SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ Şebnem BORAN Ülkemiz ve bölgemiz tarım ekonomisi içerisinde hayvancılık sektörünün oldukça önemli bir payı bulunmaktadır. Hayvansal ürünler toplumun yeterli ve dengeli beslenmesindeki en önemli kaynaklardır. Süt ve süt ürünleri sektörü de ekonomimizin önemli üretim dallarından birisini oluşturmaktadır. Ülkemiz süt üretiminde 2013 yılı verilerine göre dünyada 9. sırada yer almaktadır. Hayvansal ürünler içerisinde süt ve süt ürünlerinin tüketimi, sağlıklı ve dengeli beslenme açısından son derece önem taşımaktadır. Özellikle protein, yağ, vitamin (C vitamini hariç) ve mineraller (başta kalsiyum ve fosfor olmak üzere) gibi beslenmede çok önemli olan toplam 85 besin öğesini içeren ve çocukluktan başlamak üzere yaşlılığa kadar hayatın her döneminde vazgeçilmez olan süt, vücudun gelişmesi, güçlenmesi ve sağlığın korunmasını sağlayan çok önemli bir besindir. Günümüzde son zamanlarda çok geniş bir sektör olan süt sektöründe yatırımlar hız kazanarak üretimde artışlar yaşanmaktadır. Geleneksel metodlardan ziyade modern süt üretim tesisleri büyük artış göstermektedir. Çiğ süt üretimin artışının yanında sektör sanayi bakımından da gelişme kaydetmiştir. Sektörde yer alan işletmeler, teknolojik seviyeleri ile dünya pazarında rekabet edebilecek düzeydedir. Süt tüketim alışkanlığının daha da yaygın hale getirilmesine yönelik olarak üretici firmalar Ar-Ge faaliyetlerine hız vererek iç pazara olduğu kadar dış pazarlara da yönelik yeni ürünleri başarıyla pazarlamaktadırlar. Ayrıca geleneksel ürünlerimiz de (ayran, kaymak, kefir ve geleneksel peynir çeşitleri ) modern işleme yöntemleri ile işlenerek tüketiciye sunulmaktadır. Ülkemizde süt üretiminin yıllar itibariyle gelişimi Tablo 1 de sunulmuştur. Hayvansal ürünler içerisinde önemli bir yere sahip olan süt üretimimiz 2015 yılında bir önceki yıla göre %0,1 artış göstererek 18 milyon 655 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Bu miktarın %90,8 ini inek sütü, %6,3 ünü koyun sütü, %2,6 sını keçi sütü ve %0,3 ünü ise manda sütü oluşturmaktadır. 34
Tablo 1: Türkiye de Süt Üretimi (Bin Ton) Yıllar Koyun Sütü Keçi Sütü Sığır Sütü Manda Sütü Toplam 2002 659 210 7.491 51 8.411 2003 772 278 9.514 49 10.613 2004 774 259 9.609 39 10.681 2005 792 254 10.026 38 11.110 2006 797 254 10.867 36 11.954 2007 785 237 11.279 30 12.332 2008 749 210 11.255 31 12.245 2009 734 192 11.583 32 12.542 2010 817 273 12.419 35 13.544 2011 893 321 13.802 40 15.056 2012 1.007 369 15.978 47 17.401 2013 1.101 416 16.655 52 18.224 2014 1.114 463 16.999 55 18.631 2015 1.177 481 16.934 63 18.655 Kaynak: TÜİK, 2015. İller bazında üretim rakamlarına bakıldığında ise 2015 yılı verilerine göre en fazla sütün üretildiği iller şu şekilde sıralanmaktadır: Konya: 1.018.917 ton, İzmir: 891.403 ton, Balıkesir:747.842 ton, Erzurum: 730.911 ton Kars: 625.272 ton Verimli arazileri, bitki çeşitliliği ve geniş hayvan varlığı ile İzmir sektörde avantajlı bir konuma sahiptir. Kentimizde yetiştirilen ırklar ve hayvan başına elde edilen verimler ve hayvansal ürünlere dayalı gıda sanayi dikkate alındığında toplam verim miktarları oldukça yüksektir. Yıllar itibariyle İzmir de yetiştirilen bazı hayvan türlerindeki gelişmelere Tablo 2 de yer verilmiştir. 2015 yılı itibariyle ilimizde; 562.097 baş sığır, 574.289 baş koyun ve 236.701 baş keçi bulunmaktadır. Tablo 2: İzmir İlinde Yetiştirilen Bazı Hayvan Türlerindeki Gelişmeler (2009 2015) Türler 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Sığır 368.295 398.526 433.029 473.878 492.248 555.915 562.097 Koyun 373.725 378.627 415.271 482.569 514.043 550.964 574.289 Keçi 145.820 167.763 165.150 185.727 223.365 236.701 236.701 Kaynak: İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, 2016. Süt ve süt ürünleri sektörü, İzmir ekonomisinin önemli üretim dallarından birisidir. 35
İzmir sütün başkenti konumundadır. Türkiye toplam süt üretiminin yaklaşık % 5 i İzmir den karşılanmaktadır. Verimlilikte de kentimiz ön sıralarda yer almaktadır. 2014 yılı itibariyle ilimiz tarımsal üretim değerinin % 20,18 ini süt üretimi oluşturmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre iller bazında süt üretimi sıralamasında Konya ilinden sonra kentimiz ikinci sırada yer almaktadır. Bu veriler İzmir in potansiyelini gözler önüne sermektedir. Bu potansiyelin geliştirilmesi ve süt hayvancılığında katma değerin arttırılmasına yönelik olarak sürdürülebilir üretim uygulamalarına yönelik Ar-Ge altyapısının geliştirilmesi, inovasyona önem verilmesi ve kalifiye çalışan istihdamının sağlanması gerekmektedir. İzmir in tarımsal ar-ge açısından üniversite ve araştırma enstitüleri ile güçlü bir yapısı bulunmaktadır. Bu kapsamda; ar-ge çalışmalarında özel sektör- üniversite ve kamu işbirliği arttırılmalı ve tarımsal teknoloji üretimine ağırlık verilmelidir. Ülkemiz hayvancılığının temel sorunu, yapısal özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Hayvancılık işletmelerimiz küçük olup küçük işletmeler; bilgiye ulaşma, teknik altyapı, modern alet- makine, ürün kalitesinin korunması ve pazarlama gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Bu kapsamda; hayvancılık işletmelerinin örgütlenmeleri konusunda çalışmalar yapılmalıdır. İlimiz ve bölgemiz ile özdeşleşen ürünlerin uluslararası pazarlardaki bilinirliğinin arttırılmasına yönelik olarak çalışmalar sürdürülmelidir. Hayvansal ürünlerin katma değeri bölgemizde kalacak şekilde işlenmiş ve paketlenmiş olarak pazarlanması için gerekli altyapı ve pazar ağları oluşturulmalı, marka çalışmalarına önem verilmelidir. Odamızca İzmir Tulum Peyniri coğrafi işaret alım süreci devam etmektedir. İzmir Tulum Peynirinin gerek iklimden gerekse bitki örtüsünden kaynaklanan kendine özgü bir tat, koku, aroma ve şekli bulunmaktadır. Tescillenmesiyle birlikte peynirimiz artık ulusal boyutta güçlü bir marka olacaktır. Tarımsal ürün ve gıda maddelerinin markalaşmasında önemli katkısı olan coğrafi işaret çalışmaları hızlandırılmalıdır. Türkiye deki üretim alt yapısının güçlendirilmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve üreticilerin teşvik edilmesi amacıyla verilen desteklemeler devam ettirilmelidir. Bu kapsamda ürün desteklerine özel önem verilmelidir. Desteklemelerde verimlilik göz önünde bulundurulmalı ve kaliteli üretim teşvik edilmelidir. Süt üreticilerine verilen destekler arttırılmalı ve süreklilik kazanmalıdır. Desteklemelerde piyasada oluşan fiyat dalgalanmalarını ortadan kaldırmaya yönelik politikalar izlenmelidir. Arz fazlasının olduğu dönemlerde Okul sütü gibi özel müdahalelerle piyasaların olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmesi uygulamasına devam edilmeli ve bu tür çalışmalar çeşitlendirilmelidir. Süt tüketiminin arttırılmasına yönelik bilgilendirme ve tanıtım çalışmaları arttırılmalıdır. Hayvancılık politikalarının uzun vadede istikrarı koruyabilecek ve oluşabilecek olumsuz piyasa koşullarındaki dalgalanmalara karşı hazır olacak şekilde yapılandırılması gerekmektedir. 36
Bu politikalar oluşturulurken konu ile ilgili kişi, kurum, kuruluş ve organizasyonlarla ortak bir fikir birliği de sağlanmalıdır. Ülkemizdeki hayvan varlığının arttırılmasına yönelik çalışmalar mevcut koşullara göre planlanarak yeniden düzenlenmelidir. Hayvan hastalıkları ile mücadele edilmeli, hayvan refahına yönelik çalışmalar arttırılmalıdır. Küresel kuraklığın ve hayvan hastalıklarının getirdiği problemler, artan enerji girdileri, artan yem fiyatları, kalifiye işçi sıkıntısı, yetersiz ve verimi düşük damızlık hayvan sayısı, hayvancılık sektörünün gelişimini engelleyen önemli sorunlar arasında yer almaktadır. Özellikle yüksek girdi maliyetleri, sektörde yaşanan en önemli problemlerin başında gelmektedir. Yemleme maliyetlerinin minimizasyonu için mera kanununda da hedeflendiği gibi meraların etkin kullanımı sağlanmalıdır. Meralarda aşırı otlatma, amaç dışı kullanım önlenmeli ve verim artışına yönelik ıslah projeleri artırılmalıdır. Mısır, soya, yonca, fiğ vb. üretiminde sürekliliğin ve arz artışının sağlanmasına yönelik üretim teşvik edilmelidir. Prim sistemi, üretimi teşvik eden kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak kendi kendini finanse eden bir uygulamadır. Bu yönüyle süt üretim primleri, üretici maliyetlerine paralel olacak şekilde güncellenmelidir. Çiğ süt alımı yapan firmalar süte kalite primi vermektedir. Kalite kriterleri olarak süt yağı, sütte somatik hücre sayısı ve toplam bakteri sayısı, bazılarında ise aflatoksin miktarı göz önüne alınmaktadır. Bu tahliller sadece alıcı tarafından yapıldığı için sütünü satan üretici üzerinde güvensizlik duygusu yaratmaktadır. Kalite kriterlerinin bölgesel olarak ticaret odası, ticaret borsası vb. kuruluşlar tarafından tarafsız olarak yapılması, en azından bir referans laboratuarı bulunması bu güvensizliği ortadan kaldırabilecektir. İzmir de sektörde faaliyet gösteren işletmelerin maliyetlerinin düşürülmesi, rekabet avantajı sağlaması ve teşvik edilmesine yönelik Tarım, Hayvancılık ve Su Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulması planlanmaktadır. Bu konuda yürütülen çalışmalar sektörün gelişimi açısından son derece önem taşımakta olup mevzuat kaynaklı sorunlar bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Semt pazarlarında süt ürünleri ve gıda maddeleri satışındaki kontrollerde belediyeler ile gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüklerinin koordineli çalışması sağlanmalıdır. Süt ürünleri ihracatı teşvik edilmeli, yeni pazarlar oluşmasının sağlanması yönünde çalışmalarda bulunulmalıdır. Sektörün ihracatını arttırabilmek için dış pazarın talep ettiği çeşit ve kalitede, katma değeri yüksek üretim yapılmasına yönelik çalışmalar da yapılmalıdır. Süt ve süt ürünleri ihracatı için kümelenme çalışmaları desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. 37
Dünyada önemli ölçüde talebi olan koyun-keçi sütünün üretimi artırılarak Ege Bölgesinin AB ye ihracatının arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Sonuç olarak, süt üretiminde önemli yere sahip olan kentimizin bu potansiyelinin yeterince değerlendirilmesi için sektörün karşı karşıya olduğu sorunlar ivedilikle çözümlenmeli ve destekler devam ettirilmelidir. Kaynak Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, FAO, 2016. Ege Bölgesi Tarımsal Yatırım Fırsatları Çalıştayı Sunumları, Denizli, 19-20 Kasım 2015. İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, 2016 II. Süt ve Süt Ürünleri Sempozyumu, Ege Üniversitesi,5-6 Aralık 2007. Türkiye İstatistik Kurumu, 2016. www.igeme.org.tr, Süt Ürünleri Raporu, 2010. www.setbir.org.tr 38