apprenez le français, la langue du coeur! Institut français de Turquie / Türkiye Fransız Kültür Merkezi



Benzer belgeler
bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Fransızca-Hintçe

bab.la Phrases: Personnel Meilleurs Vœux français-turc

Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ GÖZLEM FORMU. Adı Soyadı :... Yaşı :... Gözlem Dönemi :... Okul Adı :... Öğretmen :... Sınıfı :...

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

Daha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız?

Almanca da Sıfatlar (Adjektive) ve Sıfat Tamlamaları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

aşk amour Je t aıme APPRENEZ LE FRANÇAIS, LA LANGUE DU CŒUR! AŞKIN DILI FRANSIZCAYI ÖĞRENIN! duygu cazibe jardin secret

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Cümlede Anlam İlişkileri

EVLİLİK ÇEŞİTLERİ FATİH HANOĞLU. Her Türlü Soru ve Önerileriniz İçin Adresine Mail Atabilirsiniz. Her Hakkı Saklıdır.

8. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı

Soma Belediye Başkanlığı. Birleşme Raporu

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

Fon Bülteni Haziran Önce Sen

BAVYERA BUNU YAPABİLİYOR!

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

İhtiyacınız, tüm sisteminizin kurumsallaşmasını sağlayacak bir kalite modeli ise

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Merhaba! Fatih ALKAN Yasin UĞURLU Mehmet ÜZER. Biz buradayız çünkü sizi ve yazılımı seviyoruz. Bize ulaşabilirsiniz:

SORU- Neden sosyal hizmetler? Neden Sivas? Bu okulu yazmadan önce ve su an duygularınız arasında ne farklar var?

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır.

Burçlar ve Otomobilleri. H2 tarafından yazıldı Cuma, 27 Haziran :06

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Eylül 2007

1. BÖLGELERARASI TOPLANTI İZMİR DE BAŞLADI

Araştırma Notu 15/188

DICTIONNAIRE DE LA VIE AMOUREUSE FRANÇAIS TURC AŞK-I HAYAT SÖZLÜĞÜ FRANSIZCA TÜRKÇE

HELEN VE TOM VE DE NÜKLEER REAKTÖR

BÜLTEN. KONU: Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına Đlişkin Usul ve Esaslar hk karar yayınlanmıştır

II- İŞÇİLERİN HAFTALIK KANUNİ ÇALIŞMA SÜRESİ VE FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAKLARI

Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme Kuramları

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Test Geliştirme. Testin Amacı. Ölçülecek Özelliğin Belirlenmesi Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BİR ÜLKE BİR BAYRAK TESTİ

için Oslo Standartları

Langue turque. Cahier de l élève. Évaluation en classe de CM2. Enseignements de Langue et Culture d Origine. Nom :. Pré nom : Date de naissance :...

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

BAŞARI İÇİN HEDEFE ODAKLANMAK ŞART!

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

2. SINIFLAR HAYAT BİLGİSİ DERSİ TEMALARI ve KAVRAMLAR

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Mart 2008

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

L alphabet. Toutes les lettres se prononcent. kâ et gâ se prononcent en mouillant la consonne ([

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

1.0. OTOMATİK KONTROL VANALARI UYGULAMALARI

Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetlere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 5)

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

HİZMET ALIMINA İLİŞKİN BASINDA ÇIKAN SON HABERLER

Emeklilik Taahhütlerinin Aktüeryal Değerlemesi BP Petrolleri A.Ş.

Başarılı bir yöneticide bulunan özellikler ve bunları kazanma yolları Yöneticiler, görev yaptıkları örgütlerin amaçlarını etkin ve verimli olarak gerç

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

YSÖP KULLANIM KILAVUZU

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

GÜNLÜK VE HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRELERİ


Kursların Genel Görünümü

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

NOTLU RİSK RAPORU TC KİMLİK / VKN ********344

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Tablo 5 Hukuk Temel Alanı

GENEL İLETİŞİM. Öğr.Gör.Afitap BULUT Bülent Ecevit Üniversitesi 2013

Cumhuriyet Halk Partisi

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

SINIF. Yayın Planı

YAZAN Özgül BATTAL NAMLI. EDİTÖR Ziya SİCAK. RESİMLEYEN ve KAPAK L. Zeki OKSEV. GRAFİK Sinan FIRAT

ÖDEMELER DENGESİ TABLOSUNDAKİ DİĞER MAL VE HİZMET GELİRLERİ KALEMİNİN İÇERİĞİ VE HESAPLAMA YÖNTEMİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

CSD-OS İşletim Sistemi Projesi - Fonksiyon Açıklama Standardı

Tebrikler. Size düğün gününüzde en iyi dileklerimi sunarım. şey için en iyi dileklerimi sunuyorum.

İşverenler, işyerinde işçi çalışmaya başladığı anda tarih, sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6331 Sayılı İş

Temel Fransızca II (ETI172) Ders Detayları

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA

REW İSTANBUL 2016 FUAR SONUÇ RAPORU

Bilinçaltı, bahane bulur. ( Bilinçaltımızın nasıl çalıştığını size Hipnoz Deneyi başlıklı makaleyi okuyarak biraz anlayabileceksiniz.

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

İKİ BOYUTLU GÖRSEL ARAÇLAR HARİTALAR

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

Discours de Monsieur Hervé Magro, Consul Général de France à Istanbul. A l occasion de la réception pour la Fête Nationale

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

Transkript:

iti é ı d dictionnaire de la vie amoureuse AŞK-I HAYAT SÖZlÜĞÜ AŞkin dili fransizcayi öğrenin! İstanbul Şubesi İstiklal Cad. no : 4 Taksim Beyoğlu Tel. : 0212 393 81 11 İzmir Şubesi Cumhuriyet Bulvarı no : 152 Alsancak Tel. : 0232 466 00 13 www.ifturquie.org Français - turc / FranSIZCA - türkçe dictionnaire de la vie amoureuse - AŞK-I HAYAT SÖZlÜĞÜ Ankara Şubesi Konrad Adenauer Cad. no : 30 Sancak Mah. Yıldız Tel. : 0312 408 82 00 ème ask apprenez le français, la langue du coeur! Institut français de Turquie / Türkiye Fransız Kültür Merkezi b on 3 vos destinations romantiques en france Romantİk Fransa turlarınız r mou mon a Roucouler Bas basa udre coup de fo kalp

Boulevard Diderot, Paris Henri Cartier-Bresson - 1969 Henri Cartier-Bresson/Magnum Photos View from the top of Notre-Dame, Paris 1er arrondissement Henri Cartier-Bresson - 1955 Henri Cartier-Bresson/Magnum Photos

J ai souvent entendu dire, depuis mon arrivée à Istanbul, que la France est le pays de l amour, Paris la ville des amoureux et le français la langue de l amour. C est vrai! Les amoureux turcs sont les bienvenus en France, où les destinations romantiques sont inépuisables, à Paris, comme dans nos régions. Parce que nous aimons notre langue, nous voulons la partager avec ceux qui la connaissent déjà et aussi ceux qui la regardent de loin, comme on observe quelqu un sans oser l aborder, pensant près de 5 000 mots turcs qui viennent du français -mais attention- il y aussi des «faux amis» à manier avec précaution dans les relations amoureuses (cf. «minyon» et «jartiyer»). Tous sont les bienvenus à nos cours de l Institut français de Turquie! Pour les amoureux de la France et les curieux, nous avons voulu à l occasion de la Saint-Valentin partir à la recherche des équivalents turcs aux expressions françaises les plus caractéristiques de la vie amoureuse et de la littérature. Je voudrais remercier notre équipe de traducteurs des Universités et du Consulat et tout particulièrement notre Attachée de Coopération pour le Français Marie-Chrispartenaire Altavia qui en a assuré l impression. français récent qui vient de l arabe, «roucouler» métaphore animale qui évoque aussi le chant des tourterelles. Nous avons aussi avec le petitjournal.com d Istanbul, enrichi les rubriques sur les lieux d Istanbul et les couples turcs les plus romantiques, avec de en France en janvier 2015 et traditionnellement présent aussi en Turquie. Je remercie leurs auteurs turcs et français, et notamment mon ami Jul pour son dessin clin d œil à la conférence Paris climat. Je forme le vœu que ce petit dictionnaire (téléchargeable sur notre site internet) aide à faire connaître la France et la langue française au-delà des clichés. Qu il contribue à sa manière légère à la relation entre la France et la Turquie - un vieux couple solide de près de 500 ans depuis l Alliance conclue en 1539 entre François 1er et Soliman le! İ stanbul a geldiğimden bu yana, Fransa nın aşk ülkesi olduğunu, Paris in aşıklar şehri ve Fransızca nın da aşk dili olduğunu sıklıkla duydum. Bunun doğru olduğu kesin! Türk sevgilileri, Paris te olduğu gibi diğer bölgelerimizdede sayısız rotaların olduğu Fransa ya bekliyoruz. Dilimizi seviyoruz, ve onu, hembilenlerle, hem de zor olduğu düşüncesiyle, yaklaşmaya cesaret edilemeyen birinebakarcasına mesafeyle bakanlarla, paylaşmak istiyoruz. Bu kişilere, Türkçe dekiyaklaşık 5.000 kelimenin Fransızca dan geldiğini hatırlatırız zira aşk ilişkilerindebazı kelimeleri kullanırken temkinli olmakta fayda var, aynı şekilde telafuz edilenama farklı bir anlam içeren kelimeler de var (bkz. «minyon» ve «jartiyer»). Herkesi Türkiye Fransız Kültür Merkezi ndeki Fransızca derslerine bekliyoruz. Sevgililer Günü vesilesiyle, Fransa aşıkları ve meraklılar için, aşk ve edebiyat hayatının en belirgin Fransızca deyimlerinin her birinin Türkçe karşılığını aramaya koyulmak istedik. Üniversitelerdeki ve konsolosluktaki tercümanlar ekibimize ve özellikle de Fransız Dili İşbirliği Ataşemiz Marie-Christine Jung a ve İletişim Ataşemiz İlgi Hayda ya ve bu çalışmanın baskısını üstlenen sadık ortağımız Altavia ya teşekkür etmek istiyorum. Sözlüğün üçüncü baskısı, yeni deyimler içeriyor, mesela Arapça dan gelen ve Fransızanımsatan hayvan metaforu «cıvıldamak» sözcükleri. Lepetitjournal.com un Ayrıca bu sene, Ocak 2015 te Fransa da saldırıya uğrayan bir ifade biçimi olan ve Türkiye de de geleneksel olarak var olan, karikatürler ekledik. Türk ve Fransız çizerlere ve özellikle de Paris İklim Konferansı na dikkat çeken çizimi icin arkadaşım Jul e teşekkür ediyorum. Bu küçük sözlüğün (internet sitemizden indirilebilir), Fransa yı ve Fransız dilini klişelerin ötesinde tanıtmasını, 1539 yılında 1. Fransuva ve Kanuni Sultan Süleyman sağlamasını diliyorum! Bonne lecture à tous! Muriel Domenach Muriel Domenach twitter.com/murieldomenach twitter.com/murieldomenach Fransa İstanbul Başkonsolosu Consule générale de France à Istanbul 2 3

A s abandonner Accepter de perdre le contrôle de soi pour la bonne cause. kendini bırakma Doğru amaç uğruna öz denetimini yitirmeyi kabullenme. alchimie En grec magie noire. Analogie, conformité de sentiments, de goûts permettant une entente ressemblant au principe des affinités en chimie. amant/e simya Yunanca kara büyü. Kimyadaki yakınlıklar ilkesini andıran bir biçimde duygular ve zevkler uyușumu, benzerlik. sevgili / dost accepter l autre Admettre sa différence. Prendre en compte son identité singulière. adorer Aimer passionnément, à la folie. (familier : être raide dingue) aduler Développer une dévotion qui se rapproche du culte de la personnalité. ötekini kabullenme Farklılığını kabul etmek. Özgün kișiliği dikkate alma. tapmak Tutku derecesinde, delicesine sevmek. (Sırılsıklam așık olmak / deli gibi vurulmak) tapınmak Birine karșı așırı derecede, tapmaya yakın bir tutkunluk geliștirmek. Se dit de l homme avec qui une femme a une histoire d amour en dehors du mariage mais aussi de la femme qui est dans la même configuration. âme sœur C est la personne avec laquelle on est parfaitement compatible. Ce concept véhicule aussi l idée que la rencontre ne doit rien au hasard et que c est le destin, tout simplement! Bir erkeğin evlilik dıșı așk ilișkisine girdiği kadın, aynı șekilde aynı durumdaki bir kadın için de geçerlidir. ruh ikizi Kendisi ile mükemmel bir șekilde uyumlu olduğumuz kișidir. Bu kavram rastlașmanın tesadüfi olmadığı ve bunun sadece yazgıyla ilgili olduğu fikrini de tașır! adultère Relation hors mariage. Au théâtre, c est la trame du vaudeville, genre souvent grivois, caractérisé par une suite de rebondissements. affectivité Ensemble des sentiments et des émotions par opposition à ce qui dépend du raisonnement. affinité Nécessaire pour engendrer un rapprochement et s adonner à une relation intellectuelle ou physique. ailes On dit que l amour en donne, c est donc une bonne manière de prendre de la hauteur sur le quotidien qui nous embourbe. alter ego Expression latine : «autre soi-même», on peut également dire âme sœur, personne avec laquelle on est sur la même longueur d onde. zina Evlilik dıșı ilișki. Tiyatroda ani durum değișiklikleri dizisinden olușan çoğun lukla cüretkâr, vodvil tarzı örgüsü. duygusallık Mantıksallık karșıtı olarak duygular ve heyecanlar bütünü. yakınlık Bir yakınlașma gerçekleștirmek, entelektüel ya da bedensel bir ilișkiye girișmek için gereklidir. kanatlanma Așk kanatlandırır, ayakları yerden keser,âșık olunca, içine gömüldüğümüz gündelik hâlin üzerine çıktığımızı anlatır. alter ego Latince deyim : öteki ben, ruh kardeși, aynı dalga uzunluğu üzerinde olunan kiși de denebilir. amour Concept universel vers lequel tout le monde tend et que certains font. Par ailleurs, l Amour est également un fleuve qui prend sa source en Mongolie. s amouracher Porter à quelqu un un amour soudain et souvent temporaire. C est l histoire de l effritement amoureux, en quelque sorte amourette Se dit d une aventure éphémère dans laquelle on trouve une certaine notion de légèreté et d insouciance. amoureux/se Celui ou celle qui aime, celui qui fait la cour. L être humain se choisit souvent un amoureux/se dès la cour de récréation. așk Herkesin ulașmaya çalıștığı, kimilerinin gerçekleștirdiği evrensel kavram. Ayrıca Așk, kaynağını Moğolistan dan alan bir nehirdir. birine tutulmak Birisine ani ve genellikle geçici bir sevgi tașımak. Bir bakıma așkın ufalanmasının da hikayesidir macera Bir tür tasasızlık ve hafiflik duygusuyla geçici bir așk hikayesi. âșık Tutkuyla seven, kur yapan erkek ya da kadın. İnsanlar çocukken çoğu zaman teneffüs saatlerinde bile kendine bir așk bulur. 4 5

l Amour fou Récit d André Breton évoquant l amour, la rencontre, la beauté convulsive et les hasards objectifs. Breton y retrace les premiers moments de ses amours avec Jacqueline Lamba. l amour vache Peut se résumer à un "je t'aime, moi non plus " très bien évoqué dans une chanson de Georges Brassens "Une Jolie Fleur dans une peau de vache". A ne pas confondre avec le programme de télévision français "L'amour est dans le pré". androgyne A la fois homme et femme, tout être est à la recherche de sa moitié perdue. C est ainsi que Platon définit, dans le Banquet, l amour et le mythe de l androgynie primitive. aphrodisiaque Piment parfois nécessaire pour réveiller le désir assoupi. Beaucoup de produits naturels ou artificiels prétendent l être. atout Carte maîtresse pour séduire. Chance de succès, de réussite en amour. çılgın așk André Breton un așktan, karșılașmadan, sarsıntılı güzellikten ve nesnel rastlantılardan bahseden hikayesi. Breton burada Jacqueline Lamba ile olan sevdalarının ilk anlarını nakletmektedir. ne seninle ne sensiz Georges Brassens in Une Jolie Fleur dans une peau de vache adlı șarkısında çok güzel bir șekilde değinildiği gibi bir ne seninle, ne sensiz diye özetlenebilir. Fransız televizyon programı L amour est dans le pré așk çayırdadır ile karıștırılmamalıdır. erdiși Hem kadın, hem erkek ; her varlık kayıp yarısını arar. Platon, Șölen de ilkel erdișinin așkını ve söylencesini böyle niteler. afrodizyak Kimi kez uyuklayan isteği uyandırmak için gerekli biber tat-tuz. Pek çok doğal ya da yapay ürün bu niteliği tașıma iddiasındadır. koz Baștan çıkarmak için en geçerli kart. Așkta bașarı, kazanma șansı. art de séduire Pour séduire il faut se connaître soi-même, et être capable d interpréter correctement le langage corporel de l autre. attachement Lien fort d affection, de sympathie, d amour ou d amitié qui unit deux personnes. attendre L identité fatale de l amoureux n est rien d autre que d être celui qui attend, affirme R. Barthes dans Fragments d un discours amoureux. attentes Espérances amoureuses souvent déçues ou utopiques. On se fait une image idéalisée de l autre. attirance Fait de tomber sous le charme. Cette attirance est d abord physique, elle se fait par le regard et se traduit, par exemple, par une nervosité, une rougeur, une parole embarrassée. attrait Ce par quoi quelqu un attire, procure du plaisir. Démocrite faisait référence à l attraction universelle des atomes: c est l origine de l expression «avoir des atomes crochus». baștan çıkarma sanatı Birini baștan çıkarmak için insanın önce kendini iyi tanıması ve ötekinin bedensel dilini doğru yorumlaması gerekir. bağlanma İki kișiyi birbirlerine bağlayan duygu, sempati, așk ya da güçlü dostluk ilișkisi. bekleyiș R.Barthes Așk Üzerine Parçalar'da âșık insanın kaçınılmaz olarak bekleyen kiși kimliğini tașıdığını belirtir. bekleyișler Așk alanında çoğu kez düș kırıklığı ya da umutsuzlukla sonuçlanan umutlar. Ötekini hayalimizde mükemmel olarak algılarız. çekicilik Birinin cazibesine kapılma olgusu. Bu çekicilik ilk önce dıș görünümle ilgilidir, bakıșla olușur ve örne ğin, bir sinirlilik hali, yüz kızarması, dil dolașmasıyla belirginleșir. çekim Birinin çekicilik, zevk yaratma özelliği. Demokritos atomların evrensel çekiciliğine gönderme yapıyordu : bu, kancalı atomları olma deyimine kaynaklık eden olgudur. arrache-cœur Mot composé qui désigne le cœur mis à mal. Le mot cœur est à l origine de bien d autres mots comme crèvecœur, attrape-cœur, accroche-cœur, cœur-à-cœur, cache-cœur. yürek söken Acı çeken kalp anlamına gelen bileșik kelime. Kalp kelimesi, kalp acısı, kalbini çalmak, kalp biçimli perçem (ya da saç buklesi), kalp kalbe, kalbi örten yelek gibi bir çok kelimenin kökeninde yer alır. authenticité Elle correspond à la vérité profonde, au caractère essentiel. aventure extra-conjugale C est une liaison passagère, souvent hasardeuse, par rapport à une autre relation amoureuse. içtenlik Derin gerçeğe, temel kișiliğe uygunluk. evlilik dıșı serüven Çoğunlukla rastlantı sonucu olușan, bir bașka așk serüvenine göre geçici ilișki. 6 7

B bague On dit d une personne qu elle a la bague au doigt lorsque cette dernière est mariée. C est un symbole d union entre deux êtres. baiser Marque d amour, d affection ou de respect dans la plupart des cultures. baratiner Une personne baratine quand elle fait, pour séduire, des discours parfois trompeurs. beau parleur Type masculin, manipulateur souvent inconstant et qui s apparente au Dom Juan. bécot Dans le langage populaire, ce terme désigne l action de faire un petit baiser du bout des lèvres. bien-aimé Personne chérie qui fait l objet d une attention particulière. yüzük Bir kișinin parmağında yüzük olduğunda o kișinin evli olduğu anlașılır. İki kiși arasındaki birliğin simgesidir. öpücük Kültürlerin çoğunda așk, sevgi ya da saygı göstergesi. dil dökmek Kișinin birini baștan çıkarmak için bazen yanıltıcı biçimde konușması. ağzı laf yapan Çoğu kez sadakatsiz Don Juan la benzerlik gösteren erkek kiși. öpücük Bu terim halk dilinde dudaklarının ucuyla öpücük kondurmayı anlatır. sevgi odağı kiși Özel bir ilginin nesnesi olan sevilen kiși. bombe Dans le langage populaire, on dit d une personne que c est une bombe sexuelle lorsque cette dernière suscite une forte attirance charnelle (antonyme : boudin). bon parti Synonyme de richesse avant tout. Il s agit d un homme ou d une femme dont la condition sociale est enviable. bourreau des coeurs Play-boy ou Dom Juan qui brise les cœurs. Qualifié jadis de coureur de jupons, il fuit toute relation durable. C câlin un petit câlin vaut mieux qu un grand canard Faire le canard dans le langage des jeunes, c est être soumis au moindre désir de sa petite amie. Expression plutôt péjorative pour nos amis les canards! bomba Çevresinde güçlü bir cinsel çekicilik yaratanlar için halk dilinde seks bombası denir. (karșıt anlamlısı : argoda çirkin). iyi kısmet Her șeyden önce zenginliğin eșanlamlısıdır. Toplumsal konumu heves uyandıran erkek ya da kadın için kullanılır. yürek yakan Kalp kıran playboy ya da Don Juan. Bir zamanlar etek peșinde koșan diye adlandırılan bu kișiler, her türden sürekli ilișkilerden kaçınırlar. kılıbık Duygusal eylem, șefkatli hareket: küçük bir okșayıș büyük bir nutuktan daha iyidir. kılıbık Gençlerin dilinde, kılıbık adam olmak, sevgilisinin sözünden saniye olsun çıkmayan erkektir! ördek kelimesin den türeyen bir deyim : Ördeklere haksızlık olsa da! bien-être Sensation agréable, épanouissement de l être produit par la satisfaction des besoins physiques. blondes versus brunes On trouve de nombreuses blagues sur les blondes qui ne les mettent pas à leur avantage. Un adage prétend par ailleurs que les brunes ne comptent pas pour des prunes. rahatlık Bedensel ihtiyaçların giderilmesi sonunda yașanan rahatlama duygusu. sarıșınlar ve esmerler Sarıșınların lehine olmayan pek çok șaka vardır. Ayrıca bir halk deyimine göre sarıșının adı esmerin tadı. cap difficile Phénomène qui se produit habituel - lement tous les sept ans. Epreuve que les couples rencontrent lorsqu ils traversent des difficultés pénibles à vivre. Parfois, ce moment peut être surmonté. capital séduction Les points forts que l individu doit cultiver pour mieux séduire l être convoité. zor dönemeç Genellikle her yedi yılda bir tekrarlanan olay. Yașamda așılması güç dönemlerle karșılașan çiftlerin geçirdikleri dönem. Kimi kez bu dönem așılabilir. çekicilik sermayesi Elde edilmesi istenen kișiyi baștan çıkarmak için çalıșılması gereken önemli konular. 8 9

caresse Geste montrant la tendresse, l affection que l on porte à l autre. carte du tendre Parcours du combattant amoureux pour accéder au bonheur en évitant le lac d indifférence naviguant entre inclination et estime. Imaginée au XVIIème siècle, cette carte s inscrit dans la période dite de la préciosité. célibataire Jadis vieux garçon ou vieille fille solitaire. La modernité a notamment introduit le célibat géographique, moins péjoratif. chamade Quand le cœur bat rapidement après une vive émotion. C est cela que nous raconte Françoise Sagan dans son roman La chamade également porté à l écran par Alain Cavalier avec Catherine Deneuve dans le rôle principal. chantage Fait d exercer une pression psychologique pour amener l autre à capituler ou à se rapprocher. charme Grâce séduisante qui émane d une personne, attrait mystérieux qui provoque parfois la fascination. chéri/e Mot doux générique, fréquemment utilisé dans le couple, parfois remplacé par des noms d animaux, par exemple ma biche, mon lapin ou d insectes comme ma puce. okșama Ötekine karșı duyulan șefkati gösteren hareket. tutkulunun / vurulmușun yol haritası Âșık savașçının mutluluğa ulașmak için, eğilim ve beğenilme arası seyreden ilgisizlik gölüne düșmeden geçtiği yol. Söz konusu harita, 17. yüzyılda düșünülmüș olup, özentilik dönemi diye anılan dönemde geçer. bekâr Eskilerde yalnız yașayan yașlanmıș erkek ya da evde kalmıș kız. Modernleșme, daha az küçültücü olan coğrafi bekârlık deyimini getirdi. kalbi fırlayacak gibi atmak Güçlü bir heyecanın ardından kalbin hızla çarpması. Bașlıca rolde Catherine Deneuve ün oynadığı, Alain Cavalier tarafından ekrana tașınan La chamade adlı romanında Françoise Sagan bize bunu anlatır. șantaj Ötekini teslim olmaya ya da yakınlașmaya zorlamak için bașvurulan psikolojik baskı olayı. cazibe Bir kișiden çevresine yayılan baș döndürücü etkileme gücü, kimi kez büyülenme yaratan esrarengiz algı. sevgilim Çiftler tarafında sık sık kullanılan, kimi kez tavșanım ya da böceğim gibi hayvan veya böcek adlarıyla da değiștirilen, yumușak giriș sözcüğü. cocu Dont le conjoint infidèle a une relation adultère (synonyme : trompé). coeur Symbole de l amour quand il n est pas cardiaque. cœur d artichaut Du côté des légumes, l artichaut a le cœur tendre, c est pourquoi il renvoie du côté des humains à quelqu un qui donne son cœur très volontiers et très souvent! communication Echange essentiel pour le partage des idées et la résolution des conflits. compréhension Elle amène à admettre facilement le point de vue de l autre ; c est une forme de tolérance. conter fleurette Chercher à séduire quelqu un par des propos doux et galants. copain, copine A l origine, camarade de classe ou de travail. Peut aussi être synonyme de petit ami ou d amoureux. confiance Nécessaire pour se sentir en sécurité, pour éviter les soupçons et faire régner l harmonie. coquin Caractère de ce qui est érotique. Beaucoup d auteurs contemporains insèrent des passages coquins dans leurs romans qui pourtant ne relèvent pas de la littérature érotique, comme Michel Houellebecq par exemple. coup de foudre Elan subi, immédiat et irrésistible pour quelqu un. boynuzlu Sadık olmayan eșinin evlilik dıșı ilișki si olan kiși (eșanlamlısı : aldatılan) kalp Hastalıklı olmadığında așkın simgesi. șıpsevdi Enginar kelimesinden türeyen bir deyim. Sebzeler yönünden bakıldığında enginarın yüreği yumușak olur, bu yüzden insanlar için kalbini çok kolaylıkla ve çok sık veren birine gönderme yapar! iletișim Fikir paylașımı ve çatıșmaların çözü - mü için temel yol. anlayıș Ötekinin düșüncesini kolayca kabul- lenmeyi sağlar ; bir hoșgörü yoludur. baștan çıkarıcı iltifatlarda bulunmak Tatlı ve kibar sözlerle birini baștan çıkarmaya çalıșmak. erkek/kız arkadaș Temelde, okul ya da iș hayatındaki yakın arkadaș. Sevgili anlamında da kullanılır. güven Kendini güvende hissetme, kușkulardan uzaklașma ve ahenk kurma için gerekli olan. muzır Erotik nitelikli. Michel Houellebecq gibi pek çok çağdaș yazar, erotik edebiyata girmeden, romanlarına muzır parçalar katıyorlar. yıldırım așkı Birisine karșı duyulan âni, engellen - mez sevgisel atılım. 10 11

couple Union de deux personnes (de même sexe ou non) dont le statut et la durée peuvent être variables. cour Faire la cour à quelqu un : expression un tantinet surannée qui désigne l ensemble des attentions qu on a pour plaire, pour gagner le coeur de l autre. courtoisie Politesse exquise qui fait référence à la séduction amoureuse où l homme doit être au service de sa dame et de ses désirs. Dommage que ce type de cour remonte au Moyen-Age! Cupidon Fils de Mars et de Vénus, il guette avec son arc les amoureux potentiels qu il touche au cœur avec sa flèche ardente. cristallisation Concept inventé par Stendhal pour décrire le phénomène d idéalisation à l œuvre au début d une relation amoureuse. çift İki kișinin (aynı veya karșı cinsten) süresi ve yasal niteliği değișebilen, beraberliği. kur Birine kur yapmak : ötekinin hoșuna gitmek, onun kalbini kazanmak için yapılan tüm dikkat çekici davranıșları anlatan, bir parça eskimiș, deyim. kur yapma Erkeğin hanımına ve de arzularına hizmet etmesi durumunda baștan çıkarmaya yönelik kibarlık. Ne yazık ki bu tür kur yapma Ortaçağ da kalmıștır! Eros Mars ve Venüs ün oğlu, ateșli yayıyla muhtemel açıkları gözetler ve okunu kalplerine saplar.. kristalleșme Bir gönül ilișkisinin bașlangıcında gerçekleșen karșıdaki kișiyi mükemmel olarak görme halini tasvir amacıyla Stendhal tarafından icat edilen deyim. D déception Quand le résultat escompté n est pas au rendez-vous. déclaration Du billet doux à l encart publicitaire dans un journal, la déclaration d amour est un énoncé performatif, c est-à-dire tout le contraire de l énoncé constatif. Bref, c est un acte düș kırıklığı Umulan sonuç gerçekleșmediğinde. démon de midi azgın teke Irrésistible tentation qui saisirait les 40 yaș üstü erkekleri ele geçiren hommes de plus de 40 ans d aller voir bașka kadınlarla görüșmeye karșı ailleurs. A ne pas confondre avec le konulamaz dürtü. 80 li yılların tube des années 80 : Les démons klibi : Les démons de minuit ile de minuit. karıștırılmamalıdır. démonstrations Marques extérieures d intérêt, d amour ou d amitié. Mots d amour ou gestes marquant l attention. désamour Quand l amour quitte le navire. désir Force positive et motrice qui nous pousse vers ce que l on n a pas et dont on espère une satisfaction. deuil d une relation Lorsqu une relation se termine, capacité à tourner la page sans tomber dans le syndrôme du rétroviseur. Dom Juan Différent du Casanova pour qui toute femme est une proie potentielle, Dom Juan prend son plaisir dans la conquête. double vie Mener de front deux histoires au prix de dissimulations et de mensonges. ilan-ı așk Așk mektubundan gazetede yayımlanan reklam duyurusuna kadar așk ilânı edimsel söylemdir, saptamacı söylemin tam tersidir. Kısaca bir söz edimidir ve hiç de fena değildir. göstergeler İlgiyi, sevgiyi ya da dostluğu belirten dıșsal ișaretler. İlgiyi belirten așk sözcükleri ve hareketleri. așksızlık / așksız kalıș Așk gemiyi terk ettiğinde. arzu Bizi sahip olmadığımız, elde edildiğinde tatmin olmamızı sağlayacağını düșündüğümüz șeye doğru yönelten olumlu ve itici güç. bir ilișkinin yası Bir ilișki bittiğinde, geriye bakmadan sayfayı çevirme gücü. Don Juan Her kadının kendisi için potansiyel bir av olduğuna inanan Casanova dan farklı olarak Don Juan kadınları fethetmekten hoșlanır. çifte yașam Gerçeği gizleme ve yalanlar pahasına iki öyküyü birlikte yürütmek. 12 13

doute Incertitude qui fait naître le soupçon et la méfiance quant à la sincérité du partenaire. drague Technique pour aborder une personne et tenter de nouer une relation. Longtemps réservée aux hommes mais de nos jours ouvertement maîtrisée par les femmes. duper Abuser de la bonne foi d une personne. E écoute Etre à l écoute de l autre, c est être attentif à ses aspirations, à ses désirs. effeuiller En France, effeuiller la marguerite consiste à énumérer l éventail des sentiments : il m aime : un peu, beaucoup, passionnément, à la folie, pas du tout. En Turquie, c est plus binaire : il m aime, il ne m aime pas. égoïste Certains Ego (moi en grec) sont surdimensionnés car uniquement centrés sur eux-mêmes. Incompatible avec l amour. kușku Eșin samimiyetine karșı șüphe ve güvensizlik duyguları yaratan tereddüt. tavlama Uzun süre erkeklerin tekelinde kalmıș ancak günümüzde kadınların da sakınmadan kullandıkları, karșıdaki kișiye yanașma ve ilișki kurma tekniği. kandırmak Bir kișinin iyi niyetini istismar etmek. dinleme Birini dinlemek, o kișinin eğilimlerine ve isteklerine karșı duyarlı olmak. papatya falı Fransa da, papatya yapraklarını koparmak, duygu yelpazesini sıralamaktır : seviyor : az, çok, tutkuyla, çılgınca, hiç sevmiyor. Türkiye de ikili kullanım vardır: seviyor, sevmiyor. egoist Kimi Ego lar (Yunanca : ben) yalnızca kendilerine odaklı olduklarından șișer. émotion Sensations agréables ou désa - gréables qui se manifestent lors d un changement extérieur ou intérieur brusque. énamouré Qui est épris d amour. engagement amoureux Degré d implication dans une histoire, quelles qu en soient les conséquences. élu(e) de son coeur Personne que le coeur a choisie comme âme sœur. embrasser D abord serrer dans ses bras puis donner des baisers. On peut aussi sauter la première étape. émouvoir Faire naître de l'émotion, du trouble. Avoir de la tendresse, c'est pervevoir le côté émouvant de l'autre. ennui Il peut naître de l uniformité, de la routine, du quotidien. S en méfier. épouser Prendre pour époux/épouse, se marier. L expression épouser le sac veut dire épouser une femme très riche. (s ) éprendre Tomber amoureux, être saisi, entraîné par un sentiment passionné. érotisme Climat favorable au plaisir et au désir. En grec, le mot eros renvoie à la passion appliquée à l amour et au désir sensuel. heyecan Âni bir iç ya da dıș değișim sonu cunda doğan hoș ya da hoș olmayan hisler. sevdalı Așka ihtirasla bağlı olan. așk bağlantısı Sonuçları ne olursa olsun bir maceraya katılım derecesi. kalbinin seçtiği kiși Kalbin ruh ikizi olarak seçtiği kiși. sarılıp öpüșmek Önce kolları arasına almak, sonra da öpmek. Birinci așama atlanabilir de. heyecanlandırmak Heyecan uyandırmak, aklını karıștırmak. Duygusallașmak karșıdakinin heyecan veren yanını algılamaktır. sıkılma Tekdüzelikten, alıșkanlıklardan, günlük rutinden doğabilir. Kaçınılmalıdır. evlenmek Eș olarak almak, evlenmek. Turnayı - gözünden vurmak deyimi çok zengin bir kișiyle evlenmek demektir. tutulmak Âșık olmak, șiddetli bir tutkuya ka pılmak. erotizm Zevke ve arzuya uygun ortam. Yunancada eros sözcüğü tutkusal așka ve bedensel zevke gönderme yapar. 14 15

état amoureux âșık olma durumu filer le parfait amour dört bașı mamur așk Disposition particulière de l esprit qui entraîne une sensation d euphorie et une sensibilité à fleur de peau. Très agréable. Zihnin mutluluktan uçma ve așırı duyarlılık duygusuna yol açan özel bir hali. Çok hoștur. Etre heureux en amour, tout simplement. flamme Așkta, sadece ve sadece, mutlu olmak. alev éternel(le) insatisfait(e) Célibataire difficile à contenter. étreindre ebedi tatminsiz Memnun edilmesi zor bekâr. sarılmak Passion, amour que l on voue à quelqu un. Déclarer sa flamme, c est exprimer son amour à l élu(e) du Tutku, bir insana duyulan așk. Kalbinin alev aldığını açıklamak, kalbin seçtiği kișiye așkını dile getirmektir. Ona Așk Sözlüğü armağan edin! Embrasser, enlacer, avoir une union charnelle. ex Celui ou celle qui appartient à une histoire antérieure, pas forcément un cadeau. Öpmek, sımsıkı kucaklamak, tensel bir birlik içinde olmak. ex Önceki bir öyküye ait, güzel anılmayabilen, erkek ya da kadın. fleur bleue Désigne d incurables sentimentaux. Dans le langage des fleurs, le bleu pâle exprime une tendresse inavouée, discrète et idéale. flirt narin çiçek İflah olmaz duygusal insanlar anlamına gelir. Çiçeklerin dilinde, soluk mavi, dıșa vurulmayan ve ülküsel bir sevecenliği ifade eder. flört F C est une relation amoureuse plus ou moins chaste, un contrat à durée déterminée. Az çok iffetli așk ilișkisidir, belirli süreli bir sözleșmedir. être fou ou folle de quelqu un birisi için deli olmak fantasme Rêve façonné par l imagination dans lequel on projette des désirs souvent inavoués. fasciner Chercher à éblouir, à hypnotiser. féminité Surtout présente chez la femme, introuvable chez certains hommes. düș kurma İçerisinde genellikle itiraf edilmemiș arzuların yansıtıldığı hayal gücü ile șekillendirilmiș düș. büyülemek Göz kamaștırmaya, hipnotize etmeye çalıșmak. kadınsılık Özellikle kadınlarda mevcuttur, kimi erkekte bulunmaz. Eprouver un amour démesuré pour une personne. frustration Ne pas être invité lors de la St Valentin, par exemple. fusion Union intime et totale de deux êtres qui n en font plus qu un au risque d y perdre leur identité. Bir kișiye așırı ölçüde așk beslemek. yoksun kalma Örneğin Sevgililer Günü nde davet almamak. kaynașma Kendi kimliklerini kaybetme tehlikesi pahasına artık tek kiși olmuș iki insanın özel ve bütün olarak birleșmesi. fiançailles nișan Engagement solennel et officiel d un futur mariage symbolisé par l offre d une bague. Bir yüzüğün sunulması ile simgeleștirilmiș müstakbel bir evliliğin görkemli ve resmî vaadi. fidélité sadakat Relation solide au sein du couple qui résiste à toute tentation. Her türlü yasak arzuya karșı direnen çift arasındaki sağlam ilișki. 16 17

G H gaffeur pot kırıcı haïr nefret etmek Individu qui collectionne les maladresses et s éloigne de facto de son objectif. galanterie Art de la courtoisie que les femmes attendent des hommes. Beceriksizlikleri koleksiyon yapan ve fiili olarak hedefinden uzaklașan birey. kibarlık Kadınların erkeklerden beklediği nezaket sanatı. C est brûler ce qu on a adoré. harmonie Accord des pensées, des sentiments, des projets qui produit un climat agréable entre deux êtres. Taparcasına sevmiș olduğumuz șeyi yakmaktır. ahenk İki insan arasında hoș bir ortam üreten duygu, düșünce, izdüșüm bütünlüğü. gigolo jigolo harem harem dairesi Amant de coeur d une femme plus âgée qui l entretient. glamour Geçimi yașlı bir kadının tarafından sağlanan erkek sevgili. cazibe Appartement réservé aux femmes. L expression être entouré d un harem désigne un homme entouré d un groupe de femmes. Kadınlar için tahsis edilmiș daire. Bir hareminin olması deyimi bir grup kadın tarafından kușatılan erkek için söylenir. A la fois sexy et romantique. Hem seksi hem romantik. hétérosexuel heteroseksüel gueule Façon très féminine de montrer son humeur. surat Ruh halini göstermenin çok kadınsı yolu. Attiré par une personne de sexe opposé ; aujourd hui d autres formes de sexualité sont admises. Karșı cinsten birine ilgi duyma ; günümüzde cinselliğin diğer șekilleri kabul edilmekte. (faire) la gueule Manière aussi très masculine de montrer sa désapprobation. surat (asmak) Bir șeyi onaylamadığını göstermenin çok erkeksi bir biçimi. homosexuel Attiré par une personne du même sexe. eșcinsel Hemcinsine ilgi duyma. I idéal kusursuz model C est une construction de l esprit, une utopie. L idéal masculin et l idéal féminin évoluent au fil des siècles et sont encore en transformation. Bir zihniyetin inșaası, bir ütopyadır. Eril ve dișil kusursuz model asırlar boyunca gelișir ve her daim aynı kalmaz. idylle idil Aventure amoureuse fraîche et naïve. Taze ve saf așk macerası. 18 19 18 19

illusion yanılsama intrigue amoureuse așk entrikası On caresse une illusion quand on se fait une image fausse de la réalité. En amour, cela arrive souvent. immature Qui manque de maturité. Adjectif souvent attibué aux hommes, à tort sans doute. Gerçeğin ne olduğu ile ilgili yanlıș bir izlenim edindiğimizde, hayalî bir görüntüye dokunuruz. Așkta, bu sıkça olur. olgunlașmamıș Olgunluktan yoksun olan. Çoğu kez, șüphesiz haksız yere, erkeklere maledilen sıfat. Trame d une œuvre ou d un film qui met en scène une histoire d amour. introspection Observation de ses propres états de conscience. Acte parfois nécessaire même s il est douloureux. Bir yapıtın veya bir filmin, bir așk hikayesini anlatan kesidi. içe bakıș Bizati kendi bilinç hallerinin gözlemi. Sancılı da olsa, bazen gerekli bir eylem. indépendance La femme moderne qui gagne sa vie gagne également son indépendance. Cela modifie fondamentalement les relations contractuelles dans le couple. bağımsızlık Geçimini sağlayan çağdaș kadın keza bağımsızlığını da kazanır. Bu, çift arasındaki sözleșmeli ilișkileri temelinden dönüștürür. J jardin secret gizli bahçe inégalités Les inégalités entre hommes et femmes persistent encore de nos jours, notamment en terme d emploi et de salaire. initiative D après l opinion commune, c est l homme qui prend l initiative de la conquête. Mais ce n est qu une opinion. eșitsizlikler Kadınlar ve erkekler arasındaki eșitsizlikler özellikle de istihdam ve ücret bakımından, günümüzde hala sürmektedir. ön ayak olma Ortak bir görüșe göre, baștan çıkarmaya ön ayak olan erkektir. Lakin bu sadece bir görüștür. C est ne pas dire tout haut ce qui importe tout bas. jalousie La jalousie amoureuse est une émotion empreinte d agressivité en réaction à la peur de perdre l être aimé au profit d un rival. jouissance Moment d extase et de plaisir dans l amour. Usulca neyin önemli olduğunu yüksek sesle söylememektir. kıskançlık Așk kıskançlığı sevilen kișiyi rakibe karșı kaybetme korkusuna tepki olarak saldırganlık izi tașıyan bir histir. büyük haz Așkta kendinden geçme ve zevk anı. instinct Pulsion innée, puissante, indépendante de la volonté. Certains instincts sont dits primitifs. intime On parle de relations intimes quand elles sont privées et habituellement cachées aux autres. içgüdü İradenin doğuștan, güçlü, bağımsız dürtüsü. Bazı dürtülere ilkel denir. mahrem Mahrem ilișkilerden, ilișkiler özel ve alıșılmıș bir biçimde bașkalarından gizli olduğunda bahsederiz. je t aime Déclaration d amour qui existe dans toutes les langues, à mémoriser si on est un grand voyageur. Je t aime et je te le dis, pourquoi pas la première fois ce 14 février 2016... seni seviyorum Bütün dillerde var olan așk ilanı, eğer büyük bir gezgin isek akılda tutmalı. Seni seviyorum ve bunu sana ilk kez 14 Șubat 2016 da söylüyorum intermittences du cœur kalbin gelgitleri Désigne, en référence à Marcel Proust, les regrets et souffrances liés à la perte des êtres aimés de par les effets impromptus de la mémoire. Marcel Proust un deyimiyle, belleğin ani etkileri nedeniyle sevilen kișinin kaybından doğan pișmanlık ve acıları ifade eder. 20 21

K kif Etre en kif sur quelqu un, c est avoir quelqu un pour cible. Mot employé par les adolescents et les jeunes adultes. kiffer Aimer, apprécier. Pour toute déclaration du type je te kiffe grave, il faut impérativement tenir compte de l âge de l interlocuteur/trice car il s agit d un lexique réservé aux très jeunes! L langueur Attitude qui évoque la volupté amoureuse. Se traduit souvent par le regard. larmes Occasionnées par un chagrin, par une vive émotion mais aussi par la joie. légèreté Impression de sérénité, d équilibre et de gaîté propre au sentiment amoureux. La légèreté et elle seule a le poids suffisant pour contrer la balance parfois lourde de l existence. liaison Certaines liaisons sont dangeureuses - comme le prétend le roman de Cho derlos de Laclos mais d autres sont inoffensives voire durables. lien Sorte de compagnonnage permettant de réaliser une œuvre commune. A ne pas confondre avec le désir. keyif Birine vurulmak. Gençler ve genç yetișkinler tarafından kullanılan kelime. birini/bir șeyi sevmek Sevmek, beğenmek. Sana acayip tutuldum türünden itiraflar, söylediğimiz kișinin yașını göz önüne almak gerekir, çünkü gençlere özgü bir sözdür. kendinden geçmișlik Șehveti çağrıștıran tavır. Çoğu kez bir bakıș ile açığa vurulur. gözyașları Kederden, yoğun çoșkudan aynı zamanda sevinçten kaynaklanır. hafiflik Așk duygusuna özgü yürek ferahlığı, denge ve sevinç hâli. Sadece hafiflik varolușun yükünü dengeleyecek yeterli ağırlığa sahiptir. ilișki Choderlos de Laclos un romanında id dia edildiği gibi bazı ilișkiler tehlikelidir fakat diğerleri zararsız hatta kalıcıdır. bağ Ortak bir șey yapmayı sağlayan birliktelik. Arzuyla karıștırmamak gerekir. lit Objet qui n est pas exclusivement le symbole du sommeil. lune de miel Mois qui suit le mariage. Période qui est censée être la plus heureuse d un couple. lune de fiel Possible métamorphose de la lune de miel en l absence de vigilance conjugale. Etat de dégradation amoureuse très bien décrit dans le roman de Pascal Brückner du même nom. macho Mâle latin à l origine. Individu qui pense que l homme domine en tous points la femme et que cela lui confère des privilèges. Le pire, c est que certaines femmes apprécient ce comportement. maîtresse Femme qui a une aventure avec un homme marié. mamour(s) Faire des mamours, c est manifester sa tendresse par des câlins, des gestes tendres. mariage Union reconnue socialement et qui peut être complétée par une union religieuse. Prévue pour être indissoluble. Ouverte en France comme dans d autres pays aux couples du même sexe. yatak Sadece uykunun simgesi olmayan nesne. balayı Düğünden sonraki ay. Bir çiftin en mutlu olması gerektiği kabul edilen dönem. hınç ayları Eșler arasında ölçü kaçtığında balayının olası metamorfozu. Pascal Brückner in aynı isimdeki romanında çok güzel bir șekilde tarif edilen așkın bozulması durumu. maço Latin kökenli erkek. Kadını her bakımdan erkeklerin komuta ettiğini ve bunun ona imtiyazlar sağladığını düșünen birey. İșin kötüsü, bazı kadınlar bu davranıșı takdir ederler. metres Evli bir adamla ilișkisi olan kadın. cilve(ler) Cilveler, okșamalar ve yumușak davranıșlar ile șefkâtini göstermektir. evlilik Bir dini birlik ile de tamamlanabilen toplum tarafından kabul edilen birlik. Bozulmaz olduğu düșünülerek yapılır. Bașka ülkelerde de olduğu gibi Fransa da da eșcinsel çiftlere açıktır. 22 23 M

masochiste Personne qui trouve sa satisfaction dans la souffrance. mégère Stéréotype de la femme méchante qui envenime toutes les situations. Ce comportement s explique en général par une accumulation de frustrations. ménage Constituer un ménage, c est vivre à deux. D après le sociologue Jean-Claude Kaufmann, l achat du lave-linge marquerait une étape fondamentale dans la constitution du couple moderne. métrosexuel Homme citadin qui prend soin de son apparence. Effet de mode pour les magazines féminins. meuf Désigne la femme, la fille en verlan. mignon/ne Délicat, joli, qui inspire la tendresse. Șirin (qui est aussi un prénom) ; à ne pas confondre avec minyon, faux ami qui veut dire petite. misogynie Mépris affiché des femmes, de leurs compétences et de leurs performances. La misogynie se combine parfois avec le machisme. mazoșist Tatminini acı çekmede bulan kiși. șirret Tüm durumları zehir eden basmakalıp kötü kadın modeli. Bu davranıș genellikle hayal kırıklıklarının birikimi ile izah edilir. yuva Bir yuva kurmak demek iki kiși olarak yașamak demektir. Sosyolog Jean- Claude Kaufmann a göre, çamașır makinasının satın alınması çağdaș çiftin kurulmasında temel bir adım olușturur. metroseksüel Görünümüne özen gösteren kentli erkek. Kadın dergileri için moda olgusu. hatun Argoda kadını belirtir. șirin Narin, hoș, sevgi ilham veren. Fransızca șirin anlamına gelen mignon, her ne kadar aynı șekilde telaffuz edilse de Türkçe deki minyon ile karıștırılmamalı. kadınsevmezlik Kadını, kadınların yetenekleri ve de bașarılarını açık bir șekilde hor görme. Bazen, kadın düșmanlığı, maçoluk ile birleșir. N naïveté Simplicité et candeur d une personne qui exprime naturellement ses sentiments. Baudelaire a bien «c est la naïveté qui sauve, c est la nana Terme familier désignant une jeune femme. Nana d Emile Zola raconte la déchéance d une courtisane. narcissique Amoureux de sa propre image comme le beau Narcisse. Peu compatible avec l amour d autrui. noce(s) Réjouissances qui accompagnent le mariage. Faire la noce, c est faire la fête. nuage Synecdoque de l amour dans L Ecume des jours de Boris Vian. Un nuage rose qui sent le sucre à la cannelle enveloppe Colin et Chloé qui tombent amoureux. nuptial/e Qui concerne le mariage. La marche nuptiale de Mendelssohn est une musique à laquelle on reconnaît un mariage dès les premières notes, en Occident. nana Fransız halk dilinde genç bir kadını belirtir. Emile Zola nın Nana romanı kibar bir fahișenin düșüșünü anlatmaktadır. narsist Güzel Narcissus gibi kendi görüntüsünün așığı. Bașkasına duyulan sevgi ile az uyumlu. düğün Evliliğe eșlik eden eğlence. Nikâh șöleni yapmak, eğlenmektir. bulut Boris Vian ın Günlerin Köpüğü nde așkın kinayesi. Tarçınlı șeker kokan bir pembe bulut, așık olan Colin ve Chloé yi sarıp sarmalar. düğün töreniyle ilgili Evlilik ile ilgili. Mendelssohn un düğün marșı, Batı da bir düğünü birinci notalarından tanıdığımız bir müziktir. nymphette çok genç seksi kız Très jeune fille sexy qui joue l innocente à l image de Lolita, l héroïne de Nabokov. kılıbık Duygularını doğallıkla dile getiren bir insanın yalın ve candan hâli. Baudelaire așka özgü șu çelișkiyi güzel anlatmıștır: "Saflıktır kurtaran, saflıktır mutlu eden". Nabokov un kahramanı Lolita görüntüsünde masumu oynayan çok genç seksi kız. 24 25

O obsession Idée fixe à laquelle on ne peut échapper. obstacle(s) L amour dit-on se nourrit d obstacles, mais s il n y en a pas, c est encore mieux! odalisque Du turc odalık, concubine du Sultan. La toile d Ingres la Grande odalisque est un exemple de l incarnation de l imagerie orientale du XIXème siècle. Œdipe L homme qui a épousé sa mère et tué son père sommeille en chaque petit garçon, d après Freud. Donne lieu plus tard à des répliques fâcheuses du type : Je ne suis pas ta mère!. P P.A.C.S. Pacte Civil de Solidarité créé en France en 1999 pour unir deux êtres, quel que soit leur sexe. palpitations Dans la vie amoureuse, cela désigne les battements de cœur déclenchés par l émotion. Qu on se rassure, c est est à l oeuvre, une amphétamine naturelle qui se manifeste en présence de votre chéri(e), pas de quoi tomber malade, bien au papillonner saplantı Kurtulamadığımız sabit fikir. engel(ler) Așkın engellerden beslendiği söylenilir ama engel yoksa, daha da iyi! cariye Türkçe odalık (kelimesinden gelir), Padișah ın nikahsız eși. Ingres in Büyük Odalık yağlıboya tablosu 19. yüzyılın Doğu ya bakıșına bir örnektir. Odipus Freud a göre, her erkek çocuğun içinde annesiyle evlenmiș, baba katili imgesi yatmaktadır. Daha sonraları bu Ben senin annen değilim! türünden sinir edici karșı yanıtlara yol açar. P.A.C.S. Cinsiyetine bakılmaksızın iki kișiyi birleștirmek için 1999 yılında Fransa da kurulmuș Medenî Dayanıșma Anlașması. yürek çarpması Așk sırasında heyecanla ortaya çıkan kalp vurușlarını anlatır. Merak etmeyin, sevgilinizin yanındayken salgılanan doğal bir amfetamin olan feniletilamin iș bașındadır sadece, hastalık değil tam tersi bir durumdur! daldan dala konmak Il est l essence même de la séduction, même si le parfum d amour n existe pas. Par contre, on peut tomber amoureux d une senteur parité Désigne l égalité de représentation entre hommes et femmes dans l ensemble de la société. partager Principal intérêt de la vie amoureuse. Seul l être aimé ne se partage pas. tam eșitlik Toplumun genelinde kadın ve erkek arasında temsil eșitliğini belirtir. Fait de passer d une conquête à une Çiçekten çiçeğe konan bir kelebek autre, comme un papillon qui va de gibi, bir fetihten diğerine koșma fleur en fleur. durumu. jamais. olunmaz. 26 27 parfum pas Faire le premier pas, c est prendre l initiative pour aboutir au pas de deux. passion Etymologiquement, on la subit, elle est incontrôlable, limitée dans le temps, violente et souvent fatale. plaire Faire naître l intérêt, le désir pour exister au regard de l autre. platonique Du nom du philosophe grec Platon. Dans la langue courante, se dit d un amour non abouti sur le plan physique. play-boy Beau, jeune, élégant et masculin, il incarne le séducteur contemporain qui a le sens des apparences. porte-jarretelle Pièce de lingerie qui est aussi un accessoire de séduction. Peu usité en dehors des situations amoureuses. possessif La possession peut se traduire par un pronom : mon amour, mon chéri, mon cœur. Mais autrui ne se possède koku İki kiși arasındaki çekimin özünde yer alır, așkın kokusu olmasa da. Öte yandan, bir kokuya da așık olunabilir. paylașmak Așk hayatının bașlıca meselesi. Yalnızca sevilen kiși paylașılmaz. adım İlk adımı atmak, ortak adımı atmak için inisyatif almaktır. ihtiras Sözcük kökenine baktığımızda, ona maruz kalırız, ihtiras, kontrol edilemeyen, zamanda sınırlı, șiddetli ve çoğu kez yıkıcı olandır. hoșuna gitmek Diğerinin nazarında var olmak için ilgi ve arzuyu ortaya çıkarmak. platonik Yunan filozof Platon un isminden gelir. Günlük dilde fiziksel olarak sonuçlanmayan bir așkı ifade etmek için kullanılır. playboy Yakıșıklı, genç, șık ve maskülen, görünüșten anlayan çağdaș kadın avcısını temsil eder. jartiyer Aynı zamanda da baștan çıkarıcı bir aksesuar olan kadın iç çamașırı. Romantik durumlar dıșında nadiren kullanılır. sahiplenici Sahiplenme, bir zamir ile ifade edilebilir : așkım, sevgilim, canım. Lakin bașkasına hiç bir zaman sahip

prince charmant Homme féérique et intemporel toujours attendu par ces dames. De préférence beau, riche, intelligent. princesse Une fonction, voire un état dont rêvent beaucoup de petites et grandes filles. Certaines princesses leur nom dans la littérature française. promesse Il faut tenir les promesses et même celles que l on n a pas faites. L amour lui-même, quand il est véritable, est toujours une promesse. preuve Les sentiments ne sont pas obligatoirement des preuves, il faut des actes. R ravissement Etat de bonheur, de plaisir extrême qui fait référence au roman de Marguerite Duras Le ravissement de Lol.V.Stein où le personnage de Lola Valérie Stein témoigne avec force de son trouble sentimental. réconciliation Après une dispute, c est le moment où la paix revient : tout le monde s embrasse. réfléchir C est essayer de contrôler ce qui est incontrôlable, en amour du moins. relation Lien plus ou moins durable qui s établit entre deux personnes : relation d amitié, relation amoureuse, relation fusionnelle. beyaz atlı prens Her zaman bazı kadınlar tarafından beklenilen ezelî ve büyülü adam. Tercihen, yakıșıklı, varlıklı, akıllı. prenses Birçok küçük ve büyük kızın hayalini kurduğu bir ișlev hatta durum. "Princesse de Clèves" gibi bazı erdemli prensesler Fransız edebiyatına damga vurmușlardır. verilen söz Verilen sözlerin hatta verilmeyenlerin de tutulması gerekir. Gerçek olduğun da, așkın kendisi, her daim verilen bir sözdür. kanıt Duygular, kaçınılmaz bir biçimde kanıt değillerdir, icraatlar gerekir. kendinden geçiș Lol.V.Stein adlı kișinin duygusal bulanıklığına güçlü bir șekilde tanıklık ettiği, Marguerite Duras ın Lol. V. Stein ın Kendinden Geçiși adlı romanına göndermede bulunan așırı haz, mutluluk hali. barıșma Bir tartıșma sonrasında, barıșın geldiği an : herkes kucaklașır. düșünmek En azından așkta, denetlenemeyeni, denetlemeye çalıșmaktır. ilișki İki kiși arasında kurulan az ya da çok kalıcı bağ : dostluk ilișkisi, așk ilișkisi, simbiyotik ilișki. rencontre Moment impromptu qui permet d aller plus loin. C est le début d une histoire, dans la vie comme dans les films. Parfois sur le net, par simple correspondance. rendez-vous Rencontre convenue entre deux personnes. Ne s obtient que si on se déplace, ne peut être virtuel. Le but du premier rendez-vous amoureux est de briser la glace en gardant son sang-froid. respect Fait d accepter la différence de l autre. karșılașma Daha ileriye gitmeye imkan veren doğaçlama anı. Bu, filmlerde olduğu gibi hayatta da bir hikayenin bașlangıcıdır. Bazen internette, sadece yazıșma yoluyla. randevu İki kișinin anlașarak bulușması. Sadece harekete geçilirse amacına ulașır, sanal olamaz. İlk așk bulușmasının amacı soğukkanlılığını koruyarak camı kırmaktır. saygı Diğerinin farklılığını kabul etme durumu. ressentir hissetmek Avoir la capacité d éprouver des Duygu hissetme yeteneğine sahip sentiments, faire preuve de sensibilité. olmak, hassasiyet gösterebilmek. rival(e) Celui ou celle dont, en amour, on ne supporte pas la concurrence dans le cœur de l être aimé. rides Signes du temps et de l âge. Elles peuvent se tirer, se combler, ou simplement raconter une histoire. rituel(s) Habitudes dont se nourrit la relation amoureuse et qui reposent sur la répétition. romantique Etre excessivement sentimental. Perdre du temps chez les fleuristes, par exemple, ou s attarder dans les lieux romantiques listés par le Petit Journal. rakip / rakibe Așkta, sevgilinin kalbinde rekabetine katlanamadığımız kiși. kırıșıklıklar Zaman ve yașın belirtileri. Gerilebilirler, boșlukları doldurulabilir, ya da sadece bir hikaye anlatabilirler. ritüel Așk ilișkisinin beslendiği ve tekrara dayalı alıșkanlıklar. romantik Așırı duygusal kiși. Örneğin çiçekçilerde zaman kaybetmek veya Le Petit Journal tarafından belirlenen romantik mekanlarda oyalanmak. 28 29

roucouler Zoologiquement parlant, c est le son qu émettent les pigeons. Chez les humains, cela signifie courtiser, cıvıldamak Hayvanbilimde kușların çıkardığı sese denir. İnsanlarda kuș yerine konmak istenmese de kur yapmak anlamına gelir. soupir Encore mieux au pluriel et sous le pont du même nom, à Venise. serment iç çekiș Çoğul olduğunda çok hoș, ve Venedik te, aynı ismi tașıyan köprünün altında ise daha da hoș. yemin rupture Moment où la relation se termine. Sanctionne la fin de l innocence d après Orhan Pamuk. C est aussi l heure du bilan. S kopma İlișkinin bittiği an. Orhan Pamuk a göre masumiyet in sonu. Aynı zamanda bilanço zamanı. Il s agit d une promesse durable bien que Serments d amour n entrent pas dans l oreille des Dieux comme le souligne le poète grec Callimaque. sexualité Accomplit l amour par le corps. Condition nécessaire mais non suffisante de l amour. sincérité Her ne kadar da Yunan șair Callimacus un vurguladığı gibi Așk Yeminleri Tanrıçaların kulağına girmeseler de, bu verilen kalıcı bir sözdür. cinsellik Așkı vücut ile tamamlar. Așkın gerekli ama yeterli olmayan șartı. samimiyet Saint-Valentin Les origines de la Saint Valentin remontent à la fin du Moyen Age. Tradition anglo-saxonne, le valentinage consistait à s offir de petits cadeaux et à échanger des billets doux. Sevgililer Günü Sevgililer Günü nün kökeni Ortaçağın sonlarına kadar gider. Anglo-sakson geleneği olup, valentinleșme (sevgili seçme) küçük hediyeler vermeye ve așk mektupları değiș tokuș etmeye dayanmaktaydı. N est pas sincère qui veut. Franchise, loyauté, transparence sont les fondements du couple. solitude Voulue, elle peut être bénéfique mais subie, elle est lourde à porter. Dans le couple, elle est aussi nécessaire que dangeureuse. Her isteyen samimi değildir. Açık yüreklilik, doğruluk, șeffaflık çift olmanın ana unsurlarıdır. yalnızlık Arzu edilmișse, yararlı olabilir, fakat maruz kalınılmıșsa, tașınması ağırdır. Çiftler için, gerekli olduğu kadar tehlikelidir de. séducteur/trice Pour un homme : charmeur, Dom Juan, Casanova, bourreau des coeurs. Pour une femme : sirène, vamp, femme fatale. sentiment baștan çıkarıcı Bir erkek için : çekici, Don Juan, Kazanova, çapkın. Bir kadın için : denizkızı, vamp, famfatal. duygu statut Nouveau mode de communication amoureux sur Facebook. Le statut consiste à faire état de son cœur selon la typologie suivante: en couple, marié, célibataire, en partenariat domestique, c est compliqué. ilișki durumu Facebook ta așk durumu hakkında bilgilendirme biçimi. İlișkisi var, evli, durumu karıșık gibi duygusal hayat hakkında bilgi vermek. Etat affectif constant et durable. Devamlı ve kalıcı duygusal durum. stratégie amoureuse așk stratejisi sensualité C est quand les sens et la vie se rencontrent pour créer un climat propice à l amour. kösnüllük Duyular ve yașam elverișli bir iklim olușturmak için buluștuklarında. Quand la séduction s apparente à une conquête militaire. sympathie Inclination, penchant, elle résulte d une concordance des affinités. Baștan çıkarıcılık, bir askeri fethe benzediğinde. sempati Eğilim, meyil; benzerliklerin uyumunun sonucudur. 30 31

T tendresse Sentiment doux et délicat souvent démontré par des gestes affectueux. tête-à-tête Se retrouver à deux mais seuls pour partager des moments agréables. Tout commence en général par la conversation. toucher Verbe polysémique : on peut toucher le cœur mais aussi la chair. Dans les deux cas, cela fonctionne par capillarité. toujours Amour ne rime pas avec toujours, c est ce que dit un adage populaire. transports Manifestations d une émotion très vive, montrant la fougue du sentiment amoureux. șefkat Çoğu kez sevgi dolu hareketler ile gösterilen yumușak ve narin duygu. baș bașa Keyifli anları paylașmak için sadece iki kiși, yalnız kalmak. Her șey genelikle sohbet ile bașlar. dokunmak Çok anlamlı fiil : kalbe dokunabiliriz ama aynı zamanda bedene de dokunabiliriz. Her iki durumda da, tensellik söz konusudur. daima Bilinen bir atasözü Așk her daim ile kafiyeli değildir der. sarsıcı heyecanlar Așk duygusunun aceleciliğini gösteren, çok canlı bir coșkunun tezahürü. Vénus à commencer mais très difficile à arrêter. La guerre se laisse cependant désarmer par l amour si l on en croit la toile de Jacques-Louis David intitulée «Mars désarmé par Vénus». vertige Désigne la perte d équilibre qui serait en quelque sorte le symptôme de l amour. Vertige de l amour est une chanson interprétée par Alain Bashung. victime Personne qui souffre d injustice, de maltraitance, de violence physique ou morale. En amour, être victime c est être délaissé. virginité Dans certaines sociétés, le fait de ne pas avoir eu de relations sexuelles est une nécéssité pour pouvoir se marier et garantir la pureté du sang. Surtout associée aux femmes. Venus / Așk Tanrıçası Așk savaș gibidir: bașlanması kolaydır ancak durdurmak güçtür. Öte yandan Jacques-Louis David'in "Mars'ı Yenen Venüs" tablosuna bakarsak, savaș așka karșı silahsız kalır. baș dönmesi Așık olmanın belirtisi olarak dengeyi kaybetme durumu. Alain Bashung un yorumladığı Așktan bașı dönüyor șarkısı. mağdur Haksızlığa, kötü muameleye, fiziksel ve manevi șiddete uğrayan kiși. Așkta mağdur olma, terkedilmiș olmaktır. bâkirelik Bazı toplumlarda, cinsel ilișkide bulunmamıș olmak, evlenebilmek ve kanın saflığını sağlamak için bir gerekliliktir. Temelde kadın ile ilișkilidir. tromper Rompre avec dissimulation le pacte de fidélité. On se moque du mari trompé ; on jette la pierre à la femme infidèle. aldatmak Gerçeği gizleyerek, sadakat anlașmasını bozmak. Aldatılan koca ile alay edilir ; ihanet eden kadın tașa tutulur. virilité Vis est le mot signifiant la force en latin. La virilité désigne tout ce qui relève du caractère masculin, et cette liste est très longue. erkeksilik Latince gücü ifade eden kelimedir Vis. Erkeksilik, erkeğe özgü nitelikleri andıran her șeyi kasteder, bu liste çok uzundur. V vengeance La beauté est la seule vengeance des femmes a dit le chanteur Serge Gainsbourg. intikam Șarkıcı Serge Gainsbourg Güzellik kadınların tek intikamıdır demiștir. volage Désigne une personne aux sentiments amoureux instables. Un cœur volage est un cœur qui s ouvre facilement et se referme aussitôt. volupté Plaisir raffiné que Baudelaire associe au luxe et au calme dans Les Fleurs du Mal. havai Değișken duyguları olan bir kișiyi anlatır. Havai, kolayca açılıp kolayca kapanan bir kalbe sahiptir. șehvet Beaudelaire in Kötülük Çiçekleri nde ihtișam ve sükunetle bağdaștırdığı ince haz. 32 33

34