Bahçe Bitkileri Derneği nin Haber Bültenidir. Cilt: 3 Sayı: 2 2014



Benzer belgeler
KURU ÜZÜM ÜRETİM. Dünya Üretimi

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

Tablo 1: Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretimi ( Kuş üzümü ve diğer türler dahil, Bin Ton) Yunanis tan ABD

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

İçindekiler İçindekiler... 2 Şekil Listesi Bağ Ve Bağ Ürünleri Sektörü Dünya da Bağ ve Bağ Ürünleri Sektörü Bağ Alanı...

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

KURU ÜZÜM ÜRETİM. Dünya Üretimi

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

Ayakkabı Sektör Profili

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

Sıra Ürün Adı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE MEYVE ÜRETİMİ

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2013/ 2014 (%) 3301 Uçucu Yağlar ,63 3,97

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları Mısır:

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejileri Literatür Araştırması Raporu

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

TÜRKİYE TAVUK ETİ ÜRETİMİ VE İHRACATI : Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

ALKOLLÜ VE ALKOLSÜZ İÇECEKLER

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

BAŞKANIN MESAJI. Osman BAĞDATLIOĞLU Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TEKSTİL MAKİNALARI. Hazırlayan Hasan KÖSE T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE ORGANİK ÜZÜM YETİŞTİRİCİLİĞİ

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

alt pozisyonunda yer alan gri çimento ürünü ise sektörde en çok ihraç edilen üründür.

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKİNG PAPER SERİES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 185 / DÜNYADA ve TÜRKİYE DE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI TİCARETİNİN

ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ AR&GE ŞUBESİ

ABD Tarım Bakanlığının 12/08/2018 Tarihli Ürün Raporları

Tekstil ve Makine Sektörüne Genel Bir Bakış

ALKOLLÜ VE ALKOLSÜZ İÇECEKLER. Sektör Raporu

ULUSLARARASI HUBUBAT KONSEYİ RAPORU

ALKOLLÜ VE ALKOLSÜZ İÇECEKLER

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

plastik sanayi PVC TÜRKİYE DÜNYA VE RAPORU Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

SERAMİK SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

HAZİRAN 2017 AYLIK İHRACAT RAPORU

ABD Tarım Bakanlığının 12/10/2018 Tarihli Ürün Raporları

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2016 RAPORU

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

İSTATİSTİKLERLE DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN VE KIZ ÇOCUĞU HAZIRGİYİM TİCARETİ 2016 YILLIK OCAK-AĞUSTOS

Kuru Kayısı. Üretim. Dünya Üretimi

Transkript:

Bahçe Bitkileri Derneği nin Haber Bültenidir. Cilt: 3 Sayı: 2 2014 w w w. b a h c e d e r. o r g. t r

İÇİNDEKİLER Dernekten Haberler Sofralık Üzüm Endüstrisine Küresel Bakış Bahçe Bitkileri Derneği nin yılda iki kez yayınlanan haber bültenidir. Bahçe Bitkileri Derneği adına sahibi: Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe GÜL Sayfa Düzeni: Özlem TUNCAY Tarımın Büyüyen Gücü: Fide Sektörü Emeklilik 2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplantılar 2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar Kayıplarımız Bahçe Bitkileri Derneği Yönetim Kurulu Ayşe GÜL Gülay BEŞİRLİ Fatih ŞEN Özlem TUNCAY Emrah ZEYBEKOĞLU Bahçe Bitkileri Derneği Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 35100 Bornova-İZMİR Bültende yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Tel: +232 388 18 65 Fax: +232 388 18 65 E-mail: bahce.dernek@gmail.com Kapak resmi: Kamil YELBOĞA

Dernekten Haberler... B AHÇE HABER dergimizin 7. sayısına ulaştık. Hepinize sağlıklı günler dileriz. Geçen sayımızda da duyurduğumuz şekilde Dernek web sayfasını yenilemeye çalıştık. Web sayfamızda BAHÇE HABER bültenleri PDF formatında yer alıyor. Ayrıca düzenlenen bilimsel toplantıların özetlerine de yer vermek istiyoruz. Bu nedenle şimdiye kadar organize ettiğiniz toplantıların özet kitaplarını PDF formatında göndermenizi rica etmiştik, ancak şimdiye kadar sizlerden yanıt alamadık. Bu konuda yardımlarınızı bekliyoruz. Bu yıl üye sayımızı artırmayı ve farklı nedenlerle üyeliği kesintiye uğrayan arkadaşlarımızın üyeliklerini aktif hale getirmeyi amaçlamaktayız. Derneğimizin 2009 yılı Genel Kurulunda alınan karar uyarınca, aidatlar 2009 yılından itibaren düzenli olarak toplanmaya çalışılmıştır. Ancak bu tarihten sonra yapılan çağrılara yanıt vermeyen ve aidatlarını ödemeyen üyelerimizin üyelikleri aktif hale getirilmemiş, bu üyelerimize Dernek Haber Bülteni veya sembolik hediyeler gönderilmemiş, Dernek Haber Bülteni nde yayınlanan üye listelerinde isimlerine yer verilememiştir. Üyeliği kesintiye uğramış olan arkadaşlarımıza üyeliklerini aktifleştirmeleri çağrısında bulunduk, çağrımıza yanıt veren arkadaşlarımızın üyelikleri aktifleştirildi. Geleneksel hale gelen Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanları Toplantıları, üniversitelerimizden Bahçe Bitkileri Derneği ne aktif üye sayısını artırmada bize çok yardımcı olmaktadır. Bu yıl T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nda çalışan üye sayımız da gittikçe artmaktadır. Yönetim Kurulu olarak, Bahçe Bitkileri Ailesinin tüm bireylerini Dernek çatısı altında görmeyi arzu etmekte, farklı fikirler ve farklı yetenekler ile Derneğimizin başarılı olabileceği inancını taşımaktayız. Bu sonbaharda, üyelerimiz farklı illerde yapılacak toplantılarda (Sebze Tarımı Sempozyumu, Tekirdağ; Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, Bursa; Türkiye Tohumculuk Kongresi, Diyarbakır; Kestane Çalışma Grubu Toplantısı, Bursa) bir araya gelecekler. Başarılı toplantılar diliyoruz. BAHÇE HABER in bu sayısında Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray Sivritepe tarafından hazırlanan SOFRALIK ÜZÜM ENDÜSTRİSİNE KÜRESEL BAKIŞ ve Fide Üreticileri Birliği Genel Sekreteri Zir. Yük. Müh. Kamil Yelboğa tarafından hazırlanan TARIMIN BÜYÜYEN GÜCÜ: FİDE SEKTÖRÜ başlıklı iki makaleye yer verdik. Yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Esen kalın Yönetim Kurulu 3

SOFRALIK ÜZÜM ENDÜSTRİSİNE KÜRESEL BAKIŞ Nuray SİVRİTEPE Giriş Bağcılık sadece ülkemizde değil, dünyada da önemli bir tarım sektörüdür. Kuzey ve güney yarım kürelerde 10-20 C izotermleri arasında toplam 7,086,027 hektarlık bir bağ alanında 69,654,926 ton yaş üzüm üretilmektedir (FAO 2013). Üretimi gerçekleştirilen yaş üzüm, bağcılığa dayalı farklı sektörlerce değerlendirilmektedir. Bugün dünyada, toplam yaş üzüm üretiminin yaklaşık %32 sinin taze tüketim amaçlı olarak, sofralık üzüm endüstrisinde kullanıldığı görülmektedir. Üstelik son yirmi yılda, değişen dünya koşullarıyla birlikte, bağcılığa dayalı bu endüstri alanında da önemli gelişmeler meydana gelmiştir. 1991-1995 yıllarında dünyada ortalama 11.8 milyon ton sofralık üzüm üretimi varken, son istatistiki veriler bu rakamın 22.3 milyon tona ulaştığını göstermektedir. 21. yüzyılda artan sofralık üzüm üretiminin temel sebebi, tüketim talebidir. Zira 1991 yılından bu yana dünyada sofralık üzüm tüketiminin hızla artarak, 11.7 milyon tondan 20.5 milyon tona ulaştığı belirtilmektedir (OIV, 2013). Sofralık Üzüm Üretimi Dünyada sofralık üzüm üretiminin yaklaşık %58.3 ü Asya, %17.5 i Avrupa, % 12.8 i Amerika kıtasında yapılmaktadır (Tablo 1). Asya kıtasında üretici ülkeler Çin, Türkiye, Hindistan ve İran şeklinde sıralanmaktadır (Tablo 2). Bununla birlikte ilk üç ülke hariç, İran sofralık üzüm küresel pazarında yer almamaktadır. Avrupa da sofralık üzüm üreticileri Akdeniz havzasına lokalize olmuştur. Kıtada üretimin %90 dan fazlası, AB de, İtalya (% 70), İspanya (%15) ve Yunanistan da (%8) yapılmaktadır. Amerika kıtasında en önemli üreticiler güneyde Şili, kuzeyde ise ABD ve Meksika dır. Dünyada sofralık üzüm üretiminde %11 lik pay ile dördüncü sırada yer alan Afrika kıtasında, en büyük üretici Güney Afrika dır ve Şili den sonra güney yarımkürenin ikinci büyük üreticisi konumundadır (OIV, 2013). İstatistiki veriler incelendiğinde Asya kıtasındaki üç büyük üretici ülkenin dünya sıralamasında da mevcut durumlarını korudukları görülmektedir. 21. yy da sofralık üzüm üretimindeki artış bakımından en büyük sıçrama Çin de gözlenmiş ve Çin dünyanın en büyük üreticisi konumuna gelmiştir. Çin de bağcılığa sofralık üzüm yetiştiriciliği hakimdir (toplam üretimin %80 i). 1999 yılında 1.32 milyon ton olan sofralık üzüm üretiminin, 2009 yılında 5.54 milyon tona yükseldiği bildirilmektedir. Türkiye 1995 yılında dünyada ilk sırayı alırken bugün Çin in ardından ikinci sırada gelmekte- Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü BURSA 4

dir (OIV, 2013). Ülkemizde 4.6 milyon dekar alanda, yaklaşık 4.2 milyon ton yaş üzüm üretimi yapılmaktadır. Toplam bağ alanlarının %57 sinde sofralık üzüm çeşitleri yer almakta ve yaş üzüm üretiminin %52 sini bu çeşitler oluşturmaktadır. İstatistiki veriler incelendiğinde 2004 yılından bu yana sofralık üzüm yetiştirilen bağ alanlarında önemli bir azalma olduğu, bununla birlikte birim alandaki verime bağlı olarak, üretim miktarımızın arttığı görülmektedir (Tablo 3). 2012 yılında 2.6 milyon dekar alanda yaklaşık 2.2 milyon ton sofralık üzüm üretimi gerçekleşmiştir. Sofralık üzüm üretiminde verim, ortalama 830 kg/ da dır ve ülkemizdeki üretime çekirdekli çeşitler hakimdir. 2012 yılı itibarı ile sofralık üzüm üretim alanlarının sadece %13 ünde çekirdeksiz çeşitlerin yetiştirildiği ve bu çeşitlerin sofralık üzüm üretiminde %27 lik bir paya sahip olduğu görülmektedir. Bununla birlikte çekirdeksiz üzüm çeşitlerinin yetiştiriciliğinde ortalama verim (1746 kg/da), çekirdekli çeşitlere oranla (713 kg/da) çok daha yüksektir. Çekirdekli sofralık üzüm çeşitleri, sırası ile, Akdeniz (627,852 da), Güney Doğu Anadolu (595,244 da), İç Anadolu (389,025 da), Marmara (215,081 da) ve Ege (205,344 da) bölgelerinde yetiştirilmektedir. 2012 yılında yaklaşık 344 bin dekar alanda 600 bin ton olarak gerçekleştirilen çekirdeksiz sofralık üzüm yetiştiriciliğinin %97 si tek başına Ege bölgesine aittir (TÜİK, 2013). Dünyada binlerce üzüm çeşidi bulunmasına rağmen, küresel pazarda yaklaşık yirmi çeşidin önem kazandığı görülmektedir. Dünyada en çok üretilen ve uluslararası pazarda yer alan sofralık üzüm çeşidi, yaklaşık %40 lık bir pay ile Sultani Çekirdeksizdir. Sultanina, Sultani, Sultana, Kishmish ya da Thompson Seedless olarak da adlandırılan bu çeşit, sıklıkla yeni sofralık üzüm çeşitlerinin elde edilebilmesi için ebeveyn olarak da değerlendirilmektedir. Flame Seedless ve Crimson Seedless bunun en popüler örnekleridir. Zira bu üç üzüm çeşidi ile birlikte Red Globe (hasat sonrası performansı ve yüksek verimi ile benimsenen çekirdekli bir çeşit) dünyada yetiştiriciliği yapılmakta olan en önemli sofralık üzüm çeşitleridir (Hinrichsen ve ark., 2004). Bu dört üzüm çeşidi kendi içinde değerlendirildiğinde küresel olarak sofralık üzüm yetiştiriciliğine öncelikle çekirdeksiz sonra da kırmızı ve siyah renkli üzüm çeşitlerinin hakim olduğunu söylemek mümkündür. Sofralık Üzüm Tüketimi Dünyada sofralık üzüm üretimine paralel olarak tüketiminin de en yüksek olduğu kıta (% 59.71) Asya dır. Kıtada tüketimi en yüksek olan ülke Çin dir. Onu sırası ile Hindistan, Türkiye ve İran izlemektedir. Bununla birlikte, kıta genelinde tüketimin artış eğiliminde olduğu, yıl boyu tüketim talebinin arttığı bildirilmektedir (Anonymous, 2013a). Sofralık üzüm tüketimi bakımından 4.14 milyon ton ile Avrupa ikinci sırada yer almaktadır. Kıtada tüketim açısından lider ülke İtalya dır. Onu Almanya, İngiltere, Fransa ve İspanya izlemektedir. Amerika ve Afrika kıtalarında ise sofralık üzüm tüketimi diğer iki kıtaya oranla oldukça azdır (Tablo 1). Bununla birlikte özellikle ABD de 1970li yıllarda kişi başına 1.3 kg olan sofralık üzüm tüketimi, 2008 yılında 3.9 kg a yükselmiştir. Kuzey ve Güney Amerika da tüketim trendinin 2006 yılından bu yana değişmediği, Afrika da ise artış 5

eğiliminde olduğu bildirilmektedir (Anonymous, 2013b). Güney yarımkürenin üretici ülkelerine bakıldığında ise Şili (toplam üretimin %10 u kadar) ve Güney Afrika da (toplam üretimin %5 i kadar) iç tüketimin çok düşük olduğu, sofralık üzüm endüstrisinin ihracat odaklı yürütüldüğü görülmektedir (Anonymous, 2013a). Sofralık Üzüm Ticareti Dünyada üretimi yapılan sofralık üzümlerin yaklaşık % 15 i uluslararası piyasalarda işlem görmektedir. Son 10 yılda sofralık üzüm ticaret hacmi yaklaşık %40 artarak, 2009 yılında 3.8 milyon tona ulaşmıştır (OIV, 2013). Tablo 1 de görüleceği gibi dünyada sofralık üzüm ihracatının %39 u Amerika kıtasından, %32.7 si de Avrupa kıtasından yapılmaktadır. Asya kıtasının ihracattaki payı %15, Afrika nın ise %11 dir. Uluslararası sofralık üzüm piyasalarına bakıldığında, piyasa oyuncularının tamamının üretici ülkeler olmadığı (örneğin, Hollanda) görülmektedir. O nedenle burada sofralık üzüm üretim potansiyeli bakımından ilk on ülke seçilerek, bu ülkelerin son 50 yılda ihracat hacimleri ve birim fiyatlarında meydana gelen değişimler verilmiştir (Tablo 4-5). Seçilen ülkeler 2011 yılındaki ihracat hacimlerine göre sıralanarak tablolara yerleştirilmiştir. Sunulan veriler son elli yılda dünyada sofralık üzüm ticaretindeki artışı vurgulamak açısından önemlidir. Zira 1961 yılından bu yana üretici on ülkenin toplam ihracat hacmi, yaklaşık 397 bin ton dan 2.78 milyon tona yükselmiştir. 20 yy. da ihracat potansiyeli en yüksek ilk beş ülke İtalya, İspanya, ABD, Yunanistan ve Güney Afrika iken, 1990 lardan itibaren durum değişmiştir. 21. yy da sofralık üzüm ticaretindeki liderlik, sadece kıtalar arasında değil, yarım küreler arasında da el değiştirmiştir. 2006 yılından beri ihracat potansiyeli en yüksek ilk beş ülke Şili, İtalya, ABD, Güney Afrika ve Türkiye dir. Sofralık üzüm satın alan ülkeler incelendiğinde küresel bazda en büyük ithalatçının Avrupa kıtası olduğu görülmektedir (Tablo 1). Kıtanın küresel ithalattaki payı %59.02 dir. Onu % 25.39 pay ile Amerika ve %14.21 lik pay ile Asya kıtaları izlemektedir. Üzüm üreten ama tüketimi çok düşük olan Afrika kıtasının ithalattaki payı (%0.58) ise çok düşüktür. Tablo 6 da görüleceği gibi Avrupa kıtasının en büyük ithalatçısı Avrupa Birliği ve Rusya dır. Amerika kıtasından ABD, Kanada ve Meksika, Asya da ise Çin in ilk on ithalatçı ülke arasında yer aldığı görülmektedir. Sofralık üzüm ihracatçısı ülkelerin bu pazarlardan hangisinde yer aldığı önemlidir. Küresel bazda pazarın üçte birine sahip olan Şili nin ihracatının %50 sini ABD ye gerçekleştirdiği görülmektedir. Şili nin ikinci büyük ihracat pazarı AB dir. Son yıllarda ABD pazarında ihracat potansiyelinin artıyor olması, AB ve Rusya daki pazar kayıplarını dengelemektedir (Anonymous, 2008; 2013a; Hennicke, 2011). Dünyada sofralık üzüm üreticisi ülkelerden ihracat hacmi en yüksek olan ikinci ülke İtalya dır (Tablo 5). Bununla birlikte 2002 yılından itibaren sahip olduğu pazarın üçte birini kaybetmiştir. İtalya da sofralık üzüm ihracatının %90 dan fazlası AB üyesi diğer ülkelere (özellikle Almanya, Fransa ve Polonya ya) yapılmaktadır. AB dışında ihracat yapılan ülkeler İsviçre, Norveç ve Rusya dır. Ancak son yıllarda Rusya pazarında ( 6

Şili ile artan bir rekabet ile karşı karşıyadır (Leishman ve Monros, 2006; Bettini, 2012; Anonymous, 2013a). ABD de üretilen sofralık üzümlerin yaklaşık üçte biri ihraç edilmektedir ve ülkenin ihracat hacminin her geçen yıl arttığı görülmektedir. 1999 yılında 280 bin ton olan ihracat hacmi, 2011 yılında %49 artarak 498 bin tona yükselmiştir (Tablo 4 ve 5). On beş farklı ülkeye gerçekleştirilen ihracatta, sırasıyla, Kanada, Meksika, Hong Kong, Çin ve Malezya en büyük ilk beş markettir. Bunlara ilave olarak son yıllarda Çin, Tayvan, Avustralya ve Endonezya da pazar paylarını arttırdıkları görülmektedir. Ancak, yıl boyu sofralık üzüm tüketimine yönelik talep artışı sebebi ile ABD de ithalat hacminin ihracatı aştığı belirtilmektedir. ABD nin en önemli ürün tedarikçileri, ölü sezonda pazara giren Şili, Meksika, Peru, Brezilya ve Güney Afrika şeklinde sıralanmaktadır (Boriss ve ark., 2006; Anonymous, 2008; 2013a). 1990 lardan itibaren ihracat hacmi hızla artan Güney Afrika nın gelenekselleşmiş pazarı AB dir. Güney yarım küredeki rakiplerinden daha kısa bir nakliye mesafesine sahip olması ve AB ile yapılan serbest ticaret anlaşması Güney Afrika ya avantaj sağlamaktadır. Son yıllarda sofralık üzüm endüstrisinin Asya ve Ortadoğu pazarlarına yöneldiği ve Hong Kong, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere bu piyasalarda pazar paylarını arttırdıkları görülmektedir. AB ile kıyaslandığında bu piyasalarda uygulanan tarife dışı önlemlerin (etik; halk ve bitki sağlığı; ticarette teknik engeller) daha az zorlayıcı olması, Güney Afrika da sofralık üzüm endüstrisinin odak değiştirmesinin temel sebebi olarak bildirilmektedir (Pickelsimer, 2013). Türkiye, 239 bin ton ihracat hacmi ile Güney Afrika nın hemen ardından, beşinci sırada gelmektedir. Ülkemizin sofralık üzüm ihracat hacminin 2000 yılından bu yana yaklaşık 3.5 kat arttığı görülmektedir (Tablo 5). ABD Tarım Bakanlığı Dış Ülkeler Tarım Servisi Temmuz 2013 raporunda, AB, Rusya ve Ukrayna piyasalarındaki kuvvetli talebe bağlı olarak, Türkiye nin sofralık üzüm ihracatının son üç yılda % 30 arttığı bildirilmektedir. AB de sofralık üzüm ithalatının sadece üçte biri üye olmayan ülkelerden yapılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye, AB ye üzüm ihraç eden ülkeler arasında yaklaşık %10 luk pazar payı ile Güney Afrika (%39) ve Şili den (%25) sonra üçüncü sırada yer almaktadır. AB ülkelerinin sofralık üzüm ithalatında mevsimsel değişim izlendiğinde Aralık tan Mayıs sonuna kadar piyasalara Güney Afrika, Şili ve Arjantin in hakim olduğu, Ağustos-Kasım aylarında ise Türkiye nin ön plana çıktığı görülmektedir (Leishman ve Monros, 2006; Anonymous, 2013a). Bu periyot, aynı zamanda, Avrupa ve Asya daki diğer üretici ve ihracatçı ülkelerin hasat sezonuna rastlamaktadır. Tablo 5 de görüleceği gibi bu durum, Türkiye nin birim fiyatlardan taviz vermesine yol açmakta, sofralık üzüm ihracat geliri diğer ihracatçı ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük kalmaktadır. Türkiye için son yıllarda en önemli pazar Rusya dır. Rusya 400 bin ton ithalat kapasitesi ile dünyanın üçüncü büyük marketi konumundadır. Türkiye nin bu pazardaki payı yaklaşık olarak %40 tır (Anonymous, 2013a). İhracat potansiyeli bakımından Tablo 5 de altıncı sırada yer alan ülke İspanya dır. Son sırada yer alan Yunanistan ile birlikte İspanya, AB nin üye statüsündeki tedarikçileridir. İspanya da yerel üretimin üçte biri, Yunanistan da ise yaklaşık üçte ikisi AB ülkelerine ihraç edilmektedir (Leishman ve Monros, 2006). Amerika kıtasında da benzer durum Meksika için geçerlidir. Meksika da üretilen sofralık üzümlerin üçte ikisinin, tek pazar olarak, ABD ye ihraç edildiği görülmektedir (Flores, 2010). Çin, dünyanın en büyük sofralık üzüm üreticisi olmasına rağmen, ihracat potansiyeli oldukça düşüktür (2011 de 106 bin ton). 2013 yılında, Asya daki talebe bağlı olarak ihracat hacminin 125 bin tona çıkması beklenmektedir. Çin, sofralık üzüm pazarında, ihracattan çok son beş yıldır nerede ise üç kat genişleyen ithalat hacmi ile dikkat çekmektedir. Aslında Çin le birlikte Asya tüm ihracatçılar açısından cazip bir market haline gelmiştir (Anonymous, 2013a). Çin ve Türkiye ye benzer şekilde, dünyanın üçüncü büyük üreticisi olmasına rağmen, Hindistan ın da ihracat potansiyeli üretim potansiyeli ile paralellik göstermemektedir (Tablo 5). Sofralık üzüm üretiminin sadece %4.5 i Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine ihraç edilmekte- 7

dir. Tüketici Tercihleri, Market Eğilimleri ve Alıcıların Koşulları Sofralık üzüm endüstrisinde buraya kadar anlatılan üretim ve ticaretin yanı sıra ıslah programlarının geliştirilmesi bakımından da tüketici tercihleri son derece önemli ve belirleyici bir faktördür. Üstelik 21. yy da tüketicilerin sofralık üzüm tercih sebepleri ve kriterlerinde önemli değişimler olduğu gözlenmektedir. California Sofralık Üzüm Komisyonu tarafından açıklanan son araştırmada, tüketicilerin yarısından fazlası üzüm satın alırken öncelikle fiyatına dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Komisyon, bu nedenle satıcıların üzüm için etiket fiyatı belirlerken orta gelir grubunu hedef almalarını tavsiye etmekte, fiyatın çok yüksek ya da çok düşük olması durumunda tüketicilerin üzüm satın almadığını bildirmektedir. Tüketici tercihlerinde fiyattan sonra en önemli kıstas, üzümün kalitesidir (kusursuz ve sağlam). Tüketicilerin %90 ı mümkün olan en iyi kalitede ve tüketebileceği makul miktarlarda üzüm satın almak istediğini, çünkü aldıkları ürünleri tüketmeden çöpe atma konusunda endişe duyduklarını belirtmişlerdir. Bu açıdan tüketicilerin önemsediği üçüncü kıstas ürünün görünümüdür. Hemen hemen tüm tüketiciler görünümün, özellikle de çekici görünüme sahip üzümlerin, kendileri için çok önemli olduğunu bildirmişlerdir. Kirli ya da tezgahta dağınık görünen üzümler ile ağzı açık ve yapışkan görünümlü ambalajların, satın alma açısından ciddi engeller olduğu belirlenmiştir. Dolayısı ile tüketiciler açısından dördüncü kıstas ürünün satışa sunuluş şeklidir. Tüketicilerin %38 i market tezgâhından elle seçerek üzüm satın almaya karşı çıkmazken, geriye kalan büyük çoğunluk bu şekilde ürün satışını kontaminasyon sebebi ile hijyenik bulmadıkları için reddederek, yasaklanması gerektiğini bildirmişlerdir. Yapılan araştırma tüketicilerin %74 ünün üzümü atıştırmalık bir besin olarak değerlendirdiğini ve bu nedenle satın aldığını göstermiştir. Hatta tüketicilerin %72 si cips, bisküvi vb. ürünler yerine, öğün arası atıştırmalık olarak üzüm satın aldıklarını belirtmişlerdir. Bunun altında yatan temel neden sağlıklı beslenme endişesidir. Tüketicilerin yaklaşık üçte ikisi (% 66) antioksidan içeren, hastalıklarla savaşan besinler tüketmek için çaba sarf ettiklerini, üzümü de antioksidan içeriği ve sağlık açısından faydalı diğer özellikleri sebebi ile satın aldıklarını belirtmişlerdir (Anonymous, 2013c). AB ülkelerinde yapılan araştırmalar da tüketicilerin yukarıdakilere benzer eğilimler sergilediğini göstermektedir. AB ne bağlı 25 ülkede yapılan araştırmada tüketicilerin besin maddesi satın alırken öncelikle ürünün kalitesine (% 42) ve fiyatına (%40) dikkat ettikleri belirlenmiştir (Anonymous, 2006). Piva ve ark. (2006) nın yaptıkları araştırmaya göre tüketiciler açısından sofralık üzümlerde kaliteyi belirleyen meyve özelliklerinin başında tat/lezzet (% 26.7) gelmektedir. Onu, sırası ile kabuk kalınlığı (%15.8), çekirdeklilik durumu (%10), tane iriliği (%8.9) ve meyvenin dokusal nitelikleri (% 5.1) hususundaki beklentiler izlemektedir. Bu özelliklere bağlı olarak tüketiciler, tatlı ve çok asidik olmayan, ince kabuklu, birkaç çekirdekli/çekirdeksiz, iri taneli, gevrek ve sulu üzümleri tercih ettiklerini bildirmişlerdir. Bununla birlikte günümüzde, sağlık ve sağlıklı yaşamla ilgili endişelerine bağlı olarak, tüketicilerin kalite konusundaki beklentilerine yeni kriterler eklenmiştir. AB kapsamında yapılan araştırmalar üye tüm ülkelerde tüketicilerin günlük yaşamlarında besin maddesi satın alırken en fazla taze meyve ve sebzelerdeki kalıntılar konusunda endişe duyduklarını göstermiştir. Bu açıdan günümüzde gıda güvenlik sertifikaları, pestisit kalıntıları (MRL), ürünün besin bileşenleri ve sağlık açısından fonksiyonel fitokimyasal içerikleri tüketici tercihlerini belirleyen önemli özelliklerin başında gelmektedir. Hijyenik olmayan koşullar ve kontaminasyon riski nedeni ile AB kapsamındaki tüketicilerin de, satış şekli ve paketlemeye çok önem verdiği görülmektedir. Hem bu nedenler hem de tüketim kolaylığı sebebi ile sofralık üzümleri yemeye hazır paketlerde ve küçük porsiyonlar halinde satın almayı tercih etmektedirler. Bunlara ilave olarak 21. yy da sürdürülebilir tarım, adil ticaret, çevre duyarlılığı vb. entelektüel yaklaşımlara bağlı olarak sofralık üzüm tüketicilerin, üreticilere yönelik başka beklenti ve talepleri olduğu görülmektedir (Hinrichsen ve ark., 2004; Anony- 8

mous, 2006; Crem ve Schotel, 2011). Sofralık üzüm tüketicilerinin tüm bu eğilim ve beklentilerine bağlı olarak gelişen satın alma tercihlerinin market trendleri ve alıcıların koşulları bakımından da belirleyici olduğu görülmektedir. Sofralık üzüm ticareti bakımından en büyük pazar olan AB de sofralık üzüm mevzuatında (UNECE STANDARD (EC) No 543/2011, 7 Haziran 2011) ekstra, I. ve II. sınıf olmak üzere üç kalite sınıfı belirtilmektedir. Son yıllarda bu pazarda, belirtilen mevzuata ilave olarak, yasal zorunluluğu olmayan koşulların uygulanmasında bir artış olduğu görülmektedir. Büyük perakende zincirlerin üzüm alımında, tedarikçi firmanın GlobalGAP ve/veya HACCP ya da BRC onaylı olması bir zorunluluk haline gelmiştir. Batı Avrupa ülkelerine GlobalGAP sertifikası olmayan ürünlerin neredeyse hiç satış şansı yoktur. Özellikle sofralık üzümlerde MRL kontrolü için ekstra talepler bulunmaktadır. Organik ve /veya adil ticaret (FLO-CERT) etiketli ürünler az olmasına rağmen, çok popülerdir. Aynı şekilde sürdürülebilirlik etiketleri ve eko-etiketlerine olan talep gittikçe artmaktadır. Üzümlerin tüketici ambalajları (örneğin İngiltere pazarında 500 g lık ambalajlar) ile pazara sunulması ve kompostlaştırılabilir ambalajlar kullanılması tercih sebebidir. Tüm bunların üreticiye katma değer sağladığı bildirilmektedir (Crem ve Schotel, 2011). Sonuç Buraya kadar yapılan değerlendirmeler, sofralık üzüm üretimi, tüketimi, tüketici tercihleri, piyasalar ve piyasalardaki alıcıların koşulları bakımından 20. yy dan bu yana önemli değişimler olduğunu göstermektedir. 21. yy da tüketimdeki talep artışına paralel olarak dünyada sofralık üzüm üretimi geçen yüzyılın sonuna göre %64 oranında artmıştır. 1990 lı yıllardan itibaren güney yarım küreden kuzey yarım küreye doğru gelişen sofralık üzüm ticareti, güney yarım kürede üretim alanları ve miktarının arttırmakla kalmamış, sofralık üzüm ticaret hacminin 3.5 milyon tona ulaşmasını sağlamıştır. Bu durum, tüketiciler açısından sofralık üzümlerin yıl boyu tüketilebileceği algısını da yaratmıştır. Önceleri Avrupa ve Amerika kıtalarında gelişen bu algı, son yıllarda Asya kıtasında da görülmeye başlamıştır. Üretici ülkeler rekabet şanslarını ve pazar paylarını arttırarak var olabilmek için piyasaya arz sürelerini uzatmak zorunda kalmıştır. Bu açıdan, hasat öncesi ve sonrası tüm uygulama olanaklarını benimseyerek devreye soktukları gibi, geleneksel yetiştirme şekilleri ile birlikte yüzyıllardır kendi coğrafyalarında yetişen üzüm çeşitlerinden de vazgeçmek zorunda kalmışlardır. Bu durum farklı hasat dönemleri ve tüketici isteklerine uygun yeni üzüm çeşitlerinin ıslahı ve yetiştiriciliğine olan talebi arttırmıştır. Bu gün küresel olarak, sofralık üzüm yetiştiriciliği yapılan bağların çeşit profilinde önemli değişimler vardır. Yerel popülasyonlardan kaynaklanan genetik varyasyon hızla azalırken geçen yüzyılın son çeyreğinde ıslah edilen bazı sofralık üzüm çeşitleri nerede ise global bir hüviyet kazanmıştır. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine de bağlı olarak, son yıllarda diğer türlerde olduğu gibi sofralık üzüm yetiştiriciliğinde de, biyolojik çeşitlilik ve yerel genotiplere kuvvetli vurgular yapılmaktaysa da, sofralık üzüm endüstrisinin paydaşları henüz bu uyarıları dikkate almamaktadır. Tüketicilerin yeme kolaylığı bakımından çekirdeksiz üzüm çeşitlerini tercih ettiği belirtilse de, bunun hala sofralık üzüm piyasalarında hakim olan Sultani Çekirdeksiz üzüm çeşidinin arzı ve bu arzın yarattığı tüketici algısı ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Zira 1980 yılında tescil edilerek üretimine başlanan Red Globe, tüketiciler tarafından kabul gördüğü için uluslararası pazarlara arz edilen dört önemli üzüm çeşidi arasında yer almaktadır. 21. yy da tüketici tercihleri haz alma duygusunun ötesine geçmiş, bu yüzyılda tüketici tercihlerine beslenme ve çevre bilincindeki değişimler damgasını vurmuştur. Tüketicilerin sağlık ve sağlıklı yaşam kaygısına, yaşanan ekonomik krizlerle birlikte maddi kaygılar da eklenmiştir. O nedenle tüketiciler için, sofralık üzümlerin maliyeti kadar gıda güvenliği de önemlidir. Tüketicilerin etik ve entelektüel yaklaşımları, sürdürülebilir tarım, çevre dostu üretim teknikleri, adil ticaret, kompostlaştırılabilir ambalajlar, üretimdeki karbon ve su ayak izleri gibi pek çok beklentiyi tetikle- 9

miştir. Bu durum kısa sürede market trendlerini değiştirmiş ve piyasa alıcılarının koşullarına yasal ve tarife dışı yeni koşullar eklenmiştir. Bu koşullara bağlı olarak dünyanın en büyük ithalatçısı olan AB pazarında tüm ihracatçı ülkelerin zorlandığı görülmektedir. Son yıllarda Türkiye dahil tüm ihracatçı ülkeler kuvvetli büyüme potansiyeline sahip Rusya, Asya ve Ortadoğu marketlerine yönelmiştir. Bu marketlerin cazip hale gelmesindeki en önemli sebep ise AB ile kıyaslandığında daha yumuşak olan tarife dışı kriterlerdir. Ancak bilişim teknolojilerinin bu kadar hızlı geliştiği günümüzde, farklı ülkelerin kamuoylarında ortak bilinç çok hızlı oluşabilmektedir. Bu pazarlardaki tüketici tercihlerinin yakın gelecekte, diğer pazarlardakine benzer yönde gelişebileceği ihtimali ciddiye alınması gereken önemli risklerdendir. Ülkemiz, rakamlarla da gösterildiği gibi, dünyada sofralık üzüm üretimi ve ihracatı bakımından önemli bir potansiyele sahiptir. Önemli olan bu potansiyelin korunmasından çok, daha iyi değerlendirilebilmesidir. Bu açıdan, yukarıda belirtilen tüm hususların gözden geçirilerek ülkemizdeki sofralık üzüm üretim ve pazarlama aşamalarındaki eksikliklerin iyileştirilmesi için vakit kaybetmeden harekete geçilmesi gerekmektedir. Bu hususta söz konusu endüstri içerisinde yer alan tüm paydaşların önemli sorumlulukları vardır. KAYNAKLAR Anonymous, 2006. Special Eurobarometer 230 Risk Issues Report, European Commission. http://www.efsa.europa.eu/en/riskperception/ docs/riskperceptionreport.pdf Anonymous, 2008. World Markets and Trade: Fresh Table Grapes. USDA Foreign Agricultural Service, Office of Global Analysis January 2008, 5pp. Anonymous, 2013a. Fresh Deciduous Fruit (Apples,Grapes, and Pears): World Markets and Trade. USDA Foreign Agricultural Service, Office of Global Analysis June 2013, 23 pp. http://usda01.library.cornell.edu/usda/current/ decidwm/decidwm-06-21-2013.pdf Anonymous, 2013b. OIV Wine & Vine outlook (2008-2009), OIV - 18, rue d Aguesseau F 75008 Paris, 86 pp. ISBN 979-10-91799-08-9. Anonymous, 2013c. Habits of Grape Shoppers. Cali- fornia Table Grape Commission. http://www.grapesfromcalifornia.com/ consumerresearch.php Bettini, O. 2012. Italy Fresh Deciduous Fruit Annual 2012. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: IT1234, 10 pp. Boriss, H., Brunke, H. And Kreith, M. 2006. Commodity Profile: Table Grapes. Agricultural Marketing Resource Center, 8 pp. http:// aic.ucdavis.edu/profiles/grapesfreshmarket- 2006.pdf Crem B.V. and Schotel, P. 2011 Fresh grapes in the United Kingdom CBI Ministry of Foreign Affairs of the Netherlands, 5 pp. http://www.cbi.eu/system/files/ marketintel/2011_fresh_grapes_in_the_united_kingdo m.pdf FAO, 2013. FAO Statistics Divisions Databeses. http://faostat.fao.org/site/342/default.aspx Flores, D. 2010. Mexico Fresh Deciduous Fruit Annual 2010, Apple, Pear, and Grape Situation. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: MX0080, 15 pp. Hennicke, L. 2011. Chile Fresh Apples, Table Grapes and Pears Annual. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: CI1041, 12 pp. Hinrichsen, P., Mejía, N., Prieto, H. and Munoz, C. 2004. Biotechnological approaches for table grape breeding:the experience of INIA-ChileXII Congresso Brasileiro de Viticultura e Enologia17 a 20 de Agosto de 2004, Recife e Petrolina, PE, Brasil, pp 67-53 Leishman, D. and Monros, C. 2006. EU-25 Agricultural Situation, Table grapes situation in the European Union 2006. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network, Report Number: E36094, 29 pp. OIV, 2013. StatOIV extracts. http://www.oiv.int/oiv/ info/enstatoivextracts. Pickelsimer, C. 2013. Republic o South Africa Fresh Deciduous Fruit Annual. USDA Foreigh Agricultural Servis Global Agricultural Information Network Report, 17 pp. Piva C. R., Garcia, J.L.L. and Morgan, W. 2006. The 10

Ideal Table Grapes for the Spanısh Market. Rev. Bras. Frutic., Jaboticabal, 28 (2): 258-261. TÜİK 2013. TÜİK Veritabanları, Bitkisel Üretim İstatistikleri. http://www.tuik.gov.tr/pretablo.do? alt_id=1001 11

12

TARIMIN BÜYÜYEN GÜCÜ: FİDE SEKTÖRÜ Kamil Yelboğa GİRİŞ 1980 lerin ortasında Türkiye de örtü altı kesme çiçek üretimi ile birlikte gelişen damla sulama, aynı zamanda örtü altı sebzeciliğine de önemli bir ivme kazandırdı. Örtü altı sebzeciliğindeki bu hızlı gelişme beraberinde yüksek verimli ve hastalıklara dayanıklı hibrit tohumları ile Türk çiftçisini buluşturdu. Bu pahalı ve verimli hibrit tohumlarından fide üretimi de, başlangıçta çiftçiye daha sonra da hazır fide sektörüne kayıp vermeden özenle fide üretimi yapma zorunluluğu getirdi ve sektör hızla gelişmeye başladı. Türkiye 1995-96 yılından başlayan ve bu günlere uzanan modern fidecilik, üretim kapasitesi itibariyle Avrupa nın önde gelen ülkeleri içinde yer aldı. Bu hızlı gelişme 2008 yılında sektör örgütlenmesini de beraberinde getirdi. TÜRKİYE FİDE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ 2006 Yılında 5553 Sayılı Tohumculuk Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte tarım sektörü içinde yer alan tohum, fide, fidan gibi çoğaltım materyali ıslah eden ve üreten kuruluşlar, tohum yetiştiricileri ile bunların ticaretini yapan bayiler, birlik ve kooperatifler söz konusu kanun doğrultusunda örgütlendiler. Bunlardan sebze, çilek ve aromatik fide üreticilerini bir araya getiren bir birlik olan FİDE- BİRLİK, 2008 yılında 41 üye ile kuruldu. 2014 yılı mayıs ayı itibariyle üye sayısı 86 ya ulaşan FİDEBİR- LİK, dinamik bir sektörün temsilcisi haline geldi. FİDEBİRLİK in kuruluş yılı olan 2008 yılında üyelerinin % 90 ı Antalya Bölgesinde faaliyet göstermekte idi. 2014 yılına gelindiğinde ise, Tablo 1 den de görüleceği gibi hazır fide sektörü Türkiye nin Doğu Anadolu Bölgesi hariç bütün bölgelerinde üretim yapar hale geldi. Fide Üreticileri Birliği Genel Sekreteri kamilyelboga@gmail.com; fidebirlik@gmail.com 13

TÜRKİYE FİDE SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER 1995 Yılında 1 işletme ve 10 milyon fide üretimi ile start alan fide sektörü, 2012 yılında 100 ün üzerinde işletme ile resmi olmayan veriye göre 3.2 milyar civarında fide üretir hale gelmiştir (Tablo 2). Bu hızlı gelişmenin öncüleri ise, pahalı hibrit tohumlarının sahibi olan tohum sanayicisi kuruluşlar olmuştur. 2013 yılı sonu itibariyle sektörün ürettiği sebze ve çilek fidesi miktarının 3.5 milyar adedi bulduğu tahmin edilmektedir. Türkiye sebze üretiminde hazır fide kullanımı, başlangıçta sadece örtü altında kısmen kabul görmüşken bugün örtü altı sebzeciliğinin tamamı ve açık tarla sebze üretiminin de yaklaşık yüzde 70 i hazır fide kullanır duruma gelmiştir. mukabil yeşil yapraklı sebze türlerinde fide üretimi toplam üretim içinde yüzde 19 a ulaşmıştır. 2012 Yılına gelindiğinde ise, toplam hazır fide üretimi içinde domates fidesinin oranı yüzde 41 e düşerken yeşil yapraklı sebze fidesine talep ise yüzde 25 e yükselmiştir (Tablo 3). AŞILI FİDEYE TALEP HIZLA ARTIYOR Dünyanın pek çok ülkesinde uzun yıllardır uygulanan ancak ülkemizde 2001 yılından itibaren ticari anlamda üretilmeye başlayan FARKLI SEBZE TÜRLERİNDE HAZIR FİDE TALEBİ Fide sektörünün ilk kuruluş yıllarında hazır fide olarak sadece domates fidesine talep vardı. Takip eden yıllarda diğer örtü altı ve açık tarla sebze türlerine de giderek talep arttı. 2010 yılında domates fidesi üretimi, toplam üretim içinde % 60 ın altına düşmüş, buna aşılı fideye talep, geçtiğimiz on yılda yaklaşık 400 katı bir üretim artışı göstermiştir. Tablo 4 den de görüleceği gibi 2012 yılı sonu itibariyle aşılı fide üretiminde yıllık 110 milyonu aşan bir üretim miktarına ulaşılmıştır. Aşılı fide üretiminin üretici açısından sağlayacağı yararları şöyle sıralayabiliriz: Aşılı fide, birim alanda kullanılan fide adedi açısından tasarruf sağlar. Aşılı fidede kullanılan anaçlar, pek çok toprak kökenli hastalıklara dayanıklıdır. 14

Bu nedenle de üreticiye daha az ilaç kullanımı ile ekonomi ve yüksek kalitede verim sağlar. Aşılı fidede kullanılan anaçlar çok güçlü bir kök yapısına sahiptir. Bu nedenle aşılı fide topraktan su ve besin maddesi alımında büyük avantaj sağlar. FİDE SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI Son 10 yılda çok hızlı bir büyüme gösteren fide sektörünün başta çok önemli bir girdi olan tohum kaynaklı olmak üzere bazı sorunları bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla; 1. Tohumdan kaynaklanan sorunlar: Tohum kökenli bazı hastalıklar zaman zaman bazı işletmelerde epidemi yapabilmekte ve bu durum da çiftçi ile fide işletmeleri arasında hukuki davalara neden olabilmektedir. İşletmelerde görülen bu tür hastalıkları hızlı ve doğru bir yöntemle teşhis edecek akredite bir laboratuarın olmayışı, hukuki davalarda sektörün önüne çıkan önemli sorunlardan biridir. Yerli üretilen tohumlarda analiz zorunluluğunun olmaması bu tohumlarda riski ithal tohumlara göre daha da artırmaktadır. Minimum çimlenme oranları ile kademeli çimlenmeden kaynaklanan sorunlar, zaman zaman fide üreticilerini sıkıntıya sokmaktadır. 2. Toprak ve diğer bulaşma kaynaklı sorunlar: Bazı durumlarda bir önceki yetiştirme sezonundan kalan hastalıklı bitki artıkları, toprağa karışarak hastalığı takip eden yetiştirme sezonundaki bitkilere bulaştırabilmektedir. Diğer yandan işçiler ve sulama suyu yolu ile de yakın çevredeki seralardan hastalık olmayan seralara hastalık bulaşması olasıdır. Üreticiler hastalığın kaynağını bilmediğinden, açtığı hukuki davaların bedelini fide işletmeleri ödemek durumunda kalmaktadır. 3. Sektörün ürettiği fidelere gelir idaresi tarafından % 8-18 arasında KDV uygulanmaktadır. Sektörün beklentisi gerek tohumda ve gerekse fidede daha düşük ve tek bir KDV uygulamasına geçilmesidir. 4. Fide işletmeleri, bir sanayi kuruluşu olarak kabul edilmemekte ve bu nedenle de kobi kapsamına alınmamaktadır. Fide sektörünün kobi kapsamında olmayışı da kobi desteklerinden sektörü mahrum bırakmaktadır. 5. Fide işletmeleri, kullandığı elektrik enerjisini pahalı tarifeden almaktadır. Bu durum girdi maliyetleri içinde önemli bir yer tutmakta ve bu nedenle de yüksek tarifeden kullanılan enerji de fide üretim maliyetlerini artırmaktadır. Sonuç 150 milyon USD ın üzerinde bir değere sahip modern alt yapısı ve 200 milyon USD ın üzerinde bir ciroya sahip hazır fide işletmeleri, 20 yıllık geçmişe sahip ve hızla gelişen genç bir sektördür. Sektörün yıllık üretimi 3 milyar adedi aşmış bulunmaktadır. Halen örtü altı sebze üretiminin tamamına hitap eden sektör, yakın gelecekte açık tarla sebze üretiminin de tamamının talebini karşılayacak bir kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Sektörün önde gelen sorunlarından biri tohumdan kaynaklanan sorunlardır. Bu nedenle de sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek akredite bir tanı laboratuarına acil bir gereksinim bulunmaktadır. Tam bir sanayi kuruluşu özelliğine sahip sektör işletmeleri, kobi kapsamına alınmayı ve kobi desteklerinden de yararlanmayı beklemektedir. 15

16

EMEKLİLİK 2014 yılının ilk yarısında, Bahçe Bitkileri camiasından Prof. Dr. Ahsen Işık ÖZGÜVEN emekli oldu. Kendisine sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyoruz. Prof. Dr. Ahsen Işık ÖZGÜVEN Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü nden 1981 yılında mezun oldu. Aynı bölümde 1982 yılında Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. Çalışmaları ılıman iklim meyveleri konusunda yoğunlaştı, 1992 yılında Doçent ve 1997 yılında Profesör unvanını aldı. 17

2014 Yılında Yapılacak Olan Ulusal Toplantılar 10. Sebze Tarımı Sempozyumu 2-4 Eylül, 2014, Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ VI. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu 22-25 Eylül 2014, Uludağ Üniversitesi, Bursa V. Türkiye Tohumculuk Kongresi (Uluslararası katılımlı) 19-23 Ekim 2014, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır: 5. Kestane Çalışma Grubu Toplantısı 4-6 Kasım 2014, Uludağ Üniversitesi, Bursa 18

2014 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar XIII Int. Symposium on the Processing Tomato - XI World Processing Tomato Congress June 08, 2014, Sirmione (Italy): V Int. Conference Postharvest Unlimited June 10, 2014, Lemesos (Cyprus): VIII Int. Symposium on Cemical and Non-Chemical Soil and Substrate Disinfestation July 13, 2014, Torino (Italy): XII Int. Pear Symposium July 14, 2014, Leuven (Belgium): XI Int. Conference on Grapevine Breeding and Genetics July 28, 2014, Beijing (China): Int. Go Nuts Symposium Int. Symposium on Consumer and Sensory Driven Improvements to the Quality of Fruits and Nuts Int. Symposium on Unravelling the Banana's Genomic Potential Int. Symposium on High Value Vegetables, Root and Tuber Crops and Edible Fungi - Production, Supply and Demand Int. Symposium on Biosecurity, Quarantine Pests and Market Access Int. Symposium on Physiology of Perennial Fruit Crops and Production Systems in a Changing Global Environment Int. Symposium on Horticulture to Improve the Livelihoods of Communities in Developing Countries Int. Symposium on Ornamental Horticulture in the Global Greenhouse Int. Symposium on Molecular Biology in Horticulture Int. Symposium on Abscission Processes in Horticulture and their Manipulation to Improve Crop Growth, Development and Quality XXIX Int. Horticultural Congress: IHC2014 XII Int. People Plant Symposium: Horticulture and Human Communities: People, Plants and Places VI Int. Symposium on Human Health Effects of Fruits and Vegetables - FAVHEALTH2014 Int. Symposium on the Non-destructive Assessment of Fruit Attributes Int. Symposium on Water Scarcity, Salination and Plant Water Relations for Optimal Production and Quality Int. Symposium on Postharvest Knowledge for the Future Int. Symposium on Eco-Efficiency in the Lifecycle of Horticultural Production and Footprinting Metrics Int. Symposium on Organic Waste to Horticultural Resource Int. Symposium on Mango 19

IV Int. Symposium on Papaya VII Int. Symposium on Education, Research Training and Consultancy V Int. Conference on Landscape and Urban Horticulture Int. Symposium on Plant Breeding in Horticulture III Int. Genetically Modified Organisms in Horticulture Symposium - Past, Present and Future Int. Symposium on Tropical Fruit Int. Symposium on Innovative Plant Protection in Horticulture Int. Symposium on Horticulture in Developing Countries and World Food Production Int. Symposium on Root and Tuber Crops: Sustaining Lives & Livelihoods into the Future Int. Symposium on Micropropagation and In Vitro Techniques Int. Symposium on Plants, as Factories of Natural Substances, Edible & Essential Oils XVII Int. Symposium on Horticultural Economics and Management & V Int. Symposium on Improving the Performance of Supply Chains in the Transitional Economies Int. Symposium on the Impact of Asia-Pacific Horticulture - Resources, Technology and Social Welfare IV Int. Symposium on Plant Genetic Resources: Genetic Resources for Climate Change Int. Symposium on Promoting the Future of Indigenous Vegetables Worldwide August 17, 2014,Brisbane (Australia): Int. Symposium on New Technologies in Protected Cultivation III Int. Jujube Symposium VIII Int. Pineapple Symposium VIII Int. Symposium on Kiwifruit September 18, 2014, Dujiangyan city, Chengdu (China): VI Balkan Symposium on Vegetables and Potatoes September 29, 2014, Zagreb (Croatia): III Asia Pacific Symposium on Postharvest Research, Education and Extension: APS2014 December 08, 2014, Hochiminh City (Vietnam): III International Symposium on Citrus Biotechnology November 11, 2014 Shimizu, Shizuoka (Japan) 20