* Anahtar Kelimeler: Skleroterapi, hidrosel, sodyum tetradecyl sulfate; Key Words:



Benzer belgeler
Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Yardımcı Üreme Tekniklerinde Sperm Elde Etme Yöntemleri. Prof. Dr. Bülent Alıcı İ.Ü. CTF Üroloji Anabilim Dalı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

her hakki saklidir onderyaman.com

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

DİRENÇLİ AAM CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ. Doç. Dr. Ali Ersin Zümrütbaş Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

Varikoselde en iyi tedavi hangisi? Prof.Dr.Önder YAMAN Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.B.D

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

PLEVRAL MALİGN MESOTELYOMA: HİSTOPATOLOJİK TİP VE GİRİŞİMSEL TANI YÖNTEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Olgu Sunuları. Prof.Dr.Yaşar Özgök GATA Üroloji AD: Öğ.. Üyesi ANKARA

Akut Skrotumun Ayırıcı Tanısında Radyolojik Görüntüleme

Laparoskopik RPLND. Monique Gueudet-Bornstein. Brass Band. New Orleans 1998.

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

26-29 Mayıs 2010 tarihinde Ankara da yapılan 17. Ulusal Cerrahi Kongresi nde Poster olarak sunulmuştur.

0,02 0,0199 0,018 0,016 0,014 0,012 0,01 0,0078 0,008 0,006 0,004 0,002

ÇOCUK BÖBREK TAŞLARINDA ESWL UYGULAMASİ

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Ameliyathane Ortamı Ekip Üyeleri ve Organizasyon. Prof Dr. Hasan Besim Genel Cerrahi AD

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır.

EVRE I SEMİNOM DIŞI TÜMÖRLERE YAKLAŞIM

OPU Komplikasyonlarına Yaklaşım. Doç. Dr. Gamze Sinem Çağlar Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast. ve Doğum AD.

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Limberg Flep Tekniği Uygulanan Pilonidal Sinüs Hastalığında Dren Kullanımının Etkinliği

AYAK TIRNAK BATMASININ SEGMENTER MATRÝKS

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

Metastatik böbrek tümörlerinde Nefrektomi ve metastazektomi. Prof.Dr.Faruk Özcan İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

İliotibial Bant Sendromu

Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Endovenöz Lazer ve Eşzamanlı Köpük Skleroterapisi: 5,5 Yıllık Deneyimimiz Saim Yılmaz, Kağan Çeken, Kamil Çıra, Emel Alimoğlu, Timur Sindel

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

Oral, İntravenöz ve İntranasal analjezi: ANALJEZİDE EN İYİ YOL? Uzm. Dr. İsmail TAYFUR

her hakki saklidir onderyaman.com

OLGULARLA PERİTONİTLER

GENEL İLKELER ( tarihinde kontrol edildi.)

HASTANELERDE AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI, TEMİNİ VE SATINALMA

Universitäts-Frauenklinik Essen. Koryon villus biyopsisi ve Amniyosentez

K 2 Vitamini, Osteoporozda Kemik Kırılmalarını Önler ve Lomber Kemik Mineral Yoğunluğunu Korur

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Mide Tümörleri Sempozyumu

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Transkript:

* Anahtar Kelimeler: Skleroterapi, hidrosel, sodyum tetradecyl sulfate; Key Words: Schlerotherapy, hydrocele, sodium tetradecyl sulphate; Alındığı Tarih: 07 Kasım 2003; Dr. Mehmet Kalkan, Dr. Hakkı Uzun, Doç. Dr. Ali Ulvi Önder, Dr. Cabir Alan, Prof. Dr. Armağan Öner, Prof. Dr. Vural Solok: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul; Yazışma adresi (Address): Dr. Mehmet Kalkan, İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, 34303, Cerrahpaşa, İstanbul. ASPİRASYON VE %3 SODYUM TETRADECYL SULFATE İLE SKLEROTERAPİNİN HİDROSEL TEDAVİSİNDEKİ ETKİNLİĞİ * Mehmet KALKAN, Hakkı UZUN, Ali Ulvi ÖNDER Cabir ALAN, Armağan ÖNER, Vural SOLOK Backround And Design.- We evaluated the success, complications and cost-effectiveness of aspiration and schlerotherapy in treatment of hydrocele. Between December 1998 and March 2001 we performed aspiration and schlerotherapy in 38 patients and 40 hydrocele cases. 16-18 canule was used for aspiration, then schlerosant agent (%3 sodium tetradecyl sulphate) mixed with saline and anesthesic drug was given through the same canule. Patients used prophilactic antibiotic after the procedure. We followed up the patients with physical examination 2, 6 months and yearly. Results.- Mean patient age was 45,7 (17-72) years, follow up period was 31,9 (12,3-46,7) months and the measured mean aspirated hydrocele volume was 192,5 cc (50-520). We repated the tratment for 15 of 21 cases which recurrence was seen. 26 of 40 (%65) hydrocele aspiration was successful. The success rates for the aspirated volume below and above 150 cc were found %67,8 and %25,9 respectively, and statistically significant (chi square -p=0,02). In 2 patients postprocedure inguinal pain was controlled with NSAID and

epydidymitis was diagnosed in 1 patient. In cytologic examination no malignant cells were present and positive cultures were noted in only 2 patients. Costs of hydrocelectomy, aspiraton -schlerotherapy and second procedure were 450 $, 80 $, and 30 $ respectively. The total cost in the schlerotherapy group: total cost of (first procedure + second procedure + failed cases (if surgery performed)) is (40 x 80 $) + (15 x 30 $) + (14 x 450 $) = 9950 $. This result which we found was 55,3 % of the total cost of 40 hydrocelectomies (40 x 450 $ = 18000 $). Conclusıon.- Aspiration and schlerotherapy is the first choice of treatment because of its success, easily performability, low morbidity and cost-effectiveness. Kalkan M, Uzun H, Önder A. U, Alan C, Öner A, Solok V. Success Of Aspıratıon And Schlerotherapy Wıth %3 Sodıum Tetradecyl Sulphate In Hydrocele Treatment. Cerrahpaşa J Med 2004; 35: Hidrosel tedavisinde sıklıkla uygulanan prosedür cerrahidir. ABD de sigorta aracılığı ile 1995 de 10132 hidroselektomi vakası tespit edilmiş 1. Her yaş grubunda cerrahi tedavinin uzun dönem sonuçları memnun edicidir. Fakat anestezi gereksinimi, postoperatif rahatsızlık ve normal aktiviteye dönüş zamanı hasta için önemlidir. Çok eski zamanlardan beri aspirasyon ve skleroterapi hidrosel tedavisinde uygulanan yöntem olup bu konuda çeşitli sonuçlar rapor edilmiştir. 2,3 Biz hidrosel tedavisinde aspirasyon ve %3 sodyum tetradecyl sulfate ile skleroterapinin etkinlik, güvenlik ve maliyetini araştırdık. YÖNTEM VE GEREÇLER Kliniğimizde Aralık 1998 - Mayıs 2001 tarihleri arasında ortalama yaşı 45,7 yıl (17-72) olan 38 erkek, 40 hidrosel (2 bilateral) olgusuna aspirasyon ve skleroterapi uyguladık. Olgulara işlem öncesi herhangi bir tedavi uygulanmamıştı. Olguların 3 ünde hernirafi, 2 sinde varikoselektomi, birer olguda da skrotal eksplorasyon, retroperiteonal fibrozis ve

travma anamnezi vardı. Geri kalan 32 olguda hidrosel idiopatik kabul edildi. Klinik değerlendirmede genitoüriner fizik muayene yapıldı. Hidrosel varlığı olguların tümünde skrotal ultrasonografi ve transluminasyon ile konfirme edildi. Aspirasyon sonrası hematosel, spermatosel (epididimal kist) olarak değerlendirilenler çalışma dışı tutuldu. Sklerozan ajan olarak %3 Sodyum Tetradecyl Sulfate (piyasa adı Trombovar), 2 cc lik ampüllerden 1 veya 2 ampul kullanıldı. 150 cc den fazla hidrosel sıvısı aspire edilen 22 vakada 2 ampul (4 cc), 150 cc den az sıvı aspire edilen 18 vakada 1 ampul (2 cc) sklerozan ajan kullanıldı. Sklerozan maddeyle aynı miktarda steril salin solusyonu ve 3/2 oranında %2 lik lidokain ilave edildi. Rekürrens görülen 21 (%52,5) olgunun 15 ine (%71,4) ilk uygulamadan ortalama 3,1 ay (1-5,8) sonra tekrar aspirasyon ve skleroterapi uygulandı. İkinci uygulamalarda yine aspire edilen sıvı miktarına bağlı olarak uygulanacak sklerozan madde miktarı belirlendi. Olgulara 48 saat sonra telefon ile ulaşıldı ve işleme bağlı oluşabilecek komplikasyonlar sorgulandı. Tüm olgular uygulama sonrası 2, 6 ve 12. aylarda fizik muayene ile değerlendirilmek üzere kontrole çağrıldı. Kontrole gelemeyen olgulara telefonla ulaşılarak skrotal patolojileri sorgulandı. Uygulamada, hasta muayene masasında sırtüstü pozisyonda yatırıldı. Bu hastaya ve uygulayan hekime işlem kolaylığı sağladı. Hidrosel olan tarafın skrotum cildi povidoneiodine ile temizlenerek steril delikli örtü yerleştirildi. 16 veya 18 gauge intravenöz kanül ile testisten uzak olacak şekilde ve yerçekimi dikkate alınarak skrotumun alt kısmından hidrosel kesesine girildi. Hidrosel sıvısı aspire edilerek sitolojik ve mikrobiyolojik inceleme için steril enjektörlere 10 cc lik örnekler alındı. İntravenöz kanül fikse edilmedi. İntravenöz kanülün tunika vaginalis yaprakları arasındaki konumunun bozulmamasına dikkat edildi. Tüm sıvı enjektörle aspire edilip toplam volüm kaydedildi. Sıvının tamamen bittiği görüldükten sonra sıvı volumüne göre hazırlanan solusyon (2 veya 4 cc %3 sodyum tetradecyl sulfate, salin solusyonu ve %2 lidokain) intravenöz kanülden verildi. İntravenöz kanül geri çekildi ve kanül yerinde olabilen minimal kanama steril tamponla kolaylıkla

kontrol edildi. Uygulama sırası ve sonrası hastanın ağrısı sorgulandı. Olgulara işlem sonrası 5 günlük oral antibiotik profilaksisi uygulandı. Başarı, palpasyonla skrotal sıvı olmayışı ve tam hasta memnuniyeti ile, başarısızlık ise palpasyonla skrotal sıvı birikiminin tespit edilmesi ile subjektif olarak değerlendirildi. Olguların yaşı, aspire edilen hidrosel volumü ve volumün 150 cc altı ve üstü oluşu parametrelerinin başarı oranına etkisi incelendi. Ayrıca aspirasyon ve skleroterapi ile hidroselektomi maliyetleri karşılaştırıldı. Sonuçların değerlendirilmesinde istatistiksel analiz olarak 1-tailed student t testi kullanıldı. BULGULAR 38 olgu, 40 hidrosele aspirasyon ve skleroterapi uygulandı ve ortalama 31,9 ay (12,3-46,7) takip edildi. İlk uygulamada hidrosel volümü ortalama 192,5 cc (50-520 cc) olarak hesaplandı. Tek uygulama ile 19 olguda (%47,5) başarı sağlandı ve bunların hidrosel volümü 155,8 cc (50-500 cc) olup yaş ortalaması 37,6 (17-68) idi. İlk uygulama sonuçları Tablo 1 de görülmektedir. Rekürrens görülen 21 (%52,5) vakanın 15 ine (%71,4) tekrar aspirasyon ve skleroterapi uygulandı (ortalama 1,4 uygulama). Bu olguların yaş ortalaması 53,1 yıl (17-72) olup hidrosel volümü ortalama 225,7 cc (50-520 cc) olarak ölçüldü. İkinci uygulama yapılan 15 olgunun hidrosel volümlerine baktığımızda başlangıç volüm ortalaması 240,6 cc (50-520) iken ikinci uygulamalarında volüm ortalamalarının 133,0 cc ye (30-250) düştüğü görüldü. İlk uygulamada başarılı olan olguların yaş ortalamaları 37,5 yıl iken başarısız olunan olgularda 53,1 yıldı ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,008). İlk uygulamada başarılı olan ve olmayan gruplar arasında volüm açısından istatiksel anlamlı fark bulunmadı (p=0,058). Fakat bu değer istatiksel anlamlılığa çok yakın tespit

edildi. Başarılı grupta ortalama volüm 155,8 cc iken, başarısız grupta 225,7 cc bulundu. İkinci uygulamada 15 olgudan başarılı olunan 7 sinde (%46,6). hidrosel volümü ortalama 100 cc (50-130 cc) olarak bulundu. İkinci uygulama sonuçları Tablo 2 de görülmektedir. Toplam 40 hidroselin 26 sında (%65) 1 veya 2 uygulama ile başarı sağlandı. 14 hidrosel olgusunda başarı sağlanamadı. Bunlardan 6 sı ilk uygulama sonrası ikinci uygulamayı kabul etmeyenler, 8 i ise ikinci uygulama sonucunda da başarısız olunan olgulardır. Uygulama sayısına ve hidrosel olgusuna göre sonuçlar Tablo 3 de görülmektedir. 55 uygulama sonunda başarısız olunan 29 işlemde (%52,7) hidrosel volümü ortalama 208,1 cc (30-520) iken başarılı olunan 26 işlemde (%47,3) hidrosel volümü ortalama 140,8 cc (50-500) dir. Total 55 uygulamada başarılı olan ve olmayan gruplar arasında volüm açısından fark istatiksel anlamlıdır (p=0.019). İlk uygulamada hidrosel volümünün 150 cc altı veya üstü oluşuna göre iki çalışma grubu oluşturulduğunda uygulanan skleroterapinin başarı oranları sırasıyla %88.9, %50 olup aralarındaki bu fark istatistiksel anlamlıdır (p=0.028 ki-kare). Toplam 55 uygulamadaki hidrosel volümünün 150 cc altı veya üstü oluşuna göre ayrılan grupların başarı oranları sırasıyla %67,8 ve %25,9 olup aralarında istatiksel anlamlı fark vardır (p=0.002, ki kare). Rekürrens görülen 21 olgunun 6 sı ikinci uygulamayı kabul etmediğinden hidroselektomi önerildi. Hidroselektomi uygulanan 2 olguda operasyon anında sklerozan maddenin görülür etkisine rastlanmadı. Tüm olgular işlemi iyi tolere etti. Olguların hiçbirisi işlem sonrası operasyonu ön planda tercih edeceğini ifade etmedi. 4 olguda inguinal bölgeye yayılan sıcaklık hissi ve bunların 2 sinde hafif ağrı oluştu. Tüm bu şikayetler NSAID tedavisi ile kolaylıkla kontrol altına alındı. İşlem sonrası önerilen antibiyotiği kullanmadığı tespit edilen 1 olgu ikinci gün testiste ağrı ile başvurdu ve epididimit tanısı konup antibioterapi uygulandı. Diğer olgularda ateş ve komplikasyon

görülmedi. Olguların hiçbirinde işlem sonrası hematosel, hematom oluşmadı. İlk uygulamada başarısız olunanların hiçbiri ağrı sebebiyle ikinci uygulamayı reddetmedi. Aspirasyon sıvılarının sitolojik incelemesinde malign hücre görülmedi. Mikrobiyolojik incelemede bir olguda siprofloksasine duyarlı alfa hemolitik streptokok, diğer bir olguda gentamisine duyarlı pseudomonas üredi. Fakültemiz Mayıs 2002 birim fiyatları dikkate alındığında hidroselektominin maliyeti 450 dolar ($) olarak hesaplandı (Hastane ücreti, anestezi ve cerrahi ücretleri sırasıyla 200 $, 75 $ ve 175 $ dır). Aspirasyon ve skleroterapide ise bu maliyet 80 $, ikinci uygulamanın işleme getirdiği ek maliyet 30 $ dır. Buna göre aspirasyon ve skleroterapi uygulaması tercih edilen olgularımızın toplam maliyeti: İlk uygulama toplam maliyeti + ikinci uygulama toplam maliyeti + başarısız olguların tümüne cerrahi uygulandığı kabul edildiğinde toplam maliyet ile hesaplandığında (40 x 80 $) + (15 x 30 $) + (14 x 450 $) = 9950 $ dır. Bu, 40 hidroselektomi maliyeti olan (40 x 450 $) 18000 $ ın %55,3 üdür. TARTIŞMA 1932 lerde hidroselektomi sonrası hastanede ortalama 1 hafta kalınır ve 6-12 hafta istirahat dönemi geçirilirdi. 4 1960 larda Lord kendi ismiyle anılan cerrahi yöntemini tanımladı. Lord a göre hidroselin radikal tedavisi kansız bir ameliyattı. 5 Birçok çalışma sonucunda hidroselin tunika vaginalisin visceral tabakasının sıvıyı absorbe edememesinden kaynaklandığı gösterilmiştir. 6,7 Bu yüzden yüzyıllardır sıvı artışını sınırlandırmak için çeşitli ajanlar injeksiyon yöntemiyle kullanılmıştır. 2 Buna rağmen şu ana kadar yaygın kabul gören bir ajan bulunmamaktadır. Skleroterapi sonrası patolojik incelemede inflamatuar cevaba bağlı gelişen bir fibrin birikimi görülmektedir. Teorik olarak kollajen üretimi tunika vaginalisin sekretuar kapasitesini bloke etmektedir.

Hidrosel tedavisinde aspirasyon ve sklerozan madde injeksiyonu son 60 yıldır kullanılmıştıır. Bu ana kadar quinine, sodium morrhuate, phenol, polidocanol, tetracycline ve sodium tetradecyl gibi ajanlar kullanmıştır. %2,5 lik tetrasiklin bir zamanlar plevral kavitenin sklerozu için popülerdi. Birçok ürologa göre iyi bir sklerozan ajan ağrısız, etkili, nontoksik olmalı ve sistemik yayılımı olmamalıdır. 4 Bu çalışmada venöz varikozitelerin skleroterapisindeki başarısından dolayı sodium tetradecyl sulfate seçildi. Aspirasyonda kelebek iğnenin kullanımı nadiren de olsa testise zarar verip hematosele yol açabilir. Çalışmamızda 16 veya 18 gauge intravenöz kanül kullanıldı ve böylelikle iğnenin çıkarılması ile geride sadece yumuşak bir kanül kaldığından testis korundu. Aspirasyon ve skleroterapi ile ilgili birbirinden farklı sonuçlar bildirilmiştir. En az 18 ay takibi olan bu çalışmaların başarı oranları %34 ile %100 arasında değişmektedir. (Tablo 4) 8-12 Bu çalışmalarda uygulama tekrarı en az 1-25 arasında değişmektedir. Çalışmamızda bu sayıyı 2 ile sınırlı tuttuk. Fracchia ve arkadaşlarının %3 Sodyum Tetradecyl Sulfate ı sklerozan ajan olarak kullandıkları çalışmalarında başarı % 61 olarak tespit edilmiş. 13 Bizim serimizde, fizik muayenede hidrosel ele gelmemesi başarı olarak tanımlandı ve %65 olarak bulundu. Yine aynı çalışmada hidrosel volümü 150 cc altında olanlarda başarı oranı %64, 150 cc üstünde ise %50 olarak bildirilmiş. Çalışmamızda ise bu oranlar sırasıyla % 67,8 ve 25,9 olarak tespit edildi. Aspire edilen hidrosel volümü 150 cc üstü olan olgularda başarı, her iki çalışmada da belirgin düşük olduğu gözlemlenmektedir. Fracchia ve arkadaşlarının çalışmasında yaş faktörü dikkate alınmamıştır. Serimizde ise ilk uygulamada başarılı olunan olguların yaş ortalaması rekürrens görülen olgulara göre daha düşük olduğu görüldü (sırasıyla 37,6 ve 53,1 yıl). İlk uygulamada başarısız olunan olguların ikinci uygulamada tespit edilen volüm azalması ve volümün başarı ile direkt ilişkisinin istatiksel olarak gösterilmesi ikinci uygulamadan kaçınılmaması gerektiğini düşündürmektedir. Toplam başarının ikinci uygulama ile birlikte artması bu düşünceyi desteklemektedir.

Klinik randomize bir çalışmada aspirasyon, aspirasyon + skleroterapi ve aspirasyon + cerrahi arasında karşılaştırma yapılmış. 6 aylık takip sonucunda aspirasyon + skleroterapinin aspirasyon + cerrahi tedavi ile sonuçları eşit bulunmuş.(%89-100) 14 Ancak 40 olgunun 11 inde 3 kez injeksiyon yapılmış. En fazla kullanılmış sklerozan ajanlardan biri olan tetrasiklin ile yapılan çalışmalarda en önemli sorun olarak skrotum ve alt batında ağrı bildirilmiştir. Beraberinde hematom ve epididimite de rastlanılmış. 15-19 Çalışmamızda bu tür komplikasyonları önlemek için sklerozan ajana %2 lik lidokain ilave ettik ve tüm olgulara işlem sonrası oral antibioterapi uyguladık. Bu önlemlerimiz neticesinde sadece antibiyotiği kullanmayan bir olguda epididimit gelişti ve yalnızca 4 olguda NSAID ile kolaylıkla kontrol ettiğimiz inguinal bölgeye yayılan sıcaklık hissi ve bunların 2 sinde hafif ağrı oluştu. Hiçbir olguda büyük bir komplikasyona rastlamadık. Bu sonuçlar sodyum tetradecyl sülfat ın güvenilir olduğunu göstermektedir. Çalışmamızda aspirasyon ve skleroterapi tedavisinin hidroselektomiye göre daha ekonomik olduğu tespit edildi. Tek uygulamada aspirasyon ve skleroterapinin maliyeti 80 $ iken hidroselektomi maliyeti 450 $ dır. Başarısız olgularda hidroselektomi yapıldığını kabul ettiğimizde bile aspirasyon ve skleroterapi uygulamamızın toplam maliyeti 9950 $ olarak hesaplanmaktadır. Bu maliyet hidroselektomi tercih edilseydi oluşacak toplam maliyetin %55,3 üdür. Bu ise tedavi seçiminde maliyet gözönüne alındığında aspirasyon ve skleroterapinin belirgin bir ekonomik avantaja sahip olduğunu göstermektedir. Çalışmamızda %3 lük sodyum tetradecyl sülfat ile aspirasyon ve skleroterapi etkin ve güvenli bir yöntem olarak bulunmuştur. İşlem sonrası komplikasyon oranlarının düşük olması, anestezi ve hospitalizasyon gerektirmemesi, olguların işlemi kolaylıkla tolere edebilmesi, maliyetinin anlamlı düşük olması cerrahi tedaviye üstünlükleridir. İlk uygulamada başarısız olunan olgularda ikinci uygulamadan kaçınılmamalıdır. Genç hastalarda ve özellikle 150 cc altındaki hidrosel volümlerinde başarı oranı

yükseltmektedir. Bu nedenle bu hasta grubunda tedavide ilk seçenek olabilir. ÖZET Hidrosel tedavisinde aspirasyon ve skleroterapinin etkinliğini, komplikasyonlarını ve maliyetini değerlendirdik. Aralık 1998-Mayıs 2001 tarihleri arasında 38 hastada, 40 hidrosel olgusuna aspirasyon ve skleroterapi uyguladık. 16-18 gauge IV kanül ile aspirasyon uygulandı ve aynı kanül yolu ile sklerozan ajan (%3 sodyum tetradecyl sulfate), izotonik ve anestezik madde ile karıştırılıp loja verildi. İşlem sonrası proflaktik antibiyotik kullanıldı. Hastalar 2, 6 ay ve yıllık kontrollerde fizik muayene ile takip edildi. Ortalama hasta yaşı 45,7 (17-72) yıl, izlem süresi 31,9 ay (12,3-46,7) ve hidrosel volümü 192,5 cc (50-520) idi. Rekürrens görülen 21 olgunun 15 ine ikinci uygulama yapıldı. 40 hidroselin 26 sında (%65) başarı sağlandı.toplam 55 uygulamada hidrosel volümünün 150 cc altı veya üstü oluşuna göre başarı oranları sırasıyla %67,8 ve %25,9 dur ve istatistiksel olarak anlamlıdır (ki kare-p=0,02). 2 hastada NSAID ile kontrol edilen inguinal ağrı, 1 hastada epididimit gelişti. Sıvıların sitolojik incelemesinde malign hücre görülmeyip, kültürde iki hastada üreme saptandı. Hidroselin cerrahi tedavisi 2002 birim fiyatlarıyla 450 $, aspirasyon ve skleroterapi 80 $ ve ikinci uygulamanın işleme getirdiği ek maliyet 30 $ dır. Buna göre aspirasyon ve skleroterapi uygulaması tercih edilen olgularımızın toplam maliyeti: ilk uygulama toplam maliyeti + ikinci uygulama toplam maliyeti + başarısız olguların tümüne cerrahi uygulandığı kabul edildiğinde toplam maliyet ile hesaplandığında (40 x 80 $) + (15 x 30 $) + (14 x 450 $) = 9950 $ dır. Bu, 40 hidroselektomi maliyeti olan (40 x 450 $) 18000 $ ın %55,3 üdür. Uygulama kolaylığı, tedavi etkinliği, düşük morbidite ve maliyeti nedeniyle aspirasyon ve skleroterapi hidrosel tedavisinde ilk tercih olmalıdır.

KAYNAKLAR 1. BMAD Data, Health Care Financing Administration, 1995. 2. Landes R, Leonhardt, KO: The history of hydrocele. Urol Surv 1967; 17: 135. 3. Epstein A, Novicki D: Management of hydroceles. AUA Update Series Vol VII lesson 19; 1988. 4. Kilbourne NJ, Murray, CJ et al: Researches in new solutions for injection treatment of hydrocele; results compared with operation. California West Med 1932; 37: 3. 5. Lord P.H,: A bloodless operation for he radical cure of idiopathic hydrocele. Brit J Surg 1964; 51: 914. 6. Huggins CB, Entz FH et al: Absorbtion from normal tunica vaginalis testis, hydrocele and spermatocele. JUrol 1931; 25: 447. 7. Rinker JR, Allen L et al: A lympathic defect in hydrocele. Amer Surg 1951; 17: 681. 8. Ewell GH, Marquart CR, Sargent JC et al: End results of the injection f hydrocele. J Urol 1940; 44: 741. 9. Robertson JP: The treatment of large hydroceles by injection of sodium morrhuate. Amer J Surg 1941; 53: 421. 10. Nash JR. Sclerotherapy for hydrocele and epididymal cysts: a 5 years study. Brit Med J 1984; 288: 1652. 11. Hu KN, Khan GS, Gounder M et al: Scleortherapy with tetracycline solution for hydrocele. Urology 1984; 24: 572. 12. Stattin P, Karlberg L, Damber JE et al: Long term outcome of patients treated for hydrocele with the sclerosant agent sodium tetradecy sulphate. Scan J Urol Nephrol 1996; 30: 109.

13. Fracchia JA, Armenakas NA, Kohan AD et al: Cost-effectivite hydrocele ablation. JUrol 1998; 159: 864-867. 14. Roosen JU, Larsen T, Iversen E et al. A comparison of aspiration, antazoline sclerotherapy and surgery in the treatment of hydrocele. Brit J Urol 1991; 68: 404. 15. Breda G, Giunta A, Gherardi L et al: Treatment of hydrocele: Randomized prosprective study of simple aspiration and sclerotherapy with tetracycline. Br J Urol 1992; 70: 76-77. 16. Sankari BR, Boullier JA, Garvin PJ et al: Schlerotherapy with tetracycline for hydroceles in renal transplant patients. J Urol 1992; 148: 1188-1189. 17. Rencken RK, Bornman N, Reif S et al: Schlerotherapy for hydroceles. J Urol 1990; 143: 940. 18. Badenoch DF, Fowler CG, Jenkins BJ et al: Aspiration and instillation of tetracycline in the treatment of testicular hydrocele. Br J Urol 1987; 59: 172. 19. Özkan S, Bircan K, Özen H: Treatment of testicular hydrocele with tetracycline schlerotherapy.int Urol Nephrol 1990;22:67.

Tablo 1: İlk uygulama sonrası sonuçlar Sonuç Başarı N (%) 19 (47,5) Volüm (cc) 155,8 (50-500) Başarısız N (%) 21 (52,5) Volüm (cc) 225,7 (50-520) Toplam N (%) 40 (100) Tablo 2: İkinci uygulama sonrası sonuçlar Sonuç Başarı N (%) 7 (46,6) Volüm (cc) 100 (50-130) Başarısız n (%) 8 (53,4) Volüm (cc) 161 (30-250) Toplam n (%) 15 (100)

Tablo 3: Uygulama sayısına ve hidrosel olgusuna göre sonuçlar Başarı n (%) Başarısız N (%) Toplam n(%) Uygulama İlk 19 21 40 ikinci 7 8 15 Toplam n (%) Uygulama sayısına göre 26 (47,3) 29 (52,7) 55 (100) Hidrosel olgusuna göre 26 (65) 14 (35) 40 (100)

Tablo 4: Farklı çalışmalarda kullanılan sklerozan ajanlar ve başarı oranları Yazar Hasta Sayısı Sklerozan ajan Uygulama sayısı Takip (ay) Başarı (%) Ewell ve ark. 165 Kinin 3 84 96 Robertson ve ark. 7 Moruat sodyum 1-5 24 100 Nash ve ark. 38 fenol 1-25 60 34 Hu ve ark. 24 Tetrasiklin 1-4 40 92 Stattin ve ark. 106 Tedradecyl 1-4 40 92 Fracchia ve ark. 47 Tedradecyl 1-2 40 61