TÜRKİYE'DE KAÇAK GÖÇ



Benzer belgeler
ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE DE GÖÇ. Göç Veren Ülkeden Göç Alan Ülkeye Fırsat ve Risklerin Dönüşümü

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Göç ve Tüberküloz. Haluk C.Çalışır Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Hayata Destek Derneği 27 Haziran 2014 Gezici ve Geçici Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliği Toplantısı Politika Önerileri

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Türkiye'nin İnsan Ticaretiyle Mücadelesi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Trends in International Migration: SOPEMI Edition GENEL GİRİŞ

Türkiye nin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Karnesi

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri:

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

187 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİ GELİŞTİRME ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ, 2006

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE AB GERİ KABUL ANLAŞMASI AHMET ÇELİK

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2011 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Enerji Dışı İthalatımızın Petrol Fiyatları ile İlişkisi

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

Politika Özeti. Suriye deki savaş ve mülteci krizi insan ticaretini nasıl etkilemektedir? Ocak 2016

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2006 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2007 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2006 NÜFUS VE KONUT SAYIM SONUÇLARINA GÖRE REVİZE EDİLMİŞ EKİM 2004 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI.

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU

TEDARİKÇİ TÜZÜĞÜ 1. GEÇİNMEYE YETECEK ÜCRETLER ÖDENİR. 1.1 Standart bir çalışma haftası için ödenen ücretler ve yardımlar

Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2008 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2016 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU:

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2014 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2012 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2005 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2017 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2015 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2013 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Öğr. Gör. Halil YAMAK

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2010 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

İSTANBUL İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLARARASI KORUMA ÇALIŞMA GRUP BAŞKANLIĞI

EVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ EKİM 2009 HANEHALKI İŞGÜCÜ ANKETİ SONUÇLARI

TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

Geçici İş İlişkisi Uygulama Rehberi

Nüfus Yaşlanması ve Yaşlılığın Finansmanı

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK 6 MİLYONA YAKLAŞTI!

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

Transkript:

İSTANBUL TİCARET ODASI TÜRKİYE'DE KAÇAK GÖÇ Doç.Dr.Ahmet İÇDUYGU YAYIN NO: 2004-65 İstanbul, 2004

) Bu eserin yayın hakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir. Eser üzerinde 5846 sayılı FSEK tarafından sağlanan tüm haklar şakhdır. İTO'nun ve yazarın adı belirtilmek koşuluyla eserden normal ölçüde alıntı yapılabilir. İTO ve yazarın yazılı izni olmadan eserin tamamı veya bir bölümü fotokopi, faksimile veya başka bir araçla çoğaltıiamaz, dağıtılamaz, elektronik ortamlarda ticari ya da başka bir amaçla kullanılamaz. İstanbul Ticaret Odas]:02M05 İÇD,. İçduygu, Ahmet Türkiye'de Kaçak Göç. İstanbul, 2004, 107 sayfa. 1. KAÇAK GÖÇ I.İŞSİZLİK II.İSTİHDAM NI.İTO ISBN NO:975-512-902-2 Türkçe Reşadiye Cad. Eminönü/İstanbul İTO BİLGİ HATTI (212) 4556161 www.ito.org.tr İTO yayınları için ayrıntılı bilgi Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi'nden alınabilir. Tel: (212) 455 63 29 Faks: (212) 512 06 41 E. Posta: bdy@ito.org.tr Web: www.ito.org.tr TASARIM ÇAĞDAŞ SANAT Tel: (212) 274 66 56 BASKI CAN AJANS REKLAM VE MATBAACILIK Tel:(0212) 556 63 85 Faks:(0212) 556 63 52 canajans_@hotmail.com

ÖNSÖZ Ülkemizin en önemli ekonomik ve sosyal sorunu haline gelen işsizliğin etkili istihdam politikaları ile çözümlenememesi halinde ekonomik istikrar ve sosyal barışm yanısıra demokrasinin sürdürülmesi bile zorlaşacaktır. Özellikle 1998-2001 yılları arasında % 6,7 ile % 8,5 oranlarında seyreden işsizlik oranı 2003 yılı 1. üç aylık dönemde % 12,3 oranına yükselmiştir. Kriz dönemlerinde istihdam sorunlarının arttığı görülmektedir. Bu sorunu ağırlaştıran bir oluşum da özellikle son yıllarda artış gösteren kaçak göç olgusudur. Kaçak göç esasında gelişmiş ve gelişmekte olan dünya ülkelerinin hepsini yakından ilgilendiren yapısal bir sorundur. Bu sorunun ülkemiz gündemini meşgul etmesinin en önemli nedenlerinden birisi bölgesel/ülkesel gelişme farklılıklarından ortaya çıkmaktadır. Asya ile Avrupa arasında köprü konumunda olan Türkiye, Ortadoğu ve yakın Asya ülkelerinden AB ülkelerine kaçak olarak göç etmek isteyenlerin önemli bir durağı olup çoğu zaman göç edenlerin bu noktada yığıldığını ve yerleştiğine şahit olmaktayız. Doğal olarak gelen kaçak göçmenler ve sığınmacılar da işgücü pazarına yönelmektedir. Zaten yurtiçi işgücü piyasasında işsizliğin önemli bir yer tuttuğu Türkiye'de, cari ücret seviyesinin altında çalışmaya razı olan adeta paralel bir işgücü piyasası oluşturan yabancı işçiler istihdam sorunumuzu neredeyse içinden çıkılamaz hale getirmektedir. Bu durumun her iki taraf üzerinde yarattığı sosyal sorunlar ve bir çok halde insan ticaretine yönelen olayın insani boyutu da tabi ki üzerinde durulması gereken bir konudur. Meselenin temeline indiğimizde, sorunun "Kaçak göç nedir? Neden insanlar göç eder veya etmek zorunda kalır? ve kaçak göçün boyutları tehdit unsuru haline gelmiş midir?" sorularında yattığı görülecektir. Kaçak göç beraberinde, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan kayıtdışı istihdamı da getirerek bu toplumsal sorunumuzu körüklemekte, sadece bununla kalmayıp sosyal güvenlik açısından da önemli tehditler içermektedir. Gîünümüzde, özellikle büyük şehirlerimizde ortaya çıkan plansız ve hızlı iç göçün getirdiği çeşitli sorunların aşılabilmesi için büyük maddi ve sosyal maliyetler öderiirken buna bir de yurtdışından gelen kaçak göç'ün getirdiği ek maliyetleri de kattığımızda ortaya çıkan tablonun ne derece vahim olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Bu düşünceden hareketle. Odamız süre gelen araştımalara katkıda bulunmak üzere "Türkiye'de Kaçak Göç" adı altında bir çalışma gerçekleştirmiş olup, böylesine önemli bir konuyu inceleyerek üyelerimizi ve ilgilileri aydınlatan Doç. Dr. Ahmet îçduygu'ya teşekkür ederim. Dr. Cengiz Ersun Genel Sekreter

SUNUŞ Küreselleşme ve Avrupa Birliği Entegrasyonu gibi süreçler içinde faridı biçimler alan ve yoğunlaşan uluslararası göç dalgaları Türkiye'nin merkezinde yer aldığı coğrafyaları son on yıl içinde yoğun biçimde etkilemektedir. Bunun bir sonucu olarak yirminci yüzyılın ortalarından bu yana kendi vatandaşlarının yurtdışına göç ettiği bir ülke olan Türkiye artık başka ülke vatandaşlarının göç ettiği ve çalıştığı bir ülke olmaya başlamıştır. Hiç şüphe yok ki, bu süreç Türkiye için çok çeşitli ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma Türkiye'ye yönelen düzensiz göçün, diğer bir söyleyişle kaçak göçün, ekonomik alandaki sonuçları üzerine yoğunlaşmıştır. Eğer İspanya, Portekiz, ve Yunanistan gibi Avrupa'nın güneyindeki Akdeniz ülkelerinin son yirmi-yirmibeş yıllık tarihleri dünya göç pazarındaki konumları itibariyle incelenirse bu ülkelerin birer göç veren ülke konumundan nasıl göç alan ülke konumuna geldikleri görülür. Küreselleşme ve Avrupa Birliği Entegrasyonu anlamında Türkiye'nin de benzer bir süreçten geçtiği açıktır. Bu noktada, ilgili göç konularının Türkiye'de gelecek yılların gündeminde üst sıralarda kalacağını ileri sürmek yanlış olmayacaktır. Kaçak işçi göçü ve onun iş piyasası üzerine olan sonuçları bu çerçevede önemlidir. Türkiye'ye yönelen yabancı kaçak işçi göçünü ülkedeki işgücü piyasasındaki sonuçları itibariyle inceleyen bu çalışma İstanbul Ticaret Odası'nm maddi desteği ile gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın farklı aşamalarında mensubu bulunduğum Koç Üniversitesi'nin de farklı düzeylerde katkısı olmuştur. Her iki kuruma da sağladıkları imkanlardan dolayı teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca bu araştırma boyunca bana asistanlık yapan Nazan Albayrak, Başak Bilecen ve Ayşem Biriz Karaçay'ın yardımları olmadan bu çalışma gerçekleşemezdi. Onlara da teşekkür ederim. Son olarak, ve hepsinden önemlisi, bu çalışma bağlamında kendi özel hikayelerini bu bilimsel çalışma için bizimle paylaşan göçmen işçilere, işverenlere ve diğer görüşme yaptığım kişilere teşekkür ederim. Doç. Dr. Ahmet İçduygu İstanbul, Temmuz 2004.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ 5 ÖZET 9 1. GİRİŞ 19 1.1. Başlarken: Çalışmanın Kapsamı ve Amacı 19 1.2. Bazı Tanımlar.23 1.3. Çalışmanın Yöntemi 25 2. TÜRKİYE'YE YÖNELEN DÜZENSİZ ("YASADIŞI") GÖÇ 27 2.1. Türkiye'ye Yönelen Düzensiz Göçün Temel Dinamikleri 27 2.2. Türkiye'deki Kaçak İşçiler: 1995 ve 2003 UGÖ Araştırmalarından Örnekler 37 2.3 Türkiye'ye Yönelik İnsan Ticareti Ve İnsan Kaçakçılığının Sorgulanması.40 2.4. Türkiye'de Yabancı Kaçak İşgücü.41 3. DÜZENSİZ GÖÇÜN TÜRKİYE'DEKİ İŞGÜCÜ PİYASASI ÜZERİNDEKİ SONUÇLARI 44 3.1 Giriş.44 3.2 Görüşülen Göçmenler Hakkında Bilgiler 44 3.3 Göçün Nedenleri ve Türkiye'de Kaçak Çalışma 47 3.4 Aracıların İnsan Tüccarlarının ve Kaçakçıların Rolü 51 3.5 Türkiye'de Göçmen İşçilerin Kötüye Kullanımı ve Zorla Çalıştırma 53 3.6 Göçmen İşçilerin Gelecek Beklentileri ve Olası Göç Güzergahları.55

3.7. Kaçak İşçilerin İşverenleri 56 3.8 Türkiye'de Ekonomi, İşgücü Pazarı, İşsizlik ve Yabancı Kaçak İşçiler 61 4. İLGİLİ MEVZUAT VE UYGULAMA 70 4.1. Giriş...70 4.2 Türkiye'nin Ulusal Politikaları ve Uygulamaları 71 4.3 Uluslararası Standartlarla Uyum 79 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 89 5.1 Sonuçlar 89 5.2 Öneriler 94 EK 1: Seçilmiş Yabancı Kaçak İşçi Vakaları 96 Tablolar Tablo 2.1: Türkiye'ye Sığınma Başvurulan, 1997-2002 30 Tablo 2.2: Türkiye'deki Kaçak İşçi Göçü, Gözaltına Alınma olayları, 1995-2002 31 Tablo 2.3: Değişik Seçilmiş Ülkelerden Türkiye'ye Gelen Yabancılar, 1996-2002 35 Tablo 3.1: Görüşülen Vakalara Dair Temel Bilgiler 45

ÖZET 1945'ten günümüze bakıldığmda, Türkiye'nin uluslararası göç pazarındaki konumunun 1980'lerin başında artan düzensiz göçle ya da yabancı kaçak işçi göçüyle birlikte büyük bir değişim gösterdiği görülmektedir. Düzensiz göçle gelenlerin bir kısmı Türkiye'yi transit ülke olarak kullanmakta, diğer bir kısmı ise kaçak işçi olarak çalışmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'deki kaçak işçilerin durumu değerlendirilecektir. Türkiye, düzensiz göç akımlarıyla, çoğunlukla, Asya, Avrupa ve Afrika arasında kalan coğrafî konumunun etkisiyle, hem transit hem de hedef ülke olarak karşılaşmaktadır. Bu düzensiz göç akımları daha çok transit göçmenleri, kaçak işçileri, sığınmacıları ve mültecileri kapsamaktadır. Son on yılda, Türkiye'nin karşılaştığı göç akımlarının büyük bir kısmı İran, Irak, Afganistan, Pakistan ve Bangladeş'ten gerçekleşse de, Moldova, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan gibi ülkelerden de önemli sayıda gelenler olmuştur. Yukarıda bahsedilen ilk gruptan gelen göçmenler, çoğu zaman Türkiye'yi transit ülke olarak kullanmakta yani Avrupa'ya ya da başka gelişmiş ülkelere göç etmek için Türkiye'de geçici olarak kalmaktadırlar. İkinci gruptakiler ise Türkiye'de bir süreliğine kaçak işçi olarak çalışmak niyetiyle gelenlerden oluşmaktadır. Öte yandan, Türkiye'nin 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi sınırlama (Avrupa dışından Türkiye'ye gelen sığınmacılara mülteci statüsü verilmemesi) çoğunluğunu Avrupa dışından gelenlerin oluşturduğu sığınmacıların durumunu daha da güçleştirmektedir. Ayrıca, Türkiye'ye gelen göçmenlerin bir başka özelliği de göç edenlerin uyruklarındaki farklılıktır: yetkililer, son on yılda, Türkiye'ye 163 farklı uyruktan göçmen geldiğine işaret etmektedir. Açıkça görülmektedir ki, düzensiz göç hareketleri Türkiye'ye birden çok rol vermiştir. Düzensiz göç, Türkiye'nin AB'ye (Avrupa Birliği'ne) katılım süreci için de önemli bir konudur. Nitekim AB, Türkiye'nin katılım süreci hakkındaki raporlarında, göçle ilgili konulara dikkat çekmektedir. Dolayısıyla, birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, Türkiye hem düzensiz göç akımlarıyla gelen ve sayıları gittikçe artan yabancı vatandaşlarla hem de gelen yabancıların Türk piyasalarında yarattığı kaçak işgücüyle mücadele etmek durumundadır. 2000 ve 2003 yılları arasında 200,000'i aşan gözaltına alınmış, kayıtlı düzensiz göçmen sayısıyla, Türkiye'nin düzensiz göçe açık olduğu ve en çok göç alan ülkeler arasında olduğu açıkça görülmektedir. Bu sayının çoğunu transit göçmenler oluştursa da, vize süresini aşarak kalan ve yasadışı çalışan birçok yabancı da bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında detaylı olarak inceleneceği gibi. Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) vatandaşları, Türkiye'yi, esnek vize uygulaması-

nın da etkisiyle, daha iyi iş ve yaşam standartlarma kavuşmak için geçici olarak çalışabilecekleri hedef ülke olarak seçmektedir. Ancak, vize sürelerinin dolmasına rağmen kalmaları, veya "yasadışı" (kayıtdışı) olarak çalışmaları gibi nedenlerden ötürü, çoğunlukla yasalara aykırı bir konumdadırlar. Kaçak işgücünün Türkiye'ye rahatlıkla gelmesini sağlayan en önemli nedenlerden bir diğeri ise ülkede uzun süredir varolan yerleşik "kayıtdışı ekonomi"dir. Türkiye, 1980'lere kadar, büyük çaph göç hareketleriyle karşılaşmasa da göçmenlerin kaçak çalıştırılması konusuyla mücadele etmek durumunda kalmıştır. Göçün ekonomik şartlar, maaş yetersizliği ve işsizlik gibi bilinen temel nedenlerinin yanı sıra, küreselleşmenin çeşitli dinamikleri hem iş bulmak isteyen insanların hareket kabiliyetlerini hem de göçü arttıran bir diğer nedendir. Uluslararası göç pazarları, birçok nedenden kaynaklanan düzensiz göç akımlarından zarar görmektedir. Bir yandan, sınır geçişlerinde ve işgücü piyasalarında devletlerin uyguladığı kısıtlamalar ve kontroller, diğer yandan göçmenlerin sınırları geçebilmeleri ve yabancı ülkelerdeki işgücü piyasalarına ulaşabilmeleri bu nedenler arasında sayılabilir. Öte yandan, insan kaçakçılığı, insan ticareti veya kaçak işçilerin düşük ücretle çalıştırılması gibi ticari ve yasadışı çıkarların varlığı da düzensiz göçe ve bunun sonucunda oluşan kaçak işgücüne katkıda bulunmaktadır. Tüm bu önemli faktörler, Türkiye'nin idari, hukuki, finansal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda uygulamalarını adapte ederken karşılaştığı zorlukların bazılarını açıklamaya yardımcı olmaktadır. Bu yüzden, düzensiz göç hareketlerinin kapsamının özellikle de düzensiz göçmenlerin insan kaçakçılığına ve zorla çalıştırmaya maruz bırakılmalarının boyutlarının açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Türkiye'de zorla çalıştırma ve düzensiz göç arasındaki bağlantıyı ortaya koymak için, bu çalışmada ilk kez birçok farklı kaynaktan birincil veri toplandı: yabancı kaçak işçiler (özellikle ev işleri, tekstil, lokanta ve gıda, inşaat ve fuhuş/eğlence sektörlerinden), bu işçileri çalıştıran işverenler, göçle ilgili devlet kurumlarının temsilcileri, göçle ilgili ulusal ve uluslararası ilgili örgütler, sivil temsilciler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, özel iş bulma ajansı olarak çalışan aracı kurumlar. Ayrıca, bu çalışma Türkiye'deki düzensiz göçmenlerin durumuna dair daha kapsamlı bilgi toplanmasını sağlamış ve göç sürecini dört aşamada incelemiştir: Göç öncesi dönem (göçmenlerin anavatanlarında ne yaptıklarını kapsayan bölüm), göç (sınırlan nasıl geçtiklerini içeren bölüm), göç sonrası dönem (göç edilen ülkede -Türkiye'de- göçmenlerin ne yaptıklarını kapsayan bölüm), olası göç (göçmenlerin gelecek planlarını inceleyen bölüm). Bu çahşmada düzensiz göçmenlerin Türkiye'deki işgücü içindeki durumları yukarıda adı ge-

çen sektörlere odaklanarak incelenmiştir. Hem Türkiye'deki hem de başka ülkelerdeki aracı kurumlarmm (seyahat acenteleri, insan kaçakçıları, tüccarları ve diğerleri) göç hareketlerinde nasıl bir rol oynadığı incelenmiş, yetkililerden bilgi toplanmış ve düzensiz göçe dair politikalar, yasama ve uygulamalarla insan kaçakçılığı, insan ticareti ve zorla çalıştırma gibi etmenler analiz edilmiştir. Çalışma grubu tümüyle çalışma izni olmadan çalışan yabancı işçilerden oluşmasa da, bu grubun düzensiz göç olgusunun farklı yapısını ortaya koyan gerçekçi bir resim sağladığına inanıyoruz. Bu 40 göçmenin büyük çoğunluğu eski Sovyetler Birliği'nden (SSCB) ve Doğu Avrupa'dan gelenlerden oluşmaktadır, ama Orta Doğu'dan gelenler de bulunmaktadır. Görüşmeler, yabancı kaçak işçilerin yoğunlaştığı Marmara bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Görüşülen 40 yabancı kaçak işçinin 22'si kadındır ve birçok sektörde kadın göçmenler daha fazladır. Türkiye'de düzensiz göçmenlerin çalıştığı ev işleri, tekstil, ve eğlence/fuhuş gibi sektörler göz önüne alındığında, kadın göçmen sayısının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artış gösterdiğini söylemek pek de abartı sayılmaz. Yapılan görüşmelerin ışığında Moldovalılarm ev işleri, bebek, yaşlı ve hasta bakımlarıyla uğraştıkları, tekstil sektöründe ise daha çok Moldova ve Romanyalıların çalıştığı gözlemlenmiştir. Eğlence ve fuhuş sektöründe Moldova, Rusya, Romanya, Ukrayna ve Belarus'tan gelen kadın göçmenler çalışırken inşaat sektöründe İran, Irak, Azerbaycan, Romanya ve Moldova'dan gelen erkek göçmenlerin çalıştığı saptanmıştır. Lokanta ve gıdayla ilgili sektörlerde ise Ukrayna, Filipinler, Pakistan, Bulgaristan ve Romanya'dan gelen kadın ve erkek kaçak işçilerin yasa dışı çalıştıkları gözlemlenmiştir. Türk uyruklu olan (Irak Türkmenleri ya da Moldova'dan gelen Gagavuz Türkleri gibi) göçmenlerin ise Türkçe'yi anadilleri olarak konuştukları, diğerlerininse Türkiye'ye geldikten sonra öğrendikleri görülmüştür. Görüşülen göçmenlerin çoğu ülkelerindeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle sınırları aşsa da, Türkiye'de geçici bir süre kalacaklarını belirtmişlerdir. Daha önce de işaret edildiği gibi, bazı ülkelerin vatandaşlarına uygulanan esnek vize uygulamasından dolayı, göçmenlerin bir kısmı Türkiye'ye daha kolay giriş yapabilmekte, vize süreleri dolduğunda ise 200 ila 500 Amerikan Doları arasında değişen bir para cezası karşılığında ülkeden çıkabilmektedirler. Buna ek olarak, yasalara göre, vize rejimini kötüye kullanan göçmenlerin, Türkiye'ye tekrar giriş yapmaları, nasıl kötüye kullandıkları ile doğru orantılı olarak 3 ay ila 5 yıl arasında değişen bir süre için yasaklanmaktadır. Türkiye'nin hedef ülke olarak seçilmesinde, bazı ülkelere uygulanan esnek vize rejimi dışında başka önemli faktörler de rol oynamaktadır: coğrafî yakınlık, seyahatin ucuz ve rahat olması, çalışan akraba veya arkadaşların sağladığı sosyal ağ, Türkiye'de, kendi ülkelerine

oranla daha fazla para kazanabilmeleri, Türkiye'deki kayıt-dışı ekonomik faaliyetlerin iş bulmalarmı kolaylaştırması gibi. Bu göçmenlerin ülkelerinden ayrılmalarının temel nedenleri arasında, para kazanma, anavatanlarındaki borçlarını ödeme, ailelerini fînansal olarak destekleme, daha iyi hayat standartları arayışı, işsizlik ve kötü ekonomik şartlar yer almaktadır. Bu araştırma, ayrıca, göçmenlerin büyük bir kısmının büyük şehirlerde doğup büyümediğini aksine kırsal bölgelerden geldiklerini ortaya koymuştur. Eğitimli ya da muhasebe gibi belli konularda özel eğitim almış olan yabancı işçilerin bir çoğu, evlerinde kalıp ailelerine bakmayı tercih ederken bazıları ise ülkelerindeki yüksek işsizlik oranı yüzünden maaşlı işçi olarak çalışamamaktadır. Türkiye'de ise almış oldukları eğitimin altında düşük vasıflı işçi olarak çalışmayı kabul etmek durumdadırlar. Türkiye'deki yasalara göre, yasadışı çalışmak açıkça suç sayılmaktadır, çalışanların ve işverenlerin bu kurala uymaları güvenlik güçlerinin de bu yasayı uygulaması gerekmektedir. Ancak, yasadışı çalışan göçmeler ve onları çalıştıraxi işverenler bu konuda bir denetim mekanizması olmadığına, olanların da uygulanmadığına dikkat çekmektedir. Oysa, göçmenlerin bu yasadışı durumu, çalışma koşullarının giderek kötüleşmesine neden olmaktadır. AnCak, araştırmamızın gösterdiğine göre, Türkiye'deki birçok yabancı çalışanın, ülkeye girişte Türkiye'nin kuzey ve kuzey doğusunda yer alan ülkelere uygulanan esnek vize sistemi sayesinde, kaçakçılara ihtiyaç duymadığını göstermektedir. Bununla beraber, göçmenler, Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerinde, ya ülkelerinde ya da Türkiye'de özel iş bulma kurumları olarak işleyen ve insan kaçakçılığıyla bağlantısı şimdiye dek bulunmamış aracı kurumları kullandıklarını belirtmişlerdir. Fakat, araştırmamızda, bu kurumlarca çalışma koşulları konusunda kandırılan göçmelerin, hatta fuhşa zorlanan bir kadın göçmenin varlığı da dikkat çekicidir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra turizm acentesi adı altında çalışan aracı kurumlar hiç uluslararası seyahat etmemiş olan göçmen işçiler için pasaport düzenlemekte, vize almakta ve ulaşım masraflarını karşılamaktadır. Bu kurumların bazıları, göçmenlere gidecekleri ülkede iyi bir iş vaadinde bulunmakta, yol masrafları ve buldukları iş karşılığında da göçmenleri yüksek bir komisyon ödemeye zorlamaktadırlar. Borç bağımlılığı, avanslarının geri ödenmesi gibi konuların yanı sıra yasa dışı çalışmaları ve ülkede yasa dışı bulunmaları, göçmenleri istismara daha da açık bir hale getirmiştir. Araştırmamızdan ortaya çıkan sonuçlara göre, diğer istismar şekilleri arasında, kimlik ve pasaportların kontrolü, cinsel taciz, tecavüz, hareket özgürlüklerinin kısıtlanması, sürekli po-

lis ve sınır dışı edilme korkusu, vize sürelerinin dolmasına rağmen kalmalarından ötürü hem işverenlerinden hem de güvenlik güçlerinden aldıkları tehditler olarak sayılabilir. Ayrıca, göçmen işçilerin polise gidip haklarını talep etmekten de oldukça korktukları saptanmıştır. Türkiye'deki çalışma ücretleriyle kendi ülkelerindeki ücretlerin farklılığı yüzünden, göçmenler, en kötü çalışma koşulları altında, fazla mesai yaptırılarak çalışmaya zorlanmakta üstelik, düzenli olarak ödeme de yapılmamaktadır. Birçoğu, Türkiye'deki yasamayı ve kanunları bilmediği için, yasal olarak temsil edilmeyip sendikalara girememektedir. Bu göçmenlerin bir kısmı ise küçük atölyelerde, özel evlerde iş güvencesiz ve sigortasız bir şekilde, idari ve hukuki hakları olmaksızın yasadışı olarak çalışmaktadırlar. Eğlence ve fuhuş sektöründe çalışanlar ise, AİDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara karşı savunmasızdırlar. Bu yüzden, çalışma izni olmadan çalışmanın tüm bu sorunların temel nedeni olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye'deki işverenlerin yabancı kaçak işçileri tercih etmelerinin nedenleri arasında yabancıların daha hoşgörülü, disiplinli ve eğitimli olmaları, yabancı dil bilmeleri ve Türk işçilere göre daha çalışkan olmaları sayılmaktadır. Kısaca, "daha iyi iş için daha az öde!" sloganı Türk işverenler arasında göçmenleri yasadışı olarak çalıştırma nedeni olmuştur. Kaçak göç akımlarını daha iyi anlayabilmek için, Türkiye'de kaçak işçiliğin yaygın olduğu kayıt-dışı ekonominin durumuna da bakmak gerekir. Türkiye'de kayıtdışı ekonomi, küçük ve orta ölçekli şirketlerin ekonomik krizler, rekabet ortamı ve ağır vergi yükümlülükleri altında ezilmeme ve hayatta kalabilme stratejilerinin sonucunda oluşmuş geçici ve kaçak iş arayan yabancı göçmenleri ve hatta Türk vatandaşlarını da içine alarak giderek büyümüştür. Dünyanın farklı köşelerinde göç alan ülkelere bakıldığında gelişen tartışmalar içinde, bir ülkede işsizlik varken ve ekonomik sıkıntılar yaşanırken, bu ülkelere yönelen göç olgusunun sebepleri ve göçmelerin işgücü piyasası içinde nasıl iş buldukları konusundaki sorular gündemdedir. Bu çerçevede en öne çıkan yaklaşım "işgücü için kolay kullanılan ucuz ve yedek bir kaynak yaratmak" şeklinde özetleyebileceğimiz görüştür. Kısacası göçmen işçilerle işgücü piyasasında rekabet artmakta ve işgücüne ödenen maliyet düşmektedir. Böylece "işgücü piyasasının ikiye bölünmüş yapısı" göçmen işçilerle yerli işçiler arasında zaman zaman gerilim yaratsa da üretim süreci içinde işlevsel bir hal almaktadır. Bir yandan da sağlanan ucuz ve hatta bazen daha nitelikli emekle hem maliyetler düşmekte hem de üretkenlik artmaktadır. Ayrıca işgücü piyasasında yerli işçilerin daha zor istihdam edildiği daha kirli ve daha tehlikeli işlerde de yabancı (kaçak) işçiler daha kolay istihdam edilmektedir.

Hiç şüphesiz ekonomilerde kayıtdışılığm varlığı yalnızca Türkiye gibi görece azgelişmiş ekonomilerin sorunu değildir. Gelişmiş ülke ekonomilerinde yüzde 15'lere varan kayıtdışıhğın gehşmekte olan ülke ekonomilerinde iki kat olduğu tahmin edilmektedir. Bu oranın Türkiye özelinde gehşmiş ülkelerdekinin dört katının da üzerinde olduğu ifade edilmektedir Genelde işverenleri temsil eden görüşler, bu kayıtdışılığa itilişin nedenlerini kayıtlı işletmeler ve kayıtlı ekonomik aktiviteler üzerindeki vergi ve bürokrasi sorumluluklarının fazlalığı ile açıklarken, işçilerin görüşleri üretimden aşırı kar etme eğilimlerinin bu kayıtdışılığı yarattığı şeklindedir. Konuyu açıklayıcı tavırlar farklı olsa da, Türkiye ekonomisinde aşırı ölçülerdeki kayıtdışılığm adeta kurumsallaştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çerçevede de, Türkiye'de yaygınlaşmaya başlayan yabancı kaçak işçi kullanımına, bu genel kayıtdışılık eğilimlerinin davetiye çıkardığını söylemek mümkündür. Özet olarak, Türkiye'ye yönelen kaçak işçi göçünün Türkiye ekonomisinin yapısal bir sorunu olan kayıtdışı ekonomi içinden beslendiği görülmektedir. Diğer yandan, işgücü piyasasında yabancı kaçak işçilerin istihdam edilmesi, bu konudaki arzın (göçmenlerin çalışma isteğinin) talebin (göçmen işçileri çahştıralım fikrinin) önüne geçmesi şeklinde gehşmektedir. Diğer bir söyleyişle, işgücü pazarında Türkiye'nin çevresinde bulunan ülkelerdeki itici nedenler Türkiye'deki çekici nedenlerden çok daha fazladır. Ancak işçilik maliyetlerini düşürerek karlılığı artırma kaygıları da yabancı kaçak işçileri çalıştırma eğilimlerini artırmaktadır. Yabancı kaçak işçiler Türkiye'de geçici işlerde, çoğu zaman çok kısa süreh olarak, ya da mevsimlik olarak ve yerli işgücünün çoğu kez yapmak için fazla istekli olmadığı işlerde çalışmaktadırlar. Bu anlamda Türkiye'deki işsizlik sorunu çerçevesinde bakıldığında hem yaptıkları işler açısından hem de sayıları itibariyle işsizliğin genel tablosuna olumsuz etkilerinin şimdilik sınırlı kaldığı söylenebilir. 27 Şubat 2003 tarihinde TBMM tarafından onaylanan ve 6 Eylül 2003'de yürürlüğe giren 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun, yabancı işçilere iş izni adı altında yasal olarak çalışma olanakları sağlamıştır. Örneğin, yabancıların giderek büyüyen bir ihtiyaç haline gelen ev hizmetlerinde çalışmaları mümkün hale gelmiştir. Bu yeni yasada, çalışma izni olmadan çalışmaya caydırıcı ve önleyici cezalar verilmiştir. Ayrıca, hem daha iyi idari hizmet sunabilmek hem de tüm uygulamayı kontrol edebilmek için, iş izni için gerekli tüm işlemleri yürütme yetkisi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na verilmiştir. Bunlara ek olarak, bu kanun kapsamında yabancı işçilerin istismarına karşı yasal koruma getirilmesi hedeflenmiştir. 4817 sayıh Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanunu'na ek olarak düzensiz göçle, insan kaçakçılığı, ticareti ve işgücü istismarıyla mücadelede uluslararası

standartları yakalamak için Türkiye'nin aldığı diğer önlemler şöyle sıralanabilir: 1) 9 Mayıs 2002 tarihli Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne İlişkin Seçmeli Protokol, çocukların teşvik ve tehditle yasadışı işlere zorlanmalarını, yasadışı yollarla istismar edilmelerini ve porno filmler ve materyallerde kullanılmalarını, herhangi bir amaç için herhangi bir yolla kaçırılmalarını ve satılmalarını önlemek amacıyla kabul edilmiştir. 2) Türk Ceza Kanunu'nda insan kaçakçılığına karşı oluşturulan Palermo Protokolü esas alınarak yapılan değişiklikler; 3) Sımraşan Organize Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve ek protokolleri olan Kara, Hava ve Deniz Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol ile İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadınların ve Çocukların Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol, 4 Şubat 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 4) 403 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu'nun beşinci maddesinde yapılan değişiuik ise, düzensiz göçmenlerin anlaşmalı sahte evliliklerini önlemeyi amaçlar. Türkiye, ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (UÇÖ) 105 nolu Zorla Çalıştırmanın Kaldırılmasına Dair Sözleşmesi'ni 29 Mart 1961'de Zorla Çalıştırma Sözleşmesi'ni ise 30 Ekim 1998'de, BM Göçmen İşçiler Sözleşmesi'ni de 13 Ocak 1999'da onaylamıştır. Ancak, bu sözleşmelerin hiçbiri son zamanlarda yaşanan düzensiz göç, insan kaçakçılığı, ticareti ve kaçak işgücüne dair sorunları kapsamamaktadır. Düzensiz göçmenlerin ve iltica etmek isteyenlerin yarattığı kaçak ve ucuz işgücünün piyasadaki talebi karşıladığı bilinmektedir. Dolayısıyla, Türkiye'nin güvenli geri dönüş politikalarına ve yasadışı çalışan göçmenleri Türkiye'deki çalışma koşulları hakkında bilgilendirmeye ihtiyacı vardır. Ancak, göçmenlerin geri dönüş seyahatlerinin fmansı için göç veren ve alan ülkeler arasında işbirliği sağlanmalı ve sorunlar karşılıklı olarak paylaşılmalıdır. Yunanistan, Romanya, Kırgızistan ve Suriye ile yeniden kabul anlaşmaları imzalayan Türkiye, bu sayıyı 22'ye çıkarmayı hedeflemiş ve bu konuda görüşmelere başlamıştır. Türkiye, 2002'de 6 körfez ülkesine 2003'de ise 13 ülkeye daha uyguladığı AB'ye uygun vize rejimleriyle, bu konuda önemli adımlar atmaktadır. İnsan kaçakçılığıyla mücadele etmek için. Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü ve diğer bakanlıkların da katkısıyla çalışan özel komiteler oluşturulmuşsa da Türk yetkilileri, sorunların çözümünde göç veren ülkelerle yapılacak işbirliğinin gerekliliğine dikkat çekmektedir. Her ne kadar Türkiye'de kayıt-dışı ekonominin alman ve alınacak tedbirleri engellediğine dair bir kanı oluşmuşsa da, bu çalışma, düzensiz göç, insan kaçakçılığı ve kaçak işçiler konularında tutarlı politikalara ihtiyaç olduğunu göstermiş ve siyasi önerilerde bulunulmuştur. Bunların başlıcaları şöyledir:

Kaçak işçiliği, insan kaçakçılığını ve,özellikle bunun sonucunda oluşan işgücü istismarını önlemek amacıyla, ilgili bütün ülkelerin sadece kendi sınırları içerisinde değil uluslararası düzeyde çözüm bulmak için işbirliği yapmaları gerekmektedir; İlgili bütün ülkeler, yabancı kaçak işçiliğe karşı uygun tedbirleri almak için kaçak işçiliğin ana nedenlerinden haberdar olmalıdırlar; Potansiyel yabancı kaçak işçiler için, düzensiz göçün ve yasadışı çalışmanın zorla çalıştırma ya da fuhşa zorlanma gibi tehlikeleri konusunda uyarılacakları bilgilendirme kampanyaları düzenlenmelidir. Türkiye'de düzensiz göç, insan kaçakçılığı ve kaçak işgücüyle mücadele etmek için etkili idari, hukuki ve fînansal altyapının oluşturulması gerekmektedir. Bunun içinse: Düzensiz göç ve kaçak işgücüyle etkin olarak mücadele etmek için teknik ve fînansal kaynakları geliştirmek ve güçlendirmek, Yabancıların çalış nalarını düzenleyen yeni yasal düzenlemelerin etkin bir biçimde uygulanması ve bunun için gerekli önlemlerin ahnması, Düzensiz göç ve kaçak işgücüyle ilgilenen diğer yetkililer ve kurumlar arasında gerekli işbirliği ve koordinasyonunun sağlanması gerekmektedir. Bunlara ek olarak, Türkiye Uluslararası Göç Örgütü'nün 97 ve 143 sayılı sözleşmelerini de ona)4amalıdır. Her iki sözleşme işgücü göçünü düzenlemek ve kendi ülkeleri dışında çalışan zor durumdaki işçilere özel koruma sağlayabilmek için oluşturulmuştur. 97 sayılı sözleşme, düzenli göçmenlerle ilgili maddeleri, 143 saydı sözleşme ise hem düzenli hem de düzensiz göçmenlerin korunmasına dair maddeleri kapsamaktadır. Düzensiz göçten ve insan kaçakçılığından mağdur olmuş ve kötüye kullanılmış kişilerin Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumlar tarafindan desteklenmesi, Bu mağdurlara, kalacak yer, gıda ve sağlık gibi sosyal hizmetlerin sağlanacağı merkezlerin kurulması, Mağdurların rehabilitasyonu için göç veren ülkeler ve o ülkedeki sivil toplum örgütleri ve kuruluşlarla işbirliğine gidilmesi, Göç politikalarındaki uluslararası standartları yakalayabilmek için uygulanan ulusal politikaların gözden geçirilmesi,

Sahte evrak kullanan yabancı kaçak işçilerin yakalanması için daha etkin bir giriş-çıkış sistemi kurulması, Kaçak işçilerin kolaylıkla iş bulduğu marjinal sektörlerin daha yakından düzenli kontrolünü sağlaması, Ülkede yaşayan ve çalışan göçmenlerin durumlarının düzenlenmesi, Kaçak işçiliğe pratik çözümler bulmak, eğitim programları hazırlamak ve bilgi edinmek için Uluslararası Göç Örgütü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, Uluslararası İşçi Örgütü ve Avrupa Birliği gibi ulusal, uluslararası sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapması gerekmektedir.

1. GİRİŞ 1.1. Başlarken: Çalışmanın Kapsamı ve Amacı Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre, Türkiye'de 2004 yılı ortalarında istihdam edilen 22 milyon 411 kişiden, ücretsiz aile işçileri, kendi hesabına çalışanlar ve işverenler hariç, 1 milyon 648 bini ücretli ve 1 milyon 752 bini de yevmiyeli olarak çalışmak üzere, toplam 3 milyon 400 bin kişinin herhangi bir sosyal güvenliği olmaksızın kayıt dışı çalıştığı anlaşılmaktadır. ı Devletin bu kayıtdışı işçilerden sigorta prim kaybının 9.9 katrilyon lira civarında olacağı tahmin edilmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yöneltilen bir soru önergesine verdiği yanıtta kayıt dışı çalışanların kayıtlı olarak asgari ücret üzerinden çalışmaları gerektiği varsayıldığında. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun bir ayda kişi başına 184 milyon 126 bin lira sigorta primi kaybına uğradığını vurgulayarak, "2004 rakamlarını esas aldığımızda, tahminen 4,5 milyon kaçak işçinin kamu kurumlarına bildirilmemesinden kaynaklanan sigorta prim kaybının, aylık 828.5 trilyon, yıllık tutarın ise 9.9 katrilyon lira olacağını" söylemiştir.^ Aynı çerçevede, Başesgioğlu, Türkiye'de özellikle komşu ülkelerden olmak üzere bir milyon yabancının kaçak olarak çalıştığının zaman zaman çeşitli kaynaklarca da dile getirildiğini ancak bu konunun doğruluğunu teyit edebilecek herhangi bir bilgi veya kayıtın Bakanlıkta bulunmadığını vurgulamıştır. Türkiye'deki yabancı kaçak işçi sorunun sayısal büyüklüğünün bir milyon rakamı ile ifade edilmesi ilk olarak 2001 yılı başında olmuştur. Türkiye'de çok sayıda yabancı kaçak işçinin bulunduğunu ifade eden zamanın Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, bu rakamın bir milyon civarında olduğunu söylemiştir.-^ Bu rakamın bilimsel anlamda güvenilirliği temel bir istatistiki kaynak gösterilmemesi nedeni ile tartışılabilir olsa da, Türkiye'de önemi hızla artan bir yabancı kaçak işçi sorunu olduğu tartışılmaz bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma kaçak göç ve yabancı işçi istihdamı konularını ele alarak Türkiye'deki işgücü piyasası üzerine bir değerlendirme yapmayı amaçlamaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısına dünyanın çeşitli ülkelerine, özellikle Avrupa'ya, işgü- 1 Bu istatistikler T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Hane Halkı İşgücü Veritabanı ndan elde edilmiştir. 2 Bu konuda ayrıntılar için bknz. 28 Mart 2004 tarihli Milliyet gazetesi. 3 Bu konuda ayrıntılar için bknz. 13 Mart 2001 tarihli NTVMSNBC web sitesi.