Faktoring; finansman, alacak garantisi ve tahsilat hizmetleri ile



Benzer belgeler
INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 2 Ocak 2015

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

FED FAİZ KARARINDA SÜRPRİZ YAPABİLİR Mİ?...

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

BAKANLAR KURULU SUNUMU

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

GÜNLÜK BÜLTEN 24 Haziran 2014

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Reel Sektör Risk Yönetimi

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Reel Sektör Risk Yönetimi

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? GBPUSD BRENT PETROL USDTRY EURUSD ALTIN

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU


İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Teknik Bülten. 24 Kasım 2016 Perşembe

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

ŞUBAT Sanayi Üretim Endeksi 2015 Kasım ayında 130 seviyesinde gerçekleşerek yıllık bazda %3,6 artış kaydetti. Endeksin bu

Teknik Bülten. 03 Kasım 2016 Perşembe

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

PİYASAYA BAKIŞ 24 Temmuz 2013

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AR& GE BÜLTEN. Dünya Ekonomisi Ne Durumda. Dolayısıyla ülkemiz ekonomisi, dünya ekonomisindeki büyüme-gelişme konjonktürüne daha duyarlı hale geldi.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? USDTRY GBPUSD EURUSD BRENT PETROL ALTIN

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ K. ÖNDER ERGÜN MALİYE UZMANI

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

2012 YILI AĞUSTOS AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Transkript:

Faktoring; finansman, alacak garantisi ve tahsilat hizmetleri ile

ADI ve SOYADI: TELEFON : (0 ) EV İŞ DAHİLİ CEP TELEFONU: (0 ) e-mail @ Dergiyi teslim almak istediğiniz adres: SEMT: İLÇE: POSTA KODU: İL: CİNSİYET: KADIN ERKEK DOĞUM TARİHİ: MEDENİ DURUMU: EVLİ BEKAR ÖĞRENİM DURUMU: İLKÖĞRETİM ORTAÖĞRETİM ÜNİVERSİTE LİSANSÜSTÜ TC Kimlik numarası Bonus Card, Shop&Miles, Maximum Card Mastercard Visa NO: Worldcard, va Axsess ile taksitle Kredi kartına peşin Son kullanma tarihi: / Güvenlik Kodu BANKA HAVALESİ İLE ÖDEMEK İSTİYORUM Banka Havalesi: İş Bankası Avcılar Şubesi Hesap No. 1133-0678007 IBAN NO: TR33 0006 4000 0011 1330 6780 07 Abone olmak için: abone@turcomoney.com (Lütfen kredi kartının arka yüzündeki numaranın son üç hanesini yazınız.)

İmtiyaz Sahibi Klas Yayıncılık ve İletişim Ltd. Şti. adına Dr. Kazım Kılınç Genel Yayın Yönetmeni Dr. Kazım Kılınç Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cesur Çaça Grafik Tasarım İsmail Delen Editörler A.Sezin Dirier, Elif Demirtaş, Ozan Buz Yayın Kurulu Yrd. Doç. Dr. Kazım Kılınç, Prof. Dr. Erol Eren, Prof. Dr. Bener Karakartal, Prof. Dr. Sudi Apak, Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu, Prof. Dr. İsmail Özsoy, Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdinç, Osman Akyüz, Orhan Ökmen, Osman Göktan, Oğuz Satıcı, Süleyman Orakçıoğlu, Murat Kalsın, Dr. Ömer Bolat, Dr. Ramazan Başak, Şaban Çağıran, Erhan Topaç, Dr. Berra Doğaner, Alper Nergiz, Kemal Yamankaradeniz, Dr. Mehmet Sırrı Şimşek, Yaman Törüner Finans Editörü Hülya Deniz Katkıda Bulunanlar Murat Tunay, Emine Açar, Okan Aybar, Hüseyin Türkoğlu Fotoğraf Emre Çayla, Tuğba Değer REKLAM SATIŞ PAZARLAMA Banu GÖKÇE Yayının Türü Süreli ISSN NO 2146-2534 Dağıtım YAYSAT, MNG Kargo Basımcı Acar Basım ve Cilt Sanayi Ticaret A.Ş. Basımcı Adresi Beysan Sanayi Sitesi Birlik Cad. No: 26 Acar Binası Haramidere - Beylikdüzü İstanbul Türkiye İletişim Bilgileri: Nish İstanbul Residence Çobançeşme Sanayi Cad. No: 11 B Blok D: 139 Bahçelievler - İstanbul Tel: (0212) 603 62 70 Fax: (0212) 603 64 81 Web: http://www.turcomoney.com e-mail: info@turcomoney.com Abone Servisi: (0212) 603 62 70 abone@turcomoney.com Turcomoney, Klas İletişim ve Yayıncılık tarafından T.C. yasalarına göre yayınlanmaktadır. Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon, harita gibi malzemelerden kaynak belirtilmeksizin hiçbir şekilde alıntı yapılamaz. Basılı ilanların sorumluluğu, ilan sahiplerine aittir. Türkiye için iyimser sonuçlar doğuran Eylül ayı, global piyasalar özellikle de Amerika ve Avrupa ekonomisi için bir hayli kötü geçti. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Amerikan ve Avrupa ekonomisi ile bankaları için not düşürmesi, buna karşılık Türkiye nin notunu artırarak, yatırım yapılabilir ülke olarak nitelendirmeleri doping etkisi yaptı. Zira yaklaşık 20 yıldır not artırımı görmemiş Türkiye için bu puan, en azından psikolojik bariyerleri yıktı. KRİZ TÜRKİYE YE BULAŞIR MI? Görünen o ki, dünya ekonomisi, özellikle de Amerika ve Avrupa ülkeleri kötü bir dönemece girdi. Peki global kriz derinleşir mi, dünya ekonomisiyle entegre olan Türkiye, krizden ne kadar etkilenir? İşte bu soruların cevabını öğrenmek istiyorsanız Prof. Dr. Erol Eren, Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdinç ve Orhan Ökmen in çarpıcı analizlerine göz atmalısınız. Çok aydınlanacak, bilgileneceksiniz CUMHURİYET GÜMÜŞÜ Altın, hem dünya piyasaları ve yatırımcıları için, hem de Türk halkı için çok önemli bir yatırım aracı. Türk halkı için yatırım olmanın da ötesinde anlam taşıyan altın, bizim için önemli bir hediye aynı zamanda. Fakat son yıllarda altın fiyatlarındaki hızlı tırmanış, halkın davranış kalıplarını değiştirdi. İşte bu noktada sermaye piyasalarının duayen ismi değerli yazarımız Dr. Emin Çatana, bu konuda çarpıcı bir öneride bulunuyor: Cumhuriyet altınına karşı piyasaya Cumhuriyet gümüşü çıkarılsın O nasıl olacak? diyorsanız Çatana nın bu ilginç ve çözümcü önerisini okuyun. Bu noktada ekonomi bürokrasisinin ve Hükümet in de bu konu üzerinde durması gerektiğini düşünüyorum EDİTÖR Dr. Kazım KILINÇ Dünya ekonomisi kaygılı Türkiye dikkatli kakilinc@turcomoney.com TÜRKİYE MODEL ÜLKE Son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan ın, Arap ülkeleri gezisinde dile getirdiği laik bir sistem kurun önerisi ile gündeme gelen model tartışmaları, tüm dünya medyasında enine boyuna ele alınıyor. Bu noktada Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield in, Turcomoney e özel yaptığı açıklamalar çok önemli. Genelde Arap ülkelerini, özel olarak da Mısır ı çok iyi bilen Mansfield, Yazı İşleri Müdürü müz Cesur Çaça ya mühim açıklamalar yaptı. Bölge ülkelerini daha iyi anlamak istiyorsanız bu dikkat çekici söyleşiyi kaçırmayın YAT YERİNE FABRİKAYA YATIRIM Osman Benzeş, Türkiye nin önemli tekstil sanayicilerinden biri. Yatırımlarıyla, istihdamıyla, ihracatıyla Türk ekonomisine yıllardır katkı sunan Benzeş, kazandığı paraları tamamen al-sata yatırsaydı, arsaya, hana, hamama, yata, kata, yalıya yatırsaydı çok daha büyük paralar kazanabilirdi. Ama O, bunları yapmak yerine, daha zorlu, daha riskli bir yol seçti. Kazındıklarını yatırıma, üretime, istihdama, ihracata yatırdı. Benzeş, fabrikalarında şimdi binlerce insanı istihdam ediyor, ihracatıyla Türkiye ye döviz kazandırıyor. Bugün eğer Türkiye, 130 milyar dolar civarında ihracat yapıyorsa, Türk ekonomisi 2023 yılı için 500 milyar doları hedefliyorsa, Türk ekonomisi bugün dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer alıyorsa bu, Osman Benzeş gibi vatansever işadamları sayesindedir. Benzeş e ülkemize katkılarından dolayı şükran borçluyuz. Son söz: Türkiye mizin ve işadamlarımızın yolu açık olsun Hepinize sağlıklı ve mutlu bir ay diliyorum

Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield: TÜRKİYELİ OLMAK MODA 12 Dr. Turgut Gür: GOLF TURİZMİ PARA BASIYOR 64 CUMHURİYET ALTINI PAHALANDI CUMHURİYET GÜMÜŞÜ BASILSIN TÜRKİYE, SİYASET İHRAÇ ETMEYE BAŞLADI? GÖZLER EKONOMİK HEDEFLERDE 48 Emin Çatana yazdı 75 Oğuz Satıcı yazdı 30 M. Baki Atılal araştırdı Cumhuriyet altını gibi CUMHURİYET GÜMÜŞÜ oluşturulmasını teklif ediyorum. Tabi ki: Daphane nin yalnızca gümüş sikke basması yetmez, buna Cumhuriyet altını gibi likidite sağlayacak piyasa oluşturmak da elzemdir. Mısır, Tunus ve Libya başta olmak üzere Orta Doğu coğrafyasına; siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda etki eden Türkiye, dünyaya siyaset ihraç etme yolunda ilerliyor. Piyasalardaki gelişmelerin her zamankinden çok daha hızlı ve karmaşık olduğu, enflasyonun arka plana atıldığı, büyümenin gündemde kaldığı ve topun artık politikacılarda olduğu bir döneme girdik. Orhan ÖKMEN Prof. Dr Erol EREN Yaşar ERDİNÇ Prof. Dr. Ali Rıza BÜYÜKUSLU Osman AKYÜZ Osman GÖKTAN Prof. Dr. Bener KARAKARTAL Süleyman ORAKÇIOĞLU 6 Resesyon dönemi başladı 8 Ekonomik kriz büyür mü, Türkiye bundan nasıl etkilenir? 10 Küresel dip hareketi başladı piyasalar söz değil, aksiyon istiyor 22 Kusursuz küresel fırtına 24 Türkiye için katılım bankacılığı neyi ifade ediyor? 26 Yüksek volatilitenin devamı kaçınılmaz görünüyor 38 Avrupa rüyası sona eriyor mu? 56 Tasarım ve marka ekonomisine geçiş

Osman Benzeş: SANAYİCİ OLUP BİNLERCE İNSANA İŞ İMKANI VERDİ 50 Fehmi Akın: PETROLÜN YENİ PLATFORMU FUJAİRAH 62 PİYASALARDA 2011 PANORAMASI AR-GE BÜROKRASİ ENGELİNE TAKILIYOR SİGORTACILIK SEKTÖRÜNDE AÇIKLAR KAPANMIYOR 40 Onur Mutlu araştırdı 58 92 Şaban ÇAĞIRAN araştırdı 2011 in ilk çeyreğinde Euro TL karşısında % 6,2, Dolar, TL karşısında % 0,1 deyer kaybetmişti. Yılın ikinci çeyreğinde ise Euro, TL karşısında % 7,6, Dolar ise TL karşısında % 5,2 değer kazandı. YASED'in araştırmasınına göre; Türkiye de yeterli Ar-Ge teşviki ve desteği var, ancak şirketler teşviklerden yararlanırken bürokratik engellerle karşılaşıyor. Trafikte serbest tarife uygulamasına geçiş, kaza tespit tutanağı uygulaması ve bunun yarattığı önemli suiistimaller, yabancıların sektöre girmesiyle iyice artan rekabet ortamı sigortacılık sektörünü zorluyor. Tarkan KADOOĞLU Kemal YAMANKARADENİZ Alper NERGİZ Dr. Fatih ANIL M. Zeki Şaban ÇAĞIRAN Gürdoğan YURTSEVER Rafi KARAGÖL 57 Doların yükselmesi Türkiye ekonomisini nasıl etkiliyor? 70 Patentin ekonomiye kazandırılması 72 Türkiye, riskleri dikkatle izliyor 76 Türkiye, stratejik öneme sahip 78 Kayıtdışı ekonomi nasıl önlenir? 80 İş ve yaşamda güven her şeyden önce gelir 86 İş etiği daha fazla kazanmanın anahtarıdır 88 Sermaye hareketlerinin gelişmekte olan ülke ekonomilerine etkileri

MAKROANALİZ Orhan ÖKMEN JCR Eurasia Rating Başkanı okmen@turcomoney.com Resesyon dönemi başladı 2000 li yıllardan itibaren birçok ülkede uygulanan eşik altı kolay kredi, karşılıksız para basma, düşük faiz, kur savaşları ve gevşek para uygulamaları ile zaman geçirildi. Şimdi resesyon kapıda, peki Türkiye bundan nasıl etkilenir? 2010 sonu ve 2011 başında yapılan global büyüme tahminlerine rağmen, Dünya genelinde yeni, zorlu ve uzun bir durgunluk dönemi başladı. Şu andaki kriz 2008 yılında yaşanan krizin devamı veya aynısı değil. Kontrol dışı piyasa dalgalanmaları, satış reflekslerinin günlük döngüsü, hâkim olan panik ve güvensizlik ortamı tüm Dünya da uzunca bir süre devam edecek. Bu kriz, 2008 küresel krizinin artçı depremleri addedilecek kadar basit de değil. Ayrıca, bu krizin sorumluları bu kez bankalar ve derecelendirme kuruluşları da değil. Kriz, ABD başta olmak üzere gelişmiş ülke hükümetlerinin yönetim zafiyetleri ile başladı. 2000 ve 2001 yıllarından itibaren birçok ülkede uygulanan eşik altı kolay kredi, karşılıksız para basma, düşük faiz, kur savaşları ve gevşek para uygulamaları ile zaman geçirildi. Sonuçları ise talep gerilemesine ve Dünya genelinde yeni bir durgunluk döneminin başladığına işaret ediyor. Reel ekonomilerin yapısal sorunlarına yönelik mali reformlar yapmak yerine Dünya genelinde 2000 li yılların başından itibaren gevşek para politikalarıyla sorunlar halı altında biriktirildi. 2012 yaklaşırken durgunluğun daha çok hissedileceği beklenmeli. Bu krizin esas nedeni, hızla serbest kalan global sermaye hareketlerinin, hukuksal yönden aynı hızla küreselleşememesidir. Ülkeler arasındaki gerçek eş güdümü sağlayacak uluslar üstü yeni kurumlar, küresel boyutta yeni hukuki düzenlemeler ve yeni alt yapıların oluşturulması çözümün başlangıç noktasıdır. Ancak böyle bir çözüm için, siyasi ortam önemli ölçüde engelleyici durumdadır. Diğer taraftan global sermaye hareketleri sayesinde durgunluğu besleyen unsurların ve krizin bulaştırıcılık hızı da artmış durumda. Bu kez durgunluktan çıkılması için 1929 yılındaki gibi militarizmin yükseltilmesi, silahlanma, savaş şeklinde yol bulmasına ve çare gibi lanse edilmesine, ülkeler arasındaki ekonomik uyum ve siyasi eşgüdüm seviyesi izin vermeyecektir. Bu olasılığı oldukça düşük görmeliyiz. Ancak, bu entegrasyonu besleyecek ve geliştirecek uluslar üstü kurum ve kuruluşlar he- 6 WWW.TURCOMONEY.COM

nüz tam olarak oluşturulamamış veya var olanlar da önemli bir etkinliğe ulaşamamıştır. Bu dönemde faiz ve maliye politikalarının etkinliği azaldı. Durgunluk ve küçülme sürecinin, faiz oranlarının dibe yaklaştığı, parasal genişlemenin had safhada olduğu bir dönemde ortaya çıkmış olması faiz politikalarının önemini oldukça azalttı. Aynı şekilde yüksek borçluluk yapısı da genişletici ve canlandırıcı maliye politikalarının başlatılmasına engel teşkil ediyor. Dolayısıyla resesyon döneminin uzun süreceğini beklemeliyiz. Her şeye rağmen Türkiye dâhil gelişmekte olan ülkelerin ve hatta gelişmiş diğer ülkelerin, ABD nin borçlanma araçlarından başka bir alternatifleri şimdilik yok. Küresel sermaye piyasalarındaki ABD nin ezici üstünlüğü hala devam ediyor. ABD nin ekonomik ve siyasi alanlardaki istisnai konumunu sağlayan faktörler henüz bozulmamış ve rakipsizdir. ABD, vergi gelirlerini artırarak kamu borçlarından ve bütçe açıklarından kaynaklanan sorunlarının üstesinden gelebilecek ekonomik esnekliğe sahip bir ülkedir. Kamu yatırımlarını artırmak gibi ABD nin sahip olduğu muazzam tüketim gücünü harekete geçirecek seçenekleri çok daha fazla olup dünya canlanması için çok daha önemlidir. Ancak, II. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşturulan parasal sistem, uluslararası eş güdümü sağlamaya yetmiyor. Dünya nın sosyo-politik ve hukuksal entegrasyonu kurulamaz ise, Çin, Hindistan, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde devam eden büyüme trendleri kesintiye uğrayacak ve ulus-devlet sınırları içerisinde yürütülen politikalar bu durgunluğu gideremeyecektir. Avrupa daki sorunların çözümü uzun süre alacak. Avrupa Birliği nin merkezindeki ülke liderlerinin koordinasyonunu sağlamak bile başlı başına bir sorundur. Sıkıntılı ülkelere yönelik merkezden yapılacak yardımlarda bile gösterilen duraksamalar yardımların maliyetini artırmakta, birliğin toparlanmasını geciktirmektedir. Ayrıca, Hedge fonların Avrupa nın zayıf ülkelerinin tahvillerini satışa çıkarması da Avrupa nın para politikalarını iyice zora sokuyor. ABD nin faiz oranlarını en az iki yıl süreyle düşük tutacağı yönünde uygulayacağı para politikaları, Türkiye açısından cari açığın finansmanının sürdürülebilirliğini arttırdı, kalıcı ve yapısal tedbirler alınmasına yeterli zaman kazandırdı. Türkiye nin bu fırsatı etkin ve iyi değerlendirmesi gerekiyor. Alınacak tedbirler için zaman kaybetmemek lazım. Zira durgunluğun dünya çapında başlaması ve yayılmasından sonra, kısa vadeli etkilerinin olacağını ancak orta ve uzun vadede etkilerinin olamayacağını beklemek Türkiye açısından becerilemeyecek bir hedeftir. Türkiye açısından, 2011 yılı son çeyreğinden itibaren durgunluk göstergeleri belirginleşmeye başlayacağını düşünüyoruz. WWW.TURCOMONEY.COM 7

AKADEMİKBAKIŞ Prof. Dr. Erol EREN Beykent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı eren@turcomoney.com Ekonomik kriz büyür mü, Türkiye bundan nasıl etkilenir? Ekonomideki eski üretim ve pazarlama dinamizmini kaybeden ABD ve AB borç yükü altında zorlanıyor. Yeni bir küresel kriz iyi giden Türkiye ekonomisini üretim ve ihracat başta olmak üzere birçok açıdan olumsuz etkiler, işsizlik oranının yüzde 25 lere tırmanması kaçınılmaz olur! Değerli okuyucular, aslında dünya, küreselleşmenin hızlandığı 2000 li yılların başından bu yana genel bir konjonktürel kriz belirtileri yaşamaya başladı. Bunun nedenlerini beş maddede kısaca özetlemek mümkün. Refah ekonomisi gelişmiş Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri ni rehavete itmiş, bu ülkelerde genç nüfus azalmaya yüz tutmuştu. Ulusal hükümetlerin bütün teşvik ısrarlarına rağmen bu ülke vatandaşları birden fazla çocuk yapmamakta direndi. Küreselleşme nedeniyle üretim daha ucuz kaynaklara sahip ülkelere kaydı ve dünyanın üretim merkezleri bu ülkelere dönüştü. Sözkonusu ülkelerin nüfusunun genç olması buralardaki girişimci ruhu körükledi ve üretimin artmasında ikinci bir faktör oluştu. Uluslararası ve küresel girişimci firmalar -bu firmalara çok uluslu firmalar diyoruz, çünkü bunlar sadece bir millete ait olmadıkları gibi, Dünyanın uygun gördükleri tüm ülkelerinde ve bu ülkelerin pazarlarında faaliyet yürütmekte- çok düşük maliyetle mal üretme ve bunları dünya çapında pazarlamanın sağladığı aşırı karlarla yeni yatırımlar yapmanın yanında teknolojilerini, araştırma ve geliştirme ekip ve ekipmanlarını da gelişmiş ülkelerden yeni üretim ve satış merkezlerine kaydırdılar. Dünyadaki bütün bu gelişmeler Economist Jim O Neill in deyimiyle BRIC adı verilen yeni bir ülkeler topluluğunun ortaya çıkmasına, gelişmiş ülkelere alternatif oluşturmaya başladı. Nitekim BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ) dünyanın nüfusu büyük, milli gelirleri ve milli gelir artış hızları yüksek devasal ülkeleridir. BRIC deyimini ortaya ilk defa atan ekonomist O Neill, bunlara ilaveten ayrıca, milli gelirlerinin (GSYH) % 1 inden fazla Dünya ekonomisine katkıda bulunan Meksika, Güney Kore, Endonezya ve Türkiye nin de BRİC grubuna dahil edilebilece- 8 WWW.TURCOMONEY.COM

ğini ifade ediyor. Bu grup, üretim ve satış gücünü ellerinde bulundurdukları için dünyada güven ve itibarı düşmüş bulunan Dolar ve Euro ya karşı kendi para birimlerini kabul ettirme çabası içine dahi girdi. ABD Doları ve Avrupa Birliği Euro sunun tüm dünyada önemli ölçüde itibarları kaybolduğu için altın tasarruf aracı olarak en güvenilir meta haline geldi. Ancak dünya ticaret hayatında güçlü bir para birimine olan ihtiyaç artıyor. Üretim güçleri azalan, ya da bu üstünlüklerini gelişen pazarlara kaptıran gelişmiş ülkeler; ihtiyaçlarını piyasada bulunan ucuz kredi kaynakları ile kapatma yoluna gitti, bu durum onların aşırı borçlanmalarına neden oldu. Ekonomilerindeki eski üretim ve pazarlama dinamizmlerini kaybettikleri için çoğu (ABD de dahil) bu borç yükünü kapatamaz duruma geldi. Avrupa Birliği nde ileri teknoloji ürünleri ile üretim yapıp, satan Almanya ve kısmen Fransa dışında İrlanda, Yunanistan, Portekiz, İtalya ve İspanya milli gelirleri oranında ve hatta onun çok üzerinde olan borçlu ülkeler konumuna sürüklendi. İspanya tahvillerinin itibarı çok düşük, getirisi de o ölçüde düşük. Euro bölgesinin gelişmiş çürük elmaları Avrupa yı çok sarsmaya başladı. Öte yandan ABD nin durumu da, Avrupa ülkelerinden geri kalır değil, milli gelir düzeyinin üzerinde altından kalkamayacağı borç yükü altındadır. Bu ülkelerde cari açık standart kabul edilebilir sınır olan milli gelirlerinin % 7.5 ğu ya da bazılarında bu orandan daha yüksek durumda. Bu tablo hakim paralar olan Dolar ve Euro nun durumunu her geçen gün daha da sarsmakta ve itibar kaybetmesine neden olmakta. Bütün bu olguların yanında Avrupa ülkelerinde ve ABD de siyasal partiler arasındaki politik uyuşmazlıklar ve bunun doğurduğu yönetsel krizler ve bütçe anlaşmazlıkları sorunu krize götürecek derinliğe taşıyor. İşte, bütün bu sıkıntıların yarattığı problemler, üstüne üstlük yakın geçmişte ABD de yaşanan ve dalga dalga önce bankacılık faaliyetleri ile bunu Avrupa bankalarına, sonra da tüm dünyaya yayılan mortgage (ev kredileri) krizinin yaşamasına neden olmuştu. Şimdi ise, ikinci ve fakat daha ağır bir dünya krizine neden olma olasılığı kuvvetleniyor. Gelişmiş Avrupa ve ABD ne yapacaklarının şaşkınlığı içindeler. Artık vakit çok daraldı. Eğer önlemler alınmaz ise, bu yıl sonunda tüm dünya ülkeleri ve Türkiye olarak biz bunun faturasını ödemek zorunda kalacağız. Euro bölgesinin çökme ihtimalinin kuvvetli olduğu bu coğrafyada mal satamama durumu yani ihracat sıkıntısı ile karşı karşıya kaldığımız takdirde, dış ticaretimiz de kendini çökecek ekonominin ortasında bulacak. Zaten küresel rekabet nedeniyle birçok sektörümüz mal satamayacak durumda. Reel işsizlik rakamlarımız % 13 düzeylerinde. Buna rağmen Avrupa nın birçok gelişmiş ülkelerinden, daha iyi durumdayız. Ama, küresel resesyon ile mevcut ihracat yapabildiğimiz sektörlerimizin de kapanması, işsizlik oranını %20-25'lere yükseltebilir. Bugün Türkiye artan ithalat ve ihracatının sonucu olarak gittikçe artan cari açığını kapama yollarını buldu. Bunlar her yıl % 10 oranında artmakta olan turizm gelirleri ile Net-hata ve noksan olarak bilinen kaynağı belli olmayan para girişleridir. Ancak, tüm dünyada Maskülinist (erkeksi tavırlar) tutumu ile tanınan, dünya çapında ekonomik ve politik güce sahip diasporası bulunan İsrail le haklı olduğumuz halde savaşma raddesine kadar gelen Türkiye nin, bütün bu tehlikelerin yanında bir de Doğu Akdeniz de özellikle de İsrail ile savaşa girmesi nispeten iyi olan ekonomimizin çökmesine yol açabilir. Bu gelişme milli birlik ve bütünlüğümüz açısından da tehlike arz edebilir. Dünyanın krizlere açık olduğu bir ortamda Türkiye nin daha dikkatli olması gerekebilir. Nitekim Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan ın, Mısır ziyaretlerinde yaptığı konuşma ile böyle bir tehlikeye Türkiye nin neden olmayacağını ifade ettiklerini memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. WWW.TURCOMONEY.COM 9

FİNANSAL ANALİZ Yaşar ERDİNÇ erdinc@turcomoney.com Küresel dip hareketi başladı piyasalar söz değil, aksiyon istiyor Küresel bir ikinci dip riskinden değil, artık bu dibin başladığından söz etmeliyiz. Avrupa daki borç krizi henüz çözülemedi. IMF den gelen birlikte hareket edeceğiz mesajının altının doldurulup doldurulamayacağına dikkat kesilen piyasalar, artık söz değil, aksiyon istiyor. FED; ekonomilerdeki daralma potansiyeli arttı ve görünüm hiç iyi değil açıklamasını yaptıktan sonra bilançosundaki kısa vadeli (3 veya daha az vadeli) kağıtlardan satıp, uzun vadeli (6 yıldan 30 yıla kadar) kağıtlardan alarak ekonominin toparlanmasına yardım edeceğini söyledi. Piyasalar üzerinde çok net negatif etki yarattı, çünkü bu politikaların fayda yaratacağına piyasalar inanmadılar. Üstüne üstlük bir de FED den gelen ekonomik kötüleşme teyidi piyasaları daha fazla sarstı. Avrupa Merkez Bankası, tahvil alımlarına devam etti. Yunanistan ile Troyka arasındaki görüşmeler bütün hızıyla devam ediyor. Yunanistan ın çok ağır yaptırımları uygulaması gerekiyor. Bu çok acı reçeteye karşı Yunanlıların ciddi protestoları var. Yunan Maliye Bakanı geçen hafta ağzındaki baklayı çıkardı ve Yunanistan için üç senaryo verdi. En iyi senaryo, Yunanistan ın borcunun yarısının vadesinin uzatılarak, geri kalanının da EFSF tarafından ödenmesi seçeneği oluyor. Daha önce de belirttiğimiz üzere, şu an varolan durumun devam ettirilmesine imkan yok. Bir şekilde Yunanistan sorunu acılı bir sonla bitecek gibi görünüyor. G20 toplantısından çıkan ortak açıklamalar da piyasalardaki stresi durdurmadı. Piyasalar söz değil, aksiyon istiyor. IMF Başkanı Christine Lagard, küresel ekonomi tehlikeli aşamaya girdi dedi. IMF nin politikalarının oluşturulduğu organ olan IMFC nin 24.toplantısının ardından yayımlanan sonuç bildirisinde, ''Bugün, küresel ekonominin yüz yüze olduğu tehlikelerle mücadele yolunda kararlı biçimde hareket etme kararı aldık. Bu tehlikeler arasında ülkelerin borç riskleri, finansal 10 WWW.TURCOMONEY.COM

FİNANSAL ANALİZ sistemdeki kırılganlıklar, ekonomik büyümenin zayıflaması ve yüksek işsizlik oranı yeralıyor. Koşullarımız değişkenlik göstermekte, ancak ekonomilerimiz ve finansal sistemlerimiz birbiriyle yakından bağlantılı. Dolayısıyla güveni ve finansal istikrarı yeniden tesis etmek ve küresel büyümeyi yeniden canlandırmak için toplu şekilde hareket edeceğiz'' denildi. Fakat bu sözler sürekli söylense de iş aksiyon almaya gelince, liderler maalesef sözlerini tutamıyorlar. İncelediğim birçok krizde bu klasik durum değişmiyor. Yine de, bu ortak bildiri morali bozulan piyasalara bir nebze moral olabilir. Çin in en büyük piyasa yapıcısı kamu bankalarından birinin Avrupa daki borç krizine bağlı olarak bazı Avrupa bankalarıyla döviz forward ve takas işlemlerini durduğu belirtildi. Açıklama konuya yakın iki kaynak tarafından Reuters e yapıldı. Söz konusu Avrupalı bankalar arasında Fransız bankaları Societe Generale, Credit Agricole ve BNP Paribas ın yer aldığı belirtildi. Kaynaklardan biri, Spot işlemlerin ötesinde, bütün swap ve forward işlemler de (Avrupalı bankalarla) durduruldu dedi. Çinli bankaların, yasal olmayan bir işlem skandalından dolayı 2.3 milyar dolar zarara uğrayan UBS ile de işlemleri durdurduğu bildirildi. ABD bankalarının, Avrupa bankalarına verdikleri kredi musluklarını ciddi biçimde kısmasının ardından, Çin bankalarının da bu şekilde reaksiyon vermesi, Avrupa daki durumun ciddiyetini göstermeye yetiyor. Asya ya baktığımızda, Japonya nın dış ticaret açığının Ağustos ayında bir önceki aya göre arttığını gördük. HSBC nin, Çin in Eylül ayı taslak PMI endeksindeki düşüşü negatif etki yarattı. İlk veriler, Çin de Eylül ayında imalat sanayinde daralmaya işaret ediyor. Dolayısıyla üç ay arka arkaya daralma meydana gelmiş oldu ve dünyanın büyüme motorundan da kötü sesler gelmeye başlaması piyasaları daha da rahatsız etti. Türkiye ekonomisindeki duruma göz atağımızda gerçekleşen en önemli haber Merkez Bankası nın PPK kurulu toplantısı sonuçları. Bu toplantıda faizler olduğu gibi bırakılırken, munzam karşılıklarda bir değişikliğe gidilmedi. Tam bu sırada, S&P den Türkiye nin kredi notunun arttığı haberi geldi. Yerel para cinsinden notumuz yatırım yapılabilir seviyeye çekilirken, döviz cinsinden kredi notumuz değişmedi. Bu olumlu haber sonrasında döviz 1.81 seviyelerinden 1.78 seviyelerine gerilerken, borsada yaklaşık 3500 puanlık bir artış söz konusu oldu. Fakat Avrupa daki sorunların derinleşmesiyle birlikte borsa yeniden geriledi. Borsada teknik olarak 53.500 ile 54.000 aralığında güçlü destek bulunuyor. Bu seviyeler test edilirse alım yapılabilir ama 53.150 eşiğinin kırılması durumunda satış yapmak üzere (STOP) alım yapılabilir. Ortam çok gergin ve sıkışık. Yukarı yönlü hareketler olacaktır ama güçlü bir yukarı yönlü trend beklenmemeli. Eylül sonunda 1.85 seviyelerine yaklaşan dolar en yüksek seviyeyi gördü. Bu aşamadan sonra Merkez Bankası ndan eğer ciddi bir müdahale gelmezse doların 1.80 in altına gerilemesini beklemeyiz. Dolarda orta vadeli hedef 1.90 olarak değişti. WWW.TURCOMONEY.COM 11

TÜRK - MISIR İŞ KONSEYİ BAŞKANI KAPAK ZUHAL MANSFİELD Arap Baharı dengeleri değiştirdi diyen Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield: TÜRKİYELİ OLMAK MODA Mısır'da, ülkemize karşı duyulan hayranlık zirveye çıktı. Arap Baharıyla, Türkiyeli olmak adeta moda haline dönüştü. Türkiye artık yükselen bir trend. Arap ve İslam dünyasında model ülke olarak görülen Türkiye, küresel aktör olabilmek için, bölgesel birliktelikler kurarak, elini güçlendirmeli. 280 Türk iş adamıyla Kahire ye gittik ve 1400 Mısırlı iş adamıyla, 3000 görüşme yapıldı. Mısır la 5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak için 5 maddelik öneri hazırladık. Türk girişimciler, Afrika daki 2.7 trilyon dolarlık pazar fırsatını kaçırmamalı. Somali nin, dünyanın bir numaralı uranyum ve titanyum yataklarına sahip olduğunu unutmamalıyız. Cesur ÇAÇA cesur@kmedya.com ÖZEL RÖPORTAJ Türkiye sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için kadın iş gücünü mutlaka devreye sokmalı. Türk kadını, değişen ve gelişen dünyayı evinin penceresinden izlememeli. WWW.TURCOMONEY.COM 13

Mansfield, bilginin zekatı olarak tanımladığı yaşam felsefesini, iş hayatını ve birikimlerinden yola çıkarak Türkiye nin içinde bulunduğu konuma dair düşüncelerini bizlerle paylaşmaya başlıyor. Daha 30 yaşındayken dünyanın etrafını beş kez gezip dolaşan ve çeşitli ülkelerde yatırımları bulunan başarılı iş kadını, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkileri anlatırken; Küresel aktör olabilmek için, bölgesel birliktelikler kurmak şart diyerek Türkiye nin üstlenmesi gereken misyonun ne olması gerektiğine dikkat çekiyor. Ortadoğu daki olaylara karşı sessiz kalmayan Türkiye nin, doğru adımlar attığını dile getiren Mansfield, bu nedenle Arap Baharı nın yaşandığı ülkelerde Türkiye ye karşı duyulan ilginin zirveye ulaştığını ve bunun sokaklara yansıdığını belirterek, Türkiyeli olmak adeta moda oldu şeklinde ilginç bir tespitte bulunuyor. KÜRESEL AKTÖRLÜK İÇİN BÖLGESEL BİRLİKTELİK ŞART İstanbul da gri tonların hakim olduğu bir sonbahar günü ve biz oldukça renkli bir kişiliğe sahip Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield ile boğaza nazır otelin lobisinde kahvemizi yudumluyoruz. Yüksek öz güveni ve hayattan ne istediğini bilen duruşuyla dikkat çeken iş kadını, kendisine hayatta en derin hazzı tattıran anneliğin yanında birçok şapkaya sahip Dış politikanın yanında ülkenin iç dinamikleriyle ilgili de çarpıcı hususlara dikkat çeken ve Türkiye de yaşayan 60 milyonun maalesef üretimden uzak olduğunu, gerçekte sadece 10 milyon insanın çalıştığını söylüyor. Ekonomide, siyasette, üretimde ve yönetimdeki kadın sayısının arttırılmasının şart olduğunu belirten Mansfield, sürdürülebilir kalkınmanın ve büyümenin ancak bu şekilde mümkün olabileceğini savunuyor. Türk - Mısır ilişkilerinden Afrika ya, ekonomiden dış politikaya ve kadının iş yaşamındaki rolüne kadar uzanan tüm sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, etkileyici ve bir o kadar önemli açıklamalarıyla merak edilen tüm konulara açıklık getiriyor: 14 WWW.TURCOMONEY.COM

ARAP BAHARI TÜRKİYE HAYRANLIĞINI ARTTIRDI TÜRKİYE ROL MODEL OLABİLİR Arap ve İslam coğrafyası için model olma konumunda olan Türkiye, bölgesinde kuracağı sağlam birlikteliklerle küresel bir güç olma yolunda önemli adımlar atabilir. Birçok şapkanız var, değişik alanlarda oldukça aktifsiniz. Bütün bunları hayatınıza sığdırmayı nasıl başarıyorsunuz? O halde öncelikle bu şapkaları sayarak işe başlayalım. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu nda (DEİK) Türk- Mısır İş Konseyi Başkanıyım. Ayrıca DEİK bünyesindeki Afrika İş Konseyinde de başkan yardımcısıyım. Fas ve Tunus ta yürütme kurulundayım. Bir başka şapkam var ki; çok övünerek taktığım bir başka şapka bu; TOBB, Türkiye Odalar Borsalar Birliği nin, Kadın Girişimciler Kurulu nda Bilecik İli Kadın Girişimciler Kurulu Başkanıyım. Ayrıca güçlü bir STK olan Kadın Girişimciler Derneği nin (KAGİDER) kurucu üyelerindenim. Öte yandan Afrika-Türkiye Ticaret Odası nın Yönetim Kurulu nda görevim var. Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu nda (CACCI) Türk kadın girişimcileri temsil ediyorum. Bunlar taşıdığım şapkalar. Aslında bu bir gönüllülük, kendimi bu anlamda Toplum Gönüllüsü olarak tanımlayabilirim. Memlekete hizmet etmek Bilginin Zekâtı nı vermek diyorum. Yaklaşık 25 yıl yurt dışında yaşadım. Dünyanın çeşitli ülkelerinde kah turist olarak, kah ikamet ederek kaldım. Henüz 30 yaşına gelmeden Dünyanın etrafında belki üç, belki beş kez dolaştım. Birçok farklı ülkede firmalarım, çalışanlarım var. Elde ettiğim birikimle bu anlamda önemli bir bilgi sermayesine sahip olduğumu ve bunu da ortaya koyduğum faaliyetlerle, rol model olarak toplumla paylaştığımı düşünüyorum. Bu misyonla insanlara, gençlere faydalı olmayı hedefliyorum. Sadece geleceğimizi tasarlayabiliriz ilkesiyle hareket ediyorum. Şikâyet etmeden, hiçbir beklenti içine girmeden ve hiçbir şartın veya kurulun maddi olanaklarını kullanmaksızın; kendi çabalarımla genelde ülkem ve gelecek adına, özellikle de gençler ve gelecekteki torunlarım adına bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Son gelişmelerin ışığında Türkiye yi ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda nasıl konumlandırıyorsunuz? Türkiye ye nereden baktığınız önemli tabii. Amerika dan bakıyorsanız Amerikalı gibi değerlendirme yaparsınız. Arap coğrafyasından bakıyorsanız Müslüman gibi değerlendirmeniz gerek. Avrupalı, ya da Avrasyalı gibi bakıyorsanız o açıdan değerlendirmeniz lazım. Ama Akdeniz coğrafyasından bakalım diyorsanız ki; son günlerdeki gelişmelerden dolayı bu konjonktür önemli, şu anda Türkiye modası var diyebilirim. Türkiye, kelimenin tam anlamıyla model olarak görülüyor. Türkiyeli olmak moda ve Türkiye artık yükselen bir trend. Neden mi? Çünkü takdir edersin ki; Arap Baharı yaşanmakta, Akdeniz i kışa çeviren bir Arap baharı bu. Halk ayaklanmalarıyla ortalık karışınca, Arap Baharı olarak tanımlanan gelişmelerle birlikte birçok ülkedeki karşılıklı ticaret kesilme noktasına geldi. Kimi ülkelerde ticaret tamamen durdu. Bütün bu karışıklığın içinde büyüyen ekonomisi, sosyal ve kültürel değerleriyle tüm dünyanın dikkatini çeken Türkiye, özellikle Arap Baharının yaşandığı ülkelerde hayranlıkla izleniyor. Türkiye kendisine duyulan bu hayranlığı ekonomiye de yansıtarak önemli birliktelikler kurabilir diye 2011 Şubat ve Mart aylarında neredeyse her yerde söyledim ve tespitim doğruydu. Şimdilerde Türk İş Dünyası yeni bir misyonla hareket etmeli, ekonomik kalkınma için yatırımda çeşitlilik, pazarda çeşitlilik ve ticari ürünlerde çeşitlilik eylem planına geçmeli. Bu üç çeşitliliğe çok önem vermeliyiz. Mesela önümüzdeki günlerde Mısır da kimyevi maddeler sabun deterjandan, elektronik ve inşaat alanına varıncaya kadar farklı ticaretimiz ve yine bu alanlarda farklı yatırımlarımız olacak ve gelecekte bu çeşitlilikle, daha farklı pazarlara girecek, ticaretimize her alanda zenginlik katacağız. WWW.TURCOMONEY.COM 15

BAŞLAKBAŞLIKBASLIK BAŞLİK BAŞLİK 280 TÜRK İŞ ADAMI, MISIR DA 1400 İŞ ADAMIYLA KARŞILANDI Türkiye nin, Afrika daki olaylara karşı yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz. Bundan sonraki süreçte ticari ilişkiler için neler planlıyorsunuz? Dünya liderleri Afrika daki olayları seyrederken, Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Biz buna seyirci kalmayacağız dedi ve yola çıkıldı. Eylül ayında Sayın Başbakanımız ve 280 Türk iş adamıyla Kahire ye gittik. Orada bizleri 1400 Mısırlı iş adamı karşıladı, İskenderiye den de, Port Sait den de gelenler vardı. Bu ziyarette bir araya gelen iki ülkenin iş adamları, yaklaşık 3000 görüşme yaptı. Elbette bu iş bağlantılarının önümüzdeki dönemde ekonomiye olumlu yansımaları olacak. Akdeniz e komşu olan 21 ülke var. İki adayı (Malta-Kıbrıs) çıkarttığınız zaman 19 ülke kalıyor ve bunların arasında ayaklarının üzerinde dimdik durabilen tek ülke Türkiye. Hepsi domino etkisinde kalmış, hepsinde bir kargaşa başlamış monarşi rejimleri yıkılmış, ekonomiler dağılmış ve yarınları belirsizlik kaplamış. Akdeniz in kuzeyinde, Arap Baharını yaşayan ülkeler dışında, Akdeniz in güneyinde kalan İspanya, Portekiz, İtalya gibi ülkelerde de ekonomilerin zayıflığı sosyal hayata yansımaya, ayaklanmalar olmaya başladı. Hani komşu desen, Yunanistan dan bir bardak şeker isteyemezsin, hali malum ve Akdeniz in doğusunda ise durum ortada. İşte Irak ve Suriye nin hali. Bütün bu fotoğrafları yan yana koyduğunuzda Türkiye nin çok ama çok kritik bir ülke olduğu sonucuna varırsınız. Türkiye, şu anda konjonktürel açıdan çok önemli bir pozisyonda. Ülkemizin attığı adımlar bu nedenle mühim, bundan sonrası da çok önemli. Çünkü biz şu an bir soğuk savaşın galibiyiz. Bir takım oyunlara gelebiliriz, getirilebiliriz. Onun için çok ama çok dikkatli olmamız lazım ki; ben bu konuda Türkiye nin, dikkatli ve tedbirli davranacağına inanıyorum. Gelecek Türkiye için daha güzel olacak. Peki sular ne zaman durulur? Arap Baharı, Mısır ve diğer ülkelere demokrasiyi getirebilecek mi? Benim yaşımdakiler çok net hatırlarlar; bizde de darbeler oldu. Devrim yaşandı 1960 ve 1980 li yıllarda ülkemiz sıkıntılı günlerden geçti. Bu parçalanmışlık elbette bir anda düzelmiyor ve bir süreç gerekiyor. Bugün Mısır için de aynı şeyler geçerli ve daha önceki yönetimlerin kalıntıları, bugünden yarına değil en az 5-10 yıllık süreçte silinmeye başlar. Biz bütün bunları göz önünde tutarak, Mısırlı kardeşlerimizin en kısa sürede hak ettiği yönetime kavuşmasını ve işlerin düzene girmesini diliyoruz. Çünkü Mısır halkı uzayan bu kötü günleri ve kaosu hak etmiyor. GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK ARAP BAHARINI TETİKLEDİ Peki Afrika daki olayların perde arkasındaki en büyük neden neydi size göre? İnsanlarını daha müreffeh şartlarda yaşatmak için gerekli adımları atmayan ülkelerin; Kuzey Afrika daki halk ayaklanmaları, ya da Yunanistan ve diğer bazı Avrupa ülkelerindeki gibi sokak ayaklanmaları yaşaması kaçınılmaz. Bu tür olayları yaşamak istemeyen ülkeler, bir an evvel gerekli reformları hayata geçirmeli. Halkın gelir düzeyinin arttırılması ve gelir dağılımında adaletin sağlanması gibi kavramlarda iyileştirmelere gidilmeli. Bugün baktığınızda petrol zengini ülkelerde işsizliğin yükseldiğini görüyorsunuz. Zaten sorunlar bu nedenle patlak vermedi mi, dünya bu sebepten sıkıntı yaşamıyor mu? Arap baharının temelinde de yoksulluk ve gelir dağılımında ki adaletsizlik gibi problemler var. Bu durum tüm dünyaya ders olmalı. Herkes bu bahardan dersini almalı. 16 WWW.TURCOMONEY.COM

BAŞLİK BAŞLAKBAŞLIKBASLIK BAŞLİK Eylül ayında Mısır'ı ziyaret eden Başbakan Erdoğan; halkın, demokrasi taleplerine kulak verilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan; aynı çoğrafyada yüzyıllardır yaşayan ülkelerin, gelecekte de önemli birliktelikler kurması gerektiğine yönelik mesaj verdi. İŞTE TÜRKİYE-MISIR TİCARİ İLİŞKİLERİNİ ZİRVEYE TAŞIYACAK 5 MADDELİK ÖNERİ Mısır ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi ne durumda, bundan sonrası için hedefleriniz ve planlarınız nedir? Ticaret hacmimiz 10 yıl evvel sadece 60 milyon dolar seviyelerindeydi, şimdi 3.2 milyar dolar ve sürekli büyüyen bir hacme sahibiz. Hedefimiz Türkiye ile Mısır arasındaki ticaret hacmini arttırmak ve Başbakanımızın koyduğu hedef 5 milyar dolarlık seviyelere ulaşmak. DEİK Türk-Mısır İş Konseyi olarak ticaret hacminin artması için 5 maddelik öneri paketini her platformda dile getiriyoruz: İlk olarak diyoruz ki; bu kargaşada bir de böyle sınır kapılarıyla uğraşılmasın, Mısırlı ve Türk iş adamlarımıza 3-5 beş yıllık vizeler verilsin. Çünkü bir ülkeden, diğer ülkeye giriş-çıkışınız ne kadar rahat olursa entegrasyon ve ticaret hacminin artışı da o kadar hızlı olur. Ülkeler arasında ticaretin gelişmesine katkı sağlayacak bu entegrasyon, aynı zamanda halklar arasındaki sosyal ve kültürel yakınlaşmayı da sağlar. Böyle bir durumda insanlar sadece ticaret içinde gitmezler. Örneğin ben ticaret yaptığım Çin de, oradaki insanların evlerine de gidiyorum, düğününe de katılıyorum, çocuğu doğuyor hayırlı olsuna gidiyorum, cenazesi oluyor baş sağlığı diliyorum ve böylece ilişkiler sağlamlaşıyor sürdürülebilir bir büyüme sağlanıyor. Gelelim ikinci önerimize; biliyorsunuz Mısır ile Türkiye arasında bir kara bağlantısı yok. Oysa Mısır bizim karşı komşumuz. Mısır la, Türkiye arasında kısaca RORO dediğimiz seferler başlatılabilir. Bu seferler; iki ülke arasındaki ürünün, hızla hareket etmesini sağlar ve neredeyse 24 saatte ürün nihai tüketicinin elinde olur. Normal şartlarda fabrikada üretilen ürün kamyona, kamyondan limanda konteynera yükleniyor ve konteyner gemiye yükleniyor. Sonra konteyner karşıya gidiyor, ürün orada tekrar indiriliyor, bindiriliyor. Bahsettiğimiz bu RORO seferleri başlarsa; Türkiye de mal yüklemesi yapılacak, karşı taraf direk malını teslim alacak. Bu çok büyük bir kolaylık sağlar ve ürünle, paranın yer değiştirmesi hızlanır. Üçüncü önerimiz; bankalarla ilgili. Madem ticaret hacmi bu kadar artacak o halde bu potansiyelin başka bankalar üzerinden yapılması yanlış olur. Buna bağlı olarak Türkiye ve Mısır ın karşılıklı olarak bankaları olmalı. Karşılıklı bankamız olması lazım ki; bu ticari hacim direk bankalarımız üzerinden havale edilsin. Bir başka önerimiz de Mısır la yapmış olduğumuz serbest ticaret anlaşmasıyla alakalı. Serbest Ticaret Anlaşması 2005 yılında imzalandı. 2007 yılında devreye girdi. Dört bölümden oluşan Serbest Ticaret Anlaşması, 2020 yılında tamamlanacak. Mesela ikinci bölümü makine ihracatındaki gümrük muafiyetiyle alakalıydı. 2009 yılında 1 Ocak ta devreye girdi ki; ticaretimiz ivme kazanmaya başladı. Arzu ettiğimizi şey şu: 2020'de tamamlanacak olan bu serbest ticaret anlaşmasının 2015 yılına çekilmesi. 5 yıllık süreç bize çok ciddi katkılar sağlar. Beşinci önerimizde ise Kardeş Şehir çalışmaları yapılsın diyoruz. Hem karşılıklı yatırımlar olsun, hem ilişkiler geliştirilsin istiyoruz. Örneğin Gaziantep ile İskenderiye nin kardeş şehir olmasını planlıyoruz. Gaziantep desin ki; İskenderiyeli kardeşlerimizi örneğin 200 tekstil işçisini, tekstil fabrikalarımızda eğitelim, yetiştirelim. Karşı tarafda desin ki; şu kadar kişiyi, öğrenci değişim programıyla eğitelim. Özetle gerçek, içi dolu bir kardeşlik programı olsun istiyoruz. Keza; kurulacak ilişkilerin karşılıklı belge ve plaket verme törenleriyle sınırlı kalması hiç kimseye fayda sağlamaz. WWW.TURCOMONEY.COM 17

BAŞLAKBAŞLIKBASLIK BAŞLİK BAŞLİK AFRİKA YA AÇILAN ALTIN KAPI: MISIR Arapların, batıda nasıl muamele gördüğünü biliyoruz. Dolayısıyla kimse kendisine terörist muamelesi yapan ülkeleri, Türkiye yle aynı konumda tutmaz. Türkiye bu şansını iyi kullanmalı. Türk girişimciler; Mısır ve bölgedeki diğer alanlar üzerinde yoğunlaşmalı. Mısır ın, Türkiye için özel önemi ve anlamı nedir? Öncelikle Mısır, Afrika ya açılmak isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken bir ülke. Bu nedenle Afrika ya gitmek isteyenlerin, Mısır üzerinden gitmesini tavsiye ediyorum. Golden Gate, Altın Kapı olarak tanımlanan Mısır, Afrika ya açılmak isteyen için önemli. Ayrıca Mısırlı iş adamları, ülkemize değer veriyor. Hani insan istendiği yerde olmaktan hoşlanır ya; bu anlamda Mısır; hem turistlik amaç, hem ticari hedefler açısından Türkiye ye kucak açacak ve işleri kolaylaştıracak bir ülke. Yüz yılların getirmiş olduğu ortak kültür ve yakınlıktan dolayı Mısır ve diğer ülkeler, Türkiye ye pozitif bakıyor. Elbette bu bakış açısı karşılıklı. Arapların batıda ve Amerika da nasıl muamele gördüğünü biliyoruz. Dolayısıyla kimse kendisine terörist muamelesi yapan ülkeleri, Türkiye yle aynı konumda tutmaz, nitekim tutmuyor da. Türkiye bu şansını iyi kullanmalı. Yatırım ve üretim yapmak isteyen özellikle genç girişimciler, Mısır, Afrika ve bölgedeki diğer alanlar üzerinde yoğunlaşmalı. Buradaki üreticilerle bir araya gelerek iş potansiyelini ve pazarını kullanmalı, fırsatları değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. 18 WWW.TURCOMONEY.COM

AFRİKA DA 2.7 TRİLYON DOLARLIK PAZAR FIRSATI Afrika'daki 2.7 trilyon dolarlık pazar fırsatını iyi değerlendirmeliyiz. Somali ye baktığımızda bu ülkenin, dünyanın bir numaralı uranyum yataklarına sahip olduğunu görürüz. Dünyanın ikinci büyük titanyum yatakları da Somali de ama Somali açlık, yoksulluk içinde. Sanki birileri Afrika Ölsün istiyor. TÜRK - MISIR İŞ KONSEYİ BAŞKANI KAPAK ZUHAL MANSFİELD Mısır ın yanında Afrika geneline de değindiniz, buradaki fırsatları biraz açar mısınız? Afrika da 2.7 trilyon dolarlık bir pazar var. Önümüzdeki 20 yıl için konuştuğumuzda bu bölgedeki ekonominin büyük fırsatlarla dolu olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye nin biran evvel Afrika da yapılanması ve iş adamlarımızın buralarda yer edinmesi gerekir. Türkiye tarafından gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerin bu anlamda önemi büyük ve bunların daha sık yapılması gerekiyor. Afrika aslında çok zengin bir kıta. Hatta, Afrika nın toprağının altı bu kadar zengin olduğu sürece, bu toprağın üstünde yaşayanlar eziyet çekmeye mahkumdurlar diye acımasız ama bir o kadar da doğru bir söylem vardır. Bu kıtanın zengin olmasına karşın açlık ve sefaletin koynunda yaşaması birilerinin işine geliyor olmalı. Bu aslında batının, dünyaya göstermek istediği resimdir. Bu nedenle Türkiye nin, Somali ile yakın ilişkileri son derece önemli. Somali ye baktığımızda bu ülkenin, dünyanın bir numaralı uranyum yataklarına sahip olduğunu görürüz. Dünyanın ikinci büyük titanyum yatakları da Somali de ama Somali açlık, yoksulluk içinde. Sanki birileri Afrika Ölsün istiyor. Ben bu nedenle özellikle genç girişimcilerimize diyorum ki; lütfen üreticilerle bir araya gelin ve bu ülkelerde yapılanmaya çalışın. Bu cesarete ve vizyona sahibiz, bunu yapabilecek bilgi ve birikimimiz de var. Dil konusunu hiç dert etmeyin çünkü; Afrika nın yarısından fazlası İngilizce konuşuyor. Artı orada sizinle Türkçe konuşacak insanlarla da karşılaşacaksınız. Dünyanın her yerinde Türkçe konuşan insanlar var. Türkiye ekonomik ve siyasi birliktelikler kurarak Afrika da mutlaka yerini almalı. Afrika yla Akdeniz i paylaşıyoruz, iyi bir komşuyuz ve Afrikalılar bunun farkında. Dolayısıyla ortak paydalarımız, menfaatlerimiz olmalı. Üstelik bunu Afrikalılar da istiyor, bu çok önemli. Neden istiyor? çünkü biliyor ki; beyaz adam geldiğinde, elinin değdiği her şeyi götürdü ama Afrika, bizim dostluğumuzu, birlikte hareket etmekten mutlu olacağımızı ve onlara balık tutmayı öğreteceğimizi biliyor, bunun farkında. Bu nedenle Türk iş adamlarımıza, girişimcilerimize çok iş düşüyor. Herkes üzerine düşeni yaptığı takdirde Afrika nın şekillenmesinde önemli rol oynarız. Bunun için Afrika'ya, Cumhurbaşkanı düzeyinde ziyaretler düzenleyen Türkiye'nin bölge ile ilişkileri artıyor. olabileceğimiz her yerde var olmalıyız. Burada önemli olan nokta şudur; Türkiye bölgesel birliktelikler sağlayarak, küresel oyuncu olabilir. Bir başka deyişle küresel oyuncu olmak istiyorsak, bölgesel birliktelikler kurmak zorundayız. Bu da Türkiye'nin Comesa, Ekowas, Afrika Birliği gibi kuruluşların içinde var olmasını gerektiriyor. WWW.TURCOMONEY.COM 19

TÜRKİYE, KANADA MODELİNİ DENEMELİ Kanada yakın geçmişte 500 bin dolarını 5 yıl vadesiz ülkemize yatıranlara Kanada pasaportu vereceğiz teklifinde bulundu ve (ikinci pasaporttan sonra, ikinci vatandaşlık ihtimaliyle) 3 milyon kişi başvuruda bulundu. Türkiye, bu modelle Arap sermayesini çekmeyi denemeli. Yaşanan sürecin ardından Arap sermayesi, ülkemizi güvenli liman olarak görüp parasını ülkemize yönlendirir mi? Türkiye güvenli bir ülke elbette. Bu anlamda Arap sermayesi için doğru bir adresiz. Fakat bunun için bekli de bizim bazı adımlar atmamız gerekiyor! 1996 lı yıllarda Hong Kong ta yaşıyordum ve 97 de, Hong Kong, Çin e devredilecekti, birden bir şehir efsanesi yaratıldı. Doğru olmayan bu söylentiye göre; Hong Kong, Çin e devredilince bütün varlıklara el konulacaktı, kimse buna inanmıyordu ama içlerine kuşku düşmüştü bir kere, herkes mevcut durumuna alternatif aramaya başlamıştı. Tam da bu kargaşanın ardından Kanada, 500 bin dolarını 5 yıl vadesiz ülkemize yatıranlara Kanada pasaportu vereceğiz teklifinde bulundu ve (ikinci pasaporttan sonra, ikinci vatandaşlık ihtimaliyle) eminim en az 3 milyon kişi başvuruda bulundu. Kazançlı çıkan Kanada, bu yolla önemli bir zenginliği kendine çekti ve bugün dünyanın en zengin bankaları yine bu ülkede. Buradan yola çıkarak diyorum ki; Arap baharının yaşanıp, Türkiye hayranlığının arttığı bu dönemde biz de; ekonomik, sosyal, kültürel, tarihi ve hatta akrabalık bağlarımızın bulunduğu Arap coğrafyasındaki iş adamlarımıza teklif sunalım: 500 bin dolar, ya da 1 milyon dolarını Türkiye ye 5-10 yıllığına vadesiz yatıranlara Türkiye pasaportu verilecek Bu teklifle 1 milyon kişi ülkemize parasını yollar mı, yollarsa ne olur? O zaman Türkiye nin, ne cari açık derdi, ne dış borç endişesi kalmaz. Devlet büyüklerimizin bu fikrin altyapısını hazırlatarak, adım atmasını teklif ediyorum. 20 WWW.TURCOMONEY.COM