VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU



Benzer belgeler
Van daki köylerde çadır hayatı sona eriyor

DEPREMİN ARDINDAN VAN

VAN ERCiŞ DEPREMi FAALiYET RAPORU 23 EKiM 24 KASIM 2011 ARASI

Doğal Afetler ve Kent Planlama

2018 MEB VE YÜKSEKÖĞRETİM BÜTÇESİ GERÇEK İHTİYACI KARŞILAMAMAKTADIR!

KENTLI, YOĞUN, HIZLA YAŞLANAN BIR NÜFUS

YILDIZ TEKNİK DOĞA BİLİMLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANI PROF. ERSOY, milliyet için İNC. ELEDİ- 1 / Serhat Oğuz

Bombalama konusunda araştırma sürüyor

Van için Hep Birlikteyiz Projesi Faaliyet Raporu

T.C. İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İTFAİYE DAİRE BAŞKANLIĞI GÖNÜLLÜ İTFAİYECİLİK YÖNETMELİĞİ

Afet Sonrası İyileştirme Planı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

* Fizik Tedavi Rehabilitasyon - Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri. Fiziki Tamamlanma Yüzdesi Yozgat 475 Açıldı %100

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU 2018 SUNUŞ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Çözüm Kentsel Dönüşümdedir ve Zaman Kentsel Dönüşüm Zamanıdır

Kamu Hizmet Alanlarının Edinimi

Ne kadar 2/B arazisi var?

Çalışmalarda çok büyük mesafe alındı

Ayvacık Depremi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Çalışmalarının Değerlendirilmesi Raporu (07 Şubat 2017) Ayvacık Depremi

ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ GÖREV TANIMLARI

DİYARBAKIR İLİ, KAYAPINAR İLÇESİ, ÜÇKUYULAR GECEKONDU ÖNLEME BÖLGESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İmar Barışı (İmar Affı)

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Afetlerde Acil Müdahale Ekiplerinin Koordinasyonu AFŞİN EMRE KAYIPMAZ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI

Türkiye İMSAD 5. Uluslararası İnşatta Kalite Zirvesi. İstanbul

ISPARTA MİMARLAR ODASI

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

BAKANLAR KURULU TOPLANTISI ADALET BAKANI VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ ÇİÇEK, KOBİ LERİN BORÇLARININ YEN

Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

Deprem bölgesi için 27 okul taahhüdü var

Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sağlık Harcamalarının Gelişimi. Sağlık Nedir?

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

4+4+4 Dayatması ile. Öğretmenler Nasıl. Mağdur Ediliyor? Ne dedik, Ne oldu? EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

'Marmara Depremi'nin 10.Yılında...

Afet_Plani_Hazirlama_Kilavuzu:Mizanpaj :07 Page 1

ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ

Grup 3 EGE BÖLGESİ. İzmir-Kütahya

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Cumhuriyet Halk Partisi

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

VALİDEBAĞ KORUSU ve VALİDEBAĞ GÖNÜLLÜLERİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

TÜRKİYE DE İLKYARDIMIN SAĞLIK VE AFET ORGANİZASYONUNA ENTEGRASYONU. Dr. Yavuz Üçkuyu Konya İl Ambulans Servisi

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

Belediyemizce yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları 5393 sayılı belediye kanununun 73. maddesi kapsamında yapılmaktadır.

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

Sorun alanları TBMM Raporu nda yer alan öneriler Mevsimlik Gezici Tarımda Çocuk İşçiliği Yuvarlak Masa toplantılarından çıkan öneriler

VAN ERCİŞ DEPREMİ FAALİYET RAPORU-I İHH-İNSANİ YARDIM VAKFI VAN ERCİŞ DEPREMİ

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı soruları oldukça kısa net sorulardı. Soruların benzerleri deneme sınavlarımızda ve kitaplarımızda mevcut

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Cumhuriyet Halk Partisi

Van için 19 bin 773 konteyner siparişi verildi

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU 2015 YILI

Ana Muhalefet Partisinin Seçim Vaatlerinin Mali Etkisi

2017 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR

İZMİR- MENEMEN-KOYUNDERE MEVKİİNDEKİ İŞ KAZASI İLE İLGİLİ RAPOR

2009 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

1 Temmuz 2015 [MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU] 2015 YILI MALİ DURUM VE BEKLENTiLER RAPORU

VAN-TUŞBA BELEDİYE MECLİSİNİNOCAK AYI KARAR ÖZETLERİ

Planlama Kademelenmesi II

Ö ğ renci Gö zü yle. Van Depremi. Zeynep Kalem Mehmet Faruk Bedir M.Enes Aydoğdu

T.C. TARSUS BELEDİYE MECLİSİ KARARI

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

IMPR HUMANITARIAN BATMAN DAKİ EZİDİLER HAKKINDA RAPOR. Batman daki Genel Durum

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

İnşaat Sektörünün 2008 Yılı Sayısal Performansı 2009 Yılı İçin Umut Vermiyor

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI TEMMUZ AYI TOPLANTILARININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

2011 YILI YATIRIM PROGRAMI İZLEME VE DEĞERLENDİRME RAPORU

Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi

SAĞLIK SİGORTALARI SINAVI WEB-ARALIK 2015

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

SEDAŞ Şebeke Operasyon İl Yöneticisi İbrahim Açıkalın, tatbikatta, Yerel Enerji Hizmet Grubu Planının amacının; ulusal çapta ve yerel düzeyde meydana

T.C. DEFNE BELEDİYESİ MECLİS KARARI

ŞEHİRSEL TEKNİK ALTYAPI ( ) Prof. Dr. Hülya DEMİR

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

BAĞCILAR BELEDİYESİ BİRLİKTE MODELLEME DEĞİŞKEN ÖNERİLERİ

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

Dr. GÜL ÜSTÜN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU

Araştırma Notu 16/191

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

HER YÖNÜYLE KENTSEL DÖNÜŞÜM REHBERİNİZ! Dönüşüm başlıyor, ben nereden başlayacağım diyorsanız tüm sorularınızın cevabı Deniz de!

MUĞLA ÜNİVERSİTESİ 2009 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

HABER BÜLTENİ DOSYA. JEOLOJİ VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORU VE EKLERİ İLE İLGİLİ ESASLAR'a göre yapılması genelgede

Erciş Depremi. 23 Ekim 2011 tarihinde saat. Ramazan FANİ Erciş Kaymakamı

VERDİĞİN SÖZLERİ TUT!

Transkript:

VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Van Depremi Komisyonu (Mayıs 2012)

VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Bu rapor, Sosyalistlerin Meclisi Van Depremi Komisyonu nun Nisan ayında kamuoyu ile paylaştığı rapora ek olarak depremin üzerinden geçen 8 ay sonrasında Van daki son durum değerlendirmesini içermektedir. Rapor aşağıdaki başlıklarda Van daki somut sorunları ele almaktadır. 1- GENEL DURUM 2- BARINMA 3- SAĞLIK 4- EĞİTİM 5- ÜNİVERSİTE 6- KÖYLER 7- VAN'IN YENİDEN DİZAYNI 8- ÖNERİLER VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 2

İçindekiler GENEL DURUM... 4 BARINMA... 10 SAĞLIK... 17 EĞİTİM... 19 ÜNİVERSİTE... 21 KÖYLER... 24 VAN IN YENİDEN DİZAYNI... 26 ÖNERİLER... 29 VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 3

GENEL DURUM Uzmanların 1990 lı yıllardan itibaren yoğunlaşan kaygı dolu uyarılarına kulak tıkayan alışılmış yönetim tutumu, Erciş i ve ardından Van Merkezini vuran iki deprem öncesinde de değişmedi. Yoksulluğun yazgı olarak kabullenildiği Doğu Anadolu insanı için, depremin yol açtığı derin kayıp ve acılarla yaşamlarını sürdürebilme savaşımı da adeta aynı yazgının kaçınılmaz ardılı olarak görülüp kabulü beklemektedir. Van da depremin aradan geçen 8 ayda gerçekleşen ya da gerçekleşmesi planlanan her adımın, çözüme yaklaşma yerine arkasında daha büyük sorunlar ve yanıtlamayan sorular bıraktığı bütün çıplaklığıyla görülebilmektedir. Yaşamın en doğal gerekliliklerini yok eden depremin somut sonuçlarıyla yüz yüze kalan Van halkının, bu zorlu koşulların, katlanılabilir yaşam koşullarına dönüşebilmesi için verdiği savaşta yalnız bırakılma duygusu içinde, çaresiz çırpınışlarla sorunların üstesinden gelebilme çabasına toplumsal vicdan tanık olmaktadır. Dün yitirilenler bir yana, yarın yeniden inşa edebileceği bir yaşamın olabilirliği düşüncesi de belirsizlikte kaybedilmiş gibidir. Ülkemizde doğal afetlere ilişkin ilk kanuni düzenlemenin 1950 li yıllarda hayata geçtiği ve doğal afetlerin öncesinde ve sonrasında yapılması gerekenlerin artık nelerden ibaret olduğu birçok deprem deneyimi ile belirlenmiş ve kesinleştirilmişken, Van da tüm kamusal hizmetlerin depremle birlikte çökmesi, devlet mekanizmalarının olayın boyutunu gizlemeyi tek görevi haline getirmesi, şimdilerde ise devletin görevlerini kredi vermek ve bunun aracılığını yapmak olarak sınırlaması, Van halkının depremin sonuçlarını sadece bir iki yıl değil onlarca yıl daha yaşayacağını göstermektedir. Aradan geçen 8 ayı kendi içinde 3 zaman dilimine bölerek durumu irdelemek olasıdır.

1. Dönem: İki büyük deprem arasındaki iki haftalık dönem: Bu iki haftalık süreç, daha ikinci büyük depremin yaşanmasına gerek kalmadan devletin deprem karşısında çok başarısız bir sınav vereceğini görmeye yetecek kadar veri sunmuştur. Hatırlanacağı gibi ilk deprem daha çok Erciş ilçesinde can ve mal kaybına neden olmuştur. Erciş in son bir yıl içerisinde denetimsiz ve plansız bir şekilde yapılaşması, bununla birlikte sadece özel mülklerin değil son yıllarda inşaatı tamamlanan kamu binalarının dahi enkaza dönmesi deprem öncesindeki yapılaşma ve bunun yarattığı rant onlarca öğretmenimizin, gencimizin ve bebeğimizin ölmesine neden olmuştur. Depremin olduğu gece Erciş e gidebilmiş olmayı olağanüstü başarı sayılmasını bekleyen Başbakan ekranlara, kontrolün elinde olduğu imajını yansıtırken, depremin ilk üç gününde acil yardım gereçlerinin ulaşmadığı ya da haberleşme boyutunda bile halen ulaşılamayan köylerin varlığı devletin öncelik sıralaması hakkında da bir fikir oluşturmaya yetmiştir. Arama kurtarma çalışmaların yetersizliğinden, yapılan yardımların her boyutu ile birer skandala dönüşmesine, Erciş in sivil toplum kuruluşları adı altında gerici dernek ve örgütlenmelere devlet eliyle alan açılmasına kadar birçok örnekte AKP nin durumu kurtarma kaygısını yansıtırken, bu kaygı kısa bir süre sonra hızlıca durumu kontrol edebilme noktasına gelebilmiştir. Kontrol edebilme, halkın ihtiyaçlarının karşılanmasından çok görece daha küçük bir alanda baş gösteren büyük bir depremde, her yandan akan yardımların küçük bir kısmıyla halkın yetinmesi için gösterilen çaba anlamında gerçekleşmiştir. Bir hafta boyunca açık alanda sabahlamak zorunda kalan Ercişlilere bir hafta sonra dağıtılan çadırlara minnet duyulmasını bekleyen AKP, tencerenin buharını yavaş yavaş almaya başladığı birinci depremden kısmen yakasını kurtulabilmiş olmanın rahatlığını ikinci büyük depreme kadar sürdürdü. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 5

İkinci Dönem: İkinci büyük deprem ve sonrasındaki dört ay Daha çok Van merkezini etkileyen ikinci deprem ilk depremin yarattığı sonuçların her boyutunun derinleşmesine ve tüm kente yayılmasına neden olmuştur. Etkilediği alanın Van nüfusunun yarıdan fazlasının yaşadığı bir alanda olması ve yukarıda değinilen kamusal hizmetlerin depremden çok önce çökmeye başlaması Van da büyük bir göç dalgasına neden olmuştur. Yerinde ve hızlı çözümler bulamayan devlet, çareyi kenti boşaltmakta bulmuştur. Farklı illere yerleştirilen Vanlılara bulundukları yerlerde iş ve ev sözü verildiği düşünüldüğünde göç eden toplamın büyük bir kısmının Vanlı yoksullar olduğu açığa çıkmaktadır. Ekim-Ocak ayları arasında ilköğretim ve yükseköğretimde eğitime ara verilmesi, dershanelerin kapılarına kilit vurulması Van gençliğini de aynı göçün zorunlu bir parçası haline getirmiştir. Van dan geriye, evlerini terk etmek istemeyen ya da gidecek bir yeri olamayan aileler kalmıştır. İş yaşamının da durduğu Van da zaten işsiz olan kalabalık genç nüfusa, depremden dolayı işsiz kalan daha büyük sayıda yeni işsiz gruplar eklenmiştir. Bu süreçte çadırkent kurulumu devlet eliyle kentin dört yerine sıkıştırılmış, çadırkentlere alınmayan halkın büyük bir kısmı evlerinin önünde kendi sınırlı olanaklarıyla kurdukları çadırlarda yaşamaya zorlanmışlardır. Depremin ilk günlerinde herkese sıcak yemek dağıtımı sözü veren Valilik sadece çadırkentlerde sıcak yemek dağıtımını organize edebilmiş bunu da sadece iki ay sürdürebilmiştir. İkinci deprem sonrasında günlük ihtiyaçların karşılanmasını yapılan yardımların azaldığına bağlayan valilik, kendi çadırlarında yaşayan depremzedeleri kayıtlarına dahi almamıştır. Böyle çadırlarda kalan bir çocuğumuz, sıcak yemek ye- VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 6

tersizliğine bağlı olarak hayatını kaybetmiş, Van depreminin en acı kaydı tarihe bu yönüyle de düşmüştür. Kışın bastırması ile birlikte çadır yangınlarından ölen çocuklarımızın sayısı artmıştır. Ağır kış koşullarında halkın giderek artan barınma sıkıntısına cevap olarak kurulacak konteynerleri ve yapılacak TOKİ leri çözüm olarak gösteren valilik, aradan geçen iki aylık süreçte sabırların tükenip tepkilerin artmasına neden olmuştur. Van ın kendi kaderine terk edilmesi gerçeğinin gizlenemez hala gelmesi, konteyner kentlerin yapımına hız verilmesini sağladı; ancak konteynerlere yerleşim, yaşamı kolaylaştıran bir planlama yerine, buyruk halinde katı kurallara bağlanan gerekçelendirilemez otoriter bir yöntemle uygulandı. Barınma ve Van da konteynerkentlerin durumu aşağıda ayrıntılarıyla açıklanacaktır. Ocak ayı itibariyle, henüz en sınırlı barınma sorunu bile çözülmemişken ilk ve ortaöğretim okulları eğitim-öğretime açılmış, eğitim emekçilerinin sağlıklı barınma ihtiyaçları göz ardı edilerek, hasarlı binalarda çalışmaya zorlanmışlardır. Van da tamamen çöken sağlık hizmetine ise halen bir çözüm bulunmuş değildir. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 7

Üçüncü Dönem: Mart ayı sonrası Mart ayına gelindiğinde ise karşımıza hem Van içine hem de tüm Türkiye de gürültü biçiminde Van da hayat normale döndü şarkısını söyleyen bir koro çıkmaktadır. Bu yalan Van içinde inandırıcı olmasa da ülke genelinde yaygın olarak tutmuş ve Van depremi ülke gündeminden düşmüştür. AFAD WEB SİTESİNDEN BİR DEPREM FOTOĞRAFI Yukarıda bahsedilen göç dalgasının Van a geri dönüşlere yerini bıraktığı, eğitimin öylesine yapılageldiği, herkesin elinde bir dilekçeyle Van içinde oradan oraya savrulduğu, insanların hasarlı evlerinde yaşamak zorunda bırakıldığı, çözüm bekleyen sağlık sorunlarının artarak devam ettiği Van, yaşam koşulları açısından deprem öncesini deyim yerindeyse mumla aratmaktadır. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 8

22 MAYIS 2012 ERCİŞ KENT MERKEZİ Aşağıda Van da 8 ay sonrasında çözülmeyi bekleyen, çözüldü yalanının halen sürdürüldüğü, planlanan adımların Vanlıları bir umuttan daha çok bir öfkeye sürükleyen normal süreci özetlenmeye çalışılacaktır. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 9

BARINMA 2011 TÜİK verilerine göre Van ının nüfusu toplamda 1. 022. 532 kişidir. Bu sayının 445.915 i Van Merkez de yaşamakta, 159.450 kişi ise Erciş te yaşamaktadır. Yaşanan iki depremle birlikte Van Merkez ve Erciş ilçesi dışında deprem, büyük bir hasara neden olmamıştır. Bu ilçelerdeki nüfus ayıklandığında Van depremlerinden doğrudan etkilenen kişi sayısı ise Van nüfusunun yarısını geçmektedir. Bu da bize söz konusu toplam nüfusa göre 80 ile 100 bin (hane) ailenin depremden etkilendiğini göstermektedir. AFAD rakamlarına göre, deprem sonrasında gerek valilik imkânları ile gerekse de kendi imkânları ile başka illere geçip bu illerde kendilerine AFAD eli ile barınma yeri sağlanan nüfusun toplamı 50 bin kişidir. AFAD ve valilik kayıtlarına geçmeyen yani gittikleri illerde bu makamlardan barınma yeri talep etmeyen ancak Van ı terk etmiş VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 10

olan nüfusun ise tam olarak istatistiği tutulmamış yerel ve bazı idari kaynaklara göre bu sayının 300 bini bulmuş olabileceği belirtilmiştir. Söz konusu göçe ana etken barınma sorunu olmuştur. AFAD açıklamalarına göre ilk etapta kurulan çadırkentlerde sadece 17 bin kişinin kaldığı düşünüldüğünde uzunca bir süre çadırsız bırakılan, barınma haklarına ilişkin muhatap bulamayan ya da yetkililerin olumsuz yanıtlarıyla karşılaşan büyük bir nüfusun sadece barınma ihtiyaçlarının peşine düşerek farklı illere gitmek zorunda bırakıldığı görülecektir. 14.11.2011 tarihinde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay imzalı Van Genelgesi yayınlanmıştır. Bu genelgenin giriş kısmında; Van da meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından, kış şartlarına dayanıklı, geçici ve kalıcı barınma mekânlarının, tamamlanması zaman alacağından, kendi imkânları ile başka bir yerde iaşe ve ibate imkânı sağlayamadığı anlaşılan, depremzede vatandaşlarımızın diğer illerde kamuya ait sosyal tesislere geçici olarak nakli planlanmaktadır. denilmektedir. Bu genelgenin yayınlandığı tarihlerde yukarıda da belirtildiği gibi barınma sorununu devletin sunmuş olduğu çadırlarla gideren kişi sayısı sadece 17 bindir. Ancak yine aynı zaman dilimi içerisinde gerek hükümet gerekse de devlet yetkililerin Vanlıların her türlü ihtiyacının karşılandığı açıklamasını yapmaları, Vanlıların tepkisine neden olmuştur. Söz konusu genelge, deprem sonrasında barınma sorununu insanların öncelikle kendi çabaları ile çözmesini beklemiş, bu imkânı olmayanları da kış koşullarından kaçırmak amacı ile farklı illere nakletmiştir. Özetle görevleri arasında doğal afetler öncesi önlem almak, afet esnasında zararları en aza indirmek, afet sonrasında ise halkın ihtiyaçlarına cevap vermek olan kamu mekanizmalarının depremin bir kaç hafta sonrasında sadece 17 bin kişiye çadır sağlayabilmesi kamusal kaynakların asıl varlık nedenine özgülenmemiş olduğunu bir kez daha açığa çıkarmıştır. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 11

Depremle birlikte enkaz altında hayatlarını kaybedenlerin yaşama hakkına darbe vurulmuş, depremden geriye sağ kalanların ise önce barınma hakları ellerinden alınmıştır. Mart ayına gelindiğinde ise Erciş de 4 yerin, Van Merkezde ise 33 yerin konteyner alanına tahsis edildiği ve kurulan konteynerlerde toplamda 150 bin kişinin kaldığı belirtilmiştir. Bu rakamların gerçeğin ne kadarını yansıttığı bir kenara, Başbakanlığa bağlı bir kurum olan AFAD ın 150 bin sayısının ne kadar büyük bir sayı olduğunu 45 ilimizin nüfusundan daha fazla cümlesi ile ifade ederek tanımlaması Vanlıların artık alıştığı bir tarz haline gelmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki; 150 bin kişi depremden etkilenen nüfusun sadece 1/4 ünü oluşturmaktadır. Yani kalan nüfus açıkça hasarlı evlerinde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Bu gerçeğin üzerine yatan valilik ve yetkili merciler konteyner kentlerin kapasitesi ile övünmekten kısa bir zaman içerisinde vazgeçmek zorunda kalmışlardır. Söz konusu konteyner kentler aile başına tahsis edilmektedir. 21 metrekarelik bir alanda ortalama 6 kişiden oluşan bir ailenin yaşaması oldukça zor olduğundan konteyner kentler birçok aile için artık bir yaşam yeri değil aileden bir ya da iki kişinin nöbetleşe kalabileceği, olası bir depremde başlarını sokabilecekleri bir yerin olması amacıyla kullanılmaktadır. Daha küçük aileler ve Van da görev yapan kamu emekçilerinin aileleri ise bu koşullara katlanmaya zorlanmaktadırlar. Konteyner kentlerde elektrik ve suyun AFAD tarafından karşılanacağının belirtilmesi konteyner kentlerde kalanların sadece acı bir tebessümüne neden olmaktadır. Zira halen bir kaç konteyner kentte su şebekesinin bağlanmadığı, birçok kez elektrik şebekelerinde sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Çok sık aralıklarla kanalizyon borularının tıkanması buna müdahalenin oldukça gecikmesi ayrı bir sorun başlığıdır. Konteyner kentlerde yaşam, barınma sorununun çözümüne hizmet etmekten öte Vanlıların en az bir yıl, olabilecek tüm çileleri çektikleri ancak sokakta kalmadıkları bir sonuç yaratmaktan öteye gidememektedir. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 12

Büyük bir açıklıkla ifade edilmelidir ki konteyner kentler, AKP ve valilikçe önü gericiler için açılan hazır alanlar haline getirilmek istenmektedir. Konteyner kentlerde istismar edilen bir minnet duygusu yaratılarak ailelerin günlük yaşamı kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Çoğu konteyner kente kur an kursu açılması, sabahları her ailenin kapısının çalınarak sabah namazına davet edilmesi, iktidara yakın gazetelerin abonelik kampanyalarının başlaması AKP nin bu konteynerleri birer oy deposu olarak gördüğünü, böyle kullanmak istediğini göstermektedir. Barınma hakkının karşılanması ya da bu sorunun çözülmesi konusunda en büyük sıkıntı ve saldırı ise kalıcı konutlar konusunda yaşanmaktadır. TOKİ aracılığı ile 2012 itibariyle depremzedeler için 2012 Ağustos ayına yetiştirilmek üzere Erciş de 5 bin Van da ise 10 bin konut yapılacağı kamuoyuna duyurulmuştur. Bu sayının ihtiyaç duyulanın çok gerisinde olması bir yana bir borçlandırma temeline dayanması hak sahiplerini uzun vadede ciddi sıkıntıların bekleyeceğini göstermektedir. Tartışma daha hak sahipliği tanımından başlamaktadır. Valilik yapmış olduğu açıklama ile hak sahiplerini; Konut, iş yerleri ve ahırları afetten hasar gördüğü tespit edilen mülk sahipleri, Kendisine ait konutu olmamasına rağmen ebeveynine ait hasarlı birden fazla konut veya dairelerde afet tarihinde oturduğu belirlenen evli evlatlar, İştirak veya müşterek mülk maliki oldukları konut veya işyeri hasar görenler, Olarak sıralamıştır. Bu durumda kiracılar ve tapusu olmayan ev sahipleri kalıcı konut sürecinin tamamen dışına itilmişlerdir. Yeri gelmişken Van dan kesin olarak göç edenler içerisinde kiracıların yoğunluğu göze çarpmaktadır. Van da yaşamaya devam eden kiracı aileler ise Van da hızla aratan kira fiyatları ile karşı kaşıya kalmaktadırlar. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 13

Hak sahipliği için konut, iş yeri ve ahırlarının afetten zarar gördüğünü belgeleme süreci ise tam bir keşmekeşe dönmüştür. Valilik sürecin başında gurur duyarak açıkladığı hasar tespit çalışmalarını, 8 ay sonra Mayıs ayı başında bitirebilmiştir. Aynı binada farklı dairelere verilen farklı raporlar kafa karışıklığı yaratmış, geçici listeler bir kaç defa değiştirilmiştir. Halk, evlerinin hasar durumunu valiliğin çalışmalarını bitirmesini beklemeden özel denetim şirketleri ile anlamak zorunda kalmıştır. Hasar tespitlerinin hukuksal olarak depremzedelere nasıl bir hak sahipliği yaratacağına ilişkin bilgilendirme ise uzun süre yapılmamıştır. Bu muğlâk süreç çeşitli istismarlara ve ranta neden olmuş, kontrolü ve denetimi nasıl yapıldığı anlaşılamadan değeri (rayici) yüksek binaların bir kısmının hasar tespit raporları bir kaç günde değişebilmiştir. Birinci depremden sonra kentin en sağlam binasını Bayram Oteli olarak gösteren bir mülki amirin başında olduğu Van da deprem ve binalara verilen raporların güvenirliği halen tartışma konusu olmaya devam etmektedir. 18 Mayıs 2012 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile hasar tespit raporları sonucunda evleri az hasarlı olarak saptanan ailelere bir kereye özgü 1.250,00 TL karşılıksız yardım yapılması öngörülmüştür. Bu tutarın hangi ölçüye göre belirlendiği ise merak konusudur. Söz konusu miktarın, çözüme katkısının gerçekçi biçimde açıklanabilir olmaması halkta kızgınlık yaratmış, beklentilerini dile getirmenin yararsız olacağı umutsuzluğu yaygınlaşmaya başlamıştır. Evleri ağır hasarlı ya da orta hasarlı olan aileleri ise çok daha kapsamlı bir sömürü planı beklemektedir. Bu plana göre; hak sahiplerine kredi verilerek, Hak sahipleri konutların geri ödemelerini ilk 2 yıl ödemesiz, geriye kalan 18 yıl eşit taksitler halinde olmak kaydıyla 20 yılda gerçekleştirecektir. Konut bedelleri şehir merkezlerinde 75 bin TL ve üzerinde belirlenmiştir. Orta hasarlı konutlar için hak sahiplerine 15 bin TL güçlendirme kredisi verilecektir. Bu kredinin geri ödemesi; ilk 2 yıl ödemesiz, geriye kalan 8 yıl eşit taksitlerle faizsiz olmak kaydıyla 10 yılda gerçekleşecektir. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 14

Görüleceği gibi, ağır sonuçları devlet eliyle engellenebilecek doğal afetlerin faturası afetzede halka çıkarılmakta, depremden evi yıkılan aileleri zor bir konteyner yaşamından sonra daha zor bir konut yaşamı beklemektedir. Bölgedeki yaygın işsizlik ve ucuz iş gücü düşünüldüğünde kalıcı konutta hak sahibi olmuş bir ailenin geri ödemeleri yapabilmesi ve diğer ihtiyaçlarını en asgari düzeyde karşılaması için asgari ücretin iki üç katı oranında bir gelirinin olması gerekmektedir. İki yıl geri ödemesiz bir konutta oturmak şu an tüm Vanlıların da dillendirdiği gibi sadece iki yıl bir evde oturabilmek dışında bir anlam ifade etmemektedir. Ayrıca kredilendirme, hak eden diyemeyeceğimiz depremzedelere satılan evlerin tapularına ipotek koydurma yolu ile TOKİ tarafından geri ödemesi sağlama alınmaya çalışılmaktadır. Beşir Atalay ın son Van ziyaretinde yaptığı açıklamada yer alan aşağıdaki sözler kalıcı konutlara ilişkin farklı bir gerçeği ortaya çıkarmaktadır: Bütün çabamız depremin zararlarının bütünüyle giderilmesi yönündedir. Türkiye imkânları çok olan bir ülkedir. Hükümetimiz, Başbakanımız bütün imkânlarını seferber etti. Biz hiç para sıkıntısı çekmedik. Yaptığımız harcamalar 2 milyar TL. Kalıcı konutların tamamlanması ile 5 milyon TL harcanacak. Bunların parası hazırdır. Müteahhitlerimiz hak edenler ile ilgili hiç para sıkıntısı yaşanmıyor. Tabi Büyük bir afet yaşandı. Kayıplarımız oldu. Van depremi ile ilgili biz elimizden gelen her çalışmayı yaptık" Beşir Atalay ın, 26.04.2012 tarihindeki konuşmasından Gerek bu tür açıklamalar gerekse de daha önce yapılan benzer açıklamalar Van ın yeniden yapılandırılması ya da bazı ihtiyaçların karşılanması için hükümetin kamu hazinesinden Van depremi için ciddi bir miktar ayırdığını ve bunun halk çıkarları için VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 15

kullanıldığı yanılgısı yaratmaktadır. Yukarıdaki açıklamadan da görüleceği gibi hükümetin rahatlığı, söz konusu harcamaların faturasını yine Vanlıların ödeyecek olmasıdır. Kaynak ve ödeme sıkıntısı çekmediğini itiraf eden hükümetin bu konutları neden bedelsiz vermediğinin cevabını Van dan değil Türkiye nin düzeninden çıkarmak daha kolay olacaktır. Önümüzdeki süreçte Van halkının en haklı taleplerinden biri de deprem ile ilgili her geri ödemenin durdurulmasını ve bu borçlandırılmanın iptal edilmesini istemek olacaktır. Barınma hakkından uzun bir süre mahkum edilen daha sonra ise hasarlı evlerde yaşamaya ya da borçlandırılmaya mahkum edilen Van halkının önümüzdeki yirmi yıl boyunca depremzede olarak değil, deprem ile ilgili görev ve ödevlerini devlet mekanizmalarına yaptırmasını bildiği bir süreç beklemelidir. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 16

SAĞLIK Tüm Türkiye de hayata geçen sağlıkta dönüşüm planları Van da depremden çok önce sağlıkta yıkım halini almıştır. Sağlık Müdürlüğü ve AFAD ın depremle birlikte sağlık çalışmaları olarak sunduğu tek sayısal veri enkaz altından sağ kurtulanlara yapılan müdahaleler ve çevre illerden gelen sağlık ekibi sayısından ibaret kalmıştır. Söz konusu acil müdahale ekipleri Van dan bir ay sonra ayrılmış ve hastanelerin tamamı kullanım dışı kalmıştır. Depremde Kadın Doğum Hastanesi yıkılmış ve üniversite Eğitim Araştırma Hastanesi binası ise ağır hasarlı olduğundan boşaltılmıştır. Van da sadece bölge hastanesinin acil bölümü hizmet verebilmiştir. Aile hekimlerinin çoğunun Van ı geçici süre ile terk etmiş olması mahallelerdeki sağlık hizmetinin de bitmesine neden olmuş, çevre illerden gelen sağlık ekipleri ise dönüşümlü olarak idari işlerde çalıştırılmıştır. KESK li sağlık emekçilerinin gönüllü çabası ile belli bölgelerde sınırlı bir zaman dahilinde sağlık taraması yapılabilmiştir. Kendileri de birer depremzede olan sağlık emekçilerinin yaşamsal sıkıntılarını çözmeyen hükümet, basit çözümlerle aşılacak personel sorununu birer inatlaşma haline getirerek sağlıkçıların bölgede olmasını sağlık hizmetinin ayakta olması olarak sunmakta herhangi bir sakınca görmemiştir. Aile hekimlerin görev yerlerine dönmesi ise Van daki sağlık hizmetini yoluna koyamamış, depremden sonra travmalara bağlı gelişen vaka ları ilk basamak sağlık hizmeti göğüsleyememiştir. Kışa bağlı hastalıkların artışından sonra yazla birlikte başgöstereceği düşünülen salgın hastalıkların önünün ise şu anki sağlık hizmeti ile alınamayacağı bilinmektedir.

Van da uzun bir süre tek hastane olarak hizmet veren Bölge Hastanesi kapasitesinin çok üstünde bir yoğunlukla çalışmak zorunda kalmış, depremden 8 ay sonra iki hastane daha kullanıma sokulmuştur. Ancak Van daki hastane sayısının artması daha iyi bir sağlık hizmeti vermek anlamına gelmemiştir. Bu hastanelerdeki sağlık emekçilerinin sayısı depremdeki sayının halen gerisindedir. Depremle birlikte derinleşen sağlık sorunları ile sağlık emekçileri adeta başbaşa bırakılmıştır. Bölge Hastanesi ndeki personel eksikliğine bulunan mantık dışı çözümler bu hastanedeki hekimleri yarım gün iş bırakma noktasına kadar getirmiştir. Sağlık emekçilerine dönük şiddet ise depremden sonra ciddi bir atış göstermiştir. Vanlı emekçiler ise gerek hastane azlığı gerekse de personel yokluğundan sağlık hizmetinden mahrum kalmaktadırlar. Deprem sonrasında artan travma ve buna bağlı psikiyatrik sorunlar karşısında kentte bulunan psikiyatri uzmanlarının yeterli olamaması gerçeği, Sağlık Bakanlığı tarafından görmezden gelinen başka bir sorundur. Sağlık alanında göz ardı edilmemesi gereken bir diğer acı gerçek ise özel hastanelerin durumudur. Depremin ilk günlerinde dükkânlarını kapatıp giden özel hastaneler geriye üstlerinden attıkları hastalar ve tazminatsız olarak işten çıkardıkları sağlık emekçileri bırakmıştır. Göç eden nüfusun geriye dönmesi ve devlet hastanesinin ihtiyacı karşılayamamasını fırsat bilen hastaneler daha önce hasarlı bahanesiyle kapattıkları aynı binalarında sağlık işletmesine kaldıkları yerden devam etmeye başlamışlardır. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 18

EĞİTİM Van da hayatın normalleştiği yalanın en büyük malzemesi ise okulların açılması olarak gösterilmektedir. Oysaki köylerde yaşanan sistem olan taşımalı eğitime dönüş yapılmıştır. Yıkılan ya da ağır hasarlı olan okulların öğrencileri eski okullarından alınarak eğitim görecekleri okullara taşınmaktadırlar. Ayakta kalan okullarda ise sabah ve öğlen olarak eğitim ikiye ayrılmış örneğin kullanım dışı kalan liselerin bir kısmı sağlam olan ilköğretim okullarında eğitime devam etmek durumunda kalmıştır. Bina sorununa geçici çözüm bulan hükümet verilen eğitimi ise gün doldurma hesaplarına mahkûm etmiştir. Hali hazırda, eğitim günde altı saatten yedi saate çıkarılmış ve cumartesi günleri de eğitim günlerine eklenmiştir. Eğitim emekçileri bu kadar yoğun bir tempodan kendilerinden önce öğrencilerinin yorulduğunu ve ilk iki saat dışında, kalan eğitimin oldukça verimsizleştiğini belirtmektedirler. Sağlam tanısı konsa da binalarda eğitim görmenin kendilerini ve daha çok öğrencilerini tedirgin ettiğini belirten öğretmenler, eğitimin verimsizleşmesinin kaçınılmazlığından yakınmaktadırlar. İki büyük deprem yaşayan öğrencileri nasıl rehabilite edecekleri konusunda profesyonel yardım almadıklarını belirten öğretmenler, çoğu zaman bu psikolojiyi hafifletmek adına derinleştirdiklerini gördüklerini üzülerek ifade etmektedirler. Kentte eğitim altyapısı tamamlamadan kendilerini ders başında bulan öğretmenler, ticaretin canlanmasına kurban edildiklerini görmektedirler. Kendileri de birer depremzede olan öğretmenlerin çoğuna konteynerlerde yer gösterilmediği gibi özlük hakları da deprem nedeniyle tırpanlanmaktadır. Örneğin tayin hakları yok sayılmakta, cumartesi verilen dersler için rehber öğretmenlere ek ücret ödemesi yapılmamaktadır. Ayrıca belli bir saat üstünde ders veren öğretmenlere ek ders ücreti kotası uygulanmak- VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 19

tadır. Lise ve dershane çağındaki öğrencilerin ise yaşadığı mağduriyet telafisi zor sorunlar yaratmıştır. Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler eğitimlerine ve dershanelerine en az 4 ay ara vermek zorunda bırakılmıştır. Yardım kampanyalarının bolluğu ile övünen hükümet Van da eğitim gören lise son sınıfları farklı illerde istedikleri dershanelere ücretsiz bir şekilde yerleştirememiş, bir bakıma özele söz geçirememiştir. 4 aylık bir mağduriyet Van ın YGS sıralamasında on beş sıra gerilemesine neden olmuştur. Van da üniversiteye hazırlanan gençliğin çoğu baştan kaybedilmiş bir seneyi göze almak zorunda bırakılmıştır. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 20

ÜNİVERSİTE YYÜ deprem dönemindeki uygulamaları ile bir bilim kurumundan beklenmeyecek bir plansızlıkla hareket etmiş, eğitime tam bir kaos ortamında başlamıştır. Öğrencileri dönemlere ayırarak üniversiteye alan yönetim sıkıştırılmış, günde 16 saate varan programla, 18 günlük bir eğitim modeli ile öğrencilerin bilgiye dair tüm değerlerden uzaklaşmasına neden olmuştur. Eğitim yapılan günlere sıkıştıran, her güne en az iki üç sınav programlayarak başarıyı ölçmeyi amaçlayan üniversite yönetimi, öğrencilerden gece 22 den sonra sınavlara hazırlanmasını ve başarılı olmasını beklemiştir. Üniversite yönetiminin bu sıkışık programının en büyük nedeni ise öğrencilerin ayrılan konteynerlerin yetersizliği olmuştur. 4 kişilik konteynerlerde kimi zaman 8 kişinin kaldığı durumlar olmuş ancak bu da yetmeyince hasarlı yurtların bir kısmı kız öğrencilerin kullanımına açılmıştır. Üniversitede eğitim öğrencilerin bir an önce kurtulmak istedikleri bir hale getirilmiştir. Gece eğitimi özellikle kız öğrencileri sıkıntıya sokmuş, kampüs güvenliği kendi haline bırakıldığından bazı tecavüz vakalarının yaşandığı bilgisi alınmıştır. Depremzede üniversitelilerin harç ödememe talebi karşısında çareyi lafı dolandırmakta bulan rektörün, soruna çözüm olarak sunduğu tek şey harçlar için başlattığı yardım kampanyası olmuş, bu kampanyada ise sadece 50 bin TL toplanmıştır. Eğitimin zaten parasız olması ortada duran bir gerçek iken YYÜ öğrencileri Üniversitede morali düzeltecek tek şey yaşam koşullarının iyileşmesi iken rektörün moral gecesi olarak çiğköfte partisi düzenlemesi ayrı bir garabettir. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 21

Rektörden yurtta çiğ köfte partisi Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, güçlendirme yapılan yurt binalarına deprem korkusuyla giremeyen öğrencilere moral vermek için çiğ köfte partisi düzenledi VAN AA Rektör Battal, Zeve Yerleşkesi nde bulunan ve depremden sonra güçlendirilen yurtlara girmekte tereddüt eden öğrenciler için düzenlenen çiğ köfte partisinde, sağlamlığından tereddüt ettikleri bir binaya hiç kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğini söyledi. Depremden sonra bu yurt binalarının güçlendirilmesi için gecesini gündüzüne kattığını ifade eden Battal, Hiçbir öğrenciye yerimiz yok dememek için çaba gösterdik. Ama şimdi yatakların önemli kısmı boş. Kız öğrencilerimizin de bloklarında boş yataklar var dedi. Battal, öğrencilere gösterdikleri sabır ve destekten dolayı da teşekkür etti. Deprem yaşayan bir kentin köklü bir üniversitesi olarak depreme ilişkin bilimsel çalışmalarda ipi göğüslemesi gereken üniversitenin deprem raporu ise görülmeye değerdir. Raporda kentin sıkıntılarına, depremin neden ve sonuçlarına bilimsel bir yaklaşımla ele almak yerine, önümüzdeki 100 sene içinde Van da bir deprem beklenmediğini raporuna yazan bir üniversite, hükümetin korosuna çok çabuk uyum sağlamıştır. Kuşkusuz bu açıklamada Jeoloji bölümünün yıllardır yaptığı bölge araştırmaları dikkate alınmamıştır. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 22

YYÜ Rektörü Peyami Battal, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış- 'ın da katıldığı bir törenle 2011 yılı Sosyal Sorumluluk Özel Ödülüne layık görülmüştür. Van depremi ile artan ancak depremin altında her yanıyla kalan bir üniversitenin rektörünün böyle bir ödül alması üniversitelileri cezalandırmaktan başka bir anlama gelmemektedir. Üniversiteye en kalabalık öğrenci grubunun Haziran başında geleceği bilinmekte ancak bu öğrencilerin barınma sorunlarına nasıl bir çözüm bulunacağı ise bilinmemektedir. VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 23

KÖYLER Depremde unutulan köylerin deprem sonrasında yukarıda bahsedilen sorunların daha derinini yaşamaları haricinde daha büyük bir istismara sahne olduğu görülmektedir. Bu konuda örnek olarak Canik Köyü rahatlıkla ele alınabilinir. İstanbul da AKP li Beyoğlu Belediyesi nin üs olarak seçtiği Canik Köyü nün hikâyesi depremi yaşayan köylülerin depremden daha çok yara aldıkları bir uygulamaya mecbur bırakıldıkları görülmektedir. Beyoğlu Belediyesi nin depremin beşinci gününde köye pankartları ve bayraklarını asmasıyla başlayan mesaisi, köylülere verilen sözlerle köylülerde bir beklenti yaratmış, çok geçmeden bu beklenti büyük bir hüsran ile sonlanmıştır. Tüm köyün konteynerkentle donatılacağı, en az altı ay boyunca sıcak yemek dağıtımı yapılacağı, söz konusu köy için büyük yardımların toplandığını ve yakında bunun da- VAN DEPREMİ GÜNCEL DURUM RAPORU Sayfa 24