C NSEL filev N F ZYOLOJ S

Benzer belgeler
fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Datça Konut Mimarl II

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ

ERGENL K ve BÜYÜME HORMONU EKS KL

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

Ders 10: BEKLENEN ETK LER (SONUÇLAR/ÇIKTILAR)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

FİKİR MÜLKİYETİ HUKUKU

Kent Yoksulluğu ve Gecekondu

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

Balans Vanalar Termostatik Radyatör Vanalar.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

ALIfiTIRMALARIN ÇÖZÜMÜ

AMİGDALA ve. Albert Long Hall, Boğazi. aziçi Üniversitesi 4-55 Nisan Limbik Sistem ve Emosyonlarımız antısı ve ifade edilmesinde

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Geliflen ve De iflen Üniversiteler ve Türkiye de Yüksekö retimde Çevrimiçi Ö retimin Durumu

TEST Lambalar özdefl oldu- 6. K ve L anahtarlar LAMBALAR. ε ε ε. K anahtar aç k iken lambalar n uçlar aras ndaki gerilimler:

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Ders 12: NESNEL BAfiARI GÖSTERGELER

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

KADINDA C NSEL AKT V TE VE C NSEL filev BOZUKLUKLARI

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

STRATEJ K V ZYON BELGES

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

6 MADDE VE ÖZELL KLER

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

4. Ünite Ö retmen K lavuz Kitab

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Etkili letiflim. Mesaj n bafll takip eden metine göre çok daha fazla okunuyor.

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z!

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Çev. Ayfle Merve KAMACI

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Kendimiz Yapal m. Yavuz Erol* 16 Sütunlu Kayan Yaz

Ö ÜN YAYINLARI. ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Degisimi_Yonetmek 4/19/10 5:12 PM Page 1 De iflimi Yönetmek

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : nflaat Tarihi : Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

Seramik nedir? alfabesi 6

K MYA GAZLAR. ÖRNEK 2: Kapal bir cam kapta eflit mol say s nda SO ve NO gaz kar fl m vard r. Bu kar fl mda, sabit s - cakl kta,

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

This information on (4) Breast cancer and genetics is in Turkish Göğüs kanseri ve genetiği (İngilizce'si Breast cancer and genetics)

Doç. Dr. Cemal Niyazi SÖKMEN*

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Transkript:

C NSEL filev N F ZYOLOJ S *Dr.Cem ncesu *Bak rköy Ruh ve Sinir Hastal klar Hastanesi nsan cinselli i ile ilgili ilk kapsaml araflt rmay Kinsey ve arkadafllar yay nlam fllard r. (1,2) 1938 ile 1952 y llar aras ndaki, insan n cinsel davran fl biçimleri ile ilgili istatistiklerden oluflan derlemelerini yay nlad klar nda, o dönemin koflullar nda hemen hiçbir sistematik ve kapsaml yay n n olmad bilim dünyas nda büyük yank uyand rd lar. Kiflilerle yüzyüze yap lan görüflmelerde elde edilen ve kiflilerin cinsel al flkanl klar ile cinsel davran fl biçimlerini ortaya koyan bu derlemeler, yaln zca bilim dünyas n n de il, bütün toplumun dikkatini çekti. O güne kadar tabulardan oluflan bir perdenin arkas nda, bir "bilinmeyen" olarak kalan "cinsellik" sanki ilk kez gün fl - na ç kar l yor, ilk kez sosyolojik bir boyut kazan yordu. nsan cinselli i, art k kapal kap - lar arkas ndan ç kar larak bilimsel ölçütler içerisinde araflt r labilir, ölçülebilir ve belki de hepsinden önemlisi tart fl labilir bir niteli e bürünmüfltü. Kinsey ve arkadafllar n n yay nlad çal flmalar bu alanda bir dönüm noktas olmakla birlikte, insanda cinsel uyaranlara verilen tepkinin anatomisi ve fizyolojisi konusunda kapsaml bilgi vermiyor; esasen çal flman n hedefini de bu oluflturmuyordu. Kinsey ve arkadafllar n n çal flmalar n takiben 1954 y l nda, Washington Üniversitesi T p Fakültesi'nde bafllat lan bir araflt rma program ise kendisine temel hedef olarak; insandaki cinsel tepkinin anatomisi ve fizyolojisini tüm yönleriyle ortaya koymay alm flt. W.H.Masters ve V.E. Johnson taraf ndan yürütülen ve 10 y l aflk n bir araflt rman n ard ndan sonuçlar ilk kez 1966 y l nda " nsanda Cinsel Davran fl" adl kitapta yay nlanan bu çal flma ise, cinsel fizyoloji ile ilgili bugünkü bilgilerimizin temelini oluflturmaktad r. (3) Masters ve Johnson, insan cinselli ini ilk kez laboratuar ortam nda incelemifl, yüzlerce gönüllü kad n ve erkek denek üzerinde sürdürdükleri çal flmalar nda, deneklerin cinsel uyaranlara verdikleri yan tlar do rudan gözleyerek ve nesnel ölçüm yöntemlerini kullanarak, cinsel yan t sürecinin bütün evrelerini kaydetmifllerdir. Yay mland dönemde, o güne kadar varolan birçok yanl fl bilgiyi ya da inan fl, cinsellik konusundaki birçok tabuyu y kan bu kitap, bat toplumlar nda 1960'larda bafllayan cinsel uyan fl n temel unsurlar ndan biri olmufltur. Sonraki y llarda her ne kadar baz de- ifliklikler olsa da, cinsel tepki süreci ile ilgili olarak Masters ve Johnson'un ortaya koydu- u model, bir sonraki yaz da genel hatlar yla verilmekte olan cinsel ifllev bozukluklar n n ça dafl s n fland rmalar na temel oluflturmufltur. a) nsanda cinsel yan t döngüsü nsanda cinsel uyarana gösterilen fizyolojik tepkiyi, Masters ve Johnson, dört ayr evreye ay rm flt r: 1) Uyar lma evresi. 2) Plato evresi. 3) Orgazm evresi. 4) Çözülme evresi. fiekil-1 ve fiekil-2'de bu dört evre, erkek ve kad n için ayr ayr grafiklerle gösterilmifltir. Erkekteki cinsel yan t döngüsündeki de- ifliklikler tepkinin yo unlu undan çok süresiyle iliflkilidir.bu nedenle erkekte cinsel yan t döngüsü genellikle birbirine benzer ve tek bir grafikle tan mlanabilir. Ancak kad nlarda durum farkl d r. Kad ndaki cinsel yan t döngüsü, tepkinin hem yo unlu u hem de süresiyle iliflkili olup, say s z çeflitlilikte olabilir. fiekil 2'de kad nlardaki cinsel yan t döngüsünü temsilen en s k rastlanan üç formu tan mlanm flt r. 3

nsanda Cinsel Davran fl adl kitaptan (s.4) al nm flt r. 4

1)Uyar lma Evresi: lk evredir. Temel olarak erotik duygu ve düflüncelerin belirmesi, erkekte ereksiyonun, kad nda ise lubrikasyonun ortaya ç kmas ve bedende yayg n olarak vazokonjesyon ve myotoni ile karakterizedir. Herhangi bir bedensel ya da psikolojik uyar ile ortaya ç kabilir. Cinsel uyaran n süre ve yo unlu una göre gösterilen tepkinin fliddeti h zl ya da yavafl biçimde artar.kifliye uygun düflen, yeterli süre ve yo unlukta devam eden bir cinsel uyaran karfl s nda uyar lma evresi çok k sa sürebilece i gibi; kifliye fiziksel ya da psikolojik aç dan uygun düflmeyen cinsel uyar durumunda ya da cinsel uyaran aral klarla sürdürülmüflse, uzayabilir ya da kaybolabilir. Masters ve Johnson'a göre; bu ilk evre ile dördüncü evre olan çözülme evresi, insandaki cinsel tepki sürecinde en çok yer kaplayan bölümlerdir. (3) Kad nda görülen de ifliklikler: Bu evrede meme uçlar erekte olur, memelerde vazodilatasyon ve büyüme görülür.labium majorler cinsel uyar n n artmas yla birlikte yass - laflarak öne ve yukar ya do ru yükselir. Labium minörlerin çap ise belirgin derecede artarak yass lafl p incelen labium majorlara do ru ç k nt olufltururlar. Bu evrede klitoriste hafif bir konjesyon ve buna ba l klitoral gövdede hafif bir büyüme d fl nda önemli bir de ifliklik olmaz. Normalde 7-8 cm uzunlu unda ve 2 cm çap nda ve duvarlar birbirine yap fl k olan vajina ise büyüyerek 9-11 cm uzunlu a ve özellikle iç üçte ikilik bölümünde 5-6 cm çap na varan bir geniflli e ulafl r. Genital bölgede oluflan vazokonjesyon sonucunda, vajina duvarlar nda oluflan transüda, coit s ras nda vajinal duvarlar n kayganl n sa lar. Ayr ca labium minörlerin iç yüzlerinde, vajina giriflinde bulunan Bartholin Bezleri de salg lad klar mukuslu madde ile daha sonra oluflacak penis giriflini kolaylaflt r rlar. Cinsel uyar - n n artmas yla birlikte giderek büyüyen uterus, pozisyonunu de ifltirerek pelvis içerisinde yükselmeye bafllar. Erkekte görülen de ifliklikler: Erkekteki cinsel organlardan esas olarak pelvis d - fl ndakiler, yani penis, skrotum ve rektum cinsel uyar ya belirgin duyarl l a sahiptirler. Pelvis içi cinsel organlar olan prostat, vas deferens vb. ise cinsel uyaranlara ya çok az tepki gösterirler, ya da hiç göstermezler. Cinsel bir uyaran n ard ndan, erkekte peniste ereksiyon, glans peniste büyüme, skrotal derinin gerilmesi ve kal nlaflmas ile testislerde yükselme görülür. Erkekte ereksiyon sa land ktan sonra, etkili cinsel uyaran sürdürülmek kayd yla ereksiyon uzun süre sürdürülebilir. Ancak uyar lma ve plato evreleri boyunca, cinsel uyaran sürüyor olsa bile, ayn anda oluflabilecek ses, fl k, s de iflimi ya da partnerde meydana gelen belirgin bir de iflim gibi cinsel olmayan bir uyaran ereksiyonun bir bölümünü ya da tümünü ortadan kald rabilir. Ancak cinsel uyaran n sürdürülmesiyle birlikte ereksiyon tekrar sa lanabilir. 2) Plato Evresi: Etkili cinsel uyaran n sürdürülmesi ve cinsel heyecan n artmas yla birlikte, kad n ya da erkek, ikinci evre olan plato evresine girerler.bu evrede haz duygusu ve cinsel gerilim giderek yükselir ve kiflinin orgazma geçebilece i noktaya kadar sürer. Plato evresi, esas olarak uyar lman n, kiflinin orgazma geçmesini sa layacak noktaya kadar ilerlemesi ve vazokonjesyonun maksimal noktaya ulaflmas ile karakterizedir. Kad nda görülen de ifliklikler: Bu evrede, areolalarda belirgin büyüme gözlenir.areolalardaki bu büyüme meme uçlar ndaki ereksiyon sanki kaybolmufl gibi bir izlenim uyand rabilir. Memelerdeki büyüme ise maksimal noktaya ulaflm flt r. Uyar lma evresinde öne ve yukar do ru yükselen, incelip, yass laflan labium majorlarda plato evresinde ek bir de ifliklik olmazken, labium minörlerde pembeden k rm z ya do ru de iflen renk de- ifliklikleri oluflur. Bu evrede klitoristeki de ifliklikler çok belirgindir. Klitorisin bütün gövde ve bafl büzülerek çekilir. Vajinan n d fl 1/3'lük bölümünde bu dönemde ileri derecede vazokonjesyon oluflur ve bu bölüm genifller. Bu arada pelvis içerisinde yükselmeye bafllam fl olan uterus bu evrede tam olarak yükselir. Bu evrede, genital bölgede lokal olarak oluflan vazokonjesyon d fl nda sistemik vazo- 5

konjesyon belirtileri de gözlenir. Epigastriumda bafllayan makülopapüler tipteki eritemli k - zart lar, daha sonra memeye, giderek kollar, kalça ve s rta do ru yay l rlar. Ayr ca plato evresinin sonlar na do ru belirginleflen myotoni, hiperventilasyon, taflikardi,kan bas nc nda artma ve d fl rektal sfinkter ile gluteal bölge kaslar nda kas lmalar gözlenir. Erkekte görülen de ifliklikler: Plato evresinde, uyar lma evresinde oluflan penisteki ereksiyona ek olarak, daha çok corona glandis bölgesine özgü ek bir çap art fl olur. Ayr ca glans penis renginde kad nlardaki labium minörlerde oluflan renk de iflikli ine benzer bir koyulaflma görülebilir. Testislerde belirgin büyüme ve yükselme gözlenir. Cinsel uyar n n çok artt orgazm öncesi dönemde Cowper bezlerinden sal nan birkaç damlal k mukoid sekresyonun üretral meatus'tan d flar ya sal nd görülür. Kad nlarda oldu u gibi erkeklerde de, plato evresinin sonlar na do ru belirginleflen makülopapüler tipteki eritemli k zart lar, myotoni, hiperventilasyon, taflikardi,kan bas nc nda artma ve d fl rektal sfinkter ile gluteal bölge kaslar nda istemli kas lmalar gözlenir. 3)Orgazm Evresi: Evreler aras nda süre aç s ndan en k sa ancak duyumsanan cinsel haz aç s ndan en yo un evredir. Bu evre erkekte ejakülasyon, kad nda ise perine ve vajina etraf ndaki kaslar ile vazokonjesyon sonucu büyüyen dokular n ritmik refleks kas lmalar ile karakterizedir. Öznel olarak pelviste duyumsan r. Orgazm kad nda klitoral bölgede ve vajinada; erkekte ise penis ve prostatta yo unluk kazan r. Kad nda görülen de ifliklikler: Memelerde, labiumlarda, klitoriste ve uterusta bu evreye özgü de ifliklikler görülmez. Orgazm aflamas nda, vajinan n d fl 1/3'lük kesiminde ritmik kas lmalar görülür. Bu kas lmalar normal olarak 3-5 kez, en çok da 10-15 kez olur. Bafllang çta çok güçlü ve k sa aral klarla oluflan bu kas lmalar n ilk 3-5 kas lmadan sonra fliddeti azal r ve aral k süresi uzar. Orgazm s ras nda rektal sfinkterdede istemsiz kas lmalar oluflabilir. Erkekte görülen de ifliklikler: Erkekte ejakülasyon, Masters ve Johnson taraf ndan iki aflamal bir evre olarak tan mlanm flt r. Bu tan mlamaya göre, "boflalman n kaç n lmaz biçimde gelmekte oldu u" duygusunun olufltu u ilk aflama, meni s v s n n prostat kanal nda birikti i ve prostat yolundan üretraya ç kt zamana denk düflmekte (emisyon evresi); Orgazm duydusunun efllik etti i ikinci aflama ise, perine ve bulbokavernöz kaslar n kas lmas yla ejalülasyonun gerçekleflmesidir (ejakülasyon). Orgazm evresi boyunca skrotum ve testislerde plato evresinde oluflan de- iflikliklere ek önemli bir de ifliklik gözlenmez. Hem kad nda hem de erkekte, plato evresinin sonlar na do ru belirginleflen makülopapüler tipteki eritemli k zart lar, myotoni, hiperventilasyon, taflikardi ve kan bas nc nda artma gibi sistemik belirtiler orgazm evresi boyunca da sürer. 4)Çözülme Evresi: Son evredir. Kad n ya da erkek, kiflilerde orgazm ya da orgazm n gerçekleflmedi i durumlarda platoyu takiben genital bölgelerde ve bedenin bütününde önceki aflamalarda oluflmufl olan fizyolojik de iflikliklerin dakikalar içerisinde ayn s ray takip ederek kaybolmas ile karakterizedir. Bu evrenin süresi cinsiyete, orgazm n yaflan p yaflanmad na, ya da hangi yo unlukta yafland na ve cinsel uyaran n sürüp sürmemesine göre çok de iflir. Kad nlar, çözülme evresinin herhangi bir aflamas nda uygun bir cinsel uyaranla yeniden uyar ld klar takdirde, yeniden bir baflka orgazm evresine girme potansiyeline sahiptirler. Erkekler ise, nadir olgular n d fl nda; orgazm evresini takiben süresi kifliden kifliye, ve kiflinin hangi yafl diliminde oldu una göre çok de iflen bir çözülme evresine zorunlu olarak girerler.bu dönem sona erene kadar uygun cinsel uyaran olsa da yeniden ereksiyon sa layabilmeleri ve yeniden orgazm evresine girebilmeleri fizyolojik olarak olas de- ildir. Süresi, bireye ve bireyin içinde bulundu u yafl dönemine göre de iflkenlik gösteren bu dönem refrakter dönem olarak adland r l r. Bu nedenle fiekil 1'de görüldü ü gi- 6

bi erkeklerin tek tip bir cinsel yan t döngüsü olmas na karfl n, kad nlarda bu çok de iflken olabilmektedir. Kad nlardaki bu de iflkenli in bir baflka nedeni ise çözülme evresinin süresinin çok de iflken olabilmesinden kaynaklanmaktad r. Çok yo un bir orgazm evresi yaflayan kad n n çözülme evresi çok k sa sürerken, plato evresinde uzun süre kal p orgazm evresine geçemeden koitusu sonland ran kad nlar ise çok uzun süreli bir çözülme evresi yaflayacakt r. Masters ve Johnson' n çal flmalar, yay mland günden itibaren insan cinselli inin yaln zca anatomik ve fizyolojik bilinmeyenlerine fl k tutmakla kalmam fl, bu alanda çal - flan klinisyenlerin de ufkunu ve cinsel ifllev bozukluklar n n ay r c tan s nda bir ç r açm fllard r. Masters ve Johnson' n çal flmalar ndan etkilenen ve seks terapisinin en önemli kurucular ndan biri olan Helen Singer Kaplan, 1974 y l nda yay mlad "The New Sex Therapy" adl kitab nda, insanda cinsel uyarana verilen yan t n "bifazik niteli ine" dikkat çekiyor ve ilginç bir flekilde daha önce bu konunun pek dikkat çekmedi ini vurguluyordu. Kaplan, cinsel yan t n bifazik niteli iyle ilgili olarak flöyle diyordu: "Bu formülasyona göre; cinsel yan t, gerçekte tek ve ba ms z bir bütün oluflturmaktan çok, birbirlerinden görece ba ms z iki ayr bölümden oluflmaktad r: a) Erkekte penil ereksiyonu, kad nda ise vajinal lubrikasyonu ve büyümeyi-kabarmay sa layan genital vazokonjesyon yan t ; b) Her iki cinste de orgazm sa layan refleks klonik kas kontraksiyonlar.." Nörofizyolojik ve anatomik aç dan birbirinden önemli ölçüde ayr lan bu iki cinsel yan t aflamas n n birincisi olan ve Masters ve Johnson' n uyar lma ile plato evrelerine denk düflen genital vazokonjesyon aflamas, parasempatik sistem taraf ndan innerve edilirken, orgazm evresine denk düflen ve kas kontraksiyonlar ile karakterize ikinci evre ise sempatik sistem taraf ndan innerve edilmektedir. Plato evresi, uyar lma evresinden nörofizyolojik ve anatomik aç dan farkl olmay p, daha çok nicelik aç s ndan ayr lmaktad r. Bu nedenle ça dafl s n fland rmalarda ve klinik de- erlendirmelerde uyar lma evresinin bir bölümü olarak kabul edilmektedir. Plato evresi uyar lma evresine oranla cinsel heyecan n, hazz n ve uyar lman n çok artt ve ikinci evre olan orgazm aflamas na bir haz rl k, bir eflik olarak de erlendirilmelidir. Cinsel yan t n birbirinden görece ba ms z bu iki ayr evresi, her iki cins için de, genital bölgede farkl anatomik bölgelerietkilemekte, sinir sisteminin farkl bölgelerinden innerve edilmekte, travma, ilaç ve yafl gibi fiziksel etkenlere karfl farkl ölçülerde hasssasiyet göstermekte ve farkl psikopatolojik mekanizmalarla birbirinden kesin hatlarla ayr lan farkl klinik sendromlara yol açmaktad rlar. (4) nsandaki cinsel yan t döngüsünün birbirinden belirgin biçimde ayr lan iki ayr dönemden oluflan bifazik yap s n n anlafl lmas ile, cinsel ifllev bozukluklar n n ay r c tan s ve tedavi yaklafl mlar ile ilgili olarak çok önemli ilerlemeler ve de ifliklik sa land. nsanda ki cinsel yan t evrelerinin tek bir fizyolojik sürecin parçalar oldu u yanl fl inanc n n y k lmas ile birlikte; bu yanl fl inançtan yola ç karak, insanda ki bütün cinsel ifllev bozukluklar n, erkeklerde empotans, kad nlarda ise frijidite olarak bilinen tek bir klinik sendromun varyantalr olarak de erlendiren düflünce de y k lm fl oldu. Bugün art k bu iki deyim de ça dafl psikiyatrik terminolojiden ve s n fland rmalardan ç kar lm fllard r. (5,6) 1970'li y llar n sonlar ndan bafllayarak, uyar lma ve orgazm evrelerine ek olarak, cinsel iste in de önemli bir rol oynad ortaya ç kt. (7,8,9) Di er iki evreden ba ms z olarak karmafl k bir nöroendokrin ve psikolojik sürecin belirledi i cinsel istek aflamas t pk di er iki evrede oldu u gibi farkl klinik sendromlara yol açmakta, farkl tedavi yaklafl mlar n gerekli k lmaktayd. Böylece bu evrenin de di er iki evreye ek olarak s n fland rmalarda yer almas gerekti i anlafl ld. Ayr ca, istek, uyar lma ve orgazm evrelerine denk düflen çeflitli klinik sendromlar olmas na karfl n, çözülme evresine denk düflen klinik sendromlar çok nadir oldu undan, çözülme evresi s n fland rmalarda ayr ca belitrilmemektedir. (10) 7

TABLO 1 Evre Fizyolojik Süreç Sendromlar 1) stek MSS'deki cinsel merkezlerin 1)Cinsel stek Boz. aktivasyonu ; Yeterli ölçüde 2)Cinsel Tiksinti endokrin sistem deste i. (Aversiyon) Boz. 2) Uyar lma Genital bölgede vazokonjesyon + Erkekte: sistemik vazokonjesyon Ereksiyon Bozuklu u Erkekte Ereksiyon Kad nda: Kad nda Lubrikasyon Uyar lma Bozuklu u 3) Orgazm Refleks kas kontraksiyonlar Erkekte: Erkekte Ejakülasyon Ejakülasyon Bozukluklar Kad nda Orgazm Kad nda: Orgazm Bozukluklar Bugün art k insandaki cinsel tepki sürecinin, birbiriyle ba lant l ancak anatomik ve nörofizyolojik aç dan birbirlerinden belirgin olarak ayr lan üç evreden olufltu u kabul edilmektedir: Cinsel stek, Uyar lma ve Orgazm. Bu saptamaya ba l olarak cinsel ifllev bozukluklar da art k geçmiflte oldu u gibi tek bir klinik sendromun varyantlar olarak de il, Tablo 1'de de belirtildi i gibi, yukar da belirtilen her evreye karfl l k düflen klinik sendromlar toplulu u olarak de erlendirilmektedir. b) Cinsel fllevin Nöroendokrin Temelleri Masters ve Johnson' n araflt rmalar ile birlikte cinsel ifllevin fizyolojisi üzerinde bafllayan çal flmalar, bugün art k bize çok daha kapsaml ve sistematik bilgiler verebilecek noktaya gelmifltir. Kuflkusuz henüz bu konuda bilinmeyen çok fazla fley vard r, hatta birçok konuda oldu u gibi muhtemelen bilinmeyenler bilinenlerden daha fazlad r. Ancak özellikle son 20 y l içerisinde geliflen teknoloji ve gerek merkezi sinir sistemi, gerekse endokrin sistem ile ilgili say s z çal flman n ard ndan, bugün art k cinsel ifllevin nöroendokrin temelleri ile ilgili kapsaml say labilecek bilgilere sahibiz. Bu bölümde, bu bilgilerin k - sa bir özeti flematik bir biçimde sunulacakt r. Kad n ve erkek cinsel davran fl n n fizyolojisi, bundan sonraki monograflarda, ilgili konularla ba lant l olarak ayr nt l biçimde ele al nacakt r. Yap lan çok say da araflt rman n ard ndan insanda cinsel davran fl özellikleri ve cinsel ifllevin; merkezi sinir sistemi ve endokrin sistem ile nörokimyasal, nörofizyolojik ve psikolojik süreçlerin karfl l kl etkileflimi ile karakterize kompleks bir davran fl patterni oldu u ortaya konmufltur. Sa l kl ve doyumlu bir cinsel yaflam, ancak bu süreçlerin tümünün tam olarak ifllev görmesi ile mümkündür. Her türlü psikiyatrik sorun, bedensel hastal k ya da ilaç, hormonlar, toksinler vb. çeflitli fiziksel etkenlerin bir ya da birden fazla süreç üzerinde yapt inhibisyon ya da her türlü olumsuz etki cinsel yaflam belirgin biçimde etkileyebilmektedir. nsanlarda, cinsel ifllevler ve her türlü cinsel süreç ile merkezi sinir sistemi aras ndaki ba lant Tablo 2'de özetlenmifltir. Bu bölgeler aras nda cinsel ifllevler aç s ndan en 8

önemlileri limbik sistem ve hipotalamustur. Bu bölgelerdeki özelleflmifl yap lar n, cinsel davran fl n temel özelliklerini yönlendirdikleri düflünülmektedir. Bunlar aras nda, anterior hipotalamik medyal preoptik çekirdek ile posterior hipotalamik ventromedyal çekirdek özel bir önem tafl maktad rlar. Bu çekirdeklerden ilki, aktif cinsel davran fl ve maskulen cinsel davran fl özelliklerini, ikincisi ise pasif cinsel davran fl ve feminen cinsel davran fl özelliklerini yönlendirmektedir. Ayr ca yap lan hayvan deneylerinde, bu TABLO 2 Beyin Bölgesi Serebral korteks Frontal korteks Limbik Sistem Entorhinal korteks Hipokampus Septum Amygdala Bazal Gangliyonlar Nükleus Accumbens Striatum Hipotalamus Anterior Hipotalamik Medyal Preoptik Çekirdek Posterior hipotalamik Ventromedyal Çekirdek Hipofiz Bezi Cinsel Yaflamla liflkili Oldu u Düflünülen fllevleri Sensoryel ve kognitif bilgiyi iflleme; Daha sonraki alg ve kognisyonlar n yorumlanabilmesine temel oluflturmak üzere ö renilmifl bilgiyi depolama Cinsel seçim ve e ilimleri oluflturmada yard mc olan geçmifl cinsel deneyimlere ait pekiflmifl an lar depolama; Kiflileraras iliflkiler ve cinsel stratejilerle ba lant l ö renme süreci Alg lar n ifllenmesi ve yönlendirilmesi (görme,iflitme,dokunma,tat,koku) Ö renilenler ile bellekte kalanlar n birlefltirilmesi; Cinsel düfller Limbik sistemde, cinsel emosyanlar n düzenli olarak aktivasyonu; Sosyal ve kiflileraras iliflkilerle ilgili ö renme ve düflünce süreçleri; Cinsel aversiyon, agresyon gibi sosyal ö renme ile ilgili cinsel duygular n bölgesi; Dövüfl/kaç fl tepkisinin ve fobik reaksiyonlar n bölgesi nsiyatif alma/ bafllatma ve zevk almay stimüle etme; Cinsel yan t aflamas nad ve öncesinde ki cinsel duygular güçlendirme Cinsel çekimi takip eden aktif hareketi yönetme ve kolaylaflt rma; lgi ve iste i aktif eyleme dönüfltürme. Aktif cinsel davran fl n oluflmas n sa lar; Maskulen cinsel davran fl yönetir; ifllev görmesinde a rl kl olarak testesteron/depomin aktivasyonu rol oynar; Cinsel ifllevin sürdürülmesini ve efllik eden vejetatif ifllevlerin eflgüdümünü yönetir (beden s s, sindirim vb.). Pasif cinsel davran fl n oluflmas n sa lar; Feminen cinsel davran fl yönetir; ifllev görmesinde a rl kl olarak östrojen/serotonin aktivasyonu rol oynar; Spinal reaksiyonlarla iliflkilidir (lordoz vb.). Beyinden ulaflan hormonal mesajlar bedenin di er bölümlerine iletir; Cinsel hormonlar n metabolizmas n regüle eden birçok hormonun üretimini sa lar; Cinsel etki, hangi hormonun ya da hormanlar n ne flekilde etkilendi ine ba l olarak de iflir. * Sexual Pharmacology kitab ndan (sayfa 49) al nm flt r. 9

TABLO 3 Sistemler Adrenerjik Alfa-1 Adrenerjik Beta-2 Kolinerjik Dopamin Histamin Düzey ya da Etkinlikteki De ifliklik Cinsel flleve Etkisi Adrenerjik Alfa-2 MAO Serotonin GABA TABLO 4 Hormonlar Dehidroepiandosteron Testesteron Östrojen (kad nda) Büyüme Hormonu LHRH Oksitosin Düzey ya da Etkinlikteki De ifliklik Cinsel flleve Etkisi Östrojen (erkekte) Progesteron Prolaktin Troid Hormonlar Kortizol Melatonin merkezlerden herhangi birinin aktivasyonunun, di er merkezin etkisini inhibe edebildi i gösterilmifltir. (11) Cinsel ifllevlerin ve insandaki cinsel davran fl özelliklerinin belirlenmesinde etkili olan belli bafll sistemler Tablo 3'te, belli bafll hormonlar ise Tablo 4'te özetlenmifltir. Ancak hiç kuflkusuz, insandaki cinsel davran fl özellikleri, birbirlerinin aktivasyonuna ya da inhibisyonuna da neden olan bu sistemler, hormonlar ve birçok peptidin son derece karmafl k bir mekanizma içerisindeki etkileflimlerinin ürünü olarak ortaya ç kmaktad r. 10

KAYNAKLAR: 1) Kinsey AC. Sexual Behavior in the Human Male. Philadelphia, W.B. Saunders, 1948. 2) Kinsey AC. Sexual Behavior in the Human Female. Philadelphia, W.B. Saunders, 1953. 3) Masters WB, Johnson VE. Human Sexual Behavior. nsanda Cinsel Davran fl, Say n Ü (Çev.ed), stanbul, Bilimsel ve Teknik Yay nlar Çeviri Vakf, 1994. 4) Kaplan HS. The Anatomy And Physiology Of The Sexual Response, Kaplan HS (ed), The New Sex Therapy. New York, Brunner/Mazel, 1974, 27-56. 5) Elliot ML. The Use of 'Impotence' and 'Frigidity' ; Why Has 'Importences' Survived? Journal Of Sex Marital Therapy. 1985, 11(1): 51-56. 6) Yetkin N, ncesu C. Cinsel fllev Bozukluklar nda Kullan lan Terimlerin Gözden Geçirilmesi. NöroPsikiyatri Arflivi. 1997, 4:------- 7) Kaplan HS. Hypoactive Sexual Desire. Journal of Sex Marital Therapy. 1977, 3. 8) Kaplan HS. Disorders of Sexual Desire. New York, Brunner/Mazel, 1979. 9) Leiblum SR, Rosen RC. Introduction: Changing Perspectives on Sexual Desire. Leiblum SR, Rosen RC (ed), Sexual Desire Disorders. New York, The Guilford Press, 1988. 10) Wagner G, Kaplan HS. Historical Perspectives. Wagner G, Kaplan HS (ed), The New Injection Treatment for Impotence. New York, Brunner/Mazel, 1993. 11) Crenshaw TL, Goldberg JP. Sexual Aspects of Neurochemistry. Crenshaw TL, Goldberg JP (ed), Sexual Pharmacology. New York, W.W.Norton & Company, 1996. 11