Avrupa Birliği ve Su Ürünleri Sektörünün Entegrasyonu



Benzer belgeler
11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

II- ÖNCELİKLERİN TANIMLARI VE ÖNCELİKLER ÇERÇEVESİNDE AB MEVZUATINA UYUM, UYGULAMAYA YÖNELİK KURUMSAL YAPILANMA VE FİNANSMAN TABLOLARI

Su Ürünleri Avcılığı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Dr. M. Altuğ ATALAY

FASIL 18 İSTATİSTİK. Öncelik 18.1 ESA 95 e uygun anahtar ulusal hesap göstergelerinin zamanında oluşturulması. 1 Mevzuat uyum takvimi

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

FASIL 8 REKABET POLİTİKASI

AB ORTAK BALIKÇILIK POLİTİKASI ve HAMSİ BALIKÇILIĞI. Dr. Atilla ÖZDEMİR

BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTATİSTİK VE BİLGİ SİSTEMLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI İŞ TANIMI VE GEREKLERİ BELGELERİ

Balıkçılıkta Stok Yönetimi 29 Aralık Eylül 2012 vti Deniz Balıkçılığı Enstitüsü, Hamburg, Almanya

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

sonuç ve değerlendirme

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

Balıkçılıkla ilgili tüm konulardan sorumlu merkezi bir birim oluşturulması

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

MÜZAKERE SÜRECİ ve AB YE UYUM

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

Çevre Yasası (18/2012 Sayılı Yasa) Madde 76 Altında Yapılan Tüzük

ÇEVRE SEKTÖRÜ. Türkiye nin i Avrupa Birliği ne üyelik başvurusu. Katılım Ortaklığı Belgesi nin kabulü Yılı Ulusal Programı nın hazırlanması

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI

TEKSTİL, HAZIR GİYİM, DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRLERİNE YÖNELİK STRATEJİK EYLEM PLANI

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

FASIL 6 ŞİRKETLER HUKUKU

FASIL 11 TARIM VE KIRSAL KALKINMA

FASIL 7 FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

SUNGURLU TİCARET BORSASI 2015 YILI İŞ PLANI

Tarımın Anayasası Çıktı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

HAMSİ AVCILIĞI ve BAKANLIK UYGULAMALARI. Vahdettin KÜRÜM

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

6- REKABET POLİTİKASI

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Dünya Bankası KOBİ & İhracat Finansmanı Aracılık Kredileri. Alper Oguz Finansal Sektor Uzmani Dunya Bankasi Ankara Ofisi

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİK SEKTÖRÜMÜZDE KOORDİNELİ VE KALICI ACİL EYLEM PLANI İHTİYACI SUYMERBİR ÇALIŞTAYI ŞUBAT 2015 ANTALYA M.

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

Sirküler Rapor Mevzuat / SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİNİ AÇIKLAYAN 70 SIRA NO LU VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı SORU VE CEVAPLARLA KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

SİRKÜLER ( ) Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde; tarihli Vergi Usul Kanunu Sirküleri/70 yer almakta olup, bu sirkülerde;

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

10 SORUDA İÇ KONTROL

ÇAĞRI ESASLI TEMATİK PROGRAM PROJE BAŞVURU FORMU

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

FASIL 6: ŞİRKETLER HUKUKU

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU-FİRMA

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

Ortak Tarım Politikasında Korumacılık

2.BÖLÜM: Türkiye deki UES ye Odaklanılması: mevcut durum ve önerilen yönetim seçeneği. Alessandra Barreca, KİLİT HUKUK UZMANI

/ Nisan 2009 PERŞEMBE. Resmî Gazete. (Mükerrer) Sayı : TEBLİĞ. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

RİSK DEĞERLENDİRMESİ EL KİTABI

SANAYİDE & KOBİLERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI

PROJE TEKLİF FORMU FİZİBİLİTE RAPORU HAZIRLANMASI GEREKMEYEN KAMU YATIRIM PROJESİ TEKLİFLERİ İÇİN

FASIL 1: MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI

FASIL 19 SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM

4. Gün: Strateji Uygulama Konu: Kanun Tasarısı Hazırlamak

AT - Üçüncü Ülkelerle Yapılan Balıkçılık İşbirliği Anlaşmaları tarih ve COM(2002) 637 sayılı Komisyon Tebliği

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Mekanizmasına Destek için Teknik Yardım Projesi

Türkiye deki Olası Emisyon Ticareti için Yol Haritası

GIDA GÜVENLİĞİ, VETERİNERLİK VE BİTKİ SAĞLIĞI POLİTİKALARI FASLI


YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Destekleri

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

PGD DE GÜMRÜK İDARELERİNİN ROLÜ. Ülkemiz Uygulamalarına İlişkin Öneriler

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

Proje İzleme: Neden gerekli?

ANKET-FİRMA. Soruları yanıtlarken firmanızla/sektörünüzle ilgili olmadığını düşündüğünüz sorulara yanıt vermeyiniz.

AVRUPA BİRLİĞİ SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ VE BU ALANDA TÜRKİYE DE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

KAMU İDARELERİNCE HAZIRLANACAK STRATEJİK PLANLARA DAİR TEBLİĞ

VI- FİNANSMAN İHTİYACI (MÜKTESEBAT BAŞLIKLARI İTİBARIYLA)

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü SAYI: B.07.0.BMK / /02/2009 KONU: Kamu İç Kontrol Standartları

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu

TÜRKİYE DE SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ VE ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi

Transkript:

RAPOR Avrupa Birliği ve Su Ürünleri Sektörünün Entegrasyonu IKV (İktisadi Kalkınma Vakfı) Raporu Tarihi Süreç Türkiye-AB tarım ilişkileri çerçevesinde balıkçılık konusu ayrı bir başlık altında yer almamaktadır. Ankara Anlaşması nda yer verilen açık hüküm, bu ortaklığın tarım sektörünü de kapsayacağını belirtir. 1973 de bu anlaşmanın uygulanma esaslarını belirleyen Katma Protokol yürürlüğe girmiştir. Burada 1964 den beri süregelen hazırlık dönemini takiben girilen geçiş dönemi belirlenmiştir. Bu geçiş döneminde; tarım da dahil olmak üzere gümrük birliğinin tamamlanması için yapılacaklar belirtilir. Geçiş döneminin bittiği 1995 yılında alınan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile sanayi ürünleri bakımından Gümrük Birliği tamamlanırken, tarım sektörü bakımından, serbest dolaşımın tesisi için bir ek süreye daha ihtiyaç duyulduğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, halihazırda tarım bakımından geçiş dönemi devam etmektedir. Aralık 1997 deki Lüksemburg zirvesi Türkiye ile AB arasındaki siyasi diyalogun dondurulmasına neden olmuştur. Zirve, Türkiye yi aday ülkeler grubuna almayarak, diğer 10 aday ülke için bir anlamda yol haritası belirlerken, Türkiye için ilişkilerin geliştirilmesi içerikli somut bir hedefe yönelik olamayan Avrupa Stratejisi çizmekle yetinmiştir. Zirve Türkiye-AB ilişkilerini olumsuz etkilemesine rağmen strateji belgesinin tarıma ilişkin bölümünde Türkiye nin OTP ye uyum sürecinde AB yardımına ihtiyaç duyacağı hususu ilk kez kabul edilmiş olduğu için tarım sektörü açısından önemli aşamayı teşkil etmektedir. Ayrıca bir tarım eylem planına da yer verilmiştir. Helsinki Zirvesi nde Türkiye nin adaylığı teyit edilerek Türkiye nin topluluğa katılımı ve dolayısıyla Türk tarımının OTP ile uyum gerekliliği geri dönüşsüz bir sürece girmiş bulunmaktadır. Kasım 2000 de yayımlanan ve tarıma ilişkin yönleri burada irdelenecek olan katılım ortaklığı belgesinde katılım müzakerelerine başlanması için Türkiye nin yerine getirmesi gerekli kurallar yer almaktadır. Her ne kadar, OTP ye uyum açısından dikkate değer bir yol kat edilmemişse de, Ankara Anlaşması ndan itibaren Türkiye kaynaklı tarım ürünlerini AB pazarına tek yönlü tercihli giriş imkanı sağlanmıştır. Bu uygulamaların en kapsamlısı 1/80 sayılı Ortaklık Konsey kararı çerçevesinde, Türkiye menşeili tarım ürünlerinin tamamına sağlanmış olan ad-valoren tabiatlı vergi muafiyetidir. 1/98 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile AB Türkiye ye 1998 yılına değin tanımış olduğu tüm tavizleri (birtakım ürünlerde yeni taviz tanımak ve bir kısmını geliştirmek suretiyle) konsolide etmiş ve Türkiye ilk kez bu karar ile AB kaynaklı bazı tarım ürünleri için ticari açıdan etkin tercihli uygulama sağlamış bulunmaktadır. Helsinki Zirvesi nden sonraki dönemde AB uyum çalışmalarını koordine etmek üzere 8 ayrı alt komite kurulmuş olup bunlardan bir tanesi de (Tarım ve Balıkçılık Alt Komitesi) ismini taşımaktadır. Türkiye-AB ilişkilerinde ilk kez balıkçılık kavramı ortak bir komiteye konu olmuştur. Helsinki Sonrası Dönem AB nin 2001 yılında onayladığı Türkiye ye yönelik ilk Katılım Ortaklığı Belgesi nde su ürünleri ile ilgili olarak öngörülen çalışmalara ilişkin kısa vadeli olarak (2001 yılı sonuna kadar tamamlanacak) balıkçılık kaynaklarının yönetime ilişkin kararlar sonuçlandırılması öngörülmüştür. Bu çerçevede piyasa ve yapısal gelişimlerin bir kaynak yönetimi politikası ile izlenmesi, denetim ve kontrol önlemleri ile balıkçılık filosu sicilinin iyileştirilmesi için idari yapıların oluşturulması hükme bağlanmıştır. Orta vadede öncelik olarak (2002 ve sonrası) OBP nın yürürlüğe koyulması ve uygulanmasına ilişkin kapasite geliştirilmesinin tamamlanması hedeflenmiştir. Katılım Ortaklığı Belgesi ne Türkiye nin cevabı niteliğindeki, Ulusal Program da (Mart 2001) balıkçılıkla ilgili olarak yer alan hususlar ise şu şekildedir: Su Ürünlerinden sorumlu tek ve merkezi bir birim kurulmalıdır. Kota uygulamaları ve yıllık avlanabilir miktar tespiti, AB de uygulanan sistemle uyumlu hale getirilmelidir. Su ürünlerinin, kalite kontrollerinin yapılması ve uluslar arası Pazar standartlarına uygun üretimin sağlanması için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nca yapılan kontrol faaliyetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu nun ilgili maddelerinin değiştirilmesi ile su ürünleri yönetmeliğinin tekrar düzenlenerek, konu ile ilgili düzenlemelerin AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Buna ilaveten 1380 sayılı kanuna bir madde eklenerek su ürünleri 11

fonu kurulması önem arz etmektedir. Üretici örgütlenmeleri gerçekleştirilmeli ve fiyatlandırma sistemi tesis edilmelidir. Mevcut koordinasyon eksikliği Tarım ve Köyişleri Bakanlığının reorganizasyonu yoluyla çözülmelidir. Bakanlık başta almak üzere ilgili kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin AB müktesebatını yerine getirebilecek şekilde yeterli sayı ve nitelikte elemanlarla güçlendirilmesi gerekmektedir. Araştırma faaliyetlerinin geliştirilmesi ve koruma kontrol hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla yeni tekne alımları ile uzaktan algılama sistemleri kurulması, bilgisayar ağı oluşturulması ve denetim ekipmanı sağlanması gibi yatırımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bugün artık Ulusal Program da yer alan hususlar bir zamanlar kalkınma planlarında yer aldığı gibi kamu kurumları için Türkiye nin AB ye tam üye olma kararlılığında bir değişim olmadığı sürece emredici mahiyettedir. Zira, Ulusal Program ın genel ilkelere ilişkin ikinci maddesinde Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, Ulusal Program da yer alan çalışmaları zamanında ve öngörülen hedefler doğrultusunda gerçekleştirmeleri esastır. denmektedir. Katılım Ortaklığı Belgesi nin adaylık sürecinde AB tarafından aday ülkenin neler yapmasının beklendiğine dair bir yol haritası, öte yandan Ulusal Program da aday ülkeler tarafından bu yol haritasının nasıl algılandığı ve bu yönde neler yapılacağına dair ulusal hükümet tarafından verilmiş bir taahhütü belgelemektedir. AB komisyonu tarafından bütün aday ülkeler için her yıl hazırlanan ilerleme raporları bu taahhütlerin gerçekleşme düzeyini izleyen bir nevi denetleme raporları olarak nitelemek mümkündür. Türkiye 2001 İlerleme Raporu nda Bölüm 8 başlığı altında yıllık değerlendirme şu şekilde belirtilmiştir: Son düzenli rapordan beri bu sektörde somut bir ilerleme olmamıştır. Yapısal eylemler alanında 1500 tekne üzerinde daha gelişmiş bir kayıt sistemine yönelik pilot çalışma yürütülmektedir. Bu sistem, tutulan balıkların büyüklüğü, türü ve kullanılan avlanma sahaları gibi bilgileri kaydetmektedir. Balıkçılık yasası çerçevesinde uygulanan yaptırımların niteliği değiştirilecek (cezai yaptırımlardan idari yaptırımlara geçirilmesi) bir yasa tasarısı parlamentoya sunulmuştur. Genel olarak değerlendirilirse balıkçılık sektöründe OBP ile uyum konusunda ilerleme olmamıştır. Modern bir filo tescil sistemi kurulması gerekmektedir. 2002 İlerleme Raporu nda kaynak yönetimi, denetimi ve kontrolü yapısal eylemler, Pazar politikası, devlet yardımları ve Uluslar arası Balıkçılık Anlaşmaları konusunda ilerleme kaydedilemediği belirtilerek ülkemizin 2001 yılında pilot uygulamasına başladığı filo kayıt sisteminin AB gereklerine tam uyumlu olmadığı belirlenmiştir. 2002 yılında filo kayıt sisteminin modernleştirilmesi, üretici örgütlerinin kurulması ile yönetim, denetim ve kontrol sistemlerinin geliştirilmesi için ilgili çalışmaların sonuçlandırılması ve bu nedenle kaynak yaratılması vurgulanmıştır. Görülmektedir ki, İlerleme raporlarında yer aldığı biçimiyle AB tarafından üyelik yolunda müktesebatın üstlenilmesine ilişkin değerlendirmeler olumlu değildir. Bu değerlendirmeler konusunda ülkemiz kaynaklarından bazı gelişme ve ilerlemelerin gözardı edildiği yönünde eleştiriler mevcuttur. Sebeplerinin analizi uzun ve zor olacaktır. Ancak bu husus oldukça önemli bir soruna işaret etmektedir. - Ortak bir dil geliştirilememiştir, bizden beklenen anlaşılamamış veya yanlış kavranmıştır. - Gerçekleştiği iddia edilen ilerlemeler olması gerektiği şekilde anlatılamamıştır. - Herhangi bir alanda uyum kısmen sağlanırken bazı noktalarda farklılıklar korunmuştur. Oysa ki AB tarafından bu başlıklardaki ilerlemelerde istenen mutlak uyum içeren ilerleme kaydedilmesidir. Bu nedenle gelişme yönünde bazı hususlar yok sayılabilmektedir. 2003 yılı Nisan ayında Türkiye için katılım ortaklığı belgesi yenilenmiş ve burada kısa ve orta vadede yer alacak çalışmalar tekrar belirtilmiştir. Buna göre; kısa vadede balıkçılık yönetimi, denetim, pazarlama ve yapısal anlamda AB müktesabatına uyum sağlanması, orta vadede ise kurumsal olarak Balıkçılık idaresinin yapılandırılması, bilgisayar destekli gemi kayıt ve istatistik sistemlerinin OBP uygun şekilde geliştirilmesi ve uygulanması öngörülmüştür. Bir öncekine göre daha somut dille hazırlanan Ulusal Program 2003 yılı içinde revize edilerek yeniden yayınlanmıştır. Bu raporda balıkçılık konusunda açılan başlıkta spesifik faaliyetler ve bunların yerine getirilmesi için uygulanacak takvimlere yer verilmiştir. OBP na uyum için yasal çerçevenin oluşturulması temel öncelik olarak alınmış bununla birlikte yedi alt başlıktaki (Yapısal Politikalar-Koruma ve Kontrol- Pazarlama Politikası- Balıkçı Tekneleri Kayıt Sistemi- İstatistik Bilgi Sistemleri-Su Ürünlerinde Gıda Hijyen-Yetiştiricilik) beklenti ve hedefler belirlenen gelişme tarihi, finansman aracı ve mevzuatın uyum takvimleri tablolar halinde net olarak ortaya konmuştur. Gözden geçirilmiş Ulusal Program (2003 yılı) için kullanılan dil dikkate alındığında yanlış anlama ve kavramlara yol açmayacak somut hedeflerin yer aldığı görülmektedir. Bu itibarla uyum çalışmalarının değerlendirilmesine yönelik ölçümde bu oranda kolaylaşacaktır. 12

AB OBP nın Temel Unsurları ve Uyum Sürecinde Yapılması Gerekenler Koruma Politikası Topluluk koruma politikası; balıkçılık sahalarına ve balık stoklarına giriş hakları, av çabasını sınırlama yolları, yavru ve anaç balıkların korunmasına ve arzulanmayan yan ürünün avlanmasını önlemeye yönelik ağ gözü büyüklüğü gibi teknik önlemler, yönetmelik veya düzenlemelerin etkin ve adil olarak uygulanmasını sağlamaya yönelik kontrol ve yaptırımlar, deniz ve tatlısu habitatları ve korunma altındaki türlerle ilgili çevresel düzenlemelerden oluşmaktadır. Av sahaları koordinatları ICES (Uluslararası Deniz Değerlendirme Konseyi) veya FAO tarafından belirlenmiş alanlardır. Stoklarda yine uluslararası kuruluşlar tarafından (Örn: ICAT- Uluslar arası Atlantik Ton Balığı Koruma Konvansiyonu) belirlenmektedir. Toplulukta her yıl Balıkçılık Konseyi tarafından her bir av sahası için TAC (Toplan Avlanabilir Miktar) kotası belirlenmekte, üye ülkeler arasında paylaştırılmaktadır. Toplam avlanma miktarları üye ülkeler tarafından sıkı bir şekilde takip edilmekte ve komisyona bildirilmektedir. Üye ülkeler aralarında kota alışverişi yapabilmektedirler. Öte yandan sürdürülebilir bir balıkçılık politikası takip etmek amacıyla Topluluk av çabalarını da sınırlandırmaktadır. Bu çerçevede Çok Yıllık Yönlendirme Programları uyarınca (MAGP) üye devletler filolarını küçültmek zorundadır. Öte yandan avlanılan gün sayısının veya denizde geçirilen saatlerin sınırlandırılması gibi önlemlerle de av çabaları kısıtlana bilmektedir. Avlanmanın sınırlanmasına yönelik mevzuat henüz Akdeniz de uygulanmamaktadır. Avrupa Birliğinde uygulanan Toplam Avlanabilir Balık Miktarı (TACs)belirlenmesi ve kota tahsislerinin yapılması, hem stok tahmini çalışmalarını hem de belirlenecek kotaların dağıtımı ve idaresini gerektirecektir. Bu çalışmalar için mevzuatımızda hukuki imkan bulunmamakta, ayrıca bu tip bir düzenleme ek idari, mali, teknik kaynak gerektirmektedir. Denetim hizmetleri için, öncelikle alt yapı (kontrol tekneleri, uydudan izleme vb.) bu hizmetleri yürütecek özel eğitimli personel, bu personelin çalışma esas ve usullerini belirleyen ayrı bir mevzuat ile Balıkçı gemilerini izleyen bir sistemin tesis edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye de böyle bir düzenleme mevcut değildir. Söz konusu sistemi oluşturmak amacıyla 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu nun bazı maddelerinde değişiklik yapılması gerekmektedir. Ulusal programda Denizlerden elde edilen üretimde görülen azalma eğiliminin önlebilmesi ve kaynakların korunarak üretimin arttırılması amacıyla, stok büyüklükleri ve yıllık avlanabilir miktarın belirlenmesine yönelik araştırma faaliyetlerinin sürekli ve uygulamaya dönük olarak gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. İfadelerine yer verilmektedir. Esasen pek çok alanda olduğu gibi, sorunların çözümleri konusunda isabetli tespitlerin olduğu ancak kararlılık ve finansal kaynak eksikliği bulunduğu gözlenmektedir. Üyelikle birlikte, tüm üye ülkeler birbirlerinin karasularında eşit avlanma haklarına sahip olacak ve ortak yatırım ve çalışma kuralları belirlenecektir (37/92/EC). Halen Türkiye de balıkçılık ruhsatı alabilmek için Türk vatandaşı olmak gerekmektedir. Avlanma alanlarının belirlenmesi ve kısıtlanmasına, yaralanma oranlarının, avlanma miktarı ve denizde kalma süresinin tespit edilmesine, ruhsatlı tekne sayılarının kısıtlanmasına yönelik düzenlemeler getirilmesi gerekmektedir. Türkiye de stokların idaresine ilişkin bir kota (sınırlama) uygulanmamaktadır. Tekne boyutu, avlanma sezonları, ağ ölçüleri gibi çeşitli koruma teknikleri uygulanmaktadır. Bu idari tedbirlerin uygulanması genellikle kısıtlı ve avlanma sezonu dışındadır. Son yıllarda avlanma miktarlarında görülen büyük farklılığın sebebi çevresel koşullar ile avlanma çabalarının ortak etkisi olabilir. Ancak bu alanda gerçek sebebi ortaya koyacak ve çözüme dönük kararların kontrolüne ilişkin detaylı bir çalışma bulunmamaktadır. Veri toplama, çevresel izleme ve balık stoklarının değerlendirilmesi konusunda önemli yatırımlar gerekmektedir. Kontrol ve Uygulama AB de temel kontrol vasıtaları şunlardır: - Balıkçılık ruhsat teskereleri, - Avlanma İzinleri, - Beyan ve bildirim gereksinimleri, - Kayıt defterleri, - Denetlemeler ve cezalar, - Tekne izleme. Üretici örgütlerinin hazırlaması gereken üretim planları yoluyla belirli ek kontroller de uygulanabilir. İlgili ulusal yasadaki herhangi bir değişikliğin Komisyon a bildirilmesi zorunludur. Üyelikle birlikte Türkiye den balıkların karaya çıkartılması, satışı, taşınması ve sınıflandırılması gibi avlanma faaliyetlerinin yakından izlenmesi, denetlenmesi ve belli format içinde Komisyon a rapor edilmesi istenecektir. Gemi kayıtları ve filo kaydı, OBP nin yapısal, kontrol ve koruma politikalarının uygulanmasında esastır. Gemi kayıt ile ilgili ana belgeler, gemi sicil ve resmi gemi av kayıt (log) defteridir (10 m ve üzerindeki teknelerin 2874/93/EC uyarınca kayıt defteri tutma yükümlülükleri vardır). Gemi sicil 13

belgesinin adı, tipi ve özellikleri, gross ve net tonajları, sahibinin adı, sicil yeri, donanım kategorisi yanında tayfa görevleri gibi kayıtları kapsar. Ayrıca, tüm gemi personeli hakkında temel bilgiler içerir. Gemi kaptanı (reis) tarafından tutulan resmi av kayıt defterinden geminin envanteri, seyir bilgileri ve av bilgileri bulunur. Ayrıca teknik, idari hususlar ve gemideki günlük faaliyetlerin detaylarını da kapsar. Avcılık faaliyetlerinin izlenmesinin organizasyonunda sadece av miktarı kayıt edilirken; karaya çıkarılan ürünlerde gerekli istatistikler tutulmadığı için yetersizlikler görülmektedir. Diğer taraftan gerek sahil güvenlik birimleri gerekse Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kontrolleri açısından bir tekrar göze çarpmaktadır. Tekne Kayıt Tekne ve balıkçılar Türkiye de Tarım ve Köyişleri Bakanlığının merkeze bağlı organizasyon, destekleme proje ve istatistiklerden sorumlu personeli bulunan 80 il müdürlüğü tarafından kayıt altına alınmaktadırlar. Bakanlık visual basic veri tabanı kullanmak suretiyle merkezi bir kayıt sistemi oluşturmaya çalışmaktadır. Ancak halen illerde doğrudan internet bağlantısı sağlanamamıştır. Dolayısıyla kayıtlar manuel olarak yenilenmekte ve merkeze geçilmektedir. Tekne kayıtları yıl bazında değil beş yılda bir yapılmaktadır. Bu nedenle merkeze aktarılan verilerin sağlıklı olması hususunda kaygılar bulunmaktadır. Bakanlığın tekne kayıt sisteminin AB mevzuatına uygunluğu ve teknik özellikleri ile teknelerin uluslararası sınıflandırılması konularında teknik yardıma ihtiyaç vardır. Veri Toplanması Sektöre ilişkin verilerin nedenli güvenilirliği olduğu tartışmalıdır. Sadece 20 metrenin üzerindeki teknelerin kayıt defteri tutma (ve dolayısıyla avlanmaya ilişkin veri) sorumlulukları vardır. Küçük ölçekli balıkçı tekneleri için bir kayıt tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Dahası mevcut veriler yıllık anket formları doldurulması usulüyle derlenmektedir. Boyları 12 metrenin altında olan tekneler için karaya çıkma istatistikleri örnekleme yöntemi kullanılarak tahmin edilmektedir. Toplanan bilgilerin güvenirliliği konusunda endişeler bulunmaktadır. Ayrıca veriler yıllık bazda toplandığında sürekli bir izleme yapılmamaktadır. Karaya çıkış istatistikleri toplam kayıtlı av miktarı ile eşitlendiğinden kayıtsız avlanma ve fireler ihmal edilmektedir. Bu çerçevede karaya çıkış ve avlanma miktarı istatistiklerinin geliştirilmesi öncelikli bir alan olarak ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki, sektörde ihracat ve ithalat rakamları dolayısıyla denge ve istihdam verileri de tam olarak sağlanabilmiş değildir. İdari Yapı Balıkçılık sektörünün idari yapısı çok karmaşık bir görüntü arz etmektedir. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığında bu konudaki faaliyetler dört ayrı genel müdürlük altında yürütülmekte bunlara ek olarak DİE, Sahil Güvenlik, Çevre Bakanlığı ve bu kurumlara bağlı il müdürlükleri gibi ara kademeler geniş bir yelpaze oluşturmaktadır. Kurumsal yeniden yapılanma ve bunların sektörle ilişkisi açısından kapsamlı bir analiz gerekmektedir. AB uyum çalışmalarını yürüten KKGM bünyesindeki balıkçılık dairesinin politika oluşturmak sektörel planlama ve mevzuat geliştirmek için yeterli personel alt yapısı güçlendirilmelidir. AB Müktesebatına Uyum Özellikle dış ticaret açısından bir zorunluluk olduğundan su ürünleri işleyen tesislerin sahip olması gereken asgari hijyen ve sanitasyon kuralları ile bunların denetlenmesine ilişkin mevzuat açısından önemli bir uyum düzeyi yakalanmış olmakla birlikte OBP nin diğer alanlardaki müktesebatı açısından aynı uyum durumu söz konusu değildir. Halen reform süreci içinde olan OBP de meydana gelmesi muhtemel değişiklikler ön görülmesine rağmen şu hususlar mevzuat uyum sürecinin ana başlıklarını oluşturacaktır. - Balık stoklarının korunması ve stoklara erişiminin kontrolu - Balıkçılık sektörünün organizasyon ve idaresi - Avlanma kapasitesi ile ulaşılabilir balık stokları arasında denge kurulması (yapısal politika - Balık işleme ve pazarlama aşamalarında kalite temini - Balıkçılıkla uğraşan kesimlerin sosyoekonomik gelişimi - Üçüncü ülkelerle ilişkiler ve uluslar arası işbirliği Sonuç olarak OBP ile ilgili yayınlanmış olan 102 tüzük ve direktif tercüme edilmiş ve bunlara ilişkin kısmi uyum sağlayan bazı yönetmelikler yayınlanmıştır. Ülkemiz su ürünleri stoklarının araştırılması birbirinden bağımsız kişi ve kuruluşlarca yürütülmektedir. Bu durum yönetim ve karar alma aşamasında tutarsızlıklara yol açmaktadır. Bu tür eksikliklerin tarama süreci başlamadan giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizde bulunan üniversite ve kamu araştırma kurumlarında bu çalışmaları yürütecek teknik kapasite bulunmaktadır. Yapılacak altyapı yatırımları ile (araştırma teknesi, labaratuar vb.) bu kapasitenin fiiliyata geçirilmesi sağlanmalıdır. 14

15 SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004