ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ KUSURLARI. Prof.Dr. Ruhi YAVUZ



Benzer belgeler
Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

2014

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Bu Senin Beynin! Ders 2. Değerlendirme. Diğer şeyler. Bağlantıya geçme. Nasıl iyi yapılır. Arasınav (%30) Final (%35)

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUKLARDA YIKICI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI. Eğitim Koordinatörlüğü

Fizyoloji ve Davranış

Dr. Halise Kader ZENGİN

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

Tepki Örüntüleri Olarak Duygular Duyguların İletişimi Duyguların Hissedilmesi

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisinin Temelleri. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

HALK SAĞLIĞINDA KULLANILAN KAVRAMLAR. Prof.Dr. Ayfer TEZEL

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

KARŞIT OLMA KARŞI GELME BOZUKLUĞU

REHBERLİK VE İLETİŞİM 2

Santral (merkezi) sinir sistemi

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

Çocuklarda Dikkat Eksikliği

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

Demans ve Alzheimer Nedir?

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

Beynin Anatomik Açıdan İncelenmesi ve Beyin Sisteminin İşleyişi

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

O Dil; Çok geniş anlamıyla dil, düşünce, duygu ve güdüleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır.

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

REFLEKSİF HAREKETLER DÖNEMİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v

İstanbul Beyin Merkezleri. Beyin Merkezleri. ALZHEİMER HASTALIĞIN da ERKEN TEŞHİS İÇİN BEYİN CHECKUP LARI VE ÖNLEME İÇİN BEYİN REHABİLİTASYONU

ÖZEL ELLER E-BÜLTEN Nisan 2017

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin nöropsikolojik, biyolojik ve genetik kökenleri

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

Ders Kod Ders Ad T U L K AKTS DİL. HEM155 Psikoloji MAT171 Temel Matematik I TD101 Türk Dili I Seçmeli Ders Grup 1 6

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

AİLENİN ENGELLİ ÇOCUĞU

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Seks. Psikolojiye Giriş. 2 zekice soru. Arasınav. Bizi Güdüleyen Nedir? Seks Ders 14

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Beynin Temelleri BEYNİN TEMELLERİ 1: BEYNİN İÇİNDE NE VAR?

İnsan beyni, birbiri ile karmaşık ilişkiler içinde bulunan nöron hücreleri kitlesidir. Tüm aktivitelerimizi kontrol eder, yaradılışın en görkemli ve

Prof. Dr. Acar Baltas, Psikolog

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

Okul fobisi nasıl gelişir?

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

II. KADEME) Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI)

ŞİZOFRENLERİN BEYİN YAPISI VE ORKİDELER. Dr. Bülent Madi- Nöroloji Uzmanı

MOTOR ÖĞRENMENİN FİZYOLOJİK BOYUTLARI

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin çevresel kökenleri

SİNİR R S İSTEMİ EGZE Z RS R İZ

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

Transkript:

ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ KUSURLARI Prof.Dr. Ruhi YAVUZ Davranış denildiğinde, motor,kognitif(bilişsel),affektif basit ya da her türlü davranış anlaşılmaktadır. Davranışların kaynağı, kontrolu, idaresi insan beyni tarafından yapılmaktadır. Biyolojik olarak insan beyninin gelişmesi, her insanda kişiye özel bir genetik kapasite ile epigenetik bir program çerçevesinde embriyonal gelişmenin üçüncü haftasından itibaren başlar, doğumdan sonraki ilk yıllarda devam eder. Fötal dönemde bireyin gelişmesi kaudakranial yöndedir. Yani, doğumda orta beyin, spinal kord, pons,medulla, serebrumdan daha gelişmiş durumdadır. Serebellum ise en az gelişmiştir ve doğumdan bir yaşa kadar olan sürede hızlı bir gelişim gösterir. Beyindeki dokunma, görme, işitme ve motor bölgelerin gelişimi bir sıra izler. Bunlardan motor bölgenin gelişimi en erken başlar ve iki yaşa kadar hızlı şekilde sürer. Daha geç başlayan dokunma, görme ve işitme bölgelerinin gelişimi de iki yaşa kadar motor gelişime yetişir. Görmenin işitmeden önce başladığını; zeka, motor ve dokunma gelişiminin sefalo-kaudal bir yön izlediğidir. Beynin değişik bölgelerinde milyarlarla ifade edeceğimiz sayıda nöronların faaliyeti ile davranışlar gerçekleşmektedir. Bu nöronlar iletişimi aksiyon potansiyeli denilen elektriksel ve nörotransmitterlerle sağlarlar. Sinir sisteminin hiyerarşisi içerisinde bu iletişim sürekli olmaktadır. Nöronlar arasındaki ilişkiyi sinapslar sağlar. Presinaptik taraftaki aksiyon potansiyeli bu sinir uçlarından kimyasal mediyatörlari salıverirler. Bu salınan maddeler postsinaptik bölgedeki reseptörlerle etkileşerek bazı iyon kanallarını aktive eder ve postsinaptik zarda bir elektriksel potansiyel değişikliğine neden olur. Bugün yakla şık 100 kadar nöromediyatör bilinmektedir. Sinaptik fonksiyonu pre ve postsinaptik tarafta çeşitli ilaçlarla etkilemek mümkündür. Davranışın Biyolojik altyapısının gelişimi: Nöronların ve sinir sisteminin diğer yapılarının oluşumu intrauterin dönemde gerçekleşir, bu gelişme genetik gelişim etkenleri ile birliktedir.yeni doğanın çevreye fizik uyumunu sağlayacak düzeydedir(ağlama, gülme,acıya tepki gibi ilkel davranışlar paterni). İkinci aşama ilk yıllarda gerçekleşir. Bu dönemde yoğun si- 1

naps oluşumu vardır. Çevresel uyarılar bu sinapsların bazılarını korur ve geliştirilirken, kullanılmayan sinapslar yok olurlar.mesela, yeni doğan maymunlarda bir göz kapatıldığında, oksipital korteksin sitoarkitektürü normalden farklı bir yönde gelişir. Kapatılan göz daha sonra açılsa bile bu hayvanlar normal iki gözle görmeyi başaramazlar. Bebeklerde anne yoksunluğu sonucu ortaya çıkan fizik ve mental gelişme geriliği, sosyal uyum bozukluğu ve enfeksiyonlara yatkınlıkla belirli anaklitik sendrom görülmektedir. Gelişmenin son aşaması, ilk iki aşama son şeklini almış olan sinaptik bağlantıların modifiye edilerek kullanılmasıdır. Çevre etkenleri ve öğrenmenin sinaps yapısında meydana getirdiği kalıcı ve geçici biyokimyasal, elektriksel ve morfolojik değişiklikler bu sinaps üzerinden iletilen uyarıların potansiyalizasyonuna ya da inhibisyonuna yol açar. Görülüyor ki, insan davranışını belirleyen nöron ağlarının temel yapısı genetik ve gelişimle ilgili etkenler ile erken gelişme döneminde çevresel etkenlerce belirlenmekte;daha sonraki yaşamda çevresel etkenler ve öğrenme ise bu yapının potansiyel yeteneklerini modifiye ederek değişik davranış paternleri meydana getirebilmektedir. Beynin fonksiyonlarından, görme işitme ve özellikle konuşma nın korteksteki lokalizasyonu bilinmektedir. Konuşma fonksiyonundan sorumlu dominan hemisferdir, affektif içeriğinden de minör hemisfer sorumludur(matematik yetenekler dominant, müzik,resim gibi sanat yetenekler de minör hemisferin fonksiyonlarıdır). Sonuç olarak, basit ve karmaşık her türlü davranış beyindeki bir dizi biyolojik süreçlerle olmaktadır. Biyolojik gelişim ile birlikte bir bütün olarak,bilişsel (kognitif) gelişim kısaca, uyum sağlama adaptasyon- kavramı da önemlidir. İki süreç içerisinde gerçekleşir. Assimilasyon ve akomodasyon süreçleri diye iki aşamadır. Assimilasyon, öznel (subjektif) bir süreç olup, kişinin dış dünyayı kendi ön bilgilerine göre ayıklaması ve yeni deneyimleri kurulmuş olan zihinsel yapısı yardımıyla içeri alması şeklinde işler. Akomodasyon ise, önceki bilgilerin çevrenin gerçekçi isteklerine göre değiştirilmesi anlamındadır. Bunu da bilişsel yapısını uyarlayarak ya da düzenleyerek yapar. Bu düzenleme yetisi hem biyolojik hem de psikolojik olup, doğuştan gelir. Psikoseksüel gelişim de dönemler halinde kişilik ve davranışları belirlemektedir. Davranışların oluşumunda dil gelişimi de nörolojik ve bilişsel gelişimle yakından etkileşim içerisindedir. Toplum kuralları açısından ahlak gelişimi de, 2

bireyin içinde yaşadığı toplumun kültürel ve dini özelliklerine bağlı olarak ahlaki değerleri ve geliştirmesi gerekmektedir. Gelişim bir bütündür,biyolojik, nörolojik, psikososyal,psikoseksüel ve bilişsel gelişim birada ve birbirlerini yakından etkilemektedirler, birindeki aksaklık hem kendi içindeki gelişimi hem de diğerinin akışını süre ve şiddet yönünden etkiliyecektir. Çocuklarda Davranış Kusurları Dikkat eksikliği/hiperaktivite Bozukluğu Temel özelliği,kalıcı ve sürekli dikkatsizlik durumu ya da benzer geli şim düzeylerindeki kişilere göre daha sık ve şiddetli hiperaktivite-impulsivitenin olmasıdır. 7 yaşından önce görülmektedir. Motor davranışlarda bozukluklar:bu çocuklar aşırı hareketlidirler, özellikle okul döneminde başkalarını çok rahatsız ederler. Hareketleri amaca yönelik değildir.yerinde rahat duramazlar,kıpırdanma, uygunsuz biçimde ve yerlerde koşuşturma ya da tırmanma gibi sürekli hareket altında olabilirler. Bilişsel İşlevlerde Bozukluklar:En çok rastlanan belirtilerdendir. Dikkat süresi kısadır,yoğunlaşma yetisi düşüktür.bu nedenden zekâları normal olmasına karşın öğrenme güçlükleri ve okul başarısızlığı sıklıkla görülür.ayrıntılara karşı dikkat eksikliği gösterebilir ya da verilen ödevlerde hatalar yapabilirler. Çalışmalarını plansız,düzensiz ve karmakarışık bir biçimde sürdürürler. Başladıkları işleri tamamlamakta zorlanırlar. Bu kişiler tipik bir biçimde sürekli zihinsel çabayı gerektiren ödevlerden ve yoğun konsantrasyonu gerektiren aşırı rahatsız olurlar. Günlük etkinliklerde unutkandırlar(randevular) Kişilerarası İlişkilerde Bozukluklar : Kısa sürede ilişki kurar,fakat arkadaş olamazlar.sürekli arkadaşlarını taciz ederler. Ruhsal Bozukluklar : İmpulsivite ön plandadır,atakturlar,sabırsızdırlar, çabuk uyarılırlar,tehlikeyi kavrayamazlar. Kazalar için sıkı bir denetim gerekir. Çabuk heyecanlanırlar,küçük nedenlerle ağlamalar tutturmalar, aşırı neşe belirtileri gösterebilirler ama engellenmeye karşı dayanma güçleri zayıftır. Kliniklere başvuran bütün vakalar içinde, erkeklerde kızlara göre 6-10 defa fazla görülmektedir. Yakın akrabalarda görülme sıklığı 3

yüksektir. Bu ailelerde özgül gelişme bozuklukları, alkol bağımlılığı, davranış ve kişilik bozuklukları sık görülmektedir. Bebekliklerinde anne babalar tarafından huysuz,huzursuz,uykusuz, güç bir bebek olarak tanımlanırlar. Yürümeye başladıklarında çok yorucu bir çocuk olduğundan şikayet edilir. Bazı ailelerde okul öncesi bu hareketliliği zekâsına verilir. 10 yaşından sonra aşırı hareketliliği azalır, okul başarısızlığı devam eder, topluma karşı davranışları ortaya çıkar. Saldırganlık,çalmalar, kaçmalar sıklıkla görülür. Oluş nedenleri : Birçok etkenin rol oynadığı zannedilmektedir. Bilinen ya da bilinmeyen nedenlerle beyinde minimal bir zedelenmeden söz edilir. Bu yapısal etken ile çocuğun karşılaştığı ruhsal etkenlerin etkileşimi sonucu, hastalığın değişik belirtilerinin değişik oranda ve şiddette ortaya çıktığı düşünülmektedir. Davranım Bozukluğu Davranım bozukluğunun temel özellikleri, başkalarının temel haklarına saldırıldığı ya da yaşa uygun başlıca toplumsal değerlerin ya da kuralların hiçe sayıldığı, tekrarlayıcı bir biçimde ve sürekli olarak gö rülen bir davranış şeklidir. Davranım bozukluğu için tanı kriterleri: A.En azından bir tanı kriterinin son 6 aydır bulunması şartıyla aşağı- Tanı ölçütlerinden üçünün (ya da daha fazlasının) son 12 aydır bulunuyor olması ile kendini gösteren, başkalarının temel haklarına saldırıldığı ya da yaşa uygun başlıca toplumsal değerlerin ya da ku ralların hiçe sayıldığı, tekrarlayıcı bir biçimde ya da sürekli olarak görülen bir davranış şekli: İnsanlara ve hayvanlara karşı gösterilen saldırganlık 1- çoğu zaman başkalarına kabadayılık eder, gözdağı verir ya da korkutur. 2- çoğu zaman kavga-döğüş başlatır, 3- başkalarınıı ciddi bir biçimde fiziksel olarak yaralanmasına neden olacak bir silah kullanmıştır(ör. Sopa,taş,kırık şişe,bıçak, tabanca). 4- insanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranmıştır. 5- hayvanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranmıştır. 6- başkasının gözü önünde çalmıştır( ör. saldırıp soyma, çanta kapıp kaçma, göz korkutarak alma, silahlı soygun). 4

7- birisini cinsel etkinlikte bulunması için zorlamıştır. Eşyalara zarar verme 8- ciddi hasar vermek amacıyla isteyerek yangın çıkarmıştır. 9- isteyerek başkalarının malına mülküne zarar vermiştir. Dolandırıcılık ya da hırsızlık 10- bir başkasının evine, binasına ya da arabasına zorla girmiştir. 11- bir şey elde etmek, bir çıkar sağlamak ya da yükümlülüklerinden kaçınmak için çoğu zaman yalan söyler ( atlatır). 12- hiç kimse görmeden değerli şeyler çalmıştır (ör.hırsızlık, sahte karlık). Kuralları ciddi bir biçimde bozma (ihlal etme) 13-13 yaşından önce başlayarak, ailenin yasaklarına karşın çoğu zaman geceyi dışarıda geçirmektir. 14- anababasının ya da onların yerini tutan kişilerin evinde yaşar ken en az iki kez gece evden kaçmıştır. 15-13 yaşından önce başlayarak çoğu zaman okuldan kaçmıştır. B- Bu davranış bozukluğu toplumsal, okuldaki ya da mesleki fonksiyonlarda klinik açıdan önemli derecede bozulmaya neden olur. Alt tipleri Çocuklukta başlayan tip: 10 yaşından önce ortaya çıktığında en az bir tanı ölçütünün görülmesidir. Bunlar genelde erkektirler, sıklık la başkalarına karşı saldırgandırlar,arkadaşlık ilişkileri bozuktur Ergenlikte başlayan tip : 10 yaşından önce bir bozukluk gözlenmez Saldırgan davranışlar nisbeten azdır,arkadaş ilişkileri nisbeten iyi dir. Davranım bozukluğu olan kişiler, diğer insanların duygularını,arzu, istek ve beklentilerini umursamazlar ve empati yapamazlar. Özellikle belirsiz durumlarda, başkalarının niyetlerini düşmanca ve tehdit edici olarak algılıyabilirler, saldırgan tepkiler verirler ve bu tepkilerinde de haklı ve mantıklı olduklarına inanırlar. Bu kişiler oldukça katı, arsız olabilirler ve duruma uygun suçluluk ya da pişmanlık duyguları nı göstermeyebilirler. Bunlar sıklıkla arkadaşlarını ele verebilirler ve kendi suçları nedeni ile başkalarını suçlayabilirler. Güçlü görünmeye çalışsalar da kendilerine güvenleri genelde düşüktür. Düşük engellenme eşiği, irritabilite ve öfke atakları sergilerler.kaza oranları yüksektir. 5

Davranım bozukluğu, sıklıkla cinsel davranışın erken başlaması,alkol,sigara yasadışı maddelerin kullanımı ve riskli düşüncesiz davranışlarla da kendini gösterir. Davranım bozukluğunun prevelansı son yıllarda arttığı gözlemlenmekte, Kentlerde kırsal kesimden daha sık görülmektedir. KARŞIT OLMA- KARŞI GELME BOZUKLUĞU Bu bozukluğun temel özelliği, en az altı ay süreyle büyüklere yönelik tekrarlayıcı, olumsuz karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanca davranmalardır. Tanı ölçütleri (kriterler) A. En az 6 ay süren, aşağıdakilerden dördünün bulunduğu bir negativistlik, hostil ve karşı gelme davranış biçimi. 1- sık sık hiddetlenme (huysuzlaşma) 2- sık sık büyükleri ile tartışmaya girme 3- büyüklerinin isteklerine ya da kurallarına uymaya çoğu zaman etkin bir biçimde karşı gelir ya da bunları reddeder. 4- çoğu zaman, isteyerek, başkalarını kızdıran şeyler yapma. 5- kendi yaramazlıkları için çoğu zaman başkalarını suçlarlar 6- çoğu zaman alıngandırlar, çabuk darılır ya da başkalarınca kolay kızdırılırlar 7- çoğu zaman içerlemiş, kızgın ve güceniktirler 8- çoğu zaman kinci dir ve intikam almak isterler B. Bu davranış bozukluğu toplumsal, okuldaki ya da meslekteki Fonksiyonlarda klinik açıdan önemli derecede bozulmaya neden olur. Bu bozukluk okul öncesi erkek çocuklarda kendini huysuzluk (büyük tepki verme, yatıştırılmakta zorluk) ve aşırı motor hareketlilik ile ken dini gösterir. Okul yıllarında düşük benlik saygısı, değişken duygudurum, düşük engellenme eşiği, küfür etme, alkol-tütün ve yasadışı ilaçlarınerken kullanımı gözlenebilir. Sıklıkla anababa, öğretmen ve arka daş çatışmaları vardır. Karşıt Olma-Karşı gelme Bozukluğu genelde bakım verenlerin sık değiştiği, sert, tutarsız ya da ihmalin olduğu ailelerde daha sıktır. Genelde 8 yaşından önce ortaya çıkar ve ergenlik döneminden sonra göz lenmez. 6

7