ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖGRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI. Çağdaş. Yaşam Çağdaş İnsan.



Benzer belgeler
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖGRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI. Çağdaş. Yaşam Çağdaş İnsan.

Geleneksel Toplumdan Modern Topluma Geçiş

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

İ Ç İ N D E K İ L E R

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI. Analiz. Cilt 2. Ünite 8-14

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr.Mustafa Talas & Doç.Dr. Bülent Şen EKONOMİ SOSYOLOJİSİ

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof. Dr. Zahir Kızmaz / Prof. Dr. Hayati Beşirli DEĞİŞİM SOSYOLOJİSİ

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104)

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI. Lineer. Cebir. Ünite

İçindekiler. Değişim. Toplumsal Değişim. Değişim Eğitim ilişkisi. Çok kültürlülük. Çok kültürlü eğitim. Çok kültürlü eğitim ilkeleri

1.Bireyden Kitleye. 2.Habere İlk Adım: Gazete. 3.Her Yerdeki Ses: Radyo. 4.Düş mü, Gerçek mi?: Sinema. 5.Evdeki Dünya Televizyon

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

DERS PROFİLİ. Diplomasi Tarih I POLS 205 Güz

Temel Kavramlar Bilgi :

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

DERS PROFİLİ. Asker-Sivil İlişkileri POLS 436 Bahar Yrd. Doç. Dr. Özlem Kayhan Pusane

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU SOSYAL HİZMETLER PROGRAMI 1. SINIF BAHAR DÖNEMİ DERS İZLENCESİ

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

TOPLUMSAL DEĞİŞME KURAMLARI

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I. Öğr. Gör. Sadi YILMAZ Prof. Dr. Ruhi SARPKAYA. iii

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

Skolastik Dönem (8-14.yy)

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

DERS PROFİLİ. Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ

DERS PROFİLİ. POLS 433 Güz Mehmet Turan Çağlar

DERS PROFİLİ. Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem. Siyasi Değişim ve Modernleşme. POLS 203 Güz Yok.

İNSAN HAKLARI SORULARI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı

DERS PROFİLİ. POLS 303 Güz

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Sosyolojiye Giriş I SSG

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF SOSYOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

İş Birlikli Öğrenme Teknikleri ve Türkçe Öğretimi

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

Transkript:

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖGRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI Çağdaş Yaşam Çağdaş İnsan Ünite 1-10

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI NO: 1020 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINLARI NO: 563 Çağdaş Yaşam Çağdaş İnsan Yazarlar: Prof.Dr. Gürhan CAN (Ünite: 7) Prof Dr. Şefik YAŞAR (Ünite: 9) Doç.Dr. Nadir SUĞUR (Ünite: 1, 2) Doç.Dr. Ayşe Tülin YÜRÜK (Ünite: 3, 4, 5) Doç. Dr. Coşkun BAYRAK (Ünite: 6) Yrd.Doç.Dr. Serap SUĞUR (Ünite: 1, 2) Yrd. Doç. Dr. A. Sibel TÜRKÜM (Ünite: 8, 10) Arş.Gör. Selman KARAKUL (Ünite: 3, 4, 5) Editör: Prof.Dr. Gürhan CAN

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. "Uzaktan öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Copyright 1998 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University. Tasarım: Yrd.Doç.Dr. Kazım SEZGİN ISBN 975-492-769-3

İçindekiler Ünite 1 Çağdaş Toplumun Oluşumu Giriş 3, Toplumsal Değişme Batılılaşma ve Çağdaşlaşma 3, Aydınlanma 5, Sanayi Devrimi 11 Ünite 2 Geleneksel Toplumdan Modern Topluma Geçiş Giriş 19, Geleneksel Toplumdan Modern Topluma Geçişin Temel Boyutları 19, Çağdaş Toplumun Yapısı Üzerine Kuramsal Yaklaşımlar 24 Ünite 3 Çağdaş Toplumda İnsan Haklarının Doğuşu ve Gelişimi Giriş 33, Temel Kavramlar 33, İnsan Haklarının Sınıflandırılması 36, Özgürlüklerin Monizmi (Tekliği) ve Dinamik Yapısı 37, İnsan Haklarının Doğuşu, Teorik ve Pozitif Alanda Gelişimi 38, Türkiye'de İnsan Haklarının Gelişimi 45 Ünite 4 Çağdaş Toplumda KamuÖzgürlüklerinin Hukuksal Rejimi Giriş 53, 1982 Anayasasının Özgürlüklere Genel Yaklaşımı 53, Temel Haklar ve Ödevlerle İlgili Genel Hükümler 55, 1982 Anayasasında Yer Alan Temel Haklar ve Ödevler 58 Ünite 5 Çağımızda İnsan Haklarının Ulusal ve Uluslararası Hukuk Düzeyinde Korunması Giriş 79, Ulusal Hukukta İnsan Haklarının Korunması 80, Uluslararası Hukukta İnsan Haklarının Korunması 84 Ünite 6 Çağdaş İnsan ve Örgütlü Yaşam Giriş 93, Örgüt ve İnsan 94, Örgütün Etkililiği 98, Örgütlerde Yer Alma Gereği 101, Eğitim ve Örgüt Gerçeği 103 Ünite 7 Çağdaş İnsanın Yetiştirilmesinde Aile ve Okulun Rolü Giriş 113, Çağdaş Bireyin Nitelikleri 113, Ailede Çağdaş Eğitim 115, Okulda Çağdaş Eğitim 119 Ünite 8 Çağdaş Yaşamda Kişilik ve Kişilerarası İlişkiler Giriş 133, Çağdaş İnsanın Kişilik Özellikleri 134, Kişilerarası İlişkiler 146 ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ iii

Ünite 9 Çağdaş Bilim Anlayışı Giriş 155, Çağdaş Yaşam ve Bilim Okur-Yazarlığı 155, Bilim: Tanımı, İşlevleri ve Özellikleri 156, Bilimsel Yöntem 158, Bilimsel Araştırma 159, Bilim ve Eğitim 160 Ünite 10 Çağdaş Toplumda Çevre Sorunları ve Çevre Bilinci Giriş 165, Çevre Sorunları 165, Çevre Sorunlarını Ortaya Çıkaran Nedenler 170, Çağdaş Çevre Bilincinin Geliştirilmesi 172 Cevap Anahtarı 182 AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ iv

Başlarken Çağdaşlık kavramı, genel anlamda çağın gerektirdiği sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik gelişmişlikle ilgili bir anlayışı niteler. Bireyin içinde bulunduğu tarihsel ve kültürel koşullarla birlikte ele alınması gereken göreceli bir kavram olarak çağdaşlık, sadece toplumun bireylere sunduğu çağdaş fırsat ve olanaklardan yararlanmak olmakla sınırlandırılmamalıdır. İçinde bulunduğu toplumda çağdaş anlamda bir yaşam sürdürebilmekten de öte çağdaşlığı, çağdaşlaşma yolunda toplumun daha da ötelere taşınabilmesi çabalarında bireysel sorumluluklar üstlenmek olarak anlamak gerekir. Böyle bir anlayıştan yola çıkılarak kaleme alınan ve on üniteden oluşan bu kitabın ilk iki ünitesinde günümüzün çağdaş bireyinin içinde yaşamakta olduğu çağdaş toplumun, nasıl bir tarihsel süreçten geçerek bugüne ulaştığını sizlere tanıtmak öncelikli amacımız oldu. Kitabın üç, dört ve beşinci ünitelerinde insan hakları ile ilgili konular yer aldı. Bu bağlamda çağdaş toplumda insan haklarının doğuşu ve gelişimi, kamu özgürlüklerinin hukuksal rejimi ve insan haklarının ulusal ve uluslararası düzeyde korunması incelendi. Kitabın daha sonraki ünitelerinde çağdaş yaşam ve çağdaş insanla ilişkili olduğunu düşündüğümüz birkaç güncel sorunu irdelemeye çalıştık. Bu kapsamda sırası ile izleyen ünitelerde "çağdaş insan ve örgütlü yaşam", "çağdaş insanın yetiştirilmesinde aile ve okulun rolü", "çağdaş yaşamda kişilik ve kişilerarası ilişkiler", "çağdaş bilim anlayışı" ve "çağdaş toplumda çevre sorunları ve çevre bilinci" gibi konular işlendi. Bu ünitelerin hangi tarihlerde adresinize postalanacağı, ara sınavlarınız ve final sınavlarınızın tarihleri, ara sınavlarında hangi ünitelerden sorumlu olacağınıza ilişkin bilgileri size gönderilen Öğretim Kılavuzunda bulabileceksiniz. Bu ünitelerle ilgili bazı televizyon programları da hazırlandı. Televizyon programlarının izlenmesi ünitelerin kavranmasını daha da kolaylaştıracaktır. Kitabınız uzaktan öğretim yöntemine uygun olarak hazırlandığı için kitapta yer alan konuları çalışırken aşağıdaki uyarıları dikkate almanız yararlı olacaktır. 1. Konular hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için, her ünite sonunda verilen kaynaklara başvurmaya çalışınız. 2. Üniteyi okumadan önce, ünitenin amaçlarını inceleyerek o ünite sonunda hangi davranışları kazanacağınızı görünüz. 3. Üniteleri okurken, yer yer bazı sorularla karşılacaksınız. Bu soruları cevaplamadan geçmeyiniz. 4. Ünite sonlarındaki değerlendirme soruları içinde cevaplayamadıklarınız olur ise, ilgili metinleri tekrar inceleyiniz. ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ v

Bu kitapta "çağdaş insan ve çağdaş yaşam" hakkında sınırlı da olsa bazı bilgiler vermeye çalıştık. Toplumumuzun daha çağdaş bir toplum olabilmesine yönelik çabalarınızda bu kitabın size yararlı olabileceği umudu ile başarılar diliyorum. Editör Prof.Dr. Gürhan CAN AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ vi

Çağdaş Toplumun Oluşumu Yazarlar Yrd.Doç.Dr. Serap SUĞUR Doç.Dr. Nadir SUĞUR ÜNİTE 1 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; toplumsal değişme, batılılaşma ve çağdaşlaşma kavramlarını açıklayabilecek, aydınlanma hareketinin oluşumu ve toplumsal sonuçlarını kavrayabilecek, positivisit düşünce biçimini tanımlayabilecek ve çağdaş toplumun oluşumundaki işlevi ile önemini kavrayabilecek, sanayi devrimi ve bunun çağdaş toplumun oluşumundaki rolünü açıklayabilecek, geleneksel toplumdan modern topluma geçişte toplumsal yapı ve kurumlarda gözlenen değişmeleri kavrayabileceksiniz. İçindekiler Giriş 3 Toplumsal Değişme Batılılaşma ve Çağdaşlaşma 3 Aydınlanma 5 Sanayi Devrimi 11 Özet 13 Değerlendirme Soruları 14

Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar 15 Çalışma Önerileri Çağdaş toplumun oluşumu hakkında daha geniş bilgi edinebilmek için Sanayi Devrimi öncesi ve sonrası toplumsal yaşam biçimlerini inceleyiniz. Ünitede işlenen konuları, ünite sonundaki "Kaynaklar" bölümünde sıralanan kaynaklara başvurarak zenginleştiriniz. ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ

ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 3 1. Giriş Gelişmiş olsun veya olmasın tüm toplumlar bir değişim içersindedirler. En ilkel toplumlar bile yavaş da olsa bir değişim süreci içerisindedir. Ancak toplumsal değişmenin hızının ve dinanizminin özellikle son iki yüzyıl içerisinde arttığını ve bu çerçevede, toplumsal kurumların ve topluma yön veren davranış kurallarının farklılaştığını görmekteyiz. Günlük dilde insan toplumlarının yapısını belirleyen toplumsal kuralların tarihsel süreç içersinde gelişmesi ve bunun toplum içerisindeki bireyleri etkilemesi ve değiştirmesi ile ilişkili olarak değişme, gelişme, ilerleme, kalkınma, batılılaşma, modernleşme ve çağdaşlaşma gibi bir çok kavram kullanılmaktadır. Bu ünite ile, çağdaş toplumun ortaya çıkışına ilişkin toplumsal ve ekonomik gelişmelerin tanıtılması ve böylece çağdaş toplumun oluşumu hakkında yeterli düzeyde bir anlayışın geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede, ünitede toplumsal değişme, batılılaşma ve çağdaşlaşma kavramlarına ilişkin açıklamalara yer verilerek, onsekizinci yüzyıl Avrupa sında bilim, sanat ve felsefede ortaya çıkan aydınlanma düşüncesi ve Sanayi Devrimi ele alınmış ve bunların çağdaş toplumun oluşumundaki rolü irdelenmiştir. 2.Toplumsal Değişme, Batılılaşma ve Çağdaşlaşma (Modernleşme) 2.1. Toplumsal Değişme Toplumsal değişme değer yargısı ifade etmediği için nötür bir kavram olarak ele alınır. Toplumsal değişme kavramı bir toplumsal durumdan başka bir toplumsal duruma geçişi ifade etmek için kullanılır. Toplumsal değişme bir durumdan veya bir davranıştan farklılaşmayı içerdiği için olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir. Bu açıdan toplumsal değişme hiç bir doğrultu ifade etmeyen bir kavramdır. Toplumsal değişme toplumun yapısını oluşturan ilişkiler ağının ve bunları belirleyen toplumsal kurumların farklılaşmasıdır. Toplumsal değişmenin görünümleri açısından gelenek ve göreneklerin değişmesi, nüfus artış hızının değişmesi, aile ve akrabalık ilişkilerinde değişmeler, toplumsal rol ve statülerde değişmeler ve çalışma yaşamındaki ilişkilerin değişmesi örnek olarak verilebilir. Gelişme, kalkınma ve ilerleme gibi kavramlar daha çok ekonomi ile ilgilidirler ve bir değer yargısı içerirler. Bu kavramlar toplumun istenilen belirli ölçütler yönünden (örneğin kişi başına düşen milli gelir, kişi başına düşen doktor, kişi başına düşen otomobil, okur-yazar oranı vb.) olumlu olarak değiştirilmesini nitelemek için kullanılmaktadır. AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ

4 ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 2.2. Batılılaşma ve Çağdaşlaşma (modernleşme)? Batılılaşma başta Avrupa ve Amerika olmak üzere batının belirli kurumlarının ve yaşam biçiminin az gelişmiş toplumlar tarafından bir model olarak benimsenmesi dir. Yine batılılaşma kavramı az gelişmiş toplumların birer gelişmiş toplum olabilmeleri için bugünkü modern toplumların modernleşme sürecinde geçtikleri aşamalardan geçmesi gerektiği tezine dayanmaktadır. Batılaşma ve çağdaşlaşma kavramları arasındaki benzerlik ve farklılık nedir? Klasik modernleşme kavramı batılılaşma ile eş anlamlıydı. Oysa günümüzde kullanılan modernleşme kavramı batı modelinin somut özelliklerinden arındırılmıştır. Bu çerçevede, batılılaşma kavramı, azgelişmiş ülkelerin sosyal ve ekonomik yönden batılı gelişmiş ülkeleri kendilerine örnek almalarını ifade ederken, modernleşme kavramı ise azgelişmiş bir sanayi toplumu olabilmek için toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal bakımdan günümüz gelişmiş sanayi ülkelerinin ulaştığı son aşamaya doğru gelişmelerini ifade etmektedir. Dolayısıyla, günümüzde modernleşme batılılaşma ile aynı anlama gelmemektedir. Modernleşme daha genel anlamda bir toplumsal gelişmeyi nitelerken, batılılaşma erişilecek hedefin belli olduğu (gelişmiş batı toplumlarının toplumsal ve ekonomik düzeyi) bir toplumsal gelişmeyi hedeflemektedir. Diğer taraftan, modernleşme ve batılılaşma belirli bir plan ve program dahilinde yapılan bir değişmeyi amaçladıkları için aralarında bir benzerlik de bulunmaktadır. Bu ünitede çağdaşlaşma ve modernleşme eş anlamlı kavramlar olarak ele alınacaktır. Metinlerde yerine göre her iki sözcüğe de yer verilmiştir. Tarihsel süreç içerisinde insanın içinde bulunduğu doğal ve toplumsal dünyayı kendi amaçları doğrultusunda en etkin ve verimli bir şekilde değiştirilebilmesi ve kontrol edebilmesi için insan bilgisinin ve deneyimlerinin en gelişkin bir şekilde toplumsal yaşama uyarlanması gerekmektedir. İşte biz bu sürece çağdaşlaşma diyoruz. Bu anlamda, çağdaşlaşma kavramı çağın gerektirdiği sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik gelişmişlik düzeyine ulaşmayı amaçlayan bir toplumsal değişmeyi nitelendirmek için kullanılır. Diğer bir deyişle çağdaşlaşma kavramı insan toplumlarının olumlu ve arzu edilen bir yönde geliştirilmesi için insanoğlunun içinde bulunduğu çabaların tümüne denir. Çağdaşlaşma insanoğlunun içinde bulunduğu tarihsel ve kültürel koşullara bağlı olarak ele alınması gereken göreceli bir kavramdır. Çağdaşlaşma onsekizinci yüzyılda daha çok sanayileşmeye eşlik eden ve sanayileşmeyi siyasal ve ekonomik yönden tamamlayan öğelerin toplumsal yaşama geçirilmesi ile ilişkili olarak ele alınırken, günümüzde yalnız sanayileşme ile sınırlandırılmamakta bundan da öte siyasal ve kültürel özellikleri de içeren bir anlam taşımaktadır. Örneğin günümüzde sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru bir geçiş olduğunu öne süren yaklaşımlar bulunmaktadır. Bu yaklaşımlara göre çağdaşlaşma sanayileşmiş toplumların ulaştığı sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyini aştığından dolayı, bilgi toplumunun sosyal ve kültürel özelliklerine ulaşma çabası olarak ele alınmalıdır. ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ

ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 5 Günümüz çağdaş toplumlarının işleyişini anlayabilmemiz için ilk önce çağdaş toplumu ortaya çıkaran sosyal ve ekonomik koşulları tarihsel süreç içerisinde ele almak gerekir. Bunun için çağdaş topluma yön veren bu etkenlerin onsekizinci yüzyıl aydınlanma hareketinden günümüze kadar oynadığı rolleri irdelemek gerekmektedir. Genellikle düşün adamları onsekizinci yüzyıl Avrupa sında çok önemli bir radikal dönüşümünün yaşandığı konusunda aynı fikri paylaşmaktadırlar. O da gelenesel toplumun yerini tüm kurum ve kuruluşlarıyla modern topluma bırakmasıydı. Modern toplumun oluşumunda yaşanan değişmelerde önemli benzerlikler bulunmakla birlikte onsekiznci yüzyıl Avrupa sında geleneksel toplumdan modern topluma geçiş ülkeden ülkeye farklılıklar göstermiştir. Buna göre, modernleşme öncesi toplumlarda doğanın ve toplumun işleyişini açaklamaya yönelik düşünsel yaklaşımda geleneksel dünya görüşünün,siyasal alanda da dinsel otoritenin egemenliği sözkonusu idi. Hukuk alanında ise dinsel kurallar ve normlara dayalı bir toplumsal düzenleme vardı. Buna karşın modern toplumun ortaya çıkması ile birlikte,doğanın ve toplumun işleyişini açıklamaya yönelik düşünsel yaklaşımda deney ve gözleme dayalı bilimsel tutumun, siyasal alanda demokratik otoritenin, hukuk alanında ise toplumsal yaşamı düzenlemede demokratik ve laik hukuk kurallarının egemen olduğu görülmektedir. Rasyonalite nedir? Geleneksel toplumdan modern topluma geçişte bilim, ilerleme ve rasyonalite kavramı ön plana çıkmıştır. Burada rasyonalite kavramı doğal ve toplumsal olgu ve olayların irdelenmesinde, bilgininin düzenlenmesinde, toplumun yönlendirilmesinde ve gerçeğe ulaşmada akılsal ilkelerden hareket edilmesi anlamında kullanılmaktadır.? 3. Aydınlanma 3.1. Aydınlanma Hareketi Aydınlanma hareketi, insan toplum ve doğa hakkında geleneksel dünya görüşünün öne sürdüğü tezlerle mücadele eden ve buradan yola çıkarak bilimin ve aklın öncülüğünde insanın, toplumun ve doğanın yeni bir açıklamasını yapmaya çalışan entellektüel bir düşünce hareketidir. Diğer bir ifadeyle, aydınlanma, insanın düşünme ve değerlendirmede din ve geleneklere bağlı olmaktan kurtulup kendi aklı ve tecrübeleri ile kendi yaşamını aydınlatma çabasıdır. Genellikle merkezi Batı Avrupa olan aydınlanma hareketinin en çok geliştiği yer Fransa, İngiltere ve Almanya'dır. Aydınlanma hareketi içerisinde bulunan düşünürlerin bir çok ortak yönleri olmasına rağmen daha ayrıntılı bir şekil- AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ

6 ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU?? de incelendiklerinde kendi içlerinde oldukça farklılıklar gösterdiğini bilmekte yarar vardır. Diğer taraftan onsekizinci yüzyıl düşünürlerinin bir kısmı bu hareketi desteklememişlerdir. Ancak dönemin aydınlarının çoğunluğu tarafından desteklenen aydınlanma hareketinin ortak yanı, ortaçağdan devralınan mevcut düzenin olumsuz yanları ile hoşgörüsüzlüklerinin eleştirel bir tutumla değerlendirilerek topluma yön vereceğine inanılan evrensel yasalarla bilimsel gelişmelerin uygulamaya konma çabalarıdır. Aydınlanma hareketi ne tür bir düşünce modelinin gelişmesine yol açmıştır? Aydınlanma hareketi Batı Avrupa merkezli bir entellektüel hareket olarak ortaya çıkmış olmasına karşın sonuçları itibarıyla "modern toplum"un oluşumuna katkısından dolayı tüm dünyayı etkileyen bir hareket olmuştur. Aydınlanma hareketi geleneksel toplum anlayışı ile örtüşen hıristiyanlığın dünya görüşü ile mücadele etmiştir. Aydınlanma düşüncesinin en temel özelliği bilimsel temele dayalı yeni bir düşünce modelini geliştirmiş olmasıdır. Aydınlanma hareketi oluşumunda ortaçağ Avrupası'nın sonunu hazırlayan rönesans ve reform hareketlerinden devralınan düşünsel ve kültürel birikim önemli bir rol oynamıştır. Ancak ortaçağ Avrupasının geleneksel toplum modelinden modern toplum modeline geçişte esas radikal kopuş aydınlanma hareketi ile birlikte gerçekleşmiştir. Bu anlamda geleneksel toplumdan modern topluma geçişte "aydınlanma hareketi" belirleyici bir rol oynamıştır. Onsekizinci yüzyıldaki aydınlanma hareketini incelemeden önce onyedinci yüzyıldan rönesans hareketlerinden devralınan toplumsal ve bilimsel birikime kısaca değinmek yerinde olacaktır. Onyedinci yüzyıl felsefesinin temel özellikleri nelerdir? Ondördüncü yüzyılda ortaya çıkmaya başlayan rönesans felsefesi onyedinci yüzyılda olgunluğa ulaşmıştır. Bu üç yüzyıllık tarih içerisinde ortaçağın dinsel ve kapalı düşünce sisteminden açık, çok yönlü, deneye ve akla dayalı yeni çağa geçilmiştir. Onyedinci yüzyıl felsefi bakımından bir kurulma dönemidir. Onyedinci yüzyıl felsefesinin asıl amacı eskiden kopmak yeniyi bulmaktır. Bunun için onyedinci yüzyıl düşüncesine damgasını vuran rönesans hareketi, eskiyi ayakta tutan otorite ve geleneğe karşı çıkmış, kültürün her alanında yeni görüşleri öne sürmeye çalışmıştır. Bu çerçevede, onyedinci yüzyıl felsefesi bilgiye ulaşmada kendisine fiziği ve matematiği örnek olarak seçmiştir. Onyedinci yüzyılda hızla ilerleyen matematik ve fiziğin rönesans düşüncesi üzerinde etkisi oldukça fazladır. Rönesans düşüncesi aydınlanma hareketine matematiksel kavramları ve deneysel yöntemi kullanarak doğanın yapısını kavrayabileceğimizi ve evrenin işleyişi ile ilgili genel geçerli yasalara ulaşabileceğimizi göstermişti. Modern deney bilgisinin kurucusu olan Francis Bacon (1561-1626) "bilmek egemen olmaktır" düşüncesinden hareket etmiştir. Bacon'a göre temel amaç doğaya egemen olmaktır. Bunun için de doğayı tanımak gerekir. Doğayı tanımanın tek yolu ise deneydir. Onyedinci yüzyılda Bacon gibi Descartes'ta (1596-1650) bu döneme en çok damgasını vuran düşünürlerden biridir. Descartes'e yeni çağın kurucusu denmektedir. Descartes bilimsel bilgiye ancak matematik ile ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ

ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 7 ulaşabileceğimizi öne sürmüş ve bu çerçevede analitik geometriyi geliştirmiştir. Buradan yola çıkarak aritmetiğin yöntemini geometriye aktarmaya çalışmış ve doğal ve toplumsal olayları açıklamaya çalışan bilimin de aritmetik gibi açık ve seçik, sağlam ve doğru bilgilere ulaşmasına çalışmıştır. Aydınlanma hareketine hangi bilim adamları öncülük etmiştir? Aydınlanma hareketi aralarında siyaset, toplumsal düzen ve hukuk üzerine çalışmalarıyla tanınan Baron de Montesquieu (1689-1755), bilim, özgürlük ve adalet üzerine çalışmalarıyla tanınan Voltaire (1694-1788), bilim felsefesi üzerine çalışmaları ile tanınan David Hume (1711-1776), siyaset bilimi üzerine yazılarıyla tanınan Jean- Jacques Rousseau (1712-1778) ve sivil toplum üzerine çalışmaları ile tanınan Adam Ferguson'un (1723-1816) bulunduğu çok sayıda düşünür tarafından geliştirilmiştir. Felsefi alanda aydınlanma düşüncesinin oluşmasında ve modernizmin ortaya çıkmasında etkili olan felseficiler ise Bacon ve Descartes'dir. ˇ Aydınlanma düşüncesini onsekizinci yüzyıldan ondokuzuncu yüzyıla taşıyan düşünürler ise Hendri de Saint Simon (1760-1825) ve onun öğrencisi Auguste Comte'dur (1798-1857). Saint Simon ve Auguste Comte aydınlanma hareketinden devraldıkları bilgi birikimi üzerine toplumu inceleyen ve ona pozitif anlamda yön veren bir bilimsel model geliştirmeye çalışmışlardır. Bu yönleriyle Saint Simon ve Auguste Comte Sosyoloji biliminin kurucusu sayılırlar.? 3.2. Aydınlanma Hareketinin Özellikleri Aydınlanma hareketi içerisinde bulunan düşün adamlarının bir çok yönden birbirlerinden ayrılmalarına karşın aşağıda belirtilen ortak yönleri taşıdıkları söylenebilir. Akıl: Bilgiye ulaşmada ve bilginin düzenlenmesinde aklın ön plana çıkmasıdır. Başka bir deyişle düşünebilme, anlayabilme ve tecrübelere dayalı olarak elde edilen bilgiler üzerinde akıl yürütmenin ön plana çıkması, Duyumculuk (empiricism): İçinde bulunduğumuz ve duyularımız ile algıladığımız doğal ve toplumsal dünya ile ilgili sahip olduğumuz düşünce ve bilgilerin deneylere, gözlemlere ve yeniden test edebilmeye dayalı olmasıdır. Yani doğal ve toplumsal dünya hakkındaki bütün düşünce ve bilgilerin test edilebilen, deneyi yapılabilen gerçekler üzerine dayalı olması, Bilim: Bilimsel bilginin içinde bulunduğumuz doğal ve toplumsal dünyanın insanların amaçları doğrultusunda değiştirilebilmesinde en önemli rolü oynaması gerektiği, Evrensellik: Bilim istisnası olmaksızın evrenin bütününü yöneten yasaları üreten bir etkenlik olduğu için bilim doğa ve toplumda var olan genel geçerli evrensel yasalara ulaşmalı ve bu yolla bilimsel bilginin akıl yolu ile doğal ve toplumsal dünyanın her alanına uygulanabilmesinin mümkün olduğu düşünçesi, AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ

8 ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU Doğmatik: Kuşkuyu ve eleştiriyi kesinlikle reddeden. Belli birtakım ilkeleri ve düşünceleri, mutlak olarak doğru ve her zaman geçerli olarak kabul eden. İlerleme: İnsanoğlunun doğal ve toplumsal konumunu bilimin ve aklın uygulamaları ile daha ileriye ve güzele doğru geliştirilebileceği ve ancak bu yolla insanın mutluluğunun ve refahının sağlanabileceği inancı, Bireycilik: Birey bütün toplumsal eylemlerin ve bilginin başlangıç noktası olduğu için bir üst otoriteye bağlı olarak ele alınmamalıdır. Toplum bireylerin düşünce ve eylemlerinin bir ürünü olarak ele alınması gerektiği ve bu nedenle toplumsal yapıların ve üst otoritenin ancak özgür bireylerin eylemleri ve istekleri doğrultusunda şekillenebileceği, Hoşgörü: Başta hıristiyanlık olmak üzere hiç bir uygarlığın veya bir ırkın diğerlerinden üstün olmadığı, insanlar arasında var olan ulus, din, inanç ve ahlaki değerler farklılıklarına karşın insanoğlunun özünde aynı olduğu ve bu nedenle insanların kültürel farklılıklarının hoşgörü ile karşılanması gerektiği, Özgürlük: Aydınlanma öncesi geleneksel toplumlarda inanç, ticaret, iletişim, toplumsal, etkileşim, cinsellik ve özel mülkiyet gibi insanların sahip olduğu doğal hak ve özgürlükler üzerinde dinsel otoritenin koymuş olduğu sınırlamaların ve yasaklamaların kaldırılması ve tüm toplumun bu tür hak ve özgürlüklerden eşit olarak yararlanması gerektiği, İnsan doğasının birliği: İlke olarak insan doğasının her yerde ve her zaman aynı olduğu, Laiklik: Ruhban sınıfının tutuculuğuna ve siyasal otoritesine karşı geliştirilen tutumları ifade etmek için kullanılır. Diğer bir ifade ile, aydınlanma öncesi toplumlarda dinsel otoritenin egemenliği altındaki dogmatik bilgiler yerini her türlü dinsel baskı ve otoriteden uzak özgür bilgilere bırakmış ve bu yolla bilgi dinin güdümünden arındırılarak bilimsel bir temele dayandırılmıştır. bu aynı zamanda siyasal boyutta dinin kamusal alandan geri çekilerek yalnızca özel alana ait olması anlamına gelmektedir.? Yukarıda belirtilen aydınlanma hareketinin ortak özellikleri aynı zamanda onsekizinci yüzyıldaki sosyal ve siyasal dönüşümlerin temel yönlerini ortaya koymaktadır. Bu özellikleri biraz daha genişletmek mümkündür. Ancak çağdaş toplumu oluşturmada aydınlanma hareketinin yukarıda belirtilen ortak özelliklerinin ne kadar önemli bir oynadığını çok iyi anlamak gerekmektedir. Bunu en belirgin bir şekilde aydınlanma hareketinin geliştiği dönemlerdeki Avrupa'nın içinde bulunduğu sosyal ve siyasal krizlerde açıkca görebilmekteyiz. Geleneksel toplumdan modern topluma geçişte yaşanan kaos ve kargaşanın temel nedeni nedir? Onsekizinci yüzyıl Avrupa'sı iç savaşların, isyanların ve siyasi istikrarsızlıkların hüküm sürdüğü bir yüzyıldır. Bu dönemdeki düşünürlerin asıl amacı da, toplumda var olan bu kargaşanın ve kaosun önüne geçilmesi ve toplumun tekrar istikrarlı bir yapıya kavuşmasıdır. Aydınlanma düşünürleri, içinde bulundukları yüzyıldaki sorunları genel olarak geleneksel toplumdan modern topluma geçişte yaşanan ve yaşanması doğal olan sorunlar olarak ele almışlardır. Çünkü geleneksel değerler günlük yaşamda geçerliliğini yitirmiş ancak bu değerlerin yerini doldurabilecek modern toplumun kurum ve kuralları henüz yerleşmemiştir. İşte sorun buradan kay- ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ

ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 9 naklanmaktadır. Yapılması gereken, ilk şey, toplumların istikrara kavuşmasına engel olan bu geleneksel değerlerin, dinsel normaların ve dogmatik dünya görüşünün siyasal ve kültürel yönden modern toplum yapısına doğru dönüştürmek için gerekli reformların ve düzenlemelerin yapılmasıdır. Aydınlanma düşünürlerine göre ancak bu yolla toplumlar içinde bulundukları kaos ve kargaşadan kurtulabilirler. Geleneksel dünya görüşünün sonunu hazırlayan bilimsel gelişmeler nelerdir? Aydınlanma düşünürleri içinde bulundukları yüzyılda ortaya çıkan önemli bilimsel gelişmelerden çok etkilenmişlerdir. Bu bilimsel gelişmeler hem toplumda egemen olan geleneksel dünya görüşünün sarsılmasına neden olmuş ve hem de bilimin öncülüğünde toplumun daha ileriye doğru geliştirilebileceği düşüncesini doğurmuştur. Bu açıdan bakıldığında dinsel otoritenin temsilcisi olan kilisenin sürekli itibar ve güç kaybettiğini görmekteyiz. Onaltıncı ve onyedinci yüzyıllarda Kepler, Copernicus ve Galileo gibi bilim adamlarının astronomideki önemli keşifleri, kilisenin toplumda egemen kılmaya çalıştığı geleneksel dünya görüşünün sarsılmasına neden olmuştur. Bilimsel devrimi kim başlatmıştır? Newton'un (1642-1727) yer çekimi kanununu keşfetmesi ve evrende var olan genel geçerli yasalara ulaşmaya çalışması kilisenin yüzlerce yıllık geleneksel dünya görüşünü sarsmıştır. Bilimsel devrimi Newton başlatmıştır. Zira Newton'nun evrensel yer çekimi kanununu keşfetmesi, kilisenin dünya görüşü ile bilimsel dünya görüşü arasındaki kopuşu belirledi. Artık bilimle aydınlanan insan, tanrının ve meleklerin yönettiği bir evrenden daha çok, doğal yasalara göre kendini düzenleyen bir evreni esas almaktadır. Dünyanın evrenin merkezi olmadığının belirlenmesi o döneme kadar dünyayı evrenin merkezine koyan kilisenin dünya görüşünü yerinden sarsmıştır. Artık evren mekanik olarak düzenlemiş ve yasalarının insanlar tarafından keşfedilmek üzere insanların önünde duran evrendir. Doğanın tümü matematikle anlaşılabilirdi ve insanoğlu ancak matematikleştirilebildiği ölçüde evreni düzenleyen yasaları keşfedebilirdi.?? Deneye ve gözleme dayalı bilimsel açıklamalarla evrenin, güneş sisteminin ve gezegenlerin hareketlerinin belirli yasalar çerçevesinde açıklanmaya başlanması ve kimi seyahatçilerin uzakta yaşayan egzotik toplumları keşfetmesi hıristiyanlık dini üzerine kurulu olan ve dünyayı evrenin merkezine, hıristiyan topluluğunu da dünyanın merkezine koyan düşünce sistemini yıkıyordu. Bu buluşların hepsi aydınlanma düşünürlerinin dinsel otoriteye ve onun yanlış olarak topluma empoze ettiği bilgilere karşı çıkmalarını sağlamıştır. Aydınlanma düşünürleri bilgiyi tekeli altına alan ve böylece yönetimde söz sahibi olan ruhban sınıfın egemenliğini ortadan kaldırıp bilgiyi kilise ve dini alanın dışına çıkararak onu yeniden tanımlamaya ve üretmeye çalıştılar. Bilginin dini alanın dışına çıkarılması aynı zamanda siyasal otoritenin kilisenin ve ruhban sınıfının egemenliğinden çıkarılması anlamına gelmektedir. AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ

10 ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU Bütün bu gelişmeler aydınlanma hareketi ile kendini düşünsel boyutta ortaya koyarken Fransız İhtilali ile artık geleneksel toplum yapısından modern toplum yapısına radikal bir geçişi sağlamıştır. Onsekizinci yüzyıla kadar insanlık tarihindeki hiç bir gelişme Fransız İhtilali sonrasında meydana gelen siyasal, siyasal, ekonomik ve kültürel değişmeler kadar geniş çaplı, köklü ve diğer insan toplumlarını etkileyecek kadar güçlü olmamıştır. Onsekizinci yüzyıl sonlarında patlak veren Frasız İhtilali (1789) ile birlikte aydınlanma düşüncesinin başta Batı Avrupa olmak üzere hızlı bir şekilde toplumsal ve siyasal alana uygulandığını görmekteyiz. Aydınlanmanın etkisini Türkiye'de 1839 Tanzimat hareketinden beri süregelen yenileşme hareketlerinde ve özellikle de yeni cumhuriyet devletinin kurulması ile birlikte yapılan toplumsal, kültürel ve siyasal reformlarda görmek mümkündür. Bu açıdan bakıldığında aydınlanmanın etkisini yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin dayandığı modern devlet kavramı, milliletçilik, yurttaşlık, anayasacılık, özel mülkiyet hakkı ve laiklik gibi bir çok konuda görebiliriz. 3.3 Pozitivist Toplum Modeli? Pozitivizm toplumsal olayların açıklanmasında doğa bilimlerdeki yöntemin kullanılması gerektiğini öne süren bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre doğa olayları ile toplumsal olaylar arasında pek bir fark yoktur ve dolayısıyla her ikisi de aynı yöntemle incelenebilir. Pozitivist yönteme göre bilimsel bilgi ancak olgu ve olayların gözlemler ve deneyler yolu ile incelenmesiyle elde edilir. Diğer bir ifade ile, bir bilim adamı bilimsel bir bilgiye ancak somut olgu ve olayları deneyler ve gözlemler yolu ile inceleyerek ulaşabilir. Pozitivist yaklaşıma göre bir bilginin bilimsel bilgi olabilmesi için gözlemlenebilir olması, nesnel olması ve yeniden test edilebilir olması gerekir. İşte aydınlanma düşünürlerinin en temel özelliklerinden biri de burada yatmaktadır. Eğer doğal ve toplumsal olgu ve olayların bilgisine bilimsel yöntem uygulanarak ulaşılıyorsa, o zaman bu bilimsel bilginin yol göstericiliğinde topluma yön verebiliriz. Bilimsel bilgi evrensel bilgi olduğu için pozitif bilimler insanlığın yararına bilgiler üreten yegane uğraş alanıdır. Yine bu düşünürlere göre, pozitif bilimler doğa ve toplum hakkında ne kadar çok bilgiye sahip olurlarsa, insanoğlu da doğa ve toplumu o kadar çok kontrol edebilir. Bu da insanın bilimsel bilgiye dayalı olarak içinde yaşadığı doğal ve toplumsal çevreyi kendi amaçları doğrultusunda değiştirebileceğini göstermektedir. Toplumsal olayların açıklanmasında pozitivizmden yararlanılması ne gibi olumlu sonuçlara yol açmıştır? Newton'un doğa bilimlerinde kullanılan yöntem ile evrenin işleyişi hakkında genel geçerli yasalara ulaşabileceğini öne sürmesi, sosyal bilimciler üzerinde çok etkili olmuş ve benzer bir yöntem ile toplumsal olayların da bilimsel yönden açıklanabileceği öne sürülmüştür. Diğer bir ifade ile, toplumsal olayların açıklanmasında pozitif yöntemin kullanılması ile birlikte insanoğlu akla ve bilime dayalı bilgileri kullanarak doğaya egemen olabileceğine, toplumu değiştirebileceğine ve dahası kendi yaşamına ve etkinliklerine kendi istekleri doğrultusunda yön verebileceğine inanma- ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ

ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 11 ya başlamıştır. Bu açıdan, aydınlanma ile birlikte bilim yükselişe din ise inişe geçmiştir denebilir. İşte bu noktada aydınlanma düşüncesiyle birlikte sosyal bilimler pozitif anlamda ortaya çıkmaya başlamışlardır. Her ne kadar aydınlanma dönemine kadar tarih, toplum, siyaset ve bilim üzerine yazılar yazan çok sayıda düşünürler ortaya çıkmışsa da hiçbirisi tam anlamıyla felsefeden kendilerini koparamamışlarıdır. Ancak aydınlanma ile birlikte pozitif bilimler birer birer ortaya çıkmış ve onsekizinci yüzyılla birlikte ilk kez bilimsel esaslara dayalı bir açıklama gücüne kavuşmuşlardır. Başta ekonomi olmak üzere siyaset bilimi, sosyoloji, tarih, eğitim ve antropoloji ile birer disiplin olarak toplumu bilimsel yönden incelemeye çalışmışlardır. Pozitivist yaklaşım tarihsel olarak Fransız İhtilali'nin bir ürünü ve ona dayalı olan bir insanlık dinidir. Ancak pozitivist yaklaşımın ortaçağdaki katı dini kuralların yerine insanlık dini haline getirdiği pozitif bilimleri koyması, toplumların iyiye ve doğruya doğru gelişmelerinde insan iradesini değil de doğal ve toplumsal yasaları esas alması, bireyi aktif olarak kendi dünyasını kuran kurgulayan bir özne olarak değil de dışsal koşullar tarafından belirlenen bir nesne olarak ele alması ve toplumsal değişimleri daha çok düşünsel boyutta ele alıp ideolojik öğelere indirgemesi eleştirilmesi gereken noktalardır. 4. Sanayi Devrimi Fransız İhtilali'nin onsekizinci yüzyıl aydınlanma düşüncesine ve dolayısıyla modern toplumun ideolojik boyutta düşünsel oluşumuna katkısı neyse, onsekizinci yüzyıl Sanayi Devrimi'nin de modern toplumun maddi temeline katkısı odur. Diğer bir ifade ile, aydınlanma harekti ile birlikte ekonomik yapılar ve ilişkiler değişime uğramıştır. Onsekizinci yüzyıl Avrupa'sında ortaya çıkan önemli dönüşümleri anlayabilmek için aydınlanma hareketini ve Sanayi Devrimi'ni birbirlerini tamamlayan iki süreç olarak ele almak gerekir. Bu nedenle, modern toplumun oluşumuna zemin hazırlayan pozitif yaklaşımın altında maddi güç olarak Sanayi Devrimi'ni, ideolojik güç olarak da Fransız İhtilali'ni görmek gerekir. Sanayi Devrimi nedir? Sanayi Devrimi onsekizinci yüzyıl Avrupa'sında bilimsel ve teknolojik gelişmelerin üretim sürecine uyarlanması ve bu yolla ekonomideki üretim ve bunu izleyerek üretilen metanın dağıtım ve tüketim faaliyetlerinde meydana gelen köklü değişimlerin tümüne denir. Daha kısa bir tanım vermek gerekirse, Sanayi Devrimi tarımsal üretimin yerini sanayi mal ve hizmetlerin üretimine bırakmasına denir. Bu aynı zamanda bedensel güç gerektiren üretim faaliyetlerinin, yerini makine ve techizatlarla yapılan üretim faaliyetlerine bırakması anlamına da gelmektedir.? Sanayi Devrimi ilk önce İngiltere'de başlamış ve daha sonra başta Avrupa'nın diğer AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ

12 ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU? Otomasyon: Çeşitli sınai, tarımsal, idari ya da bilmisel işlerin yürütülmesinde, insan müdahalesini tamamen ya da kısmen ortadan kaldırma. ülkeleri olmak üzere zamanla tüm dünyaya yayılmıştır. Teknolojik gelişmeler ilk önce tekstil sektöründe uygulanmış ve başta demir ve çelik olmak üzere tarımsal araç-gereç, gemicilik, elektrik, petrol ve otomobil gibi diğer alanlara büyük bir hızla yayılmıştır. Kara, demiryolu ve deniz taşımacılığının giderek yaygınlaşması hem yeni pazarlara kolay ulaşılması olanağını sağlamış ve hem de bu pazarlardan elde edilen kazançlar ile birlikte teknolojik yenilikler üretim sürecine daha hızlı bir şekilde aktarılmıştır. Sanayileşme ile birlikte insanoğlu doğaya karşı önemli başarılar elde etmeye başlamıştır. Artık insanoğlu doğanın insana sunduğu sınırlı kaynakları artırabilir, doğayı dönüştürebilir ve ona egemen olabilirdi. Bu açıdan Sanayi Devrimi insan açısından dev bir adımı göstermektedir. Artık emek süreci yalnızca üretici insana bağlı değil makinaya bağlıydı. Bundan böyle, makineler belirli işlevleri yerine getirebilecek şekilde ayarlanabilir, insanın denetimine sokulabilir, üretimde verimlilik ve etkinlik sağlanabilir ve en önemlisi üretimin miktarını kat kat artırabilirdi. Sanayi devriminin toplumsal yaşamda ortaya çıkardığı değişiklikler nelerdir? Bu arada Sanayi Devrimi ile birlikte, tarımda da önemli teknolojik gelişmeler yaşanmıştır. Tarımsal üretimde teknolojinin kullanılması üretimdeki verimliliği artırmış ve insan emeğine olan gereksinim giderek azalmıştır. Tarımda otomasyonun yaygınlaşmasına paralel olarak topraktan geçimini sağlayan çok sayıda insan işsiz kalmış ve kentte göç etmek zorunda kalmıştır. Çok sayıda insanın kırdan kentte göç etmesi kentlerdeki sanayi kuruluşlarının işgücü gereksiniminin karşılanmasında önemli bir rol oynamıştır. Böylece kendi kendine yeterli geçim için yapılan tarımsal faaliyetler yerini tarımsal malların ticari amaçla üretimini doğurmuş ve pazar için yapılan tarımsal üretim giderek yaygınlışmıştır. Bu da göstermektedir ki, tarımdaki çözülme ile kentlerdeki sanayileşme süreçleri birbirlerini tamamlamış ve Sanayi Devrimi tüm toplumsal kesimleri ve ekonomik faaliyetleri derinden etkilemiştir. Sanayi Devrimi ile birlikte yaşanan değişimleri şu şekilde sıralayabiliriz. Başta demir ve çelik olmak üzere yeni hammaddeler kullanılmaya başlanmıştır. Kömür, buhar makinesi, elektrik, doğal gaz ve petrol gibi yeni enerji kaynakları kullanılmaya başlanmıştır. Daha az insan enerjisi ile daha çok üretim yapılmasını sağlayan makinalar üretim sürecinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. İstihdam edilen işgücü artan işbölümü ve işgücünün uzmanlaşmaya dayalı bir şekilde örgütlenmesi ve yönetilmesi sağlanmıştır. Teknik iş bölümü hızlı bir şekilde gelişmiştir. Buharlı lokomotif, buharlı gemi, otomobil, uçak, radyo ve telgraf gibi ulaşım ve haberleşmede önemli gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır. Bilimsel ve teknik gelişmeler artan bir şekilde sanayiye uyarlanmıştır. Sanayiye dayalı bir giyim-kuşam kültürü oluşmaya başlamıştır. Aile üretim birimi olmaktan çıkarak bir tüketim birimi olmuştur. ANADOLU ÜNİ VERSİ TESİ

ÇAĞ DAŞ TOPLUMUN OLUŞ UMU 13 Sanayileşme ile birlikte tarımın ekonomideki önemi giderek azalmıştır. Kentlerin nüfusu büyümüştür. İşçi sınıfı önemli bir toplumsal kesim haline gelmiştir. Ticaret hızla gelişmiş ve ulusal sınırların ötesine taşmıştır. Sanayi Devrimi ile ilişkili yukarıda belirtilen özellikleri daha da artırmak mümkündür. Ancak şu bir gerçektir ki, Sanayi Devrimi ve Fransız İhtilali ile modernleşme yolunda emin adımlarla ilerleyen toplum artık eski geleneksel toplum değildir. Dahası, modern toplum geçmişi ile bağlarını o derecede koparmıştır ki, artık insanoğlu geriye dönüşü mümkün olmayan bir yola girmiştir. Diğer bir ifadeyle onsekizinci yüzyıldan itibaren modernleşmenin tüm kurum ve kuruluşlarıyla toplumsal yaşamı etkilediği bir dönem içerisine girmiş bulunmaktayız. Özet Çağdaş toplumun oluşumunda etkili dönemleri tarihsel bir bakış açısıyla ele aldığımızda karşımıza Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi gibi iki önemli olgu çıkmaktadır. Fransız İhtilali düşünsel yönden aydınlanma hareketi tarafından beslenmiştir. Aydınlanma hareketi ortaçağ düşünce sisteminin ve yaşam biçiminin sarsılmaya başlamasına neden olan rönesans ve reform hareketlerinin düşünsel birikimi üzerine kuruludur. Bu açıdan aydınlanma hareketi kendinden önceki düşünürlerden aldığı akıl, bilgi, bilim ve deney gibi kavramları geliştirerek geleneksel toplumdan modern topluma geçişdeki asıl kopuşu Fransız İhtilali'yle birlikte gerçekleştirmiştir. Düşünsel boyuttaki değişime ekonomik ve maddi temelde Sanayi Devrimi eşlik etmiştir. Sanayi Devrim'i ile birlikte tarıma dayalı bir ekonomik yapıdan sanayiye dayalı bir ekonomik yapıya geçiş olmuştur. Bilimsel ve teknik gelişmelerin sanayideki üretim sürecine uyarlanması üretilen mal ve hizmetlerin miktarlarında önemli artışları beraberinde getirmiş ve ticaret bölgesel ve ulusal sınırların ötesine taşmıştır. Bu aynı zamanda tarımda çalışanların sayısını azaltırken sanayide çalışanların sayısını arttırmış ve kentsel nüfus giderek büyümeye başlamıştır. Sonuç olarak kendi içine kapanık, dinsel ve tarıma dayalı bir geleneksel toplum çözülmeye başlamış ve onun yerine açık, bilimsel ve sanayi mal ve hizmetlerin üretimine dayalı modern toplum kurulmuştur. AÇIKÖĞ RETİ M FAKÜLTESİ