Çiftlikten plaja Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği nin destekleri ile Colorado Üniversitesi Planlama ve Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Yardımcı Doçent Korkut Onaran ve beraberindeki Bodrum 2016 Yaz Okulu kapsamında ABD li öğrencilerin geliştirdikleri Bodrum Planlama Önerilerini içeren çiftlikten plaja adlı sunum BODTO toplantı salonunda Bodrum Mimarlar Odası Başkanı Cevat Kalfa, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu, Bodrum Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Gamze Esedoğlu, TURSAB Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel yanısıra mimarlar, mühendisler, turizmciler, çevreciler ve konuya ilgi duyan vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Bodrum da sürdürülebilir turizm planlamasına dair öneriler geliştirme çalışmalarına 1999 da başlayarak farklı öğrencilerle her yaz Bodrum ve yakın çevresini çalışma alanı olarak seçtiklerini belirten Korkut Onaran hazırladıkları projeyi öğrencileriyle birlikte Bodrum lulara şöyle anlattı: Bizim dersimizin amacı sürdürülebilir turizm planlaması, yerel ekonominin çeşitlendirilmesi, çevrenin korunması için program geliştirmek. Bu çerçevede Çiftlikten Plaja diye adlandırdığımız bir model geliştirdik. Belli turizm tipleri kıra yada kıyıya konmakta; ekoturizm dendiği zaman kır düşünülüyor, plaj dendiği zaman da kıyı. Biz bu iki turizm alanının birbirini desteklediğini destekleyebileceğini düşünüyoruz. Etkinlik planlaması ve pazarlama yöntemleriyle birlikte bu modeli Bodrum a nasıl getirebiliriz sorusu üzerine çalıştık. Turizm yaparken değerlerimizi unutmamamız gerekiyor. Bodrum da denizin berraklığı, kıyının doğal güzelliği, renkler bizi etkiledi. Gece hayatının yanında kültür sanat hayatı da var ve en önemlisi toplumsal hayatın sokakta ve diğer alanlarda çok
canlı ve çeşitli olması. Kıyıyla ilgili bazı tehlikelerin olduğunu da gördük. Plaj turizminin çok baskın ve mevsimsel olması gibi. Başka sektörlerden destek olmayınca büyük bir ekonomik problem başlayabiliyor. Gözlemlediğimiz bir diğer unsur ise aynılık. Kentte mimari de dahil her yer ve her şey aynılaşıyor. Ayrıca hızlı bir kentselleşme görüyoruz. Kırsal alanlardan göçlerin olduğu çok açık. Çiftlikten plaja modelinin bazı değerleri var onları misafir perverlik, sağlıklı yaşam, çeşitlilik başlığı altında topladık. Bu tür turizmde hasat önemli ama daha önemlisi hasattan elde edileni değerlendirmek ve bu sayede deneyim için ziyaretçi çekmek. Karşılıklı destek ortamını sağlayabilecek etkinlikleri öbekleştirmeyi doğru bulduk. Sağlıklı yaşamı öne çıkaran etkinliklerin amaca uygun olduğunu düşündüğümüzde de örneğin meze ve jazz festivali dedik. Hem müzik, hem çiftlik, hem de yemek kültürünü harmanladık. Renk şenliği etkinliğinde müzik, resim ve üründeki renkleri onurlandırmak. Ayrıca mevsimselliğin ötesine geçmek için yani kış turizmine yönelik sonbahar yürüyüş etkinliği düşündük. Bodrum ilçesi gibi geniş bir alanı anlamak için keşif çalışması yaptık.turizmle ilgili etkinliklerin mekansal dağılımını sıralarsak kıyıda 2. konut siteleri ve oteller bulunmakta hemen üstünde ana yolda ticaret yoğunlaşması bunun ardında bahçeler ve en yukarıda da orman. Bu coğrafi kullanım kesitini ilişkiledirme konusunu değerlendirdik. Önerdiğimiz modelin uygulanabilmesi için bir kuruluş olması gerekli biz buna Çiftlikten Plaja kuruluşu dedik. Bunu Bodrum da kim oluşturacak onu siz davetlilere soruyoruz. Kent konseyi olabilir, Belediyeler, kooperatifler yada STK lar olabilir. Fakat böyle bir kuruluş olmadıkça böyle bir model hayata geçemez. Buna mevcut kooperatifler, işyerleri, çiftlikler üye olabilir. İlk işlerden biri bilinçlendirmek, bilgilendirmek için üyelerin ürünlerinde etiketleme, üye işletmelere yönlendirme bayrakları kullanmak olabilir. İşletmenin önünde bayrak var ise Çiftlikten Plaja programına
katılmış olduğu işaret edilmiş olur. Bilgi bankosu ve kiosklarla bölge ziyaretçileri interaktif olarak bilgilendirilebilir. Tüketici destekli tarım anlayışı yerleştiğinde üye olduğunuz kurumdan size ürün yollanması üreticiye pazar garantisi size de sağlıklı ürün sağlar. YÜKSEK DUVARLAR ÖREREK TURİZM YAPAMAZSINIZ Kentsel gereksimler konusunda ise öncelikle yeni nazım planda yer verilen Eko- turizm alanlarından bahsedeceğiz.bunların içeriği sonrada bu lekeler içinde nasıl yapılaşırız, kıyı ile bahçeleri nasıl ilişkilendiririz ona bakacağız. Bugünkü plana baktığımızda eko turizm lekeleri sevindiriyor. Gönül isterki daha çok ve kıyılarda da kullanılsın. Mevcut nazım imar planında eko turizm lekelerine izin verilen kullanımlar oteller, pansiyonlar, günü birlik tesisler, konutlar, sağlık kuruluşları, spor tesisleri. Yapılaşma yoğunluğu olarak %10 emsal verilmiş. Minimum parsel 5 bin metrekare, en fazla yükseklik 6.5 metre, kurallar bunlar. Lekelerde ne eksik diye sormadan önce biz ne isteriz dedik sosyal hayatı barındıran yolların ve bahçelerin korunmasını sonra da kıyılara bağlanmasını düşündük. Bitez de bahçelerden çektiğimiz fotoğraflarda dikenli telli yüksek bahçe duvarlı evlerin olduğunu gördük. Buraya gelen turistte istenmiyoruz hissi oluşturuyor ve neden yürüyorum bu yolda istenmiyorsam neden geliyorum sorusu soruyor kendine. Bu yere gelmesi için cazibesinin olması gerekir çünkü. Yüksek duvarlar örerek turizm yapamazsınız. AİLE ÇİFTLİKLERİNE ÖNEM VERİLMELİ Bahçe oteli, bahçe dükkanı, bahçe restorantı yapılmalı. Küçük yapıları öngörerek emsal %10 olsun ama binaların taban alanlarını kısıtlayalım birden fazla binaya izin verelim. Dükkanınki başka evinki başka olsun. Gördüğümüz diğer bir unsur yöresel binaların hep yola yakın olmasının bahçelerin korunmasını sağladığı. Bahçenin ortasına bina yaptığınızda
bahçe elden gidiyor. Korumayı sağlamak için bir yapılaşma bölgesi tanımlamayı düşündük. Yoldan 18 metre ötesinde bina yapılmasın Ana binalar 18 metre içinde olsun ki hem yola yakın olsun hem de yolda bir yaşam başlasın. Yola yaklaşmak yolun kenarına duvar oluşturmak anlamına da gelmesin. Eski dokuda kimi bina hemen yola bitişik, kimi çekme yapmış. Bunu sağlayabilmek için parsel cephesinin sadece %30 nda sıfır çekme, öteki %30 nda 5m., kalanında 8m. gibi böylece küçük avlular da oluşsun. Bodrum Nazım Planında turizm alanında kirlilik yapılamaz diye hüküm var fakat nasıl olacak? Belli bir etkinlikle birlikte etkiler de başlıyor. Bunun önlemini baştan almak lazım. Suyun toprağın kirlenmesine yol açmamak gibi. Önerilerimizden birisi de aile çiftliği. Gezdiğimiz çiftliklerde kimyasal ilaç yerine ısırgan otu şerbeti kullanıldığını gördük. Bu bizi çok etkiledi. Nazım plandaki eko turizm lekeleri içinde bazı kuralların olması gerekli yani doğal gübre, doğal ilaçlama ve yerel tohum kullanılma zorunluluğu ve benzerlerini sağlayacak yaptırımlar olmalı. Bahçelerde bir turizm başlangıcı düşünüyorsak paylaşılan bahçe bölgesinde yollar mutlaka yavaş yollar olmalı, öncelik yayada olmalı. Sonuç olarak bir kaç adım var böylesi bir program için, biz dört adımda özetledik. Önce Çiftlikten Plaja kuruluşunu oluşturun. Sonra etkinlik planlamasına başlayın. Ürün Pazarlaması ile adımlar atın. Son olarak mekansal çözümlerin resmi planlara geçmesi ve uygulanmasında elinizden geleni yapın. Yeni belediye örgütlenmesi ve buna bağlı yeni planlamalara dair sizlerde bir karamsarlık olduğunu hissediyoruz. Bunun yanında belli fırsatlar da var ve bunları görmekte yarar var.tabii bizim tüm bu programı önermemiz kolay asıl sizin işiniz zor bunları hayata nasıl geçireceksiniz, bu da sizlerin isteğine ve gücünüze bağlı dedi.
Bodrumlu mimarlar ise, Abd li üniversitelilerin 1999 yılından buyana yaptıkları çalışmaların sunumunda birkaç soru yöneltmelerinin dışında sessiz kalarak fikir belirtmedikleri gözlendi Haber Aytül Derici Bardak
ABD NİN EN PRESTİJLİ TEKNOLOJİ ÖDÜLÜ ÇILGIN TÜRK'E Dizayn Vip adını Dünyaya duyuran Erbakan Malkoç, ABD nin en prestijli organizasyonu olan IMA IMPACT ( Internet Marketing Association) Teknoloji Zirve sinde Dünya da Otomobil Tasarımında Teknolojiyi En İyi Kullanan Firma Ödülünü almak üzere Las Vegas a davet edildi. Avrupalıların Çılgın Türk dediği Dizayn Vip Yönetim Kurulu
Başkanı Erbakan Malkoç ; geçtiğimiz yıl da Almanya da düzenlenen International Leaders Of Branding Intelligence Zirvesi nde Avrupa nın En İyi Otomobil Tasarımı ve Avrupa Kalite Ödülü ne layık görülmüştü. Otomobillerde kullandığı teknolojiyle kendisinden sıkça söz ettiren Malkoç; Türkiye yi uluslararası arenada en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyor ABD DE ÖLDÜRÜLEN DİREN BODRUM DA DEFNEDİLDİ Amerika da öldürülen 17 yaşındaki Türk öğrenci Diren Dede, Bodrum da gözyaşları içerisinde defnedildi. Amerika Birleşik Devletleri nin Montana Eyaleti ne, Big Sky High School öğrenci değişim proğramı nedeniyle 10 ay için ABD ye giden 11. sınıf öğrencisi Diren Dede yi, kaldığı evin sahibi 29 yaşındaki Markus Kaarma, tüfeğinden çıkan kurşunla öldürüldü. Dün İzmir e getirilen Diren in cenazesi, bugün Bodrum un Gündoğan mahallesindeki camide kılınan cenaze namazının ardından Gündoğan mezarlığına defnedildi. Gözyaşlarının sel olduğu cenazede annesinin ağıtları yürekleri dağladı. Anne Gülçin Dede, tabutun başından bir olsun ayrılmadı. İlk olarak evine getirilen Diren için dualar okundu. Almanya da yaşayan Dede nin Alman ve Türk arkadaşları da Bodrum a akın etti. Alman arkadaşları Diren i hiç unutmayacaklarını söyleyerek o bizim hep içimizde kalacak bizlere hep yardım edecek biliyoruz. Diren şimdi cennette bizi bekliyor dedi.
Üzerlerinde Diren in resmi basılı tişörtler giyen arkadaşları Diren in yaşadığı evin önüne Diren in resmi bulunan tabela astı. Tabutun üstündeki Alman ve Türk bayrağının yan yana olması dikkatlerden kaçmadı. Dede nin annesi Gülçin Dede ayakta durmakta zorlandı. Yakınlarının koluna girmesi ile zorlukla yürüyen anne Gülçin Dede, oğlunun arkadaşlarını görünce gözyaşlarını tutamadı. OĞLUM PİSKOPAT BİR ADAMIN KURŞUNUYLA ÖLDÜ Diren Dede nin babası Celal Dede, Amerika da bir çocuk vurulduğunu belirterek şöyle konuştu: Garajdan ne çalınabilir ne olabilir ki. Garajda hiç kimsenin altını olmaz, parası garajda olmaz. Bizimde garajımız var, komşularımızın da garajı var ben onun garajına girip bir şeyler alıyorum, geri bırakıyorum. Ama Amerika öyle bir ülke ki herkes evini silah deposu yapmış yani. Bu Amerika nın ayıbı. Diren, adamın piskopatlığı nedeniyle öldürüldü. Vuran adamın garajında daha önce bir şeyler çalınmış. Hırsızlık yapanlara karşı tepki göstermek istemiş. Vuran kişi arkadaşlarına benim evime girenlere tuzak hazırlayacağım ve onları yakalayacağım demiş. Garajımı açık bırakacağım yakaladığımda onları öldüreceğim demiş. Evine bir hırsız giren kişi evini korumaya alır garajını açık bırakmış. Benim çocuğumu köşeye sıkıştırıp 4 el ateş etmiş. Amerika da savcılık buna el koydu. Oradaki polisler oğlumu vuran şahsı suçlu gördüklerini söyledi. Biz davanın peşindeyiz dedi oradaki polisler. Bu bir kaza değil sonuna kadar gideceğiz işin diye konuştular. Diren Dede nin cenazesi için Almanya dan gelen Leo Ekblad isimli arkadaşı ise Diren için yazdığı mektubu okudu. Çok samimi olduklarını söyleyen Leo, Diren ile yaşadıklarını anlattı. Okunan mektubun ardından Diren, Gündoğan Mezarlığı nda defnedildi
MODACI KOCA ABD Lİ KARISINI ÇOCUĞUNUN GÖZÜ ÖNÜNDE ÖLDÜRDÜ Bodrum da yaşayan modacı koca 1 yaşındaki çocuğunun gözü önünde ABD li karısının öldürdü. Gümüşlük beldesi Özgüvendik sokaktaki, siteye yeni taşınan İhsan Bora Sengir gece tartıştığı ABD li eşi Esther Parker i 4 yerinden bıçaklayarak 1 yaşındaki çocuğunun gözü önünde öldüğü iddia edildi. Sabaha karşı eşi ile tartışan Sengir, eşi Parker ı tartışma sonucu bıçaklayarak öldürdü. 39 yaşındaki karısını 1 yaşındaki oğlunun gözü önünde öldüren Sengir, daha sonra kardeşlerine telefon açtı. Olay yerine gelen kardeşleri Paker in cansız bedenini yerde görünce şoka girdi. Olay yerine çağrılan Jandarma ekipleri cinayet işlediğini itiraf eden Sengir i gözaltına alarak karakola götürdü. Savcı ve olay yeri inceleme ekipleri evde geniş çaplı inceleme yaptı. Perker in cenazesi yapılan incelemelerin ardından Muğla Adli Tıp Kurumu na gönderildi. Modacı olduğu öğrenilen Sengir in ise ilk ifadesinde cinayeti itiraf ettiği öğrenildi. İfadenin ardından Bodrum Adliyesine
getirilen Sengir nöbetçi mahkemeye çıkarıldı.
BODTO, HİJYEN LERİ BAŞLADI
Bodrum Ticaret Odası BODTO, Yönetmenliği kapsamında, gıda hijyeni konusunda Muğla Üniversitesi ile işbirliği içerisinde verilen eğitim çalışmaları başladı. Muğla Üniversitesi tarafından, BODTO konferans salonu ve BODTO Sürekli Eğitim Merkezi n (eski adliye binası) 8 Şubat tarihinde başlayan eğitim çalışmalarının, 4 mart tarihine kadar devam edecek. LER İLGİ GÖRÜYOR BODTO Başkanı Mahmut Serdar Kocadon gıda hijyeni konusunda verilmeye başlayan eğitim çalışmalarının yasal zorunluluk kapsamında verildiğini ve işyerleri tarafından ilgi gördüğünü söyledi. Kocadon ilgili işyerinden gelen talepler doğrultusunda eğitim çalışmalarına Nisan ve Mayıs ayları içinde tekrar programlamayı düşünüyoruz. Amacımız turizme hizmet veren sektörlerde hijyen konusunda eğitimli işletmeci ve personel yetişmesine katkı sağlamak. Dedi. Sağlık, İçişleri, Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlıkları tarafından, 05 Temmuz 2013 tarih ve 28698 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Yönetmeliğe göre, gıda üretimi ve perakende işyerlerinde, çalıştırılan ilgili personelin gıda hijyeni ile ilgili konularda eğitim ve sertifika almaları zorunlu hale geldi. Bu yönetmelik kapsamında, Bakanlıklar veya mahalli idareler tarafından yürütülecek denetimler ile belgeli personel çalıştırılmadığı tespit edilen işletmelere 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kapsamında işlem yapılarak, 250-TL den 1.000-TL ye varan cezai işlem uygulanacağı belirtiliyor eğitimleri; Bodrum Ticaret Odası BODTO, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Bodrum Halk Eğitim ve ASO Müdürlüğü arasından yapılan protokol ve Bodrum Belediyesi KADEM desteği ile veriliyor. Ayrıca, 8 er saatlik eğitimler sonucunda katılımcılara Bakanlık tarafından onaylı kurs bitirme belgesi verilecek. eğitim programı şöyledir, Eğitim Adı Tarih Saat Eğitim Yeri 1. Kantin 08/02/2014 09:30-18:30 BODTO İşletmeciliği KONF.SALONU 2. Bar Görevlisi 08/02/2014 09:30-18:30 BODTO 3 Su ve Deniz Ürünleri Satış Elemanlığı 4. Pastacı 5. Şef 08/02/2014 09:30-18:30 BODTO EĞİİTM 12/02/2014 09:30-18:30 BODTO 12/02/2014 09:30-18:30 BODTO KONF.SALONU 6. Gıda Kontrol 13/02/2014 09:30-18:30 BODTO Elemanı 7. Hububat İşleme Elemanı 13/02/2014 09:30-18:30 BODTO 8. Zeytin İşleme 13/02/2014 09:30-18:30 BODTO Elemanı 9. Aşçı 10. Süt İşleme Elemanı 11. Meyve ve Sebze Satış Elemanlığı 12. Şarküteri, Bakkal ve Gıda Pazarları Satış Elemanlığı 13. Tarım Ürünleri Satış Elemanlığı 14. Su Temini 19/02/2014 09:30-18:30 BODTO KONF.SALONU 19/02/2014 09:30-18:30 BODTO 20/02/2014 09:30-18:30 BODTO 20/02/2014 09:30-18:30 BODTO KONF.SALONU 20/02/2014 09:30-18:30 BODTO 22/02/2014 09:30-18:30 BODTO 15. Otel-Motel ve 22/02/2014 09:30-18:30 BODTO KONF. Lokanta SALONU Yöneticileri 16. Çay Üretimi ve İşleme Elemanı 22/02/2014 09:30-18:30 BODTO 17. Et ve Et 26/02/2014 09:30-18:30 BODTO ürünleri İşletmeciliği 18. Servis Görevlisi 26/02/2014 09:30-18:30 BODTO KONF. SALONU 19. Sebze ve 26/02/2014 09:30-18:30 BODTO Meyve İşleme 20. Cilt Bakımı 04/03/2014 09:30-18:30 BODTO 21. Dövme ve Takı 04/03/2014 09:30-18:30 BODTO 22. Güzellik ve Saç Bakım Hizmetleri İşyeri Sahipleri 06/03/2014 09:30-18:30 BODTO KONF.SALONU 23. Kuaför 06/03/2014 09:30-18:30 BODTO KONF.SALONU 24. Makyaj 11/03/2014 09:30-18:30 BODTO 25. Vücut Bakımı 11/03/2014 09:30-18:30 BODTO 26. Kaplıca, Hamam ve Sauna Görevlisi 11/03/2014
Türkiye'nin en çok bağış yapan şirketleri ödüllerini aldı Türkiye nin son 10 yılda en çok bağış yapan ilk 3 şirketi, Koç Holding, Bilkent Holding ve Fiba Holding olarak sıralandı. İSTANBUL (AA) Türkiye nin son 10 yılda en çok bağış yapan ilk 3 şirketi, Koç Holding, Bilkent Holding ve Fiba Holding olarak sıralandı. Capital Dergisi nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin in desteğiyle gerçekleştirdiği, Türkiye nin en çok bağış yapan iş insanlarını ortaya koyan Gönlü Zenginler adlı araştırmasının ödülleri törenle sahiplerini buldu. Toplantıda paylaşılan
bilgilere göre, şirket CEO larına, son 10 yıldaki toplam bağış tutarının ve 2012 yılındaki toplam bağış tutarlarının sorulduğu anketle yapılan araştırma kapsamında, Türkiye nin en çok bağış yapan ilk 50 şirketi ortaya çıkarıldı. Son 10 yılda ve 2012 yılında en çok bağış yapan birinci şirket Koç Holding in Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel, şirketin kuruluş zamanında Vehbi Koç un hayır işlerini kurumsallaştırmak için yaptığı çalışmalardan bahsederek, Vehbi Koç vakfının kurulmasından sonra hayata geçen özel vakıflar Vehbi Koç u çok memnun etmişti. Bundan sonra kurulan bütün vakıflarla birlikte, Türkiye nin hayrına belki daha özel daha büyük projelere imza atmayı diliyorum dedi. Son 10 yılda en çok bağış yapan ikinci, 2012 yılında da en çok bağış yapan dördüncü şirket olan Bilkent Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğramacı da, bu ödülün kendileri için onur anlamına geldiğini belirterek, Ben ve çalışma arkadaşlarım bir tür emanetçiyiz. İhsan Doğramacı ve onun çalışma arkadaşları tarafından meydana getirilen tesislerin emanetçisiyiz. Elimizdeki gelir kaynakları ve eğitim tesislerinde hem İhsan Doğramacı nın başlattığı hayır işlerine devam edeceğiz hem de bir noktada bunları bizden sonraki nesillere en iyi şekilde devredeceğiz. Hayır işlerinin daha iyi anlaşılması ve yaygınlaşması için, bu etkinliğin fikrini aşılayan Hüsnü Özyeğine de ayrıca teşekkürler ifadelerini kullandı. Son 10 yılda en çok bağış yapan üçüncü, 2012 yılında da en çok bağış yapan ikinci şirket olan Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özyeğin ise, ödülün kendisi için çok önemli olduğunu dile getirerek, Türkiye deki bağış kültürünün yeri ve önemi hakkında değerlendirmelerde bulundu. İlk 10 giren diğer şirketler, Doğuş Holding, Opet, Anadolu Endüstri Holding, Boydak Holding, Doğan Holding, Ağaoğlu Şirketler Grubu, Acıbadem Sağlık Grubu, Altınbaş Holding olarak sıralanırken, Özel Ödül ün sahibi de Eczacıbaşı Holding oldu.