KEDİLERDE ÖSTRUSUN ENGELLENMESİNDE MEDROKSİ PROGESTERON ASETAT IN ORAL VE SUBKUTAN KULLANIMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI



Benzer belgeler
GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu

Östrus Belirtleri VEYSEL TAHİROĞLU

DİŞİ ÜREME ORGANLARI

Genital siklus Pubertaya ulaşan bir dişide, hipotalamus ve hipofiz bezinin kontrolü altında ovaryum ve uterusta bazı değişiklikler meydana gelir.

Seksüel Siklus ve Suni Tohumlama

ÜREMENİN KONTROLÜ. PROF. DR. Nafiz YURDAYDIN

Araştırmacılar. Araştırma İNEKLERDE ÜREME VERİMİ KLİNİK ENDOMETRİTİS

ULUSAL 2-3 KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği Ekim Tohumlama: % Tohumlama: % 90 GİRİŞ. 83 Günde Görülen Östrus

PROSPEKTÜS Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır Buserin Enjeksiyonluk Çözelti Hormon GnRH analoğu

Van Kedilerinde Puberta Öncesi Reprodüktif Gelişmeler *

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

İLK TRİMESTERDE PROGESTERON. Dr. Tuncay Nas Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim

P U B E R TA S, SUNİ T O H U M L A M A, G E B E L İ K V E T E R İ N E R HEKİ M : A H M E T K E S K İ N

Senkronizasyon. Prostaglandin ile senkronizasyon Kontrolü yöntem Pazartesi yöntemi 2+2 yöntemi ½ yöntemi

SÜT İNEKLERİNDE ÜREME HORMONLARI

KEDİLERDE Reprodüksiyon ve Sun i Tohumlama

DİŞİ EŞEY HÜCRELERİNİN GELİŞMESİ OLGUNLAŞMASI. Doç. Dr. A. Gürol BAYRAKTAROĞLU

Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri. Prof. Dr. Fatin CEDDEN

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi.

T.C. ADNAN MENDERES ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE AYDIN

Kadın Hastalıklarında Uygulanan Muayene Metotları. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 16.Hafta (

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır OPROSYN Enjeksiyonluk Çözelti Sentetik Prostaglandin

Prof. Dr. M. Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

Sığrlarda Embryo Transferi. Prof.Dr.Serhat Pabuccuoğlu

IVF DE KULLANILAN İLAÇLAR VE PROTOKOLLER

İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET)

PROSPEKTÜS Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır DALMAZİN Enjeksiyonluk Çözelti Veteriner Sentetik Prostaglandin

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır.

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

T. C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

SAKIZ IRKI MELEZİ KOYUNLARDA KISA SÜRELİ UYGULAMALAR İLE MEVSİM İÇİ ÖSTRÜS SENKRONİZASYONU

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant)

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır OPROSYN Enjeksiyonluk Çözelti Sentetik Prostaglandin

İNSÜLİN UYGULAMALARI

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

DÜVE VE İNEKLERDE KIZGINLIK TAKİBİ

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

IM/SC ENJEKSİYON İÇİN LİYOFİLİZE TOZ İÇEREN AMPUL

GEBE OLMAYAN KADINLARDA VAJİNAL KANAMA. Dr.Müjdat ŞİMŞEK

FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

DOĞURGANLIK BİLİNCİ GELİŞTİRME VE İNFERTİLİTE AÇISINDAN ÖNEMİ. İlknur M. Gönenç

Gebeliğin Erken Teşhisi

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

İNFERTİL HASTANIN HORMON DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILMALIDIR? DOÇ. DR. ERCAN BAŞTU

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır.

DIABETES MELLITUS NEDİR? NEDENLERİ VE SONUÇLARI. Mümkün olduğunca normal bir yaşam. Lilly Deutschland GmbH Werner-Reimers-Straße Bad Homburg

Gebelik nasıl oluşur?

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim?

FERTİLİZASYON-Döllenme

ENDOKRİN VE ÜROGENİTAL SİSTEMLERİ IV. DERS KURULU ( 03 ŞUBAT MART 2014)

Gebelikte Karşılaşılan Anormal Olgular. Prof Dr Fatin Cedden Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama

BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

GEBELİKTE ANNENİN FİZYOLOJİSİ

DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

2019 YILI ÇİFTLİK HAYVANLARI ALT SINIR ÜCRET TARİFESİ (At, Sığır, Tay-Buzağı, Koyun-Keçi, Domuz)

Zoladex 3.6 mg Depot. (Subkütan Implant)

Ġ.Ü. MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

Cinsel Kimlik Bozuklukları

ĠNFERTĠLĠTE TANI YÖNTEMLERĠ. İlknur M. Gönenç

Ovaryum kistleri: Tanısı ve tedavide yaklaşımlar

İneklerde Üremenin Kontrolü Embriyo Transferi

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği Ekim Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

ERGENLİK ve BÜYÜME HORMONU EKSİKLİĞİ. Seri No. 3

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

VETERİNER SAĞLIK TEKNİSYENİ

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Meme şekli-büyüklüğü ineğin kalıtsal yapısı, yaşı, süt verim düzeyi, laktasyon dönemi ve laktasyon sayısına bağlı olarak faklılık gösterir.

Progestinler ve Metabolik Risk

Kısırlaştırılmış îki Kedide Ovarian ve Uterin Remnant Sendrom Olguları

Dişi genital organları; Ovaryum,ovidukt, uterus, serviks, vagina, vulva Ovaryum; sağda ve solda karın boşluğuna asılı olarak bulunan 1 çift organdır.

Gebelik ve Trombositopeni

Oral Kontrasepsiyonda Güçlü ve Güvenli Bir Seçenek. Dr.Fatih DURMUŞOĞLU

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III IV. DERS KURULU ( 19 OCAK MART 2015)

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

Dr. Özlem Dural. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

MENSTURASYON VE HORMONLAR

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MULTİVİTAMİN PREPARATI KULLANIMINA İKİNCİL GELİŞEN D VİTAMİNİ İNTOKSİKASYONU: 3 OLGU SUNUMU

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme

Çiftlik Hayvanlarında Embriyo Aktarımı. Prof Dr Fatin Cedden

Farklı fenotipte yavrularla, patojenler veya diğer çevresel koşullar hızla değiştiğinde ebeveynlerin üreme başarısı artabilir.

Transkript:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KEDİLERDE ÖSTRUSUN ENGELLENMESİNDE MEDROKSİ PROGESTERON ASETAT IN ORAL VE SUBKUTAN KULLANIMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI İlhan Arkadaş ARICAN DÖLERME VE SUN İ TOHUMLAMA ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Necmettin Tekin 2007 - ANKARA

iii İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay İçindekiler Önsöz Simgeler ve Kısaltmalar Çizelgeler Resimler ii iii v vi vii viii 1. GİRİŞ 1 1.1. Kedilerde Reprodüktif Özellikler 1 1.1.1. Puberta 1 1.1.2. Seksüel Siklus Özellikleri ve Evreleri 1 1.1.2.1. Proöstrus 2 1.1.2.2. Östrus 2 1.1.2.3. Postöstrus 3 1.1.2.4. Diöstrus 4 1.1.2.5. Anöstrus 4 1.2. Kedilerde Östrus Belirleme Yöntemleri 5 1.2.1. Seksüel Davranışların Araştırılması 5 1.2.2. Vajinal Sitoloji 5 1.2.2.1. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Alınması ve Boyanması 5 1.2.2.2. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Değerlendirilmesi 6 1.2.3. Hormonal Ölçümler 8 1.2.4. Ultrasonografi 9 1.3. Kedilerde Medikal Uygulamalarla Östrus Kontrolü 10 1.3.1. Östrusların Düzenli Olarak Engellenmesi 10 1.3.1.1. Medroksiprogesteron Asetat 10 1.3.1.2. Diğer Sentetik Progesteronlar 11 1.3.1.3. Sentetik Androjenler 12 1.3.2. Başlayan Östrus Belirtilerinin Baskılanması 13 2. GEREÇ VE YÖNTEM 16 2.1. Hayvan Materyali 16 2.2. Çalışmada Kullanılan Hayvanların Seçilmesi 16 2.3. Çalışmanın Süresi 16 2.4. Çalışma Grupları 17 2.5. Çalışma Gruplarının Takibi ve Muayene Sistematiği 18 2.5.1. Anamnez 18 2.5.2. Klinik Muayeneler 19 2.5.2.1. Fiziksel Muayene 19 2.5.2.2. Vajinal Sitoloji 19 2.5.2.2.1. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Alınması ve Boyanması 19 2.5.2.2.2. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Değerlendirilmesi 21

iv 2.5.2.3. Ultrasound Muayenesi 21 2.5.2.4. Hematolojik Muayeneler 22 2.5.2.4.1. Kan Progesteronu 22 2.5.2.4.2. Kan Glikozu 23 2.6. İstatistiksel Değerlendirme 24 3. BULGULAR 25 3.1. Birinci Gruptaki Kedilerin Çalışma Bulguları 25 3.2. İkinci Gruptaki Kedilerin Çalışma Bulguları 28 3.3. Üçüncü Gruptaki Kedilerin Çalışma Bulguları 32 3.4. Kan Progesteronu, Kan Glikozu ve Vajinal Sitoloji Bulgularının Genel Değerlendirmesi 34 4. TARTIŞMA 41 5. SONUÇ VE ÖNERİLER 47 ÖZET 49 SUMMARY 51 KAYNAKLAR 53 ÖZGEÇMİŞ 59

v ÖNSÖZ Ülkemizde, son 20 yıl içerisinde evcil hayvan besleme alışkanlığında önemli bir artış gözlenmiş ve evcil hayvanlar özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların sosyal yaşantılarının vazgeçilmez birer parçası haline gelmeye başlamıştır. Ev, bahçe ve işyeri gibi yaşam alanlarında beslenen evcil hayvanlar içinde ilk sırayı kedi ve köpekler almaktadır. Hayvan sahiplerinin hem kendi rahatı, hem de aynı yaşam alanlarını paylaştıkları evcil hayvanların yaşam kalitesi için en ideal koşulları sağlama isteği Veteriner Hekimler e bazı sorumluluklar yüklemiştir. Bu durum, periyodik aşılamalar ve sağlık kontrolleri dışında evcil hayvanların bazı fizyolojik özelliklerine müdahale gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Bu fizyolojik özelliklerin başında üreme gelmektedir. Dişi kedilerin üreme dönemlerinde sergilediği kızgınlık yani östrus davranışları hayvan sahiplerinde huzursuzluk yaratabilmektedir. Ayrıca bir batında fazla sayıda yavru yapmaları nedeniyle ya da doğum sırasında hırpalanmalarını önlemek amacıyla gebe kalmaları çoğunlukla istenmemektedir. Sözü geçen durumların önüne geçebilmek amacıyla cerrahi girişimlerle steril bırakma (ovaryohisterektomi, ovaryektomi, salpingektomi gibi) düşünülebilir. Buna karşılık başta progesteronlar olmak üzere çeşitli hormon uygulamaları, östrusların düzenli olarak engellenmesi ve başlayan östrus belirtilerinin baskılanması gibi amaçlarla endikasyon bulmaktadır. Bu çalışma ile dişi kedilerde östrusların düzenli olarak engellenmesi amacıyla kullanılan ve sentetik bir progesteron olan medroksiprogesteron asetatın oral ve subkutan uygulamalarının östrusların engellenmesindeki başarı ve güvenilirliği araştırılmış ve karşılaştırılmıştır. Elde edilen verilerin bu alanda bir referans olması arzu edilmiştir. Tez çalışmam süresince benden yardım ve desteklerini esirgemeyen danışman hocam Sayın Prof. Dr. Necmettin TEKİN e, Anabilim Dalı Öğretim üyelerimizden Sayın Prof. Dr. Ali DAŞKIN ile Anabilim Dalı nın tüm akademik ve teknik personeline, Pet Hospital Hayvan Hastanesi sahibi Sayın Dr. Aydın AKSU ve tüm Pet Hospital personeline, Düzen Laboratuarlar Grubu ndan Sayın Dr. Çağatay KUNDAK a ve çalışmamın istatistiki değerlendirilmesinde katkıda bulunan Sayın Sefa GÜRCAN a şükranlarımı sunarım.

vi SİMGELER VE KISALTMALAR ACTH CAP GnRH hcg KEH LH MPA PRG Adrenokortikotrofik Hormon Klormadinon Asetat Gonadotropin Salgılatıcı Hormon İnsan Koriyonik Gonadotropini Kistik Endometriyal Hiperplazi Luteinleştirici Hormon Medroksiprogesteron Asetat Proligeston

vii ÇİZELGELER Çizelge 3.1. Oral MPA uygulanan kedilerin sakin kalma süreleri ve gözlenen yan etkiler Çizelge 3.2. Subkutan MPA uygulanan kedilere ilişkin sakin kalma süreleri ve gözlenen yan etkiler Çizelge 3.3. Tüm gruplara ait kan progesteron ölçüm sonuçları Çizelge 3.4. Tüm gruplara ait kan glikoz ölçüm sonuçları Çizelge 3.5. Tüm gruplara ait vajinal sitoloji bulguları Çizelge 3.6. Ölçümlerde elde edilen ortalama kan progesteron değerleri Çizelge 3.7. Ölçümlerde elde edilen ortalama kan glikoz değerleri Çizelge 3.8. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin gruplara göre ortalama oranları Çizelge 3.9. Anöstrus ve östrus evrelerine ilişkin ortalama kan progesteronu, kan glikozu ve vajinal sitoloji bulguları

viii RESİMLER Resim 2.1. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Alınması Resim 2.2. Diff-Quik Boyama Solüsyonları Resim 2.3. USG Muayenesi Resim 2.4. Kan Glikoz Ölçüm Analizörü

1 GİRİŞ 1.1. Kedilerde Başlıca Reprodüktif Özellikler 1.1.1. Puberta Dişi kedilerde pubertaya giriş yani ilk östrusun gözlenme zamanı, vücut kondüsyonuna, ırka ve kedinin doğduğu döneme göre değişiklik gösterir. Kedilerin büyük çoğunluğu ilk östruslarını 2,3-2,5 kg vücut ağırlığına ulaştıklarında gösterirler ve bu ortalama 7 aylık dönemde olur. Buna karşın oriyental ırklar (Siamese, Burmese) daha erken (3 aylık), uzun tüylü bazı saf ırklar (Persian) ve Manx kedileri ise daha geç dönemde (11-21 aylık) pubertaya girerler. Ekim-Aralık ayları arasında doğan dişiler Ocak ayında başlayacak olan üreme sezonunda seksüel olgunluğa ulaşamayabilirler ve ilk östruslarını bir sonraki üreme sezonunda gösterirler (Christiansen, 1984, Chapter 11; Johnston ve ark., 2001, Chapter 25). 1.1.2. Seksüel Siklus Özellikleri ve Evreleri Mevsime bağlı poliöstrik hayvanlar olan kedilerin seksüel siklusları oldukça değişkendir. Irka, çevreye, erkek kedi ile birlikte bulunmaya ve beslenmeye bağlı olarak bireysel siklus özellikleri gösterirler. Seksüel siklusların uyarılmasında artan gün ışığının önemli bir rolü vardır. Üreme sezonu kuzey yarımkürede Ocak ayının sonlarına doğru başlayıp Ağustos-Eylül (bazen Kasım-Aralık) aylarına kadar devam eder. Evde beslenen ve suni ışığa maruz kalan (her gün ortalama 17 saat foto-periyot) kediler yıl boyunca poliöstrus gösterebilirler. Normal reprodüktif aktivite genellikle 14 yaşa kadar devam

2 eder (Christiansen, 1984, Chapter 11; Çoyan, 1994; Johnston ve ark., 2001, Chapter 25). Kedilerde östrus siklusu sabit gün uzunluğunda (ortalama 14 saat) ve ovulasyon şekillenmeyen durumlarda 4-30 gün (genellikle 14-19 gün) sürer. Östrus siklusu; proöstrus, östrus, postöstrus (interöstrus), diöstrus ve anöstrus olmak üzere 5 evreden oluşur. 1.1.2.1. Proöstrus Kedilerin büyük bir çoğunluğunda gözlenmeyen proöstrus evresi ortalama 1,2 gün (0-2 gün) sürer. Proöstrus evresindeki dişi baş ve boynunu çeşitli objelere sürter, erkeği cezp etmesine rağmen çiftleşmeyi kabul etmez. Köpeklerde gözlenen serö-sanguinöz proöstrus akıntısına kedilerde rastlanmaz. Ovaryumlar üzerinde yaklaşık 2 mm çapında 3-7 adet folikül mevcuttur. Bu foliküllerin granuloza hücrelerinden salgılanan östrodiol hormonuna bağlı olarak bazal seviyelerde bulunan serum östrodiol konsantrasyonu yükselmeye başlar. Östrodiol hormonunun vajina epiteli üzerindeki etkisi, epitel katmanlarının sayısında artışa ve vajinal kornifikasyona neden olur (Michael, 1961; Mills ve ark., 1979; Shille ve ark., 1979; Fontbonne ve Malandian, 2006). 1.1.2.2. Östrus Dişinin çiftleşmeyi kabul ettiği evre olan östrus evresi pik yapan foliküler aktivitenin bir yansımasıdır ve 2-19 gün sürer. Ovaryum üzerindeki foliküllerin çapı ortalama 3,2 mm ye (2,6-4,1 mm) ulaşır. Serum östrodiol konsantrasyonu 70 pg/ml nin üzerindedir. Proöstrus evresinde başlayan vajina

3 epitel hücre katmanındaki artış ve kornifikasyon maksimum seviyeye ulaşır. Östrus evresindeki kedi 36 saat içinde 20-36 kez çiftleşebilir. Çiftleşen kedilerde östrus evresi 4-6 gün sürer ve çiftleşmelerin bitiminden 24 saat sonra östrusa özgü tüm belirtiler ortadan kalkar. Ovulasyon çiftleşmeden sonra oluşan nöro-hormonal etkileşimler ile meydana gelmektedir. Penisin serviksi uyarması, gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) etkisiyle hipofiz ön lopundan luteinleştirici hormon (LH) salınmasına neden olur. Serum LH konsantrasyonu çiftleşme sayısıyla doğru orantılıdır. Bir kez çiftleşen kedilerin sadece %50 si ovulasyonu uyarmak için gerekli LH yı salgılayabilmektedir. Serum LH konsantrasyonu çiftleşme anına kadar düşük seviyelerdedir. Çiftleşmeyle birlikte LH yükselmeye başlar ve 29-40 saat sonra ovulasyon şekillenir. Ortalama 4 adet follikül ovule olur ve bu folliküller döllenme yeteneklerini 24 saat korur. Çiftleşme ya da mekanik veya hormonal bir uyarım olmazsa ovulasyon şekillenmez. Bu durumda östrus evresini, 8-10 günlük bir interöstrus evresi takip eder (Michael, 1961; Shille ve ark., 1979; Concannon ve ark., 1980; Lein, 1982; Çoyan, 1994; Root ve ark., 1995; Fontbonne ve Malandian, 2006). 1.1.2.3. Postöstrus (İnteröstrus) Postöstrus; bir östrus evresi ile onu izleyen ve ovulasyonun şekillenmediği sonraki östrus evresi arasındaki dönemi ifade eder ve 8-10 gün sürer. Bazı kaynaklar kedilerde östrustan sonraki evre için metöstrus terimini kullanmaktadır. Metöstrus, ineklerde östrusu takiben korpus luteum gelişimi için geçen süreyi ifade eder. Dolayısıyla ovulasyon şekillenmeyen bir östrus siklusunda korpus luteum gelişiminden söz etmek mümkün değildir. İnteröstrus evresinde serum östrodiol konsantrasyonu 20 pg/ml nin altında olup seksüel davranışlar gözlenmez ve dişi çiftleşmeye izin vermez (Wildt, 1980; Lofstedt, 1982).

4 1.1.2.4. Diöstrus Ovulasyonla sonuçlanan bir östrus evresini izleyen ve progesteron hormonunun baskın olduğu luteal fazdır. Fertil bir çiftleşmeden sonra gelen ortalama 60 günlük (58-63 gün) gebelik süresi ile steril bir çiftleşme, çiftleşmenin mekanik olarak taklit edilmesi (cam çubukla stimülasyon) ya da hormonal uyarımla (GnRH enjeksiyonu) ovulasyondan sonra şekillenen ortalama 40 günlük (36-45 gün) yalancı gebelik periyodunu kapsar. Kedilerdeki yalancı gebelik köpeklere nazaran daha kısa sürmekte, memelerde büyüme ve sütün inmesiyle birlikte annelik davranışları gözlenmemektedir. Doğum ya da yalancı gebeliği izleyen luteolizisten 7-10 gün sonra östrus gözlenebilir. Ancak normal gebeliği izleyen ilk östrus genellikle doğumdan 3-4 hafta sonra görülür (Çoyan, 1994; Johnston ve ark., 2001, Chapter 25). 1.1.2.5. Anöstrus Kuzey yarım kürede yaşayan ve doğal gün ışığına maruz kalan kedilerde sonbahar aylarında (Ekim, Kasım, Aralık) gözlenen ve siklus aktivitesinin bulunmadığı seksüel dinlenme evresidir. Serum östrodiol konsantrasyonu bazal seviyelerdedir (Johnston ve ark., 2001, Chapter 25).

5 1.2. Kedilerde Östrus Belirleme Yöntemleri 1.2.1. Seksüel Davranışların Araştırılması Siklusun östrus evresindeki kedilerde artan östrodiol hormonunun etkisiyle çeşitli seksüel davranışlar ortaya çıkar. Bu davranışlar içinde; çeşitli tonlarda miyavlama ve bağırma, çeşitli objelere sürtünme, yerde yuvarlanma, kuyruğu yana ya da yukarıya çekip kıvırma, lordozis ve iştah kaybı en belirgin olanlarıdır. Bel bölgesine dokunulduğunda perianal bölgede spazmodik kontraksiyonların şekillendiği gözlenir. Fiziksel olarak vulva dudakları genellikle hiperemik ve ödemlidir, bazen vajinadan seröz bir sıvının geldiği gözlenir (Michael, 1961; Shille ve ark., 1979; Lein, 1982; Fontbonne ve Malandian, 2006). 1.2.2. Vajinal Sitoloji Vajina epitel hücrelerinin morfolojisi östrojen hormonunun varlığında değişkenlik gösterir ve siklus evresinin belirlenmesinde yardımcı olabilir. Vajinal sitoloji tek başına siklus evrelerinin belirlenmesinde yeterli olmasa da seksüel davranışlardan sonra östrus evresinin en karakteristik klinik bulgusu vajina epitelinde oluşan değişikliklerdir (Christiansen, 1984, Chapter 11; Johnston ve ark., 2001, Chapter 25). 1.2.2.1. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Alınması ve Boyanması Vajinal sitoloji örnekleri serum fizyolojikle ıslatılmış eküvyon yardımıyla alınabilir. Vulva dudakları iyice temizlendikten sonra eküvyon önce dorsal,

6 sonra da kranial yönde 1,5 cm kadar vajina içine itilir ve vajina içinde birkaç kez çevrildikten sonra çıkartılır. Daha sonra eküvyon temiz bir lam üzerinde yuvarlanarak hücrelerin lama geçmesi sağlanır ve havada kurumaya bırakılır. Ucuz, kolay uygulanabilir, kalıcı ve hızlı olması nedeniyle hazırlanan preparatların boyanmasında Diff-Quik boyama yöntemi kullanılabilir. Diff- Quik boyama yönteminde; fikzasyon (tespit), Diff-Quik-I (birinci boyama solüsyonu) ve Diff-Quik-II (ikinci boyama solüsyonu) olmak üzere 3 adet solüsyon kullanılır. Fikzasyon solüsyonu metanol (0,002 g/l), Diff-Quik-I eozin (1,22 g/l) ve Diff-Quik-II tiazin dye (1,1 g/l) ihtiva eder. Lamlar sırasıyla, fikzasyon, Diff-Quik-I ve Diff-Quik-II solüsyonlarına kısa aralıklarla birkaç kez daldırılıp çıkartılır ve havada kurutulur. Boyandıktan sonra immersiyon yağı ile kaplanan vajinal sitoloji örnekleri aylarca hatta yıllarca saklanabilir. Örneklerin boyanması amacıyla, metilen mavisi, Giemsa gibi boyama yöntemlerinden de yararlanılabilir (Johnston ve ark., 2001, Chapter 25). 1.2.2.2. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Değerlendirilmesi Vajinadan alınan örneklerde epitel hücresi olarak; bazal, parabazal, intermediyer, çekirdekli süperfisiyal ve çekirdeksiz süperfisiyal hücrelere rastlanabilir. Epitel hücreleri arasında siklus evresine göre değişen oranlarda lökositler de göze çarpar. Köpeklerden farklı olarak proöstrus evresinde eritrositlere rastlanmaz. Ayrıca metöstrus ve köpük hücreleri de kedi vajinal sitoloji örneklerinde görülmez. Bazal hücreler yaklaşık 12 µm çapında, yuvarlak şekilli hücreler olup çekirdekleri belirgin ve 8-10 µm çapındadır. Vajinal sitoloji örneklerinde nadiren göze çarparlar. Parabazal hücreler yaklaşık 20 µm çapında, yuvarlak-oval şekilli hücrelerdir. Çekirdekleri belirgin olup 8-10 µm çapındadır. İntermediyer hücreler, çapları 40 µm den büyük, poligonal yapıda ve belirgin çekirdekli hücrelerdir. Çekirdek çapı 10

7 µm dir. Süperfisiyal hücreler ise yaklaşık 55 µm çapında, poligonal yapıda, piknotik çekirdekli ya da çekirdeksiz olarak görülürler. Çekirdekli süperfisiyal hücrelerde çekirdek çapı 6 µm dir (Shille ve ark., 1979; Christiansen, 1984, Chapter 11; Johnston ve ark., 2001, Chapter 25). Proöstrus evresindeki 4 kedinin vajinal sitoloji örneklerinde rastlanan epitel hücrelerinin; %18 ini (%0-34) parabazal, %60 ını (%57-67) intermediyer, %20 sini (%6-40) çekirdekli süperfisiyal, %2 sini (% 0-6) ise çekirdeksiz süperfisiyal hücrelerin oluşturduğu, tüm epitel hücreleri içinde %8 oranında (%0-33) nötrofil gözlendiği belirtilmiştir (Mills ve ark., 1979). Östrus evresindeki 20 kedinin vajinal sitoloji örneklerinde rastlanan epitel hücrelerinin; %0,3 ünü (%0-3) parabazal, %11,6 sını (%0-25) intermediyer, %63,6 sını (%5-90) çekirdekli süperfisiyal, %24,5 ini (%3-95) ise çekirdeksiz süperfisiyal hücrelerin oluşturduğu, tüm epitel hücreleri içinde %4,7 oranında (%0-10) nötrofil gözlendiği belirtilmiştir (Mills ve ark., 1979). İnteröstrus evresindeki 8 kedinin vajinal sitoloji örneklerinde rastlanan epitel hücrelerinin; %8,9 unu (%0-29) parabazal, %75,5 ini (%50-100) intermediyer, %13,2 sini (%0-41) çekirdekli süperfisiyal, %1,9 unu (%0-3) ise çekirdeksiz süperfisiyal hücrelerin oluşturduğu, tüm epitel hücreleri içinde %32 oranında (%1-78) nötrofil gözlendiği belirtilmiştir (Mills ve ark., 1979). Diöstrus evresindeki 8 kedinin vajinal sitoloji örneklerinde rastlanan epitel hücrelerinin; %48 ini (%10-85) parabazal, %50 sini (%10-85) intermediyer, %2 sini ise (%0-5) çekirdekli süperfisiyal hücrelerin oluşturduğu, tüm epitel hücreleri içinde %32 oranında (%0-97) nötrofil gözlendiği belirtilmiştir (Mills ve ark., 1979).

8 Anöstrus evresindeki 34 kedinin vajinal sitoloji örneklerinde rastlanan epitel hücrelerinin; %9,7 sini (%0-50) parabazal, %87,4 ünü (%50-100) intermediyer, %2,7 sini (%0-22) çekirdekli süperfisiyal, %0,2 sini (%0-2) ise çekirdeksiz süperfisiyal hücrelerin oluşturduğu, tüm epitel hücreleri içinde %3 oranında (%0-50) nötrofil gözlendiği belirtilmiştir (Mills ve ark., 1979). 1.2.3. Hormonal Ölçümler Kedilerde östrodiol ölçümü rutin kullanıma uygun değildir ve yorumlamak zordur. Aynı şekilde LH ölçümü de zordur. Sadece araştırma laboratuarlarında yapılır ve birden fazla kan örneğine ihtiyaç vardır. Progesteron ölçümü, LH ve östrodiole göre daha kullanışlıdır. Östrus evresindeki kedilerde ovulasyon, son çiftleşmeden 24 saat sonra şekillenir. Bu yüzden ovulasyonla ilgili güvenilir bir sonuç alabilmek için progesteron ölçümünün son çiftleşmeden 72-96 saat sonra yapılması önerilmektedir. Ovulasyon şekillenmeyen durumlarda progesteron seviyesi 1 ng/ml nin altındadır. Proöstrus, östrus ve anöstrus evresinde 1 ng/ml nin altında olan progesteron konsantrasyonu, diöstrus evresinde hızla yükselmeye başlar ve 20 ng/ml nin üzerine çıkar. Bu konsantrasyon doğumun hemen öncesinde 4-5 ng/ml ye, doğumdan hemen sonra ise 1 ng/ml nin altına düşer. Progesteron ölçümü amacıyla, dişi köpeklerde kullanılan kolorimetrik progesteron testlerinden faydalanılabilir (Schmidt ve ark., 1983; Christiansen, 1984, Chapter 11; Johnston ve ark., 2001, Chapter 25; Fontbonne ve Malandian, 2006).

9 1.2.4. Ultrasonografi ( USG ) Ovaryum yapısında genişlemeye neden olan kist, neoplazi, hemoraji gibi durumlar ile uterus hacminin artmasına neden olan gebelik, postpartum, hemoraji, enfeksiyon (pyometra ya da endometritis), kistik endometriyal hiperplazi (KEH) gibi durumlar dışında, normal ovaryum ve uterus yapısının USG ile görülemeyeceği belirtilmesine karşın (Burk ve Ackerman, 1996), son yıllarda geliştirilen yüksek çözünürlüklü cihazlar sayesinde yeterli bir ovaryum ve uterus değerlendirmesinin mümkün olabileceğini savunan araştırmacılar da (Fontbonne ve Malandian, 2006) vardır. Ovaryumlar böbreklerin 3 cm gerisinde bulunur ve muayene sırasında abdomen içinde hareket edebilir. Östrus evresindeki kedilerde ovulasyon şekillenmemişken ovaryumları bulmak kolaydır. Folliküller, çapları 1,5-4 mm arasında değişen, anekoik, küresel yapılar şeklinde gözlenir. Folliküllerin çapı östrus evresinin 2-6. günleri arasında maksimum büyüklüğe ulaşır. Ovulasyon anından itibaren folliküler görüntü kaybolur. Ovulasyonu izleyen günlerde hipoekoik yapıdaki korpus luteumu görmek mümkün olabilir. Anöstrus ya da interöstrus evresindeki kedilerde ovaryumları bulmak zordur, çapları 2 cm den küçük, homojen yapılar şeklinde görülürler. Bu durumda ultrasound muayenesini gerçekleştiren kişi uterus kornularını proksimal yönde takip ederek ovaryumlara ulaşabilir. Uterus kornuları, idrar kesesinin dorsolateralinde, yuvarlak görünümlü yapılar olarak göze çarpar (Fontbonne ve Malandian, 2006).

10 1.3. Kedilerde Medikal Uygulamalarla Östrus Kontrolü 1.3.1. Östrusların Düzenli Olarak Engellenmesi Bu amaçla sentetik progesteronlar (medroksiprogesteron asetat, megestrol asetat, noretisteron asetat, klormadinon asetat, delmadinon asetat gibi) ve sentetik androjenler (miboleron) kullanılabilir. Progesteron kullanımına ilişkin yan etkilerin görülme riskini en aza indirmek için uygulamalara anöstrus evresinde başlanılması ve oral uygulamaların tercih edilmesi tavsiye önerilmektedir (Christiansen, 1984, Chapter 17). 1.3.1.1. Medroksiprogesteron Asetat (MPA) MPA uzun etkili, sentetik bir 6-metilprogesteron analoğudur. Asetoksimetilprogesteron ve metilasetoksiprogesteron olarak da isimlendirilir. Antiöstrojenik etkili olup erkek köpeklerde ve insanlarda plasma testosteron konsantrasyonunu düşürür. Ayrıca glukokortikoid aktiviteye sahiptir, adrenokortikotrofik hormon (ACTH) ve kortizol salınmasını baskılar, büyüme hormonu salınmasını uyarır. Periyodik olarak MPA (özellikle intramuskuler ve subkutan) uygulanan kedi ve köpeklerde vücut ağırlığı, kan glikozu, meme bezleri ve uterusun gözden geçirilmesi önerilmektedir (Evans, 1994; Donald, 1995; Johnston ve ark., 2001, Chapter 9). Harris ve Wolchuk (1963), MPA nın oral yoldan, günlük 0,01 mg/kg lık dozunun 6 kediden 5 inde, 0,05 mg/kg lık dozunun ise 6 kedinin hepsinde anöstrusun devamı için yeterli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca MPA uygulamalarına son verildikten 83-184 gün sonra tüm kedilerin östrus gösterdiğini bildirmiştir.

11 Christiansen (1984, Chapter 17), 6-14 gün süreyle, 2,5 mg dozda, oral yoldan uygulanan MPA nın 1-3 ay boyunca, haftada bir kez olmak üzere 5 mg dozda, oral yoldan uygulanan MPA nın ise uygulamalar süresince östrusları engellediğini belirtmiştir. Altı ay arayla, 25 mg dozda, subkutan yoldan enjekte edilen MPA, östrusları düzenli olarak engellemiştir. Aynı etki haftada bir kez, 2,5-5 mg dozda, oral yoldan yapılan MPA uygulamalarından sonra da elde edilmiştir (Stabenfeldt, 1974). Altı-12 ayda bir, 25-100 mg dozda, intramuskuler yoldan enjekte edilen MPA östrusları düzenli olarak engellemiştir (Harris ve Wolchuk, 1963). 1.3.1.2. Diğer Sentetik Progesteronlar Sekiz hafta süreyle, günde 2,5 mg ya da 18 aya kadar haftada 2,5 mg dozda uygulanan MA nın östrusları düzenli olarak engellediği bildirilmiştir (Burke, 1977a; Öen, 1977). Haftada bir, 10 mg dozda uygulanan MA nın önemsiz bir kilo artışı dışında yan etki doğurmadığı ve östrusları engellediği belirtilmiştir (Findlay, 1975). Başlangıçta 5 gün süreyle, devamında da haftada bir olmak üzere 5 mg dozda, oral yoldan uygulanan MA östrusları düzenli olarak engellemiştir (Houdeshell ve Hennesey, 1977; Romatowski, 1989).

12 MA uygulamalarına başladıktan sonraki 1-2 hafta içinde hiperglisemi, glikozüri, poliüri ve polidipsi gibi yan etkilerin geliştiği bildirilmiştir. Ancak etkilenen kedilerin kan şekerinin insülin uygulaması ve MA nın kesilmesini takiben normale döndüğü belirtilmiştir (Pukay, 1979). Tamada ve ark. (2003), kedi ve köpeklere 2-9,8 yıl süreyle, haftada bir 2 mg dozda, oral yoldan klormadinon asetat (CAP) uygulayarak östrusları engellemiştir. Bu uzun süreli uygulamalara bağlı olarak 24 kedinin dokuzunda, 14 köpeğin ise yedisinde meme ve/veya uterus problemleriyle karşılaşmışlardır. Sawada ve ark. (1992), CAP nin oral uygulamalarının östrusları engellemedeki etkinliğini araştırmıştır. İçlerinde yetişkin olmayanlarında bulunduğu 28 kediye çalışma süresince haftada bir, 2-12,5 mg dozda, oral yoldan CAP uygulamış ve bu yöntemin östrusları bir yıl süreyle düzenli olarak engellediğini gözlemişlerdir. Çalışmada kilo artışı dışında herhangi bir yan etkiye rastlanmamıştır. Bu sonuçlar CAP nin haftada bir yapılan oral uygulamalarının östrusların uzun süreli engellenmesinde güvenle kullanılabileceğini göstermiştir. 1.3.1.3. Sentetik Androjenler Sentetik bir androjen olan miboleron, günde bir kez, 50 µg dozda, oral yoldan uygulandığında östrusları uzun süreli engellemiştir. Ancak miboleron kullanımına bağlı olarak klitoral hipertrofi ve servikal dermiste kalınlaşma gibi yan etkiler ortaya çıkmıştır (Burke, 1977b).

13 1.3.2. Başlayan Östrus Belirtilerinin Baskılanması Başlayan östrus belirtileri; MPA, MA, noretisteron asetat, delmadinon asetat, proligeston (PRG) gibi progesteronlar kullanılarak ya da ovulasyonlar uyarılarak (hormonal, mekanik) baskılanabilir. Üç-dört gün süreyle, günlük 10-20 mg ve bunu izleyen 12-14 gün süreyle, günlük 5-10 mg dozunda uygulanan MPA başlayan östrus belirtilerinin baskılanmasında etkili olmuştur. MPA uygulamalarına bağlı olarak çok düşük oranda KEH gözlenmiştir (Tharton, 1967; Christiansen, 1984, Chapter 17). Üç gün süreyle, günlük 5 mg, takibeden 10 hafta için ise haftada 2,5-5 mg dozda uygulanan MA, uygulamaların 3. gününde kedilerin %41 inde östrus belirtilerinin ortadan kalkmasına neden olmuştur. Uygulamalara başlanmasından sonraki 5. günde kedilerin %47 si, birinci hafta sonunda ise %92 si anöstrusa girmiştir (Houdeshell ve Hennessey, 1977). Köpekler üzerinde yapılan bir çalışmada, uzun süreli östrus tanısı konulan köpeklere subkutan yoldan 25 mg MA enjekte edilmiştir. Östrusun klinik bulguları 3-7 gün içinde ortadan kalkmıştır. Çalışma sonunda köpeklerde uzayan östruslarda MA nın diğer tedavi yöntemlerine bir alternatif olabileceği kanısına varılmıştır (Baştan ve Aslan, 1999). Başlayan östrus belirtilerinin baskılanması ya da ovulasyonun uyarılması amacıyla PRG yada PRG+GnRH uygulamalarının uzun süreli ve komplikasyonsuz sakin kalma dönemi sağlamaktadır (Fındık ve ark., 1997).

14 LH benzeri etki gösteren insan koriyonik gonadotropininin (hcg) 250 IU ya da endojen LH salınmasına neden olan GnRH nın 25µg dozunda, intramusküler enjeksiyonu ovulasyona ve 40 günlük bir luteal fazın (yalancı gebelik) başlamasına neden olarak östrus belirtilerinin ortadan kalkmasını sağlar. Cam bir çubuk yardımıyla serviksin mekanik olarak uyarılması da ovulasyona neden olarak östrus belirtilerinin ortadan kalkmasına yardımcı olur (Leroux, 1971; Shille ve ark., 1979). Pelican ve ark. (2005), fekal östrodiol ve progesteron metabolitlerini analiz ederek, kedilerde ovaryum aktivitesinin baskılanması ve tekrarlanmasının engellenmesi amacıyla kullanılan ve progesteron yapısında olan levonorgestrel (Norplant) ile bir GnRH antagonistinin (antide) etkisini karşılaştırmıştır. Araştırma sonunda hem levonorgestrel hem de GnRH antagonistinin folliküler gelişim ve ovulasyonun kısa süreli baskılanmasında reverzibl olarak etkili olduğu sonucuna varmışlardır. Chatdarong ve ark. (2005), siklusun değişik aşamalarındaki uterus ile progesteron (MPA) uygulamasından sonraki uterus yapısının histerografik görünümünü karşılaştırmıştır. Buna göre düz bir uterus görüntüsünün inaktif faza, dalgalı bir görünümüm foliküler faza halkalanmalar tarzındaki bir görünümün ise progesteron etkisindeki uterusa spesifik olduğu sonucuna varmışlardır. Misdorp (1991), kedi ve köpeklerde östrusların engellenmesi ya da dermatolojik problemlerin tedavisinde kullanılan progesteronların, düzenli olarak verildiğinde meme karsinoması riskini önemli ölçüde arttırdığını vurgulamıştır.

15 Misdorp ve ark. (1992), kedilerde ovaryektominin meme karsinoması gelişme riskine karşı önemli bir koruyucu etki sağladığını, buna karşın düzenli progesteron uygulamalarının karsinoma gelişme riskini arttırdığını savunmuşlardır. Bu nedenle östrusların engellenmesi amacıyla progesteron uygulaması yerine ovaryektomiyi önermişlerdir. Progesteron uygulamalarından sonra köpeklerdekine oranla pyometraya hassasiyet gözlenmese de KEH, meme hipertrofisi, meme neoplazisi ve diabetes mellitus gibi yan etkiler ortaya çıktığı belirtilmiştir (Borchelt ve Voith, 1981; Middleton ve Watson, 1985). Bu çalışma ile dişi kedilerde östrusların düzenli olarak engellenmesi amacıyla kullanılan ve sentetik bir progesteron olan MPA nın oral ve subkutan uygulamalarının östrusları engellenmedeki başarı ve güvenilirliği araştırılmış ve karşılaştırılmıştır.

16 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Hayvan Materyali Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Kliniği ve Pet Hospital Hayvan Hastanesi ne östrus belirtilerinin baskılanması ve östrusların düzenli olarak engellenmesi amacıyla getirilen çeşitli ırklardan ve evde beslenen dişi kediler kullanılmıştır. 2.2. Çalışmada Kullanılan Hayvanların Seçilmesi Çalışmaya çeşitli ırklardan, evde beslenen, yaşları 8 ay-5 yıl arasında değişen, en az bir östrus göstermiş, siklusun postöstrus ya da anöstrus evresinde bulunan (MPA uygulanacaklar için), günlük ortalama 17 saatlik bir fotoperiyoda maruz kalan, sağlıklı ve sakin mizaçlı 18 kedi dahil edilmiştir. Çalışma öncesi, postöstrus ve anöstrus evrelerindeki kedilerin belirlenmesinde ve hayvanların reprodüktif sistemlerinin muayenesinde, hormon uygulamaları süresince 2 ayda bir yapılan rutin muayene sistematiği takip edilmiştir. Ayrıca tüm hayvanlar genel fiziksel muayeneden geçirilmiştir. 2.3. Çalışmanın Süresi Doğal koşullarda kedilerin seksüel dinlenme periyoduna başlangıç teşkil etmesi nedeniyle çalışmaya 2005 Eylül ayı sonunda başlanmış ve 2006 Eylül ayında bitirilmiştir.

17 2.4. Çalışma Grupları Çalışmada her biri 6 kediden oluşan 3 araştırma grubu oluşturulmuştur; I. Grup: Oral medroksiprogesteron asetat (MPA) uygulanan grup II. Grup: Subkutan MPA uygulanan grup III. Grup: Kontrol grubu (MPA uygulanmayan) Birinci ve II. grubun MPA uygulamalarına östrus belirtilerinin gözlenmediği sakin bir evrede (postöstrus, anöstrus) başlanmıştır. Birinci gruptaki kedilere 6 ay (24 hafta) süreyle, haftada bir kez olmak üzere, oral yoldan 5 mg MPA verilmesi planlanmıştır. Çalışmada oral MPA olarak Leo Pharmaceutical Product firmasının bir tablet içinde 5 mg MPA ihtiva eden Perlutex isimli ticari preparatı kullanılmıştır. Tablet uygulamaları kedi sahipleri tarafından yapılmıştır. Gruptaki tüm kediler son tablet uygulamasından sonraki 3 aylık dönemde östrus belirtileri yönünden takip edilmiştir. İkinci gruptaki kedilere 3 ay arayla 2 kez, subkutan yoldan, 50 mg dozda MPA enjeksiyonu yapılması planlamıştır. Gruptaki tüm kediler ikinci enjeksiyondan sonraki 6 aylık dönemde östrus belirtileri yönünden takip edilmiştir. Çalışmada subkutan MPA olarak Pharmacia&Upjohn firmasının 1 mililitre içinde 50 mg MPA ihtiva eden Depo-Promone isimli ticari preparatı kullanılmıştır. Üçüncü gruptaki kedilere ise hiçbir hormon uygulaması yapılmadan 2 ay arayla 3 kez rutin muayene sistematiğinden geçirilmiş ve son muayeneden sonraki 3 aylık dönemde östrus belirtileri yönünden takip edilmiştir.

18 2.5. Çalışma Gruplarının Takibi ve Muayene Sistematiği Tüm gruplardaki kediler çalışmanın başlangıcında ve çalışma başladıktan sonra her iki ayda bir olmak üzere belirli bir muayene sistematiğinden geçirilmiştir. Üçer kez uygulanan (*) muayenelere ilişkin bulguların tamamı kayıt altına alınmıştır. Birinci gruptaki kediler son tablet uygulamasından sonraki 3 ay, ikinci gruptaki kediler ikinci enjeksiyondan sonraki 6 ay, üçüncü gruptaki kediler ise son rutin muayeneden sonraki 3 aylık dönemde östrus belirtileri yönünden (östrus gösterenlerde östrus zamanı, sayısı ve aralıkları) takip edilmiştir. Muayenelerde aşağıdaki yollar izlenmiştir. 2.5.1. Anamnez Çalışma öncesi hayvan sahiplerinden kedilerin siklus özellikleri ve reprodüktif geçmişi hakkında ön bilgi alınmıştır. Östrusların gözlenme sıklığı, ortalama östrus süresi, son östrusun gözlenme zamanı, en belirgin östrus davranışları, en son çiftleşme ve/veya doğum zamanı, östruslerı engellemek ya da baskılamak için hormon vb. bir uygulamanın yapılıp yapılmadığı, hormon uygulanan hayvanlarda hormonun ismi, uygulama yolu ve son uygulama tarihi, reprodüktif sistemle ilgili hastalık geçirip geçirmediği ve MPA uygulamasına mani olabilecek hastalığının (idrar yolu enfeksiyonu, diabetes mellitus, hipotiroidizm gibi) bulunup bulunmadığı öğrenilmeye çalışılmıştır. * Subkutan MPA uygulamasına rağmen östrus gösteren bir kedi çalışmadan çıkarılmış ve 3. muayene uygulanmamıştır.

19 Tüm hayvan sahiplerine normal östrus belirtileri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca MPA uygulanan kedilerin hormonun olası yan etkilerinden bahsedilmiştir. Çalışma süresince hayvan sahipleriyle normal muayene zamanları haricinde telefon ve elektronik posta aracılığıyla, fizyolojik ya da fizyolojik olmayan gelişmeleri araştırmaya yönelik görüşmeler yapılmıştır. 2.5.2. Klinik Muayeneler 2.5.2.1. Fiziksel Muayene İnspeksiyon ve palpasyonla yapılan fiziksel muayenelerle östrus belirtileri ve MPA uygulamasına bağlı yan etkiler (meme bezi hipertrofisi gibi) araştırılmıştır. 2.5.2.2. Vajinal Sitoloji 2.5.2.2.1 Vajinal Sitoloji Örneklerinin Alınması ve Boyanması Örnekler serum fizyolojikle ıslatılmış eküvyon yardımıyla alınmıştır. Örnek alma esnasında eküvyonun klitorisle teması engellenmeye çalışılmıştır (Resim 2.1). Alınan örnekler lam üzerine yayıldıktan sonra Diff-Quik (Resim 2.2) boyama metoduyla boyanmış ve preparatlar havada kurutulmuştur.

20 Resim 2.1. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Alınması Resim 2.2. Diff-Quik Boyama Solüsyonları

21 2.5.2.2.2. Vajinal Sitoloji Örneklerinin Değerlendirilmesi Örnekler değerlendirilirken 3 tip hücre dikkate alınmıştır; I- Parabazal Hücreler II- İntermediyer Hücreler III- Süperfisiyal Hücreler (çekirdekli ve çekirdeksiz) Hazırlanan preparatlar binoküler mikroskopta, X10 büyütmede, en az 300 hücre sayılarak değerlendirilmiş ve üç farklı hücre tipinin oranları % olarak kaydedilmiştir. 2.5.2.3. Ultrasound (USG) Muayenesi USG için Pet Hospital Hayvan Hastanesinde bulunan 5 MHz lik linear problu ultrasound cihazı kullanılmıştır. Muayeneler ventro-dorsal pozisyonda yapılmış ve idrar kesesi rehber organ olarak kullanılmıştır (Resim 2.3). Normal uterus ve ovaryum yapısının gözlenemediği muayenelerde, uterus ve ovaryumların yapısında büyümeye neden olan patolojik (kistik endometrial hiperplazi-keh, pyometra, kist, tümör vb.) ve fizyolojik (gebelik gibi) durumlar araştırılmıştır.

22 Resim 2.3. USG Muayenesi 2.5.2.4. Hematolojik Muayeneler 2.5.2.4.1. Kan Progesteronu Progesteron ölçümleri için Düzen Laboratuarlar Grubu İnvitro Ünitesinde bulunan Roche E170 Moduler System cihazı kullanılmıştır. Ölçümler elektrokemilüminesans-immunoassay (ECLIA) yöntemiyle yapılmıştır. Progesteron değerlerini belirtmek için birim olarak ng/ml kullanılmıştır. Progesteron değerleri, çalışma öncesinde gebe ve yalancı gebe olan kedilerin tespitine yardımcı olmak, çalışmanın ilerleyen aşamalarında ise

23 siklusa ve MPA uygulamalarına bağlı progesteron değişimlerini saptamak için kullanılmıştır. Her ölçüm için katkısız (antikoagulansız) tüpe 2 ml kan alındıktan sonra 4000g de 10 dakika santrifüj edilmiş ve aynı gün içinde, soğuk zincir altında laboratuara ulaştırılmıştır. 2.5.2.4.2. Kan Glikozu Kan glikozu ölçümleri Pet Hospital Hayvan Hastanesi nde bulunan kan biyokimya analizörü ile yapılmıştır (Resim 2.4). Glikoz değerlerini belirtmek için birim olarak mg/dl kullanılmıştır. Ölçümler referans aralığı 70-150 mg/dl olan kan glikoz değerinin (Tilley ve Smith, 2004) MPA uygulamalarından etkilenip etkilenmediğinin araştırılmasında kullanılmıştır. Ölçüm için gerekli olan kan örnekleri sabah saatlerinde ve kediler açken alınmıştır. Li- Heparin li tüpe alınan 0,5 ml miktarındaki kan, 4000g de 10 dakika santrifüj edilmiş ve analiz için plazma kullanılmıştır. Resim 2.4. Kan Glikoz Ölçüm Analizörü

24 2.6. İstatistiksel Değerlendirme İstatistiksel olarak, incelenen özellikler bakımından gruplar arası fark Kruskal-Wallis testi, zamana göre değişim ise Friedman testi kullanılarak analiz edilmiştir.

25 3. BULGULAR 3.1. Birinci Gruptaki Kedilerin Çalışma Bulguları Bir numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtilerine ve MPA tabletlerine bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Tablet kullanımına son verildikten 1 ay 4 gün sonra östrus göstermiştir. Sonuç olarak; MPA tabletleri östrusları uygulamalar süresince düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamış, östrus engelleyici etki tablet kullanımına son verildikten sonra 1 ay 4 gün daha devam etmiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,13 ng/ml, 0,12 ng/ml ve 1,28 ng/ml, kan glikoz değerleri; 80 mg/dl, 61 mg/dl ve 44 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %38 parabazal, %55 intermediyer, %7 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %38 parabazal, %48 intermediyer, %14 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %40 parabazal, %58 intermediyer, %2 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. İki numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtilerine ve MPA tabletlerine bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Tablet kullanımına son verildikten 1 ay 14 gün sonra östrus göstermiştir. Sonuç olarak; MPA tabletleri östrusları uygulamalar süresince düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamış, östrus engelleyici etki tablet kullanımına son verildikten sonra 1 ay 14 gün daha devam etmiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,09 ng/ml, 1,56 ng/ml ve 0,57 ng/ml, kan glikoz değerleri; 71 mg/dl, 99 mg/dl ve 91 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %37 parabazal, %57 intermediyer, %6 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %29 parabazal, %70 intermediyer, %1 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %46 parabazal, %50 intermediyer, %4 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir.

26 Üç numaralı kedi tablet uygulamalarının 16. haftasında östrus belirtileri göstermiş ve MPA uygulamalarına son verilmiştir. MPA tabletlerine bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Sonuç olarak; MPA tabletleri uygulamalar süresince yan etki doğurmasa da östrusların düzenli olarak engellenmesinde başarılı olamamıştır. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,17 ng/ml, 0,58 ng/ml ve 0,60 ng/ml, kan glikoz değerleri; 74 mg/dl, 122 mg/dl ve 101 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %38 parabazal, %56 intermediyer, %6 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %42 parabazal, %48 intermediyer, %10 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %3 parabazal, %20 intermediyer, %77 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Dört numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtilerine ve MPA tabletlerine bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Tablet kullanımına son verildikten 2 ay 4 gün sonra östrus göstermiştir. Sonuç olarak; MPA tabletleri östrusları uygulamalar süresince düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamış, östrus engelleyici etki tablet kullanımına son verildikten sonra 2 ay 4 gün daha devam etmiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,05 ng/ml, 0,05 ng/ml ve 0,25 ng/ml, kan glikoz değerleri; 80 mg/dl, 90 mg/dl ve 75 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %34 parabazal, %53 intermediyer, %13 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %37 parabazal, %62 intermediyer, %1 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %40 parabazal, %55 intermediyer, %5 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Beş numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtilerine ve MPA tabletlerine bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Tablet kullanımına son verildikten 1 ay 12 gün sonra östrus göstermiştir. Sonuç olarak; MPA tabletleri östrusları uygulamalar süresince düzenli olarak engellemiş ve yan

27 etki doğurmamış, östrus engelleyici etki tablet kullanımına son verildikten sonra 1 ay 12 gün daha devam etmiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 1,33 ng/ml, 0,67 ng/ml ve 1,62 ng/ml, kan glikoz değerleri; 84 mg/dl, 79 mg/dl ve 74 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %35 parabazal, %47 intermediyer, %18 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %42 parabazal, %49 intermediyer, %9 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %48 parabazal, %48 intermediyer, %4 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Altı numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtilerine ve MPA tabletlerine bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Tablet kullanımına son verildikten 10 gün sonra östrus göstermiştir. Sonuç olarak; MPA tabletleri östrusları uygulamalar süresince düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamış, östrus engelleyici etki tablet kullanımına son verildikten sonra 10 gün daha devam etmiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,06 ng/ml, 1,73 ng/ml ve 1,01 ng/ml, kan glikoz değerleri; 109 mg/dl, 74 mg/dl ve 137 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %23 parabazal, %70 intermediyer, %7 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %25 parabazal, %72 intermediyer, %3 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %43 parabazal, %54 intermediyer, %3 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Haftada bir, 5 mg dozda, oral yoldan uygulanan MPA tabletleri, grubu oluşturan 6 kedinin 5 inde (%83,3) östrusları uygulamalar süresince, yan etki göstermeksizin düzenli olarak engellemiştir. Bu 5 kediye çalışma süresince 24 hafta boyunca tablet verilmiştir. Kedilerin hepsi tablet uygulamalarına son verildikten 10-65 gün sonra östrus göstermiştir. Bir kedide yani grubun %16,7 sinde ise MPA tabletleri uygulamalar süresince östrusların

28 engellenmesinde başarılı olamamıştır. Birinci gruptaki tüm kedilere ilişkin sakin kalma süreleri ve gözlenen yan etkiler çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1. Oral MPA uygulanan kedilerin sakin kalma süreleri ve gözlenen yan etkiler Sakin Kalma Süresi Kediler İlk Tabletten İtibaren Son Tabletten İtibaren Yan Etkiler Kedi I 7 ay 4 gün 1 ay 4 gün - Kedi II 7 ay 14 gün 1 ay 14 gün - Kedi III 4 ay 12 gün * - Kedi IV 8 ay 4 gün 2 ay 4 gün - Kedi V 7 ay 12 gün 1 ay 12 gün - Kedi VI 6 ay 10 gün 10 gün - *: Östrus göstermesi nedeniyle tablet uygulamalarına 16. haftadan sonra devam edilmemiştir. 3.2. İkinci Gruptaki Kedilerin Çalışma Bulguları Bir numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtileri ve MPA enjeksiyonlarına bağlı yan etki gözlenmemiştir. İkinci enjeksiyondan sonraki 6 aylık dönemde de östrus belirtilerine rastlanmamış ve sakin periyodun devam ettiği görülmüştür. Sonuç olarak; subkutan MPA enjeksiyonları östrusları ilk enjeksiyondan itibaren en az 9 ay 2 gün, ikinci enjeksiyondan itibaren en az 6 ay süreyle düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamıştır. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,08 ng/ml, 0,38 ng/ml ve 1,08 ng/ml, kan glikoz değerleri; 80 mg/dl, 113

29 mg/dl ve 98 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %18 parabazal, %62 intermediyer, %20 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %39 parabazal, %42 intermediyer, %19 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %34 parabazal, %57 intermediyer, %9 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. İki numaralı kedinin son muayenesinde östrus belirtilerine rastlanmamasına rağmen, ultrasound muayenesinde (USG) uterus hacminin göze çarpacak derecede büyüdüğü tespit edilmiş, yapılan ovaryohisterektomi operasyonundan sonra uterus lumeninde enfeksiyon sıvısı bulunmadığı ve hacim artışının kistik endometrial hiperplaziden (KEH) kaynaklandığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak; subkutan MPA enjeksiyonları östrusları ilk enjeksiyondan itibaren 4 ay 12 gün, ikinci enjeksiyondan sonra 1 ay 13 gün süreyle engellemesine rağmen KEH ye neden olmuştur. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,89 ng/ml, 0,14 ng/ml ve 0,04 ng/ml, kan glikoz değerleri; 77 mg/dl, 159 mg/dl ve 95 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %36 parabazal, %56 intermediyer, %8 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %44 parabazal, %52 intermediyer, %4 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %30 parabazal, %52 intermediyer, %18 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Üç numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtileri ve MPA enjeksiyonlarına bağlı yan etki gözlenmemiştir. Ancak ikinci enjeksiyondan sonraki 6 aylık dönemde östrus belirtilerine rastlanmıştır. Sonuç olarak; subkutan MPA enjeksiyonları östrusları ilk enjeksiyondan itibaren 7 ay 19 gün, ikinci enjeksiyondan itibaren 4 ay 18 gün süreyle düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamıştır. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 1,11 ng/ml, 0,31 ng/ml ve 0,52 ng/ml, kan glikoz değerleri;

30 147 mg/dl, 153 mg/dl ve 129 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %43 parabazal, %52 intermediyer, %5 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %37 parabazal, %44 intermediyer, %19 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %41 parabazal, %53 intermediyer, %6 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Dört numaralı kedinin rutin muayenelerinde östrus belirtileri ve MPA enjeksiyonlarına bağlı yan etki gözlenmemiştir. İkinci enjeksiyondan sonraki 6 aylık dönemde de östrus belirtilerine rastlanmamış ve sakin periyodun devam ettiği görülmüştür. Sonuç olarak; subkutan MPA enjeksiyonları östrusları ilk enjeksiyondan itibaren en az 9 ay, ikinci enjeksiyondan itibaren en az 6 ay süreyle düzenli olarak engellemiş ve yan etki doğurmamıştır. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 1,10 ng/ml, 0,15 ng/ml ve 0,05 ng/ml, kan glikoz değerleri; 77 mg/dl, 79 mg/dl ve 130 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %34 parabazal, %40 intermediyer, %26 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %40 parabazal, %50 intermediyer, %10 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %45 parabazal, %51 intermediyer, %4 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Beş numaralı kedinin son muayenesinde östrus belirtilerine rastlanmamasına rağmen, USG de uterus hacminin göze çarpacak derecede büyüdüğü tespit edilmiş, yapılan ovaryohisterektomi operasyonundan sonra uterus lumeninde enfeksiyon sıvısı bulunmadığı ve hacim artışının KEH den kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu bulguya ek olarak kan muayenesinde hiperglisemi gözlenmiştir. Sonuç olarak; subkutan MPA enjeksiyonları östrusları ilk enjeksiyondan itibaren 4 ay, ikinci enjeksiyondan sonra 1 ay süreyle engellemesine rağmen KEH ve hiperglisemiye neden olmuştur. Hiperglisemi tablosu spesifik diyet kullanımından sonra normale dönmüştür.

31 Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,51 ng/ml, 0,12 ng/ml ve 0,24 ng/ml, kan glikoz değerleri; 100 mg/dl, 154 mg/dl ve 231 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %35 parabazal, %48 intermediyer, %17 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %42 parabazal, %49 intermediyer, %9 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %32 parabazal, %60 intermediyer, %8 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Altı numaralı kedi, birinci MPA enjeksiyonundan 2 ay sonra östrus göstermiş, enjeksiyona bağlı yan etkiye rastlanmamıştır. Östrus gözlenmesi nedeniyle ikinci MPA enjeksiyonu yapılmamıştır. Sonuç olarak; tek MPA enjeksiyonu östrusları 2 ay süreyle engellemiştir ve yan etki doğurmamıştır. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,71 ng/ml ve 0,45 ng/ml, kan glikoz değerleri; 177 mg/dl ve 93 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %41 parabazal, %54 intermediyer, %5 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede ise %2 parabazal, %28 intermediyer, %79 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Üç ay arayla, 50 mg dozda, subkutan yoldan uygulanan 2 MPA enjeksiyonu, gruptaki 5 kedinin 3 ünde (%60) östrusları yan etki gözlenmeksizin en az 4 ay 18 gün süreyle düzenli olarak engellemiştir. Beş kedinin 2 sinde ise (%40) KEH ve hiperglisemi gibi yan etkiler ortaya çıkmıştır. Grubun 6. kedisinde ilk MPA enjeksiyonundan 2 ay sonra östrus gözlenmiş ve ikinci enjeksiyon yapılmamıştır. Başka bir ifadeyle, tek MPA enjeksiyonu kedilerin %80 inde östrusları en az 3 ay süreyle engellemiş, %20 sinde ise bu süre 3 ayın altında kalmıştır. İkinci gruptaki tüm kedilere ilişkin sakin kalma süreleri ve gözlenen yan etkiler çizelge 3.2 de verilmiştir.

32 3.3. Üçüncü Gruptaki Kedilerin Çalışma Bulguları Bir numaralı kedi çalışma süresince toplam 3 kez östrus göstermiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 1,25 ng/ml, 0,97 ng/ml ve 0,05 ng/ml, kan glikoz değerleri; 94 mg/dl, 98 mg/dl ve 117 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %5 parabazal, %34 intermediyer, %61 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %1 parabazal, %18 intermediyer, %81 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %40 parabazal, %57 intermediyer, %3 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Çizelge 3.2. Subkutan MPA uygulanan kedilere ilişkin sakin kalma süreleri ve gözlenen yan etkiler Sakin Kalma Süresi Kediler İlk enjeksiyondan itibaren İkinci enjeksiyondan itibaren Yan etkiler Kedi I 9 ay 2 gün a 6 ay - Kedi II 4 ay 12 gün b 1 ay 13 gün KEH Kedi III 7 ay 19 gün c 4 ay 18 gün - Kedi IV 9 ay a 6 ay - Kedi V 4 ay b 1 ay KEH, Hiperglisemi Kedi VI 2 ay d - - a : Sakin kalma süreleri çalışma süresini aşmıştır. b : KEH nedeniyle ovaryohisterektomi uygulanmıştır. c : İkinci enjeksiyondan sonra östrus göstermiştir. d : İkinci enjeksiyondan önce östrus göstermiştir.

33 İki numaralı kedi çalışma süresince toplam 3 kez östrus göstermiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,92 ng/ml, 0,80 ng/ml ve 0,29 ng/ml, kan glikoz değerleri; 101 mg/dl, 110 mg/dl ve 109 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %3 parabazal, %31 intermediyer, %66 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %1 parabazal, %37 intermediyer, %62 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %0 parabazal, %24 intermediyer, %76 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Üç numaralı kedi çalışma süresince toplam 2 kez östrus göstermiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,99 ng/ml, 0,76 ng/ml ve 0,05 ng/ml, kan glikoz değerleri; 107 mg/dl, 149 mg/dl ve 70 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %6 parabazal, %26 intermediyer, %68 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %32 parabazal, %54 intermediyer, %14 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %0 parabazal, %10 intermediyer, %90 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Dört numaralı kedi çalışma süresince toplam 2 kez östrus göstermiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,31 ng/ml, 0,24 ng/ml ve 0,32 ng/ml, kan glikoz değerleri; 129 mg/dl, 118 mg/dl ve 73 mg/dl olarak saptanmıştır. Vajinal sitolojide rastlanan hücrelerin oranları; birinci muayenede %1 parabazal, %25 intermediyer, %74 süperfisiyal hücre, ikinci muayenede %37 parabazal, %44 intermediyer, %19 süperfisiyal hücre ve üçüncü muayenede %0 parabazal, %5 intermediyer, %95 süperfisiyal hücre olarak tespit edilmiştir. Beş numaralı kedi çalışma süresince toplam 2 kez östrus göstermiştir. Muayenelerde ölçülen kan progesteron değerleri sırasıyla; 0,24 ng/ml, 0,97