Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması



Benzer belgeler
Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

Bipolar bozuklukta cinsiyete göre klinik ve. ve sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılması

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

BİPOLAR HASTALARDA DEPRESİF DÖNEM ÖYKÜSÜ VARLIĞINA GÖRE KLİNİK VE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

POSTPARTUM BAŞLANGIÇLI DEPRESYONDA GİDİŞ VE SONLANIM

Bir üniversite hastanesi psikiyatri kliniğinde elektrokonvülzif tedavi uygulanan hastaların demografik ve klinik özellikleri

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Trakya Üniversitesi 1999 Tıpta Uzmanlık Psikiyatri Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi 2006

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

İLKER KÜÇÜKPARLAK EĞİTİM & ÇALIŞMA. LİSANS İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Bir Akut Psikoz Kliniğinde Yatan Erkek Hastalarda Psikoaktif Madde Kullanımı ve Klinik Değişkenler Üzerine Etkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

EŞIK-ALTI DEPRESYON VE DEPRESİF BOZUKLUK: GENEL MEDİKAL VE MENTAL SAĞLIĞA ÖZGÜ HASTALARIN KLİNİK ÖZELLİKLERİ*

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Geriatrik depresyon tedavisinde idame EKT

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

Psikiyatri Acil Servise Başvuran Perinatal Dönemdeki Hastaların Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Unipolar Mani. Fatih Volkan Yüksel 1, Aydýn Kurt 1, Verda Tüzer 2, Erol Göka 3 DERLEME SUMMARY ÖZET. Unipolar Mania

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Karma belirtili depresyon sağaltımı. Dr. Sibel Çakır İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri A.D Duygudurum Bozuklukları ve Geropsikiyatri Birimi

Major Depresif Bozukluk (MDD) Dünyada maluliyete sebep olan en sık ikinci hastalık Amprik tedavi yaklaşımı İlaca yanıt Yan etki bireysel farklılıklar

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

3. Ulusal Bağımlılık Kongresi Poster Ödülleri Birincilik: Mır sal, H., Ö.A. Kalyoncu, Ö. Pektaş,

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bir Eğitim Hastanesine İntihar Girişimi ile Başvuran Olguların Değerlendirilmesi

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Orta-ileri ve Genç Yaş Mani Hastalarının Karşılaştırılması

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması


ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri

TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

Yaşlılarda depresif belirtiler ve risk etmenleri*

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan Yaşlı Hastalarda Depresyon Riski ve Bazı Sosyo-Demografik Özelliklerin Etkisi

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Yatarak tedavi gören obsesif kompulsif bozukluk hastalarının klinik özellikleri

15 YAŞ ÜZERİ KADINLARDA ANKSİYETE SIKLIĞI VE GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Bir Ruh Sağlığı Hastanesi Acil Servisine Başvuran Yaşlı Hastaların Sosyo Demografik ve Klinik Özellikleri

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi

Dr. Nur Öztürk Doç. Dr. Güliz Özgen

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan Hastalar için İstenen Psikiyatri Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Y. Lisans Tıp İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

DEPRESYONDA BİPOLAR UNİPOLAR AYRIMI: KESİTSEL, KARŞILAŞTIRMALI BİR SINIFLANDIRMA ÇALIŞMASI

14 Aralık 2012, Antalya

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

Yatarak Tedavi Gören Psikiyatri Hastalarında İntihar Girişiminin Klinik Özellikler ve Sosyodemografik Değişkenlerle İlişkisi

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Kronik Fiziksel Hastalıklı Yaşlılarda Yeti Yitimi ve Depresyon

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniği hastalarında psikiyatrik tanı ve tedavi: Bir yıllık geriye dönük araştırma

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

YAŞLIDA TIBBİ HASTALIKLARIN PSİKİYATRİK YÖNÜ. Doç.Dr.Turan Ertan İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak. Psikiyatri ABD Geropsikiyatri BD

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Transkript:

DOI: 10.5455/NYS.20151221025259 10.5455/NYS20160314054530 Yatarak Tedavi Görmüş Geriyatrik Unipolar Depresyon ve Bipolar Bozukluk Hastaların Klinik ve Sosyodemografik Özelliklerinin Karşılaştırılması Ender Cesur 1, Nurhan Fıstıkçı 2, Fadime Gizem Dönmezler 1, Elif Çarpar 1, Evrim Erten 2, Ali Keyvan 2, İbrahim Ömer Saatçioğlu 3 1 Dr., 2 Doç. Dr., Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Bölümü, İstanbul 3 Prof. Dr., Işık Üniversitesi, Fen- Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, İstanbul Yazışma Adresi: Ender Cesur, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 3. Psikiyatri Servisi, Bakırköy 34147, İstanbul/ Türkiye Telefon: +902124091515-1322 E-mail: ender_cesur@hotmail.com Geliş Tarihi: 23 Temmuz 2015 Kabul Tarihi: 15 Kasım 2015 ÖZET Amaç: Bipolar bozukluk (BB), toplumda %1 oranında görülen kronik bir hastalık olmakla beraber, yaşlılardaki yaygınlık oranı % 0,1 kadar düşüktür. Major depresyonun ise 70-85 yaş aralığından sonra yaygınlık ve sıklığı iki kat artmaktadır. Bu çalışmanın amacı, bipolar bozukluk ve unipolar depresyon (UD) tanılarıyla izlenen geriyatrik hastaların sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılmasıdır. Yöntem: Çalışmada Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde yatmış olan, 65 yaş ve üzeri BB ve UD hastalarının sosyodemografik ve klinik özellikleri tıbbi kayıtları üzerinden karşılaştırılmıştır. Madde/ilaç, başka bir sağlık durumuna bağlı duygudurum bozukluğu tanısı olan ya da demans, deliryum tanısı olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Bulgular: Tüm hastaların yaş ortalaması 69,3 yıldır. Çalışmaya dahil edilen 93 hastanın 51 inde (%54,8) BB, 42 sinde (%45,2) UD tanısı bulunmaktadır. Hastalığın başlangıç yaşı BB için 41,33 yıl iken UD için 59,21 yıl bulunmuştur (p=0,000). UD hasta grubunun yatış esnasındaki intihar fikri oranı %78,6 (n=33) iken, BB hasta grubunda bu oran %17,6 dır (n=9) (p=0,000). UD grubundan 20 (%47,6) kişi daha önce en az bir kere intihar girişiminde bulunmuşken bu sayı BB hasta grubunda 12 (%23,5) saptanmıştır (p=0,03). BB hastalarının ilaç uyumsuzluğu %51 (n=26) iken UD hastalarında bu oran anlamlı derecede düşüktür (%26,2; n=11) (p=0,000). Antipsikotikler, BB grubunun tedavisinde %100 (n=51), UD hastalarında ise %76,2 (n=32) oranlarında kullanılmıştır (p=0,000). Sonuç: Yatarak tedavi görmüş olan unipolar ve bipolar geriyatrik hastalar arasında önemli klinik farklılıklar saptanmıştır. Anahtar sözcükler: Bipolar bozukluk, unipolar depresyon, geriyatrik hasta ABSTRACT Comparison of Sociodemographic and Clinical Characteristics of Unipolar and Bipolar Geriatric Inpatients Objective: Bipolar disorder (BD) is a chronic disease of 1% in the population although the prevalence in the elderly is low as 0.1%. The prevalence and incidence of major depression doubled after the age of 70-85. The aim of this study was to investigate sociodemographic and clinical characteristics of geriatric inpatients with bipolar disorder and unipolar depression (UD). Methods: In the study, demographic and clinical characteristics of 65 years and older patients with BD and UD who hospitalized in Bakirkoy Research and Training Hospital for Psychiatry, Neurology and Neurosurgery were compared through medical records. Patients diagnosed with substance/medication-induced mood disorders, mood disorders due to another medical condition or dementia, delirium were excluded from the study. Results: The average age of patients is 69.3 years. The study included 93 patients; 51 patients (54.8%) are diagnosed BD, 42 of them (45.2%) are diagnosed UD. The age of onset was found 59.21 years for UD and 41.33 years for BD (p=0.000). Hospitalization ratio in the patients with suicidal ideation was 78.6% (n=33) in UD and 17.6% (n=9) in BD (p=0.000). While 20 of UD patients (47.6%) had suicide attempt at least once, 12 of BD patients (23.5%) attempted suicide before (p=0.03). The drug inadherence ratio in BB patients was found 51.0% (n=26), while it was significantly lower in UD patients (26.2%; n=11) (p=0.000). Antipsychotics were used in the treatment with 100% in BB group (n= 51) and 76.2% (n=32) in UD group (p=0.000). Conclusions: Important clinical differences were detected between geriatric unipolar and bipolar inpatients. Key words: Bipolar disorder, unipolar depression, geriatric patient Yeni Symposium www.yenisymposium.com 11

GİRİŞ Bipolar bozukluk (BB) toplumda %1 oranında görülen, mani ya da depresyon atakları ile seyreden kronik bir hastalıktır. Yaşlılardaki yaygınlık oranları % 0,1 kadar düşük olmasına rağmen, bakımevleri ve hastanede kalanlarda %10 oranında saptanabilir. 1 Major depresyonun ise 70-85 yaş aralığından sonra hem yaygınlığı hem de sıklığı iki kat artmaktadır. 2 BB tanısı olan yaşlı hastalar ile unipolar depresyon (UD) tanısı ile izlenen geriatrik hastaların farklılıkları ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Bu çalışmada, geriyatrik popülasyonda, bipolar bozukluk ve unipolar depresyon ile ilgili sosyodemografik ve klinik özelliklerin karşılaştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM Çalışmaya, Haziran 2011 - Mart 2013 tarihleri arasında, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi psikiyatri servislerine farklı sebeplerle yatışı yapılan 65 yaş ve üzeri, 51 BB ve 42 UD hastası alınmıştır. Yapılan bu kesitsel çalışmada, hastaların yattığı döneme ait klinik izlem formları ve taburculuk notları geriye dönük olarak taranmıştır. Çalışmada karşılaştırılan hastalıkların madde/ilaç ile ya da başka bir sağlık durumu ile ilişkili olması, tanı doğruluğunun arttırılması için bakılan hasta grubunda demans, deliryum, organik nedenli duygudurum bozukluğu tanıları dışlama ölçütü olarak kabul edilmiştir. Çalışma Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi etik kurulu tarafından onaylanmıştır. Hasta verileri araştırmacılar tarafından oluşturulan sosyodemografik ve klinik form aracılığı ile hastane dosyalarından toplanmıştır. Hastanın yaşı, cinsiyeti, hastalığın süresi, başlangıç yaşı, hastanede yatış süresi, daha önce yatışının olup olmadığı, aile öyküsü, intihar fikri ve/ veya girişimi, tedavide kullanılan ilaçlar, madde/alkol kullanım özellikleri, komorbid tıbbi hastalık, hastaneye yatış sebebi ve şekli veri formları ile sorgulanmış ve kayıt altına alınmıştır. İstatistik hesaplamaları için, SPSS Windows sürüm 13,0 kullanılmıştır. Nicel tipteki veriler ortalama ve standart sapma olarak belirtilmiştir. Normal dağılım gösteren değişkenlerin ortalamalarının karşılaştırılmasında bağımsız gruplar için t testi, normal dağılım göstermeyen değişkenlerde ve sıralı tipteki değişkenlerde Mann-Whitney U testi, kategorik değişkenlerde ki kare testi ve Fisher in kesin ki kare testi kullanılmıştır. Gerekli durumlarda Yates düzeltmesi uygulanmıştır. Anlamlılık düzeyi p<0,05 ve iki yönlü olarak kabul edilmiştir. BULGULAR Dışlama kriterleri sonrası çalışmaya dahil edilen 93 hastanın 51 tanesinde (%54,8) BB, 42 tanesinde (%45,2) UD tanısı mevcuttur. Sosyodemografik Özellikler Tüm hastaların yaş ortalaması 69,3 tür. BB hastalarının yaş ortalaması 69,27 iken UD hastalarının 69,35 tir. BB hastalarının 29 u kadın (%56,9), 22 si erkek (%43,1); UD hastalarının 21 i kadın (%50), 21 i erkek (%50) olup cinsiyet dağılımları açısından anlamlı fark saptanmamıştır (p=0,51). BB hastalarının 23 ünün (%45,1), UD hastalarının 10 unun (%23,8) ailelerinde psikiyatrik hastalık öyküsü mevcuttur (p=0,03). BB grubunun %68,6 sında (n=35), UD grubunun %73,8 inde (n=31) ek tıbbi hastalık olduğu bulunmuştur. BB bozukluk hastalarının %47,1 i (n=24), UD hastalarının ise % 26,2 si (n=11) sigara kta olup, sigara kullanım oranı BB hasta grubunda anlamlı derecede yüksek saptanmıştır (p=0,039). İki grubun madde kullanım oranları arasında anlamlı istatistiksel fark bulunamamıştır (p=0,29). (Tablo 1) Klinik Özellikler BB hastalarının %88,2 si (n=45) acil servisten, %11,8 i (n=6) poliklinikten hastaneye yatırılırken, UD hastalarının %76,2 si (n=32) acil servisten, %23,8 i (n=10) poliklinikten yatırılmıştır. BB hastalarının 45 i manik epizod (%88,3), 6 sı depresif epizod (%11,8) ile hastaneye yatırılmıştır. BB ile yatan 51 hastadan 14 ünde ilk kez manik atak saptanmıştır. BB hasta grubunun 6 tanesi intihar riski (%11,8), 14 tanesi başkasına zarar verme riski (%27,5), 23 tanesi tedavi reddi (%45,1), 8 tanesi tanı konulup tedavi başlanması (%15,7) amacıyla hastaneye yatırılmıştır. UD hastalarının ise 29 tanesi intihar riski (%69,0), 1 tanesi başkasına zarar verme riski (%2,4), 6 tanesi tedavi reddi (%14,3), 6 tanesi (%14,3) tanı ve tedavi için yatırılmıştır. BB grubunda ortalama hastalığın başlangıç yaşının 41,33, UD hastalarında 59,21 olduğu görülmüş ve arada anlamlı istatistiksel fark saptanmıştır (p=0,000). BB hastalarında hastalık süresi ortalama 28,13 yıldır ve 39 olgunun (%76,4) daha önce hastane yatışı olmuştur. UD hastalarında ise hastalığın ortalama 10,14 yıldır sürdüğü ve sadece 22 sinin (%52,4) geçmişte yatışı olduğu görülmüştür. Yatış süresi açısından BB hastaları ortalama 20,33 gün hastanede kalırken, UD hastaları 16,61 gün kalmıştır (p=0,179). UD hasta grubunun yatışındaki intihar fikri oranı %78,66 (n=33) olup BB hasta grubunda bu oran %17,6 dır (n=9). UD hastalarının 20 tanesinin (%47,6) daha önce intihar girişiminde bulunduğu tespit edilirken, BB hastalarının 12 tanesi (%23,5) daha önce intiharı denemiş olup aralarındaki fark anlamlı bulunmuştur (p=0,03). Her iki grubun intihar eden hastalarında da ortalama intihar girişim sayısı benzerdir (UD=1,40 ; BB=1,76). (Tablo 1) Tedavi Özellikleri BB hastalarının ilaç uyumsuzluğu %51,0 (n=26) iken UD Yeni Symposium www.yenisymposium.com 12

Tablo 1: BB ve UD hastalarının sosyodemografik ve klinik özelliklerinin karşılaştırılması Cinsiyet Daha önce psikiyatrik yatış Ailede psikiyatrik hastalık Daha önce intihar girişimi Yatışında intihar fikri Sigara kullanım öyküsü Madde kullanım öyküsü Tıbbi ek hastalık Hastanın yatışının yapıldığı yer Yaş Hastanede yatış süresi Daha önceki intihar girişim sayısı Hastalığın süresi Hastalığın başlangıç yaşı BB UP a: X 2/b:- Fishers/ N=51 N=42 c:yates Kadın 29 (%56,9 21(%50) Erkek 22(%43,1) 21(%50) Var 39(%76,4) 22(%52,4) Yok 11(%21,6) 20(%47,6) Var 23(%45,1) 10(%23,8) Yok 28(%54,9) 32(%76,2) Var 12(%23,5) 20(%47,6) Yok 39(%76,5) 22(%52,4) Var 9(%17,6) 33(%78,6) Yok 42(%82,4) 9(%21,4) Var 24(%47,1) 11(%26,2) Yok 27(%52,9) 31(%73,8) Var 5(%9,8) 2(%4,8) Yok 46(%90,2) 40(%95,2) Var 35(%68,6) 31(%73,8) Yok 16(%31,4) 11(%26,2) Acil 45(%88,2) 32(%76,2) Poliklinik 6(11,8%) 10(23,8%) Tanı Mean ±SD t/z BB 69,27 4,25 UP 69,35 4,33 BB 20,33 14,6 UP 16,61 11,15 BB 1,76 1,01 UP 1,4 0,68 BB 28,13 16,55 UP 10,14 10,97 BB 41,33 15,77 UP 59,21 12 df p 0,43 a 1 0,51 6,08 c 2 0,04* 4,56 a 1 0,03* 6,45 a 2 0,03* 34,51 a 1 0,00* 4,27 a 1 0,039* 1,26 b 2 0,29 0,58 a 1 0,3 2,34 a 1 0,12 -,092t 0,927 1,354 t 0,179 1,256 t 0,219-5,254 z 0,000* -6,044 t 0,000* hastalarında anlamlı derecede düşüktür (%26,2; n=11) (p=0,000). Antipsikotikler, BB grubunun tedavisinde %100 (n=51), UD hastalarının tedavisinde %76,2 (n=32) oranlarında kullanılmıştır (p=0,000). BB ta kullanılan antipsikotikler %9,8 (n=5) tipik, %45,1 (n=23) atipik, %45,1 (n=23) kombine kullanım şeklinde olmuştur. Antipsikotik kullanan UD hastalarının ise %15,6 sında (n=5) tipik, %78,1 inde (n=25) atipik, %6,3 ünde (n=2) kombine antipsikotik kullanılmıştır (p=0,000). UD hastalarının %85,7 si (n=36) antidepresan kullanırken BB hastalarında bu oran %7,8 dir (n=4) (p=0,000). Yatış esnasında antikolinerjik grubu ilaç kullanım oranının BB hastalarında %47,1 (n=24), UD hastalarında %14,3 (n=6) olduğu görülmüştür (p=0,000). UD da benzodiazepin kullanımı %13,7 (n=7), BB da %26,2 (n=11) bulunmuştur (p=0,130). Yatışlar esnasında sadece 3 UD (%7,1) ve 1 BB hastasına (%2) EKT uygulanmıştır. (Tablo 2) TARTIŞMA BB toplumda %1 oranında görülen, mani ya da depresyon atakları ile seyreden kronik bir hastalıktır. Kuzey Amerika dan bildirilen bir çalışmada psikiyatrik acil servislere başvuran hastaların %17 sinde BB saptandığından bahsedilmektedir. 3 Benedetti ve arkadaşlarının bir üniversite hastanesine mani ile başvuran 65 yaş ve üstü hastalarda yaptığı retrospektif bir çalışmada hastalığın ortalama başlangıç yaşını 49 olarak bulmuştur. 4 Bizim çalışmamızda hastalığın ortalama başlangıç yaşı 41,33 bulunmuştur. Başlangıç yaşı UD hastalarında 59,21 olup, iki grup arasında anlamlı fark saptanmıştır. Simon ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada BB taki intihar riskinin genel popülasyona göre 60 kat yüksek olduğu, %15-20 sinin intihar girişimi sonucu öldüğü ve hastaların %40 nın en az bir kere intiharı düşündüğü bildirilmektedir. 5 Yaptığımız çalışmada BB hastalarının 12 sinin (%23,5) daha önce intiharı denemiş olduğu, 6 sının ise (%11,8) yatışında intihar riski olduğu görülmüştür. Atipik antipsikotikler BB olan genç hastalarda oldukça faydalı olmasına ve ilk seçenek olarak kullanılmasına rağmen yaşlı hastalarda kullanımı yan etkileri nedeniyle güvenli olmayabilmektedir. 6 Bipolar depresyondaki tedavi stratejileri ise unipolar depresyondan farklılık göstermektedir. Antidepresanlarla monoterapi olumsuz sonuçlar doğurabilir. 7 EKT akut mani ve dirençli depresyon vakalarında güvenli ve etkilidir. Amerikan Psikiyatri Birliği (2001), dirençli vakalarda EKT ye %80 oranında yanıt olduğunu bildirmektedir. 8 Çalışmamıza dahil edilen BB hasta grubunun tamamı antipsikotik ilaç kullanılmış olup, kullanılan antipsikotikler %9,8 (n=5) tipik, %45,1 (n=23) atipik, %45,1 (n=23) kombine kullanım şeklinde olmuştur. Antikolinerjik grubu ilaç kullanım oranının BB hastalarında %47,1 (n=24) olduğu bulunmuştur. Antikolinerjik kullanımının bu denli fazla olması tipik antipsikotik kullanılan hastaların sayısının fazla olmasına bağlanabilirse de geriatrik hasta grubunda Yeni Symposium www.yenisymposium.com 13

Tablo 2: BB ve UD hastalarının tedavi özelliklerinin karşılaştırılması Hastanede antipsikotik Hastanede antidepresan Yatışında antikolinerjik Yatışında EKT uygulaması BB UP a: X 2/b:- Fishers/ df p N=51 N=42 c:yates Var 51(%100) 32(%76,2) Yok 0(%0) 10(23,8) 13,6 b 1 0,00* Var 4(%7,8) 36(%85,7) Yok 47(%92,2) 6(%14,3) 56,98 b 2 0,00* Var 24(%47,1) 6(%14,3) Yok 27(%52,9) 36(%85,7) 11,32 a 1 0,01* Var 1(%2) 3(%7,1) Yok 50(%98) 39(%92,9) 1,50 c 1 hem antipsikotik hem de antikolinerjik kullanımının bu denli yüksek oluşu dikkat çekicidir. BB tanılı yalnızca bir hastaya EKT uygulanmıştır. Major depresyon yaşlı popülasyonun %1 4 ünde bulunmaktadır. 9 Kadınlar erkek hastalara göre iki kat daha fazla etkilenmektedir. Çalışmamıza dahil edilen UD hastalarının 21 i kadın (%50), 21 i erkek (%50) olup cinsiyet dağılımları arasında anlamlı fark bulunamamıştır. 70-85 yaş aralığından sonra major depresyonun hem yaygınlığı hem de sıklığı iki kat artmaktadır. 2 Krishnan tarafından yapılan bir çalışmada yaşlı nüfusun artmasına bağlı olarak BB un yaşlılardaki sıklığının da giderek arttığı belirtilmektedir. 10 Hastaneye başvuran yaşlı hastalarda major depresyon sıklığı %10 12 olarak bildirilmektedir. 9 Geriyatrik hastalarda depresyona KAH, kanser, DM ve hipertansiyon sıkça eşlik etmektedir. 11 Bu oran araştırmamızdaki BB grubunda %68,6, UD grubunun %73,8 olarak bulunmuştur. Geriyatrik depresyonlardaki genetik yatkınlığın, gençlerde görülen depresyondaki kadar belirgin olmadığı belirtilmektedir. 12 Çalışmamızdaki UD hastalarının 10 unun (%23,8) ailelerinde psikiyatrik hastalık öyküsü mevcut olup BB hasta grubuna oranla anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Yapılan bir çalışmada major depresyon tanısı olan yaşlı bir hastanın değerlendirmesinde depresyonun şiddetinin ve önceki intihar girişimlerinin, intihar girişimlerinin önceden tahmininde önemli olabileceği belirtilmiştir. 13 Araştırmamızda UD hasta grubunun yatışındaki intihar fikri oranının %78,66 olduğu, 20 sinin (%47,6) daha önce intihar girişiminde bulunduğu görülmüştür. Tedavide hem antidepresan hem de psikoterapinin yeri vardır. Her iki tedavi yönteminin birlikte kullanılması daha yüksek oranlarda fayda sağlamaktadır. Geç yaşta görülen psikotik depresyonlarda antidepresanlar (SSRI veya SNRI), atipik antipsikotikler önerilmektedir. EKT medikal tedaviye dirençli vakalarda, yüksek intihar riski olduğu düşünülen vakalarda, beslenme yetersizliği olanlarda veya psikotik depresyonda tercih edilmelidir. 14 Çalışmamızdaki UD hastalarında %76,2 (n=32) oranında antipsikotik kullanılmış olup çoğunlukla atipik antipsikotikler tercih edilmiştir. Sadece üç depresyon hastasında EKT tercih edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen UD hastalarında intihar fikri ve daha önceki intihar girişimi oranı bu kadar yüksek bulunmasına ve komorbid tıbbi hastalıkların fazla olmasına rağmen, EKT nin tercih edilmemiş olmaması dikkat çekicidir. Çalışmanın en büyük kısıtlılığı UD ile global 0,22 olarak BB hastalarının karşılaştırılmasıdır. Araştırmada klinik özellikleri incelenen 51 BB hastasının sadece 6 tanesi (%11,8) depresif epizod ile hastaneye yatırılmıştır. Bipolar depresyon ile yatan hasta sayısının azlığı UD ile bipolar depresyon özelliklerini karşılaştırmak için yeterli ve anlamlı veri sunmamaktadır. KAYNAKLAR 1. Vasudev A, Thomas A. Bipolar disorder in the elderly: What s in a name?. Maturitas 2010; 66: 231 235. 2. Teresi J, Abrams R, Holmes D, Ramirez M, Eimicke J. Prevalence of depression and depression recognition in nursing homes. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 2001; 36: 613 629. 3. Depp CA, Lindamer LA, Folsom DP, Gilmer T, Hough RL, Garcia P ve ark. Differences in clinical features and mental health service use in bipolar disorder across the lifespan. Am J Geriatr Psychiatry 2005; 13(4): 290 298. 4. Benedetti A, Scarpellini P, Casamassima F, Lattanzi L, Liberti M, Musetti M ve ark. Bipolar disorder in late life: clinical characteristics in a sample of older adults admitted for manic episode. Clin Pract Epidemiol Ment Health 2008; 4: 22. 5. Simon GE, Hunkeler E, Fireman B, Lee JY, Savarino J. Risk of suicide attempt and suicide death in patients treated for bipolar disorder. Bipolar Disord 2007; 9: 526 530. 6. Aziz R, Lorberg B, Tampi RR. Treatments for late-life bipolar disorder. Am J Geriatr Pharmacother 2006; 4(4): 347 364. 7. Matza LS, Rajagopalan KS, Thompson CL, de Lissovoy G. Misdiagnosed patients with bipolar disorder: comorbidities, treatment patterns, and direct costs. J Clin Psychiatry 2005; 66: 1432 1440. 8. American Psychiatric Association Committee on Electroconvulsive Therapy: The practice of ECT: Recommendations for Treatment, Training and Privileging, 2nd Edition. Washington DC, American Psychiatric Publishing, 2001. 9. Blazer DG. Depression in late life: review and commentary. J Gerontol Med Sci 2003; 56A: 249 265. 10. Krishnan KRR. Biological risk factors in late life depression. Biol Psychiatry 2002; 52: 185 192. Yeni Symposium www.yenisymposium.com 14

11. Charlson M, Peterson JC. Medical comorbidity and late life depression: what is known and what are the unmet needs? Biol Psychiatry 2002; 52: 226 235. 12. Gatz M, Pedersen N, Plomin R, Nesselroade JR, McClearn GE. Importance of shared genes and shared environments for symptoms of depression in older adults. J Abnorm Psychol 1992; 101: 701 708. 13. Alexopoulos GS, Bruce ML, Hull J, Sirey JA, Kakuma T. Clinical determinants of suicidal ideation and behavior in geriatric depression. Arch Gen Psychiatry 1999; 56: 1048 1053. 14. AlexopoulosGS, KatzIR, ReynoldsCF 3rd, Carpenter D, Docherty JP. The expert consensus guideline series: pharmacotherapy of depressive disorders in older patients. Postgrad Med Special Report 2001; October: 1 86. Yeni Symposium www.yenisymposium.com 15