Gezdikçe Gördükçe zlen fien Toker BD fiubat 2013 Bar Karada Cumhuriyeti nde tan d k bir kent ki katl, biri birine bitiflik binalar n karfl l kl s raland dar, yafll sokak, sabah n bu saatlerinde sakin. Alt kattaki dükkân ve lokantalar n içlerinde fazlaca müflteri yok. B 118 ina kap lar ard na dek aç kken, üst katlar n ahflap panjurlar kapal, henüz günefli içeri davet etmemifller. Araç girifline izin verilmeyen bu sokak o kadar tan d k ki, sanki Karada da, Bar kentinin Eski Bar çarfl s nda de il de, Anadolu nun bir kasabas nday m. Sokaktaki berber dükkân n n önüne geldi imde genifl pencere cam ndan içeri bak yorum; aynalar, koltuklar, duvardaki foto raflar yla genel görünüflü Anadolu daki örneklerine o kadar benziyor ki Duvara as lm fl beyaz ahflap oymal aynadan t rafl görüntüsünü izlerken, berberin kulland usturadan yans yan günefl fl klar önüme düflüyor. Berber dükkân n n birkaç ad m ötesinde, d flar yayd kokularla insan içeri davet eden bir pastane var. Kap n n üzerindeki tabelada 1934 y - l nda aç ld yaz l. çerideki dörtbefl masay çevreleyen duvarlara si-
yah-beyaz foto raflar as lm fl. Foto raflar n birinde pastaneyi açan han - m n fl k elbisesi ve yard mc s n n bembeyaz önlü ü dikkatimi çekiyor. Çarfl n n o zamanki halini gösteren bir baflka foto rafta da binalar n genel görünümü bugünkü ile neredeyse ayn. Soka n iki yan ndaki masalarda oturan insanlar n giysileri çok özenli, küçük çocuklar n bile ceketleri var. Pastanedeki caml büyük dolab n raflar na dizilen tatl lar aras nda da hem görüntü, hem isim olarak tan d k olanlar var: "Baklava", "kadaif" ve "tulumbe." Karada Cumhuriyeti nin Adriyatik Denizi k y s ndaki en önemli liman kenti olan Bar, liman, Yeni Bar ve Eski Bar olarak üç bölümden olufluyor. Özellikle Bar Virpazar kenti- Çarfl dan bir sokak ne ba layan tren yolunun yap m ndan sonra geliflen, sahildeki Yeni Bar bölümü, liman ve marinas ile kente ticaret, deniz ve da turizmi için gelenleri a rl yor. Sahilden 5 km. içerideki, Rumija Da eteklerindeki Eski Bar bölümü de, 1878 y l na kadar 307 y l egemenli i alt nda kald Osmanl - lar n izlerini tafl yor. O tarihten sonra burada yaflayan pek çok Türk, Boflnak ve Arnavut Anadolu ya göç ettiyse de burada kalan yafll lar n birkaç hâlâ Türkçe konuflabiliyor. Eski Bar n giriflindeki küçük meydana geldi imde çarfl n n o saatlerde neden bofl oldu unun ay rd na var yorum. Meydanda kurulan pazarda, yeflile boyal tahta masalara sebzeler, meyveler dizilmifl. Patatesler, so an- 119
Burada yaflayan pek çok Türk, Boflnak ve Arnavut Anadolu ya göç ettiyse de burada kalan yafll lar n birkaç hâlâ Türkçe konuflabiliyor. lar, havuçlar, lahanalar, marullar, elma ve muzlar, kasa ve kolilerde al c lar n bekliyor. Köfledeki a ac n alt na ba lanm fl keçi de pazara gelip, gidenleri izliyor sessizce. Meydandan da a do ru yürüyünce dükkân ve lokantalar n dizildi i soka n bitti i yerde, önünde bir çeflme olan yeni tafl duvarlar, küçük bir cami ile servi a açlar n n gölgesindeki mezarl çevreliyor. Caminin karfl s ndaki kale duvarlar n n ortas ndaki genifl kap da sanki kalenin a z gibi, gelenleri içeri davet ediyor. Bu alanda yer alan, uzun zaman önce terkedilmifl yap lar n bir k sm restore edilmifl ve flimdilerde müze olarak geziliyor. Kiliseler, evler, müze, hamam ve saat kulesinin içinde oldu u, kale duvarlar - n n aras ndaki alan, yemyeflil a açlar, çimenler ve çiçeklerle örtülmüfl. Büyük bir a ac n gölgesindeki bankta iki yafll adam sohbet ederken bir baflkas neredeyse küçük bir oda büyüklü ündeki kilisede mum yak - yor. Sar renkli kat r t rnaklar neredeyse bir a aç kadar büyümüfl, ötede nar a açlar yeni açan turuncu çiçekleriyle süslenmifller, sarmafl klar binalar n duvarlar n sarm fl. Kaleden denize do ru bak ld nda kentin Yeni Bar bölümü, da a do ru ise arka va- 120 Kaleiçi
BD fiUBAT 2013 Kaleiçi dide akan flelale görülüyor. Kaleden ç k p, geldi im yoldan tekrar çarfl ya do ru yürüyorum. Yokufl afla inerken sa mda kalan kald r m n kenar nda Kaldrma adl bir lokanta var. Önüne üzeri yast kl bir bank ve içi rengârenk çiçeklerle dolu saks lar konulmufl. O kunmaya bafllayan ezan n sesi, yöredeki Müslümanlar Cuma namaz na ça r rken, içeriden lokantan n sahibi oldu unu tahmin etti im bir bey ç k yor; bana kendi dilimizle, Türkçe Merhaba, buyrun. diyerek. O Türkçe konuflman n devam n getirmeden, camiye do ru yürürken kald r ma, annesi oldu unu düflündü üm yafll bir han m ç k yor ve gözleri öylesine gülüyor ki, tok halimle kap dan içeri giriyorum. Yerleri tafl, tavan ahflap girifl kat na birkaç tahta masa ve sandalye yerlefltirilmifl. Bir üst kata ç kan merdivenin yan ndaki raflarda çeflit çeflit ince belli cam çay bardaklar ve rengârenk, farkl desenli kahve fincanlar dizili. Üst kat da zevkle döflenmifl, renkli lambalar ve masa örtüleriyle insan neflelendiriyor. Mutfak önlü ü de üzerinde olan yafll han m, dosya kâ d na k rm z kalemle kenar süsleri yap larak bir
taraf ngilizce olarak yaz lm fl tek sayfal k bir mönü b rak yor masama. Kurflun kalemle, el yaz s yla yaz lm fl mönüdeki yemekler, girifl kat nda, koridorun sonundaki mutfakta haz rlan yor. Salatalar, zeytinya nda köy yumurtas, çorba, yaprak dolmas, domatesi soslu patl can, etli patl can, k zarm fl kuzu, domates soslu köfte, makarna, tatl, çay ve kahve. Yine de kahvem en az onlar ve lokanta kadar tatl yd benim için. geldi inde gülümseyerek masaya b - rak yor kahve tepsisini. Bak r küçük bir tepsi içindeki bak r cezveden gül desenli kahve fincan na döktü üm Türk kahvesi benzeri kahve, oldukça flekerli ç k yor. Kahvemi yudumlarken, siparifl s ras nda "orta" dememe, küçük k z n anlam veremeden bak p mutfakta büyükannesiyle uzun uzun konuflmas n düflünüyorum. Belki de "orta" ne demek diye anlamaya çal fl p tahminler yürütmüfllerdi. Yine de kahvem en az onlar ve lokanta kadar tatl yd benim için. Kahve sipariflimi, o s rada okuldan gelen, torunu oldu- unu tahmin etti im 12-13 yafl civar ndaki bir k z çocu u al yor. ngilizceyi oldukça düzgün konuflan küçük k z, ikinci kez 122 Bar kentinin eski kent bölümünden ç k p yak ndaki Mirovica daki Eski Zeytin A ac n görmeye giderken hâla akl mdayd kald r m lokantas n iflleten aile. Dünyan n en eski a açlar ndan biri olan, 2000 y ldan daha yafll zeytin a ac, Kaldrma nas l bu Lokantas topra a kök sal p, gölgesini 10 metre çap nda bir alana yayd ysa, o ailenin büyükleri de yüzy llar önce Bar a yerleflip, buraya kök salm fllard. Etraf tafllarla çevrili, müze alan haline getirilmifl zeytin a ac n n yan ndan ayr l rken, a ac n filizlenen yeni yapraklar gibi, buradaki yeni nesillerin de huzurla ve mutlulukla büyümesini diliyorum. izlensen@butundunya.com.tr