AMER KAN EKONOM S N Ana hatlar



Benzer belgeler
AMERİKAN EKONOMİSİNİN ANA HATLARI İÇİNDEKİLER

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

AYDIN TİCARET BORSASI

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

Girişimcileri destekleyen

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

2. KIRSAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI İLE İLGİLİ SORULAR

Araştırma Notu 15/177

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TEKNOPARKLAR Oda Raporu

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

GÖKTAŞ İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2012 YILI FAALİYET RAPORU

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR (AVD)

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

İŞLETMENİN TANIMI

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

Haziran. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

1 Kasım 2009 PAZAR Resmî Gazete Sayı : (Mükerrer) 2010 YILI PROGRAMI

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/82

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

OMURGA GAYRİMENKUL PORTFÖY YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİ 2015 YILI ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU OMURGA GAYRIMENKUL PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Güncel Ekonomik Yorum

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

BOLU ÇĠMENTO SANAYĠĠ A.ġ. ESAS SÖZLEġME DEĞĠġĠKLĠK METNĠ

Pazar Çevresi ve Pazar Fırsatlarının İzlenmesi

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

T.C. DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ RODİ ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, Kuruluş

İş Sözleşmesi Türlerinin Uygulaması ve Mesleki Faaliyet Olarak Geçici İş İlişkisi. Prof. Dr. Gülsevil ALPAGUT

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

ORTA VADELİ MALİ PLAN ( )

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el

LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ NÜN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

UNIVERZITET U TRAVNIKU PRAVNI FAKULTET SOSYAL HUKUK SOSYAL GÜVENLİK T-152/14 MURAT VELİ ÇAKIR

dersinin paketlenmesi

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

Transkript:

AMER KAN EKONOM S N Ana hatlar

Amerikan ekonomisinin ana hatlar AMER KAN EKONOM S N N ANA HATLARI 2 Giri : Süreklilik ve De i iklik 6 Amerikan Ekonomisi Nas l ler 20 Amerikan Ekonomisi: K sa Bir Tarihçe 39 Küçük letme ve Anonim irket 53 Hisse Senetleri, Mallar ve Borsalar 65 Hükümetin Ekonomideki Rolü 82 Para ve Maliye Politikas 96 Amerikan Tar m : De i en Önemi 107 Amerika da Çal ma Ya am : çilerin Rolü Bu kitap, eski Wall Street Journal ba yazar olan Christopher Conte taraf ndan, eski Wall Street Journal muhabiri Albert R. Karr ile birlikte ABD D i leri Bakanl için haz rlanm t r. 1981 den ba layarak U.S. Informatin Agency taraf ndan düzenlenmi olan daha önceki kitaplar güncelle tirmektedir. Yönetici Editör: George Clack Editör: Kathleen E. Hug Sanat Yönetmeni: Barbara Long Resimler: Lisa Manning ABD D i leri Bakanl, Enformasyon Programlar Dairesi http://usinfo.state.gov 124 D Ticaret ve Küresel Ekonomi Politikalar 141 Son Söz: Ekonominin Ötesinde 144 Ekonomik Terimler Sözlü ü

Amerikan ekonomisinin ana hatlar BÖLÜM I G R : SÜREKL L K VE DEÊ KL K 4 Birle ik Devletler XXI. Yüzy l a bugüne kadar olandan daha büyük ve çok aç dan daha ba ar l bir ekonomiyle girdi. XX. Yüzy l n ilk yar s nda iki dünya sava ve bir küresel bunal m atlatmakla kalmad, Yüzy l n ikinci yar s nda da Sovyetler Birli i ile aras nda 40 y l süren So uk Sava tan yüksek enflasyona, büyük i sizli e ve muazzam federal bütçe aç klar na kadar yay lan sorunlara kar giri ti i uzun mücadeleden de ba ar yla ç kt. Ulus nihayet 1990 larda bir ekonomik rahatlama dönemi ya ad ; fiyatlarda istikrara kavu uldu, i sizlik son on y l n en dü ük düzeyinde gerçekle ti ve sermaye piyasas nda da görülmemi bir patlama oldu.

Bölüm I Giri : süreklilik ve de i iklik Amerika n n gayr safi milli has las toplam mal ve hizmet üretimi 1998 de 8,5 trilyon dolar a t. Birle ik Devletler dünya nüfusunun yüzde 5 inden az na sahip olmas na kar n, dünya ekonomik üretiminin yüzde 25 inden fazlas n gerçekle tirdi. Dünyan n ikinci en büyük ekonomisine sahip bulunan Japonya, bunun ancak yar s n üretebildi. Ayr ca, Japonya ve di er dünya ülkeleri 1990 larda ekonomilerindeki yava büyüme ile ve ba ka sorunlarla u ra rken, Amerikan ekonomisi tarihindeki en uzun ekonomik büyüme dönemini ya ad. Buna kar n Birle ik Devletler, daha önceki dönemlerde oldu- u gibi, XXI. Yüzy l n ba lang c nda da çok derin bir ekonomik de i im içindeydi. Bilgi i lemede, telekomünikasyonda ve biyoloji bilimlerinde görülen bir yenilik dalgas Amerikal lar n çal ma ve dinlenme biçimlerini büyük ölçüde etkiliyordu. Ayn zamanda, Sovyetler Birli i ve Do u Avrupa da komünizmin çökmesi, Bat Avrupa n n ekonomik gücünün giderek artmas, Asya da güçlü ekonomilerin ortaya ç kmas, Latin Amerika da ve Afrika da ekonomik olanaklar n ço almas ve ticarette ve maliyede küresel birle menin yayg nla mas da yeni f rsatlar ve riskler yaratt. Tüm bu de i iklikler Amerikal lar n i yerlerini nas l düzenleyeceklerinden hükümetin rolüne kadar her eyi yeniden gözden geçirmelerine yol aç yordu. Belki de bunun sonucu olarak çok say da i çi, konumundan mutlu bulunmakla birlikte, gelece e güvensizlikle bak yordu. Ekonomi süregelen baz uzun vadeli sorunlarla da kar kar yayd. Pek çok Amerikal ekonomik güvencesini gerçekle tirmi ve baz lar büyük zenginli e ula m olmakla birlikte, küçümsenmeyecek bir kesim de özellikle, evli olmayan anneler ve çocuklar yoksulluk içinde ya amaya devam ediyordu. Varl klar aras ndaki fark baz ülkelerdeki kadar büyük olmamakla birlikte pek ço unda görülenden de fazlayd. Çevrenin niteli i de bir sorun olmay sürdürüyordu. Önemli say da Amerikal n n sa l k sigortas yoktu. kinci Dünya Sava sonras nda olu an büyük bebek patlamas ku a n n ya lanmas yüzünden XXI. Yüzy l ba lar nda ülkedeki emeklilik ve sa l k sistemlerinin zorlanmas bekleniyordu. Küresel ekonomik birle me pek çok olumlu geli menin yan s ra aksakl klara da yol açm t. Özellikle geleneksel imalat endüstrisi daralmalar ya am ve ülke de d ticaretinde durdurulamayacak gibi görünen büyük bir aç kla kar kar ya kalm t. Ulus tüm bu olumsuz geli meler süresince ekonomik konulara yakla m nda belirli temel ilkelere ba l oldu. lk ve en önemli ilkeye göre, Birle ik Devletler bir piyasa ekonomisi konumunda kalmal yd. Amerikal lar neyin üretilece ine ve mallar için ne fiyat 5

Amerikan ekonomisinin ana hatlar 6 istenece ine hükümet ve güçlü özel ç kar çevreleri taraf ndan de il, milyonlarca ba ms z al c n n ve sat c n n al veri leri sonucu karar verildi i takdirde ekonominin genelde en iyi biçimde i leyece ine olan inançlar n sürdürüyorlar. Amerikal lara göre, ancak bir serbest piyasa sistemi içinde fiyatlar mallar n gerçek de erini en iyi biçimde yans t r ve böylelikle de ekonomiyi en çok gereksinim duyulan eylerin üretilmesine yol açacak biçimde yönlendirir. Amerikal lar serbest piyasalar n ekonomik etkinli i te vik edece ine inanmalar n n yan s ra, politik görü lerinin de özellikle bireysel özgürlü e ve politik pluralizme ba l l klar n n ve gereksiz güç birikimlerine muhalefetlerinin bu yolla ortaya konulabilece ini dü ünmektedirler. Hükümet ileri gelenleri gerçekten de 1970 ler, 1980 ler ve 1990 larda havayolu, demiryolu ve kamyon ta mac l irketlerini, bankalar, telefon tekellerini ve hatta elektrik üretim irketlerini rekabete kar koruyan mevzuata son vererek serbest piyasa ekonomisine ba l l klar n yenilediklerini gösterdiler. Ayr ca, di er ülkeleri de ekonomilerinin piyasa ilkelerine daha çok uymas n sa layacak reformlar gerçekle tirmeye zorlad lar. Bunlara kar n Amerikal lar n serbest te ebbüs e olan inançlar hükümetin önemli bir rol oynamas n engellemedi. Amerikal lar, baz irketler piyasa güçlerine kar koyacak oranda güçlenir gibi görününce, bu irketleri da tmas ya da denetlemesi için zaman zaman hükümete yöneldiler. Özel sektörün ihmal etti i, e itimden çevrenin korunmas na kadar uzanan konularda hükümete güvendiler. Serbest piyasa ilkelerini savunmalar na kar n, bazan yeni endüstrilerin güçlendirilmesi ve hatta bazan da Amerikan irketlerinin rekabete kar korunmas için hükümeti kulland lar. Düzenlemeler konusundaki zaman zaman tutars z yakla m n ortaya koydu u gibi, Amerikal lar çok kez hükümetin ekonomideki rolü üzerinde anla amazlar. Hükümet genelde giderek büyüdü ve 1930 lardan 1970 lere kadar ekonomiye daha atak bir biçimde müdahalede bulundu. Buna kar n, 1960 larda ve 1970 lerde çekilen s k nt lar yüzünden Amerikal lar hükümetin pek çok toplumsal ve ekonomik sorunu çözümleme yetene ini tart maya ba lad lar. Aralar nda ya l lara emeklilik geliri ve sa l k sigortas sa layan Sosyal Güvenlik ve Medicare de bulunan belli ba l toplumsal programlar bu yeniden inceleme dönemini atlatt ; fakat, federal hükümetin büyümesi 1980 lerde yava lad. Amerikal lar n pratikli i ve esnekli i, al k olunmam biçimde dinamik bir ekonomi yaratt. De i im ister refah n artmas, ister teknolojik yenilikler yap lmas, ister di er ülkelerle olan ticaretin büyümesi sonucu ortaya ç ks n Amerikan ekonomi tarihinin

Bölüm I Giri : süreklilik ve de i iklik bir de i mezi oldu. Bu nedenle de, bir zamanlar tar msal olan ülke günümüzde 100 ve hatta 50 y l öncesine oranla daha çok kentle mi ve banliyölerle dolmu durumdad r. Hizmetler geleneksel imalat endüstrisine oranla, gittikçe daha çok önem kazand. Baz endüstrilerde seri imalat, yerini ürün çe itlili ine ve sipari üzerine üretime a rl k veren daha özel imalata b rakt. Büyük anonim irketler birle ti, bölündü ve çe itli biçimlerde yeniden örgütlendi. XX. Yüzy l n ortalar nda var olmayan yeni endüstriler ve irketler ülkenin ekonomik ya am nda temel rol oynamaya ba lad. verenler daha ender durumlarda bir aile babas gibi davranmaya ba lad lar ve i çilerin de daha çok kendilerine güvenmeleri beklenir oldu. Hükümet ve i çevreleri önde gelenleri ülkenin gelecekteki ekonomik ba ar s n güvence alt na almak amac yla, çok nitelikli ve esnek bir i gücü geli tirmenin önemini giderek daha çok vurgulamaya ba lad lar. Bu kitapta, Amerikan ekonomisinin nas l i ledi i incelenmekte ve nas l bir evrim geçirdi i ara t r lmaktad r. 1. ve 2. bölümlerde geni bir görünüm çizilmekte ve 3. bölümde de modern Amerikan ekonomisinin geli me tarihi anlat lmaktad r. Bunun ard ndan, 4. bölümde, küçük i letmelerden modern anonim irketlere kadar çe itli te ebbüs türleri tart lmaktad r. 5. bölümde, menkul k ymetler borsas n n ve di er mali borsalar n rolü aç klanmaktad r. Bunu i leyen iki bölümde hükümetin ekonomideki rolü tan mlanmakta; 6. bölümde hükümetin serbest te ebbüsü biçimlendirmekte ve denetlemekte kulland çok say da yöntem aç klanmakta ve 7. bölümde de hükümetin fiyat istikrar n, büyümeyi ve dü ük oranda i sizli i gerçekle tirmek amac yla ekonomik faaliyetlerin genel ak n nas l yönetmeye çal t incelenmektedir. 8. bölümde tar m sektörü ve Amerikan tar m politikas n n evrimi gözden geçirilmektedir. 9. bölümde, i çilerin Amerikan ekonomisi içindeki de i en rolüne göz at lmaktad r. Son olarak da 10. bölümde, ticaret ve uluslararas ekonomik faaliyetlere ili kin günümüz Amerikan politikas n n geli mesi tan mlanmaktad r. Bu bölümlerden aç kça anla laca gibi, Amerika n n serbest piyasalara olan ba l l XXI. Yüzy l n e i inde ayakta kalm, bir yandan da ekonomisi geli mesini sürdürmü tür. D 7

Amerikan ekonomisinin ana hatlar 8 BÖLÜM II AMER KAN EKONOM S NASIL LER

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler Her ekonomik sistemde müte ebbisler ve yöneticiler mal ve hizmet üretmek ve da tmak amac yla do al kaynaklar, eme i ve teknolojiyi bir araya getirirler. Buna kar n, an lan ögelerin düzenlenme ve kullan lma yöntemleri ayn zamanda bir ulusun politik ideallerini ve kültürünü de yans t r. Çok kez Birle ik Devletler de kapitalist bir ekonomi bulundu u söylenir. Bir Alman ekonomist ve toplumsal kuramc olan Karl Marx taraf ndan XIX. Yüzy l da ortaya at lan bu tan mlamaya göre, bu sistemde önemli ekonomik kararlar n ço unlu u, büyük miktarda paraya ya da sermayeye sahip olan küçük bir gurup taraf ndan al n r. Marx, kapitalist ekonomilerin politik sisteme daha fazla güç tan yan sosyalist düzenlerin kar t oldu unu ileri sürmekteydi. Marx ve yanda lar n n inanc na göre, kapitalist ekonomilerde güç zengin i adamlar n n elinde toplanmakta ve onlar da temelde karlar n en yüksek düzeye ç karmaya yönelmekte; buna kar n sosyalist ekonomilerde, olas l kla daha kapsaml hükümet kontrolü öne ç kar lmakta ve kardan çok politik amaçlara önem verilmekte, sözgelimi toplumun kaynaklar n n daha e it bir biçimde da t lmas hedef al nmaktad r. A r biçimde basite indirgenmi olan bu iki sistemin gerçe e uyan ögeleri bulunmakla birlikte, bunlar günümüzde daha az geçerlidir. E er Marx n tan mlad kat ks z kapitalizm var idiyse bile art k yok olmu tur; çünkü, Birle ik Devletler de ve pek çok di er ülkede hükümetler güç birikimlerini s n rlamak ve kontrolsuz özel ticari ç karlar n neden oldu u toplumsal sorunlar n ço una çözüm getirmek amac yla ekonomilerine müdahalede bulunmu tur. Bu yüzden, özel te ebbüsün yan s ra hükümetin de önemli bir rol oynad Amerikan ekonomisini karma bir sistem olarak tan mlamak daha do ru say labilir. Amerikal lar çok kez serbest te ebbüse yönelik inançlar ile hükümet yönetimi aras ndaki s n r n nereden geçece i konusunda anla amazlarsa da geli tirdikleri karma ekonomi büyük ölçüde ba ar l olmu tur. 9 ABD EKONOM S N N TEMEL ÖGELER Bir ülke ekonomik sisteminin ilk ögesi onun do al kaynaklar d r. Birle ik Devletler zengin maden kaynaklar na, verimli tar m arazisine ve l ml bir iklime sahiptir. Bunlara ek olarak, Atlas Okyanusu nda, Büyük Okyanus ta ve Meksika Körfezi nde uzun k y lar vard r. Anakaradan k y lara uzun nehirler akmakta ve ABD-Kanada s n r nda bulunan be büyük göl de (Büyük Göller) ula t rma için ek olanaklar sa lamaktad r. An lan yayg n su yollar

Amerikan ekonomisinin ana hatlar 10 hem y llar boyunca ülke ekonomisinin büyümesine yard m etti hem de Amerika daki 50 eyaleti tek bir ekonomik birim olarak birbirine ba lad. kinci öge ise do al kaynaklar mala dönü türen emektir. Çal abilecek i çi say s ve daha da önemlisi onlar n üretkenli i bir ekonominin sa laml n n belirlenmesinde yard mc olur. Birle ik Devletler in tarihi boyunca i gücü giderek büyüdü ve bu da neredeyse kesintisiz bir ekonomik büyümeyi besledi. 1. Dünya Sava n n hemen sonras na kadar i çilerin ço unlu u Avrupa dan gelen göçmenlerle onlar n çocuklar ve atalar Amerika ya köle olarak getirilmi bulunan Afrikal -Amerikal lard. XX. Yüzy l n ba lar nda çok say da Asyal Birle ik Devletler e göç etti ve sonraki y llarda da Latin Amerikal göçmenler gelmeye ba lad. Birle ik Devletler de i sizli in yüksek oldu u baz dönemler ya and ve bazan i gücünün yetersiz kald günler geçtiyse de göçmenler i olanaklar n bol bulundu u zamanlarda gelme e ilimi gösterdiler. Çok kez yerli i çilerden daha dü ük ücretler kar l çal maya haz r bulunmalar na kar n genelde geldikleri ülkelerdekinden çok daha fazla kazan p refaha kavu tular. Ülke de giderek zenginle ti ve böylelikle daha fazla göçmeni kald rabilecek düzeye eri ti. Bir ülkenin ekonomik ba ar s için eme in niteli i de bireylerin ne kadar yo un çal maya raz ve ne kadar becerili olduklar en az i çi say s kadar önemlidir. Birle ik Devletler in ilk günlerinde görülen s n r bölgeleri ya ant s çok yo un çal may gerektiriyordu ve Protestan çal ma ahlak olarak bilinen nitelik de bu e ilimi güçlendirmi ti. Teknik e itim ile meslek e itimini de içeren ö retime verilen önem ve denemeye ve de i meye yönelik istek Amerika n n ekonomik ba ar s na ayr ca katk da bulundu. gücünün hareketlili i de Amerikan ekonomisinin de i en ko ullara uyum sa lama yetene i aç s ndan önemli oldu. Do u K y s ndaki i piyasas n göçmenler doldurunca önemli say da i çi çok kez ülkenin iç kesimlerinde sürülmeyi bekleyen çiftliklerde çal maya gitti. Ayn ekilde XX. Yüzy l n ilk yar s nda, Kuzey deki endüstrile mi kentler de Güney çiftliklerinde çal an siyah Amerikal lar çekti. gücünün niteli i önemli bir konu olmay sürdürmektedir. Günümüzde Amerikal lar, insan sermayesi nin pek çok modern ileri teknoloji endüstrisinde ba ar sa lamak için bir anahtar oldu unu dü ünmektedir. Bunun sonucu olarak, hükümet ileri gelenleri ve i çevresi yetkilileri bilgisayar ve telekomünikasyon gibi yeni endüstrilerin gereksinim duydu u türde k vrak zekay ve uyum

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler sa lamaya yatk n beceriyi i çilere kazand racak ö retim ve e itimin önemini vurgulamaktad r. Bunlara kar n, do al kaynaklar ve emek ekonomik sistemin sadece bir kesimini olu turmaktad r. Bu kaynaklar elden geldi ince etkin bir biçimde düzenlenmeli ve yönlendirilmelidir. Amerikan ekonomisinde piyasadan gelen verilere göre çal an yöneticiler bu i levi yerine getirirler. Amerika daki geleneksel yönetim yap s n yukar dan a a ya uzayan bir komuta zinciri olu turur; yetki, tüm i in düzenli ve etkin bir biçimde yürümesini güvence alt na alan yönetim kurulu ba kan ndan ba lay p te ebbüsün çe itli bölümlerinin e güdümünü sa lamakla yükümlü olan daha a a düzeydeki yönetim birimlerinden geçer ve fabrikadaki usta ba na kadar akar. Çok say da i çe itli bölümler ve i çiler aras nda payla t r lm t r. XX. Yüzy l n ba lar nda, Amerika daki bu uzmanla ma ya da i bölümünün sistematik çözümlemelere dayanan bilimsel yönetim i yans tt söylenirdi. Te ebbüslerin pek ço u bu geleneksel yap içinde çal makla birlikte baz lar da yönetim konusunda de i en görü ler benimsedi. Giderek yo unla an küresel rekabetle kar la an Amerikan te ebbüsleri, özellikle, kalifiye i çi çal t ran ve h zla geli mek, de i mek ve hatta sipari üzerine mal üretmek zorunda kalan ileri teknoloji endüstrilerinde daha esnek bir örgüt yap s olu turmaya çal maktad r. A r hiyerar inin ve i bölümünün yarat c l önledi i yolundaki inan her geçen gün daha yo unla maktad r. Bunun sonucu olarak da pek çok irket örgüt yap s n yass ltm, yönetici say s n azaltm ve birkaç i dal nda birden çal an ekiplere daha fazla yetki aktarm t r. Do al olarak, yöneticilerin ve ekiplerin bir eyler üretebilmek için bir te ebbüs olarak örgütlenmeleri gereklidir. Birle ik Devletler de anonim irketlerin, yeni bir te ebbüse giri mek için gerekli paray toplamak ya da mevcut bir te ebbüsü büyütmek konusunda etkili bir araç oldu u kan tlanm t r. Anonim irket, hisse senedi sahibi diye bilinen bir gurubun gönüllü olarak olu turdu u, karma k kurallara ve geleneklere göre yönetilen bir ekonomik te ebbüstür. Anonim irketlerin mal ya da hizmet üretebilmek için parasal kaynaklara gereksinimi vard r. Gerekli sermayeyi olu turmak amac yla genelde sigorta irketlerine, bankalara, emekli sand klar na, bireylere ve di er yat r mc lara hisse senedi (varl klar ndan pay) ya da bono (uzun vadeli borç) satarlar. Özellikle bankalar gibi baz kurumlar da anonim irketlere ve di er te ebbüslere borç verirler. Federal hükümet ve eyalet hükümetleri bu finansman 11

Amerikan ekonomisinin ana hatlar sisteminin güvenli ini ve güvenilirli ini garantilemek ve yat r mc lar n sa l kl karar verebilmelerine yönelik serbest bilgi ak n sa lamak amac yla ayr nt l kurallar ve düzenlemeler geli tirmi lerdir. Gayr safi milli has la (GNP), belirli bir y l üretilen mal ve hizmet düzeyini belirler. Birle ik Devletler de GNP düzenli bir biçimde artm ve 1983 te 3,4 trilyon dolar n üstündeyken 1998 de yakla k 8,5 trilyon dolar olmu tur. Bu veriler ekonominin sa l n ölçmeye yararsa da, ulusun durumunu her aç dan ölçemez. Gayr safi milli has la bir ekonominin üretti i mal ve hizmetlerin piyasa de erini gösterir; fakat, bir ulusun ya am niteli ini ortaya koyamaz. Sözgelimi, bireysel mutluluk ve güvenlik, temiz bir çevre ve sa l k gibi baz önemli de i kenler tümüyle bu göstergenin d nda kal r. 12 KARMA B R EKONOM : P YASANIN ROLÜ Birle ik Devletler de bir karma ekonomi oldu u söylenir; çünkü, hem bireysel te ebbüsler hem de hükümet önemli rol oynar. Gerçekten de Amerikan ekonomi tarihindeki en kal c tart malardan baz lar özel sektörle kamu sektörünün rolleri üzeride odaklanm t r. Amerikan serbest te ebbüs sistemi bireysel i sahipli ini öne ç kar r. Ülkede mal ve hizmetlerin en büyük k sm n özel te ebbüs üretir ve toplam ekonomik üretimin üçte ikisi özel kullan m amac yla bireylere giderken, üçte biri de hükümet ve i çevreleri taraf ndan sat n al n r. Tüketicinin rolü gerçekten o kadar büyüktür ki zaman zaman ülkede bir tüketici ekonomisi bulundu u ileri sürülür. Bireysel i sahipli ine verilen bu önem k smen Amerikal lar n ki isel özgürlü e olan inançlar ndan kaynaklanmaktad r. Ulus yarat ld ndan beri Amerikal lar a r hükümet gücünden korkmu lar ve hükümetin bireyler üzerindeki yetkisini, ekonomik alandaki rolünü de içermek üzere, s n rlamaya çal m lard r. Buna ek olarak Amerikal lar genelde, özel i sahipli i özelli i ta yan bir ekonominin, hükümetin i sahibi olmas n öne ç karan bir ekonomiden daha etkin çal aca na inanmaktad rlar. Neden? Amerikal lar n inanc na göre, ekonomik güçlere müdahale edilmezse, mal ve hizmetlerin fiyat n arz ve talep belirler. Buna kar l k fiyatlar da, i çevrelerinin neler üretmesi gerekti ini belirler; e er halk bir mal ekonominin üretti inden daha çok miktarda almak isterse o mal n fiyat yükselir. Bu geli me yeni irketlerin ya da di erlerinin dikkatini çeker ve kar sa lama f rsat sezdikleri için o mal daha çok üretmeye ba larlar. Buna kar l k, e er halk bir mal daha az miktarda almak isterse fiyatlar dü er ve rekabete dayanamayan üreticiler ya i lerine son verir ya da ba ka

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler mallar üretmeye ba lar. Bu gibi sistemlere piyasa ekonomisi ad verilir. Bunun aksine sosyalist bir ekonomi, hükümetin daha çok i sahibi olmas ve merkezi planlama özelli i ta r. Amerikal lar n ço unlu u, vergi gelirlerine ba l bulunan hükümetlerin fiyat de i melerine özel sektörün yapt kadar önem vermeyeceklerini ya da piyasa güçlerinin gerektirdi i disiplinin etkisini duymayacaklar n dü ündükleri için, sosyalist ekonomilerin do al olarak daha verimsiz kalaca na inan rlar. Buna kar n serbest te ebbüs de s n rlamalarla kar kar yad r. Amerikal lar, belirli hizmetlerin özel sektöre oranla kamu taraf ndan daha iyi sa lanaca na her zaman inanm lard r. Sözgelimi Birle ik Devletler de hükümet, yarg n n, çok say da özel okul ve e itim merkezi bulunmas na kar n ö retimin, karayolu a n n, toplumsal istatistik yay nlar n n ve ulusal savunman n yönetilmesinden birinci derecede sorumludur. Buna ek olarak, fiyat sisteminin iyi yürümedi- i durumlarda hükümetin gerekli düzeltmeleri yapmak amac yla müdahalede bulunmas da istenir. Sözgelimi do al tekelleri düzen alt na al r ve piyasa güçlerini bast racak ölçüde kuvvetlenen di er i letme gurupla malar n denetlemek ya da da tmak için antitröst yasalar uygular. Hükümet ayr ca piyasa güçlerinin eri emeyece i sorunlara da el atar. Özel ya ant lar nda sorunlar olmas ya da ekonomideki dalgalanmalar nedeniyle i siz kalmalar yüzünden s k nt ya dü en bireylere sosyal yard m ya da i sizlik sigortas olanaklar sa lar; ya l lara ve yoksullara yap lan sa l k yard mlar n n büyük k sm n kar lar; hava ve su kirlili inin azalt lmas amac yla özel endüstriyi denetler; do al afetler yüzünden kayba u rayan bireylere dü ük faizli borç verir. Hükümet, bunlar n yan s ra özel te ebbüsün ba a ç kamayaca kadar masrafl olan uzay ara t rmalar nda da ba rolü oynam t r. Bireyler, sadece tüketici olarak yapt klar seçimlerle de il, ekonomik politikay ekillendiren yetkililere verdikleri oylarla da bu karma ekonominin yönlendirilmesine yard m ederler. Tüketiciler geçti imiz y llarda, ürün güvenli ine, belirli endüstriyel uygulamalar n çevrede yaratt tehditlere ve vatanda lar n kar la malar olas l bulunan belirli sa l k tehlikelerine yönelik endi elerini dile getirdiler; hükümet bunlara yan t olarak tüketicilerin ç karlar n güvence alt na almak ve sosyal güvenli i geli tirmek amac yla daireler kurdu. ABD ba ka de i imler de geçirdi. Nüfus ve i gücü dramatik bir biçimde çiftliklerden kentlere, tarlalardan fabrikalara ve, en önemli olarak ta, hizmet endüstrilerine yöneldi, Günümüz ekonomisinde bireysel hizmet ve kamu hizmeti sa layanlar n say s tar msal 13

Amerikan ekonomisinin ana hatlar ve mamul mal üretenlerin say s ndan çok daha fazlad r. statistiklere göre, kendi i ine sahip olanlar, son yüzy l boyunca ekonomi karma kla t kça büyük ölçüde ba kalar için çal ma e ilimine girmi lerdir. 14 HÜKÜMET N EKONOM DEK ROLÜ Ekonomiye biçim veren kararlar n büyük ço unlu u tüketiciler ve üreticiler taraf ndan al nmakla birlikte, hükümetin ABD ekonomisi üzerinde en az dört alanda büyük etkisi olmaktad r. stikrar ve Büyüme. Federal hükümet belki de en ba ta, sürekli büyümeyi, yüksek istihdam düzeyini ve fiyat dengesini sa lamaya çal arak ekonomik faaliyetin genel h z n ayarlamaktad r. Harcama ve vergi oranlar n düzenlemek (maliye politikas ) ya da para arz n yönetmek ve kredi kullan m n kontrol etmek (para politikas ) yoluyla ekonominin büyüme h z n azalt p ço altabilir ve böylelikle de fiyat ve istihdam düzeyini etkileyebilir. 1930 lar n Büyük Bunal m n izleyen y llarda uzun zaman, ekonomik daralmalar, yani yava ekonomik geli me ve yüksek i sizlik dönemleri, en büyük tehdit olarak görüldü. Daralma tehlikesinin en ciddi görüldü ü günlerde hükümet, kendisi büyük ölçüde harcama yaparak ya da tüketicilerin daha çok harcamalar n sa lamak amac yla vergileri azaltarak ve para arz n n h zla artmas n te vik ederek ekonomiyi güçlendirmeye çal t. 1970 lerde özellikle enerji alan ndaki fiyatlar n büyük ölçüde artmas güçlü bir enflasyon fiyat düzeyinde genel yükselme korkusu yaratt. Bunun sonucunda hükümet ileri gelenleri, ekonomik daralmayla sava acaklar yerde enflasyonu s n rlamak amac yla harcamalar k smaya, vergi kesintilerine direnmeye ve para arz ndaki art lar s n rlamaya ba lad lar. Ekonomide istikrar sa lamaya yönelik en iyi önlemlerin neler oldu u konusundaki görü ler 1960 larla 1990 lar aras nda önemli biçimde de i ti. Hükümet 1960 larda maliye politikas na, yani ekonomiyi etkilemek için hükümet gelirleriyle oynamaya büyük ölçüde güveniyordu. Harcamalar ve vergiler Ba kan ve Kongre taraf ndan kontrol edildi i için, seçimle göreve gelen bu yetkililer ekonomiyi yönlendirmede büyük rol oynad lar. Yüksek enflasyon, yayg n i sizlik ve muazzam bütçe aç klar ya anan bir dönem nedeniyle, genel ekonomik faaliyetlerin h z n düzenlemede maliye politikas n n en iyi yöntem oldu u yolundaki güven sars ld. Bunun yerine, faiz oranlar gibi araçlar kullanarak ülkedeki para arz n kontrol alt nda tutmaya yönelen para politikalar giderek artan bir önem kazand. Maliye politikas, Ba kandan ve Kongre den büyük

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler ölçüde ba ms z olan ve Federal Rezerv Kurulu ad yla tan nan merkez bankas taraf ndan yönetilmektedir. Düzenleme ve Kontrol. ABD federal hükümeti özel te ebbüsü çe itli biçimlerde düzenler. Düzenleme de iki genel s n fa ayr l r. Ekonomik düzenlemeyle fiyatlar n do rudan ya da dolayl olarak kontrolü amac güdülür. Hükümet geleneksel olarak, elektrik üretim irketleri gibi tekellerin makul oranlardan fazla kar elde etmek için fiyatlar yükseltmelerini engellemeye çal r. Hükümet zaman zaman di er endüstri alanlar nda da ekonomik kontrol uygulam t r. Büyük Bunal m izleyen y llarda, h zla de i en arz ve talep kar s nda kontrolsüz biçimde dalgalanma e ilimi gösteren tar msal mal fiyatlar nda istikrar sa layabilmek amac yla karma k bir yöntem olu turuldu. Karayolu ta mac l irketleri ve daha sonralar da havayollar gibi baz te ebbüsler zararl olaca n dü ündükleri fiyat indirimlerine gitmemek için kendiliklerinden hükümet düzenlemesi talebinde bulundular ve bunu elde ettiler. Bir ba ka ekonomik düzenleme biçimi olan antitröst yasalar uygulanarak da piyasa güçlerinin sa lamla t r lmas na ve böylelikle do rudan düzenleme yapmaya gereksinim kalmamas na çal l r. Hükümet ve bazan da özel i letmeler, rekabeti gereksiz biçimde s n rlayabilecek uygulamalar ya da irket birle melerini yasaklamak amac yla antitröst yasalara ba vururlar. Hükümet özel irketleri halk n sa l n korumak ya da temiz ve sa l kl bir çevre sa lamak gibi toplumsal amaçlarla da kontrol eder. Sözgelimi ABD Besin Maddeleri ve laçlar daresi zararl ilaçlar yasaklar; Mesleksel Tehlikeler ve Sa l k daresi i çileri çal rken kar la abilecekleri bedensel zararlara kar korur; Çevre Koruma daresi de su ve hava kirlili ini kontrol amac güder. Amerikal lar n hükümet düzenlemeleri kar s ndaki tutumlar XX. Yüzy l n son otuz y l içinde büyük ölçüde de i ti. 1970 lerin ilk y llar nda politika yap c lar, ekonomik düzenlemelerin etkin olmayan irketleri havayolu ve kara ta mac l gibi endüstrilerden yararlanan tüketiciler aleyhine korudu undan gittikçe daha fazla endi e duymaya ba lad lar. Ayn zamanda teknolojik de i iklikler de daha önceleri do al tekel olduklar dü ünülen telekomünikasyon gibi endüstrilerde yeni rakipler yaratt. Bu geli meler de düzenlemeleri gev etecek bir dizi yasa ç kar lmas na yol açt. Her iki siyasal partinin liderleri 1970 ler, 1980 ler ve 1990 larda düzenlemelerde genel bir yumu amaya gidilmesini benimsedilerse de, toplumsal amaçlar sa lamaya yönelik düzenlemeler konusunda daha zay f bir görü birli i vard. Toplumsal amaçl düzenlemeler Büyük Bunal m ve kinci Dünya Sava n izleyen y llarda 15

Amerikan ekonomisinin ana hatlar 16 ve daha sonra da 1960 larda 1970 lerde giderek büyüyen bir önem kazanm t. Buna kar n 1980 lerde Ronald Reagan n ba kanl k y llar nda hükümet düzenlemelerin serbest te ebbüsü engelledi ini, i letme maliyetlerini yükseltti ini ve böylelikle de enflasyonu körükledi ini iddia ederek, i çileri, tüketicileri ve çevreyi korumaya yönelik düzenlemeleri yumu att. Yine de pek çok Amerikal belirli olaylar ya da e ilimlere kar yak nmay sürdürdü ve hükümet, çevre korunmas n da içeren baz alanlarda yeni düzenlemelere gitmek zorunda kald. Bu arada baz vatanda lar da seçimle göreve gelen yetkililerin belirli sorunlara yeterli çabukluk ya da güçle yönelmediklerini ileri sürerek mahkemelere ba vurdular. Sözgelimi 1990 larda bireyler ve giderek hükümetin kendisi de sigara içmenin sa l a kar tehlike olu turdu u gerekçesiyle tütün irketleri aleyhine dava açt lar. Uzun vadeli ödemeleri gerektiren büyük bir parasal uzla ma sonucu sigara içmeyle ili kili hastal klar n tedavi giderlerini eyaletlerin kar lamas na olanak sa land. Do rudan Hizmet. Her düzeydeki hükümet pek çok do rudan hizmet sa lamaktad r [Ç.N.: ABD yönetim sisteminde Federal Hükümetin alt nda Eyalet Hükümetleri ve Yerel Hükümetler vard r]. Sözgelimi federal hükümet ulusal savunmadan sorumludur; çok kez yeni ürünlerin geli tirilmesine yol açan ara t rmalar destekler; uzay ara t rmalar n yönetir; i çilerin i ba nda beceri sa lamalar n ve i bulmalar n kolayla t rmak amac yla onlara yard mc olur. Hükümet harcamalar n n yerel ve bölgesel ekonomiler ve hatta ekonomik faaliyetlerin genel h z üzerinde önemli etkileri vard r. Buna kar l k eyalet hükümetleri de pek çok karayolunun yap m ndan ve bak m ndan sorumludur. Eyalet, ilçe ya da kent yönetimleri devlet okullar n n finansman nda ve i letilmesinde önde gelen bir rol oynarlar. Yerel hükümetler polis ve itfaiye çal malar n n ba sorumlusudur. Federal düzeyde al nan kararlar genelde en büyük ekonomik etkiyi ta makla birlikte yukar da an lan alanlardaki hükümet harcamalar da yerel ve bölgesel ekonomiler üzerinde etkili olur. 1997 de federal hükümetin, eyalet hükümetlerinin ve yerel yönetimlerin toplam harcamalar gayr safi milli has lan n yakla k yüzde 18 ini olu turmu tur. Do rudan Yard m. Hükümet bunlar n yan s ra i letmelere ve bireylere do rudan çe itli türde yard m da yapar. Küçük i letmelere dü ük faizli borç verir ve teknik yard mda bulunur; üniversitede okumak isteyen ö rencilere de dü ük faizli kredi açar. Hükümet

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler destekli te ebbüsler kredi kurumlar n n elindeki ipotek belgelerini sat n al p bunlar yat r mc lar taraf ndan al n p sat labilecek borç senetlerine dönü türür ve böylelikle konut kredisi verilmesini te vik eder. Hükümet ayr ca ihracat da etkin biçimde destekler ve yabanc ülkelerin ithalat s n rlay c ticaret engelleri getirmelerini önlemeye çal r. Hükümet kendilerine yeterince bakamayan bireylere de destek olur. verenlerden al nan bir vergiyle finanse edilen Sosyal Güvenlik program Amerikal lar n büyük bir kesiminin emeklilik gelirlerini sa lar. Medicare program sayesinde ya l lar n pek çok tedavi gideri kar lan r. Mediacaid program da dü ük gelirli ailelerin sa l k giderlerini finanse eder. Çok eyalette hükümet ruh hastalar n n ya da önemli bedensel engelleri olan bireylerin bak m amac yla kurumlar i letir. Federal hükümet yoksul ailelerin besin maddesi almalar na yard mc olmak için Yiyecek Pullar ç kar r; federal hükümet ve eyalet hükümetleri çocuklu yoksul ailelere destek amac yla ortakla a sosyal yard m ba lar nda bulunur. Aralar nda Sosyal Güvenlik de bulunan bu programlar n pek ço unun kökü, 1933 1945 y llar aras nda görev yapm olan Ba kan Franklin D. Roosevelt in Yeni Düzen programlar na kadar uzan r. Roosevelt in reformlar n n anahtar, yoksullu a bireysel ahlak bozukluklar n n de il toplumsal ve ekonomik nedenlerin yol açt inanc yd. An lan görü, kökü New England Püritenizmi nde yatan genel inanc reddediyordu; bu inanca göre, ba ar Tanr n n lütfunun, ba ar s zl ksa Tanr n n ho nutsuzlu unun simgesiydi. Bu yeni görü Amerikan toplumsal ve ekonomik dü üncesinde önemli bir dönü üm olu turuyordu. Buna kar n günümüzde bile, özellikle sosyal yard ma ili kin belirli sorunlarda yukar da an lan eski inançlar n izleri görülebilmektedir. Aralar nda Medicare ve Medicaid in de bulundu u, bireylere ve ailelere yönelik pek çok yard m program na ise 1960 larda Ba kan Lyndon Johnson un (1963 1969) Yoksullukla Sava günlerinde ba land. Bahis konusu programlar n baz lar 1990 larda parasal güçlüklerle kar la t ve çe itli reform önerileri ortaya at ld ysa da Birle ik Devletler deki her iki büyük parti de onlar desteklemeyi sürdürdü. Buna kar l k programlar n muhalifleri, i siz ama sa l kl bireylere sosyal yard m yapman n onlarda sorunlara çözüm arama iste i yerine ba ml l k yarataca n iddia ettiler. Ba kan Bill Clinton (1993 2001) yönetiminde 1996 da onaylanan reform yasalar, sosyal yard m alabilmek için bireylerin çal makta olmalar ko ulunu getirmekte ve yard m sürelerine de s n rlamalar koymaktad r. 17

Amerikan ekonomisinin ana hatlar 18 YOKSULLUK VE E TS ZL K Amerikal lar ekonomik sistemleriyle gururlan rlar ve onun vatanda lar n iyi bir ya am sa lamalar için f rsat yaratt na inan rlar. Buna kar n, ülkenin pek çok yöresinde yoksullu un inatla sürmekte oldu u gerçe i onlar n bu inanc na gölge dü ürmektedir. Hükümetin yoksullukla sava çabalar belirli bir ilerleme sa lad ysa da sorunu ortadan kald ramad. Ayn ekilde, güçlü bir ekonomik büyüme ya anan dönemler de yeni i olanaklar yaratt ve yoksullu- u azaltt ama tümüyle yok edemedi. Federal hükümet dört ki ilik bir ailenin temel geçimini sa lamak için gerekli asgari bir gelir miktar saptar. Bunun düzeyi hayat pahal l na ve ailenin ya ad bölgeye ba l olarak de i ebilir. 1998 de y ll k geliri 16.530 dolar n alt nda olan dört ki ilik bir aile yoksul say l yordu. Yoksulluk s n r n n alt nda ya ayan birey oran 1959 da yüzde 22,4 iken 1978 de yüzde 11,4 e dü tü; ancak, ondan sonra çok dar bir s n r içinde oynad ve 1998 de yüzde 12,7 olarak gerçekle ti. Kald ki toplam oranlar çok daha büyük yoksulluk çekilen yerle im birimlerini gizlemektedir. 1998 de Afrikal -Amerikal lar n dörtte birinden fazlas (yüzde 26,1) yoksulluk içinde ya yordu; bu oran huzursuzluk yaratacak kadar yüksek olmakla birlikte tüm siyahlar n yüzde 31 inin yoksul tan m na girdi i 1979 a göre bir ilerleme say ld ve 1959 dan beri en dü ük yoksulluk oran n olu turdu. Özellikle evli olmayan annelerin bakmakla yükümlü bulundu u aileler yoksullu a maruz kalmaktad r. K smen bu gerçe- in sonucu olarak 1997 de yakla k be çocuktan biri (yüzde 18,9) yoksuldu. Yoksulluk oran Afrikal -Amerikal çocuklar aras nda yüzde 36,7 ve spanyol kökenliler aras nda da yüzde 34,4 tü. Baz uzmanlar resmi istatistiklerin yoksullu u gerçek boyutlar ndan daha fazla gibi gösterdi ini, çünkü sadece parasal geliri hesaba kat p Besin Pulu, sa l k yard m ve sosyal konutlar gibi hükümet yard mlar n göz ard etti ini ileri sürmektedirler. Buna kar n di er baz lar da an lan programlar n bir ailenin tüm beslenme ve sa l k gereksinimlerinin pek az n kar layabildi ini ve bir sosyal konut aç bulundu unu iddia etmektedirler. Baz lar na göre ise gelirleri yoksulluk s n r n n üzerinde olan belirli aileler bile iskan, sa l k ve giyim gibi gereksinimlerini kar lamak amac yla beslenme giderlerini k smakta ve bu nedenle de açl k çekmektedir. Yine baz uzmanlar da yoksulluk düzeyindeki bireylerin zaman zaman geçici i lerde ve ekonominin yer alt sektöründe çal p para kazand klar n ve bunlar n da resmi istatistiklere yans mad n söylemektedirler.

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler Ne olursa olsun, Amerikan ekonomik siteminin kazan mlar e it da tmad aç kt r. Washington da kurulu bir ara t rma örgütü olan Ekonomik Politika Enstitüsü ne göre 1997 de Amerikan ailelerinin en zengin be te birinin geliri toplam ulusal gelirin yüzde 47,2 sini olu turmaktayd. Bunun aksine, en yoksul be te bir toplam ulusal gelirin sadece yüzde 4,2 sini ve en yoksul yüzde 40 ta yüzde 14 ünü elde etmekteydi. Amerikan ekonomisinin genelde gönençli olmas na kar l k, e itsizli e yönelik endi eler 1980 lerde ve 1990 larda da sürdü. Küresel rekabetin giderek artmas sonucu pek çok geleneksel imalat endüstrisi i çisi tehdit alt nda kald ve ücretleri dura anla t. Ayn zamanda federal hükümet de dü ük gelirli aileleri daha varl kl olanlara kar kollayan vergi politikalar ndan uzakla t ve iyi durumda bulunmayanlara yard m amac yla yürütülen çok say da toplumsal program n bütçelerini k st. Bu arada daha varl kl aileler de h zla geli en sermaye piyasas nda sa lanan kazanc n pek ço unu elde ettiler. 1990 lar n sonlar na do ru özellikle daha yoksul i çilerin gelirleri artmaya ba lay nca, yukar da belirtilen durumun tersine dönmeye ba lad n gösteren belirtiler ortaya ç kt. Yüzy l n sonuna gelindi inde yine de bu e ilimin sürüp sürmeyece ini belirlemek için henüz çok erkendi. 19 HÜKÜMET N BÜYÜMES ABD Hükümeti Ba kan Franklin Roosevelt yönetiminden ba layarak büyük ölçüde büyüdü. Roosevelt in Yeni Düzeni nde, Büyük Bunal m n yaratt i sizli e ve s k nt lara son verme çabas nedeniyle pek çok yeni federal program yarat ld ve var olanlar n ço u da yayg nla t r ld. Birle ik Devletler in kinci Dünya Sava s ras nda ve sonras nda dünyan n en önemli askeri gücü olarak yükselmesi de hükümetin büyümesini besledi. Sava sonras dönemde kentsel ve banliyö yerle im bölgelerinin büyümesi de kamu hizmetlerinin yay lmas na olanak sa lad. E itim konusunda daha yayg n beklentilerin ba lamas hükümetin okullara ve üniversitelere önemli yat r mlar yapmas na yol açt. Bilimsel ve teknolojik ilerlemelere yönelik muazzam bir ulusal bask 1960 larda yeni kurulu lar yaratt ve uzay ara t rmalar ndan sa l k konular na kadar yay lan bir alanda büyük kamu yat r mlar na giri ilmesini gerektirdi. Çok say da Amerikal n n XX. Yüzy l n ba lar nda var olmayan sa l k ve emeklilik programlar na gittikçe daha fazla ba ml duruma gelmeleri de federal harcamalar büyük ölçüde artt rd.

Amerikan ekonomisinin ana hatlar 20 Pek çok Amerikal n n Washington daki federal hükümetin kontrolsüz ölçüde i ti ini dü ünmelerine kar n istihdam istatistikleri bunun böyle olmad n göstermektedir. Hükümette çal anlar n say s büyük ölçüde artm sa da bu daha çok eyaletlerde ve yerel düzeyde olmu tur. 1960 1990 aras nda eyalet hükümetlerinde ve yerel yönetimlerde çal anlar n say s 6,4 milyondan 15,2 milyona yükselirken, federal hükümetteki sivil görevli say s 2,4 milyondan sadece 3 milyona ç km t r. Federal i gücü azaltmalar sonunda 1998 de 2,7 milyona dü mü, fakat eyalet hükümetleri ve yerel yönetimlerin çal t rd görevli say s 1998 de yakla k 16 milyon olmu ve an lan azaltma düzeyini çok a m t r. (Birle ik Devletler in Vietnam sava yla u ra t s rada askerde olan Amerikal lar n say s 1968 de yakla k 3,6 milyona eri mi ve bu say 1998 de 1,4 milyona inmi tir.) Hükümetin sa lad yayg n hizmetlere yönelik ödemelerin yap labilmesi için gittikçe artan vergi yükü, Amerikal lar n büyük hükümet kar s ndaki genel ho nutsuzlu u ve kamu görevlisi sendikalar n n yo unla an gücü nedeniyle 1970 lerde, 1980 lerde ve 1990 larda çok say da politika yap c s, gerekli hizmetleri sa layacak en etkin kurumun hükümet olup olmad n sorgulamaya ba lad. Hükümetin belirli görevlerinin özel sektöre devredilmesi yöntemini tan mlamak için özelle tirme deyimi ortaya at ld ve dünya çap nda h zla kabul gördü. Birle ik Devletler de özelle tirme özellikle belediyelerde ve bölgesel düzeyde görüldü. New York da New York, California da Los Angeles, Pennsylvania da Philadelphia, Texas da Dallas ve Arizona da Phoenix gibi büyük ABD kentlerinde, sokak lambalar n n onar m ndan kat at klar n toplanmas na ve bilgi i lemden hapishanelerin yönetilmesine kadar de i en ve önceleri do rudan belediyelerin kendilerinin yapt klar pek çok çal ma özel irketlere ya da kar amac gütmeyen di er kurulu lara verilmeye ba land. Bu arada baz federal kurulu lar da özel te ebbüs gibi çal ma yolunu seçti; sözgelimi Birle ik Devletler Posta Servisi faaliyetlerini yürütmek için genel vergilere de il kendi gelir kaynaklar na ba vurur. Bunlara kar n kamu hizmetlerinin özelle tirilmesi hala çok çeli kili bir konu olu turmaktad r. Yanda lar, özelle tirmenin maliyeti dü ürdü ü ve özel sektörün üretkenli ini artt rd konusunda srar ederken, di erleri aksini savunmakta, müteahhitlerin kar elde etmek istediklerini ve pek de üretken olmad klar n ileri sürmektedirler. Kamu sektöründeki sendikalar do al olarak özelle tirmelerin pek ço una hararetle kar ç kmakta ve müteahhitlerin ihaleyi kazanmak için çok dü ük teklif verdikten sonra maliyeti önemli

Bölüm II Amerikan ekonomisi nas l i ler ölçüde artt rd klar n kan tlayan belirli örnekler bulundu unu ileri sürmektedirler. Yanda lar ise, özelle tirme rekabete yol açarsa etkinli in de artaca n savunmaktad rlar. Belirli durumlarda özelle tirme tehdidi yerel hükümet çal anlar n daha etkin olmaya bile te vik edebilir. Düzenlemelere, hükümet harcamalar na ve sosyal yard m reformuna ili kin tart malar n aç kça gösterdi i gibi hükümetin ülke ekonomisindeki uygun rolü, Birle ik Devletler in ba ms zl na kavu mas ndan 200 y l sonra bile büyük bir anla mazl k konusu olmay sürdürmektedir. D 21