FAYLARI ARAZİDE TAN IMA V ERİLERİ VE YÖNT EML ERİ Tektonik aktivitesi devam eden fayların (aktif fay, diri f ay) bulunduğu bölgelerde, fay tipine bağlı olarak değişik belirteçler-işaretler f ayın tanınmasını sağlar. Bir faylanma, hangi koşul altında gelişirse gelişsin, aynı zamanda fayın tanınmasında kullanılabilecek önemli belirteçler-işaretler ortaya koyarak bunları tanımamızı sağlar. Ayrıca bir fayı tanımada kullanılan bu kriterlerin sayısı ve özellikleri, fayın boyutuna bağlı olduğu gibi, f aylanmanın geliştiği alanın büyüklüğüne de bağlıdır. Örneğin küçük ölçekli faylar doğal ya da yapay (yol, maden veya taş ocağı gibi) yarmalarda yüzeyler ve topografyada (yeryüzünde) belirgin bir morfoloji oluşturmayabilir. Diğer taraf tan büyük boyutlu f ayların varlığı, stratigraf ik ve morfolojik belirtilerden yararlanılarak saptanabilir. Bazı küçük verilerden yararlanılarak büyük boyutlu fayların varlığının saptanması da olanaklıdır. Fayları, özellikle uyumsuzluk gibi diğer yapısal özelliklerden ayırmak bazen güç olabil mektedir. Fayların Ar azide Tespit Edilme Yöntemleri I.YÖNT EM: Jeolojik yöntemler 1- Yap ıların süreksizliği 2- Tabakalar ın/stratigrafinin tekrarlanması veya eksik olması 3- Silisleşme ve mineralizasyon 4- Sedimanter fasiyeste ani değişi mler II.YÖNTEM : Fay düzleminin özellikleri (fay aynası, fay kertiği, fay veya kayma çizgileri, milonitin varlığı gibi) veya varlığı ile ortaya konulan yöntemdir. Bu yöntem de jeolojik bir yöntemdir. III.YÖNTEM : Bu yöntem ise morf olojik bir yöntemdir. Bu yönte m özellikle jeolojik verilerin tıkandığı veya bulunamadığı durumlarda morfolojik değişme ile fayı tespit et meye yarar. Morfolojik değişme denildiğinde f ay vadileri, ötelenmiş vadi ve sırtlar gibi unsurların arazide görülmesi anlaşılmaktadır. JEOLOJİK YÖNT EMLER 1- Yapıların süreksizliği (Kılavuz tabaka, maden damarı, f osilli zon, yol, kanal, duvar vb) 2- Silisleşme ve Mineralizasyon (Çatlak ve kırık zonlarına giren çözeltiler veya sular bu kısımlarda tortulaşarak veya kristallenerek yeni mineral damarlarının oluşumlarına neden olabilir) 1 2
3- Stratigrafik bir imler de tekrarlanma ya da eksik olma ( Tor tul havzalarda ç ökeller doğal olarak tekr ar lanabilec eği gibi, f aylanma ile ilgili olarak ta tekr arlanma sunabilir. Bu gibi dur umlarda tekrarlanmanın y a da bir istifteki bir serideki eksikliğin nedeni, çevrede diğer fay belirteçler inin saptanmas ı halinde fay ile iliş kili olabilir. Ya da farklı yaşta v e çökel ortamındaki kay a bir imler i kar şı karşıya gelmiş is e büyük bir olas ılıkla faylanma ile ilgilidir. 3- Stratigrafik bir imler de tekrarlanma ya da eksik olma ( Tor tul havzalarda ç ökeller doğal olarak tekr ar lanabilec eği gibi, f aylanma ile ilgili olarak ta tekr arlanma sunabilir. Bu gibi dur umlarda tekrarlanmanın y a da bir istifteki bir serideki eksikliğin nedeni, çevrede diğer fay belirteçler inin saptanmas ı halinde fay ile iliş kili olabilir. Ya da farklı yaşta ve çökel ortamındaki kay a bir imler i karşı kar şıy a gelmiş ise büyük bir olas ılıkla faylanma ile ilgilidir. 3 4
4- Sedimanter fasiyeste ani değişimler (Özellikle Tortul havzalardaki aynı yaşa sahip çökeller normalde yanal yönde düzenli bir geçiş sunması beklenirken aniden değişen farklı ortamı yansıtan f arklı fasiyeslerin karşı karşıya gel mesi olası bir fayı işaret edebilir Özellikle yüzeyde gözlenemeyen bu f aylar ancak sondaj verileriyle saptanabilir. Özellikle farklı köken ve yaşa sahip iki kayaç türünün (formasyonun ya da üyenin) karşı karşıya gelmesi de bir fayın varlığını işaret edebilir. 5 6
FAY DÜZLEM İNİN ÖZELLİKL ERİ Düzlem üzerinde gelişen parlak yüzeyler Kayma yüzeyleri (Fay aynası) Kayma çizikleri Kayma olukları Kayma kertikleri/ kalsit basa makları Fay düzlemi üzerinde/çevresinde gelişen kayaçlar Fay breşi/kataklastik kayaçlar Fay kili Pseudotachylite Koluvyal kamalar Alüvyon yelpazeleri Faylanma nedeniyle kayaçlarda gelişen açılma çatlakları, bükülmeler ve kıvrımlar Sürüme kıvrımları Faylarda veya fay zonlarında hareket yönü doğrudan, ötelenmiş kılavuz düzeyler yardımıyla belirlenebilir. Bir f aydaki gerçek atımı bulmak için ya 1- f ay tarafından ötelenmiş birbirine parallel olmayan iki kılavuz düzeyi, ya da 2- bir kılavuz düzey ile kayma doğrultusunu bil me miz gerekir. JEOMORFLOJİK YÖNTEMLER Fay sarplıkları-fay Diklikleri, Eği m kırıklıkları (Fault Scarps) Yeryüzünde gözlenen f aylarda, bloklarından birinin diğerine göre daha yüksek veya daha alçak olması durumunda eğim kırıklıkları oluşur. İki bloğu birbirinden ayıran fay yüzeyine morfolojide FAY SA RPLIĞI V EYA FAY DİKLİĞİ (fault scarp) adı verilir. Yeryüzünü kesen normal faylar, genellikle oldukça düzgün gidişli fay dikliği oluştururlar ve bu fay dikliği genellikle fay izi ile çakışır. Fay dikliğinin üst kesimleri zamanla erozyon nedeniyle aşınır ve düşen kesimden geriye doğru ilerler. Fakat dikliğin alt kesimindeki aktif f ayın hareketi nedeniyle diklik yenilenir. Resekant fay yüzeyi dikliği Farklı aşınma net icesinde meydana çıkan fay sarplığı, alçalmış bloğun bulunduğu t arafa doğru eğimli olduğu t akdirde buna, resekant fay sarplığı adı verilir. Obsekant fay yüzeyi dikliği Fay sarplığı, yükselmiş bloğun bulunduğu t arafa doğru eğimli ise, buna obsekant fay sarplığı denir 7 8
Yükselmiş bloku kesen vadiler genellikle V-şekillidir. Fay dikliğindeki ani değişimler nedeniyle, fay dikliğinin önünde belirgin alüviyal yelpazeler gelişir. Dinginlik döne mlerinde vadi içinde biriken alüvyonlar, aktif dönemlerdeki fay hareketleri nedeniyle vadi tabanının yüksel mesi sonucu yükselir ve devam eden erozyon nedeniyle vadi derinleştirilir ve askıda kal mış teraslar oluşur. Ana f aya parallel gelişmiş ikincil faylara bağlı diklikler de izlenebilir. Ancak bunlar genellikle erozyonla yüzeyde belirsizleşebilir. Birikinti koni ve yelpaze leri Askıda kalmış teras Ana f ay dikliği İkincil f ay dikliği Fay Vadile ri Vadilerin uzanışında bir kıvrıl ma görülmeyip düz bir uzanış gözleniyorsa bu vadilerin fay vadisi olması ihtimali yüksektir. Akarsular daha çok zayıf direnç gösteren yerlere yerleşirler. Faylar da yeryüzündeki zayıf direnç hatlarından en önemlileridir. Bundan dolayı akarsular fayların geçtikleri yerleri daha kolay yerleşir ve orayı aşındırırlar. İşte akarsular fayın üzerine yerleşirse çizgisel vadiler oluşur. Örneğin Suşehri ile Niksar arasındaki Kelkit Vadisi böyle bir vadi olup akarsuyun KA F üzerine yerleşmesiyle meydana gelmiştir. Yükselmiş bloku kesen vadiler genellikle V-şekillidir. Fay dikliğindeki ani değişimler nedeniyle, fay dikliğinin önünde belirgin alüviyal yelpazeler gelişir. Dinginlik döne mlerinde vadi içinde biriken alüvyonlar, aktif dönemlerdeki fay hareketleri nedeniyle vadi tabanının yüksel mesi sonucu yükselir ve devam eden erozyon nedeniyle vadi derinleştirilir ve askıda kal mış teraslar oluşur. Ana f aya parallel gelişmiş ikincil faylara bağlı diklikler de izlenebilir. Ancak bunlar genellikle erozyonla yüzeyde belirsizleşebilir. Topoğrafyada çizgisellik DAF ların fay izi belirgin bir çizgisellik oluşturur. Ancak fay izi genellikle fay dikliği oluşturmaz. Gerçek doğrultu atımlı faylar, ancak, daha önce belirgin bir morf olojiye sahip yerlerde, veya kıvrımlı kayaçlar içinde veya f arklı aşınma direncine sahip kayaçları yanyana getirdiği yerlerde fay dikliği oluşturur. Üçgen yüzeyli şekiller (Triangular facets) Normal faylarda üstteki bloğun akarsularla yarılması sonucu üçgen şeklinde oluşan yükseltilere Üçgen yüzeyli şekiller (triangular facets) denir. 9 10
Ötelenmiş Sırt ve Vadile r Bunlar ise doğrultu atımlı f ayların görüldüğü sahalarda izlenir. Buralarda örneğin akarsu aniden bir yön değiştirerek dirsek yapar. Fırat ın Güneydoğu Toroslar içinde açmış olduğu boğazda (Kömürhan Boğazı) böyle bir ötelenme meydana gelmiştir. Tarla, bahçe, yol sınrılarındaki yerdeğiştirme Uzamış Tepeler/Bas ınç Sırtları Göl, Su k aynağı, Bataklık dizilimi, kesilmiş sırtlar, ötelenmiş dere yatakları, uzun ve derin çizgisel vadiler DAF ların kademeli bir şekilde geliştiği ye rlerde basınç sırtları ve çek-ayır havzaları geliş ir Transtansiyon- çek-ayır havzaları- çöküntü çukurları DAF ların kademeli bir şekilde geliştiği yerlerde basınç sırtları ve çek-ayır havzaları gelişir Kütle hareketleri, heyelan topoğrafyası Akarsu ötelenmesi, Dere yataklarında dönme ve çarpılmalar DAF ların bulunduğu bölgelerde en belirgin özelliklerden biri, vadi ve nehirlerin fay boyunca ötelenmesi ve dirseklenme oluşturmasıdır. 11 12