Bingazi de Türkiye ve Batı Algısı: Saha Araştırmasına Dayalı Bir Çalışma *



Benzer belgeler
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Devrim Öncesinde Yemen

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İ Ç İ N D E K İ L E R

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

Suriye Arap Cumhuriyeti. Enformasyon Bakanlığı. Enformasyon Bakanlığı

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

Salvador, Guatemala, Kamboçya ve Namibya gibi yerlerde 1990 ların barış anlaşmaları ile ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde kullanabilmek için

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

KAYSERİ SANAYİ ODASI. SLOVAKYA ÜLKE RAPORU 27 Kasım 2018

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

ANKARA KALKINMA AJANSI.

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

1: İNSAN VE TOPLUM...

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ELEKTRİK İLETİM SİSTEMİ MÜHENDİSLERİ DERNEĞİ STRATEJİK PLANI

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

TÜRK-FİLİSTİN İŞ FORUMU

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye de Yabancı Bankalar *

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ 25. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ZİRVESİ BİLDİRİSİ. (İstanbul, 22 Mayıs 2017)

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Üniversite-Sanayi İşbirliği Ulusal Kongresi Kapanış Bildirgesi. Eskişehir, 2009

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

AB de Yerel ve Bölgesel Yönetimler. Ders 2

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

İZMİR TİCARET ODASI LİBYA ÜLKE RAPORU

Uluslararası 15. MÜSİAD Fuarı ve 18. IBF Kongresi Lansmanı Yazın başlangıcını hissetmeye başladığımız Haziran ayının bu ilk

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

İKTİSADİ İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA TEŞKİLATI VE TÜRKİYE

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

SOMALİ ÜLKE RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Transkript:

Libya halkının şimdi Türkiye gibi dost ülkelerin yardımına daha fazla ihtiyacı var. Bingazi de Türkiye ve Batı Algısı: Saha Araştırmasına Dayalı Bir Çalışma * Perception of Turkey and West in Benghazi : A Study Based on the Field Search Hakan DEMİR ORSAM Enerji Danışmanı Turkish Petroleum International Company Uluslararası Ticaret Şefi Abstract Abstract After Tunusia and Egypt another social movement has break out in Libya against Gaddafi s ruleship and regime following the 15th February events. Like the others the Benghazi-centered social movement have also been effected the political, economic and social side of globalization. In the course of time the social movement has transformed into the civil war in in Libya. As a result of these the process paved the way to the UN Security Council s interference and under the rule of NATO a military action has been implemented limited with only air strike to Gaddafi s armed forces. In general, the political and economic demands of the Benghazi and National Transitional council (NTC) basic principles are compatible. In addition to this, after Gaddafi, especially during the capacity building process the improvement of the relations with USA, European countries and Turkey is a prevalent opinion both in public and NTC authoties. *Temmuz ve Ağustos 2011 içerisinde Bingazi ye yapılan seyahatler, özellikle Temmuz ayında yapılan seyahat,sırasında gerek vatandaşlarla kurulan diyaloglar gerekse de bu seyahat esnasında ve sonrasında Bingazi yönetiminin Ekonomi Bakanlığı, Finans ve Petrol Bakanlığı, Ulusal petrol Şirketleri yetkilileri ile yapılan görüşmelerden edinilen izlenimleri içermektedir. 49

Türkiye Libya da yeniden inşa sürecinde etkin yer alma konusunda Batılı ülkelerden geri bir durumda değildir. Tersine Ulusal Geçiş Konseyi ile en etkin ve somut bir şekilde ilişkilerini sürdüren ve desteğini gösteren ülkelerdendir. Giriş 1969 darbesi ile iktidara ele geçiren ve bu tarihten itibaren rejimi kendi idealleri ve ideolojisine göre dönüştüren Muammer Kaddafi ye karşı Bingazi de 15 Şubat 2011 patlak veren olaylar sonrasında Bingazi merkezli toplumsal bir hareket başlamıştır. Halk tarafından 17 Şubat devrimi olarak da adlandırılan Bingazi merkezli Kaddafi karşıtı hareket tarafından 5 Martta Ulusal Geçiş Konseyi(UGK) nin kurulduğunu ilan edilmiş ve bu konsey çeşitli ülkelerce tanınmıştır. Libya da ortaya çıkan bu sancılı değişim talebinin ortaya çıkışında, Tunus ta ve Mısır da yaşanan toplumsal hareketlerin etkisinden bağımsız olmayıp aksine hareketin odağında olan özellikle genç ve orta yaş nüfusun Kaddafi nin baskıcı ve keyfi yönetimine tepki olarak demokrasi, özgürlük, adalet, ekonomik kaynaklardan yeterince pay alınması vs. içeren talepleri Tunus ve Mısır daki halk hareketi ile benzeşmektedir.bu nedenledir ki demokrasi, adalet ve özgürlük halkın geçmişine tepkisini ve gelecekten beklentilerini özetlercesine UGK nın temel ilkeleri olarak ilan edilmiştir. Libya daki iktidar karşıtı hareketi Mısır ve Tunus takinden farklı kılan yönü ise Libya da zaman içerisinde iktidar yanlısı ve karşıtı aileler arasında bir iç çatışmaya hatta iç savaşa dönüşmesi ve dış müdahalenin yaşanmasıdır. Bu süreçte BM Güvenlik Konseyi soruna yönelik genel hatlarıyla Libya yönetimine iç savaşı durdurma ve sivil halka karşı güç kullanma politikasından vazgeçilmesini içeren 26 Şubat tarihli 1970 sayılı kararı ve çatışmaların sürmesi nedeniyle BM şartının 7. Bölümü çerçevesinde uçuşa yasak bölge uygulanmasına, sivillerin korunması için askeri güç kullanılmasına ayrıca BM ye üye tüm ülkelere, BM Genel Sekreteri ile işbirliği halinde olmak kaydıyla Libya da saldırı tehdidi altında olan sivilleri korumak üzere, Libya nın hiçbir yerinde, herhangi şekilde bir yabancı işgalci güç oluşturmadan, gerekli tüm önlemleri almalarına yetki veren 17 Mart tarihli 1973 sayılı kararları almıştır. 1 BM nin bu kararında NATO uygulayıcı olmuştur. Neticede içinde bulunduğumuz süreçte UGK iç savaşta Kaddafi ye karşı yürütülen silahlı mücadelede üstünlük sağlamış ve başkent Trablus dahil önemli petrol ve rafineri bölgeleri kontrol altına alınmıştır.ancak halihazırda taraflar arasında çatışmalar örneğin Sirte bölgesinde olduğu gibi hala devam etmekte ve tam kontrol sağlanmış değildir.söz konusu çalışma Temmuz ve Ağustos aylarında Bingazi ye yapılan seyahatler esnasında gerek UGK nın icracı yetkilileri gerekse de halk ile kurulan iletişimde edinilen izlenimleri içermektedir.bu çerçevede, Bingazi de örneğinden hareketle halkın talepleri, beklentileri, UGK ile halk arasındaki uyum olup olmadığı, Batılı ülkeler ve Türkiye ile ilişkilere yönelik algılamalara değinilmiştir. 1-Bingazi de Genel Görünüm ve Tahrir Meydanı Bingazi sokakalarında ve Tahrir Meydanında kurulan diyaloglar ve edinilen izlenimler Bingazi merkezli toplumsal hareket hakkında genel bir bakış açısı vermektedir. Bu çerçevedesöz konusu toplumsal hareket tarafından simgesel olarak Sanusi dönemindeki ulusal marşı ve bayrağı kullanılmaktadır.bunun yanısıra dikkat çeken 50

Dışişleri Bakanı Davudoğlu, Türkiye nin Libya Ulusal Geçiş Konseyi ne ve Abdul Jelil e tam destek verdiğini bildirdi. bir diğer simge ise Ömer Muhtar dır.nitekim Ömer Muhtar söz konusu hareket tarafından Kaddafi ye karşı sürdürülen mücadelede motive edici bir faktör olarak ön plana çıkarılmaktadır. Ancak Ömer Muhtar 1. Dünya Savaşı sonrasında İtalya ya, yabancı işgaline, karşı mücadele eden libyalı kutsal bir figür iken bugün bu figür Kaddafi ye karşı sürdürülen mücadelenin simgesi olarak da pankartlarda ve meydanlarda yerini almıştır. Bu ise söz konusu Bingazi nin Kaddafi rejimine ve destekçilerine bakışını da bir ölçüde göstermesi bakımından önem taşımaktadır. Dolayısıyla da Kaddafi dönemi bir anlamda 1969 dan itibaren gayrimeşru ilan edilmektedir.bu çerçevede Bingazi merkezli hareketin Kaddafi ye karşı yürüttüğü mücadele basit bir ayaklanmanın ötesinde anlam taşımaktadır.zira, UGK kendi kontrolündeki bölgeleri özgürleşmiş bölge olarak nitelemektedir. Bingazi nin Tahrir Meydanında, sokaklarında demokrasiye özgürlüğe, seçimlere, diktatörlüğün reddine vurgu açık bir şekilde görülmektedir.öyleki Amerikalı Martin Luther in 1963 yılında halka yaptığı konuşmasındaki meşhur bir hayalim var söylemi, Bingazi nin sokaklarındaki büyük ilan panolarındabir hayalimiz var şeklinde tekrar canlanmıştır. Nitekim sokaklardaki bu talepler UGK nin resmi sitesinde de ilan edilmektedir: Kaddafi devriminin özgürlük, sosyalizm ve birlik sloganına karşılık adalet, özgürlük ve demokrasi Geçici Konsey in 3 sloganı olarak ilan edilmiştir. 2 Buna ek olarak Konsey, Demokratik Libya vizyonu adlı yayınında da Kaddafi dönemi diktatoryal bir dönem olarak tanımlanıp, Libya halkının uluslararası insan hakları hukukuna ve beyannamelerine saygıyı içeren özgür ve demokratik bir toplum inşasından başka bir alternatifinin olmadığı kabül edilmiştir. Aynı bildirgede 8 maddelik bir yükümlülükler listesi de ilan edilmiştir: özetle yeni bir sivil anayasa yapılacağı, politik partilerin sivil toplum örgütlerinin kurulmasına ve faaliyetlerine izin verileceği, ayrımcılık yapılmayacağı, şiddete ve terörizme, 51

Türkiye sektörel açıdan da Libya tarafından kabul görmekte ve Libya Türk firmalarının en yoğun faaliyette bulunduğu ülkelerden biri olmaktadır. Pazarın tanınması ve kabul görmesi de yeniden yapılanma sürecinde Türkiye açısından bir avantaj sunmaktadır. aşırılığa karşı durulacağı, ifade özgürlüğü tanınacağı, azınlıkların haklarına saygı gösterileceği, ekonomik zenginlikten Libyalıların faydalanacağı, komşu ülkelerin egemenliğine ve bağımsızlığına saygı gösterileceği vurgulanmıştır. 3 Ayrıca, Tahrir Meydanında geceyarısı 3 lere kadar halkın moral motivasyonunu canlı tutmak amacıyla oturumlar, söyleşiler, dinletiler, canlı yayınlar ve tartışma programları yapılmakta ve bu etkinliklere halktan da önemli katılım sağlanmaktadır. Tahrir Meydanı bir anlamda Kaddafi karşıtlığının toplumsal adresi durumundadır. Bu etkinliklere özellikle gençler ve orta yaş grupları yoğun ilgi göstermektedir. Zira bu kesimler toplumsal hareketin başlıca taşıyıcıları konumunda olup, gençlik birliklerinin Kaddafi karşıtı örgütlenmede yoğun faaliyetleri bulunmaktadır.bu kesimlerin moral ve motivasyonun güçlü olması da neticede Geçiş Konseyi nin en önemli itici gücü olmaktadır. Gençlik Birlikleri bu nedenle UGK da sandalye sahibidir. Ayrıca gerek gençler gerekse orta yaş grubu, kenar mahalleden üniversiteye devlet görevlilerinden serbest meslek sahiplerine yurtdışında yaşayıpta Mart sonrasında Bingaziye dönenlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. 4 Dolayısıyla da söz konusu hareketin siyasal, toplumsal ve ekonomik taleplerini büyük ölçüde bu kesimlerin bakışı ve beklentileri yansıtıyor denilebilir. Bu taleplerin şekillenmesine meşruiyet katan hususlar ise Kaddafi rejiminin yıllardır süren baskıcı uygulmaları, Soğuk Savaş sonrasında liberal değelerlerin kitle iletişim araçlarının da etkisiyle daha hızlı yayılma ve kabul edilme imkanı bulması, ABD ve Avrupa da yurtdışı öğrenimi ve ticari faaliyetler de dahil tüm bu etkenlerin etkisiyle dış dünya ile etkileşim kurulması bireylerde bir farkındalığın ortaya çıkması ve bunun sonucunda da içsel bir sorgulama ve tepkisel ifade şeklinde belirtilebilir. Bu tepkisel ifade siyasal, sosyal ve ekonomik taleplerin, yine siyasal otorite ile toplum arasında sağlıklı ve tatmin edici bir şekilde işleyen iletişim yollarının (parlamento, muhalefet, sivil toplum kuruluşları, basın ve ifade özgürlüğü vs.) kapalı olmasına hatta mevcut olmamasına bağlı olarak, şiddetli sokak hareketlerine hatta iç savaşlara dönüşmesine götürmüştür. Tabii ki aileler arasında güç mücadelelerinin ve bunun bireyler üzerindeki etkisi göz ardı edilmemelidir.libya nın bu özelliği kendisini Tunus ve Mısır daki hareketlerden ayırmaktadır. Daha öncede belirtildiği üzere bu talepler demokrasi, özgürlük, adalet, ekonomik kaynaklardan daha fazla pay almak şekilnde somutlaşmakta ve sloganlaşmaktadır. Halkın yoğun olarak bir arada bulunduğu, zamanını geçirdiği Tahrir Meydanı, dubai ve pepsi caddelerinde ve diğer bölgelerde vatandaşlar ile kurulan diyaloglarda da işsizlik, petrol gelirlerinden yeterince pay alınamaması, eğitimsizlik, kalkınma sorunlarının Kaddafi rejiminin bürokrasisinin keyfi ve baskıcı uygulamaları, özgürlüklerden yoksun olma en çok vurgu yapılan konular olmuştur. Bu noktada halkın yaklaşımı ile UGK yetkililerinin bakış açısı arasında bir paralellik olduğu görülmektedir. Bu çerçevede UGK nın icracı bakanlar kurulu yetkilileri Kaddafi rejiminin keyfi ve baskıcı politikaları nedeniyle sadece politik muhaliflerin değil aynı zamanda zengin tüccarların, iş adamlarının ve çoçuklarına iyi bir eğitim sağlamak amacıyla çok sayıda ailenin ABD, Avrupa ve BAE ne göç ettikleri ve bu kesimlerin Kaddafi sonrasında ülkenin yeniden ya- 52

pılanması sürecinde geri dönüşlerinin mutlaka teşvik edileceğini belirtmektedirler. 5 Bu çerçevede Trablus un hem ekonomik kaynaklardan en çok pay aldığı, iş dünyasının merkezi konumuna getirildiği, diğer bölgelerin örneğin Bingazi nin ciddi şekilde ihmal edildiği, ülkenin gelir kaynaklarının Kaddafi ve ailesinin, yakın çevresinin elinde olduğu bunların keyfiyetine göre yönetildiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Zira Kaddafi karşıtı kesimlerin çizdiği tablo bu şekildedir. Bu nedenle de UGK yetkilileri uluslararası sistemde yaşanan gelişmelere paralel olarak Libya nın sahip olduğu önemli petrol ve doğal gaz gelirlerinin ülke kurumlarının yeniden yapılandırılması, kalkınması, özel sektör girişimlerin canlandırılması, halkın yaşam standartlarının iyileştirilmesi için kullanılmasının gerekli olduğunu ve Libya nüfusunun yaklaşık 6 milyon gibi düşük bir seviyede olmasının da bu açıdan bir avantaj sağladığını ifade etmektedirler. 6 UGK nın Kaddafi sonrasında karşılaşacağı en önemli sorunlardan biri de böylelikle dile getirilmiş olmaktadır.kapasite inşası olarak da adlandırılan bireysel ve kurumsal iyileştirme-geliştrime kapsamında anayasa yapımı, bakanlıklar dahil devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması buna yönelik olarak kanun ve yönetmeliklerin hazırlanması, bankacılık ve finans sisteminin kurulması, personel eğitimi vs. Kaddafi sonrası süreçte en öncelikli konular arasında yer almakta ve bu konuyla ilgili olarak Türkiye dahil çeşitli devletler nezdinde şimdiden taleplerde bulunulmaktadır. Ayrıca Temmuz ayı içerisinde edinilen izlenim bağlamında halk nezdinde Kaddafi rejiminin yıkılacağına olan inanç tam olmakla birlikte Kaddafi ailesinin herhangi bir ferdiyle kesinlikle bir uzlaşmaya da sıcak bakılmadığı görülmüştür. Yeni Libya da Kaddafi ve çevresine yer verilmeyeceği sürekli dile getirilmektedir. Bu ise UGK yı olası bir uzlaşma girişiminde psikolojik olarak baskı altına alabilecek hatta kendi içerisinde ihtilafların çıkmasına da yol açabilecektir.özellikle Kaddafi ve Bingazi güçleri arasında çatışmaların uzaması, derinleşmesi ve can kayıplarının artması dikkate alındığında zaman zaman gündeme gelen ve dış baskılar neticesinde olası bir uzlaşma ihtimalini de zayıflatmaktadır. Böylesi bir uzlaşma denemesinde toplumsal hafızalara yer edinmiş can kayıplarıyla birlikte kabile gelenekleri de göz önünde bulundurulursa güvenlik ikilemi veya endişesi, kabileler arasında olası iktidar ve güç çatışmasının patlak vermesi kontrol dışı ani ve toplu kıyımlara da yol açabilecektir. Bu nedenle dir ki her nekadar halk ve UGK yetkililerinin ayrı bir devlet kurulmasını kesinlikle istemediklerini, Bingazi nin geçici merkez olduğunu asıl başkentlerinin Trablus olduğunu vurgulamış olsalar da Kaddafi iktidarının devrilememesi durumunda UGK nın nasıl bir politika izleyeceği akıllarda duraksamaya yol açmıştır.ancak beklenmeyen veya istenmeyen politik tablonun ortaya çıkması UGK yı kendi yönetimindeki bölgede ayrı bir devlet ilanına da zorlayabilirdi.kaldı ki bugün ülke içinde iki ayrı yönetim mevcuttur.bingazi yönetiminin de kendi kurumları, ekeonomik kaynakları, marşı, bayrağı ve askeri birliği bulunmaktadır.ayrıca kendi uluslararası ilişkilerini yürütmekte ve ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye, Almanya, BAE, Katar, Kanada, Ürdün, İtalya, Senengal, Gambia, Moritanya nın da yer aldığı yaklaşık 30 yakın devlet tarafından tanınmıştır. Birçok ülke resmi temsilcilik açmaya başlamıştır. Yeni bir devletin politik, ekonomik ve sosyal açıdan inşasında ihtiyaç duyulan önemli bir kayakta finanstır. Bu açıdan bakıldığında; Libya petrolünün yaklaşık %80 ini sağlayan Sirte havzasınınen önemli petrol kaynakları UGK kontrolündeki bölgelerde özellikle Libya nın doğu kısmında, yer almakta olup bunun psikolojik açıdan ayrı bir devlet kurulması yönünde bir güven duygusu verdiği de göz ardı edilmemelidir. Ancak bölge ülkelerinin ve Batı dünyasının politik tutumu da mutlaka böyle bir bölünmenin gündeme getirilip getirilmemesinde etkili bir faktör olacaktır. UGK nın meşru Kabul edilmesi ve tanınması neticede Kaddafi nin Libya nın meşru yönetimi olmadığına yönelik kabulün ilanı anlamı taşımaktadır.bu nedenledir ki Libya nın diğer ülke dışı bankalar nezdindeki parasal değerleri dondurulmuşancak halihazırda UGK kullanımına sunulmuş değildir.ancak tekrar hatırlatmak gerekirse Kaddafi yönetiminin ve rejiminin yıkılacağı yönünde güçlü bir motivasyon mevcuttur. İçinde bulunduğumuz süreçte muhalif güçler Trablus a girmiş olmakla beraber Kaddafi ve ya- 53

Libya yeniden inşa ve imar için yabancı şirketleri bekliyor. Türk şirketlerine daha önce olduğu gibi yine büyük roller düşüyor. kın çevresindekiler ele geçirilemediği gibi oğlu Sefül İslam ın sokaklarda görünmesi de tutuklanma haberinin asılsız olduğunu göstermiştir. 7 Kaddafi sonrası çatışma yönetimi-çözümü de ülke içi istikrar ve güvenliğin tesisi için büyük önem taşımaktadır. Zira iç savaş esnasında Kaddafi cephesinde muhaliflere karşı silah kullanan ailelere yönelik bir takım baskıcı, cezalandırıcı politikalar izlenebilir veya aileler arasında çatışmalar kendini gösterebilir.bu nedenle de Kaddafi sonrası çatışma yönetimi-çözümü sürecinde Kaddafi saffında yer almış veya almak zorunda kalmış kabilelerin yeni kurulacak sisteme adapte olmasına yönelik politikaların tesisi de önem taşımaktadır.bunun yanısıra iktidar güç ilişkisi denkleminde UGK nın çatısı altında mücadeleye destek veren aileler, politik gruplar arasında rekabet ve çatışmalar da ortaya çıkabilecektir.bu konuda Bingazi yönetiminde genel kanı temel motivasyonun mevcut koşullarda Kaddafi rejiminin ve yönetiminin devrilmesi olduğu ancak bu amaca ulaşılmasıyla sorunların bitmeyeceğinin bilincinde olunduğu da görülebilmektedir. Bu çerçevede 23 Ağustos ta Bingazi de düzenlenen basın toplantısında UGK Başkanı Abduljelil, adalete ve adil yargılamaya güçlü bir vurgu yapmak suretiyle Kaddafi ve yandaşlarının kendi dönemlerinde ve Şubat 2011 sonrasında işledikleri suçlardan dolayı yargılanacaklarını ve yargının vereceği karara göre hareket edileceğini belirtmiştir. 8 Abdul Jelil böylelikle Kaddafi yandaşı kabilelere karşı olası saldırıların veya intikam girişimlerinin önüne yargıyı bir set ve bir çözüm olarak koymaktadır.bu tutum bir anlamda, Kaddafi sonrası süreçte ülkede iç istikrar ve güvenlik tesisinin taşıdığı hassasiyet dikkate alındığında, kabilelere karşı bir çağrı anlamına da gelmektedir denilebilir. Bunun yanısıra siyasete yönelik olarak bakıldığında UGK temsilcilerinin Kaddafi sonrasında 5 yıl süreyle siyasete girmeyecekleri konusunda bir yaklaşım olduğu hatta mutabık kalındığı görülmekte ve bu karar ile amaçlananın demokrasiye işlerlik kazandırmak ve partileri teşvik etmek olduğu ifade edilmektedir. 9 Ancak bu kararın uygulanması bir ölçüde Kaddafi sonrası süreçte 54

ülke içi politik istikrarınve güvenliğin tesis derecesine bağlı olacağı aşikardır. Bu kapsamdageçiş sürecinin yönetilmesi adına seçimler yapılıncaya kadar UGK başka ad altında daha geniş katılımlı kurucu konsey şeklinde de varlığını sürdürebilir veya UGKbünyesinde bir parti vucuda da getirilebilir. Dolayısıyla da UGK nın görevinin sona ermesi, politik çerçeveyi şekillendiren yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması ve uygulamaya alınması, buna bağlı olarak parlamentonun ve partilerin kurulması gerekmektedir. 2-Bingazi de Batı ve Türkiye Algısı A- Batı Algısı Bingazi de vatandaşlar ve yetkililer ile kurulan iletişim, şehirdeki yabancı misyon, hükümet dışı örgütlerin ve basının hareketliliği aynı zamanda Batılı ve diğer ülkeler ile olan ilişkilere yaklaşım hakkında da bir algı ortaya koymuş ve gözlem imkanı sağlamıştır. Bu çerçevede, UGK için Kaddafi ye karşı yürüttüğü mücadelede başarılı olabilmesi için olmazsa olmazlar ise meşru otorite olarak kabul edilme ve tanınma, dolayısıyla da politik destek, mevcut koşullarda temel ihtiyaçların karşılanması için finansal kaynak sağlanması ve savunma konularında teknik destektir denebilir. Bu nedenle de UGK için Batılı ülkeler ile diyalog kurulması ve geliştirmesi önem taşımaktadır. Ayrıca, UGK nın belirlemiş olduğu özgürlük, serbest piyasa, demokrasi, insan haklarına saygı vs. politik ve ekonomik değelerin Batı orijinli olması, ülkenin yeniden yapılandırılmasına ilişkin kapasite inşası sürecinde altyapı kurulumu,sanayi tesislerinin modernizasyonu, personel eğitimine ihtiyaç duyulması, UGK ve bağlı kurumlar bünyesinde Kaddafi rejiminden dolayı ülkeyi terketmiş ancak Şubat sonrasında Bingazi ye geri dönüş yapmış bir çok üst düzey yetkilinin bulunması, Kaddafi rejimine ait paraların ülke dışında genelde Batı bankalarında bulunması doğal olarak dış dünya ile özelde ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya gibi Batılı ülkeler ve Türkiye ile diyalog kurulması doğal aynı zamanda kaçınılmaz görülmektedir. Ancak bu UGK bünyesinde bu konuda bir mutabakat olduğu veya fikir ayrılığının olmadığı anlamına gelmemelidir. Zira kimi üyeler Batı dünyasıyla kimiler de Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurulmasından yana olurken bazıları da tüm taraflardan bağımsız olunmasını savunmaktadır. Ancak yürütülen ilişkilerde denge faktörünün rol oynadığı görülebilmektedir. BM Güvenlik Konsey nin 1970 ve 1973 sayılı kararları ve NATO müdahalesi halk nezdinde Batıya yönelik olumlu bir havanın oluşmasına olanak sağlamıştır. 10 Bu açısından bakıldığında Fransa nın özel bir yere sahip olduğu hissi algılanmaktadır.buna gerekçe olarak da Kaddafi güçlerinin Bingazi ye 40 km mesafedeyken Fransız güçlerince etkisiz hale getirilmesi sunulmaktadır. Halka ve yetkililere göre bu müdahale Bingazi yi ve dolayısıyla da Kaddafi ye karşı bugunkü mücadeleyi ayakta tutmuştur.bu nedenle de Tahrir Meydanında Sarkosy nin resmi üstüne Fransa ya teşekkür sunan büyük bir pankart asılı durmaktadır.fransa nın ardından İngiltere ve ABD ye da halkın bir sempatisi bulunmaktadır. Tabi bu süreç Ömer Muhtar imgesini ve bu imgenin taşıdığı anlamı da bir anlamda tersine dönüştürmüştür.bu süreç bir ölçüde mevcut savaş koşullarının bireyler üzerindeki psikolojik etkisi dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla da bu psikolojik havanın, ilerleyen dönemlerde taraflar arasında veya kendi içinde olası bir iktidar güç rekabetinde Batılı güçlerin oynayacağı role göre nasıl bir şekil alacağı da bugünden belirgin olmamaktadır. Ayrıca, Avrupa ve ABD nin içinde bulunduğu ekonomik sorunlar bu ülkelerin Libya sorununa ve UGK ya destek konusunda politik, askeri ve ekonomik açıdan yoğunlaşmasını zayıflatabilecektir.özellikle Libya ve benzeri ülkelere sağlanan ekonomik ve askeri desteğin maliyetlerine katlanılmamasının dile getirilmeye başlanması bu yoğunlaşmanın önündeki önemli bir kısıt olmaktadır.ancak bu noktada Libya gibi ülkelerin yeniden yapılandırılması aşamasında ülke pazarlarının kendi sektörlerine açılması doğal olarak ekonomileri açısından bir canlanma imkanı sağlayacaktır. Bu nedenle de katlanılan maliyetlerin daha fazla artmamasını temin edecek politik, ekonomik ve askeri tedbirler gündeme gelebilecektir. Ancak bunun için UGKve halkın bu yöndeki talebinin daha baskın bir şekilde gündeme getirilmesi de politik açıdan ihtiyaç duyulan önemli bir faktördür.bunun en önem- 55

li gerekçesi olarak anti-batıcılık oluşumalarına meşruiyet sağlayacak koşulların ortaya çıkmasının bir ölçüde önüne geçilmesi şeklinde görülebilir. Çin, Rusya, Güney Afrika gibi ülkelerin UGK ya tepkisel yaklaşımı salt BM Güvenlik Konseyi nin daimi üyeleri arasındaki çıkar çatışmasından kaynaklanmayıp aynı zamanda Batı müdahaleciliğinin etkisi de bu tepkisel yaklaşıma sebep olmaktadır. Zira BM bünyesinde kararlar alınması ve bu kararlara göre hareket edilmesi bu yaklaşımın bir göstergesi olmaktadır. Batı nın desteğine meşruiyet sağlayan husus ise halkların demokrasi, özgürlük, serbest piyasa, insan hakları vs. talepleridir.bu talepler neticede Batının liberal değerler çemberini oluşturmaktadır. Soğuk Savaş ın Batı lehine sona ermesi de neticede bu değerlerin yayılmasına kendi açılarından meşruiyet katmaktadır. Ayrıca Fransa, Almanya tarafından kredi sağlanmaktadır. 11 Bu destek kredi şeklinde veya dondurulmuş varlıklar karşılığında sağlanmaktadır.dolayısıyla da UGK nın elde edeceği bir galibiyet, Batının bölgeye yönelik etkinliğini güçlendirecek ve genişletecek koşullara ivme katabilecektir. Aksi durumda isebuetkinliği sınırlandırma anlamı taşıyabilecek ve diğer bölgesel hareketleri ve ülke yönetimlerinin Batı ile olan ilişkilerini etkileyebilecektir. Dolayısıyla da Libya da UGK nın desteklenmesi ve başarıya ulaşması Batı için petrolün ötesinde bir anlam taşımaktadır denebilir özellikle petrol arzı çeşitliliği ve rafineri teknolojisindeki gelişmelerde dikkate alındığında. Başka bir deyişle petrol resmin sadece bir parçası olmaktadır. B-Türkiye Algısı Türkiye bağlamında bakıldığında; Bingazi de 15 Şubat sonrasında patlak veren olaylardan sonra yaşanan politik gelişmeler Bingazi de ilk etapta halk nezdinde Türkiye karşıtı bir tutum sergilenmesineyol açmıştır. 12 Ancak bu süreçte Türkiye bir yandan Türk vatandaşlarının can güvenliğinin sağlanmasını öncekli ilke olarak benimsemiş ve aynı zamanda Libya halkın taleplerinin barışçıl yöntemlerle dikkate alınması adına Kaddafi yönetimi ile sürekli temas halinde olmuştur. Gelinen noktada Kaddafi nin tutumunda bir değişiklik olmaması Türkiye ile temasların kesilmesine yol açmıştır.türkiye nin bu tutumu Bingazi nezdindeki olumsuz havayıtürkiye lehine değiştirmiştir.buna ek olarak, Türkiye nin insani kurtarma yönetimi, Libyalıhastaların Türkiye ye transferi ve Kızılay ve Sağlık Bakanlığı nın Bingazi ve çevre bölgelerdeki yardımları ve hizmetlerihalkın Türkiye ye yakınlaşmasını sağlamıştır. Nitekim Bingazi Başkonsolosluğuna kurtarma operasyonunda başarılı kriz yönetimi nedeniyle UGK tarafından takdir plaketi sunulmuştur. Ancak özellike Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu nun 3 Temmuz daki Bingazi ziyareti ve bu tarihte Tahrir Meydanında halka seslenişi büyükilgi görmüştür.bu ziyaret esnasında dikkat çeken bir husus ise Ulusal Geçiş Konseyi üyeleri tanıtırken ait oldukları temsil ettikleri bölge ve aileye de atıf yapılmasıdır.bölge ve aileye atıf ile Libya nın siyasal hayatında iktidar-güç ilişkileri açısından kabileciliğin oynadığı rolün önemi dolaylı yoldan ifade edilirken aynı zamanda Kaddafi ye karşı oluşan muhalefetin arkasındaki toplumsal tabanı ve meşruiyetinin derecesi gösterilmiştir. Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye UGK nın acil talep edilen temel ihtiyaçların karşılanması vs. konusunda en somut çalışmaları yapan ülke konumundadır.türkiye 6 Temmuz da UGK ile 200 milyon dolarlık kredi anlaşması yapmış ve insani yardım amaçlı 100 milyon dolarlık hibe imkanı sunmuştur.bunun yanısıra BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak Kaddafi nin mal varlığına el konulmuş ve Arab Türk Bankası da TMSF ye devredilmiştir. 13 Buna ek olarak Katar dan sonra Bingazi ye akaryakıt tedariki yapan ikinci ülke olmuştur.türkiye nin butürk firmalarının Libya topraklarında yapmış oldukları tüm ticari faaliyetler UGK tarafından da sıcak karşılanmakta ve daha fazlasının da talep edileceği ifade edilmektedir.ayrıca 15 Temmuz daki Temas Grubu toplantılarına ev sahipliği yaparak da Türkiye aktif rolünü ve bu rolün meşruiyetini ortaya koymuştur. 14 Buna ek olarak Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu 23 Ağustos 2011 de Bingazi ye bir ay içerisinde ikinci ziyaretini gerçekleştirmiş ve ortak basın toplantısı düzenlemiştir. Yapılan toplantıda Abdul Jelil başkanlığında UGK nın halkın demokratik ve meşru taleplerinin karşılanacağına, geçiş sürecinin de Abdul Jelil başkanlığında UGK nın iyi bir yönetim sergileyeceğine, ülkenin birlik ve beraberliğinin sağlanacağına olan inancı ve Türkiye nin bu süreçte Abdul Jelil e ve 56

Ulusal Geçiş Konseyi nde kimi üyeler Batı dünyasıyla kimileri de Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurulmasından yana olurken bazıları da tüm taraflardan bağımsız olunmasını savunmaktadır. Ancak yürütülen ilişkilerde denge faktörünün rol oynadığı görülebilmektedir. UGK ya tam destek verdiği Sayın Davutoğlu tarafından ilan edilmiştir. Dolayısıyla da geçiş sürecinde Kaddafi sonrası geçiş sürecinde liderlik sorunun gündeme getirilmesi suretiyle UGK nın etkisizleştirilmesi çabalarına ve bu politikanın yol açacağı ülke içi istikrarsızlığın ve güvenlik sorununun önüne geçilmesi amacıyla liderlik konusunda gerek iç dinamikleri gerekse diğer ilgili devletleri yönlendirici önleyici bir girişim Türkiye tarafından yerinde sergilenmiştir.fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de UGK Başkanı Abdul Jelil i davet etmiştir.ayrıca Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu tarafından Türkiye nin girişimi neticesinde Temas Grubu ndan 10 ülke dışişleri bakanıyla acil görüşme yapıldığı ve son gelişmelerin değerlendirilmesi için acilen İstanbul da bir toplantı düzenlenmesinin kabul edildiği, NATO nun tüm ülkede güvenlik sağlanana kadar operasyonlarına devam edeceği, ülke ekonomisine destek olmak ve halkın ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin dondurulmuş varlıkların serbest bırakılması için BM nezdinde en kısa sürede girişimlerin başlatılması konularında temas grubu ülkeleriyle mutabık kalındığını açıklamıştır. Bu açıklama Abdul Jelil başkanlığında UGK ya Türkiye ve Batı desteğinin bir ilanı olarak kabul edilebilir. Türkiye nin sorunun vuku bulduğu dönemden bugüne kadar sergilediği aktif tutumu Avrupa ülkelerince de yakından izlenmektedir. Başka bir deyişle Türkiye izleyen ve takip eden değil tersine izlenen ve etkileyen belirleyici ülke konumunda olmuştur. Bingazi sokaklarda Türk vatandaşlarına doğal bir yakınlık gösterilmektedir.türk dizileri büyük ilgiyle izlenmekte, Türk menşei mallar yoğun talep görmektedir. Türk Kızılayı ile Bingazi Kızılayı işbirliği halinde çalışmakta, Türkiye nin yaptığı yardımlar yerel basında halka duyurulmakta, zaman zaman cuma namazlarında ilan edilmektedir. Bu yakın ilgide ortak tarihsel,kültürel ve dinsel bağların etkisi göz ardı edilmemelidir. Ancak Bingazi de bulunan Osmanlı tarihine ait yapıların çürümeye yüz tuttuğu da görülmektedir.tarihin canlı tutulması için bu yapıların onarılması Türkiye nin politik açılımının bir parçası olmalıdır. Bu durum Türkiye nin ilişkileri açısından köklü bir meşruiyet katmaktadır. Buna ek olarak gerek Konsey bünyesinde gerekse bakanlık yetkilileri arasında Libyalı Türk kökenli temsilciler ve görevliler de bulunmaktadır. Ayrıca özellikle Misrata bölgesinde Kaddafi ye karşı silahlı direnişte yine Türk kökenli ailelerin deönemli rol aldığı Bingazi yetkililerince ifade edilmektedir. Türkiye kendi bölgesinde demokratik, serbest piyasa ilkelerine gore işleyen bir ekonomiye, kişi haklarının hukuksal garantiye alındığı anayasal ve parlamenter bir sisteme sahiptir. Dolayısıyla Türkiye bu anlamda liberal değerler zincirinin bir parçası olmakla birlikte Batılı ülkelere kıyasla ek bir özelliğe sahiptir. Bu da Libya halkı nezdinde Türkiye için olumluluk sunan ortak tarihsel, kültürelve dinsel bağdır. Bu nedenle de Türkiye nin Libya da kalıcı ve sürdürülebilir bir etkinlik sağlaması için Kaddafi sonrasında ülkenin yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak kapasite inşası kapsamında eğitim, sağlık, güvenlik, bankacılık, askeri, iç güvenlik, belediyecilik vs. alanlarda personel eğitimlerinde, bakanlıkların kurulması ve yapılandırılmasında, mevzuatların düzenlenmesi sürecinde vs. temel hassas alanlarda ve olası çatışma yönetimi-çözümü sürecinde Türkiye nin doğrudan katkıda bulunması, hükümet dışı örgütlenmelerde ve uluslararası örgütler nezdinde yürütülecek proje ve çalışmalarda Türkiye nin aktif bir rol alması büyük önem taşımaktadır. Böyle bir rol Bingazi tarafından da olumlu karşılanacaktır. 57

Sonuç Bingazi de başlayan ve tüm Libya ya sirayet eden toplumsal muhalafet hareketine yol açan sebepler, toplumsal talepler ve bağlantılı olarak ortaya çıkan içsel ve bölgesel gelişmeler dikkate alındığında; politik, ekonomik ve sosyal açıdan küresel iletişim ve etkileşimin bu derece etkinleştiği günümüzde toplumsal taleplere yönelik kitlesel hareketlilik, ortaya çıktığı siyasal ve bölgesel çevrenin özelliklerine göre etki derecesi, taşıdığı anlam ve sonuçları bakımından farklılık göstermektedir. Libya örneğinden hareketle totaliterotoriter yapılarda toplumsal talepler, iktidarlar açısından köklü bir değişim anlamı taşımakta ve siyasal sistemin iletişim kanallarına yer vermemesi nedeniyle de neticede iç çatışmalara dönüşmektedir. Dolayısıyla barışçıl bir değişim yerine toplumsal yıkıma yol açan savaşçıl değişim ön plana çıkmaktadır. Değişim hangi şekilde gerçekleşirse gerçekleşşin neticede toplumlar iktidara karşı kitlesel ve örgütlü bir şekilde tepkisel hareketlerde bulunabilme cesaretini ortaya koymakta ve bu özgüven takip eden iktidarlar tarafından da dikkate alınacak kritik bir toplumsal güç olmaktadır. Bingazi merkezli hareketin politik, ekonomik ve sosyal taleplerine cevap verecek şekilde ülkenin kurumsal şekillenişinde veya inşasında Batılı ülkeler ile ilişkilerin kurulması doğal bir seyir gibi görünmektedir. Libya da politik hayata ilişkin kurumsal tecrübe dikkate alınrsa teorik olarak dile getirilen demokrasi, özgürlükler, piyasa ekonomisi, adalet vs değerler pratik açıdan arzulanan şekilde doğal olarak hayat bulması zor görünmektedir. Ancak bu süreç anayasa yapımından kurumsal yapıların inşasına kadar tüm aşamalarda Batılı ülkelerden her türlü desteği beraberinde getirecektir. Bu destek hükümet kuruluşlarından olabileceği gibi profösyönel şirketler vasıtasıyla da olacaktır. Örneğin bankacılık sisteminin kurulması, personel eğitimi, altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi vs. Elbetteki bu durum Batılı ülkelerin de politik ve ekonomik çıkarlarına hizmet eden bir koşul olmaktadır. Türkiye de Libya da yeniden inşa sürecinde etkin yer alma konusunda Batılı ülkelerden geri bir durumda değildir. Tersine UGK ile en etkin ve somut bir şekilde i- lişkilerini sürdüren ve desteğini gösteren ülkelerdendir. Bu durum doğal olarak Türkiye ye gerek bağımsız gerekse de uluslararası örgütler ve organizasyonlar kapsamında Libya nın yeniden yapılanmasına yönelik oluşumlarda önemli bir rol verecektir. Buna ek olarak, Türkiye sektörel açıdan da Libya tarafından kabul görmekte ve Libya Türk firmalarının en yoğun faaliyette bulunduğu ülkelerden biri olmaktadır. Pazarın tanınması ve kabul görmesi de yeniden yapılanma sürecinde Türkiye açısından bir avantaj sunmaktadır. Kaldı ki Türkiye mevcut koşullarda Libya nın kurumsal iyileştirme taleplerini karşılayacak kabiliyete sahip olduğunu somut olarak göstermiştir. O DİPNOTLAR 1 http://www.guardian.co.uk/world/2011/mar/17/un-security-council-resolution 2 http://www.ntclibya.com/english/libya 3 http://www.ntclibya.com/english/vision 4 Temmuz ayında UGK gençlik birlikleri temsilcilerinden F.T ile yapılan söyleşi 5 Temmuz ayında Kültür ve Toplum Bakanlığı yetkilisi A.L ile yapılan söyleşi 6 Temmuz ayında Finans ve Petrol Bakanlığı yetkilisi N.B ile yapılan söyleşi 7 http://www.independent.co.uk/news/world/africa/libyan-rebels-storm-gaddafi-compound-2342455.html 8 T.C Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile yapılan 23.08.2011 tarihli UGK basın ve toplantı merkezindeki basın toplantısı 9 Temmuz ayında Ekonomi Bakanlığı yetkilisi M.T. ile yapılan söyleşi 10 http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/africaandindianocean/libya/8389639/ 11 Almanya UGK ya 100 EURO kredi vermeyi kabul etti.http://www.iol.co.za/news/world/germany-to-give-libyaopposition-credit-1.1104724, 23 Ağustos 2011 de T.C. Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile UGK Başkanı Sayın Abdul Jelil in ortak basın toplantısı 12 http://tr.euronews.net/2011/04/05/turkiye-nin-bingazi-konsoloslugu-onunde-protesto/ 13 http://www.dunya.com/04072011 14 http://tr.euronews.net/2011/07/15/ 58