HEINDRICH FRICK E GÖRE DİNLER TARİHİ NDE TİPOLOJİ

Benzer belgeler
Mustafa Alıcı, Dinler Tarihinin Batılı Öncüleri, İz yayıncılık,

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

The Uni-local Science of the World: The History of Religions

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2012), ss

bilimname XIV, 2008/1, KİTAP TANITIMI Ramazan ADIBELLİ Arş. Grv., Erciyes Ü. İlahiyat F.

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

KUTSAL A GİDEN YOL: DİNLER TARİHİ NDE BİR METODOLOJİK YAKLAŞIM VEYA BİR BİLİM OLARAK DİN FENOMENOLOJİSİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

Fadıl Ayğan. Eylül 2015

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ DERSİN KODU VE ADI TEZ 5000 Yüksek Lisans Tezi TİB 5010 Seminer UAD 8000 Uzmanlık Alan

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

KİŞİSEL BİLGİLER. İlyas CANİKLİ. Yrd. Doç. Dr. Temel İslam Bilimleri

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

TURKIVE'DE DINLER TARIHI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

Kitâbiyat Book Reviews

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SALİME LEYLA GÜRKAN. 1997, Religious Studies, Lancaster University. 1991, İlahiyat Fakültesi, Marmara Üniversitesi.

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

YILI ERMENİ OKULLARI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

Editörler Prof.Dr. Mustafa Alıcı - Doç.Dr. Süleyman Turan DİNLER TARİHİ I-II

Tel: / e-posta:

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED

Giresun/Bulancak Sarayburnu Camii

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

Dinler Tarihçisinin Anlamayı Hedefleyen Bir İmanlı Olarak Portresi: Joachim Wach

Dinler Arası İlişkiler El Kitabı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Değerli öğrencilerimiz, Fakültemiz hazırlık sınıflarının 2. vize, diğer sınıfların final ve bütünleme sınav programının son hali sunulmuştur.

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

AYIRAN SINIRLAR OLMADAN AVRUPA İÇİN PAYLAŞILAN TARİHLER

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Türk Yönetim Tarihi (KAM 315) Ders Detayları

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Müslümanlar için yeni ve yabancı bir anlayış değildir. Zira yaşamalarına denir. İslam dini ilk zamanlardan itibaren farklı inançlara dinî

Siyasal Partiler ve Seçim Sistemleri (KAM 314) Ders Detayları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

DİNLER TARİHİNDE METOT ÇALIŞMALARI METHOD STUDIES IN HISTORY OF RELIGIONS Hüseyin KÖFTÜRCÜ Ahmet ONAY**

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

ÖZGEÇMİŞ. Derece Okul adı Yıl. İlkokul Misak-ı Millî İlkokulu 1985 Lise İskilip İmam Hatip Lisesi 1991

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

Amerikan Dış Politikası (IR405) Ders Detayları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERSLER KATALOĞU. Dersin Optik. Kredi AKTS. Ulus.

Transkript:

HEINDRICH FRICK E GÖRE DİNLER TARİHİ NDE TİPOLOJİ Mustafa ALICI * ÖZET Dinler Tarihi, diğer tüm özelliklerinin yanında, dinleri ve fenomenlerini sistematik açıdan tasnif eden bir bilimdir. Bu olgudan hareketle Alman ilâhiyatçısı ve Dinler Tarihçisi Heinrich Frick (1893-1952); disiplinin tarihinde Dinler Tarihi Tipolojisi nin ana hatlarını çizen ve disiplinin sistematik karakterine özgün vurgular yapan bir bilim adamı olarak tanınmaktadır. Kendine özgü yöntemiyle Frick, mukayese metodu için somut bir araç ortaya çıkarmak ve mukayese sorununa çözüm üretmek istemektedir. Bu makalede, anahatlarıyla Frick in mukayeseli din çalışmalarındaki özgün tipolojik yaklaşımı ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Heinrich Frick, Dinler Tarihi, Tip, Tipoloji ÖZET Above all its characteristics, History of Religions defines it as its mission to classify religions and religious phenomena. Departing from this premises, the German theologian and historian of religions, Heinrich Frick (1893 1952) is known for sketching the Typology of History of Religions and laying an original emphasis on the systematic character of this discipline. With his special approach, Frick aimed to produce an applicable method and relevant solution to the problem of comparing religions. This article aims at discussing briefly Frick s typological method within the comparative studies of religion. Key Words: Heinrich Frick, History of Religions, Type, Typology GİRİŞ: Misyolojiyle Dinler Tarihi ni Yoğuran Bir Hayat Alman Dinler Tarihçisi ve teologu Heinrich Frick, 1893 de Darmstadt da (Hesse) doğdu. İlköğrenimi doğduğu yerde tamamladıktan sonra 1912-1916 yılları arasında Giessen ve Tübingen üniversitelerinde protestan teolojisi öğrenimi gördü. O, 1917 yılında hazırladığı Hıristiyan Misyonun Ulusal ve Uluslararası Karakteri adlı teziyle teoloji sahasında lisans diploması (Lizentiat) aldı. Frick, bu çalışmasında, misyon konusunda geleneğin deforme edilmemesini, bunun yerine yeniden yorumlanıp ihya edilmesini ortaya koydu. Ona göre yeniden yapılanma; İncil in dünyanın diğer tüm dinlerin Kutsal Kitaplarına ve mesajlarına üstünlüğü üzerine dayanmalıydı. * KTÜ, Rize İlahiyat Fakültesi, Dinler Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, e-mail: mustafaalici@hotmail.com.

78 Yrd. Doç. Dr. Mustafa ALICI Frick, Darmstadt daki Lutheran kilisede rahiplik eğitimi aldı ve Arapça öğrendi. O,1919 yılında, doktora tezi olarak, İmam Gazzali nin otobiyografisi ile Aziz Aguistin in İtiraflar adlı eserinin mukayesesini (Ghazalis Selbstbiographie: Ein Vergleich mit Augustins Konfessionen) seçti. Aynı yıl Frick; Technische Hoschschule de (Darmstadt) Dinler Tarihi ve misyoloji öğretim üyesi olarak atandı, 1921 yılında da Giessen Üniversitesiyle bağını güçlendirdi ve dört yıl sonra bu üniversitenin sistematik teoloji hocası oldu. Frick, 1929 da, Otto nun halefi olarak Marburg Üniversitesi ne intisap etti ve orada Dinler Tarihi ile Misyon Teolojisi dersleri verdi. Bu arada Marburg Üniversitesi nde Dinler Tarihi Enstitüsü nü kuran Frick, aynı zamanda Otto nun 1927 yılında oluşturmaya çalıştığı dinlere ait eşya ve malzemelerle ilgili bölüm olan Religionskundlich Sammlung un direktörü oldu. Sıkıntılı bir yaşlılık döneminin ardından 1952 yılında Marburg da öldü 1. Frick, makale, konferans, vaaz olmak üzere pek çok faaliyette bulunmuştur 2. Dinler Tarihi ile ilgili eserlerinden The Gospel, Christianity and Other Faiths, (1938) hariç diğerleri İngilizce ye çevrilmemiştir. Onun en önemli çalışması, Almanca olarak yazdığı Vergleichende Religionswissenshaft (Mukayeseli Dinler Tarihi, 1928) adlı eseri olup burada farklı orijinlere sahip tarihsel dinler arasındaki paralellikleri, kendilerine özgün özellikleri de ihmal etmeden, tahlil ederek kendine özgün bir dinler tipolojisi geliştirmeye çabalamıştır 3. Çağdaş Dinler Tarihi, Frick in Nazi dönemi ile olan yakın ve sıcak ilişkisine şahitlik etmektedir. Hocası Rudolf Otto nun (Ö. 1937) Nazi Yönetimine karşı koymasına rağmen öğrencisi Frick; Nazi Dönemi nde SS lerin ve Nasyonal Sosyalist Parti Öğretmenler Birliği nin faal bir üyesi olarak, özellikle 1937-1945 yılları arasında, fakülte dekanlığı yaptığı sıralarda, Nazi otoriteleri tarafından güven duyulan biri olmuştu. Bu dönemde Frick; Otto nun dinlerle ilgili bir malzeme arşivi kurma fikrini siyasî desteği arkasına alarak geliştirmiş ve onu akademik eğitim yapan bir enstitü haline dönüştürmüştür 4. 1 Otobiyografisi için bkz. Martin Kraatz, Frick, Heinrich, Encyclopedia of Religion (ER), ed. Mircea Eliade, New York, London 1987, c. V, 441-442; Jacques Waarderburg, Heinrich Frick, Classical Appraches to the Study of Religion: Introduction and Anthology- I, The Hauge, Paris 1975, 480; http://www.blessedquietness.com/journal/housechu/jesumosq.htm (10/03/2006) 2 Almanca olarak yazdığı eserlerinin tam listesi için bkz. Jacques Waarderburg, Classical Appraches to the Study of Religion: Bibliography- II, The Hauge, Paris 1974, 80-81. 3 Kraatz, 441. 4 http://homepages.uni-tuebingen.de/gerd.simon/religion_ns.htm (10/03/2006)

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi VI (2006), Sayı: 1 79 Frick, modernizmin çok etkili olmaya başladığı ve modern insanın gittikçe dinsizliğe doğru meylettiği hayatının son anlarına rastlayan dönemlerinde, Dinler Tarihi nin tarafsızlığının ahlâkiliğî ve ideolojik din çalışmaları meselesine yönelik şüphelerini açıkça ifade etmeye başlayarak, geçmişini adeta sorguladı. O, meslektaşlarını saygın dinî kültürel gelenekler ile modernizm arasında bir sentez yapmaya davet etti. Ona göre Dinler Tarihi nin ve diğer kardeş bilimlerin en önemli görevi; bu konuda en dürüst ve en vazgeçilmez rolü bizzat üstlenmesidir 5. Frick in Tipolojik Yaklaşımı Dinler Tarihi, incelediği konuları gereği kategorik ve tipolojik tasnifler yapan sistematik bir bilim dalıdır. Dolayısıyla bu bilim dalı; dinleri ve fenomenleri kategorilere ayıran, tasnif eden bir disiplin olup bu özelliği sebebiyle elde ettiği malzemeleri, farklılıklara, benzerliklere veya ayniliklere göre ayrıştırır, karşılaştırır ve onları hem rasyonel hem de irrasyonel alanı içinde değerlendirir. O, tekillik içinde anlaşılması gereken din gibi beşerî bir olguyu, dinler içindeki tecelli ve tezahürler olarak fenomenlerin tipolojilerine hükmeder. Tipolojik tasnif; Dinler Tarihi nin objektif araştırma alanı içinde, her hangi bir din veya dinin dünya dinleri içindeki üstünlüğünü ortaya koymak, diğerini yok saymak veya inkâr etmek anlamında yapılmamalıdır. Yapılacak tasnif; bir dinin diğer dinler içindeki gerçek yerini belirlemek, tipolojik olarak bir dinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve şematik şekilde Dinler Tarihi anlatımını ortaya koymak için önemli bir araç olma özelliği taşımalıdır 6. Dinler Tarihi nde fenomenolojik yaklaşımları sınıflandıran Hollandalı Din Fenomenoloğu Jouco C. Bleeker (1898-1983), bilhassa 1940 sonrasında ortaya çıkan üç farklı din fenomenolojisinden bahsetmektedir; 1. Deskriptif Din Fenomenolojisi; din fenomenlerinin sistematize edilip betimlenmesini sağlar. 2. Tipolojik Din Fenomenolojisi; farklı din tiplerini ve onların fenomenlerini araştırmayı amaç edinir. 3. Fenomenolojik Din Fenomenolojisi; özgün kelimesiyle dini fenomenlerin özününe anlamına ve yapısına nüfuz etmeyi amaçlar. 5 Heindrich, Frick, The Aim of The Comparative Study of religions (Typology), Classical Approaches to the Study of Religions I: Introduction and Anthology (CAS), ed. Jacques Waardenburg, The Haugue, Paris 1973, 482. 6 Mustafa Alıcı, Dinler Tarihi nde Çağdaş Metodolojik Problemler, İslamî İlimlerde Metodoloji( Usûl) Mes elesi-ii, Tartışmalı İlmî Toplantılar Dizisi 46, İstanbul 2005, 1322-1326.

80 Yrd. Doç. Dr. Mustafa ALICI Bleeker kendi yerini üçüncü türde görmektedir. Ona göre üçüncü olan aynı zamanda metodolojiye de ilgi duymaktadır 7. Bu tasnif esas alındığında Alman Dinler Tarihçisi Frick, doğal olarak ikinci kısımdaki fenomenologlar arasında sayılabilir. Bu doğrultuda Frick kendi dinler tipolojisini kurarken, döneminin din bilginlerinden ve düşünürlerinden faydalanmıştır. Onun faydalandığı veya etkilendiği kişiler arasında Söderblom, Hegel, Goethe, F. Max Müller, Schleiermacher ve R. Otto gelmektedir. Frick; öncelikle tipolojik din çalışmalarıyla ünlenmiş bir bilim adamı olan İsveçli Dinler Tarihçi Nathan Söderblom ün (1866-1931) dinlerin tasnifiyle ilgili şu tesbitine yer verir: Dinlerin özü ve gelişim safhalarına göre yapılmış ve genel kabul görmüş bir din taksimatı henüz yoktur. Ona göre burada din tipolojisi; Hıristiyan ve Yahudi inancıyla temas ettikleri bağlamı ifade etmek için kullanılmıştır; bundan dolayı genel bir tipolojiye ihtiyaç vardır. Çünkü insanlar; kendi dinlerini tek gerçek din görüp diğer dinleri, aklın ortaya çıkardığı gelenekler kabul ederek sistematik dinler tasnifine girişirlerse, böyle bir tipolojik tasnife ihtiyaç kalmaz 8. Frick e göre XIX. Yüzyıl da tarihsel dinlere ilginin artmasından sonra, insanoğlunun inançlarını sistematik olarak ele alacak standart bir tasnif sistemine ihtiyaç duyulmuştur. Bu tasnifte ilk çabalar felsefecilerden gelmiştir. Örnek olarak Hegel; ünlü tasnifini, objektif, sübjektif ve mutlak safha şeklinde düzenlemiştir. Hegel, tasnifte ilk safhada Tanrı yı doğal bir güç veya cevher olarak algılayan İlkel Kabile Dinleri ni yerleştirirken, ikinci safhada Tanrı yı soyutlaştırarak ruhanî bireyselliğe ve özgür sübjektifliğe indirgemiştir. Son safhada da o; normatif olarak Hıristiyanlığı öne çıkarmış ve Tanrı nın Hıristiyanlara kendini mutlak bir ruh olarak kabul ettirmesine yer vermiştir. Frick e göre; Max Müller (1823-1900) ise dinleri filolojik, tarihsel ve etnik yapıları esas alarak semitik, Hint- Germen ve Turan dinleri şeklinde tasnif etmiştir. Sonuçta Frick, o dönemde yapılan tipolojik çalışmaların kıymetli olduğunu, ancak sürekli değerde olmadığını ileri sürmüştür. Çünkü ona göre bu tipolojiler; dinlerle ilgili mevcut durumu yansıtmadığı gibi hedefe götürmeyen ve pratik de olmayan çabalardır 9. Tipolojik çalışmalarda benzerlikten ziyade ortak oluşu öne çıkaran Frick; bu noktada Alman romantik şair Goethe nin tüm dinî tavırların temel psikolojik anını yani hûşu anını bir tasnif prensibi 7 Jouco C. Bleeker, The Contribution of the Phenomenology of Religion, Problems and Methods of the History of Religions, ed. Ugo Bianchi, C. J. Bleeker, A. Bausani Leiden 1972, 39. 8 Frick, 480-481. 9 Frick, 481.

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi VI (2006), Sayı: 1 81 olarak anlarken iyi bir tipoloji örneği verdiğini belirtir ve bu hûşu prensibinin aslında tüm insan ırkına ait temel bir tipoloji oluşturacağını ileri sürer 10. Ona göre Alman filozof Schleiermacher mukayese işinde bir başka önemli din bilimcidir. Çünkü Schleiermacher, mukayese edilen nesnelerin kaynak noktasına vurgu yapmış ve her bir dinde bulunan aynı tür derece ve rütbedeki şeylerin her oluşumundaki özgün değişim süreçlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Frick e göre Otto nun homolog ve analog terimleri de benzer şeyleri vurgulamakta ve ortak olanlar ile kıyaslanabilir olanlara işaret etmektedir 11. Dinler Tarihi geleneğinde tipolojiyle öne çıkan Frick in mukayeseli din biliminin asıl amacı kabul ettiği tipolojisinin ana şartlarını özetle şöyle maddeleştirebiliriz: 1. Dinlerde dindarların çoğu tarafından sürekli tekrarlanan ve alışkanlık halinde olan fenomenler, mezkur dinler için tiplerdir ve tasnifte esastır. Frick e göre öncelikle tip ve tipik kelimeleri mukayese bağlamında farklı anlamlara gelmektedir. Tipik olan aynı zamanda tekil olanın zıddıdır ve terim olarak, birçok ferdin faaliyetlerinde ortaya çıkan ve göze çarpan tek düze tekrarları ifade etmektedir. Örnek olarak örfler ve adetler ile alışkanlıklar; tek bir eylem değildir. Tipoloji ise, bilhassa Dinler Tarihi nde, sık sık meydana gelen bir şeyin sunulması nı ve aynı zamanda ferdin fark edilmesini kapsamaktadır. Ona göre bu yine de problemin ancak yarısını çözmektedir. Çünkü tipoloji; dinî yapılar içindeki düzenli ve sürekli meydana gelişlerin araştırmasını talep ederken haklıdır ancak, bu düzenli tekrarda ferdin payını ihmal ederken ihmalkârdır. Özellikle ferdiyetçi dinler, ferde ağır vurgu yapmaktadır. Bir dinin özellikleri, tek başına değil ancak öteki dinlerle ortak yönleriyle anlaşılabilmektedir. Ona göre dinler;tıpkı birer canlı organizma gibidir ve onlardaki gibi belli alışkanlıklar (habitus) bulunmaktadır. Bu anlamda dinler için habitus, endama ve çehreye bakarak karakteri anlamaya çalışan (physiognomy) bir teknik terim olup insan hayatının nihai tezahürlerini ve onların bağlamsal sonuçlarını ifade etmektedir. Bu tezahürlerin tümünün ortak karakteri, Frick e göre, her bir ferdin kendinde açığa çıkmakta, bu yüzden her birindeki ortak karakter ve eşsiz oluş yine dışarıya yansımaktadır. Başkasına benzemeyen eşsiz oluş; bu durumda, bir organik yapı içinde, tipik bir olay olarak daima aynı (değişmez) kalacaktır 12. Dinlerdeki habitus a pek çok örnek veren Frick, söz gelişi Hıristiyanlık için İsa ne ifade ediyorsa Kur an ın İslam dini için veya 10 Frick, 481-482. 11 Frick, 485. 12 Frick, 482-483.

82 Yrd. Doç. Dr. Mustafa ALICI Budha nın öğretilerinin Budizm için onu ifade ettiğini vurgulamaktadır. Ona göre bir kişinin, bir kutsal metnin ve bir kutsal öğretinin fonksiyonu üç gelenek içinde de aynıdır. Frick için kurtuluşun kaynağı, bütün bu fenomenlerde yatmaktadır. Frick e göre üçü de mukayeseli bir morfoloji dilinde, analog durumdur yani farklı kaynaklarına rağmen aynı fonksiyonu ifa etmektedir. Bunun yanında aynı otoriteler, benzer konumda oldukları için, homolog durumunda da olabilmektedir. Bu durumda şöyle denilebilir: Budda ve Hz. Muhammed, Mesih ile homologdur; kurucu şahsında her biri homolog konumu almıştır. Sonuçta Frick için bir dinin habitusunu belirlemede en önemli faktör, o dinin dış tarihsel başlangıç noktasıdır. Frick e göre; en iyi analog ve homolog örneği Hıristiyanlık ile İslam arasında verilebilir. Buna göre Hz. Muhammed in dinî tecrübesi ile İsa Mesih in dinî tecrübesi mukayese edilirken görülecektir ki ikisi de peygamberane kuruculardır ve nispi tavırları açısından semitik kökenlere ve Helenist bir zemine sahiptirler. Frick bu iki durumdan daha uzak tiplere doğru gitmek ve mukayeseli genişletmek ister. Hatta ona göre bu yöntemle İlkel Kabile Dinlerine, gruplarına gidilebilir ve hem ortak noktalar hem de eşsiz noktalar izlenebilir 13. 2. Tipolojide dinlerin bazı temel özellikleri, kavşak noktalarında benzeşirler. Bu noktada Frick, tipin ikinci anlamı nın dindeki değerleri ifade ettiği için din felsefesinin işi olduğunu keşfediyor. Ancak Mukayeseli Dinler Tarihi, dine değer vermekle uğraşmadığından ve sadece olgusal gerçeklerin izini sürdüğünden, zaman dilimini, daima Tanrı ya yakın bir zaman dönemeciymiş gibi kabul eder. Bu yüzden dinlerde safhalar (stadium) önem kazanır. Bu safhalar, farklı dinlerin birbirleriyle kavşak noktasındaki ortak fenomenleri gösterir. Ona göre; yatay anlamda tarih bize dinlerdeki habitus dediğimiz şeyi yani her dine ait eşsiz alışkanlıkları yani değişmez olguları verir 14. Alışkanlık ( habitus) ve safha (stadium), terimlerindeki muğlaklığı gidermek için Frick; öncelikle birbirlerine taban tabana zıt ve farklı fenomenler taşıyan dinî geleneklerden veya tamamen farklı oluşumları mukayese etmekten kaçınmayı öğütlemektedir..böyle bir mukayese yerine o, birbirlerine çok yakın ve karşılıklı ilişkisi çok sıcak dinleri söz gelişi İslam ile Hıristiyanlığın mukayesesini önermektedir. Ona göre bu iki din arasındaki mukayese çok verimli olacaktır. Zira her belirli safha her iki dinin örneğinde de aynı şekilde ortaya çıkacaktır. Burada eşsiz reaksiyon da çok rahat gözlenecek ve benzer bir konuda İslâm, Hıristiyanlığın gösterdiği tepkiden farklı bir şekille tepkisini ortaya koyabilecektir. Buradan hareketle İslam ve Hıristi- 13 Frick, 485-486. 14 Frick, 483.

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi VI (2006), Sayı: 1 83 yanlık arasındaki mukayeseli bir zahitlik, dinî ibadet, teşekkül ve kutsal kitap yorumlaması çok kolay yapılabilecektir. Frick bu iki dinî esas alarak şöyle önemli iki sonuca varmaktadır: 1- Habitus a ne kadar önem verilirse, her bir dinin özgün karakteri o kadar belirginleşecektir. 2- Stadium zincirine bakarak her bir olayın geçtiği merhaleler yorumlanabilecektir. 3. Tipolojide fenomenlerin bağlamları esastır. Frick, dinlerle ilgili yapılacak bir tipolojinin kesinlikle bağlamlarından koparılmadan geliştirilmesini istemekte, onların bizzat dinî amelin kendisinden veya yakın ilişki içinde olduğu şeylerle bağı kesilmeden türetilmesini tavsiye etmektedir 15. 4. Tipoloji de öncelikle dinî tavrın ruhunu anlamaya çalışmak gerekmektedir. Burada Frick, tıpkı selefi Otto gibi dindarın psikolojik yönüne ilgi duymaktadır. Ona göre; huşu açısından yapılacak bir din tipolojisinin zirve noktası da Hıristiyanlığın kendisine işaret edecektir. Frick e göre din, huşu bağlamında tasnif edilirse şunlar görülebilecektir: Ötemizdeki din; tüm insanlığı kucaklayan etnik bir dindir. Bize eşit olan huşu, felsefî dindir, ancak tüm dinler içinde alçak gönüllüğü, acıyı, ölümü uluhiyete ait bir özellik olarak gören, dahası hem günaha hem de suça onur veren hatta onu kutsallığın ötesinde teolojik ve metafizik anlamlar yükleyen, onu Nihai ve en yüksek yapan huşu, ancak Hıristiyanlık ta bulunmaktadır. Bu düşüncesiyle Frick, Hıristiyanlığı kendi tipolojisinde öne çıkarmakta ve dinlerin zirvesine yerleştirmektedir 16. Frick daha da ileri gitmekte ve diğer dinlerin fenomenlerini Hıristiyanlığa ait temel mesajlarla yorumlamaya çalışmaktadır. Tek bir örnek vermek gerekirse ona göre Hıristiyanlık; tüm insanlığa, adeta gecenin karanlığındayken Mesih i getirmiştir; Müslümanların hala kutladıkları Kadir Gecesi, bu bakımdan Mesih in gelişini müjdelemektedir. Buna bağlı olarak o; kadir in kelime anlamıyla ilâhî kudret arasında bağ kurmakta ve ilk vahyin müjdecisi olduğuna vurgu yapmaktadır 17. 5. Tipolojide farklılık ve ayırım da önemli bir kategorik prensiptir. O, Heiler in mistisizm ve peygamber dinleri arasındaki ayırımını çok güzel bir tipoloji olarak değerlendirir. Ona göre mistisizm, Budda nın Nirvana ya varma durumunu bize anlatırken onun duygu ve düşüncelerinin artan bir boyutta dünyaya kapandığını da gösterir. Öyle bir safhaya gelir ki kötülük ve ayartıcı varlık (Mara) artık onu etkileyecek fırsat bulamaz. Bu inzivaya çekiliş (myein) durumundan ortaya mistisizm çıkar. Diğer tarafta ise peygamber dini bulunur. Bu din, dua dinidir ve eylem dini olup Budizm gibi durum veya hal dini değildir. 15 Frick, 481. 16 Kraatz, 441 17 http://www.blessedquietness.com/journal/housechu/jesumosq.htm

84 Yrd. Doç. Dr. Mustafa ALICI Bu dinde şahsi güçlerin gelişimi vardır ama bir inziva veya bilinçaltının derinliklerine dalmak yoktur, aksine benlik ile kişisel muhalif (nefs, şeytan) arasındaki ihtilaf ve mücadele vardır. Bu örnekten Frick şu sonuca varır: Din fenomenleri, her bir din tipolojisinde farklı bakış açılarıyla ele alınmalıdır 18. O, bu bağlamda yine Heiler in Budda ile Luther kıyaslamasını yanlış bulur ve bu iki tipin gerçekten her iki dinî gelenek arasındaki farklılığı tam olarak gösterip göstermediği konusunda bir takım derin şüpheler bulunduğunu açıklar. Bu örnekten ise şu netice çıkarır: Tipoloji açısından tam din kurucuları arasında mukayese daha sağlıklı işler 19. 6- Mukayeseli Dinler Tarihi kendi soluduğu havayı ancak temel din fenomenlerinde (religiöse Urphanomene) bulabilecek ve kendi kimliğine kavuşabilecektir. Buradaki temel din fikri (Urreligion), ona göre Pettazzoni veya W. Schimidt te olduğu üzere ilkel zamanlara ait ilk din fikriyle karıştırılmamalıdır. Frick e göre bu kavram daha çok bir üst din veya çekirdek din anlamındadır ve her dinin morfolojik iskeletinde mevcut olan temel yapıdır. Mukayeseli Dinler Tarihi, mukayeseli olma kimliğini korumak istiyorsa bu üst din olgusunun tipolojisini ortaya koymak için çabalamalıdır. Sonuçta ona göre bir tipolojideki terimler yumağı, özünü, geleneklerde bol miktarda bulunan somut fikirlerden almalı ve detaylar bu tipolojik sistem içinde sistematik olarak yorumlanmalıdır 20. Son olarak diyebiliriz ki Frick, tipolojiyi amaç edinen Mukayeseli Dinler Tarihi ni, etkili bir teoloji dalı olarak görür. Zira ona göre Dinler Tarihi, Hıristiyan olmayan dinlerin, tüm paralellikleri ve cazibelerine rağmen neden hala İncil e sarılmak zorunda olduğunu mantıksal açıdan izah etmeye çalışan bir disiplindir. Bu açıdan o, zaman zaman sübjektif bir tavırla, Dinler Tarihi ni teolojik açıdan yorumlamaya kalkışır. Bu tavrıyla Frick, Dinler Tarihçiler arasında, Hıristiyan Zahitlik Teolojisi ile Dinler Tarihi ni uzlaştırmaya çalışan bir bilim adamı olarak tanınır. Çünkü Frick e göre Dinler Tarihi; her yönü ve konusuyla etkin bir teoloji alanı olup -diğer tüm dinlerdeki paralelliklere ve cezp edici hikmetlere rağmen- hala neden İncil e bağlı kalınması gerektiğini gösteren en önemli beşer birikimini sunar 21. 18 Frick, 482. 19 Frick, II, 482, Hans- Joachim Schoeps, An Intelligent Person s Guide to the Religions of Mankind, trans. Richard & Clara Winston, London 1967, 35-36. 20 Frick, 486. 21 Kraatz, 441.

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi VI (2006), Sayı: 1 85 Sonuç Alman Dinler Tarihçi Heinrich Frick (Ö. 1952); tipolojik çalışmalarında ve dine bakışında Scheilermacher, Otto ve Heiler in çizgisinde olan, aynı zamanda hem Hıristiyanlığın eşsiz ve nihai oluşuna hem de diğer dinler hakkında akademik çalışma nasıl yapılması gerektiğine işaret eden ve ikisini uzlaştırip temelde Dinler Tarihi disiplinini teolojik bir alan görmek istemektedir. Aslında o, bu tavrıyla, aynı zamanda Dinler Tarihini, belli bir dinin diğer dinler ve diğer din mensuplarına yönelik yaklaşım tarzları üreten teolojisi olarak anladığı Misyoloji ile yakın bağlantısı olan bir alan haline dönüştürmek isteyen bir bilim adamıdır. Bu bir dereceye kadar makul karşılanabilir. Zira Batı da klasik dönem denilen 1860-1960 arası Dinler Tarihi nin okutulduğu akademik yerler genelde teoloji fakülteleri yani teolojik çevrelerdi ve bunlar, yeni disiplinin imkanlarından ve konularından misyon teolojisi bağlamında faydalanmak istiyorlardı. Bu dönemde Frick gibi Dinler Tarihçiler, disiplinin otonomi kazanması ve teolojiden farklı oluşunu göstermek maksadıyla bir yönden onun hıristiyan inancına pratik faydasından bahsetmek zorunda kalıyorlardı. Frick, klasik dönem Dinler Tarihçiler içinde, tasnif ve mukayeseye (tipolojiye) katkılarıyla tanınır. Onun din tanımı özgün olmamakla beraber klasik dönemde ulaştığı seviye açısından ilgi çekicidir. Frick in özgün yaklaşımı, geleneksel mukayeseli yaklaşımdan farklıdır. Zira bilinen mukayeseli yaklaşım, benzer veya farklı fenomen ve dinî gelişimleri anlayıp yorumlamaya çabalarken o, disiplinin sistematik tarafına vurgu yapmış ve safha veya alışkanlık (habitus) gibi terimlerin yanı sıra her din için tipolojik bir durum tanımlaması veya her dine özgün temel yapılar olarak temel fenomenler kavramı geliştirmiştir. Böylece o, Dinler Tarihi nin mukayeseli ve tasnifçi oluş karakterine önemli katkılar sağlamıştır.