ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU BELİRTİ SIKLIĞI VE BELİRTİ DÜZEYİ İLE İLİŞKİLİ GELİŞİMSEL, AKADEMİK VE PSİKOLOJİK ETMENLER Sultan Doğan 1, Bedriye Öncü 2, Gamze Varol-Saraçoğlu 3, Suat Küçükgöncü 4 1 Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, TEKİRDAĞ 2 Doç. Dr. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, AN- KARA 3 Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, TEKİRDAĞ 4 Arş. Gör. Dr. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 2. Psikiyatri Kliniği, İSTANBUL Yazışma Adresi Yrd. Doç. Dr. Sultan Doğan Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Namık Kemal Cad. No:14 59010,TEKİRDAĞ E-mail:sultandogan@yahoo.com Telefon: +902822603628 Faks: +902822602195 ÖZET Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirti Sıklığı ve Belirti Düzeyi İle İlişkili Gelişimsel, Akademik ve Psikolojik Etmenler Amaç: Üniversite öğrencilerinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu () belirtilerinin sıklığını saptamak ve belirtileri ile okul başarısı, gelişimsel ve psikosoyal sorunlar gibi etmenler arasındaki ilişkiyi araştırmak. Yöntem: Araştırma örneklemi Namık Kemal Üniversitesi nde lisans öğrenimi gören 579 öğrenciden oluşmuştur. Bütün katılımcılar tarafından Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği Türkçe formu (ASRS), Belirti Tarama Listesi (SCL-90-R), Başarı Algısı Ölçeği (BAÖ) ve Yapılandırılmış Gelişim Öyküsü Formu (YGÖF) doldurulmuştur. Bulgular: ASRS puan ortalamasının 2 standart sapma üzerindeki değer kesim noktası olarak alındığında sıklığı %2.6 dır. Bu oran, 1,5 standart sapma üzeri temel alındığında %6.0 a yükselmiştir. Eşik değere göre kabul edilen grup ile olmayan grup Yapılandırılmış Gelişim Öyküsü Formu verilerine göre karşılaştırıldığında, olan grupta çocukluk döneminde travma, istismar, bilinç kaybı öyküsünün daha sık, okul başarısının daha düşük, ailede psikiyatrik hastalık bulunma oranlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Başarı Algısı Ölçeği puan ortalamaları grubunda anlamlı olarak düşük olarak belirlenirken SCL-90-R puanları anlamlı olarak yüksektir (p<0.05). Sonuç: Tarihsel olarak, bir çocukluk çağı hastalığı olarak ele alınmıştır. Bununla birlikte, hastalığın belirtileri üniversite öğrencilerinde de oldukça sık görülebilir. belirtilerinin üniversite öğrencilerinin akademik başarıları ve psikolojik işlevsellikleri üzerine olumsuz etkileri olabilir. Anahtar Sözcükler:, sıklık, üniversite öğrencileri, psikolojik işlevsellik, okul başarısı. ABSTRACT Prevalence of ADHD Symptoms in University Students and Developmental, Academic and Psychological Factors Related to Symptom Level Objective: To determine the prevalence of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) symptomatology in university students and to investigate the association of ADHD and factors such as academic performance, developmental and psychosocial problems. Method: Sample of the study comprised of 579 undergraduates at the Namik Kemal University, Tekirdag. All participants completed the Turkish ASRS, Symptom Checklist-90-Revised (SCL-90-R), Perceived and Peer-Related Objective Success Scale (PPOSS) and Structured Developmental History Questionnaire (SDHQ). Results: Our results revealed that 2.6% of participants reported significant ADHD symptoms using 2 standard deviation above the mean on the ASRS. When a criterion of 1,5 standard deviation was used the rate increased to 6.0%. The frequency of history of serious trauma, exposure to abuse, loosing consciousness in childhood, and poor school performance and family history of psychiatric disorder were higher in the participants with significant symptoms of ADHD than the non-adhd group (p<0.05). While mean PPOSS scores were significantly lower in ADHD group, mean SCL-90-R scores were significantly higher in this particular group than non-adhd group (p<0.05). Conclusions: Historically, ADHD was regarded as a childhood disorder. However, its symptoms seems to be prevalent in university students. ADHD symptomatology may affect academic performance and psychological functioning in university students. Key Words: ADHD, prevalence, university students, psychological functioning, academic performance.
110 Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirti Sıklığı ve Belirti Düzeyi İle İlişkili Gelişimsel, Akademik ve Psikolojik Etmenler GİRİŞ Önceleri çocukluk çağı hastalığı olduğu ve çocukluk döneminin bitmesiyle belirtilerinin kaybolduğuna inanılan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (), dikkati sürdürmede yetersizlik, dürtüsellik ve aşırı hareketlilik ile kendini gösterir (DuPaul ve ark.1991, Barkley 2002). Daha sonra yapılan uzunlamasına araştırmalar ise belirtilerinin görünüm değiştirmekle birlikte ergenlik ve erişkinlikte de sürdüğünü göstermiştir. (Wender 1998, Spencer ve ark. 1994, Biederman ve ark. 2000, Barkley ve ark. 2002). Örneğin aşırı hareketlilik davranışı tipik olarak çocukluk çağında gözlenmekte olup ergen ve genç erişkinlerde belirgin olarak azalmakta ve yerini zihinsel ya da içsel huzursuzluk almaktadır (APA 2000). nun okul çağı çocuklarının %3-7 sini etkilediği ve erkek çocuklara kız çocuklara kıyasla daha sık tanı konduğu bildirilmektedir (American Psychiatric Association, 2000). Yetişkinlerde görülme sıklığı %4, üniversite öğrencilerinde görülme sıklığı %2-8 olarak tahmin edilmektedir (Kessler ve ark. 2007, Weyandt ve DuPaul 2008). Son yıllarda gençlerde ve erişkinlerde görülmesiyle ilgili araştırmalara ilgi artmış olmakla birlikte üniversite öğrencilerinde ile ilgili bilgilerimiz henüz sınırlıdır (Heiligenstein E ve ark. 1998). olan üniversite öğrencilerinin akademik ve psikososyal işlevselliğini değerlendiren çalışmalar ön çalışma niteliğinde olmakla birlikte, sonuçlar olan öğrencilerin akademik zorlanma riski taşıdığını ve daha düşük genel not ortalamaları olduğunu göstermektedir (Heiligenstein E ve ark. 1999, Rabiner ve ark. 2008). Ayrıca, bu öğrencilerin alkol-madde kullanımı riskinin daha yüksek olduğu, kurallara uymada zorlandıkları, depresyonu da içerecek şekilde daha fazla psikolojik işlevsellik sorunu yaşadıkları bildirilmektedir (Canu ve Carlson, 2007, Weyandt ve DuPaul 2006, Weyandt ve DuPaul 2008). Bu çalışmada üniversite öğrencisi örneklem grubunda sıklığını saptamak ve belirtileriyle ile okul başarısı, gelişimsel özellikler ve psikolojik işlevsellik gibi etmenler arasındaki ilişkiyi araştırmak amaçlanmıştır. YÖNTEM Gereçler Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği (ASRS): Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ruhsal hastalıkların taranması amacıyla geliştirilen ölçeklerden biridir (Kessler ve Üstün, 2004). DSM-IV de tanısı için önerilen 18 A grubu belirtiyi içeren 18 sorudan oluşur. Ölçeğin dikkat eksikliği ve hiperaktivite/dürtüsellik olmak üzere her biri 9 sorudan oluşan iki alt ölçeği vardır. Sorular her bir belirtinin son 6 ay içinde hangi sıklıkta ortaya çıktığını belirlemeye yöneliktir. Asla yanıtı için 0, nadiren yanıtı için 1, bazen yanıtı için 2, sık yanıtı için 3, çok sık yanıtı için 4 olmak üzere yanıtlar 0-4 arasında puanlanmaktadır. Basamaklı lojistik regresyon analizi 18 sorudan 6 sının tanısını daha iyi kestirebildiğini göstermiştir (Kessler ve ark. 2007). Bu altı soru ölçeğin A bölümünü, diğer 12 soru ölçeğin B bölümünü oluşturmaktadır. İki alt ölçeğin herhangi birinden 24 puan ve üzerinde alanların yüksek olasılıkla, 17-23 puan alanların olasılıkla olduğu, 0-16 puan alanların olmadıklarını bildirilmiştir. Özgün forma (ASRS-v1.1) http://www.med. nyu.edu/psych/assets/adhdscreen18.pdf. bağlantısından ulaşılabilmektedir. ASRS Türkçe formunun geçerliliğini belirlemek amacıyla yapılan faktör analiziyle varyansın %41.6 nı açıklayan 2 faktör ( hiperaktivite/dürtüsellik ve dikkat eksikliği ) elde edilmiştir. Güvenilirlik analizinde ölçeğin iç tutarlılığı yüksek bulunmuştur (Cronbach alfa= 0.88). Alt ölçekler için hesaplanan Cronbach alfa değeri de dikkat eksikliği için 0.82 ve hiperaktivite/dürtüsellik için 0.78 olmak üzere yüksek bulunmuştur (Doğan ve ark. Baskıda). Bu çalışma ASRS Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirlik bulgularının saptandığı örneklem grubu üzerinde yürütülmüştür. Belirti Tarama Listesi (SCL-90-R): Belirti Tarama Listesi (SCL-90-R) büyük gruplarda psikiyatrik/psikolojik belirti dağılımı belirlemede yaygın olarak kullanılan bir araçtır. 9 belirti boyutunu içerir: Somatizasyon, Obsesif-Kompulsif, Kişilerarası Duyarlık, Depresyon, Kaygı, Düşmanlık, Fobik Kaygı, Paranoid Düşünce, ve Psikotizm. Türkçe standardizasyon çalışması, SCL-90-R nin üniversite örnekleminde geçerli ve güvenirli bir psikiyatrik tarama aracı olduğunu göstermiştir (Dağ 1991). Yapılandırılmış Gelişim Öyküsü Formu (YGÖF): YGÖF araştırmacılar tarafından geliştirilmiştir ve 48 sorudan oluşmaktadır. İlk 9 soru yaş, cinsiyet, okuduğu bölüm, kaçıncı sınıf olduğu, aile tipi, gelir düzeyi, doğum yeri gibi sosyodemografik değişkenleri belirlemek amacıyla kullanılmıştır. 10-19. sorular tıbbi öykü ve sigara, alkol ve madde kullanma özelliklerini belirlemek için kullanılmıştır. Diğer sorular ise dört bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde doğum ağırlığı, annenin gebelik sırasında sigara, alkol, ilaç kullanımı olup olmadığı ya da gebelikte ya da doğum sırasında diabet, eklampsi, kordon dolanması vb., gibi sorunların olup olmadığı sorgulanmıştır. İkinci bölüm çocuklukta aşırı hareketlilik/dürtüsellik, fiziksel/duygusal/cinsel istismara maruz kalma, ciddi yaralanma veya kaza Türkiye de Psikiyatri / Cilt 10 - Sayý 3-2008
Sultan Doğan, Bedriye Öncü, Gamze Varol-Saraçoğlu, Suat Küçükgöncü 111 geçirme, bilinç kaybı yaşama gibi çocukluk çağı davranışları ve tıbbi sorunlarını değerlendirmeye yöneliktir. Üçüncü bölümde öğrenme güçlüğü, okul başarısı, sene kaybı olup olmadığı gibi akademik sorunlarla ilgili bilgileri içermektedir. Dördüncü bölümde ise ailede, depresyon, tik, anksiyete bozuklukları, psikoz, alkol ve madde bağımlılığı, intihar girişimi, davranış sorunları gibi psikiyatrik sorunların varlığı araştırılmıştır. Başarı Algısı Ölçeği (BAÖ): Sayarer tarafından geliştirilen ve güvenilirlik çalışması yapılan Başarı Algısı Ölçeği (BAÖ) yaşıtlara kıyasla, objektif başarı ölçütlerine göre başarı algısını ölçen 8-maddelik Likert-tipi bir ölçektir (Sayarer 1999). Ölçeğin üniversite öğrencilerine uyarlanmasında, önce öğrenci örnekleminde kullanılmasının uygun olmadığı düşünülen aylık net kazancınız, yıllık ücret artış oranınız gibi sorular ölçekten çıkarılmış ve elde edilen 6-maddelik ölçek Namık Kemal Üniversitesi nde öğrenim gören 100 öğrenciye uygulanmıştır. Sonuçta toplam varyansın %76.9 unu açıklayan iki faktör ( okul başarısı ve sosyal ilişkiler ) elde edilmiştir. Bu aşamada, faktör dağılımına uygun bulunmayan iki soru ölçekten çıkarılmıştır. Dört maddelik ölçeğin iç tutarlılığını gösteren Cronbach değeri 0.70 bulunmuştur (Doğan ve ark. 2008). Çalışma evreni ve örneklem Kesitsel tipte planlanan bu araştırmada, çalışmanın evrenini Namık Kemal Üniversitesi nin Tekirdağ İl Merkezi ndeki fakülte ve yüksekokullarında önlisans ve lisans eğitimi alan öğrenciler oluşturmuştur. Bu evrenden seçilen örneklem mevcudu 4759 kişilik evrende %95 güven aralığında, ±2 lik yanılma düzeyiyle ve %5 öngörülen prevalans değeri ile 560 olarak hesaplanmış ve yedek oranı %20 olarak belirlenmiştir. Örnekleme seçilecek öğrenciler okula ve cinse göre ağırlıklandırılmış; çalışmada tabakalı örnekleme ve sistematik örnekleme yöntemleri bir arada kullanılmıştır. Çalışmaya öğrencilerin katılımı gönüllülük temelinde gerçekleşmiş, herhangi bir ücret veya ders kredisi verilmemiştir. Dağıtılan 600 anket formundan 579 u (%96.5) eksiksiz olarak doldurulmuştur. Katılımcılar Namık Kemal Üniversitesi nin 2007/08 öğrenim döneminde okuyan, yaş ortalamaları 19.72±1.56 (18-28 yaş arasında) olan 202 si (%35) kız, 377 si erkek (%65) öğrenciden oluşuyordu. Öğrencilerin büyük çoğunluğu bekar (%98), 6 sı (%1) evli, 2 si (%0.3) boşanmış ve 1 i (%0.1) ayrı yaşıyordu. Öğrencilerin yarısına yakını (%43) öğrenci yurdunda, diğerleri ağırlıklı olarak ya ailelerinin yanında (%27) ya da öğrenci evinde arkadaşlarıyla (%25) yaşıyordu. Katılımcılarda alkol kullanım sıklığı %43 olarak (%88 sosyal içici, %5 alkol kötüye kullanımı, %0.5 alkol bağımlılığı); sigara kullanım sıklığı %37 ve madde kullanım sıklığı %0.5 olarak saptanmıştır. İstatistiksel analizler Veriler bilgisayarda SPSS paket programı aracılığı ile değerlendirilmiştir. İlk olarak her bir verinin frekans tablosu çıkartılmış ve verilerde bir hata olup olmadığı kontrol edilmiştir. Verilerin normal dağılıma uygun olup olmadığı Kolmogorov Smirnov normal dağılıma uygunluk analizi ile değerlendirilmiş ve verilerin normal dağılıma uygun olduğu belirlenmiştir. Verilerin tanımlayıcı istatistikleri yapılmış; ölçüm değişkenlerinin ortalaması ve standart sapması, sayım değişkenlerinin oranları hesaplanmıştır. Karşılaştırmalı analizlerde, parametrik ölçüm değişkenleri için bağımsız iki grupta t testi ve parametrik olmayan ölçüm değişkenleri için Mann Whitney U testi; sayım değişkenleri için 2 testi (4 gözlü tablolarda beklenen değerin en az biri 5 in altında değer vermiş ise Fisher exact testi ya da Yates düzeltmesi uygulanmıştır. Çalışmada ASRS toplam ve alt ölçek puan ortalamalarının 2 standart sapma üstü kesim noktası olarak belirlenmiş; bu değerlerin üzeri olarak alınmıştır. Araştırmadaki analizler %95 güven aralığında ve çift yönlü olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR Araştırmaya katılanları ASRS toplam puan ortalaması 23.46±10.82 dir. Ortalamanın 2 standart sapma üzeri 45.10 dur ve bu değer kesim noktası/eşik Tablo 1: ve alt tiplerinin cinsiyete göre dağılımı. Sıklık ASRS (n=579) Kadın (n=202) Erkek (n=377) sayı % sayı % 2 p Toplam 3 1.5 12 3.2 0.78* 0.38 Dikkat eksikliği 1 0.5 15 4.0 3.15* 0.08 Hiperaktivite/dürtüsellik 6 3.0 7 1.9 0.35* 0.55 * Yates düzeltmesi uygulanmıştır. Psychiatry in Türkiye / Volume 10 - Number 3-2008
112 Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirti Sıklığı ve Belirti Düzeyi İle İlişkili Gelişimsel, Akademik ve Psikolojik Etmenler Tablo 2: olan ve olmayan grupların Yapılandırılmış Gelişim Öyküsü Formu verilerine göre karşılaştırılması. Değişkenler Çocukluk gelişimsel özellikleri Çocuklukta istismar* Çocuklukta travma* Çocuklukta bilinç kaybı* Okul başarısı Okulda sene kaybı* Potansiyeline ulaşamama* Kestirilemeyen başarı* Ailede psikiyatrik hastalık öyküsü Ailede olma* Ailede depresyon* Ailede anksiyete* Ailede psikoz* Ailede tik* Ailede öğrenme bozukluğu* Ailede intihar* Hiperaktivite/ Toplam Dikkat eksikliği dürtüsellik % p % p % p 12.7 12.9 12.5 0.21 0.21 var 25.0 23.5 36.4 7.7 8.3 7.1 0.08 0.81 var 33.3 23.5 45.5 3.2 3.2 3.2 var 33.3 23.5 27.3 15.3 14.7 15.5 0.005 0.001 var 50.0 47.1 54.5 38.3 37.4 38.0 0.27 var 58.3 70.6 63.6 35.0 34.6 35.6 var 75.0 82.4 45.5 10.9 10.4 11.5 0.005 var 41.7 47.1 18.2 13.0 13.1 13.0 0.04 var 40.0 40.0 33.3 16.8 17.4 17.2 var 72.7 62.5 44.4 9.1 8.3 8.7 0.14 var 27.3 43.8 33.3 1.5 11.1 1.7 0.04 0.04 var 36.4 31.3 22.2 4.5 4.9 4.6 0.08 var 25.0 17.6 18.2 5.1 4.9 5.2 var 33.3 35.3 18.2 0.02 0.001 0.002 1.16 0.72 0.84 0.21 0.09 0.052 0.66 0.18 0.23 *Yates düzeltmesi uygulanmıştır. değer olarak alınmıştır. Bu değerin üzeri muhtemel olarak değerlendirildiğinde örneklem grubunuzda sıklığı %2.6 bulunmuştur (15/579). Buna göre sıklık kadınlarda %1.5 (3/202); erkeklerde %3.2 (12/377) olarak bulunmuştur. Ortalamanın 1,5 sapma üzerindeki değer kesim noktası olarak alındığında ise değer 39.69 puan; sıklığı %6.0 (34/579) bulunmuştur. Değerlendirmeler 2 standart sapma üzerinden sürdürülmüştür Alt tiplere göre sıklık incelendiğinde ASRS dikkat eksikliği alt tipi ortalama puanı 11.64±5.83; eşik değer/kesim noktası 23.66 olarak hesaplanmıştır. dikkat eksikliği alt tipi belirtilerinin sıklığı %2.8 olarak hesaplanmıştır (16/579). Bu oran kadınlarda %0.5 (1/202); erkeklerde %4.0 tir (15/377). ASRS hiperaktivite/dürtüsellik alt tipi ortalama puanı 11.92±5.82 dir. Eşik değer 23.56 olarak hesaplanmıştır. hiperaktivite /dürtüsellik belirtilerinin sıklığı %2.3 bulunmuştur (13/579). Bu alt tipin sıklığı kadınlarda %3.0 (6/202); erkeklerde %1.9 (7/377) olarak hesaplanmıştır ve alt tiplerinin cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde kadınlarda hiperaktivite/dürtüsellik, erkeklerde dikkat eksikliği alt tipinin daha sık olduğu saptanmış olmakla birlikte aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (Tablo 1) (p> 0.05). Alkol-madde kullanımı grubunda %16.7, belirtileri olmayan grupta %1.9 oranındadır. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0.003) Eşik değere göre kabul edilen grup ile olmayan grup Yapılandırılmış Gelişim Öyküsü Formu verilerine göre karşılaştırıldığında, olan grupta çocukluk döneminde travma, istismar, bilinç kaybı öyküsünün daha sık, okul başarısının daha düşük, ailede psikiyatrik hastalık bulunma oranlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır. İstatistiksel olarak anlamlı olan bulgular Tablo 2 de verilmiştir. Türkiye de Psikiyatri / Cilt 10 - Sayý 3-2008
Sultan Doğan, Bedriye Öncü, Gamze Varol-Saraçoğlu, Suat Küçükgöncü 113 Tablo 3: olan ve olmayan grupların Başarı Algısı Ölçek puan ortalamalarına göre karşılaştırılması. Tablo 4: olan ve olmayan grupların SCL-90-R alt ölçek puan ortalamalarına göre kıyaslanması. ASRS Başarı Algısı Ölçeği Puanları P ASRS SCL-90-R Ortalama±Standart sapma t p ASRS toplam puan -Dikkat eksikliği alt ölçeği -Hiperaktivite/ dürtüsellik alt ölçeği Başarı Algısı Ölçeği puan ortalamaları belirtileri olanlarda 5.70±2.00 belirtileri olmayan grupta 6.43±1.6 dir. Ancak gruplar arasında anlamlı fark sadece ASRS nin dikkat eksikliği alt ölçeğinde belirlenmiştir (Tablo 3). olanlarda SCL-90-R toplam puan ortalamaları 3.24±1.10; olmayanlarda 1.74±1.42 olarak bulunmuştur ve aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p). Dikkat eksikliği alt tipinde SCL- 90-R toplam puan ortalamaları 3.18±1.59; olmayanlarda 1.77±1.42 dir. Hiperaktivite/dürtüsellik puan ortalamaları 3.36±1.12; olmayanlarda 1.73±1.41 dir ( Tablo 4). TARTIŞMA 6.43±1.61 5.70±2.00 6.43±1.59 5.43±1.74 6.42±1.62 5.78±1.86 0.06 0.03 0.09 Somatizasyon 8.34±7.77 19.25±4.74 Obsesif-Kompulsif 4.74±7.18 26.71±6.70 Kişilerarası Duyarlılık 8.97±7.23 18.63±7.27 Depresyon 11.93±9.66 28.25±10.36 Kaygı 7.19±6.65 19.75±6.52 Saldırganlık 5.17±4.81 12.00±7.76 Fobik Kaygı 2.99±3.80 7.75±3.33 Paranoid Düşünce 6.35±4.80 106.25±7.52 Psikotizm 95.94±5.78 106.25±7.52-3.59-4.78-3.78-4.14-4.48-3.62-2.88 0.004-4.36-3.98 Bu çalışmanın birinci amacı üniversite öğrencilerinde sıklığını belirlemekti. Bu amaçla üniversite öğrencilerine Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği (ASRS) uygulanmıştır. ASRS nin puan ortalamasının 2 standart sapma üzeri eşik değer alınarak hesaplanan sıklığı %2.6 olarak bulunmuştur. Bu oran, puan ortalamasının 1,5 standart sapma üzeri eşik değer alındığında %6.0 dır. Üniversite öğrencilerinde nun gerçek prevalansı çeşitli faktörden dolayı bilinmemekle birlikte sıklığının %2-8 arasında olduğu tahmin edilmektedir ve çalışmamızda elde edilen sonuçlar literatürde bildirilen oranlarla benzerdir (DuPaul ve ark. 2000, Weyandt ve DuPaul 2006, Weyandt ve DuPaul 2008). Olguların cinsiyete göre dağılımı değerlendirildiğinde, ve dikkat eksikliği alt tipinin erkeklerde daha yüksek oranda olduğu belirlenmekle birlikte cinsiyetler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Çocuklarda sıklığı erkekler lehine anlamlı olarak yüksek bildirilmekle birlikte, üniversite öğrencilerinde ve erişkinlerde yapılan ön çalışmalarda ise sıklığının cinsiyet dağılımına ilişkin böyle bir farklılık gösterilememiştir (Şenol 2007, Öner ve Soykan-Aysev 2007, Kessler ve ark. 2006, Kooij 2005, DuPaul ve ark. 2001). Erişkinlerde olduğu gibi üniversite öğrencilerinde de cinsiyet etkisiyle ilgili kesin yargılara varmak için henüz er- Psychiatry in Türkiye / Volume 10 - Number 3-2008
114 Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Belirti Sıklığı ve Belirti Düzeyi İle İlişkili Gelişimsel, Akademik ve Psikolojik Etmenler kendir ve gelecekte yapılacak çalışmaların bu konuda sonuca varmamızda önemli olduğunu söyleyebiliriz. Çalışmamızın ikinci amacı, eşik değere göre kabul edilen grupla olmayan grubu karşılaştırarak belirtileri ile gelişimsel özellikler, akademik başarı ve psikolojik işlevsellik arasındaki ilişkiyi saptamaktı. Çocukluk çağı gelişimsel özelliklerine göre olan ve olmayan grup kıyaslandığında grubunun daha yüksek sıklıkta fiziksel/duygusal/cinsel istismara maruz kaldığı, ciddi yaralanma veya kaza geçirdiği, bilinç kaybı yaşadığı saptanmıştır. Bu sonuç, olanların genel sağlık durumlarının bozulma riski altında olduğunu, fiziksel ve ruhsal travmaya maruz kalma olasılıklarının da yüksek olduğunu bildiren genel literatür bilgileri ile uyumludur (Weiss ve Murray 2003, Wasserstein 2005, Taner 2007). Çalışma sonuçlarımız, olan grupta olmayan gruba göre okulda sene kaybının daha yüksek, okul başarısının kestirilemez olduğunu ve özellikle dikkat eksikliği alt tipinde olanların potansiyellerini gerçekleştirmede daha fazla sorun yaşadığını göstermiştir (Tablo 2). Ayrıca, Başarı Algısı Ölçeği ortalama puanları grubunda olmayan gruba göre daha düşük olup özellikle dikkat eksikliği alt tipinde istatistiksel olarak anlamlı farlılık olduğu belirlenmiştir (Tablo 3). Bu bulgular, olan çocuk ve gençlerin entelektüel kapasitelerinin altında okul başarısı gösterdiklerini, öğrenme güçlükleri yaşadıklarını, akademik başarılarının düşük olduğunu bildiren çalışmalarla benzerdir (Weiss ve Murray 2003, Weyandt ve DuPaul 2006, Weyandt ve DuPaul 2008, Rabiner ve ark. 2008). olan grubun aile öyküsünde daha yüksek oranda, depresyon, tik, anksiyete bozuklukları, psikoz, alkol ve madde bağımlılığı, intihar girişimi, davranış sorunları saptanmıştır. Bu sonuç önceki çalışmalarda elde verilerle uyumludur ve nin genetik geçişi ile ilgili kanıtlar sağlayan aile araştırmalarını da destekler niteliktedir (Biederman ve ark. 1995, Faraone ve ark. 1994, Faraone ve ark. 1995, Milberger ve ark. 1998, Seidman ve ark. 1995). İlginç olarak bu araştırmada, önceki araştırmaların çoğundan farklı olarak olarak kabul edilen ve olmayan grup arasında sigara içme davranışı açısından anlamlı fark bulunmamıştır (Milberger ve ark. 1997a, Milberger ve ark. 1997b). Günde en az 1 sigara içenlerin bile sigara içiyor grubunda kabul edilmesi ve sigara kullanma miktarının derecelendirilmemiş olması böyle bir sonuç alınmasında etkili olmuş olabilir. Alkol-madde kullanımı ise grubunda anlamlı olarak yüksektir ve bu sonuç ile alkol-madde kullanım bozuklukları arasında ilişki olduğunu gösteren daha önceki çalışmalarla uyumludur (Milberger ve ark. 1997c, West ve ark. 2007). olanlarda SCL-90-R toplam puan ortalamalarının anlamlı olarak yüksek olması, ayrıca bu grupta olmayan gruba göre SCL-90-R nin Somatizasyon, Obsesif-Kompulsif, Kişilerarası Duyarlık, Depresyon, Kaygı, Düşmanlık, Fobik Kaygı, Paranoid Düşünce ve Psikotizm belirti boyutlarının hepsinde anlamlı yüksek ortalamalar elde edilmesi benzer çalışmaların sonuçlarıyla uyumludur (Rabiner ve ark. 2008, Heiligenstein ve ark. 1999, Canu ve Carlson, 2007) ( Tablo 4). Sonuç olarak çalışmamızda, bir kendi bildirim ölçeği olan ASRS nin puan ortalamasının 2 standart sapma üzeri eşik değer olarak alındığında bile, üniversite öğrencilerinde sıklığının %2.6 olduğu bulunmuştur. Bu oran, daha önce farklı kültürlerde yapılan araştırma sonuçlarıyla uyumlu olup nun kültüre özgü olmayan bir psikiyatrik hastalık olduğunu görüşünü Türkiye üniversite öğrencisi örneklem grubu için de desteklemektedir (Öner ve Soykan-Aysev 2007). Ayrıca, üniversite öğrencilerinde belirtilerinin akademik ve psikolojik işlevselliği olumsuz yönde etkilediği yönündeki bulgular da çalışmamızda elde edilen diğer önemli sonuçlardır. Dolayısıyla, araştırma sonuçlarımızı belirtilerinin üniversite örnekleminde göz ardı edilmeyecek sıklıkta görüldüğü, ile bir çok gelişimsel özellik arasında ilişki olduğu, belirtilerinin akademik ve psikolojik işlevselliği olumsuz yönde etkileyebildiği şeklinde yorumlayabiliriz. Bununla birlikte, olan öğrencilerin psikolojik ve akademik işlevleriyle ilgili daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç vardır. Çocukluk dönemine kıyasla üniversite öğrencilerinde ile bilgilerimiz göreceli olarak kısıtlıdır. Özellikle ülkemizde üniversite öğrencilerinde hastalığın sıklığı, gelişimsel özellikleri, psikolojik ve akademik işlevselliğe etkileri ile ilgili hemen hiç veri olmayışı çalışmamızın önemini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, bu noktada, çalışmanın bazı sınırlılıklarından söz etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Çalışmanın ülkenin değişik bölgelerinde yer alan farklı üniversite örneklem gruplarını içermemesi önemli bir eksikliktir ve sonuçların genellenmesi sırasında ihtiyatlı olmayı gerektirmektedir. Çalışmada, belirtileri; çocukluk çağı gelişimsel ve aile özellikleri; akademik ve psikolojik işlevsellik değerlendirilirken yalnızca kendi bildirim ölçeklerinin kullanılmış olması da önemli bir eksikliktir. Kendi bildirim ölçekleri tanı koymada ilk basamağı oluşturmakla birlikte tanının klinik psikiyatrik muayene ve diğer ek değerlendirme yöntemleriyle desteklenmesi önemlidir. Türkiye de Psikiyatri / Cilt 10 - Sayý 3-2008
Sultan Doğan, Bedriye Öncü, Gamze Varol-Saraçoğlu, Suat Küçükgöncü 115 KAYNAKLAR American Psychiatric Association (2000) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fourth Edition, Revised. Washington, DC: American Psychiatric Press. Barkley RA, Fischer M, Smallish L, Fletcher K (2002) The persistence of attention-deficit/hyperactivity disorders into young adulthood as a function of reporting source and definition of disorder. J Abnorm Psychol, 111: 279-289. Biederman J, Mick E, Faraone SV, (2000) Age-dependent decline of symptoms of attention-deficit hyperactivity disorder: impact of remission definition and symptom type. Am J Psychiatry, 157:816-818. Biederman J, Milberger S, Faraone SV, Kiely K, Guite J, Mick E et al. (1995) Family-environment risk factors for attention-deficit hyperactivity disorder. A test of Rutter s indicators of adversity. Arch Gen Psychiatry, 52: 464-470. Canu WH, Carlson CL (2007) Rejection Sensitivity and social outcomes of young adult men with ADHD. J Atten Disord, 10:261-275. Dağ İ (1991) Belirti Tarama Listesi (SCL-90-R) nin üniversite öğrencileri için güvenirliği ve geçerliği. Türk Psikiyatri Dergisi, 2: 5-12. Doğan S, Öncü B, Varol-Saraçoğlu G, Küçükgöncü S. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği (ASRS-v1.1) Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirlik çalışması. Anadolu Psikiyatri Dergisi (yayınlanmak üzere kabul edildi). Doğan S, Varol Saraçoğlu G, Küçükgöncü S. Başarı Algısı Ölçeğinin Üniversite Öğrencilerine Uyarlanması, Güvenilirliği ve Faktör Yapısı. 44. Ulusal Psikiyatri Kongresi ve Anksiyete Sempozyumu 14-19 Ekim 2008. Antalya. s.235. DuPaul GJ, Schaughency EA, Weyandt LL, Tripp G, Kiesner J, Ota K, Stanish H (2001) Self-report of ADHD symptoms in university students: crossgender and cross-national prevalence. J Learn Disabil, 34:370-379. DuPaul GJ, Guevermont DC, Barkley RA (1991) Attention-deficit hyperactivity disorder in adolescence critical assessment parameters. Clin Psychol Rev, 11:233-245. Faraone SV, Biederman J, Milberger S (1994) An exploratory study of ADHD among second-degree relatives of ADHD children. Biol Psychiatry, 35: 398-402. Faraone SV, Biederman J, Chen WJ, Milberger S, Warburton R, Tsuang MT (1995) Genetic heterogeneity in attention-deficit hyperactivity disorder (ADHD): gender, psychiatric comorbidity, and maternal ADHD. J Abnorm Psychol, 104: 334-345. Heiligenstein E, Conyers LM, Berns AR, Smith MA (1998) Preliminary and normative data on DSM-IV attention-deficit hyperactivity disorder in college students. J Am Coll Health, 46:185-188. Heiligenstein E, Guenther G, Levy A, Savino F, Fulwiler (1999) Psychological and academic functioning in college students with attention-deficit hyperactivity disorder. J Am Coll Health, 47:181-185. Kessler RC, Adler LA, Barkley R, Biederman J, Conners CK, Faraone SV (2006) The prevalence and correlates of adult ADHD in the United States: results from the National Comorbidity Survey Replication. Am J Psychiatry, 163: 716-723. Kessler RC, Ustün TB (2004) The World Mental Health (WMH) Survey Initative Version of the World Health Organization (WHO) Composite International Diagnostic Interview (CIDI). Int J Methods Psychiatr Res, 13: 93-121. Kessler RC, Adler LA, Gruber MJ, Sarawate CA, Spencer T, Van Brunt DL (2007) Validity of the World Health Organization Adult ADHD Self-Report Scale (ASRS) Screener in a representative sample of health plan members. Int J Methods Psychiatr Res, 16: 52-65. Kooij JJS, Buitelaar JK, Van Den Oord EJ, Furer JW, Rijnders CA, Hodiamont PPG (2005) Internal and external validity of Attention Deficit Hyperactivity Disorder in a population- based sample of adults. Psychol Med, 35: 817-827. Milberger S, Faraone SV, Biederman J, Chu MP, Wilens T (1998) Familial risk analysis of the association between attention-deficit/hyperactivity disorder and psychoactive substance use disorders. Arch Pediatr Adolesc Med, 152: 945-951. Milberger S, Biederman J, Faraone SV, Chen L, Jones J (1997a) ADHD is associated with early initiation of cigarette smoking in children and adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 36: 37-44. Milberger S, Biederman J, Faraone SV, Chen L, Jones J (1997b). Further evidence of an association between attention-deficit/hyperactivity disorder and cigarette smoking. Findings from a high-risk sample of siblings. Am J Addict, 6: 205-217. Milberger S, Biederman J, Faraone SV, Wilens T, Chu MP (1997c) Associations between ADHD and psychoactive substance use disorders. Findings from a longitudinal study of high-risk siblings of ADHD children. Am J Addict, 6: 318-329. Öner Ö, Soykan-Aysev A (2007) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Soykan-Aysev A, Işık-Taner Y (Ed.). Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, Ankara: Golden Print, 397-419. Rabiner DL, Anastopoulos AD, Costello J, Hoyle, RH, Swartzwelder HS (2008) Adjustment to college in students with ADHD. J Atten Disord, 11:689-699. Sayarer A (1999) Meaning and Dimensions of Life Success: Effects of Sex and Age. Unpublished MA Thesis, İstanbul, Boğazici Üniversitesi. Seidman LJ, Biederman J, Faraone SV, Milberger S, Norman D, Seiverd K (1995) Effects of family history and comorbidity on the neuropsychological performance of children with ADHD: preliminary findings. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 34: 1015-1024. Spencer T, Biederman J, Wilens TE, Faraone SV (1998) Adults with attentiondeficit/hyperactivity disorder: a controversial diagnosis. J Clin Psychiatry, 59 Suppl 7:59-68. Şenol S (2007) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. Köroğlu E, Güleç C (Ed.). Psikiyatri Temel Kitabı, 2 nci baskı, Ankara: HYB Basım Yayın, 822-837. Taner Y, Kaya A, Bakar EE, (2007) Kas iskelet travması geçiren çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu. Türkiye de Psikiyatri, 9:146-149 Wasserstein J (2005) Diagnostic issues for adolescents and adults with ADHD. JCLP; 61: 535-547 Weis M, Murray C (2003) Assessment and management of attention-deficit hyperactivity disorder in adults, Can Med Assoc J, 18: 715-722. Wender PH (1998) Attention-deficit hyperactivity disorder in adults. Psychiatr Clin North Am, 21: 761-774. West SL, Mulsow M, Arredondo R (2007) An examination of the psychometric properties of the attention deficit scales for adults with outpatient substance abusers. Am J Drug Alcohol Abuse, 33: 755-764. Weyandt LL, DuPaul GJ (2006) ADHD in college students. J Atten Disord, 10:9-19. Weyandt LL, DuPaul GJ, (2008) ADHD in college students: Developmental findings. Dev Disabil Res Rev, 14:311-319. Psychiatry in Türkiye / Volume 10 - Number 3-2008