TOPLANTI RAPORU I- GİRİŞ



Benzer belgeler
Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

ENERJİ VERİMLİLİĞİ FİNANSMANI. NAZ BEYKAN Danışman

YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİM KOOPERATİFLERİ

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

KOOPBANK İLKOKULLAR ARASI KOMPOZİSYON YARIŞMASI DETAYLARI:

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

Tarımın Anayasası Çıktı

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

YOZGAT TİCARET VE SANAYİ ODASI Yılı Faaliyetleri

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

Bireysel Emeklilik Sisteminin Geliştirilmesi: Sonuçlar, Fırsatlar ve Beklentiler

GES Yatırımlarında Finansman

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Muhasebat Genel Müdürlüğü. Toplantının Konusu:

Anket formu. 2. Bilgilerini girmek üzere olduğunuz kurum aşağıdaki hangisidir?

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

Özet Tanıtım Dokümanı

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

UR-GE PROJESİ NEDİR?

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI - KOSGEB KOBİ TEŞVİKLERİ PROJESİ. Mehmet Atilla Söğüt Başkan Danışmanı

Kurumlar, Kurullar. Haldun DARICI *

Emekliler Gelecek Stratejileri Konferansı

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2016 Mali Destek Programları. Antalya

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. ENERJİ VE ENERJİ ETKİNLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN KREDİLER

MENKUL KIYMETLEŞTİRME

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ

TARIM SİGORTALARI VE UYGULAMALARI

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

Türkiye Programından Kilit Sonuçlar

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KOBİ LERE VE GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

ÖZGÜN FİKİRLERİNİZİ PROJELENDİRELİM

KIRSAL KALKINMA VE ÖRGÜTLENME ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, İŞ TANIMLARI VE GEREKLERİ BELGELERİ

Ülkemizin kalkınması ve büyümenin sürdürülebilirliği doğrultusunda

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

European Union / Instrument For Pre- Accession Assistance (IPA) Energy Sector Technical Assistance Project

Züccaciyeciler Derneği

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü

Sigorta Sektörünün Sağlık Finansmanı Politikalarındaki Yeri ve Önemi M. Akif EROĞLU Genel Sekreter

Türkiye de Son Dönem Bölgesel Gelişme Politikalarının Değerlendirilmesi ve Gelecek Gündemi. Bölgesel Gelişme ve Yapısal uyum Genel Müdürlüğü

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Mustafa BALTACI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi Uzmanı

FİNANS KOÇ HOLDİNG 2013 FAALİYET RAPORU

Sentez Araştırma Verileri

Türkiye de Sosyal Koruma Harcamaları:

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

08 Kasım Ankara

Amerikan Ticaret Müsteşarlığı. A.B.D. ile Ticaret Ortağınız. Michael Lally, Ticaret Müsteşarı

Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

Mali Kaynaklar / Fon (Hibe) Kaynakları. Mali Kaynaklar

İşletmelerin Özel Hedefleri Müşteri/Çalışan memnuniyeti - eğitimi ve kariyer gelişimi

TÜRKİYE DE ÇATILARIN DURUMU 11 EKİM 2016

FİNANSAL SİSTEM VE FİNANSAL PİYASALAR

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI

BM Fotoğrafı/Larry Barns GLOBAL IMPACT METLIFE TA KURUMSAL SORUMLULUK

Dünya Bankası KOBİ & İhracat Finansmanı Aracılık Kredileri. Alper Oguz Finansal Sektor Uzmani Dunya Bankasi Ankara Ofisi

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

07-10 ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ

KAMU ÖZEL ORTAKLIĞI PROJE FİNANSMAN SİSTEMİNE FİNANS SEKTÖRÜNÜN BAKIŞI

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

Sayı : 2015 / 79 Konu: Bilgilendirme 06 Nisan 2015

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK HAZİRAN 2012 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

Ekonomide ve bankacılık sektöründe gelişmeler ve öneriler

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

Transkript:

TOPLANTI RAPORU I- GİRİŞ 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz sonrasında kooperatif işletmelerin ayakta kalması iktisadi anlamda farkındalık yaşanmasını sağlamış ve gözler kooperatif işletme modeline çevrilmiştir. Demokratik yapılanması, ortaklar arası eşitliğe önem vermesi, toplumsal çıkarları ön planda tutması ile diğer şirket türlerinden ayrılarak özgün bir yapıya sahip olan kooperatifler dünya genelinde ekonominin her alanında faaliyet gösteren girişimler haline gelmiştir. Son yaşanan ekonomik kriz Almanya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde yaklaşık 150 yıldır var olan kooperatifçilik hareketinin tüm dünyaya yayılmasını sağlamış bugüne kadar anonim ve limited gibi sermaye şirketlerinin adeta tekelinde olan bankacılık, enerji, sigorta ve sağlık gibi önemli sektörlerde faaliyet göstermesine imkan vermiştir. Söz konusu kooperatif modellerinin ülkemizde de kurulmasını sağlamak amacıyla 2012 yılında yürürlüğe girmiş olan Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı nın yeni kooperatifçilik sistemlerinin kurulması ve geliştirilmesi yönündeki hedefi kapsamında farklı alanlarda kurulmuş olan başarılı örneklere sahip ülkelerin kooperatifleri ziyaret edilerek tesis incelemeleri yapılması büyük önem teşkil etmektedir. Konunun önemine binaen ABD Milli Kooperatifler Birliği (National Cooperative Business Association-NCBA) ile yapılan görüşmeler çerçevesinde bir program hazırlanarak ABD de faaliyet alanlarında başarı elde etmiş kooperatif ve kooperatif birlikleri ile toplantılar yapılmıştır. Toplantılarda sektörün yapısal, teknik ve hukuki durumları ele alınmış ve bu kapsamda ülkemizde ne gibi çalışmalar yapılabileceği konusunda görüş alış verişinde bulunulmuştur. Ayrıca yapılan görüşmelerde kooperatifçiliğe ilişkin Bakanlığımızca yürütülen faaliyetler ve ülke kooperatifçiliği tanıtılmıştır. Toplamda 50 eyalet bir federal bölgeden (District of Colombia) oluşan ABD, 300 milyonun üzerindeki nüfusu ile dünyanın önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Özellikle 1929 yılında yaşanan büyük buhran sonrasında dönemin ABD Başkanı Franklin Roosevelt tarafından uygulamaya konulan Yeni Düzen Programı -New Deal Program sayesinde kooperatifler ile kırsal bölgelerde kalkınma oranı artmış, ekonomik olarak ciddi gelişmeler kat edilmiştir. Ülkede kooperatifçiliğin gelişmesine sağlanan en büyük katkı vatandaşların bireysel değil topluluk olarak hareket etme bilincine sahip olmasıdır. Mevcut durumda 29 bin kooperatif ve 130 milyondan fazla kooperatif ortağı olan Amerika da 2 milyondan fazla 1

vatandaş kooperatifler sayesinde istihdam edilmektedir. Kooperatifçilik konusunda federal bir mevzuatı olmayan ABD de Wisconsin ve Minnesota gibi eyaletlerde eyalet bazında kooperatiflere yönelik mevzuat bulunmaktadır. ABD kooperatiflerinin üst birliği niteliğinde olan Ulusal Kooperatif İşletmeler Birliği (Natiıonal Cooperative Business Association-NBCA) ile Bakanlığımız işbirliğinde hazırlanan program çerçevesinde; ABD Ulusal Kooperatif İşletmeler Birliği (National Cooperative Business Association -NCBA), ABD Kooperatif Kalkınma Vakfı (Cooperative Development Foundation), Mondragon Kooperatifi ABD Temsilciliği (Mondragon USA), Gıda, Hibrid, Satınalma ve Çok Paydaşlı Kooperatifler (Food, Hybrid, Purchasing and Multi-Stakeholder Cooperatives), Kredi Birlikleri Dünya Konseyi (World Council of Credit Unions), Touchstone Elektrik Kooperatifleri (Touchstone Electric Cooperatives), ABD Ulusal Kırsal Elektrik Kooperatifleri Birliği (National Rural Electric Cooperative Association), Denizaşırı Kooperatif Kalkınma Konseyi (Overseas Cooperative Development Council), Toplumsal Satınalma Birliği (Community Purchasing Alliance), New York ve New Jersey Sağlık Sigortası Kooperatifi (New York and New Jersey Health Republic CO-OPs), ABD Toplumsal Kalkınma Kredi Birlikleri Ulusal Federasyonu (National Federation of Community Development Credit Unions), New York Şehri Çalışan Kooperatifleri (New York City Worker Cooperatives) ve Park Slope Gıda Kooperatifi (Park Slope Food Cooperative) ile toplantılar yapılmış, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmuş ve faydalı bilgiler edinilmiştir. Türk heyeti olarak katılım sağlanan toplantılarda, ABD deki kooperatifçilik uygulamaları, bankacılık, sigorta, kredi, enerji, sağlık ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteren kooperatiflerin yapısı, kuruluşları, tesislerin kurulum aşamaları, karşılaşılan sorunlar ve getirilen çözümler ele alınmıştır. ABD Ulusal Kooperatif İşletmeler Birliği (National Cooperative Business Association - NCBA) Toplantısı; Toplantıların ilk gününde ABD deki kooperatiflerin çatı organizasyonu niteliğinde olan Ulusal Kooperatif İşletmeler Birliği-NCBA da kurumun kuruluşu, yapısı ve faaliyetleri hakkında genel bir sunum yapılmıştır. Sunumun başında 1916 yılında Amerika Kooperatif İşbirliği adı ile kurulan ve 1985 yılından sonra bugünkü adı olan Ulusal Kooperatif İşletmeler Birliği adını alan birliğin, yaklaşık 100 yıldır ABD genelinde eğitim ve danışmanlık hizmeti sunma, ülke kooperatif politikalarının belirlenmesine katkı sağlama, kooperatif kimliğini koruma ve kooperatifçilik hareketini sahip olduğu uluslararası vizyonu ile tüm dünyaya yayma gibi misyonları bulunduğu belirtilmiştir. Kooperatiflerin ulusal sesi olan NCBA nın 2

değişen ekonomik şartlara ve politik çevreye karşı kooperatiflerin rekabet edebilirliği ve sürdürülebilirliği ne yönelik ciddi çalışmaları olduğu vurgulanmıştır. Mevcut durumda üyelik konusunda mecburiyet olmamasına rağmen 500 üyesi olduğu, üye olan kooperatif ve kooperatif birliklerinden ise belli bir miktar üyelik aidatı alındığı belirtilmiştir. ABD de Türkiye de olduğu gibi kooperatiflerden sorumlu bir devlet kuruluşu olmadığı için hükümet ile kooperatifler arasında köprü görevi gören NCBA nın kooperatiflerin hükümetten beklentilerini hükümete aktarmak suretiyle ülke kooperatifçilik politikasının belirlenmesinde önemli bir rol üstlendiği, bu çalışmalara örnek olarak Sandy Kasırgası sonrasında felaketten zarar gören ev sahiplerine ve kiracılara yönelik hükümet tarafından bir yardım kampanyası başlatıldığı ancak kiracılık veya ev sahipliği haricinde ayrı bir konumu olan yapı kooperatiflerinden ev sahibi olan vatandaşlar hakkında herhangi bir düzenleme yapılmadığı NCBA nin burada devreye girerek yapı kooperatifleri ortaklarına da yardım verilmesini sağladığı belirtilmiştir. Birliğin ulusal misyonunun yanı sıra yaklaşık 60 yıldır tarım, gıda güvenliği, doğal kaynakların verimli kullanımı, toplum temelli sağlık gibi alanlarda uluslararası düzeyde proje bazında çalışmalar yaptığı, bugüne kadar toplam 14 az gelişmiş ülke ile teknik eğitim, yardım ve kapasite artırımına yönelik ortaklaşa projeler yürütüldüğü belirtilmiştir. Buna örnek olarak yaklaşık 50 yıl önce Hindistan ile yapılan ve dünyanın en büyük kooperatifinin kuruluşu gerçekleştirilen ilk uluslararası proje verilmiştir. Temel amacı yerel kalkınmanın ve kooperatifler aracılığı ile az gelişmiş ülkelerin ekonomilerine katkı sağlanması olan projelerin finansmanı hakkında verilen bilgilerde yurt dışındaki çalışmalar için finansmanın ABD hükümeti tarafından karşılandığı ancak ülke içindeki projelerin finansmanının ise NCBA tarafından üstlenildiği belirtilmiştir. Birliğin ulusal çalışmaları kapsamında özellikle gıda alanında faaliyet gösteren kooperatiflerin NCBA aracılığı ile büyük gıda şirketleri ile tanıştırılarak birlikte iş yapmasının sağlandığı bu çalışma sayesinde kooperatiflerin ürettikleri mallara uygun pazarlar bularak büyük firmalara karşı rekabet edebilirliklerinin ve sektörde sürdürülebilirliğinin arttığı vurgulanmıştır. NCBA tarafından kooperatif sektörüne ilişkin verilen bilgilerde ABD de kooperatifleşmenin en yoğun olduğu sektörler tarım, finans/kredi ve enerji olarak sıralanmıştır. Özellikle orta Amerika da yoğunlaştığı belirtilen kooperatifler sayesinde ülke ekonomisine, kırsal kalkınmaya önemli katkılar sağlandığı belirtilmiştir. Kooperatiflerin vergilendirilmesi konusunda ise tüm kooperatifleri kapsayan genel bir vergi teşviki, indirimi 3

veya istisnasının olmadığı ancak kredi kooperatifleri için sağlanan gelir vergisi indiriminin olduğu belirtilmiştir. Kooperatiflerin kuruluşlarına ilişkin verilen bilgilerde ise ülkemizde olduğu gibi kuruluşta herhangi bir izin olmadığı aynı sektörde faaliyet gösteren diğer şirket türleri hangi kuruluş şartlarına tabi iseler kooperatiflerin de o şartlar altında kurulduğu ancak enerji, finans ve tarım kooperatiflerinin kuruluş prosedürlerine ilişkin bazı özel düzenlemelerin olduğu vurgulanmıştır. ABD Kooperatif Kalkınma Vakfı (Cooperative Development Foundation) Vakfın yöneticisi tarafından yapılan sunumda vakfın genel yapısı ve çalışmaları hakkında bilgiler verilmiştir. Esasen bağımsız bir kuruluş olmasına rağmen NCBA ile bağlantılarının olduğu ve birlikte çalıştıkları, 9 kişilik yönetim kurulu üyesinin beşinin NCBA tarafından gönderildiği ve hatta NCBA nın başkanını vakfın üyesi olduğu belirtilmiştir. Kooperatiflerin ilerlemesi ve gelişmesi için çalışan vakfın birincil amacının kooperatiflerin kendi kendilerine yardımlarını sağlaması olduğu vurgulanmıştır. Vakfa ait 4 milyar $ lık fon bulunduğu ve bu fonun genel olarak kooperatif gönüllüleri tarafından yapılan bağışlar, projeler karşılığı alınan devlet destekleri ve düzenlenen etkinlikler ile sağlandığı belirtilmiştir. Birinci hedeflerinin kooperatiflere ve kooperatif ortaklarına yardım olduğu, fon sayesinde küçük kooperatiflerin yöneticilerinin ve ortaklarının eğitim görmelerinin sağlandığı, doğal afetlerde zarar gören kooperatiflere yardım gönderildiği, ayrıca konut kooperatifleri ve kooperatif projelerinin de desteklendiğine değinilmiştir. Geçen dört sene boyunca araştırma ve geliştirme konusunda da ciddi çalışmalar yapıldığı, özellikle sağlık sektöründe evde hasta bakımı konusunda kooperatifleşmenin önünün açılması için çalışmalarda bulunulduğu ve bu tür kooperatif girişimlerine destek verildiği böylece yaşlıların yaşlı bakım evlerine bırakılmaları yerine evde bakımının sağlanması konusunda bilgi verilmiştir. Toplumun ihtiyaçlarını karşılama konusunda kooperatiflerin önemini vurgulama konusunda bu tür kooperatif örneklerine büyük önem verildiği vurgulanmış ve bu kooperatiflerin Çalışan (Worker) Kooperatifleri olarak yapılandığı belirtilmiştir. Böylece çalışanların çalışma şartlarının iyileştiği ve yaşlıların daha mutlu olduğu sonucuna ulaşıldığı ortaya konmuştur. Ancak bu hizmetlerin kırsalda ve şehirde uygulanması konusunda bazı farklılıklar bulunduğu ve bu konuda iki alanda da hizmetlerin yeknesak hale getirilmesi için çalışmaların devam ettiği belirtilmiştir. Mondragon ABD Temsilciliği Mondragon un Kuzey Amerika faaliyetleri sorumlusu tarafından yapılan sunumda 20 milyar dolarlık döner sermayesi ile dünyada çalışanların sahip olduğu en büyük endüstri kooperatifi olan Mondragon da 80 bin kişinin çalıştığı belirtilerek yüksek döner sermayesine 4

rağmen herkesin bir oyluk hakkı olduğu özellikle vurgulanmıştır. İspanya nın en büyük perakende dağıtım zincirine sahip olan kooperatifin finans, 5000 kişilik üniversite ve 7 Ar&Ge merkeziyle eğitim, endüstriyel üretim ve tasarım alanlarında faaliyet gösterdiğine değinilen sunumda özellikle 12 alt sektörden oluşan endüstriyel üretim ve tasarım konusunda ciddi çalışmalar yapıldığı belirtilmiştir. Bu bölümde plastik ve metalden yapılabilen otomobil ve ev malzemeleri gibi farklı türde üretim yapan birim kooperatiflerin olduğu ve tüm bu kooperatiflerin Mondragon çatısı altında bir araya geldikleri belirtilmiştir. Kooperatifte tabandan tavana doğru bir ilerlemenin söz konusu olduğu vurgulanarak amaçlarının faaliyet alanlarında bulunan küçük birim kooperatiflerin kendi içinde bağımsız olarak hareket edebilmelerinin yanı sıra Mondragon çatısı altında genel bir vizyona sahip olmalarını sağlamak olduğu belirtilerek ancak bu kooperatiflerin senelik karlarının bir kısmını çatı kooperatife vermekle yükümlü olduklarına değinilmiştir. Buna karşılık çatı kooperatif tarafından ortak olan çalışanlara düşük faizli kredi vermek, sağlık sigortasından ve emeklilik imkanından yararlandırmak gibi sağlanan faydalar olduğu ayrıca Ar&Ge merkezlerinde kooperatiflerin karşılıksız olarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunabildiği, iflas eden birim kooperatiflerinden birinin yaklaşık binden fazla işçisine farklı sektörlere ilişkin eğitim verdirerek başka birim kooperatiflerde çalıştırılması sağlandığı ve işgücüne kazandırıldığı belirtilmiştir. İspanya nın son zamanlarda ekonomik olarak sıkıntı yaşadığı, işsizlik oranının % 25 lere vardığı ancak Mondragon Kooperatifinin bulunduğu bölgede bu oranın % 9 olduğu vurgulanarak kooperatifin dünyanın farklı ülkelerinde bir düzine ofisinin olduğu ve 50 ayrı şubesinin bulunduğu belirtilmiştir. ABD de yaklaşık 19 tane Mondragon kooperatifi bulunduğu ve bu kooperatiflerin toplam 150 milyon dolardan fazla cirolarının olduğu belirtilerek bunların endüstriyel mutfak, yapı ve inşaat malzemesi, bisiklet, araba ve makine parçaları üretimi konusunda faaliyet gösterdiği hakkında bilgi verilmiştir. Yaklaşık 12 yıl önce ABD pazarına bir kooperatif ile girildiği ancak son iki üç senede önemli yol kaydedildiğine ve önümüzdeki senelerde İspanya dan diğer konularda da kooperatiflerin ABD ye geleceğine değinilmiştir. ABD deki yasal ve ekonomik sistem İspanya dan farklı olduğu için ABD deki yapılanmalarının sanal yapıda olduğu, her ne kadar kooperatif olarak kurulmamış olsalar da kooperatif olarak faaliyet gösterdiği ve çalışanların kardan pay aldığı belirtilmiştir. İspanya daki bankalarının ABD deki birim kooperatiflere destek verememesi sebebiyle ABD de bulunan başka bir ticari banka ile ortaklığa girdikleri böylece ABD deki yapılanma için finansal destek sağlandığı belirtilmiştir. 5

Bankaların yanı sıra NCBA ile yaptıkları ortaklıklar sayesinde ABD de sanal bir kooperatif kurulduğu belirtilmiştir. ABD şirketi olarak bu sistemi kurduklarını ve ABD deki birim kooperatiflere İspanya daki hizmeti sağlayabildikleri vurgulanmıştır. Diğer ülkelerde de aynı sistemi uygulayarak sanal Mondragon kurmak suretiyle birim kooperatiflere İspanya daki desteğin sağlandığı belirtilmiştir. Kooperatifin sunduğu en önemli hizmetin ise ABD ye yatırım yapmak için gelen kooperatiflerin pazara girmesini sağlamak, ofis ve ev imkanı sunmak olduğu belirtilerek ABD de yatırım yapmak isteyen bir kooperatif için otomobil malzemeleri üreten yeni bir fabrika alındığı örneği verilmiştir. Kooperatiflerin genelde küçük girişimler oldukları için farklı bir ülkede girişimde bulunabilmelerinin büyük şirketlere nazaran oldukça zor olduğu ancak Mondragon tarafından sağlanan destek ile büyük bir şirket gibi faaliyet gösterebildikleri belirtilmiştir. Kooperatifin söz konusu çalışmaları sırasında Basque eyaleti ile çok yakın ilişkilerde bulunulduğu belirtilerek yaklaşık bir düzine hükümet ile ortaklaşa yürütülen program olduğu, bu çalışmaların bazılarında maddi destek aldıkları ve hükümetin yerel endüstriyi desteklediği belirtilmiştir. Basque eyaletindeki en büyük işveren Mondragon olduğu için GSMH ya da büyük katkı sundukları vurgulanmıştır. Devletin sağladığı hibelerden ise yeni girişimlerin yararlandığı belirtilerek özellikle yeni kooperatiflerin kurulması ya da kurulu kooperatiflerin yeni icatlar yapmasının desteklendiği vurgulanmıştır. Diğer sektörlerde ve diğer bölgelerdeki yatırımların da yeni iş gücü yaratma konusunda şekillendiği belirtilerek Federal hükümet tarafından sağlanan faydaların başında küçük kooperatifin borç aldığı sırada devletin garantörlük konusunda verdiği destek örnek olarak gösterilmiştir. ABD deki birim kooperatifler ile merkezi İspanya da olan Mondragon arasındaki ilişkinin ise mevcut durumda devam ettiği zira ortakların kooperatife İspanya üzerinden ortak olduğu ancak söz konusu kooperatiflerin giderek büyümesi nedeniyle bu konuda yeniden yapılandırmaya gidileceği bilgisi verilerek sunum bitirilmiştir. Ayrıca, İspanya da bulunan Mondragon merkezi ile Türkiye arasında yapılacak her türlü işbirliğine hazır oldukları ve tecrübelerini paylaşmak istedikleri belirtilmiştir. Gıda, Hibrid, Satınalma ve Çok Paydaşlı Kooperatifler (Food, Hybrid, Purchasing and Multi-Stakeholder Cooperatives) ABD de yeni tür kooperatiflere ilişkin yapılan sunumda gıda sektöründe faaliyet gösteren 300 gıda perakende kooperatifi olduğu belirtilerek bunların hepsi için bir geliştirme sürecinde olunduğu vurgulanmıştır. Gıda perakendeciliği konusunda kooperatifleşmenin artmasının nedeni olarak da tüketicilerin gıda kontrolü yapmak ve organik gıda tüketmek istemesi 6

gösterilmiştir. Gıda perakendeciliği kooperatifleri gibi aynı hızla kurulmaya başlanan diğer bir kooperatifin de satın alma hacmini yükselterek kişilerin ucuza mal almasını sağlayan satın alma kooperatifleri olduğuna değinilerek bu iki tip kooperatifin de iki basamaklı bir sistem oluşturduğu ancak satın almanın gıda sektörü haricinde başka sektörlerde de faaliyet gösterdiği bilgisi verilmiştir. ABD de faaliyet gösteren marketler zinciri Wallmart gibi büyük şirketlere kıyasla satın alma kooperatiflerinin tek bir kişiyi değil yerel bazda kalkınma sağladığı bu nedenle son zamanlarda satın alma kooperatiflerinin giderek yaygın hale geldiği ve küçük yatırımların büyük pazarlara girebildiği belirtilmiştir. Gıda perakendeciliği ve satın alma kooperatiflerinin haricinde üçüncü tip kooperatifin ise hibrid kooperatifleri olduğu belirtilerek bu kooperatifin yapısı hakkında bilgiler verilmiştir. Verilen bilgilere göre tüketici ve çalışanların aynı kooperatifin ortağı olduğu belirtilerek buna örnek olarak marketler verilmiştir. Buradaki amacın tüketicilerin iyi ürüne ve hizmete, çalışanların da uygun çalışma şartlarına ve ücret garantisine kavuşması olduğunu, bunun da en iyi şekilde ancak kooperatifler aracılığı ile karşılanabileceği vurgulanmıştır. Mevcut durumda ABD genelinde 100 e yakın hibrid kooperatifi olduğu, bu kooperatiflerin hem kar maksimizasyonunu hem de sosyal kalkınmayı hedeflediğine değinilerek sunum bitirilmiştir. Dünya Kredi Birlikleri Konseyi (World Council of Credit Unions-WOCCU) Kuruluş başkanı tarafından yapılan sunumda dünya çapında kredi birliklerinin istatistiki bilgileri verilmiştir. Buna göre dünya çapında 101 ülkede 200 milyon ortak, 56 bin kredi birliği olduğu belirtilerek WOCCU nun bu kuruluşların çatı kuruluşu olduğu ve dünya genelinde vakıf, kalkınma ajansı, küresel ticari birlik ve hizmet grubu şeklinde faaliyet gösterdiği bilgisi verilmiştir. Özellikle kredi birliklerinin ulusal ve uluslararası düzeyde temsilciliğini yapmak, politika belirlenmesi konusunda lobi faaliyetleri yürütmek ve yasal düzenlemelerde hukuki destek sağlamak gibi misyonları üstlendiği belirtilerek görevleri şu şekilde özetlenmiştir; - Gereksiz yasal kısıtlamaları sınırlandırmak, - Kooperatif yapısına benzer özellikteki kredi birliklerinin desteğini garantilemek, - Kredi birliklerinin mevzuat işlemleri çevresinin güvenilirliğini geliştirmek, 7

- G-20, Avrupa Birliği girişimleri, Basel Komitesi, Uluslararası Hesap Standartları Kurulu gibi kuruluşlarda kredi birliklerini temsil etmek, - Etiyopya, Kenya, Ruanda, Liberya, Kolombiya, Haiti, Meksika, Guatemala, Ekvator, Peru ve Bolivya gibi ülkelerde kalkınma programları yürütmek, - Söz konusu ülkelerin kırsal ve tarımsal finansmanını arttırmak, felaketlerden sonra yeniden yapılandırma yapmak, öncelikli ihtiyaçları konusunda destek vermek, mevzuat sistemlerinin kalkınması konusunda cesaretlendirmek, risklere karşı toplumu bilinçlendirmek, mali yatırımları teşvik etmek, - Eğitim konusunda konferanslar ve etütler düzenlemek. Konseyin söz konusu faaliyetler için gerekli finansmanı ise çeşitli kuruluşlardan aldığı yardım ve bağışlar ile gerçekleştirdiği belirtilerek sunum sona ermiştir. ABD Ulusal Kırsal Elektrik Kooperatifleri Birliği (National Rural Electric Cooperative Association) Birlik başkanı tarafından gerçekleştirilen sunumda öncelikle ABD enerji sektörü ve problemleri hakkınsa sonrasında ise elektrik kooperatiflerinin kuruluşu ve gelişim aşamaları, değişen enerji eğilimleri içinde enerji kooperatiflerinin durumları hakkında bilgiler verilmiştir. Sunumun ilk bölümünde ABD deki elektrik kooperatiflerini etkileyen 4 faktör olduğu belirtilerek birincisinin çevre, ikincisinin ilerlemedeki yavaşlama, üçüncüsü yenilenebilir kaynakların kullanılmaya başlanması, dördüncüsü ise ucuz fiyatlı doğalgaz olarak sıralanmıştır. Öncelikle enerji arzı konusunda ABD de şuanda tüm bölgelere yetecek kadar enerji olduğu ancak gelecekte enerji sıkıntısı yaşanabileceği belirtilerek azalmanın nedeni olarak kömür kaynağında çevreye verdiği zarardan dolayı kısıtlamalar olduğu belirtilmiştir. Bunun bir sonucu olarak pek çok kömür madeninin kapatılarak doğalgaza dönüşün yapıldığı, çok yakın zamanda ABD hükümetinin 55 ila 75 bin MW kömür enerji kapasitesini yasaklayacağı, bu rakamların kömürden elde edilen enerjinin yaklaşık % 25 ini oluşturduğu ve kalan kömür madenlerinin de çevre kirliliğini önleyici pahalı uygulamaları kullanmaları konusunda zorlanacağı ve yeni kömür madeni açacak olanlara da belirli sınırlamalar getirileceğine değinilmiş ve bunun artık kar getiren ticari bir yatırım olmaktan yavaş yavaş çıktığı vurgulanmıştır. Bu nedenle fiyatlarının ucuzluğu ve çevre kirliliği kontrolünün kolay 8

olması nedeniyle doğalgaz kullanımının üç katına çıkacağı bilgisi verilmiştir. Çevresel bazda kömürün kullanımının azaltılmasının iyi olduğu ancak ekonomik yönden bugün fiyatı düşük olan doğalgaz fiyatının gelecekte artabileceği düşünüldüğünde çok da rasyonel bir durum olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle ABD de yeni enerji eğilimlerinde yenilenebilir kaynakların yanında kaya gazı üretimine de yer verildiği vurgulanmıştır. Yenilenebilir kaynaklardan enerji elde etmenin ilk zamanlarda çok yüksek maliyetlerde olduğu ancak son zamanlarda kullanımının yaygınlaşması nedeniyle maliyetlerinin de azaldığı bu nedenle alternatif kaynak olarak başvurulduğu belirtilmiştir. Son zamanlarda enerji kullanımının ilk zamanlara göre çok düşük olduğu bunun nedeninin ise kullanılan cihazların daha düşük elektrikle çalışabilir teknolojide üretildiği olarak gösterilmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin enerji sektörünü nasıl etkileyeceği konusunun büyük önem arz ettiği belirtilerek bu enerji kaynaklarının üretim maliyetlerinin düşmesi ile daha da artacağı vurgulanmıştır. ABD nin enerji sektörü hakkında yapılan sunumun ardından NRECA ve enerji kooperatiflerinin kuruluşu hakkında yapılan sunum ile toplantıya devam edilmiştir. Sunumda 1930'lu yılların son dönemlerinde kırsal bölgelerdeki on evden dokuzunda elektrik bulunmayan ülkede, bölge halkının ekonomisini tamamen tarıma bağlandığı, fabrikalar ve işletmeler elektriğin olduğu şehirlere kurulduğu için kırsal alana yatırımların yapılmadığı, bu durumun uzun yıllar enerji şirketlerinin ülkedeki kırsal bölgeleri görmezden gelmesine neden olduğu ve bölge halkının kendi kaderleriyle baş başa bırakıldığı belirtilmiştir. Söz konusu durumun, 1935 yılında kırsal kesimin yerel elektrik ihtiyacını karşılayabilmesi için elektrik kooperatiflerinin kurulması amacıyla, düşük faizli ve uzun vadeli kredi programlarının yanı sıra teknik, yönetim ve eğitim yardımları yürütecek olan Kırsal Elektrifikasyon İdaresinin (Rural Electrification Administration -REA) kurulmasını sağladığı vurgulanmıştır. Özellikle ABD Başkanı Roosevelt in 1929 yılında yaşanan Büyük Buhran nedeniyle geliştirdiği ve 1933-1936 yılları arasında uygulanan Yeni Düzen (New Deal) programının bir parçası olarak kurulan REA nın, 1939 a kadar 288 bin eve hizmet veren 417 kırsal elektrik kooperatifinin kuruluşuna yardım ettiği belirtilmiştir. Bu alanda kooperatiflerin kurulmuş olmasının nedeni diğer şirket türlerinin teşviklere rağmen bu işe el atmamış olması olarak gösterilmiştir. 1935 yılında sağlanan hükümet teşviklerinin sadece para vermekle sınırlı olmadığı aynı zamanda danışmanlık ve kuruluş konusunda da destek verdiği bu şekilde ülkenin her yerinde kurulan kooperatiflerin aynı düzeyde faaliyet gösterebildiği vurgulanmıştır. O zamanki sistemde herkesin kendi elektrik tüketimine bakıp ona göre 9

ödemesi gereken tutarı kooperatife gönderdiği ve bu sayede elektrik kaçakçılığının da önüne geçildiği belirtilmiştir. 1941 yılında kurulan NRECA, üyesi olan 900 elektrik kooperatifini federal hükümet bazında temsil ettiği, araştırma geliştirme faaliyetlerine katkı sağlamak, kalkınma programları çerçevesinde çalışmalar ve eğitim faaliyetleri yürütmek, enerji kooperatiflerinin hukuki ve teknik destek vermek gibi faaliyetlerinin olduğu bilgisi verilmiştir. Kooperatiflerin enerji kaynağı olarak ilk zamanlar devletin imkanlarından yararlandığı ancak sonrasında ise kaynakları kendi imkanları ile elde ettikleri kömür ve doğalgazı kullandıkları belirtilmiştir. Mevcut durumda ABD de 65 enerji üretimi ve 900 enerji dağıtımı kooperatifi bulunduğu, bunların % 85 inin kısmen yenilenebilir kaynak kullandığı ve güneş enerjisinde ülke çapında 145 bin MW kooperatif kaynağı olduğu belirtilmiştir. Güneş enerjisinin yanısıra rüzgar enerjisi üzerinde de kooperatifler tarafından faaliyet gösterildiği bunun oranının ise % 9 olduğu vurgulanmıştır. Sunumun sonunda yıllara göre kıyaslama yapılarak enerji kooperatiflerinden elektrik alan tüketici sayıları verilmiştir. Buna göre 1949 yılında 1,3 milyonluk tüketici sayısının 1960 senesinde 4 milyona çıktığı şu anda ise elektrik kooperatiflerinin 42 milyon tüketiciye elektrik sağladığı bütün ABD nin % 5 enerji ihtiyacını üreterek karşıladığı ve tüm enerji iletim hatlarının % 12 sine kooperatiflerin sahip olduğu belirtilmiştir. Touchstone Enerji Kooperatifleri (Touchstone Electric Cooperatives Energy) 16 yıl önce kooperatiflerin pazarlama açığını kapatma amacıyla kurulduğu belirtilen Touchstone enerjinin küçük ve büyük enerji kooperatifleri ile birlikte toplam 750 üyesinin olduğu belirtilmiştir. Bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyet gösteren kuruluşun çalışanlarının NRECA tarafından tedarik edildiği, bu sayede kooperatiflere pazarlama, markalaşma, reklam verme, web sitesi tasarımı hazırlama, enerji kullanımı konusunda eğitim, danışmanlık gibi hizmetlerin verildiği ve pazarlama programı sunulduğu bilgisi verilmiştir. Bu çalışmaların gerçekleştirilmesi için sürekli kooperatifleri yerinde ziyaret ederek kooperatifin bulunduğu bölgede çalışmalarını yürüten kuruluşun ayrıca TV ve radyo programlarında da kooperatifçilik konusunda farkındalık yaratmak amacıyla reklamlar hazırladığı belirtilmiştir. Ulusal Kooperatif Bankası (National Cooperative Bank) 1967 yılında hükümetin desteği ile kurulduğu belirtilen Ulusal Kooperatif Bankası (NCB) nın 8 milyar dolarlık sermaye ile enerji kooperatifleri dışında her sektörden 10

kooperatife kredi verdiği vurgulanmıştır. Enerji kooperatiflerinin kapsam dışında tutulmasının nedeni ise enerji kooperatiflerinin kendilerine özgü kooperatif bankalarının olması olarak gösterilmiştir. Birincil müşterilerinin konut kooperatifleri olduğu belirtilerek sağlık sektöründe de faaliyet gösteren kooperatiflere de kredi verdiklerine değinilmiştir. Misyonlarının müşterilerinin ekonomik anlamda iyi durumda olmalarını sağlamak olduğu belirtilerek çalışılan kişilerin % 35 inin maddi anlamda kısıtlı imkanlara sahip olan ve diğer bankalardan kredi alamayan kooperatifler olduğu vurgulanmıştır. Kooperatife ortak olmak için 5 dolar karşılığında bankada hesap açtırmanın yeterli olduğu belirtilmiştir. 2008 yılında meydana gelen global krizden sonra banka kooperatiflerinin etkilenmemesinin nedeni olarak ortakların diğer bankalar gibi fazla harcama yapmak yerine tasarruf yoluna gitmesi gösterilmiştir. Kooperatifin mevcut durumda en büyük rakibinin ABD nin en büyük ticari bankası olan Bank of America olduğu belirtilerek bunda en büyük etkinin alanlarında uzman olmaları, sosyal duyarlılıklarının yüksek olması ve en önemlisi müşterilerinin aynı zamanda ortakları olması gösterilmiştir. Kooperatifin diğer bankalardan sadece yapısal olarak farklılıkları olduğuna değinilerek hukuki olarak herhangi bir fark olmadığını hatta aynı kurallara tabi oldukları belirtilmiştir. Denizaşırı Kooperatif Kalkınma Konseyi (Overseas Cooperative Development Council) Üye organizasyonları tarafından kurulan OCDC hükümetin kooperatifler hakkında talep ettiği danışmanlık hizmetini sunmaktadır. Yapılan sunumda organizasyonun yegane görevinin özellikle federal hükümet ile kooperatifler arasında karşılıksız olarak bağlantı sağlamak olduğu belirtilerek yaptığı harcamaların üye organizasyonlar tarafından karşılandığı vurgulanmıştır. Kooperatif değer zincirini iyileştirmek ve geliştirmek için çalışan OCDC nin kooperatifler lehine mevzuat çalışmaları sırasında parlamentoda lobi faaliyetleri de yürüttüğü belirtilerek yegane amaçlarının kooperatiflerin serbest piyasada büyük şirketler ile rekabet edebilir hale gelmesini sağlamak olduğu ortaya konmuştur. OCDC yetkilisi OCDC tarafından yürütülen ulusal ve uluslararası projelerinde bu amaca yönelik olduğuna değinmiştir. Bu projeler için Ar&Ge merkezi kurduklarını ve bu Ar&Ge merkezlerinde kooperatifçilik konusunda az gelişmiş ülkeler için kooperatifçiliğin gelişmesine yönelik projeler geliştirildiğini belirtmiştir. Bunların yanı sıra başarılı kooperatif hikayelerini karar alıcılar ile paylaşmanın önemi vurgulanarak sunum bitirilmiştir. 11

Toplumsal Satınalma Birliği (Community Purchasing Alliance) 2008 yılında yaşanan mali kriz sonrasında kiliseye yapılan yardımların azalması sonucu kilise liderleri tarafından tasarruf sağlama amacı ile bir kooperatifçilik projesi geliştirilmiştir. İki sene önce dokuz kişinin bir araya gelerek kurduğu satın alma türündeki kooperatif projesine sadece kiliseler değil Washington da bulunan Cami ve Sinagog gibi diğer dini kuruluşların da ortak olması için çalışmalara başlamıştır. Mevcut durumda 200 e yakın Cami, Kilise ve Sinagog un önceden belirledikleri hizmetleri satın almak amacı ile ortak oldukları kooperatif ile tasarrufların arttığı belirtilmiştir. New York ve New Jersey Sağlık Sigortası Kooperatifi (New York and New Jersey Health Republic CO-OPs) ABD de sağlık sigortasına sahip olmayan 30 milyon civarındaki vatandaşın ve çalışan işçilerin sigortalanmasını sağlamak ve sağlık hizmetlerini karşılamak amacıyla ABD Başkanı Obama tarafından yayınlanan Sağlık Reformu ndan sonra kurulmaya başlanan ve çok yeni bir sistem olduğu belirtilen kooperatifin New York Eyaleti nde kurulan en büyük sağlık sigortası kooperatifi olduğu vurgulanmıştır. Amaçları devlet tarafından karşılanmayan sağlık sigortası hizmetinin toplumsal girişim modeli olan kooperatifler aracılığı ile karşılanmasını sağlamak olduğu belirtilerek mevcut durumda ABD de kurulmuş 22 sağlık sigortası kooperatifi bulunduğu, kendi kooperatiflerinin açılışı için gerekli olan ilk sermayenin Sağlık Bakanlığı tarafından 5 yıllık geri ödeme planı ile faiz yürütülmeden verildiği ve bu miktarın 23 milyon dolar civarında borç şeklinde olduğu belirtilmiştir. 2012 tarihinde kuruluş için çalışmalara başlandığı, 1 Kasım 2013 tarihinden itibaren sigorta sistemine ortak alındığı, 1 Ocak 2014 tarihinde kuruluşun yapıldığı ve mevcut durumda New York genelinde toplam 100 bin ortağının olduğu belirtilmiştir. Aileden bir kişinin kooperatife ortak olması diğer aile fertlerinin de otomatik olarak ortak olmasını sağladığı ve ailedeki 18 yaş üstündeki bireylerin de kooperatif faaliyetlerinde oy kullanma hakkını elde ettiği belirtilmiştir. Ortaklığın poliçenin imzalanması ile başladığı, sona ermesinin ise ancak aylık aidatın ödenmemesi ile mümkün olabileceği belirtilerek kooperatifin sona erme şartının ise tamamen diğer sigorta şirketlerinin tabi olduğu yasal düzenlemeler kapsamında gerçekleştiği bilgisi verilmiştir. Sigorta kapsamında 4 ayrı programlarının bulunduğu, bunların bronz, gümüş, altın ve platin ortaklıklar olarak derecelendirildiği, hepsinin ödeme ve kapsamlarının farklı olmasına rağmen ortakların bir oy hakkına sahip olduğu, bu kuralın kooperatifi diğer ticari sigorta şirketlerinden ayıran en önemli özellik olduğu belirtilmiştir. Eyalet genelinde ajanslardan ve online olarak hizmet verildiği ve uygulanan sistem kapsamında ortakların hastane 12

masraflarının seçilen programlara göre belirlenmiş oranlar tutarında kooperatif tarafından karşılandığı, kooperatifin New York eyaletinde kooperatif sigortasını kabul eden 700 bini aşkın sağlık merkezi, hastane, doktor ile anlaşmalı olduğu belirtilmiştir. Kooperatif kar elde etse bile karın ortaklar için kullanıldığı belirtilerek amacın diğer sigorta şirketleri gibi kazanç elde etmek değil toplumsal sorumluluk bilinci ile hareket ederek sigorta hizmetinden yararlanamayan vatandaşlara sağlık güvencesi kazandırmak olduğu vurgulanmıştır. Yönetimin seçimi için ortakları tek bir çatıda toplayabilmek için çalışmalar yürütüldüğü, oy kullanımında şahsen oy kullanmanın yanı sıra online yada posta yoluyla oy kullanabilme imkanları sunulacağı belirtilmiştir. Mevcut durumda kooperatifin kurucuları tarafından kendi sektörlerinden atanan ve herhangi bir ücret almayan 15 yöneticisinin olduğu ancak bundan sonraki seçimde bu sayısın 17 ye çıkarılacağı bunlardan 9 unun ortaklardan, kalan 8 inin ise dışardan gösterilecek adaylar arasından yapılacak seçim ile atanacağı bilgisi verilmiştir. Sağlık sektöründe sigortacılığın yanı sıra Washington Eyaleti nde bulunan Seattle şehrinde hastane kurarak faaliyet gösteren Gruop Health Cooperative adında örnek bir kooperatifin de bulunduğu belirtilerek mevcut durumda kendi kooperatiflerinin bu yönde bir çalışmasının olmadığı sadece sağlık alanında sigorta faaliyeti gösterecekleri ancak ileride halk sağlık merkezleri ile işbirliği yapılabileceği belirtilmiştir. Yapılan sunum ve bilgilendirmelerin ardından toplantı soru ve cevap bölümünden sonra sona ermiştir. ABD Toplumsal Kalkınma Kredi Birlikleri Ulusal Federasyonu (National Federation of Community Development Credit Unions) ABD kapsamında 7000 civarında kredi birliğinin bulunduğu, bu birliklerin asıl amaçlarının ise bankalardan kredi kullanamayan veya yoksul kişilere uygun imkanlar ile kredi kullandırılmasının ve girişimlerde bulunmasının sağlanması olduğu belirtilmiştir. 12 ila 20 milyon arasındaki vatandaşın klasik banka sistemi içinde yer almadığı, bunların para bulmak için ya tanıdıklarına ya da bankerlere gittikleri dolayısıyla çok ciddi sıkıntı yaşandığı, ayrıca Devlet tarafından 250 bin dolara kadar sağlanan mevduat garantisinin de kişilerin kredi birliklerine yönelmesini sağladığı belirtilmiştir. Birlik tarafından verilen kredilerin %95 i vatandaşlar tarafından ev alımında kullanıldığına değinilerek verilecek paranın ise dini organizasyonlardan, derneklerden, vakıflardan veya ticari bankalardan alındığı ancak bunların hibe olarak değil yatırım olarak kabul edildiği vurgulanmıştır. Ticari bankaların kredi birliklerine para vermesinin nedeni olarak ise, müfettişlerden tam puan alma şartlarından birinin yardım yapma şartı olması ve bankanın herkesle tek tek uğraşmak yerine kredi birliğine toplu miktarda para vererek bu şartı 13

dolaylı yoldan sağladığı belirtilmiştir. Kardan pay dağıtımı olmadığı, karın ana sermayeye eklendiği belirtilerek bankalara göre kredi borçlarında daha düşük, mevduatta ise daha yüksek faiz uygulandığı bu şekilde ortaklara avantaj sağlandığı belirtilmiştir. Ancak 7000 kredi birliğinden 2000 tanesinin düşük gelirli vatandaşlara kredi verdiği bu nedenle bu kredi birliklerinde ortaklara kar payı dağıtımı yapıldığı bilgisi verilmiştir. Kredi birlikleri içinde kooperatifler tarafından kurulan kredi birliklerine uygulanan avantajların bulunduğuna değinilerek kooperatiflerin ortakların haricinde dışarıdan da sermaye toplayabildiği ve kredi verme konusunda sınırın bulunmadığı yani istenilen miktarda düşük gelirli kişiye kredi verilebildiği belirtilmiştir. Verilen kredinin nasıl geri ödeneceğinin ise kredi miktarına göre farklılıklar arz ettiği, örneğin bir sene sonra ödeme koşulu ile 20 bin dolara kadar kullandırılan krediler karşılığında kişiden ipotek, borç senedi gibi herhangi bir garanti istenmediği, zira kredi kullanacak kişinin en az bir yıl birliğin üyesi olması, temiz bir ticari geçmişe sahip olması, daha önce birlikten kredi kullanmış ve bunu zamanında geri ödemiş olması, sosyal güvenlik kaydının temiz olması, diğer kuruluşlarda sorunlar yaşanmasına rağmen kredi birliğindeki ortaklığı boyunca herhangi bir sorun yaşanmamış olması gibi kriterlerin yeterli olduğu belirtilmiştir. Bu uygulama kapsamında bugüne kadar kredi alanlardan sadece % 2 sinin borcunu geri ödemediği vurgulanmıştır. Ancak 20 bin dolar ve üzeri meblağlarda ise belli miktar ipotek konması gerektiği örneğin kişi krediyi araç alımı için kullanacaksa aldığı aracın belli bir kısmına ipotek koydurulabileceği belirtilmiştir. Sunumda birliğin genel itibariyle Federal Kredi Birlikleri Kanunu na (Federal Credit Union Act) tabi olduğu belirtilerek kredi birliği kurmak için ya federal hükümetten ya da eyaletten izin alınmasının şart olduğu vurgulanmıştır. Wisconsin gibi eyaletlerde bulunan kooperatiflere yönelik kanunların ise bu tip sektörlere yönelik federal kanunlar ile uyumlu olması gerektiği belirtilmiştir. Birlik tarafından kredi verme haricinde gerçekleştirilen çalışmalardan birinin de düşük gelirli ve düşük sermaye ile kurulmaya çalışan işletmelere danışmanlık hizmeti sunmak olduğuna değinilerek buradaki amacın düşük gelirli vatandaşların yatırım yapacakları alanı iyi tespit etmesini, teknik analizini yapabilmesini ve birlikten alacağı krediyi yerinde kullanarak gelişmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir. Danışmanlık hizmeti sonrasında Hazine Bakanlığı tarafından işletmeye, uzmanlık sertifikası niteliğinde olan CDFI sertifikası verildiği, bu sertifika sayesinde hükümetin fonlar için aradığı genel şartları otomatik olarak sağladığının kabul edildiği ve hükümet tarafından sağlanan avantajlardan da yararlanabildiği vurgulanmıştır. 14

Park Slope Gıda Kooperatifi 1973 yılında New York şehrinin Brooklyn semtinde kurulan kooperatif, ABD nin kooperatif olarak en büyük süpermarket zinciridir. Kooperatif temsilcisi tarafından yerinde yapılan sunumda kooperatife 100 dolar karşılığında ortak olunacağı, verilen 100 doların 75 dolarının yatırım, 25 dolarının ise depozito olarak yatırıldığı ve ortaklarının ücretsiz olarak süpermarkette çalışma koşulu olduğu belirtilmiştir. Ortakların kooperatifte dönüşümlü olarak süpermarketin her bölümünde çalışmaları sayesinde çalışan ücreti ödenmediği ve bu sayede marketteki 5000 den fazla çeşit ürünün diğer süper marketlere göre % 30 daha ucuza satılabildiği belirtilmiştir. Ortakların gönüllü olarak dört haftada bir günlük 2 saat 45 dakika markette çalışmasının bir ortaklık şartı olduğu ve mazeretsiz olarak üst üste iki kere çalışma yapılmaması durumunun ortaklıktan çıkarılma nedeni olduğuna değinilerek ortaklar arasında bu konuda herhangi bir problem yaşanmadığı aksine ortakların kooperatifi daha da sahiplendiği belirtilmiştir. Ortaklarının yanı sıra kooperatifte tam zamanlı 40 çalışanın olduğu ve sadece bunlara para ödendiği belirtilmiştir. Ortakların haricinde dışardan kimsenin alışveriş yapamadığı kooperatifte, çalışma şartını yerine getirmeyen ortakların da alış veriş yapamadığı vurgulanmıştır. Ortakların kooperatifte çalışması sırasında ya da alışveriş yaptıklarında çocuklarının da düşünüldüğü ve onlar için süpermarketin bir bölümünde çocuk bakım odasının bulunduğu bilgisi verilmiştir. Süpermarkette satılmayan ürünlerin ise kurdukları çorba dükkanında evsizler için yemek olarak hazırlanıp karşılıksız verildiği, böylece kooperatifin toplumsal sorumluluk görevini de yerine getirdiği belirtilmiştir. Ayrıca hükümetin yoksulluk sınırında ve altında olan kişilere aylık limitli olarak verdiği alışveriş kartlarının da bu süpermarkette kullanılabildiği ancak onların da ortak olması gerektiği vurgulanmıştır. Kooperatif yönetim kurulunun, çoğunluğun isteği doğrultusunda kararlar aldığı, fazla alışveriş yapan ortağa herhangi bir ayrıcalık tanınmadığı, herkesin tek bir oy hakkına sahip olduğu ancak sadece ondan çalışma koşulunu yerine getirmesinin beklendiği, karın ise topluma verilen katkı olarak düşünülerek yeni kooperatifler açmak için kurdukları fonlar için kullanıldığı belirtilmiştir. Kooperatifin sahip olduğu süpermarketin denetiminin diğer ticari şirkete ait marketin denetiminin aynı şekilde yapıldığı, ancak kooperatifin kendi içinde bir iç denetim mekanizmasına sahip olduğu vurgulanarak sunum sona ermiştir. New York Şehri Çalışan Kooperatifleri (New York City Worker Cooperatives) Kooperatif yöneticisi tarafından genel olarak New York da bulunan ve çalışanlar tarafından kurulan çalışan kooperatifleri hakkında bilgiler verilmiştir. Toplantıda; New York da evde bakım hizmetinden, varlıklı kesime hizmet sunan köpek bakım kooperatiflerine 15

medyadan temizlik kooperatiflerine kadar farklı sektörlerde kurulmuş 23 adet çalışan kooperatifinin bulunduğu, kooperatiflerin en büyüğünün 1985 yılında Bronx da kurulan ve bugün 2000 çalışanının ortağı olduğu yaşlı bakım hizmeti kooperatifi olduğu belirtilmiştir. Bunun yanı sıra 2006 yılında Brooklyn de göçmen kadınlar tarafından kurulan Si Se Puede! Kadın Kooperatifinin göçmen kadın işçilerin ortaklığı ile ev temizlik işlerinde faaliyet gösterdiği aynı zamanda ortaklarına eğitim hizmeti de vererek eğitim seviyelerini yükselttiği vurgulanarak kooperatifler aracılığı ile işçilerin de küçük yatırımlar ile ekonomide pay edindikleri ortaya konuşmuştur. Sandy fırtınasında etkilenen alanlarda Latin kökenli göçmenler tarafından kurulan bir çalışan kooperatifi de orada hasar gören evlerin renevasyonu konusunda faaliyet gösterdiği belirtilmiştir. Bu tip yapı kooperatiflerinin oldukça küçük olduğu çünkü tam anlamıyla bir yapısal faaliyet yürütülmediği, sadece restorasyon alanda çalışıldığı için devletten de yardım alamadığı ve maddi anlamda geçim sıkıntısı yaşayan kişiler tarafından kurulduğu belirtilmiş, ortaklarının kooperatifin kurulduğu sektörde çalışan işçiler olduğu belirtilerek yapı kooperatifleri ile aralarındaki fark ortaya konulmuştur. Sunumda ayrıca çalışan kooperatiflerine sağlanan finansman destkeleri ve bunu sağlayan finansman kuruluşları hakkında da bilgi verilmiştir. 2004 yılında Arjantin de kurulup Nikaragua da ve son olarak da New York da faaliyet gösteren The Working World geliri düşük olan insanların kurdukları çalışan kooperatiflerine kredi kullandırarak mali destek sağladığı belirtilmiştir. Bir sivil toplum örgütü olmasına rağmen neredeyse bir kooperatif gibi çalışan Working World tarafından sağlanan kredi desteğinin, fonların çok kısıtlı olması ve küçük yatırımlar olmaları nedeniyle kredi alamadıkları bu nedenle böyle bir yapılanmanın geliştirildiği vurgulanmıştır. Sunum karşılıklı soru cevap bölümünden sonra sona ermiştir. II- SONUÇ ABD inceleme ziyareti boyunca farklı sektörlerde faaliyet gösteren 14 kooperatif ve kooperatif birliği ziyaret edilmiştir. Söz konusu toplantı ve incelemeler sonucunda; - ABD nin federal düzeyde kooperatifçilik alanında ayrıntılı yasal düzenlemelere sahip olmamasına rağmen kooperatifçilik konusunda ciddi yatırımların ve uygulamaların bulunduğu, - Ülkede merkezi bir kooperatif veri tabanı bulunmaması nedeniyle kooperatif istatistikleri konusunda başarılı kayıtlara sahip olunmadığı, - Ülkemizde olduğu gibi kooperatifler için federal ya da eyaletler bazında kamusal bir otoritenin bulunmadığı, kooperatiflere yönelik politika belirleme, mevzuat 16

düzenlemelerinde görüş bildirme, uluslararası düzeyde kooperatif işbirliği projeleri hazırlama, geliştirme ve uygulama ile kooperatifçilik konusunda ulusal düzeyde farkındalık yaratma gibi çalışmaların ulusal düzeyde iyi örgütlenmiş kooperatif birlikleri tarafından gerçekleştirildiği, - Başta 1929 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz olmak üzere ülkede yaşana her ekonomik krizin kooperatifçilik hareketine ivme kazandırdığı, kooperatiflerin bu sayede enerjiden sağlığa, bankacılıktan tarıma, gıdadan endüstriyel üretime kadar her sektörde faaliyet gösterebilen önemli bir şirket türü haline gelmesini sağladığı, - Sağlık ve enerji reformları gibi yayınlanan hükümet programlarının hedeflerinin Health Republic Sağlık Sigortası Kooperatifi örneğinde görüldüğü gibi toplumsal kalkınmanın anahtarı olan kooperatifler aracılığı ile hayata geçirilmesi ve bunun tabandan tavana doğru ilerleyen bir doğru ile geçekleştiği, - Park Slope Gıda Kooperatifi örneğinde görüldüğü gibi kooperatif ortaklarının kooperatif farkındalığına haiz olması ve o bilinç ile hareket ederek kooperatif çıkarları doğrultusunda ve kooperatif yararına gönüllü olarak çalıştığı, - Maddi gelirleri düşük kooperatiflere ve kooperatif kurmak isteyen girişimcilere kooperatifler ve sadece kooperatiflere yönelik olarak kurulmuş olan sivil toplum örgütleri tarafından mali, iktisadi ve uygulamaya yönelik danışmanlık, eğitim gibi destekler verildiği, özellikle kooperatif bankası ile kooperatif kredi birliklerinin potansiyel ve kurulu kooperatiflere maddi anlamda ciddi destekler sunarak kooperatiflerin piyasaya girerek pazar payı oranlarını, sürdürebilirliklerini ve sektördeki diğer büyük ticari şirketler ile rekabet edebilirlik seviyelerini yükselttiği, - NCBA ve NRECA örneğinde görüldüğü gibi ulusal düzeyde kurulmuş olan kooperatif birliklerinin sahip oldukları kooperatifçilik nosyonlarını uluslararası düzeyde gerçekleştirdikleri projeler ile yoksul ülkelere taşıyarak ülkelerin yerel kalkınmasına katkıda bulunulduğu, - Üretimden dağıtıma kadar elektrik sektörünün her alanında kooperatiflerin yaklaşık 80 yıldır faaliyet gösterdiği ve kooperatifler sayesinde ülke enerji politikasına önemli katma değer kazandırıldığı, özellikle ülkenin kırsal kesimindeki enerji ihtiyacının büyük oranda kooperatifler ile sağlandığı, gözlemlenmiş olup, 17

- Ülkemizde ülke kooperatifçiliğinin gelişmesi ve kalkınması amacıyla dünyadaki başarı hikayelerinin incelenmesi ve daha etkin çalışmalar yapılması, - Kooperatiflere yönelik mali destek verilmesi amacıyla Kooperatifçilik Strateji Belgesinde de belirtildiği üzere kamu garanti fonu benzeri yeni mekanizmaların oluşturulması, - Ülkemizde bulunan başarılı kooperatif birlikleri ile merkez birliklerinin bir araya getirilerek 150 yıllık kooperatifçilik tecrübesinin çevre ülkelerde proje uygulamaları gerçekleştirilerek aktarılmasının sağlanması, - Vatandaşta kooperatifçilik bilincinin geliştirilmesi amacıyla başarılı kooperatif hikayelerinin yer aldığı ülke genelinde yapılan farkındalık çalışmalarının, kooperatif girişimciliği eğitimlerinin ve bilgilendirme toplantılarının arttırılması, - Enerji alanında kooperatiflerin önünde yer alan yasal sınırlamaların kaldırılarak kooperatiflerin faaliyet gösterebilmesinin sağlanması, - Sağlık sektöründe özellikle hasta bakımı, evde bakım hizmetleri gibi alanlarda kooperatiflerin faaliyet gösterebilmesi için çalışmalar yapılması, - Yeni sektörlerde kooperatif girişimlerin yer alabilmesi için projelerin geliştirilebileceği Ar&Ge merkezlerinin kurulması, bu anlamda yapılacak çalışmaların desteklenmesi, uygun olacağı kanaat ve sonucuna varılmıştır. 18