ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2012 SONRASI İKLİM REJİMİNDE SON GELİŞMELER VE ÜLKEMİZİN DURUMU 24 Haziran 2009
KYOTO PROTOKOLÜ NDE ÜLKEMİZİN SON DURUMU Kyoto Protokolü nün 13 Mayıs 2009 tarih ve 27227 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmasının y ardından Katılım Belgesi Dışişleri ş ş Bakanlığı tarafından 28 Mayıs 2009 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine gönderilmiştir. Türkiye doksan günlük sürenin ardından 26 Ağustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü ne resmen taraf olacaktır. Bu tarihe kadar Türkiye gözlemci ülke statüsündedir. 10-1414 Ağustos 2009 tarihinde Almanya da yapılacak İklim Toplantılarına da gözlemci olarak katılım sağlayacaktır.
MÜZAKERE YILI 2009 1 AWG KP 7 ve AWGLCA 5 Oturumu 29 Mart- 8 Nisan Bonn 2 BMİDÇS 30. Yardımcı Organlar, AWG KP 8 ve AWGLCA 6 Oturumu 3 Gayri resmi AWG KP ve AWGLCA Oturumu 1-12 Haziran 10-1414 Ağustos Bonn Bonn 4 AWG KP 9. ve AWGLCA 7. Oturumu 5 AWG KP 9. ve AWGLCA 7. Oturumu (Devam) 28 Eylül-9 Ekim Bangkok 2-6 Kasım Barselona 6 15. Taraflar Konferansı (COP15) ve 5. Kyoto Protokolü Taraflar Toplantısı (CMP5) 7-18Aralık Kopenhag 3
YENİ REJİMDE TÜRKİYE NİN YERİ Nisan ayında Bonn da yapılan toplantılarda, Türkiye kendisini; Halen sanayileşmeye devam eden, Sera gazı sınırlaması (artışdan azaltım) yapabilecek (limitation from BAU), Sektörel azaltım eylemlerini (NAMA) uygulamaya koymayı hedefleyen, Düşük Karbonlu Kalkınma Stratejisi ile kalkınmayı amaçlayan, bir ülke olarak tanımlamıştır. Bu politika paralelinde li tüm kurumlarımızın mutabakatı t ile sera gazı sınırlandırması için yapabilecekler üst düzeyde tartışılarak belirlenmelidir.
İKLİM DEĞİŞKLİĞİ BONN GÖRÜŞMELERİ AWG KP 8. ve AWGLCA 6. Oturumu (1-12 Haziran 2009) Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Sedat KADIOĞLU, başkanlığında İDKK üyesi kurum temsilcilerinden oluşan 26 kişilik ş bir heyetle Bonn toplantılarına katılım sağlanmıştır. ğ ş Toplantı Başlıkları; AWG-LCA - Ortak Vizyon -Azaltım -Uyum - Teknoloji Transferi - Finansman AWG-KP -Ek-I Ülkelerinin alacağı taahhütler, taahhüt dönemleri ve sayısı - Emisyon Ticareti ve Proje Temelli Mekanizmalar - AKAKDO - Yasal konular - Potansiyel etkiler (çevresel ve sosyo-ekonomik) - Sera gazı emisyonları ve sektörler SBI ve SBSTA
TÜRKİYE BİLDİRİMİ ORTAK VIZYON Ortak vizyonun Bali Eylem Planının 4 temel yapıtaşı (azaltım, uyum, finans ve teknoloji) arasında denge, uyum ve adalet gözetilerek, Bali Eylem Planının tüm yönlerini içermesi ve Sözleşme altındaki tüm tarafların beklentilerini karşılaması gerektiği, Gelişmekte olan ve gelişmiş ülke ifadelerinin metinde yer alması gerektiği, Politik istekliliğin net bir ifadesini içermesi gerektiği, Uzun dönemli küresel hedefler açısından; gerçekçi, başarılabilir, ekonomik ve politik olarak uygulanabilir ve tüm taraflarca kabul edilebilir olması gerektiği, AWG-LCA ve AWG-KP arasında koordinasyonun sağlanması gerektiği,
TÜRKİYE BİLDİRİMİ AZALTIM Türkiye, yeni anlaşmanın bugünün şartlarını yansıtması görüşünü kuvvetle benimsediği, Türkiye Bali Eylem Planının gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler konusunda net olmadığı görüşünde olduğu, 2012 sonrası iklim değişikliği rejimine geniş katılımı başarmak için; Türkiye bu yeni rejimin tüm tarafların yapabilecekleri ölçüsünde yükümlülük aldığı esnek bir rejim olması gerektiği görüşünde olduğu, Türkiye Ek-1 ülkeleri arasında kendine özgü bir duruma sahip (26/CP7) olduğu, Türkiye, no-lose target stratejisi çerçevesinde Ulusal Uygun Azaltım Faaliyetlerini (NAMAs) benimsediği, Türkiye kendini yeni iklim değişikliği anlaşmasında doğru bir yasal statüde konumlandırmak istediği,
TÜRKİYE BİLDİRİMİ UYUM Uyumun Türkiye için öncelikli konu olduğu, ve Türkiye nin, iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkileneceği, Türkiye, son yıllarda kendi kaynakları ile etkin su yönetimi, sulama, ağaçlandırma gibi ciddi gayretler göstererek, uyum kapasitesini arttırmaya büyük öncelik verdiği, ğ Tüm ülkelerin uyum fonlarından faydalanabilmesi ve bunun belirli ölçütlere göre belirlenmesi gerektiğiğ Kuraklık, sel baskınları çölleşme gibi Bali Eylem Planında belirtilen iklim değişikliğinin ğ ş ğ tetiklediği ğ olağandışı ğ ş olaylardan kaynaklanan zarar ve kayıpların karşılanması için; Türkiye, uluslararası, çok seçenekli bir sigorta mekanizmasının oluşturulması gerektiği görüşünde olduğu, 8
TÜRKİYE BİLDİRİMİ TEKNOLOJİ TRANSFERİ Mevcut sistemin teknoloji transferine ihtiyaç duyan ülkelere cevap verememesi sebebiyle Sözleşme altında yeni bir Teknoloji Transferi Mekanizması (TTM) kurulması, Tarihi sorumluluğa sahip ülkelerin teknoloji geliştirme, dağıtım ve transfer konularında liderlik yapmaları, Teknoloji transferinin finansman ile yakın ilgisi olduğu ve diğer yapı taşları ile yakın bağlantılar l kurulması gerektiği Yeni teknolojilerin yayılmasının önünde engel teşkil edebilecek fikri mülkiyet hakları konusunda esneklikler ve yenilikçi i yaklaşımlar l geliştirilmesi gerektiği, Gelişmekte olan ve gelişmiş i ülke ifadelerinin i i metinde yer alması gerektiği, 9
TÜRKİYE BİLDİRİMİ FİNANSMAN Tüm ülkelerin mali mekanizmalara faydalanabilmesi ve bunun belirli ölçütlere göre belirlenmesi gerektiği, Finansal kaynaklara erişimin kolaylaştırılması, tüm uygun ülkelere etkin, verimli ve zamanında olması gerektiği, Azaltım, uyum teknoloji geliştirme ve transferi için ayrılacak olan payların iki yıl içerisinde belirlenmesi ve bu oranlara göre finansal kaynakların tahsis edilmesi gerektiği Gelişmekte olan ve gelişmiş ülke ifadelerinin metinde yer alması gerektiği, gerektiği belirtilmiştir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BONN-HAZİRAN TOPLANTISINDAKİ GELİŞMELER KYOTO PROTOKOLÜ NE TARAF ÜLKELER ÇALIŞMA GRUBU EK-1 ülkelerinin azaltım hedefi alması istenmektedir Kyoto Protokoluna taraf bazı ülkeler 2012 sonrası rejimdeki azaltım hedefleri açıklamışlardır. 2020 yılına kadarki azaltımlar için farklı referans yıllar seçilmiştir. (1990,2000,2005,2006) Gelişmiş ş ş ülkeler gelişmekte ş olan ülkelerin de sorumluluk almalarını, Sözleşmenin EK-1 Listesinde yer almayan ancak hızla sanayileşen Brezilya, G.Kore, Meksika ve Çin gibi ülkelerin sera gazı emisyon azaltımı yapmalarını istemektedirler. Kyoto Protokokolü EK-B listesinde yer almayan bu ülkeler için yeni rejimde ayrı bir liste (EK-C gibi ) oluşturulması gündemdedir.
İKLİM DEĞİŞKLİĞİ BONN GÖRÜŞMELERİ ABD: Müzakere sürecinde çok zaman kaybettiklerini ifade ederek, Kopenhag a giden yolda ABD nin çözüm ortağı olacağını ifade etmiştir. Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılmasına dair Montreal Protokolünde sağlanan başarıda olduğu gibi, ara duraklar yerine uzun dönemli, tüm ülkeleri içine alan geniş geniş katılımlı, tüm dünyada düşük karbonlu bir gelecek yaratmak üzere stratejik eylemlerin geliştirilmesinin, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında da temel yol haritası olması gerektiğini ğ vurgulamıştır.
İKLİM DEĞİŞKLİĞİ BONN GÖRÜŞMELERİ AB: Kopenhag Stratejisi Gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarını 2020 yılına kadar 1990 seviyelerinin %25 ila %40 altına indirmeleri gerektiği, İleri İ gelişmekte olan ülkelerin ise emisyon artışlarını sınırlandırmaları, yani ülkelerin sera gazı emisyonlarını 2020 yılına kadar hiçbir önlemin alınmadığı durumda ulaşacağı (BAU) emisyon miktarlarının %15 ila %30 arasında azaltmalarının l beklendiği vurgulanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin sürece katılımlarını sağlamak üzere sektörel azaltım hedefinin benimsenmesinin önemli olduğu, gelişmekte olan ülkeler arasında farklılıkların tanımlanması gerektiği belirtilmiştir. Japonya: Küresel ölçekte uzun vadeli hedefin 2050 yılındaki sera gazı emisyonlarının günümüze oranla %50 azaltılması.(serin Dünya 50 Girişimi)
AZALTIM HEDEFLERİNİ AÇIKLAYAN ÜLKELER ÜLKELER Ek-I Ülkelerinin emisyon azaltım ölçeği Ülke 2020 Yılı Referans Yılı Avustralya - %5 - %15 2000 Belarus - %5 - %10 1990 Kanada - %20 2006 AB - %20 - %30 1990 İzlanda - %15 1990 Japonya - %15 2005 Lihtenştayn - %20 - %30 1990 Norveç - %30 1990 İsviçre - %20 - %50 1990 Ukrayna - %20 1990
BONN TOPLANTISINDA GELİŞMELER Ş Sözleşmenin EK-1 listesinde yer alan ülkeler sera gazı azaltımı (emission reduction ) yapacak ülkeler olarak tanımlanmıştır. İlk hazırlanan listelerde(ek-b) ülkemizin adı sera gazı azaltım hedefi alacak ülkeler l arasında yer almıştır. Türkiye yapmış olduğu bildirimler ve girişimler ile EK-B listesinden adını sildirmiştir. Ancak EK-B listesinde yer almayan ülkemizin durumu belirsiz kalmamalıdır. Türkiye en kısa sürede sera gazı sınırlamasında yapabileceklerini belirlemeli böylece konumunu netleştirmelidir. 26/CP.7 Kararını ve temel göstergelerini kullanarak azaltım sınırlaması (emission limitation ) alması muhtemel ülkelerin arasında yer (EK-C gibi) alması durumu değerlendirilmelidir.
YENİ İKLİM REJİMİNDE TÜRKİYE AÇISINDAN OLASI GELİŞMELER Türkiye eğer yeni iklim rejiminde kendisinin yerini ve sera gazı sınırlandırma oranı belirlemez ise diğer ülkelerin bizim adımıza yapacağı azaltım oranları ile karşı karşıya kalabilecektir. Başta enerji olmak üzere, sanayi, ulaştırma, atık sektörü sera gazı azaltım oranları ile tarım ve ormancılıkta ise yutak alan kapasiteleri bir projeksiyon ile belirlenmelidir. Türkiye nin OECD,AB ve Annex-1 üyeliği nin gerçekçi yaklaşımlarla değerlendirilmesi önemlidir. Avrupa Birliğine(AB) tam üyelik vizyonu olan ülkemizin i 2012 sonrası iklim rejimine ilişkin değerlendirmelerini ile AB paylaşması faydalıdır. 2012 sonrasına ilişkin yeni düzende kendisine uygun bir yer bulamayan Türkiye nin yeni anlaşmayı imzalamamasının bazı sonuçları olabilecektir. AB ile müzakerelere yansıyacaktır. Diğer uluslar arası platformdaki çalışmalarda da etkileri görülecektir.
tesekkür ederim. fsomunkiranoğlu@cevreorman.gov.tr