Lamotrijin İlişkili Dress Sendromu: Bir Vaka Sunumu



Benzer belgeler
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Dr. Derya KETEN Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kahramanmaraş

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Mevalonat Kinaz Eksikliği (MKD) (Veya Hiper Igd Sendromu)

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

KOAH ALEVLENMELERİNDE TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş TÜKED

Anafilaksi olgu senaryoları

DRESS sendromlu 11 olgunun klinik özelliklerinin incelenmesi

NLRP-12 İlişkili Tekrarlayan Ateş

Aft, Farenjit, Adenit İle Birlikte Olan Periyodik Ateş (PFAPA)

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

HEMATOLOJİ VAKA VE SLAYT SUNUMU. Hematolog Doç. Dr. Vahide ZAMANİ

Kronik Bakteriyel Olmayan Osteomiyelit /Osteit (veya CRMO)

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ

KULLANMA TALİMATI. ACSERA 5 ml enjeksiyonluk çözelti konsantresi içeren flakon

Romatizma BR.HLİ.066

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI RİVAROKSABAN (XARELTO)


BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Juvenil İdiopatik Artrit

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

KAWASAKİ HASTALIĞI. Özgür KASAPÇOPUR Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Romatoloji Bilim Dalı

MALTOFER FOL TABLET KULLANMA TALİMATI

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Dr. M. Arzu YETKİN Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

TÜBERKÜLOZ EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Şükran KÖSE

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır DICLACOX %2,5 Oral Süspansiyon Veteriner Antikoksidiyal

Prof.Dr.Dürdal US HÜTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

FEBRİL NÖBETLER. Doç Dr. Sema Saltık

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 5 ml süspansiyon 250 mg baza eşdeğer 725 mg Pirantel pamoat içerir.

Amiloid; Primer Amiloidoz; Sekonder Amiloidoz; Herediter Amiloidoz

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

KULLANMA TALİMATI. FUCİDİN %2 krem Haricen kullanılır.

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. FUCİDİN H krem 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

Karbamazepine Bağlı Dress Sendromu; Nadir Görülen Bir İlaç Hipersensitivite Reaksiyonu

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu MERS-CoV TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU BULAŞICI HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

BATTICON Pomad Deriye uygulanır.

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Allerjik reaksiyonlar

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI APİKSABAN (ELIQUIS)

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

OTO-İMMUN KÖKENLİ NÖROPATİLERDE TEDAVİ ALGORİTMASI

KRONİK C HEPATİTİNDE TELAPREVİRLİ KOMBİNASYON TEDAVİSİ DENEYİMLERİ

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

HIV-Pozitif Akut Hepatit C Olgusu DR. HÜSEYİN BİLGİN

KULLANMA TALİMATI. KLODİN 5 mg/5 ml şurup Ağızdan alınır. Etkin madde

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

İĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 4 Ocak 2018 Perşembe. Dr.

Ortadoğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV)

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Dahiliye Konsültasyonu için Altın Öneriler: En Sık Görülen On Olgu Örneği Asıl Deniz alt Güney başlık Duman stilini düzenlemek için tıklatın Marmara

HIV ve HCV KOİNFEKSİYONU OLGU SUNUMU

KAN BAĞIŞI DR.HÜLYA ÇOKSAK. Toplumda Kan Bağışı Bilincinin Oluşturulması Projesi

Tüberküloz Peritoniti

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: 5 mg folik asit Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, mısır nişastası, primojel, talk, magnezyum stearat

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

KULLANMA TALİMATI. TRACTOCILE 7.5 mg/ml enjeksiyonluk solüsyon. Damar içine uygulanır.

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Afrika Seyahati Sonrası İmporte Bir Sıtma Olgusu. A Case Imported Malaria After a Travel to Africa

Transkript:

Lamotrijin İlişkili Dress Sendromu: Bir Vaka Sunumu Ebru ARIK YILMAZ *, Serap ÖZMEN **, Nilden TUYGUN *, Tayfun GİNİŞ **, Gönül TANIR *** Lamotrijin İlişkili Dress Sendromu: Bir Vaka Sunumu Dress sendromu (drug rash with eosinophilia and systemic symptoms) ateş, cilt döküntüsü, iç organ tutulumuyla karakterize yaşamı tehdit edebilen ender, akut başlangıçlı, şiddetli bir ilaç reaksiyonudur. En sık nedenleri aromatik antikonvülzanlar ve sülfonamidlerdir. Yeni bir antikonvülzan olan lamotrijin de ender olarak Dress sendromuna yol açabilir. Valproat ile birlikte kullanıldığında lamotrijin ile ilişkili cilt döküntülerinin sıklığı artış gösterebilmektedir. Burada epilepsi tanısıyla valproat kullanırken, lamotrijin tedavisi eklendikten 12 gün sonra ateş, karın ağrısı, cilt döküntüsü yakınmaları ile başvurup, Dress sendromu tanısı konulan ve sistemik kortikosteroid ve intravenöz immunglobulin (IVIG) ile başarılı bir şekilde tedavi edilen sekiz yaşında bir kız vaka sunulmaktadır. Anahtar kelimeler: Dress sendromu, lamotrijin, valproat, çocuk Çocuk Dergisi 2009; 9(3):142-146 Lamotrigine Associated Dress Syndrome: A Case Report Dress syndrome (drug rash with eosinophilia and systemic symptoms) is a rare, acute, severe, life-threatening drug reaction; characterized by fever, rash, internal organ involvement. Aromatic anticonvulsants and sulphonamides are most frequent causes. Lamotrigine, a new anticonvulsant, is also known to be a rare cause. Skin rashes associated with lamotrigine is more common when combined with valproate. Here we represent a case of an eight-yearsold girl diagnosed as Dress syndrome who suffered from fever, rash, stomachache after 12 days of adding lamotrigine to her valproate treatment which was administered for her epilepsy. She was successfuly treated with systemic corticosteroid and intravenous immunoglobulin (IVIG). Key words: Dress syndrome, lamotrigine, valproat, children J Child 2009; 9(3):142-146 GİRİŞ Alındığı tarih: 10.02.09 Kabul tarihi: 24.03.09 * Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatri Kliniği, Dr. ** Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Allerji Klniği, Uzm. Dr. *** Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Infeksiyon Kliniği, Doç. Dr. Dress sendromu (drug rash with eosinophilia and systemic symptoms), ilaç hipersensitivite sendromu olarak da bilinen, ateş, cilt döküntüsü, tek ya da çoklu iç organ tutulumu ile karakterize yaşamı tehdit edebilen oldukça ender, akut, idiosenkrazik bir ilaç reaksiyonudur (1,2). Sıklığı tam olarak bilinmemektedir. En çok neden olan ilaçlar aromatik antikonvülzanlar ve sülfonamidlerdir (3,4). Patogenezi hâlâ tam olarak netleşmemiştir (5). Klinik bulgular şüpheli ilacı aldıktan ortalama bir-sekiz hafta sonra gelişmektedir (4). Tedavide temel prensip, hastalığı hızlı tanımak, neden olduğu düşünülen ilacı veya ilaçları hemen kesmek ve destek tedavisidir. Sistemik kortikosteroid ve intravenöz immünglobulin (IVIG) tedavisi halen tartışmalıdır (3). Hastalığın mortalitesi % 10-40 arasında değişmektedir (6). Lamotrijin, aromatik olmayan yeni bir antikonvülzandır, % 10 oranında cilt döküntüsü yapabilmekle birlikte, ender olarak Dress sendromuna da yol açabilir (7). Valproat ile birlikte kullanıldığında lamotrijin ile ilişkili cilt döküntülerinin sıklığı artış gösterebilmektedir (8). Burada epilepsi nedeni ile valproat alırken tedaviye lamotrijin eklendikten sonra Dress sendromu gelişen bir vaka klinik özellikleri, tedavi yaklaşımı ve prognozu ile birlikte sunuldu. VAKA Sekiz yaşında kız hasta, beş gündür vücudunda yaygın döküntü, ateş, boğaz ve karın ağrısı yakınmalarıyla başvurdu. Öyküsünden iki gündür devam eden yüksek ateşi nedeni ile başvurduğu bir dış merkezde akut tonsilit tanısı ile benzatin fenoksimetil penisilin süspansiyon verildiği, ertesi gün boyundan başlayıp 142

E. Arık Yılmaz ve ark., Lamotrijin İlişkili Dress Sendromu: Bir Vaka Sunumu Hastanemize kabul edildiğinde fizik incelemesinde; genel durumu iyi, bilinç açık, vücut ısısı 38.2ºC, solunum sayısı 16/dk., kalp tepe atımı 120/dk., kan basıncı 100/60 mmhg olarak bulundu. Hastanın yüzünde ödem, dudağında hiperemi ve bukkal mukozasında peteşiyel lezyonları vardı. Tonsilleri hiperemik, hipertrofik, yüzde her iki yanakta ve boyunda basmakla solmayan yaygın belirgin hiperemi, tüm vücutta yaygın basmakla solan hiperemik, bazıları birleşmeye eğilimli ve ciltten hafif kabarık makülopapüler döküntüsü vardı (Resim 1). Karaciğer midklaviküler hatta kot altından 2 cm palpe ediliyordu. Konjunktiva, genital mukoza ve perianal bölgeler normaldi. Nikolsky bulgusu negatifti. Patolojik boyutta lenfadenopati yoktu. Diğer sistem muayeneleri normal bulundu. Laboratuvar incelemesinde; hemoglobin 11.9 g/dl, beyaz küre sayısı 2.6x10³/µL, trombosit sayısı 65x10³/µL ve periferik yaymada % 44 parçalı, % 40 lenfosit, % 6 monosit ve % 10 eozinofil vardı. AST 326 U/L, ALT 479 U /L ve LDH 775 IU/L ile yüksek bulunurken bilirubin, alkalen fosfataz, gamaglutamiltranspeptidaz, total protein, albumin, böbrek fonksiyon testleri ve elektrolit düzeyleri normal sınırlardaydı. CRP 14.3 mg/l, ESR 30 mm/saat, ASO normaldi. EBV, CMV, anti HIV, hepatit A, B ve C serolojileri negatif bulundu. Boğaz kültüründe A grubu beta hemolitik streptokok izole edilmedi, kan ve idrar kültürlerinde üreme olmadı. Resim 1. Boyunda ve gövdede yaygın makülopapüler ekzantem. tüm vücuduna yayılan kaşıntılı kızarık döküntüleri, bir gün sonra da yüzünde, göz kapaklarında şişlik, boğaz ve karın ağrısı olduğu; bu yakınmalarla başvurduğu dış merkezde iki gün takip edildiği, yakınmalarının geçmemesi üzerine hastanemize sevk edildiği öğrenildi. Hastanın lamotrijin ve valproat tedavileri kesilerek antiepileptik olarak klonozepam başlandı. İntravenöz sıvı tedavisi, oral antihistaminik ve oral sistemik steroid tedavisi (metil prednisolon 2 mg/kg/gün 4 dozda) verildi. İki gün sonra vücudunda büller gelişen, ateşi düşmeyen ve genel durumu bozulan hastanın tedavisine IVIG 1600 mg iv infüzyon eklendi ve iki gün süre ile verildi (Resim 2). Lezyonlarına yönelik antiseptik solüsyonla lokal bakım yapıldı. IVIG tedavisinden hemen sonra ateşinde düşme, 1 gün sonra da döküntülerinde solma, AST/ALT değerlerinde gerileme, trombositlerinde yükselme Özgeçmişinde on ay önce epilepsi tanısı alarak valproat başlandığı, tedaviye 12 gün önce lamotrijin eklendiği öğrenildi. Hastanın prenatal, natal öyküsü ve soygeçmişinde özellik yoktu. Resim 2. Kolunda makülopapüler ekzantem ile birlikte bülloz lezyonlar. 143

klinik bulguları ateş, cilt döküntüsü, büyümüş lenf nodları, tekli ya da çoklu iç organ tutulumu ve hematolojik anormalliklerdir. Ateş hemen her hastada görülür ve cilt döküntüsü ile birlikte başlar. Döküntü sıklıkla makülopapüler ekzantem şeklindedir. Ayrıca bül, püstül, purpura, plak tarzında ve hatta eritrodermi şeklinde olabilir (1,5,6). Gerilerken deskuamasyon bırakabilir. Bizim hastamızda da beş gündür devam eden yüksek ateş, makülopapüler ve plak tarzında başlayan daha sonra büllerin ortaya çıktığı yaygın cilt döküntüsü vardı. Dress sendromunda, en sık etkilenen iç organ karaciğer olmakla beraber böbrek, akciğer ve kalp tutulumu olabilmektedir. Etkilenen organlarda eozinofilik infiltrasyon vardır. İlişkili olarak transaminazlarda, serum kreatininde yükselme olur. Hastamızda hepatomegali ve transaminazlarda belirgin yükseklik ile karaciğer tutulumu vardı. Böbrek fonksiyon testleri, akciğer grafisi, respiratuvar ve kardiyak sistem muayeneleri normaldi. Dress sendromu ile ilişkili olarak bazı hematolojik anormallikler görülebilir. Eozinofili ve atipik lenfositoz sıklıkla görülen laboratuvar bulgularıdır. Ayrıca lökositoz, lenfositoz, trombositopeni görülebilmektedir. Hastamızda eozinofili, lenfositoz ve trombositopeni mevcuttu. Resim 3. Tedavinin 1. haftasında yüzde ve boyunda lezyonlar tamamen gerilemiş, gövde ve kollarda hiperpigmentasyon ve deskuamasyon bırakarak iyileşen lezyonlar görülüyor. gözlendi. Hasta bu haliyle kontrole gelmek üzere taburcu edildi (Resim 3). Bu dönemde hastanın sistemik steroid tedavisi devam edilerek dört hafta içinde azaltılarak kesildi. IVIG tedavisinden iki hafta sonra AST/ALT değerlerinin tamamen normale döndüğü, lezyonlarında hiperpigmente deskuamasyon olduğu, bir ay sonra da lezyonlarının tamamen kaybolduğu görüldü. TARTIŞMA Epilepsi tanısıyla valproat kullanırken, lamotrijin tedavisi eklendikten 12 gün sonra ateş, yaygın cilt döküntüsü, karın ağrısı yakınmaları olan ve transaminaz yüksekliği ile periferik yaymada eozinofili tespit edilen hastaya Dress sendromu tanısı konuldu. Dress sendromunda klinik bulgular şüpheli ilacı aldıktan bir-sekiz hafta sonra ortaya çıkmaktadır (4). Başlıca Dress sendromunun tanı kriterleri iyi tanımlanmamıştır. Akut cilt döküntüsü, 38ºC nin üzerinde ateş, en az iki bölgede lenf nodu büyüklüğü, en az bir iç organ tutulumu ve laboratuvar bulgularından (eozinofili, lenfositoz, trombositopeni, atipik lenfositler görülmesi) üçten fazlasının olması Dress sendromu açısından anlamlı kabul edilmiştir (4). Hastamız döküntü, ateş, karaciğer tutulumu ile lenfositoz, eozinofili ve trombositopeni ile bu kriterlerden dördünü karşılıyordu. Ayırıcı tanıda mukoza tutulumu olmaması nedeni ile Steven Johnson Sendromu; bülloz lezyonların vücut yüzeyinin % 30 undan az olması ve Nikolsky bulgusunun olmaması nedeniyle de Toksik Epidermal Nekroliz ekarte edildi. Ayrıca, benzer klinik tablo yapabilecek jeneralize viral infeksiyonlar (enfeksiyöz mononükleozis gibi), serolojik çalışmaların negatif olması ve akut viral infeksiyonlarda eozinofili görülmemesi nedeniyle düşünülmedi. Dress sendromuna en sık neden olan ilaçlar aromatik antikonvülzanlar (fenobarbital, fenitoin ve karbamazepin) ve sülfonamidler olmakla birlikte diğer anti- 144

E. Arık Yılmaz ve ark., Lamotrijin İlişkili Dress Sendromu: Bir Vaka Sunumu konvülzanlar (lamotrijin, etosüksimid, valproat), allopürinol, dapson, minosiklin ve steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar da bu tabloya yol açabilmektedir (6). Patogenezi hâlâ net değildir. Genetik olarak yatkın bireylerde, ilaçların toksik metabolitlerine karşı T lenfosit ilişkili gecikmiş tip aşırı duyarlılık reaksiyonu olduğu düşünülmektedir (1). Lamotrijin kullanan hastalarda % 10 oranında çeşitli cilt döküntüleri belirtilmiştir (8). Bu oran çocuklarda erişkinlerden daha fazla olup, % 16.5 a kadar çıkabilmektedir (7). Hastaneye yatış gerektirecek ciddiyette döküntü sıklığı % 0.3 olarak bildirilmiştir (8). Tedaviye düşük dozla başlama ya da doz artımlarını yavaş yapmakla bu yan etkilerin azaltılabileceğinden söz edilmektedir (3,8). Bizim hastamızda da lamotrijin 1 mg/kg/doz dan başlanmış ve bu dozda devam edilmişti. Lamotrijin ilişkili ciddi cilt döküntüsü gelişmiş dört vakalık bir çalışmada hastaların serumlarında lamotrijin spesifik T hücre klonları tespit edilmiştir (9). Birlikte kullanıldığında valproik asit, lamotrijinin metabolizmasını azaltarak yarılanma ömrünü uzatmakta ve yan etki gelişme riskini artırabilmektedir (10). Bir vaka sunumunda, daha önceden valproat sorunsuz olarak kullanılmış ve kesilmiş bir hastaya, karbamazepin başlandıktan bir süre sonra Dress sendromu gelişmesi üzerine karbamazepin kesilerek tekrar valproat başlanmış ve bu kez de valproat ile ilişkili Dress sendromu geliştiği görülmüştür. Bunun üzerine yapılan araştırmada hastanın serumunda bir otoantikor (Anti 190 kda) tespit edilmiş ve bu iki ilaç arasında çapraz reaksiyon olabileceği belirtilmiştir (5). Benzer durum lamotrijin ile valproat arasında da olabilir. Dress sendromunda tedavide temel prensip şüpheli olduğu düşünülen ilaç veya ilaçları hemen kesmek ve destek tedavisidir. Bazı hastalar yalnızca şüpheli ilacın kesilmesi ile düzelirler (11). Hastamızda Dress sendromu etiyolojisinden sorumlu ilaç olarak lamotrijin düşünülmesine rağmen, ek olarak valproat da kesildi. Çünkü Dress sendromunda immün sistemin masif stimülasyonu olduğu için, hastanın kullandığı tüm ilaçların kesilmesi yarar sağlamaktadır. Hastamızın kullandığı penisilinin, kullanım süresi ve döküntü arasında geçen sürenin bir gün gibi çok kısa olması nedeniyle Dress sendromu ile ilişkili olduğu düşünülmedi. Dress sendromunda tedavide antihistaminikler sıklıkla önerilmektedir. Sistemik kortikosteroidler halen tartışmalıdır ve bu konuda yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte iç organ tutulumu olan hastalara verilmesi önerilmektedir. İntravenöz sıvı tedavisi, sistemik antihistaminik ve karaciğer tutulumu olduğundan dolayı verilen sistemik steroid tedavisine yanıt vermeyip lezyonları ilerleyen, genel durumu bozulan hastanın IVIG tedavisinden hemen sonra ateşi düştü. Tedaviden bir gün sonra lezyonlarında solma, transaminazlarda belirgin gerileme gözlendi. Literatürde IVIG kullanımı az sayıda vaka ile sınırlı olup, verilen doz konusunda görüş birliği yoktur. 0.5 mg/kg/gün ya da 2 g/kg/gün dozlarında bir-dört gün süre ile verilen vakalar olmakla birlikte, IVIG verilen vakaların hepsi yarar görmüştür (12,13). Hastamıza sistemik steroid tedavisinin 2. gününde 1600 mg IVIG (0.64 g/kg) verilebildi. Literatüre göre nispeten düşük dozda olsa da IVIG tedavisinin kortikosteroid tedavisine ek yarar sağlamış olabileceğini düşünüyoruz. Tedavide hiperbarik oksijen, N-asetilsistein, pentoksifilin, levamizol, plazmaferez kullanımının bildirildiği yayınlar bulunmasına rağmen, bu ajanların yararları kesin olarak tespit edilememiştir (11). Dress sendromunun mortalitesi % 10-40 arasında değişmektedir. Sekonder bakteriyel infeksiyonlar ve organ yetmezlikleri en sık mortalite nedenleridir. Yüksek eozinofil sayısı ve çoklu organ tutulumu olan ve altta yatan kronik hastalığı olan hastalarda mortalite riski artmaktadır. SONUÇ Dress sendromu akut, yaşamı tehdit edebilen, ender görülen bir ilaç reaksiyonudur. Ateş, yaygın cilt döküntüsü ve iç organ tutulumu olan hastalarda ayırıcı tanıda düşünülmeli, hastanın kullandığı ilaçlar mutlaka sorgulanmalıdır. Hızlı tanı, neden olan ilacı hızla kesmek mortaliteyi önemli ölçüde azaltmaktadır. Başlangıç dozu yüksek tutulduğunda, doz artımları hızlı yapıldığında veya valproat ile birlikte kullanıldığında lamotrijin ilişkili cilt döküntülerinin sıklığı artış gösterebilmektedir. KAYNAKLAR 1. Vaillant L. Drug hypersensitivity syndrome :drug rash with eosinophilia an systemic symptoms (DRESS). J Derm Treatment 1999; 10:267-72. 2. Tas S, Simonart TH. Dress syndrome. Acta Clinica Belgica, 145

1999; 54-4:197-200. 3. Tas S. Simonart T. Management of DRESS syndrome: an update. Dermatology 2003; 206:353-6. 4. Chiou CC, Yang LC, Hung SI, et al. Clinicopathological features and prognosis of drug rash with eosinophilia and systemic symptoms: a study of 30 cases in Taiwan. JEADV 2008; 22:1044-9. 5. Yun SJ, Lee JB, Kim EJ, et al. Drug rash with eosinophilia and systemic symptoms induced by valproate and carbamazepine: formation of circulating auto antibody against 190-kDa antigen. Acta Derm Venereol 2006; 86:241-4. 6. Ganeva M, Gancheva T, Lazarova R, et al. Carbamazepine induced DRESS syndrome: report of four cases and brief review. Int J Derm 2008; 47:853-60 7. Pellock JM. The clinical efficacy of lamotrigine as an antiepileptic drug. Neurology 1994; 44:29-85. 8. Shelton MD, Calabrase JR. Lamotrigine. In: Schatzberg AF, Nemeroff CB. Textbook of Psychopharmacology, 3th ed, London, England 2004; 615-26. 9. Naisbitt DJ, Farrell J, Wong G, et al. Characterization of drug spesific T cells in lamotrigin hypersensitivity. J Allergy Clin Immunol 2003; 111:1393-403. 10. Ferahbaş A, Özyurt K. Antikonvülzan hipersensitivite sendromu. Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Med J) 2002; 24(2):107-11. 11. Şahin E, Karaman G, Şendur N, Şavk E. Antikonvülzan hipersensitivite sendromlu dört vaka. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2006; 7(1):39-42. 12. Prais D, Straussberg R, Amir J, Nussinovitch M, Harel L. Treatment of anticonvulsant hypersensitivity syndrome with intravenous immunoglobulins and corticosteroids. J Child Neurol. 2006; 21:380-4 13. Santos RP, Ramillo O, Barton T. Nevirapine-associated rash with eosinophilia and systemic symptoms in a child with Human Immunodeficiency Virus Infection. Pediatr Infect Dis J 2007; 26:1053-6. $ 2010 ÇOCUK Dergisi Abonelik Formu İsim: Soyadı: Ünvanı: Adres*: o (ev)... Tel:...... o (iş)... Tel:...... * Derginin gönderilmesini istediğiniz adresi işaretleyiniz. o Ödemeyi detayları belirttiğim kredi kartım ile yapmaktayım. Bitiş Tarihi:... İmza:... o Ödemeyi Logos Yayıncılık Tic. A.Ş. 254320 no lu hesaba posta çeki ile yapmaktayım. Havale makbuzunuzu veya fotokopisini abone formu ile birlikte adresinize postalıyorum. Bu formu; LOGOS YAYINCILIK TİC. A.Ş. Yıldız Posta Cad. Sinan Apt. No: 36 D:66-67 Gayrettepe, 34349 İstanbul adresine postalayınız veya (0212) 211 61 85 no lu faksa yollayınız. Abonelik işleminiz süratle yapılacaktır. Kredi Kartı Güvenlik Numarası:... (Kartınızın arkasındaki son üç rakam) 2010 senesinde yayınlanacak olan dergiler için yıllık abonelik ücreti 50.- TL dir. 146