DEPRESYON. Belirtiler



Benzer belgeler
Depresyon Belirtileri

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ


ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Aşerme (Craving) Bağımlılıkta Kriz Durumları ve Aşermeyle (Craving) Mücadele Yrd. Doç. Dr. Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

MESLEKTE TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Erken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Depresyon TYRKISK. Depresjon/Depression

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Kayıp Travması. Sebepler, psikodinamikler ve travma terapisi. (c) Prof. Dr. Franz Ruppert

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ (SİGARA, ALKOL KULLANIMI VE KORUNMA YOLLARI) SELÇUK ÖZTÜRK PSİKOLOJİK DANIŞMAN ve REHBER ÖĞRETMEN

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Uykusuzluk Yakınması İle Gelen Hastaya Yaklaşım. Dr. Hakan KAYNAK

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

Melikgazi Rehberlik ve Araştırma Merkezi Filiz DOĞAN Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen

Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

İki kutuplu ruh hali rahatsızlığı nedir?

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

ANKET. Katılımcı ZORGVRAGER

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı

KURUMSAL ENERJİ YÜKSELTME SEMİNERLERİ ÇALIŞAN VERİMLİLİĞİ ARTTIRMA PROGRAMLARI

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

IV. DERECE HAVA TRAFĐK KONTROLÖR YARDIMCISI MEVKĐĐNĐN ĐLK TAYĐNĐ ĐÇĐN GEREKEN KĐŞĐSEL SAĞLIK BEYANNAMESĐ

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

OBEZİTE VE DEPRESYON. Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD.

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

Transkript:

DEPRESYON Toplumumuzda depresyon psikiyatrik hastalıklar arasında en sık görülenlerdendir. Bu sebeple halkımız arasında en çok bilinen, en çok ismi duyulan hastalıktır. Fakat ne yazık ki en sık yanlış kullanılan kavram da depresyondur. Hemen her türlü psikiyatrik hastalığa, psikiyatrik belirtiye depresyon adı konulmakta ve yaşam koşuşturması içindeki yaşanan normal sayılabilecek üzüntülerde bile depresyondayım şeklinde ifadeler kullanılmaktadır. Depresyon, kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir. Aşağıdaki dokuz belirtiden en az beşinin (ilk iki belirtiden en az biri bulunmak üzere), en az iki hafta süresince var olması durumuna "major (şiddetli) depresyon" denir. Belirtiler 1-Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygudurum hali (kendini mutsuz,ağlamaklı,kederli hissetme hali). 2-Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler,hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama,mecburen yapma hali, dünyayı verseler umurumda değil şeklinde bıkkınlık hisleri, bazı kişilerde cinsel isteksizlik ). 3-Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı (bir ay içinde vücut ağırlığının %5 'inden fazlasının artması ya da azalması ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.) 4-Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırı uyku hali. 5-Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik, hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı veya yatmayı yeğleme ya da sıkıntıdan yerinde duramama) 6-Hemen her gün halsizlik, yorgunluk hisleri, daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme. 7-Hemen her gün kendini değersiz hissetme, küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali. 8-Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara, okunan şeylere,izlenilen TV programlarına dikkatini verememe, söylenilenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması gibi) ya da kararsızlık hali.

9-Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar planları veya eylemlerinin varlığı. Depresyonu Anlamak Çoğu araştırmada % 8-20 oranında major depresyon düzeyinde depresif şikayete rastlanmıştır. Major depresyonun erkekler için hayat boyu görülme olasılığı % 2-12; kadınlar için % 5-26 arasında bulunmuştur. Kalıtımsal eğilimin olduğu major depresyon vakalarının 30 lu yaşlarda en yüksek düzeyde olduğu gözlenmiştir. Major depresyon ayrılmış ve boşanmış kişilerde en çok; bekar ya da evlilerde ise daha az gözlenmiştir. Eşini yeni kaybetmiş kişilerde de yüksek oranda major depresyona rastlanmıştır. Bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır. Yapılan bir çalışmada son beş yıl içinde en az altı ay süre ile işsiz kalan kişilerde 3 kat daha fazla major depresyona rastlanmıştır. Depresyonun oluşumunda etkili olan kişisel özellikler: -Öfke ve nefretin, çevresindeki kişilerin kaybına yol açacağı düşüncesiyle onlara yönlendirilemeyip, kendisine yönlendirilmesi (bu yapıdaki bir kişilik hayatın ilk 1-2 yıllık döneminde düzenli ve yeterli bir anne-çocuk ilişkisi yaşamamıştır.) - Kişinin kendisi, çevresi ve gelecekten beklentileri,idealleri ile kendi gerçek durumu o kadar farklı, gerçekdışı ve orantısızdır ki, bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide güçsüzlük ve yalnızlık düşünceleri ile depresyona yol açabilir. -Kişinin süper egosu (üst benlik) o kadar kuvvetli ve baskındır ki sürekli kişiyi kısıtlayıp, suçlar, zevk verici, rahatlatıcı etkinliklerden ala koyup, adeta işkence eder. -Kişinin çevresindekiler ondan o kadar çok şey beklemektedir ki,kişinin bu beklentileri karşılaması olanaksızdır. Bu da zayıflık ve çaresizlik düşüncelerinin gelişip, depresyona gidişe yol açabilir. -Kişinin küçüklüğünden itibaren sevip, saygı ve gurur duyacağı, ondan destek ve sıcaklık göreceği, benzemek istediği, imrendiği, idealize ettiği düzeyde bir kişi (baba, anne, öğretmen,akraba vs) yoktur. Bu da kişiliğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ve kendine güven kaybı ve depresyona yol açabilir. -Çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamayıp, yanlış ya da yetersiz başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir. Depresyondaki Hasta

Kişi ağlamaklı, neşesiz, sanki dünyayı sırtında taşıyor gibi bitkin, omuzları çökmüş bir görünümdedir. Kişilerin eğlenip güldüğü şeyler, onlarda ayni etkiyi oluşturmayabilir. Bazı durumlarda da kişiler bu durumda olduklarını kabul etmek istemezler ve bunu göstermezler. Bu durumda kişi vücutsal belirtiler (baş, karın, eklem vs. ağrıları, çarpıntı, nefes darlığı) ya da cinsel işlevlerde bozukluk belirtileri ile başvurabilir. Karşılaşılabilecek cinsel işlev bozuklukları arasında hem erkek hem de kadınlarda cinsel istekte azalma, ön sıralarda yer tutmaktadır. Kadınlarda depresyon sırasında adet dönemlerinde düzensizlikler, orgazm sorunları görülebilmektedir. Erkeklerde ise erektil disfonksiyon diye adlandırdığımız sertleşme bozukluğu görülebilmektedir. Klasik depresyondan farklı olan atipik depresyon dediğimiz durumlarda aşırı uyku, kilo alma, cinsel istekte artışlar ve tekrarlayıcı cinsel ilişki istekleri görülebilmektedir. İstek ve ilgilerde azalma ve kayıplar başlangıçta bir takım şeyleri mecburen ve daha uzun sürede, oflayıp, puflayarak yapmakla başlar. Hoşlanılarak yapılan etkinliklerde de azalma ve artık hiçbir şeyden zevk almama, hayattan soğuma ile sürer. Kişiler çocukları, eşlerine karşı hiçbir şey hissetmezler. Kendiliğinden yaptıkları doğal hareketleri azalır. Bakışları yere doğru yönelmiş olup, boyun ve gövdeleri öne eğik durur. Konuşmaları da hareketleri gibi azalmış olup, yavaş ve kısık sesle konuşabilirler. Sorulara yanıt vermek için gereken süre uzayabilir ve tek kelimeyle yanıt verebilirler. Zamanın çok yavaş geçtiği ya da durduğu şeklinde bir algı yaşanmaktadır. Unutkanlık, konuşma, TV den bir şeyler izleme, konuşulanları anlama gibi konsantrasyon gereken durumlarda dikkati yoğunlaştıramama "söylenenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması" durumu oluşmaktadır. Kararsızlık basit şeyler üzerinde bile seçim yapamama bulunmaktadır. Geçmişin acı hatıraları daha çok hatırlanıp, ısrarla bunların akla gelip, kendini suçlama, geleceğe yönelik umutsuzluk, hiçbir şeyin daha iyi olmayacağı, hastalığının artacağı, ekonomik düzeninin bozulacağı, "ne olacak bu memleketin hali" şeklinde verimsiz kötümser düşünceler gözlenir. Kişilerde olumsuz ya da gerçekdışı değerlendirmeler görülebilir. Bir şeylerden yoksunluk, eksiklik düşünceleri, kendini yeterli görmeme, gerçeküstü boyutta kendini suçlama, ümitsizlik, kötümserlik, kendine kimsenin yardım edemeyeceği düşünceleri, ölüm ve intihar düşüncelerinin yineleyerek akla gelmesi fazla miktarda görülmektedir. Tedavi olmayan ya da yetersiz tedavi alan hastaların % 15 e ulaşan bir kısmında intihar görülebilmektedir. Uyku bozukluğu gece çok fazla miktarda uyanma ve sabah normalden erken uyanıp, bir daha uyuyamama ile karakterizedir. Hangi olaylar sonrası depresyon görülebilmektedir?

Daha çok ilk depresyonun ortaya çıkmasında çevresel streslerin önemi vardır. Özellikle 11 yaş öncesi anne ya da baba kaybı olan kişilerde sonraki yıllarda depresyon daha sık görülmektedir. Sonraki yıllarda depresyon oluşturucu çevresel etkenler arasında en çok eş kaybı gelmektedir Depresyon nasıl seyreden bir rahatsızlıktır? Depresif bir hastalık atağı yaşayan kişilerin en az %50 si bu atağı tekrar yaşarlar. 2 ve üstündeki sıklıklarda yaşandığında, izleyen 3 yıl içinde tekrar rahatsızlanma riski %70 lere çıkmaktadır. 1 yılın sonunda major depresyon vakalarının % 40 ının iyileştiği, % 20 sinin çok hafif yakınmaları olup, depresyonlarının şiddetinin azaldığı, %40 vakada ise major depresyonun sürdüğü gözlenmiştir. Major depresyonda kalıtımın rolü: Genel nüfusla kıyaslandığında birinci derece yakınlarındaki risk 1.5-3 kat daha yüksek bulunmuştur. Gene yetişkin birinci derece yakınlarda alkol bağımlılığı riski yüksek bulunmuştur. Depresyonlu ailelerin çocuklarında, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna rastlanma riski de daha yüksektir Tedavisiz geçmez mi? Depresyon tedavi edilmediğinde ortalama 7-14 ay sürmektedir. Tekrar etmeme halinin yaşam boyu şansı % 25 ten azdır. Tedavi ile rahatsızlık 1-2 ay sürmektedir Tedavi nasıl olmaktadır? Tedavi ilaç tedavisi yanında dinamik psikoterapi (kişinin geçmiş yaşam öyküsünün alınıp, şimdiki sorunların kökenleri ve amaçlarını, kişinin zorluklar karşısındaki savunma mekanizmalarını ve depresif temel düşünce biçimlerinin saptanıp, düzeltilmesine çalışılması) ile mümkündür. Bu tedavinin haftada bir gün (40-50 dakikalık bir seans) şeklinde en az 10 seans olmak üzere uygulanması gerekmektedir Tedavi ne kadar sürdürülmelidir? Antidepresif tedavinin en az 6 ay sürdürülmesi uygundur. Erken kesildiğinde (daha iyi hissedilmesi, ekonomik nedenler, yan etkiler vs. nedeniyle) en riskli dönemin ilk 4-8 hafta olduğu ama sonrasında da erken kesim halinde riskin yüksek olduğu saptanmıştır. Depresyon neden önemlidir?

Major depresyon hastalarının % 15 kadarı intihar ederek hayatlarına son vermektedir. Hastanede yatan diabet, kanser, kalp hastalıkları, felç gibi rahatsızlıkları olan kişilerin % 25 inde major depresyon görülmektedir. Depresyon kişilerin mesleki başarısını düşürmekte ve iş kayıplarına; cinsel bozukluklara yol açarak evlilik sorunlarına; kişinin durumun etkisinden kurtulmak, kendini rahatlatmak için alkol ve uyuşturucu maddelere yönelmesi sonucu trafik kazaları, kavga ve suça yönelme görülebilmekte, ruh sağlıkları bozuk çocuklar ve sonuçta ruh sağlığı bozuk bir toplum olmamıza yol açmaktadır.