Cumhuriyet Halk Partisi

Benzer belgeler
MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı


LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İdari Yargının Geleceği

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

VERGİ YARGILAMA USULÜNDE 6545 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Milli Eğitim Bakanlığı - ANKARA Vekili :

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

VERGİ DAVALARINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ÜZERİNE

VERGİ YARGILAMA USULÜNDE 6545 SAYILI KANUNLA YAPILAN VE YAPILMASI DÜŞÜNÜLEN DEĞİŞİKLİKLER

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA,

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir?

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

YENİ YAPISI (istinaf) BU BİR «FARKINDALIK» SUNUMUDUR

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRESİ

Kanun No Kabul Tarihi :

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

İdari Dava Takip Süreci

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No:

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

PAZARLIK USULÜNDE DAVET EDİLMEYEN FİRMALAR İHALEYE KATILABİLİR Mİ? DANIŞTAY KARARI ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

ANAYASA HUKUKU DERSİ

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

Transkript:

1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP den Danıştay Yasası na Karşı Oy Tarih : 28.12.2013 CHP nin Adalet Komisyonu üyeleri Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ile Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Adalet komisyonunda görüşülen ve AKP oylarıyla komisyonda kabul edilen Danıştay Yasası Değişikliğine Yönelik, 16 Aralık 2013 tarihli Karşı Oy yazısı hazırladı. Adalet Komisyonun CHP li Milletvekilleri Danıştay Yasası ile ilgili şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu: Hepimizin bildiği gibi, ülkemiz bugün, Cumhuriyet Tarihimizin en büyük yolsuzluk olayı ve soruşturmasıyla karşı karşıyadır Ülkeyi yolsuzluklardan ve yoksulluklardan kurtaracağız iddiasıyla 10 yılı aşkın bir süredir yöneten AKP İktidarının ülkeyi yolsuzluk bataklığına dönüştürdüğü açıkça görülmüştür. İşin daha dramatik olan tarafı ise; yetim hakkı yiyen, ülkeyi yolsuzluk bataklığına dönüştüren, AKP iktidarının her türlü uluslar arası normlara aykırı olarak kendi hukukunu yaratma ve bu şekilde balçıkla sıvanamayacak kadar açık olan yolsuzlukların üzerini örtme çabasıdır Bu nedenlerle AKP, 12 Eylül Referandumu ve akabinde gerçekleştirdiği yasal düzenlemelerle bağımsız yargının belini büyük oranda kırmış, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ilkeleri, Türkiye Cumhuriyet Anayasasında sembolik hükümlere dönüşmüştür. Ancak, AKP iktidarının yolsuzluklarının boyutu öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, AKP nin belini kırdığı yargıyla bile bu yolsuzlukların üstünün örtülemeyeceğini göstermiştir Bu nedenle AKP yeni hamlelerine girişmiş, Danıştay a tam olarak hakim olabileceği yeni bir düzenlemeyi TBMM Adalet Komisyonu gündemine getirmiştir. Keza, savcının talimatıyla hareket etmesi gereken adli kolluğun, mülki makamlara bilgi vermeden harekete geçemeyeceğine yönelik düzenleme de, AKP nin yargıyı Kadük hale getirme çabasının açık bir örneğini oluşturmuştur. Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, yargıyı tamamen yürütmeye bağlayan bu adli kolluk yönetmeliğinin Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması, yönetmeliğin iptaliyle ilgili karar merci olan Danıştay ın önemini göstermesi açısından son derece önemlidir. Danıştay ın belinin kırılması AKP iktidarının hukuk tanımaz işlemlerinin ve yolsuzluklarının önünde artık herhangi bir engelin kalmaması, hukuk devletinin tarih olması, tek adam diktasının tartışılamaz bir noktaya gelmesi anlamını taşımaktadır. -Karşı Oy Yazısı- Cumhuriyet Halk Partisi - 1 / 5-28.12.2013

2 Adalet komisyonunda görüşülen ve AKP oylarıyla komisyonda kabul edilen Danıştay Yasası Değişikliğine Yönelik, 16 Aralık 2013 tarihli Karşı Oy yazısı şöyle: ADALET KOMİSYONU DANIŞTAY KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISINA KARŞI OY YAZISI Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlanması, idari yargıda yargılama sürecinin yavaş işlemesi ve uzun sürmesi, Danıştay a gelen dosya sayısının azaltılması gibi gerekçelerle Adalet Komisyonu gündemine getirilen, Adalet Komisyonunda görüşülerek karşı oyumuza rağmen, kabul edilen tasarı, Alt Komisyon Karşı Oyumuzda da ifade ettiğimiz gibi; genel gerekçede ifade edilen amaçları taşımaktan oldukça uzak, örtülü amaçlara yönelen ve idare hukuku prensipleri ile bağdaşmayan düzenlemeler içermektedir. Hepimizin bildiği gibi; Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızın 2. Maddesinde ifade edildiği gibi; bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ilkesi, yine anayasamızın başlangıç kısmında ifadesini bulan, Kuvvetler Ayrılığı İlkesi ne dayanmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı erkleri; birbirinden bağımsız olup, faaliyetlerini anayasamızda açıkça belirtilen ilke ve kurallar çerçevesinde sürdürmektedir. Bu erklerin, anayasada belirlenen ve sınırları yasalarla çizilen ilke ve prensipler dışına taşmaları halinde, yargısal denetim devreye girmekte, yasamanın faaliyetleri, Anayasa Mahkemesi, yürütmenin faaliyetleri ise; idari yargıyı oluşturan İdare Mahkemeleri, Vergi Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve yüksek mahkeme olan Danıştay tarafından denetlenmektedir. Bu bağlamda; idari yargı Danıştay, yürütmeyi, siyasal iktidarı hukuk devleti sınırları içerisinde tutan temel güvenceleri oluşturmaktadır. Ancak; idari yargının amacı İdarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluğunu denetlemek, yürütmenin hukuk devleti sınırları içerisinde kalmasını sağlamak ve idare karşısında zayıf olan yurttaş hukukunu güvence altına almak iken, bu tasarı ile getirilen düzenlemeler, tam tersine yürütmeyi güçlendiren, yürütme karşısındaki yurttaş haklarını daraltan düzenlemeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, Danıştay daki kurulların mütemadiyen değiştirilmesi ve idari dava daireleri kurulunun yeniden değiştirilerek, 4 yıllığına görev yapmak üzere başkanlık kurulunca görevlendirilen üyelerden oluşturulması, HSYK değişikliğinden sonra yüksek yargıya hakim olmaya çalışan iktidarın bunu pekiştirmeye yönelik adımları olarak görülmektedir. Bu tasarıyla; Danıştay ın iş yükünün önemli bir bölümünün bölge idare mahkemelerine kaydırılmasına ve Danıştay ın iş yükünün % 40 civarında azalmasına karşın, tasarının 1. Maddesinde; Danıştay a bir idari dava dairesinin daha eklenmesi, 1 daire başkanı ve 31 Danıştay üyeliği kadrosunun bu tasarıyla ihdas edilmesi, yukarıdaki amaçların somut örneğini oluşturmaktadır. Keza, idari dava daireleri kuruluna seçilecek kişilerin kıdeminin 2 yıl olarak belirlenmesi, bu üyelerin HSYK değişikliğinden sonra 6110 Sayılı Kanunla getirilen üyelerinin 2 yıllarının yeni dolması ve seçim yapılacaksa; bu seçimin onlar arasından gerçekleştirilmesi amacını çağrıştırmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi - 2 / 5-28.12.2013

3 Tasarıda getirilen müesseselerden biri ise; pilot dava yöntemi diyebileceğimiz, grup dava yöntemidir. Bu yöntem, bir açıdan emsal davaların hızlı ve aynı şekilde çözümü bakımından yararlı görülse de, yargılama hukuku açısından pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Öncelikle grup dava yönteminde, Danıştay ın ilgili dava daireleri işlevsiz hale getirilmektedir. Temyiz merciini maddi uyuşmazlığı da çözen istinaf mercii haline dönüştürmektedir. İlk derece hakiminin Israr hakkını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca davalar, bir örnek dava, dava dairleri kurulunca görülüp gelinceye kadar beklemekte, dava dairleri kurulunun davaları grup davaları olarak nitelendirmemesi halinde uzun zaman kaybına yol açabilmektedir. Tasarı ile getirilen diğer müessese olan, İvedi yargılama yöntemi ise, yurttaşların haklarını genişleten değil, daraltan, birey hukukunu idare karşısında güçlendiren değil, zayıflatan son derece sakıncalı bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. İvedi yargılama yönteminde, dava, savunma ve temyiz süreleri kısaltılmakta, idarenin savunmasına davacının cevap hakkı kaldırılmaktadır. Yürütmenin durdurulma talebine karşı verilen kararlara karşı da, itiraz edilemeyeceği şeklinde bir düzenleme getirilmektedir. Getirilen bu düzenleme Türkiye Cumhuriyeti Anayasamızın 125. Maddesine açıkça aykırıdır. Çünkü Anayasamızın 125. Maddesi; açıkça: İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca millî güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir. Bu hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere, yürütmenin durdurulması kararının hangi hallerde sınırlanabileceği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasamızda açıkça tahdidi olarak belirlenmiştir. İvedi yargılama usulünde yürütmenin durdurulmasına ilişkin getirilen sınırlama Türkiye Cumhuriyeti Anayasamızda yürütmenin durdurulmasını sınırlayan durumlar arasında yer almamaktadır. Bu nedenle bu düzenleme tekrar ifade etmek gerekir ki; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına açıkça aykırıdır. Bütün bu durumlar, uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel yargılama ilkesi Adil yargılamayı ortadan kaldıran, Savunma hakkını kısıtlayan kabul edilemez düzenlemelerdir. İvedi yargılama usulünde idarenin savunma dilekçesinde ileri sürdüğü yeni iddia ve delillere karşı davacının cevap verememesi de, kendini savunmaması sonucunu yaratmakta ve bu düzenleme, bu yönleriyle İnsan hakları açısından sorunlu, AİHM den dönecek bir düzenleme olarak görülmektedir. Yine, dava sürelerinin kısaltılması Yargılamayı hızlandıracak bir durum değildir. Bu maddenin hiçbir savunulabilir, izah edilebilir yanı bulunmadığı için komisyonda tasarıdan çıkartılması olumludur. Ancak yeterli değildir. Tasarının hangi mantıkla Cumhuriyet Halk Partisi - 3 / 5-28.12.2013

4 hazırlandığını, göstermesi açısından da son derece önemlidir. Bölge İdare Mahkemelerinin görev alanlarının genişletilmesi Danıştay ın iş yükünü azaltmakta, ancak önemli bir başka sorunu beraberinde getirmektedir. Bölge İdare Mahkemelerinin kesin karar vermeleri Türk hukuk sistemi ve Kanun önünde eşitlik ilkesi açısından son derece sakıncalıdır. Çünkü 25 tane Bölge İdare Mahkemesinin olması uygulamada görüldüğü gibi, aynı konuda çok faklı kararların verilmesi sonucunu doğuracaktır. Kanun önünde eşitlik ilkesi bozulacak, yargıya olan güven de sarılacaktır. Tam istinaf sistemi oluşturmadan Bölge İdare Mahkemelerinin genişletilmesi doğru bir yaklaşım değildir. Yine tasarıda, Cumhuriyet Savcılarının asliye ceza mahkemelerindeki duruşmalara katılmamalarına yönelik 1.1.2014 tarihli süre, uzatılmaktadır. Adil yargılama açısından AİHM ve AB İlerleme Raporlarında bu durum eleştirilmektedir. Bu düzenleme ülkemiz açısından son derece sakıncalıdır. Sonuç olarak; söz konusu tasarı, gerekçesinde ifade edilen amaçları gerçekleştirmekten uzaktır. Üstelik bu düzenleme, Danıştay ın iş yükünü azaltacağız gerekçesiyle üye sayısının artırılmasından, Danıştay Savcılarının temyiz incelemesinden el çektirilmesinden ve diğer alanlarda yapılan değişikliklerden sonra gerçekleştirilen yeni bir düzenleme olarak, 6110 Sayılı Kanunla ve ondan sonraki kanunlarla yargıda reform adı altında yapılan Değişikliklerin iflası anlamına gelmektedir. Danıştay ın ve idari yargının iş yükü böyle bir biri ardına gerçekleştirilen göstermelik ve örtülü amaçlara hizmet eden düzenlemelerle değil, hukuka uygun davranan, hukuk devletine inanan, keyfiyetten uzak, rant ilişkilerine ve yolsuzluklara kapı aralamayan bir iktidar anlayışıyla ancak mümkün olabilir. Bugün idari yargıdaki iş yükünün mütemadiyen artması, idarenin açıkça hukuk tanımaz işlemlerinden kaynaklanmaktadır. İçinden geçtiğimiz süreçte, Bakan çocuklarına, Bakanlara kadar uzanan, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş derecede büyük yolsuzluk soruşturmaları idarenin ve siyasal iktidarın geldiği noktayı göstermekte ve idari ve adli yargının önemini ortaya koymaktadır. Hukuk devletinde yargı; siyasal iktidarın ve iktidar dışı bir takım güçlerin Bilek güreşi yaptığı ve hakimiyet mücadelesi verdiği bir alan olmamalıdır. Maalesef tasarı; en son yolsuzluk soruşturmalarında yargıyı ve kolluğu baskıladığı, sınırladığı, tahakküm altına almaya çalıştığı, açıkça görülen siyasal iktidarın yürütmenin; başlangıçta da belirttiğimiz gibi, hakimiyet mücadelesi veren diğer odakların zeminlerini güçlendirme, yapılacak hukuk dışı özelleştirme ve ihalelerde yargıda yol temizliği yapma ve vatandaşların hak aramalarını önleme amacına matuftur. Tüm bu gerekçelerle; söz konusu tasarıya karşı olduğumuzu bildiririz. Cumhuriyet Halk Partisi - 4 / 5-28.12.2013

Cumhuriyet Halk Partisi - 5 / 5-28.12.2013 5