BİTKİ KORUMA BİTKİ ZARARLILARI Bu ders notu değişik yazılı ve görsel kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmıştır. Bilimsel kaynak olarak kullanılamaz
Nematoda Gastrapoda Annelida İnsecta-Hexapoda Acarina Aves Rodentia Diğer bazı hayvanlar (geyik,domuz vs.) Böcekler bütün hayvan türlerinin yaklaşık %75 ini oluşturan en önemli zararlılardır bunu akarlar ve nematodlar takip etmektedir.
Nematoda Gastrapoda Annelida İnsecta-Hexapoda Acarina Aves Rodentia
BİTKİ ZARARLISI BÖCEKLER
Böceklerin Sistematikteki Yeri Böcekler : Arthropoda(eklembacaklılar) şubesinin Hexapoda(insecta) sınıfındandırlar. Böcekler toplam 31 takım altında incelenmektedir. Takımlara ayrılmada kanat yapıları, ağız parçaları ve başkalaşım şekli esas alınmaktadır. Sınıflandırmada kullanılan isimler çoğunluk Latin ve Yunan dillerinden gelen kelimelerden yapılır. Takımlar kendi içlerinde önce familyalara, familyalar cinslere ve cinslerde türlere ayrılmaktadır.
Ergin böcekler şu özelliklere sahiptirler; Vücut 3 kısımdan (baş,thorax ve abdomen) ibarettir. Thorax ta 3 çift bacak vardır. Thorax ta genellikle 2 çift kanat vardır. Bir çift anten vardır. Bileşik ve basit gözler bulunur. Trakeler vasıtasıyla solunum yaparlar. Üreme organları abdomenin caudal yakınına açılır. Böcek Morfolojisi
Vücut duvarı Kutikula Epikütikula prokütikula 1. Kitin 2. Protein 3. Pigmentler Hypodermis(epidermis) Asal zar
1)Baş ve Başın Uzantıları Göz Anten Ağız parçaları Baş oldukça sert bir yapıya sahiptir.bir çift bileşik göz vardır buna ilave olarak ocelli denilen 3 adet basit göz bileşik gözlerin arasında bulunur.
Antenler Böceklerde bulunan bir çift anten baş üzerinde gözlerin önünde ve arasında yer almaktadır. Antenlerin görevleri Dokunma İşitme organı Koku alma dır. Antenlerin segmentleri Scapus Pedicel Flagellumdur. Anten şekilleri 1. Kıl 2. İp 3. İnci 4. Dişli 5. Tarak 6. Çift taraklı 7. Dirsekli 8. Ucu topuzlu 9. Ucu kıllı 10. Yelpaza 11. Fırça 12. Çatallı 13. Sopa tipi antendir.
Ağız Parçaları Böcek ağız parçaları tipik olarak 1. Bir tane labrum 2. Bir çift mandibula 3. Bir çift I.maksilla 4. Bir çift II.maksilla 5. Bir tane hipofarinks 6. Bir tane epifarinks ten meydana gelir. Böcek ağız parçaları onun nasıl besleneceğini ve nasıl zarar yapacağını belirler.
Ağız tipleri Emicii ağız Sokucu emici ağız Ağız parçalarından biri olan galea, yüksek derecede uzama göstermiş ve bir hotum şeklini almıştır. Kelebeklerde (Lepidoptera) görülür. Ağız parçalarının değişerek oluşturduğu iğne sayısına göre 2-3-4 ve 6 iğneli tipleri bulunur. Sivrisinekler ve bazı sineklerle, Hemiptera, Homoptera ve Thysanoptera örneklerinde görülür.
Çiğneyici Ağız Yalayıcı-Emici Ağız Temel ağız yapısıdır. Orthoptera, Isoptera ve Coleoptera takımlarında görülür. Bal arılarında (Hymenoptera) görülen ağız tipidir.
2)Thorax uzantıları Thoraxta bacak ve kanatlar yer almaktadır.thorax 3 segmentten meydana gelmiştir. 1)Prothorax 2)Mesothorax 3)Metathorax Her thorax segmenti üstte tergum, yanlarda pleuron, altta sternum olmak üzere 4 kısımdan meydana gelmiştir.
Bacaklar Böcekler 3 çift bacağa sahip olup her thorax segmentinde birer çift bacak bulunur. Bacak kısımları; 1.Coxa 2.Trochanter 3.Femur 4.Tibia 5.Tarsus olmak üzere 5 kısımdan meydana gelmiştir.
Kanatlar Böceklerin bacak sayısı sabit iken kanat durumu değişiklik gösterir. bazı böcekler 2 çift kanada sahipken bazılarında hiç kanat yoktur. Kanatlar notum ve pleuron arasından vücut duvarının dışa doğru büyümesi ile meydana gelmişlerdir ve iki tabakalıdır.bu tabakalar arasında kanat damarları vardır. Damarlar içerisinde solunum borucukları boşluğu (trache), vucut sıvısı ve sinir kolu bulunur.
Abdomen Abdomen birbirine benzeyen 10-12 segmentten meydana gelmiştir. Abdomen böcek takımlarına göre değişmekle birlikte çeşitli uzantılara sahiptir. Bunlardan bir çift cerci dokunma organı olarak son abdomen segmentinin dorsalinden çıkar. Dişi böceklerin dış eşey organları 8. ve 9.abdomen segmentinin ventralinden çıkar. Erkek dış eşey organları 9. abdomen segmentinde bulunur. Ayrıca bazı böcek takımlarında abdomende furcula styli ve corniculus gibi uzantılar vardır.
Böceklerin Anatomi ve Fizyolojisi Sindirim sistemi 1. Ön 2. Orta Böceklerde sindirim sistemi ağızdan anüse kadar uzanan bir tüp şeklindedir. 3. Art bağırsak olmak üzere 3 kısımdan oluşur.
Boşaltım sistemi Boşaltım sistemi değişik sayıdaki malpighi tüplerinden ibarettir ve böceklerde böbrek görevini üstlenirler. ilk önce nitrojen olmak üzere atık maddeler alınır ve dışkı halinde vücuttan uzaklaştırılır.
Solunum sistemi Böceklerde traecheae adı verilen solunum borucukları ile oksijen doku ve hücrelere doğru taşınır ve oluşan karbondioksit bu yolla uzaklaştırılır.
Dolaşım sistemi Böceklerde açık dolaşım sistemi vardır. Dolaşım sistemi vucudun dorsalinde abdomenden başa kadar uzanan bir tüpten ibarettir. Tüpün abdomende kalan kısmı odacıklar teşkil edecek şekilde bölmelere sahiptir. Bu kısma kalp denir. her odacığın iki yanında ostia adı verilen yarıklar vardır. Kan bu yarıklardan kalbe gitmektedir. böceklerin kanı genellikle yeşilimsi ve sarımsı renktedir nadiren kırmızıdır. böcek ağırlığının yaklaşık %5-40 ını teşkil eder. kanın görevleri 1. Tuzlar, 2. Hormonlar 3. Sindirim ürünleri 4. Metaboliik ürünlerin Vucudun bir yerinden diğerine taşınmasını sağlar. Ayrıca su ve tuz dengesinin korunmasında deri değişiminde rol oynar. kan bir depo dokusu vazifesi görür.
Üreme sistemi 1. Dişi üreme sistemi 2. Erkek üreme sistemi
Dişi üreme sistemi Dişini üreme sistemi bir çift ovary, yumurtaların dışarıya atılmasını sağlayan bir kanal sistemi ve bazı yardımcı organlardan ibarettir. Erkek üreme sistemi Erkek üreme sistemine dişiye benzerdir. Bir çift testis buradan dışarıya uzanan bir kanal ve yardımcı bezden ibarettir.her testis bir grup sperm tüpünden meydana gelmiştir ve spermler bu tüplerde gelişir.
Sinir sistemi Böcekler merkezi sinir sistemi bulunmaktadır. Başta özafagus üzerinde yer alan bir beyin özafagusun her iki yanından uzanan iki yan kol vasıtasıyla beyne bağlanmış olan subözafagus gonglion ve burdan vücut boyunca uzanan bir ventral sinir kordonundan ibarettir. beyin 3 çift lobdan meydana gelmiştir. bu loblar anten, bileşik basit gözleri, labrumu kontrol eder.
Kas sistemleri Kaslar bulundukları yerlerdeki organların hareketini sağlar. İç organların hareketini de özel kaslar sağlamaktadır.böcek kasları genellikle enine çizgili saydam renksiz veya grimsi kaslardır. Kaslar aynı zamanda segmentleri bibirine bağlanmasını sağlar.
Duyu organları Mekaniksek Kimyasal İşitme Görme Ses çıkartma Işık Salgı organlarıdır.
Duyu organları başlıca vücut duvarlarında bulunmaktadır. Mekaniksel duyu organları Bu organlar dokunma, basınç, titreme vb. gibi mekaniksel uyarımları algılar. Dokunma kıl ve iğneleri, Çan şeklinde ve Kordon şeklinde duyu organları olarak 3 ayrılırlar. Dokunma kıl ve iğneleri özellikle anten, tarsus segmentleri, cerci de bulunur. Çan şeklinde olan vucut organları böcek vucudunun çeşitli yerlerinde bulunabilir. Kordon şeklinde organlar ise vucut duvarında ve ikinci anten segmentinde yer alır.
Kimyasal duyu organları Kimyasal duyu organları tat ve koku almadır. Bu ikisi arasındaki başlıca fark tat alma temas ile koku alma ise belirli bir mesafeden algılanabilir. Tat alma organları başlıca ağız parçaları üzerinde yer alırken, koku alma organları başlıca anten üzerin bulunurlar. Koku alma böceklerin besinleri uygun yumurtlama yerleri karşı cinsleri bulma ve çiftlerinin gerçekleşmesinde ve sosyal böceklerde koloni teşkilinde önemlidir.
İşitme duyu organları Böcekler vücutlarının değişik yerlerindeki işitme organları vasıtasıyla sesleri algılarlar. Temelde birbirlerine benzemekle birlikte 4 tip işitme organı vardır. a) Tympanal organ b) İşitme kılları c) Johnston organıdır.
Görme organları Böceklerde ışığa tepkiler 1. Deri ışık alıcıları 2. Dorsal ocelli 3. Lateral ocelli 4. Bileşik gözler vasıtasıyla gerçekleşir. Böceklerdeki en gelişmiş ve en kompleks ışık alıcıları bileşik gözlerdir. Bileşik gözler ışığa duyarlılığın yanında şekillerin ayırt edilebilmesi ve hareket eden uzaktaki cisimlerin görülebilmesine yarar. Tepe ve yan nokta gözler ise uçuş sırasında vücudun durumunu düzenlemek ışık ve cisimleri algılamak gece görmek kısmen renkleri algılamak ve mesafe tahmininde işlev görürler.
Diğer duyu organları Bu organlar vücut yüzeyine dağılmışlardır ama daha çok anten ve bacaklar üzerinde yer alırlar. Bu organlar muhtemelen ısı alıcılar olarak özelleşmişlerdir.
Ses çıkartma organları Böceklerin en ilginç davranışlarından biride ses çıkartmadır. Fakat bu seslerin çok azı insanlar tarafından işitilir. Böcekler başlıca birkaç şekilde ses meydana getiriler; 1. Vücudun bir kısmı bir cisme vurarak 2. Vücudun bir kısmını diğer bir kısmına sürterek 3. Kanatların ve göğüs duvarlarının titremesiyle 4. Kas yardımı ile özel bir zarın titremesiyle 5. Hava çıkarma yolu ile ses meydana getirirler.
Işık organları Böcekler tarafından ışık çıkartılması nispeten az böcek türünde görülür. Işık çıkarma organlarının türlerdeki hacim, şekli ve yeri cinsiyete ve gelişme dönemlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı böcekler sahip oldukları özel organlarla bazıları ise ışık yayan bakteriler veya yedikleri ışık yayn besinler vasıtasıyla bu özelliğe sahiptirler.
Salgı organları Böceklerin salgı bezleri bir veya daha fazla salgı hücrelerinden meydana gelmiştir.meydana gelen salgılar vücut içinde kullanılır veya vücuttan dışarıya atılır.başlıca 2 salgı bezi vardır 1. Exocrine salgı bezi 2. Endocrine salgı bezi
Exocrine salgı bezi Normal epidermis hücreleri midenin salgı yapan hücreleri malpighi tüpü hücrelerinin hepsi birer salgı hücresidir.başlıca bu bezler 1. Mum bezleri 2. Kafaiçi bezi 3. İpek bezleri 4. Piskoku bezleri 5. Çekici koku bezleri 6. Zehir bezleridir.
Endocrine sagı bezi Endoksin salgı bezleri vücudun değişik yerlerinde bulunur ve vücudun değişik yerlerinde bulunur ve vücudun fizyolojisi üzerine etki eden hormonlar salgılarlar.başlıca bu bezler; 1. Beyin içi salgı bezleri 2. Prothorax salgı bezleri 3. Corpora cardiaca 4. Corpora allata dır.
Böceklerde üreme ve gelişme Böceklerde genellikle her 2 cinsiyette bulunur ve üreme için çiftleşme gereklidir. Bununla birlikte bazı böceklerde döllenme olmadan da dişi böcek yumurta meydana getirme kapasitesine sahiptir. Bu durumda iki ayrı şekilde üreme mümkündür.
1. Döllenmiş yumurta ile üreme : Böceklerin bir çoğu bu şekilde ürerler. Çiftleşme neticesinde erkek böceğin spermleri dişiye transfer edilir ve spermler dişideki olgunlaşmış yumurtaları döllerler.
2. Döllenmemiş yumurta ile üreme : Bu üreme şekli bazı böceklerde görülür ve 3 ayrı tipini görmek mümkündür. Arrhenotokie : Dişilerin bıraktığı döllemsiz yumurtalardan sadece erkek yavrular meydana gelir. Thelytokie : Döllemsiz yumurtalardan sadece dişi yavrular meydana gelir. Amphitokie : Döllemsiz yumurtalardan her iki cinsiyette yavrular meydana gelir.
Döllemli ve döllemsiz yumurta ile üreme dışında bir kısım özellikleri nedeni ile bunlardan ayrı diğer bazı üreme şekilleri de vardır.
Viviparity : Embiryonik gelişmenin ebeveyn dişi içerisinde olması ve böylece dışarıya larva veya nimf doğrulmasına denir. Yavru dişi böceği hiç beslemeden terkederse buna ovoviviparity denir.
Paedogenesis : Bazı böcek türleri ergin hale gelmeden yumurta meydana getirme ve döllemsiz üreme yeteneğine sahiptir. Coleoptera, Diptera da görülür.
Polyembriony : Tek bir yumurtadan iki veya genellikle çok daha fazla embriyo meydana gelir. Hymenoptera, Orthoptera (Acrididae)
Heterogony : Döllemli ve döllemsiz çoğalma tiplerinin birbirini izlemesi şeklinde çoğalmadır. Homoptera (Aphididae) Hymenoptera (Cynipidae)
Hermaphroditism : Aynı bireyin hem erkek hem de dişi cinsel hücrelerine sahip olması ve bunlardan yavruların meydana gelmesidir. Homoptera (Coccoidea) Isoptera
Böceklerde Gelişme ve Başkalaşım Yumurta Dönemi : Böcek yumurtalarının şekli ve sayısı türlere göre değişiklik gösterir.yumurtalar oval, daire, disk vb. şeklindedir. Sayıları genellikle 100-200 olmakla birlikte çok daha fazla olabilir. Yumurtalar bazen tek tek bazen de kümeler halinde bırakılır.
Yumurta döneminin süresi türlere göre oldukça değişkendir. Bu süre birkaç saat ile birkaç yıl arasında değişebilir. Embriyo gelişmesinden sonra yavru yumurtadan dışarı çıkar.
Böceklerde Başkalaşım : Çoğu böcekler postembriyonik gelişme sırasında çeşitli değişiklikler gösterirler. Ergin döneme geçmek amacıyla meydana gelen bu değişimlere başkalaşım (metamorphosa) denir. Büyüme ve gelişme devam edebilmek için böceğin periyodik olarak deri değiştirmesine ihtiyaç vardır. Deri değiştirme sayısı böcekler arasında farklılık göstermekle birlikte aynı tür böcekte hemen hemen sabittir. Böcekler genellikle 5 veya 6 deri değiştirirler.
Başkalaşım 5 ayrı tipte incelenir. 1. Ametabola (Paleometabola): Larvalar tam anlamıyla ergine benzer, dolayısıyla metamorfaza yoktur. Apterygota ya ait böceklerde görülür.
2. Neometabola : Larvaların ergin olabilmesi için bir veya iki uyuşuk ara dönem geçirmesi gereklidir. Fakat bu ara dönemlerde larva dönemine ait organlar kaynaşmamıştır. Thysanoptera, Homoptera
3. Hemimetabola : Larvalar ergine benzer, fakat kanatları yoktur. Larva dönemleri değiştikçe kanatlar belirir ve vücut bölümleri orantısı düzene girer. Orthoptera, Hemiptera, Homoptera
4. Holometabola : Tam başkalaşım denilen bu tipte larvalar ergin olmadan önce gerçek bir pupa dönemi geçirirler. Bu dönemde larvanın iç organları kaynaşır ve ergine özgü şekillere dönüşür. Ayrıca bu devre zarfında böcek hareket ve beslenmeden kesilir. Neuroptera, Diptera, Coleoptera, Lepidoptera, Hymenoptera
5. Hypermetabola : Bu tip başkalaşımda değişik yapıdaki larva dönemleri arasında bir yalancı pupa dönemi vardır. Bazı Coleoptera familyalarında, Neuroptera (Mantispidae) Homoptera (Coccoidae) Bazı Diptera türleri Mantispidae life cycle
Larva Dönemi ve Tipleri Larva çoğunlukla ergin böceğe benzemez. Şekil ve yapı bakımından çeşitli farklılıklar görülür. Tam başkalaşım gösteren böcek larvalarını başlıca 4 ayrı tipe ayırmak mümkündür.
1. Kampodeid (Campodeid) Larva : Vücut uzun biraz yassı, cerci ve anten genellikle iyi gelişmiş, thorax bacakları gelişmiş ve larva genellikle aktiftir. Neuroptera, Trichoptera, Coleoptera
2. Manas Tipi Larva : Genellikle kıvrık baş iyi gelişmiş, thorax bacakları mevcut fakat abdomende bacak yoktur. Nispeten inaktif ve hareketsizdir. Coleoptera (Scarabaeidae)
3. Tırtıl : Vücut silindirik, baş iyi gelişmiş, thorax ve abdomen bacakları mevcuttur. Kendi arasında 3 e ayrılır.
Gerçek Tırtıl : 3 çift thorax bacağının yanında, abdomende 5 çift yalancı bacak vardır. Bunlar abdomenin 3-6 ve son segmentinde yer alır. Lepidoptera tırtıllarının çoğu bu tiptir.
Mühendis Tırtıl : 3 çift thorax bacağından başka abdomenin 6. ve 9. segmentinde yalancı bacak vardır. Lepidoptera (Geometridae)
Yalancı Tırtıl : Abdomende 6-8 çift yalancı bacak vardır ve bunların ilki abdomenin ikinci segmentinde yer alır. Gerçek tırtılda ise bu üçüncü segmenttedir. Hymenoptera (Symphyta alt takımı)
4. Bacaksız Larva : Vücut uzun, bacak yoktur. Bacak ufalmış veya tamamen yok olmuş olabilir. Diptera, Siphonaptera, Hymenoptera (Apocrita), Bazı Coleoptera ve Lepidoptera türleri
Pupa ve Pupa Tipleri Tam başkalaşım gösteren böceklerde larva dönemini takiben bir pupa dönemi vardır. Bu dönemde iç organlar kaynaşarak ergine özgü şekiller alır. Böcekler bu dönemde bir nevi uyku halindedir. Başlıca 3 pupa tipi vardır.
1. Mumya Pupa : Vücut uzantıları (bacak, anten ve kanatlar) vücuda az çok yapışıktır. Pupa gömleği yırtılarak içinden ergin çıkar. Lepidoptera, Diptera
2. Serbest Pupa : Vücut uzantıları vücuda yapışık değil, serbesttir. Sanki ergin böcek mumyalaşmış gibidir. Diptera ve Lepidoptera hariç tam başkalaşıma sahip böceklerin çoğunda bu tip pupa görülür.
3. Fıçı Pupa : Serbest pupaya benzer, ancak son larva derisi sertleşmiş ve düzgün yüzeyli bir kılıf meydana getirmiştir. Bu koruyucu kılıfa puparium denir. Diptera ların çoğunda bu tip pupa görülür.
Ergin Dönem : Yumurtadan çıkan larva beslenme sonucu büyür ve ergin hale gelir. Ergin hale gelen böcekte büyüme ve gelişme görülmez. Ergin dönemi süresine böcek ömrü denir. Ömrü en kısa olan böcekler Ephemeroptera lar 1-2 gün, uzun olan balarısı, karınca,termit kraliçeleri 5-15 yıl yaşarlar.
Bazı böceklerde pupa hatta son larva döneminde yumurtalıklarda yumurta olgunlaşmıştır ve çiftleşmeyi takiben yumurta bırakılır. Bazı böceklerde ise bir süre beslenmeden sonra yumurta olgunluğu ve gelişme tamamlanır ve yumurtlama başlar Bu beslenmeye olgunlaşma yemesi denir.
Ergin coleopter Ergin lepidopter
Ergin orthopter Ergin Hymenopter
Gelişme Üzerine Diğer Bilgiler Biyolojik Dönem : Böceklerin yaşamları boyunca geçirdikleri yumurta larva - pupa(varsa) - ergin dönemlerinin her biri birer biyolojik dönem veya evre dir.
Gelişme Dönemi : Bir böceğin yumurta döneminden başlayıp ergin hale gelinceye kadar geçirdiği süredir.
Döl (generasyon) : Bir böceğin yumurta döneminden başlayarak, tekrar yumurta dönemine gelmesine bir döl (nesil) denir. Bazı böcekler yılda bir döl (univoltine), bazıları 2 (bivoltine) veya 3 (trivoltine) döl verirler. Daha fazla döl veren türler (multivoltine) de vardır.
Kışlama Dönemi : Bazı böcekler uygun iklim şartlarında sürekli gelişir ve döl verirler. Bazı böcekler ise kışı çeşitli biyolojik dönemlerde (yumurta, larva, pupa, ergin) geçirirler.
Diyapoz (Diapause) : Böcekler hayatlarının belirli dönemlerinde faaliyetlerine ara verirler ancak, her duraklama diyapoz değildir. Uygunsuz şartlar yüzünden görülen duraklamaya kuyessens denir ve şartlar uygun olduğunda ortadan kalkar. Diyapoz ise; uygunsuz şartların etkisinden dolayı olarak kalır ve şartlar uyguna dönüştüğünde belirli fizyolojik olaylar tamamlanmamış ise böcek gelişmesine devam edemez.
BÖCEK TAKIMLARI Böcekler hayvanlar alemi içinde Arthropoda şubesine bağlı Hexapoda (Insecta) sınıfını teşkil eder. Hexapoda sınıfı 2 gruba yarılır. Entognatha Insecta
Bazı kaynaklar Hexapoda yı Apterygota ve Pterygota diye 2 alt sınıfa ayırır.
Alt Sınıf : Apterygota (Kanatsız Böcekler) Bu alt sınıf küçük, kanatsız primitif böcekleri içine alır. Protura Microcoryphia Thysanura Diplura Collembola
Protura Microcoryphia Thysanura
Diplura Collembola
Alt Sınıf : Pterygota (Kanatlı Böcekler) Genellikle iki çift kanat olmakla birlikte bazen bir çift olabilir veya hiç kanat bulunmayabilir. Apterygota da kanatlar primer olarak yoktur, Pterygota da sekonder olarak yoktur.
Diğer bir sınıflandırmaya göre ise; Grup: Entognatha; Protura, collembola ve Diplura takımlarını içine alır. Bu takımlarda ağız parçaları başın ön kısmında torba şeklinde bir yapının içindedir. Grup: Insecta; Geri kalan bütün takımları içine almaktadır. Ağız parçaları başın alt-önünde ve açıktadır. Bitki zararlısı böceklerin hemen tamamına yakını Insecta içinde yer alır.
TAKIM: ORTHOPTERA (Düz Kanatlılar) İki çift kanatlara sahiptirler. Ön kanatlar belirgin damarlı, arka kanatlar zar şeklinde ve dinlenme halinde yelpaze şeklinde katlanmıştır. Ağız parçaları çiğneyicidir. Genel olarak dişilerin abdomenin sonunda yumurta koyma borusu vardır.
Önemli familyalar; Acrididae (Tarla Çekirgeleri) Fas çekirgesi (Dociostaurus maroccanus), İtalyan çekirgesi (Calliptamus italicus), Madrap çekirgesi (Locusta migratoria) ve Çöl çekirgesi (Schistocerca gregaria) en tanınmış türleridir. Hemen her türlü bitkiyi yemek ve kesmek suretiyle zararlı olurlar. Kısa antenli ve genellikle boz renklidirler.
Fas çekirgesi (Dociostaurus maroccanus)
İtalyan çekirgesi(calliptamus italicus)
Madrap çekirgesi (Locusta migratoria)
Çöl çekirgesi (Schistocerca gregaria)
Tettigoniidae (Yeşil Çekirgeler) Her türlü çayır ve kültür bitkisi ile beslenirler. Antenleri uzun,yumurta koyma boruları kıvrık şekilli,yeşil yada kahverengi çekirgelerin meydana getirdiği bir familyadır.
Gryllotalpidae Gryllotalpa gryllotalpa (Danaburnu) türünü içinde bulunduran önemli bir familyadır. İri vücutlu bu böcek yakın mesafelere uçabilir. Toprak altında yaşar ve ön bacakları kazıcı tiptedir. Toprak içinde galeri açarken rastladıkları bitkisel organları keser ve yerler. Özellikle fideliklerde büyük zarar verir.
Gryllotalpa gryllotalpa (Danaburnu)
TAKIM: THYSANOPTERA (KİRPİK KANATLILAR) Boyları genellikle 0,5-2 mm arsında silindir vücutlu böceklerdir. Türlerinin çoğunun kanatları kirpik şeklindedir. Bitki özsuyunu emmek sureti ile olduğu gibi nadiren de olsa bitkiye toksik madde salgılamak ve bazı hastalıkları taşıma vasıtasıyla zararlı olurlar. En önemli familyası Thripidae (Thrips ler) dir.
Thripidae (Thrips ler) Bir çok zararlı tür yer almakla birlikte en önemlisi Tütün thripsi (Thrips tabaci) dir. Bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Beslenmeleri sonucu bitkide solgunluk, renk değişmeleri ve verimde düşüş görülür Bitkilerin yaprak, tomurcuk, çiçek ve meyve gibi çeşitli organlarında beslenebilirler.
Thrips tabaci ergini
TAKIM: HEMİPTERA (YARIM KANATLILAR) Ağız parçaları sokucu-emici yapıdadır. Bir çoğu bitkilerle beslenirken, insanlar dahil bazı hayvanların kanını emerek beslenen türleri de vardır. Bitkilerin meyve, çiçek, tohum, yaprak, dal ve sürgünlerinden sokup emerek önemli zarar yaparlar. En önemli türler Süne ve Kımıl dır.
Süne (Eurygaster integriceps, Scutelleridae) 1-1,5 cm boylarında genellikle toprak rengindedir. Kardeşlenme dönemindeki bitkileri kök boğazına yakın yerden emerek sapların sararıp kurumasına ve başak bağlamamasına neden olurlar. Bu zarara kurt boğazı denir. Başaklar henüz yaprak kılıfı içinde iken,çiçek ve tane bağlama dönemlerinde sapları emerek kurumalara ve tane bağlamamaya neden olurlar. Bu zarara ise Akbaşak denir. Buğday, arpa, çavdar, yulaf ve bazı Graminae ler de zarar yapar.
Süne (Eurygaster integriceps) ergini
Süne (Eurygaster integriceps) yumurta paketi
Süne (Eurygaster integriceps) nin buğday tarlasındaki zararı
Kımıl (Aelia rostrata, Pentatomidae ) Erginler yaklaşık 1 cm boyda ve kirli sarı renktedir. Erginler kardeşlenme döneminde bulunan hububatı kök boğazı üstünden emerek Göbek Kurusu zararı yapar. Bu bitkiler başak bağlayamaz. Ayrıca bu erginler başaklanma döneminde başak sapını emerek bitkinin tane bağlamasına engel olurlar. Bu zarara Akbaşak zararı denir. Buğday, arpa ve yabani graminelerde beslenirler.
Kımıl (Aelia rostrata) ergini
TAKIM: HOMOPTERA (BENZER KANATLILAR) Sokucu-emici tipte ağız yapısına sahiptirler. Kanatlı ve kanatsız formları vardır. Kanatlı olanlarda genellikle 2 çift kanat bulunur. Bitki özsularını emmek ve bazı toksik maddeler salgılamak suretiyle doğrudan zarar yaptıkları gibi, fumajine yol açmak ve bazı hastalıkları taşımak suretiyle de zararlı olurlar.
Beyaz Sinek (Bemisia tabaci, Aleyrodidae) Ergin vücut uzunluğu 1 mm civarında, süt beyaz renktedir. Bitki özsuyunu emerek ve tatlı madde salgılayıp fumajin meydana getirerek zararlı olurlar. Ayrıca bazı bitki virüs hastalıklarının da vektörüdür.
Bemisia tabaci (Beyaz sinek) nimfleri
Bemisia tabaci (Beyaz sinek) ergini
..
Turunçgil Unlubiti (Planococcus citri, Pseudococcidae) Vücut 3-5 mm boyunda ve üzeri beyaz mumsu bir toz tabakası ile kaplıdır. Bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Ayrıca meyve gelişimi zayıflar ve meyveler dökülür. Bunlarda fumajine neden olurlar.
Sanjose Kabuklubiti (Quadraspidiotus perniciosus, Diaspididae) Koyu gri renkte 1,5-2 mm çapındadır. Polifag bir zararlıdır. Beslenme sonucu zamanla ağaç kuruyabilir. Beslenme yerinde kırmızı lekeler meydana gelir. Meyveler küçük kalır.
Sanjose Kabuklubiti (Quadraspidiotus perniciosus)
Sanjose Kabuklubitinin armutta oluşturduğu zarar
Sanjose Kabuklubitinin elmada oluşturduğu zarar
Filoksera (Daktulossphaira vitifoliae, Phylloxeridae) Önemli bir bağ zararlısıdır. Hem kökte hem de yaprakta zarar yapar. Kökte emgi yerlerinde şişkinliklere neden olur. Yaprakta ise üst yüzeyinde çöküntü, alt yüzeyinde ise kabartı meydana getirir.
Filoksera (Daktulosphaira vitifoliae)
Torbalı Koşnil (Icerya purchasi, Margorodidae) Beyaza yakın renkte ve 4-6 mm boyundadır. Bitki özsuyunu emerek yaprak ve sürgünlerde sararma, dökülme ve kurumaya, ayrıca fumajine neden olurlar.
Torbalı Koşnil (İcerya purchasi)
Afitler (Aphididae) Boyları genellikle birkaç mm dir. Kanatlı ve kanatsız formları vardır. Seksüel ve parthenogenetik üreme yeteneğindedirler. Bitki özsuyunu emerler, fumajine neden olurlar ve bitki virüs hastalıklarının vektörüdürler.
Fasulye yaprakbiti (Aphis fabae)
Aphis fabae zararı
Pamuk yaprakbiti (Aphis gossypii )
Pamuk yaprakbiti (Aphis gossypii )
Elma yeşil yaprakbiti (Aphis pomi)
Şeftali yaprakbiti Myzus persicae
Şeftali yaprakbiti (Myzus persicae) zararı
TAKIM: COLEOPTERA (KIN KANATLILAR) En çok tür içeren böcek takımıdır. İki çift kanat vardır. Birinci çift kanatlar kitinsel yapıdadır. Alt kanatlar zar şeklindedir. Çiğneyici ağız yapısına sahiptirler.
Fındık Kurdu (Curculio nucum, Curculionidae) Fındığın en önemli zararlısıdır. 6-8 mm boylarında siyah gri-renklidir. Erginlerin meyveyi kemirmesi ve larvanın meyve içinde beslenmesi yoluyla zararlı olurlar.
Fındık Kurdu (Curculio nucum) ergini
Fındık Kurdu (Curculio nucum) larvası
Patates Böceği (Leptinorsa decemlineata,crysomelidae) Erginleri 10-12 mm boyda, kirli sarı üst kanatların üzerinde 5 er adet uzunlamasına yer alan siyah şerit vardır. Hem ergin hem de larva bitkilerin yapraklarını yiyerek beslenirler. Patates ve patlıcanda zarar yaparlar.
Patates böceği (Leptinotarsa desemlineata) ergini
Patates böceği (Leptinotarsa desemlineata) larvası
Patates böceği (Leptinotarsa desemlineata) zararı
Buğday, Pirinç ve Mısır Biti (Sitophilus spp, Curculionidae) Depolanmış tahılların önemli zararlılarıdır. Erginler yumurtalarını hortumları ile dane üzerinde açtıkları oyuklara koyar ve üzerini kapatırlar. Çıkan larva tanenin iç kısmını yiyerek beslenir.
Pirinç Biti (Sitophilus oryzae)
Fidan Dip Kurtları (Capnodis spp., Buprestidae) Erginler siyah veya bronz renkte,ön kanatların üzeri çeşitli renklerde desenlerle süslüdür. Boyları 1-4 cm arasında değişir. Larvalar köklerde beslenerek zarar yaparlar. Erginler ise alt yaprakları ve aşı gözlerini yiyerek zararlı olurlar.
Fidan dip kurdu (Capnodis spp.) ergini
Fidan dip kurdu (Capnodis spp.) larvası
Tohum Böcekleri (Bruchidae) Tohum böcekleri beslenme sonucu tohumların kalite, çimlenme gücü, pazar değeri üzerine büyük etki ederler. Özellikle çok döl verenler şartlar uygun olduğunda bütün ürünü imha edebilir.
Fasülye tohum böceği (Acanthoselides obtectus)
Fasülye tohum böceği (Acanthoselides obtectus) zararı
Fasülye tohum böceği (Acanthoselides obtectus)
Bezelye tohum böceği (Bruchus pisorum)
TAKIM: LEPİDOPTERA (PUL KANATLILAR) Her iki kanadın üzeri değişik renklerdeki pullarla kaplıdır. Emici ağız yapısına sahiptir. Larvaları çiğneyici ağız yapısına sahiptir ve tırtıl olarak bilinirler.
Bozkurt (Agrotis spp., Noctuidae) Kelebeklerin kanat açıklığı 3-4 cm kadardır. Larvalar bitki diplerinde kıvrık vaziyette durur ve geceleri toprak yüzeyine çıkarak bitkilerde beslenirler. Larvalar özellikle genç fideleri kök boğazına yakın kısımdan keserek zararlı olurlar.
Bozkurt (Agrotis spp.) ergini
Bozkurt (Agrotis spp.) larvası
Pamuk Yaprak Kurdu (Spodoptera littoralis, Noctuidae) Pamuğun hasadından sonra sebzelere geçerler. Birçok sebzede yaprak, çiçek ve meyvede beslenerek zararlı olurlar. Genç larvalar bitkide birlikte beslenir, daha sonra yaprakların alt yüzeyinde beslenmek üzere dağılırlar.
Pamuk Yaprak Kurdu (Spodoptera littoralis)
Pamuk Yaprak Kurdu (Spodoptera littoralis) larvası
Doğu Meyve Güvesi (Cydia molesta, Tortricidae) Önemli bir şeftali zararlısıdır. Ayrıca ayva, muşmula, elma ve armutta da zararlıdır. Sürgünlerde ve meyvelerde galeriler açarak zarar yaparlar.
Doğu Meyve Güvesi (Cydia molesta) ergini
Doğu Meyve Güvesi (Cydia molesta) zararı
Doğu Meyve Güvesi (Cydia molesta) sürgündeki zararı
Elma İç Kurdu (Cydia pomonella, Torthricidae) Başta elma olmak üzere armut, ayva, şeftali, erik, kayısı ve ceviz gibi bitkilerde zararlıdır. Larvalar sapa yakın yerden meyveye girer ve çekirdek evine doğru galeriler açarak beslenir. Meyvelerin kurtlanıp dökülmesine, pazar değerini yitirmesine neden olurlar.
Elma İç Kurdu (Cydia pomonella) ergini
Elma İç Kurdu (Cydia pomonella) yumurtası
Elma İç Kurdu (Cydia pomonella) larvası
Elma İç Kurdu (Cydia pomonella) pupası
Salkım Güvesi (Lobesia botrana, Torthricidae) Polifag bir zararlı olmakla birlikte asıl zararı bağlardadır. Tırtıllar tomurcuk, çiçek ve daneyi tahrip ederek zarara neden olurlar. Çiçek ve salkımların tahrip edilmesi sonucu verim düşmekte, ürünün pazar değeri azalmaktadır.
Salkım Güvesi (Lobesia botrana) ergini
Salkım Güvesi (Lobesia botrana) larvası
Mısır Kurdu (Ostrinia nubilalis, Pyralidae) Larvalar kök hariç bitkini bütün organlarında zarar yapmaktadırlar. Gövde ve koçanda galeriler açarlar. Gövde ve koçan zarar sonucu kırılabilir. Açılan galerilerde saprofitik mantarlar gelişir.
Mısır kurdu (Ostrinia nubilalis ) ergini
Mısır kurdu (Ostrinia nubilalis ) larvası
Mısır kurdu (Ostrinia nubilalis ) zararı
Yeşil Kurt (Heliothis armigera, Noctuidae) Genç larvalar bir süre yapraklarda beslendikten sonra bitkilerin meyvelerini delerek içine girer ve orada beslenirler. Larvalar yer değiştirerek birden fazla meyveyi tahrip edebilirler. Zarar gören meyvelerde saprofik mantarlar gelişir.
Yeşil Kurt (Heliothis armigera) ergini
Yeşil Kurt (Heliothis armigera) larvası
Yeşil Kurt (Heliothis armigera) larvası
Kır tırtılı (Lymantria dispar, Lymantridae) Polifag bir türdür. Larvalar yapraklarda beslenerek zararlı olurlar. Özellikle salgın yaptıkları yıllarda ağaçları yapraksız bırakabilirler.
Kırtırtılı (Lymantria dispar) ergini
TAKIM: DİPTERA (İKİ KANATLILAR) Sadece bir çift kanat vardır. İkinci çift kanatlar ufalmıştır. Ağız yapıları sokucu emicidir. Çoğunlukla küçük ve yumuşak vücutlu böceklerdir.
Akdeniz Meyve Sineği (Ceratitis capitata, Tephritidae) Erginleri sarımsı-kahverengi ve 0,5 cm boyundadır. Dişiler yumurtalarını henüz olgunlaşmamış meyvelerin kabuğu altına koyar. Yumurtadan çıkan larvalar meyve etinde beslenerek zarara neden olurlar. Kayısı, şeftali, incir ve turunçgiller birinci derecede tercih ettiği konukçulardır.
Akdeniz Meyve Sineği (Ceratitis capitata) ergini
Akdeniz Meyve Sineği (Ceratitis capitata) yumurta bırakırken
Akdeniz Meyve Sineği (Ceratitis capitata) larvası
Akdeniz Meyve Sineği (Ceratitis capitata) pupadan ergin çıkışı
Kiraz Sineği (Rhagoletis cerasi, Tephritidae) Ergin boyu 5 mm civarındadır. Konukçuları kiraz ve vişnedir. Genellikle meyvenin sapa yakın kısımlarına, kabuk altına yumurta koyarlar. Çıkan larva meyvenin etli kısımlarında beslenir.
Kiraz Sineği (Rhagoletis cerasi)
Kiraz Sineği (Rhagoletis cerasi) larvası
Kiraz Sineği (Rhagoletis cerasi) zararı
Kiraz Sineği (Rhagoletis cerasi) zararı
TAKIM: HYMENOPTERA (ZAR KANATLILAR) Zar şeklinde iki çift kanat vardır.arka kanatlar daha küçük, damarlar belirgindir. Ağız parçaları yalayıcı emici, bazen kemiricidir. Bitkilerin döllenmesine yardımcı olan arılar ve bitkilerde zararlı olan arılar bu takım içinde yer alır.
Meyve Testereli Arıları (Haplocampa spp., Tenthredinidae) Boyları yaklaşık 5 mm kadar, genel renkleri kahverengi-siyah olan böceklerdir. Dişilerde testere şeklinde ovipozitör bulunur. Larvalar çiçek tablasının çevresinde, epidermis altında yüzeysel galeriler açarlar. Larvalar ayrıca birçok meyvede zarara neden olurlar.
Meyve Testereli Arısı (Haplocampa spp.)
Meyve Testereli Arısı (Haplocampa spp.) larvası
Meyve Testereli Arısı (Haplocampa spp.) armutta zararı
AKARLAR Genellikle oval, 1 mm den daha küçük kanatsız ve antensizdirler. Akarlar genellikle ergin dönemde dört çift bacağa sahiptirler. Eriophydae familyasındakiler de ise 2 çift bacak vardır. Bitki özsuyunu emerek ve bu esnada bitkide urlar ve çeşitli deformasyonlar meydana getirerek zararlı olurlar.
Akarlar 3 grup halinde incelenmektedir. 1.Grup. Opilioacariformes 2.Grup. Parasitiformes Hayvanlarada parazit olarak yaşayan keneler bu grupta yer alır. Keneleri içine alan Ixodidae ve Argasidae familyaları zootekni bakımından önemli zararlılardır. 3.Grup.Acariformes
Familya: Tetranychidae Bu akarlar kırmızız örümcekler olarak bilinirler. Bitki zararlısı akarların çoğu bu familyada yer alır. Tarla, bahçe ve seralarda bitki yaprakları veya meyvelerinde beslenirler. Genellikle oval ve 0.3-0.5 mm boyunda ve değişik renklerde olabilirler.
En tanınmış türleri; Bryobia rubrioculus (Meyve kahverengi akarı), Panonchus ulmi (Avrupa kırmızı örümceği), P. citri (Turunçgil kırmızı örümceği), Tetranchus urticae (İki noktalı kırmızı örümcek), T. viennensis (Akdiken akarı), T. cinnabarinus (Pamuk kırmızı örümceği), T. türkestani (Türkistan kırmızı örümceği) dir.
Bu türler bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Beslendikleri yerlerde noktalar halinde renk açılmaları olur. Tetranychus türleri beslenirken ince ağlar örerler.
Panonychus ulmi (Avrupa kırmızı örümceği)
Tetranchus cinnabarinus (Pamuk kırmızı örümceği)
Tetranychus urticae (İki noktalı kırmızı örümcek)
Tetranychus spp. zararı
Panonchus citri (Turunçgil Kırmızı Örümceği)
Familya: Eriophydae İğ şeklinde, 0.1-0.2 mm boyunda, 2 çift bacağa sahip çok küçük akarlardır. Bazıları beslenirken gal oluşturabilmektedir. En önemli türleri; Phyllocoptruta oleivora (Pas böcüsü), Phytoptus avellanae (Fındık kozalak akarı) ve Eriophes vitis (Bağ yaprak uyuzu) dir. İlk tür turunçgillerin, ikincisi fındığın ve üçüncüsü bağların önemli zararlısıdır.
Phyllocoptruta oleivora, yeşil turunçgil meyve ve yapraklarını beslenmek için tercih eder. Yapraklarda ve meyvelerde sararma, solgunluk ve kırmızımsı mor lekeler meydana gelir. Phytoptus avellanae, fındıkta iri ve küt, pembe renkli tomurcuklar meydana getirir. Meyve ve sürgün gözlerini tahrip ederler. Gal halini almış gözlere kozalak denir. Eriophyes vitis, asmalarda yaprağın alt yüzünde beslenerek çukur şeklinde simptomlar meydana getirir.
Phyllocoptruta oleivora (Pas böcüsü),
Phyllocoptruta oleivora (Pas böcüsü) zararı
Phytoptus avellanae (Fındık Kozalak Akarı)
Phytoptus avellanee (Fındık Kozalak Akarı) zararı
Eriophyes vitis (Bağ yaprak uyuzu)
Eriophyes vitis (Bağ yaprak uyuzu) zararı
BİTKİ PARAZİTİ NEMATODLAR
Nematodlar hayvanlar aleminde Vermes alt alemi, Nematoda Şubesinden olup görünüşte solucanlara benzerler fakat taksonomik olarak gerçek solucanlardan tamamen farklıdırlar. Binlerce nematod türünün çoğu tatlı veya tuzlu sularda serbest olarak veya toprakta yaşarlar.
Birçok nematod türü ise insan ve hayvanlarda parazit olarak yaşar ve çeşitli hastalıklara neden olurlar. Bununla beraber birkaç yüz türün ise canlı bitkiler üzerinde beslendiği ve çeşitli bitki hastalıklarına neden olduğu bilinmektedir.
Bitki Paraziti Nematodların Özellikleri Morfoloji ve Anatomi : Bitki paraziti nematodlar küçük (0.3-1 mm) olmakla birlikte 4 mm uzunluğuna sahip olabilirler. Mikroskop altında kolaylıkla görülebilirler. Nematodlar genellikle iplik şeklinde ve enine kesitleri daire biçimindedir. Bazı türlerin dişileri ergin dönemde şişer ve armut veya küremsi şekil alır.
Bütün bitki paraziti nematodlar bir stylet boşluğuna veya bitki hücrelerini delmeye yarayan bir iğneye (stylet) sahiptir. Nematodlarda üreme yumurta vasıtasıyla seksüel,hermaphroditik veya parthenogenetik olarak gerçekleşir. Çoğu türlerin erkekleri yoktur.
Bitki paraziti nematodların şekil ve büyüklükleri
Bitki Paraziti Nematodların hayat Devreleri : Bitki paraziti nematodların çoğunun hayat devreleri genelde birbirine benzer. Yumurtadan larva çıkışı olur ve larvanın görünüş ve yapısı genellikle ergin nematoda benzer. Bütün nematodlar 4 larva dönemine sahiptir ve ilk deri genellikle yumurta içinde değiştirilir. Son deri değiştirildikten sonra erkek ve dişi olarak ortaya çıkar.
Meydana gelen dişi, bir erkekle çiftleştikten sonra veya erkek birey yoksa parthenogenetik olarak fertil yumurtalar meydana getirir. Yumurtadan yumurtaya kadar geçen hayat devri optimum çevre koşullarında 3 veya 4 hafta içinde tamamlanır.
Bitki Paraziti Nematodların Ekolojisi ve Yayılışı : Hemen hemen bütün bitki paraziti nematodlar hayatlarının bir kısmını taoprakta geçirirler. Sabit olarak beslenen parazit nematodlarda dahi, yumurtalar, preparazit larva dönemlerive erkekler hayatlarının bir kısmında veya tamamında toprakta bulunurlar. Toprak sıcaklığı, nem ve havalanma nematodların yaşamı ve topraktaki hareketi üzerine etki etmektedir. Nematodlar en fazla toprağın 0-15 cm derinliğinde bulunurlar.
Nematodların konukçu bitkinin kök bölgesinde yoğunlaşması, uygun konukçu üzerinde daha hızlı üremesine ve hatta rhizosphere salgılanan maddeler tarafından cezbedilmelerine bağlıdır. Nematodlar toprak içinde kendi güçleriyle çok yavaş yayılırlar. Bir nematodun katedeceği mesafe bir mevsim içinde muhtemelen 1 metreyi geçemez.
Nematodlar kendi hareketlerine ilave olarak toprak partiküllerini taşıyan ve hareket eden herhangi bir şeyle kolaylıkla taşınabilirler. Çiftlik ekipmanı, sulama, sel ve drenaj suları, hayvan ayakları ve toz fırtınaları nematodların belirli bölgelere taşınmasına neden olurlar.
Nematodların Bitkilerde Meydana Getirdiği Simptomlar : Bitkilerin nematodlar tarafından saldırıya uğraması sonucu toprak üstü organlarda ve köklerde bazı simptomlar ortaya çıkar. Kök simptomları : Kök urları veya saprofitik bakteri ve funguslarla bir arada bulunduğunda kök çürümeleri şeklinde ortaya çıkar. Bitkinin toprak üstü organlarında ise : Büyümenin yavaşlaması, yaprakların sararması, besin elementleri noksanlığı simptomları, sıcak veya kurak havalarda aşırı solgunluk şeklinde belirtiler ortaya çıkar.
Bazı nematod türleri köklerden ziyade bitkinin toprak üstü organlarını işgal ederler ve bunlar üzerinde çürüklük, ur, yaprak ve sapların kıvrılma ve bükülmesi ve çiçek organlarının anormal gelişmesi şeklinde simptomlara neden olurlar.
Nematodların Zarar Şekilleri : Nematodların beslenmesi esnasında oluşan doğrudan mekanik zarar oldukça azdır. Zararın çoğu nematot beslenirken bitkilere verdiği bir salgı tarafından meydana getirilir. Beslenme işlemi bitki hücrelerinin reaksiyonuna neden olur. Bunun sonucunda; kök uçları ve sürgünlerin ölümü veya canlılığın azalması, yara oluşumu ve doku bozulması, çeşitli şekillerde gal ve urların oluşumu, sap ve yaprakların buruşma ve kıvrılması görülebilir.
Kökte beslenen nematodlar sık sık topraktan su ve besin elementi alımını azaltırlar ve böylece toprak üstü aksamda su ve besin noksanlığı belirtilerinin oluşmasına neden olurlar. Bitkilerde hastalık meydana getiren diğer patojenlere giriş yeri sağlama da nematodlar önemli rol oynarlar.
Nematodlarla Mücadele : Nematodlarla mücadele de 4 genel tip yöntem uygulanmaktadır. Kültürel yöntemlerle mücadele Dayanıklı çeşitler ve diğer biyolojik mücadele uygulamaları Isı gibi fiziksel yöntemlerle mücadele Kimyasal mücadele Pratikte nematodlarla mücadele de genellikle bu methodların birkaçı bir arada uygulanmaktadır.
ÖNEMLİ BİTKİ PARAZİTİ NEMATODLAR
KÖK-UR NEMATODLARI : (MELOIDOGYNE SPP.) Dişiler beyaz renkli armut şeklindedir. Erkek bireyler ipliksi formdadır. Dişiler ve ikinci dönem larvalar bitkinin kök dokusu içerisinde beslenerek, bitki köklerinde tipik kök-ur gallerinin oluşumuna neden olurlar. Bitkide gelişme geriliği ve bodurluk görülür.
Kök-ur Nematodlarının (Meloidogyne spp.) dişileri
Meloidogyne yumurtası ve 2. dönem larva
2. dönem larvanın köke girişi
Kök içindeki 2. dönem larvalar
Bitki köküne gömülmüş dişiler Bitki kökünde beslenen dişi ve oluşturduğu yumurta kümesi
Hıyar kökündeki ur oluşumu
Domates kökündeki ur oluşumu
KİST NEMATODLARI : HETERODERA ve GLOBODERA SPP. Şekerpancarı Kist Nematodu : Heterodera schactii Dişiler beyaz ve kahverengi renkli, armut şeklindedir. Erkek bireyler ipliksi formdadır. Nematodun kökte beslenmesi sonucu, köklerde saçaklanma şeklinde belirteler görülür. Zararın olduğu alanlarda solgunluk ve bodurlaşmış bitkiler görülür.
Şekerpancarı kökünde Heterodera schactii zararı
Heterodera schactii dişileri
Heterodera schactii kistleri
Kistin açılarak yumurtaların çıkması
Heterodera schactii zararına uğramış alanın genel görünümü
DİĞER HAYVANSAL ZARARLILAR
Salyangozlar ve Sümüklü Böcekler (Gastropoda) Tatlı ve tuzlu sularda ve karada yaşayan türleri vardır. Vücutları segmentsiz ve yumuşak, ince ve etlimsidir. Bu sınıfa giren salyongozların sırtında kalkerden yapılmış bir kabuk bulunur. Bazılarında kabuk yoktur.
Başta 2 çift duyarga vardır. İkinci çift görmeyi sağlarken, öndekiler dokunma görevi yapar. Ağız vücudun alt tarafındadır. Özellikle genç bitkiler başta olmak üzere pek çok tarla,bahçe ve sera bitkisine zarar verirler.
Kemirgenler (Rodentia) Memeliler sınıfına bağlı olan bu takım içerisinde sincaplar, sıçanlar ve tavşanlar yer almaktadır. Bunlar içerisinde özellikle fareler gerek tarlada gerekse ürünlerin saklandığı depo ve ambarlarda zararlı olmaları nedeniyle önemlidirler. Zararları bitkileri kemirip yemek suretiyle olmaktadır.
Kuşlar (Aves) Karga, saksağan, alakarga, sığırcık, tarla serçesi gibi kuşlar sebze, meyve ve hububatlarda bazen önemli kayıplara neden olurlar.
Halkalı Solucanlar (Annelida) Toprak solucanları aslında toprağın organik yapısının düzeltilmesine katkıda bulunarak ve toprağı havalandırarak faydalı olan canlılardır. Ancak özellikle fideliklerde yoğun olarak bulunduklarında fideleri altüst edip, yerinden sökerek yeniden ekimi gerekli kılabilir ve bu şekilde zarar yapabilirler.
BİTKİ ZARARLILARI İLE MÜCADELE
Bitki Zararlıları ile Savaşın Genel İlkeleri A. Doğal Denge : Doğadaki organizmalar birbirleri ile çok yönlü ilişkilere sahiptirler. Böcek türlerinden bazıları bitkilerde herhangi bir şekilde kayba neden olarak insanlar için zararlı konumda görülürken, diğer pekçok böcek türü ise zararlı olan böcekleri kontrol altında tutarak faydalı böcekler olarak nitelenirler. Faydalı ve zararlı böcekler doğada genel olarak denge halinde bir ilişkiye sahiptirler. Buna doğal denge denilir. Bu durumda zararlının populasyonları Ekonomik Zarar Eşiği nin altındadır. Yani zararlı türün yoğunluğu mücadele yapmayı gerektirmeyecek bir seviyededir.
Doğal dengeyi bozan etkenler doğal afetler, kültür şeklinin değiştirilmesi, ormanların azalması, çayır-meraların azalması, uygun olamayan tarımsal savaş yöntemleri olarak sıralanabilir.
B. Ekonomik Zarar Seviyesi ve Ekonomik Zarar Eşiği : Herhangi bir zararlının ekonomik zarara neden olan en düşük populasyon yoğunluğuna Ekonomik Zarar Seviyesi (EZS) adı verilir. Zararlı populasyonları bu seviyeye ulaşmadan önce gerekli önlemler alınmalıdır.
Herhangi bir zararlının artan populasyonu karşısında ekonomik zarar seviyesine ulaşmadan populasyonu düşürme girişimlerinin gerekli olduğu noktaya Ekonomik Zarar Eşiği (EZE) denilir. Kısaca belirtilecek olursa zararlıya karşı savaşın gerekli olduğu en düşük zararlı populasyonudur. Zararlı populasyonlarının EZE civarında tutulmasıyla hem zararlı türün meydana getireceği zarar engellenmiş, hem de faydalı böceklerin korunması sağlanmış olur.
EZE, EZS ve Doğal denge bir arada düşünüldüğünde zararlılar 4 gruba ayrılırlar.
1. Ekonomik Zararlı Olmayan Türler : Bunların populasyon yoğunluğu sürekli EZE nin altındadır. Bunlara karşı herhangi bir mücadeleye gerek yoktur.
2. Nadiren Zararlı Olan Türler : Populasyonları genelde EZE nin altındadır.fakat nadiren de olsa bu düzeyin üzerine çıkarlar.
3. Sürekli Zararlı Olan Türler : Populasyon yoğunlukları sık sık EZE nin üzerine çıkar. Bu nedenle sık olarak savaş uygulamalarına ihtiyaç duyarlar.
4. Vahim Türler : Populasyonun genel denge düzeyi EZE nin üzerindedir. Bu nedenle populasyonu bu düzeyin altına düşürmek için sürekli ve yoğun olarak savaş yapılması gerekir.
C. Maliyet/Potansiyel Yarar Oranı : Bir zararlıya karşı mücadele yapmadan önce maliyet/potansiyel yarar oranı gözden geçirilerek mücadele yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Bu oranda payda ne kadar büyük olursa savaşın o kadar ekonomik ve karlı olduğu ortaya çıkar.
D. Önceden Tahmin ve Erken Uyarı : Zararlı populasyonunun değişiminde etkili olan tüm faktörleri değerlendirerek, zararlının ekonomik zarar eşiğine ulaşıp ulaşamayacağını, eğer ulaşacaksa bunun zamanını tahmin ederek önceden uyarmaktır. Böylece savaşın başarısı artarken maliyet azalacak, ayrıca doğru, zamanında ve daha az sayıda uygulanan savaş ile doğal denge daha iyi korunacaktır.
Önceden tahmin çalışmalarında : Yıllarca sürdrülecek sayımlar ile zararlı populasyonundaki sayısal değişmeler, Farklı fiziksel ve biyotik şartlarda zararlının biyolojik gelişme, davranış ve beslenme durumundaki değişimler, Fiziksel şartların ve özellikle ilim faktörlerinin zararlı üzerine olan etkilerinin belirlenmesi gibi konular üzerinde durulur.
Önceden tahmin ve erken uyarı çalışmalarında 4 ayrı yöntemden bir arada yararlanılabilir. 1. Zararlının biyolojisinin incelenmesi : Zararlının yaşayışı ve diğer özelliklerinin iyi bir şekilde bilinmesi, ona karşı uygulanacak savaşın saptanmasında en temel verilerdendir. 2. Bitki fenolojisinin izlenmesi : Bitki fenolojisi ile zararlı böcekler arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu nedenle bitkinin fenolojik dönemleri göz önüne alınarak zararlı ile ilgili tahmin ve uyarılarda bulunulabilir.
3. Toplam sıcaklık isteği : Diğer birçok canlı gibi böceklerin de biyolojilerinin belirli bir kısmını tamamlayabilmesi için aşağı yukarı sabit olan bir toplam sıcaklık isteği vardır. Bu; termal konstant olarak anılır. Bu değerlerden ve söz konusu bölgenin ikliminden yararlanılarak, zararlının biyolojisi belirli bir doğrulukla önceden tahmin edilebilir. 4. Yaşam alanları ve klimogram : Yaşama alanları belirli sıcaklık dereceleri ile orantılı nem değerlerinden yararlanarak zararlının değişik başarı oranları ile yaşayabildiği sınırların belirlenmesidir. Bu değerler ile bir bölgenin aylık sıcaklık ve nem (yağış) değerlerinden yararlanılarak elde edilen klimogram karşılaştırılmak suretiyle zararlının o yıl o bölgede ne düzeyde bir yoğunluğa ulaşabileceği tahmin edilebilir.
E. Tarımsal Savaşa Karar Vermede Rol Oynayan Faktörler 1. Zararlının türü 2. Zararlının biyolojisi 3. Bitkinin çeşidi 4. Bitkinin fenolojisi 5. Doğal düşmanlar 6. İklim faktörleri 7. Ekonomik zarar eşiği 8. Maliyet/Potansiyel yarar oranı
Zararlılara Karşı Savaş Yöntemleri Zararlılara karşı savaş yöntemlerini 7 grup altında toplamak mümkündür. Günümüzde zararlılara karşı savaşta tercih edilmesi gereken yöntem olarak Entegre Savaş gösterilmektedir. Entegre Savaş yada Tüm Savaş olarak isimlendirilen bu yöntemde mümkün olan bütün savaş yöntemlerinden, yeri geldiğince birbirleriyle uyum içinde olacak ve kimyasal mücadeleye en az düzeyde yer verecek şekilde yararlanmak hedeflenmektedir.
Zararlılarla savaşta kullanılabilecek savaş yöntemleri şu şekilde sınıflandırılabilir. - Karantina önlemleri - Kültürel önlemler - Fiziksel savaş - Mekaniksel savaş - Biyoteknik yöntemler - Biyolojik savaş - Kimyasal savaş
Karantina Önlemleri Karantina önlemlerini iç ve dış karantina olmak üzere 2 kısımda incelemek mümkündür. Yurdumuzda herhangi bir bölgesinde bulunan zararlı ve hastalık etmenlerinin başka bölgelere taşınmasını engellemek amacıyla alınan önlemlere iç karantina denilir. Belirli aralıklarla bir iç karantina listesi hazırlanarak bu kapsama giren hastalık ve zararlılar belirlenir. Özellikle tohum, çelik,fide ve fidanlar bu amaçla kontrol edilir ve sağlık sertifikası verilir.
Ülkemizde bulunmayan hastalık ve zararlı etmenlerinin yurdumuza girmesini engellemeye yönelik tedbirlere ise dış karantina denilir. Bu amaçla ülkeye girecek olan materyaller dış karantina listesinde yer alan zararlı ve hastalıklar bakımından gözden geçirilerek temiz bulunanların girişine izin verilir.
Karantina tedbirleri gerek ülkede bulunmayan zararlı ve hastalıkların girişini gerekse mevcut olanların yayılmasını önlemeye yönelik olup, hastalık ve zararlı sorunlarını oluşmadan engellemeye yönelik önemli savaş yöntemidir.
Kültürel Önlemler Zararlıların yaşayışını bozan, çoğalmalarını ve böylece sorun yaratmalarını engelleyen tarımsal işlemlere kültürel önlemler denir.
A. Kuvvetli ve Sağlam Bitkiler Yetiştirmek Bitkileri sağlıklı tutabilmek için çeşitli önlemlerin alınmasına ihtiyaç vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz. 1. Uygun toprak ve yöney seçimi 2. Toprak işleme 3. Gübreleme 4. Tohum temizliği 5. Seyrek yetiştirme 6. Sulama ve drenaj 7. Budama
B. Dayanıklı Bitki Tür ve Çeşitleri Yetiştirmek Zararlılar farklı bitki tür ve çeşitleri üzerinde farklı düzeyde zarar yapma ve yaşama yeteneğindedirler. Bu özellikten yararlanarak o bitki için önem arzeden zararlılara karşı dayanıklı olan bitkilerin yetiştirilmesi ile zarar engellenebilir.
Bitkilerde böceklere karşı dayanıklılık başlıca 3 şekilde olur. 1. Tercih olunmama : Bazı bitkiler böceklerce tercih edilmezler. 2. Antibiosis : Bitkilerdeki bazı bileşiklerin varlığı, bazılarının ise yokluğu böceğin gelişmesini etkiler. 3. Tolerans : Bazı bitkiler zarar gören dokularını yenileyebilme ve böylece zararı telafi edebilme yeteneğindedirler.
C. Ekim ve Dikim Zamanlarının Ayarlanması Bitkilerin fenolojisi ile zararlının biyolojisi arasında bir uyum vardır. Bitkilerin ekim ve dikim zamanları ayarlanarak, zararlı; bitkinin zarara hassas olan fenolojik döneminin dışında bırakılabilir.
D. Hasat Zamanının Ayarlanması Bazı bitkileri erken hasat ederek, zarardan korunmak mümkün olabilir. Birçok bitkisel ürün belirli bir olgunluğa gelmeden hasat edilemeyeceğinden bu yöntem ancak bazı bitki ve zararlılar için uygulanabilir.
E. Münavebe Zararlılar bazı bitkileri daha fazla tercih ederler. Bu tip bitkilerin sürekli yetiştirilmesi o zararlının artışına neden olur. Bu nedenle o bölgede yetişebilir kültür bitkilerinin belirli bir nöbetleşme usulü ile yetiştirilmesi yararlı olabilir. Bu yöntem özellikle polifag olmayan ve hareket kabiliyeti sınırlı toprak altı zararlılarına karşı başarılı olmaktadır.
F. Tuzak Bitkiler Kültür bitkilerinin arasına zararlının çok sevdiği ve tercih ettiği bitkiler ekilerek zararlının burada birikmesi ve daha sonra ortadan kaldırılmaları sağlanabilir. Böylece asıl ürün zarardan kurtarılır.
G. Bitki Artıkları ve Yabancı Otların Yok Edilmesi Bazı zararlılar için kışlama ve barınak yeri olmaları nedeniyle hasat sonunda tarlada kalan artıkların imha edilmesi gerekir. Yine birçok yabancı ot, zararlı böceklerin ara konukçusu ya da kışlama sığınağı olarak rol oynadığından bunların ortadan kaldırılmaları zararı azaltmak bakımından faydalı olmaktadır.
Mekaniksel Savaş Mekaniksel olarak zararlının el, araç veya makineler ile yok edilmesidir.
A. Ezme Bitki üzerinde yoğun olarak bulunan bazı zararlılar el, fırça ve tel gibi bir alet ile ezmek suretiyle yok edilebilirler.
B. Toplama Böceklerin çeşitli biyolojik dönemleri ya da zararlıyı barındıran çeşitli bitkisel organlar toplanmak suretiyle imha edilebilir. Bu yöntem özellikle topluca yaşayan zararlılar için etkili olmaktadır.
C. Engelleme Hendek, çit, örtü ve bazı diğer araçlarla bitkiyi zararlılardan korumak mümkün olabilmektedir.
D. Tuzaklarla Yakalama Tuzakların böceklerin biyolojilerinin incelenmesinde kullanıldığı gibi doğrudan mücadele amacıyla da kullanılabilir. Bu amaçla çeşitli tiplerde tuzaklar kullanılabilir.
Yapışkan tuzaklar böceklerin uçma yada hareket esnasında genellikle bir yüzey üzerine uygulanmış yapışkan maddelere yapışıp ölmesi esasına dayanır. Tuzak yemler genellikle zehirli bir madde ile çekici bir yemin bir arada kullanılması şeklindedir.
Yapışkan tuzaklar
Feromon tuzakları böceklerin salgıladığı bazı çekici kokuların sentetik formlarını genellikle yapışkan bir yüzeyinde yardımıyla böcekleri kitle halinde yakalamada kullanılma esasına dayanır.
Feromon tuzakları
Bunların dışında böceklerin ışığa ve renklere karşı tepkisinden yararlanarak, bazı zararlılar tuzağa düşürülerek yok edilebilirler.
Işık tuzakları