GENİŞ AÇI. Tazmanya Canavarı Modernizm/Gaudi Müze Aydınlatması Görme Kuramları Tarihi. Op.Dr. Hilmi OR



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 04 Mayıs - 13 Haziran 2018 )

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

AKROPOLİS de ONARIM YÖNTEMLERİ Eylül-2011

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

Prof. Şazi SİREL / 6

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

GENİŞ AÇI. Kişisel mahremiyet - Savaş ve para Hukukun tanımı - Bilim - Bilgi - Dikkat. Op.Dr. Hilmi OR. Göz Hekimi

Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf çerçevesinin içine yerleştireceğimiz nesneleri düzenleme anlamına gelir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.


Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

Fotoğraf Rehberi: Booking Home Tesisleri

GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Mart Mayıs 2013 ) bültende yer almaktadır. Böylece temalara bağlı düzenlediğimiz MEB

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

TARİHİ YAPILARDAKİ DOĞAL VE YAPAY AYDINLATMA UYGULAMALARI. *Dicle Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü

MALATYA VE KENT KİMLİĞİ, NEDEN BÖYLE BİR TARTIŞMA?

DÖRDÜNCÜ YARIYIL ZORUNLU DERSLER

S C.F.

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim Aralık 2014 )

S C.F.

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

ANALİZ SONUÇLARI. 1 Mart 2017 tarihine kadar kullanmayınız.

Valilige: Site, bina ve bahçeli kurumlara ORMAN BAKANLIĞI KEDİ EVLERİNDEN konup besleme yapılmas

.88N BORNOVA KÜÇÜK PARK K*N9


Fotoğraf Sanat mıdır? Evet, Sanattır...

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

Caner Enver ÖZYURT. Perde Hızı

İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, BLG433-Bilgisayar Haberleşmesi ders notları, Dr. Sema Oktuğ

Atabek Koleji Anaokulu Kasım Ayı Aylık Takvimi

Pera Eğitim. Louis Kahn a Yeni/den Bakış Cemal Emden Fotoğraflarıyla. Pera Çocuk

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7

Elektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar...

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Ocak-11 Mart 2016 )

S C.F.

SANAT ve TASARIM ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

Bahçe sanatındaki akım dönemleri Rönesans İtalyası ndan 17. yüzyılda Fransız Büyük Stil e, 18. yüzyılda ise Natüralizm ekolü ile İngiltere ye

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Erçal Fındık Otomotiv San. Tic. A.Ş.

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

NİSAN AYI BÜLTENİMİZ

Bilgisayar Grafiği. Volkan KAVADARLI

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

CUMHURİYET ORTAOKULU 8. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

BÜYÜKPARK SOSYAL ODAKLI KAFETERYA TASARIMI

Değerli Velilerimiz, Çalışmalar sırasında; öğrencilerimizde hedeflediğimiz IB öğrenen profil özellikleri bülten içinde ayrıca verilmiştir.

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 02 Mayıs- 17 Haziran 2016 )

TEKNİK GEZİ RAPORU. Ders: MİM 121 MİMARİ TASARIM I. Tarih: Gezi alanı: Antrepo 3 & 5

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

1. Kültürel Miras Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar. 2. Türkiye de Kültürel Mirasın Anlamı ve Yönetimi

Kent ve İnsan İlişkisi. Yrd. Doç.Dr. Çiğdem Vatansever 22 Şubat 2013

S C.F.

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:

Türkiye de bir ilk: Mersin ilinde omurgalı fosili Metaxytherium (Deniz İneği) bulgusu

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Gökyüzünde Hareket (II)

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

PEYZAJ MİMARLIĞI MESLEĞİ VE KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ

DEĞİŞEN KENT MEKANI ALGISI: UZLAŞI VE ÇATIŞMA ZEMİNLERİ ÜZERİNDEN DERECELENMİŞ MEKAN KURGULARI

1.Fotoğraf, Işıkla Resmetmek ve Fotoğraf Makinesi. 2.Pozlama ve Kontrol Sistemleri. 3.Objektifler ve Görüntü Estetiği. 4.

Gezdikçe Gördükçe BD TEMMUZ İzlen Şen Toker. Güzel ağaç adlı masal kasabası. lberobello

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI İÇM 402 DİPLOMA PROJESİ

ANAFİKİR: Kendimizi tanımamız, sorumluluklarımızı yerine getirmemizde

Tırmanılan Rotada -Genel zorluk: TD -Yükseklik : m -Hedeflenen ve Harcanan Zaman : 6 saat, 6 saat 50 dk -Kazanılan ve kaybedilen yükseklik : 400 m

DİKKAT BU ÖZET 8 ÜNİTE

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

S C.F.

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (08 Aralık Ocak 2015 )

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

TERRA COTTA KİL ESASLI PANELLER

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM OCAK 2013 SORULAR:

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Fotoğrafçılıkta mimari fotoğraf çekim teknikleri 1. Mimari fotoğrafçılık

ÇEVRECİ GENÇLER VE HEPİMİZ ÇEVRE GÖNÜLLÜSÜYÜZ

Transkript:

Tazmanya Canavarı Modernizm/Gaudi Müze Aydınlatması Görme Kuramları Tarihi Op.Dr. Hilmi OR Yaşamda bazı şeyler tehlikesiz olmalarına rağmen bize tehlikeli, itici, yaklaşılmaz gelir. Bunun yanında da çok tehlikeli olmalarına rağmen, hiç de öyle gözükmeyen şeyler vardır. Buna bence en iyi örneklerden biri Tazmanya Canavarı dır!!! Tazmanya Canavarı Önce Tazmanya nın neresi olduğuna bir bakalım. Taz - man ya Avust ral ya nın güneyinde, Avustralya ile An - tark tika arasında kalan bir adadır. Avustralya 7,5 milyon km 2 lik bir kıta olduğu için, onun yanında küçük gözükse bile 90.000 km 2 büyüklüktedir. Ülkemizin Trakya bölümünün yaklaşık dört katı büyüklüktedir. Ülkemizde sempatik bir çizgi film kahramanı olarak bilinen Tazmanya Canavarı birçok kişiye bir hayal ürünü gibi gelse de, aslında gerçek bir canavardır. İngilizce de ismi Taz manya Şeytanı anlamına gelen Tasmanian Devil olarak betimlenmiştir. Gördüğünüzde büyüklük olarak sadece küçük bir köpek kadar olan Tazmanya Canavarı yerden yaklaşık 25 cm yüksekliktedir. Gece aktif olduğu için gündüzleri doğada insanlara sık görülmeyebilir. Ancak Taz man ya da sık rastlanan hayvanlardandır. Kafası vücuduna göre görece büyük olduğu için (insanlarda bebek/çocuk) hayvan etkisi yaptığı için sempatik gelebilir. Hatta hayvanat bahçesinde gördüğünüzde elinizi uzatıp okşamak gelebilir içinizden Ancak Tazmanya Canavarı nı canavar yapan büyük kafası ile orantılı olan büyük kafası ve dişleridir. Kaldıraç etkisi ile çenesi bir ineğin/öküzün bacak kemiğini kıracak kadar güçlüdür. Yemek seçmeyen bu hayvanlar daha çok kümes hayvanları ile beslenirler. Ancak akrep yediklerinde bile sadece hıçkırık tutar! Bu nedenle Tazmanya da yollarda sarı renkli karo şeklinde olan Taz man ya Canavarı işaretini gördüğünüzde araçtan inmemenizde yarar vardır. Bu yaşayan canavar bana bir parkın girişini koruyan modern bir heykel canavarı ve onun bulunduğu şeh ri anımsattı. Modernizm (Art Nouveau) La Sag rada Familia... Ve Antonio Gaudi Barselona kendine has özellikleri olan bir şehir. Eski şehir 150 sene öncesine kadar şehir surları arasında kalmış. Genişleme olanağı olmamış. Bu nedenle endüstrinin gelişmesi ile işletmeler de duvarların arasındaki görece dar alanda üretim ve yaşam alanlarını yan yana/iç içe yapmak durumunda olunca, hem şehir/çevre kirliliği hem de salgın hastalıklar yaygın hale gelmiş. Yüz elli sene kadar önce şehir surlarının büyük bir kısmı yıkılarak şehrin her yöne doğru genişlemesi sağlanmış. Şehrin eski sur duvarlarını aşarak genişlemesi aşamasında, şehrin yapısının belirlenmesi aşamasında çeşitli mimarlara başvurulmuş. Farklı ekollerden çeşitli 50 Actual Medicine

mimarlar etkili olmuş. Onların zamanında yapılan mimari eserler bugün de halen keyifli izleniyor, ziyaret ediliyor, bir kısmında da oturuluyor. Şehrin bu dönemde tümüyle yeni yapılan kısımlarından biri L Eixample. Şehrin bu kısmında bloklar kare şeklinde yapılmış. Hemen her bloğun bulvarlara bakan kısmı hepsi farklı yapıdaki apartmanlar ile çevrili. Bu apartman bloklarının ortasında ise, boş ve genellikle yeşil alan var. 19. yüzyılın ortalarında Avrupa da mimarlıkta ve sanatta Almanya ve Hollanda da Jugendstil, Fransa ve İtalya da Art nouveau (Yeni Sanat), İspanya da Modernizm adı altında gelişen bir akım var. Bu dönemde sanatta ve mimarlıkta doğa örnek alınıyor. Mimarlıkta o zamana kadar hakim olan gotik ve diğer yapı biçimleri genelde düz hatları olan geometrik şekiller içeriyor. Art Nouveau ise doğadaki şekil ve renkleri örnek alıyor. Doğada düz çizgiler olmadığı için, üretilen eserlerde de düz çizgiler yerine doğadaki (düz çizgi şeklinde olmayan) geometrik şekiller yer alıyor. Bunlar geometrik olarak genelde hiperbol ve parabol ile onların kesit ve türevlerini içeriyor. Bu şekiller doğadaki bitkiler ve yapılarda (kristaller vs) zaten mevcut. Sadece onları inceleyip yapıtlara aktarmak gerekiyor. Art Nou veau akımında eser veren mimar ve sanatçılar işte bunu yapıyorlar. An tonio Gaudi bunu en iyi başarmış olan mimarlardan biri. Çocukluğu zaten kırsal kesimde geçmiş. Bu nedenle doğadaki şekillere alışık, onlardan çok çeşitli şekillerde ilham almış. Doğadaki şekilleri incelemiş, bunların önemli bir kısmını geometrik olarak tanımlamış. Eserlerine de bu oranları ve geometrik şekilleri aktarmış. Ortaya çıkan bir bitki değil tabii ki ya da bitkinin aynısı değil. Ama bakınca karmaşık ve düzensiz gözükse de, düzenini başta- anlayamadığımız armonik şekiller olduğunu algılıyoruz. Geometrik nedenleri okumasak da, göze hoş geldiğini görüyoruz. La Sagrada Fami lia Gaudi nin vefat etmesi nedeni bitirilememiş bir eseri. Gaudi tüm birikimini bu kiliseye aktarmış. An cak ölümünden sonra bir süre yapımı durmuş. Son on yıllarda yeniden yapımına devam edilen La Sagrada Fa mi lia nın 2020 sonrasında bitirilmesi planlanıyor. Fotoğraf 1: Yapımı yüz yıldan uzun süredir aralıklarla devam eden La Sagrada Familia nın gün batımına ya - kın görünümü Tipik kutsal mekan yapı özellikleri yanında doğadaki bitkilerin özelliklerini içeren bir çok yapı elemanı ve sembol de içeriyor La Sagrada Fa milia. Ve Gaudi orayı tasarlarken bir orman olarak betimlemiş. İlk anda olmasa da giriş holündeki açıklamaları ve bodrum katındaki eskiz ve maketleri görünce, hemen her ögeninbu yaklaşımı desteklediğini görmek olası. Gaudi nin doğa yaklaşımını şehir içinde yapmış olduğu evlerde ve bugün Park Güell olarak kullanılan mekanda görmek olası. Günü müz den 120 sene kadar önce şehir kenarında (bugünkü yaklaşım ile site denebilecek) bir yerleşim birimi kurulması istenmiş Gaudi den. Gi riş binaları ve sosyal yapıları bitirilip (planlanmış olan yüzden fazla) yerleşim birimlerinden ikisi inşa edildikten sonra, siparişi veren kişi mad di zorluğa girince tüm alan belediyeye devredilir. Belediye de alanı halka açık bir park haline getirir. Actual Medicine 51

Gaudi nin önemli özelliklerinden biri de ışığı, doğal ışığı ve aydınlatmayı çok başarılı bir şekilde kullanmış olması. Örneğin La Sagrada Familia da bazı vitraylardan giren ışık, içeride orman renklerinin oluşmasını sağlıyor. Fotoğraf 2: Park Güell: Sembolik anlamları yoğun olan park merdivenleri ve sütun galerisinin girişi. Ve de Park Güell i koruyan canavar Fotoğraf 4: La Sagrada Familia da bazı vitraylardan süzülen doğal ışık, orman renklerini anımsatıyor. Bu örnekte de gördüğümüz gibi aydınlatma, yaşamda ortamların görülmesi kadar oluşturulan ambians için de önemli. Bir de ortamdaki bazı objelerin öncelikli olarak görülmesinin istendiği özel aydınlatma ortamları var. Müze Aydınlatmasına Bir Bakış Bir fotoğrafçı arkadaşımız sosyal medyadaki bir paylaşımında, müzelerde sergilenen eserlerin aydınlatmasının fotoğraf çekmeye elverişli olmadığını dile getirmişti. Bu konudaki yanıtımı, yazının formatına uygun hale getirerek sizlerle de paylaşmak isterim. Fotoğraf 3: Park Güell: Sembolik anlamları yoğun sütun galerisinin kubbeleri Aydınlatma Türk Milli Komitesi nin 2,5 seneyi aşkın süredir üyesi olarak ve görsel algılama hem fotoğraf yüksek lisans tezinde hem de mesleğinde özel konularından olan bir göz hekimi olarak naçizane bazı konuları anımsatmak isterim. Müze aydınlatması diğer ay- 52 Actual Medicine

dınlatma biçimlerinden farklıdır ve izleyicinin görmesinin ve fotoğrafçının istediğini çekmesinin dışında kaygılar da içerir. Yüzlerce hatta binlerce yıldır görece sağlam kalmış eserleri aydınlatmanın etkisi ile bozmamak, bunun yanında eseri izleyenler ile paylaşabilmek bu kaygılardandır. Bu duruma istenildiği kadar ulaşılamadığında, orijinal eserleri koruyabilmek için başka yaklaşımlar devreye girer: Birçok antik kentte ve açık hava müzesinde antik eserlerin kendileri değil, replikaları sergilenmektedir. Benzer durum bazı kapalı müzeler için de geçerlidir. Bu duruma resim müzelerinde heykel müzelerinden daha da sık rastlanır. Müzelerde mekanı kullanmak aydınlatmacının yetkisi ve görevi değildir. Hangi eserin ne kadar alanda sergileneceğine, nelerin yan yana duracağına genelde aydınlatma uzmanı dışında kişiler karar verir. Aydınlatma uzmanı -genelde önceden belirlenmiş konumlama tasarımının- sadece aydınlatma uygulamasını yapar. Bu konuda çok detaylı bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Detaylara girmek istemiyorum. Müzelerde eserlerin sunumu genelde -ne yazık ki- fotoğrafçıları tatmin etmek amaçlı yapılmaz. Son dönemde yurt dışında gezmiş olduğum bazı müzelerde de fotoğrafçılar açısından benzer problemlerin olduğunu gördüm. Naçizane bir anımsatmayı da resim müzeleri için yapmayı isterim. Örneğin Floransa da Uffizi müzesinde giderseniz, resimlerin ne kadar loş, neredeyse karanlık bir ortamda sergilendiğini görürsünüz. Bazı salonlarda resimleri algılamak için önce karanlığa gözün alışması gerekir. Burada amaç yüzlerce yıllık eserlerin (resimlerin) ışık hasarından korunmasıdır. Müzelerde sergilenen eserlerin fotoğraflanmak için değil, gözle görerek izlenmek için sergilendiğini hep anım samakta yarar var. Müzelerdeki eserlerin sergilenmesi, topluma mal olmuş eserlerin yine topluma sunulmasıdır. Gözle izlediğimiz, yaşadığımız birçok olay da topluma mal olur, atasözü haline gelirler. Dünyada en bilge ata sözlerine sahip toplumlardan biri olan kızılderililerin bir atasözünü inceleyelim: Bir Kızılderili atasözü: Sular yükselince balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları Kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir. Yaşamımızın dengeleri bir ömür boyu değişmiyor ise, yaşayarak deneyimlememiz pek olası değil. Es ki den, medyanın insanları bilgilendirmesinin görece uzun zaman aldığı dönemlerde, sosyal değişimler de yavaş oluyormuş. Hatta İkin ci Dünya Savaşı nın bittiğini 50 yıl sonra öğrenen kişilere bile rastlanabiliyordu dünyanın ücra köşelerinde. Ama medya son 250 yılda hız la gelişerek ve değişerek insanların bilgilenme ihtiyacını karşılamaya, hatta bazen fazlası ile karşılamaya başladı. Dünyada savaşlar olmadıkça, bu ne denle de devlet sınırları hızla değişmedikçe, sosyal ve psikolojik (top - lumsal ve bireysel) dengelerin pek fazla değişmeyeceği düşünülebilir. Ama yaşam son yıllarda sosyal anlamda hızla değişiyor. Sosyal med ya kavramı, haberi, haberleşmeyi medya-birey ikilisi ve ilişkisinden, bireymedya-birey veya birey-birey-medya ilişkisine doğru evrildiğinin bir işareti olarak görülebilir mi? Sosyal medyayı sonuçta medyanın kendisi değil, bireyler belirliyor, hatta kısmen üretiyor. Konumuz günümüzde de bir yaşam boyunca dengelerin hızla değişip değişmediği ve bunun sonuçları Bence eskiye göre daha hızlı bir devinim ve değişim algısı oluyor. Belki devinim eskisi kadar hızlı veya fazla değil ama bireyin (bizlerin) bundan haberi olunca, doğal olarak bizlere daha fazla oluyormuş gibi geliyor. Evet, o zaman Kızılderililerin sözü bugün için de geçerli. Peki, o zaman kendimizi bu duruma göre nasıl ayarlayacağız. Yaşam akışımızda dengede kalarak ama birey olarak kendimizi de koruyarak nasıl devam edeceğiz yaşama? Diğer bir deyişle suyun yükselip alçalmasından etkilenmemeyi, ya da az etkilenmeyi nasıl başaracağız? O zaman iki olasılık var: 1. Ne olduğumuza (balık ya da karınca) değil, suyun akışına bakacağız. Akışın devam etmesini ya da değişmesini bekleyeceğiz. Yapabi - len ler hep yaşamda kalmayı başarırlar. 2. Arada genlerimizle oynatıp, duruma göre balık ya da karınca olacağız. En kolayı bu galiba. En yakın gen mühendisinin adresi ne idi? 3. olasılık da var galiba: Makyavelist olmak. Çeşitli yazılarımda vurgulamış olduğum gibi. Gördüğümüz gibi atasözleri güzel ama her şey relatif. Actual Medicine 53

Çünkü yaşamda kalıcı olan tek şey var: Deği şi min kendisi. Madem değişimden bahsettik, bakalım görme algısı kuramları nasıl değişmiş? Görme Kuramları Tarihi Gören gözdür. Bu kadar basit. Bu konuya daha fazla eğilmeye neden gerek var ki. Böyle düşünen çok insan var dünyada. Hatta bir zamanlar tüm insanlar öyle düşünüyordu. Görme algılaması konusunda bilinen en eski kuram Eski Yunan döneminde ortaya konan emisyon (ekstramisyon) teorisi. Gözden çıkan ışınların objelerin üzerine düştüğü ve bu düşen ışınların algılamada rol oynadığı düşünülmekte idi. Yüzyıllar boyunca (1.500 yıl kadar) bu düşünce devam etti. Ptelomei optik ve binoküler görme üzerine, Galen ise göz anatomisi üzerine çalışmalar yapmışlardır (o çağlarda henüz mikroskobun olmadığını, hücre ve bakterilerin 1900 yılı civarında tespit edildiğini anımsamakta yarar var). Milattan sonra 1.000 civarında bir Arap bilgini olan Abu Ali al-hasan İbn al-hasan İbn al-haytham, Batı dünyasının onu tanıdığı/tanıttığı şekli ile Alhazen ışık üzerine yaptığı çalışmalar ile farklı bir teori ortaya koydu. Önce Alhazen i irdelemekte yarar var. Batı dünyası Alhazen için bugün dünyanın bilinen ilk bilim adamı demektedir. Neden mi? Çünkü kuramlarını deneylere dayandırdı ve bu deneyler tekrarlanabilir idi. Optik konusunda bulduğu birçok bilimsel gerçeği Kitap ül Ma nazır da yayınlamıştır. Bu kitapta -bugün modern bilimin görme algılamasını insanlara göstermek için kullandığı- yanılsamaların klasik olan bazılarını sunmuş ve açıklamıştır. Hatta bugün ne olduğu tam anlaşılamayanları bile vardır. Hemen bir parantez daha açalım. Neden görme algılamasını açıklamak için yanılsamalara ihtiyaç var? Çünkü görme algılaması sözlerle veya başka bir şekilde ifade edilebilir değil. Bu nedenle yanılsamalar kullanılarak deneysel ve tekrarlanabilir bir şekilde görsel algının nasıl olduğu diğer bireylere yaşatılabilmektedir. Alhazen ekstramisyon yerine intramisyon teorisini oluş turmuş. Yani görmenin göze düşen ışık ışınları ile oluştuğunu söyleyen ilk bilim adamıdır. Görme ile ilgi - li birçok şeyi tespit etmiştir ancak göze düşen görüntü retinaya sağ-sol ve alt-üst ters düştüğü için yaşamla uyumlu bulmamıştır. Görmenin, ışığın gözde odaklandığı nodal noktanın bulunduğu lens arka kapsülü üzerinde olduğunu belirtmiştir. Bulmuş oldukları içinde hatalı olan tek bulgu budur. O yıllarda görme algılamasında beynin rolünün henüz bilinmediği göz önüne alınmalıdır. Beyine giden görme siniri liflerinin ve görme yollarının beyinde sağ-sol ve yukarı-aşağı değiştiği ancak 18. yüzyılda Molyneux ve Berkeley tarafından gösterilmiştir. Görmenin retina üzerinden oluşmasının böylece yaşamla uyumlu olduğu bulunmuştur. Görme algılaması için gözün devamlı hareket etmesinin gerektiğini Alhazen göstermiştir. Gözü kırpmadan ve hareket ettirmeden durunca beyin kısa bir süre sonra görüntüyü silmektedir. Görme algılaması için ayrıca dikkat, karşılaştırma (daha önce benzer veya farklı görme algılamasının olması) ve hafıza gerektiğini göstermiştir. Von Helmholtz ise 19. yüzyılda gözün retina yapısının mükemmel seviyede olan görme algılaması için çok yetersiz olduğunu belirtmiştir. Hepimizin algıladığı mü kemmel görme algısı için beynin gözün algıladığına bir şeyler eklediğini belirtmiştir. Yapılan eklemeleri istemsiz çıkarsamalar olarak betimlemiştir. Bugün ise görme algılaması çok daha detaylı olarak ele alınmaktadır. Öncelikle neuroscientist ismi verilen sinirbilimciler görme algılamasını derinlemesine incelemektedirler. Psikolojiden elektronik mühendisliğine, robotikten göz hekimliğine kadar onlarca birçok bilim dalı ve meslek mensubu görme algılamasının bugüne kadar düşünülemeyen boyutlarını bile incelemektedirler. Görme algısı konusunda her sene -tıp literatürü içinde görülmeyen- binlerce yayın görme algısı hakkındaki yanılgıların düzeltilmesini ve bilindiği düşünülen boyutlarının yeniden gözden geçirilmesini, bazen de bilgilerin revize edilmesini sağlıyor. Bu yazımızda görme algısından atasözlerinin yaşamla uyumuna, Gaudi den müze aydınlatmacılığına ve Taz - man ya Canavarı na uzanan bir fikir gezisi yaptık. Yin Yang ta olduğu gibi olumlu ve olumsuzun iç içe, yan yana ve arka arkaya yaşandığı dünyamızda, nice yaşamın içinden konu ile beraber olabilmek dileği ile 54 Actual Medicine