Kalk nma Merkezi. KIRSAL KALKINMADA ALTERNAT F ve YEN YAKLAfiIMLAR. Yay n No:4



Benzer belgeler
Kalk nma Merkezi. KIRSAL KALKINMADA ALTERNAT F ve YEN YAKLAfiIMLAR. Yay n No:4

Bir kez daha köylü üretim tarz üzerine. Jan Douwe van der Ploeg

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

STRATEJ K V ZYON BELGES

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme


Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Çev. Ayfle Merve KAMACI

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Çeviren: Dr. Almagül sina

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Brexit ten Kim Korkar?

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

MESLEK MENSUBU KURUMSALLAfiMA PROJES F Z B L TE VE YOL HAR TASI

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU TÜRK YE EKONOM S

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Dördüncü K s m: Gerçel Say lar Yap s

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

ARAMALI VERG NCELEMES NDE CEZA MUHAKEMELER KANUNU NUN ARAMAYA L fik N HÜKÜMLER N N DURUMU. K l c n yapamad n adalet yapar. KANUN SULTAN SÜLEYMAN

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

OHSAS fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

YÖNET M KURULU RAPORU

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS /13 stanbul,

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

İçindekiler Şekiller Listesi

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

ÇÖZÜM Say : Mustafa BAfiTAfi* I-G R fi

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Asgari Ücret Denklemi

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Tablo 3.3. TAKV YES Z KANAL SAC KALINLIKLARI (mm)

Doç. Dr. Cemal Niyazi SÖKMEN*

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

FİKİR MÜLKİYETİ HUKUKU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

BAfiVURU FORMU. Lütfen Kat lmak stedi iniz Kategoriyi flaretleyiniz:

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

Transkript:

Kalk nma Merkezi 1 KIRSAL KALKINMADA ALTERNAT F ve YEN YAKLAfiIMLAR Yay n No:4

KALKINMA MERKEZ DERNE Turgut Özal Bulvar Bay nd rl k Cad.343. Sok. BALEK Apt. B Blok Kat:1 No:5 Ba lar/d YARBAKIR Tel: 0412 237 87 49 Faks: 0412 237 87 49 E-Mail: kalkinmamerkezi@yahoo.com www.kalkinmamerkezi.org Kitab Haz rlayan Kalk nma Merkezi Derne i 2 ED TÖRLER Murat ÖZTÜRK M.Tahir DADAK Joost JONGERDEN Grafik Tasar m: Etik Ajans Tel: 0412 224 12 37 Bask : Gün Matbaac l k Adres: Beflyol Mah. Akasya Sok. No: 23/A Küçükçekmece STANBUL Tel: 0212 580 63 81 DERNE TÜRK YE TEMS LC L katk lar yla

çindekiler 1) ÖNSÖZ-Editörlerin Notu >> Syf: 5 2) MAKALELER 2-1) Bir Kez Daha Köylü Üretim Tarz Üzerine, JAN DOUWE VAN DER PLOEG >> Syf: 7 2-2) Neo-Liberal Politikalar ve Yoksulluk: Yoksulluk Üzerine Etkileri ve Türkiye de Yoksullu un Azalt lmas, MURAT ÖZTÜRK >> Syf: 39 2-3) Kalk nmada Alternatif Yaklafl mlar: Toplumsal Cinsiyet ve Kalk nma, AYfiE GÜNDÜZ HOfiGÖR >> Syf: 69 2-4) Tar msal Üretimde Kad n Eme i: Tütün Üreticisi Kad nlar, MELDA YAMAN ÖZTÜRK- ÖZGÜN AKDURAN >> Syf: 87 2-5) Kalk nd ran Sürdürülebilirlik Yolunda: Bütünlükçü Mera Yönetimi, DURUKAN DUDU >> Syf: 102 3 2-6) Kent-Kir Ayr m n n Ötesinde: Kalk nma çin Yeni Bir Uzam, JOOST JONGERDEN >> Syf: 130 2-7) Yitirilen ve Yeniden Kazan lan Yerler Üzerine: Alternatif G da Co rafyas ve Sürdürülebilir Bölgesel Kalk nma Üzerine Düflünceler, JOHANNES S.C. WISKERKE >> Syf: 150 2-8) Tar m, G da Ve Tasar m: Da l ml Bir Ekonomide Yeni G da A lar, EZIO MANZINI >> Syf: 176 2-9) Tohumlar: Metalardan Paylafl lanlara; GUIDO RUIVENKAMP >> Syf: 191 3) Yazarlar n K sa Özgeçmiflleri >> Syf: 222 4) Kalk nma Merkezi Hakk nda >> Syf: 224

4 KIRSAL KALKINMADA ALTERNAT F VE YEN YAKLAfiIMLAR

>> ED TÖRÜN NOTU 21. Yüzy l n bafllar nda gerek sosyal bilimlerin gerekse siyasal aktörlerin gündeminde önemli yer iflgal eden konular aras nda tar m, köylülük, g da, yoksulluk ve göç konular önemli bir yer tutmaktad r. 20. Yüzy l n kalk nmac perspektifinden bak ld nda bu gün yaflanmakta ve sorgulanmakta olan köylülü- ün devam edip edemeyece i, tar m g da zincirlerinin hem girdi hem de ürün taraf nda oluflan uluslararas laflma ve tekelleflme, kaliteli g da ve açl k sorunlar, karakter de ifltiren yoksulluk ve süregiden göç hareketleri yeni yaklafl mlara ihtiyaç do urmaktad r. Bu derlemede yer alan çal flmalar da bu sorular ve insani ihtiyaçlardan hareketle, belirtilen konular çeflitli aç lardan ele alan ve alternatif kalk nma perspektifleri ve çözümlere odaklanm fl bulunmaktad r. 5 Bir üretim ve yaflam tarz olarak k rsal alanlar n giderek gerilemesi, k rsal nüfusun azalmas, politika yap c lar n, hükümetlerin ihmali bir yana, yaflam n her alan na nüfuz eden kapitalist üretim iliflkilerinin beklenen sonucudur. K rsal hayat biçimlerinin gerilemesi, k r yoksullu u ile birlikte kentlere ak n eden köylülerin da kat l m ile daha da artan bir kent yoksullu unu da beraberinde getirmektedir. Her iki durumda da yaflam koflullar bu insanlar için zorlu ve sürdürülemez bir manzara arz etmektedir. Bu manzara hem köye, köylülü e ve kente, hem tar ma, hem de göç ve yoksulluk olgusuna çözüm getirebilmek için daha zengin ve alternatif sunan yaklafl mlar gerektirmektedir. Bu kitapta yer alan çal flmalar n bir bölümü bu alternatif yaklafl mlar n, bu alandaki insan deneyimlerine de yer vererek, neler olabilece ine iliflkin birkaç örnek sunmaktad r. Di er yandan gerek sürekli, kaliteli ve yeterli g da olarak özetlenebilecek g da güvenli i sorunu ve gerekse asgari g da erifliminin çok uzaklar na düflerek açl k içinde yaflayana milyonlarca insan n hayatta kalabilme mücadelesi görmezden gelinebilecek konular de ildir. Bu sorunlar n da temelinde tar m n ve g - dan n sanayileflmesi ve üretim süreçlerinin kar amac na göre yeninden flekillendirilmesi, tar m ve g da alan n n da finans sermayesinin egemenli ine girmesi gibi geliflmeler oldu u art k dolays z bir flekilde gözlenebilir duruma gel-

mifltir. Yeterli, sürekli, kaliteli ve herkese yetecek kadar g da üretimi de alternatif yaklafl m ve politika önerilerine acil ihtiyaç duyulan alanlar n bafl nda gelmektedir. Kitapta yer alan çal flmalar n bir k sm da tohumdan sofraya kadar çeflitli aflamalarda g da sorunlar na alternatif yaklafl mlar getirmektedir. Bu sorunlar n sadece üretime, da t ma iliflkin teknik sorunlar olmay p ayn zamanda temelli politik sorunlar oldu una iflaret ederek çözümün de politik yaklafl mlar gerektirdi ini ortaya koymaktad r. Dünyan n birçok ülkesinde k rsal alanlara yönelik kalk nma politikalar hayata geçirilmektedir. K rsal alandaki topluluklar n geliflmesine yönelik yap lan planlamalar veya gerçeklefltirilen uygulamalar birçok farkl yaklafl m içermektedir. Özellikle son y llarda k rsal alanlarda uygulanan klasik politikalar n handikaplar ve bu çal flmalar n yararlan c gruplar üzerinde kimi zaman oluflan olumsuz etkileri de olabilmekte ve olumsuzluklar bertaraf etmek amac yla farkl aray fllar gündeme gelmektedir. Klasik kalk nma yaklafl mlar na alternatif olarak niteleyebilece imiz, insan ve çevrenin korunmas n oda na alan bu yaklafl mlara iliflkin bir bütünlük sa laman n güç olmas na ra men çeflitli aray fllar, uygulamalar gerçeklefltirilmekte ve bunlar n sonuçlar da tart fl lmaktad r. 6 Yay n n girifl bölümünde ayr ca Türkiye d fl ndaki yazarlar n makalelerine k sa yorumlar yap lm fl ve bu görüfllerin Türkiye gerçekli i ile ba lant lar na iflaret edilmeye çal fl lm flt r. K rsal kalk nma alan nda önemli çal flma ve fikirlere sahip olan bu yazarlar n makalelerine yer verdi imiz bu yay n n ülkemizdeki bu alanda yap lacak çal flmalara ve politika üretmek isteyenlere katk sunmas n umut etmekteyiz. Ayr ca bu yay n n dilinin Türkçe ve Kürtçe olmas da bir ilktir; bu bak mdan da ortakl klar m z, paylafl mlar m z gelifltirme perspektifinden bir alternatif yaklafl m örne i oluflturmaktad r. Çal flmalar n bizimle paylaflan tüm yazarlara katk lar ndan dolay teflekkür ediyoruz. Ayr ca bu yay n Türkçeden Kürtçeye çevrilmesinde büyük emek, özveri ve katk lar olan Çekdar ERKIRAN ve Mezlûm DO AN a da özenli çal flmalar için teflekkür ederiz. Ayr ca ngilizce makaleleri Türkçeye çeviren Metin ÇULHAO LUNA a ayr ca teflekkür ederiz. Murat ÖZTÜRK M.Tahir DADAK Joost JONGERDEN

Bir kez daha köylü üretim tarz üzerine 7 Jan Douwe van der Ploeg

8 Girifl Murat Öztürk Tar mda köylü üretim yap s, kapitalizmin tar ma girifli ve yayg nlaflmas sürecinde öne ç kan ve üzerinde en çok tart fl lan konu olagelmifltir. Köylü tipi tar m farkl teorik yaklafl mlarda önemli bir araflt rma nesnesi haline getiren sorular; köylü üretiminin geçici bir durum mu oldu u yoksa kal c m oldu u, geçici bir durum ise hangi flartlarda ortadan kalkaca de ilse varl n nas l sürdürebildi i, zaman içinde nas l bir dönüflüm geçirdi i gibi sorular olagelmifltir. Siyasal teoride ve eylemde ise köylülü ün müstakil bir s n f m yoksa temel s n flar aras na ara bir kategori mi oldu u, özellikle iflçi s n f n n siyasal eyleminde bir ittifak oluflturup oluflturamayaca öne ç kan tart flma konular olmufltur. 20 Yüzy l n sonlar ve 21. yüzy l n bafl nda köylü nüfusun h zla azalmas ve tar m üretiminin hemen her ülkede GSYIH içindeki pay n n azalmas, tar m n global ekonomik ve siyasal geliflmelerden derinden etkilenmesi, klasik tar m sorununun ele al n fl nda farkl yaklafl mlar gündeme getirmifltir. Bu dönemde öne sürülen dikkat çeken tezlerden biri de köylülü ün sona ermekte oldu u görüflüdür. Van der Ploeg, bu çal flmada dile getirdi i görüflleri ile köylülü ün sona ermekte oldu u tezine karfl ç karak; evet bir yandan h zl bir köylülükten ç k fl vard r; fakat di er yandan da yeninden köylüleflme de yaflanmaktad r karfl l n vermektedir. Ploeg, hem neo-klasik iktisatta hem de Marksist yaklafl mda istenemeyen bir durum olarak kabul edildi ini ileri sürdü ü köylülü ün yeniden ortaya ç k fl n kendi kavramlaflt rmas ile yeni köylülük olarak adland rmaktad r. Sonra da bu yeniden köylüleflmenin özelliklerine ve kalk nmaya, temel baz toplumsal sorunlar n çözümüne getirebilece i katk ya dikkat çekmektedir. Van der Ploeg, tarihi arka plan üzerine yerlefltirdi i köylü tipi üretim- giriflimci köylülük-flirket tar m yap lar n n modernleflme ile iliflkisini kurarak, bu farkl üretim tüplerini hem içsel özellikleri ile k yaslamakta hem de 21 yüzy l bafl ndaki pazar flartlar çerçevesinde de erlendirerek görüfllerini gelifltirmektedir. Bu çerçevede Ploeg, 1960 lara kadar tüm dünyada hakim olan kapitalist çiftçi ile köylüleri, kapitalist tar m ile kapitalist olmayan tar m bir birine karfl t olarak gören ikilik (düalizm) yaklafl m n n, sonraki y llardaki geliflmeleri aç klamakta yetersiz kald n ileri sürmektedir. Ploeg, 1960 lardan bafllayarak, giriflimci tar m n ortaya ç kmas na at fta bulunarak, giriflimci tar mc l n yükselmesinin köylü tarz tar m ortadan kald rmad na

dünyan n birçok yerinde, köylü tar m n n devam etti ine, son yirmi y ld r da hayli önem tafl yan yeni yeniden köylüleflme süreçlerine tan k olundu unda dikkat çekmektedir. Ard ndan k rsal iliflki a lar na ait siyasal ekonomik yörüngeleri, çeliflkileri ve dinamikleri maddi olarak flekillendiren e ilimlere dikkate çekerek köylülü ü yeniden kavramlaflt rmas ve de iflen tarihsel koflullara uyarlanmas gerekti ini dile getirmektedir. Avrupa ya odaklanmakla birlikte geliflmekte olan dünyay da kapsayan bir kavray flla, geliflen flartlarda köylü tar m n anlamak için Ploeg in sorusu Çiftçiler asl nda ne yap yorlar? fleklindedir. Bu soruya Ploeg iki tespitle cevap vermektedir: Birincisi, giriflimci yan tt r; dibe do ru daha ileri yar fl anlam ndad r. kincisi ise tart flmal olmakla birlikte sa lam, güçlü ve umut verici yeniden köylüleflme sürecidir. Ploeg Avrupa da giriflimci tar m n gerileme içinde oldu unu buna karfl n köylü tar m n n içsel dirençleri nedeni ile devaml - l k gösterdi ini iddia etmektedir. Bu iki üretim tipi aras ndaki esas farklar n ise de erin üretimi, da t m ve edinilebilmesi olarak tespit eden Ploeg, köylü üretim tarz n n özgüllü ünün de er üretimi olarak tan mlanmas ve bunun faydal bir biçimde kalk nma tart flmalar ile iliflkilendirilebilece ini ileri sürmektedir. 9 Ploeg kimilerinin iddia etti i gibi yeniden köylüleflme süreçlerini hiçbir flekilde salt geçmifle dönüflten ibaret görmemektedir. Ona göre bu geliflme, modern ama birçok bak mdan gene de tuhaf bir dünyada ayakta kalmaya daha yeterli ve çekici yollardan yard mc olacak iliflkilerin ve ö elerin (eski yeni, maddi ve sembolik) aktif biçimde yeniden kurulmas d r. Ploeg bu durumun görünmezlikten kurtar lmas, içerdikleri potansiyel ve umutlar n aç a ç kar lmas, bu alandaki deneyimlerin, paylafl lmas bir biri ile iliflkilendirilmesini bu amaçla köylülü ün yeniden kuramsallaflt r lmas ve yeniden köylüleflme süreçlerinin analizinin yap lmas için toplum bilimcileri göreve ça rmaktad r. Köylülü ün s n f olarak analizinde özerklik aray fl na, köylülerin üretim faaliyetlerindeki çeflitlendirme çabalar na, pazarla iliflkilerindeki e ilimlere vurgusu ile köylülü ün yeninden kavramlaflt r lmas için baz ipuçlar sunmaktad r. Ploeg, çal flmas nda, köylü olma halini nihai ad m olarak de il zaman içinde süreklilik tafl yan ve keskin dalgalanmalar sergileyen bir ak fl olarak ele almak gerekir diyerek yönteme iliflkin de öneride bulunmaktad r.

aile tar m n n yeniden dikkat çekmeye bafllamas, tüm dünyadaki tar m aç s ndan önemli de ifliklikleri yans t r; ayn durum, tüm dünyada halen yürütülmekte olan k rsal araflt rmalar n gücünü ve olgunlu unu da yans tmaktad r. Sa lam bir kuramsal zemin, genifl ve yöntemsel olarak iyi yap land r lm fl ampirik bir odaklanma ve en az bunlar kadar önemli olmak üzere günümüzdeki de iflim süreçlerine dikkatle bakma ve bu süreçlerde yer alma bir araya geldi inde, bunlar n hepsi, ideolojik zincirlerden kurtulma kapasitesine katk da bulunmaktad r. Sonuçta, çözüldü ve bitti diye bak lan görünüflteki eski moda konular (örne in aile tar m gibi) bugün yeniden ve aç k biçimde ele al nmaktad r: bu konular, pratikte önemli ve yeni kalk nma yörüngeleriyle iliflkili esin verici yeni kuramsal gündemlere dönüflmüfltür. Kan mca, aile tar m na yönelik bu yenilenmifl ilgi Avrupa da bugün sürmekte olan kimi tart flmalarla örtüflmektedir. Bu tart flmalarda, köylülük ve köylü tar m kavramlar, Avrupa n n k rsal kesiminde cereyan etmekte olan, karmafl k ve birbiriyle çeliflkili çeflitli geçifl süreçlerinin kavranmas ndaki ana ö eler olarak ortaya ç kmaktad r. (2) 10 Bu katk, birbiriyle iliflkili üç dayana a oturmaktad r. Birincisi, bugün aile tar - m birbirine z t iki kümelenmeyi kapsamaktad r: Tar mda, köylü ve giriflimci tarzlar. Bu ikisi aras ndaki fark n ortaya konulmas, baflka fleylerin yan s ra, Avrupa da giriflimci tar m n neden ölmekte oldu unu (3), buna karfl l k köylü tar m n n içsel direnci nedeniyle nas l devaml l k sergiledi ini anlamak bak m ndan önemlidir (Ploeg, 2003). kincisi: Birbirine z t bu iki üretim tarz n n özü ve aralar ndaki bafll ca farkl l klar as l olarak mülkiyet iliflkilerinde de ildir; öz ve farkl l klar, daha çok, de erin üretimi, da t m ve edinilmesinin (farkl ) s ralan fl biçimlerinde yatmaktad r. Üçüncüsü, köylü üretim tarz n n özgüllü ünün de er üretimi olarak tan mlanmas, yararl bir biçimde kalk nma tart flmalar yla (yeniden) iliflkilendirilebilir. Bu katk, bütünüyle olmasa bile Avrupa ya odaklanmaktad r. Temelde, flu görüflü savunmaktad r: Köylü tar m Avrupa da yayg nd r ve günümüzde yeniden köylüleflme fleklinde özetlenebilecek yeni tepkilerle daha da güçlenmektedir. Üçüncü Dünya ülkeleri söz konusu oldu unda sonuç oldukça aç kt r: köylü tar m n n içsel olarak geri say lmas hiçbir biçimde mümkün de ildir. Köylü tar m kalk nmaya ve de iflime engel olmak flöyle dursun bunlar için mükemmel (2) Köylü kavram n n k rsal çal flmalara yeniden sokulmas (üstelik Hendri Mendras n La fin des paysans adl çal flmas n n yay nlanmas ndan 40 y l sonra!) özellikle Fransa da dikkat çekici bir durumdur (örne in bak n z, Hervieu, 2005 ve Jollivet, 2001). Bu sat rlar n yazar da 1999 y l nda Hollanda da k rsal gerçekli in büyük bölümünün köylü ve köylü üretimi ba lam nda anlafl lmas gerekti ini ileri süren Sanal Çiftçi bafll kl bir çal flma yay nlam flt. Nitekim çal flman n ngilizce tercümesinin alt bafll Hollanda köylülü ünün geçmifline, bugününe ve gelece ine at fta bulunuyordu (Ploeg, 2003). Bunun kadar anlaml bir nokta da, uzun y llar bir tabu olarak kalan köylü teriminin art k siyasal söylemde de boy gösteriyor olufludur. Örne in bak n z, Prodi, 2004 ve Valentini, 2006. (3) Ortada gerçekten ironik bir durum vard r: Köylülü ün ölümü ile ilgili bunca ilan n (örne in, bak n z Gudeman, 1978, ayr ca Schultz, 1964) ard ndan flimdi de giriflimci tar m n ölümü olas l yla karfl karfl yay z (biraz örtük biçimde de olsa bunu flimdiden ilan eden bir örnek olarak bak n z, Buckwell et al, 1997).

bir bafllang ç noktas oluflturabilir (örne in Jollivet, 2011 taraf ndan ikna edici biçimde gösterildi i gibi, ayn geçmiflte oldu u gibi). Klasik ikili in ötesine geçme Köylülükle ilgili tart flmalar, uzunca bir süre, kapitalist çiftçilerle köylüleri k rsal çal flmalarda ana ve birbirine karfl t kategoriler olarak ele alan ikililik (düalizm) tezinin (4) egemenli i alt nda kalm flt r. Ayn düalizmin, kapitalist tar mla aile tar m aras nda da oldu u ileri sürülmüfltür. Bu katk da ileri sürdü üm görüfl ise flu: Bu düalizm tezi 1960 lara kadar tüm dünyadaki tar m sistemlerindeki merkezi çeliflkilerden birini yans tm fl olsa bile, daha sonra h zla de iflmekte olan dünyay kavramada giderek yetersiz kalmaya bafllam flt r. Burada, belirli bir yer ay rarak, dünyadaki pek çok k rsal iliflki a na ait siyasal-ekonomik hatlar, çeliflkileri ve dinamikleri maddi olarak yeniden flekillendiren iki tarihsel e ilimi ele alaca m. Bu yeni e ilimler fl nda köylülü ün yeniden kavramlaflt r lmas, çarp c bir de ifliklik sergileyen tarihsel koflullara uyarlanmas gerekti ini savunaca m. 1960 lardan bafllayarak, gerek merkezde gerekse çevrede yeni bir geliflme e ilimi ortaya ç km flt r. Bu e ilime bu yaz da giriflimci tar m n ortaya ç kmas olarak at fta bulunaca m. Giriflimci tar m n nüveleri köylü tar m n n içinde uzun süredir uykuda olmas na karfl n (Ploeg, 2003: bölüm 2), bu tarz tar m ancak 1960 larda ve 70 lerde, farkl ritimlerde ve tutarl l kta olsa bile hemen hemen tüm dünyada, bafllat lan büyük çapta ve devlet öncülü ündeki modernleflme projesinin ortaya ç kar p pekifltirdi i yeni koflullarla birlikte, gündeme gelip geliflebilirdi (Abramovay, 1992: 197 tar msal modernleflmede devletin rolünün tüm dünyada geçerli olufluna iflaret etmektedir). Zamana ve uzama iliflkin özgüllükler nedeniyle modernleflme projesi pek çok biçime bürünmüfltür (Ellis ve Biggs, 2001). Avrupa da, ilk baflta Mansholt Plan ve bundan ç kan Ortak Tar m Politikas (CAP) modernleflmenin bafll ca arac olmufltur. Modernleflme de, tek tek üye devletler düzeyinde, devlet taraf ndan gerçeklefltirilen kapsaml müdahalelerce desteklenmifltir. Asya ülkelerinde modernleflme en baflta iyi bilinen yeflil devrim biçimini alm flt r. Yeflil devrim, mucize tohumlarla birlikte gübreler, haflere ilaçlar, yay m ve e itim hizmetleri ve piyasaya yönelik müdahalelerden oluflan bir pakettir. Latin Amerika söz konusu oldu unda, Peru daki genifl çapl toprak reformu program (1969-1975 döneminde) tipik bir modernleflmeyi temsil ederken Meksika da ilk Asya-tipi yeflil devrim denenmifl (ayn süreç Kolombiya da DRI program ile yaflanm flt r). Bunun ard ndan gelen etkili bir ganaderización (hayvanc l a dönme) (Gerritsen, 2002) süreci, baflka Orta ve Güney Amerika ülkeleri de dahil olmak üzere k rsal kesimi de ifltirmeye bafllam flt r. Brezilya da (Cabello Norder, 2004) modernleflmenin ilk, genifl çapl ve yayg n etkilerinin ifadesi, en bafl- 11 (4) kilik (düalizm) tezi Boeke (1947), Lenin (1961), Kautsky (1970) ve Mariategui nun (1925) klasik çal flmalar na kadar gerilere gider. Bu tezin modern zamanlara ustaca uyarlanmas ve çözümlenmesi için bak n z, De Benedictis ve Cosentino nun elkitab (1979).

ta kahve tar m ndan soya tar m na geçifl fleklindeki büyük de iflimdir. Bu de iflim, daha sonraki modernleflme evrelerinin temelini atm flt r. Büründü ü özel biçimler, tüm dünyadaki tar msal üretimin oluflum halindeki uzamsal bölünmesinde iflgal etti i özgül yer ne olursa olsun modernleflme, en baflta, üretim ölçe inde büyük geniflleme ve bununla ilgili olarak tar msal iflgücünün d flar ya ak fl anlam na gelir. Modernleflmenin ikinci özelli i ise üretimde yo unlaflman n emek itkili biçimlerinin yerini alan, teknoloji itkili yo unlaflman n devreye girmesidir. Ölçekteki ve yo unlaflmadaki art flla ilgili olarak, çok yönlü ve h zl bir metalaflma süreci ortaya ç km flt r. Bu metalaflma süreci, ilkinin hem sonucu hem de önkofluludur. Baflta tar msal iflletmelerin girdi taraf olmak üzere metalaflma ve üretim sürecinin kapsaml biçimde yeniden yap - lanmas birbiriyle birlikte giden iki süreçtir (5). Bunlar, tar m n modernleflmesiyle birlikte ortaya ç kan yeni giriflimci tar mc l k tarz n n özünü oluflturmufltur. 12 Ancak giriflimci tar mc l n yükselmesi köylü tarz tar m ortadan kald rmam flt r. Tüm dünyada, birçok yerde, köylü tar m n n devam etti i önemli cepler kalm flt r. Üstelik son yirmi y ld r hayli önem tafl yan yeni yeniden köylüleflme süreçlerine tan k oluyoruz. Bu süreçlerden kimileri nitel olup, kendilerini zaman zaman özellikle nicel terimlerle ortaya koymaktad r. Bunun yan s ra, hem nicel hem de nitel boyutta kendini ortaya koyan ve giderek ço alan ifadeler söz konusudur. fiekil 1 ortaya ç kan görünümü flematik biçimde özetlemektedir. Burada da görülmektedir ki ortada tek bir merkezi çeliflki yoktur. fiekil 1 ayr ca farkl tar mc l k tarzlar aras nda karmafl k, ço u zaman kafa kar flt r c ara yüzeyler bulundu una iflaret etmektedir. Ara yüzeylerden her birinde önemli, üstelik ço u durumda kafa kar flt r c çak flma olacakt r ayn kümelenmenin bir parças ndan di erine çeliflkili ancak birleflik hareketler olmas gibi. fiekil 1: Farkl ancak birbiriyle ba lant l üretim tarzlar Kapitalist tar m Giriflimci tar m Köylü tar m (5) K rsal kalk nma programlar söz konusu oldu unda, bu programlar nesnel olarak köylülü ü meta iliflkilerine daha fazla dahil etme yönünde ifllemekte, köylü meta üretimini iç ve uluslararas pazarlar için standartlaflt rmaya ve rasyonellefltirmeye yönelmektedir. (Bernstein, 1977: point 23)

Analitik aç dan, farkl tar mc l k tarzlar aras ndaki temel farkl l klar n de erlendirilmesi kolayd r. Bunlar, tar mc l kla pazarlar aras ndaki farkl iliflkilerde ve bunlar n beraberinde getirdi i tar msal üretim süreçlerinin farkl düzenlenifllerinde yatmaktad r. Tablo 1 de özetlendi i gibi, üretim sürecini oluflturan ö eler bu sürece metalar (+) veya meta olmayanlar (-) olarak dahil olabilir. Bu, tar mla u raflan birimlerle farkl pazarlar aras nda kurulu iliflkilere ba l d r: lgili ö eler (emek, di er kaynaklar) kendilerine karfl l k düflen pazarlar taraf ndan m hareketlendiriliyor yoksa bunlar metalaflmam fl devrelerde mi üretiliyor, yeniden üretiliyor ve/veya mübadele ediliyor? Tablo 1: Meta üretiminde farkl biçimler Meta üretimi tarz Üretilen ç kt Di er kaynaklar flgücü (Amaç) (Hane) (DP) - - - (Kendine) (Küçük) PCP + - - (Geçimlik) (Basit) SCP + + - (Gelir) (Kapitalist) CCP + + + (Art De er) Tablo 1, küçük meta üretiminde (KMÜ) üretilen ürünün (en az ndan k smen) pazarland n, dolay s yla bir dizi meta temsil eder flekilde görülmesi gerekti- ini ortaya koymaktad r. Bununla birlikte, bu tarz tar mc l kta, ne iflgücünün ne de di er temel kaynaklar n (toprak, su, tohum, hayvanlar, bilgi, a lar vb) emek sürecine meta olarak girmiyor olmalar temel önemdedir bunlar, geçmiflleri farkl kullan m de erleridir: meta olma durumundan d flar ç kar lm fllard r (Appadurai, 1986). Basit meta üretiminde (BMÜ) küçük meta üretiminin (KMÜ) ötesine belirleyici bir geçifl vard r: emek d fl ndaki tüm maddi ve toplumsal kaynaklar emek sürecine metalar olarak girerler. Böylece, hakim olan meta iliflkileri piyasalar n mant olarak (Friedmann, 1980) emek sürecine de sokulmufl olur. Meta üretiminin kapitalist tarz (KMÜ) tam bir metalaflmay temsil eder: gerek iflgücü gerekse di er kaynaklar emek sürecine metalar olarak dahil olurlar ve üretilen tüm ç kt meta olarak dolafl ma girer. Bundan sonraki bölümde köylü tar mc l k tarz n (PCP), giriflimci tar mc l k tarz n da (SCP) olarak tart flaca m. Kan mca bu yaklafl m, köylüleri eksik pazarlarla ancak k smen bütünleflmifl bir kesim olarak tan mlayan Ellis in yaklafl m ile ayn do rultudad r (1988:4) (6). Ayn yaklafl m, Bernstein n daha önceki meta iliflkilerinin yo unlaflmas nosyonuyla da örtüflmektedir: bu, köylü üretiminin meta 13 (6)Özellikle üçüncü dünya ülkeleri söz konusu oldu unda, köylülü ün tan m olarak eksik pazarlar nosyonunun kullan lmas n tatmin edici bulmuyorum. Tam olarak iflleyen pazarlar (eksik pazarlara karfl t olarak) kapitalizmin merkezinde de görülemez. Avrupa n n tar m ve g da pazarlar tipik olarak eksik pazarlard r. Buna karfl l k k smi bütünleflme, bu yaz da daha sonra da ileri sürece im gibi, Avrupa tar m nda yayg n ve bilinçli olarak yarat lm fl bir olgudur.

iliflkileriyle oluflturuldu u çeflitli yollar n ve düzeylerin birbirinden ayr flt r lmas na yard mc olabilir (1977). Dolay s yla, köylü üretimini düflük derecede metalaflma ile iliflkilendirirken, giriflimci tar m n ileri düzeyde metalaflmay temel ald n savunuyorum (giriflimci tar m, Ellis in de savundu u piyasalarla tam olarak bütünleflmifltir. (1988:4)). Köylülük durumu Tablo 1 de ortaya konulan ayr mlar farkl tar mc l k türlerinin en az ndan analitik düzeyde birbirinden ayr flt r lmas bak m ndan yararl olsa bile, belirli tarzlar n neden ortaya ç kt n (ve yeniden belirdi ini) ve bu farkl tarzlara içkin olan dinamikleri (zamanla yeniden üretilme anlam nda) aç klamaz. Bunu sa lamak için, söz konusu tarzlar toplum ba lam na yerlefltirmek gerekir. Köylülük durumu kavram na baflvurarak burada bunu köylü üretim tarz için yapmaya çal flaca m (ayr ca bak n z, fiekil 2). 14 Köylü yaln zca ayk r bir s n f n parças (Shanin, 1972) de ildir; kendisi de ayk r bir dünya ile karfl karfl yad r. Dolay s yla, insanlar teslimiyete, ba ml l a, yoksunlu a ve kötüleflen geçim koflullar n n derdine mahkûm eden bir toplumda özerklik (hayatta kalma, onur, daha iyi bir yaflam beklentisi) için verilen mücadele, köylülük durumu için merkezi önem tafl r. Köylülü ün aç kça baflka toplumsal kategorilerle birlikte verdi i bu özerklik mücadelesi, köylülü ün kendi denetimindeki bir kaynak taban n n oluflturulmas, gelifltirilmesi, geniflletilmesi ve savunulmas fleklini al r ve burada toprak ve yaflayan do a (ürünler, hayvanlar, gün fl, su) vazgeçilmez ö elerdir (Toledo,1992; Sevilla Guzman ve Molina,1990). Köylüler, bu kaynaklarla (ki bunlar yaln zca do al kaynaklarla s n rl olmay p yerel bilgi, toplumsal a lar, belirli kurumlar gibi genifl bir kesime yay lan toplumsal kaynaklar da içerir) ortak üretimde bulunurlar. Buradaki stratejik bir unsur, ortak üretime olanak tan yan kaynak taban n n esas olarak meta olmayanlardan oluflmas d r (bunlar bir zamanlar meta olup sonra meta olmayana dönüfltürülen varl klar da olabilir). Pazarlardan belirli bir mesafede bulunma, istenilen ekonomik ifllevsellik için ço u durumda (yeni kurumsalc iktisat taraf ndan savunuldu u gibi, örne in bak n z Saccomandi, 1998) bir önkofluldur. Köylü üretim birimi, tam tam na, tar m belirli ve stratejik olarak düzenlenmifl biçimde girdi pazarlar ndan uzaklaflt ran, ancak ayn zamanda (gene belirli ve stratejik bir düzen içinde) onu di er pazarlara ba layan (tar m n ç kt k sm nda) kurumsal biçimdir.

fiekil 2: Köylülük Durumu Geçim Pazar Efl Üretim Geri Bildiri Kendi Denetimindeki Kaynak Baz Di er Etkinlikler Özerklik Mücadelesi Düflman Çevre Efl üretim, insan ile yaflayan do an n ya da daha genel olarak al n rsa toplumsal olanla maddi olan n sürüp giden karfl laflmas ve karfl l kl etkileflimidir. Efl üretimde ve onun arac l yla hem toplumsal hem de maddi olan karfl l kl olarak dönüflüm geçirir. Bunlar, tutarl bir kal ba uygun görünecek yararl, yeterli ve gelecek vadeden kaynaklar haline gelebilmeleri için sürekli flekillendirilir ve yeniden flekillendirilir: köylü tarz üretim. Daha sonra bu köylü tarz üretim üzerinde daha ayr nt l olarak duraca m. Burada yapmaya çal flt m, köylü üretim tarz n belirli bir toplumsal ba lama yerlefltirmek tir; bu yerlefltirmeyle birlikte söz konusu tarz n do as, dinamikleri ve tüm dünyada kendini sürdürebilmesi kan mca daha iyi kavranacakt r. 15 Bu arada efl üretim de kendi ad na piyasalarla eklemlenir. Ancak bu eklemlenme, daha sonra üzerinde duraca m z, özgül, stratejik bir düzenleme içinde gerçekleflir. Üretilen ürünün bir bölümü sat l r, bir bölümü köylü ailesinin kendi ihtiyaçlar için kullan l r, bir bölümü de bir sonraki üretim çevrimine dahil edilir. Dolay s yla, üretimin sonuçlar, üzerine oturdu u kaynak taban n güçlendirecektir (ve gene ayn nedenle dolayl olarak daha fazla özerkli e katk da bulunacakt r). Hiç kuflkusuz, üretken olan n yeniden üretimine, tar mc ailenin kendini yeniden üretmesine ve sat fla ayr lan paylar hayli de iflken olacakt r. Bu paylar belirleyen, zaman n ve mekân n özgüllükleri, bir de iflin içindeki aktörlerin baflvurduklar stratejilerdir. Ancak, göreli paylardaki de ifliklik köylülük durumunun temel niteli ini de ifltirmez, buna içkin olan köylü üretim tarz na da bir de ifliklik getirmez. Belirleyici olan, üretim sürecinin bir yanda geçime imkân tan rken di er yanda zaman içinde yeniden üretimi (muhtemelen genifllemifl yeniden üretimi) mümkün k lacak flekilde yap lanm fl olmas d r.

Köylü üretim tarz Köylü üretim tarz, bir bütün olarak toplumda köylülü ün konumunu tan mlayan daha genel iliflkilere yerleflikti ( köylülük durumu ). Bu özel konumlan fl, düzenleyici bir ilke olarak köylü üretim tarz yla ilgili önemli uzant lara sahiptir. En baflta, bir bütün olarak kaynak taban n n s n rl kalaca n gösterir (Janvry, 2000: 9-11). Bu s n rl l k yaln zca kökenle ilgili bir sonuç de ildir. Ayr ca, kuflaktan kufla a süren yeniden üretim varl klar n daha fazla çocuk aras nda paylaflt r lmas ve sonuçta üretim birimi bafl na düflen kaynak miktar n n azalmas söz konusudur. Kaynak taban n n üretim faktörleri için piyasalara ba l l k iliflkilerinin oluflturulmas yoluyla geniflletilmesinden kaç n l r; çünkü bu hem özerklik aran fllar na ters düfler hem de yüksek ifllem maliyetleri getirir. (7) Mevcut kaynaklar n (göreli) k tl, teknik etkinlik (Yotopoulos, 1974) ve soyut teknik de iflimin (Salter, 1966) merkezi konuma yerleflmesi anlam na gelir: köylü üretim tarz nda, verili kaynaklarla mümkün olan azami ç kt n n elde edilmesi ve bunun söz konusu kaynaklar n kalitesini bozmadan gerçeklefltirilmesi gerekir. (8) 16 Önemli olan ikinci bir özellik de kaynak taban n n nicel bileflimiyle ilgilidir: emek görece bolken eme in nesneleri (toprak, hayvanlar vb) görece k t kalacakt r. Birinci özellikle birlikte ele al nd nda bu özellik, köylü üretiminin yo- un olaca (baflka bir deyiflle, emek nesnesi bafl na üretimin görece yüksekli- i) ve geliflme yörüngesinin sürmekte olan yo unlaflma süreciyle flekillenece- i anlam na gelir. Kaynak taban n n kendi içindeki iliflkilerin niteli i de çok önemlidir. Bundan kastedilen, üçüncü bir özelliktir: kaynak taban birbirine z t ve çeliflkili ö eler (emek ve sermaye, el eme i ve zihinsel emek) fleklinde ayr flmam flt r. Eldeki toplumsal ve maddi kaynaklar organik bir birli i temsil eder (9) ; bunlar, emek sürecinde do rudan yer alanlar n sahipli inde ve denetimindedir. Süreçteki aktörler aras ndaki iliflkileri yöneten (ve bunlar n sözü geçen kaynaklarla iliflkilerini tan mlayan) kurallar tipik olarak yerel kültürel repertuar ve toplumsal cinsiyet iliflkilerinden türerken (bunlarca getirilirken) Çayanovcu türde iç dengeler (örne in angarya ile tatmin aras ndaki denge gibi) de eflit derecede önemli rol oynar. Dördüncü özellik (öncekilerden türeyen) eme in merkezi konumuyla ilgilidir: yo unluk düzeyleri ve daha ileriye do ru geliflme hassas biçimde eme in nice- (7) Kaynak taban n geniflletmek için meta iliflkilerine girmek hiç kuflkusuz mümkün olmayan bir fley de ildir. Ancak, böyle bir durum ortaya ç kt nda, daha sonra da ileri sürece im gibi köylü tarz giriflimci tar m tarz na dönüflmüfl olur. Köylü tarz üretimde tipik olan, büyümenin (yani kaynak taban ndaki genifllemenin) organik olmas d r; baflka bir deyiflle bu büyüme daha önceki üretim devrelerini ve onlar n yaratt zenginli i temel al p oradan ilerler. (8) Köylülükle ilgili kültürel repertuarda kendi iflletmesini tüketme büyük bir günah olmasa bile hep önemli bir hata olarak görülür. (9) Bu organik bütünlük, maddi kaynaklar n sermaye olarak üretim sürecine girmemesini de kapsar. Bunlar eme in nesneleri ve araçlar olup öyle kal rlar.

li ine ve niteli ine ba l d r. Bununla ba lant l olarak önem tafl yan di er unsurlar ise emek yat r mlar (teraslamalar, sulama sistemleri, yap lar, gelifltirilmifl ve titizlikle seçilmifl büyük bafl hayvanlar vb), uygulanan teknolojilerin niteli i ( mekanik olana karfl beceri yönelimli, bak n z: Bray, 1986) ve yeni ürünler (Wiskerke ve Ploeg, 2004) veya köylü yenilikçili idir (Osti, 1991). Beflinci olarak, köylü üretim birimi ile piyasalar aras nda kurulu iliflkilerin özgüllü üne iflaret etmek istiyorum. fiekil 3 te özetlendi i gibi, köylü üretim tarz olarak yap land r lm fl üretim süreci, tipik olarak, görece özerk ve tarihsel olarak güvence alt na al nm fl yeniden üretimi temel al r (ve ayn zamanda onu içine al r). Üretimde tek tek her çevrim, daha önceki çevrimlerde üretilen ve yeniden üretilen kaynaklar üzerine infla edilir. Dolay s yla bunlar üretim sürecine kullan m de erleri, eme in nesneleri, meta üretiminde ve ayn zamanda üretim biriminin yeniden üretiminde kullan lan araçlar olarak dahil olurlar (10). Bu örüntü, piyasaya ba ml yeniden üretime önemli ölçüde ters düfler (fiekil 4 te özetlendi i gibi ): burada, tüm kaynaklar n, üretim sürecine metalar olarak girdikten sonra kendilerine karfl l k düflen pazarlara yönelik harekete geçirilmeleri gerekir. Dolay s yla, meta iliflkileri emek ve üretim sürecinin kalbine nüfuz eder. Bu durumda fiekil 4 giriflimci üretim tarz n anlatmaktad r. 17 fiekil 3: görece özerk, tarihsel olarak güvence alt ndaki yeniden üretim sistemi Dolan m Alan Pazarlanan ürünler Üretim Alan Yeniden üretilen üretim faktörleri ve girdiler Üretilen ürünler Yeniden üretilen üretim faktörleri ve girdiler (10) Dolay s yla, üretim ve yeniden üretim süreçleri burada bir bütünlü ü temsil etmektedir. Bu ikisi birbirine s k s k ya geçiflmifltir. Giriflimci tar m tarz nda yeniden üretimle ilgili görevler giderek daha fazla baflka kurulufllara do ru d flsallaflmaktad r. Bir zamanlar n üretim-yeniden üretim organik birli inin yerini, yeni meta iliflkilerinin karmafl k a ve teknik-idari reçeteler almaktad r (bak n z, Benvenuti et al, 1989)

fiekil 4: piyasaya ba ml yeniden üretim Dolan m alan Üretim faktörleri ve girdi harcamalar Pazarlanan üretim Üretim alan Üretim faktörleri ve girdilerin kullan m Üretim 18 Son olarak, alt nc ve muhtemelen belirleyici bir özellikten söz etmek istiyorum: köylü üretim tarz temel olarak katma de er yarat lmas ve üretken istihdam aray fl na, sonra da bunlar n yarat lmas na yöneliktir. Kapitalist ve giriflimci üretim tarzlar nda, kârlar ve gelir düzeyleri emek girdisi azalt larak art - r labilir asl nda her ikisi de eme in d flar ya yönelmesiyle yol al r. Köylülük durumundaki yeri nedeniyle, köylü üretim tarz nda bu durum ortaya ç kamaz. Burada emansipasyon ( düflman çevreye karfl baflar yla ayakta durma ) zorunlu olarak üretim birimi (tar msal iflletme) bafl na toplam katma de erin büyümesiyle örtüflür. Bu, kaynak taban n n yavafl ama sürekli büyümesiyle ya da teknik etkinlikte iyileflmeyle gerçekleflir. Ancak, ço u durumda, iki hareket birleflip iç içe geçer ve böylelikle kendi kendini yaflama geçiren özerk bir u raya kavuflur. Tar msal iflletme bafl na devam eden katma de er art fl, köylü üretim tarz nda, birbiriyle ba lant l iki düzeyde efl zamanl art fllarla ayn do rultuda yol al r: biri, bir bütün olarak köylü toplulu u, di eri ise üretim sürecinde yer alan aktörler olarak tekil bireylerdir. Bir bütün olarak köylü toplulu u al nd nda (birkaç istisna d fl nda) belirli bir kaynak taban n n belirli bir ailenin sahipli inde olmas genel olarak kabul görür. Bugün geçerli kültürel repertuarlar çerçevesinde (veya Scott un terimleriyle ahlaki ekonomilerde, 1976) ilerleme hiçbir flekilde bitiflik kaynaklar n da devral nmas olarak tan mlanmaz. Köylü toplulu u düzeyinde böyle bir durum kendi kendini tahrip anlam na gelir. Dolay s yla, tekil üretim birimleri kendi üretim birimleri içinden ve bunlar n arac l yla geliflmeye çabalar (kuflkusuz farkl h zlarda (11) ve farkl baflar düzeylerinde). Bu da, topluluk düzeyinde (veya bölge ekonomisinde) katma de erin genel büyümesine katk da bulunur. Tipik kapitalist ve/veya giriflimci tar m örüntüsü tekil iflletmeler büyürken, da- (11) Burada bir kez daha Çayanov un çal flmas bugün de de erini korumaktad r. Son döneme ait bir uygulama için bak n z, Broek, 1988.

ha ileri toplulaflma düzeylerinde toplam katma de erin artmamas, hatta azalmas (12) - köylü ekonomisinden temel olarak d fllanm flt r. Tarih boyunca, tar m sektörlerinin toplam tar msal iflgücü aç s ndan mutlak say olarak tüm dünyada sürekli artmas n n, (Hayami ve Ruttan, 1985) demografik büyümenin tar m n daha da büyümesine dönüflmesinin nedeni de budur (Boserup, 1965). Ancak 1950 lerden sonrad r ki bu tür iliflkiler kesintiye u ram fl (1850 ile 1950 aras nda Hollanda da toplam tar msal iflgücü 300 binden 670 bine ç km fl, 1957 den sonra ise mutlak say da azalma bafllam flt r) ve bunlar n yerini yeni iliflkiler alm flt r (benzer veriler için bak n z, Hayami ve Ruttan, 1985). (13) Bireysel aktörlerle ilgili olarak iki önemli husus dikkate al nmal d r. Birincisi, emek sürecinde yer alanlar (gene birkaç istisna d fl nda) bu sürece ücretli emek iliflkisi içinde kat lmazlar. Burada söz konusu olan, akrabal k, cinsiyet, yafl, din ve karfl l kl l k gibi hayli karmafl k ve farkl laflm fl iliflkilerin yönlendiricili idir. Dolay s yla, toplam katma de er içinde kiflilerin paylar niceli e vurulamaz; ancak bu paylar n eflit olmad kesindir. Bu paylar, hüküm süren toplumsal ve kültürel iliflkilerin tan mlad farkl konumlar yans t r. kincisi, bugün ile gelecek aras ndaki denge burada kritik biçimde gündemdedir. fiimdiki tüketim, Sara Berry nin kitab n n o güzel isminde (Babalar o ullar için çal fl rlar) oldu u gibi, gelecekteki kazan mlar ve getirileri art rmak için bast r labilir. Böyle olunca, vas fl ve iflin içinde yer alan iflgücünün gerekli kaynak taban n n stratejik ve vazgeçilmez bir özelli i oldu u varsay labilir. Buradan hareketle de üretim birimi bafl na ne kadar fazla katma de er sa lan rsa (ki bu da genellikle iflin içindeki köylü ailesinin düzeyiyle örtüflür) bireysel aktörler için de o kadar fazla getiri sa lanaca varsay labilir. Bu, özellikle iç iliflkilerin görece demokratik (otoriter olmayan) oldu u durumlar için geçerlidir. 19 Giriflimci tar msal üretim tarz Ne köylüler ve giriflimciler, ne de iki temel tar mc l k tarz aras nda yaln zca tek bir farkl l k vard r. Köylü tar mc l k tarz, giriflimci tar mc l k gibi, çeflitli boyutlar yla birlikte eklemlenir. Bu boyutlardan her biri, belirli bir eklemlenmede en önemlisi olarak ön plana ç kabilir. Bir dizi g da skandal na tan k olan ve giderek daha fazla enerji kriziyle karfl laflan ileri derecede sanayileflmifl toplumlarda tar m n bir efl üretim olarak düzenlenmifl olma derecesi ay rt edici bafll ca boyut olarak ön plana ç kabilir. G da maddeleri k tl çeken, iflsizli in kronik ve k rsal kesimde gelirlerin düflük oldu u üçüncü dünya ülkelerinde, genel k rsal (12) Giriflimci tar mc l k söz konusu oldu unda bunun nedeni, tekil tar msal iflletmelerin baflka tar msal iflletmelerin ortadan kald r lmas ve devir al nmas yla büyümeleridir (konunun daha genifl ele al n fl için bak n z, Ploeg 2003a, bölümler 6, 7 ve 8). Kârlarda ve kârl l kta art fl merkezi önemdedir. Bu art fl, durgunluk, hatta katma de erde azalma oldu u dönemlerde de pekâlâ gerçekleflebilir. Latin Amerika daki tipik haciendalar n (Latin Amerika daki büyük tar msal iflletmeler) yayg n tar msal alan kullan m ve günümüzdeki ganaderizacion (hayvanc l a dönüfl) süreçleri bunun mümkün oldu unu göstermektedir (Gerritsen, 2002). (13) Daha sonraki azalma genel bir süreç de ildir: kimi kesimlerde iflgücünde sürüp giden ve h zlanm fl bir azalma varken di erlerinde iflgücü girdisi aç s ndan de iflmezlik, hatta art fl söz konusudur.

kalk nma yörüngesi (ölçek genifllemesine karfl yo unlaflma) muhtemelen söz konusu farkl l klar n belirlenece i bafll ca boyut olacakt r. Gene ayn boyut ayr ca belli bafll savafllar n cereyan etti i arenay da tan mlar. Nihayet, sürekli bir bas nç alt nda kalan tar m sistemlerinde piyasaya ba ml l k (göreli özerkli e karfl t olarak) belirleyici etmen olarak öne ç kabilir. Buradan ç kan sonuç, köylü ve giriflimci tar mc l k tarzlar aras ndaki belirgin farkl l klar n zamana ve mekâna göre önemli de ifliklikler gösterebilece idir. Bir durumda bafll ca ve en ilgili farkl l k olarak ortaya ç kan, bir baflka durumdaki en görünür ve en ilgili farkl l ktan keskin biçimde ayr olabilir. Gene de, bu tür benzemezlikler, farkl temel düzenlenme tarzlar ile bunlar n farkl toplumsal formasyonlarla etkileflim yollar na ait temel farkl l klara indirgenebilir. Bu arada, iki tarz tar mc l ay rt eden, farkl ve potansiyel olarak anlaml boyutlar n, mekanik olmasa bile güçlü biçimde karfl l kl iliflki içinde olduklar da bir gerçektir. Örne in, iyi düzenlenmifl bir efl üretim girdi piyasalar na daha az ba ml l a katk da bulunacakt r; girdi pazarlar na daha az ba ml l k ise tar m üzerinde genel bir bas nç oldu unda daha fazla canl l a ve sa l kl l a olanak tan yabilir. Ayn flekilde, bir kez sa lam biçimde kuruldu unda böyle bir örüntü, h zlanm fl ölçek genifllemesinden çok sürekli yo unlaflmaya dönüflecektir (eme in artan niceli i ve niteli i temelinde). 20 Tablo 2, köylü ve giriflimci tar mc l k tarzlar n n karfl t, ancak karfl l kl iliflkili biçimde eklemlendikleri bafll ca boyutlardan baz lar n özetlemektedir. Bu boyutlardan kimileri do rudan do ruya tar msal üretim sürecinin düzenlenifliyle ilgiliyken di erleri daha ileri toplulaflma düzeyleriyle ilgilidir. (14) Tablo 2: Köylü ve giriflimci tarz tar msal üretimler aras ndaki temel farkl l klara flematik bak fl Köylü tarz Do ay Temel alma ve içsellefltirme; efl üretim ve efl oluflum merkezi Girdi taraf nda piyasalardan uzaklaflma; ç kt taraf nda farkl laflma (düflük metalaflma düzeyi) Giriflimci tarz Do adan kopufl; yapaylaflt rma Piyasaya ileri derecede ba ml l k; ileri düzeyde metalaflma > (14) Tablo 2 den hareketle bir baflka çal flmamda (Van der Ploeg, 2003b) talya daki Emilia Romagna bölgesinde (daha somut olarak Parma peynirinin üretildi i bölge) süt ve süt ürünleri iflletmecili inde görülen uzun dönemli e ilimleri (1970-2000) incelemifltim. Bu örnek, küreselleflme ve liberallefltirmenin farkl etkilerini net biçimde analiz etme olanaklar sa lamaktad r. Görülmektedir ki, giriflimciler iflletmelerinde faaliyetlerini durdurma yönünde güçlü bir e ilim sergilerken, küreselleflmeye, liberalizasyona ve bunlar n etkilerine direnebilenler özellikle köylülerdir.