş, M. 1998. Influence of geopotential heights, cyclone frequency and southern oscillation on rainfall variations in Turkey. International Journal of Climatology18: 649 680. Türkeş, M. 1999. Vulnerability of Turkey to desertification with respect to precipitation and aridity conditions. Turkish Journal of Engineering and Environmental Science 23: 363-380. Türkeş, M. 2008. İklim Değişikliği ve Küresel Isınma Olgusu: Bilimsel Değerlendirme. İçinde: Küresel Isınma ve Kyoto Protokolü: İklim Değişikliğinin Bilimsel, Ekonomik ve Politik Analizi (yay. haz. E. Karakaya), s.21-57. Bağlam Yayınları No. 308: İstanbul. Türkeş, M. 2010. Klimatoloji ve Meteoroloji. Birinci Baskı, Kriter Yayınevi - Yayın No. 63, Fiziki Coğrafya Serisi No. 1, ISBN: 978-605-4613-26-7, 650 + XXII sayfa: İstanbul. Türkeş, M. 2011. Akhisar ve Manisa yörelerinin yağış ve kuraklık indisi dizilerindeki değişimlerin hidroklimatolojik ve zaman dizisi çözümlemesi ve sonuçların çölleşme açısından coğrafi bireşimi. Coğrafi Bilimler Dergisi 9: 79-99. Türkeş, M. 2012a. Kuraklık, çölleşme ve Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Savaşım Sözleşmesi nin ayrıntılı bir çözümlemesi. Marmara Avrupa Araştırmaları Dergisi, Çevre Özel Sayısı 20: 7-56. Türkeş, M. 2012b. Küresel İklim Değişikliği ve Çölleşme. İçinde: Günümüz Dünya Sorunları Disiplinlerarası Bir Yaklaşım (ed. N. Özgen), s.1-42. Eğiten Kitap: Ankara. Türkeş, M. 2013a. Türkiye de gözlenen ve öngörülen iklim değişikliği, kuraklık ve çölleşme. Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri Dergisi 5 (1): XX-XX (Baskıda). Türkeş, M. 2013b. Değişen iklim koşullarında aşırı hava ve iklim olaylarının afet risk yönetimi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 10. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi - Çevre Yönetimi, Bildiriler Kitabı, s.11-25, 12-14 Eylül 2013: Ankara. 10

Iyigün, C., Türkeş, M., Batmaz, İ., Yozgatlıgil, C., Gazi, V. P., Koç, E. K. and Öztürk, M. Z. 2013. Clustering current climate regions of Turkey by using a multivariate statistical method. Theoretical and Applied Climatology 114: 95 106. DOI: 10.1007/s00704-012-0823-7 Türkeş, M. 2014. İklim Değişikliğinin Tarımsal Gıda Güvenliğine Etkileri, Geleneksel Bilgi ve Agroekoloji. Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology 2(2): 71-85. Türkeş, M. ve Altan, G. 2013. İklimsel değişimlerin ve orman yangınlarının Muğla Yöresi ndeki doğal çevre, doğa koruma alanları ve biyotaya etkilerinin bir ekolojik biyocoğrafya çözümlemesi. Ege Coğrafya Dergisi 22(2): 57-76. Türkeş, M. and Erlat, E. 2003. Precipitation changes and variability in Turkey linked to the North Atlantic Oscillation during the period 1930-2000. International Journal of Climatology 23: 1771-1796. Türkeş, M. and Erlat, E. 2005. Climatological responses of winter precipitation in Turkey to variability of the North Atlantic Oscillation during the period 1930-2001. Theoretical and Applied Climatology 81: 45-69. Türkeş, M. and Erlat, E. 2006. Influences of the North Atlantic Oscillation on precipitation variability and changes in Turkey. Nuovo Cimento Della Societa Italiana Di Fisica C- Geophysics and Space Physics 29: 117-135. Türkeş, M. and Erlat, E. 2008. Influence of the Arctic Oscillation on variability of winter mean temperatures in Turkey. Theoretical and Applied Climatology 92: 75-85. DOI 10.1007/s00704-007-0310-8. Türkeş, M. and Erlat, E. 2009. Winter mean temperature variability in Turkey associated with the North Atlantic Oscillation. Meteorology and Atmospheric Physics 105: 211 225. DOI: 10.1007/s00703-009-0046-3 Türkeş, M. ve Tatlı, H. 2008. Aşırı kurak ve nemli koşulların belirlenmesi için yeni bir standartlaştırılmış yağış indisi (yeni-spi): Türkiye ye uygulanması. IV. Atmosfer Bilimleri Sempozyumu Bildiri Kitabı, 528-538. İ.T.Ü. Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü, 25-28 Mart 2008, İstanbul. Türkeş, M. and Tatlı, H. 2009. Use of the standardized precipitation index (SPI) and modified SPI for shaping the drought probabilities over Turkey. International Journal of Climatology 29: 2270 2282. Türkeş, M. and Tatlı, H. 2011a. Use of the spectral clustering to determine coherent precipitation regions in Turkey for the period 1929-2007. International Journal of Climatology 31: 2055 2067. Türkeş, M. and Tatlı, H. 2011b. Determination of precipitation regions of Turkey with the spectral clustering technique. In: Proceedings of the National Geographical Congress with International Participation (CD-R), ISBN 978-975-6686-04-1, 7-10 September 2011: İstanbul. Türkeş, M., Akgündüz, A.S. ve Demirörs, Z. 2009. Palmer Kuraklık İndisi ne göre İç Anadolu Bölgesi nin Konya Bölümü ndeki kurak dönemler ve kuraklık şiddeti. Coğrafi Bilimler Dergisi 7: 129-144. Türkeş, M., Kurnaz, M. L., Öztürk, T. and Altınsoy, H. 2011. Climate changes versus security and peace in the Mediterranean macro climate region: are they correlated?in: Proceedings of International Human Security Conference on Human Security: New Challenges, New Perspectives,p.625-639, CPRS Turkey,27-28 October 2011: İstanbul. Yozgatlıgil, C., Asar, Ö., Kartal, E., Batmaz, İ., Türkeş, M. and Tatlı, H.. 2010. Forecasting the Extreme Precipitation in Turkiye. In: 10th Symposium on Stochastic Hydraulics Fifth International Conference on Water Resources and Environment Research, 5-7 July 2010: Quebec. İnternet Kaynakları http://www.cpc.ncep.noaa.gov/products/cfsv2/cfsv2seasonal.shtml; erişim: 2 Mart 2014. http://www.mgm.gov.tr/tahmin/gunluk-tahmin.aspx#sfu; erişim: 3 Mart 2014. 11

http://www.esrl.noaa.gov/psd/data/gridded/data.ncep.reanalysis.derived.html; erişim: 2 Mart 2014. http://wxmaps.org/pix/prec4.html; erişim: 3 Mart 2014. 12