Sahra Alt Afrika n n Türkiye çin Önemi P rof. Dr. Mohamed BAKARI Fatih Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyat Bölümü Çev: Begüm Eda fiah N Günümüz dünyas, insanl k tarihi boyunca hiç olmad kadar küreselleflme süreciyle birlikte tan mlanmaktad r. Bilim adamlar, küreselleflmeyi insanlar n, mallar n ve fikirlerin serbest dolafl m olarak ifade etmektedirler, ancak bunlar yeni de ildir. Bizim küreselleflmemiz dünya görüflleri içinde yer alan bir di er dönemdir. 15.yüzy l, bizim bugün küreselleflme olarak anlad m z ve tan mlad m z kavram müjdeleyen dönemlerden biri olmufltur. Bu fenomenler için katalizörler; Avrupa Rönesans, Reformu ve Sanayi Devrimi olmufltur. Bugün bilinen Avrupa, her zaman dinamik, yarat c veya hünerli olmam flt r. Günümüzde halen dünyan n baz bölgelerinde oldu u gibi, Avrupa da dar görüfllü halk cahil b rakmaya meyilli idi. Avrupa Orta Ça, dini yanl l k ve kavgalar n, entelektüel yanl l k ve dar görüfllülü ün dönemi olmufltur. Geçmifl Avrupa flan, Yunan ve Romal entelektüel kazan mlar ve ortaça a ait sonu olmayan saçma dinsel konular hakk ndaki tart flmalar aras nda büyük bir boflluk bulunuyordu. Geride kalan y k - c savafllar, siyasi ve ekonomik etkinlik için yar flan küçük prenslikler aras ndaki savafllard. Bu durum az ödüllendirilmifl ve karizmatik bireylere bu müthifl k tan n kaderini de ifltirme f rsat vermifltir. Rönesans n do um yeri olan Floransa- talya, büyük Latin fiair Petrach i ilk ciddi çevirilerini klasik Yunan çal flmalar ndan, bugün Avrupa olarak bildi imiz o zamanlar n lingua franca s olan Latinceye çevirmeye teflvik etmifltir. Bu erken çeviri projesi, 1453 de Fatih Sultan Mehmet in Konstantinopol u fethetmesi, daha sonra bu flehrin stanbul olarak yeniden adland r lmas ve yine Yunan Ortodoks rahiplerinin gönüllü olarak talya ya sürgüne gitmesi sonucu oluflan kitle göçü ile mümkün k l nm flt r. Bu dini sürgünler esnas nda yanlar na Plato ve Aristo nun çal flmalar gibi Antik Yunan el yazmalar n da alm fllard r. Bu dönemlerde Antik Yunan a olan ilgi pek mevcut de ildir. Plato ve Aristo nun çal flmalar, sadece Arapça arac l yla bn-i Sina, Farabi ve bn-i Rüfld gibi önem-
52 Sahra Alt Afrika / Sub-Saharan Africa li Müslüman felsefecilerin yorumlar yla, Büyük halife Umayyad n himayesinde özgün kopyalar ndan al nm flt r. Yunanl rahiplerce al nan el yazmalar - n n sistematik çevirileri, Rönesans n manevi babalar ve Avrupa y entelektüel yeniden do ufla oturturken, Floransa n n önde gelenleri taraf ndan güvenceye al nm flt r. Toledo ve Granada da Arapça olan fen, t p ve felsefe çal flmalar n n Latince ye çevrilmesi ve Arapça konuflan Müslüman dünyas ndan Latince konuflan H ristiyan dünyas na fikir hareketi sa layan paylafl mlar gibi güçlü çabalar görülmüfltür. Ancak daha nitelikli çeviriler stanbul dan gelen Yunan sürgünlerce güvence alt na al nm flt r. 15. yüzy l n ikinci yar s üç dönüm noktas niteli indeki olaya tan kl k etmifltir: Konstantinopolis in 1453 y l nda Osmanl mparatorlu u taraf ndan fethedilmesi, 1492 de Müslümanlar n ve Yahudilerin spanya dan ayr lmaya zorlanmalar ve ayn y l içinde yine spanya da yaflayan talyan bir maceraperest Kristof Kolomb taraf ndan Amerika n n keflfedilmesi, klasik hümanizmin yeniden eski haline gelmesi, rasyonelli e yönelik e ilim ve ortaça n hurafelerine karfl l k olarak destekleyen, bilimi ve sanat gelifltiren Rönesans ile olmufltur. Yunan ve Antik ça n entelektüel miras Avrupa y dini özünden kurtaran laik düflüncenin yeniden dirilmesi için erkenden at lm fl temellerde yatmaktad r. Ancak bu bildi imiz gibi modern ça müjdeleyen gerçek ayd nlanma olmufltur. Bugün bize verilmifl temel haklar n birço u, en az ndan dünyan n birçok bölgesindeki e itim hakk, eylem özgürlü ü, ibadet özgürlü ü, tam vatandafll n parças olarak tüm özgürlükler bu dönemde merkezilefltirilmifltir. Bu fikirler, dünyan n di er bölgelerine de ulaflm fl ve hatta emperyalizm ve sömürgecili in gerekçeleri olarak kullan lm flt r. Ayr ca kapal toplumlar veya dini homojenleri açmak için de kullan lm flt r. spanya ve Portekiz önderli- indeki ve daha sonrada Hollanda, Büyük Britanya ve Fransa taraf ndan yap - lan keflif amaçl yolculuklar, Avrupa kültürünün, siyasi, ekonomik ve sosyal kurumlar n di er k talara yönlendirmifltir. Bu yolcuklar ayr ca yeni dillerin ortaya ç kmas n, farkl rklardan (Afrika, Asya, kölecilik ve kolonicilik yoluyla yerel Amerikal lar, yay lmac faaliyetlerde bulunan Avrupal lar) insanlar n birleflmesini ve melez kültürlerin oluflmas n etkilemifllerdir. Avrupal yay lmac larca getirilen ayn kurumlar zamanla Afrika ya ve Asya ya kadar yay lm flt r. Tüm bu etkinlikler, Britanya-Hint-Trinidadion lu romanc V.S. Naipaul un Bizim Evrensel Uygarl m z fleklinde adland r lan bir tasla n ortaya ç kmas n sa lam flt r. Naipaul un söylemek istedi i modern kültür ve uygarl n tek bir gruba(avrupal lara) verilemeyece i ve kürenin tüm dört köflesini kapsayan, her yerde kozmopolit kültür olarak bildi imiz düflüncelerin toplam m n birlefltirilmesidir. Ancak gerçekte flu anda Asya ve Afrika miras ndan farkl Avrupa rk insanlar n n miras olarak tüm bildi imiz bat kavramlar n n yeniden düflünülmesi söz konusudur. Bat entelektüel ve kültürel miras n n bu
Girifl Konuflmalar 53 dar görüflü, Avrupa n n kendi anlay fl n n geliflimini çal flan bilim adamlar nca tekrar incelemeye al nmaktad r. D fl etkilerden ve d flsal köklerden ba ms z Avrupa kültür ve uygarl fikri son zamanlarda reddedilmektedir. Helen ve Roma Uygarl klar n n çöküflünden sonra Avrupa n n kara bir döneme girdi i fikri Endülüslerin entelektüel yarat c l n co rafi pozisyonunu Avrupa n n kuzeyinden güneybat Akdeniz ülkesi spanya ya getirmesiyle tekrar sorgulanmal d r. Bu alternatif bak fl Müslüman Endülüslülerin, Avrupa Entelektüel hikâyesinin slam olmas nedeniyle entelektüel etkinli in devam n içerir. Bu okulun görüflünde, bn-i Rüfld ve bn-i Hazm kuzey manast rlar nda ayn zamanda yer alan ve Avrupal Entelektüeller olarak gösterilmektedirler. Ancak buras dünya kültür ve medeniyetlerinin birbirine ba l l n n tart fl ld bir yer olmas na ra men, önceki dönemlerden farkl olarak internet, cep telefonu ve ucuz hava yolculuklar yla küreselleflmenin en son dönemdeki öneminin alt n çizmemiz gerekmektedir. fiimdiki durum, dünya endüstri devriminin getirdi i buharl gemi ve demiryollar ndan oldukça uzakt r. Dünyan n genifl aç l m yla sadece güneyden kuzeye benzeri görülmemifl insanlar n hareketi de il, ayn zamanda kuzeyin, güneyin do al kaynaklar na olan talebindeki art fl ta anlat lmak istenmektedir. Bunlar n yan nda, tüm dünya genelindeki e itim sistemlerindeki fiili standartlaflma ve ngiliz dilinin, ortaça n lingua franca s olan Latince ve slam dünyas ndaki Arapça n n yerini almas yla elde edilen iftihar nedeniyle uluslararas topluluklar son yüzy lda çok daha fazla birbirlerine yaklaflm fllard r. Bu durumun dezavantaj ise bir sonraki fenomen potansiyel yarat c genç insanlar n kuzey ülkelere kitle halindeki göçleri olmufltur. Fakat düflük olan yolculuk masraflar d fla göçün, önceki diasporalar kadar geri dönülmez ve istenilmeyen oldu u umudunu tafl maktad r. Herkesin kabul etti i gibi, keflif yolculuklar döneminden, son yüzy l n ikinci yar s ndaki sömürgecilikten ç karma dönemine dek kuzey ve güney aras ndaki iliflki, güneyin aleyhine ve kuzeyin yarar na yönelik etkileflimler olsa dahi desteklenmektedir. Ancak bu etkileflimin dinamikleri So uk Savafl ile flekillenmifl ve daha sonra Yeni Dünya Düzeni olarak Washington, Londra ve Paris taraf ndan kötüye kullan lm flt r. 1885 y l ndaki Berlin Konferans nda klasik Afrika bölümleri, Frans z ve ngiliz aleyhtar yenidünya etkisini kurumsallaflt rm fllard r. Bu etki dünyas ; Japonlar, Tayvanl lar, Çinliler ve hatta Almanlar gibi potansiyel rakiplere dikkat çekmek amaçl ayr lm flt r. ngiliz ve Frans z aleyhtar ülkeler dil, din ve ortak sömürgeye ait deneyimleriyle birlefltirilmifllerdir. Eski koloni güçlerine ise destek ve altyap yard mlar aç s ndan bakm fllard r. Gerçekten de yard mlar n ço unlu u iflgücünün sermaye projelerini, yard m paketleri ve öldüren faiz oranlar nda borç al nan kredilerle karfl layan uzmanlar n maafllar n seyretmekten ibarettir. Hiç flüphesiz Afrika ülkeleri ha-
54 Sahra Alt Afrika / Sub-Saharan Africa la sonu olmayan borç sarmal içindedirler. Bu geleneksel olmayan Japonya ve Çin gibi müttefik ülkelerin olas f rsatlar, yat r m f rsatlar na dönüfltürmek veya önemli do al kaynaklara ulaflmak amac yla bu Afrika ülkelerine önemli yard mlar vermek zorundayd lar. Çinlilerin Afrika kaynaklar na kolay ulafl m ve rüflvet alarak basmakal p Amerikan e ilimi izlemeleri ve insan haklar ihlallerine dikkat etmeyen geleneksel Çin ihmalkârl (ülke olarak Çin in kendisi de insan haklar ihlalleriyle suçlanm flt r) Çinlilerin Afrika ya geldiklerinde aç k kollarla iyi bir flekilde karfl lanmas n n aç klamas birçok insan flafl rtm flt r. Ancak gerçek, Çinli iftirac larca at lan Çin in halkla iliflkiler/promosyon sorunlar na ra men So uk Savafl döneminde ekilenlerin biçilmesidir. lk olarak d fl seyahatlere dikkat çekilmeden önce çal flanlar, çal flmaya gönderildikleri bölgelerin yerel Afrika dillerini ö renmeye bafllam fllard r. Çinli iflçiler dilleri içinde Somalice ve Arapçaya e ildiler. Birço u da zamanla ifllerini yürütebilecek düzeyde önemli ak c l k düzeylerine ulaflt lar. Ancak Çin in kapal tabiatl komünist ideolojisi yüzünden, afl r ilgi uyand rmamak için belki de, iflçiler yaln zca ifl arkadafllar yla, Afrika da her zaman erkeklerle etkileflime girdiler. Vietnam, Kore ve Filipinler deki Amerikan giriflimlerinde oldu u gibi erkeklerin arkalar nda yeni bir nesil b rakma olas l klar olmam flt r. Çabalar n n somut an tlar ndan baflka hiçbir sosyal problem b rakmam fllard r. Bat l Avrupa güçlerinin en karl altyap sal iflleri almalar nedeniyle Çinliler, ihmalkârl n yirmi y l sonras nda tamamen harap olacak stadyumlar infla etmeye b rak lm fllard r. Nairobi -Kenya civar ndaki 60.000 kapasiteli stadyum bu duruma örnek olarak verilebilir. Y llard r dünya çap nda atletler ç karan bir ülke için bu durum oldukça ironiktir. Çinliler ayr ca Siad Barre nin sosyalistlerle ve kapitalistlerle olan efl zamanl çat flmas boyunca Somali gibi yerlerde tiyatro infla etmifllerdir. Çinliler ayn zamanda karayollar ve demiryollar da infla etmifllerdir. Afrika daki Çin görünümü için en fazla dayanan miraslardan biri olarak Tanzanya ve Zambiya y ba layan Tazara Demiryollar örnek verilebilir. Tüm ekonomik karl l k ve mant k karfl s nda oldu u için hiçbir Bat milleti bunun gibi bir beyaz fil projesini almad. Ancak bu hat, bir deneysel sosyalist ülke olarak Tanzanya ve Kilembe deki bak r kaynaklar yla ve karma ekonomiye sahip iki yoksullaflm fl ülke aras ndaki ba lant y sosyal fonksiyon olarak sa lam flt r. Kilembe madenleri gerçekte bak ra olan talebin düflmesiyle kapat lm flt, ancak Çin in kitlesel sanayileflme ve flehirleflmeyi güçlendirmek için istedi i do- al kaynaklara olan doyumsuz ifltah bu madenleri yeniden diriltmifltir. Ancak Çinlilerin hesaplamalar nda kredilendirildiklerinden çok daha ileri görüfllü olduklar ortaya ç km flt r. Ya da hala flansl lar m? Çinliler bugün ilk yapt klar Donkiflot vari herkesin Afrika da bir zamanlar güldü ü görünmez yat r mlar n meyvelerini toplamaktad rlar. Kitle yoksullu u, cahilli i ve kendi ülkelerinde-
Girifl Konuflmalar 55 ki hastal n ilk elden deneyimi onlar benzer durumlar içinde çok daha kötü bir duyarl l a sokmufltur. Çinliler Afrikal larla olan ba lant lar ndan dolay rksal iliflkilerinde çok daha dikkatli olmufllard r. Geçmiflte Çin deki Afrikal ö rencilere karfl ç kar lm fl vahflet olaylar olmas na ra men, Afrikal iflçilerin rksal ayr mc l ya da utand r lmas yla ilgili bilinen hiçbir olay yoktur. Ama bunlar dünyan n her yerinde karfl laflabildi imiz Çin toplulu u içindeki radikal elemanlarca yap lm fl her zamanki izole edilmifl olaylard r. Bunlar, Türkiye nin Çin Afrika iliflkilerinden ç karabilece i derslerdir. Afrika daki Türk okullar, Afrika ve Türk milleti aras ndaki gerekli köprüyü oluflturarak mükemmel bir ifl ç kartmaktad r. Güney, Do u ve Bat Afrika n n en iyi okullar ndan mezun, oldukça yüksek say da Türk ö renci bulunmaktad r. Bu ö rencilerin yaflad klar deneyimler, ngilizce ve Frans zca gibi uluslararas dillerdeki yetkinlikleri yabana at lmamal d r. Bunlar, özellikle diplomatik hizmetler ve Afrika da yat r m yapmay isteyen kurumlar baflta olmak üzere çeflitli hükümet bünyelerinde hizmet verecek kalifiye insanlar havuzunu oluflturmaktad r. Afrika dan gelen karfl laflt m ö rencilerden birço u gerçekten ince, kendi kimlikleri ve Afrika dünyas n anlama konusunda duyarl bireylerdi. Onlar da yar n n liderleri olacak Afrikal ö rencilerle iletiflim kurup süre gelen ba lar gelifltirmeye çal flt rmaktad rlar. Bugün Afrika n n birçok bölgesinin hala dünyan n çoktan hak etti i temel yaflam sürdürme problemleriyle bo uflmas n n yan nda, sa l k, e itim ve ekonomi alan ndaki yat r mlar gibi ekonomik politikalar yönlendiren ekonomilere sahip bir baflka Afrika hikâyesi de vard r. Ö rencileri mühendislikte, fen bilimlerinde, t pta, yönetim bilimlerinde, hukukta ve di er alanlar için gereken modern yeteneklerle mezun eden ve di- er kalk nm fl dünyadaki ça dafllar yla rekabet edebilen canl bir e itim sistemi mevcuttur. Ayr ca Amerika da, Avrupa da, Yeni Zelanda da ve Hindistan da okuyan ya da mezun olmufl ve çal flmalar bitiminde ülkelerine geri dönen binlerce Afrikal ö renci vard r. Bunlar dünyan n her yerine uyabilecek yetenekli gençlerdir. Bu ö rencilerin birço u yerel çevreyi bildikleri ve de iflleri yürütebilecek yetenekleri oldu u için çok uluslu flirketlerce kap lmaktad r. Düflük yaflam maliyetleri uluslararas firmalar n maliyet azaltmas hususunda oldukça önemlidir. Günümüzde yetenek stratejisi, siber kavrama ve genel bilgisayar yetenekleri de gençler aras nda da lm flt r. Gerçekte uluslararas popüler kültür internete, siber oyunlara, müzik ve a lara e ilimli olarak tan mlanmaktad r. fiehirli Afrikal gençli in bu uluslararas kültüre yönelik güçlü ba lant lar vard r. Hatta enteresan olarak internet ulafl m ve kullan m, Orta Do u bölgesi gibi birçok bölgeden daha yüksektir. (Afrika n n uluslararas dil-
56 Sahra Alt Afrika / Sub-Saharan Africa leri kullanma miras na da teflekkürler.) Afrika ile olan bu ba lant içi bofl bir iyimserlik olmayacakt r. Afrika de iflen dünyan n bir parças d r ve d fl de ifliklilerden muaf de ildir. Her ne kadar daha az sesli bir yol da olsa uluslar n toplulu u olarak rolünü oynamaktad r. Afrika ile ba lant geçmifltekinden daha fazla artt r lmal d r. Eski iliflkiler, karfl l kl faydadan ziyade sömürücü idi. Birçok Afrikal lider bu klasik iliflkiden ve tüm iliflkilerdeki itibar n korumak için mücadele etmektedir. Dünya Ticaret Örgütü ndeki At-Ticareti, geçmiflteki eflit olmayan iliflkilere karfl Asya ve Latin Amerika milletlerinin yürütme flikâyetlerine sundu u sigortalar örnek olarak say labilir. Her zaman oldu u gibi bu milletler kendi kaynaklar ndan faydaland klar na inanmaktad rlar. Türkiye, Afrika ile olan iliflkilerinde Çin örne inden bir yaprak ödünç almal ve Afrika ülkeleriyle tarafs z iliflkilere yüklenmelidir. Tekrar Türkiye her seviyedeki karfl l kl fayda için Afrika daki zengin kaynaklar d flar aktarma yetene ine sahiptir. Ancak Türkiye için Afrika daki tarihi, sosyal ve ekonomik sebeplerden bir ad m öne geçmifl büyük oyunculardan dolay bu durum kolay olmayacakt r. Afrika kaynaklar kolonisel ya malar yoluyla tükenmeden uzak olarak gerçekte hala çok büyük miktarlarda kalm flt r. Ayr ca eski kaynaklara her gün kefliflerle yenileri eklenmektedir. Yerel etnik savafllar art k günümüzde uzakt r, ancak Afrika da yürütüldü ü için kendi yerel kanunlar yörüngesi d fl ndaki ve konu kaynak kap lmas na geldi inde geleneksel hiç kimsenin topra ilkesini benimsemifl açgözlü flirketlerce art k d flardan finanse edilerek ve savunularak yürütülmektedir. Yerel diktatörler halk ordular n artt rmaktad r. Çünkü yerel diktatörlük sadece büyüyen bir endüstri de il, ayn zamanda kazançl d r. Türkiye geleneksel olmayan di er alanlardan biri olarak e itimi bir yat r m arac olarak sunmal d r. Türk üniversitelerinin ve de özellikle daha yeni kurulan özel üniversitelerin Afrika ülkelerinde kampüs ve tamamlay c kolej kurmamalar için hiç bir neden yoktur. Ancak bu üniversiteler, Afrika da okuyan Afrikal ö rencilere verece i dereceler nedeniyle üniversite yönetimi düzenlemeleri için yeniden yap lanmaya ihtiyaç duyabilirler. Amerikan, ngiliz ve Avustralya üniversiteleri bugün yat r mlar n n semerelerini toplamaktad rlar. Bilgisayar mühendisli i, sosyal ve befleri bilimler gerçekte en az sermaye yat r m gerektirmekte ve finansal, sosyal ve siyasal anlamda geri dönüflü olmaktad r. Türk okullar n n baflar s, e itim sektörü potansiyelinin yat r m için keflfedilmesinde bir kan tt r. Bu okullar n baflar s, bana göre, yönetim kollar n n misafir ülke müfredat n deneyimli politikalarla Türkiye ninkini empoze etmeden adapte etmede yatmaktad r.