DİN PSİKOLOJİSİ Prof. Dr. Ali Köse Doç. Dr. Ali Ayten TİMAŞ YAYINLARI 2858 Düşünce Dizisi 35 GENEL YAYIN YÖNETMENİ Emine Eroğlu EDİTÖR Emre Barca KAPAK TASARIMI Ravza Kızıltuğ 1. BASKI Eylül 2012, İstanbul ISBN 978-605-08-0490-4 TİMAŞ YAYINLARI Cağaloğlu, Alemdar Mahallesi, Alayköşkü Caddesi, No: 5, Fatih/İstanbul Telefon: (0212) 511 24 24 Faks: (0212) 512 40 00 P.K. 50 Sirkeci / İstanbul timas.com.tr timas@timas.com.tr facebook.com/timasyayingrubu twitter.com/timasyayingrubu Kültür Bakanlığı Yayıncılık Sertifika No: 12364 BASKI VE CİLT Sistem Matbaacılık Yılanlı Ayazma Sok. No: 8 Davutpaşa-Topkapı/İstanbul Telefon: (0212) 482 11 01 Matbaa Sertifika No: 16086 YAYIN HAKLARI Eserin her hakkı anlaşmalı olarak Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi ne aittir. İzinsiz yayınlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
... 7... 7... 10... 12... 16... 16... 16... 17... 17... 17... 18... 21... 23... 25... 28... 33... 36... 41... 44... 48... 53... 58... 63... 66... 70... 73... 75... 81... 85... 87... 88........................
The Varieties of Religious Experience c7c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Temel problem olarak zihin (beyin) nedir, yapısı nasıldır sorusuna cevap ararlar. Psikolojinin bilinçli davranışı araştırması gerektiğini düşünürler. Düşünmenin, bilincin, duyguların ve diğer zihinsel durum ve aktivitelerin temel unsurları üzerinde yoğunlaşırlar. Zihnin yapısını araştırmak için iç gözlem (introspection) metodunu kullanırlar. Wilhelm Wundt c10c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Bir şeyi oluşturan parçalar üzerinde değil, bütün üzerinde yoğunlaşırlar. Tek tek unsurları nasıl bir bütün olarak algıladığımız üzerinde dururlar. Bütün, unsurlarından daha anlamlı ve farklıdır. Algının nasıl organize edildiği üzerinde dururlar. James Watson c12c
c DİN PSİKOLOJİSİ C Carl Rogers c13c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Eksiklik/aşağılık duygusunu telafi etme Onun isteğiyle onun gibi olma Tam, mükemmel, kâdir-i mutlak varlığa inanma Eksiklik/aşağılık Duygusu c34c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Nevroz aynı zamanda müspet bir şeydir. Bu gerçeği ancak materyalist bir hayat felsefesinin cenderesine sıkışan, ruhsuz bir rasyonalizm görmezlikten gelebilir... Nevrozu sanki çürük bir diş gibi rasyonalist bir şekilde söküp çıkarmak, tıpkı bir düşünürün vardığı sonuçlar üzerindeki şüphelerini ya da ahlâklı bir kimsenin kendisini kötü davranışlara iten dürtülerini, yahut da cesur bir adamın korku duygusunu kaybetmesi gibidir... Nevrotik kimse için nevrozu kaybetmek, hayatının hedefini kaybetmektir ki, böyle olunca da hayatın bir anlamı kalmaz. Carl Gustav Jung c38c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Bilgelik c50c
c DİN PSİKOLOJİSİ C Moratoryum, geciktirme dondurma anlamı taşır. Erik Erikson un gündeme getirdiği bir kavramdır. Kimlik kazanma sürecinde genç, din, ideoloji ve meslek konusunda karar vermeyi geciktirir. Hayatla ilgili kararlarını ilerleyen yaşlara bırakır, bu bir moratoryum dönemidir. Genç Adam Luther c51c
Jean Piaget (1896-1980) c53c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C EVRELER 1. Duyusal motor (sensorimotor) evre (doğum-2 yıl) ÖZELLİKLER Kendini nesnelerden ayırt eder. Kendini eylemin faili olarak tanır ve maksatlı hareketler yapmaya başlar; meselâ, bir nesneyi harekete geçirmek için ipini çeker ya da gürültü yapmak için bir çıngırağı sallar. Nesne kalıcılığı kavramını edinir: Nesnelerin, duyular açısından orada olmadığında da var olduklarını kavrar. 2. İşlemöncesi (preoperational) evre (2-7 yaş) 3. Somut işlemsel (concrete operational) evre (7-12 yaş) 4. Formel işlemsel (formal operational) evre (12 yaş ve yukarısı) Dili kullanmayı ve nesneleri imgeler ve kelimelerle temsil etmeyi öğrenir. Düşünce hala ben-merkezcidir: Başkalarının görüş açısını anlamada zorluk çeker. Nesneleri tek bir özelliğe göre sınıflar: Örneğin, tüm kırmızı küpleri şekillerine bakmadan ya da tüm siyah küpleri rengine bakmaksızın gruplar. Nesne ve olaylar hakkında mantıksal olarak düşünebilir. Sayı (6 yaş), kütle (7 yaş) ve ağırlık (9 yaş) korunumu kavramlarını edinir. Nesneleri birden fazla özelliğe göre sınıflar ve onları tek bir boyuta göre (örneğin boy) sıraya sokabilir. Soyut önermeler üzerine mantıksal olarak düşünebilir ve hipotezleri sistematik olarak test edebilir. Hipotetik, geleceğe yönelik ve ideolojik sorunlarla ilgilenir. c54c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C korunum c56c
c DİN PSİKOLOJİSİ C c57c
Erich Fromm (1900 1980) c58c
c DİN PSİKOLOJİSİ C Fromm, Hayatı Sevmek isimli kitabında insanın sahip olma hırsını ve onun yansımalarını şöyle anlatır: Dedelerimiz, ninelerimiz güçlerinin yetmediği bir şeyi satın almayı bir ayıp, bir kusur sayarlardı. Ama bugün bunu yapmak bir meziyet oldu. Yapay (lüks) ihtiyaçları olmayan, kredi kartı ile alış-veriş yapmayan, sadece gerçek ihtiyaçlarına göre alış-veriş yapan kişi politik bir suçlu gibi görülmeye, tuhaf bir tip olarak nitelenmeye başladı. Bugün televizyon ve müzik setleri olmayanlar anormal insan gibi görülüyorlar. Bütün bunlar bizi nereye sürüklüyor? Cevap basit: Sınırsız tüketim yeni bir ideale kendisini adayan ve bunu neredeyse bir din yapan yeni bir insan tipi üretir. Artık modern insan cenneti, Müslümanların inandığı gibi içinde hurilerin dolaştığı bir yer olarak görmekten ziyade, her şeyin bulunduğu, kredi kartlarını kullanabileceği ve hatta sadece her istediğini değil, komşusundan biraz daha fazlasını alabileceği devasa bir market olarak hayal etmektedir. Artık insanın kendisine verdiği değer, sahip olduğu şeylerle doğru orantılıdır; en büyük olmak istiyorsa en fazlasına sahip olması gerekmektedir. c59c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Sevgi, sadece hoş bir duygu değil, bilgi ve çaba gerektiren bir sanattır Psika- ve c60c
c DİN PSİKOLOJİSİ C Din, bir grup tarafından paylaşılan ve o grubun bireylerine kendilerini adayabilecekleri bir hedef ve onlara ortak bir davranış biçimi sunan düşünce sistemidir lar: o grubun bireylerine kendilerini ada- temidir. c61c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C c62c
Viktor Frankl (1905 1997) psikanaliz bireysel psikolojisi anlam istemi c63c
Viktor Frankl başından geçen bir olayı anlatır: Saat gecenin üçüdür. Frankl ın telefonu çalar. Telefonun diğer ucunda intihar etmek üzere olan bir kadın vardır: İntihar etmeye karar verdim, ama ölmeden önce bir psikoterapist olarak sizin ne diyeceğinizi merak ettim der. Telefon konuşması yarım saat kadar sürer. Frankl her türlü yöntemi deneyerek onu intihardan vazgeçirir. Kadın intihar etmeyeceğine ve Frankl ı ziyarete geleceğine söz verir. Sözünü tutar ve bir gün Frankl ın yanına gelir. Sohbet ederler. Sohbetleri sırasında Frankl kadının kendisinin onu ikna için yaptığı konuşmalardan dolayı değil, başka bir sebeple intihardan vazgeçtiğini anlar. Gecenin saat üçünde uyandırılmasına rağmen sabırla onu dinleyen, onunla konuşan birisinin de bu dünyada var olduğunu, dolayısıyla dünyanın yaşamaya değeceğini düşünerek intihardan vazgeçmiştir kadın. c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C c64c Bilinç-
c DİN PSİKOLOJİSİ C c65c
Lawrence Kohlberg (1927-1987) - - c66c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C c68c
- c107c
Din değiştirme veya kendi dininde dindarlaşma, mutsuz ve yanlış yolda olduğunun bilincinde olan bölünmüş kişiliğin, dinî realitelere sımsıkı sarılarak bilinçli olarak doğruyu bulması, mutlu olması ve neticede bölünmüşlükten kurtularak kendisiyle bütünleşmesi sürecidir. William James (1902) c137c
c ALİ KÖSE & ALİ AYTEN C Dine Dönüş Kimlik krizlerinin yaşandığı ergenlik dönemi, dine dönüş ve din değiştirme açısından da kritik bir evredir. c138c
c DİN PSİKOLOJİSİ C Din Değiştirme ihtida irtidat mürted c139c
c173c
Bâtıl inanç aptalca, çocukça, ilkel ve irrasyonel bir şeydir. Ama bir tahtaya iki kere vurmanın da ne maliyeti var ki? Judith Viorst c191c