ARAPÇA I. Hafta 2. Okt. Şükrü ŞİRİN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

Benzer belgeler
tyayin.com fb.com/tkitap

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri:

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

Konuya giriş için Arap Dili nde " ال " nin kullanıldığı yerleri hatırlayalım:

أتي E-t-y. Gelmek, ulaşmak, varmak, yapmak, etmek, işlemek

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

رويدا تراك. Ma nel Fiil. 1-İsim Fiiller. Günah işleyen Allahu Subhanehu ve Tela dan uzak oldu. Günahı terk et! Dünyada rahatlık hasıl olmadı.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ Y.DİL DKB

İsmi Muzâf. 2.Muzaf, Muzafun ileyh kelimeleri umumilik ve hususilik konusunda eşit olmamalıdır.

Ders 1-5 Tekrar. Rab, efendi. Alem, dünya ه ذا

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

AYETLERLE MÜBTEDA -HABER

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Med Yapmanın Hükümleri

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy)

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

audio emsile dersleri

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

İSİMLER VE EL TAKISI

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Not: Avrup finali sınavında Raviler de sorulacak. 1. Sünnet. 2. Mütevâtir Hadis sartlarini taşımayan hadise ne denir?

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin


Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

AVÂMİL RİSÂLESİ. İMÂM BİRGİVÎ Takıyyüddin Mehmed b. Pîr Ali el-birgivî (929/ /1573)

Kur an-ı Kerim de şöyle bir ayet bulunmaktadır: Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki:

Muhammed Salih el-muneccid

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

ARAPÇA DA FİİLLERİNİN YERİNE MANSUB OLARAK KULLANILAN MASTARLAR

İHL 9.SINIF ARAPÇA 2.ÜNİTE 1.DERS OKULDA İLKGÜN Sayfa: 33,34,35,36,37 GİRİŞ. arapcadersi.com Ben İstanbulluyum. Ya Râşid!

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Anadolu İmam-Hatip Lisesi 10. Sınıf. Arapça Dilbilgisi

TECVİD Lügat manası; Güzel yapmaktır.

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

SEÇME DUALAR VE ZİKİRLER EVRÂD-I FETHİYYE

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Hadis Araştırma Ödevi. -Tahrîc-

KUR AN-I KERİM TECVİT DERSLERİ

Harflerin Mahreçleri

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ THE UNIVERSITY OF KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ IMAM REVIEW OF THE FACULTY OF THEOLOGY

Avamil ve İzhar Kitaplarının konusu üç şeydir.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ARAPÇA-III KISA ÖZET KOLAYAOF

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Terceme : Muhammed Şahin

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

Anadolu İmam-Hatip Lisesi 9. Sınıf. Arapça Dilbilgisi

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

REFERANS AYET: HİCR 87

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

MELEKLERİN KENDİLERİNE İSTİĞFARDA BULUNDUĞU KİMSELER

Kişisel Mektup السي د ا حمد رامي ٣٣٥ شارع الجمهوري ة القاهرة ١١٥١١. Jeremy Rhodes 212 Silverback Drive California Springs CA 92926

Kişisel Mektup السي د ا حمد رامي ٣٣٥ شارع الجمهوري ة القاهرة ١١٥١١. Jeremy Rhodes 212 Silverback Drive California Springs CA 92926

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İşaret zamiri. İşaret isimleri. Bu ikisi. Bunlar. Şu ikisi. Şunlar. Onlar. Yakın mesafe için*bu* uzak mesafe için *şu-o* Çoğul İkil Tekil.

Arap Dilinde Münâdâ Ve İşlevleri

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke

ADIM ADIM KUR A DĐLĐ DE ÖR EK SAYFALAR

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Ey sevgilim! Sana karşı olan aşırı sevgim hayretim ziyadeleşsin! Ancak, gönlümü yakan aşkınla, ateşler saçan kalbime biraz merhamet eyler misin?

Salât-ı Makbûle Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz için okunan bir medhiye, övgüdür. Âyet, Hadis veya bir me sur dua değildir.

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

Cenaze namazının kılınışı

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Kur an-ı Kerim I. Hafta 10 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Yrd.Doç.Dr. Alican DAĞDEVİREN

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

HURUF-İ MUKATTAA MUKATTA HARFLERİNİN TECVİT TAHLİLLERİ

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme

İBN SİNA NIN RUH İLE İLGİLİ KASİDESİ İbn Sînâ, el Kasidetü l Ayniyye isimli kasidede insanî nefsin bedenle birleşmesi ve ondan ayrılışını konu

SALÂT I NÛR VE TERCÜMESİ

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Transkript:

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ ARAPÇA I Hafta 2 Okt. Şükrü ŞİRİN Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan ders içeriğinin tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Her hakkı saklıdır 2011 Sakarya Üniversitesi

ÜNİTE2 Nida Üslubu İÇİNDEKİLER 2.1. Nidanın tanımı ve unsurları 2.1.1. Nida harfleri ve kullanımları 2.1. Yâ ( یا ) harfinin özellikleri 2. Münada 2.1. Münadanın tarifi 2. Münadanın çeşitleri ve irabı 2.1. Müfret 2. Muzâf 2.3. Şebih bi l-muzâf 2.3. Münadaya tabi olanlar 2.4. Nida ile ilgili bazı özel durumlar 2.5. İrab örnekleri 2.6. Alıştırmalar 2.7. Değerlendirme soruları 2.8. Kaynaklar HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; ü Nida üslubu ve nida harfleri kavramlarını tanımlayabilecek, ü Nida harflerinin kullanımını ve kullanım şartlarını açıklayabilecek, ü Münadanın geliş şekillerini ve cümledeki örneklerini gösterebilecek, ü Nida üslubu içeren cümlelerde dilbilgisine uygun çeviriler yapabileceksiniz. 2

ÖNERİLER Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; Üniteye ait videoyu dikkatli bir şekilde izleyiniz. M. Meral Çörtü nün Arapça Dilbilgisi (Nahiv) adlı eserinden Münada konusunu okuyunuz. Nida üslubu içeren cümlelerin çevirilerine bakınız. 3

2.1. NİDANIN TANIMI VE UNSURLARI Nida Üslubu Sözlükte; yüksek sesle bağırmak, ünlemek, birini çağırmak, davet etmek anlamlarına gelen nida, ıstılahta; nida harflerinden birini kullanmak suretiyle bir kimseye seslenmek demektir. Nida üslubunu meydana getiren üç unsur vardır ki, bunlardan ikisi cümlede yer alırken biri daima gizli olmak durumundadır. Bunlardan birincisi Nida Harfleri olarak isimlendirilen harflerdir. İkincisi ise zorunlu olarak gizlenmiş olan bir amildir (fiil). Hazfedilen bu fiil genellikle takdirindedir. ) ا دعو ( veya ) ا نادي ( Üçüncüsü kendisine seslenilen olarak ifade edebileceğimiz Münada dır. حروف النداء واستعمالها 2.1.1. Nida Harfleri ve Kullanımları Zorunlu olarak hazfedilmiş (gizlenmiş) amilin yerini tutan bu harfler, her ne kadar aynı çatı altında toplanmış olsalar da birbirlerinden farklı kullanım yerleri vardır. Biz bu bölümde kısaca bu harfleri ve kullanıldıkları yerleri vermekle yetinecek, bunlar arasında özel kullanımı olan harfler hakkında, nüdbe örneğinde olduğu gibi ilgili konuda ayrıntılı bilgi vereceğiz. يا - ا يا - ا ي - ا ي - هيا - ا - ا -وا Bu şekilde sıralamış olduğumuz harflerini, kullanıldıkları yer açısından üç bölümde ele alabiliriz: kullanılanlar a) Uzak için ا - هيا - ا ي - ا ي - ا يا - يا : kullanılan b) Yakın için ا : kullanılan c) Nüdbe için وا : kullanılan d) İstiğase için يا : Örnekler: Çocuk! Ey Halit! - Ey Fatma! - Ey يا خالد! - ا ي فاطمة! - ا يا غلام! Ah Sırtım! Vah Ömer وا ظهراه! وا عمرا! 4

ما تختص به الياء Özellikleri: Nida Harfinin يا.1 Bu harf, en çok kullanılan nida harfi olmasının yanı sıra bazı özellikler de taşımaktadır. Söz konusu özelliklerden kısaca bahsedecek olursak; a) Bütün nida çeşitlerinde kullanılabilir. Yani uzak, yakın, istiğase ve karışıklık olma ihtimali bulunmayan durumlarda nüdbe için de يا kullanılabilir. يا االله! kullanılır. يا b) Allah Lafza-i Celali münada olduğunda, nida harfi olarak sadece c) ا يها ا يتها ifadeleri sadece يا ile münada olarak kullanılır. -يا ا يتها النفس المطمي نة! يا ا يها المدثر! d) İstiğase için sadece يا kullanılır.! يا للناس للغريق (Ey insanlar! Yetişin boğulana ) e) Nida harfinin hazfi durumunda sadece يا takdir edilir. Bu özellikten de anlaşılacağı ي و سف ا ع رض gibi bazı özel durumlarda nida harfinin hazfedilmesi mümkündür. ذا عن ه Bu ifadede Ey Yusuf! Anlamını veren hazfedilmiş bir يا bulunmaktadır. المنادى 2. MÜNADA تعريف المنادى 2.1. Münadanın Tarifi Nida harflerinden biri kullanılarak kendisine seslenilen kişiyi gösteren kelimeye münada denir. Münada olarak adlandırılan ve amili (fiil) hazfedilmiş olan bu isim, meful olarak daima mansub olması gerekir. Bu nedenle de münada fiili hazfedilmiş mefuller arasında yer alır. Ancak münadanın çeşitlerine göre bu nasb halinin nasıl ortaya çıkacağı, yani hükmü farklıdır. Aşağıdaki bölümde münadanın geliş şekillerinden ve bu şekillerin her birinin irab özelliğinden bahsedeceğiz. ا قسام المنادى وا حكامها 2. Münadanın Çeşitleri ve İrabı Münada olan kelimemiz üç farklı yapıda gelebilmektedir. Bu yapılar müfret, muzâf ve şebih bi l-muzâf olarak isimlendirilir. Bunlardan birincisi, yani müfrette yine farklı kısımlar karşımıza çıkar. Şimdi münadanın geliş şekillerini sırasıyla ele alarak irab açısından değerlendirmesini yapalım. (المفرد) 2.1. Müfret Burada müfret ile kastedilen, münadanın muzâf veya şebih bi l-muzâf olmamasıdır. Yani sayı bakımından tekil, ikil veya çoğul olması, müfret olmasına mani değildir. Müfret münadayı şu şekilde sınıflandırmamız mümkündür: 5

(العلم) isim) a) Alem (özel Bu tür münadalar raf alameti üzere mebni, mahallen mansubtur. Örnekleri incelediğinizde Münada olan kelimenin tekil, ikil ve çoğul olarak geldiğini, ancak müfret alem olarak isimlendirildiğini göreceksiniz. Örnekler: Ey Ali! İmtihan yaklaştı. Ey (iki)aliler! İkiniz de ödevinizi yazın. Ey Aliler! İhmalkâr davranmayın. يا علي قرب الامتحان. يا عليان اكتبا واجبكما. يا عليون لا تقصروا..1.3 Birinci cümlede altı çizili olarak verilen علي kelimesi münada olup, müfret alem olarak gelmiştir. Bu kelimenin irabı ise şu şekilde olacaktır: Merfuluk alameti olan damme üzere mebni, mahallen mansubtur. İkinci cümlede yine müfret alem olarak gelen, fakat sayısal olarak müsenna olan bir münada yer almaktadır ki o da عليان kelimesidir. Bu kelime müsenna olduğu için merfuluk alameti olan elif üzere mebni, mahallen mansubtur. Üçüncü cümlemizde münada olan عليون kelimesi cemi müzekker salim bir yapıdadır. Merfuluk alameti olan vav üzere mebni, mahallen mansubtur. (نكرة مقصودة) b) Nekre-i maksude Marife olmayan, ama kime seslenildiği belirli olan yani belli bir kişi ya da kişiler kastedilerek yapılan nidadır. Bu münadanın irabı da alemde olduğu gibidir. Yani raf alameti üzere mebni olup, mahallen mansubtur. Örnekler: Ey öğrenci! İlme yönel. Ey (iki) öğrenciler! İhmal etmeyin. Ey Müslümanlar! Aşırılığı bırakın. يا طال ب ا قبل على العلم. يا طالبان لا ملا. يا مسلمون دعوا التفريط..1.3 Örnek cümlelerimizdeki münadaların irabını yapacak olursak, alem ile aynı olduğunu göreceğiz. Mesela ilk cümlede münada طالب kelimesidir. Müfret nekre-i maksude olduğu için irabını yaparken şöyle deriz: Merfuluk alameti olan damme üzere mebni, mahallen mansubtur. طالبان İkinci cümlede müfret nekre-i maksude olan ama sayısal olarak müsenna gelen kelimesi münadadır. Bu kelime müsenna olduğu için merfuluk alameti olan elif üzere mebni, mahallen mansubtur. 6

Bu kısmın son örneğinde ise münada olan مسلمون kelimesi cemi müzekker salim bir yapıdadır. Merfuluk alameti olan vav üzere mebni, mahallen mansubtur. (نكرة غير مقصودة) c) Nekre-i gayri maksude Münadanın kim olduğunun tam olarak bilinmemesi veya görülmemesi ya da her ne kadar bir kişiye sesleniliyormuş gibi olsa da aynı özelliği taşıyan herkese seslenilmesi şeklindeki nidadır. Bu çeşit münada lafzen mansubtur. Örnekler: Ey tembel! Sınav yaklaştı. Ey (iki) tembeller! Sınav yaklaştı. يا كسو لا قرب الامتحان. يا كسولي ن قرب الامتحان..1 Hey gafiller! Uyanın. يا غافل ين تنبهوا. Buradaki örneklerde altı çizili olarak verilen münadalara baktığımızda her birinin nekra olarak geldiğini ve herhangi bir şahıs ya da grup kastedilmediği için de gayri maksude olduğunu göreceğiz. Birinci örneğimizde münada olan كسو لا kelimesi, müfret nekre-i gayri maksude olduğu için irabı lafzen mansub olmaktadır. Daha açık bir şekilde ifade edilmek istenirse; zahiri fetha ile lafzen mansubtur, denir. İkinci cümlede müfret nekre-i gayri maksude olan ama sayısal olarak müsenna gelen kelimesi münadadır. Müsennalar ise harf ile irab alan kelimelerden olduğu için yâ كسولي ن ile mansubtur, deriz. Bu kelimenin de irabı lafzen olmuştur. Son örneğimizde ise münada غافل ين kelimesidir. Cemi müzekker salim olan bu kelime de harf ile irab alan kelimelerden olup yâ ile mansub gelmiştir. Müfret Münada Örnek Tablosu نكرة غير مقصودة Nekre-i gayri Maksude نكرة مقصودة Nekre-i Maksude العلم Alem.3 المنادى المفرد مفرد يا يوسف يا رجل يا رجلا مثنى يا يوسفان يا رجلان يا رجلي ن جمع مذكر سالم يا يوسفون يا مسلمو ن يا مسلم ين جمع مو نث سالم يا مريمات يا مسلمات يا مسلمات جمع تكسير يا زيانب يا طلاب يا طلابا المنادى مبني على ما يرفع في محل نصب المنادى مبني على ما يرفع في محل نصب المنادى منصوب لفظا 7

(المضاف) 2. Muzâf Başka bir isme muzâf olarak gelen münadanın irabı ise lafzen mansub olarak gelmesidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus muzâf olduğu ismin mütekellim yâ sı olmamasıdır. Bilindiği gibi mütekellim yâ sına muzâf olan isimler takdiri irab alırlar. Ayrıca kelimenin lafzi irab alabiliyor olması ve bu lafzi irabı hareke ile mi yoksa harf ile mi aldığına da dikkat edilmesi gerekmektedir. Örnekler: يا ساي ق السيارة لا تسرع. Ey şoför! Hız yapma. يا ساي ق ي السيارتي ن لا تسرعا. يا ساي قي السيارات لا تسرعوا. يا ساي قا ت السيارات لا تسر عن..1.3.4 Muzâf münada ile ilgili ilk örneğimize baktığımızda, altı çizili olarak verilen kelimenin münada olarak fetha ile lafzen mansub olduğunu görmekteyiz. İkinci örnekte müsenna olarak gelen münada yine muzâf konumundadır ve izafet nedeniyle sonundaki nun düşmüş vaziyettedir. Bilindiği gibi müsennaların nasb hali yâ iledir ve burada da lafzen mansub olduğunu görüyoruz. Üçüncü örnekte cemi müzekker salim olarak gelen münada yine muzâf olmuş ve bu nedenle sonundaki nun düşmüştür. İrabının ise lafzen yâ ile mansub olduğunu görmekteyiz. Son örneğimizde cemi müennes salim gelen münada ise lafzen kesra ile mansub konumdadır. Çünkü cemi müennes salimlerin nasb hali kesra iledir. Muzâf münadanın örneklerini bir tablo halinde verebiliriz. المنادى المضاف المنادى المضاف مفرد مثنى جمع مذكر سالم جمع مو نث سالم جمع تكسير يا طال ب العلم يا طالب ي العلم يا طالبي العلم يا طالبا ت العلم يا طلا ب العلم المنادى منصوب لفظا 8

(الشبيه بالمضاف) 2.3. Şebih bi l-muzâf İzafet olmamakla beraber kendisinden sonra gelen kısımla bir anlam ilişkisi olan, yani sonrası uzantısı mahiyetinde gelip anlamın tamam olmasını sağlayan münadadır. İsmi fail ve ismi meful gibi kelimelerin amel etme durumları incelendiğinde bu şekildeki izafet benzeri yapının nasıl bir özellik taşıdığı daha iyi anlaşılacaktır. Bu şekilde gelen münadanın irabı da lafzen mansub olmaktır. Örnekler: Ey dersini anlayan! Ne mutlu sana. Ey ahlakı güzel olan! Gözün aydın. يا فاهم ا در سه ا بشر. يا كريم ا خل قه قر عينا..1 يا مستغرق ا في العبث ستندم. olacaksın. Ey boş işlerle uğraşan! Pişman درس kelimesi bir ismi faildir. Kendisinden sonra gelen فاهم ا olursak, İlk örneği ele alacak kelimesi üzerinde amil olmuş ve onu nasb etmiştir. İsmi fail olan kelimenin ifade ettiği anlam kendisinden sonra gelen kısımla tamamlanmış durumdadır ki işte bu tür yapılara şebih bi l-muzâf diyoruz. İkinci örnekte olduğu gibi mamulün ( خلق ) merfu olası ya da üçüncü örnekte olduğu gibi في العبث) ) devamında gelen uzantının harfi cerle gelmesi arasında bir fark yoktur ve bunların tamamı şebih bi l-muzâf olarak kabul edilir. Yukarıda verilen üç örneğin her birinde münada olan kelimeler şebih bi l-muzâf olarak geldiği için lafzen mansub olmuştur. Yine örneklerimizdeki münadaların tamamı nasb alameti olarak fethayı almıştır. Şebih bi l-muzâf münadanın örnek tablosu: المنادى الشبيه بالمضاف.3 المنادى الشبيه بالمضاف مفرد مثنى جمع مذكر سالم جمع مو نث سالم جمع تكسير يا طالع ا جب لا يا طالع ي ن جب لا يا طالع ين جب لا يا طالعا ت جب لا يا كت اب ا رسال ة المنادى منصوب لفظا 9

Münadayı bu şekilde kısımlara ayırıp her bir kısmın irabını verdikten sonra, irab açısından da şöyle bir tasnife gidilmesi mümkündür: A. Raf alameti üzere mebni, mahallen mansub münada: a) Alem (özel isim) b) Nekre-i maksude B. Lafzen Mansub münada: a) Nekre-i gayri maksude b) Muzâf c) Şebih bi l-muzâf تابع المنادى 2.3. MÜNADAYA TABİ OLANLAR Bu bölümde tabiler olarak da isimlendirilen sıfat, bedel, atıf gibi yapılardan bahsedeceğiz. Bunlara tabi denmesinin sebebi, ilişkili oldukları kelimeye irab açısından uymak zorunda olmaları nedeniyledir. Mesela sıfat olarak gelen bir kelimenin irab yönüyle mevsufuna uyum sağlaması gerekir. İşte böyle bir durum söz konusu olduğu zaman münadaya tabi olan kelimenin alması gereken irab halinin ne olacağı üzerinde duracak ve örneklerle konuyu izah edeceğiz. ı. Mansub Münadaya Tabi Olanlar: Mansub münadaya tabi olarak gelen kelimeler, ister müfret olsun ister muzâf olsun mansub olmak zorundadır. Münadanın lafzen veya takdiren mansub olması arasında da bir fark yoktur. Örnekler: Ey aziz vatanım. Ey faziletli vatanım. يا وطني العزي ز. يا وطني صاح ب الفضل..1 Ey Müslümanların aziz imamı. يا ا مام المسلمين العزي ز. Birinci ve ikinci örneklerimizde وطن kelimesi münadadır. Mütekellim yâ sına muzâf olarak geldiği için takdiren mansub olmuştur. Bu durumda ilk örnekte ona tabi olarak gelen (burada sıfat olarak gelmiştir) العزيز kelimesi de irab açısından mansub olmuştur. İkinci örnekte münadaya tabi olan kelime muzâf olarak gelmiş ve irabını da lafzi olarak fetha ile almıştır. Üçüncü örnekte münada olan ا مام kelimesi muzâf olduğu için lafzen mansub olduğunu görüyoruz. Ona tabi olan العزيز kelimesi de mansub olarak gelmiştir..3 10

ıı. Mebni Münadaya Tabi Olanlar: Mebni münadaya (alem ve nekre-i maksude) tabi olarak gelen kelimeleri irab açısından dört bölümde ele alabiliriz: 1. Mutlaka mansub olması gereken tabiler: Şayet tabi olarak gelen kelime ال takısı almamış bir muzâf olup sıfat, beyan veya tekit olarak gelmişse bu durumda mansub olmak zorundadır. Yani münadanın görünen harekesi ne olursa olsun, bu şekilde gelen tabi daima mansub olacaktır. Örnekler: يا محمد رسو ل االله. يا بكر ذا الفضل. يا زيد ا با ا د. يا ا تراك كل كم..1.3.4 Örnek cümlelerde altı çizili kelimelere baktığımızda her birinin münadaya tabi olarak geldiklerini ve ال takısı almaksızın muzâf olduklarını göreceğiz. Bu durumda münadaya tabi olan bu kelimelerin irabı mansub olarak gelir. Bu şekil tabilerin irabı yapılırken münadanın irab durumu dikkate alınmaz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, tabi olan kelimenin nasb halinin nasıl olduğudur. Yani irabını hareke ile mi yoksa harf ile mi aldığına dikkat etmek gerekmektedir. 2. Merfu veya mansub olması mümkün olan tabiler: a) Tabi olan kelimenin başında ال takısı varsa bu durumda münadanın lafzına tabi olarak merfu olması veya mahalline tabi olarak mansub olması caizdir. Örnekler: 1. يا محمد القو ي الحجة-القوي الحجة. يا خالد الشجا ع-الشجاع. Verilen cümlelerde, müfret münadaya tabi olarak gelen ال takısı almış kelimelerin altı çizilmiş ve iki farklı şekilde geldiği gösterilmiştir. Mesela birinci cümledeki القوي kelimesi merfu bir münadaya tabi olmuştur. Durum böyle olunca münadanın lafzına tabi olarak birinci defada merfu, münadanın mahalline tabi olarak ikinci defada mansub olarak geldiğini görüyoruz. Bu arada dikkat edilmesi gereken husus, الحجة القوي ifadesindeki izafetin lafzi izafet olduğudur. Bilindiği gibi lafzi izafetlerde muzâf olan kelime muzâfun ileyhten marifelik almadığı için şayet muzâf marife yapılmak istenirse başına ال takısı getirilmelidir. 11

b) Müfret ve ال takılı olarak gelen atfı nesek merfu veya mansub olabilir. يا زيد والغلام والغلام Örnek: Hatırlayacağınız üzere atfı nesek, atıf harflerinden birinin kullanılması ile yapılan atıf ال kelimesi matuf olmuştur. Başında الغلام atıf harfi kullanılmış ve و çeşidi idi. Örneğimizde takısı bulunması nedeniyle bu kelimenin, münadanın lafzına tabi olarak merfu olması da, mahalline tabi olarak mansub olması da mümkündür. 3. Müstakil münada muamelesi görenler: Şayet tabi olan kelime bedel veya atfı nesek olarak gelmişse ve başında ال takısı yoksa bakılır; - Müfret ise mebni olur. Zira müfret alem veya müfret nekre-i maksude olan münadalar, merfuluk alameti üzere mebnidir. Müstakil bir münada olarak ele aldığımızda söz konusu hüküm bunlar için de geçerli olacaktır. Örnek: يا شريف محمد يا خديج ة وعاي ش ة.1 Altı çizili olan محمد kelimesini biz bağımsız bir cümlede münada olarak kullanmış olsaydık, يا محمد şeklinde gelecek ve raf alameti üzere mebni olacaktı. Bu şekilde münadaya tabi olduğunda da durum değişmemektedir. - Muzâf ise mansub olur. Daha önce gördüğümüz gibi muzâf olan münadanın irabı lafzen mansub olmaktı. Burada da müstakil münada muamelesi göreceği için, tabi olduğu münadanın durumuna bakılmaksızın mansub olarak gelecektir. Örnek: يا عاي ش ة زو ج النبي يا محمد رسو ل االله.1 Cümlelerde altı çizili olarak verilen tabileri doğrudan münada olacak şekilde kullanmış olsak, muzâf oldukları için mansub olacaklarını biliyoruz. Dolayısıyla şimdi de mansub olmaları gerekmektedir. 4. Mutlaka merfu olması gerekenler: olurlar. kelimelerine sıfat olarak gelen tabiler daima merfu ا ي - ا ي ة يا ا يها الا نسا ن Örnek: Not: Başında ال takısı olan bir kelimenin münada olması mümkün değildir. Şayet böyle ا يتها müennes ise,ا يها bir kelime münada olarak kullanılacaksa; bu kelime müzekker ise 12

kelimesi münada olarak nida harfinden sonra getirilir. Asıl münada yapılmak istenen kelime ise nın ا يها lafzına tabi olarak merfu gelir. يا ا يها المدثر Örnek: Bu durumda cümlenin irabı şu şekildedir: yoktur. : Nida harfi olup, sükun üzere mebnidir ve irabda mahalli يا ا ي : Raf alameti olan damme üzere mebni, mahallen mansubtur. içindir. : Tenbih ها المدثر : Münadaya tabi olan bir kelimedir (burada sıfat olmuş) ve damme ile merfudur. Örneğimizi tablo halinde ve Arapça ifadelerle görelim: د- يا ا يها المدث ر. يا : حرف نداء مبني على السكون لا محل له من الا عراب. ا ي ها : ا ي مبني على ما يرفع في محل نصب ها للتنبيه. المدثر : تابع المنادى مرفوع بالضمة. 2.4. NİDA İLE İLGİLİ BAZI ÖZEL DURUMLAR بعض القواعد المتعلقة بالنداء * Bazı durumlarda nida harfinin hazfedilmesi mümkündür, ancak bu durumlarda takdir edilen nida harfi sadece یا dır. Müfret alem, muzâf veya أي şeklindeki münadalardan önce nida harfinin hazfedilebildiğini görürüz. Örnekler: يوسف لماذا تا خر ت نصير المظلوم ا رفق بي. ا ي ها الساي ق اسر ع..1.3 İlk örneğimizde altı çizili olarak gelen يوسف kelimesi müfret alem bir münadadır. Dolayısıyla raf alameti olan damme üzere mebni olmuştur. Mahallen ise mansubtur. Burada gizli bir nida harfinin olduğunu sözün devamından anlayabilmekteyiz. İkinci örnekte muzâf olarak gelen ve lafzen mansub olan bir münada görmekteyiz ki (نصير ) burada da nida harfinin hazfedildiğini yine sözün devamından anlamaktayız. 13

Son örneğimizde ise münada ا ي ها şeklinde gelmiştir. Bu hitap şekli de öncesinde bir nida harfinin gizlendiğini gösterir. Örneklerimizin her birinde takdir edilen nida harfinin یا olduğunu unutmayalım. nida harfi kullanılır. Ayrıca nida harfi يا Lafzı münada olduğunda sadece االله * hazfedilirse onun yerine Allah lafzının sonuna şeddeli bir mim ( م ) getirilir. Bu durumda ikisinin aynı anda kullanılması caiz değildir. Örnek: يا االله اللهم Yukarıda da ifade edildiği gibi يا الله م şeklinde bir kullanım yoktur. * Mütekellim yâ sına muzâf olan isimler münada yapıldığında, ismin sonunun sahih veya illetli olmasına göre durum farklı olacaktır. Şöyle ki; Sonu illetli olan bir isim mütekellim yâ sına muzâf olmuş ve münada olarak kullanılmışsa sadece bir tek şekilde söylenmesi mümkündür, o da yâ nın zikredilmesidir. Örnek: يا مولاي يا قاض ي.1 Sonu sahih olan bir isimin mütekellim yâ sına muzâf olması durumunda ise altı farklı kullanım mümkündür: 3. يا سي د 2. يا سي د ي 1. يا سي د ي 6. يا سي د يا 5. يا سي د 4. يا سي د ا ا ب * Mütekellim yâ sına muzâf olan ve ا م kelimelerinin münada olması durumunda kullanımları farklı bir özellik göstermektedir. Yandaki tabloda bu kelimelerin hem çok hem de az kullanılan şekillerini görebilirsiniz. حرف النداء يا يا يا ا ب + ي ا ب ا ب ي ا ب ا م + ي ا م ا م ي ا م 1 2 3 يا ا ب ا ا م ا 4 يا ا ب ي ا م ي 5 يا ا ب ا م 6 يا ا ب ت ا م ت 7 يا ا ب ت ا م ت 8 14

نماذج معربة 2.5. İRAB ÖRNEKLERİ ا - يا خالد اكتب الدرس. يا : حرف نداء مبني على السكون لا محل له من الا عراب. خالد : منادى مبني على الضم في محل نصب ) لا نه مفرد وعلم ). اكتب : فعل ا مر مبني على السكون والفاعل ضمير مستتر وجوبا تقديره ) ا نت ). الدرس : المفعول به منصوب بالفتحة الظاهرة على ا خره. ب- يا مسلمون دعوا التفريط. يا : حرف نداء مبني على السكون لا محل له من الا عراب. مسلمون : منادى مبني على الواو في محل نصب ) لا نه نكرة مقصودة ). دعوا : فعل ا مر مبني على حذف النون والواو فاعل. التفريط : مفعول به منصوب بالفتحة الظاهرة على ا خره. 15

ج- يا صاح بي السجن. : حرف نداء مبني على السكون لا محل له من الا عراب. : منادى منصوب بالياء لا نه مثنى ) وهو منادى مضاف ). (وقد حذفت نون المثنى للا ضافة). : مضاف ا ليه مجرور بالكسرة الظاهرة على ا خره. يا صاح بي السجن د- يا لطيفا بالعباد. يا : حرف نداء مبني على السكون لا محل له من الا عراب. لطيفا : منادى منصوب بالفتحة (لا نه شبيه بالمضاف). بالعباد : جار ومجرور متعلقان ب ) لطيفا ). ه- يا غافلين تنبهوا. يا : حرف نداء مبني على السكون لا محل له من الا عراب. غافلين : منادى منصوب بالياء لا نه جمع مذكر سالم ) وهو منادى نكرة غير مقصورة ). تنبهوا : فعل ا مر مبني على حذف النون والواو فاعل. 16

التدريبات 2.6. ALIŞTIRMALAR 1. Verilen cümlelerde münadayı göstererek, çeşidini ve irabî hükmünü belirtiniz. عين المنادى واذكر نوعه وحكمه في الا عراب في الجمل الا تية. 1- يا طلاب العلم لا ملوا. 2- يا م هملا واجبه حان وقت الامتحان. 3- يا رو وفا بعباده ال طف بنا...................... 4- يا باغ ي الخير لن ي خ ز ي ك االله. 5- يا ناي ما ايستيقظ من نومك. 6- يا مقصرين كفى اونا. 7- يا ساي قي السيارات لا تسرعوا. 8- يا غلام احفظ االله...................... 9- يا خالد لا تكسل. 10- يا م حمدون حافظوا على الصلاة. 17

2. Verilen kelimelerin başına yâ getirerek münada yapınız ve harekeleyerek çeşidini söyleyiniz. ا دخل (يا) على الكلمات الا تية واضبط ا خر المنادى مبينا نوعه. م جيب الدعاء عامل زيدان مو من باالله ا كل مال غيره مسلموا تركيا ساعيا في الخير.1.3.4.5.6.7 3. Boş yerlere uygun bir münada koyarak harekesini ve çeşidini belirtiniz. ضع منادى مناسبا في المكان الخالي مما يا تي ثم اضبطه بالشكل وبين نوعه..1 يا..... احترمي ا م ك. يا..... احترم ن ا مك ن..3 يا..... ابتعدوا عن الخطر. بعباده ارحمنا. اكتبا درسكما. الشركة لا تستخف عمالك. يا..... يا..... يا......4.5.6 18

4. İstenen münada çeşitlerini tam bir cümle içinde kullanınız. مثل لما يا تي في جمل تامة. 1. منادى مبني على الضمة. 2. منادى منصوب بالفتحة...................... 3. منادى مثنى منصوب. 4. منادى جمع تكسير معرب. 5. منادى جمع مذكر سالم معرب..................... 6. منادى جمع مذكر سالم مبني. 5. Verilen ayetlerdeki münadaların irabını ayrıntılı olarak yapınız. ا عرب المنادى في الا يات الكريمة الا تية ا عراب ا مفصلا. 1. اللهم مالك الملك. 2. ربنا عليك توكلنا. 3. رب ا نى يكون لي غلام. 4. ربنا لا تزغ قلوبنا. 19

5. قال يا ابن ا م لا تا خذ بلحيتي. 6. يا ا بت ا ني را يت ا حد عشر كوكبا. 7. يا ا براهيم ا عرض عن هذا. 8. يا ا رض ابلعي ماءك. 9. يا ا هل الكتاب لم تحاجون في ا براهيم...................... 10. يا ا يها الا نسان ما غرك بربك الكريم. 11. يا بني ا دم خذوا زينتكم عند كل مسجد. 12. يا حسرتا على ما فرطت في جنب االله. 13. يا عباد فاتقون. 14. يا موسى ا ني ا نا االله رب العالمين. 15. يا نار كوني بردا وسلاما على ا براهيم. 20

ÖZET Nida, muhataba yöneltilen bir sesleniş olup nida üslubunun üç unsuru vardır. 1. Nida harfleri: Bu harfler kullanıldıkları yerler itibariyle şu şekilde sıralanabilir: ا - هيا - ا ي - ا ي - ا يا - يا : kullanılanlar a) Uzak için ا : kullanılan b) Yakın için وا : kullanılan c) Nüdbe için يا : kullanılan d) İstiğase için 2. Amil olarak bildiğimiz hazfedilen fiil. Nida üslubunda bu fiilin hazfedilmesi zorunlu olup onun yerine nida harfi kullanılacaktır. Şayet fiil hazfedilmez ise doğru bir cümle kurulmuş olsa bile nida üslubunun dışına çıkılmış olacaktır. 3. Münada: Fiili hazfedilen mefuller arasında yer alan münada, nida üslubunda kendisine seslenilen muhatabı ifade etmektedir. Münadanın irabı, meful olduğu için mansub olarak yapılır. Ancak söz konusu nasb halinin nasıl ortaya çıkacağı münadanın çeşidine göre farklılık arz edecektir. Münada üç farklı şekilde gelebir. A. Müfret münada: Münadanın müfret olması ile anlatılmak istenen muzâf veya şebih bi l-muzâf olmamasıdır. Yoksa sayısal olarak müsenna ya da cemi gelmesi, müfret olmasına bir mani teşkil etmez. Müfret münada ise ya alem, yani özel isim olarak gelir ya da nekre-i maksude veya nekre-i gayri maksude şeklinde gelir. Alem veya nekre-i maksude olarak gelmesi durumunda irabı yapılırken, raf alameti üzere mebni mahallen mansub olduğuna dikkat etmeliyiz. B. Muzâf münada: İzafetle gelen bir münadanın irabı lafzen mansub olacağı şeklindedir. Elbette bura da münada olan kelimenin nasb halini nasıl aldığı önemlidir ve bu husus göz ardı edilmemelidir. C. Şebih bi l-muzâf münada: Yapısal olarak izafet içermeyen ama anlam olarak kendisinden sonrasıyla ilişkili olan kelime gruplarıdır. Bu tür münadanın irabı da lafzen mansub olarak yapılır. MÜNADAYA TABİ OLANLAR Bu bölümde tabiler olarak da isimlendirilen sıfat, bedel, atıf gibi yapılardan bahsedilmektedir. Bunlara tabi denmesinin sebebi, ilişkili oldukları kelimeye irab açısından uymak zorunda olmaları nedeniyledir. Mesela sıfat olarak gelen bir kelime irab yönüyle mevsufuna uyum sağlaması gerekir. İşte böyle bir durum söz konusu olduğu zaman münadaya tabi olan kelimenin alması gereken irab halinin ne olacağı anlatılmıştır. 21

Bu tür kelimelerin irabı yapılırken öncelikle ve elbette ki bakılması gereken münadadır. Şayet münada lafzen mansub olarak gelebilecek bir yapıda ise herhangi bir sorun yok demektir ve ona tabi olan da mutlaka mansub olarak getirilir. Hatırlayacağınız gibi lafzen mansub münadalar şunlar idi: a) Nekre-i gayri maksude b) Muzâf c) Şebih bi l-muzâf Mahallen mansub olan münadaya tabi olanların irabının ise bazı farklılıklar arz ettiğini gördük. Bu tür yapılarda sadece münadanın durumu değil, tabi olan kelimenin de durumu belirleyici olmaktadır. Mebni münadaya tabi olarak gelen kelimeleri, irab açısından dört bölümde ele aldık: 1. Mutlaka mansub olması gereken tabiler 2. Merfu veya mansub olması mümkün olan tabiler 3. Müstakil münada muamelesi görenler 4. Mutlaka merfu olması gerekenler Nida ile ilgili bazı özel durumlar, başlığı altında ise bağımsız bir konu olarak ele alınması gerekmeyen ama bilinmesinde fayda olan bazı ayrıntılar yer almıştır. Mesela nida harfinin hazfedilmesi, sahih veya illetli kelimelerin mütekellim yâ sına muzâf olarak münada olması, münada olarak özel kullanımı olan kelimelerin durumu gibi konular ele alınmıştır. 22

2.7. DEĞERLENDİRME SORULARI cümlesinde münada olan kelime ve irabı ile ilgili يا ا با بكر لا تترك العمل. 1. hangisi doğrudur? a) العمل münadadır, fetha ile mansubdur. b) ا با münadadır, fetha ile mansubdur. c) ا با münadadır, elif ile mansubdur. d) ا با münadadır, mahallen mansubdur. e) بكر münadadır, takdiren mansubdur. 2.. يا...... ا نت على حق Cümlesine gelebilecek en uygun münada hangisidir? الطالب (a طالب (b طالبان (c طالبي ن (d طالبي (e 3. Münada ile ilgili olarak verilen kurallardan yanlış olanı bulunuz. a) Müfret münada daima merfudur. b) Muzâf münada daima mansubdur. c) Münada nekre-i gayri maksude ise mansubdur. d) Münada şebih bi l-muzâf ise mansubdur. e) Münada lafzen merfu olsa bile mahallen mansubdur. 23

Cümlesinde münadaya tabi olan kelime ve alması gereken يا محمد رسول االله 4. irab ile ilgili hangisi doğrudur? a) محمد kelimesidir, mahallen mansubdur. b) محمد kelimesidir, takdiren mansubdur. c) رسو ل kelimesidir, mahallen mansubdur. d) رسو ل kelimesidir, lafzen mansubdur. e) Münadaya tabi olan kelime yoktur. 5. Nida harfleri ile ilgili olarak verilenlerden doğru olanı seçiniz? a) يا Bütün nida harflerinin yerine kullanılabilir. b) وا İstiğase için kullanılır. c) ا Uzak için kullanılır. d) ا ي Nüdbe için kullanılır. e) Nida harfleri arasında bir fark yoktur. 24

CEVAP ANAHTARI 1. C 2. B 3. A 4. D 5. A 2.8. KAYNAKLAR Çörtü, Mustafa Meral, Arapça Dilbilgisi Nahiv, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul 1998. Fahir, Abdülaziz Muhammet, Tavdîhu n-nahv Şerhu İbn Akîl, Matbaatü s-saade, Kahire tarihsiz. 25