Bu raporu desteklemek için aşağıdaki veri toplama çalışmaları yapılmıştır:



Benzer belgeler
Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI


SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

- Türkiye Denizlerinde Kirlenme Durumu

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. Hazırlayanlar

Tehlikeli Kimyasal Nedir Tehlikeli Kimyasalların Sucul Çevre Açısından Önemi ve Kontrolü Çevresel Kalite Standartları Yasal Dayanak Yürütülen

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

İZMİR KÖRFEZİNİ SOLUCANLARLA TEMİZLİYORUZ

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

BÖLÜM 7. MEVCUT ÇEVRESEL ÖZELLİKLER. BÖLÜM 7.1. Giriş. BÖLÜM 7.2. Çalışma Alanı

KOCAELİ İLİ YOL TOZLARINDA POLİKLORLU BİFENİL SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ. Demet ARSLANBAŞ* Mihriban CİVAN

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26894

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

TOPRAK KİRLİLİĞİNDE SANAYİ UYGULAMALARI VE SAHAYA ÖZGÜ RİSK ANALİZİ

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK

HAVA KALİTESİ ÖLÇÜM NOKTASI YER SEÇİM KRİTERLERİ

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

Derleyip Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Aysel ULUS

Esin Ö. ÇEVİK Prof. Dr.

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YENİ FOÇA ATIKSU ARITMA TESİSİ ATIKSU DEŞARJI DEĞERLENDİRME RAPORU

İklim ve İklim değişikliğinin belirtileri, IPCC Senaryoları ve değerlendirmeler. Bölgesel İklim Modeli ve Projeksiyonlar

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

TOPRAK VE SU KAYNAKLARINDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ VE UZAKTAN ALGILAMA UYGULAMALARI

ÖRNEK SAYILARININ BELİRLENMESİNDE SEKTÖR VE SAHALARA GÖRE FARKLI YAKLAŞIMLAR

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

İSTANBUL UN ÇEVRE SORUNLARI

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ATIKSU YÖNETİMİ

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

Kirlenmiş Saha Temizleme ve İzleme Teknik Rehberi Prof. Dr. Kahraman Ünlü O.D.T.Ü. Çevre Mühendisliği Bölümü

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

GÜLSER FİDANCI ZİRAAT MÜHENDİSİ UNIVERSITY OF STIRLING 28 ARALIK NİSAN 2013

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

Temiz Hava Planları. Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

VI Mansaptaki Baraj İnşaatları Bağlamında Aşağı Akışların İlgisi

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Dip Tarama Malzemesinin Yönetimi ve Boşaltım Alanlarında Potansiyel Etkilerin Değerlendirilmesi

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

19 KÜMÜLATİF ETKİ DEĞERLENDİRMESİ GİRİŞ KILAVUZ KAPSAM VE METODOLOJİ... 2

ÇOKLU DOĞRUSAL ANALİZ YÖNTEMİYLE UÇUCU ORGANİK BİLEŞİKLERİN ATMOSFERDEKİ KONSANTRASYONLARINA ETKİ EDEN METEOROLOJİK FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

YATAY (1) NO. MEVZUAT NO MEVZUAT ADI Aarhus Sözleşmesi Espoo Sözleşmesi

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

MARMARA DENİZİ ARAŞTIRMALARI NİSAN 1994 ÖLÇÜMLERİ İLK BULGULAR M. Levent Artüz

18 KÜMÜLATİF ETKİLER 18.1 GİRİŞ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Yrd. Doç. Dr. Güray Doğan

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı

PROJE AŞAMALARI. Kaynak Envanterinin Oluşturulması. Emisyon Yükü Hesaplamaları

:51 Depremi:

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

Grafik 16 - Yıllara Göre Çevre ve Çevresel Harcamaların GSYH deki Payları (%)

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü

Çevre Biyolojisi

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ¹ ²

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

:51 Depremi:

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE ATIKSU YÖNETİMİ

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

YÜZEYSEL SULARDA İZLENMESİ GEREKEN KALİTE ELEMENTLERİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

Hava Kirliliği Meteorolojisi Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

Transkript:

4 KÖPRÜNÜN İZMİT KÖRFEZİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 4.1 GİRİŞ Gebze Orhangazi - İzmir Otoyolu Projesi nin denizdeki bölümü kuzeyde Dilovası ile güneyde Hersek Burnu (KM 4+174 ila KM 7+236) arasında İzmit Körfezi ni geçen bir asma köprüden oluşmaktadır. İzmit Körfez Köprüsü nün yapımı Proje nin en önemli kısımlarından biri olup, inşaat ve işletme aşamalarında kıyı ve deniz ortamı açısından kayda değer riskler taşımaktadır. Bu bölümde, Köprü nün, inşaat ve işletme aşamalarında İzmit Körfezi ndeki kıyı ve deniz ortamına etkileri açıklanmaktadır. İzmit Körfez Köprüsü Projenin 1. Fazının bir parçasını oluşturmaktadır ve bu nedenle bu bölümün içeriği sadece Faz 1 ile ilişkilidir. Önerilen İzmit Körfez Köprüsü, sadece mühendislik zorlukları açısından değil aynı zamanda yapılacağı planlanan bölgenin çevresel ve sosyo-ekonomik ortamı bakımından da, Proje nin özgün bir bölümüdür. Deniz ortamı açısından İzmit Körfezi Proje nin diğer kısımlarıyla karşılaştırıldığında çevresel kaynaklar ve sosyo-ekonomik alıcılar açısından tamamen farklı özellikler göstermektedir. Bu değerlendirmenin amacı, İzmit Körfezi nin fiziksel ve çevresel özellikleri ile bu özelliklere bağlı karayolu ve gemi taşımacılığı ve balıkçılık gibi denizcilik faaliyetlerinin doğru anlaşılmasını ve bu bilgilere dayanarak kıyı ve deniz çevresine yönelik tüm etkilerin belirlenmesi ve değerlendirilmesini sağlamaktır. Bu bölümün bu Rapordaki diğer bazı bölümlerle örtüşmesi muhtemeldir. Bu kesişme özellikle köprü yaklaşım konumlarındaki karasal çevre ve biyolojik çeşitlilik; hava kalitesi ve gürültü konuları; arkeoloji, peyzaj ve görsel konular; toplum sağlığı ve güvenliği ve işgücü ve çalışma koşulları ile ilgilidir. Bu konularla ilgili etkilerin daha detaylı değerlendirmesi için ilgili bölümler okunmalıdır. Bu bölüm temel olarak deniz ile ilgili unsurlara yoğunlaşmaktadır. 2.Bölüm de anlatıldığı gibi bu Bölüm Proje nin anlaşılması amacıyla oluşturulmuştur. Köprünün Mühendislik, Tedarik ve İnşaat Yüklenicisi (yani Japon konsorsiyum: IHI-Itochu) kısa bir süre önce seçilmiştir; ve köprünün detaylı tasarımı Yüklenici tarafından ihale tasarımına uygun bir şekilde şu sıralarda oluşturulmaktadır. Bu sürecin ardından köprü tasarımında oluşabilecek değişiklikler (2.Bölüm deki verilerle karşılaştırılacak şekilde) Tasarım Değişim Yönetimi Süreci ne tabi olacaktır (bkz. Ek V) 4.2 BİLGİ KAYNAKLARI Bu raporu desteklemek için aşağıdaki veri toplama çalışmaları yapılmıştır: Temel veriler mevcut bilimsel literatür taranarak, masa başında değerlendirilmiştir. Kuzey ankraj yerinde ve güney yaklaşımında Hersek Burnu boyunca, kıyı koşullarını değerlendirmek üzere bir keşif gezisi yapılmıştır. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-1

ERM tarafından, Prof. Halil İbrahim Sur denetiminde İstanbul Üniversitesi ne (1) bağlı bir vakıf kuruluşuna, bir deniz ölçümü yaptırılmıştır. Ölçüm, Aralık 2010 da RV Arar teknesi ile yapılmışır. Çalışmanın amaçları, iki adet oşinografik ölçüm bileşeni (Dilovası ve Hersek Burnu arasında su ve sediman kalitesinin ve bentik fauna ve epibentho belirlenmesi) ve İzmit Körfezi hakkındaki güncel bilimsel literatürün incelenmesini, içermektedir. Değerlendirmenin sonuçları ve kullanılan metodoloji bu bölümle ilgili H- 1Ekinde sunulmaktadır. İkincil kaynak olarak devletin ilgili kurumlarından sosyo-ekonomik bilgi toplama süreci ELC tarafından yürütülmüştür. Bilgiler balıkçılık, gemicilik, deniz taşımacılığı, turizm ve yaşam alanlarına odaklıdır. Proje için hazırlanan detaylı geoteknik incelemeler sonunda hazırlanan (Fugro, 2010) geoteknik yorum raporundan ve mühendislik danışmanlığı firması Moffat & Nichol (2010a, b, c) tarafından tasarıma göre hazırlanan erozyon, tsunami riski ve seyir riski değerlendirme raporu ve Belde Dilovasi Konteyner Limanı deniz trafiği güvenlik koridoru gereksinimleri için hazırlanan teknik rapordan (OPAC, 2010), ek bilgi alınmıştır. Okuyucu, paydaşlarla müzakere sürecinin bir sentezi için F Ekiniinceleyebilir. 4.3 DEĞERLENDİRME METODOLOJİSİ VE KRİTERLERİ 4.3.1 Çalışma Alanı Bu değerlendirmenin amaçları doğrultusunda Çalışma Alanı, İzmit Körfezi nin deniz ortamı ile Marmara Denizi nin doğu tarafındaki ağzı, kuzeyde Yelkenkaya burnu ile güneyde Aksa ile belirlenmiştir. Deniz ortamı, deniz yüzeyi, su kolonu, deniz dibi, kıyı bölgesi ve bu sınırlar içinde yer alan biyolojik kaynakları ve sosyo-ekonomik alıcıları kapsamaktadır. Asıl odak noktası ise, önerilen köprünün iki tarafında yer alan yaklaşık 10 kilometrelik alanda olacaktır (bakınız Şekil 4.1). Bazı alıcılar için Çalışma Alanı Marmara Denizi olarak genişletilmiştir. Bu özellikle, hareket eden balık ve deniz memelileri için geçerlidir; çünkü coğrafi menzilleri ya da Proje nin üzerlerindeki potansiyel etkileri İzmit Körfezi ağzının ötesine geçebilmektedir. (1) İ.Ü. Iktisat Fakültesi Mezun ve Mensuplari Vakfı Iktisadi İşletmesi. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-2

Şekil 4.1 İzmit Körfezi nin Konumu ve Çalışma Alanı Not: kesikli ve düz beyaz çizgi genel ve temel Çalışma Alanı nı belirtmektedir Kaynak: ESRI, i-cubed, USDA FSA, USGS, AEX, GeoEye, Getmapping, Aerogrid, IGP 4.3.2 Kapsam Belirleme Çalışması İlk kapsam belirleme çalışmaları Proje için hazırlanan ve etkilerin bir listesini oluşturan ön ÇSED raporunun (ERM, 2010), bir parçası olarak uygulanmıştır. Mevcut değerlendirmenin amaçları doğrultusunda, bu liste, Proje tasarımının daha iyi anlaşılması için hakim çevre koşulları ışığında yeniden değerlendirilmiştir. Başka köprü projeleriyle ilgili deneyimler de ayrıca göz önünde bulundurulmuştur. Bunlar, Baltık Denizi ndeki Great Belt köprüleri ve the Fehmarn Link bağlamında gerçekleştirilmiş (ön hazırlık mahiyetindeki) çevresel etki çalışmalarıdır. Kapsam belirleme çalışmalarının sonucu olarak gerekçeleri ile tüm değerlendirmede ele alınan ya da alınmayan etkilerin bir tablosu oluşturulmuştur. Tablo, H-2 Ekinde verilmiştir. 4.3.3 Duyarlı Alıcılar Kapsam belirleme çalışması sırasında, inşaat ve işletme boyunca köprünün uzun süreli varlığından dolayı etkilenebilecek olan aşağıdaki duyarlı kaynaklar ve alıcılar tespit edilmiştir: fiziksel çevre: hidrodinamik ve morfodinamik rejimler ve su kalitesi biyolojik çevre: deniz dibi faunası, makroalg ve denizyosunları, balık, deniz memelileri ve kuşlar sosyo-ekonomik çevre: yerel balıkçılık, ticari gemicilik, dinleme aktiviteleri (kıyı dinlenme alanları ve teknecilik dahil) ve toplu taşıma (feribotlar ve ilgili hizmetler) gibi sosyo-ekonomik aktiviteler. Kapsam belirleme çalışması ayrıca ÇSED in ayrı bölümlerinde belirtilmiş olan kaynaklar ve alıcılarla ilişkili sorunları da belirlemiştir: kara ve kara merkezli varlıklar (5. Bölüm) karasal ekoloji ve biyolojik çeşitlilik (9. Bölüm) GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-3

deniz ve kıyı arkeolojisi ve kültürel miras (10. Bölüm); ve İzmit Körfezi nin peyzajı ve görsel güzelliği (11. Bölüm) 4.3.4 Değerlendirme Metodolojisi Bu bölümde kullanılan değerlendirme metodolojisi 1.Bölüm de sunulan genel rehberi takip etmektedir. Etkilerin değerlendirilmesi birbirini takip eden dört basamaktan oluşmaktadır: etki tahmini, etki değerlendirmesi, etki azaltma önlemlerinin tespit edilmesi ve dışında kalan diğer etkilerin değerlendirilmesi. İnşaat faaliyetlerinden kaynaklanan etkiler ve işletme sırasında ortaya çıkan etkiler aşağıda belirtilen değerlendirme metodolojisi kullanılarak değerlendirilmiştir. Raporun amaçları doğrultusunda, bu bölümün konusu olan tam etki değerlendirmesi, neden olan faaliyetlere yönelik gerçekleştirilmiştir; bu noktada kaynaklara/alıcılara yönelik etkiler Proje nin inşası ve işletmesi süresince meydana gelecek benzer faaliyetlerle birlikte gruplandırılmıştır (örn. köprü elemanlarının varlığının hidrodinamik rejimde değişikliğe yol açması). Etki değerlendirmesi tasarıma ait olan etki azaltma önlemlerinin önemini belirlemektedir (bakınız 2.Bölüm). Dikkate değer etkilerden kaçınmaya yardımcı olacak ya da kaçınmanın mümkün olmadığı yerlerde etkiyi azaltıcak faaliyetlere yönelik ek etki azaltma önlemleri sunulmaktadır. Bu bölümün etki değerlendirmesini ele alan kısmında, herbir faaliyetle ilgili açıklamanın hemen sonunda temel etki azaltma önlemlerinin bir tarifi yer almaktadır. Burada amaç, öngörülen etkinin ve geriye kalan etkinin incelenmesi bağlamında, etkiyi azaltan nedenlerin daha iyi anlaşılmasıdır. Etki azaltma önlemlerinin tam listesi Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı nın (ÇSYP) yer aldığı Ek D de bulunmaktadır. Etki tahmini, bir kaynağa ya da alıcıya planlanmış etki sonucunda neler olabileceğini belirlemek üzere, etkileri tahmin eden ve etkilerin boyutlarını açıklayarak, miktarını mümkün olabildiğince belirleyen bir çalışmadır. Örneğin, inşaat faaliyetlerinin habitatlar üzerindeki etkisinin boyutu, her bir yapının kaplayacağı alanın önceden tahmin edilmesiyle ve deniz dibi taramasının yaratacağı bulanıklığın ön değerlendirmesiyle belirlenmiştir. Seyir risk değerlendirmesi ile de köprünün varlığı durumunda gemilerin çatışma, çarpışma, karaya oturma riskleri değerlendirilmiştir. Örneklemenin mümkün olmadığı hallerde, geçmiş deneyimler ve profesyonel yargılar kullanılmıştır. Etkinin büyüklüğünü belirleyen kriterler kaynak / alıcılara göre farklılıklar göstermesinden dolayı, fiziksel, biyolojik ve sosyal / sosyo-ekonomik çevreler için farklı tanımlar kullanılmaktadır. Bu belirleyici kriterler Metin Kutusu 4.1. de detaylandırılmıştır. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-4

Metin Kutusu 4.1 Fiziksel, Biyolojik ve Sosyo-ekonomik Kaynaklarda ya da Alıcılarda Büyüklüğün Değerlendirilmesi için Kriterler Fiziksel çevre Büyüklük/ Boyut Küçük Orta Büyük Tanım Fiziksel bir kaynağa/ alıcıya yönelik, geçici ya da kısa vadeli, yerel ve doğal varyasyonların üzerinde algılanabilir olan etkidir. Ancak kaynak/alıcının kalitesinde ya da fonksiyonelliğinde bir değişime neden olduğu düşünülmemektedir. Etki sona erdiğinde, çevre etkiden önceki haline geri dönecektir. Fiziksel bir kaynağa/alıcıya yönelik, geçici ya da kısa vadeli, boyutu yerel ölçeği aşabilen ve kaynağın/alıcının kalitesinde ya da fonksiyonelliğinde bir büyüklük değişimine neden olabilen etkidir. Öte yandan, bu etki kaynağın / alıcının ya da ona bağlı herhangi bir alıcının/sürecin uzun vadeli bütünlüğünü tehdit etmemektedir. Geniş bir alan üzerinde çoğalan orta büyüklükte bir etki, büyük bir etki olarak değerlendirilmektedir. Bir fiziksel kaynak / alıcı üzerinde yerel ya da daha büyük boyuttaki ölçekte, geri dönüşü olmayan ve uygulanabilir sınırların üzerinde büyüklük değişimine sebep olan bir etkidir. Değişim kaynağın / alıcının ya da ona bağlı bir başka alıcının/sürecin uzun vadeli karakterini dönüştürebilir. Faaliyetin sona ermesinden sonra da varlığını sürdüren etki büyük bir etkidir. Biyolojik çevre Büyüklük/ Boyut Küçük Orta Büyük Tanım Kısa bir süre için (bir nesil boyunca ya da daha kısa süreyle), bir populasyon içerisindeki yerel bireylerden oluşan spesifik bir topluluğu etkileyecek şekilde bir türe yönelik etkidir; ancak besin zincirinin diğer basamaklarını ya da populasyonun kendisini etkilemez. Bir populasyonun bir bölümünü etkileyecek ve bir ya da daha birden nesiller boyunca dağılımdaki çokluk ve/veya azalmada bir değişime neden olabilecek şekilde bir türe yönelik etkidir; ama o populasyonun ya da ona bağlı herhangi bir populasyonun uzun vadeli bütünlüğünü tehdit etmez. Sonucun büyüklüğü ve kümülatif karakteri de önemlidir. Geniş bir alanda çoğalmış orta büyüklükte bir etki büyük bir etki olarak değerlendirilir. Bir populasyonun ya da bir türün tamamına yönelik, dağılımdaki bollukta ve/veya değişimde azalmaya neden olmaya yeterli büyüklükteki etkidir. Doğal katılım (üreme, etkilenmemiş alanlardan göçler) söz konusu populasyon ya da türü ya da ona bağlı herhangi bir populasyon ya da türü, birkaç nesil boyunca önceki haline getirmesi ya da iyileştirmesi olasılığı hiç yoktur. Sosyo-ekonomik çevre Büyüklük/ Boyut Küçük Orta Büyük Tanım Toplumdaki spesifik gruplar/topluluklar ya da sosyo-ekonomik varlıklar (kültür, turizm ve geçim koşullarıyla ilgili, v.s.) üzerinde kısa süreli bir etkidir; ancak insanlar ve kaynaklar üzerinde geniş kapsamlı ve uzun süreli hasara neden olmaz. Toplumdaki spesifik gruplar/topluluklar ya da sosyo-ekonomik varlıklar üzerinde genişçe bir zaman dilimi boyunca bir statü değişikliğine neden olabilecek bir etkidir; ancak grupların, toplulukların ve sosyo-ekonomik varlıkların genel istikrarını tehdit etmez. Geniş bir alandaki orta büyüklükte bir etki büyük bir etki olarak değerlendirilir. Spesifik gruplar, topluluklar ya da sosyo-ekonomik varlıklar üzerinde uzun vadeli ya da kalıcı (nesiller arası) statü değişikliğine neden olmaya yeterli büyüklükteki etkidir. Projenin faaliyetlerinden etkilenebilecek olan bir kaynak ya da alıcıya bir değer (düşük, orta seviyede, yüksek) biçmek gereklidir. Uzmanların değerlendirmesi ve paydaşlarla görüşmeleri bir kaynak ya da alıcının öz değeri hakkında makul derecede bir görüş birliği sağlamaktadır. Bir kaynağa/alıcıya değer tahsisi o GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-5

kaynağın/alıcının değişime (etkiye) olan duyarlılığının değerlendirilmesine olanak tanır. Metin Kutusu 4.2 Değer/duyarlılığın belirlenmesi için çeşitli kriterler söz konusudur: Burada, değişime direnç, adapte olabilirlik, nadir bulunma, çeşitlilik, doğallık, kırılganlık, kaynak ya da alıcının ekosistem hizmetleri sağlayabilme boyutu, başka kaynaklar /alıcılar için değeri, Projenin bir faaliyeti sırasında kaynağın /alıcının fiili olarak mevcut olup olmaması gibi kriterlerdir. Farklı değerlerin / duyarlılıkların tayini için kullanılan kriterler Metin Kutusu 4.2 de sunulmuştur. Kaynağın ya da Alıcının Değer / Duyarlılık Kriterleri Fiziksel çevre Değer/Duyarlılık Düşük Orta Yüksek Tanım Geniş çaplı ekosistem fonksiyonları / hizmetleri için önemli olmayan ya da önemli olan ama değişime direnen (Proje faaliyetleri çerçevesinde) ve faaliyetler sona erdikten hemen sonra doğal bir biçimde ve hızla etki öncesi koşullarına dönecek bir kaynak / alıcı. Ekosistem fonksiyonları/hizmetleri için önemli bir kaynaktır/alıcıdır. Değişime direnç göstermeyebilir; ama etki öncesi, statüsüne aktif bir biçimde geri dönüşebilir ya da zamanla kendiliğinden doğal olarak eski haline dönecektir. Ekosistem fonksiyonları/hizmetleri için çok önemli olan, değişime direnç göstermeyen ve etki öncesindeki haline geri dönüştürülemeyen bir kaynak / alıcı. Biyolojik çevre Değer/Duyarlılık Düşük Orta Yüksek Tanım Koruma altında ya da özel statüde olmayan bir türdür (ya da habitat). Sıradandır ya da bol miktarda mevcuttur; başka ekosistem fonksiyonları için (örneğin, başka türler için av ya da potansiyel zararlılar için avcı olarak) kritik değildir ve temel ekosistem hizmetleri (örn. Kıyı stabilizasyonu) sağlamaz. Koruma altında ya da özel statüde olmayan bir tür (ya da habitat); küresel anlamda sıradandır ama Marmara Denizi nde ender rastlanmaktadır; ekosistem fonksiyonları/hizmetleri açısından önemlidir ve tehdit altındadır ya da nüfusu azalmaktadır. T.C. mevzuatıına ve /veya uluslararası konvansiyonlara (örneğin CITES) koruma altındadır; ender rastlanan, tehdit altında veya tehlike altında şeklinde IUCN tarafından özel statüde listelenmiştir ve ekosistem fonksiyonları / hizmetler açısından çok önem taşımaktadır. Sosyo-ekonomik çevre Değer/duyarlılık Tanım Düşük Orta Yüksek Etkilenen sosyo-ekonomik varlıklar, kaynakları, ekonomik, kültürel ya da sosyal değerleri açısından önemli bulunmamaktadır. Etkilenen sosyo-ekonomik varlıklar, proje alanının geneli çerçevesinde önemli bulunmamaktadır; ama varlık bazında geçim koşulları, v.s. açısından önem taşımaktadır. Etkilenen sosyo ekonomik varlıklar ulusal ya da uluslararası politikalar ya da mevzuat tarafından özel olarak korunmaktadır ve Proje alanında varlık temeli ya da geçim koşulları açısından bölgesel ya da ulusal açıdan önem önem taşımaktadır. Etkilerin azaltılması öncesi ve sonrasındaki değerlendirilmesi için beş önem kriteri uygulanmaktadır (Metin Kutusu 4.3). Kriterler, etkilerin nicelendirilebileceği ve kabul edilir sınırlarla ve standartlarla karşılaştırılabileceği dereceyi göz önüne alırlar. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-6

Metin Kutusu 4.3 Önem Kategorileri Önemsiz bir etki bir kaynağın ya da alıcının özel bir faaliyetten etkilenmediği ya da öngörülen etkinin algılanamaz olarak tanımlanan durumdur. Az önemli bir etki ( küçük bir etki ), bir etkinin gerçekleştiği ama etki büyüklüğünün (etki azaltmayla birlikte ve azaltma olmaksızın) yeterince az ve kabul edilebilir standartların içerisinde olduğu ve / veya kaynak ya da alıcının düşük duyarlılık / değer sahibi olduğu durumdur. Orta derecede önemli bir etki ( orta büyüklükte bir etki ) kabul edilebilir sınırlar ve standartlar içerisindedir. Orta büyüklükteki etkiler, esik altında kalan etkilerin ufak olduğu, yasal sınırı neredeyse aşmaya hazır noktadakilere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Bir faaliyeti sadece kanunla belirlenmiş sınırı ihlal etmeyecek dahası büyük ölçüde önemli etkilere sebep olmayacak şekilde tasarlamanın iyi bir uygulama anlamına gelmediği aşikârdır. Bu nedenle orta derecede önemli etkilere yapılan vurgu etkinin mümkün olabildiğince uygulanabilir şekilde düşük bir seviyeye indirildiğini gösterir. Bu da, orta derecede önemli etkilerin az önemli seviyesine indirilmesi gerektiği anlamına gelmez. Etkiyi azaltmanın maliyeti ile azaltmanın faydasının karşılaştırılması, son kararın alınmasında hayati önem taşımaktadır. Büyük ölçüde önemli bir etki ( büyük bir etki ) kabul edilebilir sınır ya da standardın aşılabildiği ya da yüksek değer / duyarlılık sahibi kaynakların / alıcıların büyük etkilere maruz kaldığı durumdur. ÇSED nin bir amacı projenin geride, özellikle de uzun süre varolacak ya da büyük bir alana yayılacak şekilde, büyük ölçüde önemli kalıcı etkiler bırakmamasını sağlamaktır. Çok önemli kritik bir etki engellenmesi gereken bir etkidir. Örneğin, yasal olarak belirlenmiş bir sınır değerin aşılması çok önemli kabul edilmektedir. Biyolojik çevre için geçerli kriterler belli bir dikkatle uygulanmalıdır; zira mevsimsel çeşitlilik ve türlerin yaşam döngüleri de göz önüne alınmalıdır. Örneğin, balık türleri üreme mevsiminde daha hassastırlar. Bir habitatın değerinin/duyarlılığının değerlendirilmesi hem fiziksel hem de biyolojik çevreye uygulanabilir değişkenlerin bir bileşimidir. Öngörülen, rutin sayılan etkilere ek olarak, Proje sırasında bir kaza ya da planlanmamış bir olay (örn. Yakıt dökülmesi, deniz trafiğinde kaza) ya da Projeyi etkileyen dış ortamda oluşabilecek olaylar (Örn. Sismik bir hadise) göz önüne alınmıştır. Bu etkiler rutin olmayan etkiler olarak sınıflandırılmıştır; bu etkiler, olay ya da hadise frekansının (olasılığının) ve bu olay ya da hadisenin çevresel sonuçlarının bir kombinasyonu olarak tanımlanmıştırlar. Olasılık faktörünün dahil edilmesi haricinde, rutin olmayan etkiler de öngörülen etkilerle hemen hemen aynı şekilde değerlendirilir. Olasılık ve sonuç değerlendirmeleri Metin Kutusu 4.4 de detaylandırılmaktadır. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-7

Metin Kutusu 4.4 Rutin olmayan Etkilerin Değerlendirilmesinde Olasılık ve Sonuç Olasılık Olasılık bir durum ya da hadisenin fiili olarak gerçekleşmesinin ne kadar muhtemel olduğunu tanımlar ve iki seviyede ele alınır. İlk önce, bir hadise ya da durumun gerçekleşmesinin olasılığı (örneğin inşaat amaçlı teknelerden yağ akması olasılığı) ele alınır. İkinci olarak, da ele alınan durum veya hadise sırasında bir kaynak ve/veya alıcının mevcut olması olasılığı (örneğin, planlanmamış bir olay sırasında deniz memelilerin olay yerinde olma olasılığı) ele alınır. Olasılık, aşağıdaki değişkenlerle incelenir: Düşük: durum ya da hadise son 50 yıl içerisinde bir başka deniz ortamında meydana gelmiş; ancak Marmara Denizi/İzmit Körfezi nde yaşanmamış ya da durum veya hadise spesifik bir endüstride ortaya çıkmamıştır. Orta seviyede: durum ya da hadise son 50 yıl içerisinde başka deniz ortamında ve Marmara Denizi/İzmit Körfezi nde meydana gelmiştir ya da olay spesifik bir endüstride ortaya çıkmıştır ama sıradan değildir. Yüksek: durum ya da hadise Marmara Denizi/İzmit Körfezi nde düzenli olarak (her yıl) meydana gelmektedir ya da spesifik bir endüstride düzenli olarak ortaya çıkmaktadır. Sonuç Ortaya çıkan bir etkinin potansiyel sonucu öngörülen etkilerin önemini belirleyen faktörlerin, yani, planlanmamış bir etkinin büyüklüğünün (doğası, tipi, ölçeği, süresi ve yoğunluğu bağlamında), kaynağının / alıcının değerinin / duyarlılığının ve ilgili mevzuata, politikalara ve kılavuzlara uygunluğun bir çıktısıdır. Sonuçlar aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır ve etkinin öneminin tanımını da yansıtır: Az önemli sonuç: standartlar dahilinde ve/veya düşük değerli/duyarlı kaynaklarla / alıcılarla ilişkilendirilmiş orta büyüklükteki etkilerin ya da orta seviyede değer / duyarlılık sahibi kaynakları / alıcıları etkileyen ufak etkilerin sonucu. Orta derecede önemli sonuç: standartlar dahilinde geniş bir kategoride yer alan, ancak yüksek değer/duyarlılık sahibi kaynakları/alıcıları etkileyen ufak bir etkinin ya da orta seviyede değer/duyarlılık sahibi kaynakları/alıcıları etkileyen orta büyüklükte bir etkinin veya düşük duyarlılıktaki kaynakları/alıcıları etkileyen büyük bir etkinin sonucu. Büyük ölçüde önemli sonuç: kabul edilebilir sınırları ve standartları aşan, yüksek değer/duyarlılık sahibi kaynakları/alıcıları etkileyen orta büyüklükteki bir etkinin ya da orta seviyede değer/duyarlılık sahibi kaynakları/alıcıları etkileyen büyük bir etkinin sonucu. 4.4 COĞRAFİ KONUM İzmit Körfezi Marmara Denizi nin doğu kısmında yer almaktadır (Şekil 4.1). 49 km uzunluğunda, yarı kapalı bir su kütlesidir. Genişliği 2 km den 10 km ye değişmektedir ve yaklaşık 310 km 2 yüzey alanı vardır. Ortalama su derinliği 64 m dir, ama en derin nokta olan merkez bölgede derinlik 200 m den daha fazladır. Önerilen köprü körfezi kuzey kıyıda Dilovası ile güney kıyıda Hersek Burnu arasında geçecektir. Hersek Burnu yarımadanın batı havzayı ana havzadan ayıran en kuzey ucuna denk gelmektedir. Körfez in bu noktadaki genişliği yaklaşık 3 km dir. İzmit Körfezi toplama havzası, geniş Marmara havzasının bir bölümüdür. Dil Deresi ve Doğu Kanalı, Körfez in ana tatlı su kaynaklarıdır; ikisi de çevredeki endüstriler, yerleşim yerleri ve tarımdan dolayı kirlenmiş suları taşımaktadır. Ana boşaltım, Körfez in kuzey kısmındandır. İzmit Körfezi ni direkt etkileyen insan aktiviteleri şehir ve endüstriyel atık su drenajı ve yoğun gemi trafiğinden GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-8

kaynaklanan drenajdır. Kısıtlanmış su sirkülasyonu ve hareketi ve bitişik denizlerden (birincil olarak Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Karadeniz) gelen kirlilik Körfez deki mevcut kirliliği arttırmaktadır. İzmit Körfezi son 25 yıl içinde bölgedeki en çok kirletilmiş alanlardan biridir. Geçiş noktası çevresindeki peyzaj, geniş bir açık deniz ve batıda Marmara Denizi nin, doğuda da İzmit Körfezi nin iç kısımlarının kapsamlı ve kesintisiz manzaralarına hakim kıyı alanından oluşmaktadır. Öte yandan, geçişin gerçekleşeceği kıyı kesiminin hemen yakınlarında oldukça gelişmiş ve şehirleşmiş bir karakter göze çarpmaktadır, özellikle kapsamlı liman ve ilgili işletmelerin ve üst yapıların olduğu Körfez in kuzey kıyısındaki mevcut durum bu şekildedir. Kıyı kesiminin büyük bölümünde ormanlar tahrip edilmiştir ve hatta ikincil tip bitki örtüsü olan makiler (1) insan aktivitelerinden zarar görmüştür. 4.5 MEVCUT FİZİKSEL ÇEVRE 4.5.1 İklim ve Meteoroloji Türkiye nin iklimi dağlar ve kıyı kesimleri içeren değişken topografyadan etkilenmektedir. İzmit Körfezi çevresindeki yerel iklim Akdeniz ve Karadeniz tipi iklimler arasında bir geçiş teşkil etmektedir. Tipik olarak şehir yazı sıcak ve kuru, kışları yağışlıdır, bununla birlikte İzmit Körfezi ve Marmara Denizi kuzeyden gelen serinletici yaz rüzgârlarından mahrumdur ve nemli olabilmektedir. İzmit şehrinde kaydedilen en yüksek sıcaklık (11 Ağustos 1970) 41.6 C, en düşük (4 Şubat 1960) 8.7 C, ve yıllık ortalama 14.8 C olarak bulunmuştur. Şekil 4.2 de Ocak 1982 ile Kasım 2009 arasında Atatürk Hava Kuvvetleri Üssü ndeki rüzgarın sıklık dağılımı ve şiddeti gösterilmektedir. Atatürk Hava Kuvvetleri Üssü İstanbul un batısında konumlanmıştır ve bu yüzden ölçülen güney batı rüzgârları İzmit Körfezi ndeki batı rüzgârlarına denktir. Yıl içinde İzmit Körfezi ni etkileyen bölgesel rüzgar koşullarına Karadeniz den gelen kuzey doğu rüzgarları hâkimdir (Şekil 4.2). Kış aylarında ara sıra esen batı rüzgârları Marmara Denizi nin karakteristik özelliğidir. Aylık ortalama rüzgâr değerleri zayıftır ve yaklaşık 3 m s -1 değerine ulaşmaktadır. Diğer taraftan her ay için incelenen günlük maksimum ortalama rüzgâr hızı 5-7 m s -1 e ulaşabilmektedir. (1) Makiler, genellikle kayışımsı, geniş yapraklı, yaprak dökmeyen çalılık ya da ufak ağaçlardan meydan gelen tipik Akdeniz bitki örtüsüdür. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-9

Şekil 4.2 İzmit Körfezi için Yıllık Rüzgar Gülü KUZEY BATI DOĞU GÜNEY Kaynak: Moffat ve Nichol (2010a) Akdeniz ve Karadeniz, kıyı bölgelerde yüksek yağış üreten hava kütlelerindeki nemin ana kaynağıdır (Komuscu, 2001). Diğer taraftan, dağlar bu hava sistemelerinin Türkiye nin iç bölgelerine gitmesini engellemektedir. İzmit yıllık 800 mm den az yağış almakta iken Karadeniz kıyısı ise 1000 mm yağış almaktadır. Sis İzmit Körfezi ve Hersek Geçişi boyunca sıklıkla gözlemlenir. Bazen kış boyunca kalın sis olmaktadır. Türkiye nin Anadolu kesiminde düzenli olarak her kış kar yağmaktadır. İzmit meteroloji istasyonu kayıtları ortalama Ocak ve Şubat aylarında 4 gün, Mart ve Kasım aylarında 1 gün ve Aralık ayında 2 gün kar yağışı belirtmektedir. 4.5.2 Deniztabanı ve Sedimenler Topoğrafya İzmit Körfezi 3 ayrı bölgeye bölünebilir: doğu havzası, merkez havza ve batı havzası veya dış körfez (Şekil 4.3). İzmit Körfezi nin doğu havzası sistemin en küçük parçasını oluşturmaktadır. Bu bölge yaklaşık 15 km uzunluğundadır ve maksimum 35 m derinlik ile göreceli olarak sığdır. Merkez havza, 20 km uzunluğu ile dip topografyası kuzey-güney doğrultusunda önemli ölçüde değişen, sistemin en geniş bileşenidir. Derinlik güney kısmında 200 m ye kadar ulaşmaktadır ve daha sığ olan kuzey kısmında ortalama derinlik 60 m dir. Dil Burnu olarak adlandırılan dar açıklık, orta ve dış körfez alanlarını birbirinden ayırır. Burası köprünün geçeceği yaklaşık 3 km genişliğinde ve GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-10

maksimum 60 m derinliğinde olan yerdir. Dış bölge (batı havzası) Körfez in iç kesimlerine göre nispeten daha derindir ve dip topoğrafyası doğu Marmara havzasına doğru derinleşmekte ve ağzı çevresinde 200 m derinliğe ulaşmaktadır. Şekil 4.3 İzmit Körfezi Denizdibi Topoğrafyası Kaynak: Okyar ve diğerleri, 2008 Jeoloji İzmit Körfezi nin kuzey ve güney kara alanlarının jeolojik, jeomorfolojik ve toprak koşulları farklıdır. Önerilen köprünün kuzey kısmı İstanbul Bölgesi Kretas sedimanlarının üzerine oturacaktır. Güney kıyı kısmı Hersek Burnu nun gevşek Plöyo-Kuvanterner sedimanlarının üzerine oturacaktır. Hersek Burnu nun jeolojisine delta sedimanları hakimdir. Hersek Deltası yaklaşık 25 km 2 dir ve Yalakdere Nehri nin taşıdığı alüvyonlar tarafından geliştirilmiştir. Delta sedimanları Paleozoik, Triasik ve üst Kretase dönemi çakıltaşı, kumtaşı, kireçtaşı, kil ve kireçli topraktan oluşmaktadır (Alpar ve Güneysu, 1999). Kayalık bir kıyının hakim olduğu kuzey sahilde delta oluşumu yoktur. İzmit Körfezi, dünyanın en aktif ve uzun faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı nın (KAF) kuzey kolu üzerinde yer almaktadır. 17 Ağustos 1999 da merkez üssü İzmit Körfezi nin güney doğu kıyısında yer alan Gölcük e yakın olan, yıkıcı deprem (Mw=7.4) bu fay üzerinde olmuştur. Sismik verilere dayanarak, köprünün geçişi üzerinde iki tip sediman gözlemlenmiştir. Akustik geçirgen üst tabaka Holosen çamura karşılık gelmektedir. Holosen tabakanın kalınlığı 0,5 ile 20 m arasında değişmektedir. Alt tabaka Pliyo- Kuvanter çağındandır. Sedimentoloji İzmit Körfezi nin yüzey sedimanları yumuşak ince taneli ve alüvyal sedimanlardan oluşmaktadır. Genel olarak, Körfez in üç bölgesinin sedimanlarının, sıralanan şekilde oluştuğu düşünülmektedir: Doğu havzası kil ve killi siltten oluşmaktadır. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-11

Merkez havzada kilin yüzdesi en fazladır, ancak silt ve kum boyutlu malzemelerin oranları değişmektedir. Merkez havzanın kuzey kıyısındaki sedimanlar kötü oyuşmuş kum, siltli kum ve kumlu siltdir. Batı havzası, doğu havzasına benzer olarak, iki farklı sedimandan oluşmaktadır; (i) kuzey kıyısı boyunca kil, ve (ii) güney kıyısı boyunca killi silt vardır. Yüzey sedimanlarının renk ve bentik organizmalar içeriği Körfez içinde batıdan doğuya doğru değişmektedir. Batı havzasının alt sedimanları yeşilimsi gridir (oksik) ve bazı yumuşakça kabukları içermektedir. Batı havzadaki dar kanaldan merkez havzaya doğru takip edildikçe yavaşça koyu griye döndüğü gözlemlenmektedir. Doğu havzasında, dip sedimanlarının en üst tabakasının üzerinde, bitki artıkları ve bentik kabuklarla birlikte oksik sedimanları kaplayan kahverengimsi-siyah bulamaçlı bir yüzey tabakası vardır. Körfez de doğuya doğru gittikçe değişen renk ve azalan bentik materyaller dip suyunun oksijen miktarının azaladığını göstermektedir. Batı havzasından gelen oksijen açısından zengin sular merkez ve doğu havzalarında daha az oksijen içerir hale gelirler. Doğu havzasında insan kaynaklı girdilerin artması oksijen azalmasının başka bir nedenidir. Köprü geçiş yerinden, ERM Ekibi tarafından Aralık 2010 da yapılan deniz araştırması sırasında onsekiz kepçe sediman numunesi alınmıştır. Bu numuneler kötü boylanmış kil ve ince silt neticeleri vermiştir (bakınız Ek H-1; numune yerleri Şekil 4.6 da gösterilmektedir). Şekil 4.4 te ise 16 m derinlikten kepçe ile alınan sedimanın parçacık boyut analizini gösterilmektedir. Bu açıkça diğer istasyonlardaki boyut dağılımını yansıtmaktadır. Örneklerde iki tip sediman tipinin de hakim olduğu tespit edilmiştir. Her bir istasyondan kaydedilen ortalama sediman boyutu 1.6 µm ile 12.2 µm arasında değişmektedir. Bu parçacık boyutu dağılımı köprünün yapılacağı yerdeki sedimanların küçük parçacıklardan oluştuğunu vurgulamaktadır (Algan v.d. 1999). İzmit Körfezi deniz araştırmasından dip sedimanlarının bileşimi hakkında benzer sonuçlar raporlamışlardır. Algan değişen oranlarda silt ve kil içeren küçük tanecikli malzemenin hakim olduğunu ortaya koymuştur. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-12

Şekil 4.4 Deniz Araştırmasında bulunun Tipik Sediman Dağılımı Tane Boyutlarının Dağılımı Tane Boyutu (µm) Not: parçacık boyut dağılım analizi lazer kırılma metodu ile yapılmıştır (bakınız Ek H-1) Kıyı Jeomorfolojisi İzmit Körfezi kıyı şeridi yoğun ölçüde kentleşmiş ve kuzey (Dilovası Bölgesi) ve güney (Hersek Bölgesi) sahil şeridinde, Hersek geçişine yakın yerlerdeki endüstriyel gelişimler (liman ve tersaneler) nedeniyle sanayileşmiştir. Körfez içindeki zayıf akıntılar sebebiyle kayda değer miktarda sediman taşınımı görülmemektedir. Bu durum, Yalakdere ağzında Hersek Deltası nın oluşumuna izin vermiştir. Güney kıyısı ve Hersek Yarımadası boyunca yer alan sığ ve gelgit altında kalan bölüm, genel olarak çok fazla kabuklu kalıntısı içeren kumdan oluşmaktadır. Hersek burnunda KB-GD yönünde kum sığlığı oluşmuştur. Güney kıyısı boyunca ince bir kum bankı doğuya doğru kum olarak devam etmektedir, yine de daha derin yerlere gidildikçe yüzey sedimanları gittikçe daha fazla killi ve silt sedimanlardan oluşmakt olduğu görülmektedir. (Alpar ve Günesyu, 1999). Kuzey kıyısı kayalık olarak sınıflandırılabilir. Köprü nün kuzey ankrajının olacağı yerde koruyucu anroşman taşlardan kaplama bulunmaktadır, ama daha sığ kıyı ortamıyla birlikte çakıl ve kum görülmektedir. 4.5.3 Oşinografi ve Hidrografi Genel Bakış Marmara Denizi, Karadeniz e ve Ege Denizi ne dar Boğaziçi ve Çanakkale boğazları ile bağlanmış izole bir su kütlesidir. Bu dar kanallar su değişimini engellemektedir; bunun yanı sıra bu girişler Marmara Denizi nde iki tabakalı su kütlesi yaratmaktadır. Ege Denizi nin sıcak, tuzlu suyu dibe çökmekte, Karadeniz in az tuzlu suyu üst tabakayı oluşturmaktadır. İzmit Körfezi Marmara Denizi nin doğu köşesinde yer almaktadır ve sonuç olarak iki tabakalıdır; ancak İzmit Körfezi nin merkez ve doğu havzaları Hersek Geçişi ndeki 60 m nin altına düşen su seviyesi nedeniyle Marmara Denizi nin girdilerine kapalıdır. Merkez havza 200 m derinliğindedir, bu nedenle 60 m derinliğin altındaki su batı havzasına geçememektedir ve Marmara Denizi ile GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-13

kaydadeğer bir karışma olmamaktadır. Karışım iki su kütlesi arasında olmaktadır ancak karışımın miktarı mevsimsel ve yıllık olarak değişmektedir. İzmit Körfezi taze su kaynaklarını Dil Deresi ve Doğu Kanalı ndan almaktadır. Dil Deresi Nehri nden gelen su yüksek miktarda kirlidir ve İzmit Körfezi ndeki kirliliğe önümlü ölçüde katkı sağlamaktadır (Kısım 4.5.4). Marmara Denizi nde tuzlu alt suyun kalma süresi 6-7 senedir, bunun yanında az tuzlu yüzey suyu 4-5 ayda yenilenmektedir (Balkis, 2003). Aynı periyod İzmit Körfezi için de geçerli kabul edilebilir çünkü Körfez içinde akıntı hızları düşük ve derin su Hersek Geçişi nin sığ su seviyesinin arkasında kalmaktadır. Gel-git, Akıntılar ve Dalgalar Marmara Denizi, Karadeniz den ve Ege Denizi nden izole olduğu için zayıf akıntı ve küçük gel-git aralığına sahiptir (Alpar vd., 2000). Marmara Denizi nin doğusunda en yüksek gel-git aralığının ortalaması 4 cm den azdır (Yüce ve Alpar, 1996); bu yüzden gel-git kaynaklı akıntı bulunmamaktadır ve gel-gitin deniz seviyesine etkisi çok azdır. İzmit Körfezi ndeki akıntılar birincil olarak rüzgar kaynaklıdır. Gel-git akıntıları kaydadeğer değildir (Moffatt ve Nichol, 2010a). Şekil 4.5 İzmit Körfezi nin yüzey akıntı yönlerini göstermektedir. Yüzey akıntıları güney kıyıda doğuya doğru eğilim göstermekte ve kuzey kıyıda batıya doğru akmaktadır. Şekil batı havzası ile orta havza arasında Hersek Geçişi nde çok az karışım olduğunu göstermektedir. İzmit Körfezi ndeki topografik koşullar, Hersek Geçişi nde dip akıntısının D-B yönünde olduğunu göstermektedir. İzmit Körfezi nin güneyinde, saat yönünün tersine dönerek körfezi terk eden yüzey akıntıları bulunmaktadır, bunun yanısıra tuzlu dip suyu Körfez in güneyinden terk ederken saat yönünde dönüş sergilemektedir. Hersek Geçişi nde yapılan akıntı ölçümleri göstermiştir ki, akıntı hızı ve yönü rüzgar yönü ve hızı ile önemli ölçüde değişmektedir; Ekim ayında yapılan yüzey akıntı kayıtları 0.3m s -1 şeklindedir (Moffatt ve Nichol, 2010a). Genel çerçevede, akıntılar yavaş olarak düşünülmektedir. Hersek Geçişi nde yaz, sonbahar ve kış mevsimlerinde yapılan akıntı ölçümleri Tablo 4.1 verilmiştir. Şekil 4.5 İzmit Körfezi ndeki Yüzey Akıntıları Kaynak: Unlu ve Alpar, 2004 GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-14

Tablo 4.1 Hersek Geçişi ndeki Akıntı Ölçümleri Yaz Ağustos Sonbahar Ekim Kış Aralık (m s -1 ) (m s -1 ) (m s -1 ) Yüzey 0.12 0.31 0.05 20 m 0.05 0.08 0.23 Dip 0.09 0.15 0.13 Kaynak: Moffatt ve Nichol (2010a) Katmanlaşma Yukarıda açıklandığı gibi, Ege Denizi nden ve Karadeniz den gelen su kütleleri İzmit Körfezi nde Akdeniz kökenli alt tabakayı (tuzluluk 35-38 psu (1) )Karadeniz kökenli üst tabakadan (tuzluluk 22-29 psu) ayıran, farklı tuzluluğa/sıcaklığa sahip iki tabakalı bir katmanlaşma oluşturmaktadır. Deniz ölçümlerinde su kolonu profil belirleme sonuçları üst tabakanın yaklaşık 20 m derinliğe kadar uzandığını göstermekle birlikte sıcaklık, tuzluluk ve yoğunluk 20 metrenin altında artmaktadır. Tabakalaşma yıl boyunca kalıcı olmakla birlikte, tabakalaşmanın derecesi ve su kütlelerinin karakteristiği mevsimler ve yıllar arasında özellikle üst katmanda önemli ölçüde değişiklikler göstermektedir. Körfez içindeki yoğunluk ve akış yapısındaki bu değişkenlikler su giriş miktarından, doğu Marmara havzasının tabakalaşmasından, yüzey ısınma/soğuma olaylarından ve ayrıca belirgin kuzeydoğu ve güneybatı rüzgalarından da etkilenmektedir. Su kolonundaki sıcaklık değişimleri mevsimsel olarak etkilenmektedir. Yaz mevsimi boyunca üst tabakanın sıcaklığı Akdeniz dip suyunun sıcaklığının, az tuzlu Karadeniz girdisinden daha soğuk olmasına sebep olabilecek ters sıcaklık farkına yol açabilecek kadar artmaktadır. Eylül 1999 Ağustos 2000 arasında ayda iki kez toplanan veriler en yüksek yüzey sıcaklığı değerini Ağustos ayında 21.5 0 C ve bunun yanında en düşüğü Ekim ayında 7 0 C olarak vermektedir. 20-30 metrede ayda iki kez toplanan tüm sıcaklık ölçümleri değişkenlik göstermektedir, 30 metreden sonra 100 m aşağıya kadar sıcaklık 16 0 C de sabit kalmıştır. Aynı araştırmada yapılan tuzluluk ölçümleri, 6 ölçüm için tutarlı bir yapı göstererek yıllık ortama tuz farklılığını işaret etmektedir; yüzey tuzluluğu 23-24 psu olarak ölçülmüştür, 20-30 m arasında tuzluluk 30 metreye kadar artmış ve 30 metreden 100 metreye kadar 38 psu da sabit kalmıştır. Aralık 2010 da ERM tarafından yapılan mevcut çevre araştırması boyunca, köprü geçişindeki beş istasyondan ve üç referans noktasından su örnekleri alınmıştır (Şekil 4.6). Ölçülen fiziksel parametreler sıcaklık, tuzluluk, bulanıklık, ph, çözülmüş oksijen (ÇO), ve seki derinliğidir (2). (1) Pratik tuzluluk birimi (practical salinity unit) (2) Seki derinliği yüzey suyunun geçirgenliği için bir ölçüttür GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-15

Şekil 4.6 Deniz Ölçüm İstasyonları Not: kesin istasyonlar Ek H-1 de verilmiştir. Kaynak: ESRI, i-cubed, USDA FSA, USGS, AEX, GeoEye, Getmapping, Aerogrid, IGP Deniz araştırması sırasında sekiz (8) noktada kaydedilen sıcaklık profilleri yukarıda anlatıldığı gibi tutarlı bir düzen göstermektedir. Üst tabakadaki su sıcaklığı 12 0 C olarak başlamakta ve yaklaşık 20 m derinlikte 16 0 C ye yükselmektedir (Şekil 4.7). Deniz araştırması sırasında ölçülen tuzluluk, üst tabakada 26,5 psu ve alt tabakada 33-39 psu olarak belirlemiştir (Şekil 4.7). GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-16

Şekil 4.7 Deniz Araştırmasında C2 İstasyonundan Alınan Sıcaklık ve Tuzluluk Ölçümleri T(degC) 10 12 14 16 18 20 22 24 0 10 20 D(m) 30 40 50 Not: tam ölçümler Ek H-1 de verilmiştir 4.5.4 Su kalitesi İzmit Körfezi nin su kalitesi Marmara Denizi nden, nehir girdilerinden ve sanayi ve evsel atık sulardan etkilenmektedir. Körfeze ana tatlı su giriş kaynakları Dil Deresi ve Doğu Kanalı dır; ikisi de çevredeki sanayiden, yerleşim alanlarından ve tarımdan dolayı kirlenmiş sular taşımaktadırlar. Körfeze ana boşaltım kuzey kısmında gerçekleşmektedir. Şehir ve sanayi atıksu deşarjları ve ağır gemi trafiği kaynaklı boşaltımlar İzmit Körfezi ni doğrudan etkileyen insan aktiviteleri GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-17

arasındadır. Kısıtlanmış su sirkülasyonu ve hareketi ve komşu denizlerden (öncelikle Marmara Denizi ve Karadeniz) kaynaklı kirlilik, Körfez deki kirliliği ağırlaştırmaktadır. İzmit Körfezi son 25 yıl içinde bölgedeki en kirli mevkiler arasındadır. Morkoc v.d. (2008) tarafından yapılan bir çalışmada Körfezin çevresinde birkaç noktada su kalitesi ölçümleri yapılmış ve birçok noktada arıtılmamış evsel kirli su boşaltımı ve kısmı arıtılmış sanayi atıkları deniz suyu kirlenmesinin kaynağı olarak tespit edilmiştir. Çalışma ayrıca Dil Deresi ni Körfeze giren kirlilik kaynağının %80 i olarak belirlemiştir. Boğaz da ve Marmara Denizi nde yapılan 10 senelik su kalitesi izleme programı (1996-2006), Marmara nın üst seviyesinde su kalitesinin, sanayi atıksu katkılarından dolayı 1990 dan beri 2-4 kat kötüleştiğini göstermiştir (Okus v.d.,2008). Aralık 2010 araştırma süresi boyunca çözülmüş oksijen ve bulanıklık dışında su kalite parametreleri ölçülmemiştir. Su kalitesi çok değişken olduğu için bir seferlik yapılan ölçümler ile sonuca varmak çok zor olacaktır. Körfeze yüksek miktarda kirlilik girdisi, dipteki sularda oksijen eksikliği, biyokimyasal kirlilik, ötrofikasyon ve toksik alg patlaması, sedimanlarda kirlilik (ve zehir) ve biota birikimi ve habitat yıkımı ve ilgili olarak biyolojik çeşitlilikte azalma ile sonuçlanmıştır. İstasyonlardan alınan örneklerden yapılan ölçümlerde çözülmüş oksijen seviyelerinin yüzeyde 8.83 mg l -1 den numune alınan en derin seviye olan 50 m de 1.94 mg l -1 ye aşamalı bir düşüş göstermektedir. İzmit Körfezi nde orta havzada derinlik 200 metreye dek artmaktadır ve bu derinlikte suların oksijensiz olması beklenmektedir. İsveç fiyortlarında yapılan bir araştırma yakın-dip sularında oksijen eksikliğinin fauna kompozisyonunda ve miktarında zarar verici etkisi olduğunu göstermiştir (Rosenberg ve Nilsson, 2005). İzmit Körfezi nde merkez havzanın derin kısımları benzer bir sonuç vermesi olasıdır. Bulanıklık ERM tarafından yapılmış olan mevcut çevre araştırması sırasında bulanıklık ölçümleri yapılmıştır ve sonuçlar gözlem sırasında yüzey suyunun güney numune yerlerinde daha bulanık olduğunu göstermiştir. Seki derinliği (sudaki bulanıklığın bir göstergesi olarak) 4,5 m ile 6,9 m arasında değişmektedir. İzmit Körfezi nde bulanıklık üzerine yapılan 10 yıllık bir araştırma kuzey kısmın genel olarak güneyden daha bulanık olduğunu göstermektedir; bu da yoğun şehirleşme ve sanayi alanlarının kuzey kıyısında olmasına bağlanmıştır (Tüfekçi ve Akman, 2005). Bu farklılık deniz araştırması yapılan alanın kısıtlı olmasına, yılın hangi evresinde olunduğuna ve mevcut hava koşullarına bağlı olabilir. Bulanıklık bitkisel planktonların zamansal ve mekansal olarak değişen dağılımına bağlı olarak önemli ölçüde değişmektedir. 4.5.5 Sediman Kalitesi Giriş Doğal olaylar ya da insan kaynaklı aktiviteler sırasında kirleticiler deniz ortamına salınabilmektedir. Hidrokarbonlar gibi organik kirleticiler çevrede uzun süre kalıcıdır, suda çözülmeleri azdır ve organik ve inorganik tanecikleri GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-18

absorbe etme eğilimleri vardır. Su kolonunda bu maddeler ağırlıklı olarak sedimanlarla birleşik halde bulunan tanecikleri absorbe etmiş şekilde bulunur. Çinko ve nikelin suda kısmen çözünebilmesine rağmen, metallerin sedimanlara yapışma eğilimi vardır. Metaller genellikle sülfürlere yapışırlar ya da oksijensiz durumlarda oluşan demir sülfür içersinde tutulurlar. Bu tip kirleticilerin sedimanda bulunma seviyesi bölgedeki toplam kirliliği yansıtır ancak yerel sedimantasyon hızları ile sıkı bağları vardır. Kirleticiler dipteki sedimanlarda biriktikçe, zamanla yığılabilirler ve bu yüzden sedimanlar su ortamı ve sedimanlarda yaşayan ya da onlarla doğrudan temas halinde olan organizmalar için uzun süreli bir kimyasal deposu görevi görmektedir. Besin değeri yüksek ve metaller ve hidrokarbonlar gibi kirleticilerin yüksek miktarda bulunduğu organik maddeler, sıklıkla çok küçük sedimanlarla (çamur ve silt) ilişkilendirilir. Bu besin maddeleri ve kirleticiler küçük sediman taneciklerinden ayrılabilir ve sedimanın örselenmesi halinde doku içi sudan serbest kalabilir ve su kolonunda asılı kalırak su kalitesini azaltırlar. ERM mevcut deniz ortamı araştırmasının bir parçası olarak, 18 istasyondan alınan yüzey sedimanları (Şekil 4.6) mevcut koşullardaki fiziksel karakteristikleri ve kirleticilerin derecesini ölçmek için analiz edilmiştir. Onbeş (15) istasyon köprü koridorunda ve üç adet ek referans istasyonu Proje ile alakalı aktivitelerin öngörülen etki alan dairesi dışında kalacak şekilde seçilmiştir. Bütün sonuçlar, metodoloji ve analitik teknikler H-1 Ekinde verilmiştir. Numuneler, seçilen metaller, toplam petrol hidrokarbonları (TPH), polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ve toplam organik karbon (TOK) için analiz edilmiştir. Proje (yani Köprü temeli inşaatı) başlamadan önce dip taraması yapılacak malzemenin tüm özelliklerinin tespiti ve T.C. yasalarının gereği uygun Eylem Seviyelerini ve atık yönetiminin gerekliliklerini karşılayıp karşılamadıklarının belirlenmesi için, metaller, hidrokarbonlar, besin maddeleri, tarım ilaçları, v.b. gibi daha geniş yelpazede potansiyel kirleticiler için daha fazla numune alınmalı ve analiz yapılmalıdır (atık yönetimi konusu bu bölümde daha ileride ve ayrıca, ÇSYP de tartışılacaktır). Toplam Organik Karbon Tablo 4.2 de mevcut deniz ortamı araştırmasında bulunan toplam organik karbon (TOK) konsantrasyonları sunulmuştur. Çoğu istasyonda konsantrasyonlar göreceli olarak yüksek olmalarına karşın, <0,05 ve 21,69 g kg -1 (% 0,1 ila 2,1) değerleri arasında çıkmıştır. Dil Deresi nin ağzına yakın kuzey istasyonlarında yüksek TOK değerlerine doğru eğilim vardır. Ortalama sediman tanecik boyutu ile TOK arasında bir bağlantı gözlemlenmemiştir, ancak bütün istasyonlarda çok ince sedimanlar kaydedilmiştir (en yüksek ortalama sediman tanecik boyutu =12,28 μm). İzmit Körfezi için yüksek TOK değerleri literatürde de bulunmaktadır (Yasar v.d. 2001; Pekey, 2006; Morkoc v.d., 2008). Bu yüksek seviyeler, arıtılmamış evsel atıklardan, yeterince arıtılmamış sanayi atıklarından ve fazla üretimden dolayı organik madde girişine dayanmaktadır (Yasar v.d. 2001). Kirlilik kaynağının kuzey kıyısı olduğu düşünüldüğünde, bu sonuçlar araştırmadan gelen sonuçlarla tutarlılık göstermektedir. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-19

Metaller Dokuz adet metal için 18 istasyonun tamamında sediman analizleri yapılmıştır: alüminyum (Al), arsenik (As), baryum (Ba), kadmiyum (Cd), krom (Cr), bakır (Cu), civa (Hg), kurşun (Pb) ve çinko (Zn). Alüminyum ve baryum için sediman kalitesi standartları bulunmamaktadır. Araştırmadan alınan sediman analiz sonuçları ve uluslararası sediman kalitesi standartları Tablo 4.2 de verilmiştir. Sediman kalitesi ana esaslarının (bazı uluslararası kaynaklar ve Türk standartları) açıklaması Metin Metin Kutusu 4.5 de sunulmuştur. Arsenik konsantrasyonları 5,45 ile 15,35 mg kg -1 aralığındadır. Genel olarak, arsenik seviyeleri kuzey kıyıda, güney kıyıya kıyasla fazladır, öte yandan bütün köprü koridoru numuneleri referans istasyonlarının genel aralığının içindedir. İstasyonların çoğunluğunda Kanada TEL standartları aşılmaktadır; diğer standartlar aşılmamıştır. GEBZE ORHANGAZI IZMIR OTOYOLU EYLÜL 2012 4-20