TARİHİ YAPILARI İÇ MEKANI KORUYARAK KULLANMAK



Benzer belgeler
C. KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI UYGULAMA KOŞULLARI

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİT ALANLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ PROJELER VE PLANLAR NELERDİR?

YAPILARDA HASAR SYON - RESTORASYON PROJE DÜZENLEME ESASLARI. Yapılarda Hasar Tespiti-I Ögr. Grv. Mustafa KAVAL AKÜ.Afyon MYO.Đnşaat Prog.

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI İÇM 402 DİPLOMA PROJESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

BÜYÜKPARK SOSYAL ODAKLI KAFETERYA TASARIMI

İÇMİMARİ PROJEDE FİKRİN SUNUM PAFTASINA YANSIMASI

TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE ve RESTORASYON DERSİ. Restitüsyon Rölöve Restorasyon Rehabilitasyon Renovasyon

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

MİM IS 101 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ I NORMAL MİM 211 MİMARİ TASARIM II * MİM 111 ÖZEL ÖZEL

KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI

DESIGN TOGETHER YARIŞMASI TEKNİK DETAYLAR

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

DESIGN TOGETHER YARIŞMASI TEKNİK DETAYLAR

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ AKADEMİK YILI DERS PROGRAMI

A ALANI (RITM) İÇ MİMARLIKTA RESTORASYON MÜDAHALE DÖNÜŞÜM MODİFİKASYON Alanı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

AKILLI BİNALAR VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ

DÖRDÜNCÜ YARIYIL ZORUNLU DERSLER

A ALANI (RITM) İÇ MİMARLIKTA RESTORASYON MÜDAHALE DÖNÜŞÜM MODİFİKASYON Alanı

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

MİM310 Rölöve-Restorasyon Stüdyosu

DESIGN TOGETHER 2018 YARIŞMASI TEKNİK ŞARTNAMESİ Kovan: İTÜ Ayazağa Kampüsü Öğrenci Aktivite Merkezi

KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM VE İLKELERİ

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı nedir? BEYKOZ ÜNİVERSİTESİ SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Aydınlatma (ICM 331) Ders Detayları

Work in Work. Tasarım ve uygulama konularında çözüm sunan ve sektörlerinde önder markalarla hizmet veren bir kuruluştur.

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

KLÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI MİMARİ PROJE IV KENT KÜTÜPHANESİ TASARIMI

Tarih Boyunca Kent, Ticaret, Mekan (MMR 446) Ders Detayları

İç Mimariye Giriş (ICM 121) Ders Detayları

Sayısal ortamlar aslında inşa edilmiş fiziksel çevrenin yerini almaktan çok,mimarlığın tamamlayıcısı ve mesleğin önünü açan bir potansiyel

Dersin Amaçları Dersin İçeriği. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

BOMONTİ TURİZM MERKEZİ

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI İÇM PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

İtalya da Tarihi Yapılarda Yeni Ek Uygulamalarında Çağdaş Çatı ve Cephe Sistemleri ile Tasarım İlkeleri

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

ÜÇÜNCÜ YARIYIL ZORUNLU DERSLER

Eğim dereceleri Merdivenler

Sesin Hayatımızdaki Yeri?

Tolcay İnşaat olarak ayrıntılara gösterdiğimiz özen ve mükemmeliyetçi yaklaşımımız ile dünya standardında «yaşam alanları» yaratıyoruz.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Mimarlık Meslek Pratiği

BAHAR DÖNEMİ BİTİRME PROJESİ BEYOĞLU KÜLTÜR [+] SORU CEVAP İKÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ JÜRİ ÜYELERİ

Yapıblok İle Akustik Duvar Uygulamaları: Digiturk & TV8

Boğaçhan Dündaralp. ddrlp

1).S.Ü. MÜH.-MİM. FAKÜLTESİ, MİMARLIK BÖLÜMÜ/KONYA tel:

Ünite 5. Ulusal Ve Uluslararası Pazarlar Ve Özellikleri. Medya Ve İletişim Önlisans Programı PAZARLAMA. Yrd. Doç. Dr.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖN ETÜDÜ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. 1: Anlatım, 2: Soru-Cevap, 3:Tartışma, 4:Seminer, 5: Proje, 6: Grup Çalışması, 7) Teknik Gezi;

ATILIM ÜNİVERSİTESİ GSTMF l MİMARLIK BÖLÜMÜ MMR402 MİMARİ TASARIM VI YIKILAN İLLER BANKASI ARAZİSİNDE YENİ YAPI TASARIMI

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

SORU 3 Hedef kullanıcının çocuk-genç-yetişkin olması kararı tasarımcıdan mı beklenmektedir? CEVAP 3 Kullanıcıların yetişkin olduğu düşünülmelidir.

BİNALARDA AYDINLATMA ENERJİSİ PERFORMANSININ BELİRLENMESİNDE YÖREYE İLİŞKİN ÖZELLİKLERİN ROLÜ

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

İçinde hareket edilen, günlük aktivitelere sahne olan, insanı çevresinden yalıtan, sınırlandırılmış ve algılanabilir özel ortam.

ATILIM ÜNİVERSİTESİ GSTMF l MİMARLIK BÖLÜMÜ. MMR401 MİMARİ TASARIM V Yürütücüler: Emel Akın, Mete Öz

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROGRAMI

İL: Mersin İLÇE: Tarsus KÖY/MAH.: Sofular SOKAK: 37 ve 42. Sokaklar

PROJE TEKNİĞİ DERSİ. PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ve TASARIM İLKELERİ. Öğr. Gör. Hande ASLAN

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar

Dünyaca ünlü mimar ZAHA HADİD, H. Aliyev Müzesi projesinde SANDER ürünlerini tercih etti. Bakü Flame Tower projesinde SANDER ürünlerini kullanıyor.

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. 1: Anlatım, 2: Soru-Cevap, 3:Tartışma, 4:Seminer, 5: Proje, 6: Grup Çalışması, 7) Teknik Gezi;

KOD DERSİN ADI Z/S T U AKTS AKTS* İÇT111 İç Mimarlık ve Çevre Tasarımına Giriş I Z İÇT113 Temel Tasarım Eğitimi I Z

BASIN AÇIKLAMASI Dünya Kupası Başlarken Bir Şehir Stadımız Daha Yıkılıyor

H+Bredgatan H+ BREDGATAN KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ. Erik Giudice Architects sunar. Helsingborg, İsveç

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

INAR MODÜLLERİ ( )

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

JÜRİ GÖRÜŞÜ. Yaratıcı düşünmeyi teşvik eden nice yarışmalarda birlikte olmak dileği ile. Prof. Dr. Aysu AKALIN Gazi Üniversitesi

TARİHİ YAPILARDAKİ DOĞAL VE YAPAY AYDINLATMA UYGULAMALARI. *Dicle Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü

Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi ve Sergisi

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI

Prof.Dr. Kürşat Çağıltay ODTÜ

Yer İle Yalın Bir İlişki

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ

Çiçek gibi bir yuvanız olsun...

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

İş Yerinde Ruh Sağlığı

Davetkar Atıf YAPI - HİZMET BİNASI - KAYSERİ

BAKU OLİMPİK STADYUMU

Uzay kafes sistemlerin tarihsel gelişimi, deniz kabuklusunun geometrik yapısına duyulan hayranlıkla başlamıştır. Deniz kabuklusundaki logaritmik

Keyifli ve ışıltılı yaşamın kapıları Park Vera ile aralanıyor...

Cami Mimarisi Üzerine Fikir Yarışması

INTERA İÇ MEKAN ÖDÜLLERİ Şartname

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

Milli Eğitim Bakanlığı ‘Okullarda Güvenlik,Kriz ve Acil Sağlık Yönetimi' Sunumu by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

TEKİRDAĞ- MALKARA. G-17-b-13-b PAFTA. Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR

3X3 Stratejik Tasarım Programı

OSAGRUPYAPI OSALIFE. Mimarın Gözünden. Mimar Salih Zeki SALALI

1.SINIF 1. YARIYIL 2. YARIYIL

Transkript:

TARİHİ YAPILARI İÇ MEKANI KORUYARAK KULLANMAK Bilge GÖNÜL* ÖZET Türkiye de tarihi yapıları korumak üzerine yapılan çalışmalar fayda sağlasa da sorunlar devam etmektedir. Bu sorunlardan biri olarak; cephe kapsamında korunuyor gibi görünen tarihi yapıların iç mekanlarında değer kaybına yol açan uygulamalar gerçekleşebilmektedir. Bunun sonucunda çağdaş yaşama adapte olmaya çalışan tarihi yapılar onları değerli kılan iç mekan özelliklerinin bazılarını veya tamamını kaybedebilmektedirler. Bu çalışmanın amacı; tarihi yapıların kullanılması esnasında, koruma kapsamında iç mekanlarda değer kaybına yol açan unsurları ortaya çıkarmak ve tarihi yapıları iç mekanı koruyarak kullanmanın önemini vurgulamaktır. Bu bağlamda seçilen örnekler dıştan korunuyor gibi görünen yapıların iç mekanlarında ne kadar değişime uğradıklarını belirlemeye yöneliktir. Bu çalışmanın sonucunda; koruma açısından, tarihi yapıların iç mekanlarını tehdit eden unsurların, yapıların kullanım biçimine bağlı olarak irdelenmesinin önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Buna göre; yeni işlevle kullanılan tarihi yapıların, özgün işlevle kullanılan yapılara göre, daha fazla müdahele gerektirerek, iç mekanda değer kaybetme riskinin artabileceği anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Koruma, İç Mekan, İşlev, Tarihi Yapı, Tarihi Değer ABSTRACT There are studies in Turkey to protect the historical buildings, but still the problems continue. One of those problems is that to protect the exterior elevations of the historical buildings, but not the interior spaces. Interior spaces may loose their own characteristics. The aim of this study is to expose the factors which cause the loss in value in interior spaces of historical buildings and to emphasize the importance of the protection while using the historical buildings. In this study the examples are chosen to uncover the interior spaces of the historical buildings of which exterior elevations look like protected. As a result of this study; it is clearly seen that it is important to examine the factors which threaten the interior spaces of the historical buildings in terms of utilization of those spaces. Re-functioned historical buildings need more appliance than the historical buildings in the original usage. For this reason, the interior spaces of the re-functioned historical buildings have more risk in loosing their historical values. Keywords: Protection, Interior Space, Function, Historical Building, Historical Value *Yrd.Doç.Dr., Beykent Üniversitesi, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık Bölümü

1.GİRİŞ Koruma bütüncül bir olgudur. Tarihi yapılar sahip oldukları değerlerin tümü ile korunmalıdır. İç mekan algısı tarihi bir yapıya önemli ölçüde değer katmaktadır. Bu yüzden koruma uygulamalarında, iç mekana yönelik müdahalelere titizlikle yaklaşılması gerekir. Aksi halde tarihi yapıların iç mekanları, sahip olduğu fiziki (strüktür, malzeme vb), kültürel (tarih, anı vb) ve ekonomik değerini yitirebilmektedir. Tarihi yapıların kullanımında değişiklik yapma isteği genellikle iç mekanlar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu yüzden cepheye oranla iç mekanlarda değer kaybı riski artmaktadır. Sonuçta; pek çok tarihi yapı cephesi geçmişe şahitlik ederken, iç mekanlar bugünün yansıması olarak varlıklarını sürdürmektedir. Cepheleri askıya alınarak, iç mekanlarının tamamen yıkılıp yeniden yapıldığı tarihi yapılardaki uygulamalar bunun en belirgin örneğidir. Konuya ışık tutması açısından, bazı kavramların tanımlarını açıklayarak, çalışma konusu ile bağlantısından söz etmek yerinde olacaktır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kanunun, tanımların yer aldığı 3. maddesinde, kültür varlıkları, koruma, ve korunma tanımları şöyledir: Kültür varlıkları ; tarih öncesi ve tarih devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır. Koruma ve korunma ; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza, bakım, onarım ve restorasyon işleridir. Kültür varlıkları tanımında yer alan sosyal yaşama konu olma durumu, tarihi yapıların iç mekan açısından önemini vurgulayan unsurlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Ancak yeterli değildir. Tarihi bir iç mekan yapıya, dönemine, kullanıcısına ve topluma dair korunması gereken çok çeşitli bilgiler içermektedir. Sosyal yaşam da bunlardan biridir. Bunun yanı sıra koruma, korunma kavramlarının yasadaki tanımında, daha çok teknik ifadeler yer almaktadır. Halbuki günümüzde koruma kavramı ile ilgili olarak fiziki niteliğinin yanı sıra manevi değerlerle de sıkça söz edilmektedir. İç mekan manevi değerler açısından son derece önemlidir. Bu noktada iç mekan tanımına başvurmak gerekecektir.; İç mekan; içinde olduğu hissedilen fiziksel sınırları belirli olan alan olarak tanımlanabilir. İç mekan algısı bölünmüşlük durumuyla genel olarak mekan kavramından ayrışmaktadır. Bu konuda Ching; fiziksel sınırları tanımlayan mimari 34

ögelerin mekanı kapatarak, onu çevresindeki iç mekanlardan ve dışarıdan ayırdığını söylemektedir (Ching,s.14). Bu çalışmada vurgulanan iç mekan kavramı, tarihi olma hissini veren yapı kabuğunun içine yöneliktir. Buradan yola çıkarak yarı açık mekan niteliğindeki bir avlu mekanı da, bölünmüşlük içermesiyle, kapalı bir mekan olan oda gibi iç mekan karakteri taşımaktadır. Koruma kapsamındaki çalışmalarda tarihi yapılarda iç mekana ilişkin çok değerli bilgi ve görüşler yer almaktadır. Konuya ayrıntılı olarak yer verilen bu çalışmanın öncekilere katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada koruma kapsamında tarihi yapıların iç mekanlarını tehdit eden unsurların yer aldığı bölümün ardından bunların işlevle ilişkisinin örneklerle irdelendiği diğer bölüm yer almaktadır. Bu kapsamda işlev, tarihi yapıların iç mekanlarını çok önemli ölçüde tehdit eden bir unsur olarak bu çalışmada ağırlıklı bir yere sahip olmuştur. Bu yüzden tarihi yapıların iç mekanlarını tehdit eden unsurlar, iki tarihi yapı örneği üzerinde işlevle ilişkilendirilerek irdelenmiştir. Örneklerin sayıca azlığı bildirinin getirdiği kısıtlamalardan kaynaklanmaktadır. Yeni işlevle kullanılan tarihi yapı örneğine daha detaylı yer verilmiş olması, bu yapıların iç mekanlarının koruma kapsamında daha fazla risk altında olduğunun bir göstergesi olarak bu çalışmanın sonucundaki bir saptamayı ortaya çıkarmaktadır. 2.TARİHİ YAPILARIN İÇ MEKANLARINI KORUMA KAPSAMINDA TEHDİT EDEN UNSURLAR Tarihi yapıları korumak için kullanımlarının sürekliliğini sağlamak doğru bir yaklaşımdır. Zira kullanım dışı kalan yapılar hızla yok olacaktır. Bu çalışmada, tarihi yapıları, iç mekanı koruyarak, kullanmanın önemine değinilmektedir. Burada sözü edilen kullanım özgün ya da yeni bir işlevle olabilir. Ancak bu noktada korumak ile kullanmak kavramlarının arasındaki ilişkiyi doğru kurabilmek son derece önemlidir. Amaç korumaktır, kullanmak korumak için bir araçtır. Venedik tüzüğünün 5.maddesinde sözü edilen yeni bir işlevle kullanımdır: Kültür varlığının korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal amaç için kullanmakla kolaylaştırılabilir.bunun için bu tür bir kullanma arzu edilir, fakat bu nedenle yapının planı, ya da bezemeleri değiştirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde yeni işlevin gerektirdiği değişiklikler tasarlanabilir ve buna izin verilebilir (http://www.mo.org.tr). Buradan da anlaşıldığı gibi; yeni işlevle kullanım esnasında tarihi yapıya müdahale mümkün olduğu kadar sınırlı tutulmalıdır. Tarihi yapıları, özgün ya da yeni bir işlevle kullanmak için onarmak gerekebilir. Esas amacın korumak olduğu göz ardı edilmeden, tarihi yapının sahip olduğu değerler ön plana çıkacak şekilde onarım yapılmalıdır. Bu konuda Venedik tüzüğünün 9.maddesi şöyledir: Onarım uzmanlık gerektiren bir iştir. Amacı, kültür varlığının estetik ve tarihi değerini korumak ve ortaya çıkarmaktır ( http://www.mo.org.tr). 35

Bütün bunlardan anlaşıldığı gibi; korumak için kullanmak gereklidir, ancak yeterli değildir. Kullanımı devam eden tarihi yapılarda iç mekanı tehdit eden unsurlar oluşmaktadır. Bunlar aşağıdaki başlıklarda açıklanmaktadır: 2.1.Kullanım ve Kullanıcıdan Kaynaklanan Unsurlar Tarihi yapılarda iç mekanlar kullanım ve kullanıcının etkisi altında değer kaybedebilmektedir. Kullanım ile kastedilen işlev tanımının yanı sıra kullanmak eyleminin kendisi olarak da düşünülebilir. Kullanmak eyleminin sürekliliği, iç mekan ve elemanlarında oluşturacağı eskimeye bağlı olarak koruma açısından tehdit oluşturmaktadır. Bu da sürekli bakım gereğini gündeme getirmektedir. Bu çalışma kapsamında yoğunlukla sözedilen işlev bir kullanım biçimi olarak; tarihi yapıların iç mekanlarında koruma kapsamında değerlendirilmesi gereken en önemli unsurdur demek, çok abartılı bir ifade oluşturmaz. İşleve bağlı unsurların açıklandığı bu bölümün yanı sıra, işlev konunun örneklerle irdelendiği bölümde de ele alınmıştır. İşlevin Geçerliliği: Özgün işlev geçerliliğini kısmen veya tamamen yitirmişse, tarihi yapı, bulunduğu çevre ve kullanıcılara bağlı olarak, yeni bir işlevle kullanılabilir. Bu durum daha çok yeni işlevle kullanılan tarihi yapılarda söz konusudur. Özgün iç mekan her işlevle uyumlu olmayabilir. Tarihi yapıları korumak açısından, iç mekanla uyumlu yeni bir işlevle kullanmak doğru olacaktır. İşlevin Programlanması: Tarihi yapılar özgün işlevlerine göre tasarlanmış ve boyutlandırılmıştır. Tarihi bir yapıda iç mekanın korunması açısından özgün işlevin sürekliliğinin yanı sıra işlevin mevcut mekan potansiyeline uygun biçimde programlanarak sürdürülüyor olması da çok önemlidir. Büyük boyuttaki geleneksel konutlar buna iyi bir örnektir. İlk olarak bir ailenin çocuklarının evlenerek bir arada yaşaması için tasarlanmış konutlar, aynı ailenin yaşlı bir ferdi tarafından kullanılmaya devam ettiğinde, yapının kullanılmayan bölümlerindeki harabiyet iç mekanda koruma açısından tehdit oluşturmaktadır. Özgün işlevini sürdüren yapılarda kullanıcıdan kaynaklanan bu durum, başka bir deyişle işlevin yetersiz kullanımı olarak adlandırılabilir. Tarihi bir yapının yeni bir işlevle kullanılması söz konusu olduğunda da; yeni işlevin ne olacağı kadar ne boyutta programlanacağı da çok önemlidir. Bu esnada iç mekanın sunduğu olanaklar içinde ve yapının değerini ön plana çıkaracak şekilde planlama yapılmalıdır. Halbuki bunun aksine, taşıyabileceği mekan potansiyelinin üstünde işlevle yüklenen tarihi yapılar bulunmaktadır. Bu durum tasarımcının yanı sıra kullanıcı ve yatırımcıdan kaynaklanan bir unsur olarak iç mekanı tehdit edebilmektedir. Bu yüzden tarihi yapının özgün ya da yeni işlevle kullanımını planlamak ciddi bir tasarım işidir. 36

Sürekli İşlev Değişikliği: Genellikle tarihi yapıların el değiştirmesinden kaynaklanan bu durum kullanım, kullanıcı ve yatırımcıdan kaynaklanan bir sorun olarak iç mekanı tehdit eden unsurlar oluşturabilir. İç mekan her yeni işleve adapte olmaya çalışırken zarar görmektedir. Üçüncü bölümde yer verilen tarihi Bristol Oteli bu konuda çok çarpıcı bir örnek oluşturmaktadır. Kullanıcı kimliği, tarihi yapılarda iç mekanların korunması açısından tehdit oluşturan bir diğer unsurdur. Kullanıcı Kimliği: Tarihi yapının kim/ler tarafından kullanıldığı iç mekanı koruyarak kullanmak açısından önemlidir. Yapının ilk sahipleri veya devamı fertler tarafından kullanılıyor olması, aidiyet duygusunu ve manevi değerleri ön plana çıkarmaktadır. Bu durumda, el değiştiren tarihi yapıların aksine, ilk kullanıcı kimliğinin korunuyor olması iç mekan açısından olumlu bir etken olarak düşünülebilir. Ancak bu durum tamamen geçerliliğini koruyamamaktadır. İşlevin programlanması başlığı altında da açıklandığı gibi; geleneksel konutlarda kullanıcı kimliğinin değişmezliği koruma açısından iyimser bir yaklaşım oluşturmasına rağmen, yapının büyüklüğü yeterli kullanıma imkan tanımadığından, kullanılmayan mekanlarda harabiyete bağlı değer kaybı oluşabilmektedir. Kullanıcı kimliğine bir diğer açıdan bakıldığında; tarihi yapıyı kullananların halk mı, yoksa şahıslar mı olduğu iç mekanı etkileyen bir unsur olarak düşünülebilir. Halkın kullanıcı olduğu bir yapıda kullanım yoğunluğu eskimeye veya tahribata yol açabileceği gibi, şahıs kullanımında ise müdahalenin gözlenemez oluşu tarihi yapılarda iç mekanın korunması açısından tehdit oluşturabilmektedir. 2.2.Tasarım ve Tasarımcıdan Kaynaklanan Unsurlar Tarihi yapıların, özgün ya da yeni işlevle, kullanımlarının sürekliliği için yeni ve çağdaş yaşama ayak uydurmaları gereği kaçınılmazdır. Bu yüzden tarihi yapılarda yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Burada tasarımcının iç mekana katkısı büyüktür. Tarihi yapıların iç mekan tasarımı, konusunda uzmanlaşmış mimar ya da iç mimarlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Bu alanda gerek eğitim, gerekse profesyonel yaşamda iç mimarlık mesleğinin önemli bir rol alması gerekmektedir. Ancak bu konuda Türkiye deki iç mimarlık eğitiminin yeterli olmadığı görülmektedir (Gönül vd., 2007, s.367-385) Kullanımı devam eden tarihi yapılar ihtiyaca cevap vermesinin yanı sıra iç mekanın tarihi değerini ön plana çıkaracak şekilde planlanmalıdır. Bu esnada tasarımcının, yatırımcı veya kullanıcıyı bilinçli yönlendirmesi, tasarımın mekana uygunluğu ve koruma açısından oldukça önemlidir. 37

2.3.Uygulama ve Uygulayıcıdan Kaynaklanan Unsurlar Tarihi yapılarda iç mekanı korumak açısından ilkeli tasarım anlayışının yanı sıra uygulama ve uygulayıcının rolü de büyüktür. Tarihi yapılara yapılacak müdahalelere titizlikle yaklaşılması gerekmektedir. Söz konusu uygulama teknik ve malzeme açısından doğru kararlar içererek sıklıkla denetlenmelidir. Ayrıca uygulayıcının nitelikli elemanlardan oluşmasına özen gösterilmelidir. 2.4. Yasalar ve Denetimden Kaynaklanan Unsurlar Ülkemizde tarihi yapılar yasalar çerçevesinde korunmaktadır. Ancak bu durumun iç mekanların korunmasında her zaman yeterli olmadığı görülmektedir. Yasal sürecin zorluğu, yasaların kullanıcı, yatırımcı ve uygulayıcı tarafından kabullenilmemesi korumaya engel oluşturan unsurlar olarak dikkat çekmektedir. Ülkemizde iç mekan tasarımı imza yetkisi gerektirmeyen bir uygulama olarak sürdürülmektedir. Bu durum özellikle tarihi yapıların iç mekan tasarımının, uzman kişiler, yasalar ve denetimden uzak bir anlayışla, korumaya aykırı uygulamalarla sonuçlanmasına neden olabilmektedir. Üstelik kullanımı devam eden yapılarda zaman içinde gerçekleştirilen değişiklikler kontrol dışı kalarak mekansal tarihi değerler yok olabilmektedir. Kısaca; tarihi yapıların iç mekan tasarımı ayrıcalık gerektiren, yasalar kapsamında sürekli denetime ihtiyaç duyulan bir konudur. 2.5.Diğer Unsurlar Tarihi yapıları iç mekan bakımından korumaya yönelik tehdit oluşturan esas unsurların yukarıda açıklandığı alt başlıkların yanı sıra farklı etkenlerle de karşılaşılabilmektedir. Bu bölümde; yatırım ve yatırımcı, eğitim ve bilinç eksikliği, ekonomik yetersizlikler gibi unsurlardan kısaca söz edilmektedir. Yatırım ve Yatırımcı Unsuru: Son yıllarda tarihi yapıları koruma düşüncesinin bazı bölgelerde bir yatırım felsefesi haline dönüştürülmüş olması, koruma açısından motive edici bir unsur olarak iyimser olmayı düşündürürken, bu durumun yol açtığı yeni sorun bu düşünceye gölge düşürmektedir. Koruma çabası tarihi yapılara ekonomik değer kazandırırken, korumanın üst gelir grubuna hitap eden lükse dönük bir iş olduğu yönünde oluşan düşünce, tarihi yapıların topluma ait oldukları gerçeğinin aksine, manevi değerleri baskılamaktadır. Üstelik yatırımcının bir tasarım unsuru olarak değerlendirmediği tarihi yapıların iç mekanlarında koruma anlayışından uzak uygulamalar gerçekleşebilmektedir. Böylelikle tarihi yapı, sahip olduğu mekansal değerler arka plana çekilerek, bulunduğu çevreye bağlı yeni bir değer anlayışına sahip olabilmektedir. Bu durum ise, tarihi yapıları koruma kapsamında iç mekan açısından tehdit oluşturmaktadır. Ekonomik Yetersizlikler: Tüm dünyada ve ülkemizde korumaya karşı yaklaşımların ulaştığı noktaya dikkat çekerek, ekonomik yetersizliklerin korumaya engel bir unsur 38

olması kabul edilebilir bir durum değildir. Tarihi yapıların şahıslara değil, topluma ait olduğu düşüncesinden yola çıkarak, resmi ve özel, kurum ve kuruluşların ekonomik sorunlara sahip çıkması beklenmektedir. Eğitim ve Bilinç Eksikliği: Bu konuda toplumun her kesimine sorumluluk düşmektedir. Yukarıda belirtilmeye çalışılan tüm engellerin aşılmasında eğitim ve bilinç konusundaki çabaların önemi göz ardı edilmemelidir. 3.TARİHİ YAPILARDA İÇ MEKANLARIN ÖRNEKLER KAPSAMINDA İŞLEVE BAĞLI DEĞERLENDİRİLMESİ 3.1.Özgün İşlevle Kullanılan Tarihi Yapılarda İç Mekanlar Tarihi yapıların mümkün olduğu kadar özgün işleviyle kullanımlarını sürdürmeleri koruma açısından olumlu bir yaklaşımdır. Hanlar, konutlar, camiler, mescitler ve hamamlar özgün işlevin sürdürülebildiği yapı türlerindendir. Yeniden işlevlendirilen yapılara göre, özgün işlevin sürdüğü yapılarda iç mekanların daha az zarar gördüğü söylenebilir, ancak hiç zarar görmediği söylenemez. Buna örnek olarak; Fazıl Ahmet Paşa Bedesteni özgün işleviyle kullanılmaktadır. Ancak yapının ortak alanlarındaki görsel algı, mekanın tarihsel değeri arka planda kalarak, sıklıkla sergilenen ürünler üzerinde yoğunlaşmaktadır (Şekil1). Kullanıcıdan kaynaklanan bu durum, yapıda koruma yerine, kullanıma yönelik bir önceliğe dikkat çekmektedir. Şekil1. Fazıl Ahmet Paşa Bedesteni Tarihi yapılar özgün işlevleriyle kullanılmaya devam etse bile, günümüz yaşam anlayışı, değişen konfor şartları iç mekanda bazı değişiklikleri zorunlu kılmaktadır. Gereken değişiklikler yapılmadan pek çok tarihi yapıya çağdaş bir yaşam anlayışı kazandırmak imkansızdır. Bu duruma geleneksel konutların wc, banyo, mutfak mekanlarında sıklıkla rastlanmaktadır. Değişiklikler veya ekler; özgün mekanı kapatmayacak şekilde, yapının değerini yok etmeden, ayırt edilebilir ve kaldırılabilir nitelikte doğru tasarım anlayışı 39

içeren, yasal nitelikli uygulamalar olmalıdır. Böylelikle yapıda yaşamın sürekliliği sağlanacak ve kullanarak koruma ilkesi yerine getirilmiş olacaktır. Halkın kullanımına açık tarihi yapılar dışında, iç mekandaki müdahalelerin tamamını denetlemek neredeyse imkansızdır. Bu yüzden farkına bile varılmadan, pek çok mekansal tarihi değer yitirilmektedir. Kullanıcı tarafından kapatılan yer ocakları, sökülüp yerine yenisi monte edilen dolaplar, tavan süslemeleri iç mekanda kaybolan değerlere örnek oluşturmaktadır. Kullanıcının bilinç eksikliğinin yanı sıra, yasal işlemlerin zorluğu, ekonomik imkanların yetersizliği veya kişilerin modern çağı yakalama isteği özgün işlevle kullanılan tarihi yapılarda iç mekansal değerlerin korunması açısından tehdit oluşturmaktadır. 3.2.Yeni İşlevle Kullanılan Tarihi Yapılarda İç Mekanlar Özgün işlevini yitiren tarihi yapılar varlıklarını sürdürebilmek için yeni işlevlerle kullanılmalıdır (külliyeler, medreseler, kervansaraylar vb). Bunun yanı sıra özgün işlev geçerli olmasına rağmen, yeni işlevle kullanıma ihtiyaç duyulan tarihi yapılar da bulunmaktadır. Tarihi hamamlar bunun bir örneğidir. Sayıca ihtiyaç duyulanın çok üstünde olması, Türkiye deki tarihi hamamların korunması için işlev değişikliğini gerekli kılmaktadır. Bu durum yeni bir işlevle kullanım için haklı bir neden oluşturmaktadır. Bunun dışında da tarihi yapılar farklı nedenlerle yeni bir işlevle kullanılabilmektedir. Yeni işlevle kullanım tarihi yapıların iç mekanlarında daha çok müdahale gerektirebilir. Bu durum da koruma açısından önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır. Tarihi yapıların yeni işlevle kullanımında ekonomik, çevresel ve benzeri faktörlerin etkisi altında kullanıcı, yatırımcı ya da tasarımcının kararı belirleyici olmaktadır. Buna örnek olarak; 1893 yılında inşa edilip, uzun yıllar özgün işleviyle kullanılan Bristol Otelinin zaman içindeki değişimine göz atmak yerinde olacaktır. Yapının özgün işlevinin dışında kullanımı ilk olarak 1987 yılında gerçekleşmiştir. Tarihi Bristol Oteli, Esbank Genel Müdürlük binası olarak yeni bir işlevle kullanılmaya başlamıştır. Buradaki işlev değişikliğinde yatırımcının kararı etkili olmuştur. Tasarımcının kararıyla, korunan özgün 5 katlı cephenin üstüne iki kat ilave edilerek, içte 7 katlı ofis mekanlarından oluşan yeni bir bina inşa edilmiştir (Şekil 2, 3, 4, 5). Yapının daha sonra Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna devredildiği belirtilmektedir, ancak bu esnada iç mekânda bir değişiklik bilgisine rastlanmamıştır (http://www.buildingdecoration.net). 40

Şekil 2. Şekil 3. Şekil2. Esbank Genel Müdürlüğüne Ait Tarihi Bristol Otelinin Korunan Cephesi (1987-2002) (Dökmeci vd., 1993, s.81-82) Şekil3. Cephesi Korunan Bristol Otelinin İç Yüzündeki Yeni Yapının Kesiti (1987-2002) (Dökmeci vd., 1993, s.81-82) Şekil4. Cephesi Korunan Bristol Otelinin Değişen Giriş Katı Planı (1987-2002) (Dökmeci vd., 1993, s.81-82) Şekil5. Cephesi Korunan Bristol Otelinin Değişen Giriş Mekanı (1987-2002) (Dökmeci vd., 1993, s.81-82) Şekil 4. Şekil 5. 41

2002 yılında Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından satın alınan binaya, yanındaki beş katlı tarihi konut eklenerek, her iki yapının korunan 5 katlı özgün cephesinin iç yüzü tekrar tamamen yıkılıp, bugünkü Pera Müzesi ve Sergi Binası olarak kullanılmak üzere yeniden inşa edilmiştir (Şekil 6). Tarihi Bristol Otelinin cephesi içte ikinci bir işlev değişikliğine sahne olmuştur. Burada da ilk değişimde olduğu gibi yatırımcının kararı etkili olmuştur. 1987 de tarihi otelin özgün cephesine yapılan iki kat ilavesi, bu defa 2002 de otelin yanındaki tarihi konut için uygulanmıştır. Böylelikle bugünkü Pera Müzesi ve Sergi Binası olarak kullanılan iki yapı, gerçekte sadece 5 kat cephe kapsamında tarihi değere sahip olup, iç mekanda özgün yapı karakterini tamamen yitirmiştir (Şekil 7,8). 1987 deki uygulamada, Bristol Otelinin yıkılan tarihi iç mekanının kat yükseklikleri kısmen korunurken (Şekil 3), 2002 deki uygulamada bu durum sadece zemin ve birinci katlarda geçerli olabilmiştir. Bugün özgün cephedeki diğer üç kat, iç mekanda iki kata karşılık gelmektedir. Tasarımcı, 2002 deki uygulamada tarihi yapı cephesinin iç yüzünde gerçekleşen ikinci değişimin nedenini; banka binasının taşıyıcı sistemindeki sakıncaların yanı sıra, mekan genişlikleri ve kat yüksekliklerinin müze işleviyle bağdaşmaması olarak açıklamaktadır(http://www.buildingdecoration.net). Bristol Oteli, yeni işlevle kullanılan tarihi yapıların iç mekanlarındaki değişim açısından oldukça çarpıçı bir örnektir. Yapının yaklaşık 110 yıllık tarihe sahip olan cephesinin iç yüzü özgün plan kurgusunu tamamen kaybederek, zaman içinde gerçekleşen mekan oluşumlarına sahne olmuştur. Böylelikte mimarlıkta bir ilke olan plan ve cephe ilişkisi ortadan kalkmıştır. Tarihi Bristol Otelindeki bu değişim yapının büyük boyutlu müdahale gerektiren yeni bir işlevle kullanımından kaynaklanmaktadır. Şekil 6. Şekil7. Şekil 6. Pera Müzesine Ait Tarihi Bristol Oteli ve Yanındaki Konutun Korunan Cepheleri Şekil 7. Bugünkü Pera Müzesinin İç Mekanı (2002-.) (www.sinangenim.com.tr) 42

Şekil 8. Şekil 8. Cephesi Korunan Tarihi Bristol Oteli ve Yanındaki Konut/Bugünkü Pera Müzesi ve Sergi Binasının Kat Planı ve Cephe Çizimi (2002-.) (www.sinangenim.com.tr) 4.SONUÇ Tarihi yapıları, iç mekanı koruyarak, kullanmak esastır. Ancak tarihi yapıların kullanımı esnasında karşılaşılan zorluklar, kullanmak ve korumak arasındaki önceliğin kimi zaman göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Tarihi yapılarda, iç mekanı korumak anlayışından uzak bir kullanım planlanmamalıdır. Tarihi yapıların özgün ya da yeni bir işlevle kullanımları söz konusu olabilir. Yeni işlevle kullanım özgün işlevle kullanıma göre, iç mekanlarda daha fazla müdahale gerektirerek, koruma açısından riski artırmaktadır. Bu durum şüphesiz ki; yeni işlevle kullanımı reddeden bir anlayış değildir. Ancak tarihi yapıların yeni işlevle kullanımlarının titizlikle planlanması gerektiğinin önemini bir kere daha vurgulamaktadır. Bu nedenle; tarihi yapılarda iç mekanları tehdit eden unsurlar kullanım biçimlerine bağlı olarak irdelenmelidir. Tarihi bir yapı plan ve cephe kurgusu ile bütün olarak bir değere sahiptir. Tarihi yapıların dışarıdan bakıldığında korunan, ancak iç mekanda yok olmuş özgün nitelikleri yapıda değer kaybı oluşturmaktadır. Bu çalışmada açıklanan tarihi yapıların kullanılması esnasında iç mekanlarda değer kaybına yol açabilecek unsurlara özenle dikkat edilmelidir. 43

KAYNAKÇA Dökmeci, V., Dülgeroğlu, Y., Berköz Akkal, Lale., (1993), İstanbul Şehir Merkezi Transformasyonu ve Büro Binaları, İstanbul, Literatür Yayınları. Ching, Francis D.K., (2004), İç Mekan Tasarımı, İstanbul, Yapı Endüstri Merkezi. Gönül, B., Küçükarslan Emiroğlu, M., (2007), Türkiye de İç Mimarlık Eğitiminde Restorasyon, 1.Ulusal iç Mimarlık Eğitimi Kongresi, s.367-385, 25-26 Ekim 2007, İtü Taşkışla Binası, İstanbul. www.mo.org.tr/mevzuatdocs%5cvenedik_t%c3%bcz%c3%bck.doc, (Eylül 2010) www.buildingdecoration.net/?p=content&id=65, (Eylül 2010) www.sinangenim.com/tr/projects.asp?id=4&y=2002&pid=186&do=detail,(eylül 2010) 44