Patoloji Arşivindeki 10 Yıllık Kanser (1991-2000) Olgularının Genel Değerlendirilmesi

Benzer belgeler
Van Gölü Havzasında Kanser Sıklığı ve Dağılımı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

DÜZCE TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL

Araştırma Notu 15/177

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Yılları Mu la li Kanser Kayıtlarının De erlendirilmesi

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

Şanlıurfa İli nde kanser kayıtlarının değerlendirilmesi ( )

Söke İlçesinde Pnömatik Ekim Makinaları Talep Projeksiyonunun Belirlenmesi*

İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

ENFLASYON ORANLARI

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2012

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis*

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FAKÜLTE YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ UZAKTAN EĞİTİM YÖNERGESİ

Türkiye de yaşam boyu kanser olma yığılımlı riskleri

Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin Eğitimi. Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

Tarihçe. Nükleer Tıp Nedir?

Avrupa Adelet Divanı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

Yılları Arası Yatırım Teşvik Belgelerinin Analizi

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı


YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

Özet şeklinde bilgiler

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Lisansüstü Programlar, Başvuru ve Kabul Yönetmeliği Sayfa: 1

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

ALMANYA DA 2011 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

Bir Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Merkezi ne Başvuran Hastaların Değerlendirilmesi

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

MEYVE SULARI. Hazırlayan Nilüfer YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Danışma Kurulu Tüzüğü

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

KDU (Kazanım Değerlendirme Uygulaması) nedir?

AYDIN TİCARET BORSASI

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

Transkript:

Dicle Tıp Dergisi, 2007 Cilt: 34, Sayı:3, (164-169) Patoloji Arşivindeki 10 Yıllık Kanser (1991-2000) Olgularının Genel Değerlendirilmesi Selver Özekinci ÖZET Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında 1991-2000 yılları arasında tanı verilen 71758 biyopsi raporu retrospektif olarak incelendi. Bunlardan kanser tanısı alan 4795 olgunun yaş, cinsiyet ve topografiye göre dağılımları incelendi. Veriler SPSS10.0 istatiksel program paketi kullanılarak değerlendirildi.kanser tanısı alan olguların 2698 inin (%56.3) erkek, 2097 si (%43.7) kadındır. Yıllara göre gelen biyopsi sayısındaki artışa bağlı olarak kanser tanısı alan olgu sayısı da artmıştır. Erkek hastalarda ortalama yaş 52.3, kadın hastalarda ortalama yaş 45.6 olarak tespit edildi. Her iki cinsde de kanserler 60 ve üstü yaşlarda en sık izlenmiştir. Toplam 345 (%7.1) olguda biyopsi materyalinin alındığı organ, doku ya da sistem, toplam 360 (%7.5) olguda da yaş tespit edilemedi. Erkeklerde, deri (%15.4), lenf nodu (%12.8), akciğer (%8.9) kanserleri ilk üç sırayı alırken, kadınlarda ilk üç sırada deri (%15.9), meme (10.2) ve lenf nodu (%9.7) kanserleri izlendi. Her iki cinsde de deri kanseri ilk sırada izlenmektedir. Anahtar Kelimeler: Kanser, Epidemiyoloji Common Evaluation of The Cases With Cancers for Ten Years in Pathology Department Archieves - - - - - Devlet Hastanesi, Patoloji Kliniği, Diyarbakır 164 SUMMARY Diagnosed 71,758 biopsy reports in the pathology department, School of Medicine, at Dicle University between the years 1991-2000 were examinated retrospectively. 4795 cases who were found malignencies of them have been evaluated according to the sex, age and topography. The findings (data) were investigated by using SPSS X.0 computer analysis program statistically. 2698 (56.3%) cases diagnosed with cancer were male,while 2097 (43,7%) cases with cancer were female. While the number of biopsies admitted to the pathology department gradually were increased in years, cases diagnosed with cancer gradually were increased too. In male patients average age distribution were 53.3 years, whereas in female patients were 45.6 years. Both of the sexes with cancer were 60 years and further were found.it was seen that skin (15.4%), lymphoid tissue (12,8%, lung cancers (8,9%) in male. Whereas were the first triple order, in famele patients skin (15.9%), breast (10.2%) and lymphoid tissue (9.7%) were observed cancers in the first triple order. The skin cancers were observed most frequently in both sexes. Key Words: Cancer, Epidemyology GİRİŞ Kanser, çağımızın önemli bir sağlık sorunudur. Dünyada ve ülkemizde de önemi giderek artmaktadır. Günümüzde en önemli sağlık sorunlarından birisi olan kanser konusu- na dünyanın ilgisi İkinci Dünya Savaşı nı izleyen yıllarda artmıştır. Bu ilgi artışının en önemli nedeni, aynı yıllarda erkeklerde daha sık görülen akciğer kanseri insidansındaki çok

S. Özekinci Dicle Tıp Dergisi 2007 belirgin artmadır. Kansere ilginin artması sonucu bu alanda çeşitli araştırmalar yapılmış ve ilerlemeler kaydedilmiştir (1). Kanserle savaşta, öncelikle bu sorunun boyutları ve yaygınlığının bilinmesi, koruyucu önlemlerin alınması, erken tanı, tedavi, takip ve araştırmaların yapılması esastır. Bu gerçeği öncelikle gören ülkelerde 1900 lü yıllardan itibaren kanser kayıt merkezleri kurulmaya başlanmıştır (1). Kanser, günümüzde dünyada, en sık ölüm nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Ancak ülkemizde bugüne kadar çeşitli nedenlerden dolayı sağlıklı bir kanser taraması yapılamadığından insidans konusunda kesin bir rakam verilememektedir. Dicle Üniversitesi Hastanesi bir bölge hastanesi konumunda olup, yaklaşık 30 yılı aşkın bir süredir Diyarbakır ve çevre illerin hastalarına hizmet vermektedir. Tıp Fakültesi kurulduğundan bu yana Patoloji Anabilim Dalı da aynı amaçla hizmet vermektedir. Bu çalışma Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı nda 1991-2000 yılları arasında histopatolojik olarak kesin kanser tanısı almış vakaları değerlendirerek bölgedeki kanser sıklığının saptanması, sık görülen kanser tiplerinin belirlenmesi ve etyolojik faktörleri gibi daha detaylı çalışmaların yapılmasına katkı sağlamak amacıyla yapılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma 1991-2000 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Anabilim Dalında kesin kanser tanısı alan vakaların incelendiği tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Bu süre içinde bölümümüzde tanı verilen toplam 71758 biyopsi raporu retrospektif olarak incelendi. Bunlardan histopatolojik olarak kanser tanısı alan toplam 4795 olgunun yaş, cinsiyet, tutulan organ (topografi) ve konulan tanı özelliklerine göre dağılımları değerlendirildi. Aynı hastaya ait birden çok biyopsi raporunun düzenlendiği durumlarda, bunlardan en iyi örnekleneni değerlendirmeye alınarak hasta sayısı saptandı. Vakalarda yaş dağılımı 10 yıllık dilimler halinde değerlendirmeye alındı. Kanserli olguların organ/sistem, cinsiyete, yaş guruplarına ve yıllara göre dağılımları tetkik edilip elde edilen bulgular değerlendirilerek veriler tablolar halinde gösterildi. Veriler bilgisayara girildi, Scientific Package for Social Scienses (SPSS10.0) istatiksel program paketi kullanılarak değerlendirildi. Topografik histolojik sınıflamada International Classification of Diseases for Oncology-9th revision (ICD-O 9th) kullanıldı (2). BULGULAR Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji A.D. na on yıllık dönem (Ocak 1991- Aralık 2000) içinde gelen toplam 71758 adet biyopsi ve ameliyat materyaline ait raporlar arşiv taraması yapılarak incelendi. Bu sürede toplam 4795 (%6.6) olguya kesin kanser tanısı kondu. Anabilim Dalımızda kanser tanısı alan biyopsi ve ameliyat materyal sayılarının yıllara göre dağılımı Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Kanser tanısı alan Biyopsi sayılarının yıllara göre dağılımı Yıllar Gelen Biyopsi Sayısı Kanser Tanısı Alan Biyopsi Sayısı Oranı % 1991 4101 268 6.5 1992 5398 330 6.0 1993 6231 403 6.4 1994 6757 484 7.1 1995 6311 454 7.2 1996 6611 451 6.9 1997 7193 488 6.8 1998 8498 593 7.0 1999 9565 650 6.8 2000 11093 674 6.1 Total 71758 4795 6.7 Malignite tanısı alan 4795 (%6.7) olgunun 2698 inin (%56.3) erkek, 2097 si ise (%43.7) kadındır. Kanser tanısı alan olgularda erkek/kadın oranı (E/K) 1.28 dir. Kanser tanısı alan kadın ve erkeklerin dekatlara göre dağılımları incelenmiştir. Buna göre erkeklerin 1185 inde (%47.7), kadınların 660 sında (%34.1) 60 yaş ve üstü kanser insidansının en fazla olduğu yaş grubunu oluşturmaktadır. Erkek hastalarda ortalama 165

Cilt: 34, Sayı: 3, (164-169) yaş 52.3 kadın hastalarda ise 45.6 olarak tespit edilmiştir. Kanserlerin organlara göre dağılımı incelendiğinde erkeklerde sıklık sırasına göre %15.4 deri kanserleri, %12.8 lenf nodu kanserleri, %8.9 akciğer kanserleri, %8.5 mesane kanserleri ve %7.6 ile de mide kanserlerinden oluşmaktadır. Kadınlarda ise %15.9 ile deri kanserleri, %10.2 ile meme kanserleri, %9.7 ile lenf nodu kanserleri, %6.6 ile tiroid bezi ve %6.0 ile mide kanserleri ilk 5 sırayı almaktadır. Çalışmamızda, 345 (%7.1) olguda biyopsi materyalinin alındığı organ, doku ya da sistem hakkında bilgi edinilememiştir. Erkek ve kadında en sık kanser görülen on organdaki kanser sayıları ve yüzdeleri Tablo 2 de verilmiştir. Tek tek organlara bakıldığında her iki cinste de deri kanserleri ilk sırayı almaktadır. Deri kanserleri erkeklerde %15.4, kadınlarda %15.9 olmak üzere toplam %15.6 olarak izlenmiştir. Tüm kanserlerin %60.9 u bu 10 organda görülmektedir. Tablo 2. Olgularımızın en sık kanser saptanan on organa göre dağılımı Organlar Organda Saptanan Toplam Kanserler Sayı % Deri 695 15.6 Lenf nodu 509 11.4 Mide 307 6.9 Akciğer 254 5.7 Mesane 251 5.6 Meme 213 4.8 Larinks 198 4.4 Kolon 171 3.8 Tiroid 163 3.7 Beyin 161 3.6 Toplam 2922 60.9 TARTIŞMA Epidemiyolojik çalışmalar kanser etkenini açığa çıkarabileceği gibi, kanserin oluş mekanizmasını da aydınlatabilir. Bu çalışmalar, insan toplulukları üzerinde gözleme dayalı olarak gerçekleştirilir. Ancak bu araştırmaları yapabilmek için veriye ihtiyaç vardır. Bu verileri ise kanser sayısı ve nüfus bilgileri oluşturur. Türkiye de hem kanserli hasta sayısının, hem de nüfus bilgilerinin doğru 166 şekilde tespitinde zorluklar bulunmaktadır. Ülkemizde kansere bağlı ölümler %10 olarak görülürken, gelişmiş ülkelerde bu oran %23 dür. Bu farklılığın nedeni ülkemizdeki ölüm oranının en sık enfeksiyon ve kardiovasküler sistem hastalıklarına bağlı olmasıyla açıklanabilir (3,4). Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanlığı na bildirilen kanser olgularının sayısı 1983 yılında 9868 iken, 1990 yılında 27013 e yükselmiştir. Olgu sayısı yıldan yıla artış göstermekle birlikte, henüz beklenenin çok altındadır ve Türkiye genelini yansıtmaktan uzaktır. Erkek ve kadınlarda sık görülen kanserlerin farklılığına rağmen genelde iki cins de kanser insidansları benzerdir. Ancak erkeklerde hemen hemen tüm kanserlerde ölüm oranı daha yüksektir. Bunun nedeni erkeklerde tedavi imkanları sınırlı ve prognozu daha kötü tipte kanserlerin sık görülmesine karşılık, kadınlarda daha iyi prognozlu kanserlerin görülmesidir. Yani iki cinste kanserlerin anatomik bölge seçme farklılıklar vardır (5). Kanserin, temel karekteristik özelliklerinden birisi yaşla birlikte insidans ve mortalitesinin artmasıdır. ABD de kanserler en sık 55 yaştan sonra görülmektedir. Erkeklerde görülen kanserlerin ilk üç sırasını prostat (%32), akciğer (%16), kolon ve rektum (%12) kanserleri oluştururken, kadınlarda ilk üç sırayı meme (%32), akciğer (%13), kolon ve rektum (%13) kanserleri oluşturmaktadır (6). Tablo I de görüldüğü gibi kanserli olguların sayısında yıllara göre bir artış söz konusudur. Kanser tanısı alan 4795 olgunun 268 i (% 5.6) 1991 yılında gelmiş olup bu oran yıllar içinde artarak 2000 yılında 674 e (%14.0) ulaşmıştır. Tabloda yıllara göre gelen biyopsi sayısındaki artışta dikkati çekmektedir. Başak K ve ark. (7), Kandiloğlu ve ark. (8) biyopsi materyallerinde kanser görülme oranını sırasıyla %7.5, %11 olarak bildirmişlerdir. Dicle Üniversitesi Patoloji ABD na gelen biyopsi materyallerinde kanser görülme oranı %6.7 dir. Çalışmamızda bu oranın düşük olmasının nedeni bölge halkının sosyoekonomik düzeyinin düşük olmasından dolayı hastaneye ulaşamamaları ve sosyoekonomik düzeyi iyi olan hastaların da büyük merkezleri tercih etmeleri ile açıklanabilir.

S. Özekinci Dicle Tıp Dergisi 2007 Erkek/kadın oranını 1.28 olarak izledik. Başak K ve ark. (7) 1.1, Fırat D (9) 1.28, Uğraş S ve ark. (10) 1.78, Karakök M ve ark. (3) 1.7 olarak bildirmiştir. Verilerimizin ülkemizde yapılan diğer çalışmaların bazıları ile uyumlu, bazılarına göre daha düşüktür. Kanserlerin genel olarak 55 yaştan sonra gözlendiği bilinmektedir (12). Çalışmamızda kanserli erkek hastaların %47.8 nin, kadın hastaların %34.1 nin 60 yaş ve üstünde olduğu görülmüştür. Özellikle 75 yaşından sonra her iki cinsde de kanser görülme oranının hızlı bir şekilde düştüğü dikkati çekiyordu. Bu sonucu ileri yaş nedeniyle hastaların diğer nedenlerden ölmesiyle açıklamak mümkündür. Çalışmamızda ortalama yaş; erkeklerde 52.3, kadınlarda 45.8 bulundu. Ecirli Ş ve ark (13) çalışmasında genel yaş ortalamasını 56.2 olarak bildirmişler. Erkek hastaların 208 (%7.7) inde, kadın hastaların 152 (%7.2) sin de toplam 360 (%7.5) hastada yaş saptanamamıştır. Bunun nedeni kayıtlarımızın eksik tutulması, bölgenin düşük kültürel düzeyi nedeni ile hastaların yaşlarını doğru bilmemesi ya da kayıtlar tutulurken yeterince özen gösterilmemesi ile açıklanabilir. Çalışmamızda sistemlere göre cinsiyet ayrımı yapılmadan ilk üç sırayı GIS (%18.1), GÜS (%16.4) ve deri (%14.4) almaktadır. Arşiv taramalarımızda toplam 343 (%7.2) olguda biyopsi ya da ameliyat materyalinin alındığı yer tespit edilememiştir. Bu yukarda saydığımız nedenlerle açıklanabilir. Materyallerimizde dudak, ağız ve farinks kanserlerinin %56.2 si solunum sistemi kanserlerinin %50 si, 60 yaş ve üstünde izlenirken, lenf nodu kanserlerinin %19.5 i 60 yaş üzerinde izlenmektedir. Sistemlere göre erkeklerde ilk üç sırayı solunum sistemi (%19.2), GIS (%17.5) ve GÜS (%16,2) kanserleri oluşturmaktadır. Türkiye genelinde T.C. Sağlık Bakanlığı, Kanser Savaş Daire Başkanlığı nın 1990 yılı kanser bildirimlerinde (14) erkeklerde ilk üç sırayı solunum sistem (%39.9), GIS (%18.7) ve GÜS (%12.6) kanserleri almakta, 16 Merkezin 1990 Yılı kanser olgularında (15) ise deri (%19.8), GİS (17.8) ve solunum sistemi (%15.3) kanserleri ilk üç sırayı oluşturmaktadır. Çalışmamızda sistemlere göre kadınlarda ilk üç sırada GIS (%18.8), GÜS (%16.8) ve deri (14.7) kanserleri izlenmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı, Kanser Savaş Daire Başkanlığı 1990 yılı kanser bildirimlerinde (14) kadınlarda ilk üç sırada meme (%28.3), GİS (%18.3), GÜS (%17.5) kanserleri oluşturmaktadır. Çalışmamızda solunum sistemi kanserlerinin sıklığı; erkeklerde %81.6 iken kadınlarda %18.4 olarak saptanmıştır. Dudak, ağız, farinks kanserlerinin %72.4 ü erkeklerde, %26.6 sı kadınlarda izlenmektedir. Bu durum erkeklerde sigara içiciliğinin fazla olmasıyla açıklanabilir. Kadınlarda meme kanserleri, endokrin sistem kanserleri ve sinir sistemi kanserleri erkeklere göre daha yüksek oranlarda izlenmiştir. Çalışmamızda erkek ve kadınlarda görülen kanserlerin organlara göre dağılımı yapıldığında; erkeklerde ilk üç sırada görülen kanserler, deri (%15.4), lenf nodu (%12.8), akciğer (%8.9), kanserleridir. Başak K ve ark. (7), Tuncer İ ve ark. (16), Bilir N ve ark. (17), Köselioğlu L ve ark. (18), çalışmalarında da erkeklerde deri, Vural Ö ve ark. (19) akciğer, Kandiloğlu A ve ark. (8), Karakök M ve ark. (3), çalışmasında mesane, Uğraş S ve ark. (10) prostat kanserlerini birinci sırada bildirmişlerdir. İkinci sırayı, Bilir N ve ark. (17), Köselioğlu L ve ark. (18), Tuncer İ ve ark. (16), Başak K ve ark. (7), Kandiloğlu A ve ark. (8) çalışmalarında larinks kanseri ve Vural Ö ve ark. (19), Uğraş S ve ark.(10) nin çalışmalarında deri kanseri oluştururken, Karakök M ve ark. (3) çalışmalarında prostat kanseri, bizim çalışmamızda lenf nodu kanserleri (%12.8) oluşturmaktadır. Çalışmamızda lenf nodu kanserlerinin yüksek oranda hastanemizde dahiliye özellikle de hematoloji kliniğinin, Tıp Fakültesi kurulduğundan itibaren hizmet veriyor olması ve bu kliniklerde hasta sirkülasyonunun fazla olması ile açıklanabilir. Çalışmamızda üçüncü sıklıkta akciğer (%8.9) kanserlerini gözledik. Kandiloğlu A ve ark. (8) çalışmasında deri kanserlerini, Tuncer İ ve ark. (16), Başak K ve ark. (7), Vural Ö ve ark. (19) çalışmalarında, mesane kanserini, Bilir N ve ark. (17) çalışmalarında lenf nodu kanserlerini, Karakök M ve ark. (3) larinks kanserlerini üçüncü sıklıkta izlemişlerdir. Uğraş S ve 167

Cilt: 34, Sayı: 3, (164-169) ark. (10) bizim çalışmamızda olduğu gibi akciğer kanserini üçüncü sırada bildirmişlerdir. Erkeklerde birinci sıklıkta deri kanseri izlenmektedir. Bu da Türkiye de yapılan diğer çalışmalarla uyum göstermektedir. Ancak çalışmamızda ikinci sıklıkta yer alan lenf nodu kanserleri diğer çalışmalara göre daha yüksek oranda izlenmektedir. Çalışmamızda üçüncü sırayı alan ve mesane kanserleri ile hemen hemen aynı oranda görülen akciğer kanserleri diğer pek çok çalışmada birinci ve ikinci sıklıkta izlenmektedir. Biz çalışmamızda kadınlarda ilk sırada deri (%14.9), kanserlerinin görüldüğünü saptadık. Bilir N ve ark. (17,20), Köselioğlu L ve ark. (18), Tuncer İ ve ark. (16), Karakök M ve ark. (3) çalışmalarında, kadınlarda meme, Başak K ve ark. (7), Vural Ö ve ark. (19) deri, Kandiloğlu A ve ark. (8) uterus, Uğraş S ve ark. (10) özafagus kanserlerinin birinci sıklıkta gözlendiğini bildirmişlerdir. Bilir N ve ark. (17,20), Köselioğlu L ve ark. (18), Tuncer İ ve ark. (16), çalışmalarında ikinci sıklıkta deri, Başak K ve ark. (7), Vural Ö ve ark. (19), Kandiloğlu A ve ark. (8) çalışmalarında meme kanserini ikinci sıklıkta bildirmişlerdir. Bizde çalışmamızda ikinci sıra da meme (%9.0) kanserlerinin görüldüğünü izledik. Üçüncü sıklıkta Kandiloğlu ve ark. (8) deri, Tuncer İ ve ark. (16) ile Bilir N ve ark. (17,20) serviks, Başak K ve ark. (7) tiroid, Vural Ö ve ark. (19) kolorektal kanserler, Eser S ve ark. (21) akciğer olarak almıştır. Bizim çalışmamızda üçüncü sırayı lenf nodu kanserleri oluşturmuştur. Genel olarak incelendiğinde erkek ve kadın hastalarda deri ve lenf nodu kanserlerinin oldukça sık olduğu izlenmektedir. Bunun sebebi deri kanserleri için Diyarbakır ve çevresinde güneş ışınlarının daha yoğun olması insanların özellikle çiftçilikle uğraşanların dış ortamda daha uzun bulunmaları nedeniyle daha fazla güneş ışığına maruz kalmaları olabilir. Lenfatik sistem kanserlerinin çalışmamızda yüksek oranda görülmesi, dahiliye kliniğinin özelliklede hematoloji bölümünün hastanenin kuruluşundan beri hizmet vermesi ve hasta sirkülasyonunun fazla olması gösterilebilir. Bunun yanında bölgemizin 168 tarıma dayalı sanayisinin olması, bu sektörde kullanılan bir takım kimyasal maddelerin de predispozan bir faktör olabileceğini düşündürebilir. Pek çok çalışmada ikinci sırada yer alan larinks kanserleri bizim çalışmamızda daha alt sıralarda yer almaktadır. Üçüncü ve dördüncü sırada yer alan akciğer ve mesane kanserlerinin etyolojisinde önemli bir etken olan sigaranın, larinks kanserlerinde de etken olmasından dolayı daha sık görülmesi beklenirdi. Ayrıca kadınlarda sigara tüketiminin düşük olduğu düşünülürse, çalışmamızda buna bağlı olarak kadınlarda mesane, larinks ve akciğer kanserlerinin erkeklere nazaran daha az görülmüştür. Bu sonuçlar Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı nda her iki cinsde de deri kanserinin ilk sırada izlendiğini göstermektedir. Lenf nodu, akciğer ve mesane kanserleri de yüksek oranda izlenmektedir. Ancak genel olarak hastanemizde bazı kliniklerdeki teknik donanım ve öğretim üyesi eksikliği, klinik ve radyolojik olarak kanser tanısı alan ancak biopsi ile tanı konulmamış vakaların büyük şehirlere sevk edilmesi sebebiyle, Türkiye genelinde az görülen kanserlere müdahale edilememesi, bu kanserleri daha az sıklıkta görmemize ve bunun da istatiksel olarak sonuçlarımıza tesir etmesine yol açmıştır. Türkiye de özellikle patoloji sonuçlarına dayalı çalışmaların yapıldığı merkezlerde bazı klinikler ve üniteler iyi gelişmiş ve hasta sirkülasyonu fazladır. Bunun sonucu patoloji bölümüne gelen materyallerin sayısının fazla olması da bazı kanserlerin o bölgede daha sık olduğunun düşünülmesine yol açabilmektedir. Aksine bazı merkezlerde, bazı klinikler ve üniteler hiç olmamakta veya düşük kapasitede çalışmaktadır. Bunun sonucunda da o bölgedeki bazı kanserlerin seyrek olduğu veya hiç olmadığı gibi yanlış bir izlenim uyanmaktadır (10). Bu nedenlerden dolayı, özellikle büyük eğitim hastaneleri ve tıp fakültesi hastanelerinin kanserle ilgilenen bütün klinik ve ünitelerinde yeterli eleman ve cihazın olması, sağlıklı epidemiyolojik kanser bilgilerine ulaşmak, o bölgede sık görülen kanserlerin tanısı ve etyolojiye yönelik tedbirlerin

S. Özekinci Dicle Tıp Dergisi 2007 alınması için vazgeçilmez kuraldır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde istatiksel bilgilerin iyi olması, daha sağlıklı epidemiyolojik bulguların gözlenmesine imkan sağladığı da bir gerçektir (10). Sonuç olarak; kanser görülme sıklığında, cinsiyet ayrımı yapılmadan ve kadınlarda ilk üç sırayı GIS, GÜS ve deri almaktadır. Erkeklerde ise ilk üç sırada solunum sistemi, GIS ve GÜS almaktadır. Kayıt merkezlerinin Türkiye genelinde kurulması, ulusal sağlık politikamızın belirlenmesi, kanser etyolojisine yönelik çalışmalar ve alınması gereken önlemlerin saptanması açısından önemlidir. KAYNAKLAR 1. Tuncer İ. Önsöz. Türkiye de Kanser Sıklığı. Adana 1994; 1-2. 2. International Classification of Diseases for Oncology. 2nd edition, WHO, Geneva 1990. 3. Karakök M, Aydın A, Erkılıç S, Kuyucu N: Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı nda, G.Antep Devlet ve SSK hastaneleri laboratuvarlarında tanı konulan kanserlerin epidemiyolojik değerlendirilmesi. Patoloji Bülteni 2001; 18: 10-15. 4. Yensen OM, Parkin DM, Muir CS. Purposes and uses of cancer registration principles and methods. Lyon: IARC Scientific Publications 1991; 7-9. 5. Aydın Ö, Polat A, Düşmez D, Eğilmez R. Mersin ilinde kanser sıklığı ve dağılımı üzerine bir çalışma. Türk Patoloji Dergisi 2000; 16: 48-52. 6. Ries LAG, Kosary CL, Hankey BF, et all, Editors. SEER Cancer Statistics Review 1973-1996. Bethesda, MD: National Cancer Institute; 1999. 7. Başak K, Aksoy F. Ankara Numune Hastanesinde 1984-1992 yılları arasında kanser dağılımının değerlendirilmesi deskriptif epidemiyolojik bir çalışma. Ankara Patoloji Bülteni 1993; 10: 62-66. 8. Kandiloğlu AR, Postacı H. SSK Buca Eğitim Hastanesi Patoloji Bölümünde incelenen materyal içerisinde kanser sıklığı ve dağılımı. Kanser dağılımının değerlendirilmesi deskriptif epidemiyolojik bir çalışma. Ankara Patoloji Bülteni 1995; 12: 74-78. 9. Fırat D: Türkiye de kanser istatistikleri. Türk Kanser Araştırma Savaş Kurumu. Ankara, 1982; 8-9. 10. Uğraş S, Dilek H, Akman M, Akpolat N. Karakök M. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı nda tanı konan kanserlerin sıklığı ve dağılımı. Van Tıp Dergisi 1996; 3: 148-154. 11. Işıkdoğan A, Altıntaş A. Diyarbakır yöresindeki 4137 kanserli olgunun değerlendirilmesi. Ulusal Kanser Kongresi Bildiri Özetleri, İstanbul 2001; 100-101. 12. Cotran RS, Kumar VK, Robbins MD. Pathologıc Basıs of Dısease. Neoplasia. Six edition, Philadelphia 2000; 261-325 13. Ecirli Ş, Borazan A. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki kanser vakaları. Ulusal Kanser Kongresi Bildiri Özetleri, İstanbul 2001; 149-150. 14. Kanser bildirimlerinin değerlendirilmesi 1993-1994. T.C Sağlık Bakanlığı. Kanser Savaş Daire Başkanlığı, yayın no: 582, Ankara 1997; 4-7. 15. 16 Merkezin Kanser Olgularında İlk Beşe Giren Kanser Tiplerinin Yıllara Göre Dağılımları: Türkiye de Kanser Sıklığı Adana 1994; 31-33. 16. Tuncer İ. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı kanser verilerinin değerlendirilmesi. Türkiye de Kanser Sıklığı. Adana 1994; 140-154. 17. Bilir N. Cancer occurrence in developing countries. Lyon: IARC Scientific Publication. 1986; 75-76. 18. Köselioğlu L, Erkan C. 15471 malign tümör vakasının istatistik değerlendirilmesi. Sağlık Dergisi 1977; 52: 29-33. 19. Vural Ö, Güngör S, Koral H, Bitik D: Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı nda kanser tanısı alan vakaların epidemiyolojik değerlendirilmesi. S Ü Tıp Fak Dergisi 1993; 9: 83-87. 20. Bilir N. Dünyada ve Türkiye de kanser epidemiyolojisi. Eds. Tuncer İ. Türkiye de Kanser Sıklığı, Adana 1994; 3-6. 21. Eser S, Eser G: Kanserden ölümün Türkiye deki durumu. İstanbul Tıp Fak Mecmuası 1964; 27: 125-28. Yazışma Adresi Selver ÖZEKİNCİ Devlet Hastanesi Patoloji Bölümü / Diyarbakır E-mail: tunozek@dicle.edu.tr 169