Hazırlayan: Ali Akpinar ORTAÇAĞDAKİLER Şu anki hayatını yaşayan çok az kişi geçmişte nasıl yaşanıldığını merak edermiş. Halbuki günümüzü etkileyen olayların çoğu ortaçağ zamanında meydana gelmiştir. Meşhur Haçlı Seferlerinden tutun da, Kilisenin yani dinin hiyerarşide kralı geçmesine kadar. Ortaçağ zamanında belki binlerce insan yaşamıştır. Ancak hemen hepsinin yaşayış biçimi birbirinden farklıydı. Tamda o dönemde yönetim şekli değişmiş ve tek krallıklar yerine derebeylikler dediğimiz küçük yönetim bölgeleri oluşturulmuştur. Bu derebeylikler kralın merkezi otoritesini sarsmıştır ve derebeyler bağımsızlıklarını ilan edip kraldan kopmuşlardır. ORTAÇAĞDA MEKANLAR Ortaçağ a genel bir bakış attığımızda ilk gördüğümüz ve göze en çok çarpan yapılar olan şatolar Ortaçağ ın mimari harikalarıdır. Toprak sahibiyetinin önem kazandığı o dönemde, toprak sahipleri olan derebeyler şatolarını son derece büyük bir titizlikle yaptırırlardı. Bu şatolar mimari olmanın yanı sıra sahip oldukları zenginliklerin bir göstergesi ve aynı zamanda da güçlerini sembolize ediyordu. Taştan yapılmış bu devasa binalar su kenarlarına ve genellikle kentsel sınırlara yapılırdı. Taş kaleler hem korumayı sağlayarak iyi bir savunma unsuru yaratırdı, hem de düşmanlara karşı yapılan bir güç gösterisiydi. Derebeyliklerin yaptırdığı şatoların etrafında güvenlik unsuru için sağlam surlar bulmak mümkündü. Surlar korunaklılığı arttırdığı gibi derebeyin arazisini kontrol etmesini sağlardı. Surların içindeki tarlaları ve arazileri işlemek ve hasat yapmak için derebeyin izni gerekirdi. Ne de olsa artık kraldan kopmuşlardı.
Derebeylik şatolarının yakınlarında köyler de bulmak mümkündü. Bu köylerde ticaret yapılan pazarlar, konaklamak için hanlar ve mutlaka bulunması gereken dini yapılar vardı. Köylülere gelirsek, derebeylere nazaran daha basit ama zor bir hayatları vardı. Günlerinin çoğu tarlalarda orak sallayarak geçerdi. Köylülerin evleri ise nasıl denir günümüz gecekondulara benzerdi. Tabi ki gecekondulara kıyasla daha büyüktüler ve yasaldılar. Köylü evleri saz, tahta, çamur ve kamış gibi basit eşyalardan yapılırdı. Genellikle bir veya iki katlı olurlardı. Köylülerin derebeylere vergi verme zorunluluğu olduğundan bu küçük evler onlar için idealdi. Saldırılardan korunmak maksadıyla bu derme yaşanan hırsızlıklara mani olamazdı. Köylerde evlerden ve hanlardan ziyade ahıllar, dükkanlar ve eğelence amaçlı panayır gibi binalar bulunurdu. SİYASİ VE ASKERİ YAPI Ortaçağ Avrupasın da göze çarpan en büyük Siyasi Güç Franklardı. Almanya da Mukaddes Roma Germen İmparatorluğu bulunmaktaydı. İstanbul da Bizans İmparatorluğu bulunmaktaydı. İngiltere de ise İskoç, Briton ve Galler krallıkları kuruldu. Ortaçağın temel gücü ve kontrol kaynağı başlıca dindi ve Kilise bundan faydalanmak için her yola başvururdu. Haçlı Seferleri bitene kadar Orta Çağ Avrupa sı Kilisenin ve Papanın egemenliği altında kalacaktır. Papa din sayesinde tüm diğer devletleri kendine bağlamış ve hepsini kontrol etmiştir. Bu dönem Kilisenin şüphesiz en güçlü olduğu dönemdir. Skolastik düşünce sayesinde Kilise özgür düşünce kavramını yok etmiştir ve her olayı dine bağlamıştır. O devirde her bölgede bir kilise vb bir dini yapı görmek mümkündü. Askeri yapıya gelirsek ordularda süvariler, topçular, piyadeler, kutsal savaşçılar(crusaders/haçlılar)
görülürdü. Tüm yönetim Kiliseye bağlı olduğundan her adım için Papaya baş vurmak gerekiyordu. TOPLUMSAL SINIFLAR Ortaçağ Avrupa sında 5 temel toplumsal sınıf vardır. SOYLULAR Soylular krallardır. Merkezi otorilerini kaybederler. DİN ADAMLARI Kilisenin güçlenmesiyle zamanla en güçlü mevkiye Sahip olacaktırlar. KENTLİLER Burjuva sınıfı olarak da bilinirler. Mülkiyetleri var KÖYLÜLER Tarlaları işleyip vergi verirler. Ticareti sağlarlar. SERFLER Köle sınıfını oluştururlar. Roma esirlerdirler. İNANÇLAR
Ortaçağ dinin hakim olduğu bir dönemdir. Temel göze çarpan iki din Papanın yaymaya çalıştığı Katolik dini ve Bizansda görülen din yani Ortodoksluktur. Paganist ve Animist dinler görülürdü. Fakat Papanın başlattığı Engizisyonlar Katolik dini inancını arttırmıştır. Dinin gücü o kadar fazlaydıkı ölümden çok korkulan şey Aforoz olmuştu. Aforoz yani dinden çıkarma o devirde en korkulan şeydi. İnsanları sadece din inandırdıkları zaman skolastik düşünce kavramı meydana geldi. Sonrasında insanlar Veba, Cadı avı vb doğaüstü olayları Tanrı nın cezası olarak yorumladılar. Bu devirde ağıza alınamayan işkence çeşitleri uygulandı. Çarmağa germe, kazıkta yakılma, ve ceplere taş doldurup denize atma gibi. Bu işkenceler insanların dini sorgulamaması ve koşulsuz inanması için yapılırdı. Bu işkenceler delilikte son noktaydı! GÜNDELİK YAŞAM Ortaçağdaki gündelik yaşam herkese farklıydı. Köylüler çalışıp tarım sayesinde doyarken, soylular onlara gelmekte olan vergileri beklerlerdi. Din adamları Kiliseye yapılan bağışlardan memnundu çünkü parasal sıkıntıları yoktu. Serfler tam anlamıyla eşya gibi görülüp topraklar satıırken topraklarla satılırlardı. Giyime gelirsek herkesin giyimi farklıydı. Krallar ve kraliçeler genelde parlak renkli ipekli kumaşlardan giysiler giyer ve taç takarlardı. Ayakkabıcılar ve onların eşleri şapka takarlar ve kürk kollu yün kabanlar giyerlerdi. Kutsal görevde olan papazlar kukuletalı pelerin giyerdi. Üzerinde tahta boncuklar olan ve dua edenleri saymaya yarayan ipten kemerleri vardı. Fötr şapkalar ve kahverengi ceketler lortların günlük kıyafetleriydi. Köylüler ise kendilerinin yaptığı hasır şapka, keten gömlek
giyerlerdi. Gelelim Ortaçağın en belalı olayına. En korkulan hastalık olan Veba. 1347-1351 sıralarında ortaya çıkmış olan bu salgın Asya da başlamış ve Avrupa ya da ulaşmıştır. Kara Ölüm olarak da bilinen Veba 75 milyon insan öldürmüştür. İnsanlar Veba yı Tanrı tarafından gönderilmiş bir ceza olarak yorumlamışlardır. Eğitime gelirsek Ortaçağdaki eğitim Kilisenin elindedir ve manipülasyon eğitimde başlar. EKONOMİK YAŞAM Ortaçağda ekonomik yaşam ticarete bağlıdır. Temel geçim kaynağı ise tarımdır. Tarım dolayısıyla suya yakın yerler tercih edilir. Derebeyine karşı düzenli vergi verme zorunluluğu vardır. Kentlerde kurulmuş pazarlar görürüz. Kente girecek tüccarlar vb esnaflar derebeyden izin almalıdır. Surlar nedeniyle genellikle dışa kapalıdırlar ve buda kapalı tarım ekonomisini oluşturur. KAYNAKLAR: http://blog.milliyet.com.tr/ortacag-avupasi-nda-egitim-anlayisive-ilk-evrenkentler/blog/?blogno=74048 https://www.ugur.tv/video/izle/6235/lise-1-tarih-ortacagdaavrupa-tarihi-ekonomik-yapi Derste verilen ders notları. Vikipedia Resimler:Google. SONSÖZ Bu tarih projesi bana Ortaçağ hakkında çok şey kattı. Feodalizm, Haçlı Seferleri ve daha bir sürü tarihsel bilgiye sahibim artık. Çok eğitici bir çalışmaydı. En iyi şekilde hazırlamaya çalıştım.