SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR

Benzer belgeler
zeytinist

zeytinist

zeytinist

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ FĐZĐK ÖĞRETMENLĐĞĐ

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

zeytinist

Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ)

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

Ilıman iklim kuşağında Dinlenme

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

BİTKİ TANIMA I. P E P _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

Çayın Bitkisel Özellikleri

Yem Bitkileri Zararlıları: Benekli yonca aphidi (Hemiptera: Callaphididae) Therioaghis trifolii Monell. Anholocyclic bir yaşama sahiptir.

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

YURTDIŞI GEÇİCİ GÖREV DÖNÜŞÜ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

İbreliler. Sequoia sempervirens (Kıyı Sekoyası) Sequoiadendron giganteum (Mamut Ağacı) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO

Odunsu (Sert) Çeliklerle üretme

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Patates te Çözümlerimiz

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

Solem Organik / Ürün Kullanımı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

1-16 Nisan İçerik Raporu

ELMA KARALEKESİ Venturia inaequalis (Cke) Wint.

Vegetatif (eşeysiz) çoğaltma

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

FINDIKTA KALİTEYİ ETKİLEYEN BÖCEKLER. Prof.Dr. Celal Tuncer Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü SAMSUN

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

F. Takım: Coleoptera

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

GRYLLOBLATTODEA (GRYLLOBLATTARIA)

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

T A G E M. (Acarina) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

7. Hafta: Yumuşak ve sert çekirdekli (elma, armut, ayva) meyve bahçelerinde zararlı önemli Nematod ve Akar türleri.

8ÇEVRE TANZİMİ ve AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

Anoplophora chinensis(turunçgil uzun antenli böceği) Sürvey Talimatı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

DİKİM ÖNCESİ ÇIPLAK KÖKLÜ DİKİMDE DİKKAT EDİLECEKLER

son hacim litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola

Sıcaklık. 40 dereceden daha yüksek sıcaklarda yanma görülür. Yıllık sıcaklık ortalaması 14 dereceden aşağı olmamalıdır.

KAKAONUN YETİŞTİRİLMESİ

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

NERGİS ZARARLILARI

Teknik Uyarlama: Zeynel Cebeci Taslak Sürüm , ( )

Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir.

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak /

zeytinist

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

Prof.Dr. Filiz ERTUNÇ

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI

AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

8Çevre Tanzimi ve Ağaçlandırma Çalışmaları

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU

ARTFONİL DEFOLLİANTLAR. 48 g/l Ethephon.

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

Arboridia adanae (Dlabola, 1957) (Hemiptera: Cicadellidae) nin Öküzgözü Asma Çeşidindeki Zararının Belirlenmesi İnanç Özgen 1* Yusuf Karsavuran 2

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

SEZONU TÜRKİYE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ TAHMİN RAPORU

Kullanma Kılavuzu. 10 dönüm için 1 l gübre kullanılarak ilkbaharda sürgünler püskürtme(ya da damlama) yöntemiyle

ELMA İÇ KURDU. Elma iç kurdu larvası

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Adianthum Arapsaçı Egreltisi

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ Biyoloji dersinden 9.sınıflar için Belediye Yarışması TOPLAM PUAN 100. Çözümler: 1. Verilenleri Uygula!

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk)

ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİLMESİ VE BAKIMI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Alt sınıf: Apterygota otakım 1. Diplura (Çift kuyruklular) otakım 2. Protura otakım 3. Collembola (Kuyrukla sıçrayanlar) otakım 4.

GÜL ZARARLILARI VE MÜCADELESİ. Bölüm I

Göz ve / veya Tomurcuk sistemi

İŞLER. 60 kişi işletme ziyareti için çalışma Eylem programı hazırlayarak bir gün önceden Planı,Yıllık çiftçiyi bilgilendiricek

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ

Transkript:

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR Bölgemizin sahip olduğu iklim şartları dolayısıyla günümüze değin çay plantasyon alanlarımızda ekonomik boyutta zarara sebep olabilecek herhangi bir hastalık ve zararlı tespit edilmemiştir. Geçmiş yıllarda bu konuda yapılan çalışmalar ve araştırmalar bize bu sevindirici sonucu göstermektedir. Ancak 2007 yılı çay kampanyası döneminde bir kısım çay plantasyon alanlarımızda hemen hemen aynı türden bir problem yaşandığı gözlemlenmiştir. Gerek üreticilerimizin vermiş olduğu bilgiler doğrultusunda ve gerekse bazı bölgelerde yerinde yapılan gözlem ve incelemelerle ekonomik boyutta önem arzetmeyecek da olsa bir çay zararlısının varlığı tespit edilmiştir. Bu noktadan hareketle 2007 yılı Eylül ayından itibaren gerek Enstitümüz çay bahçelerinde ve gerekse çelikle üretimi yapılan klon çaylarda zararlı ve hastalık taraması çalışması yapılmıştır. Yapılan gözlem ve incelemelerde; çay yapraklarında yaprak ana damarına boyunca ana damara paralel tırnaklanmayı andıran bir zararlanma göze çarpmaktadır. Yaprağın alt yüzünde ise yine ana damar boyunca bitki özsuyunun emilmesinden dolayı yaprağın doğal yeşil rengini kaybettiği ve bronzaçık kahverengi bir renk aldığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda yapraklar bu zararlanma sonucu deforme olmakta, aşağıya doğru kıvrılma ve bükülmeler meydana gelmektedir. Sarı çay akarının çay yapraklarının üst ve alt yüzeyinde meydana getirdiği zararlanmalar. Yapraklarda bitki özsuyunun emilmesi sonucu rengin kahverengileşmesiyle başlayan bu durum zamanla tüm yaprak alt yüzeyini kaplamakta ve yaprağın uçtan itibaren kurumasına sebep olmaktadır. Gerek yapılan fiziksel gözlem ve incelemeler ve gerekse alınan sürgün ve yaprak örneklerinin mikroskop altında incelenmesi neticesinde söz konusu zararlanmanın sarı çay akarı zararlısı ( Polyphagotarsonemus latus) tarafından meydana geldiği tespit edilmiştir.

Sarı çay akarı; akarların Tarsonemidae familyasının bitkilerle beslenen çok önemli türlerinden birisidir. (Ochoa&Lindeman, 1988). Tarsonemidae familyası akarlar, daha çok tropikal ve subtropikal bölgelerde yoğunluk göstermektedir. Sarı çay akarları çok ufak yapıya sahip olup mikroskobiktirler (0,2 mm. daha ufak). Çıplak gözle tespit edilebilmeleri neredeyse imkânsızdır. Ancak mikroskopla görülebilirler. Yarı saydam, renksiz, beyaz, sarı veya açık kahverengi renkte olabilirler. Dişiler sarımsı renkte ve erkeklerden daha büyüktür. Dört çift ayakları vardır. Yayılmaları erkek sarı çay akarlarının dişileri yapraktan yaprağa taşımasıyla olduğu gibi, rüzgârla, böceklerle ( özellikle beyazsinekler) ve insanlar vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Çok hızlı yayılma kabiliyetine sahip olduklarından dolayı tarlalarda teşhis edilmeleri, toplanmaları, kontrol ve denetimleri zaman zaman çok güç olmaktadır. Sarı çay akarı yumurtaları, nimfleri ve erginleri. Sarı çay akarı birçok bitkilerde, tropik bölgelerde ve sera gibi ılıman koşullarda yaygınlık göstermektedir. Özellikle sıcak havalarda yumurtlama sürekli olmaktadır. Diğer akar türlerinde olduğu gibi sarı çay akarlarının gelişiminde ve çoğalmasında yüksek sıcaklıkların etkisi çoktur. Sarı çay akarının popülâsyonu bir haftada, en uygun şartlarda (25 0 C sıcaklık ve yüksek nispi rutubet) yükselebilmektedir. Zararlının bütün yıl boyunca aktivitesi ve çoğalması devam eder. Kışın çoğalması biraz azalır. Nemli yerlerde sayıca çok fazla bulunurlar. Sarı çay akarı polifag bir zararlıdır. Pek çok kültür bitkisinde zararlı olmaktadır. Büyük ekin tarlalarının çoğunluğu, patates dahil domates, pamuk, mango, papaya, kırmızı biber ve çay ile beslenir. Bu akar türü aynı zamanda çok önemli bir limon zararlısıdır. Bunun yanı sıra bazı mandalin türleri, bazen greyfurt, kakao ve pek çok fidanlık bitkiler de konukçuları arasındadır. Afrika menekşesi, begonya, yasemin, ağaç minesi, aslanağzı, mine çiçeği, zinya çiçeği gibi değişik çiçek türlerinde de çok önemli bir hastalık etmenidir. Ülkemizde biber, domates ve hıyarlarda görülmüştür. Sarı çay akarı özellikle bitkilerin uç (büyüme) noktalarında, genç yapraklarda, tomurcuk ve sürgünlerde, çiçek ve meyvelerde zararlı olmaktadır. Akar zararı ilk önce yaprakların alt yüzeylerinde renk açılması ve bronzlaşma olarak görülür. Gelişmekte olan yapraklar buruşur, incelir ve bazen bu kısımlar kuruyabilir. Hastalıklı bitkilerde, yaprakların alt yüzeyinde damarlar boyunca rahatlıkla fark edilebilirler.

Bitkilerde en tipik belirtisi büyüme noktasının körelmesi veya dumura uğraması sonucu büyümenin durmasıdır. Yaprak yüzeyinde mantarımsı hat veya benekler oluşur. Zarar görmüş enfekteli yapraklar bronzlaşır, yaprak kenarları aşağı doğru kıvrılıp bükülür, deforme olur ve eflatuni ya da bakırımsı renge dönüşür. Boğumlar kısalır, tomurcuklanma durur, çiçekler deforme olur ve normal olarak açmaz. Sarı çay akarının beslenmesi sonucu meyvelerde zararlanma, biçimsiz ve deforme meyve oluşumu ve kırmızımsı kahverengi renk ile göze çarpar. Beslenmelerinin yanı sıra salgılamış oldukları salgı-salya bitkinin uç kısımlarında bulunan sürgünlerin, yaprakların sertleşmesine, bükülüp kıvrılmasına ve deforme olmasına sebep olur. Bitkinin tepe tomurcukları ölebilir. Hastalıklı bitkiler verimsiz hale gelir. Büyüme ve gelişme yavaşlar. Enstitümüzdeki klon çay fidanlarında sarı çay akarının meydana getirdiği zararlanma. (Fotoğraflar kış döneminde çekilmiştir 30.01.2008) Enstitümüz klon çay fidanlarında yıl boyunca bu zararlı türü ile ilgili gözlem ve incelemeler sürdürülmüştür. Söz konusu zararlının kışın çok yoğun olmamakla birlikte aktivitesini devam ettirdiği gözlemlenmiştir. 2008 yılı kampanya döneminde de gerek Enstitümüz klon çay fidanlarından ve gerekse klon çaylarla oluşturulmuş çay ocaklarından alınan sürgün ve yaprak örneklerinde bu akar zararlısının mevcudiyeti tespit edilmiştir. Sarı çay akarı zararlısının popülasyonu özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında çok fazla yükselmiştir. Haftalık periyotlar halinde Enstitümüz klon çay fidanlarında yapılan incelemelerde bu durum müşahede edilmiştir. Ağustos ayının son haftasında yapılan gözlem ve mikroskop incelemelerinde sarı çay akarı popülâsyonunun ve zararlanmanın ciddi boyutlarda olduğu tespit edilmiştir. Zararlı beslenmesi yönünden özellikle sürgünlerin uç kısımlarını özellikle genç yaprakları tercih etmektedir. Klon çay çelikleriyle oluşturulan çay fidanları henüz gelişme döneminde olduklarından dolayı zararlanma daha fazla olmaktadır. Zararlının beslenmesi sonucu bazı fidanlarda uç kısımdan itibaren kurumalar meydana gelmektedir.

Ayrıca 2008 yılı kampanyası sürgün dönemlerinde Çaylık Alanlarımızda Verim Tespiti konusunda yapılan çalışma doğrultusunda çay plantasyon alanlarımızdaki seçilmiş çay bahçelerimizden gelen çay örneklerinde de gözlem ve incelemeler yapılmıştır. 3. sürgün döneminde Gündoğdu bölgesinden gelmiş olan bu çay örneklerinde sarı çay akarı zararlısı tespit edilmiştir. Fotoğrafta zararlının beslenmesi sonucu meydana gelen belirtiler yaprak alt yüzeylerinde görülebilmektedir.

Bu gözlem ve incelemelerde de sarı çay akarı zararlısına rastlanılmıştır. 1.sürgünde 91 bahçeden sadece 3 bahçede zararlı tespit edilmişken, 2. sürgünde bu sayı daha da artmış ve incelenen 195 bahçeden 14 bahçede sarı çay akarı zararlısı tespit edilmiştir. 3. sürgünde ise günümüze değin gelen çay örneklerinin inceleme sonuçları doğrultusunda yoğunluğun oldukça fazla olduğu tahmin edilmektedir. Bu zararlı ile ilgili yapılan literatür taramaları ve araştırma verileri doğrultusunda; söz konusu akar zararlısı ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapılmasının gerekli olduğu düşünülmektedir. Çay plantasyon alanlarında henüz görülmeye başlanan bu zararlı türü ile ilgili ülkemizde daha önce yapılmış herhangi bir çalışma tespit edilmemiştir. Bu akar zararlısı ülkemizde daha çok sebze zararlısı olarak bilinmektedir. Zararlının popülasyon yoğunluğunun giderek arttığı hususu da göz önünde bulundurularak gerekli çalışmalara bir an önce başlanılması gerekmektedir. Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlarla ve üniversitelerle işbirliği ile yürütülecek bir çalışmanın faydalı olacağı düşünülmektedir.29.08.2008 Reyhan SEKBAN Mücadele Kısım Müdürü