SANAY DEVR M N N ORTAYA ÇIKARDI I TOPLUMSAL SORUNLARIN EDEB YATTAK ZDÜ ÜMÜ: ÉMILE ZOLA NIN GERMINAL



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

TMMOB HARTA VE KADASTRO MÜHENDSLER ODASI BURSA UBES

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. Güz 2012 Fall 2012

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

Ki!i, Yer, ve "eylerin Hayat Hikayeleri

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Türkiye de Hanehalkı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 12 Summer 2010

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ğ ş ş ş

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 2 Sayı: 3 Haziran 2011

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

Giri. Yabancı, bugün gelen ve yarın giden deil; bugün gelen ve yarın kalandır. (Simmel)

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

2. Ara tırma Sahasının Konumu ve Co rafi Özellikleri

Döviz Kuru Hareketleri ve Enflasyon Dinamii: Türkiye Örnei

FRANSA DA OKULA GTME

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

BA ALANLARINDAK AZALMA NEDENLER VE BALICA BACILIK SORUNLARI: TEKRDA MERKEZ LÇE ÖRNE

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

SRKÜLER NO: POZ / 42 ST, YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1

IRROMETER NASIL ÇALIIR...

AYGAZ. irket Finansal Göstergeleri (mn TL)

! " #$!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER ( )

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

!" # $%!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

ICS TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001

MATBAACILIK OYUNCAĞI

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

Kısa Dönem Krizlerin Sosyoekonomik Etkileri: Türkiye, Endonezya ve Arjantin Deneyimleri

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj...

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(


RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION

T.C. EGE ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ Gazetecilik Anabilim Dalı

Anahtar Kelimeler: Afet Sosyolojisi, Deprem Olgusu, Van Depreminin Sonuçları, Depremzede Öretmenlerin Sorunları.

dükkan gezip farklı zeka oyunları arayan gönüllülerimizin oldu"unu biliyorum. #çim ı!ıldıyor

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

MAADAY-KARA DESTANI (Hazırlayan: Dr. Salahaddin Beki), Manas Yayıncılık, Elazı, 2007, 589 s.

Güzellerden Güzellemeler...

Yapımcı Enver Arçak Ankaralı Yahudilerin belgeselini çekti ve paylaştı. Arçak, "Hermana" isimli belgeselinin hikayesini de Odatv'ye anlattı...

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

3. YÜZEYSEL SULARDAN SU ALMA

EK-4 ÖZGEÇM!" Derece Alan Üniversite Yıl. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl

Türkiye'de Kriz Döneminde Kur-Faiz-Borsa likilerinin Dinamik Analizi Banka-Mali ve Ekonomik Yorumlar, Sayı: 11, ss: 47-56, 2002

SOSYAL DYALOG HAYATINDA STRES. hayatında stres ile ilgili Çerçeve anlaması

DERECELENDRLM DEM TEKN KULLANILARAK OTSTK BR ÇOCUUN BESLENME PROBLEMNN ÇÖZÜMLENMES: OLGU SUNUMU

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

Bu Rehbere elektronik ortamda internet sayfasından ula abilirsiniz.

YOKSULLUK VE GENÇ KUAKLARIN TOPLUMSAL HAREKETLLK ANSLARI: STANBUL VE GAZANTEP ÖRNEKLER

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu...

ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER. Uur Kaan DNÇSOY

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni,

Saygilarimizla... ILKYAR -- Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz...

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

ÇES LETM BLGLER KURUMUN ADI ADRES LETM BLGLER. Av. Sancar BAYAZIT GENEL SEKRETER YETKL K

OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

Danı man Ö retmen: Selvinaz GÖKALP 26/5/2011, ZM R

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

JEOTERMAL KAYNAA DAYALI ELEKTRK ÜRETMNE LKN YASAL DÜZENLEME VE DESTEKLER

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AYDIN KESEN. ZMR TCARET BORSASI-Gazi Bulvarı No: zmir, Tel: (0232) (5 Hat), Fax: (0232) ,

KTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES. Bülent AK Ba Hesap Uzmanı

! "!! # $ % &'( )#!* )%" +!! $ %! + ')!

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

FRANSA DA SOSYAL POLİTİKANIN GELİŞİMİNDE LOUIS RENÉ VILLERMÉ NİN ETKİSİ

Transkript:

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 33 Volume: 7 Issue: 33 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 SANAY DEVRM NN ORTAYA ÇIKARDII TOPLUMSAL SORUNLARIN EDEBYATTAK ZDÜÜMÜ: ÉMILE ZOLA NIN GERMINAL ÖRNE REFLECTIONS OF SOCIAL PROBLEMS BASED ON INDUSTRIAL REVOLUTION IN LITERATURE: GERMINAL BY ÉMILE ZOLA Bekir GÜZEL Öz Sanayi Devrimi üphesiz insanlık tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birisidir. Sanayileme ile birlikte insan gücüne dayalı üretimden makine gücüne dayalı üretime geçilmitir. Buna balı olarak ekonomik alanda emek ve sermaye diye ayrılan ve birbirleri ile var olma mücadelesi içine giren iki grup ortaya çıkmıtır. Toplumsal alanda ise tarıma dayalı bir toplum yapısından sanayiye dayalı bir toplum yapısına geçi yaanmıtır. Böylece insana ve insani deerlere verilen önem azalmaya balamıtır. Bunun sonucunda da pek çok toplumsal sorun ortaya çıkmıtır. Toplumsal alanda ortaya çıkan bu sorunlar da toplumlara kendisini anlatmayı temel görev edinmi olan edebiyatın ilgi alanına girmitir. Zira edebi eserler toplumların kolektif bilinçlerinin birer izdüümleridirler. Özellikle natüralist yazarlar bu dönemde yaanan toplumsal deiimi büyük bir özenle gözlemlemiler ve bu deiime eserlerinde yer vermilerdir. Fransız toplum yapısını en ince ayrıntısına kadar betimlemeye çalıan Émile Zola da bu yazarların en önemlilerinden birisidir. Bu çalımamızda Émile Zola tarafından kaleme alınan Germinal adlı romandaki Sanayi Devrimi sonrasında ortaya çıkan toplumsal sorunların izleri sürülecektir ve söz konusu sorunlar romandan örnekler verilerek balıklar halinde açıklanacaktır. Anahtar Kelimeler: Sanayi Devrimi, Émile Zola, Germinal, Toplumsal Sorun, Kolektif Bilinç. Abstract Industrial revolution is definitely one of the most significant milestones for the history of humanity. Production based on human power was replaced with machine power by industrialization. In accordance with this, two groups of people named as capital and labor struggling for survival emerged in the field economy. Similarly; in social life, society based on agriculture was replaced with industry. Thus, individuals and values of humanity have gained little importance. These problems in social life were reflected by literature which takes depicting societies to their own people as one of the fundamental duties. Accordingly, literary works are reflections of societies collective consciousness. This transition period was meticulously observed particularly by naturalist authors and reflected in their works. One of these prominent authors is Émile Zola who depicted French society in a very detailed way. In this study, social problems followed by industrial revolution are traced in Germinal by Émile Zola, and the problems are explained in titles with examples from the novel. Keywords: Industrial Revolution, Émile Zola, Germinal, Social Problems, Collective Consciousness. Okutman, Recep Tayyip Erdoan Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu.

1. Giri Bugüne kadar geçen her yüzyılda pek çok önemli olayların yaandıı bir gerçektir. Fakat 19. yüzyılda yaanan pek çok olay insanlıı hiç olmadıı kadar derinden etkilemitir. Özellikle 1789 yılında gerçekleen Fransız Devrimi ni takip eden süreçte yayılan özgürlük, eitlik, demokrasi, cumhuriyet ve insan hakları gibi pek çok düünce ve kavram ilerleyen yıllarda insanlıı derinden etkileyecek gelimelere yol açmıtır. Bu gelimelerin içerisinde üphesiz en önemlisi bugün de etkisi gösteren Sanayi Devrimi dir. Zira söz konusu bu devrim sadece iktisadi ve idari alanlarda deil sanatsal ve kültürel alanlarda da etkisini göstermi ve bata Avrupalı ülkeler olmak üzere tüm dünya ülkelerini ve toplumlarını derinden etkilemitir. Biz bu çalımamızda Sanayi Devrimi nin Fransız romanı üzerindeki izdüümünü Émile Zola nın Germinal adlı romandan yola çıkarak deerlendireceiz. 2. Sanayi Devrimi Genel anlamda Sanayi Devrimi insan ve hayvan gücüne dayanan üretimden makine gücüne dayanan üretime geçii ifade etmektedir. 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi nin gerçeklemesine olanak salayan pek çok gelime yaanmıtır. Örnein 16. yüzyılda gerçekletirilen kolonileme faaliyetleri ve Aydınlanma Çaı ile nihayetinde gelen Fransız Devrimi, Sanayi Devrimi nin gerçeklemesinde çok önemli rol oynamıtır. Zira bu dönemlerde bata ngiltere olmak üzere Almanya ve Fransa da her alanda bir dinamizm görülmektedir. Aslında gerçek anlamda bir Sanayi Devrimi sadece ngiltere de gerçeklemitir. Fransa, Almanya ve Belçika gibi Batılı ülkelerde ise bilinenin aksine bir sanayileme süreci yaanmıtır ve bu süreç hiçbir zaman ngiltere deki kadar hızlı ve etkili olmamıtır. Ancak her halükarda Dou dan gelen teknik Batı tarafından gelitirilerek yaygınlatırılmıtır. Bu sayede gelitirilen ve kullanımı yaygınlaan Buhar Makinesi ile kömür ocaklarındaki verim artmıtır. Bu durumda yaanan iktisadi ve idari gelimeleri hızlandırmıtır. Zira Avrupa Sanayi Devrimi nin öncesinde çounlukla tarımsal nüfusun youn olduu bir toplumsal yapıya sahiptir. Ancak yaanan bilimsel ve teknolojik gelimelere paralel olarak Fransız Devrimi nin sonrasında burjuvazinin güç kazanmasıyla bata ngiliz toplumu olmak üzere Alman ve Fransız toplumları bir deiim süreci yaamıtır. Yaanan gelimelere paralel olarak büyük ehirlerde yeni fabrikalar kurulmu ve yeni maden kuyuları açılmıtır. Böylece daha fazla para kazanma ve daha rahat bir hayat sürme amacıyla kırsal alanda yaayan nüfus kentsel bölgelere göç etmeye balamıtır. Bu durum da kentlerde bulunan nüfusun artmasına neden olmutur. Kentsel bölgelerdeki artan nüfus ehirlerin dı bölgelerinde banliyö (banlieu & couron) adı verilen yeni yerleim yerlerinin olumasına neden olmutur. Bu bölgelerde yaayan insanların da dünya görüünü ve yaam tarzlarını yansıtan bir kültür ortaya çıkmıtır. Böylece banliyölerde yaayan insanlar ile kent merkezinde yaayanlar arasında sosyokültürel farklar olumutur. Bu durum da sınıflar arasındaki eitsizliin gözle görülür bir ekilde artmasına ve yoksulluk, hızsızlık, gasp, cinayet ve fuhu gibi pek çok toplumsal sorunun olumasına yol açmıtır. Toplumsal alanda yaanan bu sorunlar öncelikle insana ait olan bir dünyadaki bilinmeyen gerçekleri açıa çıkarmayı hedefleyen edebiyatın da dikkatini çekmitir. 3. Zola Germinal Sanayi Devrimi neticesinde meydana gelen sosyo-ekonomik ve kültürel deiimlerin etkisi 19. Yüzyılda yazılan romanlara da büyük etki etmitir. Émile Zola tarafından 1885 yılında kaleme alınan Germinal adlı roman da toplumsal alanda yaanan bu deiimi yansıtan en önemli eserlerden birisidir. Fransa da gerçekleen sanayilemenin ardından meydana gelen kırsal göç (I exode rural) sonucunda insanların bata aile içi ilikileri olmak üzere sosyal çevreyle olan ilikileri de büyük deiime uramıtır. Bu deiim, 19. yüzyılda edebiyatında natüralizm anlayıının en önemli savunucularından birisi olan Émile Zola nın da dikkatinden kaçmamıtır. Yazar romanını bu deiimin yaandıı bir bölgeye gidip oradaki insanlar ile birlikte belirli bir süre geçirdikten sonra yazmıtır. Romanda Fransa nın kuzeyindeki bir maden ocaında sermaye sahipleri ile uzlamaya varamayan maden içilerinin hayatlarını anlatılmaktadır. Olaylar Montsou adı - 158 -

verilen yerleim yerinde geçmektedir. Roman Étienne adı verilen kahramanın Voreux maden iletmelerine gelmesiyle balamaktadır. gücünün çok olduu ve hiçbir sosyal politika önleminin alınmadıı bir dönemde sermaye sahiplerinin daha fazla para kazanma hırsı uruna, zor artlarda az bir ücrete kazanarak çalımak zorunda bırakılan maden içileri bu artlara daha fazla dayanamayıp isyan etmektedirler. Yaanan grevin ardından pek çok içi ve çocuk hayatını kaybetmitir. Buna ramen içiler yine aynı artlar altında çalımaya devam etmek zorunda bırakılmılardır. Yapmı oldukları greve ramen bu içiler hiçbir hak iddia edememiler ve ilerleyen bölümlerde ayrıntılarıyla deineceimiz pek çok toplumsal sorunla karı karıya kalmılardır. 3.1. Kentleme Kentleme pek çok ülkede farklı sosyo kültürel temellere dayanmaktadır; ancak ngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde kentleme genel olarak sanayileme ile paralel olarak gerçeklemitir. Kentleme, igücü fazlalıına dayalı olarak isizlik, yoksulluk, iddet ve suç gibi pek çok toplumsal sorunu da beraberinde getirmitir. Zira söz konusu bu toplumsal sorunların anlaılabilmesi kent olgusunun ve kentlemenin doru bir ekilde anlaılabilmesi ile doru orantılıdır. Kent, topluluk olarak yaayan insanların, ortak yaamlarından doan ve onların yaam biçimleri ile ekillenen mekânlardır. Ancak kentler mekân olmanın ötesinde, tarihi, sosyal, kültürel, siyasi özellikleri de bünyesinde barındırır. Çünkü o çok karmaık yapıya sahip olan insanın, kendisi gibi karmaık eseridir. (Kaya, 2007:2) Bu tanıma paralele olarak kentleme topluluk halinde yaayan bu insanların ve mekânlarının sayılarının hızlı bir ekilde artı göstermesi olarak ifade edilebilir. Kentleme büyük kitlelerin kısa süre içinde kırsaldan yapmı oldukları göç hareketi sonucunda ortaya çıkan bir olgudur. Bu yüzden salıklı ve düzenli istihdam politikalarının uygulanması da pek mümkün olmamaktadır. Zira ortaya çıkan toplumsal sorunların temelinde bu politikaların eksiklii yatmaktadır. Romanda yer alan içi aileleri ki Yüz Kırklar adlı içi mahallesinde yaamaktadırlar. Bu mahallede bulunan evler iverenler tarafından yaptırılmıtır ve içilere madende çalıtıkları süre boyunca belirli bir ücret karılıında kiralanmaktadır. Evler genellikle iki odalı ve bahçeli olacak ekilde ina edilmitir. Bir evde ortalama 8-10 kii yaadıı için aile bireylerine yönelik özel bir kullanım alanı bulunmamaktadır. Bu yüzden aile bireyleri cinsiyet ayrımı gözetilmeksin iç içe yaamak zorundadırlar. Genellikle bir oda yemek yemek için dier oda ise uyumak için kullanılır. Bu evler Germinal adlı romanda Zola tarafından aaıdaki ekilde betimlenmektedir. Buday ve pancar tarlalarıyla çevrili ki Yüz Kırklar adlı içi mahallesi, zifiri karanlık gecede uyuyordu. Yan yana sıralanmı küçük evlerden olumu, hastane ya da kıla yapılarını andıran, geometrik biçimli, birbirine kout üç geni caddeyle ayrılmı, eit büyüklükteki bahçelerle bölünmü, dört büyük blok karanlıkta öyle böyle seçiliyordu. Issız ovada, çitlerin yerinden kopmu tahtaları arasında dolaan rüzgârın iniltisinden baka ses duyulmuyordu. kinci blokun 16 numaralı dairesinde oturan Maheulerde, hiçbir ey kımıldamıyordu. Youn karanlık birinci kattaki tek odayı dört bir yandan kaplamı, yorgunluktan bitkin dümü, aızları açık ve üst üste uyudukları hissedilen insanları eziyordu sanki. (Zola, 2012:12) Zola tarafından yukarıda tanımı yapılan evlere benzer pek çok ev Avrupa genelinde sanayilemi olan hemen her ülkede mevcuttur. Bu aileler birbirleriyle iç içe geçmi bir ekilde yaamaktadırlar. Bireyler sadece aynı odayı deil aynı yatakları da paylamak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum yazar tarafından Maheu ailesi üzerinde okuyucuya sunulmaktadır. Soldaki yatakta çocukların en büyüü olan yirmi bir yaındaki Zacherie, on bir yaını süren kardei Jeanlin le birlikte yatıyor; sadaki yatakta biri altı, öbürü dört yaında iki yumurcak, Lénore ile Henri koyun koyuna uyuyor; Catherine se kız kardei Alzire le üçüncü yataı paylaıyordu. Alzire dokuz yaında olmasına karın öylesine çelimsizdi ki, börüne giren kamburu olmasa, Catherine zavallının varlıı duymayacaktı bile. Camlı kapı açıktı, buradan daracık bir sıçan yoluna benzeyen koridor ve ana babanın yattıı - 159 -

dördüncü yatak görülüyordu; yataın yanına da henüz üç ayını bile doldurmamı son konuu, Estelle in beiini yerletirmek zorunda kalmılardı. (Zola, 2012:13) Yukarıdaki alıntıda olduu gibi aile bireyleri aynı yatakları paylamak zorundadırlar. Hatta bazı yataklar gece baka bireyler gündüz baka bireyler tarafından kullanılmaktadır. Örnein büyükbaba Bonnemort gece vardiyasında çalıtıı için sabah çocuklar ie gidince gelip onların yataklarında uyumaktadır. htiyar gelip de yataı bozuk görence pek sevinecektir herhalde, dedi Zacharie haince Biliyor musun, bu ii senin yaptıını söyleyeceim. htiyar dedii gece çalııp gündüz uyuyan büyükbaba, yani Bonnemort du; böylece yatak hiç soumuyor, içinde horlayan biri bulunuyordu hep. (Zola, 2012:16) Dr. Villermé nin hazırladıı ve 1840 yılında yayınlanan Tableau de l état physique et moral des ouvriers employés dans les manufactures de coton, de laine et de soie adlı raporda da yazar tarafından yukarıda anlatılan içi evlerinin ve yaamlarının benzerlerine rastlamak mümkündür. Bu durum bizlere yazarın romanını kaleme alırken gerçek hayata ve doallıı ne kadar balı kaldıını da göstermektedir. Kentlemenin meydana getirdii bazı toplumsal sorunlar ile baa çıkmak zorunda kalan bireyler, ilerleyen bölümlerde deineceimiz, farklı toplumsal sorunların da meydana gelmesine yol açacaklardır. 3.2. Yoksulluk Yoksulluk toplumdaki pek çok kesim gibi içiler arasındaki en temel toplumsal sorunlardan birisidir. Günümüzdeki yoksulluk olgusunu sadece gelir azlıı ya da gelir yetersizlii gibi ekonomik parametreler ile açıklamak konunun mahiyeti itibariyle elbette ki mümkün deildir. Ancak 19. yüzyıl artları düünüldüünde yoksullua yol açan temel neden gelir azlıı ve yetersizliidir. Zira bu dönemde fazla igücü nedeniyle içiler sermeye sahipleri tarafından düük ücret karılıında çok uzun saatler boyunca karın tokluuna çalıtırılmaktadır. Romanda Étienne ile Bonnemort arasında geçen diyaloglar bu durumu açık bir ekilde gözler önüne sermektedir. - Bonnemort Et yüzü gördüümüz yok. - Étienne Etten geçtik, ekmek bulabilsek bin ükür! - Bonnemort Doru bari ekmek bulabilsek! (Zola, 2012:5) Bu dönemde içilerin kazandıkları ücretler ailelerini geçindirmek için yeterli deildir. Bonnemort un da ifade ettii üzere [ ] insan yiyecek bir lokma ekmek buldu mu, haline ükredip yaıyor. (Zola, 2012:10) Yoksulluk ve buna balı olarak açlık teması yazar tarafından romanda büyük bir titizlikle ilenmektedir ve bu temayla ilgili pek çok örnek bulunmaktadır. Catherine yemek dolabını açmı karar kara düünüyordu. Biraz ekmek biraz peynir vardı dolapta ama tereyaı çok azdı; oysa dördüne de ölen için yalı ekmek gerekiyordu. Sonunda karar verdi, ekmei dilimledi, dilimlerden birine ya sürüp öbürüne de azıcık peynir koyup üst üste kapatmaya baladı: Böylece her sabah madene giderken götürdükleri azık salanmı oluyordu. Az sonra babanın kocaman azıından Jeanlin in minik azıına doru gittikçe küçülen keskin adalet kılıcıyla kesilmi dört çift ekmek dilimi masaya sıralanmıtı. (Zola, 2012:20-21) Bu romanda madende kazandıkları ücret ile temel yiyecek ihtiyaçlarını bile karılayamayan aile avcı-toplayıcı ve tarıma dayalı toplum düzenlerinde olduu gibi çeitli bitkileri toplayarak veya yetitirerek hayatta kalmaya çalımaktadır. Örnein, Jeanlin evden çıkarken annesinin, Bana bak, akam yemeine yabani hindiba toplayacaksın, anladın mı? Hele bir toplamadan gel, görürsün gününü. (Zola, 2012:117) eklinde sözleri içi ailesinin karnını doyurabilmesi için toplayıcılık yaptıını göstermektedir. Ayrıca baba Maheu madendeki iinden boa kalan vaktinde iki odalı evinin bahçesinde ücret ödeyerek alamadıı sebzeleri yetitirerek ailesini geçindirmeye çalımaktadır. - 160 -

Maheu öleden sonra bahçede çalıtı azıcık. Patatesleri, fasulyeleri, bezelyeleri çoktan ekmiti; bir gün önce daldırdıı lahana ve marulları da o gün ekti. Bahçenin bir köesi sebze gereksinimlerini karılıyor, ama patates hiçbir zaman yetmiyordu. (Zola, 2012:121) Yukarıda örnekler ile açıklamaya çalıtıımız yoksulluk o dönemde sadece madende çalıanlar için deil hemen hemen tüm içi aileleri için geçerli olan bir toplumsal sorundur. Bu sorunun en önemli sebebi de üphesiz isizliktir. 3.3. sizlik sizlik mahiyet itibariyle pek çok toplumsal ve bireysel soruna yol açtıı için geçmiten günümüze devletlerin önemle üzerinde durduu bir olgudur. sizliin olumasına yol açabilecek pek çok etken bulunmaktadır; ancak 19. yüzyıldaki isizliin temel problemi mevcut i ve talep yetersizliine karın belirli bölgelerde oluan aırı nüfus artılarıdır. Daha öncede deindiimiz üzere Sanayi Devrimi nin ardından yaanan kırsal göç neticesinde pek çok tarım içisi çalıtıkları toprakları bırakıp fabrikaların ya da madenlerin bulunduu büyük ehirlere gelmilerdir. Bu durum büyük kentlerdeki nüfusun hızla artmasına yol açmıtır. olanaklarının sınırlı olmasına ramen i gücünün fazla olması sonucunda Batı toplumu o döneme kadar karılamadıı isizlik sorunuyla karı karıya kalmıtır. Youn nüfuslu kentlerde yaayan içilerin çou çalıacak bir ileri oldukları için kendilerini anslı saymaktadırlar. Bu durum da Zola nın gözünden kaçmamıtır. Zira Germinal romanında i arayan Étienne hakkında Maheu öyle demektedir: - Yaa! dedi, ite bu duruma dümek de var iin içinde Bir yiyip bin ükredelim arkada, elin olu anamızı belleyen u ii bile bulamıyor. (Zola, 2012:27) Ayrıca Voreux maden ocaından sorumlu mühendis Négrel den habersiz ie alınan Étienne için Her gelenin ie alınmasından holanmam pek Bir daha olmasın. (Zola, 2012:53) eklinde söylenmesi 19. yüzyıl sanayi toplumunda insanların i bulma konusunda ne kadar zorlandıklarını gözler önüne sermektedir. 3.4. Çocuk çilii Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıı nın hazırlamı olduu el kitabında çocuk içi 14 yaını bitirmi, 15 yaını doldurmamı ve ilköretimini tamamlamı ahıstır. (Cengiz, Temir, Erdin, 2011:4) eklinde tanımlanmaktadır. Maalesef çocuk içilii sadece günümüze özgü bir sorun deildir. Tarihsel boyutta bakıldıı zaman aslında ilk çalardan beri varlıını sürdürmektedir. 16. ve 17. yüzyılda özellikle Amerika da köleliin yaygınlamasıyla önemli bir sorun haline gelmitir. Ancak en tehlikeli boyutuna Sanayi Devrimi nin ve sanayileme hareketini gerçekletii 18. ve 19. yüzyıllarda ulamıtır. Zira bu dönemde Avrupa da ve Amerika da kölelik yasaklanmaya ya da engellenmeye çalıılmıtır. Bu durum da sermaye sahiplerini ihtiyaçları olan ucuz igücünü baka kaynaklardan temin etmeye yöneltmitir. Bu noktada devreye maalesef kadınlar ile çocuklar girmektedir. Ancak özellikle çocukların bu amaç için kullanılmaları ilerleyen yıllarda toplumların vicdanında onarılmaz yaralar açılmasına ve insanlık onuru ile insani deerlerin sorgulanmasına yol açmıtır. Bu dönemde 5-6 yaındaki çocuklar aileleriyle birlikte ya da tek balarına fabrikalarda çalımaya balamılardır. Çocukların çalıma süreleri günlük 17-18 saate ulamıtır. Haftanın her günü aynı ii yaparak saatlerce çalımak zorunda kalan bu cılız bedenler çok geçmeden hayatlarını kaybetmilerdir. Pek çok ite çocukların tercih edilmesinin en önemli sebebi üphesiz ki onlara ödenen ücretlerdir. Zira iverenin çocuklara ödedii ücret neredeyse yetikin bir kiiye ödedii ücretin üçte biri kadardır. - ey, be param kalmadı, biliyor musun? Üstelik bugün daha pazartesi: ki haftalıı almamıza altı gün var daha yani. O kadar adam, topu topu dokuz frank getiriyorsunuz eve. Oysa on kiiyiz, nasıl kalkarım ben bu iin altından? - 161 -

- Dokuz frank mı? diye baırdı Maheu. Zacharie yle ben üçer frank alıyoruz: Eder altı frank Catherine le babam ikier: Etti mi dört dört, altı daha, eder on Bir frank da Jeanlin getiriyor, eder on bir. (Zola, 2012:18) Jeanlin Maheulerin 11 yaındaki oludur ve ailesiyle birlikte madende çalımaktadır. Baba Maheu ile 21 yaındaki abisi Zacharie günlük üç frank yevmiye alırken Jeanlin sadece bir frank yevmiye almaktadır. Bu alıntı 19. yüzyıldaki çocuk igücünün ne kadar ucuza mal edildiinin ortaya konulması açısından oldukça önemlidir. Fransız Hükümeti tarafından bu döneme ait çalımalar yapmak üzere görevlendirilen resmi raportörlerden Dr. Villermé ile Dr. Penot nun hazırlamı oldukları raporlarda da ücretlerin benzer ekilde oldukları görülmektedir. Zola söz konusu romanında Jeanlin gibi pek çok çocuun da madende çalıtırılmak üzere istihdam edildiini belirtmektedir. Üç postasıydı bu gelenler, kuyu yine insan yutmaya balamıtır, tesviyeciler, bölük bölük ayrılıp, kazmacıların yerini alacaklardı madende. Maden hiçbir zaman bo kalmazdı zaten, pancar tarlalarının altı yüz metre aaısında, gece gündüz kayaları oyan insanböcekler bulunurdu. Çocuklar en öndeydi. Jenalin Bébert e tütün aırabilmek için hazırladıı karıık tasarıyı anlatıyor; Lydie de saygılı bir yüzle, biraz açıktan onları dinliyordu. (Zola, 2012:67) Küçük vücutlarının dar dehlizlerden ya da galerilerden geçebilmelerine olanak salaması çocukların özellikle madenlerde acımasızca çalıtırılmalarına yol açmıtır. Yeni bir galeri açılacaı zaman küçük galerilerde rahat hareket ettiklerinden dolayı galerilere ilk önce çocuklar gönderilmekteydi. Onların açtıkları dehlizler büyükler tarafından geniletilmekteydi. Ancak bu durum henüz payandalama yapılmamı galerilerin çökmesine ve çocukların madende ölmelerine yol açmaktaydı. Ayrıca açılan galerilerde ortaya çıkabilecek olası grizu kaçakları sonucunda oluan patlamalardan ilk önce çocuklar etkilenmekteydi. Örnein Germinal de Voreux madeninde meydana gelen göçükte 11 yaındaki Jeanlin aır bir ekilde yaralanmıtır. Bébert katarını bırakmı, baırarak kouyordu: - Jeanlin toprak altında kaldı! Jeanlin toprak altında kaldı! Maheu tam bu sırada Zacharie ve Etienne le birlikte bacadan inmekteydi. Korkunç bir umutsuzlua kapıldı, tek bir lafı yinelemeye baladı: - Hay dinine yandıımın! Hay dinine yandıımın! (Zola, 2012:196) Yukarıda yer alan örnee benzer pek çok üzücü olay çocukların tehlikeli ilerde çalıtırılmaya balandıı ilk günlerden beri yaanmaktadır ve maalesef günümüzde de yaanmaya devam etmektedir. 3.5. Aile çi iddet ve letiimsizlik Aile içindeki bir bireyin ya da bireylerin dier bir bireye ya da bireylere yönelik yaptıkları rahatsız edici her türlü fiziksel, cinsel veya psikolojik müdahale aile içi iddet balamında deerlendirilebilir. Zira aile içi iddet sadece mevcut veya çözünmü ilikiler içinde deil, aynı zamanda aile içerisinde yetikinler ile çocuklar arasında veya yetikinler ile yalılar veya özürlü insanlar arasında gelien her türlü iddeti kapsamaktadır. (http://www.gewaltpraevention.lu.ch/stopp_gewalt_broschure_t.pdf). Aile içi iddet temelde bir insan hakları ihlali olarak da deerlendirilmelidir. Yapılan aratırmalar aile içi iddetin isizlik, yoksulluk ve alkolizm gibi pek çok nedeni olduunu ortaya koymaktadır. Aile içi iddet geleneksel aile yaantısının terk edilmesi sonucunda olumaya balayan sanayi toplum düzenine dayalı aile yapısı içersinde yaygın olarak karılaılan bir sorun haline gelmitir. Aile içi iddet zamanla aile içindeki bireyler arasındaki iletiimsizlii de beraberinde getirmektedir. Uzun çalıma saatleri, geçim sıkıntısı ve alkolizm gibi nedenlerden dolayı saduyularını kaybeden bireyler her an aile içindeki bir baka bireye karı iddet uygulama eiliminde - 162 -

olmaktadır. Yukarıda deindiimiz dier sosyal sorunlar gibi bu durum da Zola nın dikkatinden kaçmamaktadır. Hâlâ alayan Estelle in zırıltısına kızan Maheu: - Sussana be piç kurusu! diye baırdı. O da Bonnemort gibi ufak tefekti, kısacık kesilmi sarı saçları altındaki yassı ve soluk yüzü, ta gibi salam kafasıyla tıpkı babasıydı. Çocuk, tepesinde dolaan o boum boum, upuzun kollardan korkmu, daha çok baırıyordu. - Rahat bırak unu, sen de biliyorsun ki, canı istemedikçe susmaz, dedi Maheude yataın ortasına doru kayarak. (Zola, 2012:17) [ ] Sesi gittikçe yükseliyordu, çünkü Estelle in uluması hepsini bastırmaya balamıtı. Dayanılmaz hale gelmiti çocuun çılıkları. Maheu birden bunun farkına vardı, deli gibi koup beikteki kızı kaptı, hırsından sözcükleri birbirine karıtırarak yataa, anasının yanına fırlattı. - Al unu, yoksa ayaımın altına alıp ezeceim Hey Tanrının cezası velet, hey! Hiçbir derdi yok, canı çektii zaman sütünü emiyor, yine de herkesten fazla baırıyor be! (Zola, 2012:19) Yukarıdaki örnekte görüldüü üzere yoksulluk içinde var olma mücadelesi veren ailelerde ebeveynler bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek çocuklarına karı iddet uygulamaktadırlar. Ailelerin çocuklarına yönelik uyguladıkları iddetin yanı sıra aile bireyleri elerine ya da birlikte yaadıkları sevgililerine yönelik de iddet uygulamaktadırlar. akına dönen Maheude le Etienne oldukları yerde kalakalmılardı. Chaval deli gibi kapıya doru itiyordu Catherine i. [ ] Catherine in bileine yapımı, hırsla sarsıyor, dıarı sürüklemeye çalııyordu. Kapı azında yeniden durdu, geri dönüp iskemlesine çivilenmi gibi duran Maheude ün yüzüne baktı. (Zola, 2012:240) Aile içi iddete paralel olarak ortaya çıkan aile içi iletiimsizlik zamanla aile bireylerinin birbirlerine karı kayıtsız davranmalarına da yol açmaktadır. Yukarıdaki örnekte de görüldüü üzere Bayan Maheude birlikte yaadıı sevgilisinden iddet gören kızı Catherine i kurtarmak için hiçbir ey yapmamaktadır. Bu davranı aile içinde yaanan kayıtsızlıa bir örnek olarak Zola tarafından Germinal romanında ilenmektedir. Yaanan bu kayıtsızlıın üphesiz baka nedenleri de bulunmaktadır. Örnein vardiya sistemi ile çalıan aile bireyleri genellikle farklı saatlerde çalıtıkları için sadece haftalık ya da dini tatillerde bir araya gelebilmektedirler. Bu durum aile içi iletiimsizliin ve kayıtsızlıın temel sebepleri arasında deerlendirilebilir. Zola söz konusu bu durumu romanında aaıdaki ekliyle okuyucuya sunmaktadır. Çalar saat yediyi vurdu, Alzire e yardım etmeye kalkan Lénore la Henri tabaklardan birini kırdıı sırada Bonnemort Baba içeri girdi, yemek yiyip madene dönmek zorunda olduundan, hemen sofraya oturalım dedi. Bunun üzerine, Maheude kocasını uyandırdı. - Eh, biz yiyelim bari!.. Evin yolunu bulacak kadar büyüdüler nasıl olsa. Ama salatanın gelmeyii kötü ite! (Zola, 2012:123) Yukarıdaki örnekte akam yemei için aile bireylerinin eve gelmesini bekleyen Bayan Maheude saatin ilerlemesi sonucunda çocuklarının hepsi eve gelmeden yemee balamaktadır. Böylece tarıma dayalı ya da geleneksel toplum yapısında olduu gibi aile bireylerinin hepsinin katıldıı yemekler önemini yitirmektedir. Bu durum da yukarıda bahsettiimiz aile içi iddet, iletiimsizlik ve kayıtsızlık pek çok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. - 163 -

3.6. Suça tilen Çocuklar ve Çocuk stismarı Çocuk suçluluu sadece bugüne özgü bir toplumsal sorun deildir; ancak bugün gelinen noktada genç suçluluu ile birlikte dünya genelinde sıkça tartıılan ve üzerinde ciddi çalımalar yapılan bir sorun haline gelmitir. Zira ruhsal, zihinsel, fiziksel yönden tam bir olgunlua erimemi toplum içindeki rol ve görevlerini henüz kavrayamamı olarak nitelendirebileceimiz ergenlik çaındaki çocukların suç ilemesi toplumları suç ve suçluluk konusu üzerinde ayrı bir dikkatle eilmeye itmitir. (Kunt, 2003:10) Aile denetiminden ve gözetiminden yoksun olarak yetien çocuklar genellikle yakın arkada çevreleri tarafından suça itilmektedirler. Ayrıca küçük yalardan itibaren i hayatı içersinde yer alan çocuklar da kendilerinden yaça büyük olan bireyler tarafından ya suça itilmekte ya da çeitli yollarla istismar edilmektedirler. Jeanlin, bo bir arsanın kıyısına kurulmu Açıkhava meyhanesinden ardıç rakısı çalmak üzere Bébert le Lydie yi kıkırtıyordu. Catherine kardeine iki tokat atana dek, küçük kız içki iesini kapmı, tabanları yalamıtı bile. Bu yumurcakların sonu hapishaneydi canım! (Zola, 2012:160) [ ] Yol sonunda bo kalmıtı, hemen Bébert i gönderdi. - Hadi, ko! Asıl u balıın kuyruuna! Ama dikkat et, cadı karının süpürgesi var! Talihlerine o gece hava zifiri karanlıktı. Bébert yıldırım hızıyla kotu, balıın kuyruuna asıldı, ipi kopardı. Bu ipe yapıtı, balıı uçurtma gibi uçurarak komaya devam etti, dörtnala kalkan ötekiler de ardına dütüler. (Zola, 2012:278) Yukarıdaki örneklerde de açık bir ekilde görüldüü üzere baıbo bırakılan ve arkadaları tarafından kıkırtılan çocuklar suça itilmektedirler. Sanayi toplum yapısına dayalı düzende yetien bu çocuklar sadece suça iletilmekle kalmayıp aynı zamanda çeitli yollarla cinsel istismarlara da maruz kalmaktadırlar. Çocuk istismarı Dünya Salık Örgütüne göre 18 yaının altındaki bireylere yönelik bireyin yaamını dorudan etkileyen eylemleri ifade etmektedir. Daha geni bir ifadeyle çocuk istismarı 18 ya altı bireylerin salıklı bir yaam sürmesine ve kiisel geliimine engel olabilecek her türlü fiziksel, duygusal ve cinsel yönden kötüye kullanmasını kapsamaktadır. (http://www.who.int/mediacentre/ factsheets/fs150/en/) Çocuk istismarı Germinal romanında Zola tarafından pek çok açıdan ele alınan bir sorundur. Aaıdaki örnek çocuklara yönelik cinsel istismarın bir boyutunu ortaya koyması açısından oldukça önemdir. Volcan dar ve uzun bir meyhaneydi, en dipteki sahnede Lilleli sokak kızlarının en döküntülerinden bei hemen hemen anadan doma bir durumda, çirkin hareketlerle oynayıp arkı söylüyordu; [ ] Meyhane özellikle tumbacılar, kömür kırıcı delikanlılar, hatta on üç on dört yaındaki vargelci olanlar göze çarpıyordu ve tabii burada biradan çok ardıç rakısı içiliyordu. Aile düzeni bozuk, uçkuruna dükün bazı yalı madenciler de gençler arasına katılma yürekliliini göstermiti. (Zola, 2012:158) Volcan adı verilen meyhanede aile yapısı bozuk, uçkuruna dükün madenciler ve dier çocuklar ile gençler tarafından cinsel istismara urayan Lilleli kızların anlatıldıı bu satırlar 19. yüzyılda Fransız toplumunda yaanan çürümülüü ve kokumuluu ortaya koyması açısından da oldukça önemlidir. 4. Sonuç Sonuç olarak Sanayi Devrimi nin ortaya çıkardıı toplumsal sorunların edebiyattaki izlerini sürdüümüz bu çalımamızda bugün bile varlıını sürdüren pek çok toplumsal sorunla karılaılmıtır. Bu sorunlar kentleme, yoksulluk, isizlik, çocuk içilii, aile içi iddet ve iletiimsizlik, suça itilen çocuklar ve çocuk istismarı balıkları altında toplanmı ve romandan örnekler verilerek açıklanmıtır. Bu çalımadan hareketle 18. ve 19. yüzyıllarda ortaya çıkan gelimelerin toplumsal hayatları nasıl etkiledii ve etkilemeye devam ettii de görülmektedir. Zira Toplumsal alanda mevcut olan sorunlar alınan sosyal politika önlemleri ve uygulanan - 164 -

sosyal hizmet uygulamaları neticesinde bugün bazı Batılı ülkelerde kısmen engellenmi olarak görülse de evrensel boyuttaki mahiyeti ve ciddiyeti devam etmektedir. Natüralist romanın en önemli örneklerinden biri olarak deerlenilen Germinal romanında Zola geçmiten günümüze ıık tutmu ve natüralist yazının nasıl olması gerektiini kullanmı olduu anlatım tarzı ve kurgusuyla ortaya koymutur. KAYNAKÇA CENGZ, Mehmet & Temir, Arif & Erdin, Birsen (2011). 30 Soruda Çocuk ve Genç çilere Özel Çalıma Koulları, Ankara: T.C. Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıı, Yayın No:37. http://akademik.maltepe.edu.tr/~mustafakosem/msag_108-ergonomi/is_teftis-cocuk.pdf [15.07.2014] Kaya, Erol (2007). Kentleme Ve Kentlileme, stanbul: Okutan Yayınları, s. 2 KUNT, Veysel (2003). Suç Ve Çocuk, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler ENSTTÜSÜ Sosyal Antropoloji Ana Bilim Dalı. Ankara. Villermé, Louis-René, (1840). Tableau de l état physique et moral des employés dans les manufactures de coton, de laine et de soie. Textes choisis et présentés par Yves TYL. ZOLA, Émile (2012). Germinal (Çeviren Bertan Onaran) Türkiye Bankası Kültür Yayınları, stanbul. http://classiques.uqac.ca/classiques/villerme_louis_rene/tableau_etat_physique_moral/villerme_tableau_ouvriers.pd f [16.07.2014] http://www.gewaltpraevention.lu.ch/stopp_gewalt_broschure_t.pdf [14.07.2014] http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs150/en/ [17.07.2014] http://sosyalpolitikainfo.files.wordpress.com/2010/06/issizlik.pdf [18.07.2014] http://www.sgk.gov.tr/wps/wcm/connect/85034ee9-da80-48ba-ba4a-e19d1fd4d77f/makale_1.pdf?mod=ajperes [16.07.2014] - 165 -