ANDROLOJ BÜLTEN TÜRK ANDROLOJ DERNE YAYIN ORGANIDIR



Benzer belgeler
BPH KOMBİNASYON TEDAVİLERİ. Prof. Dr. Murat BOZLU Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı 20 Aralık GAZĠANTEP

Androloji Hastalıkları

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Kombine İntrakavernozal Enjeksiyon ve Görsel Uyarı Testleri nin Erektil Disfonksiyon Tanısında Rolü

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

ULUSAL B L NÇLE GÜNCEL ÜROLOJ STANBUL EK M 2009 The Marmara Hotel, stanbul

T bbi Makale Yaz m Kurallar

BPH;BPB; İyi Huylu Prostat Büyümesi; Benign Prostat Hipertrofisi; Prostatizm;

Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir?

Androlojide Cerrahi Tedaviler. Dr.Ateş Kadıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Androloji Bilim Dalı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze.

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

ULUSAL B L NÇLE GÜNCEL ÜROLOJ STANBUL EK M 2009 The Marmara Hotel, stanbul


Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

K.S.Ü. MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİTİRME ÖDEVİ / BİTİRME PROJESİ DERSLERİ İLE İLGİLİ İLKELER

ANDROLOJ BÜLTEN TÜRK ANDROLOJ DERNE YAYIN ORGANIDIR

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

TÜRK ÜROLOJ DERNE MARMARA III. LAPAROSKOP E T M KURSU

SPERM KAYNAĞININ IVF/ICSI BAŞARISINA ETKİSİ VE TESE İÇİN YENİ ENDİKASYONLAR

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI

MATEMAT K. Hacmi Ölçme

ULUSAL B L NÇLE GÜNCEL ÜROLOJ ANTALYA KASIM 2009 Sheraton Hotel, Antalya

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

TÜRK ÜROLOJ DERNE ve 3. Y l Asistan E itim Program 30 MAYIS - 01 HAZ RAN 2014 RADISSON BLU OTEL & SPA, STANBUL TUZLA

Prof. Dr. Erdal Birol Bostanc Sempozyum II. Baflkan

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

ENDOBUTTON CL ULTRA. Etkili Polyester örgülü sutür (#5 lead and #2 flipping) kullan lm flt r

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Tarifname BCL2 BASKILAMA İŞLEVİYLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTERMEYE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

Hangi alfa-1 blokeri, kime, neden tercih ediyorum?

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

BPH ile iliflkili alt üriner sistem semptomlar n n tedavisinde kullan lan ilaçlar n cinsel ifllevler üzerine etkileri

Endokrin Testler Cep K lavuzu

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

PEYRONİE HASTALIĞININ CERRAHİ TEDAVİSİ SURGICAL TREATMENT OF PEYRONIE S DISEASE

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Varikoselde en iyi tedavi hangisi? Prof.Dr.Önder YAMAN Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.B.D

Dr. Mustafa Melih Çulha

Araştırma Notu 15/177

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

ERGENL K ve BÜYÜME HORMONU EKS KL

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar.

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

ÖZGEÇMİŞ. : Barbaros Mahallesi, Bekir Sıtkı Sezgin Sokak

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

BÜYÜME HORMONU EKS KL

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Olgu Sunumu. Ömer DEMİR, Adil ESEN. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

VOB-DOLAR/ONS ALTIN. VOB-DOLAR/ONS ALTIN VADEL filem SÖZLEfiMES

VOB- MKB ENDEKS FARKI VADEL filem SÖZLEfiMES

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

2- Bilim ve Danışma Kurulu Onayına Sunulacak Eserlere Đlişkin Yayın

YAPISAL BÜYÜME ve ERGENL K GEC KMES

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Transkript:

ANDROLOJ BÜLTEN TÜRK ANDROLOJ DERNE YAYIN ORGANIDIR Türk Androloji Derne i Cemil Aslan Güder Sok. dil Ap. B Blok D.1 80280 Gayrettepe, stanbul Tel: 0212 288 50 99 Faks: 0212 288 50 98 E-posta: androloji@androloji.org.tr Web: www.androloji.org.tr TÜRK ANDROLOJ DERNE ADINA SAH B Prof. Dr. Atefl Kad o lu GENEL YAYIN YÖNETMEN Uz. Dr. Memduh Ayd n REDAKTÖR Uz. Dr. Ertan Sakall YÖNET M KURULU Atefl Kad o lu (Baflkan) Bülent Semerci (Genel Yazman) rfan Orhan (Sayman) Ramazan Aflç (Üye) M. Önder Yaman (Üye) Selahittin Çayan (Üye) Mustafa F. Usta (Üye) Haziran 2004 Say 18 2 Ayda Bir Yay nlan r

GENEL YAYIN YÖNETMENİ REDAKTÖR Uz. Dr. Memduh Aydın Uz. Dr. Ertan Sakallı BİLİMSEL KURUL ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Yaşlılık ve Cinsellik Ejakülasyo Prekoks Rekonstrüktif Cerrahi Doç. Dr. Ali Atan Prof. Dr. Ahmet Metin Prof. Dr. Erdal Apaydın ED ve Farmakoterapisi Uz. Dr. Melih Beysel Uz. Dr. Ertan Sakallı Temel Araştırma Doç. Dr. Emin Özbek Psikolojik ED Doç. Dr. Hakan Kılıçarslan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Faruk Usta Doç. Dr. Doğan Şahin INFERTİLİTE Varikosel Doç. Dr. Selahittin Çayan Endokrinoloji Uz. Dr. Necati Gürbüz Doç. Dr. Turhan Çaşkurlu Doç. Dr. İsa Özbey Yardımla Üreme Teknikleri Prof. Dr. Kaan Aydos Doç. Dr. Barış Altay Uz. Dr. Lütfi Tunç Obstrüktif İnfertilite Doç. Dr. Hamdi Özkara Doç. Dr. İrfan Orhan Pediatrik Androloji Doç. Dr. Tarkan Soygur II Yrd. Doç. Dr. Kenan Karademir Genetik Uz. Dr. A. Arman Özdemir Yrd. Doç. Dr. Murat Şamlı Kadın İnfertilitesi Prof. Dr. Cihat Ünlü Doç. Dr. Erkut Attar Androloji Laboratuarı Yrd. Doç. Dr. Engin Kandıralı Kim. Gülşen Aktan

KADIN CİNSEL SAĞLIĞI Yrd. Doç. Dr. Sezgin Güvel Yrd. Doç. Dr. Ercan Yeni Doç. Dr. Bülent Alıcı Kadın - Erkek Cinsel Sağlığı ve Erkek İnfertilitesi Hemşire Çalışma Grubu Cerrahi Hastalıklar Kardiyolojik Hastalıklar MSc. Dilek Aygin MSc. Hicran Yıldız Psikiyatri Doç. Dr. Sevim Buzlu MSc. Leyla Küçük Kadın Hastalıkları ve Doğum Prof. Dr. Hediye Aslan Diyabet Doç. Dr. Nezihe Kızılkaya Beji Nöroloji Yrd. Doç. Dr. Şeyda Özcan Onkolojik Hastalıklar MSc. Zeynep Kurtuluş Dr. Gülbeyaz Can TÜRKİYE DEKİ ANDROLOJİ YAYINLARI VE KONGRE TAKVİMİ Doç. Dr. Murad Başar Yay nc Küre letiflim Grubu A.fi. Doç. Dr. Rukiye Pınar S racevizler Cad. 43/3 fiiflli 34381 stanbul Ergen Cinselliği ve Cinsel Eğitim MSc. Birsen Küçük Dikencik MSc. Tülay Yılmaz BİR PORTRE Uz. Dr. Memduh Aydın Tel. : (0212) 219 49 00 Faks : (0212) 230 50 09 www.kure.com.tr Bask Lebib Yalk n Yay mlar ve Bas m flleri A.fi. Oto Sanayii Barbaros Cad. No: 78 4. Levent 34396 stanbul Tel : (0212) 282 39 00 Faks : (0212) 280 99 34 Bu yayında ISO 9706: 1994 (Requirements for Permanence) uluslararası standartlarına uygun olarak asitsiz kağıt kullanılmıştır. This publication is printed on acid-free paper that meets the international standart ISO 9706: 1994 (Requirements for Permanence). III

YAZIM KURALLARI 1. Androloji Bülteni, Türk Androloji Derne i'nin resmi yay n organ olup, iki ayda bir yay nlan r. 2. Bültenin amac, erkek ve kad n cinsel sa l, erkek infertiltesinde sürekli bilgi ak fl n sa lamakt r. Bültende kongre ve konferans bildiri özetleri, literatür özetleri ve derlemeler yay nlan r. Derlemeler 4 sayfay, literatür özetleri 1 sayfay aflmayacak flekilde haz rlanmal d r. 3. Yay n için yaz gönderen yazarlar, yaz lar n çeviri içeri inden sorumludurlar. 4. Bültene gönderilen yaz lar, anlam ve yaz m kurallar yönünden incelenecektir. Yay n kurulu yaz larda düzenlemeler yapabilecektir. 5. Bültene gönderilecek güncel makale özetlerinin ak c bir çeviri ile Türk Dil Kurumu Türkçe sözlü ü ve Yaz m Kurallar na uygun olarak yaz lmas gereklidir. Yaz larda bilimsel içeri i bozmayacak flekilde k saltmalar ve düzeltmeler yapma hakk yay n kuruluna aittir. 6. Yaz da kullan lan tablolar numaraland r lmal, bafll k içermeli, tablo alt nda gerekli aç klama yap lmal, yaz içindeki yerleri belirtilmelidir. 7. Sadece standart k saltmalar kullan lmal d r. Bafll kta k saltma kullan lmamal d r. K saltma standart bir ölçüm birimine ait de ilse, metinde ilk kullan ld yerin önünde k saltman n ait oldu u tam terim bulunmal d r. 8. Derlemelerde kaynaklar, metinde geçifl s ras na göre numaraland r lmal d r ve NLM nin Index Medicus ta kulland - format esas al narak haz rlanm fl afla daki örnek stiller kullan lmal d r. 1. Dergiler: 1) Yazar n soyad ve isimlerinin bafl harfleri (nokta); 2) Yaz n n bafll (ilk harf d fl nda tamamen küçük harfle) (nokta); 3) Derginin ad veya Index Medicusa'a göre k salt lm fl flekli; 4) Yay nland y l (noktal virgül); Cilt numaras (arabik) (iki nokta üst üste ve boflluk); lk sayfa (tire) son sayfa (nokta). Örnek: Levine LA, Estrada CR, Storm DW, Matkov TG. Peyronie disease in younger men: characteristics and treatment results.; J Androl. 2003 Jan- Feb;24(1):27-32. 2. Kitaplar: 1) Yazar n ad (nokta); 2) Kitab n ad (nokta); 3) (Varsa) kaç nc bask oldu u (nokta); 4) Yay nland flehir (Birkaç taneyse yaln zca ilki) (virgül); 5) Yay nevi (virgül); 6) Yay nland y l (noktal virgül ve boflluk); 7) lk sayfa (tire) son sayfa (nokta). Örnek: Culley Carson, Roger Kirby, Irwin Goldstein.; Textbook of Erectile Dysfunction Oxfort, Isis Medical Media, 1999; 133-140. 3. Kongre bildileri: 1) Yazar n soyad ve isimlerinin bafl harfleri (nokta); 2) Yaz n n bafll (ilk harf d fl nda tamamen küçük harfle) (nokta); (3) Yay nland bilimsel konferans; 4) Yay nland y l (noktal virgül); Cilt numaras (iki nokta üst üste ve boflluk); lk sayfa (tire) son sayfa (nokta). Örnek: Culley Carson. American contributions to the treatment of erectile dysfunction. ISSIR 2002 / Montreal 26th September 2002;145 9. Güncel makale özetlerinde makale bafll n n alt na orijinal literatürün yazar, yay nland dergi y l ve dergideki sayfa numaras ; makale sonuna ise özetleyenin ad - soyad, çal flt kurum belirtilmelidir. Orjinal literatürün kaynak format, Medline ile birebir olmal d r. 10. Editöre mektuplar, kaynaklarla birlikte 1 sayfay aflmayacak flekilde yaz lmal d r. 11. Yaz lar Word for Windows format nda, e-mail olarak androloji@androloji.org.tr adresine gönderilmelidir. IV

B A Ş K A N D A N M E S A J De erli Meslektafllar m, Androloji Bülteni nin Nisan 2004 tarihinden itibaren Hakemli Dergi oldu u sizlere daha önce duyurulmufltu. Bildi iniz gibi hakemli dergilerdeki yaz lar n akademik dosyadaki etki faktörleri, hakemsiz dergiye göre daha fazlad r. Bültende yay nlanan yaz lar n hakemlere tamamen elektronik ortamda gönderilmesi için çal flmalar m z devam etmektedir. Ça dafl yaz da t m sistemi gere ince haz rlanacak program ile önümüzdeki dönemlerde bilimsel yaz lar e-posta ile gönderilecek ve yine yaz lar ayn kanalla derne e ulaflacakt r. Türk Androloji Derne i nin Cinsel ve Üreme Sa l Dan flma Hatt (0212 267 49 49 pbx 20 hat) 13.06.2004 tarihinden itibaren devreye girmifltir. Dan flma hatt nda ilk aflamada sertleflme sorunu ile ilgili bölüm hizmete sunulmufltur ve bunu erken boflalma, mikropenis, prostat ve cinsel hayat, kad n cinsel sa l, erkek infertilitesinde tedavi gibi bölümler izleyecektir. Derne in t pta uzmanl k ö rencilerine ve üroloji uzmanlar na verece i burs çerçevesinde yapt duyurular elinize ulaflm fl olmal d r. Burs içeri i ve koflullar ayr ca bültenin 261. sayfas nda da sizlere duyurulmaktad r. Burs ile ilgili son baflvuru tarihi 15 Ekim 2004 oldu unu hat rlat r ve e itim almak isteyen arkadafllar n bu programa baflvurmalar n öneririm. 2004-2005 e itim bilim ve teknoloji politikas haz rlanm fl olup, stanbul, Ankara, zmir d fl ndaki illerde de dernek e itim faaliyeti planlam flt r. Dernek son 2 y lda Erkek ve Kad n Cinsel Sa l, Erkek Reprodüktif Sistem Hastal klar ve Tedavisi adl kitaplar sizlere sunmaktad r. E itim materiyali aç s ndan ülkemizdeki eksi in giderilmesine devam edilecektir. Yönetim kurulu, genel kurulun kendisinden beklentilerini karfl lamak için fedâkarca çal flmaktad r, ancak her aktivitenin elefltirisinin dernek üyeleri taraf ndan yap l p dernek merkezine ulaflt r lmas ile elde edilecek geri dönüflümler sayesinde yönetim kurulunun bir sonraki aktivitelerine ince ayar yapmas mümkün olacakt r. Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu V

İÇİNDEKİLER Bölüm Editörleri......................................................................................................II Yazım Kuralları.......................................................................................................IV Başkandan Mesaj.....................................................................................................V ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme İlerlemiş peyronie hastalığında cerrahi yaklaşımlar Doç. Dr. Levent Peşkircioğlu...........................................................................................185 Alt üriner sistem semptomlarına yönelik tedavilerin cinsel yaşam üzerine etkisi Dr. Altuğ Tuncel, Doç. Dr. Ali Atan......................................................................................189 Yaşlanan erkekte androjen azalması Uz. Dr. Önder Cangüven, Doç. Dr. Selami Albayrak.........................................................................192 Ejakülasyo prekoks tanı ve tedavisine güncel yaklaşım Prof. Dr. Ahmet Metin, Doç. Dr. Önder Kayıgil.............................................................................195 Melanokortin ve erektil fonksiyon Op. Dr. Memduh Aydın, Op. Dr. Ertan Sakallı, Dr. Gökhan Gürsoy.............................................................196 Güncel Makale Özeti Travma nedenli peyronie: Travma modeli olarak penil fraktür Çeviri: Dr. Cüneyt Adayener, Yrd. Dr. Kenan Karademir......................................................................201 Wogonin peyronie plağından türetilen hücrelerde sellüler proliferasyonu ve monosit kemoatraktan protein 1 in (MCP-1) ekspresyonunu suprese eder Çeviri: Doç. Dr. Alim Koşar............................................................................................202 Vazokonstrüksiyon, RhoA/Rho-kinaz ve erektil cevap Çeviri: Yrd. Doç. Dr. Abdullah Armağan, Dr Osman Tükel....................................................................203 Sildenafil in kardiyostimülan etkilerinin moleküler mekanizmaları Çeviri: Op. Dr. Ergin Yücebaş, Doç. Dr. Feridun Şengör......................................................................205 Penil protezli erkeklerde sildenafil sitratın cinsel memnuniyet üzerine etkisi Çeviri: Doç. Dr. Hakan Kılıçarslan.......................................................................................206 Vardenafilin etkinliği ve tolerabilitesi: Randomize, çift kör, plasebo kontrollü, 26 haftalık eksensel bir çalışma Çeviri: Op. Dr. Erkan Eyyüpoğlu.........................................................................................207 Geniş bir Avrupa erkek toplumunda değişken doz Vardenafil in etkinlik ve güvenilirliği Çeviri: Prof. Dr. Ahmet Metin, Doç. Dr. Önder Kayıgil.......................................................................208 Tadalafil etkinliği ve güvenilirliği: ABD ve Porto Riko deneyimi Çeviri: Op. Dr. Ertan Sakallı, Op. Dr. Memduh Aydın........................................................................209 İnfertilite incelemesi yapılan erkeklerde seksüel disfonksiyon: Kohort gözlemsel bir çalışma Çeviri: Prof Dr. Cihat Ünlü, Uz. Dr. Murat Sönmezer........................................................................210 Sıçanlarda kavernöz sinir ablasyonu sonrası kaybolan erektil fonksiyonun Schwann hücresi ekimi yapılmış tüpler aracılığıyla tekrar kazanılması Çeviri: Dr. Volkan İzol, Yrd. Doç. Dr. İ. Atilla Arıdoğan.......................................................................211 Alfuzosin spontan hipertansif farelerde, apomorfinle başlatılan penil ereksiyonu geliştirir Çeviri: Doç. Dr. Ahmet Y. Müslümanoğlu, Dr. Mert Ali Karadağ...............................................................212 İNFERTİLİTE D e r l e m e Yardımla üreme tekniklerinde başarıyı etkileyen faktörler Prof. Dr. Erol Tavmergen, Prof. Dr. Ege Nazan Tavmergen Göker...............................................................213 Yardımla üreme tekniklerinde epididimal ve testiküler spermin kullanımı Tıbbi Biyolog Sibel Bulgurcuoğlu.......................................................................................219 Azoospermik olgularda sperm ve testiküler doku kryoprezervasyonunun yeri Prof. Dr. Tülay İrez...................................................................................................223 Androjen reseptörü ve infertilite Prof. Dr. Kaan Aydos.................................................................................................226 TÜRKİYE DEKİ ANDROLOJİ YAYINLARI...................................................................................230 KONGRE TAKVİMİ...................................................................................................232 Varikosel tanısında fizik muayenenin yeri Uz. Dr. Necati Gürbüz................................................................................................233 VI

İÇİNDEKİLER İNFERTİLİTE NİN DEVAMI Konjenital vaz deferens agenezisi Doç. Dr. M Murat Şamlı..............................................................................................235 Fonksiyonel obstrüktif infertilite yönüyle erkek genital sistemin nöral innervasyonu Uzm. Dr. Rahmi Onur.................................................................................................238 Güncel Makale Özeti Yardımla üreme tekniklerinde gebeliği öngörme için bir algoritm Çeviri: Doç. Dr. İzak Dalva.............................................................................................241 Deoksiribonükleik asid hasarının fertilizasyon ve gebeliğe etkisi Çeviri: Dr. Cenk Acar.................................................................................................242 Yüksek sperm kromatin hasarına rağmen ICSI ile sağlanan termde gebelikler Çeviri: Dr. Serkan Demiryoğuran, Doç. Dr. Barış Altay.......................................................................244 47,XXY klinefelter sendromlu hastalarda biyolojik ve klinik parametreler testiküler sperm saptanmasını öngörebilir mi? Çeviri: Dr. Kaan Akbay, Prof. Dr. Necmettin Çıkılı..........................................................................246 Sperm çekirdek DNA fragmantasyon düzeyine bağlı olarak dondurulmuş semen seçimi ve gebelik sonuçları Çeviri: Dr. Fazlı Polat................................................................................................247 Azoospermik ICSI hastalarında testiküler ve epididimal spermatozoa kromozom anomalilerinin FISH ile analizi Çeviri: Doç. Dr. İzzet Koçak...........................................................................................248 Androjen reseptör geninde CAG (trinükleotid) tekrar uzunluğu ile sperm morfolojisi arasındaki ilişki Çeviri: Dr. Zafer Tokatlı...............................................................................................249 İnsan testisinde angiogenin varlığı Çeviri: Doç. Dr. Erdal Yılmaz...........................................................................................250 Bilateral orşiopeksi uygulanmış azoospermik erkeklerdeki testiküler sperm ekstraksiyonu Çeviri: Op. Dr. Burak Turna, Prof. Dr. Bülent Semerci........................................................................251 İnhibin B: Normal ve kriptorşitizm öyküsü olan erkekler arasında fertilite indekslerinin karşılaştırılması Çeviri: Dr. Zafer Tokatlı, Doç. Dr. Tarkan Soygür...........................................................................253 Nonobstrüktif azoospermili erkeklerde varikoselektominin rolü Çeviri: Doç. Dr. Hamdi Özkara..........................................................................................254 Adolesan varikosel Dr. Murat Akand, Doç. Dr. Tarkan Soygür.................................................................................255 Deneysel varikoselin ratlarda testiküler germ hücresi apoptozisine etkisi Çeviri: Op. Dr. Volkan Tuğcu, Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı.......................................................................259 BİR PORTRE........................................................................................................260 KADIN CİNSEL SAĞLIĞI D e r l e m e Kadında sirkumsizyon ve genital mutilasyon Yrd. Doç. Dr. Ercan Yeni...............................................................................................261 Seksüel disfonksiyon epidemiyolojisi MSc. Semiha Akın...................................................................................................264 Postpartum disparoni gelişimini etkileyen faktörler ve koruyucu önlemler Prof. Dr. Hediye Arslan, MSc. Dilek Coşkuner Potur, MSc. Nevin Çıtak Bilgin.....................................................266 Güncel Makale Özeti Bir hastalık yaratmak: Kadın cinsel fonksiyon bozukluğu Roy Moynihan Çeviri: Dr. Tulga Eğilmez, Yrd. Doç. Dr. Sezgin Güvel........................................................................269 Libido ve perimenapozal kadınlar Çeviri: Dr. Mehmet Gülüm.............................................................................................272 Seksüel disfonksiyon, üriner sistem semptomları ve üriner inkontinansı olan kadınlarda yaygındır: Kesitsel bir çalışmanın sonuçları Çeviri: Dr. Ümran Oskay..............................................................................................273 Hipoaktif seksüel arzu ve uyarılma bozukluğu olan premenopoz kadınlarda günlük apomorfin SL alımının plasebo kontrollü güvenirlik ve etkinlik çalışması Çeviri: Yrd. Doç. Dr. Kenan Karademir...................................................................................274 Y a y ı n Kadın cinsel fonksiyon sorgulama indeksinin (IFSF) geçerlilik - güvenilirlik çalışması Yrd. Doç. Dr. Canan Ayseçkin Yılmaz, MSc. Hatice Yıldız Eryılmaz.............................................................275 VII

Derleme ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI İlerlemiş peyronie hastalığında cerrahi yaklaşımlar Doç. Dr. Levent Peşkircioğlu Başkent Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği G R fi Peyronie hastal n n cerrahi tedavisi penil deformitenin düzeltilmesi ya da efllik eden erektil disfonksiyonu bulunan hastalarda penil protez yerlefltirilmesi fleklindedir. Penil kurvatürün cerrahi tedavisi konservatif tedavi seçeneklerinden fayda görmeyen hastalara uygulanmak üzere s n rland r lm flt r. Bu alandaki önde gelen yazarlar taraf ndan cerrahi giriflimden önceki gereklilikleri oluflturabilecek çok say da kriter ortaya konmufltur (1,2). i. Bir y l aflk n süredir devam eden ciddi kurvatür, daralma veya girinti (cerrahinin daha erken planlanmas n gerektirebilecek kalsifiye bir plak varl haricindeki durumlarda) ii. Hastal n aktivitesi (deformite ya da cinsel disfonksiyonda veya her ikisinde birden ilerleme) stabil ve en az 3 ayd r de iflmiyor olmal iii. Cinsel birleflmeyi önleyecek düzeyde ciddi kurvatür varl iv. Ciddi penis k salmas Peyronie hastal nda penil vasküler bozukluklar n s kl kla duruma efllik etmesi nedeniyle yazarlar n ço u penil vasküler durumun ve erektil fonksiyonun detayl de erlendirilmesini önermifllerdir (1-7). E er hastan n belli ölçüde vasküler yetmezli i varsa penil protez implantasyonu uygulanabilir (Burada, gerçek d fl beklentisi olan hastalar n herhangi bir cerrahi ile tatmin olmayacaklar ve cerrahi bir giriflim için iyi aday olamayacaklar ak lda tutulmal d r (1-4,7). De iflik penil anatomilerin varl ve Peyronie hastal n n kendisini de iflik klinik tablolar ile göstermesi nedeniyle tüm hastalar için kullan labilecek tek bir standart prosedür yoktur. Peyronie hastal n n düzeltilmesine yönelik cerrahi yaklafl mlar 3 ana kategoriye ayr labilir: 1. Tunika albuginean n d flbükey (konveks) taraf n n k salt lmas (Nesbit, pilikasyon prosedürleri veya korporoplasti) 2. Tunika albuginean n içbükey (konkav) taraf n n uzat lmas (pla n insizyon veya eksiyonu ve greft yerlefltirme prosedürleri) 3. Penil protez implantasyonu 1. K saltma Prosedürleri K saltma prosedürleri penil pla n karfl taraf nda bulunan penisin konveks taraf na uygulan r. Bu yöntemler genellikle uygulamas kolay ancak hasta seçiminin çok önemli oldu u yöntemlerdir. Yeterli penis uzunlu u, minimal distal kurvatürü ve yeterli erektil fonksiyonu olan ve kum saati deformitesi bulunmayan bir hastada Nesbit veya pilikasyon yöntemlerinin seçimi uygundur 1965 y l nda Nesbit tunika albuginea dan elips fleklinde bir parça ç kararak penisin normal ve etkilenmemifl taraf n k saltarak konjenital penil kurvatürün düzeltilmesini tan mlam flt r (8). 1979, y l nda Nesbit prosedürü Peyronie hastal n n tedavisinde uygulanmak üzere yeniden popüler olmufltur (9). Kurvatürün derecesine göre deformiteyi tamamen düzeltmek için tunika albuginea dan birden çok elipsoit parça ç kart lmas gerekebilir. Oluflan defekt bir nonabsorbable atravmatik sütür materyali ile dü ümler gömülü olacak flekilde kapat l r. Nesbit prosedürü ile penil pla n ç kart lmas na yönelik herhangi bir giriflimin yap lmad ak lda tutulmal d r. ngiltere den Ralph ve Pryor bu teknikle 16 y lda opere ettikleri 359 hastada %82 oran nda baflar bildirmifllerdir (10). Zaman içinde Nesbit tekni inin cerrahi sonuçlar daha da iyiye gitmifltir. Ancak, normal erektil fonksiyona ra men penil k salma halen en problem yaratan yak nmad r. Rehman ve arkadafllar, Nesbit prosedüründeki konvansiyonel tunika albuginea'dan parça ç karma ifllemi yerine buran n k smen traflland bir modifikasyon gelifltirmifllerdir. Bu modifiye yöntemi 32 konjenital penil kurvatür ve Peyronie hastas na uygulayarak ilk grupta %100 ikincisinde ise %78 baflar elde etmifllerdir (11). Lember- 185

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme ger ve Yachia ise Nesbit prosedürünü baflka bir modifikasyonunu bildirmifllerdir. Bu modifikasyonda düz bir penis sa lamak için tunika albuginea dan bir elips ç kartmak yerine korpus kavernozuma longitudinal bir insizyon yaparak bunun horizontal olarak kapat lmas n tan mlam fllard r. Bu yazarlar kendi teknikleri ile %79 ile %95 aras nda baflar l sonuçlar bildirmifllerdir (12). Nesbit prosedürünün bir baflka varyasyonu da pilikasyon tekni idir. Bu yöntemde, tunika albuginea n n konveks taraf na elips ç kartmaks z n nonabsorbabl sütürler konularak düz bir penis elde edilir. Erbenbach, pilikasyon tekni i ile %96 oran nda baflar bildirmifltir (13). Essed- Schroder pilikasyon yöntemi uygulanan hastalar n retrospektif uzun dönem sonuçlar analiz edildi inde kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar n hastalar n %81 inde iyi veya yeterli oldu u gözlenmifltir (14). Daha yak n zamanda, Gholami ve arkadafllar 16 s konjenital penil kurvatürlü 116 s ise Peyronie hastas olan toplam 132 hastada 16 veya 24-nokta, minimal-tension tekni i ile çok say da paralel pilikasyonlar yapm fllard r. Postoperatif dönemde 132 hastan n %93 ünde erekte penisin düzleflmifl oldu u, %7 sinde hafif kurvatürün devam etti i, %4 ünde ise erektil fonksiyonun azald bildirilmifltir. En s k gözlenen komplikasyon olan penil k - salmadan ise hastalar n %41 inin yak nd dikkati çekmektedir (15). 2. Uzatma Prosedürleri Ciddi ve/veya proksimal penil kurvatürü bulunan, peniste ciddi k salma veya kum saati deformitesi veya daralmayla birlikte belirgin penil deformitesi olan hastalarda genellikle uzatma prosedürleri endikedir. Bu prosedürler pla n insizyon veya eksizyonu sonras greft kullan m n içerir. Greft materyalleri, otojen (dermis, safen veni, tunika vajinalis, temporal fasya, vaskülerize prepüsyum ve proses edilmifl kadavra/s r perikardiyumu gibi) veya sentetik (Dakron, GoreTex, ve silastik gibi) olabilirler. Tüm pla n eksize edilerek dermal greft kullan m ilk olarak Devine ve Horton taraf ndan 12 Peyronie hastas nda popülerize edilmifltir (16). Daha yak n zamanda, Chun ve arkadafllar plak insizyonu/eksizyonu yöntemleri s ras nda dermal greft veya kadavradan perikardiyal greft kullan m sonuçlar n karfl laflt rm fllard r. Sonuç olarak minimal preoperatif haz rl k ve daha düflük hasta morbiditesi nedeniyle kadavradan perikardiyum kullan m n n dermise göre daha uygun bir greft oldu una karar vermifllerdir (17). Benzer flekilde, Hellstrom ve Reddy plak eksizyonu sonras nda kadavradan perikardiyum grefti kulland klar 11 hastada çok iyi sonuçlar bildirmifllerdir. Bu material tunikal defektin kapat lmas için idealdir (7). Bir baflka alternatif olarak, Helal ve arkadafllar plak eksizyonu sonras nda greft olarak tunika vajinalis kulland klar Peyronie hastalar nda %58 oran nda baflar l olduklar n bildirmifllerdir (18). Baz yazarlar Peyronie pla n n eksize edilmesinin erektil veno-oklüzif fonksiyonu bozabilece ini belirtmifllerdir. Peyronie hastal nda patolojinin sadece plakta de- il tüm tunika albuginea da oldu u unutulmamal d r. Bu nedenle, baz cerrahlar genifl bir tunikal eksizyon yerine pla n insizyonunu daha iyi bir seçim olarak önermektedirler (16,19). Gelbard, plak insizyonu ve sonras nda temporal fasya greftinin uygulad 12 hastas n n 2 y ll k takibinde %100 baflar bildirmifltir (20). Ganabathi ve arkadafllar insizyon ve GoreTex grefti ile mükemmel sonuçlar elde etmifllerdir (21). Alternatif olarak Teloken, 7 hastas nda plak insizyonu sonras nda krural greft kullanarak 6 hastada tam penis düzleflmesi elde etmifltir (22). Yak n zamanda, Knoll insize edilmifl penil pla küçük bir intestinal submukozal greft ile kaplam flt r. Bu çal flmada 12 hastan n 11 inde mükemmel sonuçlar elde edilmifltir (23). Egydio ve arkadafllar 33 Peyronie hastas nda penil pla n inkomplet çevresel insizyonu ve s r perikardiyumu ile greftlenmesini bildirdikleri çal flmalar nda hastalar n %87.9 unda tam penil düzelme sa lam fllard r. Bunun ötesinde tüm hastalar sorunsuz cinsel iliflkiye girebilmifl ve penis boyunda ortalama 2.21 cm art fl elde edilmifltir (24). Plak insizyonu ile ven greftinin kombine edilmesi ilk olarak Lue taraf ndan popülerize edilmifl ve sonras nda birçok araflt rmac taraf ndan kullan lm flt r. %75-95.5 aras nda de iflen baflar l sonuçlar bildirilmifltir. Lue ve di erleri safen veninin yüksek elastisite, kotraktüre yol açmadan tunikal defekti kapayabilme, kolay haz rlama, düflük maliyet ve yabanc cisim reaksiyonuna yol açmama gibi birçok avantaj oldu unu bildirmifllerdir (3-6,25). Bunun ötesinde, Hatzichristou ve arkadafllar 17 hastada korporoplasti ile kombine olarak tunika albuginea serbest grefti kullanm fllar ve yaklafl k 40 ayl k ortalama takip sonras nda tüm hastalarda tam penil düzleflme bildirmifllerdir (26). 186

Derleme ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI 3. Penil Protez mplantasyonu Peyronie hastalar nda penil deformite ve erektil disfonksiyonun birlikte oldu u durumlarda standard yaklafl m, tunikan n eksizyon veya insizyonu yaparak veya yapmaks z n penil protez implantasyonudur. Geçmiflte penil deformitesi olan ancak erektil disfonksiyonu olmayan tüm hastalara penil protez implantasyonu önerilmekteydi. Ancak, günümüzde ço u yazar erektil disfonksiyonun medikal tedavisindeki geliflmeler nedeniyle (ör: sildenafil) protezlerin ciddi erektil disfonksiyonu olan hastalarda son seçenek olarak kullan lmas gerekti ine inanmaktad r. Hafiforta derecede kurvatürün bulundu u ço u durumda tek bafl na protezin yerlefltirlmesi bile tam penil düzleflmenin sa lanmas için yeterlidir. Ancak, ciddi kurvatür varsa (>60 ), protez implantasyonu s ras nda insizyon ve tunikal defect için greft kullan m gerekebilir Ghanem, 20 Peyronie hastas na malleable penile protez yerlefltirmifl ve bir y ll k takipte %80 baflar bildirmifltir (27). Carson ve arkadafllar, Peyronie hastal ve erektil disfonksiyonu bulunan 30 erke e AMS 700CX fliflirilebilen penile protez yerlefltirmifl ve hastalar n %93 ünde tam penil düzleflme sa land n bildirmifllerdir (19). Montorsi ve arkadafllar da 33 Peyroni hastas nda AMS 700CX penil protez implantasyonu ile %79 hasta ve %75 partner tatmini elde etmifllerdir (28). 1994 y l nda, Wilson ve Delk erektil disfonksiyonu bulunan Peyronie hastalar nda flekillendirme (modeling) tekni ini yeniden uygulamaya sokmufllard r. Bu yöntemde protezin yerlefltirilmesi ve fliflirilmesi sonras nda penis kurvatürün aksi yönünde kuvvetlice bükülür ve en az 90 saniye bu flekilde tutulur. Wilson, %4 lük üretral hasar oran na ra men, 138 Peyronie hastas nda bu yöntemin uzun dönem takibinde %90 dan fazla hasta tatmini sa land - n bildirmifltir (29,30). fiifle boynu, tek tarafl kavitasyon veya 90 den fazla kurvatürler gibi flekillendirmenin (modeling) yetersiz oldu u veya penil deformitenin çok ciddi oldu u durumlarda protez implantasyonu ile birlikte greft kullan m önerilir. SONUÇ Peyronie hastal tedavisinde çeliflkiler bulunan ve klinik uygulamada ürolo u zorlayabilen bir hastal kt r. lk tedavi bekleneni ve medikal tedaviyi içerecek flekilde konservatif olmal d r. Medikal tedavi ve di er ikincil seçenekler (intralezyonel enjeksiyon protokolleri, ekstrakorporeal flok dalga tedavisi, vb.) çaresiz kald nda ve penil deformitenin cinsel iliflkiyi engelledi i durumlarda cerrahi bir yaklafl m önerilir. Bu cerrahi yaklafl mlar, penil k saltma, penil uzatma ve protez cerrahisi olarak s n fland r l rlar. Peyronie hastal heterojen bir durumdur ve tüm klinik tablolara uygulanabilecek tek bir prosedür yoktur. Cerrah, deneyiminin iyi oldu u ve rahat etti i bir yöntemi seçerken hastan n iste i ve klinik durumunu da gözönünde bulundurmal d r. Sevindirici olarak hastalar n ço u bu cerrahi rekonstrüksiyonlara çok iyi yan t verirler ve tüm üroloji hastalar n n aras nda en çok minnet duyan gruptad rlar. Kaynaklar: 1. Hellstrom WJG, Bivalacqua TJ: Peyronie s disease: etiology, medical, and surgical therapy. J Androl 2000; 21(3): 347-354. 2. Gholami SS, Lue TF: Peyronie s disease. Urol Clin North Am 2001; 28(2): 377-390. 3. Montorsi F et al: Evidence based assessment of long-term results of plaque incision and vein grafting for Peyronie s disease. J Urol 2000; 163: 1704-1708. 4. Kadioglu A et al: Surgical treatment of Peyronie s disease with incision and venous patch technique. Int J Imp Res 1999; 11(2): 75-81. 5. Yurkanin JP, Dean R, Wessells H: Effect of incision and saphenous vein grafting for Peyronie s disease on penile length and sexual satisfaction. J Urol 2001; 166: 1769-1773. 6. El-Sakka AI, Rashwan HM, Lue TF: Venous patch graft for Peyronie s disease. Part-II: outcome analysis. J Urol 1998; 160: 2050-2053. 7. Hellstrom WJG, Reddy S: Application of pericardial graft in the surgical treatment of Peyronie s disease. J Urol 2000; 163: 1445-1447. 8. Nesbit R: Congenital curvature of the phallus: Report of three cases with description of corrective operation. J Urol 1965; 74: 497-500. 9. Pryor J, Fritzpatrick J: A new approach to the correction on the penile deformity in Peyronie s disease. J Urol 1979; 122: 622-623. 10. Ralph DJ, Al-Akraa M, Pryor J: The Nesbit operation for Peyronie s disease: 16-year experience. J Urol 1995; 154: 1362-1363. 11. Rehman J et al: Results of surgical treatment for abnormal penile curvature: Peyronie s disease and congenital deviation by modified Nesbit plication (tunical shaving and plication). J Urol 1997; 157: 1288-1291. 12. Lemberger RJ, Bishop MC, Bates CP: Nesbit s operation for Peyronie s disease. Br J Urol 1984; 56:721-723. 13. Erpenbach K, Rothe H, Derschum W: The penile plication procedure: an alternative method for straightening penile deviation. J Urol 1991; 146: 1276-1278. 14. Friedrich MG, Evans D, Noldus J, Huland H: The correction of penile curvature with the Essed-Schroder technique: a long-term follow-up assessing functional aspects and quality of life. Br J Urol 2000; 86: 1034-1038. 15. Gholami SS, Lue TF: Correction of penile curvature using the 16-dot plication technique: a review of 132 patients. J Urol 2002; 167: 2066-2069. 16. Devine CJ Jr, Horton CE: Surgical treatment of Peyronie s disease with a dermal graft. J Urol 1974; 111: 44-49. 17. Chun JL et al: A comparison of dermal and cadaveric pericardial grafts in the modified Horton-Devine procedure for Peyronie s disease. J Urol 2001; 166: 185-188. 18. Helal MA et al: Tunica vaginalis flap for the management of disabling Peyronie s disease: surgical technique, results, and complications. Urology 1995; 46(3): 390-392. 187

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme 19. Carson CC: Penile prosthesis implantation in the treatment of Peyronie s disease. Int J Imp Res 1998; 10: 125-128. 20. Gelbard M, Hayden B: Expanding contractures of the tunica albuginea due to Peyronie s disease with temporalis fascia free grafts. J Urol 1991; 145: 772-776. 21. Ganabathi K et al: Peyronie s disease: surgical treatment based on penile rigidity. J Urol 1995; 153: 662-666. 22. Teloken C et al: Penile straightening with crural graft of the corpus cavernosum. J Urol 2000; 164: 107-108. 23. Knoll LD: Use of porcine small intestinal submucosal graft in the surgical management of Peyronie s disease. Urology 2001; 57: 753-757. 24. Egydio PH, Lucon AM, Arap S: Treatment of Peyronie s disease by incomplete circumferential incision of the tunica albuginea and plaque with bovine pericardium graft. Urology 2002; 59:570-574. 25. Akkus E et al: Incision and venous patch graft in the surgical treatment of penile curvature in Peyronie s disease. Eur Urol 2001; 40: 531-537. 26. Hatzichrristou DG et al: Corporoplasty using tunica albuginea free grafts for penile curvature: surgical technique and long-term results. J Urol 2002; 167:1367-1370. 27. Ghanem HM, Fahmy I, El-Meliegy A: Malleable penile implants without plaque surgery in the treatment of Peyronie s disease. Int J Imp Res 1998; 10:171-173. 28. Montorsi F et al: AMS 700CX inflatable penile implants for Peyronie s disease: functional results, morbidity and patient-partner satgisfaction. Int J Imp Res 8:81-86, 1996 29. Wilson SK, Delk JR: A new treatment for Peyronie s disease: modeling the penis over an inflatable penile prosthesis. J Urol 1994; 152: 1121-1123. 30. Wilson SK, Cleves MA, Delk JR: Long-term follow-up of treatment for Peyronie s disease: modeling the penis over an inflatable penile prosthesis. J Urol 2001; 165: 825-829. 188

Derleme ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Alt üriner sistem semptomlarına yönelik tedavilerin cinsel yaşam üzerine etkisi Dr. Altuğ Tuncel, Doç. Dr. Ali Atan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 3. Üroloji Kliniği Bat toplumunda, benign prostat hiperplazisi (BPH) nedeniyle meydana gelen alt üriner sistem semptomlar - n n prevalans, orta-ileri yafl grubu erkeklerde gittikçe artmaktad r. Bu hastalarda sa l k ile iliflkili hayat kalitesi; prostat boyutu ve alt üriner sistem semptomlar n n günlük aktiviteyi etkilemesine ba l d r (1). BPH, erkeklerin partnerlerininde hayat kalitesini kötü yönde etkilemektedir. Uyku s ras nda tuvalete gitme ihtiyac, kanser olma flüphesi, cerrahi müdahale korkusu ve acil idrar yapma iste i, cinsel yaflam kalitesinde bozulmaya yol açmaktad r (2). BPH ve alt üriner sistem semptomlar olan hastalardaki tedavinin amac sadece semptomlar n iyilefltirilmesi olmamal d r. Uygulanacak tedavi ile hem alt üriner sistem semptomlar giderilmelidir hem de hayat kalitesini yükseltilmeli ve cinsel yaflam n devam da sa lanmal d r (3). Bu amaç için birçok tedavi seçene i bulunmaktad r. Mevcut tedavi seçeneklerinin cinsel fonksiyonlar üzerinde avantajlar ve dezavantajlar bulunmaktad r. Medikal tedavi Bu tedavi biçimi, cerrahi tedavi ile karfl laflt r ld zaman düflük oranda cinsel fonksiyon bozuklu una yol açmaktad r. Ancak yap lan randomize kontrollü çal flmalar, kullan lan medikal tedavi ajanlar n n sadece alt üriner sistem semptomlar n etkilemedi ini, ayr ca cinsel fonksiyonlar üzerinde de etki gösterdi ini kan tlam flt r (4). 1. Alfa reseptör blokerleri: Bu ilaçlar n kullan lmas ndaki temel prensip, alfa reseptörleri bloke ederek mesane boynu, prostat stromas ve kapsülünün kas l m n engelleyerek alt üriner sistem semptomlar n gidermektir (5). Alfa reseptörlerin çeflitli alt tipleri bulunmaktad r. Alfa 1a reseptörler; vas deferens ve seminal vezikülde bask nd r ve bu organlar n gerginli ini sa lar (6,7). Seminal vezikül semen volümünün %50-80 ini karfl lad için selektif alfa 1a reseptör blokerleri nin kullan lmas ejakulat hacminin azalmas na yol açar (8). Alfa 1a ve alfa 1d reseptörleri prostatik stromada, alfa 1b reseptörleri vasküler düz kaslarda bask nd r (9,10). BPH n medikal tedavisinde dört tane alfa 1 reseptör antagonisti kullan lmaktad r. Bunlar; terazosin, doksazosin, alfuzosin tamsulosin dir. Terazosin, alfuzosin ve doksazosin, düflük oranda seksüel fonksiyon bozuklu una yol açar (özellikle ejakulasyon bozuklu u) (11-13). Yap lan kontrollü çal flmalarda, bu üç alfa 1 bloker ün kullan ld durumda plasebo ile ayn oranda empotans gözlenmifltir (12-14). Yap lan bir çok çal flmada bu alfa reseptör blokerlerinin libido ve erektil fonksiyonlar üzerine de ifliklik yapmad belirtilmifltir. Ancak, selektif alfa 1a blokerü olan tamsulosin, plasebo ile karfl laflt r ld zaman en fazla retrograd ejakulasyona yol açan alfa 1 blokerdür (15). Alfa 1 blokerler içerisinde alfuzosin en az ejakülasyon bozuklu u yapma oran na sahiptir (11-13). Gerçekte, tedavi öncesinde cinsel fonksiyon bozuklu u olan BPH hastalar nda 10 mg/gün yavafl sal n ml alfuzosin kullan l nca erektil fonksiyonlar n ve ejakulasyon fonksiyonlar n n düzeldi i gözlenmifltir. 2. 5 alfa redüktaz enzim inhibitörleri (finasterid, dutasterid): Tip II 5 alfa redüktaz enzim inhibitörü olan finasterid ile ilgili daha fazla veri vard r. Finasterid büyük prostat hacmine sahip hastalarda etkili bir flekilde kullan lmas na ra men, cinsel ve erektil fonksiyonlar üzerine olumsuz etkisi vard r (16). Finasterid için yap lan uzun dönem etkinlik ve güvenlik çal flmas nda (5), 3040 orta-ileri derecede BPH hastas çal flmaya dahil edilmifltir. Finasterid kullanan hastalarda; semptomlarda, prostat hacminde, idrar ak m h z nda ve cerrahi riskte azalma meydana gelirken, empotans riskinde artma, libidoda azalma, ejakulasyon bozuklu u ve jinekomasti saptanm flt r. Finasterid in cinsel hayat üzerindeki olumsuz etkisinin dihidrotestosteron miktar n azaltmas na ba l oldu u düflünülmektedir. Ayn zamanda ereksiyon oluflma mekanizmas nda rol alan nitrik oksit sentetaz enzimini de inhibe ederek erektil fonksiyonlarda bozulma meydana getirdi i düflünülmektedir (17). 189

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme Cerrahi ve minimal invaziv tedaviler 1. Prostatektomi: BPH tedavisinde en çok seçilen tedavi seçenekleri; transüretral prostat rezeksiyonu (TURP), suprapubik transvezikal prostatektomi ve transüretral prostat insizyonu (TUIP) dur. TURP de, ejakulasyon bozuklu u ve empotans s k olarak görülmektedir. 3304 olguda yap lan bir retrospektif meta-analiz sonuçlar na göre (5); operasyon sonras dönemde aç k prostatektomi de %15.6, TURP de %13.6, TUIP te ise %4.6 oran nda erektil fonksiyon bozuklu u saptanm flt r. Ayn olgularda ejakulasyon bozukluklar de erlendirildi inde, aç k prostatektomide %65-80.8, TUIP yap lan hastalarda %30.8, TURP yap lanlarda ise %70.4 oran nda retrograt ejakulasyon saptanm flt r. Son zamanlarda yap lan bir çal flmada (18), TURP yap lan hastalar n neredeyse 1/4 ünde erektil fonksiyon bozuklu u saptanm flt r. 2. Minimal invaziv teknikler: TURP ye alternatif olarak bir çok minimal invaziv teknik üroloji prati ine girmifltir. Bunlar transüretral mikrodalga termoterapi (TUMT), interstisiyel laser koagülasyon (ILC), transüretral i ne ablasyonu (TUNA) d r. TUMT, seksüel fonksiyonlar n daha fazla korunmas yönü ile TURP den üstündür. TURP yap lan hastalar n %36 s nda seksüel fonksiyonlarda olumsuzluk yaflan rken bu oran TUMT yap lan hastalarda %17 olarak bulunmufltur. Cerrahiden sonraki üçüncü ayda TUMT yap lan hastalarda normal antegrad ejakulasyon oran %74, TURP yap lanlarda ise %27 oran nda saptanm flt r. Birinci y lda ise bu oranlar s ras yla %67 ve %37 olarak bulunmufltur. Bu sonuçlara bak larak, TUMT yap lan hastalarda seksüel fonksiyonlar n daha iyi korundu u söylenebilir (5). TURP ve TUMT ile ILC ve TUNA n n birlikte karfl laflt r ld bir çal flmada (18), orta-ileri derecede erektil disfonksiyon oranlar s ras yla; %26.5, %20, %18.2 ve %18.4 olarak bulunmufltur. Gruplar aras nda operasyon öncesindeki libido ve erektil fonksiyon seviyeleri aras nda belirgin istatistiksel bir fark saptanmam flt r. Ejakulasyon volümündeki azalma s ras yla %48.6, %28.1, %21.6 ve %24.3 olarak bulunmufltur. Bu prosedürlerin efektivitesi uzun dönem prospektif kontrollü çal flmalar ile do rulanmal d r. Sonuç olarak, hem medikal hem de cerrahi tedavi seçeneklerinin BPH hastalar nda erektil fonksiyonlar ve ejakulasyon üzerinde olumsuz etkilerinin oldu u bilinmektedir. TURP ve minimal invaziv tekniklerin daha çok ejakulasyon üzerine etkisi vard r. 5 alfa redüktaz enzim inhibitörleri BPH semptomlar n azalt r ancak erektil disfonksiyon, ejakulasyonda azalma, libido azalmas ve jinekomasti oluflturur. Alfa 1 blokerlerden selektif olan tamsulosin haricindekiler belirgin bir yan etki oluflturmazlar. Bu sonuçlar göz önünde bulundurularak, alt üriner sistem semptomlar olan BPH hastalar na tedavi planlan rken, cinsel fonksiyonlar n normal olarak sürdürülmesinin hayat kalitesi üzerine olumlu etkisi oldu u her zaman hat rlanmal ve tedavi öncesinde hasta ile seçilecek tedavinin olas etkileri hasta ile mutlaka konuflulmal d r (19). BPH nedeniyle alt üriner sistem yak nmas olan ve cinsel fonksiyon bozuklu u saptanan hastalara nas l yaklafl lmal d r? Bu hastalarda oral fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri kullan labilir. Apomorfin son zamanlarda fliddetli erektil fonksiyon bozuklu unda kullan lmaktad r (20). Hayvanlar üzerinde yap lan az say daki deneysel çal flmada, alfuzosin in apomorfin ile beraber kullan ld zaman ereksiyonu kolaylaflt rd bildirilmifltir. Ancak bu etkileflim insanlarda kan tlanmam flt r (5). Özellikle prostat cerrahisi geçirme öyküsü olan hastalarda, cerrahi sonras dönemde oluflabilecek ejakülasyon bozukluklar hastay psikolojik olarak etkilemekte, sonuçta libido ve erektil fonksiyonlarda bozulma meydana gelebilmektedir. Bu nedenle bu tür hastalar n tedavi plan yap l rken olay n bu boyutu gözönünde bulundurulmal d r. Kaynaklar: 1. Girman CJ, Jacobsen SJ, Rhodes T, Guess HA, Roberts RO, Lieber MM. Association of health-related quality of life and benign prostatic enlargement.; Eur Urol 1999;35: 277-284. 2. Sells H, Donovan J, Ewings P, Macdonagh RP. The development and validation of a quality-of-life measure to assess partner morbidity in benign prostatic enlargement.; BJU Int 2000;85: 440-445. 3. Calais Da Silva F, Marquis P, Deschaseaux P, Gineste JL, Cauquil J, Patrick DL. Relative importance of sexuality of life in patients with prostatic symptoms. Results of an international study.; Eur Urol 1997;31: 272-280. 4. Schulman C. Impact of treatment of BPH on sexuality.; Prostate Cancer Prostatic Dis 2001;4(S1): S12-S16. 5. Larson TR. Current treatment options for beniign prostatic hyperplasia and their impact on sexual function.; Urology 2003;61: 692-698. 6. Frukawa K, Rosario DJ, Smith DJ, Chapple CR, Uchiyama T, Chess- Williams R. Alpha1a-adrenoceptor-mediated contractile responses of the human vas deferens.; Br J Pharmacol 1995;116: 1605-1610. 7. Silva MA, Megale A, Avellar MC, Porto CS. Expression and pharmacological characterization of alpha1-adrenoceptors in rat seminal vesicle.; Eur J Pharmacol 1999;381: 141-149. 190

Derleme ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI 8. Hartmut Porst. Sexuality:a vital aspect for the BPH patient.introduction.; Eur Urol 2003;2(suppl): 1-2. 9. Walden PD, Gerardi C, Lepor H. Localization and expression of the alpha1a-, alpha1b, and alpha1d-adrenoceptors in hyperplastic and non-hyperplastic human prostate.; J Urol 1999; 161: 635-640. 10. Lepor H, Tang R, Kobayashi S, Shapiro E, Forray C, Wetzel JM, Gluchowski C. Localization of the alpha1a-adrenoreceptor in the human prostate.; J Urol 1995;154: 2096-2099. 11. Debruyne FM, Jardin A, Colloi D, Resel L, Witjes WPJ, Delauche- CavallierMC, McCarthy C, Geffriaud-Ricouard C. Sustained-release alfuzosin, finasteride and the combination of both in the treatment of benign prostatic hyperplasia. European ALFIN Study Group.; Eur Urol 1998;34: 169-175. 12. Kirby RS, Roehrborn C, Boyle P, Bartsch G, Jardin A, Cary MM, Sweeney M, Grossman EB for the PREDICT Study Investigators. Efficacy and tolerability of doxazosin and finasteride, alone or in combination, in treatment of symptomatic benign prostatic hyperplasia:the prospective european doxazosin and combination therapy (PREDICT) trial.; Urology 2003;61: 119-126. 13. Lepor H, Williford WO, Barry MJ, Brawer MK, Dixon CM, Gormley G, Haakenson C, Machi M, Narayan P, Padley R for the veterans affairs cooperative studies benign prostatic hyperplasia study group. The efficacy of terazosin, finasteride, or both in benign prostatic hyperplasia.; N Engl J Med 1996;335: 533-539. 14. Roehrborn CG. Efficacy and safety of once-daaily alfuzosin in the treatment of lower urinary tract symptoms and clinical benign prostatic hyperplasia:a randomized, placebo-controlled trial.; Urology 2001;58: 953-959. 15. Lepor H for the tamsulosin investigator group. Phase III multicenter, placebo-controlled study of tamsulosin in benign prostatic hyperplasia.; Urology 1998;51: 892-900. 16. Uygur MC, Gür E, Arık A, Altuğ U, Erol D. Erectile dysfunction following treatments of benign prostatic hyperplasia:a prospective study.; Andrologia 1998;30: 5-10 17. Park KH, Kim SW, Kim KD, Paick JS. Effects of androgens on the expression of nitric oxide synthase mrnas in rat corpus cavernosum.; BJU Int 1999;83: 327-333. 18. Arai Y, Aoki Y, Okubo K, Maeda H, Terada N, Matsuda Y, Maekawa S, Ogura K. Impact of interventional therapy for benign prostatic hyperplasia on quality of life and sexual function:a prospective study.; J Urol 2000;164: 1206-1211. 19. van Moorselaar J. Luts and sexual dysfunction:implications for management of BPH.; Eur Urol 2003;2(suppl): 13-20. 20. Burnett AL. Novel pharmacological approaches in the treatment of erectile dysfunction.; World J Urol 2001;19: 57-66. 191

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme Yaşlanan erkekte androjen azalması Uz. Dr. Önder Cangüven, Doç. Dr. Selami Albayrak Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2.Üroloji Kliniği Geç bafllayan hipogonadizm, ilerleyen yafla ba l serum androjen seviyelerindeki eksiklik ile karakterize olmufl klinik ve biyokimyasal bir sendromdur. Bu durum,yaflam kalitesinde azalma ve bir çok organ n olumsuz yönde etkilenmesine yol açabilir (1). Tan m ortada olup yafllanan erkekteki bu tablonun ismi halen tart flmal d r. sim konusunda tam bir anlaflma olmasa da erkek klimakteriumu, partial androgen deficiency of the aging male (PADAM), androgen decline in the aging male (ADAM) ve geç bafllayan hipogonadizm gibi isimlerin kullan lmas uygun bulunmaktad r. Bu yaz da bu sendrom için ADAM terimi kullan lacakt r. PREVALANS: Yirminci yüzy l bafllar nda 2 milyar olan dünya nüfusunun 2025 y l nda 8 milyar olaca tahmin edilmektedir. Buna ek olarak 1950 y l nda nüfusun %5 i yafll (>65 yafl) iken; 2025 y l nda bu oran %15 e ç kacakt r. nsan ömrünün uzamas ve insanlar n yaflam kalitesini artt rma çabalar androjen eksikli ine ve muhtemel sonuçlar na yöneltmifltir. ADAM prevalans için Massachusetts Male Aging Survey (MMAS) ve Baltimore Longitudinal Study of Aging (BLSA) bizlere de erli bilgiler vermektedir. MMAS 40-70 yafl aral ndaki 1156 erkek de erlendirilmifl; total testosteron y ll k düflüflü %1.6 olarak bulunmufltur (2). Aktif testosteron (serbest+albümine ba l ) ile de erlendirme yap ld nda ise bu oran %2-3 e ç kmaktad r. Buda yafla ba l seks hormon ba lay c globülindeki (SHBG) art fla ba l d r (fiekil 1). BLSA çal flmas nda ise yafl ortalamalar 53.8 olan 890 sa l kl erkek de erlendirilmifltir. Bu çal flmada total testosteron alt s n r < 11.27 nmol/l (300ng/dl), serbest testosteron indeksi (total testosteron/shgb) alt s n r ise < 0.153 nmol/l olarak al nm flt r. Total testosteronun kriter al nmas ile 50, 60, 70, 80 yafllar nda hipogonadizm s ras ile %12,19,28 ve 49 olarak bulunmufltur (Tablo 2). Buna 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 karfl n serbest testosteron indeksi kriter al nd nda ise ayn yafl grubundaki oranlar %9,34,68,91 olarak ç km flt r (4). TANI: Genç Serbest Albümin SHBG Yafll fiekil 1. Yafla ba l aktif testosteron azalmas (3) Tablo 1. Total testosterona göre hipogonadizm oran (3) Yafl BLSA Mayo Klini i Kanada grubu 40-49 12 2 5 50-59 19 6 30 60-69 28 20 45 70-79 49 34 70 Yafllanma ile birlikte vücutta görülen de ifliklikler ADAM tan s n n konulmas n zorlaflt rmaktad r. Tan n n konulmas için gerekenleri keskin çizgileri olan bir kareye s d rmak imkans zd r. Özellikle sadece biyokimyasal sonuçlara bakarak sonuca gitmek do ru de ildir. Tan ya iki ayr noktadan bakmam z ve bu görüntülerin üst üste gelmesi ile sonuca varmam z mümkündür. Bu iki 192

Derleme ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI ayr nokta klinik ve biyokimyasal sonuçlard r. Buna benzer bir örnek, asemptomatik BPH li hastalardaki prostat büyüklü ünün önemli olmad d r. ADAM sendromunda da klinik bulgular olan fakat testosteronun halen alt s n ra ulaflmad olgularda klinisyen taraf m z konuflturmal y z. Klinik Tan : Cinsel de ifliklikler: ADAM sendromunda kolayl kla tan nabilecek klinik durum libidonun ve ereksiyon kalitesinin azalmas d r( özellikle gece ereksiyonlar n n). 20-50 yafl aras erkeklerdeki serum testosteron seviyesinin %60-80 oran nda normal fizyolojik s n rlarda olmas n n seksüel fonksiyon için yeterli oldu u ve testosteron seviyesinin artt r lmas n n ek bir katk s n n olmad bilinmektedir. Elli bir yafl üstü 500 erke i kapsayan bir epidemiolojik çal flmada, düflük cinsel aktivitenin düflük aktif testosteron ile do ru orant l oldu u gösterilmifltir (5). Vücut yap s : Yafllanmayla birlikte kas kitlesinde azalma ve kar n ya kitlesinde artma daima bulunmaktad r. Yap lan çeflitli çal flmalarda, yafltan ba ms z kar n ya kitlesi ile serbest testosteron aras nda ters orant oldu u gösterilmifltir (6). Yafla ba l kas kitlesinde de azalma gösterilmifl olup 20 ile 70 yafl aras nda yaklafl k 12 kg.d r. Bunun sonucunda da kas gücünde azalma ve çabuk yorulma görülmektedir (7). Kemik mineral yo unlu u: Yaflla birlikte kemik k r lma oran nda eksponansiyel bir art fl olmaktad r (8). Bu durum da yafla ba ml kemik mineral dansitesi ile do rudan iliflkilidir. Genifl serilerde radius, vertebra ve kalça kemiklerindeki kemik yo unlu u ile aktif testosteron aras nda iliflki gösterilmifltir (9). Biliflsel performans: Testosteronun genel ruh halini etkiledi i bilinmektedir. Yap lan çal flmalar düflük testosteron seviyesi ile depresif semptomlar aras nda iliflki oldu- unu göstermektedir (10). Yafll erkeklerde depresyon nadir de ildir ve yaflam kalitelerini azaltmaktad r. Testosteronun biliflsel performans artt rd savunulmufl olup testosteron seviyesi ile biliflsel performans aras nda do ru orant oldu u gösterilmifltir (11). Klinik tan ya yard mc olmak için ADAM, MMAS ve Aging Male Survey (AMS) gibi çeflitli sorgulama formlar gelifltirilmifltir. MMAS sorgulama formu daha çok epidemyolojik çal flmalar içindir. ADAM ve AMS sorgulama formlar eflde erdir. ADAM da 17 adet, AMS de ise 10 adet soru vard r. Biyokimyasal tan : ADAM n bafllang c, h z ve boyutu kifliler aras nda farkl l klar göstermektedir. Kifliler aras ndaki bu farkl l klar testosteron alt s n r n n tam olarak saptanamamas na yol açmaktad r. Hedef organlar n cevaplar n n de iflik olmas, ayn kiflinin birer hafta ile serum de erlerinin farkl olmas bu olay karmafl k hale getirmektedir. Fakat her zaman geçerli bir kural olarak, çeflitli genifl serilerin sonucuna göre 50 yafl üzeri erkeklerde serum testosteron düzeyleri y ll k en az %1 azalmaktad r (1). Sadece klini e dayanarak hafif hipogonadizm tan s n koymak hem zor hem güvenilir de ildir. Bununla birlikte a r vakalar bizi flüpheye götürebilir. Yafllanan erkekteki klinik bulgular (erektil disfonksiyon gibi) için her zaman hormon düzeyine bak l p bak lmamas halen tart flmal d r. fiu anda erektil disfonksiyon yan nda libidonun da olmamas ciddi bir hormonal yetersizlik bulgusu olarak kabul görmektedir. Bu gerçekten do ru mudur? Risk alt nda veya ADAM ön tan s nda buldu umuz olgularda testosteron bak lmas uygun olabilir. Serum testosteron seviyesi, sabah saatlerinde en yüksek düzeyinde bulunmakta olup akflama do ru giderek azal r. Diurnal ritmi nedeni ile serum kan örne inin sabah saat 7-11 aras nda al nmas uygun olacakt r. Total testosteron alt s n r literatür çal flmalar nda < 300 ng/dl veya < 400 ng/dl olarak al nm flt r. Total testosteronun 300 ng/dl alt nda olmas hipogonadizm tan s için alt limittir (12). Prevalans bölümünde anlat ld gibi yaflla birlikte SHGB artmas bu olay n as l k sm n gölgelemektedir. Bu nedenle serbest testosteron (N: 4.33-26 ng/dl) veya aktif testosteronun (serbest + albümine ba l ) bak lmas daha uygun olacakt r. Aktif testosteron hesaplanmas için www.issam.ch sitesindeki ilgili bölüm kullan labilir. Tükürük testosteronu,dolafl mdaki testosteronun ultrafiltrat gibi olup aktif testosteronla uyuflmaktad r; total testosterona göre sensitivitesi yüksek, spesifitesi düflüktür (Tablo 2). Sonuç olarak, biyokimyasal de erlerin semptomatik bulgularla örtüflmesi durumunda hastaya ADAM tan s konulmas uygun olacakt r. Bu konu ile ilgili iki ayr konunun tart fl lmas ve sonuca gidilmesi gerekmektedir. Birincisi; toplum taraf ndan da rahat anlafl lacak ve kabul görebilecek bir isim, ikincisi ise androjen replasman d r. sim konusunda önerimiz; yafllanan erkeklerde androjenlerde menapozun aksine dereceli bir azalma meydana gelse de, 193

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme Tablo 2. Testosteron laboratuar çal flmalar (3) Güvenilirlik Öneri Total testosteron Düflük/orta < 200 ng/dl kesin hipogonadizm > 600 ng/dl hipogonadizm de il Serbest testosteron Diyaliz Yüksek (N: 4.33-26 ng/dl)nadir merkezde Ultrasantrifüj Yüksek Analog Kullan fls z Hesaplanm fl serbest test. Orta SHGB ve test. ölçümü gerekli Aktif testosteron (serbest + albümine ba l ) Amonyum sülfat Yüksek Serbest test. göre kolay Hesaplanm fl aktif test. Orta SHGB ve test. ölçümü gerekli Serbest androjen endeksi Testosteron/SHBG Düflük SHGB ve test. ölçümü gerekli Tükürük testosteron Orta Tarama, Deney aflamas nda toplumda daha iyi anlafl lmas nedeni ile andropozdur. Renal ve bilier koli in ayn yönde isimlendirildikleri fakat ayn a r tarz oluflturmad klar gibi andropozunda kabül görece ini tahmin etmekteyiz. Kaynaklar: 1. Morales A. & Lunenfeld B. The Aging Male. 2002; 5: 2 Guidelines. 2. Vermeulen A. & Kaufman JM. Aging of the hypothalamo-pituitary-testicular axis in men. Horm Res. 1995; 43: 25-28. 3. Morales A., Morley JE., Heaton JPW. Practical approach to andropause (ADAM) and androgen therapy. AUA 2004/ San Francisco, 9th May 2004; Course # 23 PG. 4. Harman SM. Baltimore longitudinal study of aging. Longitudinal effects of aging on serum total and free testosterone levels in healthy men. J Clin Endocrinol Metab. 2001;86: 724-731. 5. Nilsson PM, Moller L., Solstad K. Adverse effects of psychosocial stress on gonadal function and insulin levels in middle-aged males. J Inten Med. 1995; 237: 479-86. 6. Vermeulen A.,Goamare S.,Kaufman JM. Sex hormones, body composition and aging. Aging Male. 1999; 2: 8-15. 7. Frontare WR. Aging of skeletal muscle: a 12 year longitudinal study. J Appl Physiol. 2000; 88: 1321-6. 8. Orwoll ES.Osteoporosis in men. Endocr Rev. 1995; 16: 87-116. 9. Yialamas A. & Hayes J. Androgens in the aging male and female. Best Pract & Res Clin. Endoc & Met. 2003; 17: 223-236. 10. Seidman SN. Testosterone and depression in aging man. Am J Geriatr Psychiatry. 1999; 7: 18-33. 11. Jockenhövel F. Testosterone supplementation:what and how to give. Male. 2003; 6: 202-206. 12. Morley E. & Herri M. Androgen treatment of male hypogonadizm in older males. J Ster Bio & Mol. 2003; 85. 194

Derleme ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Ejakülasyo prekoks tanı ve tedavisine güncel yaklaşım *Prof. Dr. Ahmet Metin, **Doç. Dr. Önder Kayıgil *AİBÜ İzzet Baysal Tıp Fakültesi Üroloji AD., **Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği Ejakülasyo prekoks erkekte en s k görülen seksüel bozukluk olup genel populasyonda prevalans %4-39 aras ndad r (3,4). lk kez 1887 y l nda Gross taraf ndan tan mlanm fl, ejakülasyo prekoks ismi ise 1917 y l nda Abraham taraf ndan konulmufltur (1). Ejakülasyo prekoks American Psychiatric Association n tan m na göre vajinal penetrasyondan önce veya hemen sonra, minimal bir seksüel stimulasyonla kiflinin istemi olmaks z n kontrolü d fl nda persistan veya rekürrent ejakulasyonudur (3). Masters ve Johnson un tan m na göre ise cinsel iliflkilerin %50 sinden fazlas nda ejakülasyonun kontrol edilememesi ve partnerin orgazm olamamas d r (4). Ejakulasyo prekoksta ejakülasyon zaman n n kontrol edilememesi sonucu her iki partnerde de cinsel yaflam olumsuz etkilenmektedir. Günümüzde ejakülasyo prekoksun derecelendirilmesinde 2 skala kullan lmakta, tedavi öncesi ve sonras skorlar karfl laflt r lmaktad r. 1) Centre for Marital and Sexual Health Questionary: Son 3 ayda ne s kl kla premature ejakülasyon olmas na göre 0 dan 8 e kadar gradelendirmifltir (5). Grade 0= hiçbir zaman prematür ejakülasyon (PE) olmamaktad r, Grade 2= bazen PE olmaktad r, Grade 4= cinsel iliflkilerin %50 sinde PE olmaktad r, Grade 6= cinsel iliflkilerin ço unda PE olmaktad r, Grade 8= cinsel iliflkilerin tümünde PE olmaktad r. 2) Intravajinal ejakulasyon latency zaman (IVELT) (6) 0= ejakulasyon 5 dakikadan daha uzun bir sürede olmaktad r 1= ejakülasyon 3-5 dakika aras nda olmaktad r 2= ejakülasyon 1-3 dakika aras nda olmaktad r 3= ejakülasyon 1 dakikadan daha k sa sürede olmaktad r. Ejakülasyonla ilgili genel bilgileri tekrarlad m zda, bilindi i üzere penisin hem otonom (sempatik&parasempatik) hem de somatik (sensoriyel&motor) innervasyonu vard r. Spinal kord ve periferal ganglionlardan ç kan sempatik ve parasempatik sinirler kavernozal siniri oluflturur. Kavernozal sinir korpus kavernosuma girer ve ereksiyon ve detümesanstaki nörovasküler olaylardan sorumlu olur. Sakral parasempatikler tümesanstan, thorakolomber sempatikler ise detümesanstan sorumludur. Serebral impulslar normalde sempatik(norepinefrin sal n m n inhibe ederek), parasempatik (NO ve asetil kolin salg latarak) ve somatik(asetil kolin salg latarak) yollar kullanarak rijid ereksiyon oluflturur. Somatik sistemin sensoriyal ve motor olmak üzere 2 komponenti vard r; a) Sensoriyel: Somatosensoriyel pathway penis cildi, glans ve üretradaki sensoriyel reseptörlerden bafllamaktad r. Glans peniste çok say da afferent uçlar, serbest sinir uçlar ve korpusküler reseptörler vard r. Sensoriyel yol reseptörlerden sonra dorsal sinir ve pudendal sinir olarak devam eder ve oradan da S2-S4 dorsaline gitmektedir. A r, s cakl k, dokunma duyular n alan reseptörlerden bu yolla duyular spinotalamik traktus, talamus ve duyusal alg lamalar için kortekse gitmektedir. Somatosensoriyel pathway in fonksiyonel de erlendirilmesi (7) a) DN-SEPs (dorsal sinir somatosensoriyel evoked potansiyeller) b) PN-SEPs (pudendal sinir somatosensoriyel evoked potansiyeller) c) GP-SEPs (glans penis somatosensoriyel evoked potansiyeller) d) BC refleks (bulbokavernöz refleks) ile yap lmaktad r. Somatosensoriyel evoked potansiyellerle (SEPs) afferent yola ait latency (ms) ve amplitude (µv) ölçümleri yap lmaktad r. Cevaplar spinal düzeyde (Th12-L1) ve senso- 195

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Derleme riomotor kortekste ölçülmektedir. Penis ile spinal düzey (Th12-L1) aras nda spinal kortikal conduction time, spinal düzey (Th12-L1) ile kortikal düzey aras nda sensoriyal central conduction time ölçümleri yap lmaktad r. Prematür ejakulasyonla ilgili yap lan çal flmalarda kortikal DN- SEP latency süresi normal kiflilere göre k salm fl fakat bu k salman n istatistiksel olarak önemli olmayacak düzeyde oldu u anlafl lm flt r (7). Yine prematur ejakülasyonda (PE) DN-SEPs ve GP-SEPs amplitudelerinin yükselmifl oldu unu ve GP-SEPs in k sald n ve dolay s yla PE un glans penisin hipersensitivite ve hipereksitabilitesi olabilece ini gösterir çal flmalar mevcuttur (8). Benzer flekilde PE lu olgularda genital bölgede artm fl sensoriyel input oldu unu bildiren çal flmalar da vard r (9). Buna karfl n PE olgular nda pudendal sensoriyel pathwayde iletimin süratlenmedi- ini ve tek bafl na elektrofizyolojik çal flmalarla ejakülasyo prekoksun nedeninin ayd nlat lamayaca n bildirir çal flmalar da vard r (7). b) Motor: S2-S4 spinal segmentlerdeki Onuf s nukleusu somatomotor penil innervasyonun merkezidir. Sakral sinirlerden, pudendal sinirle bulbokavernöz ve iskiokavernöz kaslara ulaflmaktad r. skiokavernöz kaslar n kontraksiyonu rijid ereksiyonu, bulbokavernöz kaslar n ritmik kontraksiyonu ise ejakülasyonu sa lamaktad r. Motor yol efferent yoldur ve motor evoked potansiyeller (MEPs) ile motor korteksten bulbokavernöz ve iskiokavernöz kaslara olan latency (MEP latency) ölçülmektedir. BC-MEP latency, motor korteksten bulbokavernöz kaslara olan motor pathwayi göstermektedir. Premature ejakülasyon acaba bulbokavernöz refleksin (BC) bir hipereksitabilitesi mi diye araflt r lm fl, fakat hipereksitabilite gösterilememifltir (7). Ejakulasyon 2 refleks mekanizmay içermektedir. a) 1. refleks (ascending pathway): Penis cildinin stimulasyonu, pudendal sensoriyel siniri kullanarak uyar y sakral kord ve sensoriyal serebral kortekse götürmektedir. b) 2.refleks (descending pathway): Efferent somatik pudendal fibrillerin uyar lmas yla bulbokavernöz ve perineal kaslar kas lmaktad r. Ejakülasyonla ilgili yollar hat rlatt ktan sonra sonra k - saca tedavisinden bahsetmek istiyorum. Ejakülasyo prekoksun tedavisinde lokal anestetikler ile glans n duyarl l - n n azalt lmas (10,11), prostatitin rol oynayabilece i düflüncesiyle antibakteriyel tedavi (12), psikoterapi ve durup tekrar bafllama tedavisi veya squeezing teknik (13,14), alfuzosin, terozosin gibi çeflitli selektif α 1 adrenerjik blokürler (15) gibi çeflitli yöntem ve tedaviler uygulanm flt r. 1993 de Segraves ve ark 25-50 mg clomipraminin koitustan 6 saat önce kullan m n bildirmifl fakat bir çok seksolog taraf ndan da tan nan bu ilaç hakk nda uluslar aras bir konsensus sa lanamam flt r (16). lk kez Waldiger ve ark. ile selektif serotonin re-uptake inhibitörleri gündeme gelmifl, bu araflt r c lar 40 mg paroxetine ile premature ejakulasyonun baflar l bir flekilde tedavi edildi ini bildirmifllerdir (17). Waldinger prematür ejakülasyonun santral serotonerjik nörotransmisyonun azalmas na ba l oldu unu bildirerek bu olay n 5- hydroxytriptamin (HT)2c reseptör hiposensitivitesi ve/veya 5HT-1A reseptör hipersensitivitesiyle ilgili oldu unu bildirmifltir. Buna göre tedavi 5-HT2c reseptör stimulasyonu ve/veya 5-HT1A reseptör inhibisyonuyla sa lanabilecektir. Genel olarak selektif serotonin reuptake inhibitörleri ve klomipraminin 5-HT2C reseptörlerini aktive etti i ve uyar lma düzeyini yükselterek ejakülasyonu geciktirdi i kabul edilmektedir (18). 5-HT re-uptake inin akut blokaj - n n, sinapsa 5-HT transmisyonunu art rd na inan lmaktad r. Ejakulasyonun gecikmesi akut artm fl 5-HT2C nörotransmisyonuyla sa lanmaktad r. Ejakulasyon α 1 noradrenerjik sinir stimulasyonuyla periferalde aktive olmaktad r. Paroxetinin sempatolitik etkisi olmad ndan etkisi muhtemelen santral sinir sistemi yoluyla olmaktad r (19). Prematür ejakülasyonun medikal tedavisinde üç seçenek mevcuttur. i) serotonerjik antidepresanlarla günlük tedavi ii)antidepressanlarla sadece iliflki öncesi kullan mla tedavi iii) anestezik topikal pomatlar ile tedavi. Günümüzde selektif serotonin reuptake inhibitörleri olan paroxetine, fluoksetine, sertraline, citalopram premature ejakulasyon tedavisinde 20-30 günlük kullan m takiben gerekti inde iliflki öncesi kullan m yla veya haftada bir kullan m yla oldukça yer bulmufltur (20-22). Günlük tedavide doz, paroxetin ile 20-40 mg, clomipramin ile 10-50 mg, sertraline ile 50-100 mg ve fluoxetine ile 20-40 mg.d r. Bu ilaçlarla ilgili yap lan metaanaliz sonucunda paroxetinin en uzun süreli gecikmeyi sa lad bildirilmifltir. Paroxetine, sertraline ve fluoxetinin yorgunluk, sürekli esneme, orta derecede bulant ve terleme gibi yan etkileri olmakta, bu yan etkilerin ilac n al m n takibeden ilk haftada ortaya ç kmakta ve 2-3 hafta içerisinde kaybolmaktad r. Ejakülasyonda gecikme genellikle ikinci haftan n sonunda ortaya ç kmaktad r. Fluoksetin harici di er ilaçlar kesilme 196