AHMET HĀŞİM İN PİYĀLE ŞİİRİNİN TAHLİLİ ANALYSIS OF THE P0EM PIYALE BY AHMET HASIM



Benzer belgeler
Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

Merhaba! Fatih ALKAN Yasin UĞURLU Mehmet ÜZER. Biz buradayız çünkü sizi ve yazılımı seviyoruz. Bize ulaşabilirsiniz:

Cebir Notları. Bağıntı. 1. (9 x-3, 2) = (27, 3 y ) olduğuna göre x + y toplamı kaçtır? 2. (x 2 y 2, 2) = (8, x y) olduğuna göre x y çarpımı kaçtır?

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

Almanca da Sıfatlar (Adjektive) ve Sıfat Tamlamaları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ETE KEMĐĞE BÜRÜNMÜŞ ŞĐĐRLER: OSMANLININ GÖRSEL ŞĐĐRLERĐ

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

Araştırma Notu 15/188

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Proje konularından istediğiniz bir konuyu seçip, hazırlamalısınız.

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

8. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

Takip Hukukunda Zamanaşımı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SINIF. Yayın Planı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Faaliyet Alanları. 22 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

SORU- Neden sosyal hizmetler? Neden Sivas? Bu okulu yazmadan önce ve su an duygularınız arasında ne farklar var?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA

İKİ BOYUTLU GÖRSEL ARAÇLAR HARİTALAR

İhtiyacınız, tüm sisteminizin kurumsallaşmasını sağlayacak bir kalite modeli ise

RUH SAĞLIĞI VE PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİ EĞİTİM VE UYGULAMASI ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU ERZURUM

Daha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız?

Algoritmalara Giriş 6.046J/18.401J

Bilinçaltı, bahane bulur. ( Bilinçaltımızın nasıl çalıştığını size Hipnoz Deneyi başlıklı makaleyi okuyarak biraz anlayabileceksiniz.

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

Çılgın Yıldızlar. Soru:

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BİR ÜLKE BİR BAYRAK TESTİ

Fon Bülteni Haziran Önce Sen

Test Geliştirme. Testin Amacı. Ölçülecek Özelliğin Belirlenmesi Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

Amaç Günümüzde birçok alanda kullanılmakta olan belirtisiz (Fuzzy) kümelerin ve belirtisiz istatistiğin matematik kaygısı ve tutumun belirlenmesinde k

Kursların Genel Görünümü

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ ÜNİVERSİTE SENATOSU TOPLANTI TUTANAĞI

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

Yunus Emre Hakkında; Yunus Emre İlkokulu

Bölüm 6 Tarımsal Finansman

Origami. Bu kitapç n sahibi. Haz rlayan: Asl Zülal Foto raflar: Burak Murat Bayram Tasar m: Ay egül Do an Bircan Çizimler: Bengi Gencer

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ÖDEMELER DENGESİ TABLOSUNDAKİ DİĞER MAL VE HİZMET GELİRLERİ KALEMİNİN İÇERİĞİ VE HESAPLAMA YÖNTEMİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

YAZAN Özgül BATTAL NAMLI. EDİTÖR Ziya SİCAK. RESİMLEYEN ve KAPAK L. Zeki OKSEV. GRAFİK Sinan FIRAT

Soma Belediye Başkanlığı. Birleşme Raporu

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VII. DÖNEM ( )

1- Düz ( düzlem ) Ayna

Cümlede Anlam İlişkileri

DÜZLEM AYNALAR ÇÖZÜMLER . 60 N N 45. N 75 N N I

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği


Türk Musikisinde Makamların 53 Ton Eşit Tamperamana Göre Tanımlanması Yönünde Bir Adım

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

BAŞARI İÇİN HEDEFE ODAKLANMAK ŞART!

Dünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

İLÇEMİZ İLKOKULLARINDA GÖREVLİ SINIF VE OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI

İÇİNDEKİLER. Sunuş , 3 ve 4. Sınıflar ve 3. Sınıflar Sınıf , 6, 7 ve 8. Sınıflar Sınıf Sınıf...

Kümenin özellikleri. KÜMELER Burada x : ifadesi öyle x lerden oluşur ki diye okunur. Örnek: Kilis in ilçeleri

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Bilardo: Simetri ve Pisagor Teoremi

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

9. SINIF KONU TARAMA TESTLERİ LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

İngilizce İletişim Becerileri II (ENG 102) Ders Detayları

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Autobiographie - Istanbul - Orhan Pamuk

Araştırma Notu 15/177

BISTEP nedir? BISTEP ne yapar?

KILAVUZ SORU ÇÖZÜMLERİ Matematik

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ Lisans Ders İçerikleri 1.Yarıyıl

Geleceğin Mimarları MKÜ de Buluştu

Güncel Ekonomik Yorum

HİZMET ALIMINA İLİŞKİN BASINDA ÇIKAN SON HABERLER

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi II (HIST 102) Ders Detayları

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

TEKNOLOJİ VE TASARIM

2. SINIFLAR HAYAT BİLGİSİ DERSİ TEMALARI ve KAVRAMLAR

Vektör Uzayları ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Öğr.Grv.Dr.Nevin ORHUN

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

DÖNEMİ - İLK DÖNEM ETKİNLİKLERİ

Emeklilik Taahhütlerinin Aktüeryal Değerlemesi BP Petrolleri A.Ş.

Kesirler. Yrd.Doç. Dr. Güney HACIÖMEROĞLU BAHAR 2011

K12NET Eğitim Yönetim Sistemi

Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları Uşak

KUYAP İŞ GELİŞTİRME PROGRAMI

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

ç) Yönetim Kurulu: Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Yönetim Kurulunu,

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Transkript:

AHMET HĀŞİM İN PİYĀLE ŞİİRİNİN TAHLİLİ ANALYSIS OF THE P0EM PIYALE BY AHMET HASIM Tunahan SARI 1 Özet: Modern Türk şiirinin kurucularından kabul edilen Ahmet Haşim (1883/1884-1933) şiir kitaplarına mukaddime olarak yazdığı kısa şiirlerde sanat anlayışının ipuçlarını vermiştir. Başta Göl Saatleri nin Mukaddime si olmak üzere, Şi ri Kamer lerinin takdimi niteliğindeki Kari e ve Piyâle sinin başına koyduğu Mukaddime şiirleri, Haşim in poetik ikliminden rayihalar taşımaktadır. Bu makalede Piyâle (Mukaddime) şiiri tahlil edilecek ve şiirdeki poetik unsurların izleri sürülecektir. Anahtar Kelimeler: Ahmet Haşim, mukaddime, poetika Abstract: Ahmet Haşim ( 1883/1884-1933), who is considered as one of the founders of the modern Turkısh poem, showed the clues of is understanding of art in the short poems which he wrote Mukaddime in the poem books. Along with the Mukaddime of the Göl Saatleri, the Mukaddime poems, which he put at the beginning of Kari e and Piyâle poems which are considered as the presentation of Şi ri Kamer, have smells of his poetic understanding. In this article, Piyale (Mukaddime) poem will be analysed and the poetic elements will be figured out. KeyWords : Ahmet Haşim, Mukaddime, poetica. Giriş Bir söz sanatı olan ve kaynaklarda bakış açılarına bağlı olarak çok değişik şekillerde tanımlanan edebiyat teriminin iki yönü önemlidir: 1. Edebiyat; duygu, düşünce ve hayâlleri, olayları, eşyayı, soyut ve somut değerleri kurgu bütünlüğü içinde estetik yorumlarla anlatmak üzere kelimelerle meydana getirilen bir sanat dalıdır. 2. Edebiyat; edebî objeyi, özellikle edebî eserleri ilmî metotlarla inceleyen bir bilim dalıdır. 2 Edebiyatın bu iki temel yönünde ortak olan kavram edebî eserdir.edebî eser, estetik bir terkiptir ve bahis konusu estetik terkip üzerinde yapılması icap eden en önemli 1 Yüksek Lisans öğrencisi, Canik Başarı Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, tunasarihan@gmail.com 2 Mehmet ÖNAL, Edebiyat Sanatı, s.19.

iş de, metin tahlili olmalıdır. Metnin dikkate alınmadığı; daha açık bir ifadeyle edebiyat eseri ve onu var eden bütün unsurların didik didik incelenip tahlil edilmediği bir ortamda edebiyat biliminden bahsedilemez 3. Güzel sanatların ve edebiyatın, basitten karmaşığa, müşahhastan mücerrede, maddeden mânaya, faydadan güzele doğru yükselen piramidal yapısı içinde en üstte, zirvede 4 bulunan şiirin incelenmesi de kolay uğraş değildir. Zîra, denizde, avuçlarınızla yakalayacağınızı zannettiğiniz zaman çoktan parmaklarınızın arasından sıyrılıp kurtulmuş bir balık gibidir şiir. Oynak ve kaypak. Bu oynak ve kaypak 5 zeminde kalem oynatmak da öncelikle sınırları doğru çizmeyi gerektirir. Ülkemizde, başta Mehmet KAPLAN olmak üzere Şerif AKTAŞ, İsmail ÇETİŞLİ, Doğan AKSAN gibi çok değerli isimler kendilerine has tahlil metotlarıyla şiirimizin seçkin örneklerini ele almışlardır. Ayrıca Nurullah ÇETİN, ŞİİR ÇÖZÜMLEME YÖNTEMİ adlı eserinde şiire nasıl yaklaşılması gerektiğini İçerik, Şekil, Dil-Üslup ve Ahenk başlıkları altında kapsamlı bir şekilde anlatmıştır. Ancak biz burada, adı geçen isimlerin yöntemlerinden de istifade etmekle birlikte, Prof. Dr. Mehmet ÖNAL ın Şiir Tahlil Plânı Örneği ni kendimize esas çerçeve kabul edecek ve modern şiirimizin kurucularından kabul edilen, bir nesir ustası da olmasına rağmen şairliği ve şiirleriyle tanınan Ahmet Haşim in Piyâle ( Mukaddime ) şiirini bu plâna bağlı kalmaya çalışarak incelemeyi ve şiirde Haşim in poetikasının izlerini sürmeyi amaç edineceğiz. Ahmet Haşim, hakkında en çok eser yazılan şairlerimizden biri olsa da şiirleri üzerinde yeterli ve kapsamlı bir inceleme yapılmış değildir. Bu çalışma, böyle bir boşluğu doldurmak gâyesi de gütmektedir. ŞİİR TAHLİL PLÂNI ÖRNEĞİ: 1. Metot: Amaç, hedef, mâhiyet, fonksiyon. 2. Muhteva: (Bediî Tefekkür) Şiir ne anlatıyor, neden bahsediyor? Tematik yapı: konu, tema, ana düşünce, yardımcı fikirler, kavramlar; duygu, düşünce ve hayâl unsurları, yorum ve mesajlar. 3. Âhenk: Ses, ritm, vezin, kâfiye, redif, aliterasyon, asonans; tekrarlar, simetri, paralellik diğer âhenk unsurları. 4. Şekil: Nazım şekli, nazım birimi, mısra, beyit, üçlük, dörtlük, kıt a, bend 5. Ses, Şekil, Anlam İlişkisi: Şiirdeki anlamın gerçekle ilişkisi, edebî sanatlar, 112 3 İsmail ÇETİŞLİ, Metin Tahlillerine Giriş 1-Şiir, s.17. 4 Orhan OKAY, Poetika Dersleri, s.14. 5 Orhan OKAY, age.,s.13,

hayâller, imge ve semboller, ses akışı; şekil, âhenk ve söyleyişin anlam ve çağrışım üzerindeki etkisi. 6. Dil ve Üslûp: Harf, hece, kelime, ekler, kelime grubu, cümle, sentax ve context özellikleri. 7. Yapı: Şekil, muhteva ve takdimin terkibi. 8. Edebiyat Tarihi:Nesil, grup, muhit ve edebiyat tarihi bilgileri ile şiiri yorumlama. 9. Sanatçının Özellikleri: Biyografi, mizaç ve kişilik ile şiirin ilgisini bulma. 10. Toplu Değerlendirme: Şiirin amaca uygun yorumu. 6 Piyâle, Haşim in ikinci şiir kitabıdır. Birinci basımı 1926 da, ikinci basımı ise 1928 de yapılmıştır. İlk kitabında olduğu gibi Piyâle de de eserini okuyucuya takdim mâhiyetinde bir şiir yazan Ahmet Haşim, bu şiiri Dergâh ta Piyâle adıyla yayımlasa da piyâle boş kadeh demek olduğundan olsa gerek, bunu sonradan kitaba Mukaddime başlığıyla almıştır. Bunda, başlıkla şiirin birinci bendinin çelişkiye düşmesinin de etkisi olabilir. 7 Şiiri incelemeye geçmeden önce şiirin tam metnini görelim: Piyâle (Mukaddime) 8 Zannetme ki güldür, ne de lâle, Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle İçmişti Fuzûli bu alevden, Düşmüştü bu iksir ile Mecnûn Şi rin sana anlattığı hâle Yanmakta bu sâgardan içenler, Doldurmuş onunçün şeb-i aşkı Baştan başa efgan ile nâle Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle 113 6 Mehmet ÖNAL, age., s.126. 7 Ahmet ÇOBAN, Göller ve Çöller Şairi Ahmet Haşim, s.208. 8 Ahmet HAŞİM, Bütün Şiirleri (Hazırlayanlar:İnciEnginün-Zeynep KERMAN), S.73. (Bu yazıda Ahmet Haşim in şiirlerinden yapılan bütün alıntılar bu kitaptan alınmıştır.)

Şiirin son mısraı Dergâh ta Destimde şu gülgûn piyâle şeklinde yer almıştır. Haşim in, bir süreli yayında yayımlanan şiirlerini kitaplarına alırken zaman zaman kelime değiştirmeleri yaptığı izlenmektedir. Bu durum, Haşim in şiirde işçiliğe çok önem verdiğini, anlık ilhamlardan yararlanarak şiir yazmadığını, aksine kelimeleri seçişte çok titiz davranarak şiir metnini mükemmelleştirmeye çalıştığını göstermektedir. Açıklama: Şiirin Muhteva Açısından İncelenmesi Karşında duran şu gül renkli (kırmızı) şarap kadehini, gül veya lale zannetme. O, ne gül ne de laledir. İçinde ateş doludur; sakın tutma, yanarsın Türk edebiyatının en yanık, en içli, en lirik şâiri Fuzulî bu alevden içmişti. Klasik Şark Edebiyatı nın ve edebiyatımızın en platonik aşk kahramanı olan Mecnûn da bu esrarengiz içki ile şiirin ( Leylâ vü Mecnûn mesnevisinin ) sana anlattığı hâle düşmüştü. Bu kadehten içenler, kim olursa olsun, hepsi de yanmaktadır; onun için aşk gecesini (aşk denilen geceyi ) baştanbaşa ıstırap çığlıkları ve inlemeler doldurmuş Karşında duran şu gül renkli (kırmızı) şarap kadehi ateş doludur; sakın tutma, yanarsın Kolayca anlaşılacağı üzere, şiire ismini veren Piyâle -kırmızı renkli kadeh- aşkın sembolüdür. Bu kadehi dolduran ateş renkli aşk şarabını içenler, yanmakta yani aşk belasına uğramaktadır. Nitekim bütün varlığını aşk yolunda tüketmekten başka gâyesi olmadığını, biricik zenginliğinin yanık aşk şiirlerinden ibâret bulunduğunu söyleyen, ayrılık gecesinde yanık ruhunun feryatları bütün halkı uyaran, ağlayıp inlemeleri, âh çığlıkları gökleri tutuşturan Fuzûlî bu alevden içmiştir. İçli şiirleri, dayanılmaz gönül ateşinin ifadesidir. Varlığı aşk ateşinde yanarak, kupkuru bir kamış parçası hâline gelmiştir. Mâcerası Türk Edebiyatı nda eşsiz bir şâheser olarak yine Fuzûlî tarafından anlatılan Mecnûn un asıl adı, bilindiği gibi Kays tır. Leylâ ya âşık olmuş, bu aşkla bütün varlığından geçerek aklını da kaybetmiş ve çöllere düşmüştür. Çölde vahşî hayvanlarla düşer kalkar. Başında kuşlar yuva yapacak kadar kendinde değildir. Bu yüzden kendisine Mecnûn ( deli-divâne ) denilmiştir. En sonunda da bu dünyada kavuşamadığı sevgilinin mezarı başında can verir. 114 9 Mustafa APAYDIN, Ahmet Haşim in Bir Günün Sonunda Arzu Şiiri Üzerine Dü-şünceler, Türkoloji Dergisi, C.12, S.1, Ankara 1997.

Şiirde işte bu durumu telmihen, Mecnûn da şiirlerde anlatılan perişan hallere, aşk denilen bu yakıcı ve sihirli içkiden içtiği için düşmüştü, deniliyor. Bütün âşıkların yanık feryatlarla inlemeleri misâl gösterilerek, aşkın yakıcı bir ateş olduğu fikri, üçüncü bentte yeniden tekrarlanıyor. Şâire göre, aynı perişanlığa düşmek ve yanmak istemeyenler, bu piyâle yi tutmamalıdır. Âhenk: Ahmet Haşim, bütün şiirlerinde daima aruz veznini kullanmış ve hece vezninin son zamanlarda aruzun yerini tamamen almasına rağmen, o, aruzu hiçbir zaman terk etmemiştir. Onun bu husustaki ısrarını izah etmek biraz güçtür. Mısralarının fazlaca Arapça ve İranca kelimelerle yüklü olması bu ısrarı izah etmek için kâfi bir sebep teşkil etmez.; çünkü, Piyâle deki ve Piyâle den sonra yazdığı şiirlerde yabancı kelimeler pek azalmıştır. Bu, olsa olsa mevzuya uygun bir âhenk aramak ihtiyacı ile izah edilebilir. Zîrâ, Türk şiirinin hece vezni kısa zamanda inkişaf ederek, mevzuun bütün inhinalarını aksettirecek bir kıvraklığa yükselmesi, Haşim e göre oldukça müşkildi. 10 Asım Bezirci de, Haşim in aruzu köylü vezni dediği heceye yeğ tuttuğunu 11 nakleder. Piyâle, aruzun kalıbıyla yazılmıştır ki bu kalıp Haşim in en çok kullandığı kalıplardan biridir. Piyâle de yer alan Bir Günün Sonunda Arzu, Havuz, Parıltı, Şafakta, Karanfil, Bülbül, Karanlık ve Bir Yaz Gecesi Hâtırası da bu kalıpla biçimlenmiştir. 12 Ayrıca, Şi r-i Kamer lerin manzum önsözü ve Göl Saatleri nin Mukaddime sinde de aynı ölçü kullanılmıştır. Şerif Hulûsi de Ahmet Haşim in en çok Mef û lü / Me fâ î lü / Me fâ î lü / Fe û lün vezlnini ve bunların kısa şekillerini kullanmaya karşı bir zaafı olduğunu ifade etmiş ve bu veznin sun î âhengini, Haşim in ancak Piyâle deki şiirlerinde ta dile muvaffak olduğunu yazmıştır. 13 Şiirde, aruz kusuru olarak: Karşında şu gülgûn piyâle mısrasındaki gülgûn kelimesinde yapılan imale göze çarpar. Aynı mısra, şiirin sonunda da tekrar edilmiştir. Yine Şerif Hulûsi ye göre Haşim in kullandığı vezinlerdeki kusurlardan bazıları sırf mevzuun aradığı inhinayı vermek için, bilerek yapılmış kusurlardır. ( ) Piyâle mukaddimesinin: Karşında şu gülgûn piyâle mısraının gülgûn kelimesindeki imale kadehdeki içkinin ağırlığını, koyu rengini, yakıcılığını ve durgunluğunu hissettirmek için kullanılmış gibidir. 14 10 Şerif HULÛSİ,age.,s.31. 11 Asım BEZİRCİ, AHMET HAŞİM Hayatı, Şairliği ve Seçme Şiirleri, s.96. 12 Ahmet ÇOBAN, age., s.125. 13 Şerif HULÛSİ, AHMET HAŞİM Hayatı-Şiirleri, s.32. 14 Şerif HULÛSİ,age.,s.32. 115

Bu imaleler dışında, şiirin üçüncü bendinin bir ve ikinci mısralarında ulama yapıldığı görülür: Yanmakta bu sâgardan içenler, Doldurmuş onunçünşeb-i aşkı Aşağıdaki tabloda, Piyâle şiirinin vezin özellikleri ve aruz hataları tafsilatlı olarak gösterilmiştir: ŞİİR PİYÂLE (MUKADDİME) MISRA (1) Zannetme ki güldür, ne de lâle, Heceleme Zan net me ki gül dür ne de lâ le Hece Tipi - - - - - Uyarlama Zan net me ki gül dür ne de lâ le Kural/Kusur MISRA (2) Âteş doludur, tutma yanarsın Heceleme A teş do lu dur tut ma ya nar sın Hece Tipi - - - - - Uyarlama  teş do lu dur tut ma ya nar sın Kural/Kusur İmâle MISRA (3) Karşında şu gülgûnpiyâle Heceleme Kar şın da şu gül gûn pi yâ le Hece Tipi - - - - - Uyarlama Kar şın da şu gül gûn pi yâ le Hece Tipi - - - - - - Kural/Kusur İmâle Hece No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 MISRA (4) İçmişti Fuzûli bu alevden, Heceleme İç miş ti Fu zû lî bu a lev den Uyarlama Kural/Kusur MISRA (5) Düşmüştü bu iksir ile Mecnûn Heceleme Düş müş tü bu ik sir i le Mec nun 116

117 Uyarlama Düş müş tü bu ik sir i le Mec nun Kural/Kusur MISRA (6) Şi rin sana anlattığı hâle Heceleme Şi rin sa na an lat tı ğı hâ le Hece Tipi - - - - - Uyarlama Şi rin sa na an lat tı ğı hâ le Kural/Kusur MISRA (7) Yanmakta bu sâgardan içenler, Heceleme Yan mak ta bu sâ gar dan i çen ler Hece Tipi - - - - - - - Uyarlama Yan mak ta bu sâ gar da ni çen ler Kural/Kusur Vasl (Ulama) MISRA (8) Doldurmuş onunçünşeb-i aşkı Heceleme Dol dur muş o nun çün şe bi aş kı Hece Tipi - - - - - - - Uyarlama Dol dur mu şo nun çün şe bi aş kı Kural/Kusur Vasl (Ulama) MISRA (9) Baştan başa efgan ile nâle Heceleme Baş tan ba şa ef gan i le nâ le Uyarlama Baş tan ba şa ef gan i le nâ le Kural/Kusur NOT: Şiirin son iki mısraı 2 ve 3. mısraların tekrarı olduğundan şemada yer verilmemiştir. Şiirin klasik kafiye anlayışına göre harflendirilişi ve mısra başı ve ortasındaki kafiyeler aşağıdaki şemada gösterilmiştir:

118 Zannetme ki güldür, ne de lâle, Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûnpiyâle İçmişti Fuzûli bu alevden, Düşmüştü bu iksir ile Mecnûn Şi rin sana anlattığı hâle Yanmakta bu sâgardan içenler, Doldurmuş onunçünşeb-i aşkı Baştan başa efgan ile nâle Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûnpiyâle a b a b b a c d a b a Şemada da görüldüğü gibi 2,4 ve 5. mısralarda n sesi ile yarım kafiye; 1,3,6,9 ve 11. mısralarda âle sesleri ile zengin kafiye yapılmıştır. Piyâle, Haşim in kafiyeden nispeten uzak durduğu dönemin ürünü olmasına rağmen bütün âhenk unsurları birlikte düşünüldüğünde başarılı bir şiirdir.onun şiirini başarılı kılan ise şiirlerindeki iç âhenktir. Bu konuda Fuad Köprülü nün şöyle bir değerlendirmesi vardır: Piyâle de son şiirlerle ilk şiirler arasında bariz bir tekâmül farkı göze çarpıyor. Lakin, buna rağmen, şairin, ilk eserlerinde olduğu gibi, son eserlerinde de kafiyelere ve nazım tekniğine lakayt kaldığını ve hâricî âhenk ten ziyâde derûnî âhenk e kıymet verdiğini görüyoruz. 15 Aşağıda, şiirin ritmik ve müzikal değerler açısından birbirine benzeyen seslerini incelemek için bir tablo verilmiştir: TABLO 3: ŞİİRDE SIKLIKLA KULLANILAN ÜNLÜ VE ÜNSÜZ HARFLER Toplam a d e i l n r ş t u Mısra 1 24 2 2 5 1 3 3 1 1 Mısra 2 24 4 2 1 1 2 2 1 3 3 Mısra 3 22 3 1 1 1 2 2 1 2 2 Mısra 4 22 1 1 2 4 2 1 1 1 3 Mısra 5 24 1 2 3 1 2 1 2 1 2 Mısra 6 22 5 1 2 2 3 1 1 2 Mısra 7 25 6 1 2 1 1 3 2 1 1 Mısra 8 24 1 2 1 1 1 3 1 3 3 Mısra 9 22 6 3 1 2 3 2 1 Mısra 10 24 4 2 1 1 2 2 1 3 3 Mısra 11 22 3 1 1 1 2 2 1 2 2 TOPLAM 255 35 13 19 15 18 26 12 15 13 19 15 Ahmet HAŞİM, Bütün Şiirleri (Hazırlayanlar:İnciEnginün-Zeynep KERMAN), S.34.

Tabloda görüldüğü üzere 35 kez yinelenen a asonansı, bize aşkı hatırlatmakta; n ve ş ünsüzleri ile u sesini birlikte düşündüğümüzde ise şiirin başlığına da paralel olarak nûş etmek ifadesini çağrıştırmaktadır. Şekil Piyâle dört bentten oluşan kısa bir şiirdir. Bentlerin mısralara göre dağılımı: 3+3+3+2 şeklindedir. Dördüncü bent, ilk bendin 2 ve 3. mısralarının tekrarı niteliğindedir. Ahmet Haşim in, yekûnu çok da fazla olmayan şiirlerine baktığımızda bu dağılımı başka hiçbir şiirinde kullanmadığını görürüz. Şiirde, kelime dağılımı ve sıklığına baktığımızda gül, lale, gülgûn, piyâle, iksîr, sâgar, şeb-i aşk, efgan, nâle, Fuzûli, Mecnun gibi divan şiirinden ve kültüründen gelme kelimelere ve ifadelere yer verildiğini görürüz. Divan mazmunlarını bozmadan tamamıyla yeni bir anlatım içinde sunması ve bu mazmunlardan modern şiire has tablolar yapması, Haşim in sanatının önemli bir parçasıdır. 16 Ahmet Haşim de divan şiirine ait unsurların varlığı ile ilgili Behçet Kemal şu değerlendirmede bulunur: O, divan edebiyatının okurken ya duyarak, ya umuma uyarak dudak bükegeldiğimiz hünerlerinin biraz garplıcasını ve çok zekicesini yapmış bir şairdir. Ona bu antika malzemenin üstünde yeni bir mimarî ile işlemesini, bina etmesini, olgun fikri ve çetin zekâsı temin etmiştir. 17 Bu kelimelerin dışında, anlama etki eden sıfatlar da dikkat çekicidir. Şairin, diğer şiirlerinde de sıklıkla kullandığı bu kelimesi Piyâle de de üç kez kullanılmıştır. Yine, şu sıfatına da iki kez yer verilmiştir. İşaret sıfatlarının en büyük özelliği göze hitap etmesidir. Tabiatı bir resim gibi gözler önüne sermek isteyen Haşim için, bu göstermenin önemi büyüktür. 18 Edebiyat Tarihi (Nesil, grup, muhit ve edebiyat tarihi bilgileri ile şiirin yorumlanması) : İlk şiirini 1899/1316 yılında neşreden Ahmet Haşim, hayatını kaybettiği 1933 yılına kadar, yani yaklaşık 34 yıl boyunca eser vermiş bir sanatkârdır. Bahsettiğimiz tarihî aralık sosyal-siyasî hayatta olduğu edebiyatımızda da bir geçiş dönemine tekabül eder. Tohumları Tanzimat la birlikte atılan ve etkilerini günümüzde de sürdüren bu geçiş dönemi sanatkârlarının pek çoğunda bir sentez arayışı söz konusudur. 119 16 Doğumunun Yüzüncü Yılında Ahmet Haşim,AKDTYK Atatürk Kültür Merkezi Yayını,s.26. 17 Hilmi YÜCEBAŞ, Bütün Cepheleriyle Ahmet Haşim, s.38. 18 Ahmet ÇOBAN, age., s.242.

120 Geleneğin mirasını göz ardı etmeden yeni bir terkip oluşturma gayesi ile hareket eden, bunun için de millî-mahallî değerleri Batı kaynaklı anlayışla harmanlamaya çalışan bu sanatçılardan bazıları ictimâî meselelere ağırlık verirken bazıları da hem dönemin şartları hem de şahsiyetleri gereği bireysel temalara ağırlık vermişlerdir. Şahsiyetinin sanatı üzerindeki tesirine aşağıda değineceğimiz Haşim de elbette yerli ve yabancı birtakım isimlerin tesirinde kalmış, bunu zaman zaman kendisi de ifade etmiştir. Peki, Haşim hayallerini kimden almıştır? Bu soruyu soran Feyzullah Sacit Ülkü, şairin öncelikli olarak Şeyh Galip ve Cenab Şehabeddin ile ortak imajlarını gösterir. (Ülkü,1941) Ahmet Haşim in yakın dostu Abdülhak Şinasi Hisar ise Ahmet Haşim in eseri bizde Şeyh Galip, Abdülhak Hamit, Cenab Şehabeddin i kısmen içine alan bir şiir mıntıkasındadır. Fakat onun asıl üstadları Fransız Symboliste leriydi der Hilmi Yavuz ise, Ahmet Haşim in etkilendiği şiirleri şöyle sıralar: Başta Henri de Régnier olmak üzere, Albert Samain, Rodenbach ve Verhaeren gibi Sembolist ya da Post-Sembolist Fransız Şairler (Yavuz, 2003a:99) 19 Zahir GÜVEMLİ ise Feyzullah Sacit ÜLKÜ nün Haşim i Şeyh Galip in bir mukallidi, bir hayal hırsızı şeklinde tasvir ettiğini söyler ve buna şiddetle karşı çıkar. Güvemli ye göre hiçbir şair tek başına değildir. Bir geleneğin mahsulüdür. Büyük şairler ileri hamlelerle geleneği birçok noktadan aşarlar. Ama yine kökleriyle maziye ve kendinden evvelkilere bağlıdırlar. Haşim de bu bağlar oldukça kuvvetlidir. Uzun ve süreklidir. O, ilk şiirini neşrettikten ancak yirmi yıl sonra asıl benliğini buldu. Fakat, kendinden evvelkilerin onda tesiri, bazılarının göstermek istedikleri kadar sığ ve sarih olmamıştır. 20 Ahmet Haşim deki Şeyh Galip tesirini vurgulayan isimlerden biri de Orhan OKAY dır. OKAY, Hüsn ü Aşk taki şu iki mısrayı verdikten sonra Piyâle ile karşılaştırma yapar: Sâkinin elinde sâgar-ı nûr / Elmâs gibi piyâle-i nûr Kadehin alev gibi oluşundan söz eden bu mısraların yanında yine aynı Mesnevi de: Bir hûr idi kim şarab-ı âteş mısraını da hatırlatan OKAY, bu mısrada da ateş gibi şaraptan söz edildiğini hatırlatır ve Piyâle deki: 19 Firdevs Canbaz YUMUŞAK, Ahmet Haşim in Şiir Dünyası ve Şiirinin Kaynakları Üzerine Bazı Notlar, Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi, c.5, s.23, Güz 2012 20 Zahir GÜVEMLİ, Ahmet Haşim ve Şiirleri, s.4.

Zannetme ki güldür, ne de lâle, Âteş doludur, tutma yanarsın Karşında şu gülgûn piyâle Yanmakta bu sâgardan içenler mısralarındaki imaj benzerliğine dikkat çeker. Sanatçının Özellikleri Bir sanatkârın eserlerine nüfûz edebilmek için başvurulması gereken kaynakların başında muhakkak ki o sanatkârın kişiliği ve kişiliğini meydana getiren unsurlar gelir. Zaten, sanatçılar kendilerini bir ekole ya da akıma yakın görmüşlerse bu da aslında kişiliklerinin neticesidir. Sembolist olup olmadığı günümüzde de tartışılan Ahmet Haşim in isminin sembolizm ile birlikte anılması da sembolizmin sanat ilkelerini Haşim in kendine yakın bulmasından kaynaklanmaktadır. Haşim in kişiliği hayatına, sanatı da kişiliğine bağlıdır. diyen Asım BEZİRCİ, tespitlerini şöyle sürdürür: 121 Nasıl ki hayatından gelen bazı olaylar kişiliğini yoğurmuşsa, kişiliğinden doğan bazı özellikler de sanatını belirlemiştir. Haşim in sanatını kavramak için, hayatı gibi kişiliğini de gözden geçirmek gerekir. 21 Babasından yeterli ilgiyi görmeyen ve sekiz yaşına kadar anne denen merhamet ağacının gölgesinde yaşayan Haşim için ilk büyük yıkım, bu ağacın devrilmesidir. Öksüzlük ve yalnızlık içinde hayallerle oyalanmaya çalışır Haşim. İlerleyen yıllarda da bir türlü rahat iletişim kuramadığı insanlardan kaçan ve kendi kabuğuna çekilen Ahmet Haşim için, pratik hayatta ümit ettiği hiçbir şeyi elde edemediği için kendi üyopyasında yaşayan şair demek yanlış olmaz. Toplumda hak ettiği yerde olmadığına inanan, hesap işlerine aklı ermeyen, kendini çirkin bulan ve bu yüzden de etrafındaki insanlara kıskançlıkla bakan bir adam olup çıkar nihayetinde. Yine Asım BEZİRCİ ye göre Haşim in şehvetli bir yaratılışı vardır. Cinsel tutkuları çok kuvvetlidir. Aşklarının karşılık görmemesi, bu tutkuları daha da kamçılar, içki meclislerinde sabahlar, düşkün kadınlarla ilişkiler kurar, onları birbirine düşürmeye uğraşır. Fakat ne yapsa, kanmaz. Bütün bu çırpınmalar içindeki büyük boşluğu doldurmaz. Hatta, tersine, büsbütün büyütür onu, vuslat isteğini artırır. Bundan ötürü ardı arkası kesilmeyen bir aşk özlemi içinde yaşar. Sevmek ve sevilmek ateşiyle yanar. Yıllarca bir sevgili bekler. 22 Piyâle ye bu gözle baktığımızda da yukarıda sözü edilen sevgi ateşinin yakıcılığını görürüz. Bu ateş, şiirimizde Haşim e özgüdür. Aşktan ve aşkın ahvâlinden söz 21 Asım BEZİRCİ, age., s.13 22 Asım BEZİRCİ, age., s.16-17.

122 eden binlerce şiirimiz olsa da, edebiyatımızda bir Haşim ateşi vardır ve bu ateş kendine hastır. Zaten Ahmet Haşim in sanatının en büyük hususiyetlerinden biri ele aldığı her mevzuyu kendi potasında eritebilmesi, kendi ıstırap imbiğinden süzüp öyle takdim edebilme maharetidir. Piyâle ve Ahmet Haşim in Poetikası Âkif, Safahat ını şöyle takdim eder okuyucuya: Bana sor sevgili kàri, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyette şu karşında duran eş ârım: Bir yığın söz ki, samimiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim, çünkü, ne san atkârım. Şi r için <<göz yaşı>> derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir bence bütün âsârım! Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım! Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa; Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa. 23 Ahmet Haşim de ilk şiir kitabı Göl Saatleri nde, ardından Şi ri Kamer ve Piyâle de eserini okuyucuya sunarken aynı yola başvurur ve şiirini şiirle anlatmayı yeğler. Sözü edilen üç şiirde de takdim ettiği eserin küçük ama estetik birer zarfa sığdırıldığını görürüz. Bu üç şiirden en bilineni ve üzerinde en çok durulanı Göl Saatleri nin Mukaddimesi dir. Zîrâ Haşim, bu dört mısrada neredeyse ömrünü adadığı şiire dair söylemek istediği her şeyi kısaca söyleyivermiştir. Seyreyledim eşkâl-i hayatı Ben havz-ı hayâlin sularında, Bir aks-i mülevvendir anınçün Arzın bana ahcâr u nebatı. Saf şiir anlayışının temsilcisi olan ve sembolist bir şair olarak bilinen Ahmet Haşim, şiire dair görüşlerini anlatmak ve daha çok da kendisine yöneltilen eleştirileri bertaraf etmek için Dergâh ta Şiirde Mânâ başlıklı bir yazı yayımlar. Sembolizm in Türk şiirinde ilk ciddî yansıması olan bu görüşler, devrine göre son derece modern ve ufuk açıdır. Daha sonra Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar başlığıyla Piyâle nin başına koyduğu bu yazısıyla Ahmet Haşim, estetiğinin prensiplerini net 23 Mehmet Âkif ERSOY, Safahat, s.5.

bir şekilde açıklamış oluyordu. Şiirde Mânâ nın bizde poetika niteliği taşıyan ilk yazı olduğu söylenebilir. 24 123 Bizim incelemeye çalıştığımız Piyâle ( Mukaddime ) şiirinde de Haşim in poetikasının yansımalarını görürüz. Bu konuyla ilgili Ahmet ÇOBAN, Haşim in bu şiirde kendi şiir anlayışını yansıttığını kastederek şu değerlendirmelerde bulunur: Ateşle dolu piyâle nin gül ya da lâle olmayıp kitabın adını gösterdiğini, ilk şiirlerde olduğu gibi, şiiri sembolize ettiğini belirtmek ister. Piyâle kelimesi tevriyeli kullanılmış ve -meselâ Hayâl-i Aşkım daki gibi- kinayeyle kitap kastedilmiştir. Burada estetik duyuşa sahip olmanın, realiteden kaçıp hayalî çarelere sığınmanın ve şiir çilesi çekmenin ne çetin bir savaş olduğunu (Köni45:4); aynı çileye okurun da katılması gerektiğini, aksi halde onun tadına ve zevkine varamayacağını estetik bir ifadeyle anlatmaya çalışır. Bu anlatışta, Mallarmè tarzına yakın bir anlam sembolizmi vardır. (Alptekin 85: 16; Öngel 52:7) Fuzûlî nin de o şiir şarabından içtiğini, Leylâ vü Mecnûn mesnevisini o etkiyle yazdığını bir örnek olarak zikreder. O kadeh, içenlerin içini yaktığı için, aşk gecelerini baştanbaşa efgan ile nâle doldurmuştur. Şair, bu kitabının da ateş, iksir, şiir, aşk ve figan dolu olduğunu hatırlatarak okurları uyarır. Buradaki şarap motifi, okuru Cemşit e, oradan da Dionizos a kadar götürür. 25 Sonuç: Netice itibariyle Ahmet Haşim, Piyâle şiirinde bir yandan aşkın yakıcılığını ve aşk yolunun zorluğunu anlatırken bir yandan da şiir anlayışının izdüşümünü gözler önüne sermektedir. Hayatını: ömrüm benim bir ateşti mısraıyla özetleyen bu münzevi şair, sanata ve özellikle şiire dair görüşlerini de kitaplarının evvelinde yer verdiği takdim mahiyetindeki şiirleriyle anlatmış, bu ateşten ömrün yakıcılığını kendi simgeci anlayışıyla işlemiştir. Kaynaklar Ahmet HAŞİM, Bütün Şiirleri (Haz.:İnciEnginün-Zeynep KERMAN), Dergâh Yay., İst., 2012. õ APAYDIN, Mustafa, Ahmet Haşim in Bir Günün Sonunda Arzu Şiiri Üzerine Düşünceler, Türkoloji Dergisi, Ankara 1997. 24 Beşir AYVAZOĞLU, Ömrüm Benim Bir Ateşti, s.114. 25 Ahmet ÇOBAN, age.,s.209.

124 AYVAZOĞLU BEŞİR, Ömrüm Benim Bir Ateşti, Ötüken Yay. İst., 2000. BEZİRCİ, Asım, AHMET HAŞİM Hayatı, Şairliği ve Seçme Şiirleri, İst., 1983. BUDAK, Mustafa, Ahmed Haşim, Din Duygusu ve Huzursuz Hayaller, Dumlupınar Ünv. SBD, Ekim 2003. ÇETİŞLİ, İsmail, Metin Tahlillerine Giriş 1-Şiir, Akçağ Yay., Ank., 2010. ÇOBAN, Ahmet, Göller ve Çöller Şairi Ahmet Haşim, Akçağ Yay., Ank., 2004. Doğumunun Yüzüncü Yılında Ahmet Haşim,AKDTYK Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ank., 1987. ERSOY, Mehmet Âkif, Safahat, İnkılap Kitabevi, İst., 2011. GÜVEMLİ, Zahir, Ahmet Haşim ve Şiirleri, Yeni Mecmua Yay., İst. KURBANOĞLU, Şerif HULÛSİ, AHMET HAŞİM Hayatı-Şiirleri,Remzi Kitabevi, Ank., 1947. OKAY, Orhan, Poetika Dersleri, Dergâh Yay., İst., 2014. ÖNAL, Mehmet, Edebiyat Sanatı, Kurgan Edebiyat Yay.,Ank., 2015. YUMUŞAK, Firdevs Canbaz, Ahmet Haşim in Şiir Dünyası ve Şiirinin Kaynakları Üzerine Bazı Notlar, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Güz 2012 YÜCEBAŞ, Hilmi, Bütün Cepheleriyle Ahmet Haşim, İnkılap Kitabevi, İst., 1958.