YENI DEMOKRATIK YAPILANMADA GÖZÖNÜNDE TUTULMASı GEREKEN TEMEL tlkeler Nuri TORTOP * p Bir ülkenin kalkınması, adaletli gelir dagılımı ve genelolarak tüm sorun larının çözümlenmesi ancak saghklı i~leyen bir demokratik yönetim içinde gerçekle~tirilebilir. ULUSLARARAsı KURALLAR Gerçek demokratik rejim. uluslararası kurulu~lann kabul ettigi temel Hp kelerin iç hukuka aynen yansımasmı gerektirir. Birle~mi~ Milletler. Avrupa Konseyi. gibi uluslararası kurulu~lar tarafından benimsenen insan hakları.temel hak ve özgürlüklerie ilgili kuralların demokrasi ile yönetildigini iddia eden ülkeler tarafmdan kabul edilmesi ve bu kunıllann-uygulanması zorunludur. Kuvvetler Aynııgı Demokratik rejimlerde yasama. yürütme ve yargı erklerinin tam i~lemesi birbirlerinin yetki alanlanna tecavüz edilmemesi gerekir. Yargı bagımsızlıgınm tam anlanuyla gerçekle~liriımesi vatand~ıann en önemli güvencesidir. Hoşgörü ve Düşünce Özgüı ıügü Demokrasinin temel ko~uıu farklı görü~ ve dü~üncelere saygılı ve ho~görülü olmaktır. KalkıOma ve yaratıcı1ıgm kaynagı düşünce özgürlügüdür. Dayanışma, Uzlaşma, Katlhm Demokratik yönetim uzla~mayı. özgür tartı~mayı gerektirir. Yönetilen '" Pror. Dr.. TODAIE Genel Müdürü. Amme 'ı/ares; Dergisi, Cilt 25, Sayı 2, J/aziran 1992
62 AMME IDARESI DERGISI lerlc. halkla işbirligi ve göıiiş alış-verişi yapılarak katılımcılıktan azami ölçüde yararlanmak demokratik yönetimin vazgeçilmez ögeleridir. Şeffaflık (Saydamhk) Demokratik yönetim, şeffaf, saydam. açık olmayı zorunlu kılar. Kararlann kamuoyuna açıklanması, tartışılması ve olgunlaştıktan sonra kesinlik kazanması, kamuoyunun tepkilerinin degerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu tür bir yönetim biçimi sorunların çözümünü geciktimıez. Tersine daha saglıklı ve dogru çözüm yoluna ulaşılır. Tüm çalışanlann çalışma yerlerinde, fıkirsel, düşünsel ve bedensel katkılarından en yüksek oranda yararlanılması, kararlann isabet derecesini arttınr ve daha verimli sonuçlar elde edilmesini saglar. Çagdaş yönetim biçimi, günümüzde katılımcı yönetim olarak nitelendirilmektedir. Aynı biçimde halkla da bülünleşmek. iki yönlü işleyen bir ilişki kurmak, halka ve yönetilenlere bilgi vemıeyi bir ödev ve yükümlülük saymak,bi1gi almayı da halk için bir hak saymak gerekmektedir. ÖZERKLİK VE YETKİ GENİŞLİG ı İLKEs1 Özerklik, bir toplumda demokratik hükümet etmenin gerçekleşmesinde, insan hak ve hürriyetlerinin korunmasında bazı kurumlar için temel bir unsur sayılmakta. bazı hizmetlerin bu tür kurumlar aracıhgı ile yürütülmesinde ülke çıkarları yönünden yarar görülmekıedir. Özerklik. merkezden yönetimin ve bürokratik çalışmanın sakıncalarını gidermek veya azaltmak için düşünülen bir yönetim biçimidir. Yetkilerin tck elde toplanması. kararlann üst düzeylerde merkez organları tarafından alınması. yürütmeyi geciktirmektc ve hizmeljeri aksatmaktadır. En azından hizmet1cri yavaşlatmakta, gerçek uzmanlann ve işten anlayan kişilerin görüş ve düşüncelerinin yansıması ve isabelli kararlar alınması güç]eşmektedir. Oysa özerk kuruluş temsilcilerinin yönelimde söz ve yetki sahibi olmalan sayesinde. ülke çıkarlan yönünden yararlı olacak çözüm yollan bulunması olanaklan dogmaktadır. Özerklik, kurumların kendi öz sorumlulukjan altında ve ülke yararları dogrultusunda. kendi hizmetlerini düzenleme haklarıdır. Bu hak genellikle Anayasalarca g~vence altına alınmaktadı r. B izim 196 i Anayasamızda da üniversiteler ve radyo. televizyon idaresi özerk kurumlar olarak düzenlenmişti (Madde 120 ve 121). i 982 Anayasası 130'uncu maddesinde üniversitelerin bilimsel özerkliginden ve i 33'üncü maddesinde Radyo ve Televizyon Idaresinin Larafsızlık ilkesinden söz etmektedir.
YENI DEMOKRATIK YAPıLANMA Özerk kuruluşlar. karar alma ve aldıkları kararları uygulama hakkına sahiptirler. Kamr alacak makamlar hiç bir baskı olmaksızın karar organlannı oluşturabilirler. Karar alma özgürlügünün gerçekleşmesi. karar organlannın serbest oluşumuna bagııdır. Özerklik için yalnız özerk kuruluşlann serbestçe oluşturdukları veya seçtikleri organlar tarafından karar alma hakkına sahip olmalan yeterli degildir. Bunların mali özerklige de yani harcamalannda da merkezi idarenin baskısı olmaksızın harcama yapmaya yetkili olmalan gereklidir. Özerklik. özerklik tanınan idarelerin etkin kararlar almasını ve ülke Çlkarlanna daha iyi uyan hizmetler yapabilmesini saglamak için tanınmıştır. Genpl çıkarlara ve yasalara uygunlugun ötesine ve ilerisine geçilmemesi ni gerektirir. Özerklik hizmetlerde etkinligi ve verimliligi gerçekleştirme aracıdır.etkinlik ve verimliligin saglanması için girişilecek tüm reformlar. yeniden düzenlemeler özerklikle bagdaşır. Bu girişimlerin zorlayıcı usullerle degil. özendirici ve benimsetici yöntemlerle ele alınması dogaldır. Özendirme ve benimsetmeye dayanmayan yöntemler kalıcı olamaz. Özerkligin boyutları Anayasa ve yasalann çizdigi sını rlar içinde kalır. Yasalan olumsuz yorumlayarak ülke çıkarlarına ters düşen kararlar almak ve bu dogrultuda uygulamalar yapmak özerklikle bagdaşmaz. Özerklik hizmetler daha iyi yürüsün diye tanınmıştır. Özerkligin amacı kişilere kişisel çıkarlar saglamak. ayncalaklar tanımak degildir. Karar alma serbestisinin ve serbestçe organ oluştumıa yetkisinin tanınmasında temel amaç hizmete yöneliktir. Hizmetler böyle daha iyi yürüyecegi. üretkenlik artacagı için özerklik sözkonusudur. Özerkligin amacı bazı makam ve kişilere otorite. nüfuz saglamak degildir. Hizmellerin çabuk. basit. ucuz ve daha iyi görülmesini saglamak için bir araçtır. Gerçekten özerklik hizmetlerin basit. etkin ve ucuz görülmesini saglar. Gecikmeleri önler. Kurumlann zarar yerine kar etmelerini saglar. Politik baskı ve müdahaleleri önler. Gereksiz personel ve malzeme kullanılmasına engelolur. Birçok kamu iktisadi ıeşebbüslerimizin fazla personel ve malzeme kullanmaktan dolayı zarar etmeleri bu kurumlara dışardan ı:x>litik baskılar yapılmasındandır. Merkezi yönetimin her konuda taşmya yetişmesi mümkün degildir. Bu nedenle özerk kuruluşlarla beraber yetki genişligi ile donatılmış, merkezi idarenin taşra kuruluşlanna da (vali. kaymakanı gibi) gereksinme vardır. 63
64 AMME IDARESI DERGISI DEMOKRA TİK DENETİM VE HALK KATILIMI Özerk kuruluşların denetimi, hizmetlerin geregi gibi yürütülmesinde etkin bir araçtır. Denetim. Devlet hizmetleri ilc çelişkiye düşen, birligi bütünlügü bozan ve hizmetlerin sürekliligi ilkesini zedeleyen uygulamalara engel olur. Denetimin özerk kurumun kendi oluşıurdugu organlar tarafından gerçekleştirilmesi temel ilkedir. Bu yönden iç denetim yani denetimin yine özerk kurumun kendisi tarafından gerçekleştirilmesi yöntemi en etkili ve yararh denetim biçimidir. Iç denetim özerk kuruluşun etkinligine, saygınlıgına bir zarar gelmeksizin ve tarafsız olarak gerçekleştirilebilir. Özerk kuruluşlann yalnız kendi organları tarafından denetimi yeterli degildir. Bazı çajışmalannın ve uygulamalannın ulusal düzeyde denetlenmesi de bir zorunluluktur. Bu kurumun masrallarına katlanan vatandaşlan temsil eden Yasama Organlarının ve HükümeUerin ulus adına denetim hakları dogaldır. OBJEKTİF (NESNEL) DAVRANıŞ İLKESİ Özerk kuruluşların yetkilileri bu yetkilerini iyi kullanmazlar ise, özerklikten beklenen yararlar saglanamayacagı gibi. büyük buna1ımlara da neden olabilirler. Geçmişte bu tür özerk kuruluşlann iyi işletilmediklerine, yetkilerinin sınırlarını tam olarak çizemediklerine tanık olduk. Özerklik bu açıdan bakılırsa. tck çözüm veya seçenek degildir. Özerk kurumlar üzerinde merkezi idarenin yetkilerini her zaman kötü kullanacagı varsayımından da hareket etmemek gerekir. Özerk olmadıgı halde, etkin ve tarafsız bir denetim sayesinde başarılı çalışmalar yapmış ve özerksizlikten hiç zarar gömıemiş kurumlar da vardır. Temel sorun yetenekli dürüst, ahhlklı, nesnel kurallara göre hareket etmesini bilen insan sorunudur. DEMOKRATİK Y APILANMADA MAHALLİ İDARELERİN ÖNEMİ Mahalli idareler vatandaşa en yakın olan en alt düzeydeki idare birimleridir. Bu nedenle yaptıklan hizmetler de çok çeşitli ve kamıaşıktır. çagımızda ekonomik ve sosyal sorunlar da mahalli idareleri etki1emekıedir. Işsizlik, köyden şehirsel alanlara akın, göçmen işçiler, yaşlı kişilerin artışı, çevre kirlenmesi, enerji darlıgı. mesken sıkıntısı gibi konular bunlar arasında akla ilk gelenlerdir. Vatandaşlar mahalli idarelerden bekledikleri bu hizmetleri yeterli ve en iyi nitelikte istemektedirler. Bu demektir ki, mahalli idareler yalnız bu hizmelleri en modem yöntemleri izleyerek yerine gelimıekle yetinemeyecekler, aynı zamanda zihinsel davranışları degiştirmede de etkili olacaklardır.
YENI DEMOKRATIK YAPıLANMA 65 DEMOKRATİK DAVRANıŞ ılkesı Mahalli idareler, yerel toplumların kendilerini en yakından ilgilendiren işleri hakkında karar aldıkları bir örgütlenme biçimidir. Bunların iyi işlemesi, amaçlarının istenilen dogrultuda gerçekleştirilebilmesi, sahip oldukları yetki ve imkanlara baghdır. Vatandaşların ilgileri ve yönetime katkı ve yardımları da bu alanda önemli bir etkendir. Vatandaşlar demokratik ilkelere ve davranışlara alışkanlıgı mahalli idarelerde kazanırlar. Bu yönden mahalli idarelere demokratik terbiye kuruluşlarıdır denilmektedir. Yerel konuları olgun insan davranışları çerçevesinde tartışmayı ve birbirlerinin görüşlerine saygılı davranmayı. tanışmalar sonucunda varılacak kararları saygı ile karşılamayı orada ögrenirler. Eger mahalli idareler düzeyinde bu alanda başarılı olunursa, demokrasi ülke düzeyinde de başarılı olur. Yerel düzeyde kavgasız ve gürültüsüz en iyi yöneticilerini seçmeyi ögrenen vatandaşlar. ulusal düzeydeki temsilcilerini de aynı davranı~ içinde seçme olanagı bulabilir. Ulusal düzeydeki meclislere gelecek temsilciler seçilebilme yarışını ve olgunlugunu buralarda ögrenirler. Aynı siyasal 01 gunlugu, ulusal meclislerde ve parlamentolarda da sürdürürler. Mahalli meclisler, küçük yerleşme birimlerinde yaşayan vatandaşlarla karşılıklı etkileşim içinde bulunmanın en iyi aracıdır. Buradaki temsilciler halkın isteklerine kulak vennek ve onları degerlendinnek zorundadırlar. Bu alışkanlık ve yöntem çok iyi işletilebilirse, ulusal meclisleıin başarılı olmasında da yararlı olur. Mahalli idareler, tüm o bölgedeki vatandaşlara eşit hizmet götünnek zorundadırlar. Seçilmiş temsilciler her ne kadar bir siyasal partinin egiliminde olan seçmenler tarafından seçilmişler ise de. hizmetleri, bir siyasal tercih yapmaksızın tüm vatandaşlara eşit olarak sunmak zorundadırlar. Böyle hareket ederlerse, uzun vadeli düşünülürse yine kendileri kazanırlar. Bu ilkelere uygun personel seçerlerse daha başarılı olurlar. Memurların partizan hareketleri, siyasal egilimlere göre ayırıcı işlem yapmaları kuruluşun itibarını zedeler. Bu tür davranışları tarafsız vatandaşlar da uygun göffiıezler. Hatta aynı siyasal egilimde olan vatandaşlar bile ayırıcı. karşı siyasal egilimlerden olanlara kanunsuz işlem yapılmasını dogru bulmazlar. Tarafsız davranma ve eşit işlem yapma yasal bir zorunluluk oldugu kadar ahlaki bir görevdir. Aklın ve mantıgın geregidir. Bu idarelerin elinde olan imkanlar herkesin malıdır. Tüm vatandaşların bu imkanlardan ve hizmetlerden eşit yararlanma hakları vardır. Etkin ve eşit davranış yöntemi seçilmiş yöneticiler başta olnıak üzere. birimde çalışanların tutumuna baglıdır. Bunun için bir taraftan iyi yetişmiş personel seçmeye önem vennenin yanında, bu
66 AMME İDARESI DERGISI nunla yetinmeyerek personeli hizmet içinde egitmeye, onları en yeni usul ve yöntemlerle yetiştirmeye büyük önem vermek gerekir. Yönetenlerle yönetilenler arasındaki engeli ortadan kaldırmaya. yönetenleri yönetilenlere yaklaştırnıaya yönelik egitim programları yapılarak uygulamaya konulmasına önem verilmelidir. Halka açık olmak. halkın dilek ve isteklerini degerlendirrnek. bunlardan yararlanarak karar oluştunnak mahal1i idarenin geregidir. Üretken olmak, hizmetleri gerekli biçimde sunmak, ancak bu sayede gerçekleştirilebilir. SOSY AL ADALET İLKESİ Merkezi ve mahahi idareler, yerel düzeyde insan haklarına saygınlıgın bir güvencesi olarak görülmektedirler. Bu nedenle bölgelerinde ikinci sınıf bir vatandaş gözüyle bakılan kişilerin olmamasına dikkat etmeleri gerekir. Mahalli idarenin bulundugu sınırlar içinde. vatandaşlar arasında birlik ve dayanışma ruhunun ve o bölgeden olmaktan dolayı birbirleriyle kaynaşma duygusunun yaratılmasına önem vermelidirler. Her türlü ayırıcı işlemlerden çekinmelidirler. Sosyal adalet kavramı farklı sosyal gruplara göre degişik biçimde yorumlanabilir. Her türlü ideolojik saplantının dışında o bölgede yaşayan insanların karşılıklı yardımlaşma ve yardımsever duygular içinde beldelerini daha iyi geliştimıek, huzur ve güvenlige kavuşturmak başlıca kayguları olmalıdır. Zengin ve fakir ülkeler arasındaki uçurum. dünyada giderek artmaktadır. Bunun için uluslararası yardım kuruluşları önlemler düşünmektedirler. Dengeli gelişmeyi saglayacak yardımlar az gelişmiş ülkelere kaydırılmaktadır. Kuşkusuz ülkeler içinde de zengin ve fakir bölgeler. zengin ve fakir insanlar vardır. Dünya Bankası'nın verilerine göre dünyada 900 milyon insan tam bir yoksulluk içinde yaşanıaktadır. Eger aynı egilim sürersc, bu yüzyılın sonunda bir milyardan fazla insanın susuz ve her türlü saglık şartlarından yoksun temiz olmayan yerlerde yaşayacaklan tahmin edilmektedir. Bu şekilde kötü hayat şartları içinde yaşayan insan1ann durumlannın düzeltilmesi kendileri ilc ilgili olan önlemlerin alınmasında ve kararların verilmesinde faal görevalmalan ve katılmalan ile mümkün olacaktır. Bu alanda merkezi ve mahalli idarelere önemli görev düşmektedir. Dünyadaki ekonomik buhran tüm ülkeleri etkiledigi gibi mahalli idareleri de etkilemektedir. Bunun sonucu olarak gelir düzeyi düşük insanlann sayılan kabarmaktadır. Hayat şartlan güçleşmektedir. Bu suretle mahalli idarele
YENI DEMOKRATİK YAPıLANMA rin yararlandıklan gelir kaynaklan da azalmaktadır. Sosyal alanlarda yapacaklan yatınm ve yardımlarda dogal olarak azalnıa olmaktadır. Buna ragmen mahalli idareler işsiz1igin önlenmesi ve sosyal hizmetlerin geregi gibi yürütülnıesi için çaba göstermek zorundadırlar. 67 TARAFSızLIK İLKESİ Mahalli idarelerin yönetiminde etkinlik ve tarafsızlık,mahalli idarelerin görevlerini yerine getirebilecek düzeyde gelir kaynaklanna sahip kıhnması ile saglanabilir. Ashnda belediye başkanlarının halk tarafından dogrudan dogruya seçilmesi sisteminin getirilmesi ile etkili bir yönetim olanaklı kılınmıştır. Sistem belediye başkanlannı çok kez yalnız kendi siyasal partileri deitil. öteki siyasal partilerle de yakın ilişkiler kurmaya zorlamaktadır. çünkü belediye başkanları diger siyasal partilerin seçmenlerinden de oy alabilmektedir. Birçok belediyelerde. belediye başkanlannın siyasal partileri ile, belediye meclislerine seçilen üye sayısı arasında bir paralellik bulunmuyor. Bir başka deyimle belediye başkanının mensup oldugu siyasal partinin belediye meclisindeki üye sayısı, kendisine yeterli bir çogunluk saglayamıyor. diger partiler üyelerinin destegine gereksinme duyuyor. Bu durum belediye başkanını daha ıhmlı bir yönetime zorlamaktadır. Bu sonuç, belediye seçimlerinde seçmenlerin. siyasal partiler yanında. belediye başkanlıgına seçileceklerin kişiliklerine de büyük deger verdiklerini kanıtlanıaktadır. Belediye başkanları, görevlerini yaparlarken en çok kendi siyasal yandaşları tarafından zorlandıklarını. ilkelerine aykırı önerilerin en çok kendi taranarlarından geldigini ve hatta tarafsız işlemlerinden dolayı karşı partili üyelerce desteklendiklerini ileri sürmektedirler. Belediye başkanlarının bu durumu ülke çıkarlan açısından saglıklı bir gelişmedir. Belediye başkanlan, kamu hizmellerini tüm vatandaşlara eşit. sürekli ve tarafsız bir biçimde götümıek için çaba göstennek zorundadırlar. Belediye yönetiminde siyasal tarafsızlıgın gerçekleştirilmesi. bugün hepimizin yakındıgı anarşik eylemlerin sona emıesi. özlemini duydugumuz banş ve güvenligin saglanması. serbest tartışma ortamının yaygınlaşması ve karşılıklı olarak görüş ve fikirlere saygınlıgın artması yönünden yararlı olacaktır. Yerel kuruluşlar. siyasal olgunlugun gelişmesi demokratik anlayışın benimsenmesi ve ülke barışına katkı yönünden önemli olan ı.emcl kuruluşlardır. Bu yönetimlerde gösterilecek başan, demokratik anlayışın yapılanmanın ge1işmesinde başanya ulaşılmasına ve ülke düzeyinde yumuşamaya yardımcı olacaktır.