Orta Asya Güç Mücadelesi İçinde Bağımsızlığından Günümüze Özbekistan Haktan BİRSEL* SSCB nin dağılmasına kadar kapalı bir kutu olan ve komünist rejim baskısında yaşayan Orta Asya halkları için dağılma, Tacikistan Devlet Başkanı nın Bağımsızlık sanki gökten tepemize bir meteor gibi düştü ifadesi ile beklenmedik bir zamanda ve tam anlamı ile hazırlıksız olarak gerçekleşmiştir. SSCB sonrasında Orta Asya Türk Devletleri bağımsızlıklarına, ekonomik ve mali zayıflık, alt yapı ve teknolojik bilgi eksikliği, siyasi ve kültürel karmaşa ve iç/dış güvenlik zafiyetleri ile kavuşmuşlardır. 1 SSCB döneminin ideolojik bileşenleri kapsamında siyasi, askeri ve ekonomik doktrinleri incelendiğinde, bağımsızlıklarına kavuşan Türk Cumhuriyetleri nin yeni siyasi hayatlarına aslında batağa saplanmış olarak başladıkları net olarak ortaya çıkmaktadır. Sovyet yönetimi kuruluşundan itibaren Türkistan coğrafyasında yaşayan büyük Türk ulusunun daha kendilerine tehdit oluşturmaması için bir dizi tedbir almıştır. Bu tedbirlerin de esas maksadı, Türk topluluklarının birleşmemesi ve etkili bir güç haline gelmemelerinin sağlanması olmuştur. 2 Özellikle İlminski nin Türk toplumunu farklı kültürel yapılarda ve birbirleri ile anlaşamayacakları bir dil yapısı ile bölme projesi başarıyla uygulanmış ve sonuçta birbirleri ile benzeşmeyen ve hatta dönem dönem birbirlerine düşman olan Kazak, Özbek, Kırgız gibi Sovyet uydusu farklı topluluklar yaratılmıştır. 3 Böylece, birbirleri ile benzerlikleri azaltılan Türklerden, kendilerine gösterilen yaşam alanlarında Sovyet ekonomisine muhtaç, bağımlı bir ekosistem içinde yaşayan ancak Rus, Doğu Alman ve Ukraynalı askerlerin görevlendirildiği güvenlik sistemine dahil edilmeyen sonuçta sadece Komünist sisteme hizmet edecek, kendi kendisine yeterlilikten uzak ve kendi güvenliğini sağlayamayan Türk toplulukları oluşturulmuştur. 4 Bu çerçevede Türk toplulukları içinde Sovyet ideolojik yapılanmasından en çok etkilenen fakat buna rağmen öz benliğini en fazla koruyan ve yaşatmaya çalışan grup Özbekler olmuştur. Bu çabalar, bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Özbekistan a büyük fayda olarak geri dönmüştür. * Orta Asya Araştırmaları Uzmanı, haktanbirsel@mynet.com 1 S. Frederie Star, Avrasya da İttifakın Sağlanması, Avrasya Dosyası, Kış 1996,Cilt. 3, s. 136. 2 Bilgehan Atsız Gökdağ, Türk Dünyasında İletişim Dili Meselesi, Yeni Türkiye Dergisi, Haziran 1997, Sayı. 15, s. 217. 3 Necip Hablemitoğlu, Gaspıralı İsmail Bey: Dilde, Birlik ve Türklük Bilinci, Küreselleşen Dünya ve Türk Kimliği, Der. Mehmet Aça, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, 2004, s. 22. 4 B. Zakir Avşar, Ferruh Solak, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri, Vadi Yayınları, İstanbul, 1998, s.39. [26] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35
Orta Asya Güç Mücadelesi İçinde Bağımsızlığından Günümüze Özbekistan Özbekistan Jeopolitiğinin Özellikleri Orta Asya da bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetleri içinde Özbekistan, diğerlerine nazaran daha kısa bir süre içinde siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan modern dünyaya uyum sağlamıştır. Milli güç unsurlarının dengeli bir şekilde yükselmesiyle Orta Asya liderliğine oynayan ve uluslararası alanda yükselen yıldız tanımlamasını hak eden bir ülke haline gelmiştir. Bu nedenle, Orta Asya da Sovyet baskısının kalkması sonrasındaki gelişmeler çerçevesinde Özbekistan ın mücadelesinin incelenmesi, bu güç mücadelesinin günümüze kadar hangi aşamalardan geçtiğinin daha iyi anlaşılabilmesi açısından önem taşımaktadır. Özbekistan, sahip olduğu üç önemli özellik sayesinde Orta Asya da Sovyet etkinliğinin yok olması ile meydana gelen depremden diğerlerinden çok daha az etkilenmiştir. Bunlardan birincisi nüfus özelliğidir. Özbekistan Orta Asya devletleri içinde en kalabalık ve homojen nüfus yapısına sahip devlettir. 2004 verilerine göre Özbekistan ın nüfusu 26.500.000 civarında olup ülkenin nüfus yoğunluğu kilometre kare başına 50.4 kişidir. 5 Bunun yanı sıra, toplam nüfusun demografik içeriği incelendiğinde, nüfusun yüzde 80 i Özbektir. Geriye kalan yüzde 20 lik pay, Rus, Kazak ve Tatar grupları arasında paylaşılmaktadır. 6 Ayrıca, Kırgızistan ın nüfusunun yüzde 15 inin, Tacikistan nüfusunun da yüzde 25 inin Özbek olması, Afganistan ın kuzeyinde merkezileşmiş ve yerle- 5 Işıl Özerol, Özbekistan Ülke Bilgileri, www.tika.gov.tr/ülkeler. 6 Fuat Uçar, Türk Dünyası, IQ Yayınları, İstanbul 2009, s. 100. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [27]
Haktan Birsel şik özellikte 1.500.000 Özbek olması, Özbek homojen nüfusunun Orta Asya nın yüzde 46-50 sini oluşturan etkileyici gücünü ortaya koymaktadır. 7 Dolayısıyla, diğer Türk Cumhuriyetlerinden 5-6 kat daha büyük nüfusa sahip olan Özbekler, homojenliğin de sağladığı avantaj ile ulusal bütünlüğün teşkilinde diğerlerini çok geride bırakmıştır. SSCB nin dağılması yarım yüzyıldan fazla bir süre kapalı bir kutu olan Orta Asya halkları için tam bir sürpriz olmuştur. İkinci özellik coğrafi konumunda yer almaktadır. Bu kapsamda Orta Asya nın merkezini teşkil eden Özbekistan coğrafyası, Kazakistan a, Kırgızistan a, Tacikistan a, Türkmenistan a ve 60 km lik sınır uzunluğuyla Afganistan a komşudur. Bu coğrafi koşulun Orta Asyalı her devlet ile sınır ticareti imkânı sunması, ekonomik bir avantaj gibi gözükse de Orta Asya daki terör örgütlerinin ve güç mücadelesinin aktivitelerinin yüksek olması nedeniyle olumsuz etkileri çok fazladır. Ayrıca, tarihi Maveraünnehir bölgesinin, Orta Asya nın en büyük ve önemli tatlı suları olan Amuderya ve Siriderya nehirleri ile dünyanın en büyük gölü ve aynı zamanda en büyük çevre kirliliğini içinde barındıran Aral Gölü de bu coğrafya içinde yer almaktadır. 8 Bunun yanı sıra ülkenin doğu sınır çizgisi, Kırgızistan ve Tacikistan ile birbirine girmiş bir görünüm sergilemektedir. Bu sınır karmaşası içinde yer alan yoğunluğuyla, terör örgütlerine barınma ve lojistik imkânlar tanımasıyla ve Orta Asya için belirgin bir tehdit oluşturmasıyla ünlü Fergana Vadisi nin de büyük bir bölümü Özbekistan sınırları içinde kalmaktadır. 9 Bunun yanı sıra Arap-İslam sentezine karşı, Türk-İslam sentezinin en güçlü merkezi olarak Semerkant, Buhara ve Hokant tarihi şehirleri de Türk İslam anlayışının yükseldiği ve merkezileştiği tarihi sosyolojik alanlar olarak ön plana çıkmaktadır. Üçüncü özellik, Özbek ekonomik yapısında yer almaktadır. Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan gibi Hazar enerji havzasına sınırı olmamasına rağmen dünyanın en büyük onuncu doğalgaz rezervlerine sahiptir. Bu kritik öneme sahip yer altı zenginliğinin yanı sıra, dünyanın en büyük yedi altın üreticisi arasında yer alması ve dünyanın toplam pamuk ihtiyacının yüzde 20 sini karşılayarak en büyük pamuk üretimini gerçekleştirmesi, Özbekistan a ekonomik yapısını güçlendirmesi kapsamında çok büyük bir avantaj sağlamaktadır. 10 Bu çerçevede yapılan ekonomik değerlendirmelerde, Sovyet sonrasında bütün Orta Asya cumhuriyetleri ciddi anlamda ekonomik olarak yoksulluk içindeyken, Özbekistan ın ekonomik sarsıntıyı çabuk atlattığı ve her yıl yüzde 4,5-5 lik bir ekonomik büyüme sağladığı, bu büyümenin de 30 yıl içinde Özbekistan ı Avrasya da en güçlü devlet haline getireceği ifade edilmektedir. 11 Orta Asya Güç Mücadelesinde Özbeklerin Rolü Ekonomik, nüfus ve coğrafi üstünlükleri göz önüne alındığında Özbekistan, 1990 7 Oliver Roy, Yeni Orta Asya Ya da Ulusların İmal Edilişi, Metis Yayınları, İstanbul, 2000, s. 240. 8 Yusuf Dönmez, Türk Dünyası Coğrafyasına Bir Bakış, Yeni Türkiye Dergisi, 1997, sayı. 15, s. 60. 9 Jamie Doran, Les Dynamique du Desordre Mondial Ces Charnier Afgans Si Distrects, www.lemondediplomatique,fr/septembre2002. 10 Nermin Güler, 11 Eylül Sonrası ABD ve Rusya Arasında Özbekistan, Avrasya Dosyası, 2001, Sayı.3, s. 189. 11 Alparslan Eroğlu, Özbekistan ın Bölgesel entegrasyon Teşebbüsleri, www.acedemical.org/makale/özbekistandis/htm. [28] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35
Orta Asya Güç Mücadelesi İçinde Bağımsızlığından Günümüze Özbekistan sonrasında başlayan çok yönlü asimetrik bir doğaya sahip güç mücadelesinde, Cengiz Han ın kıtasal hâkimiyet ideolojisinin mirasçısı olarak etkili ve güç dengelerini değiştirecek bir konumda olmuştur. 12 Avrasya güç mücadelesinin 20 yıllık süreci incelendiğinde bu mücadelenin birbiriyle etkileşim içinde iki safhası olduğu görülmektedir. Bunlardan ilki Hazar enerji kaynaklarına hâkimiyet, diğeri de Afganistan merkezli Taliban, El Kaide, Özbekistan İslami Hareketi ve Hizb-ud Tahrir gibi terör örgütleri ile mücadeledir. SSCB den kalan toprakların mirasçısı olarak Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ile kıtasal hâkimiyeti hedefleyen Rusya Federasyonu (RF), 1994 den itibaren güçlü Dışişleri Bakanı Primikof un düşünceleri çerçevesinde şekillenen Avrasyacı yaklaşımı benimsemiş ve Kafkaslar üzerinden Hazar enerji Havzası nı kontrol etmeye yönelmiştir. 13 Bu gelişmeler üzerine ABD, tek kutuplu yeni dünya düzeninin hâkim gücü olarak aynı coğrafyada etkin faaliyetlerini arttırmış ve enerji kaynaklarına hâkimiyet mücadelesi içine Özbekistan ı da alarak gelişmiştir. 14 1996 da Çin ve RF önderliğinde kurulan Shanghay Beşlisi nin BDT ile işbirliğini geliştirmeye başlaması ile Avrasya nın hâkim gücü RF ve Çin olurken bu oluşuma dâhil olmayan Özbekistan baskı altına alınmaya çalışılmıştır. 15 Bu kapsamda Özbek topraklarında Rus konuşlanması için üslenme izni verilmesi ve Özbekistan sınırlarının Rus 12 Vicken Cheterian, L etoile Montante Ouzbeke, www.lemondediplomatigue.fr/novembre2001. 13 Ümit Özdağ, SSCB den Rusya Federasyonu na, Avrasya Dosyası, 1996, Cilt. 3, s.. 172. 14 Devantra Kaushik, Orta Asya Cumhuriyetleri: On Yıllık Bağımsızlık Dönemi Bilançosu, Avrasya Dosyası, 2001, Sayı. 20, s. 18. 15 Ahmad Raşid, Orta Asya nın Dirilişi, İslam mı, Milliyetçilik mi, Cep Yayınları, İstanbul, 1996, s. 58. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [29]
Haktan Birsel askerleri tarafından korunması talepleri baskıcı bir ortamda Özbek lider Kerimov dan ısrarla istenmiştir. Bu baskılara boyun eğmek istemeyen Kerimov, değişik alternatifler aramaya başlamış ve istediği gibi uygun bir fırsatın Kafkaslarda ortaya çıktığını görmüştür. Bu dönemde Hazar enerji kaynaklarındaki Rus hâkimiyetinin azaltılması için ABD nin bazı girişimleri başlamıştır. BDT destekli RF nin Kafkas hâkimiyetine karşılık ABD tarafından ve desteği ile Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Moldova nın katılımı ile GUAM organizasyonu teşkil edilmiştir. 16 Bu organizasyon RF baskılarından bunalan Özbekistan için kurtuluş çaresi olarak görülmüş ve Özbekistan, kısa bir süre sonra bu organizasyona katılmış ve organizasyonun ismi GUUAM olmuştur. 17 Özbekistan aynı dönemde Orta Asya da Taliban destekli Özbekistan İslami Hareketi ne karşı büyük bir mücadeleye girişmiştir. Bu Sınırları içinde Maveraünnehir bölgesini, Fergana Vadisi ni ve Aral Gülü nü barındırması ve bütün Orta Asya devletleri ile fiziki irtibatı olması, Özbekistan coğrafyasını önemli bir konuma getirmektedir. nedenle de uluslararası ortamda Özbekistan radikal terör örgütlerine karşı duran Batı yanlısı bir kale olarak da isimlendirilmiştir. 18 Radikal terör örgütleri ile mücadele çerçevesinde 1999 da Özbek lider Kerimov suikast girişimine maruz kalmıştır. 19 Kısa bir süre sonra suikastın sorumluları Türkiye de yakalanmıştır. Özbekistan da idam cezasının uygulamada olması ve Türkiye nin de idam cezası uygulaması olan ülkelere suçlu teslim etmeyi engelleyen uluslararası anlaşmaları imzalaması nedeniyle suçlular, Özbekistan a iade edilmemiştir. Yapılan sorgulamada bu şahısların bağlı oldukları örgütlerin bir Türk siyasi partisinden destek gördüğü itirafları üzerine Özbekistan, Türkiye ile ekonomik, siyasi, askeri ve eğitim içerikli ilişkilerini uzun bir dönem dondurmuştur. 2001 de El Kaide terör örgütünün ABD de gerçekleştirdiği terör saldırısı, ABD ye Afganistan üzerinden Orta Asya ya giriş imkânı sunarken, Özbekistan da oluşan bu yeni konjonktürden RF baskılarından kurtulma şansı olarak faydalanma yolunu seçmiş ve Orta Asya da ABD ye, harekâtı için topraklarını ve hava sahasını açan ilk ülke olmuştur. 20 Bunun üzerine ABD uçakları Özbekistan ın Temriz ve Hanabad hava alanlarında konuşlanmaya başlamış ve 1000 ABD askeri Özbek topraklarına yerleşmiştir. Bu dönemden itibaren Özbekistan, RF ve ABD tarafından ortaya konulan Orta Asya güç mücadelesinin merkezi haline gelmiştir. 21 Bununla beraber her alanda bağımsız hareket etmek ve Orta Asya da lider olmak şeklinde karakterize edilebilecek olan Özbek stratejisi, 2002 yılından itibaren ABD yanlısı tavrını değiştirmeye başlamıştır. ABD destekli SOROS açık toplum örgütlerinin Özbe- 16 İnacio Ramonet, Labbyrent The caucasien, www.lemondediplomatique.fr/octobre2004. 17 Svante E. Cornel, Kafkaslar ve Orta Asya da Jeopolitik ve Stratejik Ortaklıklar, www.kafkas.org.tr/perspektif/htm. 18 Anie Jafalian, Russia The United States And Central Asia. The New Version Of The Great Game, French stategical Miltary Yearbook, 2002-2003, s. 59. 19 Pınar Akçalı, Orta Asya da İslami Uyanış, Radikal İslami Hareketler ve Bu Hareketlerin Bölge Politikalarına Etkileri, Der. Ertan Efegil, Orta Asya nın Sosyo-Kültürel Sorunları, Gündoğan Yayınları, İstanbul, 2003, s. 149. 20 İrfan Ülkü, Moskova yla İslam Arasında Orta Asya, Kum Saati Yayınları, İstanbul, 2002, s. 101. 21 Ahmad Raşid, Taliban İslamiyet, Petrol ve Orta Asya da Yeni Büyük Oyun, Everest Yayınları, İstanbul, 2001, s. 128. [30] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35
Orta Asya Güç Mücadelesi İçinde Bağımsızlığından Günümüze Özbekistan kistan daki insan hakları ihlallerini uluslararası topluma duyurması, bu değişimin ilk adımını oluşturmuştur. 22 Bu açıklamalar Özbekistan da tepkiyle karşılanmış ve Özbekistan ın Orta Asya da radikal terör örgütlere karşı verdiği mücadele Batı gözlüğü ile değerlendirilemez söylemi ile SOROS açık toplum örgütleri, kısa sürede sınır dışı edilmişlerdir. Özbekistan ın bu tavrı üzerine ABD, asker konuşlandırma karşılığında Özbekistan a her yıl yaptığı mali yardımı kesmiştir. Özbek lider Kerimov da ABD ile mevcut ilişkilerini askıya almış ve yüzünü bir anda RF na dönmüştür. RF ile doğalgaz anlaşmasını yenileyen ve ekonomik ilişkilerini canlandıran Özbekler, 2005 te GUUAM organizasyonundan ayrılmış, Avrasya İttifakını temsil eden Shanghay oluşumuna katılmış ve dönemsel adı Shanghay Forumu olan organizasyon Shanghay İşbirliği Örgütü olarak yeniden isimlendirilmiştir. Bu tarihten itibaren güç mücadelesinde ABD nin açık toplum örgütleri ile desteklediği Kadife Devrimler zinciri başlamıştır. Kırgızistan da meydana gelen ilk devrim ile Kırgız lider Akaev rejimi ortadan kalkarken kısa bir süre sonra benzer gelişmeler Özbekistan da yaşanmıştır. Fakat Kırgız yönetimi ile kıyaslanamayacak kadar güçlü olan Özbekistan, devrim girişimlerini etkisiz hale getirmiştir. 2006 dan itibaren ABD nin Afganistan harekâtı çıkmaza girme emareleri göstermeye başlamıştır. ABD tarafından Afganistan ın tamamında askeri harekatın sürdürülmesi ile başarı elde edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine harekatlar ülkenin güneyinde yoğunlaşmış ve kuzey Afganistan Özbekistan ile işbirliğini hiçbir zaman bırakmayan 22 Gökçen Ekici, Özbekistan-ABD İlişkilerinde SOROS Faktörü, Stratejik analiz, Ekim 2004, sayı.54, s. 79. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [31]
Haktan Birsel RF ve AB arasında başlayan güç mücadelesinin her safhasında Özbekistan, hesaba katılması gereken bir bölgesel güç olarak değerlendirilmiştir. Özbek asıllı lider Raşid Dostum un kontrolüne bırakılmıştır. Ortaya çıkan bu yeni gelişme de Afganistan ı kuzeyden kontrol altında tutan bir kale konumunda olması nedeniyle Özbekistan ı tekrar jeopolitik bir kıymet noktasına taşımıştır. Günümüzde oluşturulan bu statüko halen devam etmekte ve Özbekistan, bu statükonun koruyucusu ve hatta ABD nin Afganistan daki harekatının sigortası olarak vazgeçilmez ülke özelliğini sürdürmektedir. Sonuç Orta Asya nın bağımsızlığına kavuşmasından itibaren yirmi yıl geçmiştir. Bağımsızlıklarını elde eden devletlerin siyasi gelişmeleri ortaya konulduğunda gerçek anlamda bağımsızlığından ödün vermeyen ve kendi gücüne dayanarak gelişimini sürdürmeye çalışan tek ülke Özbekistan dır. Gerek büyük ve homojen nüfusun ve gerekse de sahip olduğu ekonomik gücün kendisine sağladığı avantajları coğrafi konumu ile birleştiren Özbekistan, özellikle güçlü lideri İslam Kerimov ile RF ve ABD arasındaki güç mücadelesinde kendisine önemli bir yer sağlamış ve bu mücadelenin çeşitli dönemlerinde meydana gelen kırılma noktalarını kendisi için avantajlı bir duruma dönüştürebilmiştir. Özellikle Orta Asya da Afganistan merkezli radikal terör örgütlerine karşı güçlü bir kale görünümüne sahip olan Özbekistan, ABD için gerçek anlamda vazgeçilmez bir ülke konumundadır. Çünkü son dönem gelişmeleri dikkate alındığında iki konuda gelecek öngörüsü yapılabilmektedir. Bunlardan ilki ABD nin Afganistan da yürüttüğü harekâtın orta vadede aynı şiddette devam edeceğidir. İkincisi ise ilkine bağlı olarak bu harekât devam ettiği sürece Kuzey Afganistan ı kontrol eder konumu ile Özbekistan her zaman önemli bir ülke olacaktır. Bu iki çıkarım da şu sonucu işaret etmektedir: RF ve ABD arasında süren üstü örtülü Orta Asya güç mücadelesi gelecek dönemlerde de sürecek ve Özbekistan bu güç mücadelesinin vazgeçilmez oyuncusu olacaktır. 21. YÜZ YIL [32] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35