ÇOCUK DOSTU KENT NERESİDİR? Gaye BİROL, Yrd. Doç. Dr. Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Çocuk, bir kentte yaşayan nüfus içerisinde sayısı azımsanmayacak kadar fazla olan bir grubu temsil etmektedir. Buna karşın çocuk, kentsel düzenlemeler yapılırken varlığı en az göz önüne alınan gruplardan biri olmaktadır. Bu durum, nüfusu giderek artan ve ölçüsüz büyüyen kentlerde özellikle meydan, park ve sokak gibi açık mekanların çocuk aktivitelerine uygun tasarlanmamasından ve bu nedenle sözü edilen mekanlarda çocuk hareketlerinin giderek azalmasından açıkça okunabilmektedir (Resim 1). Günümüz kentlerinin çocuk dostu mekanlar olamamalarının en önemli nedeni, nüfusu ve kapladığı alan bakımından giderek büyüyen kentlerde artan trafik yüzeylerinin egemenliğidir (Resim 2). Özellikle yurtdışında çocuk ve kentsel çevre ilişkileri (çocuk dostu iç ve dış mekanların, oyun alanlarının nasıl tasarlanması gerektiği ve çocuk dostu mekanın çocuğun gelecekteki gelişimine kattığı değerler) üzerine yapılmış pek çok çalışma bulunmaktadır (Bartlett, 2002), (Churchman, 2003), (Derr, 2002), (Francis, M, Lorenzo, R, 2002), (Read ve diğerleri, 1999), (Simkins ve Thwaites, 2008). Ülkemizde ise bu tür çalışmaların henüz yakın geçmişte önem kazanmaya başladığı görülmekte, bu durum çocuk, kent ve mimarlık ilişkilerinin ve kentlerde çocuk dostu mekanlar oluşturma konusunun ülkemizde gereken ölçüde önemsenmediğini göstermektedir. Resim 1 Kent mekanında çocuklar için tasarlandığı halde çocuklar tarafından yoğun olarak kullanılamamakta olan, yaratıcılık ve çocuk gelişimini desteklemekten uzak mekanlara örnekler. Resim 2 Kent caddelerinde araç trafiğinin baskınlığının, çocukları tanımsız alanlarda oyun oynamaya zorlamakta olduğu görülmektedir.
Konuya gerekli önemin gösterilmemesinin en önemli nedeni, çocukluk döneminin yetişkinler tarafından kısa süren ve geçici bir dönem olduğunun düşünülmesidir. Ayrıca oy kullanma hakkı olmayan bir toplumsal grubu oluşturan çocukların siyasi anlamda güce sahip olmamaları ve bu nedenle kente ilişkin istek ve beklentilerini kamusal alanda dile getirebilme fırsatlarının bulunmayışı da kentlerin çocuklar da düşünülerek tasarlanamamasına yol açmaktadır (Churchman, 2003). Oysa kentte yaşayan tüm bireylerin olduğu gibi, çocukların da kentlerde bazı temel hakları bulunur. Çocuk, kentte kentli yetişkinlerin sahip olduğu temel hak ve hizmetlerden yararlanabilmeli, kötülük ve çeşitli tehlikelerden korunmuş güvenli bir kentsel çevrede yaşayabilmeli, kentsel açık mekanlarda güvenli bir şekilde oyun oynayabilmeli, başkalarıyla/ arkadaşlarıyla buluşabilmeli, paylaşımda bulunabilmeli ve böylece başka çocuklarla birlikte öğrenebilmelidir (Gökmen, 2008). Burada sıralanan gereklilikler, bir kentin çocuk dostu olmasının ilk ve öncelikli koşullarıdır. Çocuk dostu kent, çocuğun gelecekte kentine sahip çıkan yetişkin bir birey olabilmesi için onun fiziksel ve sosyal gelişimini destekleyebilen özelliklere sahip olan kenttir. Kentin, fiziksel anlamda çocukların hoşlanacakları ve kendilerini güvende hissedebilecekleri, sembolik anlamda da kent tasarımı, planlaması ve yetişkin bireylerin davranışları aracılığıyla çocuklara kendilerinin toplumun diğer bireyleriyle eşit bir parçası olduğu mesajını iletebilen bir yer olması gerekmektedir (Churchman, 2003). Alexander ın da belirttiği gibi, çocuk, yetişkinlerin dünyasını çocukken keşfedemezse, sağlıklı bir yetişkin olamaz. Çünkü her çocuk yetişkinlerin sözlü olarak ifade ettiklerinden çok onların yaptıklarına bakarak ve onları taklit ederek öğrenir, kendi iç dünyasını da bu yolla zenginleştirir (Alexander, 1977). Ancak günümüz kentlerinin barındırdığı ve çalışmanın ilk bölümünde de sözü edilen kentsel sorunlar, çocuğun çevresindeki yetişkinlerin dünyasını serbestçe keşfedebilmesi için gerekli koşulları sağlayamamaktadır. Bu nedenle kentlerdeki düzenlemeler yapılırken çocuk kullanıcıların gereksinimleri de göz önüne alınmalıdır. Bu anlamda kentlerde motorlu araç trafiğinden korunmuş bisiklet yolları tasarlamak, çocuğun kent mekanını kullanımını ve keşfini kolaylaştırıcı önlemlerden biridir. Çocuk, duygusal gelişiminin sağlıklı olabilmesi için başka çocuklarla birlikte zaman geçirmeye ihtiyaç duyar. Eğer çocuk yaşamının ilk beş yılında diğer çocuklarla birlikte yeterince oyun oynamazsa, yaşamının ilerleyen yaşlarında ruh sağlığında sorunlar yaşaması riski ile karşı karşıya kalacaktır (Alexander, 1977). Bu nedenle çocuğun kent mekanında diğer çocuklarla oyun oynayarak paylaşmayı öğrenmesi, kent mekanının tüm bileşenleriyle oyun için uygun fiziksel ortamı kendiliğinden sağlayabilmesi gerekmektedir. Burada özellikle oyunun çocuk gelişimindeki önemli rolü üzerinde durulmalıdır. Oyun, çocuğa başka çocuklarla birlikte olmayı, oyuncak ve diğer eşyaları paylaşmayı, oyun oynarken bedenlerini tanımalarını, kullanmalarını ve bedenlerinin kapasitesini öğrenmeyi, kaslarının gelişmesini, yeteneklerini test etmeyi, en önemlisi de hayal kurma becerilerinin gelişmesini sağlar. Bu nedenle kentin açık mekanlarının çocuğun oyun oynamasını destekleyen ve özellikle onların hayal güçlerinin gelişmesini sağlayacak mekansal karakteristiklere sahip olması gerekmektedir. Çocuk dostu kentte mekan, çocuğa oyun yoluyla öğretici olmalıdır. Rasmussen in Santa Maria Maggiore nin arkasındaki basamaklarda top oynayan çocuklar örneğinde olduğu gibi (Rasmussen, 1994), çocuk, gündelik hayatında kentsel mekanda fark etmeden mimarinin temel öğelerini deneyimlemeli ve bu yolla öğrenebilmelidir. Bu kentsel mekanın da güçlü mimari fikirleri olan (Hürol, 2008) yapılar barındırması gereklidir (Resim 3). Bu yolla çocuk
çevresini ve çevresindeki yapıların mimari kalitesini belirleyen doku, renk, malzeme, kütle ve biçim, sertlik ve yumuşaklık vb. özellikleri keşfedecektir (Resim 4, 5). Resim 3 Roma da Richard Meier tarafından tasarlanmış olan Ara Pacis Müzesi ve önündeki yayalaştırılmış ve su öğesi ile desteklenmiş alan. Kentin araç ve yaya dolaşımı bakımından en yoğun bölgelerinden birinde konumlanmış olmasına rağmen, mekan, Roma nın tarihsel dokusunda yer alan yapı cephelerinin oluşturduğu mekansal dekor yönünden son derece zengindir. Diğer yandan, yapının tasarımında özellikle ölçek ve geometri yönünden tarihsel unsurlara yapılan atıflar, çocuğun özellikle estetik değer yargılarının oluşumunda önemli rol oynayabilecek, belirgin ve güçlü mimari fikire örnek oluşturmaktadır. Resim 4 Fransa nın güneyindeki St. Paul yerleşiminde mekanın arkaplanını oluşturan dekor ve mekanı zenginleştiren bu dekordaki ölçek, doku, renk, malzeme ve biçim etkileri, çocuğun gelişimine uygun karakteristiklere sahiptir. Mekan hem farklı amaçlarla kullanıma hem de açık havada gerçekleştirilebilecek özellikle saklambaç gibi çocuğa mekanı tüm boyutlarıyla öğretebilecek farklı oyunlara uygundur. Resim 5 Floransa daki Piazza Della Repubblica da kentsel mekanın hem yayalaştırılması ve bu sayede araç trafiğinden yalıtılmış güvenli bir kullanım olanağı sunması, hem de mekan çeperini oluşturan yapı cephelerindeki çeşitlilik, mekanın çocuk gelişimini destekleyen ve çocuk dostu olmasını sağlamaktadır. Çocuk dostu çevre ya da çocuk dostu kent kavramını çok sayıda çocuk oyun alanının bulunduğu bir kentsel çevre ile özdeşleştirmek, diğer bir deyişle bu kavrama sadece nicelikle ilişkili bir konu olarak yaklaşmak doğru olmayacaktır. Kentteki çocuk oyun alanlarını motorlu araç trafiğinin yoğun olduğu ve bu nedenle çocuğun kolayca ulaşamadığı yerlerde konumlandırmak ve bu alanlardaki diğer kent mobilyalarının tasarımını önemsememek (Resim 6), bu mekanları çevrelerinden bağımsız olarak ele almak, duvarlar ya da diğer bölücü elemanlarla sınırlamak (Resim 7), bu alanlara dekor oluşturan kentsel ortamın fiziksel koşullarını, bu ortamın insan ölçeği ve özellikle çocuk ölçeği ile ilişkisini, özünde mekan kalitesini göz ardı etmek (Resim 8), kentte çok sayıda çocuk oyun alanı bulunmasına rağmen o kenti çocuk dostu kent haline getirmeyecektir. Burada önemli olan, kent mekanının kendisinin çocukların fiziksel ve sosyal anlamda gelişimini destekleyecek biçimde düzenlenmesidir. Çocuğun fiziksel çevresinde yer alan yapılar, bu yapıların cepheleri,
bahçeler, yollar, parklar, yeşil alanlar, oyun alanları gibi donatılar aracılığıyla merak etmesi, keşfetmesi, o çevreyi anlaması, özümsemesi, estetik değer yargılarının oluşması, aynı zamanda o çevre içerisinde çocuk olmanın gerektirdiği ölçüde sosyalleşebilmesi ve böylelikle toplum içinde bir birey olarak yaşamayı öğrenmesi gereklidir (Resim 9, 10). Resim 6 Kentte araç trafiğinin yoğun olduğu ve çocuğun kendi kendine kolay ulaşamayacağı yerlerdeki oyun alanları son derece tehlikelidir. Ayrıca bu mekanlardaki kent mobilyalarının oluşturduğu görsel kirlilik mekansal anlamda önemli bir sorun oluşturmaktadır. Resim 7 Çocuk oyun alanının görsel kirlilik yaratacak malzemelerle sınırlandırıldığı ve içerisinde çocuklar için tehlike barındıran bir trafo yapısının bulunduğu çocuk oyun alanının çocuk dostu olduğunu söylemek zordur. Resim 8 Kentsel mekanın arkaplanı insan ve özellikle çocuk ölçeği düşünülmeden biçimlendiğinde ve mekanın kalitesini arttırıcı özellikler barındırmadığında, mekanın çocuk dostu olduğunu söylemek mümkün değildir. Resim 9 Çocuk, oyun oynarken başka çocuklarla iletişim kurduğunda, birçok yönden sağlıklı bir birey olma potansiyeli artacaktır. (fotoğraf: Gaye Birol) Resim 10 Gaziantep te çıkmaz sokakta top oynayan çocuklar, aynı zamanda mekanı yaşayarak ve oyun aracılığıyla öğrenmektedirler. (fotoğraflar: Gaye Birol)
Kentin mimarisinin çocuğun dünyasına çeşitlilik, renk ve değişim katabilmesi gerekir. Kent mekanı çocuğun hayal gücünü kısıtlamayacak, aksine güçlendirecek ve böylece onun geleceğe ilişkin düşler kurmasını, bu düşlerini gerçekleştirmek için gereksinim duyduğu güveni ve bilinci aşılayacak, çocuğun ileride kendisini kente ait bir birey olarak hissetme duygusunu güçlendirecek, kısaca çocuk gelişimi için gerekli olan bütün değerleri içerecek bir mimari düzene sahip olmalıdır. Aslında bu mimari düzen, çocuklar için olduğu kadar biz yetişkinler için de gereklidir. Referanslar Alexander, C., Bartlett, S.; Churchman, A.; Derr, V.; Francis, M, Lorenzo, R.; Gökmen, H.; Hürol, Y.; A Pattern Language; Towns, Buildings, Construction, Oxford University Press, London, 1977. Building Beter Cities with Children and Youth, Environment and Urbanization, Vol. 14 No. 2 October 2002. Is There a Place for Children in the City?, Journal of Urban Design, Vol. 8 No. 2, pp. 99-111, June 2003. Children s Sense of Place in Northern New Mexico, Journal of Environmental Psychology, 2002, 22, pp. 125-137. Seven Realms of Children s Participation, Journal of Environmental Psychology, 2002, 22, pp. 157-169. Çocuk Dostu Kent, 1. Çocuk, Kent ve Mimarlık Ulusal Buluşması, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 21-22 Kasım 2008, Ankara. Çocuk Dostu Mekanlar, 1. Çocuk, Kent ve Mimarlık Ulusal Buluşması, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 21-22 Kasım 2008, Ankara. Rasmussen, S. E.; Yaşanan Mimari, Remzi Kitabevi, 1994. Read, A. M.; Sugavara, A. I.; Brandt, J. A.; Impact of Space and Color in the Physical Environment on Preschool Children s Cooperative Behavior, Environment and Behavior, Vol. 31 No. 3, May 1999, pp. 413-428. Simkins, I., Thwaites, K.; Revealing the Hidden Spatial Dimensions of Place Experience in Primary School-Age Children, Landscape Research, V. 33 Issue 5 October 2008, pp. 531-546.