Muhittin KARAHAN Elektrik Mühendisi TÜRK TELEKOM ELDEN GÝDÝYOR Bu dönemde dünyadaki küreselleþme liberalizm rüzgarý Türkiyeyi de etkisi altýna almaya baþlamýþ ve Özal hükümeti ile TELETAÞ ýn büyük bir payýný satarak özelleþtirmiþtir. Bu durumu ünlü ekonomist Aslan Baþerkafaoðlu þöyle deðerlendirmiþtir: Ne satmasý! Satma bir deðerdir. Bunlar satmayý da beceremedi. Yabancýlara peþkeþ çektiler. Türk, Türkiye, Türk Devleti, Türk Askeri, Türk Hava Yollarý, Türk Kalp Vakfý, Türkiye Petrolleri, Türk Mühendis Mimar Odalarý Birliði, Türk Telekom... vs. Yazýmýzýn konusu Türk Telekom olunca, ister istemez biraz gerilere gitmek yani kuruluþundan bugüne kadarki geliþmeleri özet olarak yazmak gerekiyor. 1837 yýlýnda Samuel Mors tarafýndan icat edilen Elektrikli Telgraf Sistemi, aradan 10 yýl gibi bir süre geçtikten sonra Ýstanbul a getirip zamanýn padiþahý Sultan Abdülaziz in huzurunada icadýnýn tanýtýmýný yaptýðýnda padiþah bu icadý çok beðenir ve hükümranlýk alaný içerisinde kullanmak ister. Bunun için de 21485 Fransýz Frangý pay ödeyerek kullaným hakkýný satýn alýr. Beþ yýl gibi bir sürede yani 1855 yýlýndan 1890 yýlýna kadar Ýmparatorluðun önemli merkezleri ile ecnebi ülkeleri arasýnda telgraf haberleþme þebekesi kurulur. Geniþ Ýmparatorluk alanýnda kurulan bu sistemin her þeyini dýþardan almanýn pahalýya geldiði o zaman dahi görülmüþtür. Baþta Telgraf Makinesi olmak üzere diðer donaným cihazlarýný üretmenin arayýþý ierisine girilmiþ ve bunun için 1867 yýlýnda Ýstanbul da PTT nin kurduðu fabrikada, o gün için en çaðdaþ Elektromekanik Telgraf Makinesini üreterek kullanýma vermiþtir. Ancak AR-GE çalýþmalarý yeteri kadar olmadýðýndan sistemlerde uyumsuzluklar ve yetersizlikler baþ göstermiþ ve böylece üretimine son verilmiþtir. Ýmparatorluðun durumuna gelince savaþlar, yenilgiler, antlaþmalar derken imparatorluðun Telgraf ve Telefon þebekesinin kurulmasý ve iþletiminin imtiyazý Fransýz ve Ýngiliz Þirketlerinin eline geçiyor. Bu durum Kurtuluþ Savaþý sonuna kadar sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1925 senesinde bu þirketleri millileþtirerek 406 sayýlý Telgraf ve Telefon yasasý çýkartarak bu hizmetlerin yürütülmesinde PTT Genel Müdürlüðü nü görevlendirir. PTT, 1965 yýlýna kadar ülkenin haberleþme hizmetlerini yürütmenin yaný sýra hem teknik personel yetiþtirmeyi hem de yerli üretime geçmeyi amaçlar. 1965 yýlýnda PTT-ARLA nýn temeli atýlýyor ve böylece artýk, Türkiye kendi Haberleþme Sistemlerini üretebilecek hatta yurtdýþýna bile ihraç edebilecek imkanlara kavuþuyor. Bu arada geliþmiþ ülkelerde ise Analog Teknolojiye dayalý haberleþme sistemleri yavaþ yavaþ terk edilerek yerine Dijital Teknolojiye geçiþ baþlar. Bunun sonucunda PTT-ARLA da ITT-BELL þirketiyle patent antlaþmasý yaparak TELETAÞ ünvanýný alýr. TELETAÞ artýk uluslararasý bir þirket olup dört yüzü aþan AR-GE ci ve çoðu mühendis ve teknisyen üç bin personele sahiptir. Bu kuruluþ ülkenin haberleþmesine ait sistemleri üretip PTT ye vermenin yaný sýra yurt dýþýna mühendislikte, mimarlýkta ve planlamada ölçü 79
da anaptar teslimi hizmetler de vermekteydi. Bu dönemlerde PTT büyük yatýrýmlara girerek hem teknolojisini yeniliyor hem de artan talepleri (telefon, teleks, data, özel hatlar...) rahatlýkla karþýlayabiliyordu. Artýk bir telefon hattý almak için yýllarca sýra beklemek gerekmiyordu. Yine bu dönemde dünyadaki küreselleþme liberalizm rüzgarý Türkiyeyi de etkisi altýna almaya baþlamýþ ve Özal hükümeti ile TELETAÞ ýn büyük bir payýný satarak özelleþtirmiþtir. Bu durumu ünlü ekonomist Aslan Baþerkafaoðlu þöyle deðerlendirmiþtir: Ne satmasý! Satma bir deðerdir. Bunlar satmayý da beceremedi. Yabancýlara peþkeþ çektiler. Eh! Þimdi de bu hükümet Türk Telekom u Aslan Baþerkafaoðlu nun dediði gibi uluslararasý tekellere peþkeþ çekme hazýrlýklarýný tamamlamýþ olduðunu EMO, KESK, HABER-SEN in genel merkezlerinde 12 Mayýs 2004 günkü basýn bildirisiyle ortaya çýkmaktadýr. Biz de bahsedilen basýn bildirisindeki görüþlere katýlýyor ve bu bildirgeyi sizlere bir kez daha dikkatlerinize sunmak istiyorum. HÜKÜMET, TÜRK TELEKOM U (TT) ULUSLA- RARASI TEKELLERE SATMAK ÝÇÝN HER YOLU DENÝYOR. Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým 20.04.2004 tarihinde yaptýðý basýn toplantýsýnda, Türk Telekom özelleþtirmesi kapsamýnda yabancý sermaye açýsýndan olumsuz olan tüm sýnýrlamalarýn ortadan kaldýrýlarak satýþýn kolaylaþtýrýlacaðýný belirtmiþti. Bu çerçevede hükümetçe hazýrlanan yasa tasarýsý Bakanlar Kurulu tarafýndan imzalanarak meclise sevkedilmiþtir. Son ana kadar büyük gizlilik içerisinde hazýrlanan bu yasa tasarýsý incelendiðinde kurum ve ülke kaynaklarýnýn uluslararasý tekellere devredilmek istendiði, anayasa hükümlerinin zorlandýðý, çalýþanlarýn da iþ güvenliðinin yok edildiði görülmektedir. 1993 yýlýnda 209 sayýlý KHK ile baþlayan ve hukuka aykýrýlýklarý nedeniyle defalarca Anayasa Mahkemesi tarafýndan iptal edilen yasa deðiþikliklerine bir yenisi daha ekleniyor. Yine deðiþen birþey yok! Daha önce anayasaya aykýrý görülen düzenlemelere dönülüyor. TT nin özelleþtirilmesindeki hukuki sürecin uzun ve mücadele içeren bir tarzda tamamlanmýþ olmasýnýn altýnda özelleþtirme programýný yürüten kiþi ve kurumlarýn anayasa hükümlerine, ülkenin stratejik hedeflerini ve kamu yararýný gözardý ederek, sermaye kesimi ve uluslararasý kimi kuruluþlarýn isteklerini tek ölçüt olarak almalarý yatmaktadýr. Adeta mevcut yasal düzenlemeler, mahkeme kararlarý ve tüm resmi belge ve raporlar yok sayýlmaktadýr. AKP iktidarý da ayný 80 mühendislikte, mimarlýkta ve planlamada ölçü
yolda devam etmeye kararlý görülmektedir. Kanun tasarýsýnda aþaðýdaki hususlar ve aykýrýlýklar görülmektedir: 1- Hükümet eliyle uluslararasý tekel oluþturuluyor. Tasarýda yapýlan deðiþiklikle imtiyazlý hisse tarifinin içi boþaltýlarak, devlete ait olan bir kýsým söz ve onay haklarýndan vazgeçilmektedir. Böylece TT yi alacak olan uluslararasý þirketlere tekel olma hakký tanýnmaktadýr. 23 Mayýs 2001 tarihinde yapýlan düzenlemeyle getirilen Altýn Hisse formülü düzenlenen biçimiyle dahi TT nin yönetim ve denetiminin kamunun elinden çýkmasýný engellemeye yetmekteydi. TT doðal tekel konumunda ve ve stratejik öneme sahip bir kuruluþtur. Bu kurum görmüþ olduðu iþlevin bizzat kendisi stratejik ve hizmetten yararlananlar için temel hak ve hühürriyetlerin kullanýmýna yönelik bir içeriðe sahiptir. Dolayýsýyla TT nin Genel Kurulu nda alýnacak bazý kararlarýn stratejik olduðu deðerlendirmesiyle yetinilerek kamu erkinin yalnýzca bunlara müdahalesinin öngörülmesi kamusal denetim için yeterli görülmez. Diðer yandan Altýn Hisse nin daha önce Teletaþ örneðinde de görüldüðü gibi zaman içerisinde hiçbir iþlevi olmayan bir Teneke Hisse konumuna dönüþmesi mümkündür. Eski haliyle bile yetersiz olan kamusal denetim yetkisi, tasarýyla daraltýlarak TT nin tekel olmasýndan kaynaklý sakýncalara iliþkin olarak kaldýrýlmaktadýr. Aslýnda kamu tekeli yerine özel tekeli yaratmak hedeflenmektedir. Bu düzenleme Anayasa nýn devlete yüklediði tekelleþme ve kartelleþmeye karþý önlem alma göreviyle çeliþmektedir. 2- TT nin yabancýlarýn eline geçmesi Anayasa ya aykýrýdýr. Anayasa Mahkemesi, defalarca TT nin dolaylý yollardan bile olsa yabancýlarýn eline geçmesinin Anayasaya açýkça aykýrý olduðu kararýna varmýþtýr. Yabancý veya tüzel kiþiere satýlabilecek hisse oraný %50 nin üzerine çýkarýlmaktadýr. TT nin yönetim ve denetiminde söz sahibi olma yabancý gerçek ve tüzel kiþilere yasaklanmýþken deðiþikliklerle bu yasak kaldýrýlmaktadýr. Böylece TT nin uluslararasý tekellerin eline tam anlamýyla geçmesinin önü açýlmaktadýr. Yukarýda özetlenen daha önceki yasal düzenlemelere karþý, Anayasa Mahkemesi, defalarca TT nin dolaylý yollardan bile olsa yabancýlarýn eline geçmesinin Anayasaya açýkça aykýrý olduðu kararýna varmýþtýr. Anayasa Mahkemesi nin kararlarýnda dayandýðý anayasa maddeleri halen olduðu gibi yürürlüktedir. Bu anayasaya aykýrýlýk durumu, TT yi özelleþtirmek için giriþimde bulunan bütün iktidarlar gibi AKP ikdirarýnýn da bilmesi gereken bir durumdur. Ancak TT yi özelleþtirmek isteyen her iktidar ýsrarla kurumu yabancýlara satýlacak þekilde özel yasalar çýkartmaktadýr. 3- TT yok pahasýna satýlmak isteniyor. Türk Telekom un satýþ bedelini kuruma talip olan yabancý ve tüzel kiþiler pazarlýk usuluyle belirleyecektir. Böylece Telekom, Bakanlar Kurulu nun yetkisi dahilinde fiyat tesbiti yapýlmadan, yapýlsa bile deðerinin alýcýlar tarafýndan belirlenceði bir fiyata satýlabilecektir. Bilindiði gibi, TT nin 1997 yýlýnda yapýlmýþ olan tesbite göre deðeri 10 milyar dolardýr. 2001 yýlýnda yeni bir deðer tesbiti yapýlmaksýzýn ihaleye çýkýldýðýnda bu deðerin kimine göre 2-3 milyar dolar düþtüðü, kimine göre ise 20-30 hatta 40 milyar dolarýn üzerine çýktýðý þeklinde tartýþmalar yapýlmýþtýr. Ayný tartýþmalar bugün de sürmektedir. TT, 1996-2000 yýllarý arasýnda 22 milyar dolar gelir elde etmiþ, bunun 11 milyar dolarý hazineye gelir olarak gitmiþtir. 2003 Kurumlar Vergisi sýralamasýnda da birinci olmuþ ve tam 900 trilyor 128 milyar TL kurumlar vergisi ödemiþtir. Bu rakamlar da gözönüne alýndýðýnda, Cumhuriyetin ilk yýllarýndan beri tüm ülke vatandaþlarýnýn alýnteri ve özkaynaklarýyla kurulu bugünkü hale getirilen TT nin deðerinin düþük göstemühendislikte, mimarlýkta ve planlamada ölçü 81
rilmek istendiði anlaþýlmaktadýr. Ýktidar, yeni düzenlemeyle TT yi satmak bir yana yok pahasýna elden çýkarmak izlenimi vermektedir. 4- Çalýþanlarýn iþ güvencesi yok ediliyor TT Yönetim Kurulu nun yetkileri artýrýlarak, kurum ve personel üzerinde sýnýrsýz yetkiler verilmekte, kurum satýlamaz ise kadrolaþmanýn önü açýlmaktadýr. Tasarýya göre, TT de özelleþtirme gerçekleþmese dahi, personelin tasfiyesi öngörülmekte, asil ve sürekli kadrolar daðýtýlmaktadýr. TT özelleþtirilene kadar ya da özelleþtirilmediði takdirde kimler tarafýndan yönetileceði ve bu yöneticilerin yasal güvencelerinin neler olacaðý muðlaklýk taþýmaktadýr. Bu durum anayasaya ve idari sisteme açýkça aykýrýlýk teþkil etmektedir. Soruyoruz: TT nin özelleþtirilmesiyle verimliliðin artacaðý, rekabet sonucu fiyatlarýn ucuzlayacaðý kalitenin artacaðý, teknolojinin ilerleyeceði palavradýr. Verimliliðin mülkiyetle iliþkisi yoktur. Ýþletmedeki beceriði ve iyi yönetimle kamu iþletmeleri büyük kar saðlayabilmektedirler. Devletin kurumu temsil, sevk ve idare etme sorumluluðu verdiði asli ve sürekli personeli de baþka kurum ve kuruluþlara gönderince, TT hisseleri %50 üzerinde satýlsa dahi geriye kalan kamu payýný kim temsil edecektir? Her iktidar döneminde devletin kamu kurum ve kuruluþlarý özelleþtirme kapsamýna alýnmaktadýr. Bu dönemde de devletin küçültülmesi, kamuyu yeniden yapýlandýrma adýna birçok kurum ve kuruluþun kapatýlmasýný hedefleyen Kamu Yönetimi Temel Kanunu gündemdedir. Özelleþtirme kapsamýnda olmayan kamu kurum ve kuruluþlarýna gönderilmesi düþünülen personel nereye yerleþtirilecektir? Bankamatik memuru mu yapýlacak? TT de çalýþmak isteyen personelden kurumda çalýþacaklarý belirleme yetkisine sahip Türk Telekom Yönetim Kurulu nun personel seçimindeki kriterleri neler olacaktýr? Ve kaç kiþi istihdam etmeyi düþünmektedirler? TT de kamu payý %50 nin altýna düþmese dahi Türk Telekom Yönetim Kurulu nca belirlenen istihdam fazlasý personel baþka kurumlara gönderildikten sonra neden boþalan kadro ve pozisyonlara iþ mevzuatýna tabi atama yapma yetkisi verilmektedir? Þu an çalýþanlar iþinden edilerek yeni kadolaþma için ortam yaratýlmak mý isteniyor? 5- Telsimi ve diðer imtiyazlý þirketlerin yabancýlarýn eline geçmesinin önü açýlýyor. 82 Tasarýda Bankacýlýk Kanunu nda da düzenleme yapýlarak Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu na (TMSF) devredilen imtiyazlý þirketlerin tamamýnýn yabancýlara satýþýnýn önü açýlmaktadýr. Bunun için Telsim in TMSF tarafýndan yönetildiði düþünülürse acaba Telsim yabancýlara mý satýlmak istenmektedir? sorusu akla gelmektedir. Üstelik yapýlan bu tasarruflardan dolayý fon yöneticilerinin hiçbir þahsi sorumluluk sahibi olmayacakmühendislikte, mimarlýkta ve planlamada ölçü
larý esasý getirilmektedir. Fona devredilsin ya da devredilmesin, kimi kamu hizmetlerinin imtiyazlý þirketlerce görülmesi durumunda bu þirketlerin çoðunluk hisselerinin yabancýlarýn eline geçmesi Anayasa ya aykýrýlýk taþýmaktadýr. Ayný þekilde Telsim in de yabancýlarýn eline geçmesi mevcut hukuksal düzenlemelere göre olanaklý deðildir. Yasa deðiþikliðine sýkýþtýrýlan bir hükümle fona devredilen imtiyazlý þirketlerin aynen TT de olduðu gibi yabancýlara devrinin önü açýlmakta, giderek tüm imtiyazlý þirketlerin yabancýlarýn eline geçmesinin ilk adýmlarý atýlmaktadýr. Anayasa Mahkemesi Baþkaný, Anayasa dan yana taraf olmalýdýr. Gündemdeki yasa tasarýsýnýn bu þekilde yasalaþmasý halinde Anayasa Mahkemesi nin önüne gitme ihtimali son derece yüksektir. Tam bu konularýn tartýþýldýðý bir ortamda halen görevde olan Anayasa Mahkemesi Baþkaný Mustafa Bumin in 3 Mayýs 2004 yapmýþ olduðu açýklamalarý büyük bir talihsizlik olarak deðerlendiriyoruz. Bumin, açýklamasýnda daha önceki TT ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarýnýn yanlýþ olduðunu, bu nedenle TT nin daha düþük bir deðerden özelleþtirileceðini söylemektedir. Bu deðerlendirme, sayýn Bumin in þahsi görüþleri olup, bizce gerçekleri yansýtmamaktadýr. Asýl önemlisi, kendi önüne gelme ihtimali bulunan bir konuda adeta bir yürütme organý mensubu gibi kamuoyu oluþturmaya yönelik olarak görülebilecek açýklamalar yapmasý, bir yargý mensubunun yansýzlýk ilkesiyle de uyuþmamaktadýr. Bu durum son günlerde Anayasa Mahkemesi nin siyasallaþtýrýlmak istendiði endiþelerini artýrýcý bir rol oynamýþtýr. Türk Telekom masallarý ve gerçekleri TT nin satýþýnýn verimlilik ve fiyatlarýn ucuzlamasýyla bir ilgisi yoktur. Kurum neoliberal küreselleþme politikalarý gereði, IMF ve DB talimatlarý uyarýnca ne pahasýna olursa olsun özelleþtirilmek istenmektediir. TT nin özelleþtirilmesiyle verimliliðin artacaðý, rekabet sonucu fiyatlarýn ucuzlayacaðý kalitenin artacaðý, teknolojinin ilerleyeceði palavradýr. Verimliliðin mülkiyetle iliþkisi yoktur. Ýþletmedeki beceriði ve iyi yönetimle kamu iþletmeleri büyük kar saðlayabilmektedirler. Dünyada doðal tekel konumuna sahip hiçbir kamu hizmeti kuruluþu özelleþtirildikten sonra fiyatlar ucuzlamamýþtýr. Özel sektörün esas amacý sadece kardýr. Kurum içerisinde teknoloji, kamu tarafýndan geliþtirilmiþ AR- GE çalýþmalarýna devlet kaynak ayýrmýþtýr. Hiçbir yabancý tekel yerli teknolojimizi geliþtirmez. Rekabet falan olmayacaktýr, yapýlmak istenen kamu eliyle özel tekel yaratmaktýr. TT nin deðerinin düþtüðü, özelleþtirmenin engellenmesi yüzünden ucuza gideceði deðerlendirmeleri özellikle yapýlmaktadýr. Yukarýdaki bölümlerde verdiðimiz rakamlar, altýn yumurtlayan tavuk olarak nitelendirilen kurumun deðerini ve karlýlýðýný göstermektedir. Türk Telekom satýlmamalýdýr! Türk Telekom, kamu hizmeti veren diðer kurumlar gibi hepimizin emeði, alýnteri ve özkaynaklarýmýzla uzun yýllar süren bir çalýþmayla bugünlere getirilmiþtir. Kurum, kimsenin ve hiçbir iktidarýn babasýnýn malý deðildir. Yýllarca, TT nin kötü yönetildiði, zarar ettiði, mutlaka özelleþtirilmesi gerektiði aldatmacalarýyla kamuoyuna tek yönlü propaganda yapýlmýþ, kurumun özelleþtirilmesine karþý çýkanlar, Dinazor olarak mühendislikte, mimarlýkta ve planlamada ölçü 83
Kurumun daha da iyi iþlemesi, siyasi iktidarlarýn baskýsýndan-arpalýk zihniyetinden kurtulmsný örgüt içinden yerleþmiþ, kamu hizmetini benimsemiþ ve yöneticiler eliyle yönetilmesi ve sektörde örgütlü uzman meslek kuruluþlarý, üniversiteler ve sendikalarla iþ birliði içinde olmasýyla mümkündür. Durum böyle iken ve AKP hükümeti IMF ve DB talimatlarýný yerine geterirken ana muhalefet görevini yürüten CHP, konuyla ilgili olaak yaptýðýmýz randevu talebine henüz cevap bile vermemiþtir. Elektrik Mühendisleri Odasý ve Haber-Sen, TT nin özelleþtirilmesi Yabancý sermayenin önündeki tüm engellerin kaldýrýlmasý hedefi ve çalýþanlar üzerindeki iþsizlik tehdidine karþý mücadele etmeye devam edecektir. Sektörde örgütlü tüm sendika ve DKÖ leri mücadelemize destek vermeye çaðýrýyoruz. Þurasý kesinlikle bilinmelidir ki, ülkenin milli varlýklarýný yabancýlra peþkeþ çekenler gelecekte adalet önünde hesap verecekleri gibi ad konulan milli varlýklarýmýzýn geri alýmýnda da hiçbir tereddüt göstermeyeceðiz. Yeter ki, o bilince ulaþalým. nitelendirilmiþtir. Yurttaþlara ucuz ve kesintisiz iletiþim hizmeti saðlayan, strtatejik öneme sahip, yerli teknolojinin geliþmesine büyük katkýlar yapmýþ, çok sayýda mühendis ve teknik eleman yetiþtirmiþ bir kurumun geleceði karartýlmak istenmektedir. Kamu alanýnýn yok edilmesi, yoksullarýn daha yoksul olmasýna yol açmakta, insanlýk ve vatandaþlýk hakký olan bu hizmetlerden yararlanamamalarýna neden olmaktadýr. Ucuz ve kaliteli iletiþim herkesin hakkýdýr ve TT nin özelleþtirilmesi hem tek tek vatandaþlar arasý hem de bölgeler arasý eþitsizliði artýracaktýr. Sürekli bilgi çaðý internet, bilgiye ulaþmaktan bahsedilmektedir. Zaten çok sýnýrlý olan internete eriþim oraný, özelleþtirme sonucu daha da düþecektir ve sayýsal eþitsizlik büyüyecektir. Tüm geliþmiþ ülkeler iyi ticarete ve internet üzerinden hizmet vermeye hazýrlanýrken, ülkemizin telekominikasyon altyapýsý yerli ve yabancý tekellere gümüþ tepside sunulmaktadýr. 84 mühendislikte, mimarlýkta ve planlamada ölçü