SERÎ B C İLT 40 SA YI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGI S

Benzer belgeler
SERÎ B C İLT 40 SA YI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGI S

Ç ayır M era E kolojisi

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI

T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI. Kaliteli Üret! Elde Et!

BİRİM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU. Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü. Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kat :1

Orman Koruma Dersi. ORMAN YANGIN DAVRANIŞI Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014

15. ORMAN YANGIN YOLLARI VE ŞERİTLERİ. Planlanması Yapım Bakım. Yangın Emniyet Yol ve Şeritleri

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

Türkiye de Eğitim Hizmetlerinin Kamu Harcamları Açısından Analizi1'

ORMAN YANGIN DAVRANIŞINA GİRİŞ

ORMAN KORUMA YANGIN AMENAJMANI

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ. Doç. Dr. Zafer YÜCESAN

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ

T.C. AN TALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI. İmar veşehircilik Dairesi Başkanlığı

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı

SERt [o) CİLT 35 SAYI ORMAN FAKÜLTESİ. DERGtSİ

Orman Koruma Dersi YANGIN EKOLOJİSİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDEKİ HİDROMETRİK ÇALIŞMALAR

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Planlama Şube Müdürlüğü

GENEL G EREK ÇE M ADDE G EREK ÇELERİ. Madde 1, Onay Yasa Tasarısı nın kısa ismini düzenlemektedir.

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

Eğitimin Kalkınma Apışından Önemi

ULUSLARARASI EĞİTİSV3 HAREKETLERİ

BİR ANADOLU DİYARI ERMENEK

TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR

empozuumu D üretmen en d Okulları / lo^emo 7er: ' STE< Özel AuUem Iar\V\ ' 'İİ+ Nisan 00?- ~ ~ e,

Türkiye Antepfıstığı Sektörünün Ekonometrik Analizi

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

T.C K AM U DENETÇİLİĞİ KURUM U RET KARARI

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-7. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

İÇİNDEKİLER YAZARLAR HAKKINDA...VII. ÖNSÖZ (Av. Hakan BEZGİNLİ)... XIII. ÖNSÖZ (Dr.Jur. Tuııay KOKSAL)...XV İÇİNDEKİLER...XVII GİRİŞ...

FİDANCILIK TEKNİĞİ DERS 2: FİDANLIK İŞLETMELERİ İÇİN YER SEÇİMİ

ORMANCILIĞIMIZ (TOHUM-FİDAN-AĞAÇLANDIRMA)

GÜNEY EGE DEKİ DENİZ BALIKLARI İŞLETMELERİNİN GENEL DURUMU VE SORUNLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

SERİ B CİLT 44 SAYı ORMAN FAKULTESI DERGISI

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

T.C K A R A B Ü K İLİ İL G E N E L M E C L İS İ

ORMAN KORUMA KONTROLLÜ VE AMAÇLI YAKMA

ŞUBE MÜDÜRÜ (TEKNİK) TERCİH EDİLEBİLECEK BİRİMLER 3 ADANA ORMAN VE KÖY İLİŞKİLERİ ŞUBE MÜDÜRÜ 7 AMASYA İŞLETME VE PAZARLAMA ŞUBE MÜDÜRÜ

YANGINI ETKİLEYEN ANA FAKTÖRLER

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Planlama Şube M üdürlüğü BAŞKANLIK M AKAM INA

Yayınları, Milli Eğitim Basım Evi, İSTANBUL 1973, (29x20. cm, 221 sayfa, Renkli 4 Türkiye H aritası, 51 resim).

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

CU M H URİYET İN 50. YILD ÖNÜM ÜNDE CO Ğ R A FY A. D oç. Dr. Erdoğan A K K A N

ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ. SE R Î CÎLT SAYI SER IES p VOLÜME NUMBE.R ~ M I H SER IE O BAND t ö H EFT ^ İV/O SER IE TOME FASCICULE

T.C. V W ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Planlama Şube Müdürlüğü

Faydalanmanın düzenlenmesi

P E P _ H 0 5 C

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

S E R İ B C İL T 39 SA Y I İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ D E R G İ S İ

T.C. A N T A L Y A B Ü Y Ü K Ş E H İR B E L E D İY E B A Ş K A N L IĞ I im ar ve Ş ehircilik Dairesi Başkanlığı B A Ş K A N L IK M A K A M IN A

SINAVI KAZANAN ADAYLARIN DİKKATİNE

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

SERÎ B CİLT 34 SAYI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin)

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

/ \ / \ T.C. ERDEMLİ KAYMAKAMLIĞI İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü. Sayı : ÂF 3 ^ S Konu : Yayla Alanları Kullanıcı Tespit İlanı

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

Yangına Hassas Yerlerde, Özellikle Yerleşim Alanları Çevresinde Alınabilecek Yangın Koruma Önlemleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

8. Meşceredeki yapısal değişim Meşcere geliştikçe onu oluşturan ağaçların büyümesi, gelişmesi, türlerin varlığı, bulunma oranı vb özellikler de

T.C. A N TA LY A B Ü Y Ü K ŞE H İR BELED İY E B A ŞK A N LIĞ I İm ar ve Şelıircilik D airesi Başkanlığı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

P İO N D İA 45 m g ta b le t A ğız yolu ile a lın ır

M Ü FE TT Ġġ Y A R D IM C ILIĞ I S IN A V I B A ġ V U R U FO R M U

S E R İ B C İL T 39 SA Y I İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ D E R G İ S İ

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı

S E R Î C ÎL T SA Y I S E R IE S «VOLÜM E N U M B E R 4 l A l f t S E R IE D BAND t V H E F T I İV/V ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ

YANGIN HASSASİYET DERECESİNİN BELİRLENMESİ: TAŞKÖPRÜ ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

ORMAN KORUMA YANGIN TEHLİKE ORANLARI SİSTEMİ

T.C. ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube M üdürlüğü

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ANTALYA KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU " - k a r a r

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Eğilim Öğretim Dairesi Başkanlığı DAĞITIM YERLERİNE

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

/ ; '-n nr. t AAAl/ H İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİRİM TALEP SAHİBİ. Antalya Buyükşehir Belediyesi

T.C. AN TA LY A BÜ YÜKŞEHİR BELED İY E BAŞKANLIĞI İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı BAŞKANLIK M A K AM INA

A ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İ l l i İm a r v e b a y in d ir l ik k o m İs y o n u rapo r u

T.C. M İLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Strateji G eliştirm e Başkanlığı

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

T.C REYHANLI KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ - İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU

Dr.Aykut GÜL1 Arş.Gör.Kasım ŞAHİN1 Prof. Dr. Onur

MACARİSTAN DA LİSANS DÜZEYİNDE VE MEZUNİYET SONRASI ORMANCILIK EĞİTİMİ1

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

4% ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İM A R V E B A Y IN D IR L IK K O M İSY O N U R A P O R U

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

Transkript:

SERÎ B C İLT 40 SA YI 4 1990 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ I DERGI S

KIZILÇAM-ORMAN YANGINLARI İLİŞKİSİ Y rd. Doç. D r. Ali K Ü Ç Ü K O S M A N O Ğ L U 1) Kısa Özet K tzılçam T ü rk iy e 'd e ala n sa l o la ra k O rm a n B ölge M ü d ü rlü k le rin e dağılım ı d ik k a te a lın d ığ ın d a en geniş yayılışını o rm a n y a n g ın la rı a çısın d an en tehlikeli o lan A n taly a, M u ğ la ve İzm ir'd e y a p m a k ta d ır. K ızılçam o rm a n la rın ın y a n g ın d a n k o ru n m a s ın d a k ısa ve u zun v aded e g e r çek leştirilm esi gerek en k o ru y u cu, önleyici ve y a n g ın la rın sö n d ü rü lm esi k o n u la rın d a k i ö n lem lerin ivedilikle yerine g etirilm esi y a ra rlı o la c a k ta. 1. G İR İŞ O rm ana zarar veren faktörler arasında daim a önem ini koruyan yangın; Türkiye'de orm anların devam lılığını tehlikeye sokan etkenlerin en önem lilerinden biridir. Ö zellikle orm an yangınlarının çıkm asında ve genişlem esinde en uygun koşullara sahip, A kdeniz iklim inin etkili olduğu Ülkem i zin önem li bir kısm ı bu afetin devam lı etkisi altındadır. Y apılan çalışm alardan T ürkiye'nin orm an varlığının 20,2 m ilyon hektar olduğu bilinm ektedir. Bu m iktar orm anlık alanın 10.845.000 hektarı (% 52,69) Akdeniz, Ege ve M arm ara bölgelerinde bulunm aktadır. B unun d a takriben % 60'ı (6.507.000 hektar) orm an yangınlarından korunm ası gereken alanlardır (KÜ ÇÜKO SM A NOĞ LU, 1988). O rm an G enel M üdürlüğü istatistiklerine göre T ürkiye de 1937-1988 yıllan arasındaki dönem de toplam 44.437 adet orm an yangını çıkm ış ve 1364-978 hektar orm an alanı tam am en yok olm uştur. B ununla birlikte bu yangınlar sonucunda 21.392.919 m 3 yapacak ve 4.876.866 kental orm an em vali yanarak yitirilm iştir. Bu süre içerisinde yangınlarla m eydana gelen zarar m iktan ise, o günün şartlanna göre hesap edilm ek suretiyle toplam 45.878.987.000 TL.'dir. 1) I. Ll. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Yayın Komisyonuna Sunulduğu Tarih: 27.00.1993

68 ALİ K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU Türkiye'de bölgeler itibariyle yangın tehlikesi açısından bir sıralam a yaparsak, yangınlar gittikçe azalm ak sureliyle en çok A kdeniz, Ege ve M arm ara bölgelerinde çıkm aktadır. Kızılçam T ürkiye'nin Akdeniz, Ege ve M arm ara bölgelerinin kıyıya bakan yam açlarında geniş ve saf orm anlar kurm uş olup, toplam alanı 3.096.064 hektardır (OGM 1980). K ızılçam yangına karşı hassas b ir ağaç türüdür. T epe çatısının yansın d an fazlasının yanm ası durum unda, yaşam ım tümüyle yitirebilm ektedir (NEYİŞÇİ 1987). Bilindiği üzere, iğne yapraklı ağaçlar, yapraklılara kıyasla yangından daha fazla zarar görürler. Çünkü, iğne yapraklı türlerin odunu ve yapraklarında reçine bulunm ası nedeniyle kolayca tutuşurlar. A ynca bunların yenilenm e güçleri de azdır. B ununla beraber iğne yapraklı türlerin hepsi yangından aynı derecede etkilenm ezler. İğne yapraklı türler içinde, fazla reçine içerm esi, ışık ağacı olm ası, kurak yetişm e yörelerinde sa f ve büyük m eşcereler oluşturm ası nedeniyle yangından en çok çam türleri zarar görür (ÇAN AKÇIO ĞLU 1985). Y angın asırlardır Akdeniz bölgesinde bulunan bitki toplum lannın tür ve özelliklerini belirleyen en önem li etken olm uştur. Akdeniz bölgesinin birçok yerinde yangınlar sonucu geniş ve verim li orm an alanları yok olm uş, yerini m aki ve çalı vejetasyonu alm ıştır. Kim i yerlerde ise yanan orm an alanlarının yerinde yine verim li orm anlar yetişm iştir (ERON 1982). V ar olan orm anları, doğanın tüm güzelliklerini büyük b ir m illi serveti yok eden orm an yangınlarının sebep olduğu zarar ve kayıpların toplum lann yaşam süresi içerisinde yerine konulam adığı da bir gerçektir. Türkiye'de yukarıda açıklanm aya çalışılan bilgilerin ışığı altında özellikle K ızılçam 'm doğal yayılış alanlarının orm an yangınları açısından da hassas yöreler olduğu görülm ektedir. B u itibarla özellikle K ızılçam orm anlarını yangın tehlikesinden korum ak için nelerin yapılm ası gerektiği bu tebliğim izin konusunu oluşturmaktadır. 2. O R M A N Y A N G IN L A R I - K IZ IL Ç A M 'IN Y A Y IL IŞ I Türkiye orm anlarında hem en h er yıl çıkan orm an yangınlarının gerek yangın sayısı, gerekse yaktıkları alan bakım ından, coğrafi bölgelerde olduğu gibi, O rm an Bölge M üdürlüklerindeki dağılım ları da farklılıklar göstermektedir. Ç A N A K Ç IO Ğ LU (1990) eserinde, T ürkiye'de O rm an Bölge M üdürlüklerinin, 1976-1988 (13 yıl) yılları arasındaki dönemde çıkm ış yangınların yıllık ortalam a adet ve yanan alan olarak sıralanm alarını Tablo 1 ve 2'de vermiştir. T ablo 1 ve 2'nin incelenm esinden M uğla, A ntalya, Çanakkale ve İzm ir O rm an B ölge M üdürlüklerinin yanan alan ve A ntalya, M uğla ve İzm ir'in adet bakım ından Türkiye'de tehlikeli yöreleri oluşturduğu anlaşılm aktadır. KÜ ÇÜKO SM A NOĞ LU (1987) bu konuda yaptığı çalışm ada 1959-1983 yıllarını içeren dönem de çıkan yangınları dikkate a İmale suretiyle O rm an Bölge M üdürlüklerinin yıllık ortalam a yangın adedi ve yanan alan olarak sıralanm asını T ablo 3 ve 4'de detaylı bir şekilde verm iştir.

Tabio 1: Orman Bölge Müdürlüklerinin 1976-1988 (13 yıl) Dönemine Ait Yıllık Ortalama Yangın Adedine Göre Sıralanması. S ıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O rta la m a Y angın A dedi S ıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü Adı Y ıllık O rta la m a Y a n g ın A dedi 1 A ntalya 203,92 13 A dapazan 35,62 2 M uğla 176,15 14 İsparta 28,30 3 İzm ir 143,92 15 Kastam onu 22,38 4 Denizli 84,46 16 Bolu 18,00 5 B alıkesir 73,92 17 Zonguldak 12,07 6 M ersin 63,23 18 Ankara 10,00 7 'Çanakkale 60,08 19 Am asya 10,00 8 B ursa 58,62 20 Elâzığ 8,77 9 E skişehir 45,00 21 G iresun 4,92 10 İstanbul 44,50 22 A rtvin 5,23 KIZILÇAM-ORMAN YANGINLARI İLİŞK İSİ 11 K.M araş 44,46 23 Trabzon 5,23 12 A dana 43,00 24 Erzurum 3,54 Genel T oplam 1206,32 CT\ VO

Tablo 2: Orman Bölge Müdürlüklerinin 1976-198S (13 yıl) Dönemine Ait Ortalama Yanan Alan Miktarlarına Göre Sıralanması -4 O S ıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O rta la m a Y a n an A lan (HA ) S ıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O rta la m a Y a n an A lan (HA) 1 M uğla 2875,30 13 Bursa 411,22 2 A ntalya 1886,42 14 Denizli 294,21 3 Çanakkale 1731,03 15 K astam onu 225,30 4 İzm ir 1627,15 16 İsparta 157,50 5 İstanbul 886,10 17 B olu 112,37 6 Elazığ 560,46 18 Zonguldak 106,61 7 M ersin 532,51 19 G iresun 92,87 8 A dana 511,04 20 T rabzon 65,74 9 Adapazarı 499,12 21 A m asya 46,58 ALÎ KÜ ÇÜKOSM A N O Ğ LU 10 B alıkesir 492,72 22 A nkara 37,63 11 E skişehir 472,72 23 Artvin 32,00 12 K.M araş 468,71 24 Erzurum 8,82 Genel T oplam 14134,13

Tablo 3: Orman Bölge Müdürlüklerinin 1959-1983 (25 yıl) Dönemine Ait Yıllık Ortalama Yangın Adedine Göre Sıralanması Sıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O rta la m a Y angın A dedi S ıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O rta la m a Y a n g ın A dedi 1 M uğla 143,12 13 K.M araş 19,04 2 A ntalya 127,84 14 Bolu 14,84 3 İzm ir 109,48 15 İsparta 11,76 4 M ersin 43,16 16 A m asya 10,92 5 B alıkesir 41,84 17 K astam onu 10,72 6 B ursa 35,80 18 A nkara 9,00 7 Denizli 34,20 19 Z onguldak 6,28 8 A dana 32,24 20 Elazığ 5,84 9 Adapazarı 32,24 21 T rabzon 5,52 10 Ç anakkale 30,56 22 G iresun 4,04 11 İstanbul 24,48 23 A rtvin 3,08 KIZILÇAM-ORMAN YANGINLARI İLİŞK İSİ 12 E skişehir 21,84 24 Erzurum 1,56 Genel T oplam 779,40

Tablo 4: Orman Bölge Müdürlüklerinin 1959-1983 (25 yıl) Dönemine Ait Yıllık Ortalama Yanan Alan Miktarına Göre Sıralanması e M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O rta la m a Y A N A N A L A N (IİA ) S ıra No. Bölge M ü d ü rlü ğ ü A dı Y ıllık O r ta la m a ' Y A N A N A L A N (HA) M uğla 2349,68 13 Eskişehir 325,24 İzm ir 1771,56 14 Denizli 210,92 A ntalya 1604,48 15 Bolu 162,52 Ç anakkale 705,16 16 A m asya 113,68 Elazığ 500,68 17 Kastam onu 97,24 M ersin 572,16 18 İsparta 86,76 A dapazarı 571,04 19 Zonguldak 79,80 B alıkesir 530,04 20 Ankara 71,52 İstanbul 504,76 21 G iresun 56,76 A dana 464,36 22 Trabzon 48,24 K.M araş 387,04 23 Artvin 26,24 B ursa 383,24 24 Erzurum 4,32 Genel T oplam 11717,44

K IZILÇ A M -O RM A N Y A N G IN LA R I İLİŞK İSİ 73 Tabloların incelenm esinden anlaşılacağı üzere gerek yangm adedi, gerekse yanan alan bakım ından M uğla, İzm ir ve A ntalya O rm an Bölge M üdürlüklerinin yangm tehlikesi açısından ilk üç sırada yer aldıkları görülmektedir. K ızılçam 'm T ürkiye'de en geniş yayılışım A kdeniz, Ege ve M arm ara bölgelerinde yaptığı dikkate alındığında, alansal olarak Orm an Bölge M üdürlüklerine dağılım ı T ablo 5 de gösterilm iştir (OG M 1980). T ablonun incelenm esinden anlaşılacağı üzere K ızılçam en geniş yayılışını Orm an Yangınları açısından en tehlikeli olan Antalya, M uğla, İzm ir O rm an Bölge M üdürlüklerinde yapm aktadır. T ablo 1-5'in incelenm esi sonucunda K ızılçam orm anlarının orm an yangınlarına karşı korunm ası diğer ağaç türlerine oranla özel bir durum gösterm ektedir. Bu özellik onun yangına karşı hassas bir ağaç türü olm asından kaynaklanm aktadır. Kızılçam 'ı yangına hassas m ıntıkalardaki ağaç türlerinden ay n düşünm emekle birlikte, hem en tüm yangın alanlannda asıl ağaç türü olm ası nedeniyle üzerinde önem le durulm ası gerekm ektedir. 3. Y A N IC I M A D D E - K IZ IL Ç A M İL İŞ K İS İ Y angının çıkabilm esi ve çıkm ış bir yangının gelişebilm esi, diğer faktörler içinde en fazla yanıcı m addelere bağlıdır. Y anm a sonucu m eydana gelen ısı enerjisinin kaynağı yanıcı m addedir. Yangını etkileyen diğer faktörler (hava halleri, topografya vb.) ancak yanıcı m adde var olduğunda önem kazanırlar. Zira, orm anda yanan yanıcı m addedir. Kısaca yanıcı m adde yoksa yangın da yoktur (ÇA N AKÇIO ĞLU 1985). Yanıcı m adde özellikleri orm anı oluşturan vejatasyonun tür kom pozisyonuna bağlıdır. Nitekim iğne yapraklı türlerde yaprak düküm ü tüm yıl boyunca olm akta ve özellikle kurak dönem lerde hızlanm aktadır. Bu durum orm anın zem ininde n em oranı düşük, henüz ayrışm adığı için yanıcı m adde oranı yüksek bir organik kütle oluşturur. Y apraklı türlerde ise yaprak döküm ü yaz sonu, sonbaharda m eydana geldiğinden yüksek bir potansiyel yangın tehlikesi oluşm az (BAŞ ve ÖY- M EN 1988). ERON (1982) ise bu konuda şu görüşlere y er verm ektedir. A kdeniz bölgesi orm an ekosistem inde yetişen bazı bitki tür ve toplundan, asırlardır etkisinde kaldıklan kuraklık ve yangınlara karşı varlıklarım sürdürebilm ek (veya uyum sağlayabilm ek) için bazı yapısal özellikler geliştirm işlerdir. Bu türlerin yangına gösterdiği uyum luluk, yangınla ortadan kalkm aya karşı gösterdikleri dirençten başka b ir şey değildir. Ö rneğin bu yörede görülen uzun yaz kuraklıklarına uyum sağlayabilm ek için bazı bitki Lürleri genellikle yüksek reçine ve yanıcı nitelikli eterik yağ lan içeren bir yapı geliştirm işlerdir. B itki bünyesindeki reçine ve yağlann m ik tan özellikle kurak yaz aylannda daha da artmakta ve böylece bitkinin yanıcılık özelliğini de arttırm aktadır. B una karşın, yine bu yörede yetişen ağaç türlerinin çoğunluğunun kaim bir kabuk tabakasına sahip olm ası da, bitkinin yangına karşı korunm asını veya yangından en az düzeyde etkilenm esini sağlayan önem li bir özelliktir. Çünkü, kalın kabuk tabakası, bitkinin yaşam a ve gelişm esi için son derece önemli olan canlı kam biyum tabakasını sarm akta ve yangından korum aktadır. A ynca, bazı ağaç türlerinde gözlenen uyuyan tom urcuklar da bitkinin tepe sürgününün yangından zarar görm esi durum unda, sürgün vererek bitkinin yaşa-

74 ALİ K Ü ÇÜKOSM A N O Ğ LU Tablo 5: Orman Bölge Müdürlüklerine Göre Kızılçam Ormanlarının Alansal Dağılımı. Iiölge M ü d ü rlü ğ ü N o rm al K o ru (ha.) B ozuk K o ru (ha.) T o p lam (ha.) Adana 165161 128537 293698 Adapazarı 5121 2890 8011 Am asya 33129 33413 66542 Ankara 4611 6568 11179 Antalya 354574 131090 485664 Balıkesir 48538 41662 90200 Bolu 8549 3603 12152 Bursa 48473 44962 93435 Çanakkale 96521 65448 161969 Denizli 120090 82553 202643 Elazığ 690 1322 2012 Eskişehir 25645 19273 44918 K.M araş 87595 104926 192521 Kastamonu 11852 25992 37844 İstanbul 337 30 367 İzm ir 180024 167624 347648 İsparta 51116 19551 70667 M ersin 234218 164936 399154 Muğla 305173 266070 571243 Zonguldak 2751 1546 4297 Türkiye Toplam ı 1784168 1311996 3096164

KIZILÇ AM -O RM AN Y A N G IN LA R I İLİŞK İSİ 75 m ini sürdürm esini sağlam aktadır. Buna rağm en bazı türlerin giderek daha az rastlanır oldukları da gözlenm ektedir. Sık çıkan yangınlar sonucunda, kim i ağaç türleri yok olm akta, yerini lignini fazla çalım sı türler kaplam akla ve alan makilik alan görünüm üne dönüşm ektedir. A kdeniz yöresinde bulunan çam türlerinin çoğu, açılım ı zor olan kozalaklara sahiptir. Bu kozalaklar yangın sıcaklıkları ile daha kolay açılır ve içindeki tohumların saçılm asına neden olur. B unun en tipik örneğini, Akdeniz yöresinin asli ağaç türü olan Halep çamı (Pinus halepensis) ve K ızılçam 'da (Pinus brutia) görm ek m üm kündür. Kızılçam orm anlarının yayıldığı bölgelerde yaz aylarında yüksek sıcaklık dereceleri ve nispeten düşük nem m iktarları ile karaktcrize edilen uzunca bir kurak dönem sözkonusudur. Bu dönem de gerek diri örtü ve gerekse ölü örtünün nem içeriği önem li ölçüde azaldığından yangın tehlikesi son derece yükselm ektedir. Her yıl özellikle Akdeniz bölgesinde, Eylül ya da Ekim aylarında kuzey yönünden gelen ve b ir hafta ya da on gün devam eden kuru rüzgârların hâkim olduğu dönem lerde n isb î h ava rutubeti sıfıra kadar düşebilm ekledir. B üyük y angın ların pek çoğu bu tür rüzgârların hâkim olduğu dönemlerde çıkm aktadır. Akdeniz bölgesinde yağışlı geçen günler dışında H aziran ayı başından Ekim ayı sonuna kadar h er gün yangın tehlikesi sözkonusudur (BAŞ, 1965). K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU (1987) tarafından yapılan çalışm anın sonuçlarına güre, T ürkiye orm anlarında 1959-1983 yıllan arasında çıkan büyük yangınların (500 hektar ve daha büyük yangınları) % 49'unun K ızılçam, % 13,7'sinin kızılçam -karaçam ile m eşe, % 7.8'inin kızılçam -m aki, % 5.9'unun karaçam ve geri kalan az bir kısm ının da diğer ağaç türlerinin bulunduğu alanlarda çıktığı anlaşılm aktadır. Buna göre, Türkiye orm anlarında çıkan büyük yangınların çoğunluğunun çam orm anlarında çıktığı ve bu ağaç türünü M eşenin izlediği görülm ektedir. Bu tespitler Türkiye orm anlarında 1960-1975 yıllan arasında çıkan 10.155 yangındaki çam (% 71,8) ile ikinci sırayı alan M e şe (% 6) türleri oram sırasını doğrulam aktadır (ÇA N AKÇIO ĞLU 1985). Buna göre bir orm an yangınının çıkabilm esinde veya çıkm ış olan bir yangının gelişebilm e sinde yanıcı m adde tipinin etkisi büyüktür. Hatla yangının çıkm ası ve gelişm esini etkileyen tüm faktörler içinde en önem lisinin yanıcı m adde olduğunu söyleyebiliriz. 4. Z A R A R IN Ş İD D E T İN İ E T K İL E Y E N F A K T Ö R L E R O rm an yangınlarına karşı gerekli önleyici tedbirleri alabilm ek için yangın zararlarını arttıran veya azaltan faktörleri tanım ak gerekm ektedir. Bu konuya ilişkin tedbirleri aşağıdaki şekilde özetlem ek m üm kündür (K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU, 1992). A ğaç tü r ü : A ğaç türlerinin yangına karşı olan dirençleri çok değişiktir. Şiddetli yangınlar hariç, iğne yapraklı türler, yapraklılara oranla yangına daha hassastır. İğne yapraklı türler içinde, fazla reçine içerm esi, ışık ağacı olması, kurak yetişm e yörelerinde saf ve büyük m eşcerelcr oluşturm ası nedeniyle, yangından en çok Çam türleri zarar görür. B unu Sedir ve Ladin izler. G öknar gölge ağacı olduğu için yangından en az zarar görür. A yrıca ışık ağaçlan, gölge ağaçlarına kıyasla yangından d aha fazla etkilenirler. Çünkü, ışık ağaçlanndan kurulu m eşcerelerin altında ot ve çalı gibi k olay yanabilen m ad d eler bol m iktarda yetişm ektedir. H albuki gölge ağaçlanndan oluşan m eşcereler buna pek elverişli değildir. Y apraklılar içinde en fazla etkilenen tür M eşe'dir.

76 ALÎ K Ü ÇÜ K O SM A N O Ğ LU BAŞ (1965) tespitlerine göre Türkiye'de 1951-1961 yıllan arasında çıkan 8750 adet yangının % 72,7 sini Ç am, % 12,3'ünü iğne yapraklı ve yapraklı ağaçlar k anşığı, % 11 'ini M eşe, % 1,8 ini M aki, % 1,4 ünü K ayın ve % 8'ini Sedir, Lâdin, A rdıç ve G öknar m eşcereleri teşkil etm iştir. M eşcere yaşı: Y angından en fazla gençlik zarar görür. B unu, kuru dallan bulunan ve tepesi toprağa kadar ulaşan sınklık dönemindeki iğne yapraklı türler izler. Bu yaştan sonra tehlike gittikçe azalm aya başlar. Ö rtü ve enkaz bulunm ayan yaşlı m eşcerelerde ise yangın tehlikesi en azdır (ÇAN AKÇIO ĞLU 1985). N itekim D üzlerçam ı örnek D evlet O rm an İşletm esin in 6 ve 17 num aralı bölm elerinde 23.9.1961 tarihinde çıkan yangın saf K ızılçam dan m üteşekkil bulunan orm anın gençlik ve sınklık devresindeki kısım larını tam am en tahrip etm iş olduğu halde, yaşlı ağaçlann bulunduğu yerlerde önem li bir zarar yapm am ıştır (BAŞ 1965). Y etişm e m u h iti: Orm an yangınlarının şiddeti üzerine yetişm e m uhitinin önemli tesiri vardır. N itekim, kurak ve fakir topraklar üstünde bulunan, ekseriya Ç am 'dan m üteşekkil olan, seyrek ova orm anlan yanm aya elverişli örtü tabakasını bol m iktarda ihtiva ettiklerinden, çok kere nem li ve yağışı bol dağ orm anlarına nazaran, dalıa fazla yangın tehlikesine m aruzdurlar. B ununla beraber arazi bakısının da yangınların zuhur ve yayılm a sürati üzerine geniş ölçüde etkisi vardır. Çünkü havanın bağıl nem i güneşlenm e m üddeti, rüzgâr yönü ve hızı, vejetasyon tipi, yanabilen m addelerin m iktan ve nem i m uhtelif balalarda birbirinden farklıdır (BAŞ 1965). G enellikle güney ve güneydoğu bakılar yangının çıkm ası ve yayılm ası için en iyi koşullara sahiptir. Bu yerler daha fazla direkt güneş ışığı alarak, havanın ve yanıcı m addenin sıcaklığını arttm cı etkide bulunur. T ürkiye'de çıkan yangınlar için düzenlenen yangın Sicil Fişlerinde, yangının çıktığı bakı bildirilm ediğinden, bakının yangına olan etkisi hakkında bir rakam verm ek olanaksızdır. A razinin engebelik derecesini belirten eğim in, yangınların yayılm asında büyük önem i vardır. D iğer hususlar eşit olm ak koşuluyla, yangınlar eğim li arazide daha çabuk ilerler. Bilindiği üzere eğim arttıkça yangının yayılm a hızı da artar. Y angın yam açtan yukan şiddetli rüzgâra bağlı olarak, yelpaze şeklinde ilerler (ÇANAKÇIOĞLU 1985). M eşcere k apalılığ ı ve k u ru lu şu : K apalılık ve sıklığın yangın tehlikesine etkisi vardır. Çok sık m eşcereler, bol m iktarda kuru ve ölm ekle olan m ateryali, fazla seyrek m eşcerelerde toprak üstünde kolay tutuşabilen diri ve ölü örtü tabakasını ihtiva etm elerinden dolayı, yangın için tehlikelidir. B u nedenle yangın tehlikesi bakım ından, m eşcerelerin ne çok sık, ne de çok seyrek olm am ası gerekir. Işık ağaç türlerinden oluşan aynı yaşlı orm anlar, gençlik ve sıklık çağm da çok fazla yangın tehlikesine, m uhtelif yaşlı orm anlarda ağaç tepeleri ile toprak arasında çeşitli katlarda gövdeleri İhtiva etm elerinden ötürü yangınlann m eydana gelm esine m üsaittirler. A ncak büyük bir çoğunluğu G öknar gibi gölge ağaçlarından ve bunlann arasında diğer yan gölge ağaçlarından oluşan ve nispeten bol yağışlı yerlerde yetişen seçm e orm anlan, diğerlerine nazaran daha az yangın tehlikesine uğrar (ERASLAN 1969). O rm a n genişliği: W agner ve A catay a göre yollarla, ağaçsız şerit ve alanlarla bölünm em iş b ir orm anda yangın tehlikesi, bu orm an alanının k aresi ile orantılı olarak artar. B una k arşılık bir orm an, yollarla, ağaçsız şerit ve alanlarla ne kadar küçük parçalara bölünürse, yangın tehlikesi de o

KIZILÇAM -O RM AN Y A N G IN LA R I İLİŞK İSİ 77 oranda azalır. Bu kural, yangınlara karşı alınacak önleyici tedbirlerin tem elini teşkil eder (ERAS- LAN, 1969). M evsim ve M eteorolojik o laylar: Yangın tehlikesi ile yanabilen m addelerin kuruluğu arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu m addelerin kuruluğu da yağışın azlığına, havanın sıcaklığına, bağıl nem m iktarının düşüklüğüne ve buharlaşm anın şiddetine göre değişir. R üzgârların hızı da buharlaşm ayı ve dolayısiyle, yanabilen m addelerin kurum asını kolaylaştırarak yangm tehlikesini arttırır. B urada sözkonusu m eteorolojik olaylar, yılın çeşitli m evsim lerinde ve aylarında, bir aym çeşitli günlerinde ve günün çeşitli saatlerinde büyük farklar gösterir ve bunlara göre de yangm tehlikesi artar veya azalır (ER AS LAN 1969). BAŞ (I9 6 5 )'a göre, 1940-1961 y ıllan arasında m eydana gelen orm an yangm lannm % 83 ü Haziran ile Ekim ayları arasında, % 16,7'si ise yılm diğer aylarında vukubulm uştur. Yangm m evsim inin en tehlikeli aym ı % 31,7 ile Ağustos teşkil etm ekte olup, bunu % 22,4 ile Eylül ve % 14,5 ile de Tem m uz ayian takip etmektedir. K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU (1987) tespitlerine göre, T ürkiye o rm an lan n d a 1959-1983 y ıllan arasında çık an 51 adet büyük yangınla, diğer sınıflardaki y angm lann büyük çoğunluğunun Tem - m uz-eylül aylannda çıktığı ortaya konulm uştur. Türkiye'de yangınlar um um iyetle günün her saatinde çıkm aktadır. Fakat bunlar günün bütün saatlerine eşit olarak dağılm am ıştır. Yangm bakım ından tehlikeli zam an, um um iyetle saat 9 dan sonra başlayarak 19'a kadar devam etm ektedir. Nitekim, T ürkiye'de orm an yangınlannm % 77'si bu zam an içinde m eydana gelm iştir. Bununla birlikte Türkiye'de 1959-1983 yıllım arasında çıkan 51 adet yangının incelenm esinden, büyük orm an yangınlarının % 62,8'inin saat 10.00-18.00 arasında çıktığı saptanm ıştır. Y angın em niyet yolları ve şeritleri: Yanıcı m addelerin, yangm tehlikesinin fazla olduğu yörelerde, tam am en tem izlenm esi en güvenilir koruyucu yöntem dir. F akat bu yöntem, m aliyetinin yüksekliği nedeniyle henüz hiçbir ülkede uygulanam am ıştır. B u konuda yanıcı m addelerin küçük alanlara ayrılm ası m aliyetin katlanabilir sınırlar içinde olm ası nedeniyle, uygulam ada önem kazanm ıştır. Bu ana fikirden hareketle, önce yangm em niyet yollan ve sonra da daha genişleri olan yangm em niyet şeritleri gelişm iştir. Yangm em niyet yollan ve yangm em niyet şeritleri, yangm çıkm a dan önce, doğal ve yapay engellerden yararlanılarak yapılan, çıplak veya örtülü ve yangının yayılm asını önleyen tesislerdir (ÇANAKÇIOĞLU 1985). K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU (1987)'na göre, 31.V III.1956 tarihinde çıkan 6831 sayılı O rm an Yasa sın ın 75. m addesi, orm an idaresinin yangm lan önlem ek am acıyla, en çok beş yılda gerçekleştirilecek bir plan ve program içinde, yangm em niyet yollarım yapm ası zorunluluğunu getirm iş olmasına rağm en Türkiye'de yangm em niyet yol ve şeritlerinin yapılm ası faaliyetleri, ancak son yıllarda hızlandırılm ıştır. VI. Beş Yıllık Kalkınm a Planı Ö.İ.K. Raporu verilerine göre yangm em niyet yol ve şeritlerine ilişkin planlam a çalışm aları sonuçlanm ıştır. 1987 yılı sonu itibariyle planlanan 25544 km. emniyet yolu ile 27899 km. yangm em niyet şeridinin gerçekleştirilen m iktarları, yangın em niyet yolu 9835 km. ve yangm em niyet şeridi ise 6398 km. dir (DPT, 1990).

78 A Lİ K Ü Ç ÜKOSM A NOĞLU Y ukarıda m iktarları belirtilen yangın em niyet yol ve şeritlerinin 1991 yılı sonu itibariyle gerçekleştirilen m iktarları ise, yangın em niyet yolu 11434 km. yangın em niyet şeridi 7890 k in d ir (YEŞİLE ÇERÇEV E, 1992). Y angın em niyet yollarının genişliklerinin tespitinde, h er iki orm an k enanm, ağaç türünü, m cşcere sıklığı ve yaşını, arazinin topoğrafık yapısını, rüzgâr durum unu vb. hususları güzönüne alm ak gerekir. Y urdum uz koşullarında bu yolların genişliği, dik sırtlarda 10 m., yayvan sırtlarda 12 m. olm alıdır. Fakat bu genişlikler, yangına hassas yörelerdeki dik sırtlarda 12 m., yayvan sırtlarda 14 m. olarak yapılm alıdırlar (ÇA N A K ÇIO Ğ LU, 1985, O RM AN GEN EL M Ü DÜRLÜĞÜ, 1988). ORM AN G EN EL M Ü D Ü R LÜ Ğ Ü (1989), 273/5 sayılı E k tebliğine göre O rm an yangınlarına hassaslık derecelerinin tespiti B ölge M üdürlüklerince İşletm e M üdürlüğü bazında yapılacaktır. İşletm e M üdürlüklerinin yangına hassaslık derecelerinin tespiti için önce İşletm e M üdürlüğü orm anlarında son 20 yılda çıkan yangınların yıllık ortalam ası hesaplanacaktır. B undan sonra bulunan rakam aşağıda açıklanan beş tehlike grubundan hangisine giriyorsa sözkonusu İşletm e M üdürlüğü yangm a hassaslık bakım ından gruba dahil edilecektir. Bunlar, 1. derecede en çok tehlikeli grup için 10. 1 ve daha fazlası 2. derece çok tehlikeli grup için 6.1-10.0 3. derece orta tehlikeli grup için 3.1-6.0 4. derece az tehlikeli grup için 1.1-3.0 5. derece çok az tehlikeli grup için 1.0 ve daha az şeklinde ifade edilmektedir. Yine O R M A N G EN EL M Ü DÜRLÜĞÜ (1988) 273/4 Sayılı E k tebliğine göre Y angın Em niyet şeritleri ile bölünecek alanlar Birinci derecede yangına hassas alanlarda İkinci derecede yangm a hassas alanlarda Üçüncü derecede yangına hassas alanlarda Yangın em niyet yollarıyla bölünecek alanlar ise, ler. Birinci derecede yangına hassas alanlarda İkinci derecede yangm a hassas alanlarda 200-300 301-500 501-800 15-25 26-50 Üçüncü derecede yangma hassas alanlarda 51-100 hektara kadar olabilen parçalara bölünür- Diğer taraftan ORM AN G EN EL M ÜDÜRLÜĞ Ü (1988), 273/4 Ek tebliğine göre de, "Y angın em niyet yol ve şeritleri G üneydoğu ve A kdeniz yörelerinde denizden 1200 m., Ege yöresinde 100 m ve M arm ara yöresinde 800 m etre yüksekliğe kadar m evcut çam orm anlarında veya yeni kurulan yapay ve doğal orm anlarda tesis edilecektir. Bu yüksekliklerden yukarı bulunan veya buralarda yeni kurulan orm anlarda am enajm an planlarının veya ağaçlandırm a uygulam a projelerinin öngördüğü iç taksim at şebekesi ve üretim yolları ile yetinilecektir" denilm ektedir. R eçine ü re tim i - o rm an y a n g ın la rı: B ilindiği gibi orm an ürünleri asli ve tali olarak iki ana gruba ayrılm aktadır. B ugün orm an ürünlerinin 6000 dolayında kullanım yeri bulunm aktadır. O r m anlarım ızdan elde edilen tali ürünlerden biri de reçinedir (K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU, 1992). Ü lkem izde yangın tehlikesinin fazla olduğu A kdeniz, Ege ve M arm ara bölgelerinde yayılışı bulunan Kızılçam (Pinus brutia ten.) orm anlarında reçine üretim i yapılm aktadır. Reçinenin yanıcı

KIZILÇ AM -O RM AN YANGIN LA RI İLİŞK İSİ 79 ve lutuştunıcu etkisi dolayısiyle, bu tür orm anlarda yangm ihtim ali daha da artm aktadır. Bu nedenle, reçine üretim i yapılm ayan orm anlara kıyasla daha etkin koruyucu önlem ler alm ak gerekm ektedir. Örneğin, buralardaki yangın korum a şerit ve yollarının genişliklerini arttırm ak, üzerinde yanıcı m ateryalin bulunm am asını sağlam ak, hatta bu m aksatla yol üzerini kum kaplam ak vb. gibi ek önlem ler almak zorunluluğu doğm aktadır (BAŞ 1965, ŞAD 1976). 5. A L IN A C A K Ö N L E M L E R B uraya kadar yapılan açıklam alardan anlaşılacağı üzere kızılçam doğal olarak yayılış gösterdiği alanlar, orm an yangınları açısından da en tehlikeli yörelerdir. Bu nedenle Türkiye'de orm an yangınları açısından tehlikeli olan yörelerde yayılış gösteren tüm ağaç türleri ve özellikle de Kızılçam orm anlarında orm anlann yangından korunm asında kısa ve uzun vadede gerçekleştirilm esi gereken koruyucu, önleyici ve yangın lann söndürülm esi konulan n d a Ç A N A K Ç IO Ğ LU (1990)'na göre aşağıda sıralayacağım ız önlem lerin alınması gerekm ektedir. (1) B ilindiği üzere yangının çıkabilm esi için "Y anıcı m adde-oksijen-tutuşm a sıckalığı (Tutuşturucu kaynaklar)" üçlüsünün varlığı ve bunlann uygun bir oranda bulunm ası gerekir. Bu üçlüye "Yangm üçgeni" denir. Eğer bu üçlüden herhangi birisi olm azsa veya gerekli oranda bulunm azsa yangm çıkm az. Ç ıkm ış olan bir yangında, adı geçen üç öğeye karşı birlikle savaşılarak yanm a yavaşlatılır ve yangının söndürülm esine çalışılır. Fakat yangm çıkm adan önce, genelde bu üçlüden yanıcı m adde ile tutuşlurucu kaynaklara (insan) karşı önlem ler alınır. G enelde hem yangm çıkm a dan önce, hem de yangınla savaşta, yanıcı m addelerin uzaklaştırılm ası veya parçalanm ası en çok uygulanan yöntem dir (Y angm em niyet yol ve şeritleri). (2) Yangının vejetasyon, m ikroklim a, toprak ve orm an faunası üzerine olan yararlı ve zararlı etkilerini tespit ederek bundan orm anı yangından korum a veya yangınla savaş için ilmi ve pratik sonuçlar çıkarm ak yangınla savaşacakların önem li uğraşılan arasındadır. Bu nedenle yurdum uzda da yangm ekolojisine ait çalışm a ve araştırm alara büyük önem verm ek gerekir. (3) Ç ıkan bir yangınla savaşan insan için en önem li sorun, yangının o anda ne yaptığını ve ilerideki dönem lerde neler yapabileceğini bilm esidir. Bu konuda yeterli bilgi sahibi olunursa, yangınla savaşm ak ve başarılı olm ak dalıa kolaylaşır. Bu nedenle bir yangının doğal seyrini, yanm a tiplerini, düşük ve yüksek şiddetteki yangınlann davranışı ile yangının çevre ile olan ilişkilerinin her yangm söndürücü tarafından çok iyi bilinm esi gerekir. Ayrıca yangının topografya ile olan ilişkilerinin çok önemli olduğunu da asla unutmam alıdır. (4) G eçm işin yangınları hakkında detaylı bilgiye sahip olm ayan Y angm Korum a ve Savaş O rganizasyonu geleceğe ait planlam ayı istenen düzeyde gerçekleştirem ez. Kısaca geçm işi iyi bilerek geleceği hazırlam ak gerekir. Bu nedenle çıkan ve sönen bir yangm hakkm daki bilgilerin iyi saptanarak ilgililerden istenm esi geleceğe ışık tutması açısından çok önemlidir. (5) Y angm sezonu sonunda (Ocak ayı) her Ünite geçm iş yıl için çıkan yangınlara ait detaylı bir raporu bir üst birim e verm elidir. Bu raporlara dayanarak, özellikle o yöreye ait geleceğin yangm korum a ve savaş planlam ası yapılır. Yangm sezonu sonu raporunun h er ünite için yurdum uzda da hazırlanm ası yararlı olacaktır. (6) Y angınla uğraşan her teknik elem anın, yangınlann çıkm ası, gelişm esi ve söndürülm esinde büyük etkileri olan yangm lıava halleri ve özellikle rüzgâr, sıcaklık, bağıl nem, yağış ve bulutluluk hakkında geniş bilgi sahibi olm ası gerekir. Bu bilgilerin büyük çoğunluğu yangm m eteoroloji istasyonlarından sağlanır. (7) Y angm A m iri, yangının söndürülm esi için gereken her türlü teknik ve idari tedbirleri alan ve uygulayan, kendisine bağlı üniteleri denetleyen ve yangının h er dönem inde son sözü söyleyen şahıstır. Y angm Amiri olarak görev yapacak kişilerin İlmî ve pratik yönleriyle iyi yetiştirilm esi ge

80 ALİ KÜ ÇÜKOSM ANOĞLU rekir. Y angm A m irleri, yangm söndürm enin alt kadem elerinden itibaren görev alan ve aldığı her görevi başarı ile tam am layan kişilerdir. (8) B ugün T ürkiye'de insanoğlu, orm anın yangından korunm asında prim er problem olarak karşım ıza çıkm aktadır. Bu nedenle orm an yangınlarının adet olarak azaltılm asında halkın eğitimi en önem li hususu teşkil eder. Bu hususta ayrıca orm anın nyangm dan korunm asında hazırlanacak program ların uygulanm ası zorunludur. (9) Halen yürürlükte bulunan 6831 sayılı O rm an K anunu'nun orm an yangınlarıyla ilgili m addeleri gerçekten önem li tedbirleri içerm ektedir. Fakat bu hüküm lerin tam olarak uygulam aya konulduğunu söylem ek m üm kün değildir. Bu nedenle orm an yangınları hakkındaki yasal tedbirlerin eksiksiz uygulanm ası gerekm ekledir. (10) O rm anı yangından korum ak ve aynca çıkacak yangınları kontrol altına alıp söndürebilm ek için, tüm detayların toplandığı bir planın önceden hazırlanm ası ve uygulanm ası zorunludur. Planlar İşletm e Şefliği, İşletm e M üdürlüğü, Bölge M üdürlüğü ve Genel M üdürlük düzeyinde yapılm alıdır. (11) Y angınla savaş, olağanüstü operasyon karakterinde olup, çabukluk, cesaret ve bilinçli hareket isteyen teknik bir iştir. Bu nedenle küçük ve büyük yangınların söndürülm esinde uygulanacak organizasyonun önceden saptanm ası ve yangm çıktığında aynen uygulanm ası gerekir. (12) O rm an yangınlarının gerek çıkm asını önlem ede, gerekse çıkan yangınlarla savaşta görev alacak tüm personelin, orm an yangınlarının çeşitli konularında sürekli eğitilm eleri gerekir. Buna paralel olarak, orm an yangınlarının çeşitli konularında araştırm alar yapılm asına da büyük önem verilm elidir. (13) Bir yörede gelecek gün veya günlerdeki yangm çıkm a olasılığı ile çıkan bir yangının nasıl bir gelişim göstereceği şim dilik ancak yangm tehlike oranlarından yararlanarak sağlanm aktadır. Bu hususta yapılacak çalışm a ve araştırm alar sonunda yurdum uz koşullarına uygun bir yangm tehlike sistemi geliştirilm elidir. B unun için, önce istenen tüm bilgileri sağlayacak, yeterli m eteoroloji istasyonlarının kurulm ası gerekir. (14) Gerek yangının çıkm am ası, gerekse çıkan bir yangından yanıcı m addenin varlığı nedeniyle m eydana gelecek tehlikeleri azaltm ak için, m eşcerelerin kurulm ası, bakım ve işletilm esinde silvikültürel önlem lere uyulm ası zorunludur. Genelde orm an yangınları bakım ından k an şık meşcereler yetiştirm ek, orm anı bakunlı bulundurm ak ve tem iz bir işletm e uygulam ak asla ihm al edilm e m elidir. Silvikültrün öngördüğü ünlem ler, özellikle yangınların büyük zarar yaptığı yörelerde titizlikle uygulanm alıdır. (15) 1956 yılında kabul edilen 6831 sayılı O rm an K anunu'nun öngördüğü yangın em niyet yollannm yapım ı uzun yıllar m aalesef ihmal edilm iş ve aynca bu yolların yapım ı ile orm anda büyük alanlann açılacağı tartışm ası gündeme gelm iştir. Son yıllarda bu yollann önem inin anlaşılm a sından itibaren yapım lan hızlandırılm ıştır. Bu yollann inşaalan yanında her yıl bakım larının da ihm al edilm em esi gerekir. Aksi halde bu yollara olan itim at gittikçe azalır. (16) Y angınların tehlikeli olduğu alanlardaki yanıcı m addelerin m iktannm azaltılm ası ve buralann yam çı m adde bakım ındım arzulanan düzeyde kalm asını sağlam ak gerekir. Bu hususta aynca silvikültürün öngördüğü "tem iz işletme" prensiplerini de aynen uygulam ayı asla ihmal etm em e lidir. (17) Y urdum uzda 1985 yılından itibaren kurulm uş olan sabit ve gezici yangın söndürm e ekiplerinden beklenen sonuçların alındığına şahit olm aktayız. Bu husustaki çalışm aların hızlandınlm asm a ve ekip m erkezlerdim arttm lm ası yanında gerekli m odem araç ve gereçle donatılm alan da asla ihmal edilm em elidir. Bu arada ekiplerin her türlü sosyal ihtiyaçlan da unutulm amalıdır.

K IZILÇ A M -O RM A N Y A N G IN LA RI İLİŞK İSİ 81 (18) Y angınla savaşla en önem li teknik önlem ler arasında bulunan gözetlem e (yangın yerinin tespiti), haberleşm e (yangın yerini bildirm e) ve yangın yerine ulaşım ı sağlayacak ulaşım şebekesinin yeterli düzeyde olm ası zorunludur. B u üç önem li husus için gerekli tüm ünlem lerin alınm ası asla ihm al edilm em elidir. (19) Y angınların en az zararla atlatılm asında, eğitilm iş personel yanında, yangm la savaşta kullanılan söndürm e araç ve gereçlerinin de önem i büyüktür. Bunlar arasında çeşitli el araçlarının daim a yeterli m iktarda bulundurulm ası sağlanm alıdır. Ç ıkan ve büyüyen bir yangını söndürm ede m otorlu araçlardan, başta dozer olm ak üzere insan ve m alzem e naklinde helikopterlerin kullanılıınm a büyük önem verm ek gerekir. (20) Eğer istenen zam anda ve yerde uygun m iktarda kullanıldığında, tüm orm an yangınlarına karşı su ile savaşılabilir. Zira, suyun yanm aya olan etkisinin çok yüksek olduğu saptanm ıştır. Aynı şekilde orm an yangınlarının söndürülm esinde, özellikle son yıllarda birçok ülkelerde çeşitli kim yasal m addelerden de yararlanılm aktadır. Bu m addelerin de yurdum uzda kullanılm ası için gerekli incelem elerin yapılm ası uygun olacaktır. (21) G erek yangın çıkm adan önce, gerekse çıkm ış olan bir yangınla savaşta hava koşullarının öğrenilm esinde yangın m eteoroloji istasyonlarından büyük ölçüde yararlanılm aktadır. Yurdum uzda yangınların yörelerde sabit m eteoroloji istasyonlarının yeterli m iktarda kurulm ası sağlanm alıdır. A ynca, özellikle büyük yangınlarda yararlanılm ak üzere m obil m eteoroloji istasyonları da salın alınm alıdır. (22) Bugün dünyanın birçok ülkesinde yangınlardan çeşitli orm ancılık faaliyetlerinde, örneğin silviklütür, m era am enajm am, yaban hayvanlan am enajm am, havza am enajm am, arazi tem izlem e vb. alanlarda yararlanılm aktadır. Yurdum uzda da özellikle artıklann yakılm ası, yangınlarla savaşta (karşı ateş), böcek zararlarıyla savaşta vb. yangın kısıtlı olsa da kullanılm aktadır. Yangından daha geniş suretle yararlanm ak için gerekli geniş surette yararlanm ak için gerekli araştırm alann yapılm ası asla ihmal edilm em elidir. 6. SO N U Ç VE Ö N E R İL E R Buraya kadar yapılan açıklam alardım anlaşılacağı üzere T ürkiye'de hem en her yıl adet ve alanlan değişebilen çok sayıda yangınlak çıkm aktadır. Ülkemiz orm anları ve onnancılığı için yangın diğer tahrip faktörleri arasında daim a önemini ve güncelliğini korum uştur. Ö zellikle ülkem izde Akdeniz iklim inin hâkim olduğu yörelerde bilki toplum lan için büyük bir tehlike oluşturduğu gibi, bu toplum ların tür ve özellikleri de belirleyen önem li b ir etken olm uştur. Daha önce de ifade edildiği üzere T ürkiye'de K ızılçam ın doğal yayılış sahaları orm an yangınları açısından da en tehlikeli yöreleri oluşturm aktadır. Bu sahalardaki yangın tehlikesini en az zararla atlatabilm ek için yukarıda izahına çalışılan tüm tedbirlerin yerine getirilm esi son derece yararlı olacaktır. Bu ünlem lerin yerine getirilm esinde de özellikle Kızılçam 'm yayılış gösterdiği sahaya öncelik verilm esi gerekm ekledir. Bu konuda kanım ızca Kızılçam 'm yayılış gösterdiği alanlarda orm an yangınları açısından ivedilikle aşağıda sıralayacağım ız önerilerin yerine getirilm esi yararlı olacaktır. (1) 6831 sayılı O rm an K anunu'nun 75. m addesindeki zorunluluğa rağm en yangın em niyet yol ve şeritlerinin planlanm ası bitirilm iş, ancak bunların tam amı gerçekleştirilem em iştir. Gerek orm an yangınlarının önlenm esinde, gerekse orm an yangılarıyla savaşta büyük önemi olan bu tesirlerin K ızılçam 'm yayılış gösterdiği saltalardan başlanarak, en kısa sürede bitirilm esi zorunludur. Bu konuda ÇA N A K ÇIO Ğ LU (1988) ise şu görüşlere yer verm ektedir. B ugün T ürkiye orm anlarında yangm lann en çok çıktığı ve dolayısiyle yangın em niyet yol ve şeritlerinin yapılm asının zorunlu olduğu bölgeler Akdeniz, Ege ve M arm ara'dır. Zira, T ürkiye orm anlarında çıkan yangınların, 1966-1985 istatistiklerine göre % 73,8'i bu bölgelerde çıkm aktadır. Adı geçen üç bölgede çıkan yangm lann büyük oram 800-1200 m yükseldiklerdeki K ızılçam orm anlannda m eydana gel

82 ALİ KÜÇÜ K O SM A N O Ğ LU m ektedir. D olayısiyle Türkiye'de yangm em niyet yol ve şeritlerinin yapılacağı orm an alanı oldukça sınırlı bir yörede bulunmakladır. A ynca yangm em niyet yol ve şeritlerinin, Orm an yol şebekesinin planlanm asından sonra yapılacağı ve bu yörelerde m evcut tüm doğal ve yapay engellerin de dikkate alınacağı düşünülürse yangm em niyet yol ve şeritleri için adı geçen üç bölge orm anlarında kayba uğrayacak orm an alanının T ürkiye çapındaki oranının n e kadar az olacağı ortaya çıkm ış olur. (2) H atırlanacağı üzere, orm anda çıkan bir yangm görünm eden ve yeri saptanm adan hiçbir söndürm e faaliyetine başlanam az. Y angınlann yerinin saptanm asında ve orm anın sürekli kontrol altında bulundurulm asında büyük önem i olan sabit gözetlem e noktalarının (kule ve kulübeler) 1983 yılından başlam ak üzere bilim sel yöntem le tüm Türkiye'de planlam ası bitirilm iştir. Yasal zorunluluğa rağm en kule ve kulübelerin inşaası henüz tam am lanam am ıştır. Öncelikle K ı/ılçam ın yayılış gösterdiği O rm an Bölge M üdürlüklerinden başlanm ak üzere bu tesislerin yapılm ası, daha sonra da orm an yangınları bakım ından 1. derecede tehlikeli olan O rm an Bölge M üdürlüklerinde, yangınlann en çok çıktığı yükseklik, örneğin 1200 m 'ye kadar olan orm anlann her yerinin 2 sabit gözetleme noktasından görülmesini sağlam ak için çalışılm alıdır. (3) B ilindiği gibi Türkiye'de reçine üretim i yapılan K ızılçam orm anlan (A kdeniz-ege-m arm ara bölgeleri) orm an yangınları açısından en hassas yörelerdir. Bu orm anlarda orm an yangınlan açısından tüm koruyucu tedbirlerin alınması ve bunlara uyulm ası son derece önemlidir. (4) A TA Y (1988)'a göre, Y angın riski arttıkça bölm e ve bölm ecikleri küçültm ek gerekir. Ürgenç'in O rm an G enel M üdürlüğünün 273 sayılı tebliğine atıfla bildirdiğine göre: yangm riskinin en çok olduğu ağaçlandırm a sahalarında, bölm elerin veya bölm eciklerin 15-25 hektar, çok olduğu sahalarda 25-50 hektar, orta derecede olduğu sahalarda 51-100 hektar olması gerekm ektedir. Yağış itibariyle zengin İngiltere'de bile yeni tesis edilen ağaçlandırm a alanları yangm em niyet yollan ile 12 hektar büyüklükte parsellere aynlm ışlır (ERASLAN, 1969). (5) Y angm tehlikesi açısından hassas olan A kdeniz, Ege ve M arm ara bölgelerinde yetişm e m uhiti şartlan uygun olduğu takdirde iğne yapraklılar kanştınlarak m eşcerelerin kurulm ası ve ayrıca halihazırdaki m eşcerelerde de kanşım m korunm ası yangm çıkm a ve gelişm esi ihtim alini azaltacaktır. (6) A lçak rakım lardaki K ızılçam orm anları genellikle daha sık yandıklanndan, önceliğin bu alanlara verilm esi alınım tedbirlerin etkinliğini arttıracaktır. Karışık m eşcereler kurmak, orm anı bakım lı bulundurm ak ve temiz bir işletm ecilik uygulam ak gibi silvikültürel tedbirlerin yangınlann önlenm esi bakım ından büyük önem i vardır. Ö rneğin, iğne yapraklı orm anlara belirli oranlarda yapraklı ağaç kanşiırm am n yangm çıkm a ve genişlem e olasılığını önemli ölçüde düşürdüğü bilinen bir gerçektir. İğne yapraklı bir tür olm asına karşm, yangm tehlikesini azaltm ak bakım ından en uygun türlerden biri Cupresus sem pervirens'tir. (7) Ü lkem izde yangm sonucunda m eydana gelen yanık alanlar derhal ağaçlandınlm ayıp birkaç yıl kendi haline bırakıldığında, bu alanları orm andan yitirilm iş yerler olarak kabul etm ek gerekir*. K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU (1987, 1990) tarafından y ap ılan çalışm aların sonuçlarına göre, Türkiye de 1959-1983 yıllan arasm da çıkan 51 adet büyük yangm incelendiğinde, birçok yangın alanının uzun yıllar ağaçlandırılm adığı anlaşılm ıştır. B öylece bu sahalar orm andan kaybedilm iş alanlar haline gelmiştir. Böylece bu sahalar orm andan kaybedilm iş alanlar haline gelmiştir. Bununla birlikte araştırm aya konu olan 1985 yılı tüm büyük yangm sahalarında süresi içerisinde gerekli çalışm alar yapılarak ağaçlandınlm ıştır. Böylece bu alanların yabanlaşm ası önlenmiştir. Ü lkem izde son yıllarda yanık sahalara gereken önem verilm iş ve bu sahaların ağaçlandırılm asında gerekli olan tüm liüzlik gösterilm iştir. Bu da T ürkiye orm anlan ve orm ancılığı için bir aşam adır.

KIZILÇAM -O RM AN YANGINLARI İLÎŞKİSİ 83 KAYNAKLAR A T AY, I. 1988. Yangın Tehlikesini A zaltm ada Silvikiiltürel Tedbirler. Tarım O rm an ve K öyişleri Bakanlığı, Orman G enel M üdürlüğü Yayın N o.: 29, Seri No.: 672, A nkara. B AŞ, R. 1965. Türkiye'de O rman Yangınları P roblem i ve Bazı K lim a tik F aktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırm alar. İ. Ü. Orman Fakültesi Dergisi, A, 15 (2), İstanbul. BAŞ, R. ve T. ÖYM EN. 1988. Yangına N eden Olan Yanıcı M adde Sorunu ve Yanıcı M addenin A zaltılası. Tarım O rman ve K öyişleri B akanlığı, O rman G enel M üdürlüğü, Yayın N o.: 29, Seri No.: 672, Ankara. D PT. 1990. VI. Beş Yıllık K alkınm a Planı Ö.İ.K. Raporu, T.C. B aşbakanlık D evlet P lanlam a Teşkilatı, Yayın N o.: D PT. 2201. Ç A N AK Ç IO Ğ LU, II. 1985. O rman Korum a. İstanbul Ü niversitesi O rm an F akültesi Yayınları, İ. Ü. Yayın N o.: 3315, O. F. Yayın N o.: 376, İstanbul. 1990. Orm ancılığın 150. Yılında Orman Yangınları. 150'nci Yılında Türk O rm ancılığı Paneli, A n kara. ERASLAN, İ. 1969. Aynıyaşlı O rm anlarda İçtaksim alın Yapılması E sasları ve Tekniği (Ö rnekleriyle). İstanbul Ü niversitesi O rm an F akültesi Yayınları, İ. Ü. Yayın N o.: 1447, O. F. yayın No.: 146, İstanbul. ERO N, Z. 1982. A kdeniz Ü lkelerinde Orman Yangını Sorunu. O rm ancılık A raştırm a E nstitüsü Dergisi. 28 (56), Ankara. K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU, A. 19S7. Türkiye O rm anlarında Ç ıkan Yangınların Sınıflandırılm ası ile B üyük Yangınların Çıkma ve G elişme N edenleri. O rm an G enel M üdürlüğü, Yayın No.: 662, Seri N o.: 28, Ankara. K Ü Ç Ü K O SM ANOĞLU, 1988. Büyük O rman Yangınlarını Elim ine E tm ede Yanıcı M addenin D ü zenlenm esi. Tarım Orman ve K öyişleri Bakanlığı O rman G enel M üdürlüğü, Yayın N o.: 29, Seri No.: 672, A nkara. K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU, 1990. Türkiye'de 1985 Yılında Ç ıkan B üyük O rm an Yangınları Üzerine Araştırm alar. İ. Ü. Orman Fakültesi Dergisi, A, 40 (1), İstanbul. K Ü Ç Ü K O SM A N O Ğ LU, 1992. A m enajm an P lanlarının D üzenlenm esinde O rm an Yangınları A çısından D ikkate A lınm ası G ereken Esaslar. Orm ancılığım ızın O rman A m enajm anının Dünü, B ugünü ve G eleceğine İlişkin G enel Görüşme, 1 6.1 9 K asım, Ankara. NE YİŞÇ İ, T. 1987. Kızılçam O rm anlarında Yangından Korunm a ve M ücadele. Orm ancılık A raştırm a Enstitüsü Yayınları, Seri No.: 52, Ankara. O RM AN G E N E L M Ü D ÜRLÜĞ Ü. 1956. 6381 Sayılı O rman Kanunu. O R M A N G E N E L M Ü D Ü RLÜ Ğ Ü. 1980. Türkiye O rm an Envanteri. Sıra No. 13, Seri No. 630, A n kara. O R M A N G E N E L M Ü D Ü RLÜ Ğ Ü. 1988. Orman K orum a ve Yangınla İlg ili İstatistik ve D eğerlendirm eler. O rm an Genel M üdürlüğü Yayınlarından, Ankara. O RM AN G E N E L M Ü D Ü RLÜ Ğ Ü. 1988. 273/4 Sayılı Ek tebliğ, Ankara.

84 ALİ KÜ ÇÜKOSM ANOĞLU O RM AN G ENEL M ÜDÜRLÜĞÜ. 1989. 273/5 Sayılı Ek tebliğ, A nkara. ŞAD, II. C. 1976. Türkiye de Reçine Üretimi Yapılan O rm anların Am enajm an Esasları H akkında A raştırm alar. İstanbul üniversitesi O rman Fakültesi Yayınları, İ. Ü. Yayın No.: 2075, O. F. Yayın N o.: 214, İstanbul. YEŞİLE Ç ERÇ EVE. 1992. Orman Yangınları. Foça Sunta San. ve Tic. A. Ş. Yayın, Sayı, 16.