Daha evvel de söylediğim gibi, her çeyrek ekonomiyi değerlendirmek istiyoruz. Bugün de bu sebeple bir araya geldik.

Benzer belgeler
TEŞVİK SİSTEMİ NEDİR NE OLMASI GEREKİR?

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

ANADOLU NUN İKİNCİ 500 DE YILDIZI PARLADI ARAŞTIRMA

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Cumhuriyet Halk Partisi

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:7

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 70

AYDIN TİCARET BORSASI

Haftalık Ekonomi ve Dış Ticaret Görünümü

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI ARALIK 2010

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı 2014 Yılında %10 Daraldı.

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

AYDIN TİCARET BORSASI

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AYDIN TİCARET BORSASI

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AYDIN TİCARET BORSASI

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Aralık 2013

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Haziran 2014, No: 95

Orta Vadeli Program : Bir AKP Masalı Ekim 2012

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2013, No: 67

Cari açığın bazı özellikleri ve politika önerileri. Seyfettin Gürsel

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

HAFTALIK BÜLTEN 03 AĞUSTOS AĞUSTOS 2015

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

UMUT ORAN 09.04.2012 BASIN TOPLANTISI METNİ BAŞLANGIÇ Daha evvel de söylediğim gibi, her çeyrek ekonomiyi değerlendirmek istiyoruz. Bugün de bu sebeple bir araya geldik. Birinci çeyrekte ekonomide ne oldu? 2012 (OVP) 2012 Gerçekleşme 12 aylık Projeksiyon İhracat (FOB) 22.1 (Milyar Dolar) (Ocak Şubat) 148,5 34,7 132,6 138,8 (Ocak Mart) İthalat (CIF) 35.0 248,7 (Milyar Dolar) (Ocak Şubat) 210 Dış Ticaret Dengesi (Milyar -100,2 12,9 (Ocak Şubat) 77,4 Dolar) İhracat / İthalat 63,1 59,7 (%) (Ocak Şubat) 65 Cari İşlemler Dengesi (Milyar -65,4 5,9 (Ocak) 70,8 Dolar) Ham Petrol Fiyatı 103,3 97 (Dolar/w) (2) (6 Nisan 2012) Enerji İthalatı (27. Fasıl, Milyar 49,5 9, 2 (Ocak - Şubat) 55,2 Dolar) TÜFE Yıl Sonu % 10,4 5,2 Değişme (Tahmin) (Mart) Bütçe Gelirleri 55,6 329,8 (Ocak - Şubat) 333,6 Bütçe Giderler 56,5 350,9 (Ocak - Şubat) 339 Bütçe Açığı -21,1 0,9(5)

Dış Ticaret 2012 Yılı ihracat beklentisi 148,5 milyar dolarken Ocak Şubat döneminde 22 milyar 100 milyon dolarlık bir ihracat yakalandı. 2012 yılı ithalat beklentisi 248,7 milyar dolar, Ocak Şubat dönemi rakamımız 35 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığımız da yaklaşık 13 milyar dolar olarak gözüküyor. Orta vadeli programda senelik hedef 100 milyar dolar açık vermek. Cari Açık 2011 yılında Türkiye dünyanın en fazla cari açık veren üç ülkesinden biriydi. Cari açığın Gayri safi yurtiçi hasılaya oranı da yüzde 10. Bu çok yüksek bir rakam. Dünyanın en fazla cari açık veren ülkesi Amerika, orada bile cari açığın GSYH ye oranı yüzde 3,4. Yunanistan da bu oran yüzde 9,1. Demek ki krizdeki yunanistandan bile bu açıdan kötüyüz. 2012 yılının ilk ayında 5 milyar 900 milyon dolarlık bir açık verdik. Orta Vadeli Programda 2012 hedefi 65 milyar 400 milyon dolar açık. Bu performans devam ederse, bu hedefi hükümetin tutturamayacağı gözüküyor. Enflasyon Cari Açık - 2011 2012 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE yüzde 10,43 arttı. Hükümetin enflasyon hedefi yüzde 5, burada hedeften iki kat sapma var. Faizde de aynı durum geçerli. Hükümetin tek haneli faiz hedeflemesi var. Ancak bu hedef de tutturulamamış durumda. İki haneli. Hükümet sıcak para çekebilmek için avrupanın en yüksek faiz oranı ile para topluyor.

Bakarsak enflasyon ve faiz hedeflemeleriyle gerçekleşme arasında bir fark var. Hükümet 2011 yılında da enflasyon hedefini tutturamadı. Bu durum hükümet açısından kronik bir bozukluk. Hükümet verdiği hedefi tutturamıyor. Ya gerçekçi hedef koymaları lazım ya da bu hedefi tutturmak için gereken çalışmayı yapmaları lazım. Bütçe Açığı 2011 yılı Şubat ayında bütçe 988 milyon TL fazla veriyordu, 2012 yılı Şubat ayında ne oldu? 2,6 milyar TL açık verdi. Üstelik Şubat ayında bütçe gelirleri 2011 Şubat ayına göre yüzde 12,1 oranında artmasına rağmen bu açık gerçekleşti. Bu bütçe açığının üç temel sebebi var. 1. Bütçe giderlerinde yükseliş, 2. Ekonomideki yavaşlama nedeniyle KDV ve ÖTV tahsilatında düşüş yaşanması ve 3. SGK açıklarının düşürülememesi. Hükümetin açıkladığı orta vadeli programa göre, yıl sonu bütçe açığı hedefi 21 milyar dolar. Bu alanlarda düzelme yaşanmadan bu hedefin de tutması mümkün gözükmüyor. BÜYÜME RAKAMLARI Değerli Arkadaşlar, Şimdi bir de büyüme rakamlarına bakmak lazım. 2011 yılı dördüncü çeyreği büyüme oranı Yüzde 5,2 olarak açıklandı. 2011 yılı büyüme oranı da yüzde 8,5 oldu. Bu oran önemli bir oran. Ancak Büyümenin niceliği kadar niteliği de önemli. Ancak Cumhuriyet tarihine bakarsak bu oran ayaklarımızı yerden kesmemeli. Rehavete kapılmamalıyız. 2003 2011 yılları arasındaki ortalama büyüme oranı yüzde 5,3. Tarihe bakalım, 1924 1930 arasında Türkiye ortalama yüzde 9,6 büyüdü. 1951 1960 arasında ortalama büyüme yüzde 6,3. 1961 1970 arasında yüzde 5,5. 1981 1990 arasında da yüzde 5,2 lik bir oran var. Dolayısıyla bu büyümenin sorunlarına da dikkat etmek zorundayız. Neden? Çünkü eğer kaliteli büyüme olmazsa, büyüme vatandaşa dokunmuyor. Yani büyümeden vatandaş nasibini almıyor.

Büyümenin BEŞ temel sorunu var. 1- Türkiye de ithalata dayalı bir büyüme kurgusu var. Nitekim, 2011 yılında 2010 yılına göre ihracat yüzde 18 arttı ama ithalat yaklaşık yüzde 30 arttı. Dış ticaret açığı yüzde 47,7 artarak 105 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 56 ya geriledi. Bunun sonucunda ne oldu? Cari açık iki buçuk kat arttı. 2010 yılında 48,5 milyar dolar cari açık veren ülke 2011 yılında 77 milyar dolar cari açık verdi. 2- Sanayi Üretimi Geriliyor. 2012 yılı Ocak ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 15 küçüldü. 100 üreten Türkiye 85 üretmeye başladı. 3- Gelir Dağılımı Bozuk, İşsizlik oranı yüksek, Türkiye de en yüksek gelire sahip olanlarla, en düşük gelire sahip olanlar arasında 8 kat fark var. Türkiye de en yüksek gelire sahip olan yüzde 20 lik bir grup gelirin yüzde 46 sını alırken, en düşük gelire sahip yüzde 20 lik grup gelirin ancak 5,8 ini alıyor. Bu gelir adaletsizliği de sosyal sorunlar yaratıyor. Yani bu büyüme oranı gelir dağılımındaki sorunları da çözmüyor. Bugün Türkiye de işsizlik oranı hala yüzde 9,8. Genç işsizlik oranı yüzde 18,1. Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 29, istihdam oranı yüzde 26. Dolayısıyla bu büyüme işsizlik sorununu da çözmüyor. Başka? Bu Büyüme bölgeler arasındaki ekonomik, sosyal, kültürel makasın kapanmasına neden oluyor mu? Olmuyor. Yani işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, bölgeler arasındaki farklılıklar aynen devam ediyor. Bu da ne demek? Bu da sosyal patlama demek. 4- Tasarruf ve borçlanma Dünya Bankası nın geçtiğimiz günlerde bir rapor açıkladı. O rapora bakınca bir başka sorunu daha görüyoruz. Türkiye de tasarruf oranı düşük. 2000 li yılların başında tasarruf oranı yüzde 24 iken bugün bu oran yüzde 16 ya gerilemiş. Burada da bir kırılganlık var. 2003 yılı sonunda borcun hane halkı gelirine oranı yüzde 7,5 iken, 2011 yılının eylül ayında bu oran yüzde 44,7 ye yükseldi. Tasarruf oranı da düşük. Dolayısıyla büyüme açısından bir sorun olduğu gözüküyor.

5- Büyüme İnsani Gelişmeye Yaramıyor Türkiye 2011 yılı insani gelişme bakımından dünyada 187 ülke içinde 92 nci sırada. 2002 yılında aynı endekste 85. Sıradaydık. Ekonomik özgürlük endeksinde 73, kolay iş yapma endeksinde 71 inci sıradayız. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksinde ise 146 ülke arasında 77 nci durumdayız. Yani büyüme oranı, Türkiye nin daha kaliteli yaşamasını sağlamıyor. Neden? Çünkü büyümenin yapısal sorunları var, gerçek hayata dokunmuyor. ZAMLAR Değerli Arkadaşlar, Sağlıklı bir büyüme yok dedik. vatandaşa fena dokunuyor Büyüme vatandaşa dokunmuyor dedik ama zam Mart ayında benzine üç kere zam yapıldı. Yılbaşından bu yana benzin yüzde 8,5 zamlandı. Doğalgaza 6 ayda 30, elektrik e yüzde 20 oranında zam yapıldı. Bütün Avrupaya bakın, Türkiye benzin fiyatı 2 euronun üstünde olan iki ülkeden biri. Diğeri de Norveç. Avrupa ortalaması 2,3 dolar civarında. Türkiye de ise 2,64 dolar. Yani 2011 yılında litrede ortalama 1,3 dolar vergi almış hükümet. Doğalgazda da aynı durum geçerli. Enerji Bakanı Taner Yıldız diyor ki dünyada doğalgazda fiyat artışı var. Halbuki uluslar arası resmi verilere bakarsak doğalgaz fiyatı düşmüş. Bakın doğalgaz 1 Temmuz 2008 tarihinde 13,28 seviyesindeyken en son 1,94 seviyesine inmiş. Kaynak: Henry Hub Natural Gas Spot Price

Petrol de 6 haziran 2008 de varil başına 142,04 dolardı. Bugün 105,81 dolar. Yani yüzde 26 düşük. Doğalgaz, elektrik, benzin zammı hepsi vatandaşın hayatını zorlaştırıyor. Zam demek hayat pahalılığı demek. Dolayısıyla her türlü üretim malında, tüketim malında, ulaşımda bu zamlar hayatın doğal akışına yansıyor. Üretici de tüketici de ürünü daha pahalıya mal ediyor. Buradaki temel sorun 10 yıldır, üçüncü dönemine giren AKP iktidarının sağlıklı bir enerji politikası olmaması. Türkiye nin enerji üretiminde doğalgazın payı yüzde 33. Üretimde doğalgaz bağımlılığı yüksek. Doğalgazın yüzde 98 ini ithal ediyoruz. İthalatımızı da toplam 5 ülkeden yapıyoruz. Bu bir risk. Elektrik üretiminin yüzde 46 sı, yani yaklaşık yarısı, doğalgaz santrallerinden elde ediliyor. Elektrik üretiminin de doğalgaz bağımlılığı yüksek. Benzinin de enerji tüketimindeki payı yüzde 30. Yani benzine, elektriğe, doğalgaza yapılan zamlar ve toplanan vergiler, vatandaşı çarpıyor. Bu zamlar, yumurtaya, süte, ete, ayakkabıya, cep telefonuna, elbisenin etiketine kadar vatandaşa geri dönüyor.. Sonuç olarak hükümetin sorun tespiti yanlış. Sorun doğalgazda, benzinde yaşanan fiyat artışı değil, sorun hükümetin sağlıklı bir enerji politikası olmaması. Neden? Çünkü yenilenebilir enerji kaynaklarına gereken yatırım yapılmadı. Türkiye son derece zengin yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen (güneş, rüzgar, su, jeotermal, dalga) bunların geliştirilmesi teşvik edilmiyor. Bunlara yatırım yapılmasının koşulları kolaylaştırılmıyor. Türkiye yeşil ekonomi ve yeşil enerji konusunda somut bir adım atmıyor. Türkiye nin 2012 yılında yaklaşık 50 milyar dolar enerji ithalatı yapması bekleniyor. Bu da bize dış ticaret açığı ve cari açık olarak geri dönüyor. Bu döngüyü kırmak için, Özellikle yeşil enerji teşviği gündeme gelmeli. Rüzgar, Güneş enerjisi, jeotermal enerjide önemli adımlar atabiliriz. Bunların yaratacağı yeni iş olanakları da var. Türkiye bu imkandan acilen faydalanmalı.

TEŞVİK SİSTEMİ Değerli Arkadaşlar, Daha sağlıklı büyümek için, teşvik sistemi önemli bir araç. Teşvik sosyal adalet sağlamalı, kalkınma getirmeli, bölgeler arası farklılıkları ortadan kaldırmalıdır. Teşvik paketi düşünülmesi doğru ancak bu teşvik paketinde bazı eksiklikleri var. Bu teşvik paketi İl bazında sektör bazlı olarak yapılmamış. Sosyoekonomik gelişmişlik endeksi 2004 ten sonra yapılmadı. Bu yüzden bölgelerde belirtilen iller, hangi kriterlere göre alınmış belli değil. Mesela Muğla neden birinci bölgede? Adana Bursa Denizli Kayseri Konya gibi sanayici, ihracatçı şehirler ters rekabete maruz kalmış durumda. Bolu ikinci bölge, eski ilçesi Düzce dördüncü bölge. Neden belli değil. Çankırı Sinop beşinci bölgede, Kastamonu dördüncü bölgede niye? Bir soru daha var, Tunceli neden beşinci bölgede? Siyasi sebepler Tunceli yi beşinci bölgeye almak doğru mu? Temmuz 2009 Mart 2011 döneminde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine teşviklerin yüzde 21 i gitmiş. Kalan 79luk dilimin üçte biri birinci bölgeye gitmiş. Bu şunu gösteriyor, teşvik bölgeler arası adaleti sağlamamış. Bu sorunu çözmek için ne yapıldı? Sadece asgari ücret vergiden muaf bırakılmış. Güzel ama, güvenlik sorunu var, yatırım maliyeti sorunu var, krediyle ilgili ipotek sorunu, ulaşım nakliye sorunu var. Bunlar göz ardı edilmiş. Teşvik yüzyılın kalkınma projesi GAP için bir şey söylemiyor. Yani teşvik GAP a kapanmış. Bundan önceki üç teşvik sisteminin sonuçları objektif olarak değerlendirilmemiş. Bu teşvikler 1 Ocak 2012 tarihinden Aralık 2013 yılına kadar geçerli. Bu teşvik için kaynak nereden ayrıldı? Büyümede daralma olacağı, dünyada ekonomik krizin devam ettiği bir ortamda sağlam kaynak analizi yapılmalıydı. Ucu açık bırakılmamalıydı. Mevcut yatırımlar hiçbir şekilde değerlendirilmemiş. Bu kriz ortamında mevcut yatırımlar hayata devam etmesi için hükümet neden hiçbir şey söylemiyor? Bugüne kadar 3 teşvik kullananlar, eski teşviklerden yararlananlar bu sisteme dahil edilmemiş. O zaman eski teşvikler cezalandırılıyor. Onlara da bir iyileştirme yapılmalıydı. Eğitim ve sağlık alanındaki yatırımlara kademelendirme getirilmemiş. Nerede yaparsan yap, beşinci bölgedeki imkanlardan yararlanıyorsun. Halbuki bölgelere göre kademeli olmalıydı.

Sanayi envanteri, organize sanayi bölgeleri haritası yok. KOBİ haritası yok. Organize sanayi bölgelerinin aktivite raporları yok. Yani bir planlama yok. Kümelenmenin sureti var aslı yok. İsmi var cismi yok. Enerji stratejik sektör olarak ele alınmamış. Bu teşvik cari açık ve ithalat bağımlılığı için çok önemli çözümler getiriyor diyoruz ama en büyük dışa bağımlılığımız olan enerji ile ilgili hiçbir teşvik vermiyoruz. Kademeli istihdama teşvik verilmesi gerekiyor. İstihdamı özendiren bu teşvik ile 1000 kişi çalıştırana 100 kişiyi çalıştırana göre daha fazla destek olunmalı. Genç ve kadın istihdamını arttırmak için de teşvik sistemi gündeme gelmeli. Tarım ve hayvancılıkta eski tas eski hamam. Türkiye tarım ve hayvancılık için bereketli bir ülke. Bu kadar tarım ve hayvan ürünleri ithal eder durumundayız. Kurban da Meksikadan Sanchez getiriyoruz, Mehmet e hala teşvik vermiyoruz. CHP NE YAPACAK? Değerli Arkadaşlar, 4 gün önce New York taydım. Sosyalist Enternasyonel toplantısında, Nobel Ödüllü İktisatçı Stiglitz, Papandreou, Belçika Başbakanı Elio Di Rupi, Kemal Derviş, Eski Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, ABD Finansal Kriz Araştırma Komisyonu Başkanı Phil Angelidis gibi isimlerle geleceğin ekonomisini tartıştık. Ne gördük? Şunu gördük, muhafazakar sağ politikalar, toplum refahını önemsemeyen, gelir dağılımını dikkate almayan, sadece karı düşünen, günü kurtaran, kağıt üstünde kar hesabı yapan anlayış iflas etti. Türkiye nin ve dünyanın ilerici, sosyal devlet anlayışına ve sosyal demokrat politikalara ihtiyacı var. Ülkemizde var olan ekonomik ve sosyal sorunları çözmek için uygulanacak politikalar nitelik ve nicelik unsurlarını birlikte ele almalı. Bunun için ne öneriyorum? 1. Merkez Bankası kredi daraltıcı politikalardan vazgeçmeli, özellikle istihdam yaratan alanlara bankaların kredi vermesi teşvik edilmeli. Bunun için benim önerim bu alana yönelik plase edilen kredilerden Banka Sigorta Muamele Vergisi alınmamalı. 2. Ücretlerden alınan vergiler azaltılmalı. 3. Altyapı yatırımlarını hızlandıracak kamu harcamaları artırılmalı. 4. Bireysel emeklilik fonları teşvik edilmeli. 5. Yeşil enerji yatırımları teşvik edilmeli, bu sektörde çalışacak olanlara vergi kolaylıkları getirilmeli. 6. Enerji üretiminde ve tüketiminde etkinlik sağlanmalı. Bunun için kısa vadede yapılacak ilk uygulama çatıların beyaza boyanmasıdır. Böylece yılın önemli bir

kısmında güneş alan ülkemizde önemli bir enerji tasarrufu sağlanacaktır. Özellikle Akdeniz ve Ege Bölgelerinde yaz mevsiminde klimalar daha az çalışacak, dolayısıyla da enerji tasarrufu sağlanacaktır. 7. Enerji üretiminde rüzgar ve güneş enerjisine önem verilmeli. Bu alanlara yapılacak yatırımlar teşvik edilmeli. 8. Hybrid otomobillerin üretimi ve satın alınmasında kredi desteği sağlanmalı. 9. İleri teknoloji ihracat yapmak zorundayız. Bunun içinde yüksek teknolojili üretim yapılmalıdır. Bu yöndeki üretim sadece büyük firmalar için değil, KOBİ ler içinde teşvik edilmeli. 10. Dış ticarette serbest ticaret anlaşması uygulaması yaygınlaştırılmalı. Anlaşma yapmadığımız ülkeler ile bu anlaşmayı yapmaya yönelmeliyiz. 11. AB nin üçüncü ülkelerle yapmış olduğu serbest ticaret anlaşmalarının yarattığı mağduriyeti giderecek politikalar acilen AB yle birlikte sonuca bağlanmalı. 12. KOSGEB in işlevi artırılmalı, daha etkin çalışmalı. KOSGEB in kurulmasının üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hala bir KOBİ haritası çıkartamamıştır. Sanayi envanteri çıkartılmalı. Bir an önce bu yapılmalı, daha sonra da bu harita çerçevesinde yine öncelik istihdam yaratan, enerji ve ileri teknoloji ürünleri üreten firmalar başta olmak üzere yeni bir KOBİ teşvik programı yapılmalıdır. 13. Yurtiçinde Türk mallarının alımı teşvik edilmeli, hiç alınganlık göstermeden yerli malı kullanımını artıracak sosyal projeler geliştirilmelidir. 14. Kayıtlı istihdam teşvik edilmeli, bunu için somut olarak prim ve vergi teşviki getirilmelidir. Somut ve açık bir kayıtdışı ile mücadele yol haritası ortaya konulmalı. 15. Yeni fikirler, yaratıcı yenilikler, girişimcilik teşvik edilmeli. AR-GE ve bilim teknik araştırmalarına destek verilmeli. 16. Bankalara risk sermayesi uygulaması için baskı yapılamalıdır. 17. Eğitim ve sağlık alanlarında ikinci nesil reformlar hayata geçirilmeli. 18. Türkiye de yeni bir vergi reformu yapılmalı. Zenginden daha yüksek oranda, vatandaşın temel harcamalarından daha düşük oranda vergi alan, finansal işlem vergisi üzerinde tartışabilen bir vergi sistemi düşünülmeli. 19. Bölgeler arası farklılıklar giderilmeli, sosyal ve kültürel hayat güçlendirilmeli Daha iyi iş olanakları, daha nitelikli okullar, daha temiz enerji, daha güçlü bir sosyal güvenlik sistemi. Geleceğin Türkiye si buralardan doğacak. Biz CHP olarak özgürlüğün ve umudun ülkesi, herkesin Türkiye si için çalışmaya devam ediyoruz.