Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 Araştırma Makalesi Doğu Akdeniz Bölgesinde Endüstriyel Plantasyonlar İçin Mekânsal Uygunluk Analizi Celalettin DURAN * *Kastamonu Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü, 70, Kastamonu, Türkiye. *cduran@kastamonu.edu.tr Özet: Doğal ormanların ve ekosistemlerin sahip olduğu odun dışı fonksiyonları, gün geçtikçe daha önemli ve öncelikli hale gelmektedir. Odun ve ürünlerine dayalı talep artışını karşılamak ve doğal ormanlar üzerindeki baskıyı azaltmak için, endüstriyel plantasyon ormanlarının kurulması ve geliştirilmesi bir çözüm olarak ön plana çıkmaktadır. Orta kuşakta ve dağlık kütle üzerinde yer alan Türkiye için, endüstriyel plantasyonlara uygun alanların seçimi önemli bir sorundur. Bu çalışma ile endüstriyel plantasyonların yer seçimini sınırlandıran bazı faktörler ile Doğu Akdeniz Bölgesi nde örnek bir uygulama gerçekleştirilmiştir. Vejetasyon süresini uzatan mutedil sıcaklık ve yüksek yağış koşullarına sahip yöreler, sınıflara ayrılmıştır. Bu yöresel sınıflardan da, eğimin %0 un altında olduğu alanlar ile açık-verimsiz orman alanları belirlenmiştir. Belirlenen alanlar, denizel etkiye açık ve denize yakın yörelerdir. İdare süresi kısa olan/hızlı büyüme potansiyeline sahip türler için, denizel etkinin egemen olduğu yöreler, uygun alanlar olarak önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Endüstriyel Plantasyon, Mekânsal Uygunluk, Sıcaklık, Yağış, Dağılım Spatial Suitability Analysis for Industrial Plantations in Eastern Mediterranean Region Abstract: Non-roundwood production functions of natural forests and ecosystems are getting more important and priority. To reduce the pressure on natural forests and meet the demand for wood products could be a solution to establish the industrial plantations. Location of Turkey is on the mountainous mass and mid-latitudes. Therefore, the selection of suitable areas for industrial plantations is a major problem. In this study, using some limiting factors the choice of location of industrial plantations has been implemented in a case of the eastern Mediterranean region. Moderate temperature and high precipitation conditions are divided into sub-regions extending the vegetation period. The slope in which are less than 0% and bare-nonproductive forest areas was derived from the sub-regions. This locations are open the marine effect and close to shoreline. For the short-term rotation period/fast-growing species have been suggested the suitable locations in which are dominant marine effect. Keywords: Industrial Plantation, Spatial Suitability, Temperature, Precipitation, Distribution Giriş Endüstriyel plantasyon ormanları; oduna dayalı endüstrinin talebine göre, insan müdahalesi ile oluşturulan ve üretim ekipmanlarının yoğun olarak kullanıldığı, hızlı büyüme potansiyeline sahip bitki alanlarıdır. Dünya üzerinde endüstriyel plantasyonların kapladığı alan,, milyon ha (hektar) olarak rapor edilmiştir. Bu alan, küresel orman alanlarının yalnızca %, ünü teşkil etmektedir. Ancak, bu tür plantasyon ormanlarının düzenli olarak genişleyeceği ve 0 yılında 67 milyon ha a ulaşacağı tahmin edilmektedir. En geniş plantasyon alanlarına sahip ülkeler; Amerika, Çin ve Brezilyadır. Bu ülkelerdeki endüstriyel plantasyonlar: milyon ha ın üzerindedir. Çin, Endonezya, Malezya ve Hindistan Asya kıtasının en geniş (7,7 milyon ha) alanlarına sahiptir. Afrika da bu oran yaklaşık milyon ha dır. Ülkeler arasında önemli farklılıklar olmasına rağmen plantasyonlar, devlet işletmeleri (%0), özel arazi sahipleri (%0) ve şirketler (%0) tarafından yönetilmektedir (FSC, 0).
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 Endüstriyel plantasyonlarda doğal süreklilikten çok ekonomik süreklilik öne çıkmaktadır. Ekonomik süreklilik, özellikle özel sektör yatırımlarının bu alana çekilebilmesi açısından çok önemlidir (Sağlam ve Asan, 0). Hızlı büyüyen plantasyonlar, karbon depolama potansiyeli yüksek alanları da oluşturur. Bu tür alanların odun dışı fonksiyonlarından da söz edilebilir. Bu nedenle, küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliğinin etkilerini azaltma da rol oynayabilir. Nüfus artışı ve ekonomik büyüme, odun ve ürünlerine olan talebi de arttırmaktadır. Endüstriyel plantasyonlar, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, oduna dayalı ürünlerin Arz-Talep dengesinin oluşmasında önemi artan konulardandır. Türkiye nin odun üretimi miktarı ve kalitesi, oduna dayalı endüstrinin talebini karşılamaktan çok uzaktır (Şıklar ve Öztürk, 009). Bunun yanında, doğal ormanların diğer fonksiyonları da gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bu durumda, odun arz açığının kapatılabilmesi için en akılcı yol olarak birim alandan elde edilen ürün miktar ve kalitesinin artırılması gözükmektedir (Şıklar ve Öztürk, 006). Ayrıca, doğal ormanlarla kıyaslandığında oldukça sade ve tek düze bir yapıya sahip olan endüstriyel plantasyonların planlanmaları ve yönetimleri de aynı ölçüde sadedir (Durkaya ve Aytekin, 000). Nemli iklim şartları, endüstriyel plantasyonların işletilmesine olanak sağlamaktadır. Türkiye nin yüksek topografyası, nemli iklim şartlarını denize yakın yörelerle sınırlı tutmaktadır. Ülke alanının büyük bir bölümü, kurak ve yarı kurak alanlardan oluşmaktadır. Kurak iklim bölgelerinde, kısa idare süreli ve hızlı büyüme potansiyeline sahip türler ile başarı sağlama imkânı bulunmamaktadır. Türkiye de, plantasyon ormanlarının ekolojisine uygun alanların belirlenmesinde, mekânsal özelliklerin sınırlandırıcı etkilerinin dikkate alındığı çözüm önerileri, doğru kararlar vermek için önemli olacaktır. Materyal ve Yöntem İnceleme alanı, doğu Akdeniz bölgesinde yer alan il (Mersin, Adana, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye) ve orman bölge müdürlüğünün bu illeri kapsayan orman işletme şefliklerinin sınırları dikkate alınarak belirlenmiştir. Çalışma alanının en yüksek noktası, Aladağlar ın da zirvesini oluşturan Demirkazık Tepesi dir (76 m). Çalışma alanı yaklaşık 7090 km lik alanı kaplar. Coğrafi koordinatları 8'8''-8 6'7'' kuzey enlemleri ve '08''-7 '0''doğu boylamlarıdır (Şekil ). Şekil. Çalışma alanının lokasyonu.
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 İnceleme alanındaki iklimsel verilerin mekânsal dağılımını belirleyebilmek için, wordclim (URL ) de erişime açık, raster formatlı görüntüler kullanılmıştır. Çalışma alanı sınırlarına uygun olarak, günümüz şartlarını temsil eden (90-000 arası) 8 biyoklimatik veri setinden i kullanılmıştır. Aşağıdaki faklı iklimsel veri setine ait görüntüler, farklı kategoride sınıflandırılmıştır. BIO = En sıcak ayın maksimum sıcaklığı BIO6 = En soğuk ayın minimum sıcaklığı BIO7 = Yıllık maksimum ve minimum sıcaklıkların farkı (BIO-BIO6) BIO = Yıllık yağış toplamı BIO7 = En kurak çeyrekteki yağış toplamı Görüntülerin mekânsal çözünürlüğü, yaklaşık km (ekvatorda: 0.9x0.9=0.86 km ) dir. Tüm veriler, coğrafi koordinat sistemine ve WGS8 datumuna dönüştürülmüştür. Sayısal Yükseklik Modeli (DEM, 0 m), %0 eğimin altındaki alanların belirlenmesinde kullanılmıştır. Çalışma alanındaki farklı orman bölge müdürlüğünün meşcere tipleri haritalarından, normal koru orman alanları dışındaki, verimsiz (bozuk) orman sahaları ile orman örtüsünün bulunmadığı (açıklık, bataklık, kumul gibi) alanlar belirlenmiştir. Vejetasyonu şekillendiren en baskın faktör iklimsel değişkenlerdir. Sıcaklıktaki dalgalanmalar, vejetasyon periyodunun genişliğini etkilemektedir. Yağışın şekli, miktarı ve kurak periyottaki dağılımı ise vejetasyonun büyüme potansiyeli üzerinde etkili olmaktadır. Sıcaklık ve yağış arasındaki farklı kombinasyonlar, mekânsal dağılımda da yöresel farklılığa neden olmaktadır. Bu nedenle, ekolojik kısıtlara neden olan, sıcaklık ve yağışa ait veri setleri klimatik faktörleri oluşturmuştur. Bu veriler, endüstriyel plantasyonlar için kategorik olarak uygunluk sınıflarına ayrılmıştır (Tablo ). Uygunluk (önem) düzeylerine göre, kategorik sınıflar toplanarak tek bir tabakada birleştirilmiş ve endüstriyel plantasyonlar için öncelikli uygun yöreler belirlenmiştir. Tablo. İklimsel faktörlerin mekânsal uygunluğa göre kategorik sınıfları ve önem düzeyleri. Bio Bio6 Bio7 Bio Bio7 ( C) ( C) ( C) (mm) (mm) 6-6 8-9 9-600 - -8 8 9-600-700-8- - 700-800 - - - -6 800-900 -0-7 -8 6-9 900-0-7 Bulgular ve Tartışma Sıcaklık Akdeniz iklim bölgelerinde, vejetasyon periyodu aynı zamanda yüksek sıcaklıkların da hüküm sürdüğü dönemi oluşturmaktadır (Duran, 0). Yaz aylarındaki yüksek sıcaklık koşulları, bitkilerin transpirasyonla su
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 kaybını arttırarak bitki gelişimine etki eder. Bitkilerin bu dönemdeki üretime dönük faaliyeti sınırlanır. Sıcaklık koşullarının mutedil ve suya ulaşabilme imkânı olan yörelerde, bitkilerin gelişimi devam eder. Sıcaklığın çalışma alanındaki mekânsal dağılımını ortaya koyabilmek için ekolojik kısıtları nedeniyle farklı veri seti kullanılmıştır. Kullanılan verilerden BIO, BIO6 ve BIO7 ye ait dağılım haritaları, Şekil de verilmiştir. En sıcak ayın maksimum sıcaklığına (BIO) sahip alanlar, en az uygun alanlar olarak sınıflandırılmıştır. En soğuk ayın minimum sıcaklığı (BIO6) en yüksek olan alanlar ise, en uygun alanlar olarak sınıflandırılmıştır. Bu iki değişken sıcaklık arasındaki farkın en büyük olduğu alanlar, en az uygun alanlar olarak sınıflandırılmıştır. Şekil. Çalışma alanındaki sıcaklık değişkenlerinin mekânsal dağılımı: a. BIO: En sıcak ayın maksimum sıcaklığı ( C), b. BIO6: En soğuk ayın minimum sıcaklığı ( C), c. BIO7: Yıllık maksimum ve minimum sıcaklıkların farkı (BIO-BIO6) ( C). Yağış Akdeniz iklimi, sıcak devrede hüküm süren şiddetli kuraklık dolayısıyla ulu ağaç formasyonlarının yetişmesine pek elverişli değildir (Erinç, 977). Vejetasyonun büyüme dinamiği, vejetasyon periyodundaki yağışa ve toprağın su kapasitesine bağlıdır (Duran, 0). Nemli toprak şartlarına sahip alanlarda daha çok odunsu türler hakimken, kuru toprak şartlarına sahip alanlarda otsu türler hakimdir (Fernandez-Illescas ve ark., 00). Yağışın bol olduğu nemli iklim bölgelerinde çok iyi gelişmiş bitki toplumları görülür. Yağışın az, buharlaşmanın fazla olduğu bölgelerde kurakçıl karakterdeki bitki toplulukları yaygındır. Tüm canlıların yaşam kaynağı olan su, hayati fonksiyonların yerine getirilmesinin ön koşuludur (Duran, 0). Yağışın çalışma alanındaki mekânsal dağılımı için farklı veri seti kullanılmıştır. Kullanılan verilerden BIO, ve BIO7 ye ait dağılım haritaları, Şekil te verilmiştir. Yıllık yağış toplamının (BIO) mekânsal dağılımında; en fazla yağış alan yöreler, en uygun alanlar olarak sınıflandırılmıştır. En kurak çeyrekteki yağış toplamının (BIO7) en fazla olduğu alanlar, yine en uygun alanlar olarak sınıflandırılmıştır (Şekil ).
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 Şekil. Çalışma alanındaki yağış veri setlerinin mekânsal dağılımı: a. BIO: Yıllık yağışın toplamı (mm), b. BIO7: En kurak çeyrekteki yağışın toplamı (mm). Eğim Plantasyon ormanı olarak belirlenecek sahaların, eğim sınıfı ve üzerinde bulundurdukları mevcut bitki örtüsü (diri örtü) tesis ve bakım maliyetlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Ortalama eğimin %0 ile %0 arasında değiştiği yerlerde, dikim, bakım, toprak işleme ve diri örtü temizliği makine gücü ile yapılabilmektedir (Birler, 998). Endüstriyel plantasyonlarda karlılık, daha önemli ve önceliklidir (Sağlam ve Asan, 0). Eğimin %0 un üzerinde olduğu sahalarda, insan gücünün kullanılması nedeniyle maliyetler artmaktadır. Ayrıca, entansif ormancılık nedeniyle erozyon ve diğer toprak kayıplarına da neden olmaktadır. Bu nedenlerden %0 un üzerindeki araziler, ekonomik ve ekolojik gerekçelerle uygun olmayan alanlar olarak değerlendirilmiştir (Şekil ). Şekil. Eğimi %0 un altındaki ve üstündeki alanların dağılımı. Açık ve Verimsiz (Bozuk) Orman Alanları Ormanlar, bulundukları ortamlardaki kapalılık, sıklık, çağ sınıfı gibi unsurlara göre verimli verimsiz ormanlar olarak sınıflara ayrılır. Yetişme ortamı özelliklerine ve tahribata açık koşullara bağlı olarak; kapalılığın ve sıklığın oluşamadığı, gövde formunun bozulduğu alanlar, verimsiz orman alanlarıyken, belirli sıklık, kapalılık ve benzer yaş sınıflarından oluşan orman alanları ise verimli orman alanları olarak gruplandırılır (Duran, 0). İnceleme alanındaki ormanlar, genellikle eğimin arttığı arazilerde yayılır. Eğimin azaldığı sahalar, genellikle orman rejyonu dışında kalır. Kıyıya yakın düz alanlar ile yüksek plato sahaları üzerinde, sınırlı yayılış alanlarına sahiptirler. Delta (Çukurova) üzerinde, yoğun tarımsal faaliyet ve kentsel yapılar egemen olmuştur. Yüksek plato düzlüklerinde ise, elverişsiz iklimsel şartlar nedeniyle orman alanları yerini açık alanlara bırakmıştır (Şekil a). Bölgedeki orman arazisi içerisinde yer alan, ancak üzerinde orman örtüsü bulunmayan açık alanlar ile verimsiz nitelikteki orman arazilerinin %0 eğime göre dağılımına bakıldığında; %0 eğimin altındaki sahaların önemli ölçüde daraldığı görülmektedir (Şekil b).
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 Şekil. a. Çalışma alanındaki orman örtüsü bulunmayan açık orman arazileri ve verimsiz (bozuk) orman alanları b. Eğimin %0 luk sınırın altında ve üstünde kalan açık ve verimsiz orman alanlarının dağılımı. Endüstriyel Plantasyonlar İçin Öncelikli Uygun Alanlar Sıcaklık ve yağış gibi kısıtların yanında, eğimin yüksek olduğu topografya şartları da endüstriyel plantasyonlar için önemli bir kısıttır. Eğimi %0 un altında kalan açık ve verimsiz orman alanlarının, iklimsel uygunluk derecelerine göre dağılımına bakıldığında (Şekil 6a ve b): Plantasyon ormancılığı için uygun sahaların Çukurova nın çevresinde bir yay çizdiği görülmektedir. Dağlık arazi ile ova düzlüğüne geçiş alanlarındaki etek arazileri oluşturan bu alanların, tarım arazilerine yakınlığı da dikkat çekmektedir. Sonuç haritalarında da görüldüğü gibi, endüstriyel plantasyonlar için uygun alanların daha çok tarım arazileri ile yan yana ya da iç içe yöreleri tanımlamaktadır. Tarım ve ormancılığın bir arada yapılabildiği karma sistemler, bu bölgede endüstriyel plantasyonlar için uygulanabilir. Şekil 6. a. Çalışma alanındaki yağış ve sıcaklık kısıtlarına göre endüstriyel plantasyonlar için mekânsal uygunluk b. Eğimin %0 un altında olduğu verimsiz ve açık orman arazilerinin mekânsal uygunluğa göre dağılımı. Sonuç Bu çalışmada, Doğu Akdeniz bölgesinde endüstriyel plantasyonlar için mekânsal uygunluk analizi gerçekleştirilmiştir. İklim, topografya ve ormanların niteliğine göre belirlenen faktörlerin, mekânsal dağılım haritaları kullanılmıştır. Faktör haritaları, uygunluk (önem) düzeyine göre kategorik olarak derecelendirilmiştir. Endüstriyel plantasyonlar için önerilen (uygun) sahalar; Çukurova delta alanlarına yakın alanlar ve yüksek orografik yağışa sahip yöreler (inceleme alanının batı ucu ile güneyi) olarak belirlenmiştir. Denize yakın, mutedil sıcaklık, yağış ve nem koşullarına sahip yörelerdir. Ancak toprak şartları bu çalışma kapsamında incelenmemiştir. Belirlenen alanlarda, toprağa ait uygunluk analizleri ayrıca yapılmalıdır. Dünya üzerindeki endüstriyel plantasyon alanlarında kullanılan türler, yaygın olarak kısa idare süreli çam (Pinus spp.) türleridir. Okaliptüs (Eucalyptus spp.) ve kavak türleri de önemli yer tutmaktadır. Rotasyon döngüsü kısa (7 ila 0 yıl) türlerin plantasyona konu olması da, yer seçiminin denize yakın alanlar olmasını zorlamaktadır. 6
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı ): -7, 0 Yıllık biyokütlenin ekonomisi (karlılık) nedeniyle, inceleme alanındaki. ve. derece uygun alanlar dışındaki arazilerin endüstriyel amaçlı plantasyon ormancılığı için uygun olamayacağı öngörülmektedir. Kurak koşulların ve ekstrem sıcaklıkların yaygın olduğu kesimlerde, bu tür planlamaların ekonomik ve ekolojik açıdan uygunluğu tartışılmalıdır. Yer seçimi kararını, sosyo-ekonomik, biyotik-abiyotik etkiler ve yöresel özelliklerin şekillendirmesi önemlidir. Kaynaklar Birler, A.S. 998. Türkiye de Hızlı Gelişen Orman Ağacı Türleri ile Endüstriyel Plantasyon Yatırımları İçin Ön-Fizibilite Çalışması, Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Yayın No:, Çeşitli Yayın No. İzmit. Duran, C. 0. Distribution of Forest Areas According to Physiographic Features in Mersin Province (South of Turkey), Journal- HumanSciences, 9 (), -9. Duran, C. 0. Relationship between Rainfall Distribution and Physical Geography Elements within Mersin Province, Turkey. Procedia- Social and Behavioral Sciences, 0 s.70-78. Durkaya, A., Aytekin, A. 000. Endüstriyel Plantasyonların Planlanmasına Yönelik Bir Paket Program: Endplan, ZKÜ Bartın Orman Fakültesi Dergisi, sayı:,, sayfa: 07- Erinç, S., 977. Vejetasyon Coğrafyası, İstanbul. Fernandez-Illescas, C. P., Porporato, A., Laio, F., & Rodriguez-Iturbe, I. (00). The Ecohydrological Role of Soil Texture in a Water-Limited Ecosystem, Water Resources Research 7 (), 86 87. FSC, 0. Strategic on the Future of Forest Plantation, Indufor Report, Helsinki, Finland. OGM 0. Orman Genel Müdürlüğü, Mersin, Adana, Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüklerine Ait Meşcere Tipleri Haritaları. Sağlam, S., Asan, Ü. 0. Endüstriyel Plantasyonlarda Optimal Kuruluş Sorunları ve Çözüm Yolları, Journal of the Faculty of Forestry, Istanbul University, 6 (): -8 Şıklar,S., Öztürk, H. 009. Türkiye de Odun Hammaddesi Üretiminin Arttırılması Açısından Kızılçam Endüstriyel Plantasyon Ormancılığı, Orman Mühendisliği, yıl: 6 sayı: 7,8,9 sayfa:7-9. URL. http://www.worldclim.org/.06.0 7