ESİN DOĞANCI SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENİ 1
2
BULUŞLARIN SERÜVENİ BULUŞLARIN SERÜVENİ Bir buluşun zaman içindeki gelişim aşamalarını ve kullanım alanlarını öğrenebilmek için hangi sorulara cevap aranmalıdır? 3
5N 1K NE? NE ZAMAN? NİÇİN? NEREDE? NASIL? KİM? 4
Yazı, takvim, tekerlek, para... Hayatımızı kolaylaştıran birçok buluş binlerce yıllık geçmişe sahip. Zaman içinde bilim ve teknolojinin gelişmesine katkıda bulunan uygarlıklar Mezopotamya, Mısır, Çin ve Hindistan'da kurulmuştur. İlk Çağ uygarlıklarının kurulduğu bölgelerin ortak özellikleri neler olabilir? 5
İlk Çağ uygarlıklarının kurulduğu bölgelerin ortak özellikleri SU KAYNAKLARINA YAKIN, TARIMA ELVERİŞLİDİR. COĞRAFİ KONUM İTİBARİYLE YAŞAMAYA ELVERİŞLİDİR. GÖÇ VE TİCARET YOLLARI ÜZERİNE KURULUDURLAR. 6
BULUŞLARIN YAPILMASINDA ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER NELERDİR? 7
BULUŞLARIN YAPILMASINDA ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER Karşılaşılan sorunlara çözüm arayışları Mısır da düzenli tarım yapabilmek için Nil Nehrinin taşma ve çekilme zamanlarını iyi bilmek gerekiyordu. Nehir taştığında tarım ürünleri yok oluyordu. Buna bir çare bulmaları gerekiyordu. Bu sebeple Mısırlılar Takvimi bulmuşlardır. 8
Hayatı kolaylaştırma isteği Kişilerin hayatını kolaylaştırma, yaşam kalitelerini artırma isteği. Lidyalıların parayı bulması ticareti kolaylaştırmıştır. İnsanların yaşadıkları çevreye ilgi duyarak doğa ve uzay incelemeleri Sümerlerin ziggurat adlı tapınaklarının üst kısımlarında gözlem evleri kurmaları, gök cisimlerini incelemeleri astronomi biliminin gelişmesine katkı sağlamıştır. 9
İlk çağlardan itibaren gök cisimlerinin hareketleri insanların ilgisini çekmiştir. Bu ilgi günümüzde hangi bilimin gelişmesine zemin hazırlamış? 10
Sümerlerin ayın hareketlerini izlemesi temsilî resmi. 11
Bilgi birikiminin artması Bilgi birikiminin aktarılması sayesinde ilk çağdaki buluşlar her çağda geliştirilerek daha kullanışlı hale getirilmiştir. Sümerler çivi yazısını bularak tarihi dönemleri başlattılar daha sonra Mısırlılar yazıyı geliştirip değiştirerek resim yazısı hiyeroglifi buldular. Mısırların icat ettiği güneş yılı takvim Romalılar tarafından geliştirilerek Miladi Takvim halini almıştır. 12
. MÖ 3500: Mezopotamya'da Sümerler yazıyı kullanan ilk uygarlıktır.. MÖ 3200: Tekerleğin ilk kez Mezopotamya'da kullanıldığı sanılıyor 13
MÖ 1300: Suriye-Ugarit'de ilk alfabe kullanıldı. MÖ 700: Lidya'da, madeni para ilk kez kullanıldı. MÖ 450: Herodot, dünya haritası çizdi. 14
15
16
17
18
TEKERLEK Tekerlek bütün çağların en önemli mekanik icadıdır. Makinelerin çoğunda, saatlerde, yel değirmenlerinde, buhar makinelerinde ayrıca otomobil, bisiklet gibi taşıtlarda tekerlek ve tekerlek ilkesine dayanan dişli ve çarklar vardır. Kesile ağaç kütüklerinin yuvarlanmasının görülmesi tekerleğin atası sayılır. En eski tekerlek yaklaşık 5000 yıl önce Mezopotamya'da yapılmıştır. 19
20
21
22
23
İlk tekerlek, kalın kalasların, yan yana getirilip tutturulduktan sonra yuvarlak biçimde kesilmesiyle elde edilen disklerdi. Üç kalastan yapılanı en yaygınıydı. MÖ 200 yılında parmaklı (ispitli) tekerlek icat edildi. Parmaklıkları deri ya da metal şeritle sağlamlaştırıldı. Böylece ilk lastikler ortaya çıktı. Zamanla sabit bir dingilin çevresinde dönen tekerlekler yapıldı. 24
25
MÜREKKEP 26
MÖ 1300 e doğru Çinliler ve Mısırlılar kandillerde aydınlatmadan oluşan isi su ve bitki zamklarıyla karıştırarak hazırlanan mürekkebi buldular. Ardından, aşı boyası gibi toprakta bulunan boyar maddeleri katma yoluyla, çeşitli renklerde mürekkepler yapmayı öğrendiler. İlk çağlarda kullanılan mürekkep, parşömen üzerine yazmak için deriye iyice sinen ve silinmesi kolay olmayan, özel dayanıklı bir mürekkepti. Eski mürekkebin önemli bir özelliği, yazının renginin yazarken çok soluk olması ve daha sonra kendi kendine kararmasıydı. 27
Orta Çağda, basımcılıkta kullanılmaya uygun yağ türevli mürekkepler geliştirildi ama yazı mürekkebi ve kurşun kalem gibi icatlar, ancak 15. yy. da gerçekleştirildi. 28
M.Ö 2,500 yıllarında bulunan Çin mürekkebi bir yana, Mısırlılar da aşağı yukarı aynı çağlarda mürekkep kullanıyorlardı. Asurlular, Mısırlılar, hatta Yunanlılardan kalma, pişirilmiş toprak levhalar veya taş üzerine yazılmış pek çok yazıt, günümüze kadar ulaştığı gibi, Mısırlıların yeraltı mezarlarında da, mürekkeple (siyah ve kırmızı) yazılmış papirüsler bulundu. 29
PAPİRÜS 30
CAM 31
Camın hammaddesi kumdur. Kumun yapısında bulunan silisyum dioksit, yüksek sıcaklıkta erir. Camın hafif olması ve aydınlığı sağlaması yanında estetik olması da kullanım alanını genişletmiştir. Çeşm-i Bülbül: Anadolu atölyelerinin çıkardığı bir üründür. Bu teknik, modern cam endüstrisinin ilerlemiş yöntemlerinin bile geleneksel ustaların çalışmalarını geçemediği bir tekniktir. 32
Mezopotamya'da bulunan ilk cam örneklerinin tarihi MÖ 3. yüzyıla dayanır. MÖ 1000 yıllarında Mısırlılar cam elde etmeyi başardılar. Suriyeli cam ustaları "Cam Üfleme Tekniği'ni kullandılar Türklerde cam sanatı Selçuklularla beraber başladı ve İstanbul'un alınışından sonra Osmanlı döneminde gelişti. İstanbul ve çevresinde 14. yüzyılın başlarında "Çeşm-i Bülbül" adı verilen bir cam çeşidi yapılmaya başlandı. Türkiye'de ilk cam fabrikası 1934 yılında Paşabahçe'de kuruldu. 33
34
BARUT 35
BARUT 36
Barut Barutun ilk defa Çinliler tarafından bulunduğu 12. yüzyılda bütün Asya kıtasında sonra da Avrupa'da tanındığına dair yaygın bir görüş vardır. Ateşli silahlarda kullanılan barut yol yapımında, maden çıkarılmasında da kullanılmaktadır. 37
1800'lü yıllarda İngiltere'de bir barut FABRİKASI Fabrika artık bir açık hava müzesi olarak ziyaret ediliyor. 38
İçinde "barut" kelimesi geçen deyim ya da atasözlerimiz hangileri? "Barut" bu sözlerde hangi anlamda kullanılmıştır ve kullanıldığı anlam barutun hangi özelliğini gösterir? 39
40
ATA SÖZÜ 41
DEYİM Barut fıçısı: Kızgın ve öfkeli olmak,sinirli davranmak. 42
43
MUM 44
Mum, parafin, donyağı ya da bunlar benzeri, yavaş yanan bir maddenin, genellikle kınnaptan yapılan bir fitilin üzerine döküldükten sonra katılaştırılması yöntemi ile hazırlanan, genellikle silindir biçimindeki ışık kaynağıdır. 45
Mumlar, günümüzden yaklaşık 2000 yıl önce ortaya çıktı. Mum, çevresi bal mumuyla ya da don yağıyla sarılmış bir fitilden oluşur. 46
Yakılan fitilin alevi, bal mumunun ya da don yağının bir bölümünü eritir, böylece fitil sürekli yanarak ışık saçar. Bu bakımdan mum, kullanılması daha kolay bir yağ lambasıdır. Yağ lambaları ve mumlar gaz yağıyla aydınlatmanın yaygınlaştığı 19. yüzyıla kadar başlıca yapay ışık kaynakları olmayı sürdürdü. 47
48