MARMARA BÖLGESİ ZEYTİN AĞAÇLARINDA KIŞ SOĞUKLARI VE YAZ SICAKLARININ MEYDANA GETİRDİĞİ ZARAR ŞEKİLLERİNİN BELİRLENMESİ M. Emin Akçay* 1 Nesrin A. Tangu 1 A. Semih Yaşasın 2 1 Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü - Yalova 2 Bağcılık Araştırma Enstitüsü - Tekirdağ e-posta:meakcay11@gmail.com Özet Çalışma Marmara bölgesinde sofralık zeytin yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Bursa (Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve İznik), Balıkesir (Bandırma) ve Tekirdağ (Şarköy) illerinde 2000 2007 yılları arasında yürütülmüştür. Araştırmanın yapıldığı il ve ilçelerde farklı yöneylerde farklı uygulamaların yapıldığı bahçelerdeki zarar şekilleri belirlenmiştir. Yapılan gözlem ve incelemelerden alınan sonuçlara bakıldığında; bahçelerdeki zarar şekilleri uygulanan kültürel işlemlerin (özellikle sulama, gübreleme ve budama) yerinde ve zamanında yapılmamasına, bahçenin bulunduğu yöney ve toprak yapısına göre büyük farklılıklar göstermiştir. İncelemelerin yapıldığı bahçelerin tamamına yakınında Siyah sofralık olarak Gemlik zeytin çeşidinin yetiştirilmesi ve meyve kalitesini arttırmak için yapılan aşırı sert budamalar zararlanma derecesinin artmasına neden olduğu belirlenmiştir. Çalışmamızın ana konularını oluşturan soğuk ve sıcak zararlanmaları sonucunda; kabuk, dal kurumaları ve daha sonra ise ağaç ölümlerinin meydana geldiği gözlemlenmiştir. Belirli derecelere kadar sıcak - soğuk zararının ağaçlara verdiği olumsuz etkiyi azaltmanın üreticilerin yapacağı yerinde ve doğru uygulamalarla en aza indirilebileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler; Marmara bölgesi, zeytin, yetiştirme, soğuk, sıcak 1. Giriş Ülkemiz birçok meyve türünde olduğu gibi zeytinin de anavatanı durumundadır. Ekonomik anlamda zeytin yetiştiriciliği için 30 o 45 o enlem dereceleri arasında yapılmaktadır. Zeytin yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli faktör son yıllara kadar kışın görülen düşük sıcaklıklardı, ancak küresel iklim değişikliği bazı bölgelerin spesifik ürün desenine de etkili olmaya başlamıştır. Bu türün yetiştirildiği bölgelerde ağaçların sağlıklı gelişmesi için sıcaklıkların sonbaharda (meyveli dönem) -3 ºC, kışın -5, -12 ºC altına düşmesi ve yaz döneminde de 40 ºC nin üzerine çıkması istenmez (8,10,11,16). Dünya zeytin yetiştiriciliğinin neredeyse tamamına yakını Akdeniz havzasında yapılmaktadır. Bu havzada bulunan ülkelerde yaşayan milyonlarca insan geçimini zeytin ve zeytinyağı üretiminden sağlamaktadır (1, 2, 12). Zeytinyağının kolestrole neden olmaması, besleyici değerinin fazla olması, A, B, D ve E vitaminlerini fazla miktarda içermesi nedeniyle dünyada zeytin üretimine olan ilgi her geçen gün daha da artmaktadır (13,17). Akdeniz iklim kuşağı içersinde yer alan ülkelerden birisi olan Türkiye de de Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde yaklaşık 35 ilde zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Türkiye siyah sofralık zeytin üretiminin neredeyse tamamına yakını Gemlik zeytin çeşidinden elde edilmektedir. Son yıllara kadar Marmara bölgesinde Bursa ilinin Gemlik, Mudanya, Orhangazi, İznik ilçelerinde yetiştirilen bu çeşit kolay köklenmesi, siyah sofralık veya yağlık olarak değerlendirilmesi, periyodisite oranının diğer birçok çeşide göre daha düşük olması ve uygulanan destekler nedeniyle zeytin yetiştirilen tüm bölgelere dağılmış durumdadır (1, 3, 9). Fakat 2007 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının aldığı bir kararla Gemlik zeytin çeşidi diken üreticilere verilen destek miktarı azaltılmıştır. Bu nedenle üreticilerin çeşit seçiminde çok dikkatli davranması, doğrudan gelir desteklerine göre değil bölge iklimine göre çeşit seçilmesi gereklidir. Özellikle kullanım amacına (yağlık, siyah veya yeşil sofralık) uygun düzenli meyve veren ve periyodisite gösterme özelliği düşük olan çeşitler 188
dikilmelidir. Periyodisite Dünya zeytin yetiştiriciliğinde de bir sorun olup birçok ülkede periyodisite göstermeyen veya az gösteren çeşit arayışları üzerine sayısız çalışmalar yapılmıştır (1, 9, 14, 15,17). Dünyada hissedilen küresel iklim değişikliğinin ülkelerin tarım sektörüne ve üretim desenine etkisi oldukça derin bir konu olup incelenmesi uzun yıllar alacaktır. Bununla birlikte iklim değişikliğinin sanayi, enerji ve ulaşım gibi farklı sektörlere etkisine bağlı olarak sosyal etkileriyle beraber ortaya çıkması tarım sektörünü başka noktalardan da etkileyecektir. Ancak, iklim değişikliğinin üretim desenine etkisini ilk olarak bitkilerin ekolojik istekleri açısından ele almak daha temel bir yaklaşımdır. İklimsel olaylarda yaşanan ani veya kalıcı değişimler bazı türlerin aşırı zarar görmesine, yetişme bölgelerinin veya yetiştirilme tekniklerinin değişikliğe uğramasına sebep olabilecektir. Bu çalışma ile farklı yetiştirilme alanlarında bulunan Gemlik zeytin çeşidinde küresel iklim değişikliğinden, kültürel işlemlerin uygulamasında yapılan bazı olumsuzluklar ve hatalardan kaynaklanan zarar şekilleri belirlenmeye çalışılmıştır. 2. Materyal ve Metod Çalışma Marmara bölgesinde sofralık zeytin yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Bursa (Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve İznik), Balıkesir (Bandırma) ve Tekirdağ (Şarköy) il-ilçelerinde 2000 2007 yılları arasında yürütülmüştür. Araştırmanın yapıldığı il ve ilçelerde farklı yöneylerde farklı uygulamaların yapıldığı bahçelerdeki zarar şekilleri belirlenmiştir. Bahçeler yöre yetiştiriciliğini temsil edecek olan yerlerden ve farklı yıllardaki zararlanma şekillerinin sonuçlarını kombine edilecek şekilde değerlendirilmiştir Farklı zamanlarda bölgelerde yapılan bahçe incelemelerinde meydana gelen düşük kış soğuklarının (-5, -12 ºC) ve aşırı yaz sıcaklıklarının (40C 0 < ) ağaçların gelişmesinde ve yaşam şeklindeki değişiklikler ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır. Bahçelerin seçiminde gayeli örnekleme metodu kullanılmıştır (15). Araştırmada yer alan Gemlik zeytin çeşidinin bulunduğu bahçelerin seçiminde; tam verim çağında olmalarına ve bölgelerde yaygın olarak kullanılan Serbest veya Açık Goble terbiye sisteminin verilmiş olmasına özen gösterilmiştir. 3. Bulgular ve Tartışma Uzun yıllardan beri Marmara bölgesi zeytin yetiştiriciliğinin en üst enlem dereceleri arasında yer almıştır. Ortalama 23-24 o C ile en sıcak ay olan Temmuz, en soğuk ay ise Ocak ve ortalama sıcaklığı 3-5 o C dir. En yüksek yağış kışın kaydedilir. Yıllık ortalama yağış miktarı 500 mm ile 700 mm arasında değişkenlik gösterir. Kar yağışı genelde görülür. Don olayı Akdeniz iklimine göre daha fazladır (7). Fakat son yıllarda iklimde yaşanan değişimler bölgede toplam yağışların azalmasına ve yaz sıcaklarının artmasına neden olmuştur. Bu nedenle bölge içersinde de çalışma alanlarımızdan bazılarını oluşturan ekolojilerde yetiştiricilikler yapıla gelmiş Akdeniz ve Ege bölgeleri gibi geniş alanlara yayılmamıştır. Özellikle bölgenin Avrupa yakası daha soğuk olduğu için zeytin yetiştirilen bölgeler daha sınırlı alanlarda kalmıştır. Bu bölgelerde zeytinler sık sık kış soğuklarına maruz kalmış (1985, 1987, 1992, 2004 ve 2005) milyonlarca ağaç zarar görmüş ve üreticilerin kayıpları büyük olmuştur (6,7,8,11,16). 1951-2004 yılları arasında mevsimlere göre ortalama yıllık sıcaklık serilerine uygulanan Mann-Kendall trend analizinin sonuçları incelendiğinde; genel itibariyle Türkiye nin batı ve güneybatı bölgelerinde yaz sıcaklıklarında önemli artışlar, kıyı bölgelerinde ise kış sıcaklıklarında önemli azalmalar görülmüştür (Şekil 1)(6). 189
Şekil 1. 1951-2004 Dönemine Ilişkin Mevsimsel Sıcaklık Trendleri Şekil 1. incelendiğinde çalışma bölgelerinde özellikle kış soğuklarında fazla değişimlerin olmadığı fakat yaz sıcaklarında ise önemli artışların olduğu dikkati çekmektedir. Birçok konu uzmanlarının yaptığı açıklamalara ve en son 2007 yılında da yaşanan yüksek sıcaklık değerlerinin 2008 yılında da artarak devam edeceği yönündedir (6,7). Nemli ve ılık bir iklime sahip olan bölge ikliminin kurak ve sıcak bir iklime ani geçiş yapmasının ürün desenine olacak olan olumsuz etkileri de kaçınılmazdır. Nemli bölgelerde kaliteli meyve veren Gemlik zeytin çeşidinin bu olaylardan nasıl etkileneceğini zaman daha iyi açıklayacaktır. Meydana gelen yüksek yaz sıcaklarının Goble şekli verilen ve genellikle sulanmayan bahçelerdeki zarar şekilleri Resim 1 de gösterilmiştir. Özellikle meyve kalitesini arttırmaya yönelik sulanmayan bahçelerde yapılan sert budamalar zarar şiddetinin artmasına sebep olmaktadır (13,14). Sulamanın yapıldığı bahçelerde ise bu tip zararlanmalara daha az rastlanmaktadır. Yüksek sıcaklıkların gövde zararlarını azaltmak için öncelikle ortası kapalı budama sistemleri, dengeli budama ve sulama ile birlikte güneşe maruz kalan gövde ve dalların kireçle badana edilmesinin gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Özellikle Dünya üzerindeki iklim değişikliklerinin ülkemiz için öngörüsünün ısınma yönünde olacağı düşünülürse bu tip görüntüler eğer önlemler alınmazsa daha da artacaktır. Marmara bölgesinin farklı ekoloji ve bahçelerinde yapılan araştırma sonuçları Şekil 2 ve 3 te verilmiştir Şekil. 2. incelendiğinde sulanan bahçelerdeki yüksek sıcaklık zararının % 61 inde 0 olurken Şekil 4 deki sulanmayan bahçelerin ise ancak % 20 sinde 0 zarar belirlenmiştir. Şekil 4 deki sulanmayan bahçelerin zarar oranlarına bakıldığında ise % 80 gibi çok yüksek (1 ila 4 arası) oranda gözlem yapılmıştır. Ana gövde veya yan kollar üzerinde meydana gelen hafif olan güneş yanıkları eğer önlem alınmazsa büyüyerek devam eder, ana kol veya gövde tamamen kaybedilebilir. 190
I.Ulusal Zeytin Öğrenci Kongresi GÜNEŞ ZARARI-2 GÜNEŞ ZARARI-1 GOBLE ANA GÖVDENİN KAYBEDİLİŞİ GÜNEŞ ZARARI-3 GÜNEŞ ZARARI-4 Resim 1. Yaz Sıcaklarının Goble Şeklindeki Ağaçlarda Oluşturduğu Zarar Şekilleri % ZARAR 5% 1% 9% ZARAR YOK ZARAR ŞEKLİ-1 ZARAR ŞEKLİ-2 ZARAR ŞEKLİ-3 24% ZARAR ŞEKLİ-4 61% Şekil 2. Sulanan ve Dengeli Beslenen Bahçelerde Güneş Zararı Yapılan araştırmada sulanan bahçelere daha çok İznik gölü etrafında bulunan İznik ve Orhangazi deki bahçelerde rastlanmıştır. Daha sonra ise Mudanya, Gemlik, Bandırma ve Şarköy gelmektedir. Bandırma ve Şarköy deki bahçelerde sulama daha az olmasına rağmen budamada aşırı kesimler yapılmadığı için güneş yanığı zararı ile daha az karşılaşılmıştır. En çok zararlanma Bursa nın ilçelerindeki sulama yapılmayan bahçelerinde görülmüştür. 2007 yılı yağışlarındaki toplam azalma ve yaz aylarındaki 40C0 ve üzerindeki sıcak günlerin sayısının fazla olması, ağaç gelişimini ve dolaylı olarak ta meyve kalitesini olumsuz yönde etkilemiştir. Verimin çok olduğu sulanan bazı bahçelerde sulama yapılsa dahi fotosentez azaldığı için ağaçların meyvelerini irileştiremediği görülmüştür. 191
9% 4% % ZARAR 20% 14% ZARAR YOK ZARAR ŞEKLİ-1 ZARAR ŞEKLİ-2 ZARAR ŞEKLİ-3 ZARAR ŞEKLİ-4 53% Şekil 3. Sulanmayan ve Yeterli Yaprak alanı Oluşmayan Bahçelerde Güneş Zararı Araştırmanın yürütüldüğü yıllarda bazı yüksek yerlerde bulunan bahçelerde kış soğuklarından etkilenmeler olmuştur. Fakat bu zarar şekilleri sadece ince dallarda olduğu için ağaçlar kendilerini kısa süre yenileyerek çok fazla ürün kaybına sebep olmamışlardır. Bursa ilinde 20-Aralık-2001 (-8.8 0 C), 24- Ocak-2004 (-11.8 0 C) ve yine aynı yıl 14-Şubat ta 66cm ile en yüksek kar yağışı ile karşılaşılmıştır. Aşırı kar yağışı nedeni ile birçok bahçede de dal kırılmaları ile karşılaşılmıştır. Ayrıca 1950 li yıllardan beri Marmara bölgesinde hiç görülmeyen bir olay 22-Kasım 2005 tarihinde meydana gelmiş ve sıcaklık - 4.4 0 C ölçülmüş (7), meyvelerin büyük çoğunluğu hasat edilmediği için donarak sofralık değerini kaybetmişlerdir. Bu sıcaklık düşüşü kırağı nedeni ile oluştuğu için yükseklerde değil taban arazilerde ve kapalı vadi içlerinde daha çok zarar yapmıştır. Türkiye de halihazırda en fazla üretimi yapılan siyah sofralık Gemlik zeytin çeşidi bahçelerinde de tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Yapılan bazı gözlemler ve incelemeler sonucunda diğer birçok zeytin çeşidine göre kaliteli ürün elde edebilmek için daha yüksek oranda nispi neme sahip olan (Daha önceki yıllarda) Marmara bölgesinde de acil önlemler alınmalıdır. Şu anda kış soğuklarını önlemeye göre daha basit ve kolay olan bazı uygulamalarla (Ortası kapalı şekiller, Kireçle badana, Dengeli sulama ve gübreleme) yaz sıcaklarının etkisinin bugünün şartlarında mümkün olabileceği kanaatine varılmıştır. Küresel iklim değişikliği nedeni ile önümüzdeki yıllarda Marmara bölgesi için kış soğuklarından zararlanma öngörüsü düşük olmakla birlikte, bahçe sahiplerinin ani iklim değişikliklerine karşıda da hazırlıklı olmaları tavsiye edilmektedir (6). Çalışma bölgesinde sofralık zeytin yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı il ve ilçelerde farklı yöneylerde farklı uygulamaların yapıldığı bahçelerdeki zarar şekillerinin etkilerini önceden daha iyi görebilmek için iklim değişikliği tahminlerinin daha yüksek çözünürlükte yapılmasına ihtiyaç vardır. Bunun sonucunda ülkemiz tarım alanlarında üretim desenlerinin ne şekilde değişebileceği önceden saptanarak bu konuda planlamalar yapılabilecek ve başarılı ülkesel tarım politikaları oluşturulabilecektir. 4. Kaynaklar 1-Akçay, M.E., Yalçınkaya, E, ve Soyergin, S, 2003, Gemlik Zeytin Çeşidinde Yapılan Farklı Uygulamaların Alternans Üzerine etkileri, IV. Ulusal Bah.Bit.Kong. S:276-277, Antalya. 2-Akçay, M.E., 1999, Zeytinde Budama ve Yapılan Hatalar, Hasad Derg.,Yıl:14, Sayı:166, S:36-39, İstanbul. 192
3-Al-Dehadheh, A. M., Qrunfleh, M. M., Ateyyeh, A. F., 2004, Morphology, viability, in vitro germination and auxin content of pollen of five olive (Olea europaea L.) cultivars. Advances in Horticultural Science, (Vol. 18) (No. 2) 68-73. 4-Anonim, 2007. http://faostat.fao.org web sayfası. 5-Anonim, 2007. Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü kayıtları, Ankara. 6-Anonim, 2007.Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi. Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara, (284 s.). 7-Anonim, 2007. http://www.meteoroloji.gov.tr. web sayfası. 8-Anonim, 2007. Olive Notes (Freeze Damage Considerations), Univ.of california Cooperative Extension, Tulare County, Vol;4, P;1-3. 9-Barut, E. ve A., Eriş. 2000, Bursa Yöresinde Yetiştirilen Değişik Zeytin Çeşitlerinin Periyodisideye Eğilimlerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma, Türkiye 1. Zeytincilik Sempozyumu, 356-360, Bursa. 10-Burak, M., A.R., Sütçü ve M. Büyükyılmaz,2000, Bazı Zeytin Çeşitlerinin Kış Soğuklarına Dayanıklılıkları Üzerinde Araştırmalar Türkiye 1. Zeytincilik Sempozyumu,S:101-108, Bursa. 11-Canözer, Ö., ve E. Özahçı, 1988, Zeytinlerde Soğuk Zararı ve Alınacak Önlemler, T.O.K.B. Zeytincilik Araş.enst. Yay No:41, İzmir. 12-Ferguson L, Sibbett S,G, and Martin. G. C., 1994 Olive Production Manual. University of California, Division of Agriculture and Natural Resources: Publication 3353. California. 13-Kaynaş, N., E, Sütçü, A.R., Fidan, A.E.,2000, Marmara Bölgesi Zeytin Ağaçları İçin En Uygun şekil Budamasının Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar, 1. Zeytincilik Sempozyumu, S:96-100, Bursa. 14-Qrunfleh, M. M., Ateyyeh, A. F., Al-Kasasbeh, M. F., 2005, A study on self- and cross-pollination of three olive cultivars in Jordan. Dirasat. Agricultural Sciences, (Vol. 32) (No.2),222-228. 15-Soyergin, S., ve İ., Moltay, 2000, Marmara Bölgesi Gemlik Çeşidi Zeytinlerin Beslenme Durumu, Türkiye 1. Zeytincilik Sempozyumu, 344-350, Bursa. 16-Sütçü,A.R., A.E. Fidan, 1992, Acident Climatiques Survenues aux Oliver Durant les Hivers 1985-1987 et Reconstitution des Arbres. Olivae 40: 36-37, Madrid. 17-Ülger, S., Baktır, İ., ve Kaynak L., 1999, Zeytinlerde Periyodisite ve Çiçek Tomurcuğu Oluşumu Üzerine İçsel Büyüme Hormonlarının Etkilerinin Saptanması, Türk Tarım ve Ormancılık Derg. 23 (3) 619-623, Ankara. 193