ASKERÎ YARGITAYIN 95 İNCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ SEMPOZYUMU (6-7 NİSAN 2009) SYMPOSIUM. FOR THE 95 th ANNIVERSARY OF THE MILITARY HIGH COURT OF APPEALS



Benzer belgeler
TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

ASKERÎ YARGITAY. Yılında. üncü. Askerî Yargıtay 100

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

(Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer)

POLİS ÖRGÜTÜ YURTDIŞI GÖREVLENDİRME TÜZÜĞÜ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÇALIŞTAYI TÜZÜĞÜ

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

NORVEÇ DOPİNGLE MÜCADELE SİSTEMİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ KARARLARI IġIĞINDA YARGI BAĞIMSIZLIĞI ve TARAFSIZLIĞI

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

İdari Yargının Geleceği

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU YURT DIŞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ KURULUŞ VE FAALİYET YÖNERGESİ

Sosyal Düzen Kuralları

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN

ÜNİTE İDARİ YARGI. Yrd. Doç. Dr. Fethullah BAYRAKTAR İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRK İDARİ YARGI TEŞKİLATI

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

SİGORTACILIK EĞİTİM MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Yardımcılarını, Kurulunu, Yönetim Kurulunu, Komisyonunu, Komisyonu Başkanını,

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

İstinaf Kanun Yolu ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Konferansı İstanbul, 1 Haziran 2017

Muratcan GÖKDEMİR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NDE SORUŞTURMA USULÜ

ADLÎ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN

İSTATİSTİK KONSEYİ YÖNETMELİĞİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

İhtisas komisyonları

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

Transkript:

ASKERÎ YARGITAYIN 95 İNCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ SEMPOZYUMU (6-7 NİSAN 2009) SYMPOSIUM FOR THE 95 th ANNIVERSARY OF THE MILITARY HIGH COURT OF APPEALS (6-7 APRIL 2009) A N K A R A GENELKURMAY BASIM EVİ 2009

Ö N S Ö Z Askerî Yargıtayın her yıl kutlanan kuruluş yıldönümlerinin, beş yılda bir, dost ve müttefik ülke askerî yargı mensuplarının davet edildiği bir uluslararası sempozyum şeklinde yapılması, gelenek haline gelmiştir. Bu yıl 6-8 Nisan tarihleri arasında bir dizi sosyal ve kültürel etkinliklerle kutlanan 95 inci Kuruluş Yıldönümünde, Askerî Yargıtay, 2009 Yılında Dünyada Yargı ve Askerî Yargı konusunun işlendiği uluslararası bir sempozyuma ev sahipliği yapmanın kıvancı içindedir. Dünyadaki çeşitli hukuk sistemleri içerisinde ülkelerin askerî yargı ile ilgili son yıllardaki gelişmelerini öğrenmek, askerî yargının kuruluş ve işleyiş sorunlarını dinleyerek sonuç çıkarmak, çağdaşlaşma atılımları kapsamında askerî yargının geleceği konusunda karşılaştırmalı bir inceleme yapılmasını sağlamak için düzenlenen bu Sempozyuma, Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, Çin, İngiltere, Kırgızistan, Macaristan, Rusya Federasyonu, Tunus ve Yunanistan ın askerî yargıda görevli Yüksek Mahkeme Başkanı Vekili, Başsavcısı, Üyesi ya da Temsilcileri ile merkezi Belçika da bulunan Uluslar arası Askerî Ceza ve Savaş Hukuku Derneği Başkan Yardımcısı katılmışlar ve bildiri sunumu ya da görüş açıklamalarıyla katkıda bulunmuşlardır. Sempozyum sırasında oturumlara başkanlık yapan değerli hukukçu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Eski Yargıcı Dr. Rıza TÜRMEN ile Askerî Yargıtay Onursal Başkanı E.Hâkim Tuğgeneral Dr. Önder AYHAN ın, oturumlarda ve tartışma evresinde, yararlı açıklama ve değerlendirmeleriyle sempozyumun yararlı geçmesine olan katkıları, her türlü övgüye değerdir. Sempozyumda sunulan bu çok önemli tebliğ, görüş ve düşünceler, her zaman başvurulacak bir hukuk kaynağı niteliğini kazandığından, bunların bir kitap halinde derlenmesinin yararlı olacağı değerlendirilmiştir. Kuruluş Yıldönümünün anılarda kalıcı olmasını sağlayacak bir armağanı olması yanında, karşılaştırmalı hukuk için önemli bir kaynak niteliği de taşıyan bu eseri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin istifadesine, değerli hukukçuların bilgi ve değerlendirmelerine sunar; Sempozyuma katılan ve destek verenler ile bu eserin hazırlanmasında tüm emeği geçenlere içten teşekkürlerimi sunarım. I Ahmet ALKIŞ Hâkim Tuğgeneral Askerî Yargıtay Başkanı

AÇIKLAMA Sempozyumda İngilizce, Rusça, Türkçe ve Azerice yapılan sunumlar ve konuşmaların simültane çevirisi, YNR Çeviri Hizmetleri ve Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi ( Yelda DOĞRUOĞLU, Yönetici Ortak - Konferans Çevirmeni / Rabia Yenice, Ofis Koordinatörü ) tarafından ve tercümanlar Yelda DOĞRUOĞLU, Narin SAKA,Habil TOPALOĞLU ve Zarifa HUSEYİNOVA marifetiyle yapılmış olup, bu kitapta yer alan Türkçe ve İngilizce metinlerin çevrilmesi işlemi de anılan Şirket Personeli tarafından gerçekleştirilmiştir. II

İ Ç İ N D E K İ L E R SAYFA NO. ASKERÎ YARGITAY BAŞKANI NIN KONUŞMASI 1 (Hâk.Tuğgeneral Ahmet ALKIŞ) BİRİNCİ OTURUM 11-36 (Oturum Başkanı Dr. Rıza TÜRMEN) Oturum Başkanının ve tebliğ sunan temsilcilerin özgeçmişi 13-16 Oturum Başkanının konuşması 17 Rusya Federasyonu Temsilcisinin Tebliği 20 Bulgaristan Temsilcisinin Tebliği 25 Macaristan Temsilcisinin Tebliği 33 İKİNCİ OTURUM 37-54 (Oturum Başkanı Dr. Rıza TÜRMEN) Tebliğ sunan temsilcilerin özgeçmişi 39 İngiltere Temsilcisinin Tebliği 41 Yunanistan Temsilcisinin Tebliği 45 Azerbaycan Temsilcisinin Tebliği 49 ÜÇÜNCÜ OTURUM 55-78 (Oturum Başkanı E.Hv.Hâk.Tuğg.Dr.Önder AYHAN) Oturum Başkanının ve tebliğ sunan temsilcilerin özgeçmişi 57 Oturum Başkanı E.Hv.Hâk.Tuğg.Dr. Önder AYHAN ın konuşması 59 Çin Temsilcisinin Tebliği 61 Kırgızistan Temsilcisinin Tebliği 63 Tunus Delegasyonunun Tebliği 66 Soru ve Tartışma 70 III

SAYFA NO. DÖRDÜNCÜ OTURUM 79-98 (Oturum Başkanı E.Hv.Hâk.Tuğg.Dr.Önder AYHAN) Tebliğ sunan temsilcilerin özgeçmişi 81 Uluslar arası Askerî Ceza ve Savaş Hukuku Temsilcisinin Tebliği 83 Türkiye Temsilcisinin Tebliği 89 Soru ve Tartışma 97 SEMPOZYUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ 99 (Dr.Rıza TÜRMEN) KAPANIŞ KONUŞMASI 103 (Hâkim Tuğgeneral Ahmet ALKIŞ) ŞİLT TAKDİM TÖRENİ 105 SEMPOZYUMUN İNGİLİZCE SUNUMU 107-222 IV

95 İNCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KONUŞMASI Ahmet ALKIŞ Hâkim Tuğgeneral Askerî Yargıtay Başkanı Değerli Konuklar, Saygıdeğer Meslektaşlarım ve Sevgili Çalışma Arkadaşlarım, Yüce Türk Ulusu adına yargılama yetkisini kullanan ve Anayasamızda yer verilen altı yüksek mahkemeden birisi olan Askerî Yargıtay, insan haklarına dayalı, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin tüm çağdaş nitelikleri ile gerçekleşmesi için özveriyle sürdürdüğü yargısal çalışmalarıyla, saygın ve etkin konumuyla, kuruluşunun 95'inci yıldönümünü sizlerle birlikte kutlamaktan büyük mutluluk duymaktadır. Bu kutlama törenini onurlandıran başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski Hâkimi Sayın Dr.Rıza TÜRMEN, ayrıca Avusturya, Azerbaycan, Bulgaristan, Çin, Yunanistan, Macaristan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Tunus ve İngiltere yargı kuruluşlarının Başkan ve Temsilcileri ile Uluslararası Askerî Ceza ve Savaş Hukuku Derneği Sayın temsilcisi olmak üzere, seçkin konuklarımızı saygılarımla selamlıyor, katılmalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Askerî Yargıtay bugün 95 yaşındadır. 6 Nisan 1914 tarihinde çağdaş hukuk anlayışına kısmen uygun olarak kurulmuş olan Askerî Yargıtay; Türkiye Cumhuriyeti'nin modern yapısı içerisinde korunarak geliştirilmiş, 1961 Anayasası ve sonrasında da bu günkü çağdaş yapısına kavuşmuştur. Daha önceki Kuruluş Yıldönümleri Açılış Konuşmalarında da ifade edildiği ve belirtildiği üzere; Osmanlı İmparatorluğu nun son dönemlerinde yaşanan yenileşme hareketleri içerisinde, 1868 yılında günümüz Yargıtay ve Danıştay ın ayrı ayrı kuruluşları yanında, aynı yıl Fransa'dan alınan Askerî Ceza Kanunu ve diğer düzenlemeler ile askerî yargı organlarının biçimlendiği de görülmektedir. Ancak, gerek askerî yargıya ve gerekse onun en üst kuruluşu olan Askerî Yargıtay a "bağımsız bir yargı organı" niteliğini kazandıran, diğer her alanda olduğu gibi Cumhuriyet rejimidir. Bu nedenle de bizler, Cumhuriyetin önemini ve değerini bilmek ve korumak durumundayız, bunun kararında ve bilincindeyiz. 1

Değerli Konuklar, Bugünkü Askerî Yargıtay hakkında kısa bilgiler arz etmeden önce "Askerî Yargı" kurumu üzerinde de kısaca durmak istiyorum. Askerî yargının varlığı ve gerekliliği, silahlı kuvvetlerin varlığı ile izah olunur. Bunun en özlü açıklaması, Uluslararası Askerî Ceza ve Savaş Hukuku Örgütü eski Başkanlarından Belçikalı Profesör John GLISSEN tarafından yapılmıştır. 1979 yılında Ankara'da toplanan Askerî Ceza Hukuku Uluslararası Kongresine katılan, bu konuları da içeren geniş tebliğler sunan bu değerli bilim adamına göre, Mademki ordular vardır, onlara özgü yargı biçimi de gereklidir. Yüzyıllardır böyle olmuştur, gelecekte de başka türlü olmasına neden yoktur." Diğer bir değerli bilim adamı olarak kaybettiğimiz İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Askerî Ceza Hukuku Profesörlerinden Sahir ERMAN' a göre, Askerî yargı, buna tabi olanların imtiyazını sağlayan bir sınıf yargısı olmadığı gibi, üstün astı cezalandırmasına, suç işleyenlere karşı daha sert ve acımasız davranılmasına yol açan bir intikam organı da değildir." Askerî yargı, silahlı kuvvetlerin varlığından doğan iki yükümlülüğün sonucudur. Bunlar; hizmet için hazır bulunma ve emirler ile itaatin sağlanmasıdır. Dolayısıyla birkaç küçük istisna dışında, ordusu bulunan tüm ülkelerde askerî yargı organları mevcuttur denilebilir. Esasen bunun bir göstergesini de, bu toplantımıza teşrifleri ile bizlere onur ve destek veren, şu anda aramızda bulunan dost ülkelerin askerî yargı temsilcilerinin varlığı oluşturmaktadır. Ancak, doğal olarak askerî yargı organlarının görev ve yetkilerinin sınırı, her ülkenin şartları, kendi toplumunun ve silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda farklılıklar gösterebilmektedir. Bu husus bugünkü Sempozyumda sunulacak tebliğlerde, değişik ülkeler bakımından ve karşılaştırmalı olarak ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ülkemizde askerî yargının, düzenli orduların kuruluşu ile birlikte, yani Osmanlı İmparatorluğu nun kuruluşundan itibaren var olduğu söylenebilir. Bu yüzden Türk Silahlı Kuvvetlerinin hukukla beraberliğinin temelinin de çok öncelere dayalı olduğu görülmektedir. Bu nedenle; değerli bilim adamları tarafından 1979 Ankara Kongresi nde, Türk Askerî Yargıtayı ile birlikte Türk Askerî Yargısının en gelişmiş, kuruluş ve yargılama usulleri açısından en büyük teminatı sağlamış olan ülkelerin başında geldiği yönündeki tespitin bir dayanağını da, belki böyle uzun ve köklü geçmişte aramak gerekir. 2

Ancak, askerî yargının çağdaş hukuk anlayışına uygun olarak yasal statüye kavuşturulması, Cumhuriyetin ilanından sonra büyük Atatürk tarafından gerçekleştirilen hukuk devrimi sonrasında 15 Ekim 1930 tarihinde yürürlüğe konulan 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu ile 1631 sayılı Askerî Muhakeme Usulü Kanunu ile olmuştur. Bu Kanunlar ile; 1. Cezalar, çağdaş hukuk anlayışına uygun olarak düzenlenmiş, 2. Divan-ı Harpler yerine Askerî Mahkemeler, Divan-ı Harplerin kararlarını temyiz yolu ile incelemek üzere kurulan Divanı-ı Temyiz-i Askerî yerine Askerî Temyiz Mahkemesi kurulmuş, 3. Yargılama usulünde gizlilik kaldırılarak, açık yargılama usulü getirilmiş, 4. Detaylı bir yargılama usulü, savunma hakkı, kanun yollarına başvurma gibi sanık haklarını güvence altına alan düzenlemelere yer verilmiştir. Değerli Konuklar, Askerî yargı, ilk defa 1961 tarihli Anayasamızın Yargı başlığı altındaki 138 inci maddesinde düzenlenerek Anayasal bir kurum, bu paralelde Askerî Yargıtay da 141 inci maddesinde Yüksek Mahkemeler bölümünde yer alarak Anayasal bir yüksek yargı organı niteliğini kazanmıştır. Bu düzenleme 1982 tarihli Anayasamızın Askerî yargı başlıklı 145 inci ve Askerî Yargıtay başlıklı 156 ncı maddelerinde de aynen muhafaza edilmiştir. Anayasamızın 145 inci maddesinde Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. ifadesine yer verildikten sonra askerî mahkemelerin asker kişiler ve asker olmayan kişiler bakımından görev ve yetkileri açıkça belirlenmiş, savaş ve sıkıyönetim hallerinde, hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili olacaklarının da yasayla düzenleneceği öngörülmüştür. Detayına girilmeden bu gelişim incelendiğinde; başlangıçta hukuk öğrenimi yapmış hâkimlere kapalı olan askerî yargının, önce karma bir sisteme geçerek askerî hâkimleri bünyesine aldığı, daha sonra karma sistem korunmakla beraber çoğunluk askerî hâkimlerde olacak şekilde teşkilatlandığı görülmektedir. Halen uygulanmakta olan sistem de budur. Askerî Yargıtay ise, tamamı hukukçu olan askerî hâkimlerden oluşmaktadır. 3

Bugün ülkemiz askerî yargısı; ülke sathına yayılmış tugay ve daha yukarı birlik komutanlıkları bünyesinde kurulu 32 askerî mahkeme, tugay ve daha üst komutanlıklar bünyesinde kurulu 134 disiplin mahkemesi ve sistemin en üst kurum ve denetim organı olan Askerî Yargıtay ile, Anayasa ve yasalarla belirlenen görevini, Atatürk ilkelerine, çağdaş ve demokratik kurallara bağlı olarak büyük bir özen ve özveriyle sürdürmektedir. 95 yıldır Türk Yargı hayatında varlığını sürdüren Askerî Yargıtay; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve diğer kanunlarla kurulmuş ve görevlendirilmiş bağımsız bir yüksek mahkemedir. Anayasamızın Yargı bölümünde ve Yüksek Mahkemeler başlığı altında, 146 ncı maddesinden itibaren eşdeğer olarak belirlenen altı yüksek mahkeme; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdari Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesidir. Dördü sivil olan altı yüksek mahkemeden ikisi Türk Silahlı Kuvvetleri içindedir. Görev sahaları farklı olan bu altı mahkeme, Anayasal konumları, statüleri, nitelik ve fonksiyonları, başkan ve üyelerinin nitelikleri ve özlük hakları yönünden birbirine eşittir. Yüksek Mahkemelerimizin bir değerli Onursal Başkanın ifade ettiği gibi, bu sistemde yargının başı yok, kolları vardır. Anayasamızın Askerî Yargıtay başlıklı 156 ıncı maddesi ile 27 Haziran 1972 tarihli ve 1600 sayılı Askerî Yargıtay Kanuna göre bugün Askerî Yargıtay ın görevleri; - Askerî Mahkemelerden verilen hüküm ve kararları, son yargı yeri olarak inceleyip karara bağlamak, - Askerî Yargıtay Başkanı, Başsavcısı ve daire başkanları ve üyelerinin askerî yargıya tabi suçlarına ilişkin davalara, ilk ve son yargı yeri olarak bakmak, - Askerî yargıda kanun hükümlerinin, yargı kurallarının uygulanmasında birliği sağlamak, - Askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri arasında görev uyuşmazlıklarını çözümlemek, - Askerî yargı veya askerî hâkimleri ilgilendiren kanun tasarısı veya taslakları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi, Adalet Bakanlığı veya Milli Savunma Bakanlığı nın istemi üzerine görüş bildirmek, olarak özetlenebilir. Bugün Askerî Yargıtay da, tümü ceza davalarına bakan dört daire bulunmaktadır. Her dairede bir başkan ve yedi üye bulunmakta olup, daireler, başkanın başkanlığında beş kişilik kurul halinde çalışmalarını sürdürmektedirler. Başsavcılıkta ise, Başsavcıya bağlı bir başsavcı 4

başyardımcısı ile 13 başsavcı yardımcısı bulunmaktadır. Kararların son olarak incelendiği Askerî Yargıtay Daireler Kurulu, İçtihatları Birleştirme Kurulu ve Genel Kurul ise Askerî Yargıtay Başkanının başkanlığında, Kanunda belirtilen üyelerden veya tüm üyelerden oluşur. Bugün Askerî Yargıtay da tamamı yüksek hâkimlik niteliğini haiz 35 üye bulunmaktadır. Yüksek yargı üyesi olarak esasen Anayasa ve yasalara göre üstün mesleki nitelikleri yanında, önce Askerî Yargıtay Genel Kurulu tarafından, bilahare Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan iki dereceli seçimle göreve gelen Askerî Yargıtay üyelerinden birçoğu üniversitelerde doktora ve yüksek lisans eğitimlerini de tamamlamış kişilerdir. Bu kapsamda Askerî Yargıtay üyelerinin; Türkiye nin 5 yıllık kalkınma planlarının hazırlanmasında etkin görev yapmaları yanında, hâkimlerin yetiştirilmesinden sorumlu Türkiye Adalet Akademisinde gerek sivil olan adli ve idari hâkimlere gerekse askerî hâkimlere verilen eğitimde, hem yönetim hem de akademi kadrosundaki işlevleri gurur kaynağıdır. Esasen sadece Askerî Yargıtay da değil, askerî mahkemelerde veya Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli askerî hâkimler; üniversitelerdeki hukuk eğitiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitime verdiği önem ve sağladığı büyük olanaklar sayesinde çeşitli mesleki ve akademik çalışmalar yapmaktadır. Değerli Konuklar, Askerî Yargıtay Üyelerinin bu nitelikleri, elbette ki Türk Toplumuna ve Türk Silahlı Kuvvetlerine verdikleri yargı hizmetinin kalitesine de yansımaktadır. Daha önceleri olduğu gibi özellikle son 30 yılda, gerek terör suçları ve gerekse askerî suçlar bakımından verilen kararlarda, savunma hakkı, usul kuralları, delil değerlendirmeleri, görev kuralları gibi konularda adeta bilimsel eserler yazılmıştır. Bunlar yargı kararlarına ve birçok doktriner esere de kaynak teşkil etmiştir. Hatta ülkemizde işlediği terör suçları nedeniyle yargılanması esnasında yurt dışına kaçan ve Almanya da yakalanıp tutuklanan bir sanıkla ilgili verilen karar, iade ile ilgili uluslararası yazışmalara da dayanak oluşturmuştur. Ayrıca, 1985 yılında Avrupa Konseyine üye beş ülkenin Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Komisyonuna yaptıkları müracaat nedeniyle ülkemizi ziyaret eden Komisyon Üyelerinin, kendi istemleri üzerine Askerî Yargıtay ı da ziyaret edip görüşmelerde 5

bulundukları, daha sonra konunun olumlu sonuçlanmasını takiben, Dışişleri Bakanlığımıza yazdıkları yazıda; yaptıkları bu görüşmenin çok aydınlatıcı ve yararlı olduğunu belirttikten sonra, Türk Adaletinin temel taşlarından birisi olduğunu duydukları Askerî Yargıtay ile yapılan görüşmelerin bu kanaatlerini pekiştirdiğini ifade etmişlerdir. Özellikle Vatan ve Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması nedenleriyle ülkemizde zaman zaman ilan edilmek zorunda kalınan sıkıyönetim hallerinde görev ve fonksiyonu daha da ağırlaşan ve önem kazanan Askerî Yargıtay, her zaman bu sorumluluğun bilincinde olmuştur. Türk yargı sistemi içerisinde bu güne kadar geçirdiği 95 yılda, Askerî Yargıtay, Atatürkçü ve çağdaş yapısı ile düzenli, istikrarlı, süratli ve verimli bir çalışma temposu göstermiş, özverili çalışmalar sonucunda hukuk devleti ilkelerine ve ülkemiz asayiş ve güvenliğine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin disiplin anlayışına büyük katkılar sağlamıştır. Değerli Konuklar, Askerî yargı organları olağanüstü veya istisnai mahkemeler değillerdir. Böyle olunca da bu organların herhangi bir kademesinde, herhangi bir sıfatla yer alan kimselerin tabii hâkimde aranan bütün nitelikleri taşımaları, bu hâkimlerin donatıldığı teminatlarla korunmuş bulunmaları zorunludur. Zaman zaman askerî yargının bağımsızlığı konusunda olumsuz görüşler içeren düşüncelere rastlanılmaktadır. Oysa Anayasamızın 145 inci maddesi son fıkrasının gerekçesi ve metninin açık ifadesinden anlaşılacağı üzere, yargı hizmetinin bağımsızlığının sonucu olarak, askerî yargı organlarının kuruluş ve işleyişi ile askerî hâkimlerin özlük işlerinde, Anayasanın, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkim teminatına ilişkin hükümlerinin aynen uygulanacağını kural olarak kabul edilmiştir. Ancak, askerî hâkimlerin asker kişi olmaları ve Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapmaları nedeniyle yargı hizmeti dışındaki ilişkilerinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkim güvencesini zedelememek kaydıyla kanunla düzenleneceği de ayrıca kabul edilmiştir. Orduların temeli disipline ve emirlere mutlak itaate dayanır. Disiplin de, kuralları önceden belirlenmiş mevzuat hükümlerine riayet ile sağlanır. Bozulan disiplinin tekrar tesisi, konu ile ilgili hükümlerin kısa sürede uygulanmasını gerektirir. Bu açıdan bakıldığında, Ordunun temeli disiplin, disiplinin yasal, koruyucu ve sağlam temeli de Askerî Yargıdır. denilebilir. 6

Askerî disiplinle ilgili kuralları egemen kılmak için kendine özgü özel ceza yasası ve idari yaptırımları düzenleyen normlara olan ihtiyaç, disiplin kurallarının ihlali halinde çok kısa sürede gereğinin yapılması ve sonuca bağlanması zorunluluğu, bu durumun ihtisaslaşmış hâkim ve savcıların varlığını gerektirmesi, askerî birliklerin bulundukları her yerde genel yargı organlarının bulunmayışı, olsa dahi günümüz şartlarında sistem ve işleyiş zorlukları, savaş zamanında genel yargı organlarının görev yapamaz hale gelme olasılığı, askerî yargı organlarına olan gereksinimin başlıca nedenleridir. Gelişen ve değişen toplumsal yapıya, farklı rejimlere karşın askerî yargının çok uzun bir süredir varlığını sürdürmesi, ancak bu kurumun gerekliliği ile açıklanabilir. Anayasamızın kesin kuralları ve buna uygun düzenlenen yasalar ile Anayasa Mahkemesi kararları ve nihayet birçok ülkede bulunmadığı halde ülkemizde askerî hâkimler ile ilgili idari tasarruflara karşı yargı yolunun da açık tutulması dikkate alındığında, eleştiri konusu yapılan bazı hususlardan ve silahlı kuvvetler mensubu olmak olgusundan yola çıkılarak, askerî mahkemelerin bağımsızlığına tereddütlü bakan ve askerî yargının kaldırılması gerektiğini ileri süren görüşler, Orduların kendilerine özgü şartlarını dikkate almadığı gibi, bugün burada bulunan ve tüm dünyada askerî yargının varlığını gözler önüne seren olgu ile de çelişmektedir. Bu yüzden, hukuk dünyasına, varlığımız ile geleceğimizin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve ülke yararına büyük katkısı olan, hukuk devleti kuralları ve yasalar çerçevesinde düzgün, verimli çalışan bir hukuk kurumunu kaldırmak yerine eleştiriye mahal bırakmayacak düzenlemelerin yapılması çok daha akılcı bir yaklaşım tarzı olacaktır. Aksi hal, Türk Silahlı Kuvvetlerinin temeli olan disiplinin altından sağlam ve yasal bir dayanağı, çabuk ve zamanında yapılan yargı görevi ile kontrolünü çekmek anlamına gelecek ve bozulan disiplinin iadesinin kısa zamanda giderilmesine imkan kalmayacaktır. Böyle bir durumun yaratacağı ve vereceği zararı ise herhalde açıklamaya gerek bulunmamaktadır. Her yargı kurumu, kendisine Anayasa ve yasalar ile verilen görevi yerine getirmektedir. Yargıda önemli olan, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin aradığı kriterlere uygun olarak, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkemelerce, kendi görev alanları ve usul kuralları çerçevesinde maddi gerçeğe uygun, doğru, adil ve makul sürede karar verilmesidir. Yargı görevini yerine getiren bir hukukçunun en önemli görevi ve varoluş nedeni; soruşturma ve kovuşturmaları usul kuralları çerçevesinde yürütmek, adil yargılama kurallarına riayet etmek, hukuka uygun şekilde 7

elde edilecek delillerle anayasaya, yasaya ve hukuka uygun olarak adaleti sağlayacak şekilde makul sürede sonuca ulaşıp, hukuki gerekçelere bağlanmış şekilde karar vermektir. Türk Milleti adına askerî yargı görevini yerine getiren askerî hâkimlerin soruşturma ve kovuşturmalarda dikkate aldıkları temel kural budur. Mensubu bulundukları Türk Silahlı Kuvvetleri açısından da dikkate aldıkları husus, yine hukuka uygun şekilde ast ve üstün hak ve hukukunu koruyup teslim etmek, bozulan disiplinin en kısa zamanda tesisini sağlamaktır. Yargının hangi kolunda olursa olsun, hâkimler, Adaletin Devletin temeli ve insanlığın en kutsal değeri olduğunu bilerek yaşamak ve buna göre görevlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu nedenle, hukuka ve adalete güvenin sarsılmaması görev bilinçlerinin en temel kriteri olmalıdır. Adaletin zamanında dağıtılmasını engelleyen, adalete ve hukuk kurumlarına güvenin sarsılmasına yol açacak durumlar ve uygulamalar olduğu takdirde bunları en kısa zamanda gidermek de yargı teşkilatlarının ve Devletin görevidir. Değerli konuklar, Hâkimler görevlerinde bağımsız, idari ve siyasi bakımdan korunmuş olsalar dahi vicdani kanaatlerine göre verdikleri karar ve hükümlerini Anayasaya, kanuna ve hukuka dayandırmak ve bunlara uygun şekilde karar vermek zorundadırlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 138 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen Anayasaya göre hüküm vermek deyimi, hâkimlerin Anayasamızın Genel Esaslar başlıklı Birinci Kısım da yazılı ilkelerle sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösterir. Buna göre, - Türk Devleti nin bağımsızlığı, Devlet şeklinin Cumhuriyet oluşu, Türkiye Devleti nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu ve milletin egemenliği, - Türkiye Cumhuriyeti nin, insan haklarına dayalı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu, İlkeleri, hâkimleri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Değerli Konuklar, Türkiye Cumhuriyeti ni gerek bölgesinde ve gerekse diğer ülkeler arasında saygın kılan husus; laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olarak, uygar dünyanın evrensel değer ve normlarını bir yaşam tarzı olarak kazanmış olmasıdır. Bu da, büyük önder ve büyük devlet adamı 8

Mustafa Kemal ATATÜRK ün eseridir. Bu esere birlik ve beraberlik içinde ve tam olarak sahip çıkıldığı takdirde, aşılamayacak hiçbir güçlüğün bulunamayacağına inanmaktayız. Bizler ulu önder Atatürk ün gösterdiği Yurtta Barış, Dünyada Barış hedefini kendimize düstur edinmiş bir ülkenin insanlarıyız. Bu ilkenin tüm dünyada egemen olması da en büyük arzumuzdur. Bunun da evrensel nitelikteki insan haklarına, uluslararası ve ulusal temel hukuk kurallarına riayetle ve adil olmakla sağlanacağına inanıyoruz. Bu vesile ile nice 95 inci yıl dileklerimle, başta yurt dışından Ülkemize teşrif eden, Ankara dan ve Ankara dışındaki diğer illerden Sempozyumu onurlandıran tüm konuklarımıza hoş geldiniz der, saygılar sunarım. 9

10

ULUS LA RAR ASI S EM PO ZY UM 1.GÜN 06 NİSAN 2007 B İRİ NC İ OTURUM Oturum Başkanı: Dr. Rıza TÜRMEN AIHM Eski Yargıcı Konuşmacı : Korg. Anatoliy YAKOVLEVIÇ PETROÇENKOV Rusya Federasyonu Temsilcisi Konuşmacı : Hâkim Albay Svilen ALEKSANDROV Bulgaristan Temsilcisi Konuşmacı : Hâkim Yüzbaşı Tibor STEINER Macaristan Temsilcisi 11

12

Dr.Rıza TÜRMEN in ÖZGEÇMİŞİ 1941 de İstanbul da doğan Hâkim Türmen, İngiliz Erkek Lisesinden mezun olduktan sonra 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Kanada Montreal MC Gill Üniversitesinden hukuk master i, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden de siyasal bilimler doktoru unvanını almıştır. 1966 yılında Dışişleri Bakanlığında göreve başlayan Sayın Türmen, 1970-1974 yıllarında New York Birleşmiş Milletler Daimî Delegeliğinde, 1974-1975 yıllarında ise İslamabat Büyükelçiliğinde görev yapmıştır. 1978-1980 yıllarında Türkiye yi uluslararası Sivil Havacılık Örgütünde temsil etmiş ve 1970-1982 yıllarında da Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konferansı ile hazırlık çalışmalarına Türk Heyeti Üyesi olarak katılmıştır. 1985-1989 yıllarında Singapur Büyükelçisi, 1989-1994 yıllarında Dışişleri Bakanlığında Avrupa Konseyi, İnsan Hakları, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) ve Birleşmiş Milletlerden Sorumlu Genel Müdür, 1994-1996 yıllarında Bern Büyükelçisi ve 1996-1998 yıllarında da Avrupa Konseyi nezdinde Büyükelçi olarak görev yapmıştır. Çok sayıda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler toplantılarına Türk Heyeti Üyesi yanında başkan olarak da katılan Sayın Türmen, 1998 de Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Hâkimliğine seçilmiş olup, bu görevi Mayıs 2008 de sona ermiştir. Halen Milliyet gazetesinde sütun yazarlığı yapmaktadır. 13

Korg. ANATOLIY YAKOVLEVIÇ PETROÇENKOV un ÖZGEÇMİŞİ 1942 yılında doğmuş, 1966 yılında Topçu Harp Okulundan mezun olmuş, 1966 ila 1968 yılları arasında Savunma Bakanlığı Merkez Topçu Üssü Komutanlığı subayı olarak görev yapmıştır. 1972 yılında Harp Akademisi Askerî Hukuk Fakültesinden mezun olup Sivastopol Garnizon Askerî Mahkeme Üyeliğine atanmış, müteakiben 1975 ila 1980 yıllarında Ural Askerî Bölgesi Askerî Mahkeme Üyeliği, 1980 ila 1982 yıllarında Kuzey Filosu Filotilla Askerî Mahkeme Başkanlığı, 1982 ila 1986 yıllarında Ural Askerî Bölgesi Askerî Mahkeme Başkan Yardımcılığı, 1986 ila 1989 yılları arasında Sibirya Askerî Bölgesi Askerî Mahkeme Başkanlığı, 1989 ila 1992 yıllarında Sovyet Birliği Yüksek Mahkemesi Hâkimliği, 1992 ila 2004 yıllarında Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi Askerî Kurulu Hâkimliği, 2004 ila 2007 yıllarında Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi Askerî Kurulu Başkanı olarak görevlerini yürütmüştür. 2007 tarihinden itibaren Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. 14

Albay Svilen ALEKSANDROV un ÖZGEÇMİŞİ 7 Nisan 1959 tarihinde doğmuş, 1978 tarihinde İngilizce Dil Okulunu, 1985 tarihinde Sofya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yüksek Lisansını, 1994 tarihinde Sofya Harp Akademisi İngilizce Uzmanlık Kursunu ve 12 Ekim 1994 ila 18 Aralık 1994 tarihleri arasında ABD Maxwell Hava Kuvvetleri Üssünde Askerî Başsavcılık Okulu Kursunu tamamlamış ve mezun olmuştur. Pleven Askerî Mahkemesi Hâkimi, 1991 1993 tarihleri arasında Sofya Askerî Mahkemesi Hâkimi, 1993 1998 tarihleri arasında Askerî Yargıtay Hâkimi, 1998 2006 tarihleri arasında Askerî Yargıtay Başkan Yardımcısı, Mayıs 2008 tarihinden itibaren Sofya Askerî Mahkemesi Başkanı olarak görev yapmaktadır. İngilizce ve Rusça bilmektedir. 15

Hâkim Yüzbaşı Tibor STEINER in ÖZGEÇMİŞİ Steiner, 1999-2002de Bilimler ve İktisat Üniversitesi nde okudu, sonra Amerika ya gitti, San Antonio Texas ta okudu ve Virginia Charlodsfield de savcılık okuluna gitti, 1999 da baro sınavını verdi, 1992 97 arasında Elteb Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okudu, birçok uluslararası toplantılara katıldı, halen askerî savcı görevini sürdürmektedir, Budapeşte Askerî Savcılık ofisinde. Evli ve iki çocuk sahibidir. 16

1.OTURUM OTURUM BAŞKANI (Dr. Rıza TÜRMEN) Sayın Başkan, Sayın davetliler, değerli konuklar, Hepinize hoş geldiniz diyor ve Askerî Yargıtayın 95 inci Kuruluş Yıldönümü nedeniyle düzenlenen 2009 yılında Askerî Yargı konulu sempozyuma katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Sempozyumun başarılı geçeceğini ve buradan çıkan sonuçların ülkenize olumlu izlenimlerle dönmenizi sağlayacağını ümit ediyorum. Oturuma biraz geç başlıyoruz, bu organizasyonun kusurundan değil, ABD Başkanı Obama nın ziyaretinden kaynaklanan bir gecikme. Onun için hoşgörüyle karşılayacağınızı düşünüyorum. Sözü ilk konuşmacıya vermeden önce birkaç söz söylemek istiyorum izninizle. Günümüzde yargının uluslararası alanda genel görünümü nedir diye baktığımız zaman görüyoruz ki, küreselleşme olgusu hukuku da yargıyı da çok yakından etkilemiş durumda. Bugün uluslararası alanda bir hukukun evrenselleşmesinden ya da hukukun küreselleşmesinden söz etmek imkânı vardır. Hukukun küreselleşmesinin iki tezahürü mevcut benim kanımca. İki türlü gelişme görüyoruz. Birincisi, ulusal yargının uluslararası nitelik kazanması. İkinci gelişme de uluslararası hukukun yargısallaşması. Şunu demek istiyorum; ulusal yargının ve ulusal yargıcın uluslararası bir nitelik kazanmasından söz ederken gördüğümüz şey şu. Hukuk alanında yapılan uluslararası sözleşmelerin yarattığı bir uluslararası ortak hukuk alanı doğuyor. Bu uluslararası alanda doğan ortak hukuk alanı, devletler arasında bir uyum süreci başlatıyor. Her devlet bu ortak hukuk alanındaki standartlara ayak uydurabilmek için, yasalarını değiştiriyor, uygulamalarını değiştiriyor. Dolayısıyla uluslararası hukuk sözleşmelerinin yarattığı bu uyum, iç hukuk üzerinde etki yapıyor. Tabi bunun en iyi örneği, Avrupa insan hakları sözleşmesi ve onun yarattığı Mahkeme. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Avrupa da bir kamu düzeni hatta bir Anayasa haline gelmesi sonucunda, Devletler buna uyum sağlamak için sürekli bir hukuk reformu için yapıyorlar. Yasalarını değiştiriyorlar, uygulamalarını değiştiriyorlar, mahkeme kararlarını değiştiriyorlar. Sonunda o alan içinde bir içbükey doğuyor. İkincisi; ulusal yargıçlar, artık kendi ulusal sınırları içerisinde kalmıyorlar. Ulusal sınırlarının dışına çıkıyorlar ve iki şey yapıyorlar; bir kere uluslararası mahkemelerin yarattığı içtihattan 17

yararlanıyorlar. Ulusal mahkemelerde karar verirken ya da ulusal yasaları yorumlarken ellerinde yeni bir kaynak var şimdi, o da uluslararası mahkemelerin yarattığı hukuk. Yargıçlar, milli yargıçlar giderek yorum yaparken, kendi yasalarını uygularken bu hukuku da kullanıyorlar. İkincisi de uluslararası mahkemelerden dolayı ulusal yargıçların bugün günümüzde yeni bir görevi var, o da uluslararası hukuku kendi ülkelerinde uygulamak. Uluslararası hukuku kendi ülkelerinde uygulayanlar aslında ulusal yargıçlar. Uluslararası hukukun yargısallaşmasına bakarsak, o zaman şunu görüyoruz, giderek artan bir şekilde bir yargı organları proliferasyonu var, uluslararası yargı organları artıyor. Dünya Ticaret Örgütünün Uyuşmazlıkların Çözümü Organı, Deniz Hukuku Sözleşmesi Uyuşmazlıkların Çözümü Mahkemesi (Hamburg daki), insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları ve soykırım suçlarını yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi. Bu amaçla kurulan Ruanda ve Yugoslavya daki suçlar için ceza mahkemeleri. İnsan hakları alanında kurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Tabi başka bölgesel mahkemeler de var; Amerika İnsan Hakları Mahkemesi, Afrika İnsan Hakları Mahkemesi. Avrupa Adalet Divanı (Lüksemburg daki). Bütün bunlar bir hukuk alanı yaratıyorlar. Yani uluslararası hukuk bu mahkemeler aracılığıyla giderek daha fazla yargısal niteliğe bürünüyor. Tabi bu mahkemeler arasında bir eşgüdüm problemi çıkıyor. Yani bu mahkemeler arasındaki ilişki nedir? Buna cevap vermek çok güç. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Lüksemburg daki Avrupa Adalet Divanı arasındaki ilişki nedir? Uluslararası Ceza Mahkemesi ile İnsan Hakları Mahkemesi arasındaki ilişki nedir? Adalet Divanı ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki nedir? Bütün bu mahkemeler ile ulusal mahkemeler arasındaki, anayasa mahkemeleri, ulusal Yargıtaylar arasındaki ilişki nedir? Bunların cevabı yok ortada. Aslında baktığınız zaman, uluslararası alanda, çok heterojen bir düzen görüyoruz. Kentsen piramidinden uluslararası alanda bahsetmek olanağı yok. Yani bir tek hiyerarşi içinde sıralanmış bir hukuk düzeninden bahsetmek olanağı yok. Olsa olsa yan yana duran tamamlanmamış piramitlerden bahsetmek olanağı olabilir. Bir sonuç da şu oluyor, ulusal yargı organlarının otoritesi daha fazlalaşıyor. Ulusal yargı organları, otoritelerini uluslararası hukuka dayandırdığı ölçüde, ulusal yargıcın ve yargı organının eli daha kuvvetleniyor. Denetlediği yasama ve yürütme organlarına karşı daha geniş söz sahibi oluyor. Bütün bu gelişmelerin askerî yargının dışında kaldığını söylemek çok güç. Tabi ki bütün yargı organları gibi askerî yargı da bütün bu gelişmelerden etkileniyor. Bunun en iyi örneği bugün 18

burada yapılan toplantı. Uluslararası alanda bunu görüyoruz. Yargıçlar kendi aralarında toplanıyorlar, bir araya geliyorlar, bir görüş alışverişi oluyor. Ülkelerine, o toplantılardan aldıkları verilerle dönüyorlar. Bu da onları daha zenginleştiriyor, ufuklarını açıyor. İşte bugün burada gördüğünüz toplantı kanımca uluslararası hukukun küreselleşmesinin askerî yargıya bir yansıması. Hepinize bu toplantıya hoş geldiniz derim ve iyi çalışmalar dilerim. OTURUM BAŞKANI - Şimdi sözü ilk konuşmacıya, Rusya Federasyonundan General Anatoliy Yakovleviç Petroçenkov a bırakıyorum. Eğer adınızı tam olarak söylememişsem özür dilerim. Buyrun efendim, söz sizin. 19

Korgeneral ANATOLIY YAKOVLEVİÇ PETROÇENKOV - Rusya Federasyonu Temsilcisi İyi günler sayın baylar, meslektaşlarım, Konuşmamın başında müsaadenizle Türkiye Askerî Yargıtayının 95 inci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen uluslararası sempozyumun organizatörlerine ve şahsen de Askerî Yargıtay Başkanı Tuğgeneral Ahmet Alkış beye bu önemli ve ilginç ve neticeleri kuşkusuz bütün katılımcılara yararlı olacak uluslararası askerî-hukuki foruma davet ettikleri için samimi minnettarlığı ifade etmek istiyorum. Rusya daki çağdaş askerî yargı sisteminin özellikleri üzerinde durmazdan önce bu sistemin üç yüz yılı aşkın tarihçesi hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. İlk olarak askerî yargı ifadesine 16. yüzyılın sonlarında, 17. yüzyılın başlarında rastlanmaktadır. Ancak askerî yargı mercileri sistemi 18. yüzyılın başlarında 1. Petro zamanında ortaya çıkmıştır ve Rusya da düzenli ordu kurulmasından kaynaklanmıştır. 1716 yılında Mahkeme ve Yargıçlar bölümü dahil edilen askerî tüzük kabul edilmiştir. Burada genel adli mercilerden ayrı ve farklı olmak üzere heyetli askerî yargı sistemi öngörülmüştür. Petro döneminde oluşturulan askerî mahkemeler yapılarında ve yargılama usullerinde pek fazla bir değişiklik olmaksızın 150 yıldan fazla varlıklarını sürdürmüştür. 1867 yılında imparator II. Aleksandr döneminde askerî yargı reformu gerçekleştirilmiş, askerî yargı tüzüğü kabul edilmiştir. Bu askerî yargı sistemi alay mahkemelerini, askerî il mahkemelerini ve biri Sibirya da ve diğeri Kafkaslarda olmak üzere iki şubesi bulunan ana askerî mahkemesini kapsıyordu. Bu belirtilen kademeleri içeren askerî yargı sistemi varlığını 1991 yılına kadar sürdürmüştür ve öncelikli olarak da askerî personele ilişkin bütün ceza davalarına bakmıştır. SSCB nin dağılmasından sonra 1991 yılında askerî ağır ceza mahkemelerinin ve SSCB Yüksek Mahkemesi askerî hakem heyetlerinin kaderi konusunun ele alınması sırasında ve SSCB yüksek şurası adli erki yapılarının kaldırılması sırasında, ülke yönetimi, Rusya daki askerî-adli mercileri yeni devletin müşterek adli sisteminin yapı taşı olarak muhafaza etme kararı almıştır. 1992 yılında askerî ceza mahkemelerine önceki devrim öncesindeki askerî mahkemeler unvanları iade edilmiş ve bunlar bu vasıflarıyla Rusya Federasyonu adli sistemine dahil edilmiştir. 19 Aralık 1993 tarihinde Rusya Federasyonu Anayasasının kabul edilmesiyle birlikte askerî mahkemeler sisteminin gelişiminde yeni ve çağdaş bir aşama başlamıştır ve bu da köklü değişimlere yol açmıştır. 20

Ben Rusya askerî mahkemeleri tarihinden tek bir amaçla bahsettim, bununla, toplumsal-siyasi formasyondan ve devlet yapısından bağımsız olmak üzere farklı tarihi dönemlerde Rusya devleti için bu kurumun geleneksel vasfını ve deyim yerindeyse organik vasfını sergilemek istedim. Askerî mahkemelerin yetkileri, oluşturulması ve faaliyet usulü, 23 Haziran 1999 tarihli Rusya Federasyonu Askerî Mahkemeleri adlı özel federal anayasal kanunla belirlenmiştir. Özellikle belirtilmesi gereken husus ise Devletimizin tarihinde ilk defa askerî yargı mercileri, Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığına ve askerî komutaya karşı tam olarak bağımsız olmuştur. Askerî mahkemelerin ve yüksek mahkeme askerî heyetlerinin personeli, askerî idareden alınarak adli makamlara aktarılmış ve bütün askerî görevliler hâkimler de dahil olmak üzere ilgili görevlerde bulundukları dönemler için Rusya Federasyonu Yüksek mahkemesi nezdindeki yargı departmanına ve Rusya Yüksek Mahkemesine görevli olarak verilmiştir. Rus mahkemelerinin bağımsızlığının çok önemli bir teminatı da, askerî mahkemelerin bütün finansman ve maddi-teknik tedarik konuları Savunma Bakanlığından Yüksek Mahkemeye ve Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi nezdindeki yargı departmanına devredilmesidir. Rusya Federasyonu askerî mahkemeleri Rusya nın adli sistemi içinde bulunmaktadır, genel yargı alanı içindeki federal mahkemelerdir ve Rusya Federasyonu silahlı kuvvetlerinde, sair askerî oluşumlarda ve federal yasaya göre askerî görev öngörülen federal yürütme organlarında yargı erkini gerçekleştirmektedir. Askerî mahkemeler yerellik ilkesine göre, askerî birliklerin, silahlı kuvvetler kurumlarının ve askerî oluşum ve organlarının sair birliklerinin konuşlandığı yerlerde oluşturulmaktadır. Askerî mahkemeler erişimi serbest olan yerlerde bulunmaktadır. Askerî mahkemeler münhasıran federal yasayla kurulmakta ve lağvedilmektedir. Olağanüstü mahkemelerin, Adli sistem Yasasında öngörülmeyen mahkemelerin savaş dönemleri de dâhil olmak üzere kurulması mümkün değildir. Askerî mahkemelerin miktarı ve askerî hâkimlerin sayısı, Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi tarafından belirlenmektedir. Rusya Federasyonu askerî mahkemeler sistemi, 119 garnizon askerî mahkemesini kapsamaktadır ve bunlar birinci derece (bidayet) mahkemeleridir, bunların beş tanesi Rusya toprakları dışında konuşlanmıştır, ikisi Kazakistan Cumhuriyetinde ve birer tane de Tacikistan, Ermenistan ve Moldova Cumhuriyetlerinde bulunmaktadır. İkinci olarak 12 adet bölge mahkemesi vardır ve bunlardan 3 tanesi filo askerî mahkemesidir ve bunlar birinci derece temyiz ve gözetim 21

mahkemeleridir. Bunların askerî mahkeme heyetleri Yüksek Mahkeme bünyesinde faaliyet göstermektedir, bölge filo askerî mahkemeleri bakımından üst yargı mercii niteliğindedir ve anayasal ve gözetim makamlarının birinci derece mahkemesi gibi davalara bakmaktadır. Rusya da disiplin mahkemeleri de dahil olmak üzere başka herhangi bir askerî mahkeme bulunmamaktadır. Askerî mahkeme hâkimi olmak için Rusya Federasyonu vatandaşı olmak, 25 yaşından büyük olmak, yüksek hukuk tahsili görmüş olmak, hukuk mesleğinde en az beş yıl çalışmış olmak, herhangi bir yüz kızartıcı suç işlememiş olmak, ihtisas sınavını vermiş olmak ve hâkimler ihtisas kurulunun referansına sahip olmak ve aynı şekilde subay unvanına sahip olmak ve askerî hizmette bulunmak için sözleşme imzalamış bulunmak şartları aranmaktadır. Garnizon ve bölge filo askerî mahkemelerinin hâkimleri, Yüksek Mahkeme başkanının teklifi üzerine Rusya Federasyonu Devlet Başkanı tarafından atanmaktadır. Tavsiye edilen kişinin hâkimlik görevine atanmasına ilişkin ilgili mahkemenin başkanından teklifin alınmasından sonra, Yüksek Mahkeme başkanı bu teklifi 30 gün zarfında Devlet Başkanına gönderir. Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi askerî heyet hâkimleri Rusya Federasyonu Devlet Başkanının teklifi üzerine Rusya Federasyonu Federasyonlar Şurası tarafından atanmaktadır. Bu teklif de Yüksek Mahkeme başkanının kanaati göz önünde bulundurulmak suretiyle yapılmaktadır. Askerî mahkemelerin yargı alanına girenler: birincisi askerî görevlilerin, silah altında bulunan vatandaşların ihlal edilmiş veya tartışma konusu olmuş hak ve özgürlüklerinin ve yasayla korunan çıkarlarının savunulmasına ilişkin; askerî idarelerin, askerî görevli personelin eylemlerine, eylemsizliklerine ve bunların aldıkları kararlara ilişkin özel hukuk davalarıdır. İkincisi askerî personelin, askerlik görevini yapan vatandaşların suçlandığı suçlara ilişkin davalar, aynı şekilde suçun askerlik vazifesi sırasında veya silah altında bulunulan sürede işlenmiş olması koşuluyla askerî hizmetten ayrılan ve terhis olmuş vatandaşların suçlandığı şahısların davaları; askerî personel ve silâh altında bulunan vatandaşların işlediği idari suçlarla ilgili davalar; askerî personelin, askerlik görevini yapan vatandaşların disiplin tutuklaması verilebilecek disiplin suçlarıyla ilgili davalardır. Rusya Federasyonu nun akdettiği uluslar arası antlaşmalarla aksi öngörülmediği takdirde umum yargı yetkisini haiz federal mahkemelerce görülmeye tabi bütün hukuk davaları, idari davalar ve ağır ceza davaları Rusya Federasyonu toprakları dışında konuşlanan bütün askerî mahkemelerde görülmektedir. 1999 22

Yılında kabul edilen kanun, askerî mahkemelere askerî idare mercilerinin adli denetimi konusunda yetki vermektedir ve mahkemelerin bu istikametteki çalışmalarının esas çalışma haline geldiğini belirtmek önem taşımaktadır. Günümüzde askerî görevlilerin, askerî idare mercilerinin eylemleri veya eylemsizlikleriyle ilgili askerî mahkemelerde açtıkları hukuk davalarının sayısı ceza davalarının sayısını aşmaktadır. Bu da askerî personelin hakları, özgürlükleri ve yasal çıkarlarına riayet edilmesi konusunda bir güvence olarak askerî mahkemelerin rolünün arttığına delil teşkil etmektedir. Askerî personelin mahkemeye şikâyetlerini iletmesi hakkının formal bir hukuk olmadığını belirtmek gerekir. Askerî mahkemeler tarafından askerî personelin şikâyetlerinin yarısından fazlası olumlu yönde değerlendirilmektedir. Yani mahkeme kararları askerî personelin lehine olmaktadır. Ayrıca, askerî mahkemeler, askerî personelle ilgili olarak ceza davalarına sadece askerî suçlarla değil bütün suçlarla ilgili olarak bakmaktadır. Askerî suçlarla ilgili sorumluluk Rusya Federasyonu nun 1996 yılında kabul edilen Ceza Kanununda öngörülmüştür ve askerî suçlarla ilgili ayrı bir cezai sorumluluk kanunu bulunmamaktadır. Askerî mahkemelerde farklı kategorideki davaların görülmesi usulünü düzenleyen hiçbir özel yasa bulunmamaktadır. Askerî mahkemeler yargılama görevini yerine getirirken bütün mahkemeler için ortak olan muhakeme usul kanunlarına riayet etmektedirler. Askerî mahkemeler tarafından aktif bir şekilde önleyici çalışmalar yapılmakta ve bu da askerî birliklerde yasalara uyma ve hukuk düzeni durumuna önemli etkide bulunmaktadır. Askerî mahkemeler, askerî personelin hukuk eğitimi ve öğrenimine katılmaktadır. Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinde dört yıldır hukuk bilgileri haftası düzenlenmekte ve askerî hâkimler bunlara aktif bir şekilde katılmaktadır. Sair önleme çalışmaları arasında suç işlenmesine etkide bulunan özel tanımlar ve kararnamelerin gönderilmesi, ceza davalarının askerî birliklerin kendi personelinin hazır bulunmasıyla görülmesi bulunmaktadır. Bu tür davaların üçte biri askerî birliklerde personelin izleyici olarak katılmasıyla görülmekte ve benzeri çalışmalar yürütülmektedir. Askerî mahkemeler askerî personeli için açık ve erişilebilir olma konusunda önemli çalışmalar yürütmektedir. Bu adımlardan biri olarak da askerî mahkemelerin kendi sitelerinin bulunması belirtilebilir. Bu sitelerde dava listeleri, görülen ceza-hukuk davalarıyla ilgili bilgiler, adli uygulama arşivi, vatandaşlarla görüşme kural ve saatleri, iletişim bilgileri, askerî mahkemelerin heyetleri konusunda bilgiler, gazeteciler için bilgiler ve sair konular bulunmaktadır. Ayrıca vatandaşların elektronik posta yoluyla ileti 23

gönderme imkânı bulunmaktadır. Bazı bölge mahkemeleri kendi dergilerini çıkarmakta, Yüksek Mahkeme askerî heyeti haber bülteni yayımlamakta ve bu bültende yargı uygulamalarının en güncel konularıyla ilgili olarak seçme adli dokümanlar yayınlanmaktadır. Bunun yanı sıra Yüksek Mahkeme askerî heyetinin mahkeme kararları Yüksek Mahkeme yayınlarında yayınlanmaktadır. Askerî mahkemelerin yargı faaliyeti sırasında devlet simgelerinin kullanılması, adli sistem konusundaki genel yasalarla düzenlenmektedir. Buna göre de mahkeme binalarına Rusya Federasyonu devlet bayrağı asılmakta, duruşma salonlarında da Rusya Federasyonu devlet tuğrası resmi bulunmaktadır. Yargılama sırasında askerî hâkimler cüppelerini giymekte ya da faaliyetleriyle ilgili başka bir ayırt edici işaret bulundurmaktadır. Askerî mahkemeler için farklı veya özel simgeler veya ayırt edici işaretler öngörülmemiştir. Rusya Federasyonu mevzuatında adli polis gibi bir merci de öngörülmemiştir. Askerî personel tarafından işlenen suçların ön soruşturmasıyla askerî birliklerin komutanları ilgilenmekte olup bunlar yasalara göre ilk soruşturma merciidir. Bunların yanı sıra Rusya Federasyonu Başsavcılığı nezdindeki tahkikat komitesine giren askerî tahkikat mercileri ön soruşturmadan sorumludur. Rusya Federasyonu askerî yargı sistemi reformu devam etmektedir. Halihazırda askerî adli mercilerin askerî görevlilerinin devlet sivil idareleriyle değiştirilmesi konusu ele alınmaktadır. Ancak bu askerî mahkemelerin tasfiyesi anlamına gelmemektedir. Üç yüz yılı aşkın tarihi boyunca bu mahkemeler etkin olduklarını ispat etmişler ve genel yargı alanı federal mahkemelerinin yapıtaşı olarak işlevlerini sürdüreceklerdir. Konuşmamın sonunda bir hususu hatırlatmak istiyorum. 2003 Yılında Avrupa Konseyi İnsan Hakları Yönetim Komitesi, askerî mahkemeler tarafından davaların görülmesiyle ilgili olarak özel bir rapor hazırladı ve bu raporda değişik ülkelerdeki askerî mahkemelerin işleyişiyle ilgili uygulamaları bir araya topladı ve mahkemelerin tarafsızlık ve bağımsızlıkları konusunda güvencelerin bulunması koşullarında askerî mahkemeler için meşruiyet kriterlerini hazırladı. Bu belgede Rus askerî mahkemeleri meşru adli merciler arasında gösterildi. İlginize teşekkür ediyorum. OTURUM BAŞKANI- Hâkim Korg. Sayın Anatoliy Yakovleviç Petroçenkov a konuşmasından dolayı çok teşekkür ederim. Şimdi ikinci konuşmacı olarak Bulgaristan dan Hâkim Alb. Sayın Svilen Aleksandrov a sözü veriyorum. 24

Hâkim Alb. Svilen ALEKSANDROV- Bulgaristan Temsilcisi Değerli meslektaşlarım, Öncelikle hepinizi ülkenizin Askeri Yargıtay ının kuruluşunun 95. yıldönümü nedeniyle kutlamak istiyorum. Heyetim ve Bulgaristan Askeri Yargıtay Başkanı adına heyetimizi davet ettiğinden dolayı Tuğgeneral Ahmet Alkış a teşekkür ediyorum. Size kısa ve açık bir şekilde, özet niteliğinde Bulgaristan Adalet Sistemi nden bahsedeceğim. Öncelikle İngilizcem pek iyi değil, bunun için sizden özür diliyorum. Fakat size Bulgaristan Adalet Sistemi nden bahsetmeye çalışacağım. Mahkeme yapısından bahsetmek istiyorum. Anayasa ve Yargı Yetkisi Yasası (LJP) hükümlerine göre, Bulgaristan Cumhuriyeti nde adalet Yüksek Temyiz Mahkemesi (SCC), Yüksek İdare Mahkemesi (SAC), temyiz, idare, bölge, il mahkemeleri ve askeri mahkemeler tarafından sağlanır. Yasalarca öngörüldüğü üzere, il, bölge, idare mahkemeleri ve askeri mahkemeler tüm davalara ilk merci olarak bakarlar. İl mahkemeleri temel birinci derece mahkemelerdir. Yasalarca diğer mahkemelere verilenler haricinde tüm davalara bakarlar. Bölge mahkemeleri, il mahkemelerinin davaları üzerinde temyiz edilmiş kararları istinaf mahkemeleri olarak ele alırlar. İdare mahkemeleri, Yüksek İdare Mahkemesinin yargı yetkisi içerisinde olanlar hariç tüm idari davalara ilk merci olarak bakarlar. Ayrıca, kanunla belirlenmiş davalara temyiz mahkemesi sıfatıyla bakarlar. İdare mahkemelerindeki mevkiler ve adli alanlar bölge mahkemelerininkiyle örtüşür niteliktedir. Duruşmalar mahkeme binasında ve duruşma salonunda gerçekleştirilir. Mahkeme başkanının mütalaasına tabi olan istisnai durumlarda, mahkeme heyeti duruşmayı başka bir binada yapmaya karar verebilir. Hâkim ve savcılar duruşmaya cüppeleri ile katılırlar. Askeri hâkim, askeri savcı ve askeri müfettişler askeri üniformaları ile çalışırlar. Hâkimlerden en kıdemli olan heyete başkanlık eder. Heyete başkanlık yapan üye duruşmayı resmi olarak başlatarak duruşmayı yürütür ve usul hukuku tarafında öngörülen usuller doğrultusunda suçlu üzerinde yaptırım uygulayabilir. 25

Başkanlık yapan üyenin bireysel emirleri mahkeme salonunda bulunan tüm katılımcılar için bağlayıcıdır. Bu emirlere, mahkeme heyeti tarafından itiraz edilebilir. Bulgaristan askeri adalet sistemi, askeri mahkeme ve Askeri Yargıtay (CMA) dan oluşur. Askeri mahkemeler arasında en yüksek merci Yüksek Temyiz Mahkemesi dir. Askeri mahkemeler ilk mercilerdir ve bölgesel ilkelere göre organize düzenlenirler. Şu anda Bulgaristan da beş askeri mahkeme bulunmaktadır: Sofya, Filibe, Sliven, Varna ve Pleven de. Askeri mahkemeler, mahkeme başkanı, vekiller ve hâkimlerden oluşur. Her askeri mahkeme ayrı bir yargı birimidir ve Yüksek Hâkimler Kurulu (SJC) tarafından belirlenen kendi bütçesine sahiptir. Ülkede askeri savcılar bulunur. Görevleri, genel il savcılarınınkiyle aynıdır. Her askeri savcının ofisinde organizasyonel ve usule ilişkin konular açısından savcıların emrinde olan görevli askeri müfettişler vardır. Askeri müfettişler ve soruşturma görevlisi askeri polisler askeri mahkemelerin yargı yetkisine giren suçlarla ilgili davaların hazırlık soruşturmalarını yürütürler. Soruşturma görevlisi olan askeri polisler Savunma Bakanlığı tarafından atanırlar. CMA askeri mahkemelerin işlerini yürüten ve kontrol eden yüksek mercidir. Ülkede yalnızca bir CMA bulunmaktadır. Ülkedeki en yüksek merci Yüksek Temyiz Mahkemesidir (SCC). CMA nınkiler de dahil olmak üzere, tüm mahkemelerin davalarını inceleme yetkisine sahiptir. SCC içerisinde ceza, ticari ve hukuk davaları ile ilgili daireler bulunmaktadır. Askeri davalarla ilgili bir dairesi yoktur ve tüm hakimleri sivildir. Yüksek Temyiz Mahkemesi, Yüksek İdare Mahkemesi başkanları ve Başsavcı hariç olmak üzere, hakim, savcı, müfettiş ve idare başkanı, Yüksek Hakimler Kurulu nun kararıyla görevlendirilebilir, terfi edilebilir, rütbesi düşürülebilir, nakledilebilir ve görevinden alınabilir. Askeriye de dahil olmak üzere, ülkedeki tüm hakim, savcı ve müfettişler hukuk diplomasına sahip olmalı ve devlet tarafından düzenlenen baro sınavına girmiş olmalıdır; kasti bir suçtan dolayı hapse mahkum edilmemiş olmalı, rehabilitasyona tabi olmamalı ve akıl sağlığı yerinde olmalıdır. SJC adalet sisteminin idari organıdır ve adaleti temin etmeye çalışmamaktadır. Savunma Bakanı, askeri yargıçlara ilk askeri rütbelerini verir. 26